[]

Kediyle Uçak Yolculuğu

Oldukça iri bir hayvan olan kedimizi bu cuma İstanbul'dan İzmir'e götürmek zorundayız. (Tatil için değil, temelli) Evdeki baskülde tarttım, kendisi kutusuyla beraber 9.2 kg geliyor. Kabinde gitmesi için sınırın 8 kg olduğunu biliyorum. Benim sorum havayollarının bu konuda esneklik yapıp yapmadığı.
Ölmesini göze alamadığımızdan, kesinlikle bagaj bölümüne vermeyi düşünmüyoruz. Aracımız yok, otobüslere de koltukta almıyorlar. Blablacar gibi yerlerde ya baştan hayvan kabul etmiyorlar ya da mesajlara dönmüyorlar. Çaresiz kaldık.



 
Araba kiralamayı düşünebilirsiniz.


  • cakabo  (18.07.16 17:39:12) 
Normal boydaki kedi taşıma kabına sığdığı sürece sorun çıkarmadan alacaklarını düşünüyorum ama olur da kabine almazlarsa bagajda niçin öleceğine kesin gözüyle bakıyorsunuz? 2-3 kere köpeğimle uçak yolculuğu yaptım, hiçbir şey olmadı. Daha uçakta köpeği kedisi ölen kimseyle de karşılaşmadım. Bavulların olduğu soğuk yere değil, ayrı canlı taşımaya uygun bir bölüme koyuyorlar. İstanbul İzmir arası zaten 1 saat, kediniz biraz sıkılır belki biraz korkar ama daha ciddi bir şey olmaz. Ben köpeğime ufak miktar sedapet vermiştim yol boyunca uyusun, korku hissetmeye fırsat bulamasın diye.


  • ambrosia  (18.07.16 17:39:12) 
trenle çözüm üzerine çalışın. tcdd koltukta götürüyor.

hizlitrenistanbulda.tcdd.gov.tr

doğrudan istanbul izmir olmayabilir ama hızlı trenle ankaraya geçip belki ordan bulursunuz. ya da eskişehir.
  • prodeq  (18.07.16 17:48:38) 
resmini koyaydın iyiydi.


  • supermatik  (18.07.16 18:34:11) 
şişkonun fotosunu isterük


  • Big bada bum bum  (18.07.16 22:14:05) 
[]

dudak kremi

bildiğiniz en iyi, en kaliteli dudak nemlendiricisi hangisi? sürdükten sonra yapış yapış olmayacak, beş dakika sonra dudakları tekrar kurutup tekrar sürülmeyecek, kokusu güzel olacak vs.




 
en pahalısı yani nivea


  • neira  (20.09.12 10:50:14) 
kardeşim oriflame ürünlerini satıyo. bana ordan bi tane mini minnacık kutuda bi balm getirmişti acayip bişi. her kurumaya birebir. hem ben sadece dudağımda da kullanmadım onu =) ayak bileğimde yıllardır süregelen madeni 1 TL büyüklüğünde bi kuruma vardı, oraya da akşamları sürerek yattım falan 1 haftaya kalmadan geçirdi.


  • esek sipasi  (20.09.12 11:19:04) 
kesinlikle neutrogena


  • zenc  (20.09.12 11:21:26) 
blistex


  • benaslindayohum  (20.09.12 11:32:39 ~ 11:32:49) 
blistex +1
yves rocher

  • ruz  (20.09.12 11:56:28) 
neutrogena +111111111111
nivea ilk sürdüğün an iyi geliyor fakat etkisi geçince öncekinden daha kötü hale geliyor dudaklar

  • halanne  (20.09.12 12:00:04) 
eğer renk de versin diyorsan kesinlikle clinique chubby stick. biraz pahalı ama hem nemlendirici, hem ruj niyetine kullanılıyor.


  • black sabahat  (20.09.12 12:26:54) 
[]

açılmayan corel dosyası

x6'da yapılmış işi ne şekil kaydedeyim de x4'te sorunsuz açılsın?




 
microsoft office ürünlerinde farkl kaydet bölümünde mesela microsoft 2007'de 2003 olarak kaydet diye bir seçenek vardı. öyle bişey yok mu acaba oralarda?


  • sansar111x  (15.09.12 14:30:54) 
save as dediğinde açılan save menüsünde version kısmından bunu ayarlabilirsin..


  • gkhT  (15.09.12 15:18:09) 
pdf veya eps yapmaniz daha uygun olacaktir. dosyanizi corel disinda vektorel veya piksel tabanli baska programlarda da kullanabilirsiniz boylece.


