Ekşi Duyuru

fixed ücret almalısın, almadan sakın başlama.
zaten ne sattıkları bellidir, niye illegal olsun ki.
sana düzenli ödeme geleceği için gelir vergisi veya kurumlar vergisi mükellefi olmak zorundasın. gider gösteremezsen %15 ila %40 vergi ödersin. faturasız para gelse gelecekte gelir idaresiyle başın derde girebilir.

Ne sattiklari belli fakat firma yurtdisinda oldugu icin ne kadar gercek ne kadar degil fizibilitesini yapmak zor oluyor, burda gerceklikten kasit illegal urun vb degil, ulasan kisinin gercekten bahsettigi firmanin sahibi olmasi vs idi, o sebeple yazmistim

1 ay para vermeyebilir. Risk max bu olur. Yani 3 4 gün geciktiği an bırakırsın hatta alacak riski duyarsan şifreleri vs değiştirirsin.

Hocam öncelikle büyük geçmiş olsun. Benim çok yakınım kanama değil de anevrizma geçirerek hastaneye kaldırılmıştı. Yürüyerek hastaneye gitti. Karanlık odada falan tuttular ama en kısa sürede ameliyat etmeliyiz ikinci bir kanamada kurtaramaz demişlerdi.
Ama kanama belki 10 dk sonra olur belki de ömrünün sonuna kadar hiç olmayadabilir demişlerdi. Ama insan kafasında her an patlayabilecek bir bomba ile yaşamak istemez ve bu riski almazdı. O sebeple biz ameliyat ettirdik. Daha sonrası hastamız hayatta ama biraz sorunları var.

Şöyle söyleyeyim ameliyat sonrası için kimse size bir şey diyemez yani Tıpta hastalık yoktur hasta vardır diye bir söylem var. Aynı hastalık farklı kişilerde farklı sonuçlar çıkarabilir. Hele durum beyinle alakalı ise kesinlikle net bir şey söyleyemezler. Ama içinizi ferah tutun şu ana kadar sorun olmaması çok pozitif bir durum bence.

Allah kolaylıklar versin, daha net bilgi verecek doktor arkadaşlar vardır bence.

1-Evet
2-Evet çok
3-Kanamanın büyüklüğüne, yerine, bası yapıp yapmamasına, hastanın ek hastalıklarına vs vs göre değişir. Bu sebeple ameliyatı yapacak/yapmış cerrah ya da hastayla ilgilenen nörolog en iyi cevabı verebilir.
4-Bilemiyorum.

Not:
Hipertansiyon, insanları isminden dolayı kanser kadar korkutmaz. Halbuki kanserden çok daha fazla can almıştır ve almaktadır. Lütfen dikkat edelim. Bilinç çok az bu konuda. Tansiyon ilaçlarını bir ay kullanıp iyileştim ben diyerekten bırakanlar falan neler gördü bu gözler.

Puglia bölgesi olabilirÇ Bari, Lecce güzel şehirlerdi.

Südtirolde klausen (chiusa), meran (merano), bozen (bolzano) ve koy kisimlari tabi. Dolomitler yani. Kis icin de cok guzel, yazin da.

Onun disinda siena, lucca gibi ufak yerlere konsantre olabilirsin.

Napoli buyuk, yakininda pompeii, sorrento gibi yerler var. sirf pompeii bir tam gun aliyor zaten.

alto adige bölgesi avusturyaya yakın olduğu için daha kışa uygun bir bölge gibi.

Kisin alplerdeki bolgelerin hepsi guzel. Bkz: trento

Siena

Mikahakkinen'e ek olarak:

Alto adige = südtirol

dolomitler, südtirol yılın 365 günü güzeldir, olabilir. dağa gitmek istersen oralara git. (arabba, tre cime, cinque torri ecc..)

napoli de güzel 5 gün yeter bence 3 gün napoli + 2 gün civar (1 pompeii, 1 sorrento gibi)ya da 1 gün daha gezmeye ayırıp ercolano da eklenebilir belki.

onun dışında kışın hiç belli olmaz, sicilya'da da kar yağar bari'de de sardegna'da da. en kuru şehirlerden biri torino'dur, alplerin dibinde olmasına rağmen kar yağmaz, ama çok şirin bir şehir değil. şahsen bari lecce gibi yerlerin kışın keyifsiz geçeceğini düşünüyorum.

torino baseli piemonte turu olabilir araba imkanı varsa, ya da siena'lı san gimignano'lu lucca'lı falan toscana turu, dolaşa dolaşa.

Kopenhag Avrupa'nin en güzel sehirlerinden biri. Her vakit türlü sanat aktiviteleri, süper modern sanat müzeleri, cool barlari klüpleri var. insanlar arkadas canlisi ve raad. mimarisi enfes. Christiania gibi emsalsiz bir bölgesi var. kopenhag +1 helsinki'yi bilmiyorum acikcasi.

ama genel olarak aralik cok süper bir tarih sayilmaz gezmek icin kuzei. soguk, rüzgarli, karanlik ve islak olacak :)

kopenhaga iki kez gittim ve ikisinde de sevemedim sehri hic. malmo daha hosuma gitmisti.
helsinki ise cok tatli bence ama kucuk ve kisin gidilesi bir yer olarak gelmedi bana. suomenlinna filan kisin cok guzel olmaz gibi.

kopenhagda gorulecek sey cok, aktivite de cok. malmoye gecilir zaten. sevmemis ve isinamamis olsam da kopenhag diyorum ben

kışın helsinki gerçekten oldukça soğuk, daha fazla ekipmanla gitmeniz lazım.
Oyum kopenhaga, yapacak tonla şey var, sıkılırsanız trenle isveçe malmöye trenle geçip dönebilirsiniz(metro kıvamında yakın), bir de soğuk ankara kışı kıvamındadır.
Sıcaklık dışında da kopenhag tabii ama fikir vermesi açısından ısı mevzunu yazdım.

firmanın kendisinden nasıl ucuza alabiliyorlar ki o fiyatlara verebiliyorlar müşteriye?

