[]

Bir taksinin duragini bulmak

Simdi olay su, bi arkadasimiz sabah isyerine taksiyle geliyor. Taksiciye binmeden 100 lira bozugu olup olmadigi soyluyor. Taksici de yolcuyu aliyor.
Sonra yol boyunca soyleniyor vay efendim hic param kalmadi falan.
Is yerine grlince arkadas yuz lirayi uzatiyor. Bu ne diye bagirmaya basliyor.
Sordum bozugunuz var mi deyince de Yok almiyorum para diyor.
Arkadas iniyor, arkasindan bagiriyor helal etmiyorum hakkimi diye

Arkadas da ben de helal etmiyorum, sikayet edicem deyince
Para mi verdin gerizekali diye bagirip aractan iniyor. Is yerinin onunde dakikalarca bagirip kufurler yagdiriyor. Sonra guvenlik gelince kaciyor.
Kameranin kor noktadina grldigi icin durak adi gorunmedi. Ama plakasi elimizde.
Duragi nasil bulunur?

 
nasıl bulunur bilmiyorum ama zaten bulmayın, bulup ne yapacaksınız? dövelim desen uğraşılmaz, şikayet edelim desen durak sahibi telefonda "aman tabi efenim tabi efenim" der kapatınca taklidini yapıp alay ederler.

illa şikayet edilecekse taksici esnaf odası mı ne var, hem oraya hem zabıtaya şikayet edin, mümkünse varsa video görüntülerini de ekleyin.

ayrıca taksici 100 lirayı önce alıp sonra "bu ne" diye bağırmaya şov yapmaya başlayıp sonra parayı geri verdiyse muhtemelen o arada sahtesiyle değiştirmiştir, paranızı da bi kontrol edin.
  • kambek  (20.12.19 12:19:31) 
[]

Ses Kayıt Cihazı ya da Mikrofon-Outdoor İçin

Amatör olarak evde müzik prodüksiyonu yapıyorum. Bu aralar ses kaydıyla da ilgilenmeye başladım. Saçma ama gittiğim mekanların seslerini kaydetmek hoşuma gidiyor,doğa, şehir, gök gürültüsü falan. hobi işte:) Bunları parçalarda kullanmayı de seviyorum.

Condenser mikrofonum bu konuda fena değil ama hem taşıması zor, hem de zarar görmesini istemiyorum. Bir de rüzgar sesi falan sıkıntı oluyor. Outdoor kayıtlar için yanımda taşıyabileceğim bir kayıt cihazı ne olabilir? Bütçesi makul olursa sevinirim.


 
Ben bu hafta bir zoom h4n almayı düşünüyorum ama amaçlarımız farklı.

ben de evimdeki condenserları, ses kartların, imaci vs. taşıyamadığımdan, kapalı alanda müzisyen çocuklarımla kayıt yapmak amacıyla alacağım.

alperz'ye bir mesaj atın olmadı danışın.
  • la traviata  (28.10.19 18:32:44) 
[]

Isyerinin timesheete mesai yazdirtmamasi?

Kuzenimin calistigi isyerinde timesheet gibi bir uygulama var. Hangi is icin kac saat zaman ayrildigiyla alakali. Ama sirket insanlar 8 saatten fazla calissa bile toplam calisilan saatin 8 saati gecmemesi konusunda baski yapiyormus. Haftasonu calisilirsa bunlarin yazilmamasi icin sistemi revize etmis vb.

Tabii ki mesai ucreti diye bi odeme de yok.

Bana biraz art niyetli bir durum gibi geldi. Cunku bazi durumlarda insanlar ekstra tatillerde bile calisilirken yazilmamasi olasi bi talebin onune gecmek mi? Burada calisan hukuki olarak ne yapabilir?

 
Biz de 70-80 saat çalıştığımız zamanlarda bile timesheeti 40 saat olarak doldururduk, mesai ücreti de yoktu, ama yoğun zamanlara karşılık şirket sorgusuz sualsiz izin verirdi, yıllık izne ek olarak. O yüzden pek itiraz eden de yoktu.


  • taurina  (26.03.19 12:58:34) 
E tabii yarın bir gün birileri dava açabilir, fazla mesai yapıyorduk ve fazla mesailerimizi ödemiyorlardı diye. Kabak gibi ortaya çıkardı o zaman.

Buradan sonrasını olmayan hukuk bilgimle sallıyorum:
Amma velakin iş mahkemeleri işçinin yanında olmaya meyilli. Yani tanık, mesai dışı mailleşmelerin kanıtlanması, saatin de görülebileceği şekilde ekran görüntüsü almalar da davalarda işe yarıyabiliyor diye "biliyorum".
  • inawen  (26.03.19 14:29:54) 
[]

haftaya safranbolu

arkadaşlarla gaza geldik, hiç gitmedik merak ediyoruz diye biletlerimizi aldık perşembe cuma kalalım diye.
Ama şimdi bu mevsimde nasıldır, ne yapılır ne yenir ne içilir diye de düşünmüyor değiliz.
Var mı önerisi olan?


 
bu mevsimde soğuk ve karlıdır.. eski çarşıyı gezebilirsiniz. saat kulesi, hıdırlık tepesi,bulak mağarası.. kaymakamlar müzesi vs.. bir de cam teras var.


  • jepa  (03.01.19 18:56:07) 
Taş ev'de yemek yiyin.
Bu mevsimde soğuk, kasvetli ve karlıdır. Bir de boştur. Ben daha önce gittiğimde biraz korku filmi hissine kapılmıştım.

  • anten  (10.03.21 11:49:55) 
[]

Calinan bilgisayar ve hukuki durumlar konusunda yardim

Calistigim ajans, ofisi haftasonlari bir dizi cekimine kiraliyor ve sete sizan birileri tarafindan birkac bilgisayarla birliktte benim de bilgisayarim calindi. Is yeri musterilerin dokumanlariyla ilgili tutanak tutturuyor. Tabii benim kisisel mailim, bazi kisisel dosyalarim da makinedeydi. Bazilari yedekli olmakla birlikte portfolyoma ait dosyalar da gitti.

Tum maillerimin hesaplarimin sifresini degistirdim.
Is yeri kendini guvenceye almak icin tutanak falan tutturuyor. Ben bu bilgiler icin nasil bi onlem alabilirim. Sifre degistirdim ama Allah korusun binbir turlu ihtimal var mailime girilmesi kredi karti bilgilerim vb... Bunlarin bir sekilde kullanilmasi durumuna karsi ben neler yapabilirim? Bir tutanak da ben istemeli miyim

 
gerek yok hocam
sen sifreni mifreni degistir
yeter
  • kingcyrax  (05.06.18 10:15:38) 
[]

Hosting Firması Kurmanın Hukuki Gereklilikleri

Türkiye'de epey bir süredir çok pompalanan bir konu gibi geliyor bu.
Mesela:
shiftdelete.net

yerli firmalar da insanları ek gelir elde edebilirsiniz diye bu alana yönlendiriyor. Ama yasal yükümlülüklerden kimse bahsetmiyor?

Bu konuyla ilgili bir süredir araştırma yapıyorum.
Malum türkiye'de bu işlerin yasal zemini bir hayli kapsamlı.

Diyelim ki yabancı bir şirketten reseller hosting paketleri satın alıp kendi şirketim üzerinden satıp ek gelir oluşturmak istiyorum.

Türkiye'deki barındırma hizmeti sağlayıcıların 2 yıl log tutma gibi zorunlulukları var yanılmıyorsam. Bunlar da bir hayli maliyetli hizmetler.
ciddi maddi cezaları var.

Bunlarla ilgili daha kapsamlı bilgileri nerelerden edinebilirim? ya da bilen varsa aydınlatabilirse sevinirim.

 
  • Northern Mariner  (05.04.18 16:31:44) 
[]

Antibiyotiği Çiğnemek

Babam ciddi bir beyin ameliyatı geçirdi.
Bilinci açık evde istirahatte. Arada uyku hali oluyor.
Bugün de uyku hali baskındı.
Biraz önce antibiyotiğini verdik. Yutamamış meğer birkaç saattir ağzındaymış. İlaç erimiş birazını da bilmeden çiğnemiş.

Tehlikesi var mı? İlacın adı aksef 500mg

 
başımıza gelen benzeri durumlarda yakında bir hastaneyi arayıp acil doktoruna
danışıyorduk. aklınızda olsun.

  • omonia  (12.03.18 23:34:39) 
ALO 114 ULUSAL ZEHİRLENME MERKEZİ de yardımcı oluyormuş. İhtiyacı olanlar için kalsın burada.


  • anten  (13.03.18 00:06:51) 
Sorun muymus peki? Onu da yazsaydiniz keske.


  • ykyt  (13.03.18 01:00:42) 
@ykyt, ilacına göre değişebiliyor.
Konu tıbbi olduğu için net cevabı buraya yazmamam daha doğru, birileri benzer durumda yanlış yorumlayıp yanlış karar verebilir.

Her durumda doğrudan uzmana danışmak gerekli.
Zaten max 5 dk içinde yanıtladı UZEM doktorları.
  • anten  (13.03.18 12:25:10) 
[]

Schengen Vizesi varken giriş Yapmamak

Bir iş seyahati için schengen aldım.
Ama iş planı iptal oldu.
İşyerinde bu süreçle ilgilenen kişi "süre bitmeden bir kere Avrupa'ya giriş çıkış yapman lazım yoksa bir daha vizeye başvurunca zor alırsın" dedi.

Bana çok saçma geldi ama var mı böyle bir durum?

 
Aynı durumla karşı karşıyayım.
İş yeri tarafından alınan vize toplantının iptali nedeniyle çöp oldu.

Sorun çıkacağını sanmıyorum, kurallar arasında vize alıp kullanmamak gibi bir madde olduğunu düşünmüyorum.
  • cakabo  (13.11.17 18:21:52) 
ilk aldığım vizeyi ben de iş nedeniyle kullanamamıştım, daha sonra 2 kere daha aldım, problem olmaz.


  • tom creo  (13.11.17 18:22:13) 
evet var. zor vermeseler bile daha kısa verirler.


  • ruhu sarisin  (13.11.17 18:22:13) 
Var, gir çık yapman lazım.


  • lcha  (13.11.17 18:23:26) 
sacma, yok.

konsoloslugu arayip sorun, karari veren onlar.
  • lanc  (13.11.17 18:43:27) 
gir çık yap bence. eğer istanbulda yaşıyorsan dedeağaça otobüsle gidip gelebilirsin. gidiş geliş 100 lira civarı tutuyor otobüs bileti. gelirken alacağın alkol-sigara çıkarıyor zaten o parayı.


  • veys zimmer  (13.11.17 18:44:31) 
Vize hollanda vizesi, yunanistan kurtarıyor mu?


  • anten  (13.11.17 18:49:16) 
hollanda vizesi ile hiç hollanda'ya girmeyip sadece yunanistan'a girersen daha da sıkıntı.


  • ruhu sarisin  (14.11.17 10:19:34) 
abi boyle seylere neden inaniyorsunuz konsolosluga sormadan, lutfen ama.


  • lanc  (14.11.17 17:36:57) 
[]

bu hayrettin nasıl geçiniyor

Şu "komik" çocuk hayrettin var ya, sürekli o ülke senin bu ülke benim geziyor.
Nasıl geçiniyor bu eleman. dert oldu bana hahaha:)



 
2000'li veletler bile YouTube gibi platformlardan binlerce lira para kazanıyor. Hayrettin'e neden şaşırdın ki?


