Ekşi Duyuru

1- Bilmiyorum
2- Elinize geçen net paraya bakarlar. Primleri de dahil ederler sanırım. Başka bir geliriniz varsa onu da eklerler hesaplamada.
3- "Ortak Kredi" ve "İlk Evim Konut Finansman Paketi" farklı ürünler olduğu için büyük ihtimalle birleştiremezler. Banka isteyince her şeyi kılıfına uydurur ama bu biraz zor göründü bana.
4- Ekspertiz gitmeden öğrenemezsiniz. Zaten onun gitme amacı bu. Aynı binada benzer bir ev için ekspertiz değerini öğrenirseniz fikir verir size. 5 milyonluk ev ekspertizde 2 milyon çıkabilir tabi. Düşük bir ihtimal, ama mümkün. Kafadan uydur desen 5 milyonluk ev ekspertizde 3 milyon çıkar derim..

Geçerli diye biliyorum. Çünkü o ildeki tek konutu ve de geldiğinde kendi evinde kalmak istemesi de kabul edilebilir sebepler.
Ayrıca evi neden boşaltmıyorsunuz? Geçen seneden söylemiş ev sahibiniz

birebir aynı sürecin ardından aynı nedenle mahkemeliğiz şu an ev sahibimle. ilk duruşma bu ayın sonunda bakalım bekliyoruz. avukatın söylediğine göre davacının samimiyetine bakıyormuş mahkeme heyeti. daha önceki isteklerinden asıl amacının sizi çıkarıp yeni birine daha yüksek bedelden kiraya vermek olduğuna dair bir savunma ile kazanırız ama en az 1 sene sürer dedi.

siz de çıkmayı düşünmüyorsanız bırakın mahkemeye versin. sizi çıkarttıktan sonra başka birine 3 yıl boyunca kiraya veremeyeceğini yoksa size tazminat ödemek zorunda kalacağını hatırlatabilirsiniz eğer numara yapıyorsa.

İkamet etmediği yerde ev istemesi hukuki değildir gibi geldi bana ama herhalde hukuki olarak gri bir alan.

Sizi mahkemeyle çıkarırsa 3 yıl evi kiraya veremeyeceğini hatırlatın.
Konuyu daha iyi anlatabilmek için kiranızı 36 ile çarpın.

Mesela 2500 lira kira veriyorsanız "3 yıl boyunca evi kiraya veremeyeceğiniz için bugünün parasıyla 90 bin TL zararınız olacak ev sahibi bey, gerçekten o kadar fazla otel parası harcıyor musunuz?" diyebilirsiniz mesela.

@Biven
5 senedir kira ödemelerini aksatmadan yapan, tefe tüfe oranlarının üst limitinden artışını yapmış bir kiracıyım. Yine de aynı sitede dahi evler mevcut kiramın üç katından fazla duruma gelmiş durumda. Güncel kira bedeli ile arada fark olmasa dahi öyle ha deyince ev bulmak ve taşınma süreci size kolay mı geliyor bilmiyorum. Bana gelmiyor. Konunun muallaklığı hukuk konusunda uzman arkadaşlarımın yorumlarından da belliyken emlakçı ev sahibinin talebini dile getirdi diye sorgulayıp soruşturmadan çıkmayacaktım tabii ki. Üstelik artan kiralar nedeniyle bahanesi geçerli olmasa dahi kiracıyı postalayıp evi yeni birine bağlamak için can atan ev sahiplerinin varlığı mit değil.

@hadsafhada
Sözleşme sonuna kadar bekledikten sonra mı konuyu mahkemeye götürmesini söylemiştiniz? Aynı nedenden kastınız tam olarak nedir, sizin ev sahibi de mi yurt dışından ara sıra geri geldiği için sizi çıkarmak istediğini belirtmişti? Yani ev sahibinin düzenli bir mesleği var orada. Geçtiğimiz 4 senede bayram seyranda geldiğinde otelde kalmak zorunda kalması problem olmuyorken bu sene kiralar yükseldikten sonra konforunu düşünmeye başlaması şüphe uyandırdı bende de elbet. Teşekkürler yanıtınız için.

@michael_knight
Gri görünüyor maalesef. Emsal bir tahliye davası geçmişi olan bir avukat filan denk gelir belki diye sordum işte. Nedeni gerçek ise tartışmaya açık, artniyetli ise de tebligat göndermeden senelik en yüksek kira artış oranından fazla artış yapmam için diyaloğa girmeye tenezzül etmemiş olabilir. Teşekkürler.

ev sahibi haklı direk. adamın ikametgahının o şehirde olup olmaması bir şeyi etkilemez.

@faaip de oiad
İkametinin aynı şehirde olmamasından ziyade ihtiyacının devamlılığı ile ilgili tereddüt söz konusu. Her sene düzenli olarak geldiğini ve belli bir süre kaldığını ispatlaması gerekir denildi bana. Bir de tebligata bu girmemiş ama emlakçı aradığında Covid döneminde kendi evinde kalmak istediğini öne sürmüştü. Covid bu tip tahliye davalarında sebep olarak gösterilemediği için zaten kale dahi almamamı söylemişti bir avukat o zaman. Ev sahibinin avukatı tebligatta bunun geçerli bir bahane olmadığını belirtip çıkartmış muhtemelen. Talebin samimiyetini sorgulatıyor bu durum ama telefonda konuşulan, belgelenmemiş bir şeydi. Sonuç olarak, öyle ya da böyle konut ihtiyacının gerçeklik ve samimiyetini ispatlamakla mükellef olacak. Bakalım artık.

"Kiralayanın bu konut veya işyerine olan ihtiyacının zorunlu, samimi ve devamlı olması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilmemektedir."

Ek 1: Konu ile ilgili paralelde okuma yapıyorken bir makalede şimdiye kadar gördüğüm en net ifadeye ulaştım, daha sonra okuyacaklar için aşağıya bırakıyorum.

"Yurt dışında yaşadığı halde sadece yıllık izinlerinde Türkiye’ye gelen ve kalacak yerleri olmayan kiralayanların da tahliye ihtiyacı gerçek, samimi ve zorunludur. Her iki durum da kiralayanın kendi evinde kalma ihtiyacı, kiracılık hakkından daha üstün tutulması gereken mülkiyet hakkıyla bağlantılıdır (Zevkliler ve Gökyayla, 2013: 342)."

"Yurt dışında bulunan kiralayanın konut ihtiyacı sebebiyle açtığı tahliye davasında yurda kesin dönüş yapmış olması koşulunun aranması gerekmediği, asıl önemli olanın ise yurda kesin dönüş yapılmış olup olmaması değil, kiralayanın konuta gerçekten ihtiyaç duyup duymadığı başka bir ifade ile konut ihtiyacının gerçek ve samimi olup olmadığıdır. Bu nedenle kiralayanın ihtiyacının gerçek ve samimiliği konusunun üzerinde durulması gerektiği, ancak bu takdirde hem kiralayan hem de kiracı açısından en sağlıklı kararın verilebileceği kanaatindeyiz."

(6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda Konut İhtiyacı (Gereksinimi) Sebebiyle Tahliye - Metin Pehlivan)

Ek 2: Bu da kiralayanın yurt dışında ikamet edip ara sıra gelme durumunun yaşandığı davalara çıkan kararların çelişkileri ve göz önünde bulundurulan kriterler üzerine.

B.1. İhtiyaç Kavramı'nın altını okuyabilirsiniz.

(www.ticaret.edu.tr)

"... Türkiye'ye geliş-gidiş sayısı, ülkede kalma süresi, kullandıkları konutun ihtiyaçlarına cevap verip veremediği gibi hususlar göz önünde tutulmalıdır."

Ev sahibin haklı diye düşünüyorum, çünkü ortada bir barınma ihtiyacı söz konusu ve adamın bu barınma ihtiyacını karşılayabileceği başka bir evi yok. Bunu kolaylıkla ispatlayabilir, geliş gidişlerinde kaldığı gün sayılarını ve alternatif olarak otelde kalsaydı vereceği paraları alt alta yazdığında zaten gayet mantıklı bir tablo ortaya çıkıyor. Sonuç olarak ev sahibinizden ziyade size bir masraf çıkabilir bu işin sonunda.

enteresanmış. çok yüksek olasılıkla ev sahibi yurt dışından geldiğinde evi ikamet etmek için kullanacak; ikamet etmediği zamanlarda da emlakçı aracılığıyla airbnb ve benzeri şekillerde kazanç kapısına dönüştürecek. ev sahibi için sizin evi boşaltmanız win-win bir durumken sizin için pek öyle değil gibi. hukuk ne diyecek meraktayım.

bilgi sahibi olan kiracı, ev sahibi, emlakçı, hukukçu vb. değilim. ama bildiğim kadarıyla, en kötü ihtimalde dahi 6 ay evden çıkmıyorsunuz. mahkeme süreci, tebliğ felan.

