Ekşi Duyuru

kesintisiz iade seçenekli denk gelmedim ben de ama pegasusun flexi en mantıklı olanı. sadece uçuş başına 500-600 tlniz yanıyor. premium paket vs almanıza gerek yok.

Bileti internet üzerinden satan yerli uçuş firmalarının tamamında bir ücret kesintisi oluyor. Acente deneyimim olmadı hiç.

pegasus'ta 2 alternatif var.
- ya light paket üzerine pegasus flex hizmeti alarak flex bedelini yakarsınız. www.flypgs.com
- ya da uçuş comfort flex paketi alarak biletleme hizmt bedelini yakarsınız. www.flypgs.com
hangisi daha makul gelirse.

bu arada gitmeyi düşündüğünüz ülkenin havayolu şirketlerine de bir bakın bence.

Sözleşmede zamla ilgili özel bir hüküm var mı neye göre yapmışlar anlamadm, bakmak lazım. Evet tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz etmeniz gerekiyor. İnternetten örnek dilekçe bulup kendiniz de yapabilirsiniz adliyeye gidip. Avukatla yapayım derseniz de çok vakit alan bir işlem olmadığı için yüksek değil ücreti. Ancak vekaletname de çıkarmanız gerekir.

Bence itirazı kendiniz yapsanız bile sonrasında dava açılabilir, dava aşamasını avukatsız yürütmeniz doğru olmaz.

Neredeyse her şeye avukata gerek var ama bunda yok.

İlgili icra dairesine itiraz dilekçesi yazdığınızda takip durdurulur. Uyap'a da itiraz sebepli durdurma şeklinde not düşülür.

tamiri ekonomik olarak mantıklı değil, eş dost dışında bakan yer olmaz bence.

Üzerindeki komponentler smd'dir muhtemelen. Kimse uğraşmak istemez kart tamiriyle. Tanıdığınız, hobi olarak elektronik kart tamiriyle uğraşan biri varsa ona götürün.

Sorun farklı bir şey de olabilir bu arada

xiaomi Türkiye'yi deneyebilirsiniz ama muhtemelen astarından pahalıya gelecektir. www.mi.com

bvlgari man in black baya övgü alıyor. bi bakın.

Dior Sauvage Elixir ve Dior Homme Intense tek fısla gün boyu işinizi görür. Ancak fiyatları epey yüksek tabii.

ev fiyatları düşeyazacak(5 milyonluk ev 3 milyon olmaz 4 - 4,5 olur maks)
araba fiyatları artacak
dolar eur altın artacak
mevduat faizleri artacak
kredi faizleri artacak
diye düşünüyorum.

aldığınız kredi faizi çok iyi, ödeme gücünüz varsa ve devamlılığın riski yoksa alınıp ödenmeye başlayabilir. seçim sonrası %3 leri konuşabiliriz.

faiz kadar aldığın evin ücreti önemli. 2 milyon edecek eve 7 milyon veriyorsan düşük faizle alıyor olmanın bir manası yok, müteahhitler faizi düşük gösterip parayı ücrete yediriyor.

Yakın zamana kadar Akbank'ın konut kredi faiz oranı 1,79 idi, seçim haftası yani şu an 2,20'lerde. Enflasyon sorunu çözülmediği sürece faizlerin inmesini beklememek lazım. Mevcut iktidar bu konuyu çözme niyetinde değil, değişim olması durumunda ise sorunun çözülmesi ancak orta-uzun vadede olabilir. Yani 1,42 gibi bir oran şu an en uygun kamu bankasından bir tık yukarıda, yani çok uygun. Bu oranı bir daha bulmak çoook zor.

Ev fiyatları düşer mi sorusunun cevabı kolay değil. Yeni yapılan, nitelikli, sağlam konut projelerine talep hiçbir zaman düşmüyor dolayısıyla fiyatların da düşmesini beklememek lazım. Yeni ve nitelikli konut arzı da yükselmiyor. Öte yandan çok eski ve sağlamlığı şüpheli binaların satışlarının problemli olduğunu duymuştum, muhtemelen ucuza gidiyorlardır. Seninki o sınıfa girmiyor.

Emlakta bugüne dek beklediğim/ertelediğim her gün bana zarar olarak geri döndü. Oturum amaçlıysa hiç beklenmemeli. Yatırım amaçlıysa ben olsam olabildiğince uzun vadeli TL cinsinden kredi kullanır, yavaş yavaş öderim. Konutun kira getirisi uzun vadede kredi faizini karşılıyor (kendi aldığım konutta hesapladım). Seçimden sonra döviz kurunun yükselişe geçeceğinden kimsenin şüphesi yok. Buna paralel herşeyin fiyatı artacaktır. Konut neden düşsün, sebep bulamıyorum.

1.42 güzel oran

abi bu ev fiyatlari dusecek diyenler kim? konut arz tarafinda zaten problem vardi ustune bir de depremde 700bin konut kaybi var diyorlar simdi, talep tarafi da yuksek hala bu durumda nasil dusecek fiyatlar biri bana anlatsin. havadan bir milyon konut mu gelecek ulkeye? secim sonrasi dolarin yukselecegini de sokaktaki emmiler bile soyluyor, dolayisiyla insaat maliyetleri de yukselecek ama konut fiyatlari dusecek diyorlar garip. bir de yaklasik 1 sene sonra belediye secimleri var, iktidar degisikligi olsa bile ben secime kadar cok sıkı ekonomik tedbirler alacagini dusunmuyorum. sıkı tedbirler durgunluk getirir piyasaya o da insanlarda huzursuzluk yaratir ve millet ittifaki elindeki buyuk sehirleri bile kaybedebilir o zaman. faizler falan bir miktar artar ama eger secilebilirlerse pozitif algıya oynayacaklar ilk aşamada.

Ben su an maximum taksitle alabilecegim her seyi aliyorum. Genellikle teknoloji urunlerine bakiyorum. siz guzel bir kredi orani yakalamissiniz bence dusunun derim. bu arada ayni muhabbet ikinci el otomobiller icin ilk arabami aldigim 2010 yilindan beri var.

Bence iyi fikir kredi kullanmak, oran da güzel. Ülkenin iyiye gitmediğini düşünüyorum.

Ama aklınıza gelmediyse hatırlatmak isterim ki bankadan konut kredisi kullandığınızda eğer faizler düşerse yeniden yapılandırabiliyorsunuz. Sizin alacağınız yerde yeniden yapılandırma şansınız olmayacaktır herhalde. Karar verirken bunu da hesaba katın.

Olur da Türkiye bir anda şahlanırsa (hiç sanmıyorum) faizler %1 seviyelerine düşerse sonra pişman olmayın. %1,42'den kredi kullanacağınız evin satış fiyatı doğru bir değer mi ona da dikkat etmeyi unutmayın.
5 milyonluk evi 6 milyona satıyorlarsa belki de pahalı krediyi kullanmak daha ucuza gelecek.

bir iki hafta öncesinden bildiriyorum devlet bankalarındaki düşük limit geçerli halen. iş bankası 2,03'den kullanabildik. (evin değerinin %40'ına veriyor)

Geçen hafta vakıfbank max 200bin TL veriyoruz 2.eller için dedi.

benim de anlamadığım şey şu: madem bayilerde sıfır araç yok, bayilerde satışta çalışan o kadar ne yapıyor, yatıyorlar mı tüm gün nedir?

kia baykarlar 4. leventte birkaç model var. dizel sportage, bir de küçük suvu, çok detaylı bakmadım ama cuma arac vardı ellerinde satışa hazır. tek sorun 1260 liste fiyatı olan araca 1500 dediler

Ayvalik vs demissiniz ama kenara ayırdığınız para ne kadar, cash para ne kadar?
Misal 3 milyon lira baktım aylık 68 bin lira ödemesi var.
Villa/yazlik fiyatlari uçtu gitti. Bizim Balıkesir'deki ev 2017'de 350 bin falan ederken şu an 4.5-5 milyon lira ediyor. Yani butcenizi soylemeden fikir vermek zor.