  • her seye atarlanan adam  (08.06.17 13:59:38) 
ben hiç ama hiç komik bulmuyorum kendisini, hatta oldukça itici.

ama zamanında ekrana çıkmış herkes hatırı sayılır paralar kazandılar. sallıyorum en tırt programı yapan insanlar bile zamanında ayda 100 biner dolarlar filan aldılar tvlerden, şimdi biraz düşmüş bildiğim kadarıyla. bu elemanda o zamanlardan parayı iyi yatırımlara koydu ise şu anda onu kullanıyor olabilir.

merak edip youtube hesabına baktım 1 milyon kişi varmış, ay ben şok.

her videosu ort 500 bin izlenmiş, youtube'dan da hatırı sayılır para kazanıyordur şu anda. reklamlardan değil, özel anlaşmaları oluyor youtube ile bu kişilerin.
  • kurnaz  (08.06.17 14:07:12) 
[]

ABD'deki indirim kuponları neden Türkiye'de yok?

ABD'de indirim kuponlarıyla alışveriş gibi bir manyaklık var. Öyle ki hatta insanlar markete gidip kuponlarla alışveriş yapıp üstüne para bile alıyor marketten. (100 tane %20 indirim kuponu veriyor vs)
Türkiye'de neden bu sistem denenmiyor?

Mesela bugün Black Friday diye her yerde indirim görünüyor ama %20'ler 30lar.
Daha doğrusu Türkiye'deki markalar, tüccarlar niye açgözlü ve sürümden kazanmayı ticaret hacmini artırmaya yanaşmıyor.

Bunun bir benzeri Hopi, Zubizu gibi sistemler. Onlar da yavaştan su koymaya başladı.

Bana burada patronların günü kurtarma ve açgözlülüğü rol oynuyor gibi geliyor. Daha çok satayım sürümden kazanayım, ekonomi dönsüncülük kafasına girmiyorlar. Herkes adam yolma derdinde.

Ya da vergi, yönetmelik kısıtları mı var?

 
bizde iki kampanya bile birleşmez genelde en avantajlı hangisiyse oradan yürürsün. adamlar kuponlarla bedava alışveriş yapıyor. bu da bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası.


  • suq  (25.11.16 18:20:07) 
orada indirim kuponu kullanmak, burada bizim algıladığımız gibi değil.
insanlar çok düşmedikçe, kullanmayı kendilerine yakıştıramıyorlar.
mesela burada yeşil kartının olması gibi.

bunları ciddi şekilde kullanan bağımlı manyaklar var, o ayrı.
ama onun dışında, insanlarda "ihtiyacı olanlar kullansın" gibi bir zihniyet var.

bizde öyle bir şey olsa, bütün ülke kupon kullanır.
belki yüzde 10'luk dilim dışında.
dünyanın en (hiç de sevmediğim bir kelimedir, ama öyle) beleşçi halklarından biriyiz.

ama indirim meselesine katılıyorum.
bugün kayda değer tek indirim biletix'teydi ve geç haberim olduğu için üzüldüm mesela.
onun dışında indirim reklamlarına bakmadım bile.

bu "indirim" psikolojisini en iyi kullananlar madame coco ve english home bence.
adamlar bahsettiğin tarzda her pazartesi bir kategoriye indirim yapıyor ve dükkanlarda sıra olunuyor.
mesela çift kişilik yorgan fiyatını 40 liraya düşürüyor, millet çullanıyor.

bence çok akıllıca ve doğru.
ama bizim insanımız bu konuda aptal biraz.
yani ticaret yapanlar.

mesela kendi sektörümde de bunu çok görüyorum.
biraz fiyat düşür, sürümden kazan, iş yap.
mantıklısı buyken, şımarık şımarık fiyat veriyorlar ve bu sefer hiç iş alamıyorlar.
yani o işi olduğu gibi kaybediyorlar.

küçük esnaf bile, "müşterimi hoş tutayım da, marketlere kaptırmayayım" diye düşünmeden, o müşteri sürekli müşterisi mi, kaybederse aylık cirosu ne kadar etkilenir falan diye hesap yapmadan, sadece o anı düşünerek hareket ediyor.
çünkü aptal.
ve aslında ticarete kafası çalışmıyor.
herkesin "esnaf" olamamasının nedeni de bu.
o yüzden müşteri memnuniyetine önem veren şirket sayısı 2-3 tane.
çünkü o anki gelirine bakıyor.
o an en fazla ne kazanabilirse, o kadarı kâr, gerisi önemli değil.
uzun vadede çok fena tabii.

bizim milletimiz tek bir hamleyle köşeyi dönme hayali kuruyor.
çalışarak kazanayım derdi yok, belki de ondandır.
  • blatta hiberna  (25.11.16 18:58:05 ~ 18:59:48) 
ABD konusunda uzman değilim ama
mesela avrupada (almanya) bir takım sosyal yardımlar var
çozukların okul kitapları , malzemeleri için.
bunun bir dünya formu, prosedürü vs. var, yapar verirsen bedavaya geliyor-muş yani, çocuğum yok da türk bir aileden dinledim.
bunu yapsan yaparsın, ama alman aileler %99 yapmıyor genelde göçmen aileler yapıyor genelde de bizim türkler. bizim türklere nerede beleş oraya yerleş. işin kuralını öğrenmeden hilesini öğrenip, bulup yapıyoruz.bunu başka ülkelerde yaşayınca insan daha iyi anlıyor.
kısacası bizde o kadar kupon vs olsa insanlar matbaasını kurup sahtesini filan yapardı sanırım.
  • niye ama  (25.11.16 19:14:34) 
[]

Düsseldorf'ta maaş

Uluslararası bir reklam ajansıyla görüşmem var.
Maaş olarak ne istediğimi soruyorlar.
5-6 yıl tecrübeyle dusseldorfta geçinebilmek için ne kadar istemeliyim? Bir de net mi brüt mü fiyat veriliyor?


 
almanyada brüt fiyat söylenir genelde cünkü net kisiden kisiye cok degisiyor. genelde reklamcilik sektöründe maaslar genel agirlik olarak 40.000 ile 70.000 euro brüt yillik araliginda. büyük firmalara ortalamanin 5000 euro daha üstünde maas verir. 40.000 euro bekar biri icin yaklasik 1800 euro gibi net rakam yapar (evli icin yaklasik 2200 euro aylik net). bu rakamla ortalama bir yasam icin yeterli. ama cok rahat olmaz 700 kira gider 300 mutfak 100 faturalar. aylik da 700 gibi birsey kalir elde tatil ve diger harcamalar icin.

70.000 euro brüt ise yaklasik 3200 net yapar bekar biri icin (evli icin 3700 gibi yapar). bu rakam almanyada genel ortalamani üstünde bir rakam iyi bir sekilde yasanir.

düseldorf sehir kira olarak ortalama üstü pahallilikta bir sehir ama diger sehirlere yakinligi ve ulasim kolayligi nedeniyle illa düseldorfta oturmak gerekmiyor.

www.numbeo.com
  • emrahday  (21.11.16 16:40:38 ~ 16:47:00) 
Yıllık brüt fiyat veriliyor base salary için. Onun dışında varsa company bonus, commission, compensation vb şeyler de ayrıyeten görüşülüyor.

Sektörü pek bilmiyorum ama 45-50K Euro civarı bir şey olur herhalde.
  • crown  (21.11.16 16:42:34) 
düsseldorf berlin ve kölne göre pahalı, münih ve hamburga göre ucuzdur.

normal bir çalışan için ortalama yılda 50 bin civarı olacaktır büyük ihtimalle. ekstra yetenekler varsa 70 bine kadar çıkar ama fazlası olabilse de zor gibi.
  • kurnaz  (21.11.16 17:18:33) 
[]

eski hdd'den yeni bilgisayara

eski bilgisayar bozuldu Win7 yüklüydü. Hdd'yi alıp win8 yüklü bi makineye taktım. Ama bazı klasörlere giremiyorum belgelerim gibi. Yönetici izni lazım diyor ne yapabilirim




 
eger harici hdd gibi taktiysaniz erisemezsiniz muhtemelen, o win 7 de ki kullanici ile login olmaniz lazim. o yuzden win8 yuklu bilgisayarin ana hdd yi cikarin onun yerine eskiyi takin, oyle boot edin.

eger zaten oyle yaptiysaniz, bu durumda ben de bilmiyorum.
  • bak bi  (19.11.16 14:14:07) 
hocam hdd deki tum dosyaları secin
sag tiklayin
ozelliklerden erisimleri kontrol edin gerekirse izin verin
duzelecektir
  • kingcyrax  (19.11.16 14:19:30) 
dosyaların sahipliğini alman lazım

www.youtube.com
  • kimlanbu  (19.11.16 14:31:33) 
linux live cd ile erisebilirsin diyorum, ben oyle yapabilmistim


  • jedilance  (19.11.16 19:35:49) 
[]

domain sorgulama

Şimdi bir domain arıyorum. O isim alınmış görünüyor 2011'de. Ama ortada ne bir site var ne de bir şey. Bunlar satılık mı oluyor? 5 senedir hiçbir şey yapılmamış. Ben bu ismi nasıl alırım?




 
5 yıldır domaini tutan kişi uzatmayı unutmaz. Yani backorder'a boşuna para kaptırma. Kişinin whoisden bilgilerine ulaş satmasını iste veya başka uzantı al.


  • paraboks  (08.10.16 16:50:33) 
[]

Özel Sağlık Sigortası Kapsamı

İş yerim özel sağlık sigortası yaptırdı. Daha önce kontrol amacıyla muayene olduğum (bir rahatsızlık olmasa bile) şeyleri bile kapsam dışı bırakmış sigorta şirketi.

Eskiden Allianz ile çalışırdım. Hiç böyle şeyler olmazdı. Her şeyi kapsardı. Tedavi gördüğüm şeyleri bile. Şimdi niye böyle? Genel bir uygulama mı yoksa satın alınan paketle alakalı mı? Eğer öyleyse muayene olmaya korkarım artık:)

Merak ettiğim herhangi bir konuda tedavi görmüş olsam ya da kalıtsal bir bsıkıntı varsa bile bunu da kapsayan paketler var mıdır?

 
genel olarak sigorta şirketleri kronik hastalıklarını kapsamaz. örneğin ben artık yüksek tansiyon hastasıyım ve ilaç kullanıyorum, o sebeple kapsamıyor sigorta.

diğer taraftan sırf kontrol amaçlı atıyorum böbrek ya da karaciğer değerleriniz kontrol edildi diye de kapsamdışı bırakmak ilginçmiş.

şuana kadar kronik hastalığı kapsayan paket duymadım, belki çok yüksek meblağlar ödeyerek kapsatabilirsiniz ama onda da zaten astarı yüzünü geçer diye tahmin ediyorum.
  • hosein  (27.09.16 15:23:58) 
[]

Windows Phone Türkiye'de Neden tutmadı?

Aylardır yeni bir Lumia almak istiyorum ama hiçbir yerde yok. Telefoncular "satmıyor abi" diye getirtmiyormuş. ÜStüne bir de "ya android vereyim abi napcan lumia zaten kötü" gibi gudik bir laf ediyor.

Merak ediyorum. Türkiye'de kullanıcılar genelde 1200 TL ve altında modeller tercih ediyor. Bu fiyat aralığındaki android modeller de gerçekten kötü.

ÜSt düzey android telefonlar bile inanılmaz kasılıyor bazen. iOS kullananları (kendim dahil) zaten anlamıyorum. 2 sene sonra yazılım güncellemeleriyle ıskartaya çıkartılacak bir telefona para ödemek anlamsız geliyor.

Bugüne kadar kullandığım en şık, stabil ve kullanıcı dostu telefon lumia'ydı.
ve kaybetmesem uzun yıllar kullanılabilir duruyordu (Yıllardır performans sorunu yaşamadan kullananlar da var çevremde). Kamerası vs zaten muazzamdı. ve 500 TL'lik modeli de 2000 TL'lik modeli de aynı performansı gösteriyor. Aynı oyunu çalıştırıyor.