Kendisi veya çocukları oturmak için seni çıkartabilir. Ancak bunu gerekçe olarak belirttiği durumda gerçekten de bu dediği kişilerin oturması gerekli. Başka birine kiraya verdiğini tespit ederseniz (sanırım bir yıllık kiraya denk) tazminat talep etme hakkınız var dava edip.
Tabii çıkış gerekçesinin de bu olduğunu belirten yazılı belgeye ihtiyacınız olacaktır.
Ancak çıkmanızı noter yoluyla isterken sebep belirtmesi gerekli.

ev sahibinin iletişim bilgilerini isteyin, doğrudan siz kendiniz konuşun.

+ bunu noterden yazılı olarak isteyin.

görüşme ücreti belirlemek derken, mesela online terapi veya avukatlık gibi herhangi bir konuda danışmanlık falan mı yapıyorum talep edene? ya da ingilizce dersi mi?

boyle uygulamalar var zaten: superpeer.com sinif gibi de yapilabiliyor, birebir gorusme de yapilabiliyor. ornek: superpeer.com

@chezidek
Örnek olarak terapistler ve avukatların aklıma geldiğini yazmıştım ama yönlendirmemek için sizi sildim sonradan. Ders de vermek mümkün tabii bu sistemle, evet. Ne bileyim, isteyen fal bile bakıp baktırabilir. Ben de kimlerin kullanacağından çok emin değilim. Kapsamı daraltmak mı gerekli diye düşünme aşamasındayım.

@do you remember me
Superpeer'ı biliyorum. Ama o daha ziyade link üzerinden görüşme ayarlanan, konudan peer'a gidilen değil de doğrudan peer'a gidilen bir platform.

Hocam ortada bir fikir yok, ortada bir teknoloji var. O yüzden "işe yarar buldunuz mu fikri?" sorusunun bir cevabı yok. Startup yapmayı düşünüyorsanız "hangi problemi çözüyorum" sorusuyla başlayın. Ama illa bu sorulara cevap istiyorsanız:

a- Kullanmam, çünkü striptizci değilim, yazılımcıyım maalesef.
b- Striptizciler
c- Cambly ve (adını bilmiyorum ama bu işi yapan striptizci uygulaması olduğundan eminim)
d- Her türlü hizmete açık olursa striptizciler basar orayı. Çok fazla hiçbir işe yaramayan güzel kız var dünyada.

@plutongezegendegilmi
Güzel. OnlyFans gibi bir şeye dönüşmesini istemem ben de. Ama buna nasıl engel olabileceğime dair bir strateji yok aklımda. Superpeer da bu amaçla kullanılıyor olabilir sonuçta. Kapsam daraltmak için de bir çabası yok. Arayüz ciddi diye striptizciler uğramıyorsa bilemem.

Stripriz konsepti için başka uygulamalar kullanılıyor bu arada. Ödemeyi önden ya da en son toplu yapıp da 1 saat boyunca aktif aksiyon olmasından ziyade açaççı usulü para değeri olan sanal hediyeler gönderiyorlar bildiğim kadarıyla. Twitch'deki bağış özelliğine benzer.

Görüşme ücretlendirme fikri üzerinden işleyen başka ürünler de var. Terapistler ile görüşebileceğiniz BetterHelp'i örnek verebilirim fikir oluşturması açısından.

@jack of hearts, spesifik olarak modere edilmeyen her uygulama onlyfans'a dönüyor. Tumblr bu yüzden battı mesela. Twitch bu yüzden baya sıkıntı yaşadı.

Başta siz yetişirsiniz tabi de sonra bu iş için birilerini tutmak, sonrasında da ai/ml yatırımı yapmak gerekiyor.

Betterhelp çok spesifik bi use-case'i olduğu için güzel. Ama mesela "birlikte oyun oynayın" sitesi vardı bi tane, ne hale geldi açıp kendiniz bakın: www.epal.gg

speakot

rapidtags.io

Bence hesaba yansımasını beklemek en sağlıklısı. Sonra bir hata varsa alışverişi yaptığınız yere gidip durumu ekstre ile falan kanıtlarsanız iadenizi yaparlar. Sıkıntı yaşanacağına pek ihtimal vermiyorum.

2250 iyi bir rakam.

100 liradan fazla yapmayın. ev sahipleri iyi kiracıları kaybetmek, kaybederken de vakit kaybetmek istemez. civardaki evleri de pazarlıkla 2000 e bile çekersiniz.
en son 2300 den 2000 e çekmiştim bi evi. ev zaten 2300 bile değilmiş, emlakçı bilerek arttırmış filan.

zamanında ödüyorsan, sorunlu bir kiracı değilsen bu sene ekonomik kriz var artırmayalımla başlat pazarlığı 100 TL ye ikna edersin ;)

2250 hic fena degil, rayic rakamları ornek gosterebilirsiniz.

2100 liralık ev için 100 lira kira artışı çok komik bi rakam.

2310 vermen gerek 2250 de artır derse 2300 dersin yeter

2548

www.aksam.com.tr

Enflasyon rakamları belli bir seviyede olsa da rayiç rakamlar da önemli.

@blue_serenity %23,73 ev sahibinin kirayı en fazla arttırabileceği oran. Bu oranda arttırırsam, aynı daireleri yeni kiralayanların verdiği en yüksek meblağ ile bir olacak vereceğim rakam. -Ki o da emlakçıların şişirdiği, pazarlıksız hali. Hiçbir şey demem, üç aylık yasal hakkımı kullanıp çıkarım bu durumda. Ev sahibine de 2600 lirayı 67 metrekarelik eve verecek kiracı arayışında başarılar dilerim.

+@elorelia Geçen sene zaten yüksekten girdiğimin altını çiziyorum. Ben Kasım'da girdikten bir iki ay sonra aynı evler 1900 civarına kiracı bulabiliyordu. Ev sahibi emekli mi, değil mi bilmiyorum ama Avrupa'da yaşıyor. Artışa tamah eder mi, etmez mi bilemiyorum.

Eğer gerçekten 2200'e ev varsa onu söyleyip.
2200'den fazla veremem, eğer istemezseniz 2200'lük eve geçeceğim dersin olur biter.

Kabul etmezse de gerçekten geçersin ama zaten yakın yer olduğu için 500 civarı masrafla taşınmayı halledersin elbette.
Tabi ki taşınmak da, abonelikleri açtırmak-kapattırmak da zor ve gıcık işler ama bir sene boyunca fazla ödediğinin içine oturması daha can sıkıcı olabilir.

Sen bir konuş, ev sahibinin cevabına göre yeniden karar verirsin taşınıp taşınmamak işine.

Juri cok onemsemeyebiliyor. Ben o belirtilen sureden sonra teslim etmistim, kimse sorun etmedi.

siz elinizdeki tezi enstitüye teslim edip süreci başlatın, jüri üyelerine "hocam tezde şu şu kısımlar değişti son hali budur" şeklinde teslim edersiniz onu okurlar.

tezi savunacağınız gün tutanak tutulup tarih atılacak. dolayısıyla enstitüye başvuru tarihinizle, savunma tarihiniz arasındaki süre çok yakın olursa enstitüden biri sorun çıkarabilir. siz kendinizi sağlama alın.

krispy kreme haricinde gerçek donut yapan yer kalmadı desek yeridir, dunkin vardı o da gitti. yemeksepetinde vale ile de olsa getiren bulursun diye düşünüyorum.

Krispy kreme bence şubesinden bağımsız olarak (maslak civarında hiç yemedim) çok ama çok kötü :(

Oradaki polisler falan sorumluluk almazlar. Önceden okulu görün. Telefon alacaklarını hiç sanmıyorum. Taksiye yetecek kadar kağıt para alın gidin sadece. Okulu önceden görün. Emanetçiye falan güvenilmez telefon sağlam bir şeyse

telefon goturme. para goturmek yasak degil ki? yasaksa da ayakkabinin icine falan koy kagit parayi.

çok zor bir yerdeyse okul önceden haritadan bakın yola, bildiğiniz bir yere kadar tarif edersiniz sonrası için de bir kroki vs. çıktı alıp yanınıza okulda atabilirsiniz.

ama en temizi abi şurdaki hastanenin/bilmemne plazanın/migrosun yakınında bıdıbıdı okulu varmış demek. yani büyük tanınan bir yer bulun kendinize.

emanetçi vardır. free money ne de olsa

Sağdan kırmızı soldan mavi ışık var

En uygun ve ucuza led ile yapılır gibi.

Basit görünüyor.

Elektrik malzemesi satanlarda hazır bulma ihtimalin de var. Öyle bir yere gidip danış

beyaz spot ışığına mavi ve kırmızı filtrelerle de yapılabilir.

filtre dediğime bakma. şu plastiklerden yani.
tr.aliexpress.com

beyaz ışığın önüne koy ortamı istersen ankara pavyonuna bile çevirir. sarı filtre kullanırsan ortama sarı tutku da eklemiş olursun.