Yıllıkta dolar bazında % 8-9 arası gelir getiren Eurobondlardan alıp kulağımın üstüne yatardım.

www.isbank.com.tr

Anladığım kadarıyla sadece gayrimenkul düşünmüşsünüz.

Airbnb sürdürülebilir bir iş modeli midir iyi düşünmek lazım. Şu anda bu şekilde para kazanan çok elbette ama, turizmcilerin isyan etmesiyle bir düzenlemeye bakar o iş. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmayın.

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla bu denli bir borca girmeden önce bir şekilde bütçe yönetimi konusunda kendinizi eğitin derim. Çünkü aylık artırdığım parayı ne yapacağımı şaşırıyorum oraya buraya savruluyor demişsiniz. Ukalalık etmek istemem yanlış anlamayın ama şuna çok inanırım, 10000 lirayı idare edemeyen, 1milyonu hiç edemez.

Şu yüzden söylüyorum, bu denli bir borca imza atıp, sonra onu yatırımın getirisiyle ödemeye çalışmak da ciddi bir planlama işi.

Gelelim yatırım planına. Şu an 1milyon peşinat verseniz, 2 milyon kredi kullanıp 3 milyona bir ev alsanız aylık ödemeniz gereken tutar 40 ile 50 bin arasında değişiyor (ilk evim kredisi aldığınızda bile yüksek taksitler çıkabilir. Öncelikle hiç para kazanmadığınız aylarda bu miktarı ödeyebileceğiniz bir geliriniz var mı? Diğer aylarda kazandıklarımla öderim demeyin. Kazanamayabilirsiniz. Buna göre hesap yapın.

ilk 3 soruya tek bir cevap yazayım.
-Airbnb için evinizin içini döşemeniz lazım ve güzel döşemeniz lazım. Otel işletmecisi gibi düşünün. Kimse kötü görünen bir yerde kalmak istemez. Üstelik her misafirden sonra temizlik, bakım yapmanız gerekir. Uzaktan bunu yönetemezsiniz. En basitinden misafire anahtar vermeniz gerekir orada bulunup. Bunu yapan şirketler var. Evinizi kontratla bir şirkete veriyorsunuz. Onlar size aylık sabit bir ücret ödüyor, evi onlar işletiyor. Ama ne kadar güvenilir tartışılır.

-Airbnb'nin otel işletmeciliğinden çok da farkı yok. Üstelik hiç tahmin etmediğiniz ek masrafları olacak. Evin sigortası, misafirlerin oluşturacağı hasarlar, evde oluşabilecek sorunlar, gelirinizin vergisi vb derken bu maliyetleri de hesaba katın.

-Üstelik airbnb'de "resmi bir pansiyon ya da otel" olmadığınız için misafirlerin vereceği zararlar konusunda tazmin hakkınız sıkıntılı olabilir. Yani gidip gerekli izinleri alıp evinizi resmi bir pansiyona çevirip resmi olarak böyle bir kiralama yapabilirsiniz. En azından sorunları daha rahat aşarsınız.

-Bunlarla uğraşacak vaktiniz, enerjiniz, sabrınız ve bütçeniz olmalı yani.

Daha net bir hesap yapalım. Airbnb'den kendiniz de bakabilirsiniz. Turizm sezonunda bile Ayvalık'ta evlerin günlük kirası 2000-4000 TL civarında ki onların bile ne kadar iyi döşendiğine dikkat edin. Güzel bir dekorasyon var taş evler vs. Turistik değeri var yani. Bu ev 30 gün full çekse bile 60000-80000 getiriyor ki yazlık bir evin yaz sezonunda bile her gün dolu olması mümkün değil. Benim çok yakın bir arkadaşım istanbul Şişli'de şahane bir evi var, yani yaz kış turiste verebiliyor. onunla airbnb'den 1 yılda 350bin kazanabildi ancak. Yani ev kredisine ayda 30000 bile ödeseniz, yıllık kredi maliyetiniz 360000 TL.

Bir diğer gözden kaçar unsur, türkiye'de enflasyon artış hızı hep bu seviyede olmayabilir. Yani seneye nasılsa kiralar daha çok artar diye bu kredilere girerseniz, enflasyon daha makul seviyelere indiğinde sizin kar edebileceğiniz kira seviyelerine ulaşmanız daha uzun sürebilir.

4. sorunuza cevap olarak da villa yaptırma işi sandığınızdan daha zahmetli. Özellikle bu işlerden anlamıyorsanız ve başında duramayacaksanız. Hele inşaatı yapan sizin bu işi anlamadığınızı hissederse ki hemen hisseder, çoğu bölümünü uyduruk yapacaktır projenin. Ev tamamlandıktan sonra bir sürü tadilatla daha uğraşırsınız. Bir de inşaat işinde birçok iş planlandığı gibi gitmez. En basitinden proje uzadı diyelim. 6 ayda bitireceği işi 7 ayda bitirdi. O ekstra 1 ayda işçilerin yevmiyesini sizden ister. Vermezseniz projeye devam etmez vs vs... İnşaatı yapan düzgün bile olsa, size söz verdiği malzemeyi piyasada bulamaz ya da söz verdiği fiyata bulamaz. İnşaat devam ederken bir şeyleri değiştirmek zorunda kalır vs bunlar da ek masraf çıkarır. Tahmininizden %20-30 daha yüksek bir maliyet çıkacaktır kesinlikle. İmar, iskan, belediye vs kısmını zaten geçiyorum. anlatması bile yorucu:)

Yani çok iyi düşünün, çok ince hesaplayın öyle adım atın derim. Bu arada araç demişsiniz ama araç yatırımdan bile sayılmamalı (kiraya verilebilecek ticari bir araç değilse. Atıyorum kargo kamyoneti, otobüs, taksi vb). Mesela bir arkadaşımın eşi pandemi döneminde 3-4 tane ticari araç aldı, 2 tane de şoför bağladı maaşla. Kargo şirketlerine taşeron olarak kiraladı araçları ve şoförleri. Fena para kazanmadı. ama zaten lojistik işindeydi, bu sektörü tanıyordu, ihtiyacı gördü o bilgiyle yatırım yaptı. Sektörü bilmeden yapılacak işler değil yani.

@anten gayrimenkulu güzel anlatmış, sizin yazım tarzınızdan tam getiri odaklı değil güzel bir yaşam sürmeme katkısı olsun diye düşündünüz gibi geldi. ben eurobond +1 demeye geldim. bundan gelen kuponlarla da istediğiniz yerde kalın, ana paranız da döviz cinsinde kalmış olur.

muhtemelen aynı miktarda sermayeyle satın alacağınız konuttan da işyerinden de fazla pasif getirisi olur, akarsız kokarsız, likit, para geldikçe alınabilir örn 1000 usd'lik bir eurobond her 6 ayda bir ortalama 50 usd kupon verir, hiçbir şey yapmasanız 10 senede bu kuponlar kendini amorti eder, ana para tamamen kar olur. hemen hiçbir kirada bu F/K oranı yok. ki bu kuponlarla da yeni eurobond alıp getiriyi katlayabilir veya istediğiniz anda eurobondun kendisini satıp çıkabilirsiniz. o arada eurobondun fiyatı da artmış veya azalmış olabilir tabii bu kısım ülkenin risk pirimi değişimiyle orantılı, risk artarsa eurobond fiyatı düşer, satıp çıkacam derseniz zarar edebilirsiniz ama vadesini beklediğiniz sürece getirisi planlı, ülke resmi olarak batmadıkça garanti ödemeli. ülke batarsa gayrimenkul de ayakta kalamaz zaten. bir tek yıllık eurobond getirisi belli miktarın üzerine çıkarsa vergilendiriliyor, 2022'de bu rakam 70k tlydi bu sene nedir bilmiyorum. vergisi de gelirin %15'i civarı olması lazım.