Donanım ve yazılım performansı olarak android telefonları dövüp geçebilecek bir cihaz nasıl kötülenebilir hayret ediyorum. Tek sorun "az uygulama" mı? Ben kullanırken tüm sosyal medya uygulamaları vardı. Popüler oyunlar vardı. Zaten ortalama bir kullanıcı fotoğraf çekmek, mesajlaşmak, haber okumak vb dışında ne yapıyor ki? Mantıken çok daha üstün bir telefon gösteriş merakımıza uymadığı için tutmamış gibi geliyor.

 
Sürü psikolojisi.

Hepsiburada'dan alın orda var.
  • grgn  (18.09.16 00:59:22) 
600 liralık Lumiamla uzun süre mutlu mesut yaşadıktan sonra babama transfer ettim. Fakat uygulama konusunda cidden sınırlı, instagram bile hâlâ beta sürümünde, bir yıldır güncelleme gelmedi. Türkiye'de tutmasa bile uluslararası kullanımı daha fazla olsaydı uygulama geliştiriciler de daha çok ilgilenirdi galiba.


  • kobuzchu kiz  (18.09.16 01:26:42) 
artık orta seviye androidler fazlasıyla güçlü. 3 yıl önce çok özenerek lumia 920 almıştım 2 küsür yıl severek kullandım, fakat çeşitli uygulamaların gelmemesi (mesela İstanbul'da bitaksi kullanıyorum, yerel bi uygulama, wp'ye yok. Bunun gibi irili ufaklı hayatı kolaylaştıran şeyler)

kamera olarak öyleydi, artık değil. Lumia 950-930 almadıkça pek iyi kamerası olmayacak ki pahalı, o paraya alacağın android ya da iphone da çok iyi olacak.

ha hala en estetik arayüzün windowsphone'da olduğuna inanıyorum. Tipografisi olsun animasyonları olsun... ama ben sonraki tercihimi androidden yana kullandım. Microsoft da artık pek sallamıyor, sürekli bazı yazılımlara destek kesiliyor falan. Bu saatten sonra almanızı önermem, eğer çok basit özelliklerini kullanacağım 5 yıl dayansın demiyorsanız.

edit: bu arada microsoft çok iyi ürünleri bok etmek üzerine uzmanlaşmış bir şirket. Kinect de öyleydi (müzelerde falan kullanılıyor ama evlere tam olarak giremedi), eminim öyle başka şeyleri de vardır. Nokia'da kalsaydı iyiydi. Nokia'nın çok iyi olan Heremaps'ı ve MixRadio'su da satıldı ve sonra kapandı mesela. Here şu an android ve ios'ta var. Nokia telefonlar çoook dayanıklıydı (920'yi nerelerden düşürdüm taş gibiydi), Microsoftlar öyle mi bilmiyorum.
  • rodriguez2  (18.09.16 01:29:56 ~ 01:33:28) 
yedek parca ve servis önemli. lumia kullanicisiydim ama servise ariza icin verdigim telefonun üretimi durdugu icin başka bir model verdiler, o da refurbished cikti, sonra onun da camı kirildi ama camını takmak icin telefon parasi istediler.

yapmak degil, sahip cikmak daha önemli.
  • thewizardofearthsea  (18.09.16 01:32:40) 
windows phone türkiye'de değil dünya'da tutmadı. dünyada pazar payı %1in atlında: www.theverge.com microsoft aldı alalı doğru düzgün yeni bir model duyurmadı vs. zamanında güzel 1-2 telefon yaptılar bence de ama uygulama desteği çok kısıtlı kalınca ölmesi de kaçınılmaz oldu.


  • 10032007  (18.09.16 01:40:20) 
Dünya pazarında tutmadı ve microsoft mobil pazarda başarılı olmadı bunun yanında teknoseyir'de dikkat çekilen bir konu var Microsoft Türkiye cihaz ile ilgili çok atıl kalmasıdır.


  • murtiii  (18.09.16 04:19:58) 
türkiye değil dünya +1. hele ABD'de durum içler acısı, ki en çok yatırımı da o pazara yapıyorlar.

yaklaşık 4 yıl 925 ve 930 kullandım, -epey- de yakından takip ettiğimi söyleyebilirim. hani "ufak olsun bizim olsun" diye idare ediyordum bu vakte kadar ama artık ben de havluyu attım diyebilirim. "neden olmadı" üzerine yılladır, yüzlerce sayfa yazıldı edildi, burada tek bir cevapta derlemek zor ama benim şahsi görüşüm:

- resmi app'leri hiç bir zaman adam gibi olduramadılar. ios'taki android'deki app ile wp'deki arasında hep uçurum oldu. yanına bir de app eksikliği koy, tamam. bugün snapchat'i olmayan bir telefonu 90 sonrası doğumlu birine satma ihtimalin %1.

- google'ın aşırı mesafeli tavrı. resmi youtube app'i için benim bildiğim 3 defa masaya oturuldu, ya yalan oldu ya app geri çekilldi. google gibi bir devin hiç bir -resmi- app'inin bulunmadığı bir platform zaten bataklıkta demek.

- "flaghsip" sıkıntısı. gerçi bu üst seviyeye çok kasmadan da iyi sattılar ama nokia'dan aldıkları miras sayesinde oldu bu. yavaş yavaş o da söndü. lumia (en azından türkiye'de) hep "android'e bile param yetmiyo" hareketinin telefonu oldu.

- habire "sil baştan" girişmeleri. 7'den beri "aha bu sefer olacak" diye baştan başıyorlar (hem OS, hem cihaz-teknoloji anlamında) ama ı ıh.

daha da gider yazdıkça aklıma geliyor.

"ortalama kullanıcı" için evet bir nebze kabul edilebilir ama artık ortalama kullanıcı da instagram, gmail falan kullanıyor. bunları WP'da yapıyorsun ama ios'taki android'deki deneyim ile burdaki arasında bariz fark var.

ayrıca windows 10 mobile'ın delirttiğini söyleyebilirim. 8.1 bence plaftormun zirvesiydi, telefonu aylarca kapatmadan gittiğimi billiyorum ama 10 sağolsun haftada 2-3 restart'ım kesin var. bütün markete beta tester muamelesi yaptılar, bence oh oldu.

ellerinde 2 şey vardı, biri malzeme kalitesi, diğeri fotğraf olayı. 9xx modelleri youtube'daki eziyet testlerinde milletin ağzını açık bırakıyordu, fotoğraf desen sırf bu yüzden wp alan insanlar tanıyorum. sağolsun MS bunları da bir güzel bok etti bıraktı. ikisi de hala kötü değil, ama artık o "efso" sıfatı kalmadı denebilir.

satya nadella başından beri "artık bir servis şirketiyiz" kafasında (google gibi). donanım olayına o kadar düşmediler, son zmaanlardaki gelişmelere bakılırsa artık çok da umurlarında değil. surface serisi iyi gidiyor, muhtemelen lumia serisi uçup "surface phone" adı altında (bu da senelerdir gelecek) tek bir cihazla mobilde yer almaya çalışırlar gibi geliyor bana. ama platform olarak ı ıh.
  • celeron 300a  (18.09.16 11:45:39 ~ 11:59:59) 
Market bomboş. Uygulama yok. Arayüz tasarımı sıkıcı. Ayrıca wp Sadece Nokia ile çıktı piyasaya 2 ay sonra HTC girdi. Diğer markalar androide devam dediler.
O aralar android cephesinde samaung s serisi ile iosta apple iphone ile çılgın atmaktaydı onlarla yarışacak bir ürün koyamadı ortaya.

Olan nokiaya oldu.
  • Batuhanolabilir  (18.09.16 11:46:04) 
"arayüz sıkıcı" iddiasını ciddiye almam için birinin beni ios'un arayüzünün sıkıcı olmadığına ikna etmesi gerek. yok "yoo o da sıkıcı" ise demek ki arayüzün eğlencelil olması platformun başarısı için çok önemli değil.

ayrıca HTC'ye gelene kadar huawei, zte, acer, LG, hatta samsung bile windows phone'lu telefon üretti, ancak nokia bunlara göre MS ile ayrıcalıklı bir ortaktı.
  • celeron 300a  (18.09.16 11:49:14 ~ 11:53:22) 
Ben geçen yıl a101'den 350 liraya lumia 532 modelini aldım. bir çok kişinin aksine aşırı memnunum. ama bunun sebebi hiçbir sosyal ağı kullanmamam olabilir çok yüksek ihtimalle de öyle sanırım.

not: w10 pc'de geçtim ama bunda geçmedim, geçmeyeceğim de. bir arkadaşım w10'a yükseltti telefon kafayı yedi. çalışan şeyi kurcalamamak en iyisi sanırım.
  • kaledekiyalnizlik  (18.09.16 11:53:08 ~ 11:54:17) 
app sorunu. bu ciddi bir eksiklik. işin en ilginç tarafı bu sistem evdeki windowslarla en uyumlu sistem olmasına, bizzat ms tarafından üretilmesine rağmen hem uygulama eksikliği hem de gösteriş merakı yüzünden yürümedi. bu arada ms zaten smartphone işletim sistemleri konusunda başarılı bir firma da değildi. elimizde windows mobile versiyonları var.

androidlerin bu durumda olmasının tek sebebi ise google fanları. çünkü android o derece güçlü bir donanımın nasıl kullanılmaması gerektiğinin kanıtı. çünkü kendisinden çok daha düşük seviyede iphone larla arasında performans olarak üstelik iphone lehine olmak üzere azda olsa bir fark var.
  • tururo  (18.09.16 12:02:28) 
en üst düzey androidlerin bile kastığı olmuyor. samsung gibi markalarda olur o nexus meizu oneplus xiaomi gibi bir marka kullanın anlarsınız ne demek istediğimi. android özellikle 5 ile birlikte çok gelişti uygulamalar önceden compile ediliyor ART geldi bakın isterseniz ios ilk çıktığından android den çok öndeydi ama artık öyle değil. windows phone ise hiç mantıklı gelmiyor bana mağaza çok önemli

buyrun kanıt: www.youtube.com

6s ile kıyaslamasında 6s önde çünkü tek çekirdek performansı daha iyi sahip olduğu işlemcinin tek çekirdek performansı sayesinden daha hızlı açıldığı söyleniyor uygulamaların. çözünürlüğün ne kadar etkisi var bilmiyorum iphone'unki daha düşük
  • qazwsx  (18.09.16 12:02:57 ~ 12:17:43) 
[]

Rakı bozulur mu

Yüzbin kez sorulmuştur ama yılbaşında kıbrıstan hünkar rakı almıştım. Epey bi süre odada kitaplığın altında güneş görmeden durdu. Zaten şişe full siyah. Sonra da bikaç ay buzdolabında durdu. Şimdi açıp içsem sıkıntı olur mu?




 
acilmamis raki kolay kolay bozulmaz.
acilip hava almis ise de bozulmasi kolay degil, ama dikkatli tuketmeniz onerilir.

  • viva paulista  (17.09.16 09:45:13) 
%40 alkollü içki bozulur mu hiç


  • fuzzy olmak istemistim  (17.09.16 17:45:55) 
[]

Kaş Hakkında

Bayramda her türk genci gibi kaş'a yer ayarlamış bulunuyorum.
Sorun şu ki otel gökseki diye bir noktadaymış. Yani kaşla arasında 5-6 km mesafe var. Denize de biraz uzak.
Araba kiralama niyetim var ama trafik tecrübem az sayılır. epeydir de sürmedim. Otelden denize, denizden merkeze tadında kullanırım gibi geliyor ama yine de bilene sorayım dedim oranın yollar biraz sıkıntılı mıdır?