Hadi orjinaller firmanın kendisinden alınıyor, replikalar vs nasıl alınıyor?

Kurumsal magazalar elde kalanları buralara gönderiyor. Ya da yabancı markaların türkiyede üretilen fabrikalarından ihraç fazlalarını topluyorlar.

merter taraflarında onlarca binlerce yer var replika. ama seni tanımadan vermezler, cezası çok fazla. lalelidd de binlerce var.

phuket

phuket +1
bali
koh samui

SOFI TUKKER - Drinkee

teşekkürler, tam olarak buydu şarkı :)

geçen sene eylül sonlarında fethiye'ye gitmiştim gayet temmuz-ağustos ayları gibiydi, sıcaktan öldük bittik.

antalya'da keza öyle kasım-aralık'ta bile yüzen oluyor.

en güzel tatil Antalya - Çıralı'da. sıcak olur.

kaş :)
antalya civarı +1

Ekim'de Kaş'a gitmiştim önceki sene... Büyükçakıl/Küçükçakıl hariç gayet güzel yüzdük...

Yurtdışında çalışıyorsan zaten otomatik tecil edebiliyorsun askerliğini konsolosluğa başvurarak.

Tecilin bittikten sonra çalışıyor olmayacak mısın yurt dışında? Mesele bu bence.

Yurtdışında şuan çalışmıyorum. İş bulmam birkaç ayı bulabilir, freelance ufak işlerde çalıştığım için sigortalı gözükmüyorum.

Evlenip burada kalmış olacağım. Sonraki aşama sigortalı iş bulup konsolosluğa başvurmak mıdır?

İş bulmadan tecil yapamıyorum sanırım, e o zaman Türkiye'ye geliş gidişte sıkıntı yaşar mıyım?

Havaalanında giriş veya çıkışta GBT kontrolü yapılmıyor. Yoklama kaçağı durumuna düştüğünde GBT kontrolüne takılırsan bir form imzalatıyorlar. Formu imzaladıktan sonra belli bir süre içinde askerlik şubesine gitmen gerekiyor.

tecilin bittikten sonra zaten 3 dönem bakaya kalabiliyorsun. bunun da cezası dönemlik 180 lira yanlış hatırlamıyorsam.

havaalanında falan da çıkmaz merak etme

sans. 3 adet ayni ürünü görüp satis mi yapacaksin diye sorulduguna da denk geldim, direkt arkadasimin 11 kangal götürmüslügü de oldu kimsenin sorgulamadigi.

makyaj malzemesi sorun olmaz ama gıdayı bilemedim.

aynı ürün yok hiç, farklı ürünler hep.
sadece 5 kangal sucuk var aynı ürün olarak. biraz da pastırma.

Et ve süt ürünleri götürülmesi yasak.

Et ve sut urunleri yasak.
Ama yakalanmazsan yasak degil. Yakalanirsan cop.


Makyaj malzemeleri konusunda sikinti yok.

students who are not in the same level with their peers

improving the ability of adjustment to usual and unusual situations endured in daily life by the students falling behind compared to their peers,
creating nature awareness among the handicapped students and the parents,
improving the ability of creating authentic and qualitative activities by teachers....

umarım çok zorlama olmamıştır.

gayet iyi teşekkür ederim.

yağı bol tut 1'e yarım gibi. kıymayı tek sefer ve karma çektir döş, kaburga gibi. pul biber, tuz ve karabiber'den başka baharat koyma

yabancılarsa mantı yap elemanlara..

birde cacığa bayılıyor yabancılar.. mercimek çorbasına da.

Püf noktası kuyruk yağı, eğer kuyruk yağı bulabilirsen bayağı fark ediyor. Annem önceden yapıp buzdolabında bekletiyor.

En büyük problem kuyruk yağı, kuyruk yağı bulamıyorum onun için köfteye benziyor zaten.
Kuyruk yağı yerine kullanabileceğim birşey var mıdır?

bir de mercimek köftesi yap parmaklarını yesinler.

Kasap yok mu yaşadığınız yerde market gibi bir yerden alıyorsanız eti, oradaki kasaba söyleyebilirsiniz, kıymayı çektirirken etin yağlarından da içine ekletebilirsiniz.

ekmek arası köfte..soğanlı domatesli tutar..bildiğin kuru köfte..
türk kahvesi tutar.. yabancılar hastası..
20k bütçe ile bence sadece yemek üzerine git..diğerleri için gümrüktü geldisiydi gittisiydi uğraşırsın.. bir köfte ekmek, kumpir, türk kahvesicisi açsan zor durumlarda dahi iç pazardan mal alıp oldukça rahat götürürsün..

hatta 3'lü çek istersen. kahve,köfte,kumpir bir arada..

dışarda veya avm'de büfe olarak başla.. sonra baktın işi kaptın büyütürsün. öyle hemen lokanta açıcam havalarına girme sakın..

ben hiç sırbistan'da bulunmadım da, osmanlı'nın etkisinden olsa gerek, sırp mutfağı bazı yönleriyle türk mutfağına benzemiyor mu zaten? yani en azından mesela türk kahvesine benzer bir kahve demleme şekli orada da var, baklavaya, böreğe falan da uzak değiller hani. yalnız kumpir fikri değerlendirilebilir bence de. yabancılar genelde kumpir seviyor. bu arada sırpçada da krompir patates demek :) bence de hızlı, pratik türk yemeklerinden yürümek mantıklı olabilir. millet gidip alıp yesin ya da evine götürsün.

aklıma çevirme tavuk da geliyor mesela. rol model olarak berlin'deki şu yere bakabilirsin, türk mekanı yine: www.hühnerhaus.com (linki veremedim bir türlü yahu, ü'den dolayı herhalde) hem büyük yerleri var hem de caddenin karşısında şöyle ufak, büfe gibi yerleri var: i.imgur.com sadece nar gibi kızarmış tavuk bulunuyor. millet sıraya giriyor, genelde yanında patatesiyle falan paket yaptırıp evine gidip yiyor. sırbistan'da tavuk olayından haberim yok, eğer pek yaygın değilse iş yapabilir bence.

