[]

67 yaşındaki anne babama 4. doz aşı çıkmaması normal mi?

çevremde ve internette 60 yaş üzerine çıktığını duyuyorum.

ama annem babam e-nabız'da dozlarını tamamlamış olarak görünüyorlar.

(dozları 2 sinovac + 1 biontech)

yarın aile hekimliğine bir soracağım, belki öncesinde buradan fikir alabilirim dedim.

çok teşekkürler.

 
e-nabızda seyahat için talep oluşturmanız lazım. talep oluşturunca 2. doz biontech tanımlanıyor. enabız ana ekranda covid 19 aşı bilgisi sonra en altta talep oluştur var.


  • pascaldiscoda  (31.10.21 15:31:32) 
@pascaldiscoda; seyahat etme gibi bir durumları yok, sadece seyahat edeceklere belge ile kanıtlayınca çıkıyor diyebilir miyiz o zaman?


  • la lykia  (31.10.21 16:03:12) 
Hayır, yolculuk belgesine gerek yok.

Enabızdan girip talep oluşturun. (Herhangi bir şeye gerek yok.) Anında tanımlanıyor. Oradan randevu sistemine girip randevunuzu oluşturabilirsiniz.
  • invictae  (31.10.21 16:11:20) 
Belge kanıtlamaya gerek yok. Seyahate tıklayın otomatik çıkıyor. Hem annem hem babam geçen ay bu şekilde oldu.


  • sta  (31.10.21 16:30:01) 
Başkalarının da işine yarayabilir düşüncesiyle paylaşmak istedim;

gerçekten de seyahate tıklayınca otomatik onaylandı, tesadüfen yakındaki hastanede boş randevu da varmış, hemen gidip sorunsuz şekilde oldular.

Herkese çok teşekkürler :)
  • la lykia  (31.10.21 19:48:01) 
[]

okumaya devam etmekte zorlandığınız romanlar

ilk sorum:

bir romana başlayıp neredeyse (yani yaklaşık diyelim) 1/3'ünü okuduktan sonra hala daha devam etmekte zorlanınca ne yapıyorsunuz? mutlaka inat edip bitiriyor musunuz, yoksa yarıda bırakıyor musunuz? bitiriyorsanız devam edebilmek için taktikleriniz var mı?

ikinci sorum: şimdiye kadar devam etmekte/bitirmekte en çok zorlandığınız roman/romanlar hangileri?

üçüncü sorum: neden zorlanmıştınız? dili mi ağır geldi, konusu mu ilginizi çekmedi vb?

teşekkürler :)

 
Vadideki Zambak'ta çok zorlanmıştim. Ölüm gibi bir şeydi. Milena'ya mektuplar'dan sonra çok rahat bırakıyorum artık. Ille de bitirmek için kasmak çok saçma bence. Hayat bir şeylere skor odaklı bakmak için çok kısa. Varsın yarım kalsın kendime işkence ederek okuyacaksam neye yarar?

Şu sıralar Kierkegaard'in Bir parça felsefe'si. 2 kere şans verdim. Gitmiyor. 3.icin belirsiz bir tarihe erteledim. Felsefe temelim olmadığı için beni zorladı açıkçası.
  • Amaranta ursula  (30.10.21 23:26:20) 
Madam bovary. Lisede edebiyat hocamız tüm sınıfın okumasını şart koşmuştu ama tüm sınıf isteksizdi ve kitabın kalınlığından yakındıklarını hatırlıyorum. Benim için bundan çok dili ağır gelmişti ondan bitirememiştim bırakmıştım. Bulursam okumayı isterim köy gibi bir yerde geçiyordu mekan olarak hoş aslında.

Bir diğeri de montaigne denemeler. Adamın her anlattığını olağanüstü şaşırarak okuyordum pek çok anlattığı şey yaşamıma uyuyordu ama iki kez başlayıp bitiremedim onu da bitirmek istiyorum.
  • izza  (30.10.21 23:27:20) 
Sırf bunu yazmak için giriş yaptım :) Jean Paul Sartre - Bulantı

Üstüne sadece kitabı okumakta zorlanmakla da kalmadım yakaladığım kitap okuma ivmesini de kaybettim illa bunu okuyup bitireceğim diye.
  • niyazi mısri  (30.10.21 23:29:53) 
Ben Vadideki Zambak'ı lisedeyken okumuştum, boş derslerde açıp okuyordum, hiç zorlanmadığım bi romandı :) Biraz içinde kendimi buluyordum, belki de o yüzdendir.

Zorlandığım roman: yüzyıllık yalnızlık. İsimler çok benzer, hikayeyi kafada oturtamamıştım, kim kimdi sürekli karışıyordu. Kitabın kalitesine sözüm yok ama keşke isimler daha ayırt edici olsaymış :)
  • do you remember me  (30.10.21 23:31:26) 
sofie'nin dunyasi var, icim bayilmisti okurken asiri sıkılmıştım, benim neyime zaten felsefe filan. daha da bulasmadim o yuzden.

bir de huzur var ahmet hamdi tanpinar'in, bu da universitede turkce dersinin sinav konusuydu, huzurumu kacirmisti resmen bitmedi bitmedi, neydi ne degildi hatirlamiyorum bile. nefret etmistim sadece bu bilgi var :)

bir de 3 sayfadan filan olussa da zweig'in kitaplari cok yoruyor beni. icim daraliyor okurken. sevmeye sevmeye okuyorum yine de merak da ediyorum cunku bi yandan. 20 sayfalik hikayeyi 1 haftada bitirdigim oluyordu o kadar yoruluyordum okurken. artik kendime iskence etmiyorum, sevmedigim hicbir kitabi okumaya zorlamiyorum. hayat sevmedigim kitaplari bitirmeye kasmak icin cok kisa.
  • in vino veritas  (30.10.21 23:35:02) 
Eskiden bitirmeye zorluyordum kendimi. Yaşım ilerledikçe bu huyumdan yavaş yavaş vazgeçtim. Zaten milyon tane okunacak kitap var ve ömrüm yetmeyecek. Ne zorlayacağım kendimi, şak diye başka kitaba geçiveriyorum artık.

Ama eskiden beri şöyle bir huyum var, o bıraktığım kitaba birkaç yıl sonra mutlaka geri dönerim. Bunu yapmasaydım tutunamayanlar gibi bir eseri asla tanıyamayacaktım mesela, lisede kurcaladığım bayık bir kitap olarak kalabilirdi benim için.
  • invictae  (30.10.21 23:51:38) 
Valla devam etmekte zorlaniyorsam devam etmiyorum. Oyle baslayip da biraktigim cok kitap var.

Benim de simdiye kadar en cok zorlandigim kitap vadideki zambak. Niye dersen -ki demissin- cunku ortaokulda zorla okutmaya calistiriyorlardi. Olayin dayatma olmasi basli basina kotuyken bir de balzac mubareginin asiri betimlemeleri o yaslarda yormustu beni. O yuzden dusuk not alma pahasina bile bitirmemistim. Daha sonradan betimlemelerle pek problemim kalmadi hatta ilgimi ceken konularda 'ne kadar cok betimleme o kadar iyi' seklinde bir dusunce olustu ancak yine de o kitaba ikinci bir sans veresim yok.
  • j r r tolkien hayrani  (31.10.21 02:13:52) 
3-4 yıl öncesine kadar çok zorlansam da mutlaka bitirirdim elimdeki kitabı bir şekilde. Şimdi çok zorlamayıp bırakıyorum daha sonra daha uygun bir zamanda okuyabilmek için.

Yakınlarda okumayı bıraktığım roman pek olmadığı için aklıma gelen de olmadı pek ama 1/3’üne bile gelemeden bıraktığım tek bir roman oldu son birkaç ayda o da Sineklerin Tanrısı. Yani çok seveni olan kült bir roman olduğunu biliyorum ama 40 sayfa bile dayanamamıştım sanırım. Hiç bana göre değildi.

Şimdi hatırladım da Cesare Pavese’yi çok sevsem de Yaşama Uğraşı beklediğim gibi iç dünyasını anlatmaktan çok edebiyat üzerine bir eleştiri gibi başlamıştı ve onu da çok fazla okumadan bırakmıştım bu yüzden geçen sene. Gerçi bu roman değil ama aklıma geldi yazarken. Yaşama Uğraşı’nı yine okurum uygun bir zamanda ama Sineklerin Tanrısı’ndan emin değilim.
  • ms brownstone  (31.10.21 02:14:19 ~ 02:19:55) 
Şeker portakalı. Hayatta zorla okuduğum tek kitap olabilir. Ergenlik döneminde herkes çok seviyor, ben niye sevmiyorum düşüncesiyle bitirmek için aylarca elimde dolaştı, en sonunda yarım bıraktım zaten. Onun dışında zorla okudugum ya da yarım bıraktığım kitap olmamıştır.


  • fraise  (31.10.21 02:16:38) 
(bkz: saatleri ayarlama enstitüsü ) nedense beni çok zorladı ya çok üzülüyorum. ben ahmet hamdi tanpınar' ı oğuz atay' ın en sevdiği romancı olduğunu öğrendikten sonra okumak istemiştim ama çok zorlandım belki konu beni içine çekseydi dili zorlardım ama hem konu hem de dili.


  • guitarissimo  (31.10.21 02:21:07 ~ 02:25:23) 
suç ve ceza.

raskolnikov de diğer karakterler de çok baydı beni.
  • floydian  (31.10.21 02:25:35) 
50-100sayfa arası şans verir sonra bırakırım.
Direnmenin estetiği çok zorladı beni.

  • ykyt  (31.10.21 10:09:41 ~ 10:10:38) 
Eskiden zorla bitirirdim, artık kolayca pes ediyorum. Zorla bitirdiğim dönemlerde bile devam edemediğim iki kitap var: Benim Adım Kırmızı ve Bit Palas.

Şu aralar dikkat dağınıklığı da eklenince "öf sarmadı" diye kenara attığım çok kitap var, hatta çok sevdiğim yazarların kitaplarına da yapıyorum aynı şeyi ve çok üzülüyorum.
  • kobuzchu kiz  (31.10.21 11:37:44) 
1- oluyor, aslında kitabın ve yazarın bilinirliğine göre hareket ediyorum. eğer adı sanı duyulmamış bir kitapsa okumaya devam etmiyorum. yok bilindik, beğenilen ve üzerine konuşulan bir kitapsa neden bu kadar önemli olduğunu, ne anlattığını görmek için zorluyorum kendimi.

2- notr dame'ın kamburu ve sevgili arsız ölüm geldi aklıma ilk.

3- mesela sevgili arsız ölüm'de hikayeyi anlatış şekli çok hızlı ve çok yorucuydu, entry de girmiştim #108275818
notr dame'ın kamburunda da özellikle yapıların anlatıldığı mimari dilin kullanıldığı kısımlar beni çok yordu, sanırım mimariye çok ilgili olmadığım için o bölümlerde çok zorlandım.

ek olarak mesela saatleri ayarlama enstitüsünde de ilk 50 sayfada filan zorlanmıştım ama sonrası su gibi aktı :) yarıda bırakmadığım için sevindim.
  • aziz dostum jack  (31.10.21 12:09:30 ~ 12:10:27) 
1. Başladığım kitaba devam edemiyorsam onu bırakıp başka kitaba geçiyorum. Araya zaman koyup sonra tekrar baştan başlıyorum. Bu şekilde birçok kitap okudum.
2.demir ökçe. İki kere başlayıp bıraktım.bi daha ne zaman başlarım bilmiyorum.
3.martin eden'ı su gibi içmeme rağmen bu kitap ne anlatıyor anlamadım.
  • oyokbuyoknevar  (31.10.21 14:13:48) 
Bulantı +1
Niteliksiz Adam’ın ilk iki cildini okudum. Devam etmeyeceğim.
Sadece Tutunamayanlar’ı yarım bıraktım.
  • auroraaurora  (31.10.21 16:05:37) 
önceki günün adası.

iki kere başlayıp bıraktım. yine de bir ara bitirmeyi düşünüyorum, aklımın bir köşesinde durur hep :)
  • hlot  (31.10.21 16:09:20) 
birakiyorum, eziyet cekmenin bi anlami yok

sifinin dunyasi, ask, orhan pamuk, ilahi komedi.

ilahi komediyi anlamak icin baya bi kültürlü olmak lazim, digerlerini begenmedim.
  • Coma  (31.10.21 17:13:24) 
budala: bizzat rus dili ve edebiyatı öğrencisi olarak şu ana kadar herhangi bir rus romanını elimden düşürmüşlüğüm yoktur ama buna dayanamadım. muhtemelen çeviri kaynaklı. zamanında saçmasapan bir yayınevinden alınmış. bunu bitireceğim diye KOCA BİR SENE kitap okuyamamıştım. toplamda 300-400 sayfayı geride bırakmama rağmen kaldırdım attım kitabı. iyi ki öyle yapmışım. gittim tertemiz düzgün, kaliteli çevirisini aldım; onu okuyana kadarki süreçte de bir sürü kitap bitirmiş oldum.

çanlar kimin için çalıyor: ispanyol iç savaşı ilgi duyduğum bir konu olduğu için müthiş beklentilerle başlamıştım ama maalesef fazlasıyla yavan ve sıradan geldi... yine çeviri kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm ama ingilizcesine baktım, ingilizce değerlendirmelere göz gezdirdim ve çevirmene haksızlık ettiğimi gördüm. meğer hemingway'in halt yemesiymiş. 500 sayfa boyunca neredeyse hiçbir şey olmuyor, savaş ve dönemin şartları/kültürü hakkında hemen hiçbir bilgi yok, diyaloglar robotik, yazım tarzı tuhaf... derler ya hani "akmıyor, akıp gitmiyor" diye, aynı öyle. bunun başka alternatifi (çeviri) olmadığı için sebat edip bitirmiştim. okunmayacak gibi değildi zaten, yani oturduğunda 40-50 sayfa okurdun ama işte olay hiçbir yere varmadığı için oturup da okumak istemiyordum pek. yine de ıkına ıkına, zorla üç ayda filan bitirdim sanırım 500 küsür sayfayı. pişman değilim, hayal kırıklığı yaratmış da olsa bu romanı okumamış olmak beni üzerdi.

genel olarak öncesinde çok merak ettiğim, kesinlikle okumam gerektiğini düşündüğüm bir roman değilse artık yarıda bırakıyorum. eskiden bırakmazdım ama artık yaşlandım, enerji belli, kafa belli... boşuna mazot yakmanın manası yok, kapasite sınırlı. sevmezsem okumuyorum.

bir de bende eskiden şey vardı, hani yemeği yemezsen arkandan ağlar derler ya çocuklara, sanki okumazsam bunun pişmanlığını ömür boyu yaşarmışım ve okuyamadığım kitaplar bana rahatsızlık verirmiş gibi... böyle bir gün durup "ulan şu romanı da okumadık he, keşke okusaydım" diye kafamı kurcalayacak sanki. halbuki ben okuyup bayıldığım romanları bile üç ay sonra unutuyorum, bırak romanda ne olduğunu filan kitabı okuduğumu unutuyorum direkt. hal böyle olunca saldım artık, bunun stresini yaşayacak kadar çalışmıyor kafam ohhh püfür püfür rahat
  • der meister  (31.10.21 17:24:02 ~ 17:25:23) 
[]

hindistan'da midesinden rahatsızlanan yakınımız

bir yakinimiz is seyahatinde hindistan'da su an. pazar gunu gitmisti.

bugun sabahtan beri surekli kusuyormus. bir yudum su bilr icse cikariyormus. baska bir seyi yokmus.

gittigi sirkettekiler birazdan hastaneye gotureceklermis ama belki bu konuda deneyimli duyurucular vardir dedim.

buradan kendisine onerebilecegimiz seyler var mi sizce?

hastanede serum baglatmasini ve covid testi yapilmasini istemesini onerdik.

akliniza baska bir sey gelir mi?

cok tesekkurler.

 
hint yemekleri malum, dokunmuş olabilir. muhtemelen serum iyi gelecektir. çok geçmiş olsun. dönene kadar da sade şeylerle beslensin.