Bir de dolmuş taksi falan rahat olur mu? Eğer öyleyse hiç araba düşünmeyeyim.

 
tecrübeli değilsen kaşın yollarında araba kullanma, eğer bulunduğun lokasyona dolmuş varsa sıkıntı olmaz.

edit: taksi de çok pahalı değil, istanbuldan biraz yüksek sanırım.
  • freya  (08.09.16 15:44:24 ~ 16:00:49) 
motor kullanabiliyorsan en iyi alternatif olur.


  • theli  (08.09.16 16:24:51) 
Kaş'ın yolları uçurum ve bayramda muhtemelen kalabalık olabilir. Siz bildiğinizi yapın bence. Taksi/dolmuş kullanın.


  • teknikekip  (08.09.16 16:49:26) 
Kaş acemi şöför için doğru adres değil. Yokuş viraj vs.


  • lcha  (08.09.16 18:08:36) 
En ideali taksi.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (08.09.16 19:25:21) 
oteli degistirsene, neden ugrasiyorsun


  • oscar  (08.09.16 22:48:55) 
[]

Uçakta Enstrüman

Kabin bagajı olarak midi klavye taşımamda sıkıntı olur mu?




 
Hayır olmaz


  • teknikekip  (08.09.16 12:21:53) 
hayır olmaz.


  • seyduna6687  (08.09.16 13:23:22) 
boyut onemli, benim 37 tuslu synth'i yalvar yakar almislardi THY LA-IST ucusuna


  • bollocks44  (08.09.16 13:34:27) 
@bollocks33 49 tuş. Niye sıkıntı yahu millet koca bavulu sokuyor kabine. Ben sadece elektronik aksamından sıkıntı yaratırlar mı diye bi gerildim ama...


  • anten  (08.09.16 15:26:33) 
biz trombon götürdük almanya ya sorun olmamıştı, 2 tbon+ 2 keman + 1 klarnet şeklinde


  • mirty  (08.09.16 15:29:11) 
[]

Türk insanı neden bir şey öğretirken zorlaştırmayı seviyor? (mesleki ego)

Bunun psikolojik bir açıklaması var mıdır? Yani travmatik bir durum falan mı bizim için?

Mesleğim olmamasına rağmen sırf ilgi duyduğum için yazılım geliştirme konusunda bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Hobi diyelim. Tabii ki internetten bulduğum kaynakları tarıyorum vs.

Şunu fark ettim, türkçe kaynakların hepsi buram buram ego kokuyor. Bazıları inceden diploma kaynaklı gibi. "Bilgisayar mühendisliği okudum ben boru mu" tavrı. Halbuki Türkiye'nin en iyi okulları bile olsa o diplomayı alanların birçoğu mevzuya hiç ilgi duymadan üniversite tercihinde sırf "gözde meslek" diye okumuş bölümü. Neyse bu başka bir tartışmanın konusu.

Aktif spor yapanlar bilir. Sürekli bir bilgi yarıştırma söz konusudur burada. Sorduğunuz sorulara genelde ukalaca cevaplar alırsınız.

Mesela ilgi duyduğumuz konuda profesyonel birine danışmak istediğinizde neden hep yukarıdan bir tavır ve "bu işlerin aslında ne kadar da zor olduğunu anlatan bir tirata maruz kalıyoruz? Bu yazılım olabilir, müzik olabilir, bahçe düzenlemesi olabilir, sporla alakalı bir şey olabilir, sağlıklı beslenme olabilir... Sorduğun kişi senin bilgi düzeyini küçümser ve senin o anki bilgi düzeyinin üzerinde örnekler vermeye bayılır. Tabii ki "lütfen" yardım eden bir tavırla.
Sanki o bilgiyi almaya senin hakkın yok da o müsaade ediyor gibi.

Soru sormanıza da gerek yok. Bir şey öğrenmek istiyorsunuz diyelim. Türkçe kaynaklara bir bakın. Genelde her konunun en yalın örneği değil, en komplike örnekleri sıralanır.

Yazılım konusundan devam edersek, yabancı kaynaklarda tam tersi bir durum söz konusu. İnsanlar daha egosuz, yardımsever görünüyor bana.

Dünya bir eğitim metodu olarak gamefication'a yönelirken, codecademy duolingo gibi farklı alanlarda projeler geliştirilirken bizdeki bu tavırlar niye? Egolu muyuz? Özel olduğumuzu mu düşünüyoruz. Gerçekten de millet olarak burnu havada olmayı çok mu seviyoruz?

 
birincisi türkiye'de pek yardım kültürü yok. özellikle iş hayatında.
ikinci olarak da yardım ettiğiniz kişinin bir gün bir yerlere gelip sizin üstünüz olma ihtimali bile insanlara korkutucu geliyor.

bundan iki önceki işyerinde bildiğim herşeyi yeni gelen arkadaşa öğretmiştim. iki üç ay sonra beni kapı dışarı ettiler. ha ben hala aynı saflıkla anlatmaya devam ediyorum soran eden olursa. o da benim gerizekalılığım sanırım.
  • hosein  (25.08.16 17:33:52) 
Yanlış kaynaklara bakıyorsundur. Eğer beklentin "her şey resimli olsun" yönündeyse ilk önce öğrenmek istediğin konu hakkında "for dummies" kitabı bulup alt yapı edinmelisin.

Bir de duyuruda da görüyorum, adam bir programlama sorusu soruyor, cevap için 200 satır kod yazman lazım, kimse böyle bir şeye cevap vermez, sadece yüzeysel olarak cevaplar geçer, ego olarak algılanabilir.

Bir başka hata da sıfır bilgiyle kapasitesinin çok üzerinde işlere kalkışanlar, bu kişilerin sorularından da konu hakkında bilgi sahibi olmadığı 100m den anlaşılıyor, bu durumda kibarca "daha çok yolun var, önce şunu şunu öğren" diyorsun hemen atarlanıyorlar.

Yabancı kaynaklara bakarsan adam "kütüphane programı nasıl yazabilirim" diye sormuyor, database'e kayıt yaparken şöyle bir hata oluştu, nasıl düzeltirim" diye soruyor.

sıkıntı sadece cevap verenlerde değil özetle...
  • kimlanbu  (25.08.16 17:43:04) 
yani aslında o "türk yardımseverliği" koca bir yalan mı:)


  • anten  (25.08.16 17:43:50) 
@kimlanbu

Dediğin doğru. Ama genel bir hastalık var. @for day break'in dediği gibi mesela aptalca bile olsa bir soruya bir "uzman" cevap verdiğinde bu sefer bir diğer "uzman" gelip önce onun verdiği cevaba ayar veriyor, sonra soruyu sorana.

Galiba Türk insanı kendi kimliğini bir diğerinin üzerine çıkarak inşa etmeye alışmış.
  • anten  (25.08.16 17:50:17) 
@anten,

devamlı takıldığın bir forum varsa göreceksin ki arıza çıkaran, polemik yaratan tipler bellidir, karakterleri böyle heriflerin, en son "birader s. git, benim sorularıma cevap verme" dedirtiyorlar.

Sana sataşmasa sana cevap veren birisine gidip sataşıyor, sorduğun soruya da cevap alamıyorsun sonra. Bu konuda haklısın.
  • kimlanbu  (25.08.16 18:01:21) 
bu işin yalnız diğer tarafı var. bi kere internette spesifik olarak bi kişiye soru sormak saçma. tabi bi konunun çok uç noktasında değilseniz ya da bilgi değil yorum sormuyosanız. yani gidip birine "template meta-programming nasıl yapılır?" diye sormak saçma. mesela bu soru hem kolayca anında açıklanabilecek bi cevaba sahip değil hem de soran kişinin bilgi seviyesiyle alakalı olarak değişecek bi cevaba sahip. aynı şekilde kaynaklardan bahsetmişsiniz bu da öyle, codeacademy hiç deneyimi olmayanlar içinken, baktığınız kaynak deneyimli programcılara yönelik olabilir. hatta deneyimsiz ama matematik temeli olan programcıyla matematik temeli de olmayan programcıya yazılacak kitap bile farklı olabilir. (bu arada şunu söyliyim, programlamada türkçe kaynaklar dandik genelde. ondan bakmaya gerek bile yok. ama bu dediğim ingilizce kaynaklar için de geçerli)

bunun dışında kişilere sorulabilcek sorularda(yorum vs) yine bu dediğiniz varsa "curse of knowledge"dan muzdarip olabilir. bunun için de kişiyi suçlamak pek uygun değil aslında.
  • ghilleinthemist  (25.08.16 18:02:48) 
Duyuruda da var bu. bence ailelerinde tek okuyan insan oluyolar ve cevrelerinin yuceltmesiyle cok bisey yaptiklarini zannediyolar.


  • durgunfoton  (25.08.16 18:07:50) 
:)) türk insanına hoşgeldin.

mesela ben sana bir örnek vereyim. hatta bunu yapan kişinin nick'ini de vereyim. yaptığı terbiyesizlik hasır altı olmasın. zaten aradan 5 sene geçmiş.

crown diye bi yazar var buralarda. 4-5 sene önce, onun bitirmiş olduğu bir yüksek lisans bölümü ile ilgili bilgi almak için son derece kibar bir dille, rica minnetle mesaj yazmıştım. verdiği cevapları görseniz ağzınız açık kalır. bi küfretmediği kalmıştı. verdiği cevaplar "la olm sen kimsin ki o programa kabul alacaksın :S" minvalindeydi.

bence olay şu: kendisinin elde ettiği bir "asset"i başkasının da elde etme düşüncesi bizim insanımızı çıldırtıyor. çünkü o "asset"ten başka elinde bir şey yok, çünkü o "asset" onun her şeyi. çünkü o sahip olduğu şey onun küçük dünyasında önemli bir yerde.

yabancılarda bunun olmamasının ve bilgiyi paylaşmayı sevmelerinin sebebi de şu: o insanlar dar görüşlü değil. yani bunu başkası da bilse benden bir şey eksilmez diye düşünecek olgunluğa sahipler.

sonuç olarak, bu tarz haset, ezik ve kıskanç insanların başarılı olduğunu görmedim. hep bir yerde tıkanıyorlar. hatta, nickini zikrettiğim şahısa kızdığım için çok daha iyi bir üniversitesinin yüksek lisansını takip ettim ve oradan kabul aldım. bu yüzden, bir şey öğrenmek için soru sorduğunda negatif dönüş alırsan yılma. inadına daha iyisini öğren.
  • merak ediyorum  (25.08.16 19:19:10 ~ 19:19:58) 
bi de herkes niye bu kadar ayar verme meraklısıyız demiş de, özellikle bunu engellemeye çalışan bi kaç site dışında internet öyle zaten. reddit, quora falan. stackoverflow'a bakın, soru soranı döverler resmen. şunu bunu denemeden, şunu kontrol etmeden niye soruyosun diye. ya da soruyu düzgün hazırlamanı beklerler. ne yapmak istediğin, şimdiye kadar yaptıkların, takıldığın nokta, varsa hatanın ne olduğu, bunu çözmek için neler yaptığın gibi.

@merak ediyorum'un dediği gibi hödükler yok değil ama şöyle diyim mit'de doktora yapıp benle (aynı bölümde bile değiliz) çalıştığı alanla alakalı muhabbet eden adam var.
  • ghilleinthemist  (25.08.16 19:40:29 ~ 19:41:38) 
Şuan en güvendiğim çalışanım 32 yaşında, yaklaşık 3 yıldır beraber çalışırız toplamda 5 yıllık da bi tanışıklığımız var. Benim yaş 25.