  • kedula  (15.09.12 15:31:31) 
[]

naylon torbayı bırakmak

marketten aldıklarımı naylon poşetlere koymaktan vazgeçiyorum, bez çantalarım da var kullanacak çok güzel. ama sokağımda çöp konteyneri yok, naylon poşetlerle çöpler sokağa bırakılıyor, kamyon gelip alıyor. bu durumda çöp için yine naylon lazım, bu sefer kısır döngü. hazır çöp poşeti satın alsam marketten almaktan ne farkı var? bırakamadım naylonu yani. ne yapmak lazım?




 
talebi azaltmaya katkıda bulunuyorsunuz, tamamen plastk posetten kurtulmayı kademeli olarak yapabilirsiniz
müsrifce bir kullanımdansa bilinçli olarak tüketmiş olursunuz bez torba ile birlikte kullanarak
katı atıklar için çöp öğütme sistemleri yaygınlaşmadan bundan tamamen vazgeçebilmeniz mümkün değil zaten
  • gdduman  (07.06.10 13:07:27) 
ben aktif olarak bez canta kullaniyorum ve naylon torba tuketimimi minimal seviyeye indirdim.

belki sifirlayamiyorsunuz ama cevreye verdiginiz zarar cok daha azalmis oluyor.

aramiza hos geldiniz.
  • compadrito  (07.06.10 13:10:27) 
paranız var ise;

bir adet çöp öğütücüsü alırsınız, çöpleri öğütür taşıma işini bez torba ile yaparsınız. sadece geri dönüşüme giden ve öğütülmemesi gereken nesneler için poşet alırsınız, onlar da içindekilerle beraber geri dönüşüme gider.
  • babil baligi  (07.06.10 13:22:35) 
o naylon torba bir kere üretildikten sonra ister al ister alma. :)
başka bir yerde kullanmadığın sürece gideceği yer yine aynı.
sadece bu döngünün bir parçası olmayı reddedersin. zaten 30 yıl önce kullanılmıyordu poşetler bu kadar. oraya dönsek yeterli. ama dediğim gibi sen almasan da aynı sayıda poşet üretiliyor. üretimde hiç bir eksilme olmadıkça da bir yere varılamaz.
  • kediebesi  (07.06.10 13:55:33) 
@kediebesi

diyelim market isletiyorsun ve gecen sene senin marketinde yuz bin naylon torba tuketiliyordu birim zamanda.

ve diyelim bu sene cevrecilik bilinci daha da yayginlastigi icin ayni surede seksen bin torba tuketilmeye baslandi.

bu durumda sen o naylon torba toptancisindan, o birim zaman icin, hala yuz bin torba almaya devam eder misin?

bunu boyle boyle butun marketler icin dusunursen, inanamayacagin kadar buyuk yekun tutar.

(hani su senin eksponansiyel meselesi).

tuketimi olmayan seyin uretimi de olmaz.

esnafa, isportaciya sorarsin mesela, "Yaa sizde bi zamanlar "tatata" vardi, niye artik getirmiyosunuz?" diye, ne cevap verir? "Gitmiyo abi, biz de getirmiyoruz"

cevrenin daha az katledilmesi icin, tek tek her birimizin yapabilecegi bir suru sey var.

naylon torba tuketimini azaltmak da bunlarin en onemlilerinden...
  • compadrito  (07.06.10 15:19:01 ~ 15:19:30) 
zaten üretici benim kullandığım torba sayısını üretmekten vazgeçse de gözle görülür bir katkı olmaz, evet. ama başkalarınınkini değil ancak kendi tüketimimi düzenleme şansım var, ben de onu kullanmanın yollarını arıyorum.


  • morella  (07.06.10 15:30:40 ~ 15:31:05) 
kısaca üretim de talebe bağlıdır diyorsun compadrito, biliyorum. ama işin şöyle bir yanı var ki bu talebi "yaratabilirsin". ekolojik ürünler geyiği de bu "talebi yaratma" üzerinedir zaten. :)

mesela kese kağıdından neden vazgeçildi de poşete geçtik?
çünkü ağaç kalmadı, sürdürülebilir orman fikri yoktu pek vs vs.
şimdi durum ne?
petrol azaldı, başka ülkelerden toplayıp getirmek pahalılandı, o yüzden poşet üretiminde zaten bir eksilme olacak vs vs vs... ayrıca biliyosunuz artık doğada çözünebilir torbalar da üretilebiliyor. bir süre sonra herkes onlara geçecek.

ben de kişisel olarak şunları yapıyorum. mümkün olduğunca torbasız alabileceğim şeylerde torba almıyorum, çantama atıyorum. torba almışsam bi şekil (çünkü elinize tutuşturuyolar misal pazarda) o zaman da bu torbayı çöp haline gelmeden önce başka işlerde de kullanıyorum. çöpe atmıyorum.
mesela şu siteleri buldum, çok hoşuma gitti, deniycem.
plasticbagbag.com
etsylabs.blogspot.com
www.filthwizardry.com
  • kediebesi  (07.06.10 15:53:27) 
  • kediebesi  (07.06.10 16:18:01 ~ 18:23:03) 
[]

işten çıkarma

4 aylık çalışan, bir sözleşme imzalanmamış ama sigortası ödeniyor. işten çıkarılması durumunda kendisine şu şu gerekçeyle işten çıkarılmıştır diye bir belge verilir mi? yoksa bu belge ihtiyaç olursa (işsizlik sigortası gibi) sonradan mı alınır? hani istifa edince işyeri belgelemek için istifa mektubu alıp, arşivliyor ya, onun tam tersi gibi..