  • candide  (29.10.21 15:03:00) 
Ne kadar pis olduklarını bir çok yerde okuyabilirsiniz. Hal böyleyken sözde ne türlü temiz koşullar altında tedavi edecekleri bile soru işareti.
Yeme içme konusunda yeni tatlar deneyimler hiç aramasın.

  • Erva  (29.10.21 15:23:15) 
Yediği yemekten tut kaldığı otelde duş aldığı sudan bile hastalık kapmış olabilir sayısız örneği olan bir durum, oradaki hastaneler de alışıktır diye tahmin ediyorum doktorlar ona göre aksiyon alır.


  • lappuntamento  (29.10.21 15:24:27) 
Su icmek yerine kapali mesrubat icsin.

Dustan bile zehirleniyorsun oyle bir suyu var.
  • divit  (29.10.21 15:33:27) 
Ben Nepal'de sudan enfeksiyon kapmıştım. Bir gün boyunca baygın uyudum. Giderken yanıma enfeksiyon ilaçları almıştım. Onları kullandım. Doktora gitme olanağı yoktu, hastane bölge kısıtlıydı
Daha sonra asla yemek yemedim. Uzun süre haslanmis patates domates ve elmayla beslendim. Bisküviyle devam ettim.
Umarım arkadaşiniz hizlica iyileşir. Aslında bu Hindistan'ın neresinde olduğuyla çok ilgili kırsal değilse tasa etmenizi gerektirmez diye düşünüyorum. Hindistan'ın Zengin mahalleri gayet olanaklari iyi yerlerdir
  • fempusay  (29.10.21 17:21:54) 
ben de tayland'da benzer bir durum yaşadım. hastaneye gittim direkt, acilde zaten gerekli müdahaleyi yaptılar serum, ilaç vs. sıkıntı olmaz yani.


  • roket adam  (29.10.21 18:16:31) 
herkese cok cok tesekkur ederim yorumlari icin.

yakinimiz ludhiana'da iyi bir otelde kaliyor.

gittigi sirketteki yetkililer cok sukur baya bir ilgilenmisler ve iyi bir doktora goturmusler.

doktor da deneyimli biriymis, yemeklerdendir demis, seruma gerek gormemis, mide icin agizda eriyen bir ilac vermis ve onu aldiktan sonra daha iyi olmus. boyle bir ilac varmis yabancilara verdikleri.

ben de belki buradan birinin aklinda kalir, daha sonralari birine yardimci olur diye dusundum, yazmak istedim.

tekrar tesekkur ederim.
  • la lykia  (29.10.21 22:48:14) 
[]

neden bazı şirketler brüt bazı şirketler net maaş veriyor?

bazı şirketler brüt maaş veriyor, vergi diliminden dolayı çalışanın eline geçen net tutar yıl sonuna doğru düşüyor.

bazı şirketler ise her ay net maaş veriyor, o nete tekabül eden brüt tutar ve vergi kısmı ay ay değişiyor ama çalışan bunu görmüyor.

kurumsal çoğu şirket de brüt maaş veriyor.

peki neden kurumsallar brüt maaşı tercih ediyor?
şirket açısından net maaş vermenin avantajı ve dezavantajı nedir acaba?

 
net maaşta çalışanın eline her ay geçen para aynıdır, şirketin hesabından çıkan para da gittikçe artar.
brüt maaşta çalışanın eline her ay geçen para azalır, şirketin hesabından çıkan para aylık olarak değişmez.

brüt maaş veren şirket finansallarını daha kolay takip eder, planlamasını aylık olarak daha net görür, diğer türlü artan para çıkışlarını diğer aylara rasyolaması gerekir ki işle ilgili kısımları diğer faktörlerden etkilenmeden analiz edebilsin. işe giren çıkan da aylarda değişeceği için biraz daha zor olur. tercih meselesi.

detaylandıralım:

2021 için
brüt 20000 maaş alan kişinin şirkete maliyeti her ay 23.500 TL'dir, 12 ay boyunca değişmez. (Çalışanın eline geçen ilk ay 14.298,20 TL + Agi, son ay 11.138,20 TL + Agi)
Aynı tutarı (14.298,20 + Agi ) net olarak tüm yıl alan kişinin şirkete maliyeti ilk ay 23.500 TL'dir, son ay'da 30.831,47 TL.dir
  • do you remember me  (25.10.21 12:26:59 ~ 12:38:37) 
Global büyük firmaların hepsinde brüt maaş konuşulur çünkü genel sistem bu şekilde. ABD'de, ingiltere'de, ispanya'da almanya'da avrupa'da hep brüt maaş üzerinden anlaşırsın, şirketi brüt ödeyeceği rakam ilgilendirir. Maaşından yapılan kesinti devletle çalışan arasındaki bir problemdir.


  • roket adam  (25.10.21 13:25:09) 
aslında çok acayip bir fark yok.

Türkiye'de gelir vergisi için vergi dilimleri var. çalışanın geliri arttıkça, daha fazla vergi vermeye başlıyor. kümülatif yıllık gelir üzerinden hesaplandığı için, ilk ay gelir düşük olmuş oluyor. vergi düşük dilimden oluyor. aylar ilerledikçe kümülatif gelir arttıkça, vergi dilimi artıyor, aylık vergi artıyor.

eğer net maaş olursa, şirketin ödemesi gereken vergi miktarı ilerleyen aylarda daha fazla olur. bazı şirket bu tarz hesapları sevmiyor.

eğer brüt maaş olursa, şirket sürekli sabit öder ama ilerleyen aylarda çalışanın eline geçen maaş azalmaya başlar. bunu da çalışan sevmiyor.
  • co2s2  (25.10.21 14:11:16) 
arge şirketleri net veriyor genelde, yasal bir yanı vardır muhtemelen.


  • nuisance  (25.10.21 14:45:56) 
[]

araba ayna kapağı yolda kendiliğinden düşer mi?

perşembe günü izinliydim, yazlığa gittim.
bahçede arabanın üzerine biraz su tuttum, camlara vs.

ayna kapağı vardı çok eminim.

sonra yola çıktım, eve geldim. apartmanın otoparkına park ettim. park ettiğim yer apartmanın bahçesi. arabanın sağ tarafında da bahçe duvarı var. yani kimse geçmiyor.

cuma günü arabadan bir şey alacak oldum, bir baktım sağ ayna kapağı yok.

acaba çalındı mı yoksa yazlıktan dönerken yolda kendiliğinden düşmüş olabilir mi?

sağ aynayı tam 2 yıl önce başka bir yerde çarpmıştım, orjinali ile değişmişti. Öyle sallanır, Allaha emanet duran bir hali yoktu. Sonra da sürtmedim bile.

(2015 model yaris 45.000 km'de)

Pandemi başından beri evden çalıştığım için pek kullanmıyorum ve hep aynı yerde park halinde.

Yolda düştüyse sorun değil de apartmanın bahçesinde hırsızlık ihtimali ürküttü.

 
Düşebilir. Kapak basit bir parça, tırnaklarla takılıyor ayna bütününe. Durduk yere düşmez elbette ama belki siz fark etmeden biri park ederken çarpmış, tırnakların kırılmasına sebep olmuş olabilir. Belki de siz yolda sürerken çarpmış olabilirsiniz bi ihtimal. Çalınacağını sanmıyorum 20-30 liralık bi plastik için kim niye hırsızlık yapsın. Bana mantıksız geliyor.


  • himmet dayi  (25.10.21 00:27:30) 
Benimkini çaldılar park halindeyken. Seninki de muhtemelen çalınmıştır.


  • sckxyss  (25.10.21 00:31:37) 
Aynanin dusmesi basima geldi de kapagin dusmesine hic denk gelmedim cunku etrafindan centikli, hatta icerden vidali falan olmasi lazim (birkac kere kapak degistirdim o yuzden cikarip takmasi kolay degil biliyorum), calinma olasiligi yuksek.


  • cooperr  (25.10.21 00:42:07) 
[]

kredi faizleri düştü mü, düşecek mi?

bu faiz indirimi ile kredi faizlerinin düşüp düşmeyeceği ne zaman belli olur?
hiç düşmeme ihtimali de var değil mi? tamamen bankaların inisiyatifinde mi?

(1.39'dan çektiğim konut kredisini yapılandırma şansım olur mu onu merak ediyorum aslında)

çok teşekkürler.

 
Daha önceki 100 baz puanlık faiz indiriminde hiç bir banka kredi faizlerini düşürmedi, 200 baz puanlık faiz indirimi de etkilemeyecek muhtemelen, şimdilik sadece bazı bankalar taşıt kredisinde 0.80 gibi göstermelik bir indirim yaptılar bunun dışında ne tüketici, ne ticari ne de konut kredilerinde oynama olmadı muhtemelen de olmayacak.

Bunun nedeni de bankaların nakite sıkışmış olması ve bu açığı kapatmak için yabancı kaynak yaratmaya çalışıyorlar, bankalardaki mevduat oranı sürekli düşüyor çünkü kimse mevduatta kalmak istemiyor, bunun üzerine banka düşük faizle kredi verirse açık daha da artacağından bankalar kredi vermek istemiyor.
  • solo  (23.10.21 11:32:18) 
muhtemelen bankalar aralarında anlaşmış kredi faizlerinde milim indirim yapmıyorlar. ama ne hikmetse önceki ay ve bu ayki faiz indirimini takip eden yarım saat içinde mevduat faizlerini şaak diye düşürdüler.
bu ülkede hiçbir şey vatandaşın iyiliği için yapılmaz.

  • dadasalon  (23.10.21 12:42:17) 
[]

konserve mantar ile mantarlı makarna yapılır mı?

evde tat konserve mantar var.
kremalı mantarlı makarna olur mu konserve ile?
olursa nasıl olur, onu da normal mantar gibi mi kavurmalı?
çok teşekkürler.

 
Makarnayı bilmiyorum. Konserve mantarı normal mantar gibi kavurarak pişirince bariz bir tat farkı oldu. Bir daha konserve mantar almam dedim.


  • inheritance  (19.10.21 20:26:51) 
Konserve mantarlar turşu gibi, temelde mantar ama tadı çok farklı. Eğer yakıştırıyorsanız olur. Ben önermem.

Konserve mantarı ben daha çok salatalarda, kumpir gibi şeylerin içinde, bir şeyin yanında soğuk meze olarak falan kullanıyorum. yemek yapmak için uygun değil.
  • akhenaten  (19.10.21 21:34:57) 
Valla makarnayla olmayacak seyi ben bilmiyorum. O yuzden ben olur diyorum.


  • j r r tolkien hayrani  (19.10.21 21:39:41) 
Tadı güzel olmuyor. Konserve mantarların tadılastik gibi.


  • e mice  (19.10.21 22:17:12) 
[]

evde 2013'te alınmış martini prosecco buldum, bozulmamıştır değil mi?

sb.




 
Genelde 2 yılda tüketin derler ama bozulmuşsa çok net anlarsınız tadından. Hani tadı normal ama zehirledi gibi bişi olmaz, bir yudum yeter.


  • whoosie  (14.10.21 19:58:04) 
[]

2021 yıl sonu dolar tahmini 6 olan yabancı yatırım fon şirketleri

hangileriydi?

2021 başında piyasaya bu şekilde bir sürü tahmin sürülmüştü.

bir tane şöyle buldum: t24.com.tr

 
[]

kabağın & patlıcanın içini çıkarmak için bıçak dışında ne kullanabilirim?

internette oyucu diye biraz baktığımda genelde aşağıda linklerini paylaştığım iki tür araç öneriliyor.

dolma yapacağımız zaman patlıcanın ve kabağın içini çıkarmak için kullanacağız, hangisi ile daha kolay olur?

benzer bir araç kullanan, önerisi olan var mı acaba?

şimdiden teşekkür ederim.

www.hepsiburada.com

www.amazon.com.tr

 
el alışkanlığına bağlı. ikisi de kullanılır. bende şöyle bişey var mesela.

www.billhom.com
  • dedim ben sana  (14.10.21 13:42:02) 
naimbicakci.com

şu inanılmaz kullanışlı. antakya'ya giderseniz çarşı içinde yerleri de.
  • abukkraker  (14.10.21 14:50:40) 
ilki daha pratik


  • co2s2  (14.10.21 18:31:55) 
[]

Kimler aşı kartı oluşturabiliyor? Tek doz aşı olanlar oluşturabiliyor mu?

Yoksa aşı kartı oluşturabilmek için tanımlanmış olan tüm dozların tamamlanmış olması kuralı var mı?




 
sbsgm.saglik.gov.tr

burada 2. doz aşısını tamamlamış vatandaşlar diyor.
  • himmet dayi  (12.10.21 10:14:02) 
tek doz olanlar aşı kartı oluşturabiliyor ama ikinci doz aşının olmadığı bilgisi yer alıyor.


  • who cares wins  (12.10.21 10:44:30) 
[]

doğalgaz kaçağının kokmama ihtimali var mı?

doğalgazın normalde kokusuz olduğunu, kaçak durumunda kokması için koku eklendiğini biliyorum.

evdeki doğalgaz alarmı ötüp duruyor. evde hiçbir tuhaf koku yok. tüm camları da açtım.

bir ihtimal alarm bozuldu.

peki kaçak varsa ve kokmuyorsa, böyle bir ihtimal var mı?
şu an vanayı kapayıp sabahı beklemek haricinde yapabileceğim bir şey var mı?

şimdiden teşekkürler.

 
bence direkt 187yi ara.


  • sutlu nescafe  (11.10.21 00:44:21) 
187 +1


  • avatar is back  (11.10.21 00:46:53) 
O alarmlar çok adi. Bir anda çalmaya başlayıp susmuyor. Bizim 2 dairede de öyle oldu çöpe attık


  • Unde bach canim  (11.10.21 00:57:11) 
ev havasız olunca veya mutfakta yemek yaparken bile ötebiliyor bazıları. Yine de güvenli kalın.


  • nhk ni youkosu  (11.10.21 01:10:31) 
Siz yine kafanız rahat olsun diye arayın da bazılarının koku hassasiyeti çok yüksek, mesela mutfakta sarımsak kestiğimizde ya da şarap açtğımzda da ötüyordu.


  • e mice  (11.10.21 01:36:41) 
Bizim evdeki fırında mayalı ekmek pişirirken ötüyordu. Alarm eşliğinde ekmek pişirmiştik.


