Ekşi Duyuru

çiçek bakımı konusunda uzman sayılmam ama çocukluğumdan beri çiçeklerle haşır neşirim.

bahçede olsaydı sulamana gerek olmazdı (dedikleri gibi, yazın kurur, havalar serinlemeye başlayınca yeniden yeşillenir) ama saksıda, hele de dediğin gibi güneş altında cayır cayır yanan bi yerdeyse kökleri kurur gider diye düşünüyorum. hem içindeki çiçek kurumuş, dolayısıyla da boş kalmış saksıyı pencere önünde tutmanın alemi yok. doğrudan güneş almayan bi yere, arka balkonlar bunun için uygundur mesela, koyabilirsin. toprağı tıkır tıkır kurumayacak şekilde ara sıra sulamaya devam et. umarım sonbaharda tekrar cee der sana :)

mesaj gönderdim size özelden

Balçova küçük sanayide Akyıldızlar. Adamı kazıklamazlar, teknik olarak iyidirler, sahibi de kibardır, dişi bir insan olarak da gönül rahatlığıyla götürebilirsiniz.

eğer mümkünse sese doğru hortumla su sık.

müzik aç komşu dersen kulaklık tak.

"join an account" diyerek "account id" ve "join password" girmeniz gerekiyor. eger elinizde yoksa hesap sahibinin bilgi islemle konusmasi lazim.

www.turnitin.com

ben instructor olarak ekliycem ödevleri. sizin dediğiniz student hesabından yapılan bişey.
sorunu çözdüm zaten. hocamız sağolsun user profile oluştururken kendini student olarak tanımladığından o sayfa çıkıyormuş. hallettik yani.

teşekkürler gene de.

(bkz: begonvil)

maselef begonvili çok istememize rağmen bi türlü tutturamadık. bodrumdan kaç tane fidan geldi ama hepsi senesi olmadan rahmetli oldular. ya rüzgar ya da toprak da begonvilin kimyasına uymayan bişey var, çözemedik.

not: yazlık kuşadasında. belki iklim koşulları önemlidir.

Zaten bunu almak için fideciye gideceksiniz. Gitmişken oralardan, işin uzmanından beğenebilirsiniz. Yalova'dan geçecekseniz eğer o civarlar çiçekçi kaynıyor. Gül, karanfil, ortanca, hanımeli olabilir. Gardenya muhteşem kokar ama bakımı çok zordur...

an itibariyle anama sordum hoacm meraktan, bana çok ilginç geldi paylaşayım. diyor ki;

buzdolabını çalıştırıp, içine bir tabak ve bu tabağın içine de bolca süt koyacak. işe yarar diyor, buzdolabındaki bütün kokuları alt edebilitesi varmış...

soda ile silmek işe yarıyor diye duymuştum. bir de kapağını uzun süre açık tutmak lazım...

ne kadar işe yarar bilmem ama
1-2 kilo meşe kömürü saklamak da işe yarayabilir diye bir bilgi geldi arkadaşımdan.

bir bardak suyun içine bolca karbonat atıp buzdolabının kapağını kapatın. kokuyu alır. eğer koku çok ağırsa bardak sayısını arttırabilirsiniz belki, bilemedim.

Süt kokuyu alacaktır sonuç alamazsan bir süngere sirke emdirip dolaba koyup denemeni öneririm.

o düzgün tesisat bağlanmamasından kaynaklanıyor. delikleri bir şekilde tıkamaya bakın poşet vs. aynısı bizde de var banyo leş gibi kokuyor gideri poşetle vs tıkıyoruz başka çaresini bulamadık.

bol su akıtınca genelde geçiyor. sık kullanmayınca da koku yapıyor çünkü çoğunlukla giderin ilk safhasında çok şey takılı kalıyor. şu lavabo-açlar dan bir poşet, üstüne de bi litre sıcak su dökersen azalabilir, bir süre için, yeni malzemeler takılana kadar. hatta bence sen banyo giderine, küvet giderine bir de mutfaktaki evye giderine üç paket dök. kimyasal kullanmak istemezsen belki sirke, tuz karışımı da bir nebze çözer. ama apartmandaki genel bir durumsa çözmek zor, tek yok kapamak gerçekten.
lavabo açıcı alırsan kutunun üstünü iyice oku, denilenleri aynen yap.

Muslukla duvardaki su çıkış yeri arasındaki bölgeyi kontrol et. Normalde deve boyunu denilen U harfi biçiminde bir bölüm olması gerekiyor. Deve boynu yoksa kanalizasyonun kokusu doğrudan lavubonun deliğinden odaya doluyor. Kimi tesisatçılar acemiliklerinden ya da üç kuruş fazla kazanmak uğruna koymayabiliyorlar. Borular plastikse kendin de takabilirsin. Zaten çok ucuz plastik bir parça. Hırdavatçılarda bulunur.

Yanlış yazmışım:
"Muslukla duvardaki su çıkış yeri arasındaki bölgeyi kontrol et"
doğrusu
"Lavabonun deliği ile duvardaki su çıkış yeri arası olacak, yani lavabonun altındaki bağlantıdan bahsediyorum. Normalde banyonun giderinde de benzer bir sistem olmalı sanırım ama o beton içinde kalmalı. Onu tam bilmiyorum.

bende hiç bişi yok :S

anladığım kadarıyla arkaplan yapmışlar. her seferinde değişik geliyor.
google hesabınız varsa düzenleyebiliyorsunuz yanılmıyorsam.

arkaplan özelliği gelmiş.

google'ın arkaplan ekleme özelliği

Ben de açılmıyor bile.Başlıcam bu ülkeye de kısıtlamalarına da yeter lan.

bulleting de enter tuşu o maddede yazdıklarını sonlandırıp diğer maddeye geçmen demektir. maddede yazacakların bitmeden enter basmaman gerekir.
eğer bulleting ihtiyacın bittiyse enter basar ve yukarıda aktif olan bulleting tuşunu kapatırsan hem numaralanmış maddeler değişmeden kalır hem de yazı imleci her zamanki gibi satır başına gelir.
bir de bullet aktif olan satırda hizalama force justified olarak işaretliyse yazılı olanları tüm satıra yayar. o özelliği satırı işaretleyip kaldırırsan düzelir.

