Ekşi Duyuru

total recall

1) paypal kabul olmuyor sanırım
2) birden fazla ürün alacaksan ayrı ayrı paketleneceği için sorun çıkarmaz. yani benimkinde çıkarmamıştı paketler aynı gün gelmesine rağmen. tek bir paketse biraz şansa kalmış. geldiği de oluyor gümrükte kaldığı da.

1- alibaba ve aliexpress'te paypal yok artık. Site çok rahat şekilde refund veriyor sorun çıkarsa.

2- 90 dolarık ürün eğer yasaklı listesinde yoksa bir şey olmaz. farklı satıcılardan alacaksan zaten ayrı zamanlarda geldiği için hiç sıkıntı çıkmaz.

Aynı satıcıdan alıyorum bundle. Alacağım üründe mouse, kulaklık ve mousepad var.

www.aliexpress.com

Yasaklı listesinde yoktur bunlar muhtemelen.

Bende de parlaklık tuşu öyle basılı kalmıştı, en sonunda açtım komple yan buton grubunu iptal ettim kablosunu söküp. mekanik bir bozulma bence.

hiç kullanmiyorum tuşu zaten. zamanla böyle olması normal midir ki?

bende de benzer belki de aynı model var. 2 senedir böyle bişi olmadı. o tuşlar dokunmatik zaten. bence güzelce bi silip temizle o kısımları. işe yarayabilir. virüs monitöre bulaşamaz. alakasız bi basılı kalma durumu mevcut.

Valla tekrardan bir silip deneyeyim.

Hardware etkileyen virüsler var sonuçta, yok mouse oynat, yok pc'yi kapat vs. Benzer bir olay olabilir mi diye düşündüm, çünkü HW'in içinde sonuçta kendi yazılımları vs var Samsung'un.

Temizlikten sonra durumu kontrol ederim tekrardan sagolun.

Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde "yüksek lisans" yapıyorum. Dönemli 2200tl gibi bir para ancak akarı kokarı yok.

Ales 55 istiyor başka da bişey istemiyor.

sadece askerliği tecil için istiyorsan: www.yesevi.net

en uygunu burası, daha ucuza zor.

O zaman şöyle bir soru sorayım, 1 dönemliğine kayıt olup ayrılırsam, tecilim yine 3 sene mi olur? Nasıl uzatılıyor bu meret?

Arkadaşımın biri, Datça'da 2 katlı yazlığın(ikinci katı dublex) alt katını şu sıralar birine 100.000 TL'ye satma aşamasında. Dublex olan üst katını da 270-300 bine satmayı düşünüyorlar. Yazlık denize 500 metre - 1 km uzaklıkta. Fikir olsun diye söyledim.

çanakkale taraflarına bakabilirsiniz, bizim yazlığımız da ezine-geyikli'de ama fiyatları çok bilmiyorum doğrusu.

güzelçamlı - davutlar / kuşadası

güzelçamlı-davutlar +1

burhaniye

Yalovayi dusunmez misin, ben yeni geldim ordan, hem istanbula cok yakin ama denizi mukemmel mi, hayir tabi ki, yine de bilgin olsun, fiyatlar da uygun

kisisel gorusum: asiri sosyallik, internet ve bunun getirdigi "zamanla her seyin baymasi" ve insanlarin yeni arayislara girmesi.

internet sayesinde, gunumuz insanlari (ozellikle ergenler), 20 yil onceki insanlara gore daha fazla 'baska seyler' ve 'baska hayatlar' goruyor. sonrasi malum iste bunlara yol aciyor.

Bi özentilik olduğu bariz. 23 yaşında arkadaşım ergen kızlar beğensin diye mi artık sebebini çözemedim, saçları bieber tarzı dikip boş baktığı fotoğraflarını yüklüyor habire son bir yıldır.

12 yaşında kuzenim ot falan biliyor, arkadaşları kullanıyormuş. Globallik, yabancı hayatlar, internet, dünyaya sınırsız erişim falan ben ergenken de vardı, başka bir şey bu.

@oranjlaturanj,

haci abi senin ergenliginde facebook, twitter, instagram, youtube vs yoktu.

3mb'lik sarkinin yarim saatte indigi yillar olabilir. o yuzden internetin bugunku kadar etkisi yoktu. baska bir sey degil yani.

yavaş yavaş amerikanlaşıyoruz. glow stick bile gördüm geçen migros'ta, düşün.

özgürlüklerimiz de amerika seviyesine gelecekse sıkıntı yok benim için.

herkes gözönünde yaşamak, beğeni almak peşinde.
garip bir şekilde evrimleşiyorlar.
senin durumundayım, anlayamıyorum bazen onların davranışlarını.
giderek daha kötü olacak diye düşünüyorum.

Biz ailelerimize göre ahlaksızdık, onlar da bize göre ahlaksız. Hoşlandığımı söyleyemem ama doğal akışı bu. Nesil farkı sadece. Annem evlenmeden önce sevişmeyi hayal bile edemiyordu, ben yapabiliyorum; şu anki bir çocuğun da sevişme yaşını düşürmesi normal. 20 yıl sonraki bir çocuğun ne yapabileceğini hayal edemiyorum ama o da o zamanın normali olacak. Her nesil kendinden öncekini uçlara taşıyacak.

bence her "yeni nesil" abartılıyor. her nesilde böyle tipler daima var olmuştur. yani bir kısım heyecanlı genç böyle çılgınlıklar yapar, bir kısım da milletin "ooo efendi çocuk" dediği tiplerden olur.

mesela şöyle söyleyeyim, 17 yaşında bir fransız arkadaşım var ve çocuk yakın çevresinin sürekli karı kız, parti peşinde dolaşmasından dolayı üzülüyor. o işleri pek sevmediği için arkadaşlarıyla takılmıyor, benim o zamanlarki halim gibi asosyalin teki. yani fransa gibi yerde 17 yaşında bir erkek bu çocuk, "benim işim olmaz abi ya ben sevmiyom" diyor, bi tane kız arkadaşı var işte öyle evli gibi takılıyolar.

bunun dışında genel olarak she was my baby'ye katılıyorum. artık insanlar çoooook fazla şey görüyor. çocuklukta, gençlikte olur öyle... hani her gördüğünü uygulamaya çalışırsın, sapıtırsın falan. yaş ilerledikçe yaşam tarzları, kafa yapıları oturur. yeter ki bu sapık dönemlerde geri dönüşü olmayan hatalar yapmasın çocuklar. ben de 20 yaşıma kadar hiçbir şey yapmadım, sığır gibi yaşadım ama bi faydasını görmedim açıkçası. bırakın bonzai çekmedikleri sürece öbüşüyolarsa öbüşsünler, sevişsinler. büyüyünce toparlıyorlar. kendi arkadaşlarımdan biliyorum bunu. benim de lise 1'deyken hiç sevemediğim, fazla aptal ve "trendy" bulduğum lavuklar şimdi çok aklı başında kızlar/adamlar oldular. ben de aklı başında bi adamım ama onların yaptığı seksin yarısını yapamadım. bırakınız yapsınlar.