  • curukturpkokusu  (11.10.21 02:05:36) 
Kolonya ve dezenfektana ötüyor bizimkisi de.


  • bigcaptain  (11.10.21 08:41:12) 
şehre çok uzak bir yerde oturuyorsan kokmama ihtimali var diğer türlü yok. o doğalgaz dedektörü kalitesiz bir şeydir ondan alarm veriyordur. o dedektör 30 bin tl zaten onu takamazlar. 187 acil bu türden çok fazla alarma bakıyor fakat bunların çoğu boş alarm. ama sen yine de 187ye söyle gelip baksınlar.


  • tabii lan manyak mısın  (11.10.21 10:34:34) 
[]

Sağ sublentiform varyatif atipik genişlemiş perivasküler alan ne demektir?

sb.




 
(doktor degilim, google'dan, baska cevap gelmezse diye)

"Beyindeki perivasküler boşluklar, diğer adıyla Virchow Robin boşlukları beynin parankimine penetre olan arter ve arteriollerin etrafını saran, intersitisyel sıvı ile dolu, düzgün sınırlı boşluklardır. Normalde 1-2 mm olan bu boşluklar sağlıklı bireylerde hemen her yaşta görülebilir ve genellikle asemptomatiktir. Genişlediklerinde ise bulundukları lokalizasyona ve yoğunluklarına göre farklı klinik özelliklerle karşımıza çıkabilirler. Genişlemiş Dev Virchow-Robin boşlukları hidrosefali, küçük damar hastalıkları ve başka nöropsikiyatrik hastalıklarla ilişkilendirilmiştir, ancak vasküler parkinsonizm ve subkortikal demans ile ilişkili vakalar nadirdir."
  • robokot  (08.10.21 00:26:49) 
[]

patates kızartmasını nerede yapıyorsunuz?

saplı derin tavada mı, tencerede mi?

bir de kullandığınız tava/tencerenin malzemesi nedir?

çelik
teflon
emaye
granit
vb.

not: kızartma yapmıyorum, sağlıksız, fırında aynısı oluyor yanıtları baştan geçersizdir :)

 
Ben %90 falan çelik tencerede kızartıyorum.


  • ms brownstone  (03.10.21 17:45:10) 
actifry, bir kasik yag ile kizartiyor.

www.hepsiburada.com
  • cooperr  (03.10.21 17:49:06 ~ 17:49:33) 
Çelik, saplı derin tava. Çok kızartma (haftada 2-3) yaptığım için o işe dedicated bi tavam var hep onu kullanıyorum.


  • plutongezegendegilmi  (03.10.21 17:51:49) 
genelde fırında yapıyorum ve tavadakinin tadını vermiyor. kesinlikle haklısın :)
emaye kızartma tenceresi. teli falan da var ama kullanmıyorum pek. her kızartmadan sonra da yıkıyorum. yoksa çok kötü oluyor.

  • sutlu nescafe  (03.10.21 17:53:56) 
emaye ya da alüminyum en çıtırı için.


  • theseachange  (03.10.21 17:58:35) 
Fırında yapanlardanım ben de.

Ama ocakta yapacaksam sadece çelik tava kullanırım. Teflon ve granit tavayı o kadar yüksek sıcaklıklara çıkarınca yanmaya başlıyorlar. Bir de kızarmta yağını ikinci kez kullanmadığım için deep fry değil, az yağla shallow fry yapmayı tercih ediyorum. O yüzden derin olmayan bir çelik tava yetiyor.
  • synesthesia  (03.10.21 18:02:49) 
Airfryer'da yapıyorum. Yağsız fritoz.


  • himmet dayi  (03.10.21 18:27:25) 
nota cevap: fırında da sağlıksızmış. 120 dereceden sonra nişasta ve şeker zararlı bir kimyasal oluşturuyormuş. (bkz: akrilamid)


  • xrated  (03.10.21 19:01:38) 
vok tavaya benzer derin kızartma tavasında genelde.

onun harici geniş granit tavada az yağla da yapıyorum.
  • jelly bear  (03.10.21 19:54:31) 
Kızartma tenceresi.


  • robin one persie  (03.10.21 22:29:24) 
philips airfryer kullanıyorum. bence çok prtaik ve yağsız kızartması da daha sağlıklı.

diğer türlü bir tabak patates için o kadar yağı kirletmek, ısıtmaya enerji harcamak, o yağı daha sonra lavaboya dökerek doğaya atmak rahatsız ediyor.
  • orpheus  (04.10.21 00:02:07 ~ 00:03:10) 
[]

Bu yorganı çamaşır makinesine atsam mı atmasam mı?

Bugün şu yorganın tek kişilik olanından aldım:

www.yatasbedding.com.tr

Makinede yıkanabiliyor ama evdeki makine max 8 kg yıkayabiliyor. Yorgan da baya bir hacimli.

Metrekarede 400 gr diyor. Yorgan yaklaşık 3 metrekare olsa yorganın ağırlığı 1.2 kg falan yapar ama ıslanınca ne kadar olur bilemiyorum.

Bir de makineyi bozmayayım yorgan yıkamak için :(
(Kuru temizlemeye vermek istemiyorum.)

Ne yapacağımı bilemedim. Makinede yorgan yıkayan var mı?
Yorganınızın cinsi ve makinenizin kapasitesi ne kadar?

Yardımcı olabileceklere şimdiden çok teşekkürler.

 
Çok rahat atabilirsim merak etme


  • screwedup2  (02.10.21 21:40:45) 
Atabilirsin bir sey olmaz


  • veritaslibertas  (02.10.21 21:44:07) 
Islanınca olan ağırlığına göre hesaplanmıyor


  • rapisa  (02.10.21 22:55:21) 
[]

plastik vs cam damacana ve marka tercihiniz ve nedeni :)

plastik damacana mı kullanıyorsunuz cam damacana mı?
hangi marka?

bu tercihinizin özel bir nedeni var mı? örneğin;

-araştırdım, en güvenilir markanın bu olduğuna inanıyorum.
-daha ucuza geliyor.
-kampanya yapıyorlar.
-en iyi kaynak suyu buymuş.
-en sağlıklısı bu.

gibi.

 
plastik.
yok, yılların alışkanlığı. ayrıca evet cama göre daha ucuz.

  • sanal uyku  (02.10.21 12:30:25) 
plastik damacana. Çünkü cam damacana yıkanamadığı için daha kirli oluyormuş.
Kuzeyden su çünkü tadı güzel ve her gün neredeyse her saat getiriyorlar, telefonla vs. de konuşmam gerekmiyor. İstersem yanına şişe su siparişi de ekliyorum, karttan çekiyor. Ohh mis.

  • michael_knight  (02.10.21 12:39:30) 
plastik, alışkanlık ve ucuz.

saka istanbulda. yalovadayken bilinmedik bir marka vardı, güzeldi.

edit: fiyatlarını da yazsa arkadaşlar daha iyi olur bence.

saka 14 tl

@michael, yanılmıyorsam kuzeyden 17.5 olmadı lazım, doğru mu
  • oekuklu  (02.10.21 12:39:33 ~ 12:40:57) 
şuraya şöyle bir bilgi bırakayım,

seyler.eksisozluk.com

ayrıca eskiyi hatırlayanlar bilir mi bilmem... coca cola turkuaz su'yu kuyudan çekip satıyordu. piyasan hemen çekti, algı temizlemesi için damla oldu. kuzey, güney farketmiyor benim için.
  • evimin paspasi  (02.10.21 12:57:00 ~ 13:19:41) 
1.5 litrelik plastik şişelerden kullanıyorum.
18 litresi 14-15 tl falan. saka su kullanıyorum tadı çok iyi.

damacana kullansam da plastik kullanırdım. araştırdım zarar vermesi için yıllarca güneşin altında falan beklemesi gerekiyormuş. temizliğini bilemem tabi ama.
  • jelly bear  (02.10.21 13:04:01) 
@oekuklu karttan çektiği için fiyata pek bakmamışım.
17,5 TL'ymiş.

2 damacanayı aynı anda söylersen tanesi 16,75TL,
3 damacanayı aynı anda söylersen tanesi 16TL oluyormuş.
(tabi o damacanaların depozitosu da ödenecek başlangıçta)
  • michael_knight  (02.10.21 13:16:17) 
Cam damacana kullanıyorum. Plastik ürünleri hayatımın her alanından çıkarmaya çalışıyorum çünkü karaciğerimiz falan plastik dolu zaten. Plastik şişede bir şey içmiyorum.

Fuska kullanıyorum, 2 sene önce testlerde en sağlıklı çıkmıştı. O günden sonra belki değerler değişmiştir ama bende alışkanlık oldu.

Bi çizelge vardı farklı markaların su analizlerini gösteren onu bulabilirsin belki.
  • zimbirik  (02.10.21 18:18:19) 
cam. pompanın borusunu içinde bırakmadıktan sonra o su o damacanada istediği kadar dursun içilebilir halde kalır.
marka olarakta erikli. gerçi şimdi her marka bozdu ama eriklinin tadı daha bir güzel geliyor.

  • tururo  (02.10.21 18:32:53) 
plastik Erikli


  • all girls dream  (02.10.21 21:54:55) 
[]

bestegg marka organik yumurtayı nasıl bilirsiniz? tavsiye eder misiniz?

sb.
(markette hiç görmemiştim ama banabi'de satılıyor.)



 
ben de markette hic gormedim, internet sitelerinde 0 numarali yumurta oldugunu yazmislar. urun ambalajinda organik tarim isareti var ama ecocert goremedim sanirim o yok. hem organik tarim hem ecocert damgasi olan baska bir alternatif marka varsa onu alirdim ama baska bir alternatifi yoksa bu da alinabilir diye dusunuyorum.


  • in vino veritas  (29.09.21 19:40:35) 
Markayi bilmiyorum ama banabi ve getir’den yumurta almayi biraktim. Cunku soguk depolamiyorlar ve yumurtalardan cok fazla bozuk cikiyor. Bir de cok yukurta satmadiklarindan sanirim son kullanma tarihine yakin urunler gelebiliyor.


  • lemmiwinks  (29.09.21 21:20:57) 
[]

patatesli soganli yumurta yapsam 2 saat disarida beklese bozulur mu?

saat 19.00 gibi pismis olsa ve mutfak tezgahinda uzerini kapatip bekletsem, eve saat 21.00de gelen biri yiyebilir mi?

yoksa bozulmaya baslar mi yumurta oldugu icin?


 
bozulmaz 2 saatte


  • jelly bear  (29.09.21 18:19:13) 
Merhaba, bence de bozulmaz ancak akıl verme olarak almazsanız önerim patates soğan kısmını pişirip 9 gibi yumurta kırmanız olur eğer imkan dahilindeyse


  • ats  (29.09.21 18:43:35) 
Bozulmaz


  • basond  (30.09.21 12:28:56) 
[]

Diz için MR sonucunu yorumlayabilecek bir doktor var mıdır acaba?

Değerli vaktini ayırıp kısaca açıklayabilecek bir doktor varsa şimdiden çok teşekkür ederim.

SONUÇ : Tibia medial plato epifizometafizer anterior yarıda medüller ödem,epifizer horizontal lineer mikrotrabeküler fissürü düşündüren hipointens sinyal değişikliği. Kemik kontüzyonu ayırıcı tanısında erken dönem avasküler nekroz yer almaktadır. İntraartiküler sinovyal sıvıda diffüz minimal artış. Lateral menisküste horizontal klivaj tarzda yırtık ile uyumlu intensite artımı. Medial menisküs arka boynuzda intrasubstans dejenerasyon ile uyumlu intensite artımı.

BULGU: Tibia medial platoda epifizometafizer anterior yarıda medüller ödem ile uyumlu T2 hiperintensitesi izlenmektedir. Epifizer horizontal lineer mikrotrabeküler fissürü düşündüren hipointens sinyal değişikliği izlenmektedir. Kemik kontüzyonu ayırıcı tanısında erken dönem avasküler nekroz yer almaktadır. Pretibial minimal yumuşak doku ödemi izlenmektedir.Tibia plato artiküler yüzde depresyon saptanmadı. İntraartiküler sinovyal sıvı diffüz minimal artmıştır. Lateral menisküste horizontal klivaj tarzda yırtık ile uyumlu intensite artımı izlenmektedir. Medial menisküs arka boynuzda intrasubstans dejenerasyon ile uyumlu intensite artımı görülmektedir. Femur distal, fibula proksimal epifizometafizer kesimlerinin ve patellanın kortikomedüller sinyal dağılımları normaldir. Medial ve lateral patellar fasetlerde kartilaj kalınlığı ve sinyal intensitesi normal sınırlardadır. Troklear kartilaj normal görünümdedir. Medial ve lateral patellar retinakulumlar intakttır. Patellofemoral, femorotibial ve tibiofibular eklem ilişkileri normaldir. İnfrapatellar hoffa yağ yastıkçığı düzgün görünümde olup, kuadriseps femoris ve patellar tendonun kalınlık, gerginlik ve sinyal intensitesi normaldir. Anterior ve posterior krusiat ligamanların kalınlık, gerginlik ve sinyal intensiteleri normaldir. Medial ve lateral kollateral ligaman komplekslerinin kalınlık, gerginlik ve sinyal intensitesi normaldir. Popliteal fossada yer kaplayan oluşum mevcut değildir. İliotibial bant, biseps femoris tendonu, popliteus tendonu intakttır. Diğer paraartiküler yumuşak dokular normal olarak değerlendirilmiştir.

 
[]

Türk kahvesi & filtre kahve & çay ile gidecek ikramlık önerisi?

Yarın babamın iş yerine çok önemli misafirleri gelecekmiş.
Benden de bugünden ikramlık bir şeyler almamı rica etti.
Kim ne içer bilemediğimiz için bu 3 içeceğe de uyum sağlayabilecek ikramlık ne olabilir?

(Atölye gibi bir yer olduğundan iş yerinde başka bir içecek alternatifi yok.)

Pasta börek gibi bir şey değil de daha ufak atıştırmalık bir şey arıyorum.

Mesela tartolet veya ekler olur mu? Başka ne olabilir?

 
çifte kavrulmuş lokum


  • freebird5406_2  (28.09.21 16:45:18) 
lokum türk kahvesiyle gider.
filtre ve çayın yanına düşününce benim canım browni çekiyor.
tartolet de olur ekler de olur bu arada bence.
  • veritaslibertas  (28.09.21 16:54:28 ~ 16:55:39) 
Lokum, cevizli sucuk gibi seyler harika olur. Cikolata kapli drajeler de olabilir


  • balpolen  (29.09.21 08:35:55) 
[]

başım ağrıyordu tansiyonum yükselmiş evde ne yapabilirim?

normalde 11-7 olan tansiyonum 13,5-9,5 çıktı.
beynimde müthiş bir basınç hissi ve zonklayıcı ağrı var.
internette araştırdım, en çok limon suyu önerilmiş.
bir de duyuruya sorayım dedim, ne yapmalı?

 
limon suyu bence de.