"saga dayali" olmasin hizalama? ctrl+L tuslarini bir deneyin.

felagun sağol ama benim sorunum o değil.

dahicocuk hizalama normal, satırın yerleşimi de normal.

sadece işaretler satırın başında değil sonunda. ve bunu sadece ilk iki-üç slaytta yapıyor. o slaytı alıp kopyaladığım zaman yeni slaytta aynı şekilde ters oluyor.


yani şöyle;
blla bla bla -
bla bla bla -
ya da
maraş 1
erzurum 2
kars 3
gibi


diğer slaytlar normal. başka birinin yaptığı slaytı düzeltmeye çalışıyordum, sanırım o bişeyler yaptı ben de düzeltemiyorum. menü çubuğundaki bullets ve numbering ayarlarında da zaten işaret ve sayılar ters tarafta gözüküyor. orada da herhangi bir düzeltme seçeneği yok.
neyse artık tek tek cümleleri kopyalayarak hallettim. sıfırdan kendim yapsaydım sunuyu daha az uğraşacaktım.
teşekkürler gene de.

abicim sen bi endokrinologa gorun. bulamazsan dahiliyeciye gorun.

bu anlattiklarin hayra alamet degil, seker hastaligi yonunden iyi bir incelenmen lazim.

aclik kan sekeri, aclik insulin seviyesi, Hemoglobin a 1 c, mutlaka bakilacaktir ama gene de aklinda olsun, vitamin D seviyesi de baktir.

Korkacak bi sey yok ama seker hastaligi yonunden incelenmen lazim.

support.lexmark.com

Linkte Download sekmesine geç. Xp ise zaten en üstteki. Windows 7 ise Vista için olanı kullan demiş.

mor kekik dediğin mor çiçekleri olan kekik ise satan amca bana az kullanmamı, rahiyasının yoğun olduğunu söylemişti. bir de çok yıllık tek yıllık ayrımı var kekik türlerinde onu biliyorum. limon kekiği ise aromatik yağlarda kullanılıyormuş sanıyorum. ayrıca hepsini demleyebilirsin.
kekiklerde thymus ve origanum diye tür farkları var.
benim bildiklerim bugaddene...

(bkz: the globalization of world politics) adlı kitap dediğin gibi bütün ideolojileri, rejimleri globalization konusuna da bağlayarak anlatır.

bunun dışında andrew heywood a ait politics kitabı var bunu da alıp okuyabilirsin. o da aynı şekilde ilk chapterlarında ayrıntılı olarak realism, liberalism, marxism falan komple anlatır. bu kitabın aynı zamanda türkçesi de var. onu da alabilirsin tabi. bu ilk söylediğime göre daha hafif bi kitaptır.

umarım yardımcı olur:)

yalın - meleklerin sözü var

erkin koray - seni her gördüğümde

üzerime vazife değil ama niye özellikle türkçe istiyorsunuz, yabancı şarkılarda saydığınız kriterleri yakalamak çok daha kolay..

eski tangolardan olabilir.
bir de tanju okan'ın bir şarkısı vardı ama tam çıkaramadım şimdi.

"Papatya Gibisin Beyaz ve İnce" e benim adayım olsun.

sayın kabablanka, damat bey bulduğumuz yabancı şarkıların da hiçbirini beğenmedi maalesef. yapıcı bir öneri getirmediği için bulunan şarkıya eyvallah demek zorunda.
türkçe olmasının sebebi, çalacak ingilizce şarkıya, salondakiler, sözlerini anlamadıkları için "vay be" değil, "ne diyo ki lan bu" diyeceklerdir. amacımız şarkının sözlerini nasalara koyarak , gelin kızımızla damat beyimiz dansederken, bütün salonun hep bir ağızdan şarkıyı söylerek onlara eşlik etmesini sağlamak. takdir edersiniz ki ingilizce bir şarkıyla bunu sağlamak oldukça güç.

sayın kediebesi, tanju okan'ın dediğiniz şarkısı "dudaklarımda bir ateş avuçlarımda alevsin" ise, o şarkıyı ben de çok severim hatta aklıma da geldi ama "bu akşam çok efkarlıyım" diye başladığını hatırlayınca vazgeçtim.

bence bu...

issız adam, michel fugain - une belle historie +
fizy.com

aklıma çok acaip bi şarkı geldi... :P
ajda pekkan - bir resmin yok bende
böyle sakin sakin dans ederlerken sonra alev alev kısmı başlayınca hızlı dansa geçerler filan eheheh çok garip olur sanıyorum, ama dalga geçmek için yazmadım..

veya yine ajdadan gelsin eski plaktan çalınsın
iki yabancı... hem tanıdık hem güzel :)
www.youtube.com
hem de dansa çok uygun :)

daha arabeskseniz dert bende derman sende :P
evet taktım ajdaaaa ya

Bizim evlilik şarkımız : www.vazgectimsenden.com

daha once de cevaplamıstım..
bellek kartı dediği hafıza kartıdır..n73 de altta bulunur..neden onda sorun var dediler ki..bir cıkar bakaım, baska varsa dene ne olacak..bir sey olmaz sanırım..
donanımsal sa senin yapacagın bişey yok..board değişimine kadar gider olay(bilgisayarda anakart değişmesi gibi)..daha once de soyemiştim belki kamerayı aktif eden kızaktaki mekanızmada problem vardır..onun için de anlayan biri bakması lazım ama..
yazılımsalsa belki bir ihtimal kendin kurtarabilirsin..bunun için guncelleme onermiştim..telefonun yazılımın yeni surumu muhakkak cıkmıstır..bunu netten guncellersen telefon sıfır gibi olacak..bunun için nokia nın sitesinden pc suite(yeni adı farklı galiba-ovi mi ne) yi indiriyoprsun..(turkce destegi var) telefonu bilgisayara kablo ile baglıyorsun,kablo onemli bir nokta ne yazıkki,kutunun içinde gelmişse guzel olur(gerci nokia nın kabloları kolay ulaşılır)..pcsuite telefonu tanıyacak(sen de yardım edeceksi-yonergeyi takip et programı acınca)..ondan sonra tel yazılımı guncelle gibi bişey bulacaksın..o kontrol edecek tel i yani versiyonu indirecek, sana bişeyler soracak falan filan..yonergeyi takip edince tamam olacak..bunu yapmadan tel hafızasını ve hafııza kartını yedekle ve tamamen temizle derim..sonunda tel yeni versiyon olacak ve guzel de olacak:.umarım işini gorur..ama bana donanımsal-servise mehkum gibi geliyor..
ha bi arkadas da virus demişti o konuda benim bi ongorum yok..5senedir sybian kullanıyorum ne virus kaptım ne virus yuzunden bozulan tel gordum..
saygılar sevgiler kolaylıklar...

donanımda bi sorun yoksa virüs işidir...format atmayı deneyin bi...

donanım sorunu gibi geldi..bide dusuk ihtimal ama kamera kızagında sorun olabilir..imkanın varsa bir bakın oralara...yazılımsal olabilir ya da virus denilen şey, onun için teefonu pc suit e bagla(kablo ile), yeni versiyona guncelle ulan bu telefonu de, muhakkak yeni versiyonu vardır, belki ilaç olur bu...