 
sözleşme imzalanmamış olması sonucu değiştirmiyor. hatta ortada yazılı bir sözleşme ve sözleşmede de deneme süresi ile ilgili maddeler olmadığına göre işçinin çalıştığı bu 4 ay deneme süresidir efenim denme ihtimali yok. burdan sonra sözleşme belirli süreli mi belirsiz süreli mi ona bakmak lazım. 4857 belirli süreli sözleşme kapsamını daralttı. yani işin süresi belirtilmediğine göre(belirtilmiş olanların bile hepsini belirli kabul etmiyor yeni kanun)işçi belirsiz süreli iş akdine göre çalışmaktadır diyebiliriz. ki bu durum işçinin lehinedir. 6 aydan az hizmetinin olduğunu düşünürsek 2 haftalık bildirim öneline hak kazanır. yani işveren 2 hafta önce işçiye çıkarılacağını bildirmek zorunda. haklı neden olmaksızın kafasına göre hemen çıkartmışsa bu iki haftanın ücretini ödemekle yükümlü. gerekçe kısmına gelelim: çıkarmanın haklı bir gerekçesi varsa belirtilmesi işverenin lehinedir. ( www.turkhukuksitesi.com ) peki sonradan alınır mı bu belge: ben de bilmiyorum.


  • zihua  (20.08.09 13:38:27 ~ 13:39:15) 
[]

iş mail'ine evden bakmak

evdeki bilgisayardan şirkette yeni verilen ismim@şirketismi.com.tr şeklindeki mail'ime girmek istiyorum. parolam mevcut, fakat outlook'ta sunucu nasıl tanımlanır bilemiyorum. veya şöyle sorayım bu şekil bir bir mail'i outlook'ta tanımlayıp istediğim bilgisayardan nasıl ulaşırım, ulaşabilir miyim? saçmalıyor muyum yoksa?




 
boyle seyler konusunda calıstıgın yerın it sine danısman daha iyi olur. port configurasyonları vs onlar belirler. ya da web acces varsa browser ile girersin.


  • bryan fury  (22.04.09 20:56:29) 
eğer mail erişimi dışarıya açık değilse biraz zor. değilse (ki denemek yada bu işle ilgili kişiye sorman lazım), dışarıdan erişmek içinde var olan iş bilgisayarında outlook hesaplarındaki ayarları evindeki bilgisayarına uygulayıp maillerine erişebilirsin.

p.s. kullanıcı hesap ayarlarını eğer bilmiyorsan outlook'un versiyonunda göre kullanıcı hesap ayarlarına ait bilgileri şu linkten ulaşabilirsin;
office.microsoft.com
  • roadrunner merlin  (22.04.09 20:56:57) 
muhtemelen şirketinizin mail servisini satın aldığı hosting firmasının webmail hizmeti vardır. onun adresini sorarsınız ordan rahat rahat istediğiniz yerden sadece sayfaya girerek kontrol edersiniz.


  • prodeq  (22.04.09 21:08:26) 
eğer outlook tarzı bir programa kurarsanız, iletinin bir kopyasını sunucuda bırak demeniz gerekebilir çünkü malum sunucu ile pc iletişime geçtiğinde maili direkt olarak pc'ye kopyalayıp sunucudakini siliyor. bu sebeple evden baktığınız maile işten bakamayabilirsiniz. bu tip şeylerle uğraşmamak için eğer port ve sunucu tanımları standart ise (git: www.mail2web.com) diye bir adres var. buradan sadece mail adresiniz ve şifrenizi girerek maillerinize web üzerinden bakabilirsiniz.


  • phonex  (22.04.09 21:38:34) 
Bu her şirkette değişebiliyor sanırım.Örneğin benim daha önce çalıştığım bankada
mail.bankaismi.com.tr olarak giriliyodu
benim de başlarda bir türlü giremememin sebebi https yerine sürekli http yazmamdı.
Dolayısıyla şirkette bu konuyla ilgilenen departmana veya mailine evden bakan arkadaşlarına sormanda fayda var.
Adresi doğru girdikten sonra şirkette kullandığın kullanıcı adı ve şifre yeterli oluyor.
  • joeblack or blackjoe  (22.04.09 22:51:48) 
[]

ölüyorsam bari bileyim

ense ve kulak arkasında ağrılı bezeler + saçlı deri ve çene altında kabarık kırmızı lekeler + periyodik mide krampları ve ishal kombo şeklinde. zaman zaman hafif ateş ve halsizlik eşliğinde.

radyoaktif bir şey yutmadığımdan ve musluk suyu içmediğimden eminim.

neyim var benim ya???!!!

 
alerjik bi durum söz konusu olabilir, zehirlenme, bozuk bi gıda yeme vs. ayrıca bambaşka bi şey de olabilir. hiç vakit kaybetmeden bi genel cerrahi uzmanına görünün derim.

geçmiş olsun.
  • crayze horse  (14.09.08 17:17:17) 
kendimi ebola filminde hissediyorum resmen..bu ne böyle be...

ben çıkıyorum doktora. hakkınızı helal edin artık.
  • morella  (14.09.08 17:39:49) 
geçmiş olsun sonucu burdan bildiresin merak ettim neymiş bu semptomlar


  • crystalsoul  (14.09.08 18:51:02) 
yanlış anlama da son zamanlarda hayat kadınlarıyla ilişkiye girdinmi? sfiliz benzeri belirtiler gibi geldi bana. ha o değilse de spesifik bir enfeksiyon yani. sakın ihmal etme doğru doktora. basit bir antibiyotik tedavisi ile kendine gelirsin.