Herhangi bir linux distrosu kur. Ardından yardır bence. Bunu da vm kullanarak yapabilirsin.

www.tutorialspoint.com

su siteyi kullaniyorum ve compiler kitaptaki ile uyusuyor.
bunun program versiyonunu nerden bulabilirim?

şimdi siz c mi öğrenmeye çalışıyosunuz c# mı visual basic mi?

visual ile işim yok.

basic c öğrenmeye çalışıyorum.

basic c diye birşey yok. yani visual basic'teki basic sizin aradığınız şey değil. o tamamen ayrı. siz temel, başlangıç düzeyde c öğrenicem diyosanız codeblocks, visual studio community edition benzeri bir ide indirin. eğer c# öğrenmeyi düşünüyosanız da(ki bu tamamen ayrı bi dil) kullandığınız kitabı dğeiştirmeniz gerek.

tam istediğin şey olmadığını biliyorum, ama bi alternatif olarak şuna bakabilirsin: www.google.com.tr

bir tanesi bu olabilir: www.youtube.com

kalkis saati olarak kalkis yerinin(yani tr'nin) saatini, varis saati olarak da varis yerinin lokal saatini yazarlar.

ibranice gibi geldi bana.

Bana da Ibranice gibi geldi ama degil.

(bkz: amharca)

büyük olasılıkla ibranice,
arastiralim.net

bir de nesne ters tutulmuş sanıyorum, aksi halde harfler uyuşuyor.

Paracetamol alin.

Bozulur tabi. Sofra sarabi ayridir yillandirilacak sarap ayridir.

leş olmuştur

Eyvallah, rusça yazdığı için anlamamıştım ne şarabı olduğunu.

Başka şişe açtım.

salataya kullan

bozuk saraptan zehirlenince uc tane serum ancak kendine getiriyor. aman dikat.

bence şöfere sor.

oyumu Susurluk için kullanıyorum. tost ve ayran olayına gir bizim için :)

tek mola verilmişti balıkesir susurluk da.millet isyan etmişti 8 saatlik yolculuk sırasında tek mola olur mu diye.

Gece seferiydi tek molayı Susurlukta verdiler.
Kıyıda dursun.

topçular feribotu ve susurlukta duruyorlar genelde.

bleach izledim sevdim ama herkes sevmez fazla fantastik,
en popülerleri one piece ve narutodur iisini de izlemedim.

steins gate
full metal alchemist
van helsing
sword art online
shingeki no kyojin

ben bu zaman kadar sadece bunları bitirebildim. animeyi severim ama her animeyi değil seçici izleyiciyim kısaca. durum böyle.

herkesin izlemesi gereken, baş yapıt niteliğinde : fullmetal alchemist brotherhood

geri kalanlar benim önerilerim olucak
sci-fi : steins gate, psycho pass, animatrix(matrix izlediysen)
slice of life-adventure : kino no tabi, usagi drop
comedy (genreleri sıkıyorum :D ) : barakamon, angel beats
aksiyon-fantazi-süpergüç-shounen-seinen-vurdu kırdı: fate/zero, naruto, hunter x hunter, sword of the stranger, nanatsu no taizai
dram : Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan - Tsuiokuhen, Hotaru no Haka, Rainbow: Nisha Rokubou no Shichinin
psikolojik : Ergo Proxy, Zankyou no Terror

cevaplar için teşekkürler, genelde fantastik tercih ediyorum ama kaliteli olduğu sürece en saçma şeyleri bile izleyebilirim.

Tengen toppa gurren lagann

ilk önce baccano ve durarara'yı izle daha sonra üstte yazılanları izlemeye başla.

adsense desteği ya da teması gibi bir durum söz konusu değil.

her ikisinde de bir çok yere müdahale ederek adsense ekleyebilirsiniz. gerek eklenti, gerek ise kod olarak.

ayrıca ikisi de ücretsiz. ikisini de deneyebilirsiniz.

buradan sahibindenden almıştım. tütünün yanması gibi bir durum olmuyor, temizlemesi daha kolay tekrar kullanılır mı bilmiyorum bir kez denedim ama burada pahalıydı orada uygunsa fiyatı alınabilir bence. tütünün kurudu derdi falan da yok hazırlarken ele geçen o koku yok falan.

investinturkey ve kültür turizm bakanlığı, invest.gov.tr gibi konu ile ilgili sitelere girersen oralarda zaten konu ile ilgili çok güzel videolar sunumlar olduğunu görürsün.

discover potential

adsense'nin ne olup olmadığı konusunda ne kadar bir bilgi sahibiyiz acaba ?

Türkiye ofisi açılmadan önce gayet güzel kazanırken, ofis açıldıktan sonra para kazanmanın ve hesabı açık tutabilmenin son derece zor olmasından dem vurabilecek kadar.

Benim amacım iki ülkeyi karşılaştırmak. Daha doğrusu Türkiye ile Avrupa ülkelerini karşılaştırmak.

rate'ler değişir mi vs onu öğrenmek istiyorum temelinde.

Geliriniz hesabin hangi ulkeden acildigina gore degil, reklamlari tiklayanlarin hangi ulkeden olduguna gore degisir. Hesabin acildigi ulkenin geliri etkilemesinin tek unsuru vergi olabilir ki Turkiye vergiye tabi olmadigi icin daha karli bir ulke bulmaniz imkansiz.