gemlik yalova üzerinden geliyolarsa gemlik yolu üstünde kilo satanlar var... dağlı kardelen falan olabilir marka olarak...

kardelen - ipek

otobüsle geliyorlarsa otogarda vardır bütün markalar. arabayla geliyorlarsa yol üstünde görürler bi çok markanın satış yerini. istanbulda büyük avm lerde standları oluyor ayrıca ordanda alabilirsin.

ve evet kafkas ianılmaz pahalı sırf o yüzden kestane alıp kendim yapmıştım. kafkastan almayın kardeşim kazık hemde nasıl. kilosu 40 lirayamı ne geliyor. al kestane kendin yap valla. ben öle yapmıştım.

bak aklıma geldikçe yazıyorum birde kafkastan alacaklar şuna dikkat etsinler (rakamlar ufak tefek oynayabilir ama durum tamamen aynıdır) Bursa-Heykel şubesinden alacaktım 3 çeşit gramaj vardı biri 400gr dı galiba sordum yanlış olasın 14tl mi ne dedi 800 gr. sordum 35 tl mi ne dedi. yani aynı gram ürünü tek pakette alırsanız daha çok giriyor size haberiniz olsun. tekrar belirteyim rakamlar değişik olabilir ama aynen böyle bir durum var.

hürriyete yakinlarsa meslek lisesinin orda kardelenin imalathanesi var cooook ucuza alabilirler ordan

biraz geç oldu sanırım.bidahaki sefere,terminaldeki furkan şekerleme'ye gitsinler.kafkas'tan daha iyi oldugunu rahatlıkla söyleyebilirim.sadece adı var o kadar.bursalıyım bu arada.

uzun yıllardır iş hukuku üzerine çalışan patronlarımla konuştum. böyle bir şey mümkün değil diyorlar. yani başka bir raporu, örneğin ayağı burkuldu, grip oldu vs. bunu gebelik izninden düşemez.

yok yaa öyle bi şey? adamın anasını ağlatırlar vallahi öyle bi şeyde. gitsin istediği gibi rapor alsın. doğum izninde düşemezler. öyle bi kanun vs. yok.
(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)

ne şiş yansın ne kebap demiş ama sizin arkadasta.. yanı hasta olmadıgı halde rapor alacak kadar kurnaz olucak ve karsısındakı bunu dogum ıznınden dusulecegını soyleyınce vay efendım bu yasal mı hakkı varmı boyle bıseye bla bla.. hadi canım sen de .. bır de devlet memuruymus.. devlet diye mı boyle yapıyo bu arkadas.. yapsın bunu ozel sektorde omur boyu ızın alır.. hak arıyorsak once bı saga sola bakmasında fayda var..

not: karsı tarafın yaptıgı legal olmayabılır ama arkadasınızın da rapor olayını legal olmayan sekılde cozmesı (hasta olmadıgı halde rapor alması) karsıdakını haklı duruma getırdıgını dusunuyorum.

düzenli seks hayatı.

Geçmiş olsun. Bana kansızlık teşhisi koyan dahiliyeci, ilaç vermeyi tercih etmeyip jinekoloğa gönderdi ve aşırı regl kanamasını azaltmak üzere bir doğum kontrol hapı verdiler. Kanamalar normale döndükten sonra da kansızlık için ne bir ilaç, ne de özel bir diyet uyguladım. Yıllardır kan değerlerim ortalama Türk kadınınkinden yüksek (diyorlar). Kansızlığa yol açan başka bir sorun olup olmadığı araştırılmadıysa araştırılsın ki, kanı takviye etmek yerine başka çözümler düşünülsün.

Şunu buldum bir de:

Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suyun içine 8-9 tane kuru incir atınız.
Yaklaşık 7 dk. kadar ağzı kaplı olarak kaynatınız. 7 dakika kaynadıktan sonra ılımasını bekleyip süzünüz.
Süzülen suyu iki veya üçe bülünüz.
Yemeklerden 15 dakika önce , yani aç karına içiniz.

Not:
Günde iki defa olmak üzere 21 gün içip 7 gün ara verilmelidir.
Bu ilacın toplam uygulama süresi 42 gündür. Yani ik defa 21 gün. Aradaki 7 gün dahil değildir.

taze zencefil azicik rendeleyin mesela findik buyuklugunde bir parcayi balla karistirip yutun, bedeni hem isitir hem direnc artisi saglar ve de bol bol aci yiyin.

gecmis olsun.

yoga'da kullanılan bir tür nefes var. dilinizle boğazınızın bir kısmını kapatıyorsunuz, dalga sesi gibi bir ses geliyor. genizden nefes almak gibi.
bu nefes tekniği ile eğilip kalkarsanız, biraz hareket ederseniz kanınız ısınacaktır.
burundan tabi alacaksınız nefesi, burundan vereceksiniz.

demir iğnesi ol. ilaçlar hemen işe yaramayabilir ama iğne etkili. ayrıca demir emilimini azaltan yiyecekleri yeme (yoğurt, çay gibi) ilaç aldığında.

bununla bir ilgisi var mıdır, bilemiyorum ama bir kaç gün önce ben de ufak çaplı bir ishal yaşadım. ama, carte dor'un dondurmalı pastasından da şüphelenmedim değil ama.

izmirliyim son 15-20gündür bir şişkinlik midede gariplik var

ama tesafüd bence genel bişey yoktur

dün bizim arkadaşın midesi bozuktu, üzerinize afiyet gazı da vardı

allah allah bende de var 1 aydır falan

nacizane önerim; çeşme suyu kullanıyorsanız (bilumum yeme, içme) kullanmayın. izsu'nun içme suyu hatlarında bakım yaptığı, bu sebeple aşırıya kaçabilecek derecede suya dezenfektan karıştırdığı gibi şeyler duydum. tabii izsu süperdir ben yalancı çıkabilirim. garanti vermiyorum götüme kaçmaması açısından.