Haftalık değil de aylık tutacaksanız antalya merkezde ev kiralanabiliyor eşyalı olarak, antalya merkez dışında olimpos'u biliyorsunuzdur zaten pansiyonlar oldukça makul fiyatlı, bunun dışında kaş da güzel bir seçim olabilir bence

Kaş diyorum.
Hatta Limanağzında birkaç çiftin birlikte kalabileceği ve böyle olunca makul fiyata denk düşen bungalov odalar var. Gayet konforlu filan. Nuri's Beach diye aratın google'da inceleyin.

Beni de götürün :D

Ege'yi düşünün, Akdeniz'de nefes alınmaz bu sıcakta. gidin özdere'ye orta mahalle plajı civarı bir apart bulun. gece hayatı pek tatmin etmeyebilir, bir bodrum değil neticede ama gezmelik çok yer var, oooh mis.

@haybeden
aylık tatilim yok malesef haftalık tutucaz evi.

@amelie
kaş ve bungalov olayini ciddi ciddi düşünüyoruz, gidip piyasa araştırması yapıcam. çok pahalıya gelmezse gidebiliriz. basimizin ustunde yerin var :))

@tiny
ayni seyi dusundugum icin egeye acik kapi biraktim ama dogasi denizi vs cok cok iyi degilse medeniyetten uzak olmaya luzum yok o kadar diye dusundum.

biz temmuz ortasında olimpos'a gidiyoruz. denize yakın (15 dk) bungalovlarda, yarım pansiyon ve uygun bir fiyatlı konaklama imkanı. dinlenmek için oldukça iyi bir tercih. eğlenmek için yarım saatte kemer'e. antik kentler, doğa yürüyüşü, yanartaş, geceleri sahilde kafa dinlemek vs.

@sanxis
ne tarafta tuttunuz yer?

Eğer derslere falan kasmayacaksan tezsiz tabi ki. Tezli yüksek lisanslarda bir de mülakata giriyorsun ve de ales istiyorlar. Tezsiz yüksek lisansların neredeyse tamamı ales istemiyor ve kontenjana göre mülakatsız kabul oluyorsun. Zaten tezsiz yüksek lisans üniversitelerin para kapısı. para kazanmak için yapıyorlar genellikle bunu. ben de aynı sebepten yüksek yapıcam. devlet üniversiteleri ortalama 4.500 - 5.000 TL istiyor. Harcını ödediğin süre boyunca kimse seni atmaz. Tecilin de iptal olmaz dolayısıyla.

4000-5000 senelik mi oluyor ?

tezsizler o kadar pahaliysa tezli yapalim madem, ales puanim var gerçi bakalim.

toplam tutar o. üç dönem oluyor. dönem başı 1500 TL.

vücut susuz kalmış boş su sıvı alın

Alkol ödem yapar

herhangi bir ödem belirtisi yok sadece ağrı var.

suya abandım bakalım.

o son absinth'i içmeyecektin bro:(

geri dönmeyi kesin planlıyorsan, alanınla da ilgili bir proje bulursan her türlü faydası olur. sonuçta cv'ye sadece "x ülkesinde evs yaptım" demeyeceksin, onu detaylı olarak, en azından proje başlığını yazacaksın. ve bu şans insanın eline sadece bir kez geçtiği için bence işi bırakıp gitmeye değer.

eğer ki dönmemek de varsa planların arasında, o zaman da burada okul vs gibi bir bağlayıcın olmadığı ve zaten mezun olduğun için gittiğin yerde kalabilme ihtimalin de çok yüksek. ben 1. sınıftayken gitmemiş olsaydım veya bir akıl verenim olsaydı, kesinlikle mezun olmayı bekleyip öyle giderdim ki gittiğim zaman kalabileyim.

Gidişimiz dönüşümüz belli oluyor benim bildiğim kadarıyla. Gidip de orada kalmak gibi bir imkanımız var mı?

şöyle var, projeyi tamamladıktan sonra geri ödemenin olabilmesi için evet, kesinlikle türkiyeye giriş yapman gerekiyor. ama gittiğin kurumda veya edindiğin çevrede iş bulursan eğer, çalışan olarak ve ulusal ajanstan tamamen bağımsız olarak tabii ki gidip kalabilirsin.

edit: bu olasılık ,türkiyedeyken oralarda iş aramaktan 423235 kat daha kolay olumlu sonuca ulaşır. çünkü gittiğin yerin dilini öğreneceksin, kendini tanıtma şansın olacak, birebir mülakatlara gidebileceksin, oralara alışmıi olduğun için diğer yabancı adaylar kadar zorluk çekmeyeceğini bilecekler ve bu senin için bir artı olacak vs vs. avantajı çok fazla yani.

Anladım teşekkürler.

Başka var mıdır CV'sinde durmasının faydasını gören vs?

benim çalıştığım iş yerinde (denetim sektörü) yurtdışı tercübesine önem veriyorlar. mülakatta da üzerinde durmuşlardı agh'nin. her yer aynı değil tabi, başka bir iş görüşmesinde de bir müdür "gereksiz bir hamle olmuş, yapmasan da olurmuş" demişti; "o sizin düşünceniz" demiştim ben de. hıyar herif. diyememiştim ki "sana ne amk?!"; ayrıca konuştuğum ik'cılar da sorumluluk, yurtdışı tecrübesi, gönüllülük vs açısından iyi bir izlenim olduğunu söylüyorlar.

tabi herkesin görüşü ve yaşam biçimi farklıdır ama ben olsam giderdim.

Biz ahlaksız orospu çocukları mıyız? Taksimde takılıyoruz biz de ne yamuğumuzu gördünüz de düzgün adam yk dediniz. Çok alındım teesüf ederim.

edit: cinsiyetten bağımsız yazdım zaten ben de

Kendine güvenip ilk adımı atan kız kadar çekici bir şey yok. Ama genelde ilk adımı biz, gideri olan adamlardan bekliyorlar.

Nerede? Anjelique mesela, beklerim bi gün ;)

bardan mardan bulunan adamdan bir fayda gelmez, bir sure sonra defosu cıkar ortaya. yapmayın yaptırmayın.

Benim var boyle arkadasim. Deli cesareti hakikatten. Birazda ilgi budalasi olmakla alakali.

31 Temmuz - 1 Ağustos alırsan Ramazan Bayramı haftasını 9 güne çıkarıyorsun.

Tabii kurt departman arkadaşların bu tarihleri kapatmış olabilirler.

Departman arkadaslarimdan bagimsiz alicam benle ayni isi yapan yok. O yüzden Dert değil.

En uzun tatil 9 gun mu oluyor bu sekilde? 5 gün zaten izin alicam, haftasonu + bayram tatili seklinde denk getirebileceğim bir tarih mevcut mu?

@cakabo doğru söylemiş. 31/07 ve 01/08 de 2 gün izin kullanmış olursun hem, hem de Ramazan bayramını 9 gün tatile çevirirsin.
haa yok birleştirmem dersen. Bayramı 5 gün yaparsın. Resmi olarak.
Kalan 5 iş gününüde (1 hafta eder haftasonların yoksa) Eylül ilk hafta yaparsın.
Eylül başı en güzel dönemdir.

cumartesileri çalışılmayan bir iş yeri ise 21-22-23-24-25 temmuz tarihlerinde yıllık izinli görünüp toplamda 12 gün tatil yapabilirsiniz.

cumartesileri çalışılıyorsa 31-1-2-4-5 temmuz/ağustos tarihlerinde yıllık izinli görünüp toplamda 10 gün tatil yapabilirsiniz.