Google Turkiye ofisinin AdSense'in Turkiye'deki operasyonlariyla ilgili bir alakasi yok, dolayisiyla Turkiye ofisi acilmadan once/sonra karsilastirmasi cok anlamli degil. Pazar buyumeye basladigi icin Turkiye'de de ofis acildi ve pazar buyudugu icin Turkiye'deki aslinda kapatilmasi gereken hesaplar farkedilip kapatildi seklinde dusunmek daha dogru.

Kullandığım hesap fake hesap değildi aslında. Durup dururken kapatılmıştı, tam da Google Türkiye Ofisinin faaliyete geçtiği günlerde.

İkisini bağdaştırmıştım fakat yanılmışım.

O zaman siteyi Türkiye üzerinden açıp Romanya üzerinden yürütmemde bir sakınca olmayacak diye düşünüyorum, hem de daha avantajlı olacağım.

ne icin Romanya'da bulunacaksin ve projen nedir bilmiyorum ama romanya gezi, tatil uzerine turkce bir blog v.s acabilirsin bu konulara merakli bir cok Turk arkadasin oldugunu tahmin ediyorsundur. Iyi gelir edebilir, guzel niyetini gerceklestirebilirsin umarim.

600-850 TL civarı. ikinci el dusunuyorum.

nikon d90

Bukursan bana da siyle. Pc den ojuyup telden cvop yaziyorun amg..

sözlük üzerinden sub-ethaya giremeyeceğin için duyuruya da login olamazsın.

Bilgisayardan wireless bağlantıları görebiliyorsan cep telefonunun access point özelliğini aç, oradan önce sözlük, sonra buraya login ol. Bağlantıyı kapatıp şirket network'üne döndüğünde siteyi kullanmaya devam edeceksin.

duyuru varken ne yapıcan sözlüğü bea.

Zenmate olmuyor. Vpnlere erisim yok. Telefondan kullandığım internet, şirket interneti değil:/

Telefonunu access point yap dedim zaten. Bilgisayardan login olacaksın. Tabi wireless'a bağlanıyorsa.

Evet

evet

yeap

biyometrik dediği foto ile alakalı sanırım, ve bizim pasaporttaki fotolar biyometrik oluyor.

çip vs birşeyler yazmışlar biyometrik pasaportlar ile ilgili. kafam karıştı, ondan sormuştum.

teşekkürler

biyolojik özelliklerden herhangi bir veya birden fazlasının sayısal veri olarak tutulması biyometrik olması için yeterli. mevcut durumda sadece yüz verileri tutuluyor ama diyelim retaina taraması, parmak izi veya tükürük örneği tutulsaydı sadece, yine biyometrik olacaktı.

içinde sadece vatandaşlık ile ilgili verileri varsa çipli pasaport, o çipin içinde ayrıca herhangi bir sayısallaştırılmış biyolojik veri eklenirse de, biyometrik, çipli pasaport diyoruz.

roman havası mı ne bi site var internette. o sitenin iletişim kısmından sor. yardımcı olurlar.

Puan sıralaması yapmıyorlarsa neden böyle bir koşul var ki başvururken?

Üniye sordum, ALES olmayanlar içinmiş o. bilgi olarak kalsın madem.

Hazır sormuşken dönemlik ücretleri de sorayım. Yüksek lisans programlarının dönemlik ücreti 2100 TL gözüküyor ama bir dalavere çeviriyorlar mı? Mesela 2100 TL sadece kayıt için, kredi başına extra para ödemek gibi şeyler gerekiyor mu?

www.eksiduyuru.com
sağdakini içtim, gayet güzel.

sagdakını hergun ıcerdım bır ara guzeldır.soldakını bılmıyorum.

30 yaşında direkt askere alıyorlar diye biliyorum ben.

35 değil 30. Gerisi doğru.
Eksik bilgi, masterı bitirince de. 1 sene tecil hakkı var.

iş doktoraya dönünce 30 yaşın üstüne gelinebiliyor. yüksek lisans ile degil.

yüksek lisans olayından emin degilim ama doktoradan eminim

yüksek lisans ve doktora ile 34'e kadar diye biliyorum ben de. geri kalanı doğru. aynı yüksek öğrenim seviyesinden sadece bir defa okuyabilirsin ikincisi askerliği tecil etmiyor. parasını verip mba falan yapmak lazım okulla da anlaşacaksın iki senede bir kayıt silip kayıt yenileyeceksin

okuyup tırstım, ikinci yüksek lisansı yapmayı düşündüğüm okulu aradım. Tecil dolma durumunun bir önemi olmadığını söyledi. Yani daha önceki tecilim dolduktan sonra da kaydolabiliyormuşum ve askerlik sürem baştan 3 yıl erteleniyormuş. Sizler bu konuda emin misiniz?

yok artık.dediğiniz olmuyor.
bana ikinci yüksek lisans yaptığım okuldan mektup geldi askerliğinizi erteleyemiyoruz diye.
not: yaş 29.

hayırlı teskereler!

edit: bir de böyle bir yasa var.sen zırt bırt yüksek lisans yapıyom okuyom ben yaa deme diye yüksek lisans için askerlik yaşı 30,doktora için 34-35 olarak sınır koyuldu

aynı yüksek öğrenim seviyesinden sadece bir kere okuma durumu şöyle. eğer yüksek lisansı bitirip başka bir yüksek lisansa başlarsan orada dur diyor devlet, önce askerliğini yap sonra sabaha kadar oku. ancak, sen yüksek lisansını bitirmeden kayıt sildirip başka bir yüksek lisans programına kayıt yaptırırsan, henüz yüksek lisans mezunu olmadığın için yeni kayıt yaptırdığın programdan itibaren 3 yıl daha tecil hakkına sahip olursun. sabah sabah biraz karışık gibi görünebilir ama anlaşılır oldu bence.

edit: şu "yüksek lisans tecil yaşı 30" efsanesini de kim çıkarttıysa...

lisans için 29, lisansüstü için 35. kesin bilgi.