Arıza çıkarırım. Şunu ekonomik krizi bahane ederek normalleştiren insanın aklı ve vicdanı yoktur.

yapıyolar maalesef aynısı bizim de başımıza geldi, güzel güzel açıkladılar ensflasyonla başedemediklerini öğretmen maaşları vs. hakverdik kabul ettik veliler olarak.

Ben olsam ödemez ve o okuldan alırdım. Sizin de bu süreçte geliriniz artmadı.

kurumsal bir yer olsa boyle bir sey olmazdi sanirim. her sene anlasilan rakimi ister pesin ister taksit isterseniz de okula getirdikleri banka ile kredi cekip oduyorsunuz. onun disinda yemek ucreti, servis filan da ayni sekilde. hicbirine zam yapilmiyor, ara ya da ek odeme istenmiyor

ya tabii ki yanlış. arıza çıkarmazsanız iki gün sonra bu bahaneyle zırt pırt zam yaparlar, patron arabasını değiştirirken öğretmenler asgari ücret almaya devam eder. yok böyle bir düzen.

sözleşmeniz varsa bir şey yapamazlar. ancak ödemek istemezseniz çocuğunuza okulda sıkıntı çıkarırlar muhtemelen.

Anaokullarında son iki yıldır sıkça yapılan bir şey bu; sebep de çoğu çalışanınin maalesef asgari ücret alması ve asgari ucret zamlarinin tahmin ettiklerinden fazla yükselmesi. Personel ile görüşme yaparken de 'velilerden zam isteyeceğiz, onlar zam yaparsa biz de size zam yaparız.' gibi bir argüman öne sürüyorlar. Kolejler hariç irili ufaklı bütün anaokullarında olabilen bir şey.

Veliden veliye indirim vs gibi şeyler de yapılıyor ama bu sefer çocuğa değil de veliye karşı tutumları değişebiliyor.

Anaokulları maalesef Türkiye içinde çok leş bir sektor.

mayıs ayında asgari ücret 4250 lira idi, şimdi bunun iki katı. zam yapmasın da ne yapsın?

öğretmenin maaş almasını istiyorsanız, ödeyin.

Bunu neredeyse bütün okullar yaptı. Bizim çocuğun okulu da yaptı biz ödedik.

İşyerlerinde tüfe-üfe oranında artış geçerli, evlerdeki gibi %25 değil.

Deloitte'in tech trend sunumu var 2022 yılı için: www2.deloitte.com

Sem

senfonico
lydian.agency
tbwai
turşu
tick tock boom

Tick tock boom
Rafineri

senfonico
lydian.agency
tbwai
turşu
red and grey

icloudun online olayi biraz sikinti. bende hep biseyler yarim kaliyor. telefondan browserdan mac'den bi gir-cik yap. login logout yani.

simdi oncelikle o fotograflari icloud'a yuklemesi lazim. bu islem yeni actiysaniz gunler surer. ilerlemeyi fotograflar uygulamasina girince en altta gorebilirsiniz (hafif yukari kaydirmaniz gerekir) senkronizasyona bir engel varsa yine burada gorursunuz.

fotograflarin hepsi iCloud'a yuklendiginde hem orada gorursunuz hem de icloud.com'da gorursunuz. (hem de Mac'inizde fotograflarda, eger orada da fotograf senkronizasyonu aciksa)

en iyi depolama eger gerekirse telefondan kaldiriyor fotograflari ama bu isin hemen olmasini beklemeyin. ondan sonra yeni telefonu kurabilirsiniz. hatta simdi de kurabilirsiniz. fotograf senkronizasyonu kurulumda olan bir sey degil.

bunun en guzel yolu. kabloyla alma filan gibi islere hic girismeyin bence. wifi'de ve sarjda tutun (powerbank de olur)

256'lık telefonu kullanıyor musunuz?
Kullanmıyorsanız Wi-Fi'ın yanına bıraksanız birkaç gün içinde tüm fotoğrafları iCloud'a yükleyecektir. Kullanıyorsanız da 5-6 gece sabah kadar şarjda ve Wi-Fi'a bağlı şekilde durursa bitecektir.

iCloud veya iOS'la ilgili değil de internetimizin upload hızıyla ilgili sizin derdiniz. 10 Mbps sorunsuz, hiç yavaşlamayan bir upload bağlantınız olsa bile 200 GB'ı upload etmek yaklaşık 48 saat sürüyor.

Photos uygulamasına girdiğinizde Albums'de Recents'ta en aşağıda upload durumunu gösteriyor, ne kadarını yüklediğini görebilirsiniz.

iphone 14 e verilen paraya gerçekten değer mi?

biraz geç oluyor o, birkaç gece şarja takılı bırakın eninde sonunda yükler.

wetransfer?

Deneme-yanılma yapın, tüm dosya yükleme sayfalarını engellemiş olamazlar. Aralarından biri ya da birkaçı güvenlik duvarını illa ki atlatır. Mesela PixelDrain'i herkes bilmez, pixeldrain.com adresinden ücretsiz bir hesap oluşturun. İş yerinde hesabınıza giriş yapıp yükleyin, evde tekrar hesabınıza giriş yapıp bilgisayarınıza indirirsiniz. PixelDrain'i de açmazsa alternatif olarak aynı işlemleri SiaSky, BayFiles ve InterNXT ile deneyebilirsiniz.

Bunu engelledilerse aynı şekilde aktardığınızı da takip ediyor olabilirler. Dikkat edin.

bizim şirkette google drive veya mega.nz açıktı deneyin isterseniz. meganın free verdiği alan daha yüksek olabilir.

Veya telegram açılıyorsa kendinize mesaj atabilirsiniz.

dosyalar harddiskte şifreleniyor da olabilir. Eşimin iş bilgisayarındaki dosyaları flasha alsan bile açılmıyor mesela (mail vs. de öyle)

snapdrop.net

aynı wifi'ye bağlı olan başka bilgisayara aktarılabilir.

aktarmak için bir yol olsa bile bunu kesinlikle takip ediyorlardır. sonrasında bu iş karşına farklı şekillerde çıkabilir (onlar çıkarıyorsa tazminat vermezler, sen çıkıyorsan sonrasında dava açabilirler, vs)

Aile hekimi vermez. Sadece belli başlı şeyleri yapabilir. Kan testi ve idrar testi için laboratuvar, işitme testi için odyometri laboratuvarı, akciğer filmi için (isteniyorsa) röntgen muayenehanesi vs. vs. diye uzar gider.

İş yerini ara. Anlaşmalı bir özel hastane varsa oraya yönlendirirler. Ücretsiz olmasa da cüzi bir ödeme ile alırsın. Yoksa devlet hastanesine gideceksin. Ama orada da belli başlı ücretler var. Tamamen bedava olmuyor bu testler.

Aile hekimi isterse verir. İstemezse göz polikliniğine sevk ederim vs. diyerek bahaneler üretir. Makul konuşup aile hekiminizden almaya çalışın derim. Olmadı en ucuz özel hastane hatta tıp merkezi bile iş görür.

Aile hekimi veremez. Bir sürü şey istiyorlar. OSGB'ye ya da özel hastaneye git. Ben özel hastanede 400 TL'ye yaptırıyorum hepsini. Devlette çok uğraşırsın, bir günde bitiremezsin ve devlette de rapor ücretsiz değil. Çalışacağın yerden ne istediklerini öğren.