  • bluedescada  (14.09.08 19:08:50) 
antihistaminik iğne vuracaklar bence sana :)


  • mortifera  (14.09.08 21:48:46) 
yoğun stres ve yorgunluğa bağlı olarak bağışıklık sisteminin -çok afedersiniz- s.ki tutması akabinde, bunu fırsat bilen viral enfeksiyonun vücuda yerleşmesi. vücudun kendimi koruyacam derken lenf bezlerini davul edip ateş yapması, ardından bana ne lan diyerek koyvermesi, bu koyverişin ve bilumum dert tasanın suratımdan zona olarak pörtlemesi, sindirim sisteminin de berbat beslenme alışkanlıklarımın hazırladığı zeminde tüm bu olup biteni kaldıramayıp şakkadanak elimde kalması imiş durum.

hepsinin aynı günde olabilmesi ise bambaşka tabii . neyse gitmişken kan tahlili yapılmış oldu.inanılmaz tatlı hemoglobinlerim , lüzumundan fazla c reaktif protein'im varmış..

sigara içmeyin, sebze yiyin, ota boka sinirlenmeyin. bundan olmazsınız.

@mortifera: hayal kırıklığına uğrayacaksın gibime geliyor ama, iğne vurmadılar.. :) yalnız şöyle güzel bi serum çaktılar kendime geldim..
  • morella  (15.09.08 02:01:32) 
[]

basın ekspres yolu/ hürriyet'e gidiş

kurtuluş'tan çıkacağım. yarın sabah 11'de şu adreste olmam gerekiyor:
basın ekspres yolu no:29 güneşli
tarif: hürriyet'in karşısı.

neye binilir, nasıl gidilir, ne kadar zamanda orada olunur?

 
basın ekspress yolunun üzerinde durak yok. dolmuşlar(yenibosna-ikitelli/başakşehir) ise network fabrikasının oradaki kavşakta durabiliyorlar. anca bu kadar yardımcı olabiliyorum walla.


  • hububrad  (03.09.08 23:29:43 ~ 23:29:59) 
m.koy'den gunesli'ye giden otobusler var. orda da minibusler vardi basin ekspres yolundan gecen


  • x daemon  (04.09.08 09:14:23) 
[]

acele - carousel'e gidiş

pangaltı'dan carousel alışveriş merkezi'ne en kolay nasıl ve ne kadar zamanda gidilir?




 
taxiyle yarım saatte.)


  • rentts  (14.08.08 11:21:01 ~ 11:21:12) 
taksim'e gidilir ( 10 dakka) taksim'den bakirkoy dolmusuna binilir. ( cicekciler var ya meydanda, ordan biraz asagida, cervantes'e gelmeden sanirim) sahil daha acik oldugu icin sahilden giden bakirkoy dolmusuna binmeniz daha iyi olur. trafik yoksa bakirkoy'e 20, 25 dakikada gidilir desek, 2 dakikada da carousel'e yuruseniz toplu tasimayla en fazla 35, 40 dakika derim.
not: pangalti'dan bindiginiz otobus dikkat edin taksim meydandan sapanlardan biri olmasin. meydana saparsa orda trafik kitlidir genelde, cok vakit kaybedersiniz. yenikapi yonune gidenler caddeden duz iner meydana sapmadan, onlardan birisine binin. ya da meydana sapan bir otobusse de inip, yuruyun daha cabuk varirsiniz dolmus duragina.

  • pyro clustic flow  (14.08.08 11:27:09 ~ 11:31:40) 
süper hızlısınız :) teşekkürler.


  • morella  (14.08.08 11:28:06) 
sunu belirtmekte yarar var. iş gidiş ve cikis saatinde eger taksimdeki bakirkoy dolmuslarini kullanmaya kalkarsaniz, 1 cadde boyu uzunluktaki sıra beklemeye hazir olunuz. (ve ustune trafik sıkısıklıgına)

gideceginiz saat onemli yani.
not: dolmus soforleri f1 pilotu gibidir, korkmayin.
  • la traviata  (14.08.08 12:37:46) 
[]

aniden gelişen göz pörtlemesi

olay birkaç hafta önce şu şekilde gerçekleşti:

sabah saatle uyandım, fakat gözlerimi üç milimden fazla açamadım. noluyo lan diye el yordamıyla aynayı bulup baktığımda çığlığı basıvermişim. iki gözümde de kirpiklerimden kaşlarıma kadar olan bölüm yumruk yemişcesine şişmişti. şişme derecesini şöyle anlatayım; göz kapağıyla kaş arasında kalan bölüm dışarı ve aşağı doğru sarkmıştı (iğrenç) ve derinin gerilmesinden dolayı dokundukça sızlıyordu. dayak yemişlikten tek farkı göz altlarının normal olması ve morarma olmamasıydı. işe gitmem gerektiği için bir saat kadar soğuk kompres yaptım, görüntüm daha az dayak yemiş gibi olmaktan öteye gitmedim. ancak akşama doğru gece ağlayıp da yatmış bir görünüme dönüştü, ertesi sabah kalktığımda ise tamamen geçmişti.