Xiaomi yeelight renkli LED ampul alın 1-2 tane. Oldu bitti :)

bence noktasal ışık kaynağından bu efekt bu kadar güçlü ortaya çıkmaz, bunun için renkli dikey floresanlar ya da şerit ledler iş görebilir.

edit: youtu.be ve www.youtube.com fotoğraf video film çekimiyle uğraşanlar için şöyle taşınabilir dikey ledler çıkarmışlar fakat dediğim gibi bunu daha ekonomik olarak şerit ledlerle yapabilirsin

şerit led dediğim tr.aliexpress.com

Önerilere ek olarak duvar renginin siyah olması da etki ediyor bu rengin parlaklığına. Şampanya rengi duvarla olmaz yani!

gece yarısı belki ama 19:00 sonrasına gelirler muhtemelen.

o ustanın paraya ihtiyacıyla alakalı bir durum.

Gece geldigi icin gece gelme parasi kesebilir, hakkidir.

Acil degilse durum ertesi gune randevu verebilir ama.

Muhtemelen yedinci yarıyıl başlangıcına kadar vaktin olması lazım diye hatırlıyorum. Çok da emin değilim. :/

yeni yönetmelikte 4+2 yarı yılınız var. yani 2 sene içersinde mezun olamazsanız 2 yarı dönemde mezun olmanız gerekiyor. aksi takdirde atılıyorsunuz. ben de aynı dönemde başlamıştım. yaza bırakmadan bitirdim 1 ay önce.

6. yarı dönemin sonuna kadar bitirmeniz lazım. haziran temmuz olabilir. öğrenci işleri daha iyi bilir.

2014 girişliyim ve şu 3 yılda bitirme muhabbeti gelince herkes 2016 girişli sayıldı. Ben de bu dönem bitirmeye çalışıyorum. Yazın savunabilirsin dendi bana da.

tıraş makinelerinde olduğu gibi mi yani?

jiletten bahsediyoruz sanırım. bildiğim yok. olsa da kullanışlı olmazdı sanırım pek mümkün değil gibi. keserken çekme falan yapar can yakar bence ya da düzgün almaz.

Jilet jilet, aynen. Tıraş makinesi gibi jilet. Ama makine gibi numaralar arası geçiş yapmasına gerek yok. Sinekkaydı yapmasın kafi.

Var galiba ayarlanabilir eski usul tiras bıçaklari var yaprak jilet takilanlarda adjustable razor diye ararsanız cikar

@all_girls_dream
Aletin dizayn steampunk, çok havalıymış. :D

# jack of heart hangi aleti dedin hiç bisi anlamadim

Google Görseller'de arayınca çıkan şeyleri kastettim direkt "adjustable razor" yazınca.

Aradigin böyle bir şey miydi

Ben olsa iyi olur böyle bir şey diye düşünüyordum. Acaba var mı diye bir bakayım dedim. Aklımda daha kullan-at gibi bir şey vardı ama.

16 yıllık lagavulin olabilir.

@acemi
Eyvallah da her şeyden önce alınabilir olması mühim bir detay tabii ki.

Dimple heryerde var. Alternatif olarak woodford reserve olabilir.

Singleton olabilir hocam. Single malt viskiler içinde en ucuzu sanırım ve tadıda single olduğu için popüler viskilere göre iyi. Tabi damak tadı meselesi kişiseldir sonra sövme bize :)

Ya standart, Gentleman, Single Barrel filan açınca Jack mesela biri geldiğinde 1,5 litrelik kola açmışın muamelesi yapıyor millet. Birkaç saat içinde içilip geçiliyor. Ben böyle biraz daha içmeye kıyılamayacak, bir iki tek içilince özel bir şey içmişsin hissiyatını misafire verecek (Tanımıma edeyim. :D) bir şey arıyorum. İçilemeyecek derecede kötü olmadığı süreci alkolün her türlüsünü takdir eden bok bir damağa sahip olduğum için beğenmemem gibi bir durum olacağını düşünmüyorum. Bir başkasını daha çok beğenebilirim en fazla. İçmeyi seven biriyim ama belli bir kaliteyi aştıktan sonraki nüans için normalde çok büyük paralar harcama taraftarı değilim. Fakat evde bir tane kalite şişe bulunsun diye düşündüm. Bütçe olarak da dediğim gibi 1000 vermem açıkçası ama Blue Label 400 olsa alırdım muhtemelen.

Benim duyurulara gir. En sonlarda viski içmelik ortam duyurusu var. Listeden seç birini, royal salute hariç diğerleri için mesaj atabilirsin :)))

Bu arada ben blue labelı belki de dünya üzerinde alabileceğin en ucuz yerden aldım. Orada bile fiyatı 550 liraydı.

@Delay_Fuze
Doğrudur da ben o hatırladığım fiyatın bundan kaç sene önce olduğunu dahi hatırlamıyorum. Belki 4-5 sene öncesi. Göz atacağım bu arada duyurularına.

Pardon 450 liraymış, listeye baktım da. Mobildeyim editleyemedim.

Alaninda anadili Ingilizce olan bir profesorle anlasabilirsin. Ornegin business administration professor proofreading seklinde aramalar yap.

Fiverr.com

Fiverr'ın sistemini çok bilmiyorum da tezimi tanımadığım birine açmaya çekinirim açıkçası. Daha güvenilir bir platform, yöntem gerek bu yüzden.

aradiginiz sey proofreading hizmeti, ingiliz dili/ceviribilim ogrencileri yapabilir cogunlukla para kazanmak icin.

veya starbucksta orada burada ilanlar olur anadili ingilizce olanlardan, oralara da bakabilirsiniz.

konun mühendislik ise kısa cümleler akıcılığını arttıracaktır yazının. bu da basit bir tavsiye olsun.

@Traveller, lanc
Teşekkürler. En azından keyword'ü öğrenmiş olduk.

@rain_when_i_die
Aynen. İngilizce yazarken bir tam karışlık tek cümle filan yazabiliyorum bazen. İşte tam olarak bu sebeple ihtiyacım var böyle bir şeye tam olarak.

Önceden TTNet 100mbps paketi kullanıyordum. Upload hızı 2mbps ve online oyunlarda çok lag oluyor.

Superonline’da aynı paket, 5mbps upload hızı vardı.

Vodafone kendi şebekesinin olmadığı yerde Ttnet üzerinden veriyor ve bizim sitede kendi altyapısı olmadığından cazip fiyat sunamadılar

Ttnette bir teknik arıza olduğunda çözmeleri birkaç gün sürüyor ve genelde modemini aç kapa demekten uzağa gidemiyor. Evimin içine kadar fiber kablo geldiği yerde bile satın aldığım paket için “100mbps’e kadar” yani yoğun saatlerde 50mbps’te alırsın 70mbps’te diyorlardı. Hiç tam anlamıyla verim alamadım 24 ay. Superonline’da kesinti yaşamadım şu ana kadar. Hemde aynı para aynı hıza Apple Tv aldım , gerçi 36 ay kontrat.

Aslında beklentini her salon sunabilir.. Bence salonları gez, fiyat al. En içine sinene yazıl.

Yani sizin de gidip memnun kaldığınız bir yeri önermenizi bekliyorum. Daha önce çokça salon gördüm, hepsinde de aradığım aletler vesaire vardı ama hepsinden memnun kaldım diyemem. Ortamın nezihliği, hijyen, eğitmenler, kalabalıklığı filan gibi birçok etken var. Mesela kalabalık salonları aslında seviyorum muhabbet kurulmasına katalizör olduğu için ama tek bir alet yarım saatte boşalmıyorsa sıkıntı tabii.

Sarfit ve Enka’ya da uğrayabilirsin

Orijin maslaktaki salonun(gym maslak) koşu bantları çok tırt. Koşmayı planlıyorsanız bilginize.

Ben hillside’a gidiyorum memnunum, orjindeki mac fit’e arkadaşım gidiyor, çok kalabalık ve havuzu yok diye memnun değil.

Hillside istinye park guzel ama mayista kapanacak. Uzun uyelik almiyorlar.

Kapanıp ne olması planlanıyor? Başka bir spor salonuna mı devredilecek?

Ay benim haberim yoktu :D bartman sağolsun arayıp sordum, kapanacakmış ne olacağı da belli değilmiş. Avm’le anlaşamamışlar etiler hillside’a devrolacakmış üyelikler de.

Bence touch bar olanına gerek yok. O olmayan model varsa daha ucuza onu alsın.