Biraz daha spesifik yazayim madem.

Yillik izni bölemiyoruz. 5 iş günü alıp hepsini aynı zamanda bölmeden kullanmam gerekiyor. Yani 28 Temmuzda mi almam mantikli oluyor izni?

Edit: Cumartesi Pazar çalışılmıyor.

ekleme: yıllık izin hesabında cumartesiler de iş günü sayılır, pazarlar sayılmaz.

Sanırım en mantıklısı 21-25 Temmuz oluyor. 21'inde çıkıp, sonraki hafta Perşembe işbaşı yapılıyor yamulmuyorsam.

O zaman bayram öncesi haftayı komple kapatırsın.
yani 18 Temmuz son çalışma günün olur ve Bayram ertesi 31 Temmuz'da işbaşı yaparsın. Eder 12 gün.

28 temmuzda niye alasınız? 28 temmuzda zaten tatilsiniz? siz 28 temmuz-1 ağustos yaparsanız zaten 5 iş günü etmez o hesaplanırken. 2 iş günü eder. (ki normalde arife yarım gün iş günü sayılır hesaplanırken ama bu sene pazara geldiği için oradan da yırtılıyor)

21-25 Temmuz aliyorum. Ramazan'a denk geldiği için sessiz olur hem.

Cok teşekkürler cevaplar için.

sıcağı hiç sevmediğimden, en sıcak ay temmuzda izine çıkmayı planlıuom. bayramın önüne yada arkasına ekle birleştir.

ne güzel lan istediğin tarihe izin alabilmek. biz beyanname, finansal rapor felan derken anca 7-14 temmuz arasını boş yakalayabildim..

Abap Danışmanı, sap'deki geliştirmeleri yapan kişidir. Modül danışmanları ise, müşterinin işini, sap'ye uyarlayan kişidir. Müşterilerle modül danışmanları daha çok muhatap olur, abapçıya geliştirmenin ayrıntılarını yazdığı spec dediğimiz dökümanı hazırlar ve abapçıda bu dökümana göre geliştirmeyi tamamlar. Kabaca işleyiş budur.

Kahvaltı için: (bkz: kaymakçı pando)

rotadan biraz çıkacağım ama taksimden kolaylıkla ulaşabileceğin tophane'de ara sokaklarda bir sürü cafe var, genelde küçük ve sakin yerler. oraya gidip ister muhabbet sohbet ister kitap vs zaman geçirebilirsin, genelde öğleden sonra oturmalık. ama yağmurlu havada müthiş oluyor.

yurtdışındaki apple storelar kayıtlarda geçtiği sürece nereden alırsanız alın değişim yapıyor. ama türkiyede bu paralel ithalat ve distribütör olayları olduğu sürece onlar da şekil değiştirir almazlar. firmalar gittikleri ülkelerde avantajlarına gelen şeylere iyi uyum sağlıyorlar :)

Onlardan alıp sonra da şikayet edebilirsiniz. Zira Türkiye'de 2 sene garanti vermek zorundalar.

Muhtemelen paralel ithalaattır o ürün. Fiyatı piyasa fiyatının ne kadar altında ki böyle bir riske giriyorsunuz?

1600tl civari.

garantiyi veren firma pek guvenilir firma degil, o yuzden sorma geregi duydum. telefonu alip sorun ciktiginda apple store'a gidebilir miyim diye.

Bu A mağazası ne biçim mağaza ki yasal yükümlülükleri yerine getirmeyip 2 senenin altında garanti veriyor? Bu şekilde düşününce güvenilirlikleri hiç yok, bu şekilde merdiven altı çalışıp 3 gün sonra arayıp tarayıp nereye kayboldu bulamayacağınız firmalar çok.

Apple iPhone dahil ürünleri için 1 yıllık Sınırlı Garanti sözü veriyor, muhtemelen -ancak kesin değil, teyit alın derim- bu garanti cihazınıza uygulanacaktır. Yalnız bu noktada da, bu ürünü size satanlar ürünü X ay önce bir mağazadan alıp evde bekletip satıyorsa mesela, muhtemelen Apple o kadar ayı garantinizden düşecek. Ayrıca ne olur ne olmaz, fatura kestirmek önemli. İlla da bu adamlardan alacaksanız, ürünün her yerini iyice inceleyin, bana bu haliyle güvenli gelmedi.

Detaylar: store.apple.com

eksiduyu.ru

mağaza ürünü deriler çok kaliteli olmamakla birlikte derimod'da spor-klasik tarz deri ceketler indirim zamanı 300-400 civarı oluyor, ki o fiyat aralığından fazlasını haketmiyorlar bence. outlet'i de var istanbul'da bakırköy civarı bir yerdeydi yanlış hatırlamıyorsam.

viaport'ta guard marka deri satan bir yer var. fiyat olarak derimod'un bir tık aşağısı diyebilirim. derimod'daki hiçbir ceketi beğenmeyip, orada iki üç modeli çok beğenmiştim ben.

deri ceket mi, mont mu? deri ceket, bir tek behzat amirime yakışıyor.

zeytinburnu ya da yenibosnadaki dericilerden al.ben 2 ay önce bir dericiden aldım memnunum baya

mevsimlik birsey ariyorum o yüzden ceket mi mont mu bilemedim.
su havalarda giyilebilen birsey iste. mont da olabilir cok abarti klasik olmamak sartiyla.

bu alttaki linklere bakınız efendim, sonra karar verin ne alacağınıza. güle güle giyin.

1- www.bunugiyin.com
2- www.bunugiyin.com
3- www.bunugiyin.com

tercihim 5s'ten yana. android kullanıcısı olarak ios'u daha stabil buluyorum. ama kişiden kişiye göre de değişir tabii. Ben telefonun orasını burasını kurcalamak istemiyorum pek, var olan özellikleri ile telefon güzel bir şekilde çalışsın. uygulama vs indirip kurayım sorun çıkarmasın. isteğim bu yönde yani onun için 5s dedim.

karar vereceğin şey ekran.

büyük ekran mı istiyorsun küçük ekran mı? ona karar verip al. ben büyük ekran istediğim için G2 alırdım kesinlkle.

ikisi arasındaki fark yalnızca 100tl ise iphone 5s alınabilir.
android kullanıcısıyım ama ios daha stabil
g2nin avantajı daha büyük ekranı olabilir

Büyük ekran sevmiyorum pek, alışık değilim ondan ama çok dert değil.
Ios daha stabil.

1500TL'ye alsam, 100-150 pasaport kaydına versem 1600-1650'ye gelecek.
G2 alsam 1400lerde geziyor. arada 200-250 lira fark var.

Bilemedim hic.