Mezuniyet tarihlerinden itibaren lisans mezunlarına verilen 2 yıllık ve yüksek lisans mezunlarına verilen 1 yıllık sevk tehiri sürelerinin bitim tarihi, yükümlülerin 35 yaşını doldurdukları yılın 31 Aralık tarihini geçemez. Diploma denklik işlemleri için verilen 1 yıllık sevk tehirinde yaş sınırı aranmaz.

Aynı soruyu ben de sormuştum. eksiduyu.ru

Özetle evet bu şekilde 30 yaşına kadar kaçabilirsin.

@rakicandir, bunu neye dayanarak söylüyorsun?

www.asal.msb.gov.tr

Sıkça Sorulan Sorular -> Yedek Subay -> Madde 8

Yaş sınırı 35 olmalı. Aksi bir şey yazmıyor.

Gecenlerde o kanun degisti 35 oldu kimse askere gitsin istemiyorlar galiba, onceden 29du

Kalsın bu duyuru madem.
Cevaplar için teşekkürler. Askerliğin bug'ini tescillemiş olduk.

Yüksek lisans sektirmesi olsun yöntemin adı da :))

burada yapılmışı var, hiçbir sıkıntı yaşamazsın. ilk yüksek lisansımı bırakmıştım, ikinciye kabul aldım, bitti bile.

yok zaten ayrilmayi dusunuyorum gecici olarak basvurdugum yerden. askerlik derdi bitsin yeter.

Birden fazla yüksek lisansa kayıtlıyım. Hiçbir sıkıntı yok. Lakin her dönem ders kaydı yapmak zorundasın. Yoksa okul tecil vermiyor. (Her üni için geçerli)

taksim/eleos
cihangir/savoy

sanırım mykonos öyle bir yer. Önünden geçerken görüyorum hoş mekana benziyor. Biz onun karşısında bir yere gitmiştik şimdi ismini hatırlayamıyorum, orası da güzeldi.
yer: bağdat caddesi barlar sokağı.

latife hanım meyhanesi ya da şehir meyhanesi

Tarabya, Kireçburnunda Set Balık diye bir yer var. Hanımla artık orayı tercih ediyoruz biz. Dekor, tema vs tarzı şeyler yok. Olması gerektiği gibi bir balık lokantısı, mezeler ve balık çeşitleri çok iyi. 80-120 civarı 2 kişi çıkarsınız diye düşünüyorum.

beylerbeyinde inciraltı meyhanesi görmüştüm bir de. çok hoşuma gitmişti. oraya da bakabilirsiniz.

asmalıdaki, asmalı cavit, yakup 2, safi, zeytinli, nevizade'deki cumhuriyet meyhanesi, istiklal'deki eleos'ta rahatsız edilmezsin. bazılarında müzik vardır.

koşuyolu - müzeyyen / sakar zeybek / birtat meyhanesi

beşiktaş- sıdıka

kadıköy agapia

Jack&Jones kaliteli, bende gömlekleri var gayet sağlam. Fiyatını hak ediyordur mutlaka. Ama bu tarz montlar yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sorunlu baya. Sürekli giymek için değil arada kıyafete göre çeşit olsun diye alıyorsan alınabilir.

bu tip montlar kötü. hem acelen yoksa şubat gibi 100 liraya alırsın.

valla ben de insan gibi kullanmıyorum ama bu tarz mont istiyorum acikcasi.

Bir oncekini timberland'den almistim tonla para verip, hayvanin biri sigara söndürdü resmen üstümde. Gayet kaban maban dinlemedi yok oldu güzelim mont.

bunlar dediğiniz kadar dayanıksız mıdır? Zaten mont yıkama gibi bir alışkanlığım yok ama en ufak külde bile sıkıntı yaşayacaksam almayayım?

boyun 180 in altındaysa (ve omuzların da darsa) bu mont üzerinde hoş durmaz. tabi bu durum senin için ne kadar önemli bilmiyorum ama söylemek istedim.

en sevmediğim mont tipi ya. jack&jones iyi markadır ama 230 liraya çok daha güzel kullanışlı şeyler bulabilirsin.

Boy 1,80 omuzlar geniş sayılır.

Hangi markalara bakmam lazım şu ara? Önerisi olan var mı kışın giymeye, sıcak tutacak, çok abartı klasik olmayan mont için?

Bir dahiliyeye randevu al git, bu söylediklerini aynen doktora da söyle. Gerisini o halleder..

kan testi yaptırırken doktora söylüyosun o bilgisayradan tik atıyo kutucuklara ona göre bakılıyo. ama bazıları aç karnına, bazıları iki aşamalı falan olabiliyo. vaktin olduğu zaman her hangi bir hastanede baktırabilirsin. online olarak da sonuçları görebilirsin.

hastalık yokken tetkik yaptırmak genelde pek anlam ifade etmez. muayene olmanda fayda var.

bir de bu tahlilleri 10 gun arayla yaptir. yani ornegin aids ve idrari sonraya birak, sgk nin senin icin hastaneye odedigi kotayi asar hepsi ayni anda muhtemelen

neden yaptirmak istiyorsun?

sebeplerini anlatirsan belki psikologa gitmeni tavsiye ederiz?

hastalik fobim yok.

senelerdir kontrole gitmiyorum abuk subuk insanlar girdi hayatima. ayrıca çok sayıda dövmem var, geçenlerde dövme yüzünden hepatit kapan birilerinin hikayesini dinledim korktum vs.

ayrica tiroid problemim var zaten, onu da kontrol ettirmis olurdum.

bence şüphe yokken test yaptırmak anlamsız. bulaşıcı hastalık şüphen varsa elisa yaptırabilirsin. tiroidin yüksek olsaydı çarpıntın olurdu düşün olsaydı aşırı yorgun olurdun kilo alırdın vs doktor hormon bakardı. umarım anlatabilmişimdir.

tiroidim zaten yüksek ilac aliyorum.

neyse en azindan elisa yaptirayim.