  • king lizard  (24.09.21 00:58:44) 
tehlikeli boyutta değil fakat bazı insanlara hafif yükselme bile etki edebiliyor. bazen var olan baş ağrısı bile tansiyonu çıkarır. yani doğrudan başınız tansiyondan ağrımıyor olabilir. bir ağrı kesici almanızı ve limonlu su içmenizi tavsiye ederim. sonrasında biraz dinlenip yarım saat sonra tekrar ölçebilirsiniz. kol kalp hizasında, düz şekilde olacak. büyük 16'yı geçmedikçe acilde müdahale edilmiyor.

doktor değilim, hiper tansiyon hastasıyım.
  • sorumatik  (24.09.21 01:06:14) 
panik olacak bir tansiyon değeri değil ama evet, yine de yüksek.

limonlu su +1

varsa biraz sarımsak da yutabilirsin.
  • sir gawain  (24.09.21 01:10:48) 
[]

bu ara en çok kaygılandığınız uykularınızı kaçıran kişisel konular neler?

iklim krizi, mülteci sorunu gibi gibi büyük ölçekli toplumsal konulardan ziyade

x yakınımın şöyle bir hastalığı var.
şu kadar kredi ödemem var.
şu dersi geçemezsem mezun olamayacağım.
iş bulamıyorum.

gibi spesifik kişisel konuları kastetmek istedim.

 
Çok iş var, başkalarına sallama şansim yok, yüksek sorumluluk isteyen şeyler ve çalışasım hiç yok. Sanki yaza yeni girmişiz de bi anda yaz bitmiş gibi, tatsız.


  • her giriste sifresini unutan adam  (06.09.21 12:23:32) 
yalnız kaldım, yeni birileriyle tanışmak filan hem imkansız görünüyor hem de hevesim yok gibi.
işte çok çalışıyorum ama piyasaya göre az kazanıyorum, yeni iş başvuruları filan yapıp maaşımı yükseltebilirim ama yeni işe başlamak, adapte olmak gibi şeyler gözümü korkutuyor, üşeniyorum.

  • aziz dostum jack  (06.09.21 12:32:34) 
Tatil yapacak otel bulamiyorum daha dogrusu secemiyorum.


  • divit  (06.09.21 12:59:25) 
2021 için çok umutluydum.
birinci derece yakınıma alzheimer teşhisi kondu. teşhisten sonra depresyona girdi, zayıfladı, birkaç ayda çöktü. hastalığı da hızla ilerledi.

kedim öldü. küçükken çok hastalıklıydı ama bakımla ve sevgiyle düzelmişti. uzun yıllar birlikte oluruz diye düşünürken bahçeye giren bir kediyle kavga ederken ağaçtan düştü.
  • ganbatte  (06.09.21 13:01:42) 
Tek taraflı aşk meşk olayları.


  • put it in your appropriate place  (06.09.21 13:03:53) 
@her giriste sifresini unutan adam +1


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (06.09.21 13:05:04) 
Beyninde problem olan bebeğim nasıl doğacak:/ haziran ayından beri uyumuyorum..


  • suicides underground  (06.09.21 13:05:42) 
30 yaşındayım. şuanki işimi sevmediğim için bırakıp, kendi isteğimle bambaşka alakasız bir işe başlamaya adım atma arefesindeyim. işleri yoluna koyana kadar aylarca parasız gezeceğim. kenarda köşede birikimim yok.


  • marul hirsizi  (06.09.21 13:26:29 ~ 13:55:54) 
para derdi. bu sıralar çok ödemem var. sadece bu ay 25k lazım. ama henüz ortada bişey yok. bikaç ay böyle sonra rahatlıyorum ama şu sıralar uykular haram oldu.


  • scudman1  (06.09.21 14:47:23) 
tamamen alakasiz bir kolda kariyer degisikligi yapma arifesindeyim. bu ayni zamanda turkiye'ye kesin donus yapmak da demek. bundan sonraki butun hayatimi sekillendirecek bir olay.

bakalim, kahramanimiz ash onumuzdeki 3 ayda neler yapacak hehe.
  • chezidek  (06.09.21 15:13:29) 
iş derdi, nişanlımın iş derdi beni uyutmuyor, ikimize de haram geceler.


  • Hallegadola  (06.09.21 15:38:22) 
işim yok, param yok ve yalnızım.


  • candide  (06.09.21 15:59:54) 
yalnızlık.


  • Sonsuzluk ve Bir Gün  (06.09.21 17:13:32) 
İşle ilgili tadımı kaçıran yoğunluklar var ama bunun için asla uykularımı kaçıramam. Yalnızlıkta bazen canımı sıkıyor, ama aşırı dert edicek şekilde değil. Yakın bir arkadaşımla geçen hafta tatsız bir durum yaşadık ve artık görüşmeme kararı aldım, bu fazlasıyla canımı sıktı. Bi de maddi konular.


  • astrid  (06.09.21 17:21:18) 
her gece tezimi nasıl yazacağım diye uykum kaçıyor.


  • bana bir nick verin  (07.09.21 23:00:49) 
parasızlık. yapmak istediğim çok şey var, hepsi için para lazım.


  • nothing in my way  (07.09.21 23:58:06) 
[]

el titremesi için hangi bölüme gidilmeli?

annem 67 yaşında.
ciddi bir sağlık sorunu yok çok şükür, eskiden beri hafif bir el titremesi vardı. son dönemlerde ev çok stresli ve el titremesi çok arttı.
titreme bu hızla ilerlerse birkaç ay sonra kendine çay bile koyamıyor hale gelecek diye korkuyorum.

hangi bölüme gidelim, hangi tetkikler önemli?
dikkat etmemiz gereken başka neler var?

bu konuda deneyimi, bilgisi olanlar varsa görüşlerinizi almak istedim. şimdiden çok teşekkürler.

 
nöroloji. eeg falan çeker. parkinson için tetkikler yapar.


  • westblack  (02.09.21 11:54:20) 
[]

android (samsung) için tavsiye edebileceğiniz yürüyüş uygulaması var mı?

sb.




 
samsung health olması lazım?


  • sanal uyku  (29.08.21 14:57:28) 
[]

kredi karti taksitlerinin bir kismini onden odemek?

Elimizde hic borcu olmayan bir kart olsun.
Diyelim ki Ocak ayinda iki tane harcama yaptim:

1. harcama 100 TL, taksitsiz
2. harcama 300 TL ve 3'e boldurdum, ilk taksidi bu hesap doneminde olacak sekilde. Yani taksitler Ocak Subat Mart.

Baska harcama yapmadim.

1. soru: Simdi bu durumda bu kart Ocak ayi sonunda kesildiginde hesap donemi borcu 200 TL geliyor degil mi?

2. soru: Ocak ayi sonunda kart kesildiginde ben karta 200 TL yerine 300 TL yatirirsam ve yeni donemde yani Subatta hic harcama yapmazsam bir sonraki hesap donemi bittiginde yani Subat sonunda hesap ozeti yani donem borcu kac TL gelir?

 
1. Evet.
2. Bazı kartlarda borcun fazlasını karta yatıramıyorsun. Bazılarında ise bakiye artıya çıkıyor. Sonraki son ödeme tarihi geldiğinde borcu bu artı bakiyeden düşer. Şubat ayı hesap özeti 100 TL gelir ama borç otomatik ödenir. Ekstra para yatırmanıza gerek kalmaz.

  • himmet dayi  (28.08.21 21:26:28) 
1-evet
2-100 lira gelir,ödenecek tutar 0 der +200 den düşer. Ertesi ayda gene 100 lira dönem borcu gelir, ödenecek tutar gene 0 lira der. Onu da kalan +100 den mahsup eder.

  • primetime  (28.08.21 21:30:14) 
Ödemeyi erken yaptığınla kalırsın, sana artı bir faydası olmaz.


  • robin one persie  (29.08.21 12:25:23) 
[]

mal varlığı vasiyet ile bir vakfa miras olarak bırakabilir mi?

Annesi, babası, kardeşi, çocuğu olmayan ve en yakın akrabaları kuzenleri, amcaları ve teyzeleri olan birinin resmi olarak akrabalarına hiçbir miras bırakmama şansı var mı?
Vasiyet ile tüm mal varlığını bir vakfa bağış gibi miras bırakabilir mi?



 
sözleşme yaparak ölmeden önce evini falan devredenler oluyor bu şekilde. ölene kadar kullanım hakkı bende, ölümümden sonra artık bu vakfın gibi. ama tüm mal varlığı konusundan emin değilim.


  • reanarchy  (25.08.21 15:21:05) 
Rahmetli Zeki Müren örneği var bildiğim, tüm mirasını TEV ve Mehmetçik vakfına bağışlamıştı. Akrabaları dava açmıştı iptali için, ama mahkeme tev ve mehmetçiğe verdi mirası.


  • John Bloor  (25.08.21 15:30:03) 
Bence sözleşme ile kullanım hakkı ölene kadar kendine kalacak şekilde henüz aklı başında iken mallarını bağışlayabilir. Bu durumda zaten vefat ettiğinde bir mal durumu olmayacaktır.
Artı dedikleri gibi sözleşme ve vasiyet ile de bırakanları duydum, ama bu durum yakınlarının dava açıp pay istemesini engeller mi bilemiyorum.

  • yeninesiltupcu  (25.08.21 15:38:30) 
Evet vasiyetname ile tüm malvarligini vakfa bırakabilir. Vasiyetnameyi noterde yapması daha sonra iptal edilme ihtimalini düşürecektir. Saklı paylı mirasçısı olmadigi için kanuni mirasçıların tenkis davasi açması mümkün olmaz.


  • slndbbkdglm  (26.08.21 09:56:52) 
[]

İşvereni iftira atmak ile tehdit eden çalışana karşı ne yapılabilir?

Duyurunun sevgili avukatları ve mali müşavirleri,

Bir tanıdığımın işveren olduğu küçük bir iş yeri için bu konu söz konusu.

Pozisyona satış sorumlusu diyelim.

İşveren bu pozisyondaki kişilere örneğin oransal olarak 5.000 TL bankadan yasal olarak yatırıyor, 500 TL de elden veriyor.
Yani asgari ücretten gösterme durumu değil aslında. Oransal olarak çok küçük bir oran da olsa tabii yasal değil.

İçlerinden biri işten ayrıldıktan sonra aynı iş yerinden aynı yıl içinde ayrılmış olan (aynı maaşı alan) 3-4 arkadaşı ile hep birlikte anlaşarak
"bizim maaşımız aslında 8.000 TL idi, biz hep 3.000 TL'sini elden aldık" diye işvereni şikayet edebilirler mi?

Böyle bir durumda ne olur, şirkete denetime mi gelirler?

Bu kişi işverenden para istiyor, vermezsen seni böyle şikayet ederim diye tehdit ediyor.
İşverene ne yapmasını tavsiye edebiliriz?

 
yasal olmayan işleri yapmayıp insanlara doğru düzgün bir şekilde maaşlarını ödemelerini tavsiye ederim. bunun dışında şirkete denetime gelirler diye düşünüyorum.


  • atacaksinfinke  (23.08.21 14:21:54) 
önce bütün ödemeleri yasal yapacak.

para verse bile karşı tarafın şikayet etmeyeceğinin garantisi yok, şikayet gelirse bütün defterleri vs.. incelenecek. ceza gelirse onları öder.

en azından kendini bundan sonrası için garantiye almış olur.
  • benaslinda  (23.08.21 14:43:07) 
karşılıklı yasal değil yapılan.
Ama şu an şantaj yapan kazanır.

Gerçi şahit falan gerekir.
2 şahit "hayır 3000 değil 500 lira alıyorduk" derse yine de kaybeder davayı işveren
  • Corc  (23.08.21 14:45:45) 
benzer bir durumda tanıdığım bir işverene çalışanlar toplu iş bırakıp dava açtılar ve işveren tazminat ödemek durumunda kaldı. Dolayısı ile işler yasal olarak yapıldıysa denetim dışında birşey çıkmaz ama açığı olursa cezasını öder. İşveren önce muhasebecisi ile defterleri bir kontrol etsin, açığı var mı baksın.


  • vampir akrep  (23.08.21 14:59:06) 
Bu kişiler işvereni şikayet edebilirler ama eğer dediğiniz gibi hakları olmayan bir parayı istiyorlarsa kendileri de şantaj suçu işlemiş olurlar. Yani iki taraf da kendi suçunun gerektirdiği cezayı alır sanıyorum. Ben olsam şantaj yapıldığını ispatlayan kanıtları toplar ve bir avukatla görüşürdüm.


  • mikro patlama  (23.08.21 15:01:45 ~ 15:05:31) 
Öncelikle parayı ne için istiyor onu sormak lazım? Kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti gibi şeyler ise zaten hakkının ödenmesi lazım. Hak kazandığı miktarı hesaplayıp ödesinler. İşten çıkarken işçiye herhangi bir şey ödenmiş mi? Kıdem tazminatı vs? Önyargılı olmak istemem ama ödenmediğini düşünüyorum. Ayrıca büyük ihtimalle 45 saatin üzerinde çalışma yapılmıştır, yapılmayan iş yeri zaten yok gibi. Bunları düşünmek gerekir hakkı varsa ödesinler. Yoksa şikayet her zaman edilebilir. İş yerine denetime gelebilirler, bir açık bulurlarsa ceza yazabilirler. Denetimden bir şey çıkmasa bile dava açsa kazanma ihtimali çok çok yüksek. Yaptığı işe göre aldığı ücrete bakılır, tanık beyanlarına bakılır. Ücreti olağanın altında ise kabul edilmez tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasına göre karar verilir. Lafı çok dolaştırdım kusura bakmayın.


  • bayc  (23.08.21 15:22:21) 
Dediğinize göre asgari ücretten yatırma durumu yoksa,Muhtemelen şirketin muhasebecsi bunun kılıfını hazırlamıştır. Her ne kadar yasal olmadığını düşünüyor olsam da, mahkeme sürecinde verilen bu meblağ, prim, mesai gibi ücretler ile ödendi gösterilmek suretiyle her hangi bir yaptırıma geçit vermeyecektir.


  • pccopath  (23.08.21 15:22:27) 
Santaja gerek yok belli bir oranda vergi dairesinden odulunu alacak zaten.
Cunku arkadasin devleti zarara ugratmis onu zaten cezali odeyecek, cezanin bir kismini da ihbar eden alacak.

Sgk da ayri keser cezasini onun da zarari var. Asgari ucret x bilmem kac cezasi gelir isci basi.
  • divit  (23.08.21 15:29:02) 
Yanıtlayan herkese teşekkür ederim.

Şu detayları verebilirim:

1. Şantaj yapan kişi emekli olmuş ve emekli olurken tüm hakları bordrodaki maaşı üzerinden yasal olarak ödenmiş.

2. Kişinin yasal alacakları ile ilgili bir iddiası, talebi yok. (Benim fikrim zaten olsaydı çoktan gidip alacak davası açardı.)

3. Şirket çok küçük bir patron şirketi, elden verilen para ile ilgili hiçbir muhasebesel kayıt yok çünkü patron işlerin iyi gittiği aylarda kendi cebinden harçlık gibi vermiş tamamen iyi niyetten. Yazılı hiçbir şey yok. Zaten rakam da küçük bir rakam.