Valla izmirliyim ben de dün öyleydim, çeşme suyu da kullanmıyorum. Havadandır belki.

ben 2 gündür öyleyim izmirdeyim. yani genel birşey mi bu? çeşme suyu ben de kullanmıyorum ama genel olmamalı o sebepten

o zaman orhan veli'nin dediği gibidir; beni bu güzel havalar mahvetti. günler uzuyor, biyolojik saat falan diyeyim. yahu neden bana olmadı? yoksa ben izmirli değil miyim? izmir de değil miyim? :)

bağırsak hareketleri olayı bende de var son haftalarda. ama şöyle bi şey var ki izmirlilerin hepsinin içtiği su ortak değil sonuçta, havadan da olacağını sanmıyorum. tesadüftür işşallah diyelim. amin.
panik yapmayalım, ayağımıza çorabımızı giyelim.

kmplayer var.

vallahi o işi ben de çok yaptım. ama eğer dinlerken bir yandan da yazmaya çalışırsan mutlaka bir yerde kopuyorsun. onun için bir cümle dinleyip, durdurup yazman sana verebileceğim tavsiye olabilir.

benim yaptıklarımda söyledikleri anlaşılmayan insanlar oluyordu genelde çok işkence çektim, inşallah tane tane konuşan insanların ses kaydıdır, progrm olarak da aimp iidir, diyorum, kolay gelsin...

sutlu nescafe; kmplayer iyiymiş valla, çok sağol. iyice abartıp, çok yavaşlatınca biraz sesler boğuklaşıyor, ama bayağı rahatlattı yazmayı.
benim de soyleyeceklerim var; öyle denedim başta zaten ama sürekli bir word, bir de winamp geçişleri, çok zaman alıyor. allah sana sabır versin, ne diyim.

almanca olduguna takilmazsan sana bu iste cok yardimci olabilecek iki program tavsiye edicem.

1. www.ton-und-text.de
6. Herunterladen vom WWW-Server diyor, burdan indirebilirsin. normal kurup aciyorsun. datei > mediendatei öffnen diyip dosyayi yüklüyorsun.
özelligi: verdigim linkte de programin sekli görünüyor. orda yesil eksi isareti ile kendine bir aralik belirliyorsun. mesela o tusu basik tutarak secmek istedigin araligi baslatiyorsun. biraktigin anda araligin belirlenmis oluyor. sonra yanindaki yesil sonsuzluk isaretine (yatik 8) basinca belirlemis oldugun aralik sürekli calip calip basa dönüp tekrarlaniyor. orasini yazdiktan sonra tekrar yeni bir aralik belirleyebiliyorsun vs.

2. www.audiotranskription.de
burda da download diyip indirip kurabilirsin, o kisimda sorun cikacagini sanmiyorum.
kullanimina gelelim: audiodatei > audiodatei öffnen diyip ses kaydini aciyorsun. f4 tusuyla oynat/durdut yapabiliyorsun. abspielgeschwindigkeit dedigi yerden senin istedigin daha yavas calma isini ayarlayabiliyorsun. onun üstündeki spulintervall ise durdurup tekrar devam dediginde kaydin kac saniye geri atladigi ayar.

umarim yardimci olur. kolay gelsin :)

kmplayer çözmüş sorunu ama yardımcı olması açısından söyleyeyim :
"sürekli bir word, bir de winamp geçişleri". media oynatan programlarının çoğunda global kısayol denen şeyler vardır. bunları ayarlayarak program açık olmadan medyayı durdurabilir,başlatabilir, takla attırabilirsiniz. mesela benim foobarımda win-x tuşu pause tuşudur örnek olması açısından.

express scribe var bu iş için.

aimp denen program da da şahane yavaşlatma özelliği var.

Asagida dil, sayfa vs bulunan durum cubuguna sag tiklarsaniz oradan aktif ya da deaktif edebilirsiniz. Ayrica en ust soldaki windows renkli seyinden word secenekleri, yazim denetiminden de ulasabilirsiniz.

entrapmen teşekkürler. durum çubuğunda bulamadım ama renkli şeyde buldum. benden sonrakilere de faydam olsun. o "en ust soldaki windows renkli seyi"nin altında word secenekleri diye bi kutu var, onun içinde "proofing"i tıklamak gerekiyor. autocorrect options dan ayarlama yapılabilir.

taş plak meyhaneleri serisi, eğer mp3 istiyorsanız.tsm türünde tavsiyelerim;


bu kış hanım istanbula taşın
yangın olur biz yangına gideriz
fındıklı bizim yolumuz
sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde
gözlerin bir içim su
evlerinin önü handır
benliyi aldım kaçaktan
biz heybelide her gece
odasına girdim fincan elinde
arabaya taş koydum

icinde fatih ürek haydrilillililililiiii olmazsa olmaz, bastan not alin.

la traviata lafı azımdan aldın,

o zaman fatih ürek'ten tüm sevenler için gelsin ; sus (süper gaz şarkı)

benim ısrf bu iş için bi listem var sana oradan şarkı isimleri aynen copy&past technology

FERHAT GÖCER 2007 - 12 - YalaN
Kenan Dogulu - Cakkidi
KENAN DOGULU - GUZELLER ICINDEN
TAN - Yıldızlar Da Kayar - 2008
Tarik Mengüç - saksuka

daha şarkılar vardı ama çoğu elleri havada sitemkarca sallayıp eski sevgiliye gönderme yapmalı şarkılar

bu şarkılar pc'de olduğu için evet utanıyorum ama gizli dosya halinde=)

cruex sağol önerin için ama ben o şarkıları versem anneme, beni eve sokmaz bi daha. daha oynak şarkılar istiyorlar. dedim ya kurtlarını dökecekler diye.
la traviata ve hizli sperm ; merak etmeyin, fatih ürek ilk aklıma gelen oldu zaten.
hizli sperm senin listede başka neler var, utanma aramızda kalır.

www.vatanbilgisayar.com

Ben bundan edineceğim yakın zamanda.

daha once de yazmıştım. migroslar'da samsung'un bir modeli var, peşin fiyatına 12 taksit şeklinde 1200 lira civarındaydı, bence işinizi görür :)

bana kalırsa doğrucan mobilya çok uygun. köşe takımı mevcut mu şuanda bilmiyorum outlet tarzı bir yer olduğu için ama mutlaka yardımcı olacaklardır.

www.dogrucan.com
sitede telefon numarası ve açık adres'de mevcut.