Ülkeden ülkeye değişiyor olabilir ama burada (Hollanda) belediyeden istiyorsunuz o davet belgesini. Benim yanımda kalacak, gerekirse masraflarını ben karşılayacağım vs diye bir form doldurup imzalatıyorlar. Sonra damgalayıp veriyorlar size o belgeyi.

davet mektubu olmasa da olur diye düşünüyorum ben bi konaklama rezervasyonu gösterilebiliyorsa eğer.
yani B kişisi kendi başına da tatil amacı ile vize alıp gidebilir sonuçta A orada olsa da olmasa da.

bulurlar bulurlar.

bulurlar, öyle ki türk sitelerinden bile hızlı gelme durumları bile olabilir. için rahat olsun.

zippo istedin di mi lan

posta kodu varsa sıkıntı yok.

Elektronik.

Logitech wireless kulaklıkmı istedin :)

Donanımlı kaynıyor burası Hariç sizin adresinizi amazon değil yurtiçi kargo bulur. Adresin sıkıntılı OLDUĞUNU görürseler iade bile olur çünkü İstanbul içini bilecek ayıracak bi sistem veya kişi varsa sıkıntı çıkmaz ürün dağıtıma çıkar istanbulu dolaşır büyük olasılıkla veya pts firmasının deposuna girerse arayın adrese ilçe eklesinler maceraya gerek yok

kesinlikle sana doğru bakmalı, insanlara gösterirken kolunun içini dışarı cevirip kolunu yukarı kaldırdığını düşün.

ben de öyle düşündüm fakat internette yazıları millet dışa doğru yazdırmış. bilmediğim birşey mi var acaba diye merak ettim. bana bakması daha mantıklı geliyor.

dövmeyi kimler için yaptığına göre değişir. başkaları görsün diye yapıyorsan o zaman bileğin aşağıdayken karşıdaki okuyabilecek şekilde olmalı. yoksa bileğini yukarı kaldırabildiğinde sen okuyabilmelisin.

bence kendinin okuyabileceği şekilde olması lazım, kendi dövmelerimde bu felsefeyi benimsediğim için bu şekilde söylüyorum, dövmelerimi kendim için yaptırıyorum. yoksa sen iki türlü de yapabilirsin, sana kalmış.

yani 2 türlü de kendim için yaptırıcam dövmeyi. olay felsefi boyutundan çok, bilmediğim bir usülü varsa öğrenmek istedim.

aynı yere geçici yaptırmıştım kendime baktırdıydım dövmeyi. yalnız dirseğe doğru çok uzun olunca bileği çevirince çirkin görüntüler çıkıyo ortaya :/ ama sizinki küçük hayvan ve enine yazı anladığım kadarıyla.

25.media.tumblr.com

benimki enine olacak 3 harften olusacak o yuzden problem olmaz.

yükseltme

sadece yükseltir bf4 ü ayrıca alman lazım

battlefield'i ayrica alirsam 45 euro'ya geliyor toplam.

ne pahalı oyunmuş arkadaş.

tam şu an bf4 + premium 107 liraya bulabilirsin. 45 eurodan iyidir.

ya da sabredersen yılbaşına doğru indirime girer mutlaka.

www.beyazmelekmasajsalonu.com

burası oldukça iyi.

Hocam isyerinde direk adult&pornography diye siniflandirdi, duzgun bir yer olduguna emin misin? :/

fırsat sitelerine bak. ucuza düşüyor ramada otele gitmiştim çok güzeldi.

çenede basınç/gerilim varsa olabilir. bunun bilincindeysen beyin otonom tepki olarak korumaya almıştır. bir dişçiye git. daha ciddiye giderse ağız ve çene cerrahisine yönlendirebilir.

son 5 yılda en çok izlenenlerden birisi testesteron sanırım.

tehlikeli oyunlar - erdem şenocak

edit: bu tek kişilik bi oyun bu arada. iyi de kötü de herkesi de oynamış :) 27 ekim'de moda sahnesi'nde var tekrar.

Teşekkürler cevaplar için.

Yabancı oyunları uyarlayanlar da olabilir, hatta onlar daha çok dikkatimi çekiyor. Yeter ki oynayan Türk olsun, mümkünse metinde hem iyi hem kötü karakteri o oynasın vs.

ikinci dereceden işsizlik yanığı
geçtim ama tiyatrodan
profesyonel

önce oyun atölyesinde son iki yıldır da moda sahnesinde oynadığı oyunlarla kesinlikle onur ünsal

ha bi de önce yazdığıma benzer olarak yeraltından notlar - nadir sarıbacak var.

bir delinin hatıra defteri - erdal beşikçioğlu der kaçarım.

Portekizi bilmem ama benim şirket telefonu ABD'de kapanmıyor.

yok. bize özgü bir saçmalık o..

bi turkiyede o olay

portekiz'de kontorun yoksa kapaniyor. ki arayan kisinin ucreti bile sana yansidigi icin genelde kapaniyor. not. imei problem olmaz; ama kontor oluyor.

bi turkiye bir de hindistanda varmis sanirim o imei kayit olayi

O kadar önerdiniz burda :( Yazın az biraz alınıyorum.

hocam interval kardiyonun -ki koşudan bahsediyorsunuz- içinde dinlenme olmaz. nasıl olmaz? interval kardiyoda(koşuda) dinlenme hafif tempoda koşmak demektir. bu da nabzının %50-60'ına tekabül etmelidir. şu şekilde örnek verebilirim:

ilk önce 5 dk ısınma, açma-germe.

sonra;
nabzının %50-60'ı ile 2 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %90'ı ile 1 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %50-60'ı ile 2 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %90'ı ile 1 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %50-60'ı ile 2 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %90'ı ile 1 dk koşuyorsun.
(dinlenmeden)nabzının %50-60'ı ile 2 dk koşuyorsun.

ve son olarak tekrar 5dk ısınıyorsun, bitiriyorsun.


hiit'te vücut ağırlığı içeren hareketler varsa dinlenilebilir. 20-30 saniye -ki ben tabata protokolünü öneririm- dinlenebilirsiniz. fakat koşuda dinlenilmez. antrenmanın selameti açısından. yani iki dakika koşayım iki dakika yürüyeyim olmaz. hep koşacaksınız. dinlemeniz nabız düşürmek olacak.