4. Şantaj yapan kişi patrona gıcık.
Burası biraz uzun ama şöyle özetleyeyim; emekli olduktan 3 ay sonra arayıp çalışmaya devam etmek istemiş ama patron istememiş, zaten çok memnun değilmiş, emekliliği yakın diye idare etmiş. Emekli olunca da yerine genç birini işe almış. Hem reddedilince hem de yerine genç birini işe alınca delirmiş. Psikolojisi de pek normal biri değil sanırım, dediğim gibi patron emekliliği çok yakın diye birçok şeye göz yummuş aslında.

5. Parayı tamamen şantaj olarak istiyor, bir ad, bir yasal alacak kalemi altında istemiyor. Ya bana şu kadar daha para ver ya da biz eski arkadaşlarla örgütlendik, birbirimize şahitlik edip orayı batıracağız diyor.

6. Kişinin bordrosunda gösterilen maaş tamamen normal. Yasal olarak bu işe bu maaş çok az denilecek bir rakam asla değil.

Benim burada merak ettiğim, şaşırdığım şey şu oldu;
çalışanlar böyle örgütlenip tamamen sözlü yalan beyan ile, ortada hiçbir kanıt yokken dava kazanabilir mi gerçekten?
  • la lykia  (23.08.21 16:05:41) 
BU iftira falan degil dupeduz hakkini aramaya calisiyor.


  • turkuaz  (23.08.21 16:25:36) 
[]

izmir'de temizliğine ve tazeliğine güvendiğiniz kumpirci var mı?

sb.




 
[]

düşmanı olan var mı?

aslında tam olarak şunu sormak istiyorum;

gerçekten haklı ve masum olduğunuza inandığınız bir konuda
sizin bir tutumunuz/davranışınız nedeniyle
size veya ailenize direkt açıktan düşmanlık besleyen, tehdit eden, zarar verme planı yaptığını açıktan söyleyen biri veya birileri var mı?
(veya geçmişte oldu mu?)

yani savcılığa suç duyurusunda bulunabileceğiniz kadar tehlikeli tehditleri olan bir düşmandan bahsediyorum, başınıza bir şey gelse ve polis şüphelendiğiniz biri var mı diye sorsa direkt o saniye aklınıza gelecek biri.

ekip arkadaşım iş yerinde ayağımı kaydırmaya çalışıyor veya komşumla çok kötü kavga ettik gibi bir konudan bahsetmiyorum.


ana hatları ile konu neydi, siz düşmanca tavır karşısında nasıl tepki verdiniz?

bu durum size ne hissettiriyor?

 
Olmaz mı tabi ki var.
İnsanlar iyice kafayı yemiş durumda. Kötülük sadece asmak kesmek değil. Fırsatını bulunca çeşit çeşit düşmanlık eden var. Ama kim neden yapar anlamak güç çünkü çoğu kez açıktan düşmanlık etmez de arkadan iş çevirirler.

  • isimmisimyok  (21.08.21 23:35:12) 
özel hayatımda böyle biri yok ama iş hayatında çokça denk geliyor. insanlar iş hayatında çok kötü bir role bürünüyorlar.


  • burty  (22.08.21 00:05:45) 
İşyerindeki iki sekreter işlerini yapmadıkları için (benim verdiğim işleri) kovuldular. Çıkarken bıcırık olanı beni iç hattan arayıp “canını yaktığım için acımı yakacağı” tehtidinde bulundu. Bacak kadar boyuyla. :))) Ne yapalım yapması gereken işi yapsaymış o da.


  • naksidil  (22.08.21 10:09:41) 
[]

Bu ne ağacı olabilir acaba?

S.b.

Boyu iki katli bir evin catisini gecmis durumda.
Yaprak döken bir ağaç tıpkı çam gibi.
Yapraklari limon selviye çok benziyor şekil olarak.
Fotoğrafı yok ama gövdesi de nereden baksak 50cm çapında.
Limon selvi diyeceğim ama limon selvi bu kadar büyür mü bilemedim.

 
Limon selvi fırsatını bulursa işin bokunu çıkarır. Babamın 2 defa başına geldi. Bu limon selvidir diyemem ama epey benziyor.


  • hedep  (15.08.21 20:12:32) 
[]

reflüsü olanlar: kahvaltıda neler yiyorsunuz / nelerden uzak duruyorsunuz?

sb.




 
Ben düzenli ilaç kullandığımdan sıkıntı olmuyor ama normal şartlarda kahvaltıda domates ve siyah (sütsüz) kahve çok etkiliyor. Zeytin falan o kadar değil.


  • whoosie  (12.08.21 11:55:38) 
mayalı ürün kullanmıyorum. ekmek yemiyorum genelde.


  • ananotherlife  (12.08.21 11:55:41) 
soğan baharat kızartma poğaça börek susamlı simit vs uzak durmak gerek.

sabah uyanır uyanmaz soğuğa yakın su içiyorum 1 bardak.
  • reanarchy  (12.08.21 12:07:18) 
belediyenin organik tam buğday ekmeği


  • bronz böcek  (12.08.21 12:20:39) 
domates, salatalık, roka tere gıbı yesıllık, cok olgunlastırılmıs peynır, yogurt, börek, sucuk, yaglı hamur işi gıdalardan uzak duruyorum,

maydanoz bıber yenebılıyor. beyaz peynır, eskı kasar, recel, kepeklı ekmek , zeytın cesıtlerı, haslanmıs yumurta, azar azar yıyorum, yanma pek olmuyor. Yesıl cay, kekık , adacayı gıbı cayları tercıh ettım uzun zaman, arada canım ıstedıgınde sıyah cayın zararı olmadı.

Domates cok canım ıstedıgı zaman, aksam yemegının arasında yarım domates yersem dokunmuyor. ıpucu sanırım, ac karna yenmemesı.

bu detayları da hep deneme yanılma olarak buldum. yedıklerıme hep dıkkat edıyorum.
  • deepness  (12.08.21 13:14:43) 
[]

Çocukluğunuzda aileniz evde sigara içer miydi? Şimdiki sağlık durumunuz?

Ara sıra veya misafir gelince içilen sigaradan bahsetmiyorum.

Baya 12 ay, kışın camlar kapalıyken dahi, salonda sürekli içilen tiryakilik seviyesinde sigarayı kastediyorum.

İçildiyse kaç yıl boyunca pasif içici olarak yaşadınız ve yaşınız kaç?

Şu an astım, alerji, farenjit vb. bir sağlık sorununuz var mı?

 
Astım yok, farenjit var mı bilmiyorum, evet ailem çok uzun süre evde sigara içtiler, ben 17 yaşımda üniversite okumaya gittim anca o zaman kurtuldum o döngüden. Fakat 23 yaşımda sigaraya başladım ve yaklaşık 10 yıl sigara içtim. O kadar içmişim veya evveliyatının etkisi o kadar ciddiymiş ki, sigara günde 1.5 paketi geçince akciğerlerim fena ağrıyordu. Şarkı söyleyemez hale gelince (sesim kontrolümden çıkınca yani) bırakmaya karar verdim.

Bence sadece astım alerji farenjit değil asıl başka sorunlara da sebep oluyor. Mesela bağımlılık gelişiyor insanda. Duman da olsa etkiliyor çünkü, yoğun pasif içicilik oluyor. Bir de mesela yetişkinliğe doğru giderken (23 yaşımdan bahsediyorum) ciddi bir sorunla karşılaştığımda kendimi ispat etme derdine düşmüşüm bilinç dışı olarak. Ve yine bilinç dışı bir şekilde sigaraya yapıştım. Hatırlıyorum, o kadar salakça bir bahanem vardı ki içmek için. Halbuki asıl problem anne babaların sigara içmesinin, gençlerin gözünde güç veya yetişkinlik/özgürlük ifadesi olması. Yani manevi zararı bedensel zararından da büyük demeye çalışıyorum.
  • 1bir1bir1  (08.08.21 16:48:23) 
çocukluktan üniversiteye gitmek için evden ayrılana kadar, sağlık sorunu oluşturmadı ama oluşturabilirdi de o derece, gece dumandan uyuyamadığımı uyandığımı vs hatırlıyorum, sigara içenler ne kadar rahatsızlık verdiklerinin farkında değiller


  • freebird5406_2  (08.08.21 16:52:14 ~ 16:59:18) 
Kelimesinden noktasına verdiği sayılara kadar +1 @adse


  • fıytfıyt  (08.08.21 17:06:08) 
bebekken bile içilirmiş +1
80'lerin ikinci yarısı, 90'lar böyleydi. Hastane koridorları, şehirlerarası otobüsler falan her yer leş gibi sigara dumanıydı. Evde de balkona çıkayım, camı açıp mutfakta içeyim yoktu. Salondaki sehpada "misafir sigaraları" olurdu.
18 yaşıma kadar pasif içici olarak yaşadım, sonra ben de sigara içmeye başladım. 31-32 yaşımda bıraktım, 6-7 yıl oluyor.

Astımım yok, farenjitim yok, sigaraya bağlayabileceğim bir alerjim de yok.
  • kobuzchu kiz  (08.08.21 17:06:43) 
Evin içinde asla içilmedi. Babam hep balkona çıkıp içerdi. Başka bir evdeysek balkon yoksa dışarı çıkardı.

Şimdi bayağı azalttı umarım bitirecek komple ^^


Sağlık durumum fena değil. Parol'ün ne olduğunu bile 18 yaşında falan öğrendim o derece uzağım sağlık problemlerine.
  • aguen  (08.08.21 17:34:30) 
Ben 24 yasima gelene kadar aktif icicilerdi. Sonra biraktilar tekrar basladilar derken 1.5-2 senedir hic icmiyorlar.

Sağlık durumumda hiçbir sorun yok.
  • logisticsmanager  (08.08.21 17:43:30) 
herhangi bir saglik problemim yok, olsa haberim olurdu.

kendimi bildim bileli icerler. ben de anadan babadan gordugum icin lisede tek tuk baslayip 13 sene falan ictim yani. simdi arada bir 6 ay kadar tokezlememi saymazsan 7 senedir icmiyorum. babam da birakti, annem devam.
  • chezidek  (08.08.21 17:46:17) 
[]

yöneticimin bu davranışlarına sinir olmamayı nasıl başarabilirim?

yöneticimin müthiş bencil ve kaba bir iletişim tarzı var.

ve bir de kendisinin de olduğunu kabul ettiği duygusal kontrol sorunu var. öfkesini ve duygularını asla kontrol edemiyor.

o şekilde yorum yapacaklara baştan söyleyeyim:

uzun zamandır çalışıyorum, özel sektörün de, iş hayatının da ne olduğunu biliyorum, kimsenin çocuk gibi ilgisini beklemiyorum.
aslında tek beklentim asgari düzeyde hani insan gibi derler ya düzgün bir iletişim tarzı.
uzun zamandır yöneticim ile çalışıyorum, eskiden bu kadar değildi, yaşıyla birlikte arttı bu tarzı.
işimden ve şirketten memnun olduğum, oldukça başarılı da görüldüğüm için ayrılmak da istemiyorum. onun için ne yaparım da tamamen görmezden gelebilirim bunun derdine düştüm.

örneğin teşekkürü geçtim, günaydın, nasılsın bile demez.
en ufak bir hataya, gecikmeye tahammülü yok, sürekli azarlıyor. sizin müthiş emek verdiğiniz bir işte gerçekten çok önemli olmayan küçük bir hata çıkmış olsun, senden bunu hiç beklemezdim tarzında azarlıyor. azarlarken böyle gözleri çakmak çakmak oluyor.

10 günlük tatilden döneriz, sabah 8'de arar. ya insan öylesine bile olsa günaydın nasılsın demez mi? demiyor, telefonu açıyorum ve direkt bana şunu gönderir misin diyor.

örneğin günlerdir yanan yerlerden biri benim şu an yaşamadığım ama evimizin, yakınlarımızın olduğu memleketim. biliyor da bunu. bir laf olsun diye bile olsa bir şey sormadı. evinizin olduğu yer etkilendi mi, yakınlarınız iyi mi diye sormaz mı insan olan?

bu sadece bir örnek tabii. her konuda böyle.

ama kendi başına en ufak bir şey geldiğinde herkese en detayına kadar anlatıyor. şirkette alakalı alakasız duymayan kalmamış oluyor. sürekli ilgi bekliyor, resmen ağlıyor, anlatıyor da anlatıyor. sürekli ilgilenip ne oldu vs diye sormazsanız bozulup sinirleniyor, bunu da hissettiriyor. tam bir drama queen'e dönüşüyor.

zaten sinirlendiğinde de ağlıyor.

bu şekilde sinir olduğunuz insanlarla çalışırken nasıl görmezden geliyorsunuz?
ne yapıyorsunuz, nasıl düşünüyorsunuz?

ben K 33, yöneticim K 43.

 
Valla aradığın çözüm görmezden gelme ile alakaliysa hiç üstüne düşünmeyerek yaparsın. Böyle duyuru açmak ve buna çözüm aramak da görmezden gelmenin tamamen tersi bir olay. Yani böyle çözüm aradığın müddetçe görmezden gelemezsin. Çünkü çözüm aradıkça o probleme yoğunlaşırsın.


  • j r r tolkien hayrani  (07.08.21 13:23:24) 
Abi çözüm yok. Tek çözüm psikolojik olarak takmamaya çalışmak baska valla yok. Yok çünkü işimden memnunum diyorsun ama yok bunları buraya yazarak bile içine dert olmussa en basitinden yangından bahsediyorsun.. kendini üzme


  • fıytfıyt  (07.08.21 13:44:38) 
Baskan pek çözüm yok. O yüzden denildiği gibi umursamamak hatta bu yoneticinden öğrenmek en mantıklısı.

Bugün bu yöneticinin yaptıkları sana nasil hissettiriyorsa öğren ve ileride asla bu hatalari yapma.
Takmama kismi zor is ama basarirsan senin yararina.
Eger Büyük/global kurumsal yerse sirket ici anketlerde kötü not vs verebilirsin.

Yalniz ne yoneticiler var ya, benimkiler son zamanlarda çok calisiyorsun ya tatil falan alsana dinlenmek önemli diyolar. Ellerinden öpesim geldi.
  • logisticsmanager  (07.08.21 13:52:41) 
[]

kredisi devam eden konut bir afette zarar görürse ödemeler ne oluyor?

sb.




 
Sigortası varsa -ki illaki vardır- sigorta karşılıyor. Ama ne kadarını karşılayacağını policeden bakmak lazım.


  • etna  (02.08.21 14:20:39) 
kredisi devam ediyorsa sigorta oluyor ama sigorta kapsamını mutlaka kontrol edin. benim kredi devam ederken garanti dask yapıyorum diye içeriğinde deprem olmayan sigorta yapıyormuş. kredi bitip sigorta yenilemek istediğimde ortaya çıktı.


  • altinci nesil caylak  (02.08.21 15:01:02) 
[]

30+ yaslarda yuksek tansiyon sorunu yasayan var mi?

normal tansiyonum 11-7.

ailede yuksek tansiyon oykusu var.

bazi gunler migren atagi ile birlikte, bazen de bir seye cok sinirlenirsem 13-9 seviyelerini gecebiliyor ve cok kotu hissesiyorum.

doktora gittim, duzenli takip ettim bir hafta. surekli surekli yuksek seyretmedigi icin takip etmeye devam et dedi sadece.

benzer bir durum yasayip doktora giden var mi? bir ilac aliyor musunuz?