şarjı hesaba kat.

bozulmamış mı peki? kokmuyo mu? rengi yeşile dönmemiş mi?

bibip: dolapta buldum biraz başka, buzluktan çıkardım başka. o bakımdan şeyttiydim.

buzluktan cikardim neden bozulsun, gecen cumartesi almistim zaten

dövülmemişse kuşbaşı daha mantıklı.

derisi üzerinde ise;

yarım kilo olduğunu var sayıyorum bir çaybardağı su ekle tencernin ağzını kapat kısık ateşte kendi suyunda haşlansın sonra bu suyu çekecek ve kavrulmaya başlayacak. eğer derisi yoksa bu etaptan itibaren çok az yağ koyup kavrulmasını sağlarsın. bu esnada tuz kesis falan koayrsan güzel olur hatta evde yeşil biber varsa ince ince doğra içine o da kızarsın.

sac kavurma gibi oluyor. yapışmaması için teflon tava şart.

derisi yok, ikinci soyledigini begendim, yapiyorum hemmen.
tesekkurler

yaptın mı nasıl oldu? önce halanacak o azıcık suda sonra kavrulup harika bişi olacak. derisi yoksa daha da güzel olur.

yaptım, yeşil biber, tuz, kekik kombinasyonuyla tamamladım.

nefis oldu, teşekkürler :)

normal sizinti seklinde kanar sonra yavas yavas gecer.

ertesi güne kadar kan yuttum ben. rentts'in de dediği gibi sızıntı gibiyse sorun yok.

yani herkes az varsa birsey olmaz diyor ama az ile cok arasindaki farki bilmiyorum.

kan tukuruyorsun iste. gazli bez falan koyunca kipkirmizi kan oluyor. derecelendirmesini yapamadım.

kanı tükürmeyeceksiniz,yutmanız lazım. bana verilen broşürde özellikle yazmışlardı, "tükürürseniz pıhtılaşma gerçekleşmez" diye. birkaç saat böyle deneyin, kanama daha da azalmazsa acile gidersiniz.

ağzını çalkalarken tükürme sadece ağzını aç içindeki kanlı su dökülsün

aynen allstar ın dediği gibi ağzın dolunca aç ağzını öyle sal gitsin. ama tükürme. bırak sadece ağzındakini. sızıntıları da yutucan yani.

yanlış hatırlamıyorsam iki tür ortak hesap vardı. bir tanesinde ortak hesap sahiplerinin birlikte imzası gerekiyordu işlemler için, diğerinde ise hesap sahiplerinden birisi diğerini yetkilendiriyordu. sizin böyle bir yetkiniz yoksa tahmin ediyorum ki hesabı kapatmanız için iki kişinin de imzası gerekmekte.

yani soyle oldu olay, işlem yapmak için iki imza falan gerekmiyor bizim hesapta. hani isteyen gidip işlem yapabiliyordu ama soyle bir olay var, bizden kimseye de yetkilendirme yapilmadi.

bankayı arayıp sorun en temizi emin olamadm zira.

Nilüfer.
Sakın metro'ya falan bulaşmayın. tekli koltuk nilüfer alın.

Nilufer cok dolasiyor vs denildi bana? Bir de sanirim tekrardan araca binmek gerekiyormus Edirne otogar'a gitmek icin?

evet ama hakkatten metroda yaşadığım rezilliği yaşamdım nilüferde. bu arada havsada sonra minibüs gibi birşele aktarma yapıyor edirneye neredeyse süre aynı

Ulusoydan aldim umarim problem yasamam.
Metro ve Nilufer yazihaneleri cevap vermedigi icin almadim onlardan.

her hafta giden biri olarak Ulusoy diyorum.Nilüfer Havsada bırakıyor ordan merkeze servisle gelirsiniz.Nilüfer de iyidir ama in bin uğraşmak istemezseniz Ulusoy için içiniz rahat olsun şu güne dek bir sorunla karşılaşmadım.

Çok öksürtür tat alamazsın

bir çok kişide bide çekmekten göz kararması ve baş ağrısı da yapıyor. bence hiç bulaşma.

Valla ben öyle olduğumda inadına mentollü sigara ya da naneli nargile içerdim :D Psikolojik mi yoksa tamamen benim uydurmam mı bilmiyorum ama salak bir şekilde iyi geldiğine bile inanıyorum :D Bünyeniz yok olmaz ama bi kere deneyin :p

Ben keskin nane ya da nane-limon nargile içerim hastayken. İyi geldiğini düşünüyorum. Bilimsel değil pşikolocik :D

Tat almazsin ki
Iyi geldi diyen arkadaslarin durumu da psikolojik olsa gerek, saglam adama bas agrisi bas donmesi yapar zaten .

Nane limon kaynat ic.

Tutun zararli bisi.

Ps. Kavunlu ic kavunlu, cokzel.

Yazanlara cevaben, denedim, bunyeye cok zrari olmadi. Nanesi bol soyledim nefes acti hatta.

Ama tadinda birakmak lazim, belli ediyor o limit kendini zaten. Oturup 3-5 saat devam edilecek is degil.

Pipo isterdim

dün çekilişli yılbaşı şeysi yaptık, oyunlu moyunlu

ben tchibo'dan kompakt radyo almıştım, telefona falan da bağlanabiliyo sanırım. baya rağbet gördü, en beğenilen hediye o oldu

bana olsa şu ara çikolata isterdim, şöyle kocaman paket şekilli mekilli

Güzel bir, gümüş "charm bracelet" isterdim ben mesela. (bkz: )www.google.com.tr

Konser bileti veya yakın bir ülkeye uçak bileti..

Kutu icinde 5-6 tane buyuk paket milka oreo, cips falan. bu kadar.

tchiboda darth vader hoparlör gördüm bugün çok hoşuma gitti.

Konser Bileti, Abalone(oyun olanı), Black Sabbath Son çıkan Konser DVD'si, Buffy Serisi 7-8 kitaplar olabilir.

şöyle guzel klasık bır pıkap olsa fena olmazdı hanı cok ıstıyorum bu ara pıkap ım bozuldu

Çok yakın dostlarımdan geçen sene geliyen hediyeler: parfüm, mızıka(uzun süredir arayıp bulamadığım bir model), taschen 4 cities kitap seti.

bu senede benzer şeyler güzel olurdur.

sirket olduğundan dolayi ikinci el alamiyorum

sanırsam dslr iş için büyük gelicek o yüzden canonun şu modellerine bakın derim

www.hepsiburada.com

Ixus modeli bayağı sağlamdır 8 yıllık bir tane var bende o kadar darbe aldı hala çalışıyor

ali riza sofrasi diye bir corba/yemek yapan yer var. 24 saat acigiz dedi bana gecen.

kadiköyde sabaha kadar açık yer yok bildiğim kadarıyla. haftasonu 4 hafta içi de 2'de kapıyor olması lazım mekanlar.
ali rıza sofrası denen yer de ufak bir çorbacı. oturup eğlenilmez, çorba içilir kalkılır :)

Besiktas tarafindaki kafemsi mekanlara mi tek seçenek oluyor o zaman?

muhabbet edebilirsiniz bir sure, sabahlanacaksa illa ki acikilacak, iceri sicak.
bir corbaci da metrobusun yolunda sagda bir araya girince yolun sonunda kosede var,
emmi'nin yeri mi oyle bir yer. orada corba pahali ama beyran diye bir sey var, guzel, burada da biraz muhabbet edip dinlenilebilir.

taksim olmaz mı ki acaba? air diye bi' kafe-bar var, çok severim. geçen gittik, 4:30'a kadar açığız demişlerdi. hafta sonu da değildi yanlış hatırlamıyorsam. nevizade'nin girişinde bir irish pub var ya, o sokakta. küçük bir girişi var. onlara sorarsanız gösterirler.

ortam karanlık, projektörle ekrana değişik değişik fim-çizgi film falan veriyolar, müzik var. o saatlerde muhtemelen kimse olmayacaktır. biranızı içer fındığınızı fıstığınızı yer eğlenirsiniz hehe. güzel oluyo.