Hiit konusunda yapılan en büyük hatayı söyleyeyim size: Hiit'i belli bir standarta sokmak. Yani alınacak optimal fayda kişiden kişiye değişir, bunun sabit bir kuralı yoktur. Yaşa boya kiloya cinse göre birçok değişken vardır. Önce bu konuda anlaşalım. Zira benim nabzım 12 km/h ile 5 dakika koşarken istediğim nabız aralığına gelirken sizinki 1 dakikada gelebilir. Siz de 5 dakika koşmaya çalışırsanız olduğunuz yerde yığılırsınız. O nedenle kendinizi ölçün: 1 dakika yüksek tempoda koşarken nabzının 180 civarına geliyorsa 1 dakika koşun. İlerleyen aşamalarda bu süre zaten uzayacaktır. Ayrıca hiit'te dinlenme yoktur demek çok yanlış, zira hiit'in mantığı tamamen aktif dinlenme üzerine kuruludur. Uzun süreli depardan sonra kısa süreli düşük hızda yürüyerek nabzınızı düşürürsünüz, sonrasında vücut bu duruma uyum göstereceği anda yüksek hıza çıkarak sürekli yağ yakımı yaşarsınız. Bu tip keskin değişiklik olmadığı zaman vücut mevcut duruma çok rahat uyum gösterecektir ve yağ yakımını minimuma düşürecektir. Zira vücut yağ yakmama üzerine çalışan bir sistemdir. Bu sistemin dışına bu tip değişiklikler yaparak çıkabilirsiniz.

İlk defa bu tekniği kullandığınız için süre konusunda bir şey demiyorum lakin dinlenme süresini kısa tutun, 2 dakika çok uzun. Bu süreyi 1 dakikaya indirip depar süresini zamana yayarak artırın. Depar süresi artarken dinlenme süresi de artmasın ama o mümkün olduğunca kısa kalsın. Yani şöyle söyleyeyim: Ben hiit'e ilk başladığım yıllarda 1.5 dakika depar atıp 1 dakika dinlenip 20 dakikada bitiriyordum. Lakin vücut buna zamanla uyum gösterdiği için şu an 5 dakika yüksek tempoda koşup 40 saniye dinlenip 50 dakikada bitiriyorum. Siz de zaman geçtikçe kendinizi bu şekilde ayarlarsınız.

"Hiit konusunda yapılan en büyük hatayı söyleyeyim size: Hiit'i belli bir standarta sokmak. Yani alınacak optimal fayda kişiden kişiye değişir, bunun sabit bir kuralı yoktur. Yaşa boya kiloya cinse göre birçok değişken vardır. Önce bu konuda anlaşalım. Zira benim nabzım 12 km/h ile 5 dakika koşarken istediğim nabız aralığına gelirken sizinki 1 dakikada gelebilir. Siz de 5 dakika koşmaya çalışırsanız olduğunuz yerde yığılırsınız. O nedenle kendinizi ölçün: 1 dakika yüksek tempoda koşarken nabzının 180 civarına geliyorsa 1 dakika koşun. İlerleyen aşamalarda bu süre zaten uzayacaktır."

ona bakarsanız ağırlık antrenmanlarında da bir standart yok. beslenmede de yok. her şey kişilerin anatomik yapısıyla alakalı. benim söylediğim, "kendim yaptım ve fayda gördüm." yani rakamlar tabii ki de kişiden kişiye farklılık gösterecek.

"Ayrıca hiit'te dinlenme yoktur demek çok yanlış, zira hiit'in mantığı tamamen aktif dinlenme üzerine kuruludur. Uzun süreli depardan sonra kısa süreli düşük hızda yürüyerek nabzınızı düşürürsünüz, sonrasında vücut bu duruma uyum göstereceği anda yüksek hıza çıkarak sürekli yağ yakımı yaşarsınız. Bu tip keskin değişiklik olmadığı zaman vücut mevcut duruma çok rahat uyum gösterecektir ve yağ yakımını minimuma düşürecektir. Zira vücut yağ yakmama üzerine çalışan bir sistemdir. Bu sistemin dışına bu tip değişiklikler yaparak çıkabilirsiniz."

hiit antrenmanda dinlenme yoktur demiyorum zaten. salt koşudan oluşan hiit antrenmanda dinlenme yoktur diyorum. yürümek konusunda size katılmıyorum. 1 dakika depar atılıp 2 dakika yürünmez. koşunun ve sağlığın selameti açısından bu böyledir. deparın ardından hız birden kesilip yürünmez. hız yavaş yavaş düşürülür. hiit kardiyo sana kalp atış hızını aralıklara sok diyebilir fakat sağlık her zaman buna uyamayabiliyor. koşunun anlatmak istediğim farkı bu.


bu arada ilk yazdığım girdideki antrenmanın inanılmaz faydasını gördüm. hem yağ yakımı açısından hem de sağlık açısından. tabii ki kesin rakamlar sizin için de olacak diye bir şey yok. benim net rakam vermemin sebebi, "ben tam olarak bunu yaptım ve istediğimi elde ettim" demek istemem.

1 dakika depar atıp 2 dakika yürüme konusunda ben de size katılıyorum papillon7. Zira depar süresine göre çok uzun kalıyor lakin duyuru sahibi bunu ilk defa denediği için istese de bu sürelerin üstüne çıkamaz. Kondisyon yüklendikçe bu sorunu da aşabilir diye düşünüyorum yoksa evet 1:2 çok uzun bir süre.