(33, K)
cok tesekkurler.

 
benim ailemde de yuksek tansiyon oykusu var. dün aşının 1.günüydü. hafif bir uyku, baş dönmesi hali hissettim. bi tansiyonuma bakayım dedim ilk ölçtüğümde 16-8 çıktı. ilk defa bu kadar yüksek tansiyon gördüm kendimde. ama genelde 12-8 13-8 falan çıkıyor. 2-3 kere daha ölçtüm, düştü. benim sıkıntım tansiyondan çok kalp çarpıntısı. aşıdan önce de bu sıkıntıyı yaşıyordum. kalbim gümbür gümbür atıyor genelde. o yüzden beta bloker kullanıyorum.

32e
  • false pretension  (28.07.21 23:13:10 ~ 29.07.21 03:44:46) 
Sizin durumunuzun kritik olduğunu sanmıyorum. Çok kafanıza takılıyorsa holter takılmasını isteyin; 1 günlük tansiyon kaydı tutuyor bu cihaz. Bu kayıtlara göre doktorunuzu dinlersiniz. Doktor anlık yükselmelerden ziyade sabah ve akşam aynı saatlerde sakinken tansiyonumu ölçmemi istemişti benden. Burada kilit nokta sakin ve otururken normal seviyelerde olup olmadığının kontrolü bence. Sizin bu durumda tansiyonunuz zaten normal.

Benim durumum sizinkinden farklı olarak sakin tansiyonumun 14-15 seviyesinde olmasıydı. Gün içinde 16-17 seviyelerine çıktığını görünce (holter kaydından) ilaç tedavisine başladık. 1.5 yıldır ilaç kullanıyorum, kullandığım ilaç en hafifi ve yarım kullanıyorum, 11-12 seviyesine indiriyor tansiyonumu. Fakat bu sürecin pek bir çözümü yok gibi, ilacı bıraktığım anda yine yükseliyor. Kilo verme, beslenme şeklini değiştirme, stresten uzak durma önerilerini uygulayamadığımız sürece ilaçla kalıcı çözüm üretemedik şimdilik.

(34, E)
  • Abdurrahman  (29.07.21 11:50:25 ~ 11:51:52) 
35 E.

bende birkaç sene öncesine kadar pre-hipertansiyon vardı(varmış). teşhis doktor tarafından konulmadı ama kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon işlerinden profesyonel olarak anlayan eski kız arkadaşım bir süre düzenli olarak belli aralıklarla ölçtü. ne kadar oturuyor veya dinlenmiş olursam olayım hep 14-9, 13-10 civarlarında çıkardı. ara ara başımın sağ tarafında, hep aynı yerde, bıçak saplanır gibi keskin ve anlık bir ağrı olurdu. bazen de güp güp diye bir anda kalbim atardı :D çarpıntı mı oluyor bu?

gariptir ama halsizliktir, yorgunluktur falan herhangi negatif bir şey de hissetmiyordum kendimle alakalı.

sebebini kendimce alkole bağladığım için içmeyi tamamen bıraktım. sigarayı bırakalı çok olmuştu zaten. spor mpor derken artık böyle şikayetlerim yok.

siz yine de takip etmeye devam edin, doktor gerek görürse zaten holter falan taktırır.
  • chezidek  (29.07.21 18:04:18) 
[]

izmirliler veya izmiri bilenler, izmirdeki iyi şirketler hangileridir?

kurumsal diyebileceğimiz, maaşları izmir ortalamasının biraz olsun üzerinde olan, köklü şirketler hangileridir?




 
Tüpraş var.


  • dissendium  (28.07.21 17:57:17) 
özgörkeyler geliyor aklıma.


  • false pretension  (28.07.21 18:17:59) 
Arkas


  • limonlu eksi  (28.07.21 18:18:31) 
jti


  • Bruce  (28.07.21 18:20:48) 
Tüpraş, jti, philip morris, socar, tpi composites (bir dönem öyleydi hala öyle mi bilmiyorum), tetrapak.


  • logisticsmanager  (28.07.21 18:36:00) 
Ek;
Hugo boss bir dönem cok iyi denirdi son halini bilmiyorum.
Ball corporation fena değildi en son.
Köklü dersek bu arada yaşar holding çok iyi adam yetistiren bir şirket. 4-5 tane yasar holding çıkmasi arkadaşım oldu hem insan hem calisan olarak oldukça iyilerdi. Müdür maaslari iyi orada ama calisan kismi cok iyi değil diye biliyorum. Ama kurumsallik olarak İzmir'de belli firmadan biri.
Onun dışında groupe atlantic var, fransiz. Bunun Türkiye ayağını bilmiyorum ama Fransa ayagindan bildiğim oldukca iyi bir firma, bence denenebilir.
Amcor bir ara fena değildi. Schneider global olarak iyi firma ama Türkiye'de fabrika falan kapattilar son hallerini bilmiyorum ama girenin çıkmadığı firmalardan.
  • logisticsmanager  (28.07.21 18:45:23) 
Bu arada sadece maaşa bakmamak lazım; misal gene en son bildiğim (4-5 senedir yurtdışındayim) tetrapakcilar erken çıkardı. Schneider'de esnek calisma vardi (1 saat gec gel 1 saat gec cik).
Onun dışında koç holding firmalarinda yan haklar cok ciddi.

Sigara firmalarında yöneticiler cok ciddi bonuslar alıyor. Maaslar zaten iyi giren cikmaz.

Aslinda çok güzel firmalar var ama nedense kurumsal desek değiller maas desek rezil...
Izmir ve firma diyince dolmusum yazdıkça yazasim geldi :)
  • logisticsmanager  (28.07.21 18:51:40) 
Izmirde kurumsal ve gunu gunune yatiranlar maas vermiyor harclik veriyor.

Maas beklentin olmasin izmir icin :)
  • divit  (28.07.21 19:21:13) 
@divit ortalama olarak İstanbul'dan az vermesi zaten normal (yurtdışında da böyle) de sigara firmalari ve belli başlı firmalar çok ciddi maas veriyorlar. Yanlış bilgi olur İzmir'de maas veren yok demek. Sadece İstanbul'a oranla bu firmalar daha az.


  • logisticsmanager  (28.07.21 19:26:49) 
@logistic

Abi eskiden normaldi de artik degil.
En son bir bursa firmasi burasi ucuz sehir o yuzden az veriyoruz dedi.

Ya dedim ne ucuzu kol gibi olmus kiralar :) sanki bursa'da et yari fiyatina

Sigaracilar veriyordur onlar istisna ama cogu hayalkirikligi
  • divit  (28.07.21 22:01:35) 
izmir şirketlerinin hepsi ölü sevici bence.

buna manisa organize sanayideki firmaları da dahil edebilirsin.

-------

nispeten uluslararası firmalarda rahat edersin.
  • rain when i die  (28.07.21 22:05:33) 
petkim, arkas, folkart, yaşar holding, türk tuborg, izmir demir çelik, ravago. ilk aklıma gelenler bunlar.


  • mermize  (28.07.21 22:10:40) 
[]

izmir'de migren için nörolog tavsiyesi olan var mı?

sb.
çok teşekkürler.



 
bunu bilse bilse phoebe bilir. bildim bileli migren çeker ve araştırmadığı şey kalmadı. duyurunuzu görmezse mesaj atın.


  • halanne  (20.07.21 14:54:12) 
oral triptan değil gepant rimegepant düşünülmelidir.


  • aegina  (21.07.21 03:23:29) 
[]

bugün mango zara vb magazalarin avm degil de caddelerdeki subeleri acik mi?

sb.




 
Koton gördüm açıktı. Diğerlerini bilmiyorum.


  • megalomaniac  (20.07.21 17:44:43) 
[]

böyle bir klip hatırlayan var mı?

yabancı bir şarkı.
bembeyaz bir bina veya otel veya restoran gibi bir yer.
bir ekip oraya soygun veya onun gibi bir suç işlemek için için gidiyorlar.
ekip de komple kırmızı kıyafetli.

beyaz ve kırmızı detaylarından emin olamasam da böyle kontrast iki rengin çok baskın olduğu bir görselliği vardı sanki.

yıl 2000'ler olmalı.

 
youtu.be Bu olabilir mi?


  • sta  (19.07.21 22:25:06) 
@sta yok değil maalesef


  • la lykia  (19.07.21 22:57:28) 
[]

samsung s10 plus ekranda orijinal ekran koruyucusu var, o değişebiliyor mu?

s.b.




 
Hayır, orijinali yok. Farklı markaların ürünlerini denemek durumundasınız.


  • a darkness coming  (18.07.21 16:26:18) 
[]

son birkaç yılda hayat standartlarınızda olumsuz olarak değişen şeyler?

neler?

aklınıza gelen her türlü konu olabilir.

örnek olarak;
x marka peynir alırdım, artık onu alamıyorum, y markaya geçtim.
aracımı satmak zorunda kaldım.
x marka arabam vardı, onu satıp y marka (x'ten çok daha ucuz) marka aldım.
ailece yazlık evimizi satmak zorunda kaldık.
ayda x kez et/balık yerdik, şimdi y kez yiyoruz.
ayda x kez dışarıdan/dışarıda yemek yerdik, şimdi yemiyoruz.
yılda 1 kez parfüm alırdım, artık almıyorum gibi gibi.

 
Yatağımdan acayip rahatsızım, yeni yatak almam gerekiyor ama nerden nasıl alacağım hakkında fikrim yok ve fiyatları da çok pahalı geliyor.


  • oldz  (18.07.21 11:02:53) 
telefon için: amiral gemisi sayılan modelleri kullanırken şimdi orta modelleri alıyoruz.


  • MtKrt  (18.07.21 11:03:55) 
tatile gidemiyorum, çok pahalı. 3-5 gün için bütün yılın birikimini dökmek gerekiyor.


  • anais  (18.07.21 11:12:59) 
Covidden bağımsız şu anda dışarda yemek ve dışardan sipariş vermek.
Tatil ve geziyi de yazacaktım ama o konuda covid etkisi de var.

  • epitaf  (18.07.21 11:18:21) 
market alışverişinden sonra moralim bozuluyor. pandemi öncesine göre şu an dışarda yeme içme sayımız azaldı. tatile gitmek bütçemiz için daha büyük sorun haline geldi. doğru düzgün bir araba almak şu an hayal.


  • zgrydn  (18.07.21 11:24:28 ~ 11:27:35) 
Parfüm ve spor ayakkabı almak hayal oldu.


  • suicides underground  (18.07.21 11:28:36) 
market alışverişi

4.5 liralık lifalif yulaf ezmesinin 10 lira olması
7.45 gold fıstık ezmesinin 15 lira olması
9 lira barilla makarna soslarının 20 lira olması
7-8 liralık standart deodorantların 20 lira olması

bunlar elzem ürünler gibi görünmeyebilir fakat ilk aldığım fiyatı hatırladıklarımla şimdiki fiyatlar bunlar, bir paket yulaf ezmesi alırken de düşünmek zorunda kalmamalıyız
  • grimavi  (18.07.21 11:32:31 ~ 11:39:43) 
Gıdada elimden geldiğince ucuza kaçmamaya çalışıyorum, bir şekilde almak zorundayız onu. Ancak kıyafet işi çok canımı sıkıyor. En dandik tişörtler bile gereksiz pahalı. Eskisi kadar giyime harcama yapamıyorum, parasına değmiyor çünkü.


  • tamam sakinim  (18.07.21 11:32:43) 
çikolata ve dondurmaların kalitesi inanılmaz düştü.

yenmeyecek düzeyde.
  • duyurukullanıcısı  (18.07.21 11:38:30) 
Yurtdışı seyahatine verilecek parayı göze alamıyorum, her gün yürüyüş yaptığım için sık spor ayakkabı alırdım, önceden Columbia falan alırdım, şu an 3-4 ayda eskiyecek bir ayakkabıya o fiyatı vermeyi düşünemiyorum. Kask almam gerekiyor, yıllardır Nolan kullanırım, şimdi daha makul fiyatlı kasklara şans versem mi diyorum. Pandemi sebebiyle sosyalleşmiyorum ama fiyatları duydukça dudağım uçukluyor, açık hava sinemalarının fiyatlarını gördüm mesela 65 ile 95 arasında değişiyor, filmlerin ancak yönetmeni tarafından bana özel sunumla gösterilmesi karşılığında 100 lira hak ettiğini güşünüyorum.


  •   (18.07.21 11:40:06) 
kafama göre dışarı çıkıp harcama yapamıyorum. 5 sene önce öğrenciyken çok daha rahattım.


  • westblack  (18.07.21 11:49:36) 
benim hayatimda degisen hicbir sey yok. pandemi sebebiyle insanlarin hayatlarinin benimkine benzemek zorunda kalmasindan da memnunum. gerek sosyal gerekse de ekonomik etkilerden dolayi yani. artik yalniz degilim.


  • boyle buyurdum  (18.07.21 11:57:11) 
yilda ortalama 3 kez yurt disi tatili yapardim artik 2 veya 1 kez oluyor. gecen seneyi saymiyorum ama pandemi ve hamilelik sebebiyle evden cikmadim cunku. bu sene kaldigim yerden devam etmeyi dusunuyorum hayirlsiyla.


  • in vino veritas  (18.07.21 12:07:15) 
Disarda daha az kahve iciyorum. Evde kendim yapip termosa koyuyorum ya da kampanyalari falan bekliyorum. Yurtdisi seyahatlerimi yaparken cok dusunmezdim artik yapamiyorum bile.


  • dedim ben sana  (18.07.21 12:11:59) 
Kedi maması. Daha uygun fiyatlı bir markaya geçmek zorunda kaldım.
4 günlüğüne tatile gideceğim, 18 ay taksit ödeyeceğim.
Yurt dışı imkansız.
Yeme içme ve özellikle giyimden kısmadım, ama kredi kartı fena şişti. Daha kontrollü olmam lazım.
  • auroraaurora  (18.07.21 13:07:41) 
kiram 200 tl zamlandi. zaten zor oduyordum iyice zorlasti.

issiz kaldim. ise giremiyorum. maddi olarak cokmus durumdayim.

eti lifalif ve muz almak artik benim icin cok daha zor.

evden calistigimiz icin ve zamlar dolayisiyla faturalarim artti ve sirtima bir yuk daha oldu.

iki kedi sahiplendigim icin ek masraf da onlar oldu. aslinda bakabilirim ama is bulmam lazim. ha tabii ki asla birakmam cocuklarimi. kendi ogunumu 1 ogune indirdim ve parayi onlara ayiriyorum. en kaliteli mama ve kumu aliyorum. asla onlardan kismam ve onlari birakmam.

süt... sek süt aliyorum ve cok pahalandi. baska sut icemedigim icin katlaniyorum.

onceden surekli tavuk kanat alirdim. simdi cok pahali. alamiyorum.

kiyafet zaten alamiyorum artik.

yeni telefon almam lazim bu kullandigim arkadasimin eski telefonu ve bozuk. laptopim ise aylardir acilmiyor öldü. ama bunlara asla para veremem. o kadar parayi calissam da bulamam.

kagit havlu, tuvalet kagidi ve deterjan almam da zorlasti.

eskiden makarna sosu alabiliyordum, barilla. simdi alamiyorum.

makarnalar bile cok pahalandi.

eskiden arada bir dardanel aliyordum simdi alamiyorum.

sebze meyve almak da cok pahali artik. kabak almaya kalksam 2 kabak anca alabiliyorum. eskiden kabak ve patlicani bol alir gunlerce yemek yapardim. simdi tadimlik oldular patatesin yaninda.