-bir gece önce uykumu gayet güzel almıştım.
-ağlamadım etmedim, gözüme bir şey kaçırmadım
-her zamankinden farklı ya da tarihi geçmiş bir kozmetik ürünü vs. kullanmadım.
-akşam yemeğinde her zaman yediğim gayet zararsız gıdalar tüketmiştim. tek farkı bir yıldır ilk defa birkaç lokma kavun yememdi. kavunu sevmediğim için sık yemiyorum ama bugüne kadar da ne kavuna, ne başka meyveye alerjim olmuştu. acaba bu yaştan sonra alerji mi geliştirdim? yoksa bu göz pörtlemesinin başka ne sebebi olabilir?

 
Konjonktivit, blef gibi teşhisler konan birkaç gözde bu durumu gözledim yakın çevremde, bende de vardı ama şişmezdi. Bildiğim kadarıyla alerji herhangi bir zaman herhangi bir şeye karşı gelişebiliyor.

Geçmiş olsun.
  • fadetoreality  (06.08.08 00:55:41) 
aynı şey benim başıma, bir piknikte çiçek topladığım için gelmişti. otla püsürle uğraşmış olabilir misiniz önceki gün?


  • kahvegibi  (06.08.08 10:04:46) 
ne çiçekle uğraştım ne hava değişimim oldu. her günkünden farklı olan tek şey kavundu, herhalde ondan... eksikliğini hissedeceğim bir şey değil neyse ki :)

yanıtlar için teşekkür ederim.
  • morella  (06.08.08 15:27:49) 
[]

kısa film aranıyor

Teee seneler önce İzmir'de bir festivalde, Don Kişot Baladı adında bir kısa film izlemiş ve müthiş etkilenmiştim. Festivalin sitesinde ilgili bilgiler şöyle:

//Don Kişot Baladı-35mm / 06' 40" / Renkli / Dramatik- 1998 / Fransa
Yönetmen: Jean Veber
Senaryo: Jean Veber
Kurgu: Corine Cahours
Görüntü: Laurent Fleutot
Müzik: Doctor Gondolo, Ramses
Oyuncular: Thierry Fremont, Marc Andreoni, Clara Bellar
Yapım Dağıtım: Orly Films, 10 Avenue Georges V, 75008 Paris France, Tel:+33 1 5323 9500, Fax:+33 1 4070 9502

Cervantes'in öyküsü içinde küçük bir gezinti. İki evsiz adam Don Kişot'un ruhunu bugünün modern Paris'inde yaşama geçirirler. Kahramanlarımız kendilerinden beklenmeyecek bir şekilde, Don'un gözlerinde bir canavara dönüşen, Paris'in mihenk taşlarından "Le Moulin Rouge"a saldırı girişiminde bulunurlar.

İşte bu filme nasıl ulaşabileceğimi, nerede arayacağımı bilemedim.

 
ben aradim ama bulamadim. aramaya inananlara yardimci olmasi acisindan:

orijinal adi: Ballade de Don, La
imdb adresi: www.imdb.com
  • trimpot  (02.08.08 15:00:30) 
muhtemelen festival direktörü sevgili kayhan kırmızıgül'ün kişisel arşivinde bulunuyordur o film. kendisine ulaşabilirseniz, bir kopyasını verir diye tahmin ediyorum nazikçe istediğinizde. internette kendisine ulaşmanın yolları var sanırım.


  • karapolisnas  (02.08.08 20:30:00) 
tabi filmi izlediğiniz festivalin izmir kısa film festivali olduğunu varsayıyorum.


  • karapolisnas  (02.08.08 20:30:37) 
@trimpot: orijinal adından belki bir şeyler çıkarabilirim.
teşekkürler.
@karapolisnas: festival Gezici Avrupa Filmleri Festivali'ydi. ama onun direktörüne de ulaşılabilir konu hakkında sanırım. teşekkür ederim.
  • morella  (03.08.08 10:07:40) 
[]

işe başlamada deneme süresi

işveren, işe aldığı kişiyi deneme süresi boyunca düşük ücretle çalıştırmak gibi bir hakka karşılıklı bilgilendirme olmadan, otomatik olarak, sahip midir?


yani yeni işe giren eleman kendisine başka bir açıklama yapılmadan "ilk iki ayınız deneme süresidir" dendikten sonra bu iki ay süresince üzerinde anlaşılan maaştan daha düşük ücrete çalıştırılabilir mi? maaş günü eline kuş gibi bir para geçse, "ama böyle konuşmamıştık" dese, "biz size deneme süresi demiştik, bu iş böyledir, bilmeniz gerekirdi" diye bir yanıt alabilir mi?

böyle bir durum varsa deneme süresi ücreti neye göre kime göre belirlenir?

 
deneme süresi diye bir şey var. 2 ay maksimum zaten, iki tarafta anlaşırsa 4 aya kadar uzatılabiliyor. deneme süresi deyince keşke siz ne kadar ücret ödeneceğini sorsaydınız.

bir de şu var, deneme süresi boyunca sizin sigorta ödemeniz yapılmış mı? kanunen bunu yapmaları lazım. yapmamışlarsa oradan girebilirsin.
  • nihilanth  (27.04.08 16:58:12) 
iş sözleşmesinde bunun yazıyor olması lazım.