"kimyon" diye bir mekan da barlar sokaginda var, sabaha kadar acik mi bilmiyorum.
yemek/corba yine.

idexo yemeksepeti'nden bakıp yazıyosun di mi jsahfsjkl

kimyon'a gitmeyin, güzel değil.

Eski duyuru ama aramaya inanan olursa bulsun diye yazıyorum; taksim lost pub sabaha kadar açık kardeşler.

Kadıköy Bahariye Caddesinin hemen girişinde sağda bir yer var. İçinde sıra sıra bir sürü saatçi var. Ordaki bir saatçi (valla kusura bakma adını hiç hatırlamıyorum) marka saatlerin bir kaç tanesine %50 indirim yapıyor ve her markada yaptığı için çeşit bol oluyor indirimli saatlerde. Ben geçen sene piyasa fiyatı 360 TL olan beverly hills polo club marka saati 180'e almıştım.

sahibinden.com üzerinden satan adamlara bak.
adresini al git oradan al derim.

şu sıralar hepsiburada.com'da uygun fiyafa casiolar var.

her kafanın kabul ettiği bi şampuan var sanırım. elidor mavi kullanıyorum. tam 7 yıldır. esir etti beni. ama gelin görün ki bi kere bile değiştirsem hemen kepek oluşuyo. dogru bi şampuan bulup onla düzenli bi birliktelik sağlamak sanırım sorunu çözebilir.

kişiye göre değişebilen faktörlerdir bence. saçımı ıslak da bırakırım, sigara da içerim, stres de şartlar itibariyle oluşabiliyor. herhangi bir marka şampuan herkeste aynı etkileri göstermeyebilir. ama kendimden yola çıkarak doğal defne sabununu gün aşırı kullanmanı tavsiye ederim. deneme tahtasına döndürme saçlarını ama benim tavsiyem bu yönde.

Bende de benzer problem vardı. Eczaneden Ketoral marka şampuan aldım bir süre kullandım. Zaten üzerinde yazıyor haftada sanırım en fazla 3 kere yıkayabiliyorsun saçını. Onu kullandım geçti. Ara ara tekrarlarsa bir süre Ketoral kullanıyorum sonra normale dönüyor.

prozinc şampuan kullan. 2. yıkamadan sonra kepek devam ederse gel yüzüme tükür.

timberlandin siyah deri ayakkabısı var çok güzel, fotoğrafı yok ama deridenlerde var. hem spor hem şık.

greyder'den geçenlerde aldım tam aradığın tarzada çok güzel modeller vardı.

deriden'i ben de düşünüyorum, timberland'in kahve rengi spor/deri tarz ayakkabilari vardi cok begendigim.

greyder'e de bakalim madem.

(git: 700490)

şurada anlattım. bana dua edeceksin.

Hotiç'e de bir bak derim. Ben abonesi oldum adamların.

www.fredperry.com

Kadıköy anatolia Tattoo. Erdoğan Bey'e yaptırın. Kendisi aslen ressamdır, ne istediysem birebir aynısını yaptı. Aşırı memnunum . fiyat da dövmenin boyutuyla alakalı bir şey, orda konuşmanız lazım.

luba goldina'yi googlelayin

luba sanirim istanbul'da degil.

gördüğüm kadarıyla tezli yüksek lisans istiyor ama tezsiz olanlar istemiyor ama para istiyor :)

yes.
tezsizlerin de pek çoğu istiyor.

70-75 olabilir.

76

74

179 boyunda;

70 kas kütlesi + 9 yağ kütlesi ile = %11 yağ oranı fit bir vücudu olur.

Yağ oranı %13'e kadar fit denir. %14 ve üstü fit'lik dediğiniz şeyden çıkar.

72 kas kütlesi, 7 kilo yağ karışımı olsaydı yaklaşık %9 yağ oranı ile baklavaları dizmiş olurdu (eğer dengeli/simetrik antrenman yaptıysa).

Eğer 75 kilo kas kütlesi, 8 kilo yağ ile %9 yağ oranında bir vücuda sahip olsaydı "abi saygıda kusurumuz olmaz" derdiniz.

Ben 176'yım 90 kiloyum yağ oranımda %8 ama çok çok abartılı bir örneğim ben. 80 kilo olsa kafi

70-72 kilo kas kütlesi diyen arkadaşı 3 evetle uğurluyoruz. git biraz anatomi gör yavrucum. çiftlik tavuğu yaptı adam bizi, kemikler nerede canım ? mideyi bağırsağı kalbi kastan saymıyoruz bu arada. "abi ince bağırsak çalışamıyorum 3 gündür, hamlama yaptı." diyen birini gördün mü hiç ?

kilosuna eşit diyorum ben. benim fitlik anlayışım budur.

75-80 iyidir

@zazazaraeta

Anlamadığın konuda artistik yorumlar yapmaktan kaçın, tavsiyemdir, daha az rezil olursun. Kas kütlesi ile vücudun yağ hariç kilosu kastedilir. Vücut geliştirme camiasında bu tabir böyledir, bulk sezondayken vücutçular birbirine kas kütlen ne kadar diye sorarlar. Gavurcası lean body mass. İngilizcede de kısaca "body mass" olarak refere edildiği olur.

prezi?

picasa yapıyordu o işi

fındıklı =kiralar çok ucuz, evler çok iyi ve yepisyeni, insanları biraz farklı
kayışdağı= kiralar ucuz, evler normal, ulaşım biraz dandik,
içerenköy(hal civarı)= kiralar normal, evler biraz dandik, ulaşım süper

Fındıklı'ya dikkatlice bak

en iyi diye bir şey yok.

hafif bir makina mı istiyorsun, oyun makinası mı istiyorsun vs. vs.

yeni nesil islemci, rahat render yapabilen, her turlu autocad3d kaldirabilen vs

toshiba satellite ve pro serileri.nvidia parça kullandıkları için en iyi performansı bunlar sağlar.ikincisi asus,diğerlerine bakmaya lüzum yok

2 hafta önce bunu aldım.
sadecenotebook.com
klavyesi birz kullanışsız, kablosuz klavye alıcam yakında.
hafif bir fan sesi var, fakat rahatsız edici değil.
ekran kartının modeli biraz düşük. ve ekran 1366x768
piyasadaki en iyi f/p ürünlerinden bence.