"packard bell tj65 dt-008tk" al derim. ben aynısını kullanıyorum, hiçbir sorunu yok. daha önce de packard bell kullandım, kesinlikle tavsiye ederim. ama yok yüzümü tanısın, parmak izimi okusun, blurayi olsun, ayaklarımı yıkasın falan diyorsan başka birşey al.

toshiba nın o modeli dual core işlemci. hedefinde en az core 2 duo olsun. lenovo nun o modelinin ucuz olmasının nedeni; o modelin sorunlu olmasıdır.(kendim sattım oradan biliyorum :) arkadaşın bahsettiği packard bell iyi makine. fakat sen önce bütçeni ve yapacağın işi yaz ki ona göre önerelim?

toner bitiyor olmasın? drum'ın üstünde mi o bahsettiğiniz iz, yeşil silindirin üzerindeki siyah şeritte? normalde nemli bezle silinir, gider...

toner ayarı yapsanız?

terp; drum nedir bilmiyorum ama yeşil silinridn üstünde ayrıca bir siyah şerit yok. yeşil silindirin üstünde iz var. beyaz tırtıklı bi zımbırtı var ya onun olduğu tarafta.
toner bitiyor olamaz yeni dolduruldu.
safepassage; toner ayarı derken ???

dram mı drum mu öle bi şey var tonerinin içinde, değişmesi gerekiyor. toneri doldurttuğunuz yere sorun, yardımcı olurlar (ücret dahilinde)

toner doldurulurken zamanla eskiyor ve böyle arızalar çıkartıyor... genelde dolduran yerin hatası yüzünden oluyor bu durum..
yeni toner alırsanız sorun ortadan kalkar... yeni tonere 100 liranın üstüdne verirsiniz muhtemelen, eski toneri de isterseniz 15-20 liraya geri alırlar sizden.

tambur bozulmuş artık. çok riskli bir hareket ama tamburdaki o mürekkep bulaşması gibi izin üzerine selobant sarıyorlar düzelsin diye. dediğim gibi çok riskli ama. tambur değişmeden düzelmesi imkansız.

edit: tambur dediğim o yeşil silindir.

bende arka planda download olduğunda dediğiniz şeyler oluyor

aynı sorun bende de mevcut.

firefox'ta sürekli takılma yaşıyordum, yenilemeden de geri gelmiyordu. chrome'a geçtim, yayın çok nadir gidiyor, gidince de ddos saldırısı gibi saldırıp geri getiriyor, 1 sn içinde.

Kapağıyla beraber 18 cm(boy)
kapaksız 17,85 cm(boy)
Konservenin gücü adına

slymene; bütün konserve tutkunları sana şükran borçlu. bu heralde 1 litrelik olanların ölçüsüdür. allah ne konserve, salça, reçel muradın varsa versin.

bizdeki kapakla 13.5 kapaksız 13 küsür gibi bi şey. kavanoz kapağımızın üstünde kapı gibi de paşabahçe yazıyor :)

Bizimkindede paşabahçe yazıyor,İçi menemen dolu:=)
Beyaz kapaklı olandan
Rica ederim

benim ölçümlerimde de sonuç farklı çıkmadı...
afiyet olsun...

p.s: bu kadar acil ne olabilir merak ettim...

çok daha ayrıntılı bilgi için:
www.anadolucam.com.tr
1 litre için ürün kodu : 103599
2 litre için ürün kodu : 142899 ve 147599

kavanoz polemiğine girmeyelim arkadaşlar. anlaşılan beyimsiz'inkiler 1 ltlik, slymene'ninkiler 2 ltlik.
kabablanka, sende farklı çıkmayan ölçü hangisi belirtmemişsin ama gene de sağol.
tüm kavanozların boyunun ölçüsünü alanlardan allah razı olsun.

ne kadar medenilestirmeye çalisilsa da din bu. ayrica hangi olayda ne kadar medeniyiz hangi organizasyonu basariyla gerceklestiriyoruz da bunu yapalim?

kurban konusu açık. böyle rezalet olmaz, hayvana eziyet günahtır. din böyle olmasını emretmiyor, biz yanlış uyguluyoruz. kabedeki amaç, müslümanların bir araya gelerek birlik duygusunu yaşaması, islamiyetin dığduğu toprakları görme, dini duyguların perçinlenmesi. araya peygamberi yada onun mezarını sokarak allah ile iletişim kurma gibi bir düşünce yok kesinlikle. o bahsettiğin şeytanları ilk defa senden duydum bana da hoş gelmedi.

evet bahsettikleriniz zaten kurban ibadetine aykırı olan şeyler. millet olarak bokunu çıkarmadığımız ne var ki.
bu arada kabe peygamberin mezarı değildir.

kabirleştirme, mezarlık vs.. bu da bir nevi putlaştırma değil midir? mezarının başına gidip dua etme vs...

öncelikle size de iyi bayramlar diliyorum.

endişelerinize gelirse kurban kesme konusunda sonuna kadar haklısınız. ne diyebilirim? üstüste koyulmuş bir el arabasına koyulmuş koçlar, koyunlar gördüm bugün. bu değil kurban ibadeti. kesinlikle bu değil. içim acıyor şu an.

bu işi biz yapamadık arkadaşlar. hiç bişi işi layıkıyla yapamadığımız gibi. şu kurban kesme geleneği avrupa'da olsaydı emin olun her köşede steril kurban kesme kompleksleri olurdu, herkes medeni bir şekilde ibadetlerini gerçekleştirirdi bizde olmuyor.

kabe konusunda ise, sanırım bir yanılgı var, kabenin içinde mezar yok arkadaşlar. peygamberin mezarı medinededir. kabe içi boş bir binadır. islami inanca göre kutsal bir binadır.

din bu demek isin kolaycılıgı ucuzlugu ki muslumanlar cok seviyor bu savunmayı. arkadasım entegre tesis gibi yerlerde senın kurbanda kestigin kadar hayvan bi gunde kesiliyor pislik rezalet olmadan. bu isin cozumu var fakat tutarlı olun musluman yoneticilierinizden isteyin.

önceki cevapları okumadım benzer şeyler yazdıysam özür dilerim.
1.Kâbe peygamberimizin mezarı değil
2.Şeytân taşlama putlaştırma değil temsili birşey puta tapınırken insan tanrıyı temsilen puta değil direk put olan maddeye tapar.ama şeytan taşlanırken orda şeytan olmadığının farkındalar.
3.Kâbenin türbeyle herhangi bir alakası yok.

2.Şeytân taşlama putlaştırma değil temsili birşey puta tapınırken insan tanrıyı temsilen puta değil direk put olan maddeye tapar.ama şeytan taşlanırken orda şeytan olmadığının farkındalar.


hz muhammed'in kirdigi putlar vardir, kureys kabilesine ait olan. lâkin o araplar o putlara tapmiyorlardi, onlar araciligiyla tanriya ulasiyorlardi, tanrilarinin adi da al ilah'tir hatta. ayrica namazin, orucun, kurbanin islamiyetten önce olmadigini mi zannediyorsunuz?

ben de yeniden yapılandırarak borcu ödeme niyetindeydim. gereken başvuruyu internetten yaptım, evrakları yolladım son gün vs...

borç sorgulama ekranına bakınca hala yapılandırılmamış olduğunu her allahın günü de faizin çatır çatır işlediğini görünce moralim bozuldu. ankara yı aradım; yetkili, internette sorun yaşadıklarını, herhangi bir problem olmadığını, ödemeye devam etmem gerektiğini söyledi. ileride düzelteceklermiş. güncelleme falan yapacaklar herhalde..

haberin olsun...

www.hurriyet.com.tr

su var ama saaat yok

bulutsuz açık bir hava varsa izleyebilirsin. şehir ışıklarından ne kadar uzak olursan o kadar iyi izlersin. hava karardıktan sonra izleyebilirsin ama en yoğun olduğu dönem sanırım 23-02 arası tabi öncesi ve sonrasında da yanan göktaşlarını görebilirsin.

ikinci bir ana sağanak daha olacak o da 19 kasım sabaha karşı 5-7 arası en yoğun dönem olacakmış.