Ben bu adama işi öğrensin diye 7 bin dolar para gömdüm. Zerre de gocunmadım aga, aslan gibi işini yapıyo.

Bi tane de dallama vardı, bu da 28 yaşında bebe ruhlu bişey. İşi biliyordu ama büyük veri öğrenmek istiyordu mesela. Oracle'ın bi tane programını bulmuş eğitim gibi bişey, 3.000 dolar.

Arkadaş var mı şirketin para var, istemedim ama. Kıllattı beni herif. Hepsini anlatmıyım ama espiyanajcı çıktı eleman, 2 ay sonra sepetledim. En azından bi tarafıma 3k dolar girmemiş oldu.

Son olarak bi tane cunyır SEM geldi bana iş öğrencem diyerekten. Bu da hevesli diye yapıyoruz bişeyler ama geçen mesela diğer cunyıra hırboluk yaptı bu sen bunu bilmiyon diyerekten ezdi, onun da suyu kesecem ben bu gidişle.


Sonuç: Herkes eğitimi kaldıramıyor :)
  • chiper  (25.08.16 19:45:33) 
Ülkede genel bir eziklik var. En zengininden en fakirine, en eğitimlisinden en eğitimsizine kadar. Bunun nedeni geri kalmışlık düşüncesi ve maddiyatçı yetiştirilme tarzı. Sonucu da gösteriş ve kibir. Sahip olduğu en önemli şey statüsü olan insanın davranışları ve duyguları elbette bu sahip olmadan etkilenecek.


  • harvey  (25.08.16 22:51:36) 
[]

Acil Müdahalede Alınan Para

Selam başımdan bir olay geçti, bununla ilgili beni aydınlatabilireniz çok sevinirım. Olayı sırasıyla tane tane anlatacağım. Arada tıbbi cahilliklerim olursa affola.(bu gündemde böyle konular alakasız tabi ama sıcağı sıcağına çözmek istedim)

Geçen akşam sol kolumda, omzumu ve göğsümü de kapsayan bir ağrı hissettim.
Yakın zamanda genç yaşta iki arkadaşımızın kalp krizi hikayesini duyunca tedirgin oldum.
Ofisten eve dönerken yarım saat 40 dakika geçmeyince yolumun üstünde ilk hastaneye girdim. (özel hastane)
Şimdi sırasıyla olaylar şöyle gelişti:

-Doktor kalp krizi şüphesiyle tetkik yaptı.

-EKG çekti. Tansiyona baktı. Temiz çıktı.

-Daha sonra bana "ama ekg'den bazen anlaşılmayabilir, daha önce sırf ekgsi temiz diye bir hasta eve yollandı 5 saat sonra vefat etmiş" dedi.

-O yüzden kesin sonuç için kalp enzim testi istedi. Bir de dilaltı ilaç verdi hemen.

-Ben de doktorun verdiği örnekten tedirgin olup tamam dedim.

-O sırada bir diğer hasta benzer şikayetle geldi. EKG'si çekildi. Temiz çıktı. Dilaltı verilmedi, enzim testi yaptırmadan evine gitti.

-Bankoda görevli danışmana yaptırmam gerekiyor mu diye sordum. Doktor beyin herkesten bu testi istemediğini, gerek gördüğünü söyledi.

-İyice tedirgin olduğum için tamam dedim. "300 TL" ödeyeceksiniz dedi. Özel sigortamda bir değişiklik olduğu için bu ay kullanamadığımı, yanımda da o kadar nakit olmadığını anlattım.

-O zaman size "tedaviyi reddettiğinizi" belirten bir kağıt imzalatmamız gerekiyor dedi.

-Acil müdahaleler ücretsiz değil mi diye sorunca "Acil durumların kalp krizi, trafik kazası ve dopal afetleri" kapsadığını söylediler.

-Doktorum kalp krizi geçirip geçirmediğimi anlamak için bu testi istiyor dedim.

-Ama geçirmiyorsanız ücret ödemek zorundasınız dediler.

-Mesela az önceki hastaya gerek görmedi, benden neden istiyor diye sordum. Bir de test yaptırmadan nasıl anlayacaksınız fenalaşmamı mı bekliyorsunuz dedim.

-Onlar da eğer istersem devlet hastanesine gidebileceğimi söylediler. Bu durumda da "oradaki tedaviyi reddettiğimi, başka bir hastanede devam edeceğimi" söyleyen bir kağıt imzalatmak istediler.

-Tedaviyi reddetmediğimi, yanımda para olmadığı için bana bakmadıklarını söyledim.

-Sizi bekletelim doktorla konuşacağız dediler. 45 dakika kimse bir şey söylemedi. O sırada kardeşimi aramıştım, para getirmesi için.

-Kardeşim gelince parayı verince benden kan aldılar.

-Çok şükür sonuçlarım temiz çıktı. O sırada acildeki nöbetçi doktor değişti. Bana ne kadardır ağrım olduğunu söyledi. yaklaşık 1-2 saat dedim. Bu enzim genelde 4-5 saat sonra kanda salgılanmaya başlar, o yüzden şu anda kanınızda yoksa bile gece 3-4 gibi tekrar bakmakta fayda var dedi.

-Bunun için tekrar para alınıp alınmayacağını sordum. Görevliler "tabii ki alınacak" dediler.

-Ben artık beni düdüklemeye başladıklarını düşünüp hastaneyi terk ettim. Bahsettikleri devlet hastanesine gittim. Orada 1-2 saat bekleyip testi yaptırdım. Çok şükür temiz çıktım.


Bildiğim kadarıyla sağlık bakanlığının özel hastanelere gelen acil hastalarla ilgili hassasiyeti var. Bu tip durumlarda yaptırımlar oluyor. Ben hem benden alınan paranın haksız olup olmadığını, hem de eğer öyleyse bu hastaneye nasıl bir şikayette bulunabileceğimi öğrenmek istiyorum.

 
ödemeyi yaparken detaylı fatura istediğinizde onların açısından işler karışıyor. onun dışında kalp krizi şüphesi ile gittiğinizde ekg + kan tahlili yapıyorlar zaten. kan tahlili yapmadan anlaşılmıyor diye biliyorum. ekstra bir durum değil yani. ya acil değildiniz gerçekten (hastaneye giriş şekliniz, yürüyerek-normal vs) ya da demek istemiyorum ama para koparmak için yaptılar.
kendimden biliyorum bir çok defa gittim yada yakınımı götürdüm herhangi bir ücret ödemedim. sadece bir hastane almaya çalışmıştı yok param ne olacak demiştim? tamam bu seferlik bizden olsun moduna girdiler.

he almak istediler mi alıyorlar, yine bir yakınım kalp krizi geçirdi ölümden döndü. adama stent takılacak soruyorlar; ''devletin karşıladığını mı takalım? ücretsiz? yoksa amerikan bilmem ne stent mi takalım? 3500 tl?'' adam ölümden dönmüş gözü görür mü 3 bin 5 bin..
  • kaybeden adam  (30.06.16 01:12:38) 
[]

Kardeşim İş Bulamıyor

Kardeşim çalışma ekonomisi bitirdi. Okurken insan kaynakları departmanlarında güzel stajlar da yaptı. İstekli hevesli ve çalışkan bir insan. Ama okulu bitireli neredeyse bir sene olacak iş bulamıyor. Morali de çok bozuluyor iyice isteksizleşti evden çıkası gelmiyor. Nedir bunun sebebi? Ortam mı kötü? gizli kriz mi var? Yoksa normal bir süreç mi?

Ben çok beyaz yakalı plaza ortamlarını bilmiyorum. O yüzden yol yordam da gösteremiyorum. Sürekli görüşmelere gidiyor, 2-3 farklı insanla görüşme yapıyor. "Olacak galiba" derken ses seda yok. Nasıl olacak bu iş? Ne yapmalı?


 
Normal bence. çoğu kişi bulamıyor maalesef.
fark yaratacak bir şey yapmalı görüşmede ki dikkat çekebilsin. bence gittiğinde çok aktif, girişken ve istekli gözükmeli. kendinden emin olmalı, kendini sadece alanı için değil her konuda geliştirdiğini, öğrenmeye açık olduğunu belli etmeli, söylemeli..

sonrası kısmet, deneyecek işte olana kadar.. kpss de deneyebilir devlet düşünüyorsa..
  • kaputt  (23.06.16 11:36:34 ~ 11:36:44) 
birçok büyük firma eleman çıkarıyor; gayet normal. aramayı bırakmasın, elbet bir yer çıkar.

bu arada cv'sini bir düzenlesin, güzel hazırlanmamış bir cv birçok kapıyı kapatabilir.
  • babilbaligi  (23.06.16 11:39:07) 
kısa vadede bir sonuç alması şansına kalmış. orta vadede ise yapabilecekleri var.

bir görüşmeye gittiğinde onun gibi onlarcası da görüşmeye gidiyor. kardeşinizin onlardan bi farkı olmalı ki diğerlerinin yerine onu tercih etsinler. bu ek bir yabancı dil veya sap gibi bir program bilgisi veya sosyal sorumluluk projelerinde görev almış olması veya yaptığı başka stajlar gibi şeyler olabilir.

bir yandan iş başvurularına devam etsin, öte yandan cv'sine yeni şeyler eklemeye baksın kardeşiniz.
  • yemrem  (23.06.16 11:42:23) 
bir iibf mezunu olarak içinizi karartmak istemem ama;

(bkz: #58229507)

yine de yılmayıp aramaya devam. bu sürede ek olarak sertifikalar, kurslar kendisi için artı olur.

umarım başarır.
  • seferoglu suphi  (23.06.16 11:52:36) 
piyasa şu an daralmakta, iş bulamayan bir sürü işsiz üniversiteli var.
tecrübe olmayınca işler daha da zorlaşıyor.
ik görüşmelerinde zaten olumsuz bir tavır takınmazlar ama işe de almazlar.
kendi alanında veya başka alanlarda kendini geliştireceğine inandığı sertifika programlarına yönelmek şu an için en mantıklısı gibi, bir yandan da iş aramaya devam eder.
  • seyduna6687  (23.06.16 11:53:30) 
bölümü maalesef aranan bir bölüm değil. yoksa piyasada eleman arayan firma çok. iyi kötü demeden bir işe girip tecrübe edinmesi de önemli.


  • enkolaykullaniciadi  (23.06.16 11:55:07) 
herkesi üniversite mezunu yapıp hayaller kurdurursan böyle olur.


  • kelepir  (23.06.16 13:04:13) 
[]

Dubai'den gelen arkadaş

Dubai'de yaşayan bir arkadaşım mesaj attı. Kendisi suriye asıllı.
Gayet iyi bir şirketin, iyi bir pozisyonunda.
Bir arkadaşı istanbul'a geliyormuş gezmeye.
Benden yardımcı olup olamayacağımı sordu gezdirmek, gezdiremesem bile yer yol tarif etmek falan.
Telefonumu vermek istiyor.
Ben de emin olamadım. Tanımadığım biri sonuçta.
Arkadaşım geliyor olsa ok ama ne bileyim.

Ne demeli? Ya da bir sorun olmaz mı?

 
o erkek sen kızsan verme, arap sonuçta bunlar ne yapacağı belli olmaz. ama sen de erkeksen ne kasıyosun ver gitsin yardımcı olursun işte ne güzel.


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (22.06.16 14:24:41) 
aynen gadın değilsen noolabilir ağzını kırarsın :)


  • cekilmis gayfe  (22.06.16 14:28:19) 
Ne bileyim sonuçta ortalık karışık kimin ne olduğu belli değil böyle durumlar da kıllandırıyor insanı:)


  • anten  (22.06.16 14:31:23) 
şahsen tanımadığım biri ama arkadaşımın arkadaşı diye bir şans verirdim. eğer hoşuma gitmezse halleri postalardım baksın başının çaresine.