f/p istiyorsan lenovo.
geçen i7 işlemcili dell 5521 kullanma fırsatım olmuştu, komple alüminyumdu(alt kapak hariç) valla hoşuma gitti açıkçası

hesaplamayı şöyle yapın

net satılan telefon fiyatına size verilen paketleri tek tek ekleyin. ve kaç ay istiyorsanız onunla çarpın. daha sonra kararınızı verirsiniz.

geçen sene iphone 5 türkiye'de çıktığı gün turkcellden kontratlı olarak aldım ben. öncesinden bi vukuatım yoktu turkcell ile, faturalarımı günü gününe ödüyodum vs bunun sayesinde kredi kartı ile alıp bayaa bi limitin bloklanması durumundan kurtulmuş oldum.

ben full paket kullanıyodum iphone'u almadan önce, telefonu da o tarife ile aldım. 169 tl idi 32gb versiyonu için. bunun 108 lirası telefon, 61 lirası tarifenin ücreti.

o tarihte 32gb'lık model kontratsız olarak 2,479 liraya satılıyordu. 108x24=2592. arada 100 lira civarında bi fark var gördüğün üzre. kredi kartına 24 taksit yapılmıyo çoğu yerde ama yapılsaydı vade farkı muhtemelen bundan fazla olurdu.

2 sene boyunca telefonu garanti kapsamında tamir edilemeyecek bir şekilde bozmayacağına güveniyorsan, kaybetmeyeceksen, çaldırmayacaksan bu şekilde almak mantıklı.

bi de benim açımdan faydası şu oldu; eskiden senede 1 telefon değiştirirdim ve eskisini satarken haliyle bayaa bi zarar ederdim. şimdi en azından 2 sene bekliycem.

my club var arkadaşım gidiyor memnun. ama pahalıdır.

aldatır.

bi açıklaması ve sebebi yok.
yaptığı işi aldatmak olarak görmeyebilir bile.
herkesin ilişkiye verdiği önem, ilişkiye bakış açısı ayrı.

gördüğüm kadarıyla, erkekler kadınların aldatma sebeplerini kavrayamıyor.
çok normal, bi sik anlamıyorum ben de.

ama kendimi ortalama bir kadının bile yerine koyarsam, cinsel yönden ne kadar fazla talep gördüğümü ve "normal" bir sevgilinin ne kadar gözden çıkarılabilir olduğunu hissederim.

yani, şöyle bir düşünce mevcut olabilir, "hmm, istediğim gibi biri değilmiş, başkasını bulurum ben de." yani zaten aldattığı kişiye karşı bir sorumluluk, bir bağlılık hissetmediğinden veya bağlılık hissetmekten kaçındığından kadın için aldatmak bu açıdan doğal oluyor. işin komik tarafı ise, iki cinsin de ilişkiden asıl (dile getirilen) beklentisini düzenli bir ilişki edinmek için ilk olarak gözden çıkarması.

olayın erkek tarafında ise, erkek mücadele ediyor ilişki edinmek için, (yani bu genelde böyledir. ) erkeğin bir seçeneği varsa kadının on tane seçeneği oluyor.

bu ciddi bir fark. özgüveni ilüzyon yaratacak seviyelere çıkarabilecek bir fark. kimi kadınlar için erkekler de bu rolü yerine getirsin diye varlar. kimi erkekler için sikiş/sokuş amaçlı kadınlar olduğu gibi.

toparlarsam;

hiçbir sebebi yok, doğal bir süreç. sadece yeteri kadar flörtleşemeyen, bu konuda özgüven sahibi olmayan insanlar fazla ciddiye alıyor aldatmayı. toplumda da bu kadar fazla ayıplanan bir şey oluyor. (sevgililik müessesesinden bahsediyorum)

ha bence çok nankör bir yaklaşım aldatmak.
aldatana da yol verin gitsin.
aldatılmaktansa aldatmak daha kötü bence.

yapabildiği için aldatır. doyumsuzluk da var işin içinde.

aldatır.
seviyordur.
ama aldatır.

seven insan aldatmaz. çok net yani. çok basit. insan nasıl dokunur ki abi başkasına? nasıl "sevmek" kavramları var insanlarda ya. benim sevgi anlayışım böyle bir şey değil. ben sevgilimi seviyorsam dünyanın en güzel 5 kadını üstüme koşsa elimi sürmem. süremem abi. yapamam yani. bu kadar basit. hem sevip hem başkalarına dokunabilen insanın sevgisini hiçbir zaman anlayamam ben. benim hayat anlayışımda yok öyle bir şey.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

abi seni yemişler ya.
çok pis dokunuyolar valla.

@ramsay bolton beni yemediler abi, seni yemişler :) başkasına dokunan insan seni sevmiyordur. bu kadar basit. seviyorsa dokunmaz, dokunuyorsa sevmiyordur.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

kendimden bahsediyordum ya :D
aldatmak isterim ama saygımdan vs. aldatmam?

ha ama senin dediğin de doğru.
yine de çok ilginç insanlar da var. açık ilişki kafası vs.

aldatmaktan söz ediyoruz tabii abi, yoksa açık ilişki önceden anlaşılmış bir şey tabii. anlayabildiğim bir şey değil ama saygı duyarım. fakat o "aldatmak" olmaz sonuçta, aralarında anlaşmışlarsa. ama insan sevdiğinin güvenini boşa çıkaramaz sanırım yani. ihanet ayrı bir şey.

PSikiyatristler, ilişki bilmem neleri, ve isviçreli bilim adamlarının ortak bulgusuna göre,

Erkek fiziksel olarak aldatabilir, ama aynı anda karısını seviyor ve ona aşık olabilir, seks sonrası kadına aidiyet hissetmeden eşine/sevgilisine/karısına dönebilir.

Oysa kadınlar psikolojik olarak tek eşli olduklarından eğer gerçekten seviyorlarsa erkeklerden farklı olarak duygusal olarak sevdikleri erkekten başkasıyla seks yapmazlar, eğer yapıyorlarsa bu o adamı sevmediklerini ve saygı duymadıklarını gösterir.

Tabii bu bütün aldatan erkekler aslında eşlerini seviyorlar demek değil. Aldatan erkeği temize çıkartmakta değil.

Sadece kadın aldatması ve erkek aldatması arasında bir fark var.

cinsel anlamda tatmin olamıyorsa ilişkisinde, aldatıp başkalarında arar tatmin olmayı.

heyecan icin de aldatabilir, o heyecan bambaska bi seydir baska yerde bulunmaz.

gerçekten seviyorsa aldatmaz emin ol. kendimden biliyorum.

ama soylemeyi unuttum o heyecan bambaskadir ama seven insana sevdigi kisinin heyecani mutlulugu yeter baska bir heyecan arayisi icine girmez, tabii ben gercek asktan bahsediyorum bunu yasamayan biriyle asla tartisilmaz bu konu.