Osgb'de yeni yaptırdım 360 lira ve tüm işlemler tek yerde yarım saatte bitti, hastane falan uğraşma

Osgb kabul etmeyenler yerler var. İkya sorun mutlaka. Olmazsa yarın sabah devlet hastanesi açılır açılmaz gidin öğlene kalmadan hallolur.

aile hekiminden alacağınız raporda "50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli işlerde çalışabilir" ibaresi olacaktır.

işyerinin anlaşmalı bir yeri olabilir. bir sorun önce.

1 için 1999 haziran ya da temmuz sgk başlangıcı lazım, tutmuyor bu.

2-belirli bir ünvanla giriyorsa zaten izni çok dert etmezler, avans olarak kullanır hak edeceği yıldan.

Kıdem meselesine gelince, ben kıdem tazminatının kovulma ya da ihtilaflı ayrılık haricinde hak edilmiş bir şey olmadığını düşünüyorum. İşten atılma sonrası insanların ortada kalmaması için uygulanan bir süreç, daha iyi iş daha iyi maaş bulan birinin tazminata ihtiyacı yok ki.
Geç bile kalmış geçmek için, alacağı kıdemi yapacağı maaş ve ünvan atılımıyla kısa sürede telafi edicek zaten.

Yeni şirketle her şeyin pazarlığını yapabilirsin. Amerikan şirketleri bazı rekabetçi çalışanlar için sign on bonus bile veriyor, işe başladığın için para veriyor şirket. İstemekte sıkıntı yok bence.

Ama bana sorarsan tazminata, kıdeme bu kadar kafayı takacaksa hiç iş değiştirmesin. Eskiyi özlemeye eğilimli bir arkadaşa benziyor çünkü.

1. 3600 gün olayı 1998'den önce sigortalı olanlar için geçerli.

2. iş kanunu açık izin hakkın sıfırlanır. tabi şirkete gider söyler benim için izin önemli diye, kabul ederler ise idari izinli sayarlar. şirkete bağlı yani.

Izinin parasini eski is yerinden alacaksin zaten neden izin birakmak olarak dusunuyorsun ki.

Eger cok tatil ihtiyacin varsa yeni isyerinde baslangic verildikten sonra ucretsiz izin kullan veya eksiye dus.

hemoroid geçmiş olsun.

bol su iç, uzun süre oturma. baharatlı yeme. lifli gıdalarla beslen. leğene sıcak su doldurup üzerine oturabilirsin.

geçmezse doktora git.

Hemoroid olmaya da bilir. Eğer yakın zamanda ishal geçirdiyseniz ya da başka bir sebeple fissür oluşmuş olabilir. Siz de acı yiyince dokuyu irrite edip bekçi meme oluşmasına sebep olmuştur.

En saplıklısı erkenden doktora gitmek.

Sicak su iyi geliyor bu durumlara. Dusta comelip o bolgeye bir sure sicak su akisi saglarsan rahatlarsin. Bor sure baharatli seyler yeme. Sebze iyi gelir.

kapıyı bilmem de takarken kapının yanlarını full çimento ile doldurmazsan yanları büküp kastırıp açıyorlar diye okumuştum. Sonuçta en zayıf halkası kadar güvenli.

Ucuz olan çelik kapılar güvenlik anlamında pek etkili değil. Ucuz çelik kapıdansa ahşap kapı daha iyi. Bu arada ustalarla "kapı dahil" mi anlaşıyorsunuz anlamadım. O şekilde anlaşırsanız malzeme ürün vb parasından epey bi geçirmeye çalışıyorlar.

Ucuz olan çelik kapılar çelik kapı değil armut tan teklifle çelik kapı yaptırılmaz yaptıracaksanız mesela kale celik kapı yaptıracaksanız

kale yaptir gec. tuzlu olur ama sikinti cikartmaz.

Belirli periyodlarda basınç testi ve gerekiyorsa dolumlarının yapılması gerekir.

Üzerindeki etikete bakıyorsunuz. Firmayı internetten bulup, arayıp, dolum fiyatını soruyorsunuz. Onlar yönlendiriyor. Biz öyle yaptık.

Etiketin üzerinde bitiş tarihini gösteren tarih bandrolü vardır onu kontrol edin, geçmiş ise dolum yapılması gerekir. Manometre basıncını kontrol edin, düşük ise çalışmaz.

Evet. Zenginlerin lüks ev alımını devlet artık fonlamak istemiyor. Ziraat vermiyor en azından bunu biliyorum.

2 ya da 2,5 milyon üzerine zaten hiç kredi çıkmıyor diye hatırlıyorum.

Bir de çıksa bile ev sahipleri krediyi evin değeri üzerinden göstermeye yanaşmıyor.

Benim hesabıma göre şu an 1 milyon TL üzeri ev almak için en az 1 milyon TL peşin para olması lazım.

bir yakinima 1 milyon verdiler aylik toplam gelirleri sanirim 30-35 bin civarinda. daha fazlasini ne kadar ugrassalar da alamadilar. sonra kari koca 100er bin de ihtiyac kredisi cekti. yani 500 binin ustunu veriyor bankalar ama cok zorluyorlar. gerci sizin aylik geliriniz 100bin seviyesindeyse farkli bir durum olabilir aylik geliri 100 bin olup kredi almaya calisan tanidigim yok fikir yurutemiyorum :)

ben de arayıştayım bir süredir, kredi çekmek çok zorlaştığı için bir çok bayide sipariş iptalleri varmış o yüzden elimde araç olan bayiler var.. piyasa o kadar ölü ki vavacars bile araç almıyor birkaç gündür. muhtemelen ötv indirimi gündeminin sonucunu bekliyorlar. o yüzden bayi bayi gezip araştırmanıza değebilir. çip krizinin de sonuna yaklaştık sanırım.

1.50 ile banka kredisi bulabileceğinizi hiç sanmıyorum ama büküp da söylerseniz bir yemek ısmarlarım :) ancak bayilerin kendi verdiği krediler oluyor onlar da faizi fiyata yediriyorlar

Bayiiler pek sunmaz eger yuklu kredi alacaksaniz. Ziraat bankasi 1,63 verdi bana. Halkbank ve vakif da ayni ayarda.

Superonline adsl nasıl oluyor bilemedim ama superonline hakkında da çok şikayet var. Eğer adsl ise zaten bulaşmayın.

Ttnet daireye kadar fiber var ise tivibulu 100 mbit fiber tavsiye ederim.

Ben turknet kullanıyordum, zaten altyapı ttnet ama sürekli zam yaptıkları için telekoma taahhüt vermeye karar verdim zira bu hızla giderlerse bir kaç aya ttnet fiyatına yetişecekler. Taahhüt verip zamdan korunmayı tercih ettim.

Halihazırda 500 mbit ttnet fiber kullanıyorum. Sıkıntısız.

Superonline fiber ve yanında tv+ kullanıyorum, fiber 500mbit paket ortalama hız 450den aşağıya düşmüyor, tv+ ise premium paket, ikisi beraber 225tl 2 yıl sabit fiyat

Şahsen İstanbul Barosu’nun önerilen ücret tarifesinin altında almıyorum. Diğer meslektaşları bilemem.

Şu anda tahliye dosyasının İstanbul barosu tarifesindeki karşılığı 13.500₺

Ancak bu aylar önceki tarifedir. Şu anda biz 15 alıyoruz bu dosyalara.

Ücret değişebiliyor kira bedeline göre de değişir avukatın emeğine işin durumuna göre de. Her davanın yöntemi emeği aynı olmuyor neticede. 1 kira bedeli kadar ücret alınması normal şu anki piyasada tabi kira bedeli çok düşükse 1 kiradan fazla da alınır asgari tarife var sonuç olarak.