  • pispinti  (27.04.08 17:15:27) 
Taraflar en başta anlaşarak makul bir deneme süresi belirlerler. Ancak bu süre ... aydan fazla olamaz(bu süreyi unuttum ama iş kanununda yazar). Teammül, deneme süresinin en fazla iki ay olmasıdır.

Bu süre içinde ödenecek ücret de baştan konuşulmalıdır. Normal ücretten az olabilir ama asgari ücretten az olamaz. Teammül, normal ücretin ödenmesidir(özellikle de başta belirtilmediyse ücrette kesinti yapılmaz).

Deneme süresinde sigortanın ödenmemesi diye bir şey sözkonusu değildir. İşe başladığınız anda sigortanız yapılmış olması lazımdır(daha doğrusu mecburidir)

Not: Teammül dediğimiz şey iş kanununda yazmayan ama büyük çoğunluğun uyduğu bir nevi ticari geleneklerdir. Teammüle uymayan bir firmaya ceza yoktur ama pek de hoş karşılanmaz. Herhangi bir olay iş mahkemesine düşerse, hakim takdir hakkını teammüle uymayan firma aleyhine sonuna kadar kullanır(bu da bir teammüldür)burada bahsettiğim teammüller hemen hemen bütün ciddi firmalarca(küçük veya büyük firma olması farketmez) uygulanır. Bu teammüllere uymayan firmalar genellikle ya kötü niyetlidir ya da uyduruk firmalardır. Böyle yerlerde hiç çalışmamak genellikle daha iyidir
  • o midas  (28.04.08 01:54:05) 
taraflar belirli bi ücret üzerinden iş akdi yaparlar. akdin ilk 2 ayı deneme süresidir. yani 2 ücret meblağı konuşulacak, ilki deneme süresi için, ikincisi deneme süresi sonrası gibi bişey olamaz. deneme süresinin amacı sadece memnuniyetsizlik durumunda hangi taraf olursa olsun anlaşmayı tazminatsız feshedebilmektir. firma deneme süresinin ilk gününden itibaren çalışanı sigorta yapmak mecburiyetindedir. normal iş kaununda geçen uygulama budur, ben pratikte de farklı olanını görmedim diyebilirim.


  • lucita  (28.04.08 16:33:58 ~ 16:34:43) 
hepinize verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. sözleşmemde anlaştığımız ücret açıkça belirtilmiş durumda ve sigortam yapıldı. bu durumda sorun yok gibi görünüyor.

ilk kez kurumsal bir işte çalışacağımdan başka birçok şey gibi, deneme süresinin ücretle ilişkisi hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bu yüzden bu konuda soru sormamıştım. sonradan internetten biraz bakınınca içime kurt düşmüştü, ama şimdi rahatladım.

ayrıca mesaj yoluyla yardımcı olan villeneuve ve kantelem'e de teşekkürler.

not: sigorta belasının süresinin dolmasına iki gün kala anlaşmalı, kağıt üstünde de değil gerçekten iş bulup son anda sıyırtmam da ayrı bir rekordur kanımca.. herkese kazasız belasız sigortalanma dileklerimle..
  • morella  (28.04.08 20:04:33 ~ 20:05:08) 
[]

zencefil nerede kullanılır?

babam memleketten gönderdiği ayni yardım kolisine kuru üzüm, kuru incir gibi hayati ihtiyaçların yanında tutmuş (soğuk algınlığına karşı bir karışımda kullanılmak üzere)bir torba da zencefil koymuş. kokladım, güzele benziyor. ama ben bu baharat maksadını aşsın istiyorum. acaba hangi yemek ya da tatlılarda kullanılır?




 
Evde stir fry usulunde bir yemek yaparsan onda cok guzel kullanilir mesela.


  • wpi  (09.01.08 18:06:43) 
Keklerde ve kurabiyelerde kullanılıyor, google'da tarifleri var...


  • ermanen  (09.01.08 18:07:49) 
bira ve gazoza aroma yapar ecnebiler bunu. özellikle biraya gazoz muamelesi yapılacaksa denenebilir. tavuğa yakışır ama katmak her babayiğidin harcı değildir. miktarı tutturanla evlenilir.


  • fearofthedark  (09.01.08 18:10:12) 
bir yemek kasigi bala 1 cay kasigi zencefil karistirinca oksuruge, bogaza cok iyi gelir der aktarlar bir de.


  • la traviata  (09.01.08 20:00:16) 
sushi yanında yediğimi hatırlarım..sushi..nyse


  • plt radioman  (10.01.08 00:14:49) 
ıhlamura falan katılır. tat verir, boğazı yumuşatır, güzel olur.


  • kibritsuyu  (10.01.08 09:41:18) 
meyan kökü ve tarçınla birlikte iki taşım kaynatırsan soğuk algınlığına iyi gelir.