  • tiredpanda  (22.06.16 15:36:00) 
bence gayet doğal bir istek. yardıma ihtiyacım olduğum bi yere gitsem şansıma da bir arkadaşımın arkadaşının da orda olduğunu bilsem yardım isterdim ben. ne olabilir ki en olmadı yol yordam öğretirsin.


  • hononu  (22.06.16 15:43:12) 
Ben olsam tamam derdim, telefonla yol yordam tarif ederdim. Çok boş vaktim varsa ve sosyal medyadan bana çok uzak biri gibi gelmediğini anladıysam biraz gezdirmeyi dahi kabul ederdim. Aksi takdirde kısa birkaç mesajla yardımcı olur, görüşme için vaktim olmadığını söylerdim.


  • long live rock n roll  (22.06.16 16:04:45) 
[]

Telefonum yetkili serviste kayboldu.

Bizzat kendi yetkili servisine bıraktığım telefonumun (markasını söylemiyorum şimdi) serviste "kaybolmuş." Bir müddet bulmayı denediler ama bulamayınca ben de çok darlayınca bana yeni telefon vermeyi kabul ettiler. Şimdi benden bir kağıt imzalamamı istiyorlar, üzerinde de "yeni telefonumu teslim alarak X markasından hiçbir alacağım ve talebimin kalmadığını kabul ederim" diyor.

Ben telefonumu BTK'dan imei numarasıyla kapattırdım ama içinde banka bilgilerim falan da vardı. Sosyal medya hesaplarım ve maillerim vardı... Tüm şifrelerimi değiştirdim ama insan tedirgin oluyor. Bana bir telefon verecekler ama ben bu bilgilerin üçüncü şahısların eline geçmesinden ötürü doğabilecek sıkıntılardan bu firmanın böyle kolayca sıyrılmaya çalıştığını düşünüyorum. O yüzden imzalamalı mıyım imzalamamalı mı?


 
servise telefonunuzu teslim etmeden tüm bilgi ve belgeleri silmeniz bu nedenle isteniyor genelde. olabilir, sizin başınıza gelmiş bir şey geçmiş olsun.

ben olsam imzalar yeni telefonumu alır olayı kapatırdım.
  • teknikekip  (04.03.15 13:59:05) 
üst modelini veriyorlarsa kabul eder, mevzuyu kapatırdım.


  • fanila  (04.03.15 14:02:05) 
Telefonun tamir edilemeyen (anakart bozulması gibi) hiç açılmamasına neden olan, değiştirilmesine gerek olan durumların da olabirliğini gösterip(bahane edip) bir üst modelini vereceklerini zannetmiyorum.


  • Barbaros59  (04.03.15 14:09:41) 
Ben de üst modelini isteyerek olayı kapatırdım. Sonuçta onların hataları ve bu hatayı telafi etmeleri lazım..


  • hakmut  (04.03.15 14:10:52) 
Ben birebir aynı modeli istedim. @teknikekip
telefon zaten hiçbir şekilde açılamadığı için hiçbir şeyi silemedim içinden.

  • anten  (04.03.15 14:12:55) 
en basinda kayip oldugu duyurusunu yapin emniyete, telefonum kayboldu diye bildirin, bu telefonun isletim sisteminin oldugu firmaya da bildirin mümkünse kullanilmaz hale getirecekler .

bunun disinda bankaya haber verin, sifreleride degistirin bu masraflarin hepsi kaybeden kurumca karsilanacak, emniyet en önemli sey burada.

yarin bugun telefon terörist eylemlerde filan kullanilirsa mesul olursunuz aksi takdirde, bi arkadasimin calinan bilgisayar ve telefonunda emniyette böyle belirtmislerdi, ilk is polise bildirmek.

bunun disinda telefonun yenisini almaniz en mantiklisi ve basiti.
  • kurnaz  (04.03.15 14:13:31) 
Ben telekominikasyon kurumu ihbar masasına bildirdim durumu. IMEI verip kapattırdım ama emniyete de bildirmek gerekiyor mu?


  • anten  (04.03.15 14:38:47) 
[]

Elektriklenme bir hastalık belirtisi midir?

Ofisteyken metal bir yüzeye dokununca (kapı vs) bazen elektrik çarpıyor. Daha doğrusu vücudumdan elektrik atlıyor. Hatta az önce parmağımın ucundan çıkan şimşeği gördüm! İnsanlara dokununca falan da bir hayli çarpıyor ve bir hayli can yakıcı şekillerde çarpmaya başladı özellikle son zamanlarda. Hani şu şaka cihazları var ya aynı onlar gibi...

Son zamanlarda biraz stresliyim acaba bununla mı ilgili? Dikkat ettim sadece ofiste oluyor. Psikolojik etkiyle böyle bir şey mümkün mü? İnternette "elektriklenme" diye aratınca ms belirtileri arasında bunu gördüm. Acaba burada bahsi geçen elektriklenme kasılma gibi bir şey mi yoksa benimki yaşadığım gibi elektrik atlaması. Normalde google'dan böyle şeylere çok takılmam ama yakın çevremde bu hastalıkla ilgili bir durum olduğundan hassasiyet yaşadım...


 
üzerinde herhangi yünlü bir şey varsa onda da olur...


  • gotic  (22.01.15 17:59:43) 
bende de oluyor bu aralar iş yerinde. ayakkabılarla, zemin kaplamasıyla falan alakalı olma ihtimali var. ofiste evden fazla metal falan oluyor bir de, çarpma ihtimali daha yüksek, evde pek rastlamamanın nedeni de bu olabilir.


  • lemmiwinks  (22.01.15 18:29:23) 
ofiste topraklama yok ya da zayıflamış.


  • lanlanlan  (22.01.15 18:35:36) 
hastanede dokundugum her hastaya onlarında hissedeceği kadar elektrik veriyorum :) bende de oluyor hemde tüm gün boyunca ama yukarıda ki cevaba katılıyorum benim giydiğim terliklerden ve hastanenın zemininden oluyor.


  • nanelimonportakal  (22.01.15 18:35:42) 
alışveriş merkezlerinde, araba da falan çok oluyor. lastik tabanlı ayakkabı giyiyoruz, yerlerin kaplamaları da epoksi, halı vs antistatik değil cereyan birikiyor. o değil ms belirtisi elektrik çarpmış gibi istemsiz kasların kasılması. senin mevzu direk elektrik çarpması. vücudunda biriken statik elektrik toprağa atlıyor. o kadar.


  • mr fusion  (22.01.15 21:52:35) 
Ofisin zeminindendir. Hassas elektroniklerin olduğu yerleri antistatik bir malzemeyle kapliyorlar, ozel terlikler giydiriyorlar, o kadar çok birikebiliyor. Statik elektrik boşalması oluyor dolunca da. Çıplak ayakla toprağa bas. Ben de herkesi carparim, kaynagini bulamadım daha. Kedi de herkesi çarpıyor.


  • Lim5  (22.01.15 22:07:43) 
ofiste halı varsa gayet normal. hatta ayaklarını yere sürterek yarım saat gezip bir metale dokunursan çıkacak çatırtı sesi ve kıvılcım tadından yenmez. bu arada o elektriklenme sırasında yediğin volt 10.000 civarında :)


  • washe  (22.01.15 22:12:14) 
[]

Tivibu yanında modem verdi

Tivibu ev paketi aldım, televizyona bağlamışlar bugün gelip. Ama evde fıstık gibi linksys modemim olduğu halde bir de kendi yeni modemlerini takmışlar. Niye?




 
Modemi vermek zorundalar. İstemezseniz kullanmayın. Sonra iade edin ama.


  • bir nick var benden iceri  (05.01.15 11:40:49) 
Modem Tivibu paketine dahil. İade ederken modemi de iade edeceksin, o yüzden iyi bak.


  • suskun  (05.01.15 11:43:01) 
[]

Kadıköy'de yalıtım süngeri

Kadıköy taraflarında stüdyolar için ses yalıtım süngeri satan bir yer bileniniz var mı?




 
bauhausta görmüştüm. tam kadıköy değil tabiki.


  • sutlu nescafe  (02.01.15 12:25:17) 
kadiköy yazıcıoğlunun yanındaki dar sokakta tesisatçılar / tesisat malzemeleri satan yerler falan var bir sürü. büyük ihtimalle bulursun


  • yanginmerdiveni  (02.01.15 12:56:33) 
[]

Bu riff nasıl çalınır?

www.youtube.com

Tablarını ya da notalarını bulamadım. Akustik gitar kısmını çalıyorum ama elektro gitar riffini bir türlü çıkaramadım. Gitaristin ellerine de bakıyorum ama bir türlü aynı melodiyi yakalayamadım. Yardımcı olan çıkarsa çok sevinirim. ilk 10 saniyeyi çözebilse biri gerisini hallederim


 
mi(b) re do çalıyor elektrik. ancak mi'yi re perdesine basıp tize doğru bend yaparak çıkarmış.


  • alperz  (08.01.14 23:03:36) 
[]

programlama dilleri

Birçoğunuza çok saçma gelecektir eminim. Bazen internette dolaşırken eksikliğini hissettiğim, ama piyasada olmayan araçlara gereksinim duyuyorum. Öyle çok büyük şeyler değil, basit işler. Birilerinin bunu yapmasını bekleyeceğime kendim yapayım diye düşünmeye başladım. Sadece kendimin ve çevremdeki insanların kullanması için uygulamalar geliştirmek istiyorum (hobi düzeyinde değerlendirebiliriz). Nereden başlamalıyım? basit de olsa html bilgim vardı bir zamanlar. Şimdi ne yapmalıyım? PHP, ASP ya da diğerleri?




 
Desktop araçları mı, online araçlar mı?


  • quaker  (11.10.12 17:49:54) 
bence öğrenmesi en kolay web programlama dili php.. bilgisayarına şunu kurduktan sonra php ile kodlamaya başlayabilirsin:

www.wampserver.com
  • thalamus  (11.10.12 17:50:16 ~ 18:10:19) 
asp, php, html ve internette eksikliğini hissettiğin şeylerden bahsediyorsan web tabanlı bir uygulama geliştirmek istiyorsun sanırım. bence başlangıç için asp.net daha kolay olacaktır. ama bir html kadar basite de alma programlama dillerini. kafandakiler nedir bilmiyorum ama standart dışı şeylerden bahsediyorsan biraz zaman alabilir kafandakileri gerçekleştirebilmen.


  • transparent layer  (11.10.12 17:51:12 ~ 17:52:45) 
geliştirilecek aracın türüne göre değişir. örnek olarak eğer bir text dosyasının içindeki belli kelimeleri başka kelimelerle değiştirme amaçlı bir program web olarak da yazılabilir, masaüstü uygulaması olarak da. web'de yazarsanız her tarafta kullanabilirsiniz vs. vs.

öte yandan, "işte şöyle bir program olsun, arşivimdeki fotoğrafları tarihlerine göre klasörlere ayırıp yerleştirsin" tadında birşeyler yazacaksanız masaüstü programlama dilleri daha makul.

ben her halükarda önce c öğrenip, ardından da web ya da masaüstü programlamaya geçmenizi öneririm. html bir programlama dili olmadığı için herhangi bir artısı yok; ama web dizaynını yapabilirsiniz geliştirdiğiniz web yazılımının...
  • milistroke  (11.10.12 17:53:32) 
asp.net ile programlar yapabilirsin ama asp.net bilmen yetmez c# veya basic dilini bilmen gerekiyor. Ayrıyetten Script bilgininde olması gerekiyor. Java script gibi. Bunlara hakim olduktan sonra cok guzel onlıne web programcılıgı yapabılırsın.