@adwokat tarife 13.500'den az olmamak üzere yıllık kira bedelinin %10'u şeklinde, yani aylık 15.000 kira söz konusuysa örneğin 18.000 yapar asgari ücret

Bir otobüs firmasını kafala en uygun o olur, ya da bla bla tarzı bir sitede denk gelebilir. Evden eve firmalarına sorabilirsin, denk gelir belki.

"Ambarcılar" ya da "Ambar taşımacılık" adlı bir yöntem var. Ben de pek hakim değilim ama bu gibi eşyalar için en uygun fiyatla taşıma onlarda oluyor sanırım.

Ama fırının fiyatıyla taşıma fiyatını yanyana koyunca belki de taşımak yerine Alanya'da ikinci el almayı tercih edeceksiniz.

Bir uzunyol şoförünün cebine 200-300 sıkıştırsanız götürür.

cilt yenileyici iceren ucuz bi krem normalde is goruyor ama bunlar derinmis ve 1 ay bir sey kullanmadin anladigim kadariyla. o yuzden ameliyat izleri icin kremler var onlari deneyebilirsin. avene de var mesela bu tur bir krem.

Medacassol,hametam,bepanthen tarzi bir sey sur. Muhtemelen mikrop kapmis genislemis, bastan baticon falan surmeliydin.

kantaron da iş görüyor

gelirinizi ne kadar gösterebiliyorsunuz bu önemli. üzerinize ev bağ bahçe varsa bunların da kira sözleşmelerini gösterirseniz gelirden sayıyolar bu arada.

tanidigim biri 2 hafta once basvurmustu gecen hafta cikti. ama risk tabii her zaman var.

Randevuyu alabildikten sonra 1 haftada geliyor vize.

20 gün önce falandı randevum, belgeleri teslim ettikten 5 iş günü sonra elimdeydi vize.

xboxta game pass var. aylık 20-30 lira vererek bayağı bir oyuna sahip oluyorsun.

ps'e de geliyor bu ay sonunda xbox game pass'in aynısı.

Bunları almak zorunda değilsin oynamak istediğin oyunu direk satın alıp oynayabilirsin. Ama oyunu online olarak birisiyle oynayacaksan ya da bu game pass muhabbetlerinden yararlanacaksan aylık abone olman gerekiyor.

playstation'ın exclusive oyunları çok başarılı. Eğer last of us, god of war, uncharted vs gibi hikayeli oyun seviyorsan direk playstation al. Ama sony genelde pahalı bir şirket. Bölgesel fiyatlandırma yok. xbox'a göre daha pahalıya mal oluyor çoğu oyun. Bunu da akılda bulundurmak lazım.

Hic ps sahibi olmadiysan daha once, bence ps5 dijital cok iyi bir alternatif.

Ha tabik ps sahibi olmayi birak pcde bile oyun oynamadiysan o zaman xbox series s daha iyi olabilir bilmiyorum.

Ben ps5 derim.

PS5 Alıp haziranda da yıllık 400 liraya ps plus paketi ile birleştirmek bence şu an en iyi seçenek. İlk kez alan birisi için bu paket ile gelen oyunlar zaten rahat iki yıl oyalar. Xbox gamepass her ne kadar biraz daha avantajlı gibi görünse de playstation kalitesinde oyun katalogundan mahrum.

sporun en rekabetçi olduğu dönemler bunlar, o açıdan şanslısın. Ş.ligi finali, nba playoffları, euroleague final four, atıyorum c.tesi günü fa cup finali.

Böyle böyle ana başlıklardan bakınırsan, aa şunu izliyim dediklerine göre plan yaparsın. Haftalık spor ekranı gibi aramalardan da birsürü sonuç çıkar da onca şeyin arasında kaybolursun gibi belli şeyler belirleyip onlardan öne çıkanları izlemek daha keyifli sanki.

Maçkolik uygulamasından hallediyorum ben. Sabah açıp bakıyorum bugün hangi maçlar var diye.
Tabi sadece futbol ve basketbol için.

mackolik +1

ben yıllardır bu siteden takip ederim. cuma akşama doğru siteye girip hafta sonu mümkünse buna göre plan yapmak adetimdir. alınan zevkin kalitesinden bahsedecek olursak + olarak tenis, wsbk, motogp, f1, voleybol organizasyonlarını da tavsiye ederim.

www.sporekrani.com

hocam yaklaşık 15 yıldır istisnalar dışında HER GÜN takip ettiği liglere ve maçlara hiç değilse skor/puan tablosu olarak bakan biriyim. kendi rutinimi paylaşayım.

1) flashscore.com benim baş tacım. sanırım türkçe versiyonu canliskor.com adresinde hizmet veriyor ama bazen yasaklandığı oluyor onun, o yüzden ben hep flashscore'dayım. şart değil ama hesap açıp favori lig/takımlarını seçersen onların maçlarını her zaman listenin en üstünde görürsün. maçları lig adına (alfabetik) veya başlama saatine göre sıralama opsiyonu da var.

2) ben her gün ilk iş flashscore'a girer, o gün takip ettiğim lig ve kupalardaki tüm maçları yukarıdan aşağıya tek tek seçip listeye atarım (komple lig seçme özelliği var, yani süper lig'deki tüm maçlardan haberim olsun dersen ligin yanındaki yıldıza basman yeterli, o zaman tüm maçları atar). basket, hokey, snooker vs. gezerim tek tek. kulağa çok iş gibi gelebilir ama bilgisayardan yapınca bir dakika bile sürmüyor bu iş.

3) türk kanallarından yayınlanacak maçlar için sporekrani.com iyidir, bazen sadece youtube kanalından yayınlanan antin kuntin ligleri bile paylaşıyorlar. iptv'de ise gözün s sport ve bein kanallarında olsun derim, türkiye'de yayınlanan maçların %90'ı onlarda olur.

4) bunun dışında satın aldığın iptv'de yüklüyse eğer kesinlikle arena sport ve sport klub kanallarını yakın takibe almanı öneririm. bunlar balkan kanalları ama şöyle bir durum var: adamların hem 9-10 kanalı var hem de sırbistan/hırvatistan versiyonları farklı şeyler yayınlayabiliyor... yani teorik olarak heriflerin aynı anda 20 maç yayınlama lüksü var ki ben sportklub'da izlanda ve estonya ligi maçları izledim. inanılmaz geniş bir yelpazeleri var. yayın akışlarına tvarenasport.com'dan veya "arena sport program hrvatska" yahut "arena sport program srbija" gibi google aramalarıyla ulaşabilirsin. büyük maçlar için zaten buna ihtiyaç olmaz muhtemelen, google'a maç ismi + tv yazdığında tüm dünyada hangi kanalların yayınlandığı yazar. hatta bu özellik kısmen flashscore'da da var, hepsini değil ama bazı kanalları yazıyor. iptv'den gidip o kanalı bulabilirsin.

benim bir yandan işim de olduğu için bu eylem günümün rutin bir parçası sayılır ama yine de kimse için vakit alacak, uğraştıracak bir şey değil. sabah "bugün ne varmış, nerede izlerim?" diye düşünüp gerekli bilgiyi çıkarman iki dakika ya sürer ya sürmez.

onun dışında rusya ikinci ligi mesela yandex üzerinden ücretsiz yayınlanır. rusya premier için youtube kanalında aylık 15 liraya üyelik mevcut. keza almanya üçüncü ligi maçlarını hem magenta hem de ligin youtube kanalı bazen ücretsiz verir haftada 1-2 maç olacak şekilde... merakın varsa bu tarz değişik ligler için de seçenekleri sporekrani ve iptv kanallarıyla görürsün zaten zamanla.

oncelikle gecmis olsun. bence, sigorta tüm bunları düşünmeyin diye olan bir sistem. yaptırın sigortadan gitsin. aldı-verdi. oldu olmadı. ugrasmaya gerek yok. trammer falan takılmayın böyle seylere. baska kaza olmayacagı ne malum.