9 lira olan 19L damaca su 15 lira oldu. cus diyorum.

asla tatile gidemiyorum. memlekete ailemin yanina bile gidemiyorum.

kitaplar da cok pahalandi. eskiden gidip gidip kitap alirdik arkadasla. simdi 2 kitaba 90 tl verdik. yuh ulan.

sosis ve sucuk alamiyorum. kasar peynir alamiyorum. luks oldular.

kuruyemis fiyatlari da cosmus durumda. cok zorlaniyorum.

islak mendiller kafayi yedi. 11 tl ne lan.

sivi sabunlar ayri pahalandi.

psikologumun ucreti iki katina cikti.

psikiyatristimin ucreti de iki katina cikti.

antidepresanimin ucreti de iki katina cikti.

...

cok zor durumdayim. hem maddi hem manevi berbat durumdayim. kedilerim olmasaydi intihar ederdim.
  • batlegolas  (18.07.21 13:56:27) 
Herhangi bir dusus olmadi, dusme olmamasi icin devamli is degistirmem gerekti bu da olumsuz tabi.

Bir de bu yillarda artik range rover alirim diyordum hala alamadim. C segmentine saplanip kaldik.
  • divit  (18.07.21 13:57:37) 
Benim hayatimi etkilemiyor yurtdisina tasindigim icin ama esim ile 2017 sonrasi 2019'da ülkeye dönünce oha olmuştuk her seyin fiyatı iki katiydi. Ben Eylül'de tekrar döneceğim ve eminim sok olacagim gene.

Ailem malesef bunu yasiyor. Eskiden her hafta tavuk, balik yiyen insanlar simdi daha cok bakliyat, sebze yiyebiliyor. Ben ayda ekstra bir 200-300 yolluyorum ki oyle şeyler alsinlar. Beni iki kere yurtdisina yolladilar su an hayatta yapamazlar.
Zamaninda 35 bin liraya aldik arabayi su an 120 bin lira falan. Gene bu parayi hayatta veremezler.

Yalniz basliga sözlüğün malum parti sevenlerinin yazmamasi da çok komik. Bundan 1 sene önce burada kurlar düşecek, Çin'den uretim buraya kayacak, şöyle böyle diyen bir arkadas vardi. O anlatsin bize hayat standardi neden düşmüyor...
  • logisticsmanager  (18.07.21 15:13:25) 
[]

Sürekli tuzlu şeyler yemek istemek?

Neden olur?

Kanda bakılması gereken bir değer falan var mı?

Özellikle turşu, cips gibi çok tuzlu şeyler çekiyor canım sürekli.
(Evden çalışıyorum, yoğun terleme, su kaybı, haftada birkaç kez yürüyüş haricinde bir spor aktivitem yok.)

 
www.doktoramcam.com

Belli ki su kaybından. Soğuk su iç derim. Hem vücudun serinlesin hem ısınmak için kalori yajsın hem su girsin vücuduna. Soğuk içemem dersen serin iç, ılıştırıp öyle iç.
  • 1bir1bir1  (15.07.21 16:45:32) 
Benim regl oncesi genelde tuzlu ve eksi seyler ister canim, cinsiyetinizi bilemiyorum ama...


  •   (15.07.21 20:38:58) 
[]

bu mutfak dolaplarını hangi boya ile nasıl boyamalı?

bu işlerden pek anlamıyorum. kendim ekonomik bir yoldan beyaza boyamak niyetindeyim.
acaba malzemesi nedir?
hangi boya türü tutar?
örneğin sprey boyalar var, iyice temizleyip zımpara yapmadan sprey boya yapsak olur mu ki?
çok teşekkür ederim.

 
cadence marka boya ile


  • grimavi  (11.07.21 00:24:35) 
Ben olsam tüm kapakları yerinden çıkarır, üzerindeki bütün vida ve kulpları söker, önce bir güzel zımpara çeker, sonra rulo ile sentetik beyaz boya ile boyardım.

Boya marka ve miktar seçimi için Bahouse, Koçtaş vb kurumsal bir firmanın müşteri temsilcisinden yardım alırdım.
Piyasadaki ucuz 'sekiz kat boyadım hala kapamadı abi' markalı boyalardan uzak dururdum.
Sprey boyada bir yere ikinci pısssss'ı yaptığın taktirde daha önce bir pıssss yaptığın her yere ikinci pısssss ı yapmazsan ton farkı olur. Çok iyi el becerisi gerektirir onun için sprey boyadan uzak dururdum.
  • Mirket  (11.07.21 00:55:50) 
mutfak dolabı boyanmaz.
boyamayı deneyeni ilk defa duyuyorum.
dolap mdf olduğundan aslında kağıt kaplamadır.
kağıdıda duvar gibi düzgün boyayamazsınız.
ben illla beyaz yapacam derseniz kapakları söküp marangozda beyaz mdf ile yni kapak yaptırın.
  • aslindasorunumpsikolojik  (11.07.21 01:11:02) 
biz cadence ile mobilya(sunta kitaplik) boyadik, bir *oka benzemedi.
Uzaktan bakinca beyaz oldu evet ama yakindan tirt.

Beklentiyi dusuk tut.
  • divit  (11.07.21 01:24:37) 
Bianca'nın Stella boyası ve rulo fırça ile. Çok başarılı bir boya, cadence filan hikaye kalıyor yanında. Vernik istemiyor. Fakat beyaz olsun istiyorsanız, tam kapatıcılık için 2 veya 3 kat gerekebilir.


  • gmzo  (11.07.21 08:21:17) 
Bizim mutfak da kahverengi milli mutfaktı cadence nin antik beyaz rengibe boyadık üzerine de bir kat vernik sürdük çok çok iyi oldu.

İnstagramda dekotrend diye bir sayfa var oradan bakıp boyaları vs de oradan temin edebilirsiniz.

Biz bir buçuk yıldır kullanıyoruz hiçbir sorun olmadı.
Yağ çözücü de döküyorum, çamaşır suyuyla da siliyorum.
  • kirmizipilotkalem  (11.07.21 11:23:13) 
neyle boyarsaniz boyayin, primeri unutmayin. ozellikle beyaza cevirecekseniz daha elzem.


  • yoggi  (11.07.21 22:20:47) 
2 ay once evdeki mutfak dolabi, vestiyer, kitaplik ne bulduysam boyadim. Cincik gibi oldu. Cok zevkli bir sey. Tavsiyelerim:
-Sentetik boya sakin kullanmayin. 1 ay kokusu cikmaz. Tinerle ugrasmanun da anlami yok.
-Polisanin akrilik boyasini kullandim ama cadence daha iyi.
- tum kapaklari, kulplari cikarip oyle boyayin.
- ilk once ince bir zimpara ile mutlaka zimparalayin. Zimparadan sonra bi kat astar vursaniz iyi olur. En az iki, hatta zamaniniz ve enerjiniz varsa 3 kat boya atin. Her kat arasi en 24 saat bekleyin.
-En son mutlaka vernik atin.
-Bagimlilik yapmamasina dikkat edin. Boyuyacak bir sey kalmayinca elinizde rulo ile mal gibi kalmak kotu oluyor.

Yakinsan sigarami karsilarsan bi de molalarda kokakola verirsen gelip boyayim. Bugune kadar gordugum butun isciler molada kola icmeden is yapmiyorlar.
  • Kirmizibavul  (12.07.21 17:40:29) 
melamin kaplamaya zımpara yapamazsın.

alacaksın boyayı çat çut vuracaksın ama divit'in dediği gibi yakından baktığında dalgalanma görme ihtimalin çok yüksek.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.07.21 17:55:05) 
[]

şehirde yürüyüş icin ayakkabı markası ve modeli tavsiyesi

günlük, şehirde 1-2 saatlik bir yürüyüş için tabanı rahat, hemen eskimeyecek bir ayakkabı modeli arıyorum.

bacaklarımda varis başlangıçları var.
salgın döneminde de özellikle son 6 ayda çok hareketsiz kaldım ve biraz kilo aldım.

şimdi yürüyüşe çıkınca özellikle ayak tabanlarımda ve alt bacakta çok ağrı oluyor.

evde birkaç yıllık nike, new balance, skechers, under armour ayakkabı var, hepsi de ağrı yaptı. büyük ihtimalle model ile ilgili.

tavsiyeleri olanlar varsa çok sevinirim, şimdiden çok teşekkürler.

 
Asics gel kayano kullaniyorum 3 yildir, oldukca memnunum.
İce basma problemim var, uzun yürüyüşlerde taban ve bacak agrim da oluyordu. Ben memnun kaldim, ilk kullandigimda verdigim paraya helal olsun demistim hatta :)

Ama ayakkabi, yatak, yastik gibi seyler bence kisiseldir. Bu nedenle once bir deneyin magazada hatta bir yarim saat dolanin magaza icerisinde. Ben oyle almistim, iyi ki de oyle yaptim. (Boyner gibi buyuk magazadan degil, calisanin konu ve urun hakkinda bilgisi oldugu, urunu denememe izin verdigi bir yerden aldim.)
  • 65 derece  (27.06.21 12:45:04) 
ayak tabanlarındaki ağrı ortopedik sorun da olabilir, bilginiz olsun. düztabanlık varsa zaten tabanlıksız spor ayakkabı giymek, leğen kemiğine kadar bacaklarda deformasyona sebep oluyor. özellikle de kadınsanız.


  • evimin paspasi  (27.06.21 12:50:57) 
[]

robot süpürgede fırçaya saç dolanması - pratik temizleme yöntemi?

evdeki tüm saçlar baya tekerleklerin oradaki fırçaya dolaşıyor ve öyle kalıyor.

anladığım kadarıyla bunun bir çözümü yok ama kolay temizlemenin bir yolu da mı yok acaba?

kendi temizleme aparatı hiçbir işe yaramadı, makas alıp baya çekiştire çekiştire kestim saçları :(

 
Kendi temizleme fırçasının bir tarafında bıçağımsı bir bölüm var. Aslında o bölüm tam olarak bu iş için. Eğer onla olmazsa makasla yapman lazım, evet.


  • himmet dayi  (17.06.21 14:30:51) 
valla benim de bulduğum en pratik yöntem, makas ile kesip çekiştirmek


  • cursor  (17.06.21 14:37:52) 
Cursor+1


  • kleider  (17.06.21 16:13:36) 
[]

Hangi yazlık evi alırdınız, neden? Başka nelere dikkat ederdiniz?

Alternatif 1: 1.550.000, Emlakçıdan

www.sahibinden.com

Denize girdiğimiz plaja araba 10 dakika.
Site içinde
İkiz villa
Komşu evler ile yani yanındaki ikiz villa ile çok iç içe, verandalar birbirine bakıyor. Büyük ihtimal ile her konuştuğun duyulur, sofrana koyduğun tabaktaki lokmaya kadar görülür.
Manzarası bir taraftan sitenin yeşillik alanına ve diğer evlere bakıyor, diğer taraftan direkt diğer eve bakıyor.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Site küçük bir site, sitenin dışı ana yol. Yürüyüş yapayım desen anayola çıkmak gerekir, çevresi biraz ıssız.
Odalar çok küçük, dolap koymaya dahi yer yok. Bir de ikiz evleri yıldız gibi yapmışlar şekil olarak, bu nedenle tüm odalar yamuk. Tam olmasa da odalar biraz beşgene benziyor.
Bahçesi çok küçük.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
İçinde Ağustos başına kadar kiracı var.


Alternatif 2: 1.620.000, Emlakçıdan

www.sahibinden.com

Denize girdiğimiz plaja araba ile 20 dakika.
Site içinde değil.
İkiz villa.
3 tarafı da şimdilik boş arazi, yandaki ev ile de hiç alakası yok gibi, arada bitkiler, duvar vs. var.
Önü kapanmaz ve deniz manzaralı.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Evin olduğu muhit hep evlerin olduğu düzgün bir muhit, evden çıkıp rahatlıkla yürüyüş yapılır.
Odalar büyük ve düzgün.
Bahçesi orta büyüklükte. Özellikle arka bahçesi güzel ve yeterli büyüklükte.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
Ev boş, hemen oturulabilir.

 
Nerede bu evler? Yürüyerek plaja gidemeyeceğiniz evlere bu kadar para vermeyin bence.
İlla ikisinden biri olacaksa 2 numara çok daha avantajlı gibi, ama bence bu paralar verilmez ya.

  • auroraaurora  (28.05.21 20:02:13) 
İkisi de o paraları etmez, ilki ayrıca çok kötü.


  • alfred  (28.05.21 20:11:02) 
cidden ikisine de bu paralar verilmez bence madem araç kullancaksınız dağ-orman-deniz herhangi birine manzarası olan köy içinde bi araziye kendiniz ahşap ev falan yaptırın.
hele yazlık olarak ikiz villa veya ortak kullanım alanı olanlardan uzak durun hele siteyse iki kere uzak durun cidden yönetimi vs her şeyi ayrı dert.

illa ki bu ikisi ise seçeneğiniz bence önce imkanınız varsa sezonluk kiralayın memnun kalırsanız öyle alın.
  • windymimas  (28.05.21 20:13:25) 
Görsellere bakana kadar "villa" kelimesi Amerikan tarzı ev olarak geldi aklıma. Kötünün iyisi ikincisini seçerdim. Birinci ev çirkin, eşya koyacak yer yokmuş zaten almamak için bu yeterli.
Daha az bilinen ama insanın olduğu yerlere bakardım. Daha ucuza bulunur. Varsın 20 dk olsun denize, her gün girmeyeceksiniz ya?

  • ryhmer  (28.05.21 20:15:40) 
1'i kesinlikle almam. o ne öyle dip dibe. insan tatilde kafa rahatlığı ister. odaları da küçücükmüş. bu iki seçenek arasında kesinlikle 2. üstelik birinci evin manzarası da yok.


  • anais  (28.05.21 20:16:26 ~ 20:16:45) 
ek not: uzun süredir izmir'in güney tarafında yazlık arıyoruz. pandemi ve deprem nedeniyle fiyatlar çok arttı ama satılık ev de çok çok az.

(ailemin işi nedeniyle kuzey tarafı çok uzak kalıyor.)

bu evler çeşme'de.

özellikle seferihisar bölgesi fay hattı bölgesi olduğu için ve birçok hasarlı evin sıvanıp satılmaya çalışıldığını da bildiğimizden çeşme daha güvenli bir bölge gibi geliyor.

zaten güney tarafta denize girilebilecek ya çeşme bölgesi kalıyor ya da mordoğan. mordoğan tarafında da bu tipte ama denize yürüyüş mesafesindeki evlerin fiyatları bu civarda.

çeşme'de yıllardır kiracıydık aslında ama düzgün ve denize yakın evler için sezonluk kira fiyatları 60.000 TL'leri geçti.

plaja yakın olanların satış fiyatları 2.500.000 TL civarından başlıyor :(

aslında aradığımız biraz daha şöyle bir şey; haftasonu denize girelim ama daha önemlisi, annem babam yazın bahçeli serin bir yerde oturabilsinler.