Hocam dinlenmekten kasit zaten isi gucu birakip cay icmek degildi, %50-60'a dusurmekti.

hesaplamayi yaptigimda nabzimin 177 olmasi gerekiyor depar evresinde. yani rakamlarda yanlislik yok.

İlk defa denedigim icin 1'e 2 olarak yaptım. 1 dakika uzun sureli depar, 2 dakika dinlenme gibisinden. Sanirim sizin dediginize gore 2 dakika dinlenmek yerine nabız ortalama degere dustugu zaman tekrardan depar evresine gecmek gerekiyor. Ben 1'e 2 oranini hiit'e baslangic ile ilgili bir makalede gormustum o yuzden denedim.

Herkesin vucudu farkli haklisiniz, ben zaten temel seyleri ogrenmeye calisiyorum.

Çok hesaba kitaba girmeden 1 dk yürüyüp, 1 dk kendini paralarcasına koş. Bunu 5-6 set arka arkaya tekrarla. Kendini paralama sürecindeki hızını da her antrenman yavaş yavaş arttır.

yazılanları okumadım acık soyleyeyim.
hiit te yüzde falan olmaz. max intensity olur. maksimum tekrar ediyorum. depar yani. yüzde doksan falan degil.

en güzel kürekte olur benim fikrim. dışarda sprint atarak olur. kosu bandında riskli.

ne kadar sürecegi kondusyonuna bagli. ben 30-30 yapabiliyorum. biri 40-20 yapar. bazısı 60-60 yapar.

once yavas basla. mesela 30 depar 1 dk dinlenme ya da 2 dk dinlenme ypa.
ondan sonra adım adım dinlenmeleri kıs. sora da deparları arttırırsın.

ama hiit i ben "kisisel" olarak, eger aktif bi insan degilsen onermiyorum. yani kalbinde sorun olmadıgından falan emin ol derim.

bombermine var bombermanın online'ı diyeyim fakat 10-15 kişiyle oynuyorsunuz.

Musadenle su koseye yorum birakayim ben de merak ediyorum mobilden fav a atilmiyo duyuru.

Facebook'ta arkadaşlar arasında oynanabilen oyunlar var. Tetris Battle, WordCrack, Dragon City, Diamond Dash gibi.

Sanırım facebook bunun için en uygun ortamı oluşturuyor. Alternatif olarak skype üzerinden oynanan oyunlar sanki karşılıklı oynuyormuş hissi verecektir. Burada skype'ta yerleşik olarak bulunan oyun sistemi anlatılmış:
en.kioskea.net

ne alaka yaa elbette değiştirebilirsin.

açmadıysan tabii.

parfümü açmadan batch numarasına bakılmıyor şişenin altınya yapıyorlar.

ama kullanmadım hiç.

eğer yanlış hatırlamıyorsam o 36 süre ürünü açtığın zaman başlıyor. Yani ilk sıktığın zaman hani hemen püskürtmez, hava alır ya içeri, işte o zaman başlıyor.

batch numarası kutunun altında değil mi?

şişenin altında

checkcosmetic.net
Ralp lauren

Şişenin altındaki no: 18J104S

raf ömrü 36 ay, senin 3 ay kalmis diyor.

yok, gayet geliyor.

kayıt altında değil de yıllık 5 defa sipariş verme hakkı mı ne vardı. ne kadar takip ediliyor bilmiyorum.

Sen guzelce paketleyeceksin. Onlar yapmaz. Sadece kargo posetine falan koyarlar.

Paket işi sana ait evet. Ancak elinde havalı naylon yoksa gazete kağıtlarını top haline getirip de cisim ile kutu arasına sıkıştırıp boşlukları doldurmak suretiyle iyi bir koruma sağlayabilirsin.

FI, PO haricinde fatura girişi demek. Sana R3 iyi gider.

edit: PO, purchase order.

endüstrici isen co ya da pp ideal, zira süreçlerle ilgili az buçuk altyapın oluyor.
diğer core modüllerin de her zaman ekmeği var. fi, sd, mm vs. core modüllerin avantajı sana süreç bilgisi katması dolayısıyla bi noktadan sonra SAP'den ya da teknik taraftan sıyrılma şansın var.

şu sıralar epey revaçta olan modüller de var, crm ve is-u gibi. piyasada yetişmiş danışman sayısının az olması avantajlı hale getiriyor.

bi tarafı ile başlama derim sadece.

MM ya da PP olabilir, eğer programlama yapabilirim dersen abap'a bir bak derim.

Proglamlama yapabilmekten cok, arkadas grubunda 2 tane abapci var zaten. Ben modüle kaymak istiyorum o yuzden.

Cevre muhendisiyim, SAP ile alakam yok. (bi 2-3 aylik abap egitimim var)

.net gormustum uni'de biraz.

MM modulunu kullanmıştım. stok ve sipariş verme kısımları ile ilgiliydi.

FI yap. ekmek modülüdür. gideceğin ve sap kullanan her şirkette FI modülü olacaktır.

PP ye bulaşma. CO,MM filan da iyidir.

@divit

Kendi isim mutlu etmiyor ya beni, TR'de kendi isimi yapmak cok yalan.

Kamu'dan falan cikip giricem sektore bir de, ironiye gel :)

Ben beni limitleyen isleri istemiyorum, iyi calismak, iyi kazanmak, tanidigim insanlarla is yapmak istiyorum. biraz da onlarin gaziyla, biraz da eski heveslerle girdim bu yola zaten.

Denemeyip pisman olacagima deneyip pisman olurum, suanki isimden zaten memnun degilim.
Bizim de enteresan mesailerimiz oluyor ucret falan almiyoruz.

Evet SAP'e gore bir rahatligi var ama, maddi manevi tatmin etmiyor.