şöyle bir şey var,

17 Kasım 2009 - Leonid Meteor Yağmuru:

Saatte ortalama 40 meteorun izlenebileceği bu gök olayının radyan noktası Aslan (Leonis) takımyıldızıdır. Bu meteor yağmuru saatte 100'ün üzerinde meteor kayması gerçekleşen 33 yıllık bir çevrimsel döneme sahip olup böyle bir oran son olarak 2001 yılında gerçekleşti. Ay'ın herhangi bir engel oluşturmadığı bu günlerde meteor yağmurunu izlemek için geceyarısından sonra Aslan takımyıldızı yönüne bakmak yeterlidir.

Etkinlik Saati:19:30
Teleskoplarla İzlettirilecek Gök Cisimleri: Jüpiter, Mars, NGC2264, Orion Nebula, NGC 884
Sunum: Dünyaya çarpma tehlikesi olan gök cisimleri

ankara üni. gözlemevinden bu bilgi.

Kesintili süreleri unutturmak bâbında, özür niteliğinde beleş yayın yaptılar o akşam. Sürekli ya da paralı bir şey değil.

isteyerek yapmadılar ama faturaya yansımaz

bahsettiğin olay 31 ekim 2009 antalyaspor bursaspor maçı esnasında olmuş ise eğer, yayın tüm yurtta aksaklığa uğramış olup müşteri hizmetleri dahi çalışmamıştır. sonrasında normal akışa geçildiğinde müşteri hizmetleri ile görüştüm ve 1 günlük fiyatı (aylık fatura bedeli/30) faturamdan düşeceğini söylediler.

bekliyoruz bakalım.

o problem digiturk ün şifreleme sisteminde oluşlan arıza sonucu oldu. yayınları şifreleyemediler dolayısıyla hiç vermemektense şifresiz verdiler. sizlik birşey yok yani.

mağazası caddebostan ışıklardan barlar sokağına inerken solda beer cafenin yanında

ama ben İzmir'deyim :(

www.bunlardanistiyorum.com

internet sitesi çalışmıyor diye belirtmiştim ama neyse.

duş için ılık su.
spor öncesi sonrası gün içinde her daim su iç bol. enerjin düşmüşse meyve suyu. bulabilirsen tazesinden.

1- her yerin ağrıyacak diye bir durum yok bence.
2- ağrı fazlaysa her ikisini de al.
3- bol bol su.. meyve suyu ayrıca, benden gelsin enerji için.
4- 2 kere şampuan yap, öyle duşun rahatlatacağı bir ağrın olmadığına inanınıyorum. hangisi iyi hissettiriyorsa ona devam bence.
5- power spinning ten 3 gün hayattan kesilmiş birisi olarak söylüyorum ki SAKIN DİNLENME, YATMA, kalk ve aynı işi yap kaslarını sürekli çalıştır yine. Orada birikenleri yok etmen lazım.
6- o kadar atlayıp zıplamak kesin iyi gelecektir boğazı da tutarsan.
7- şart değil, ayağın halıdan yanmaya başlarsa olabilir. parkeyse de 1-2 gün sonra tabanların ağırabilir. vücut ağırlığının tartılması lazım bence biraz.

son ek. gerçekten dinlenme sakın. aç mutlaka harekete devam. işe gidemedim yahu. kendi işim olmasa ne yapardım bilmiyorum. 2 gün işe gidemedim. bırak işe gitmeyi üst bacaklarım öyle bir ağrıdı ve acıdı ki, yataktan kalkmak işkence, oturmak işlence, wc ye gidemedim, klozete oturamadım ki. 26 yaşındaki adamım gözlerim doldu acıdan, abartıyor gibi gelebirilim ama engellilerin neler çektiğini, oturup kalkerken bir tarafları sürekli acıyanların neler hissettiğini çok azcıkta olsa anladım. benim ki olabiliecek en üst düzey hamlamaydı herhalde ama tatmayın o acıları ve spora devam edin.

1- erken
2- bugun de aynı hareketleri yap, yarına bisey kalmaz. laktik asit ya da keratin di snaırım uretiyor kaslar hamlama durumunda. bugun tekrar yaparsan onları yakmıs olursun.
3- maden suyu ya da su iyidir. terlemeyle hem mineral hem de su kaybedersin. bunları dengelemek gerek.
4- keyfıne kalmıs
5- go to 2, evet bu aksam da yapman gerek
6- bolgesel zayıflama diye bisey yok,
7- yoo ?

1- 2. gün daha yoğun ağrı hissedebilirsin. bir ihtimal de sırt kaslarının daha zayıf olmasıdır.
2- iyi beslenmen yeterli.
3- meyve suyu en iyisi.
4- soğuk. kas ağrılarını minimuma indirirsin.
5- laktik asidi dağıtmak için sık yapman daha iyi ama bazı kasları tam gerdiremeyecek kadar kastıysan yapma.
6- bölgesel yağ yakımı yok ama şekillendirme var. tae-boo bu bölgelere yoğunlaşıyorsa olabilir.
7- tae-boo için özel bir durum yoksa hayır.

Öncelikle "Sen Bir Enkazsın"
Sonralıkla seçtiğiniz kardiyo seansını izledim, gayet güzel, yeni başlayanlarda rahatlıkla yapabilirler ancak şurası var ki bu bir kardiyo antrenmanı sayılıyor bu nedenle keşke yapabilseydiniz de 50 dakkaya tamamlayabilseydiniz siz 10 dakkayla yetinmek zorunda kalmışsınız sanırım.

1-) Hamlama için erken değil tam yeri tam zamanı, diğer yerlerde ağrı olmaması o bölgeleri iyi çalıştıramadığınız anlamına geliyor evet.

2-) Ağrı giderek artmayacak, azalacak ve yokolacak.