Bunun yanında bence bu para verilir. ben 3 yıldır kullanıyorum. Verdiğim en doğru kararlardan biri diyebilirim.

bilgisayarı ne amaçla kullanacağınıza göre değişir. Yüksek işlemci isteyen şeyler için çok iyi bir bilgisayar değil ama özelllikle design tarzı şeyler yapacaksınız oldukça iyi. Ama eninde sonunda çok iyi bilgisayar. Touch bar olayı bence de çok önemli değil

mutlak kazanç yok tabii ki. bitcoin sürekli değerleniyor ama bunun bir garantisi yok. siz yatı katı olana denk gelmemişsiniz çünkü zamanında ucuzdan bitcoin alan adamlar yükseldiği zaman sattı. veya elinde tutmak isteyen adamlar değer kaybettiği anlarda götü tutuşarak sattı. kimse şu anki ederine kadar beklemedi. bundan para kazanmak için biraz borsa bilmek lazım. sürekli iş yapar gibi takip ederek altcoinleri de takip ederek al-sat yapmak lazım. oturup mesai yapacaksınız yani. kimse size sağlıklı bir yatırım demez, çünkü dediğim gibi borsa gibi biraz.

siz hala gerçeklik payından bahsediyorsanız almayın bence. zaten artık iyice fiyatı arttı, artık alacaksanız altcoinlere bakın, bitcoine değil.

Aslında almayı hiç düşünmüyorum. Sadece bitmek tükenmek bilmeyen hype'ın altyapısını merak ettiğimden soruyu sordum.

Alma derim. Adtik hayir gelmez ondan herkes yuklendi.

Al kardeşim. 10-15 Bin dolarları göreceğine dair iddialarda bulunan çok fazla yetkin insan var. 4-5 yıl önce 1 BTC= 1500$ oldu!!! denildiğinde de aynısı oldu ve o zaman da alma artık hayır gelmez diyenler sürüyle idi. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Ama tabii ki yeterince beklemen gerek! 4-5 yıl 1 BTC=1500$ iken geçen sene 1 BTC=300$ değerlerini gördü. O zamanlar da bu artık hayır gelmezciler bak haklıyım işte ben filan diyorlardı.

EDİT: @dedimmidemedimmi düşünceleri de bir bakımdan doğru. Ama ben hala artacağını düşünüyorum.

Ben de bi yerden sonra bırakan insanım. 3-5 bişi kazandım çıktım. Öyle alayım unutayım demekle olmuyor. Çok vakit harcamak gerekiyor. Bitcoinde dursan haberleri takip edeceksin sürekli. Altcoinlere geçsen zaten ortalık yangın yeri. Kim kime tutturursa. Bi de hadi milyonlarca lira kazandım diyelim. Onu nakite dönüştürmek ayrı dert. Yani baktım hayatımı çok değiştirecek bi kazanç sağlamam için hem çok riske girmem lazım hem de iyi vakit harcamam lazım. Bıraktım ben de. Bu şekilde uğraşmak istersen alabilirsin.

şu an benzer bir durumdayım. Yüksek lisansa başlayalı 3 yıl 2 ay oldu. Ocak 17 2017'ye kadar yükseğimi bitirirsem bir sene daha tecil alma planı yapıyorum.

kaynak:www.boun.edu.tr

'Yüksek Lisans öğrenimini tamamlayan yükümlülerin askere sevkleri Askerlik Şubeleri tarafından mezuniyet tarihlerinden itibaren 1 yıl süreyle ertelenmektedir.'

öyle bir tarih kıstası mı var ya?

ben de 2015'te başladım yükseğe.aynen 2019 ocağa kadar tecilim var. henüz tez aşamasında dahi değilim, yani 4 yılda bitirmeyi planlıyorum totalde yükseği ve bittirkten sonra da direkt 1 yıl hakkım var diye biliyorum.

@body electrik, toplamda max 3 yıl 4 ay tecil ettirebiliyorsun. sonrasında ya askerlik, ya yeni yüksek lisans, ya da mezun olup 1 yıl tecil.

Ortalamada o kadar gelirleri olmuyor elbette. Ama isleri zenginlik imaji satmak ve iyi yapiyorlar. En az 50 emlakci her gun 1 daire kiralasa senede 15 bin daire kiralanmasi lazim. Cogu toplu konutta 15 bin bolum bile yok birak her sene kiralanmayi.

lüks evler kiralayanlar haliyle daha çok kazanıyordur. lüks evlerin komisyonu daha yüksek sonuçta. ancak hepsi o kadar kazanmıyordur bence. bahsettiğin emlakçı o kadar kazanıyor olsa bile ailesinin işidir. emlakçılıkta rekabet yüksektir bence. sonuçta bir diploma vs. gerekmiyor bu yüzden herkes yapabilir. haliyle 22 yaşındaki birinin sıfırdan bırak 25 bin lirayı 5 bin lira kazanacak seviyeye gelmesi imkansız. kurulu düzeni devam ettiriyordur.

edit : pardon emlakçı değilmiş çalışanıymış. o zaman iyi sallamış.

Gencler sever sallamayi. Askerde 10-20 bin tl nin altinda kazanan er yoktu bizim bolukte. Ama ne paralar. Universitede de oyle. Adam part time ise giriyor 50 tl gunluk. Ama internet sitesi kurmus guya her ay 1-2 bin euro para geliyormus. Abi diyor nasil iyi para dimi? O yuzden sallamalarina bakmayin.

eger sermayesi varsa al sat yapiyorsa olabilir.

Bence cok pahali. Gereksiz pahali. Bir de kim bilir ne kadar aidat gelecek.

dm

darphane taraflarında baktınız mı acaba ev?

abi bildiğim kadarıyla maslak 1453 batık bir proje. açılma taahhütü verilen hiçbir yer açılmadı ve hala inşaatlar da devam ediyor. yani araban vs. yoksa yaşanbielcek yer değil gibi.

biz geçen sene taşınıyorduk neredeyse 1+1'ler 1700tl idi.

şehire bu kadar uzak bir eve 2100 lira vereceksin ve üstelik o ev maslak 1453 olacak.

üstteki abi ablaların az bile yazmış, ben seni linç edebilirm şuracıkta. çok rica ediyorum şu adamın evlerinde oturmayın.

sana tavsiyem, metro hattı üzerinde bir ev bul. osmanbey, gayrettepe falan mesela. yol hiç de uzak değil metro ile. paylaşımlı evler oluyor, evlerine ev arkadaşı arayanlar oluyor, burada da ilanlar veriyorlar. onlara bakabilirsin. çok daha ucuza gelir.

Araban varsa kağıthane hamidiye mahallesine bak, nef’lere bak. Gelirinin ciddi bi kısmını vereceksen pahalı bence de.

Selamlar herkese,

Öğle tatilinde şurdaki cevapları görünce yazayım dedim.

Maslak bölgesine "şehir dışı" diyenler nerelerde oturuyorlar merak ettim.

jack of hearts "İşim de Maslak'ta" demiş, gidip "Metrobüsle ulaşım yapabileceğin yerlere bak" cevabı var! :))

Belli ki çoğunluk epeydir ev aramıyor, belirtilen kira aralığına Beşiktaş'ta ya da Gayrettepe'de bodrum katı ev bile bulursanız lütfen haber verin:)

Bahsedilen siteye gelirsek oraya birkaç kez gittim, kişisel nedenlerle en son ev tutacağım yer olur. Maslak'tan da epey mesafe var, akşamlari işyeri servisi yoksa taksiyle gitmeniz gerekebilir. Ancak spesifik olarak sadece Maslak diyorsanız, maalesef o civarda bulabileceğiniz en uygun kira.

Seyrantepe/Kağıthane/Çeliktepe/4 Levent/Kanyon'un arkalarına baktınız mı?
Site olmasa da bu fiyatlarda olan evler bulunabilir. Metroya ulaşımı da olur. Dedikleri gibi Hisar, Beşitaş vb tarafında oda tutulabilir, ancak anladığım kadarıyla siz ayrı ev düşünüyorsunuz.

PS. Eklemeyi unutmuşum, Levent Nef'te de kiralar bu civarda, hatta daha yüksek olabilir, etrafı nasıldır düşünüyorsanız bir bakın.

Kolay gelsin

2100 çok. O fiyata istinye ve/veya sariyer taraflarina dogru uygun sitelerde evler bulabilirsin.

2100 Depozito dahil fiyat mı? Depozitoyu da sor bence, bu tip sitelerde çok yüksek olabiliyor.

Hariç.

asıl soruyu cevaplamıyorum ama bir iki şey söylemek isterim bu siteyle ilgili. Ağaoğlu'nun kendi servisleri var İTÜ metro durağına getirip götürüyor. şehre uzak falan değil bence, servis 10-15 dakikada çıkartıyor, araçla 5 dk. işe gidiş geliş rutinini servis işi çözebilir ama onun dışında araç yoksa taksi mecbur. önünde camii içinde avm inşaatı devam ediyor, gürültü çamur falan ne bileyim. yağmur çok yağınca önündeki kavşağı su basıyor trafik kilitleniyor.