  • chiquillo  (10.01.08 10:12:45) 
Afrodizyak etkisi de var yanılmıyorsam ehehe. Peder bey düşünceli adammış.


  • kilroy  (10.01.08 10:23:57) 
antiemetik yani kusmayi önleyici ve bulantiyi kesici özelligi de var...kemoterapi gören hastalara verildigi vardir.


  • the man who hears deepest inquisitions  (10.01.08 11:18:58) 
farklı sushilerin tadları karışmasın diye arada yeniyor. ben beraber yiyorum yinede güzel oluyor. bir de öksürüğe balla karışırılıyor.


  • tan vakti  (10.01.08 16:42:14) 
[]

acil - baş dönmesi ve kulak uğultusu

eşim çok yoğun çalışıyor ve uzun zamandır ara sıra kulak uğuldamasından şikayetçiydi. pek üzerinde durmadık ama birkaç gün önce, işteyken çok yoğun kulak uğuldamasıyla başının da döndüğünü, neredeyse fenalaşacağını anlattı. bugün de az önce telefonlaştığımızda aynı şeyin tekrarladığını söyledi. kendisi katır inadına sahip olduğundan ve neredeyse 7/24 çalıştığından henüz doktora gitmedi. hemen bir eczaneye gidip tansiyonunu ölçtürmesini ve danışmasını söyledim ama yapar mı bilmiyorum.

günde üç dört saat uyuyor, yemek saatleri çok düzensiz (kahvaltı etmeden evden fırlıyor, bütün gün aç kalıp akşam abanabiliyor) ve birkaç haftadır stresten sigarayı abarttı. bu yüzden midir? hangi hastalıkla ilgili olabilir bu kabaca? ne doktoruna başvurmak gerekir bunun için? tansiyonla bir ilgisi var mıdır?


 
meniere sendromu olma ihtimali var.

muhtemelen yüksek stres ve düzensiz uyku nedeniyle ortaya çıkmıştır her ne ise. gerekirse kolundan tutup doktora götürünüz.
  • goldenwand  (26.10.07 17:53:53) 
vertigo olabilir mi acaba?v
sirtustu uzansin, ani bir sekilde dikilsin ve basini saga yada sola cevirsin. basi donerse vertigodur, ilaci betasercdir. doktor arkadaslar hatam varsa duzeltsin, kulaktan dolma yaziyorum.

  • celi  (27.10.07 08:31:48) 
sabha öğle akşam betasec kullanılmalı ama daha önce doktora gidilmeli . kulak ses testi( ölçümlemesi ) yapptırılması erken zamanda tavsiye edilmektedir. bu test raporu ile doktora başvurulusa işler hızlı ilerlerç


  • taylor durden  (31.10.07 21:07:21) 
[]

acil rusça çeviri

bir moda kataloğunda geçecek şu lafı rusça nasıl yazarız?

"beta-pi sonbahar kış koleksiyonu"

not: beta-pi uydurulmuş bir marka ismi olup, harfler tek tek neye tekabül ediyorsa o şekilde yazılabilir.

 
БЕтА-ПИ
КОЛЛЕКЦИЯ ОСЕНЬ/ЗИМА

  • denyoproof  (14.10.07 17:46:57) 
teşekkürler...


  • morella  (14.10.07 17:58:54) 
[]

bacağa takılan metal şey

bacakta ağır bir kırık durumunda, bacak düzeltme veya uzatma operasyonlarından sonra, böyle kemiğe çepeçevre çiviler çakılıp sonra onlar birleştirilir ya, bacakta metal bir kafes gibi görünür, işte onun tam adı nedir?




 
malzeme platin olabilir tabii ama ben esas zımbırtının adını arıyorum. yine de teşekkürler want2die.

şu anda aldığım bir bilgiye göre kemiği bu şekilde tedavi etmenin adı ilizarov yöntemi imiş. peki şöyle diyeyim: şimdi ben tıbbi malzeme satan bir yerden böyle bir aparat satın alacak olsam "ilizarov şeysi" diye mi sormalıyım? yoksa kendi başına, atıyorum, "ilizarov ateli" "ilizarov fıtfıtı" diye bir adı var mıdır?
  • morella  (28.09.07 17:40:25) 
(bkz: ilizarov yöntemi) zannedersem tarif ettiğiniz şey.


  • anatomik durus  (28.09.07 17:41:28) 
teşekkürler anatomik duruş, ama o başlıkta da bu aletin kendi başına bir adı yok. bu isimle aratınca tek bir yabancı kaynakta "ilizarov frame" olarak geçtiğini gördüm, kendi adıma "ilizarov çerçevesi" deyip çıkıyorum bu işin içinden. anlayıversinler gari...


  • morella  (28.09.07 17:52:47) 
malzeme platin, insan vucudu platine karsı en az tepkiyi veriyor ya da vermeyebiliyor. baska metallerde baya sorunlar cıkıyor, vucud kabul etmıyor.


  • bryan fury  (28.09.07 18:20:03) 
[]

yakın zamanda evlenmiş olanlar...

nikah günü almak için başvururken hangi belgeleri götürmek lazım?