  • mantarliborek  (11.10.12 17:56:52) 
[]

Yurt Dışına Freelance İş yaparken ödeme sorunu

Selam,
Amerikalı bir firmadan freelance iş teklifi aldım. Yaptığım iş başına para alacağım. Lakin kanuni zorunluluklarından dolayı bana yaptıkları ödeme karşılığında fatura kesmemi bekliyorlar. Ama benim böyle bir olayım olmadı daha önce. Ben fatura kesmek için iş yeri ruhsatı mı almalıyım? Eğer öyleyse astarı yüzünden pahalıya gelir. Alacağım üç kuruş para için dünya vergi yükü mü binecek üzerime?

Daha önce bu şekilde çalışan arkadaşlar varsa beni aydınlatabilirler:)

 
bu konuda bi tanıdık eş dost kessin masrafını vs. sen karşıla ?


  • olurnedenolmasin  (13.09.12 00:55:58) 
cekeceğin fiyata tabii ki bu masrafları da eklemek koşuluyla :) anlayacaktır bunu karşıdaki firma.


  • kyk  (13.09.12 00:58:53) 
fatura olarak senden gerçekten maliyeden kayıtlı resmi bir fatura istediklerinden emin misin?
ben freelance ceviri işi yapıyorum bizde fatura bildiğin ad soyad adres ve işin tanımı tarihi tutarı bilgilerini içeren bir belge
tabi ki gerçek fatura isteyen kurumlar da var onun farkındayım ama bi şansını dene istersen
Son olarak yaptığın işi yapan bir şirketle görüşüp konuşabilirsin yardımcı olabilirler- işi bilmediğimden sunlarla görüş diyemeyeceğim şimdi
  • niye ama  (13.09.12 01:30:13) 
benden de fatura istiyorlar her isten sonra, word'un invoice templateleri var.
al bitanesini istedigin gibi yap kendine fatura.

sirketin olmadigina gore isim soyad, tarih, unique bi fatura numarasi, tutar.

baska bir bilgi zorunlu degil ama istersen logosundan altina "thank for your business"ina kadar herseyini ayarlayabilirsin.
  • ocaan  (13.09.12 01:46:44) 
ha unutmadan ABD'de yaşamayan kimseler için bir vergi muafiyeti bilmem nesi zımbırtısı var numaralı filan da bi kodu var.
EN kötü dersin ki bana onu gönderin doldurayım ben ABD'de vergi ödemiyorum...

  • niye ama  (13.09.12 01:59:00) 
benim de başıma gelmişti aynısı. hatta tanıdık da bulamamıştım da buradan ilan vermiştim, bir suser yardım etmişti sağolsun. masrafları firmanın üstlenmesi karşılığında yapılabilir bu evet.


  • idyl  (13.09.12 02:10:44) 
[]

Telif Hakları Ve Bloglar

Selam,
Bir müzik blogu açsam ve burada popüler şarkıların youtube'daki videolarını embed etsem başım belaya girer mi? Hiçbir ticari gayem yok diyelim ki. Sadece paylaşmak istiyorum ve youtube'dan embed ediyorum. ÖZellikle de official sayfalardan toplamaya çalışıyorum. Bu yaptığım sorun yaratır mı?
Birkaç yazı okudum kafam karıştı.


 
eğer fizy kapatılıyorsa, bu mantıkla hareket edersek mal muyap kapattırmaya çalışır. ama kendileride youtube a video ekler.


  • altini ser incisi ker  (17.07.11 23:29:23) 
başın belaya girmez ama videoları silerler.


  • derbeder58  (17.07.11 23:35:42) 
maddi anlamda önemli bir gelir elde etmedikce bence basina bir sey gelmez.


  • perkele  (17.07.11 23:40:11) 
[]

Facebook privacy ayarları

Facebook'ta arkadaşlarımın tüm paylaşımlarıma yorum yapmasına izin verdiğim halde hala paylaştıklarıma ne like verilebiliyor ne de yorum yazılabiliyor. Niye ki?




 
"Permission to comment on your posts
Includes status updates, friends' Wall posts, and photos"

bu secenegi kontrol edin.
  • fader  (07.07.11 02:13:40) 
[]

Yabancı kelimelere gelen ekler

mesela arkadaşlara showunu yap mı doğrudur, show'unu yap mı yoksa şovunu yap mı?




 
şov türkçe sözlüğe dahi girmiş bir kelimedir. illa "show" diyeceksen en güzeli şovunu yap olur.


  • zahmet  (04.03.11 10:30:50) 
yabancı bir kelime türkçe olarak türkçeye de yerleşmişse o kullanılır. "şov" yerleşmiş bir kelimedir. showunu veya show'unu şeklinde kullanmak yanlıştır. "şovunu yap" doğrudur.

lakin yerleşmemiş bir kelime ise, veya "show" özel isim olarak kullanılıyorsa eki kesme işareti ile ayracaksınız. "benny hill show'u izledim", "bu gece beyaz show'da cartel varmış" gibi.
  • kibritsuyu  (04.03.11 10:33:46 ~ 10:34:34) 
[]

termosifonun patlama ihtimali

Sonuna kadar açılmış ve açık unutulmuş bir termosifonun patlama ihtimali var mı?




 
çok dandik bir şey değilse güm diye patlamaz. ama altında sibobu vardır. içindeki basınç çok yükselirse oradan fışfıhıhıfıhıışşşş sesleri eşliğinde kaynar sular püskürtebilir.


  • kibritsuyu  (05.11.10 11:15:57 ~ 11:16:36) 
patlarsa ne olacağı için aşağıdaki videoyu izleyebilirsin. Ama unutma ki bu olay esnasında, tüm güvenlik önlemleri kapatılmış ve sökülmüş durumda.

www.youtube.com
  • janavarorion  (05.11.10 11:36:55) 
[]

wista-xp ağ kurmak

Selam, belki 10.000 kez sorulmuştur ama bulamadım.

evde iki makine var. Biri xp yüklü bir laptop(kablosuz bağlanıyor), diğeri de vista yüklü bir pc.

Oyun oynamak için bir ağ kurmaya uğraşıyoruz ama bir türlü beceremedik. Nasıl olur ki bu iş?

 
denemedim ama ufacık tefecik hamachi işinizi görür gibi


  • tai  (20.08.10 21:40:33) 
[]

Sivilce benzeri kabartılar

geçenlerde Ağzımın yanında sivilce gibi bir kabarıklık belirdi. İlk başta önemsemedim ama sonra bayaa büyüdü, beze gibi oldu. Doktora gittim. Mikrobik, dedi. Antibiyotik ve bir krem verdi. Hepsini aksatmadan kullandım. O indi şimdi boynumda bir tane çıktı aynısından. Şimdi o kadar ilacın üstüne yeniden başka bir yerde çıkınca huylandım. Ne olabilir ki bu? Acaba ilaçlar mı tesir etmedi yoksa başka bir şey mi?




 
boynunun tam olarak neresinde?


  • köfte  (02.08.10 11:53:30) 
ağzının kenarındakinden lenf nodun iltihaplanmış olabilir. doktor bi doz daha antibiyotik verecektir.


  • no avalon  (02.08.10 13:05:11) 
[]

Karın ağrısı

2 haftadır falan ara ara karın ağrısı çekiyorum. Özellikle acıktığımda. Ayaklarımı üşütmüyorum, ama belki pantolonum belimi sıkıyordur falan diye düşünüyorum yine de tedirgin olmaya başladım. Tam da kestiremiyorum midem mi, kalbim mi ağrıyor. Mide kurdundan da şüphelenmeli miyim? Vallahi delireceğim.




 
aclik agrisi ile on iki parmak barsagi ulseri arasinda bir iliski olabilir. eksime, yanma, agiza asitli su gelmesi gibi belirtiler de varsa, bi gastroenterologa gorun istersen.

aclik agrisi: acikinca baslayan, bi sey yiyince gecen agri.
  • compadrito  (21.05.10 11:25:31) 
Belini üşütüyor olabilirsin. En iyisi bir doktora görünmen tabi ki.

Geçmiş olsun.
  • winston insani  (21.05.10 11:42:37) 
acıkmak vücudun artık son sinyali. acıkmayı beklemeden düzenli yemeye çalış olur mu? geçmezse de bir doktora gidersin. bir de insanlar susuzluğu açlık ile karıştırırmış bazen. bol su içmeyi ihmal etme.


  • kediebesi  (21.05.10 11:42:50 ~ 11:43:33) 
acıktığınızda ağrıyıp bir şeyler yediğinizde ağrı geçiyorsa hemen bir mide doktoruna gidin.


  • resistance is futile  (21.05.10 13:05:02) 
[]

rumelifeneri'ne nasıl gidilir?

Arkadaşlar istanbul'u pek iyi bilmiyorum. Rumeli feneri'ne gitmek istiyoruz bugün. Beşiktaştan nasıl gidilir nelere binilir?




 
sarıyer otobüslerine binip sarıyer'e, oradan 150'ye binip fener'e.


  • dehri  (09.05.10 12:15:18) 
[]

tercüme bürosu

Aradım mamafih bulamadım. Arkadaşlar çok acil 4 sayfalık bir metni ingilizce'ye çevirmemiz gerekiyor ve ne yazık ki yarın sabaha yetişmeli.

Güvenilir bir tercüme bürosu önerisi olan? Çok fazlalar ve açıkcası hangisine gitmeliyim bilemedim.


 
istanbul için keyhan var. gayet iyidir.


  • kedi olmus gidiyorsun  (22.03.10 18:05:56) 
İstanbul için plural de var, o da gayet iyidir bulamadıysanız.


  • deliberte  (23.03.10 00:04:49) 
[]

Let's get high diye bir şarkı. franz ferdinand tarzı...

Az önce radyoda dinledim. "Come on lets get high, ooo ooo" gibi bir nakaratı vardı. Franz Ferdinand tarzında bir şeydi ama olmadığına eminim. Kimdir bunu söyleyen?




 
franz ferdinand - ulysses


  • pckopatjam  (22.02.10 11:30:25) 
[]

mac os x'de rar dosyası açmak?

Selam arkadaşlar
yeni işyeri, yeni bilgisayar ve maalesef mac:)

sistemim mac os x (galiba tiger) 10.4. vs. de sürümü.
winrar indirdim lakin exe(ya da mac de ne ise) dosyası şeklinde değil. Bir rar dosyası açmam gerekiyor. Nasıl yapacağım bilemedim.

 
stuffit expander var mac icin;

www.apple.com
  • nawres  (15.02.10 10:58:49) 
zipeg kullanıyorum ben, güzel.


  • karapolisnas  (15.02.10 13:15:32) 
"the unarchiver" ya da "unrarx"


  • disq  (15.02.10 18:42:05) 
[]

Vista'da kaydedilen word dosyası

arkadaşım vista'da kaydettiği word dosyasını şimdi mac'de açamıyor. Birazdan sunuma girecek. Yok mu bunun bir converterı falan?




 
Word'se google docs kullansanız?

ya da www.google.com
  • nargile  (18.01.10 09:40:20) 
mac eğer .doc uzantılı word dosyalarını açıp .docx uzantılı olanı açamıyorsa bu adresten ms office compatibility pack'i indirin, dosyayı .doc olarak kaydedip bi de öyle deneyin...

www.microsoft.com
  • hsyn  (18.01.10 09:43:24) 
open office de alternatif bi çözüm olabilir.