çok değişken var. ilişkisindeki durağanlıktan sıkılmıştır, aldatır. sevgilisine karşı eski hislerini kaybetmiştir (o öyle olmadığını söylese bile), aldatır. başka bir adamdan/kadından inanılmaz derecede etkilenmiştir, aldatır. cinsel ya da ruhsal açıdan tatmin olamıyordur, aldatır. aldatıldığını düşünüyordur, intikam için aldatır. sevgilisini seviyordur ama yine de aldatır. bu nedenlerin hepsi bir arada olabilir ya da sadece biri geçerlidir. ama sonuç değişmez: karaktersizlik ve de sorumsuzluk.

tatmin olunmayan bir ilişkiyi eli yüzü düzgün şekilde bitirmeden başkasına yönelmek, korkaklık ile kişiliksizliğin buluştuğu insanın davranışıdır. kendince mantıklı sebeplerinin olması (tek eşliliğe inanmıyordum zaten, sarhoştum, sevgilim bana kötü davranıyordu, bir anlık bir şeydi vs.) bu sonucu da değiştirmez. bu insana hiçbir durumda güvenemezsin.

çok eşlilik de savunulabilir bir olgu. ama tek eşli gibi davranıp hem kendini hem de partnerini kandırmak bizi yine yukarıda bahsettiğim sonuçlara götürüyor.

can sıkıntısı sadece, ama şahsen aldatmaya karşıyım, söylemek taraftarıyım.

Nasıl daha gösterişli olacaksa öyle yaz.

aksine çok yüksek. yani sanırım sözleşmeli mühendisleri soruyorsunuz.. kadrolular 2500-2900 gibiyse sözleşmeliler 3000+ alıyor . yol+sodexo+çocuk yardımı hariç.

tabii ki belediyeden belediyeye yapılan işe(döner sermaye) göre değişebilir. ama her zaman kadrolulardan daha yüksek.

edit: ben başka bir şey açıklamış olabilirim.
memurlar.nette falan bu tip sorular cevaplanıyordu, bir de oraya bakabilirsin.

yeni almadılarsa kamuda sözleşmeli kalmadı gibi bir şey.
taşeron farklı sözleşmeli farklı.
archely'nin sorduğu ihale ile personel alım hizmeti sonrası bir şirkete bağlı olarak çalışan mühendisler.

geçen gördüm maaşlarını çeşit çeşit mühendis, 2500 alıyorlardı. tahminimce yine 2000-3000 aralığındadır. istanbul'da bir belediye benim söylediğim.

bütçe hakkında bişey dememişsin ama macbook bakabilirsin

Macbooklara hep bir onyargim var. Sanki o fiyata cok daha iyi bir laptop alabilirmisim gibi.

Butce olarak zaten max 2000 civari birsey dusunuyorum. Birden fazla alacagim muhtemelen.

sadecenotebook
ebrarbilgisayar

piyasaya göre iyi bence. arkadaşa msi ge60 almıştık ebrar'dan, sıkıntı çıkmadı hiç.

*freedos* B)

90lar çok güzeldi abi.

90lar harikaydı. başa sarıp sarıp yaşamak isterdim.

90lar süperdi ya :)

bne 90'larda çocuktum şöyle 2003 falan gibi ölsem kıyak olurdu ya. bence hayat sürmek değil de hiç sürmemek, yaşamamak daha iyi olurdu B)

90'lar süperdi, çünkü müzikle, pop müzikle, televole ile futbolla uyuttular bizi.
patlayan çöp bombaları, faili meçhuller, jitemler, haftalarca kesilen sular falan asıl 90'lardır.

90 lar en çulsuz haliyle bile çok güzeldi..

edit: oha, herkes aynı fikirdeymiş:) 90lara topluca geri dönmeyi teklif ediyorum!:)

ay lav 90'lar. bir insanı insan yapan kültürün son kırıntılarını tükettiğimiz yıllar. henüz yalnızlaştırılmaya başlamadığımız yıllar. anılaaaaar anılaaaar

olayın çocukluk ve bireysel yönüne katılıyorum. sokak oyunları, saklambaç, bilyalı, cino, koko, sulugöz, taso, sporcu kartları, gazoz kapakları, dokuztaş falan muhteşemdi. bilgisayar olmadığı için de millet daha sosyaldi vs...

90ları nasıl hatırlıyorsunuz ki? hepiniz mini mini bebeydiniz:)

nedir bu doksanlar özlemi arkadaş.şaka bi yana tvnin ve bilg vs nin hayatımızda olmadığı mahalle kültürünün arkadaşlıgın menfaat üzerine olmadığı yıllardı. annemin eve gelmiyorum diye ekmek arasını sepete koyması o mahalle maçları falan kızları sevmeler nerde simdi oyle iki güne yatağa atmalar:)koskoca mahallenin bakkalı beni çocuğu gibi severdi amk.(metne baktimda kendimi yaşlı hissettim sadece çocukluğu doksanlarda geçmiş bir insan evladıyım.)

o sınav esnasında olmasın

hayir basvuru esnasinda yapilacak islemler adi altinda geciyor.

Doldurduğunuz Aday Başvuru Formu ile fotoğraflı ve TC Kimliknumaralı nüfuscüzdanı ve yasüresi geçerli pasaport(Nüfus cüzdanından güncel bir fotoğraf ve soğuk damga basılı olmalı ve T.C. Kimlik Numarası bulunmalı,pasaportun süresi geçerli olmalıdır)ve Başvuracağınız Sınava ait kılavuzda belirtilen diğer başvuru belgeleri ile birlikte başvuru merkezine gidiniz

ben diger belgeleri bulamadim onu sormustum.

Ben bugün başvurdum sadece kimlik götürdüm.

Petrol mühendisi ve endüstri mühendisi görmüşlüğüm var. İkisi de baba yazılımcıydı.

yazılım işi kişinin kendini geliştirebilmesiyle alakalı, lise mezunu, matematik terk, fizik mezunu ve bir de jeofizik mühendisi çok iyi yazılımcılar biliyorum olmayacak iş değil onun için, avantajın mihendislik eğitimin, dezavantajın biraz geriden başlayacak olman. başarılar.

teoloji eğitimi alanını biliyorum ben sen ne diyorsun!! -ilahiyat değil bildiğin teoloji- tamamen sana kalmış istersen lise mezunu ol senin yaptığın işler konuşur o sektörde, ha tabii ki mühendislik eğitimi iş başvurularında + etken olur. ama bildiğim kadarıyla çok rekabet var; ilgili eğitim veren okulların iyice artmasıyla hatta verilen programcılık eğitimleri falan... zor bir sektör olabilir.

elektronik bitirip yazilim firmasinda calisan bir insan taniyorum. ama adam hayatinin cogunu ukrayna'da gecirmis bir rus ve su an kanada'da ikamet ediyor (vallahi dalga gecmiyorum). okul surerken birkac yarismaya katildi, okul icin de projeler yapti filan, sonra bir is gorusmesinde verilen testi halletti, aldilar ise. hangi meslegi secersen sec birkac sene junior olarak suruneceksin.