çevrede market, restoran alternatifleri olsun. yakında eczane, veteriner, petshop falan olsun. yazın gidince artık alışveriş için izmir'e dönmeye gerek kalmasın vb.
  • la lykia  (28.05.21 20:20:38 ~ 20:25:34) 
deprem her yerde sıkıntı özellikle izmir için söylüyorum. seferihisar-karaburun-gülbahçe taraflarında yeni evleri o fiyata bulabilirsiniz bence.
bir de tek katlı villa tipi evlerde depremden yana sıkıntı olmaz çok da sıkıntı yapmayın fırsatçıların sizi kötü yönlendirmesine izin vermeyin deprem bölgelerinde en büyük sorun çok katlı yapılardır.
eğer deprem konusunda ciddi endişeleriniz varsa ahşap hafif yapıları tercih edin hatta kendiniz yaptırın daha iyi olur =)
  • windymimas  (28.05.21 20:54:23) 
villa olduğuna emin misiniz? kümesten hallice bu evler çünkü.


  • ehti  (28.05.21 21:01:42) 
İkisi de baya kötü. Özellikle site içinde olmayan çok kötü görünüyor. Bu evlere bu paraları versem üzülürdüm şahsen.


  • mg3929  (28.05.21 21:19:24) 
Ay ikiside değil ya. Biraz daha bakın bakalım,


  • Hallegadola  (28.05.21 21:23:53) 
ilk evi kesinlikle almazdim, yazlik demek mangal, okey, cocuk gürültüsü demek. ya ben rahatsiz olurum ya da insanlar benden rahatsiz olur. tek artisi yazlikta hirsizlik, kötü bir durum olursa yardim eden olur.


  • wishmaythşngs  (28.05.21 21:40:58) 
Bence de ikisi de kötü, + olarak eski görünüyorlar bir de. Ciddi masraf çıkma riski ve tadilat gereksinimi olabilir aldıktan sonra.


  • roket adam  (28.05.21 22:03:04) 
İzmir dışından gelecekseniz ikisi de kötü.


  • kanlakarisikyagmur  (28.05.21 22:19:11) 
@kanlakarisikyagmur

izmir'deyiz.
  • la lykia  (28.05.21 22:29:50) 
İkiz villada oturuyorum. Yan komşuyla bi apartmandakinden bile fazla muhattap oluyorsunuz, özellikle yazın bahçede takılırken. Apartmanda en azından dışarısı yok, eve girince komşuyu görmüyorsun. Ses konusunda çok parametre var ona bir şey diyemiyorum o yüzden.

İzmir'i bilmiyorum ama ben Yalovadan 20x40 arsa aldım, üzerine ev yapıcam. 1,5 milyon bütçeye çok rahat siz de bunu yaptırabilirsiniz diye düşünüyorum. Özellikle aceleniz yoksa bana daha mantıklı geliyor.

Koyduklarınızdan ikincisi daha iyi görünüyor bu arada. Yani site içerisinde olması güvenlik + toplu işler (yol tamiri vs. gibi) açısından daha iyi. Site içerisinde olmayınca muhattap bulmak zor oluyor, ayrıca kışın evde olmayacaksınız, evde değerli bir şey de olmaz muhtemelen ama yine de sitede bi güvenlik durması iyi bir şey.
  • plutongezegendegilmi  (28.05.21 22:31:37) 
İkisini de almam onun yerine Kalkan civarından villa alırım. Gelmediğim seneler de kiraya veririm; yıllık ortalama 150 bin tl kira getirisi var 6 aylık sezonda. Parasını yıllar içinde amorti eder.

Misal olarak; İlan No: 918980882
  • jamiro  (28.05.21 22:54:55) 
Ikisi arasimda kaldiysam eger 2.yi secerdim.
Birinci ev
-cok dip dibe, ozel kullanim acik alani yok gibi.
-odalar kucuk, dolap bile koyulmaz.
-daha eski

İkinci ev
-daha yeni
-odalar daha genis
-manzarasi ve yurume alani var
-ozel acik alan var
  • 65 derece  (28.05.21 23:43:48) 
çeşmede yalı mahallesinde bahçelievler tarafındaki siteleri beğenmiştim ben. eğer satılık varsa bakabilirsiniz.. çok güzel küçük plajı da var sitelere ait...


  • omonia  (29.05.21 00:20:46) 
Kuşadasında davutlar tarafında 1.5 milyona denize yürüyerek 5 dk evler bulabilirsin, daha bugün baktım.


  • sta  (29.05.21 00:47:11) 
Çeşme olmak zorunda mı ? Çöp bunlar.


  • alicandan  (29.05.21 00:53:25) 
pandemi meselesi bitene kadar yazlik falan almazdim. gecici olarak en dandik yerlerde fiyatlar 2 katina cikti talep artisindan oturu. hayat normale dondugunde bu sefer yavas yavas geriye goc baslayacak. o parayi o arada en kotu dolara faiza koyar daha fazla getiri ile daha ucuza alirdim. fiyatlar tl bazinda cok asiri dusmeyebilir (enflasyondan dolayi) ama parayi o arada daha iyi degerlendirip daha iyi bir yerden daha iyi bir seyler alinir yani.


  • robokot  (29.05.21 02:02:17) 
[]

orijinal sıfır tuşlu telefon artık hiç kalmadı mı?

annem asla dokunmatik telefon kullanamıyor.

kullanılmamış, orijinal, garantili, güvenilir tuşlu telefon bulmak tamamen imkansız mı artık?
üreten marka hiç mi yok?

internetteki tuşlu nokia'ların genelde sahte ürün olduğunu duyuyorum, okuyorum hep.

 
Olmaz olur mu, cogu telefoncuda var.

Hatta hepsiburada'dan da link birakayim ornek olarak. www.hepsiburada.com

Ben de anneanneme boyle aldigim icin biliyorum, bizimki bu modeli kullaniyor :)
  • invictae  (16.05.21 23:17:29) 
bazı şirketler bankaya girerken gelen sms'leri eski aptal telefonlarla alıyorlar.
tuşlu telefonlar asla piyasadan kalkmaz güvenlik endişesi sebebiyle.

  • aslindasorunumpsikolojik  (17.05.21 00:29:07) 
ben de aynı endişeyi taşıyorum. internette satılan neredeyse bütün tuşlu telefonların değerlendirmelerini/soru-cevap kısımlarını okudum sayılır. bir adet yaşlı için bir adet de çocuk için alacağız.

satıcılar hep "garantisi biziz aağbii" tarzında konuşmuşlar. çok belli imei'nin patlayacağı. imei patlarsa bize yazın diyorlar. :d siz kimsiniz lan teröristler, imei patladıkça arkadaşla akraba olacağız çok belli. bir türlü içime sinen bir satıcı/telefon ikilisi bulamadım. parası neyse verip huzurlu alışveriş de yapamaz olduk.

ananeme aldım diyen arkadaş yorumları hiç okumamış sanırım. satıcılar ürüne çakma imei yapıp piyasaya salıyorlar. sürekli bir kelime oyunu dönüyor ortada. imei kayıtlı ama patlarsa arayın hallederiz :D e bu kayıtlı demek değil ki? sen bir dalavere yapmışsın, oltayı salmışsın. sazan avlıyorsun.
  • esmer  (20.05.21 08:04:04) 
Bence endişelerinizde haklısınız. Telefonculardan alınmaz. Teknosa gibi mağazalarda tek tük olabiliyor. www.teknosa.com


  • jazzabel  (20.05.21 09:40:00) 
[]

unuttuğum ingilizceyi nasıl hatırlayabilirim?

üniversiteyi %100 ingilizce okudum sözel bir bölümde.
hazırlık da okumuştum.

mezun olalı 10 yıl oldu, iş hayatında neredeyse hiç kullanmadım, kullanmıyorum.

bu ara ileri seviye ingilizcenin zorunlu olduğu bazı iş ilanları ilgimi çekiyor ama sürece girsem ne mülakatta konuşabilirim ne de oturup doğru düzgün bir şeyler yazabilirim.

herhangi bir acelem yok, belirli bir bütçe de ayırabilirim.
özellikle online olması tabi salgın nedeniyle önemli olacak.

(örneğin cambly için araştırdım ama çok kötüleyen de var, öven de, anlayamadım)

nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? benzer bir deneyim yaşayan var mıdır?

şimdiden çok teşekkür ederim.

 
camblyde kötüleyen neyi kötülemiş ki hocayla anlaşıyorsun belirlenen saatte pratik yapıyorsun hoca kötüdür en fazla


  • nahtoderfahrung  (15.05.21 22:23:06) 
ben ingilizcenin öyle kursla filan sağlıklı bir şekilde öğrenilemeyeceğini düşünüyorum.

şimdi sizin temeliniz var zaten, üniversiteyi tamamen ingilizce okumak kolay bir şey değil. kolay kolay unutmazsınız da, sadece pratik gerekli. bence ingilizceyi hayatınızdan çıkarmakla hata etmişsiniz. kullanmayınca paslanır elbet.

ingilizce kitaplar okumalısınız öncelikle. artık hangi konu ilginizi çekiyorsa, bir şeyler bulup okuyun. ingilizce dizi-film seyredin. bunun sadece duyduğunu anlamaya faydası olmuyor, kelimelerin telaffuzunu da öğrenmiş oluyorsunuz, beyninize işliyor sürekli duya duya. konuşma için oldukça yararlı. sürekli ingilizce konuşmasanız bile duyduklarınız beyninize yerleşiyor ve konuşacağınız zaman beyninizdeki kayıtları referans alarak konuşuyorsunuz.

reddit gibi yerlerde takılıp bir şeyler yazabilirsiniz. aklınıza gelebilecek her konu için bir subreddit var neredeyse, ilginizi çeken şeyler bulup oralarda paylaşım/yorum yapabilirsiniz. ordan insanlarla tanışırsınız, yazışırsınız, yolu belki sesli konuşmaya kadar gider. onun dışında belki ingilizce günlük tutabilirsiniz. ses kaydını açıp rastgele ingilizce bir şeyler anlatmak ya da metin okumak da yararlı olabilir, ben yapıyordum eskiden.
  • isabella was a ginger  (16.05.21 00:27:58) 
[]

eski sevgilinize iletisimi tumden kesmek istediginizi nasil soylersiniz?

insan gibi konusup anlasarak bitirdiginiz bir iliski sonrasi aramaya devam ediyorsa ama hatrini sormak icin aradim deyip, konusmayi uzatip iliskideki defterleri aciyorsa ve konusma sizi suclamaya donuyorsa

iletisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de anlamiyorsa, ulasmaya calismaya devam ediyorsa

bir de bu kisiyle komsuysaniz, sık sık ev cevresinde karsilasiyorsaniz

artik anlasin, aramaktan vazgecsin diye kesin bir dil ile son kez ne dersiniz?

 
Soğutmaya devam. Bu kadar ısrarcı birinin laftan anlayacağını sanmıyorum.


  • vizivozo  (13.05.21 12:27:21) 
Kesin bir dille son kez istemediğinizi söylemek?


  • Mossy  (13.05.21 12:33:25) 
Son bir kez açık ve sert bir şekilde istemediğimi tekrar söylerdim, rahatsız edici tavırlarına hala devam ediyorsa da her yerden engelleyip karşılaştığımda da görmemiş gibi yaparak elimden geldiğince kendimi ondan uzak tutmaya çalışırdım.


  • kedimedi  (13.05.21 12:43:30) 
Komşu olmaya kadar aynısını yaşamıştım geçen yıl. Net bir dille ifade etmenize rağmen anlamamışsa görmezden gelin. Sizden bir tepki alamasın. Zamanla vazgeçecek.

Edit: @conanmaverick +1 arayı bozmadan, kötüleşmeden bitirmenize müsaade eden bir erkek tanımadım şimdiye kadar. Ayrılırken hepsi pisleşiyor.

Edit 2: Hayatımda ilk defa genelleme yaptım an itibariyle. Bu yüzden üzgün ve sığ hissediyorum. Düşündüm düşündüm, ben denk gelmedim en azından. Bir yerlerde gururlu ve dört dörtlük erkekler olduğuna eminim ama.
  • ruhen hastayim ben  (13.05.21 12:54:08 ~ 13:12:00) 
demek ki anlaşarak bitmiyormuş. anlaşmayarak, arayı bozarak, kötü bitirin. yüksek yüzdeyle işe yarayan bir yöntem bu. naçizane.


  • conanmaverick  (13.05.21 12:54:30 ~ 12:55:49) 
Açık ve kısaca onunla artık iletişimde olmak istemediğimi, konuşmak istemediğimi söylerim. Sen de söylemişsin galiba bazıları anlamıyor. Anlamazsa her yerden engellerim sokakta görünce de yüzüne bakmam.

Bir eski sevgili bana baya çektirmişti. Bilmiyorum kadın mısın kadınlar için daha zor olabiliyor bazı şeyler. Laftan falan anlamıyordu yani kesin bir şekilde iletişime geçmediğimde daha iyi anladı. Olayı ne kadar büyütse de hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Kesin bir dil diyorsun ya o bile iletişimi sürdürüyor. Yani benim için böyleydi seninki böyle mi bilemiyorum ama bence en iyisi bir kere artık seninle konuşmak istemiyorum diyip bir daha asla konuşmamak.
  • turkce konusan uzayli  (13.05.21 13:16:09) 
"sevgilim rahatsiz oluyor artik arama ve karsima cikmaya calisma lutfen."


  • in vino veritas  (13.05.21 14:04:13) 
Engelle geç


  • suicides underground  (13.05.21 14:53:10) 
[]

pişmeden derin dondurucuya atılan sarmaya bir şey olur mu?

dün sarma sardık ama çok oldu biraz.
bir kısmını pişmeden derin dondurucuya attık.
ne zamana kadar tüketmek gerekir? bir şey olmaz değil mi?
çok teşekkürler.

 
Bir şey olmaz ama pişerken pirinçler kırılacak, tadı değişecek. Ben mesela hiç sevmem o şekilde. Keşke pişirip dondursaydınız.


  • irene  (13.05.21 11:54:41) 
Pişirip dondurunca da pek güzel olmuyor ya. Kesinlikle taze sarilmis tadı vermiyor iki türlü de. Ama buzlukta uzuuuuun süre saklayabilirsiniz. Emin değilim ama dört aylık filan sarma var bende şu an.


  • elorelia  (13.05.21 12:20:30 ~ 12:21:13) 
Ben pisirmeden koyuyorum gayet guzel oluyor. Porsiyonlayip buzdolabina posetinde buzluga atiyorum. Kucucuk de bi celik tencerem var onda pisiriyorum. Gurme degilim ama benim icin tat farki yok. Zamanini bilmiyorum ama 3 4 ay sonra tuketmisligim vardir sanirim bisey olmuyor.


  • dedim ben sana  (13.05.21 12:52:16) 
pişirmeden koyar hep annem. güzel oluyor sıkıntı olmaz. 1 yıl kadar kalabilir hatta buzlukta.


  • jelly bear  (13.05.21 13:13:24) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.