Karşı taraf asla buna razı olmaz, cebimizden ödeme yapacaksak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) neden var?

Hasarınız karşı tarafın trafik sigorta poliçesi kapsamına kadar oradan karşılanır, tutar daha fazla ise varsa kaskosunun İMM priminden, yoksa da aşan tutar karşı tarafın cebinden çıkar.

Sizin senaryoda olabilecek en iyi şey şu olur, yetkili servise değil de özel bir kaporta boya tamirhanesine gitmelisiniz.

Değişim değil de düzeltme talep etmelisiniz mümkünse, böylece hasar tutarı oldukça düşer ve de araçta değişen parça minimuma iner. Aracı satarken de tramerden çok değişen boyanan parça adedi önemlidir.

John Bloor +2000. sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu iyi bir kaportacı bulup yapıştırın.

2 kapisi boyali, orasi burasi degismis fakat tramer kaydi olmayan araclara bakmiyorum (cevremdeki kimse de bakmiyor galericiler haric). Tramerde en azindan ne yapildigi, kimin yaptigi belli. Digeri tam bir muamma.

Ayrica karsi tarafin cebinden odeyecegini de sanmam.

brkylmz +1

Araçta tamir, boya, değişen vs. olmasına rağmen tramer kaydı olmayan araçları direkt elerim. Geçmişinde ne olduğu belli değil. Tramer kaydında en azından değişeni falan belli oluyor. Sigortadan yaptırırdım ben olsam. Yetkili servise hem de.

En azından kayıda geçer ne olduğu belli olur +1

Aslında sigorta şart değil. Yetkili serviste cepten yaptırılırsa da kayıda geçer ama karşı taraf niye cepten ödesin. Yetkili servisler pek onarım yapmıyor bildiğim kadarı ile.

Fotoğafları da saklayın satarken gösterin.

Değer kaybınında aldığınızda dövize yatırın. Tl de durursa ilerde satarken ki fark manasız olur.

Tramer güvencedir, günün sonunda hasarı en min ile kapatmak isteyen bir şirketin bir sistemin olması satış anında alıcı için hasarın doğrulanması açısından güven teşkil eder. Sigortaya konu ister trafik ister kasko olsun hasarlarınızda sigortayı kullanın.

Dun 4. Levent'teki sanayiye gittim, fiyatlar cok ucuk geldi. Maslak daha da ucmustur diye gitmedim. Ama tavsiye gelirse ben de bakabilirim.

(Tek Marspiyel duzeltmeye 2200 dedi, boya haric. Pff)

Olcayto iyidir.

hakan tekiner yada çalıklar otomotiv.

hakan tekiner iyi bir boyacı ama hep sıra var çünkü tek çalışıyor.

çalıklar mikron boya ve değişsensiz düzeltme yapıyorlar ama fiyatları biraz uçuk


uyguna temiz boyatmak isterseniz anadolu yakasında bir yer önerebilirim kaza resmi var mı? avrupa yakasındada maslak oto sanayide olmayan yer önerebilirim.

2. kesinlikle yetkili servise gidin. satarken yetkili serviste tamir görmüştür dersiniz, raporları eklersiniz.
3. parça değişimi bu kadar korkulacak bir şey değildir. bence bozuk kaportayı onarmaktansa değişim daha iyi.
4. suç sizde değilse hasarsızlık indiriminiz gitmez. karşı tarafın sigortası karşılar. eksper raporu sonucuna göre. bunun sonucunda karşı tarafın sigortası/kaskosundan değer kaybı bedeli isteyebilirsiniz.

1 yaşında araç kaskosu vardır, yetkili servise gidin. tramer düşüreceğiz diye yan sanayi parça takmayın araca. zaten tutanaklar, servis belgeri, eksper raporu vs. sizin bir kusurunuzun olmadığı görülecektir. ayrıca değer kaybı için karşı tarafa başvurabilirsiniz

Asla ama asla kapının ya da sacının değişmesine izin vermeyin, bu hasarlar düzelebilecek seviyede fotoğraflardan anlaşılan.

Adamlar iki tane arabayı ortadan kesip birleştiriyor ve her eksper servisi de anlayamıyor, bu nedir ki? Devede kulak.

Çektirme, çekiçleme, düzeltme, macunlama ve boyama ile on numara olur.

Aracı 2. el satarken "kapısı değişmiş" olarak değil de "kapısı boyalı" olarak satmak her zaman avantajdır.

Suçlu karşı taraf olduğu için sizin hasarsızlık bozulmaz +1

Siz ister karşı tarafın sigortasından alın, isterseniz kendi kaskonuzdan. Kendi kaskonuz hasarı karşı tarafa rücu eder, sizin hasarsızlık bozulmaz.

Tekrar ediyorum, asla parça değiştirmeyin. O parçayı öyle düzeltecek ustalar var ki sanayide, göz ile onarımı anlamamız mümkün olmaz. Sadece boyandığını anlayabiliriz makine ile, veya iyi bir usta gözü ile.

Siz en iyisi iyi bir kaporta boya özel servisi bulun en yakın oto sanayide.

ilk olarak kapının değiştirmesini gerektirecek durum bence yok. bunu çektirip boyatarak yaptırabilirsiniz. eğer değer kaybı açacak iseniz kaskoya yaptırın yok ben değer kaybı davasıyla uğraşamam derseniz göçükleri çektirip kapı boyanması ile bu işi kurtarabilirsiniz.
2. elde değişim oldu mu aracın değeri yere düşer. boya daha az değer kaybettirir.
1.söktaka bile gerek yok bence.
2.saç değişimine gerek yok nelerin çekildiğini gördüm.

minimum değer kaybı için kasko işine girmemelisiniz.

Hocam uzun senelerdir bir Volvo kullanıcısı olarak bu araç özelinde şunu söyleyebilirim, eğer bir volvonun kapısı vs değişmişse o araç çok ciddi hasar almıştır kesin. Öncesinde sen fotoğraflarını videonu mutlaka çek. Ayrıca kapı değişecek vs diyen yerlerden uzaklaşın. Yetkili servisle işi yürütmeye bakın ve hiçbir değişim istemeden onarım yapılmasını isteyin, sac falan da değişmesin yani. Bir de özel Volvo servisleri var, bazıları yetkili servislerden daha mahir olabiliyor. Çok geçmiş olsun.

İpotek dedigin ev kredisi çekmekten kastediyorsan şu şekilde yapmıştı bir tanıdıgım.

Evi 1 milyona aldık diyelim. Adamın da bankaya 400.000 TL kredi borcu var.

Sabah bankaya gidersin krediyi bugun kapayacagız ne kadar ödeme yapmamız gerekiyor diye sorarsın. O sana bir tutar söyleyek, 420.000 TL diyelim, masraflar da olsun.

Aynı bankaya bir hesap açacaksın 580.000 TL yatırıp bloke çek isteyeceksin.

Tapuya gidip evi alacaksın, tapu sırasında bloke çeki vereceksin. Sonrasında şubeye gidip krediyi kapatacaksın.

Buna yanaşmayan kişiden ev alma derim.

İpotek banka kredisi ise, aynı bankadan hatta aynı şubeden kredi alarak işlem yapmanız işinizi çok kolaylaştırır.

Farklı bankalar arasında da işlem olur ama çok yorar, dikkat ister. Banka kredisi ipoteği değilse hiç bulaşmayın zaten.

Ama kaçırmamanız gereken bir nokta var;

Banka kredi ipoteği de olsa krediyi/borcu kapatmadan satış yapılabilir, satışı yaparsınız, satıcıya evin parasını verirsiniz, ama satıcı gidip krediyi kapatmazsa banka evinize el koyar.