Müthiş kazık. 1+0 dairede yaşanmaz. otel odası tadındaki o daireye o kadar para verilmez.

Girin sahibinden’e, Sarıyer’de merkezde, çevre mahallelerde o fiyatlara temiz evler var.

fotoğrafta özel bir teknik yok ki, adam saçını arkadan toplamış sadece. sizin toplayınca nasıl oluyor, onu anlamadım. ama anladığım kadarıyla kestirmemeniz lazım.

Arkadan yakalıyor benim toplarken. Ama önler köpük filan sürülmediği ya da saç ıslak olmadığı sürece serbest kalıyor. Planım önlerin daha da uzamasını bekleyip arkayı biraz toplatmak. Ara geçişte benim için de daha kullanılabilir bir saç modeli olur hem. Önlerin dalgalı olmasından kastım şu; doğal hali gözlerimi anca kapıyor saç dağınıkken ama elimle aşağı doğru çekip uzatınca çene hizasına kadar geliyor.

Edit: Kabarıp dağınık olmasından ziyade efendi uslu şöyle bir saç olsa şu aşamada gayet mutlu olacağım kısacası:
i.pinimg.com

Fakat şu an bunun bir tık daha kısa, dalgalı hali gibi:
i.pinimg.com

Kestirme. Bırak uzasın.

dostum, 17 senedir saç uzatan biri olarak -hayır aralıksız değil- tavsiyelerim,

-saçın ya uzundur ya kısadir, bu çilekeş yolda kararsızlığa yer yoktur :)
- saçlarının uzun olması hoşuna gidiyorsa modelini falan boş ver devam et uzatmaya
- kırık aldırmak için nice barbar yiğit gardaşımız heder oldu o berber koltuğunda. kendimden biliyorum katları düzeltmek için gidip chuck norris modeliyle çıktım o salondan.
tam olarak bu, eved: tinyurl.com/yc6dq2g4

- erkek berber, kuaför yada coiffeur ne derse desinler kendilerine uzun saçtan anlamaz. uzun saç için kadın kuaförüne gitmen lazım. eğer daha önce erkek saçı kesmiş kadın kuaförü olursa on numara olur zira kadın kuaförünün kadın modeli gibi kesme riski var. eğer çevrende bu tip bir kadın kuaförü varsa derdini anlat dermanını bulursun.

- sakın erkek kuaförüne gidip de "arkada o fazla uzadığını düşündüğüm bölgeyi biraz kırptırıp önlerin daha da uzatayım" deme. saç bir bütündür, orantılı uzaması lazım. sen sadece saçını önden görebiliyorsun, tek açıyla yapacağın değerlendirme yanlış olur, hele ki erkek kuaförüne bunu diyerek oturursan o koltuğa chauck norris modelinin tam teri şekilde kalkman olası. -nler fazla uzun arkalar fazla kısa eski sezen aksu modeline yakın bir şey :) -

- belirli bir saç modeli için belirli bir uzunluk yok. kişinin kendi karar vereceği bir şey bu. misal benim saçlarım dalgalı -seninki gibi kıvırcık değil- katlı kestirdim öyle devam ediyorum. önler boynumda arkalar sırtıma doğru iniyor. ha şu denilebilir saç tipine göre kesim. senin saçların dediğin gibi kıvırcığımsıysa katların arasının fazla olması güzel durmaz. asllında resim atabilseydin daha sağlıklı yorum yapardık.

ek olarak izmirdeysen kuaför tavsiyesinde bulunabilirim.

levent ayazağa sanayi mahallesi girişi.

Araban varsa kağıthane hamidiye mahallesi bence. Ayazağadaki güzel evler pahalı, sanayi mahallesi ise çok kötü.

istinye, tarabya.

sarıyer merkez gayet ideal, ev çeşitliliği var civar mahallelerinde en azından. dolmuşla en fazla 15-20 dakika sürer. biraz daha vakit harcarım diyorsanız maden tarafını deneyebilirsiniz, oradaki sitelere bir bakın.

tarabya çok güzel ancak ulaşım her zaman kolay olmayabilir. sahile yakınsanız ulaşım iyi ancak kiralar biraz yüksek kaçabilir.

istinye'yi civarındaki siteler dışında tavsiye etmem ama o siteler de pahalı. 1+1 bulması da zor.

Seyrantepe'deki sitelere bakabilirsiniz, Oyak Sitesi Maslak'a oldukça yakın, bütçe olarak da Maslak-İstinye tarafından biraz daha uygun olur. 1 artı 1 uygunsa Maslak'taki sitelere de bakabilirsiniz. 4 Levent Çeliktepe tarafı da çok uzak sayılmaz, fiyat olarak en uygunu.

türkiye topraklarından ayrılmadan türk hatlarını telefondan çıkarsınlar. türk hatlarından hiç biri fiyat olarak yurtdışında kullanmaya müsait değil. şirket sahibiyseniz ve hat şirket hattıysa başka.

gidecekleri ülkeden sim kart alacaklar. havalimanlarında falan prepaid olarak satılıyordur. onlardan alsınlar 1-2 gblık. yeterli olur.

Akıllı telefon sahibi iseler Avrupa'da her yer WiFi whatsapptan arasınlar

Yapabilecegin en ucuz seylerden birisi heralde ilgili ulkelerden hat satin almak. 15euro falandi en son.

Bir de boyle seyler varmis ama benim bilgim yok:

www.google.com.tr

3. olabilir. Diğer türlüsü bütçeye zarar gibi görünüyor. Türkiye hatları dışarıda fazlaca pahalı. 20 mb civarındaki paketleri 20 tl'ye satıyorlar.

Şu anda İtalya'da TIM isimli bir şirketin hattını kullanıyorum. 10 gb internet, 200 dk İtalya için konuşma için 10 euro sim kart parası ve 10 euro da aylık ücret talep ediyorlar. Eğer isterseniz o 200 dkyı almayıp 25 gb interneti de tercih edebiliyorsunuz.

Roaming hizmetleri var, dolayısıyla Avrupa içinde farklı yerlerde de kullanıma açık. İspanya'da da TIM bulunuyormuş.

Belki yardımcı olur.

Peki kazara yurt dışında internete girmeleri gibi bir durum söz konusu mu? Dalgınlıktan Whatsapp'ı açık unutmuşlar mesela, 100 MB harcamış. 100 lira vermeyelim gidip de bu durumda? Yoksa tamamen kullanımı engellenmiş mi olacak internet paketlerinin buradan aktif etmezlerse?

Telefonlarda roaming'i kapatın, 100 mb'a 100 lira cüzi kalır emin olun ki.
Telefonları uçak modunda kullanmak iyi olur wifi ile bir çok görüşme yapılabilir, turkcelliler ise bip ile istedikleri numarayı kendi tarifelerindenmiş gibi arayabilirler.

Ben olsam chatsim'e bakardım.

Vodafone red paketinde yurtdisi gunluk 15 lira.avrupanin genelinde gecerli.turkiye de paketlerinde ne varsa onu kullanirlar.ordan hat al,tak degistir ugrasmaya degmez.

Ben turkcell in avantaj yurt dışı paketini kullandım. Aylık 60 liraya 2gb internet 500 dk 1000 SMS veriyordu. Şimdi baktım 75 lira olmuş. En temizi bir tanr bundan almak. 75 liraya bildiğin aylık paket kullanıyorsun yurtdışında.

kabul etmezseniz bir kaç ay daha evde boş oturacaksınız.

kabul edin. gidip eşyalı bir ev tutun. bu arada ankarada isteğiniz e uygun is bakmaya devam edin. bir kaç ay deneyip görürsünüz. daha doktoraya 1 sene var. o da bağlayıcı değil yani.

istifa etmek her şartta elinizin altında. baktınız olmuyor, dönersiniz iki bavulla.
ama sıfırdan ev kurmayın. eğer istanbulda kalacaksanız en az 1 sene eşyalı evde oturun. düzeniniz ve ihtiyaçlarınız belli olsun sonra isterseniz kendi bağımsız evinizi kurarsınız.

Bir Ankaralı olarak Ataşehir'de çalışıyorum.
2.5 senedir İstanbul'dayım.
bana gelen teklif Ankara'daki işimden aldığım maaşın iki katıydı, bir pozisyon üstüydü ve kariyer olarak önü son derece açık ve köklü bir firmaydı. Ankara'da baya mutsuzdum çünkü kendime göre iş bulamıyorum diye. o yüzden ben senin kadar fazla düşünmedim taşınırken.