çok alakasız mıdır bilemiyorum ama elektrik mühendisi bi yazılımcı tanıyordum, alakasız bölümleri yarıda bırakıp sağlam yazılımcı birini daha tanıyordum, lisede fizik dersinde onlar sorularını çözerdi ben de soruların üzerine kodlar yazardım vs derdi. bunlar hep kendini geliştirmek

Ben gemi inşaat müh. bitirdim ve ben de yazılımcı olmak istiyorum. abim ve dolayısıyla arkadaşlarının çoğu bilgisayar müh. onlardan akıllar aldım. okulda c eğitimi almıştım. öncelikle kendim bir kaç kaynak bulup c/c++ gibi temel dilleri öğreneceğim. arkasından iyi bir yerde yazılım uzamanlığı kursuna gideceğim. bu kurs sonunda microsoft sertifikaları alınabiliyor. sonra Allah nasip ederse sektör değiştirip yazılım sektörüne giriş yapacağım. bu anlattıklarım 7-8 aylık bir süreyi kaplıyor.

not: konuyu takipteyim. sormak isteğiniz bişey olursa abime sorabilirim.

avantaj adınızın mühendis olması. yeni mezun iseniz dezavantajı yok, geç kalmamışsınızdır. ne yazılımcılar var piyasada bir görseniz.

Lise mezunu bile var epey. Hiç alakası yok eğitimle valla, kendini geliştirme olayı tamamen.

muhtelemen dahacok para kazanırsın yazılım isiyle.

Yorumlar icin cok tesekkurler. Ciddi ciddi dusunmeye basladim sanirim bu yolda devam edebilirim. Ileride belki kendi alanimla vs birlestirebilirim bu yazilim olayini, cunku ucu acik gibi.

Olayla ilgili bir sorum daha var.

Sanirim devlet direkt yazilim ya da bilgisayar muhendislerini ise aliyor.

Fakat Ozel sektorde bir yazilim muhendisi kadar yukselme sansim var midir kendimi gelistirdigim taktirde?

Yoksa bir noktadan sonra "hop sen dur bakiim cevre muhendisi" tarzi olaylarla karsilasirmiyim?

genel olarak özel sektörde adam senin verilen işi nasıl bir performansla yaptığına bakar. sen işini düzgün yaptıktan sonra zannetmiyorum adam seni bu şekilde kısıtlasın. ha kısıtladıysa da gider kısıtlamayan başka bir yerde iş bulursun bu kadar basit, her şey sende bitiyor bu sektörde.

Haa, bi de, ssg lise mezunu...

taramayı yaptığınız av'nin sahte olma olasılığı var mı?

spybot ile yaptim taramayi. AV degil sanirim zaten bu, senelerdir kullanirim guvenlidir.

Offtopic olarak herhangi bir AV ile tekrar tarama yaptirmam gerekir mi? ne onerirsiniz?

av değil ama hijackthis'i deneyebilirsiniz, kullanımı biraz farklıdır.

malware anti malware ile güvenli modda tarama öneririm. key için mesaj atabilirsin. ayrıca norman malware cleaner da var ama cracklerini falan siler. daha doğrusu karantinaya alır sen ordan siler veya silmezsin..

hipertroidi olarak dusun &arastir. duz adam ben.

the wild kitten haklı fazla kullanımla bir seferde bir avuç içmeyi mi kastediyorsunuz yoksa dozu size fazla olarak bir süre kullanmayı mı?
doz ayarlaması baya hassas bu ilaçların ben 1-2 ayda bir tsh t4 falan baktırıyorum kan verip, yine de bir süre fazla dozda kullandıysam iki tahlil arasında, hipertiroid belirtileri yapıyor, kilo verme sinirlilik cilt bozulması falan.
bir seferde 1 avuç içmekse sözkonusu bir fikrim yok ama.

50 mg ile başladım yaklaşık bir sene oldu 100 mg çıktım sabah bir tane alıyorum bomba gibi oluyorum eskiden halsizlik yataktan kalkamama yorgunluk vs vardı buhar olup uçtu.. sabahları dayak yemiş gibi işe gelmektense bu ilaç sayesinde gayet zinde olmak bence çok daha iyi...uzun lafın kısası bir zararını görmedim...
not:haşimetto yüzünden başladım bu ilaca....

Eski sevgilini ara ajjajsha saka saka, muzik dinleyerek uyu

vay amk, sohbet edecek biri olmadan çok sıkıntı. ne biliim wechat falan yap bari

harbiden baydim bilemedim uykum da yok.
tukendim.

seth rogen komedilerinden birini izleyin

louis ck.

www.youtube.com

benden istemediler 5-6 sene önce idi ama.

sebep falan istemiyorlar.

diploma
mezuniyet belgesi
nufus cuzdani
ehliyet (varsa)
fotograf (5-6 adet)

ve bunlarin ucer ya da beser fotokopisi..

tecil icin herhangi bir neden istemiyor, savas cikmadikca da istemezler..

@foolrules sağlık raporu, ikametgah gibi şeyler yok mu? gerekli belgeler konusu arkadaşla ortak sorumuz olmuş.

saglik raporunu askerlik subesine gittikten sonra onlardan alacagin iki nusha ile doktora onaylatarak elde edeceksin.

evet, bir de ikametgah belgesi var. ondan bir adet yeterli, fotokopisine gerek yok.

bu arada fotograf icin hali hazirda 8 - 10 tane goturun, sonradan fazla isterler bisey olur, tekrar ugrasmis olmayin.

not: diloma fotokopisi icin arkasininda cekilmesi lazim. diploma numarasi, onayi bilmemnesi orda oldugu icin.

siteye ulasamadigim icin buraya yazdim zaten. okusaniz gorurdunuz.

tesekkurler cevaplar icin.

simdi farkli kosullarda farkli internet baglantilari kullanan insanlariz.

"ben yazdim catir catir cikti yeeea" diye savunmaya calismak ne kadar mantiklidir?

bu kadar rahatsiz olduysaniz bu duyurudan zaten girip yazmaniza, hayatinizdan 10 saniye calmaniza gerek yok.

gunde 3 defa soruluyor dediginiz seyi de bulamadim acikcasi. herkesin durumu farkli.

neyse.

setur'un sitesinde görüküyor.

channel değil chanel

var.

chanel diye arattim zaten fakat gorunmuyordu havaalani sitelerinde. tekrar kontrol edeyim.

tum urunler sitede yok. cikista baya bir urun var zaten. giriste de azimsanamayacak kadar cok.

ben ne olursa olsun gözlükte siyah rengi severim daha hoş gelir bana.

aynen ben de siyah şey yaparım.

ama soruya cevap olarak şunu söyleyeyim. 1. fotodaki eski gözlüklerin rengine benziyor. diğeri nispeten daha iyi.

kahve daha iyi bence ama kıyafetlerinin tarzına ve renklerine göre karar versen daha iyi olur.

Kahve süper

ya kagit uzerinde kahve cok iyi duruyor ama onun icin sanirim cok mu klasik giyinmek gerekir vs.

yazin sort-gomlek gezen adamim sonucta. oyle vintage felan takilmiyorum. Siyah da her olaya uyuyor, biraz ona kaydim acikcasi ama kararsizim.

siyah daha guzel.

kahve bir sure sonra moda olmaktan cikabilir ama siyah siyahtir. guzel gozlukmus bu arada

si-yah