Kredi ile alıyosanız krediyi kullanacağınız bankadaki personel hallediyo bu işleri. Basit bişe. Satıcı taraf kredi kullandığı bankadan imzalı kağıt alıp sizin bankaya veriyo. Satıştan 10 gün sonra da ilk ipotek kalkıyo. Ha siz kredi çekmeden alıyosanız onu bilemiyorum.

Tivibu'da var ama ssport'tan daha mı ucuz bilmiyorum.

www.ssportplus.com

Hakikaten Vodafone TV'den gitmiş. S sport plus yıllık 149 liraymış. Tosla aylık ödemede %50 geri veriyormuş (Netflix vb. ödemeniz yoksa hali hazırda)

Paycell de %50 geri veriyormuş.

edit: tosla da sorun var, geri vermiyor.
edit2: talep açınca geri verdiler.

Ben bunun aynısını yaptım. İlk Schengen vizemi Almanya'dan aldım ve ilk kez Schengen bölgesine Yunanistan'dan girdim. Ama epey bir zaman geçti üstünden. Şimdi aynı mıdır bilmiyorum ama Yunanistan'da yüzüme bile bakmamıştı sınır memuru. Direkt bastı damgayı. Yunanistan zaten genel olarak bu konuda rahat olarak bilinir.

kapıdan geçseniz bile bir sonraki Alman vizesi başvurunuzda sıkıntı yaşama ihtimaliniz artar.

Bu vizeniz dahilinde vizeyi aldığınız ülkeye (sizin durumunuzda Almanya'ya) hiç giriş yapmazsanız (örneğin 6 aylık vize süresince bir kez bile yani) bir dahaki schengen başvurunuzda "vizeyi kötüye kullanım" şeklinde görüleceğinden ret bile edilebilirsiniz.

Kalp ve göğüs uzmanına gitmek yeterli. Hoş ben gittim "aşılısın, gençsin, tatbike gerek yok" dedi salladı.

bir semptomun yoksa bakmıyorlar. baktırman için ya check up yaptırman ya da bir semptomun olduğunu söylemen lazım.

Göğüs hastalıkları ya da iç hastalıkları (dahiliye) bölümüne gidebilirsiniz. Genelde d-dimer (pıhtılaşma), crp, ferritin gibi değerlere ve akciğer çekimine bakılıyor.

getiryemek ve trendyol yemek de baya agresif girdi, yıllardır joker indirimi harici indirim tanımlamayan yemeksepeti'nin pazar bayını düşürdüler. ama halen yemeksepetinin bu konuda zirvede olduğunu tahmin ediyorum.

Soruya cevap verecek sayısal verim yok elimde. Sadece şunu söylemek isterim, yemek sepeti tekel olmasına ve dijital sipariş olayının yaygınlaşmadığı zamanlarda büyük başarılar elde etmesine rağmen bu sanal alışveriş olayını destekleyecek, bu pazarı büyütecek adımlar atamadı, bu konuda yatırım yapmadı.
Getir yemek veya getir temelde müşterilerin sanal alışverişe alışmalarını sağlayacak girişimler yaptı. Bu uygulamaların sevdiğiniz restoranı arayıp sipariş vermekten bir farkı olmalı. Yoksa mahalledeki rasim ustayı arar yine sipariş verirdik, eve sipariş 90larda da vardı. Yemeksepeti online yemek sipariş kültürüne veya genel olarak online alışveriş kültürüne yeterince yatırım yapmadı. Trendyolun çorap satarken veya getir yemeğin yemek satarken yarattığı fark bu.

Yemek sepeti bir de üst üste gelen skandallar eklenince hem kel hem fodul kaldı, bu daha iyi günleri diyorum. Müşteri bilgileri/verileri sızdırmak çok ciddi suç. Türkiyede oldukları için henüz çok canları yanmadı.

getir yemek çıktıktan kısa süre sonra yemeksepetinin pazar payını önemli ölçüde düşürdü. çünkü getir çok agresif bir indirim yöntemi sunuyordu ve tekel olan yemeksepetini unutturmuştu adeta. sonrasında zaten yemeksepeti bu pay kaybını önlemek için getir'deki gibi hızlı market alışveriş şekli olan banabi'yi hayata geçirdi ve devamında yemekte farklı promosyonlar sunmaya başladı. ilerleyen süreçte trendyol yemek ve hızlı market'te sahaya inince yemeksepetinin bir zamanlar tek başına olduğu iktidar koltuğu artık tamamen sallantıya geçti... öncesinde sadece jokerle sınırlı olan yemeksepeti bugün halen hiç olmadığı kadar promosyon sunar hale geldi. hatta getir çarşı gibi yemeksepeti mahalle uygulamasını bile geliştirdi. işte bunlar hep rekabetin bir tezahürü. çünkü getir'in ilk çıktığı dönemde geride kalmıştı yarışta. şuan getir ile yemeksepeti kafa kafaya trendyol ise bunların yakın takipçisi gibi sıralayabilirim.
getir halen indirimlerde daha önde bence. 2-3 siparişe 1 sipariş bedava, sürekli indirimde olan restoranlar müdavim vb kampanyaları epey sevildi.
buna karşın yemeksepeti ve trendyol'da ilk sipariş indirimleri mevcut. yani yeni bir üyelik açarak daha önce kullanılmamış bir telefon numarası ile doğrulama yapılıp 50/30 indirim kapmak mümkün yemeksepetinde. trendyolda da aynı yöntem 40/20 indirim olarak mevcut. (bazen sepette %x indirim gibi indirimler de oluyor bu iki platformda ama getir'deki gibi sürekli değil ve bunun öncüsü getir'in kendisi zaten)

Park tarabya anaokulu

öğrenmede destek tekerleklerinin hiçbir faydası yok.
denge bisikletine para vermek yerine sürebileceği 12 inç bisiklet alıp pedallarını sökün. öğrenince de pedalları takarsınız.

bu denge bisikletlerinin ahşapları daha ucuz ve daha iyi. ebebkte satılıyor. myminibaby en bilineni ama ben n11 den bayrampaşada marangoz bulup gidip yaptırmıştım.
benim kız pek binmedi, ancak karakter meselesi biraz, başka çocukların deli gibi binip 3 yaşında bisiklet sürmeyi öğrendiğini de gördüm.
kesinlikle sizle aynı fikirdeyim,yedek tekerlekli bisikletlerden kat kat iyiler. ben bineceğini bilsem yine bundan alırdım.
yine de bineceği net olmayan bir şeye 1000 tl vermeyin bence letgoda falan bakın en kötü.

cocukeller.com

Bizde bu var, 1 yaşında hediye gelmişti. 2 tekerlekli hale getirilebiliyor, bizimki 2 yaşında. Hala 3 teker kullanıyor ama ilk etapta da hemen alışmamıştı bisiklete.

Biz ahşap olanlardan almıştık, gerçekten de kullanmayı öğrendi, eskiden gerçek lastik kullanan iyi modeller vardı ama şu an piyasadakilerde öok kötü plastik bir teker var. Bu arada polisport marka şöyle bir model var arkadaşa aldık fena değil bikestore.com.tr

oran orantı 6000 civarı diyor.

oran ortantıya göre 6 olması lazım ama bu para çok. 6 ya yatılı bakıcılar geliyor. oran orantı doğru söylemiyor bence. gerçi asgari ücret öncesi 4 bin tl de gündüzlü bakıcıya çoktu bence. özetle çok veriyorsunuz :)

4 veriyordum ben de 4,5 yaptım ama çok memnun olmadı. Özbek bir arkadaş.