3-) Spor sonrası için saydıklarınızın hepsi olur. Ancak maden suyu içecekseniz öncesinde bir bardak normal su içmenizi öneririm, meyve suyu için de aynısnı öneririm. Spor esnasında da çok su kaybederseniz -ki edebilirsiniz antrenmanın şiddet ve süresine göre- su, tuzlu şekerli su, içebilirsiniz, su işinizi görecektir. Powerade gibi ürünlere ihtiyacınız henüz yok ancak o ürünlere güvenebilirsiniz, spor esnası ve sonrası için gayet uygundurlar. Yazacağız bunnarı bekle türkiye.

4-) duşa spordan sonra girecekseniz soğuk su, sağlığınız elvermiyorsa ılık su daha iyidir, suyun altında gaslarınıza masaj yapın. şoklama toklama yapmanıza gerek yok.

5-) Bahsettiğiniz antrenmanı bugün de yapabilirsiniz ancak zaten sırtınız mırtınız ağrıyorsa yapamazsınız, yapabiliyorsanız yapın.

6-) taybu, maybu hepsi hikaye egzersiz sistemleri özünde aynıdır. Basen bacak incelmesi için (ki yazdılar size bölgesel zayıflama diye bi şey olmadığını) yağ yakmak gerekir, yağ yakmak için de düzenli olarka buradaki 50 dakikalık program ve birazcık kısacağınız unlu şekerli gıdalardan gelen kalori işinizi görebilir.

7-) mümkünse spor ayakkabı giyin çünkü evinizin zemini serttir, tabi toprak evde yaşamıyorsanız. yoksa ben çıplak ayağı tercih ederim tabi ama o eskidendi çoook eskiden şimdi yumuşak zemin bulamıyoruz.

Ekleme @pichoscosama: :-))) bu arada sana msnden ne yazam iletilmiyor ulaştırılamıyor haberin olsun. sanırm benim dns ayarlarımdan, ya da değildir bilemedim.

Yahu Karluk, sen bir enkazsın deyip kaçmasana. :) Versene linkini. www.bodytr.com

bende remington var, gayet memnunum, tavsiye bile ederim..
benim saçlarımı bile -kıvırcık, belime kadar ve oldukça gür saçlardan bahsediyoruz- 40 dakikadan kısa sürede düzleştirildiği görülmüştür. başkası yardım etse demek ki çok daha kısa sürecekmiş, ben pek hızlı ya da becerikli değilimdir de bu işlerde.
neyse, remington iyidir yani.

şimdi birincisi saçlarınıza bakım yapmanız gerekiyor. gliss'in dipleri yağlı, uçları kuru saçlar için bir spreyi var. onu kullanabilirsiniz.

düzleştirici olarak da rowenta lissimanın clip and bilmemne diye bi modeli çıktı. o daha kullanışlı olabilir. ben de hem dönerek düzleştiren rowenta, hem lissima hem de o tost gibi düzleştiricilerden var. gene en kullanışlısı lissima oluyor sanırım. tost şeklinde olanlarda saçı önce kurutup sonra düzleştirmek gerekiyor

remington. ben kullanmasam da kız arkadaş kullanıyordu. bir tane almıştı. onu kardeşi kapınca bi tane daha aldı. bir hikmeti var demek ki remington'un.

bende phillips'in baya eski bi modeli vardı hala kullanıyorum ama sinbo aldım bi tane ve hiç dandik değil aslında.nasılsa dandiktir ucuz alim bi tane dediğim bişey ama cok memnun kaldım.mesela saçlarım gür ve bel hizasında.dalgalı ve kabaran türden..sinboyla işe koyulduğumda 45-dk en fazla bi saatte hallediyorum.bir de sinbo saçı parlatıyor,diğerinde yaptığımda mat bi düzlük elde etmiş oluyorum.bence denemelisiniz sinbo'yu,ben şahsen memnunum..

remington!

PHILIPS HP 4667 SalonStraight Pro XL Saç Düzleştirici, kullanıyor kardeşim. hem çok iyi düzleştiriyor hem de seramik plaka olduğu için daha az yıpratıyormuş. büyük olduğu için daha kısa zaman alıyor ama tek sorun biraz ağır olması. ben kullanınca kolum yoruluyor belkı de alışkın olmadığım içindir.

ben de remington diyorum, bu konuda gayet başarılı, sürpriz yaratmaz, fiyat performans oranı da fene değil..

hayırlısı olsun..

rowenta (ionic) kullanıyorum. daha önce de philips kullanmıştım. rowenta'dan çok memnunum phlipsten çok daha iyi

uzağa git.

ayrıl gitsin ne diye ugrasıyorsun onu da anlamıs degilim. elalemin sizoidlerını iyilestirmek sana mı kaldı.

kendisiyle sevişmek bir çözüm olabilir

manfool & bryan fury; ama seviyorum.
nickini vermek istemeyen suser; zaten bi onu yapıyo.

eğlenebilceği sosyal ortamlara sokmaya çalışın,özellikle bu tür ortamlarda çakır keyif olcağı kadar alkol enjekte etmeyi sakın ha unutmayın, yoksa gene sıkıldım tripleri ile uğraşmak zorunda kalırsınız

1) Problemi neymiş, onu öğrenin.
2) Psikologa yönlendirin.

herkes zor zamanlar geçirebilir, depresyondaki siz de olabilirdiniz. sevgilinizin sizi bırakıp gitmesini istermiydiniz? siz sadece gezip eğlenmek sevişmek için mi sevgililerinizle berabersiniz kuzum? sevgili bir yerde dert ortağı, en iyi arkadaştır. hayat arkadaşının imza atmamış olanıdır bana göre.eminim o da böle yaşamaktan, sizi de bunaltmaktan hoşnut değildir. oturup konuşun, yardımcı olmak istediğinizi, bu zor dönemleri beraber atlatacağınızı söyleyin. e nasolsa bilmiyo mu her an hergün yanındayım demeyin, ona yanında olduğunuzu ona değer verdiğiniz söyleyin. bu size açılmasına ve yardım tekliflerinize sıcak bakmasına yardımcı olacaktır. daha sonra da sıkı bi terapist araştırması yapın. önünüze ilk gelen psikoloğa gitmeyin. çünkü yanlış seçim bir doktor, durumu daha da zorlaştırır ve bir daha doktor yardımı alma hevesini kırar. ailesiyle samimiyseniz onlarla konuşun. gerçekten seviyorsanız pek tabii bırakıp gitmeyin önerildiği gibi. zaten bu duyuruyu açmış olmanız da bırakıp gidecek kadar duyarsız bi adam olmadığınızı gösteriyor. ilişkisi için emek verenlere saygı duyuyorum. eminim bu çabalarınız sevdiceğiniz tarafından da normal bir ruh haline büründüğünde takdir görecek ve size minnettar olacaktır.

nerelere gitsem diye soran sendin. belki mesafe iyi gelir. dönerse senindir muhabbeti dönüyor ya sabah beri tersini uygula.