şöyle söyleyeyim, eğer 4000 in altında bir teklif var ise, değmez. üstelik kafanda bu kadar soru varsa da zaten çok da içine sinmemiş demektir.

ha bu arada illa maslak'da yaşayacaksın diye birşey de yok. maslak metro hattı üzerinde, başka semtlere de bakılabilir. eğer gelmeye karar verirsen aklında olsun.

sektör-iş konusunda bir şey söyleyemem ama şunu söyleyeceğim: öğrencilik sebebiyle beş sene istanbul'da bulundum, dikiş tutturamadım ve en sonunda radikal bir karar alıp geçen hafta ankara'ya taşındım. bir hafta ankara'yı değerlendirmek için tabii ki yeterli olmayacaktır ama nefes aldığımı, "normal" bir muhitte normal insanlarla ve insan gibi yaşadığımı hissediyorum. büyük konuşmak gibi olmasın ama bu saatten sonra çok ekstrem bir şey olmadığı sürece hiçbir şekilde istanbul'da yaşamak gibi bir fikrim yok, her ne yapacaksam ya ankara'da yaparım ya da yurtdışına kaçmaya çalışırım.

çok iyi para kazanmıyorsan, kendini kalabalıktan izole etme lüksün yoksa istanbul çok yoruyor. ha aşığı da var, bu benim kendi görüşüm tabii ama ben nefret ettim. aklını çelmek gibi olmasın ama ankara'da iyi kötü kurulu düzenim olsa ben hiçbir koşulda istanbul'a gitmezdim.

yazılımcı olarak ankara'da seçenek az. buraya girip memnun olmasan bile o ara başka firmalara başvurup görüşüp başka bi iş ayarlayabilirsin.

burda biraz tecrübe edinir sonra da yurtdışına zıplarsın. tecrübe olayı önemli.

25 yaşına gelmişsin hala aileyle kalmak sıkıntı yapmıyo mu? ben bayramlarda gidiyorum 3. günde patlıyorum, dayanamıyorum.

kiralar pahalı evet ama bi tane ev arkadaşı edinebilirsin belki varsa eğer üniversiteden falan arkadaşın.

ben olsam giderdim. sonuçta kaybedeceğin bişey yok. baktın zor geldi, ankara'da ailenin evi var zaten direk oraya döneceksin.

Üniversitedeki en yakın arkadaşlarım İstanbul'da yaşıyor ama ya öbür yakanın en ucundalar ya da aileleriyle beraber yaşıyorlar. Bizimkiler hayatım boyunca hiç sıkıp yormadı beni sağ olsunlar ev yaşantısında. Çok iyi anlaşan bir çekirdek aileyiz.

Edit: Bu arada lafı açılmışken şeyi sorayım. Doktoraya başladım diyelim bir sene sonra. Yurt dışından bir şirketten teklif aldım bilmem kaç sene sonra da. Bu durumda doktorayı bırakıp gitmeme yasal bir engel söz konusu mu?

1- maaşa bağlı. gerçi kısa vadede kazancını para üzerinden değil sektördeki ilerleyişin üzerinden düşünmen faydalı olacaktır.

2- 1. madde.

3- ankara'da seçenekler şu an kısıtlı ise gelecekte de kısıtlı olmaya devam edecek. aylık şahsi masrafın, kiran ve faturalarını hesaplayıp teklif edilen maaş ile karşılaştır. seni belli standardın üzerinde tutmaya yetiyorsa kabul et.

4- odtü ve bilkent'e girecek kalibrede isen burada da sana göre okul bulunur. ankara'dakiler için "bildiğim okullar" demişsin, güzel ancak kaygılanman gereken bu değil. askerlik yapmama motivasyonu sana doktora yaptıracak kadar güçlü ise yurt dışı seçeneklerine göz atman mantıklı olabilir.

5- hakim olmadığım bir alan, pas. sadece bir değişiklik düşünüyorsan tam sırası, onu söyleyebilirim. 35 yaşından sonra yapabileceğin bir şey değil bu.

comfort zone'dan çıkmak için ideal zaman dilimindesin. endişelerinin hiçbiri gerçek birer endişe değil. istanbul'da çalışılır, doktora da yapılır, yaşanır da... yapan var

Kisilik gelisimini tamamlaman icin bence biraz zorluklarla basetmen gerekiyor. Ayrica maslakta calisan biri metro ve hatta metrobus hattinda herhangi bi yerde oturabilir.

Istanbula gelmek istemezsen gelme, zaten cok kalabalik :) ayrica tek basina evde kalmak zorunda degilsin, flatshare yaparsin falan filan.

sırf aileden uzaklaşıp, comfort zone dan çıkman için kabul etmeni tavsiye ederim ben.

not: mesleki olarak hiç bir yatkınlığım yok senin alana.

Yanıtların tümünü okuyamasam da sorunuzu tamamen okudum. Sizin de belirttiğiniz gibi tüm maddeler "konfor alanınız"dan çıkma kararıyla ilgili.

Lisans eğitimini bahsettiğiniz okullarda Ankara'da tamamlayan ve uzun süredir Maslak yakınlarında olan biri olarak benim seçimim İstanbul'du, yine öyle olurdu. Burda elbette 1. maddedeki gibi kazandığınız para önemli bir değişken, en azından kiranızı ödeyebildikten sonra kendinizi geçindirebilecek düzeydeyseniz kalan seçenekler tamamen kariyer planlaması.
İstanbul daha zor bir şehir olsa da kariyer seçeneklerinin Ankara'ya kıyasla fazla olduğu tartışılmaz. Elbette hayaliniz Aselsan gibi bir kuruma girip alıştığınız çevrede, alıştığınız şekilde huzurlı bir hayat sürmek de olabilir. Sizi neyin mutlu edeceği konusunda iyi düşünmek gerekli. Bazı insanlar dünyanın en iyi şirketinde çalışsalar da huzurlu ve aileleriyle birlikte olmayı tercih edebilirler, hepsi seçim sonuçta.. Ancak dediğim gibi bir ODTÜ'lü ya da Bilkentli'nin Maslak'tan gözünün korktuğu için kararını değiştirmesi çok anlamlı değil :) Yüksek lisans için Boğaziçi de fena bir seçenek sayılmaz ;)

tr için yapacaksan işin içinde muhakkak sosyal bir yön bulunmalı. seviyeyi yüksek tutayım dersen site kaliteli olur da popülaritesi az olur. sosyalleşme konusuna döneceksek kullancılar arası iletişim olmazsa olmaz. birileri birilerine üstünlük taslayacak, başkaları siyasi/dini/fikri görüşleri ile kendini ortaya koyacak, yürüme dersen illa ki olmalı yoksa kim ne yapsın orada...

bence ciddi bir açık var. kızlarsoruyor gibi saçma sapan bir site bile ciddi hit alıyorsa, daha düzgün bir kitleye hitap edecek bir site iş yapar. düzgün çalışan mobil uygulamayla yürür gider(bence).

ekşi duyuruyu baz alarak söyleyeyim.

küfür istemem.
sadece ise yarayan cevapların tiklendigi bir yer olmalı.
sorulara, soru sahibinden geri bildirim olmali (x yaptim ise yaradi-yaramadi)

mobil uyumlu olmalı

kategori seçeneği olmalı

özel mesaj seçeneği iyi bir sistem

ekşideki bağış karşılığı üyelik bence harika. gerçekten burada olmak isteyenleri görüyoruz. ya da davetli vb. bir referans sistemi olmalı

ilk aklima gelenler...

bi defa puanlamadır, artı/eksi oydur... bunlar kesinlikle olmalıdır. hatta kimin artıladığı da görülmelidir. belki de hiç eksileme olmamalıdır, türk insanı duygusaldır, tavır mavır alır.

mesela discourse bazı yönleriyle rol model olarak ele alınabilir. ha istersen direkt onu da kullanabilirsin ama türk insanı için kullanışlı olur mu bilemedim. biraz da forum gibi aslında, istediğine uygun olmayabilir ama mesela oylama kısmı ideal. pratikteki halini inceleyebilirsin: llllllll.co (forum içeriği biraz farklı bir konu olduğu için daha genel bir başlıktan örnek verdim. bu arada okuyun da o başlığı, demokrasi üzerine çok iyi fikirler, paylaşımlar var.)

profil kısmı olmalıdır. kişinin alanları nedir, onları yazmalı, giren bunu görmeli. ama herkesin de illa ki spesifik bi uzmanlık alanının olması şart değil tabii. sadece ekstra önem verilebilir bazı konularda bu insanların yorumları. suistimal edilebilir mi bu? hani yalan beyan olur mu? olur tabii ama yazılan içerikten bu kolaylıkla anlaşılabilir ve yeterli şikayet olursa (profili şikayet etme kısmı da olmalı) profil kapatılabilir.

mobil, kategori falan söylemeye gerek duymuyorum.

düşük seviyeyi boşver, o tür iş zaten var. sosyalleşmek isteyen için seçenek fazlasıyla mevcut ancak bilgi paylaşımı yok. daha doğrusu bilgi de internette dolu artık, fakat buna ulaşmanın pratik yolunu bulmak emek ister oldu. bu pratik yolu sen sunmalısın. mesela birisi bilmem ne tarihiyle alakalı aklına gelen bi soruyu sormak için senin siteni kullansın ve bilsin ki ona verilecek olan cevap da tarih üzerine hakikaten emek vererek çalışmalar yapmış biri tarafından yazılsın. "bence" ile başlayan cevaplardan bahsetmiyorum, (tabii ki sorunun içeriğine bağlı bu dediğim) net olarak kaynaklı maynaklı cevap alabilsin insanlar. bu birikime sahip çok sayıda insan var türkiye'de, yok değil. onları da sitene çekmek için çaba sarf etmelisin tabii, o da bir iş. dolayısıyla içeriğe ek olarak tasarım da önemli rol oynayacak burada. mümkün olduğunca basit, sade ve minimal bi tasarım olmalı.