 
- hem kız hem erkek için nüfus müdürlüğünden alınacak vukuatlı nüfus örneği
- nüfus cüzdanlarının asılları
- 5-6 tane resim (belediyesinden belediyesine değişiyor)
- sağlık raporu (nerede ve hangi testlerin yapılacağını ilgili belediyeden öğrenebilirsiniz)
- evlenme beyanı adı verilen, hem kız hem erkek tarafından imzalanan bir form.
- bir de nikah işlemlerinin ücretinin yatırıldığına dair makbuzlar.
  • kibritsuyu  (12.07.07 22:56:47) 
istenilen günü alabilmek için ikna


  • can see  (12.07.07 23:51:54) 
takribi 500-600 yeni türk lirası. muhtelif yerlere vermek üzere.


  • magarna  (13.07.07 11:25:02) 
[]

periferik vertigo ve vestibuler nöronit

annem birkaç gün önce hastaneye kaldırıldı. dosyasına önce periferik vertigo sonra da vestibuler nöronit yazılmış. (yani ben sadece bu kısmı çözebildim.) doktorlar hiçbir sorumuza cevap vermiyor ve "biz daha teşhis koyamadık.. allah allah ne ki bu acaba?" diyorlar. internette tatmin edici türkçe bir açıklama bulamadım. çok sade ve anlaşılır biçimde bu iki rahatsızlığın ne olduğunu kabaca açıklayabilecek olan var mı?




 
tip okuyan arkadasima sordum.

soyle dedi,

x says (16:58):
periferik vertigo ve vestibüler nöronit
x says (16:58):
şimdi vertigo baş dönmesi demek
x says (16:58):
vestibüler bölge de kulağımızın içindeki dengeden sorumlu bölge
x says (16:58):
vestibuler nöronit demek o vestibüler bölgeden çıkan sinirlerin iltihaplanması anlamına geliyo sanırsam. o da denge bozukluğuna ve baş dönmesine neden oluyo

olay beyinden degil kulaktan kaynakliymis.

--

ne kadar bilimsel oldu bilemiyorum.

edit : cok korkulcak bir sey olmadigini dusundugunu iletti.


---

duyurunuzun bu sefer tamamini yolladim ona. sunu ekledi

x says (17:07):
haaa yalnız şöyle
x says (17:08):
doktorlar henüz teşhis koyamadık dedilerse bu ön tanıdır
x says (17:08):
ön tanı da kesinleştirilmedikçe tanı yerine konmamalı.
  • la traviata  (17.06.07 17:01:14) 
birlikte seyreden iki hastalik, aslinda bir hastalik olusturuyor olabilir. annenizin reissnerr membranina bakacaklar, eger kulak cinlamasi ve cinko eksikligi de bulurlarda menier sendromu olabilir. isitmede azalma, periferde noropatiler ve vertigoyla seyreder. olumcul olmayip,,destekleyici tedavi uygulanmaktadir.

tabi, teshis henuz konmamis. bas donmesi, bulanti-kusma, isitmede degisimler, dengede bozulmlar siklikla gorulebilecek bulgulardir.
  • hlathguth  (17.06.07 17:56:09) 
[]

gmail spam klasörü

gmail hesaplarımden birinde, spam klasörüne gelen postaların harfleri görülmüyor, kare kare çıkıyor. diğerlerinde ayar yapmadığım halde böyle bir sorun yok. neredendir bunun ayarı?




 
gönderilen mail sizde yüklü olmayan bir font ile yazılmıştır büyük ihtimalle. explorer ile açınca otomatik olarak "ben şu fontu yükliyim mi" diye soruyor. zaten görünmüyorsa boşver Türkçe veya İngilizce değildir.

ayrıca firefox da görünüm/karakter kodlaması, explorer da ise görünüm/ dil kodlaması seçenekleri ile oynamayı da deneyebilirsin.
  • kimlanbu  (12.06.07 18:21:41) 
dil kodlamasından hemen bütün seçenekleri denedim ama sonuç alamadım. zaten dil kodlamasında sorun olsa diğer klasörlerde de aynı sorunu yaşardım diye düşünüyorum. ama gelen kutusu vs. gayet rahat görüntülenirken, spam klasöründekiler (gönderen ve konu bölümleri de dahil) yarı doğru yarı yanlış şu şekide görülüyor: "第2片DVD光碟(Wi片片片片片 Vista片片片片片片". dolayısıyla bir halt anlamıyorum. tüm postaların da tay dilinde filan geleceğini zannetmiyorum. derdim şu ki, olur da spam olmayan bir posta spam'e gidiverirse, ben de onu şu anda mecburen yaptığım gibi açmadan silersem kötü olur...

yine de tavsiye için teşekkürler...
  • morella  (12.06.07 21:59:10) 
genel olarak bu tur maıllerde oraya ascii karakterler ile o tur kare işaretleri vs konulmaktadır.maksat ınsanları meraklandırmak ve verılen linklere tıklamalarını saglamaktır..

benım sahsi gorusum budur ve bana gelen spam larda genelde bu tur seyler vardır..
 gibi..bu karakter alt + 0157 ile yapılmaktadır..
ve bunun gıbı yuzlerce okunamayan sey..
  • isott  (13.06.07 02:36:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.