Asgari ücrete gereksiz zam yapıldı o yüzden oran orantı kurmak doğru değil bence. Zam öncesi de 4.000 gayet iyiymiş. Ben olsam 4.500'ü geçmezdim. Asgari ücret oranında zam beklemesin boşuna.

bonus mantığında prim vermek daha iyi
kameradan baktım bugün çok güzel ilgilendin gibi
ya da trafikte kalırsın fazla bakmıştır

bu tip şeylerde paraya kıymak lazım

bağışıklığı güçlendirmek istiyorsanız çinko ve d vitamini alabilirsiniz. Ek olarak imuneks plus öneririm.

C vitamini, kalsiyum, magnezyum, daha çok protein ve su. Biraz da spor.

parol'ün prospektüsüne bak, çünkü gayet sıradan parasetamol türevi bir ağrı kesici. prospektüste maksimum doz belirtilmiştir.

tabi ağrın falan yoksa almaya gerek yok.

coraspin dediği sanırım aspirin türevi o da kanı sulandırmak için vermişler.

vitamin konusunu bilmiyorum da doktorlar genelde damla şeklinde bir vitamin öneriyor covid hastalarına burada çokça görmüştüm ufak bir aramayla bulursun.

D, b12 , c vitaminleri çinko

Parol ağrı ateş yoksa içmeyin

Fırlatma misyonu başarısız olurken başkan kadın, zengin adam vs gitti ya hatta kadın kendi oğlu olan chief of staff ı unuttu orada sonra bizim profesörü aradı gel sana yer ayrıdım diye o reddetti... Çıplaklar çünkü yıldızlararası bir mesafeyi katetmek için vücutlarını hibernation uyutma /dondurma işlemine sokuyorlar...

Sembolik biraz o kısım. Politikacıların, iş adamlarının ve ünlülerin dünya yok olsa bile hep bir b planlarının olduğunu ve asıl ezilenin her zaman onların dışındaki insanlar olduğunu vurgulamak için.

Çıplak olmaları da ilk insan düşüncelerine, Boch'un Dünyevi Zevkler Bahçesi tablosuna falan gönderme olmuş.

onu bilmiyorum ama her belediye seçiminde hop hop diye tedirgin olacağından eminim.

bilgim yok, internete bakarsan bazı zamanlar İBB maaşları ile ilgili iddialar var.
Tahminim rekabetçi bir maaşın %10-15 kadar altında olduğu ama yan haklarla, sağlayabileceği kolaylıklarla yaklaşık aynı kapıya çıkacağı.

Valla maaş konusunda çok fark olmaz bence ama benim ilçe belediyesinde çalışan arkadaşım 3 hafta rapor çaktı işe falan gitmiyor, sürekli geziyor. demek ki parası iyi. ayrıca kimse çalışıp çalışmadığını sorgulamıyorç

Herhangi bir belediyede calismak ozel sektorle karsilastiralamaz bile.
Cogu pozsiyonda ise gitmen gerekmiyor, sorumluluk yok, copcu bile 8binler aliyordu gecensene.

eğer kooperatif sadece ve sadece bu evler için kurulduysa, satıcı zaten kooperatif hissesini de size vermek isteyecektir. kooperatifin amacını maksadını tam olarak öğrenmeden cevap vermek zor biraz.

ama evin tapusunu size verdikleri sürece kooperatif hissesini almanıza gerek yok bence.

eurobond biriktirmek daha faydalı.

Mevcut ekonomik koşullarda BES'ten daha çok getirisi olan onlarca yatırım aracı var tabii. Ancak doların bu kadar hızlı yükselmediği, enflasyonun bu kadar yüksek olmadığı bir ortamda 'sıfır riskli' olması nedeniyle BES de tercih edilebilir. Bazı BES'lerde şirket katısı da oluyor. Üstüne devlet desteği de gelince sıfır riskli bir yatırıma göre iyi bir getirisi var denilebilir. Ancak dediğim gibi döviz o kadar hızlı yükseliyor ki BES çok anlamsız da olabilir. Bu şartların 20-30 yıl böyle gitmeyeceğini varsayarsak bazı dönemlerde BES de tercih edilebilir.

BES'in mantığını anlamamışsınız.
(diğer yanıt verenler dahil)

şirketiniz de size anlatmamış. şirketinizin anlatmasını beklemeyin, bes'te fon tercihi nedir nasıl yapılır hangi fon ne kadar getirir onu bir araştırın.

ben de yaklaşık 10 yıldır besteyim, ve yatırdığım paranın yarısı altında yarısı dövizde. geçen ay 300 lira yatırdıım bu ayla geçen ay arasındaki artış farkı yaklaşık 6 bin lira. bu 5700 liralık ekstra fark döviz ve altındaki yükselişten kaynaklı oldu.

kısacası bes'in avantajlarını sıralayım

1) döviz, altın, hisse vs gibi diğer araçlara yatırım yapabilir, onlara endeksli kazanabilirsiniz.

2) yatırdığınız paranın 4'te 1'ini size şu anda hiç bir yatırım aracı "garanti" şekilde vermez.

3) hemen çıkamayacağınız bir yatırım aracı olduğu için parayı harcama şansınız olmaz gerçekten de emekliliğiniz için yatırım yapmış olursunuz.

başarılı bir emeklilik fon yönetimi nasıl yapılırın sorusunu şu arkadaş advanced biçimde vermiş;
eksisozluk.com

özellikle yabancı menşeili şirketler bes'e dahilsen bir de kendileri para yatırırken devlet kurumunda ya da normal bir yerde çalışıyorsan hiç de avantajlı değil. hatta devlet kurumları seçenek olarak faizde dursun ve normal hesapta dursun seçeneği dışında bir şey sunmuyordu.

BES'in her haltini anlamis biri olarak diyebilirim ki en iyi fonlarla bile BES pismanliktir. Cikip kurtulmanizi oneririm.

1-) Doviz, altin vs gibi araclarin kendisine veya TEFAS'a kayitli fonlarina yatirim yapmaniz bunlarin BES fonlarina yatirim yapmanizdan daha karlidir. Ayrica BES sirketlerinin sov yaptiklari bazi karli fonlar sadece belli musterilere aciktir.

2-) Yatirdiginiz paranin %25'i devlet katkisi olarak ayri fonda tutulur, devlet burayi negatif reel faiz ile babasinin ciftligi gibi kullanir, yarin oburgun paraya sikistiginda da issizlik fonu gibi icini bosaltacagindan emin olabilirsiniz. Cunku burasi Turkiye.

Ustune ustluk %25 katki bir seferliktir, yillik kazanc degildir, yillara boldugunuzde %1-2 gibi bir farka denk gelir ki BES firmasi masraf adi altinda bunu ve hatta daha fazlasini da yutar zaten.

3-) Eger bir yatirim araci daha kolay bozulabilecek (Daha likit) alternatiflerine gore daha az kazandiriyorsa o araca girmek mantiksizdir. Daha az likit olan bir aracin daha cok kazandirmasi beklenir.

Daha advanced bilgi icin direk link vermeyecegim, bireysel emeklilik basliginda son 1-2 yilda yazilanlara bakmaniz yeterli.

Yanlislikla aldigim fonlar bile en iyi bes'ten daha cok getiriyor.

Bastan hic girmeyecektin simdi cikarsan zararin ne olur bilmiyorum ama zarar yoksa bi an bile durma.

Benimde 2 adet bes’im var biri yaklaşık 8-9 senelik en düşükten yatırıyorum fonları senede bir ayarlıyorum 11.senede çıkarken devletin yatırdıgı paranın daha yüksek oranı alınabildiği için son sene yüksekten yatırıp çıkmayı planlıyorum şimdiye kadar getiriside orta düzeyde bence.

Bunu kimse bilemez. 1 kilo altının yoksa bozdur. 1 haftalık süreçte çok bir şey fark etmez.