bunu şunun için söyledim üstüne epeyce gittin ve sonuç alamadığını farzediyorum. eğer sana değer veriyorsa bir süre sonra değerini anlayıp kafasını taşlara vuracak ve belki tekrar eski haline dönmek için bir motivasyon olacaktır bu.

daha cok sevisin. belki de sadece sevismek istiyordur. o zaman olmaz iste, ayrilin.

ayda en az 1 gün demissin, sonra da sürekli demissin. ayda 2-3 kere böyle şeyler normaldir, hormon falan. he diyip geçicen.

uzun zamandır sürüyorsa bu durum şok tedavisi gerekebilir..deneyimlerim kıcına tekme yiyen insanın o ani şokla afallayıp canlandığını gösterdi.ama dediğim gibi sizin yapabilceğiniz başka birşey kalmadığını düşünüyorsanız terkedin..gerçekten olmasa da blöf yapın..buna da aynı tepkiyi verirse zaten profesyonel bi destek daha faydalı olur kanımca..kolay gelsin atlatırsınız umarım bu sıkıntılı durumu bi an önce..

yaklaşık 6 ay önce, birkaç aylık bir dönem için sevgilinizle aynı profili taşımaktaydım.

aslında nitelendirebilecek çok güzel bir kelime var; damızlık. çünkü başka bir işe yaramıyordu insan.

hayattan zevk alamama, zevk alamazken bir yandan uyuşturucu müptelalarının aksine hayatın akıp gittiğinin farkında olma durumu fakat başka hiçbir şeyin farkında olamama durumu.

ne aile ne aşk ne sevgi ne sevgili.. iş ve okul zaten beşinci planda oluyordu..

sürekli bilgisayar başında olmasının sebebi ise orada huzur bulduğunu sanması, başka bir şey değil. eğer hayatında bilgisayar olmasaydı da misket oynuyor olsaydı, emin olun sadece misket oynuyor olurdu tek başına.. yani bu bilgisayarın kötülüğü değil, fakat çoğu insan bunu buraya bağlar..

size yeterince ilgi gösteremediğinin farkında, sizi mutsuz ettiğinin de, değer bilemediğinin de farkında ancak yapamıyor sadece, beceremiyor, içinde bir "hiç bitmeyen uyuşukluk" güdüsü var. bu yüzden, cinsellik dahi her şeyi paylaştığı sevgilisinden "utanıyor".

tamamen bu utanç yüzünden bakamıyor gözlerinize..

eğer kalkıp da bu gerçekleri onun suratına suratına vurursanız, olaylar çok daha kötü olur. çünkü o, bunları duymak is-te-mi-yor. eleştiriye ge-le-mi-yor. açıklama yapmak istemiyor.

evet-hayır kapsamında kısıtlaması sorularınızı, tamamen kaçaklığının eseri. çünkü derinlemesine bir şey sorduğunuzda gene yaptığı (haliyle yapmadıkları) şeyler aklına gelip ona gene acı verecek.

unutmayın; olay bilgisayarda değil, olay onun kaçakçılığında. bilgisayar amaç değil araç, bu yarın dizi de olur film de olur kitap da olur, misket de olur en basitinden.

seviyorsanız, önce tespit edip sonra ona fark ettirmeniz gerekecek, farklı şekillerde, deneme yanılma yöntemleri ile. o zaten fark edince, yeniden doğmuş gibi, her şeyin farkında olup bütün bu emeklerinizin karşılığını size verecek pozitif yönde. medyum falan değilim, kıçım büyük ama sallama yeteneğim küçüktür, tamamen verdiğiniz donelerden kendime uyarlama yapıp konuşuyorum.

seviyorsanız, bu konuya ufak ufak müdahale etmeye başlamalısınız, öncelikle onun için, sizin için ya da ilişkiniz için değil. hele ki ona bunu hissettirirseniz, yani ilişki içi, benim için düzel derseniz, zaten düzelmez.

benim bir sevgilim vardı.
beş yıl birlikteydik, en ergenlikten en olgunluğa kadar.
ben bu moda girdim, 3-4 aylık bir dönem için.

o, sizin gibi bir çözüm aramak yerine, çekip gitmeyi tercih etti geçmişi de cebine koyarak. şimdi nurtopu gibi bir nefret doğurdum, büyütüyorum..

daha fazla konuşmak isterseniz bilmiyorum buradan nasıl ulaşılınıyor vesaire, erobur@hotmail.com deneyin, yardımcı olabilirsem sevinirim.



not: bunu yanlışlıkla birkaç duyuru üstteki "saksafon çalmaya başlayan" arkadaşın duyurusunun altına "işte o kişi bendim" diye yazınca, sanırım kendisi ekledi, beni saksafoncu sanıyor. hayır depresif olan bendim. neyse. saksafon da tipim değil hani bu arada.

e yani adama bedava da yemek yedirtmezler. cebinizden bir miktar çıkarmaya hazır olun derim.

rezervasyon yaptırırken bu çekin orda geçip geçmediğini ve nasıl kullanıldığını sorarsınız, olur biter.

bu tip çeklerde bazen içecekleri bu çekin kapsamına dahil etmiyorlar ve yediğinizin yanında sadece içtiğinizin parasını ödeyebiliyorsunuz..

once adam akilli bir antivirus ile tarama yapin, ondan sonra sifrenizi tekrar degistirin. sorun sizin bilgisayarda messenger olmasi degil, bir trojan sayesinde sifrenizin surekli olarak ele geciriliyor olmasi.

zap messenger adlı küçücük bir program var. msn'i kazıyor bilgisayardan. onunla silebilirsiniz. google'da aratın çıkar hemen.

Oradan bulamazsaniz, sahaflari, ozellikle kadikoy'dekileri deneyin. Her daim sinema dergileri bulunuyor orada. Ozellikle istediginiz sayilari soylerseniz, bulabilirler gibi geliyor bana.

bizim velet orjinal, hiç açılmamış ambalajında istiyor maalesef. yoksa benim de aklıma geldi oralar. hatta satış fyatından fazlasını vereyim, duyurudan satın alayım diye düşündüm sırf çenesi dursun die ama istemez. olur bigün yönetmen falan da cannes'a, oscar törenlerine vs götürür beni diye çekiyorum nazını.

www.turkuvazabone.com

robinbook;
turkuazın adresini ben de buldum ama anladığım kadarıyla oradan sadece abonelik işlemleri yapılıyor. biz abone değiliz, abone olmak da istemiyorum çünkü bazen getiren kargolar kapıya bırakıp gidiyor ozman da kayboluyor dergi.
teşekkürler gene de.