  • hsyn  (18.01.10 09:44:02) 
[]

what is matrix?!

matrix üçlemesinin referansları hakkında derin çözümlemelerin olduğu kaynakları paylaşan olursa beni çok mutlu eder. Geyiğe kaçılmayan, gayet ciddi kaynaklar olursa daha da güzel olur. Bir ödev değil tamamen keyfi sebeplerle arıyorum:)




 
  • sui  (16.01.10 19:59:05) 
bi de 13th floor var onu da izle.


  • bryan fury  (16.01.10 20:12:28) 
  • ilkdefa  (16.01.10 21:11:43) 
[]

tırnak işareti kullanımı

aradım mamafih bulamadım. Bir sözcüğü tırnak içine aldığımızda mesela "anten" buna bir çekim eki getirdiğimizde çekim ekini tırnağın dışında mı tutuyoruz yoksa içinde mi? Vugulamak istediğimiz sözcük sadece anten ama cümle içinde antenle diye yazıyoruz.

hangisi doğru?
1. şöyle böyle yaparken "antenle" çalışalım
2. şöyle böyle yaparken "anten"le çalışalım

 
ikincisi doğru.


  • jameskeenan  (11.01.10 20:19:12) 
"anten"le.

www.tdk.org.tr
  • robin crusoe  (11.01.10 20:24:17) 
[]

ziraat bankası kaçta kapanıyor

soru başlıkta cevapları bekliyorum.




 
17.30


  • fundamental  (08.01.10 16:04:51) 
bugün haftalık hesap kapatıyorlar ama 17:00'den sonra almaz


  • no avalon  (08.01.10 16:41:51) 
ziraat 17.30dur.


  • girl in a coma  (08.01.10 21:11:59) 
17.30


  • tubish  (17.12.10 13:38:44) 
[]

ttnet 8mbit kampanyası

Dün evde yokken telekomdan aramışlar. annem görüşmüş, adsl bağlantımızı istersek "8 kat" hızlandıracaklarını ve fiyat farkı olmayacağını söylemişler. Annem de iyi niyetle kabul etmiş. Akşam geldim, türk telekom'u aradım detayları öğrenmek için. "Limitsiz" tarife kullandığımız için bize de "limitsiz" ama 15gb kotalı 8mbit tarifeyi dayamışlar. Bildiğiniz gibi kotayı geçince 512'ye düşüyor hız. 2 gündür zaten 4 mbit bile göremedik zaten de neyse... 15 gb kota olmadan kullanabileceğim bir tarife olup olmadığını sordum ve telefondaki adam var dedi. TTNET'in sitesini geziyorum ama tüm tarifeler(limitsiz de dahil) 15gb kotalı! Bu nasıl bir saçmalık yahu

Eski tarifeme geçmek istiyorum dedim. Bir aydan önce yapamayız dediler. Ben de sinirlendim şimdi daha iyi bir servis arıyorum. Biri'nin adsl2+ tarifesi uygun göründü bana. Kullanan var mı? Ya da daha iyi bir alternatifi olan?

Bir de merak ediyorum hadi 512 bağlantı zamanında 5-6 gb kota koymak mantıklı olabilirdi de 8mbite kadar hızlandırıp bunu kotalı satmaya çalışmanın mantığı nedir yahu? Tüketiciyi aldatmak olmuyor mu bu? Zaten ortalama bir kullanıcı bir hafta geçmeden doldurur bu kotayı.

 
Var ama 99tl.


  • serbetci  (30.12.09 22:28:26) 
bende aynı tarifedeyim ancak tt net bunu kontrol edemiyor.Ben kendi indirdiğim ayları şöyle bi gösteriyim sana. Hiç birinde hızım 512 kb olmadı ayrıca bence bu tarifede kalsın emin ol hızın düşmüyecek.

yfrog.com
  • yasin273  (30.12.09 22:58:48 ~ 22:59:53) 
buna geçmek için taahhüt falan gerekiyor mu? yoksa isteyen her 1mbit sınırsız kullanıcısı geçebiliyor mu?


  • sanal uyku  (30.12.09 23:02:59) 
sınırsız kullanıcılar geçebiliyor diye biliyorum.


  • yasin273  (30.12.09 23:10:14) 
taahhüt yok ben bir ay sonra eski hızıma geri dönmüştüm bir telefonla.


  • baldur  (31.12.09 08:28:12) 
@yasin273

hacı bendede var o tarife 1 haftadır bayıltıyor beni yavaşlıktan ordaki mallar kafalarına göre denk getirdiklerini düşürüyorlar kaçan kurtuluyor buseferde beni denk getirmişler. kısaca görürlerse hızı düşürüyorlar. tavsiyem son 1 hafta downloada yüklenin
  • pposeidon1  (31.12.09 12:02:08) 
Aynen öyle yakalarlarsa hız düşüyo ama hiç yakalanmadım ben şükür :)


  • yasin273  (01.01.10 01:24:19) 
$imdiden download 40gb civarlarinda oldu. aylar oldu 512k falan olmadi hic. cevremde sadece 1 arkada$i denk getirebildiler.


  • dengesiz pamuk  (14.01.10 13:18:05) 
[]

Yurtdışında Yüksek Lisans ve Diploma Notu İlişkisi

Türkiye'de yüksek lisans yapabilmek için diploma notunun 2.50'nin üzerinde olması gerektiğini biliyorum. Aynı şey her ülke için geçerli mi? Geçen yıl İngiltere'de bir okulun temsilcileriyle görüştüm. Benim bölümümle ilgili olarak(reklamcılık okuyorum) 2.50'nin üzerine çıkmamın iyi olacağını ama bunun bir gereklilik olmadığını, iyi bir portfolyo ve niyet mektubunun da önemli olduğunu söylediler. Okulum bitmek üzere, şu şartlar altında 2.50'nin üzerine çıkamayacak gibi duruyorum. 2.30 falan gelecek diploma notum. Bu benim yurtdışında yüksek lisans yapmam için bir engel olur mu? Bu hayalin peşini bırakıp iş güç aramaya başlamam daha mı hayırlı olur?




 
Türkiye'de yüksek lisans yapabilmek için diploma notu 2.50'nin üzerinde olmak zorunda değil.


  • paranormal  (16.12.09 18:50:46) 
Kaliteli okullar diploma notuna bakıyor. Hatta 2.5 falan değil, 3'ten başlıyor genelde. İstediğiniz okulun web sitesinde mutlaka yazıyordur.


  • endless dream  (16.12.09 20:12:20) 
[]

Yerli Kamyon Şirketi Oyunu

Bir oyun vardı. amatör bir programcının elinden çıkmış gibiydi. Kamyon şirketi kuruyorduk, türkiye ve avrupa'da nakliyecilik yapıyorduk. Öyle ahım şahım grafikleri yoktu. Bir harita ve bir kaç ekrandan ibaretti ama eğlenceliydi. Neydi bunun adı?




 
Eski günlere götürdün beni :) Evet gayet iyi hatırlıyorum o oyunu, ben bir bilgisayar dergisinin cdsinden yüklemiştim, hatta o demosuydu sanırım. Adını ben de hatırlayamadım ama şu anda, umarım hatırlayan çıkar.


  • c0d3r  (13.03.10 22:09:58) 
[]

yeni sistem

Aradım araştırdım ama hala netleşmedi kafamda. Herkes farklı bir şey söylüyor, iyice karışıyor kafam.

Eskiden çaylak onay listesi sözlüğe giriş tarihine göre sıralanıyordu. Haliyle 7-8. nesilden birileri çaylak olduğu zaman önüne sürekli birileri geliyordu ve bu sıra hiç bitmiyordu onlar için. Haliyle adaletsiz bir durum yaratıyordu bu(sözlüğe yapılan katkı falan filan demeyelim şimdi.)

Yakın zamanda sistem değişti. SSG demiş ki "10 entry'yi tamamlama sirasina cevrilmistir. siranizda ciddi degisiklik goruyorsaniz sebebi kaydolmanizla 10 entry'yi tamamlamaniz arasinda ciddi zaman farki (aylar yillar) olmasidir. 3 yil once aldigi kullanici kenarda bos dururken birden dun girdigi 10 entry'yle sirada en one gecmenin adaletsiz oldugunu dusundugumuzden boyle bir degisiklige gittik"

eğer 10 entry tamamlama tarihi ve sözlüğe giriş tarihi arasındaki fark bizim sıramızı belirliyorsa eski nesillerin daha geride olması gerekmez mi? Bu şartlar altında 9. nesil bir çaylak nasıl 30.000lerde olabilir? Yazarlıktan çaylaklığa düşürülmek sıralamaya etki eder mi? Hadi hepsini geçtim neden sürekli geri sayıyorum. Bu mantıkla farz edelim, sözlüğe dün kayıt oldum sabah yazarlığım onaylandı, akşama çaylak oldum. Hop listede 1. sıradayım. Adalet mi şimdi bu?
Madem adaletten bahsediyoruz insanların çaylaklık sürelerinin eşit olmaması yeterince adaletsiz değil mi zaten? Ya da çok farklı sebeplerle çaylak olan insanlar... Bir adam sadece imla hataları yüzünden çaylak olup aylarca bekliyor diğeri daha ağır gerekçelerle çaylak oluyor ve bir kaç hafta sonra geri dönüyor. Bunu da sadece sözlüğe giriş tarihi ve on entryi tamamladığı tarih belirliyor.

Son olarak, mesela bazı sabırtaşı yazarlar benden sonra çaylak olmuş ama benim çaylaklığım devam ederken onun yazarlığı tekrar onaylanmış oluyor. bu nasıl mümkün olabilir?

 
"eğer 10 entry tamamlama tarihi ve sözlüğe giriş tarihi arasındaki fark bizim sıramızı belirliyorsa" yok böyle bir şey, yanlış anlamışsın dostum. sadece 10 entry'i ilk tamamlama süresi esas alınıyor.

gg affı oldu 1-2 ay önce. gg gerekçesiyle çaylak olan sabırtaşı yazarlar geri döndü, ondan olabilir.
  • emraah  (09.12.09 04:34:14) 
[]

Ses Sistemime Radyo Karışıyor!?

çok pahalı olmayan 2+1 ses sitemi aldım. Fiyatına göre çok çok iyi performans veriyor. Gelin görün ki açtıktan 5-10 dakika sonra hafif bir cızırtı duymaya başlıyorum. Giderek şiddetleniyor, radyo frekansı karışıyor. Bunun önüne nasıl geçebilirim?




 
eski creative 4+1 lerime de olurdu. hoparlörlerde yeterince yalıtım olmadığından radyo frekansları karışıyor diye biliyorum. aynı şekilde elektrik hatlarındaki yetersiz yalıtım ve hoparlörde buna karşı bir önlem olmadığından ufak bir cızırtı duyulabilir bazı yerlerde.

son olarak, ses kartları çok az bir noise üretir. hiç müzik çalmıyorken sesi sonuna kadar açarsanız bu sesi duyabilirsiniz.

özet: ucuz etin yahnisi yavan olur.
  • vampir akrep  (29.10.09 22:54:36) 
[]

Domuz Gribi Aşısı

Domuz gribinin kendisi de aşısı da pek bir tantana kopartıyor. Ben de kararsız kaldım. Uzun süredir aşı yaptırsam mı yaptırmasam mı düşünüyorum. Grip ve benzeri hastalıklara karşı hasssas bir bünyem var. Okulum yüzünden sık sık seyahat etmek zorunda da kalıyorum. Aşıya niyetim var ama komplo teorileri de şüpheye sevk etti beni. Nedir bu işin aslı astarı, yaptırmak gerekir mi? Zararı var mıdır?




 
bu soru günde yaklaşık 3 defa sorulmaya başlandı. duyuruda arama yapmanı tavsiye ederim.


  • jeanne hebuterne  (19.10.09 03:44:30) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.