şimdilik aklıma gelenler bunlar.

ekşi neyine yetmiyorluk bi durum yok çünkü sözlükte de burda da her isteyen yazar olamıyor, bu kötü bi şey değil ama q&a sitesi için yetersiz kalmasına sebep oluyor. ki zaten duyurunun da aktif kullanıcısı sözlüğe göre çok az. bu sebeplerle kesinlikle her isteyenin üye olup soru yazıp cevaplayabileceği bi site güzel fikir.

1- ayrıntılı bir kategarizasyon önemli bence. mesela burda soruların büyük çoğunluğu soru başlığında soruluyor çünkü az alt kategori var. soruların hepsini okumak bütün gün burda takılmazsan mümkün değil, insanların yararlı olabileceği konuya girip oradan soru cevaplayabilmesi için daha çok alt başlığa ihtiyaç var belki yardımcı olabileceğimiz bi sürü soru kaçırıyoruz böyle. tabiki mesajlaşma, cevapları oylama, cevapları yorumlayabilme, soru sahibinin istediği cevapları en yukarıya sabitleyebilmesi (işe yarayan cevapları aramayla uğraşmamak için) güzel ek özellikler olur.

2- direk küfür yasaklamak fazla resmiyet katar hani esprili küfürler falan olabilir ama direk kullanıcıya küfür olursa şikayet et butonuyla şikayet edip küfredenin uyarı alması veya direk atılması iyi bi önlem olur sanki. e tabi kullanıcı engelleme de lazım, engellenen kişi sorularına cevap, cevaplarına yorum yazamansın ve mesaj atamasın.

çok özel bişey yaptıklarını sanmam. bunu denetleyen kişiler vardır ya da bazı başlıkları içerdikleri kelimelere bakarak doğrudan kod aşamasında engelliyolardır vs. ekşi sözlük de bunları bi şekilde engelleyebilir ama engellemiyor. tercih meselesi.

Sözlük gibi rating meraklısı değillerdir, kuralı vardır, moderasyon sağlamdır vd.

Çok özel bir şey yaptıklarına inanmadığım için sormuştum zaten. Moderasyon işi gibi de gelmiyor bana, çok fazla içerik var.

urban dictionary'nin konsepti farklı çünkü o gerçek anlamıyla bir sözlük.

ben olsam mahmut derdim (çok ciddiyim)

Bunun dışında, sözlük kelimesi aslında sözlüğün içinde bulunduğu hali karşılamıyor. Zaten bu sayfanın en altında yazan ve aslında sözlükten aparılan uyarı da bunun en büyük destekçisi.

Forum-Yorum bir yapısı var internet sözlüklerinin. itsmeans mi ne diyorlar gavurlar, öyle birşey biraz.

Ama ben bi' isim koyacak olsam mahmut koyardım. En azından yanıltıcı değil, oysa sözlük yanıltıcı.

Birkaç türetme de yapayım;
deme
kuyu
bence
hadi
ne
nar

gibi isimlerin de birisini koyabilirdim ama, özel isim olması açısından mahmut iyi bence.

eğer hiç bir madde yoksa yakında bıçağın oralara dönen zımbırtılara falan kolonya dökmeyi dene.

Kolonya ve alkol ile temizlememe rağmen fayda etmedi. Sadece o başlığı satın alabileceğim bir yer var mıdır?

www.philips.com.tr

terbiyesizlik. tek kelime.

bir otomatik mesaj bile gelmiyor çoğu zaman, hadi olumlusunu geçtik, olumsuz geri bildirim dahi yapılmıyor. ne desem gg.

insanlarla oynamanın bir rutini bu ülkemizde. insanın, doğanın, kadının, çocuğun, hayvanın, emeğin, hakkın, hukukun, doğrunun bir değeri yok!

3 hafta çok kısa bir süre.
ankara'daki savunma sanayi firmalarına başvurduysan tipik bekleme süreleri 2-3 ayı buluyor. özellikle yaz ayları ise şirketlerde personel tatilde olabiliyor.
küçük firmaları bilmiyorum ama kurumsal firmalarda prosedürler uzayabilir.

bir de genel başvuru mu yoksa spesifik pozisyona mı başvurdun? bu da önemli.

Türkiye ve IK sorunları. Öldürürler insanı. Günlük rtiminde devam et, kafana takmamaya çalış. Senin içsel ittirmenle hareket almıyor onlar o yüzden kafadan çıkarmaya çalış. Hazır yeni mezunsun gez dolaş ye iç çalışmaya başlamadan önce.

Umarım hayalindeki gibi güzel bir işin olur.

maaş beklentin gayet normal. zaten ankara'daki kalburüstü firmaların yeni mezun maaşları genelde standart. o soruyu formalite icabı soruyorlar. ortalaman ve okulun da iyi.
bence kafaya takmana gerek yok, tez işini halledesiye iş konusunu da bağlarsın. benim tavsiyem kurumsal firmalara başvurunu yap, o süreç yavaşça işlerken teze odaklan.

@cedex
İki stajımı da savunma sanayii şirketlerinde yaptım ve kesinlikle bu sektörde çalışmak istemediğime karar verdim. Kendi kendime yaptığım ufak tefek bazı projeler olduğundan genelde Android developer pozisyonlarına başvuruyorum. Java en rahat olduğum dil ama birçok programlama dilini kullandım eğitimimim boyunca. O yüzden yeni bir dil, teknoloji vs. öğrenmemi gerektirecek bir ilan olduğunda da şirketin vizyonu bana çekici gözüktüyse başvuruyorum. Mesela neredeyse hiç web tecrübem yok ama machine learning'le ilgili çok fazla ders alıp proje yaptığım için bir şirketin recommendation takımında full stack developer pozisyonuna başvurmuştum.

@Trollziya
Bahsettiğim aralıkta maaş veren şirketler savunma sanayii şirketleriydi cedex'in de dediği gibi. Özel sektörde durum farklı olabilir, bilgim yok. Maaş beklentisini araştırıp giden aday öbür tüm adaylardan daha önde o halde. Olabilir.

Büyük ihtimalle başvuracağınız pozisyonlarda daha düşük maaşa çalışacak kişiler bulabilecekleri için geri dönmüyorlar. Yüksek lisans mezunu da olsanız başvuracağınız pozisyonda birkaç yıl tecrübesi olan kişiler şirketin ihtiyacını karşılamaya yetiyorsa daha fazlasını aramazlar. Eğer hiç iş tecrübeniz yoksa maaş aralığını 3500-4000 şeklinde ifade edin. Overqualified durumu var gibi. Bunu ancak böyle aşabilirsiniz.

3 hafta şirketler büyükse kısa bir süre, bir müdürlük pozisyonu için karar verme süresi 6 aya bile varabiliyor. Uzmanlar içinse bazen 2 ay civarı.

Ayrıca İK birimleri kendi hedeflerini doldurmak için genel olarak, farklı pozisyonlar için tarama yapıp görüşme yapıyorlar, o konuda sizi havuza ekleyip içeri sunuyorlar. Tabi böyle bir çağrıda da hiç cevap gelmeyebilir veya çok uzun sürebilir.

Sonuç olarak, cevap vermemek çok boktan ve saçma birşey, ama bütün İK dünyasının temel düsturu olmuş ve adamlar için çok normal.

@camussar
Bankalar da girişte yüksek maaş verip kendini geliştirme konusunda hiçbir şey sunmuyorlarmış duyduklarıma göre. Yüksek lisans boyunca işte çalışmadığım için teknik olarak yeni mezun sayılırım. Ortalamanın çok sallanmadığını biliyorum, sadece genel bir fikir verir hakkımda belki diye bahsettim. Nerd tipli sayılmıyorum sanırım.

@dissendium
Bana da yapılacak en mantıklı şey bu gibi geliyor ama 500 lira fazla söyledi diye de bir adayı es geçip teklif vermeyecek kadar da tuhaf bir firmaysa zaten çalışmayayım orada diyorum hep. 4500'e evet diyecek adam sizin için otobüsle 8 saat Ankara'dan yol gelip 1 saat de İstanbul'da şirkete ulaşmak için zaman harcıyorsa 4000 teklif verseniz de evet demesi yüksek ihtimaldir muhtemelen. Bu arada gerçekten parada gözü olan biri değilim. İlk işte zaten çok da önemli bir faktör değil maddiyat benim için. Sadece benim durumumda birinin alması gerektiğini düşündüğüm parayı yazıyorum o kutucuğa. "Bu rakamın bir kuruş altı bile kesinlikle olmaz." gibi bir ifade kullanmıyorum ki.

500 lira fazla verecekler diye düşünmeyin. Yeni mezun birinin o kadar fazla maaş alması şirket içinde huzursuzluk yaratabilir. Bazı makine, inşaat, elektrik-elektronik mühendisleri 10+ yıl tecrübe sonunda o maaşlara ulaşabiliyorlar. İlk yıllarda çıtayı çok yüksek tutmamakta fayda var. Yeni mezun biri hata yapabilir. Size yüksek maaş verirler ama ciddi bir sorumluluk da arkasından gelir. Daha tecrübeniz yokken maaşı sizin belirlemeniz pek doğru değil. Siz oraya fikir vermesi açısından o değeri yazıyorsunuz ama insan kaynakları o rakamdan sizin beklentinizin yüksek olduğu çıkarımını yapıyor. Birkaç yıl topu onlara atın. Tecrübe kazandığınız zaman, istediğiniz maaşı söylediğinizde "Bu adamın tecrübesi var, bu kadar istemesi normal." derler.

Öncelikle ortalaman işe girişinde diğer kriterlere bakınca kriter bile sayılmıyor. Bir sürü global ve bilinen şirkette mülakata girdim (yurtdışı dahil) hiçbiri de not ortalamamı sormadı. Bilkent mezunu olman güzel bir artı ama.

Dönüş alamıyorsan olumsuzdur. Bu İKcılar olumlu veya olumsuz mutlaka dönücez derler ama dönmezler :) Bu ülke bitmiş yaa falan diye de düşünme bence yurtdışında da böyle İKcılar. Dönüş alamayınca ben telefonla arıyorum soruyorum.

4500-6500 tecrübesiz biri için baya yüksek bi aralık yalnız. Bu aralıkta teklif veren yer olduysa havlu, mıknatıs falan üretmiyordur zaten :) Hangi sektördeydi de kabul etmedin? Forbes 500'de olan bir şirkette tanıdığım 20 yıllık mühendis 7 alıyor. Black Belt falan bu adam ayrıca.

@dissendium
Teşekkürler. Bir tık alttan söyleyeceğim artık maaş beklentimi.

@hümanist tabutçu
Yurt dışı IK'cılarının hakkını yediremeyeceğim. Ben de birkaç mülakata girdim ve kesinlikle bir hafta içinde, çoğunlukla tam olarak dedikleri gün döndüler hep. Kabul etmediğim teklifler savunma sanayii şirketlerinindi. Onların verdiği rakamlar da tam olarak benim belirtiğim aralıkta.

20 yıllık deneyim sahibi bir bilgisayar mühendisi için bahsettiğiniz maaş oldukça düşük bence. Mutlaka başka gelir kaynakları vardır ya da özel bir durum söz konusudur. 2+ sene deneyimi olan tanıdıklarımın neredeyse hepsi 6-7 bin civarı kazanıyor şu an.

@jack of hearts
Haklısın savunma sektörü 4k üzeri başlatıyor benim duyduğum hep. Onun dışında bu aralığı veren olmaz yalnız başlangıç için. Orada çalışmak istemediğini söylemişsin, bence haksız da değilsin internette okuduğum yorumları düşününce. Benim en çok sorun yaşadığım ülke Macaristan oldu, İsveçle görüştüysen memnun kalmış olabilirsin :)

@hümanist tabutçu
Amerika ve Almanya ağırlıklı görüştüm.

Savunma sanayii o rakamlara çıkar ama web teknolojileri ve android diyorsun; eğer piyasada hiç çalışmadıysan, o rakamlar ile başlamak için adamları çok iyi ikna etmen lazım.
Zira yukarıda da söylendiği gibi pek çok şirket için, şirket içi denge öncelikli gelir ve tecrübeye göre de bir skala vardır.
Bu arada yıllardır iş görüşmesi yaparım, ortalama ilk işin için yapacağın bir görüşmede mülakat yapan için biraz pozitif gülümseme yaratır ama daha fazlası değil. Onun yerine pek çok yerde, sektör dışı, az da olsa çalışma tecrübesi her zaman daha önemlidir. Çünkü iş veren derslerini iyi veren değil, çalışmayı ve düsturu bilen adan arıyor ve hele ki mühendislikler için iş hayatı derslerinizden biraz uzakta.
Stajlara gelecek olursak, stajı yaptığın kuruma başvurursan, stajdaki durumuna göre avantajdır. Diğerleri için de poşet staj değilse daha iyi gözle bakılır, yoksa yine çok da önemsenmez.
Sonuç olarak, ilk işe girişte önemli olan konuları önceliklendirirsek;
1- istenen maaş
2- Referans
3- mezun olunan okul
4- varsa portfolyo
5- öğrenci olarak çalışma süresi
6- Diploma notu
7- Staj yerleri

Gördüğüm kadarı ile genel olarak olay budur.

Olay neden o rakamlara çıkmadıklarından ziyade neden böyle bir aralık belirten bir kişiye dönmüyor oluşları aslında. Sonuçta çalışmak istediğim yerlerdeki maaşı önceden araştırmam beklenmiyordur herhalde. Vermeye razı oldukları rakamın iki üç katını talep etmiyorum. Daha doğrusu, hiçbir şey talep etmiyorum. Sadece üç aşağı beş yukarı belirtilen bir aralıktan bu kadar çıkarım yapılması saçma değil mi?

X şirkette test mühendisi olarak başlayan bir tanıdığım var mesela. Bu eleman teknik açıdan kendini pek geliştirebilmiş biri değil bana sorarsanız. Asistanken özel ders verdim kendisine birçok dersten ve bitirme projesine yardımcı oldum, buradan edindiğim fikirle konuşuyorum. Kendisi X şirketinde 3500 liraya başlamış geçen. İki hafta içinde dönmüşler. Kaldı ki testçiler genelde öbür yazılımcılardan göreceli düşük alıyorlar piyasada bildiğim kadarıyla. Ben aynı şirkete 4500 - 6500 belirtmiştim mesela. Hiç teklif dahi verilemeyecek uçuk bir aralık olmasa gerek bu örnekten yola çıkarak. Kaldı ki belirttim de maaşta uzlaşmaya varabileceğimizi.

Özetle teklifi duyana kadar 4 bin altı maaşa tamam olduğumu belirtmeliyim, anladım durumu. Teşekkürler herkese.

Soruna cevap: Evet kesinlikle dönüş yapmaları gerekiyor. Dönüş alamadığın yerlere mail ile mutlaka sor, "şu zaman görüşmüştük, noldu o iş?" şeklinde. Hiç değilse senden sonrakilere cevap dönmeye başlarlar belki.

Bayram yaklaşırken iş teklifleri genelde bayram sonrasına kalıyor bunu tecrübe etmiştim, izinlerden kaynaklanıyor sanırım. Şu an çalıştığım kurumun yarısı falan izinde olabilir. Bir de görüştükten hemen 2 hafta sonra cevap beklentin olmasın. İş görüşmeleri zaten minimum 2-3 hafta sürüyor, adayların ve görüşmecilerin takvimlerine ancak uyuyor, bir tek seninle görüşmüyor kurumlar. Sonrasında da yine 2-3 hafta teklif yapılacak adayın seçilmesi, teklifin hazırlanması, onaylanması, imzalanması, uluslararası kuruluşsa genel merkezden onay gelmesi, referans araştırması vs derken 5-6 haftaya kadar çıkabiliyor süreç.

Maaş beklentin sorulduğunda aralık olarak verme, böyle geniş aralık hiç verme derim. İlla ki rakam da belirtmek durumunda değilsin. 4+ civarı net ücret savunma ve banka sektörlerinde veriliyor yeni mezunlara ancak sizler için ücret genelde standart oluyor onu da belirteyim. Banka sektörünü sana tavsiye etmem, master diploman çöp olur.

Doğrulama için adrese postayla bir pin kodu gönderirsiniz, onu girerler sisteme doğrulanmış olur.

Google Türkiye'de böyle yapıyor mesela.

PIN ile doğrulama temiz bir çözüm bence de ama tüm seçenekler içinde en pratik olmayan yol. Üye olma aşamasını birkaç güne yayıyor ve masraf çıkarıyor. Ama belki sadece komşuluk kurucusuna PIN yollanıp geri kalan sakinlerin onun tarafından eklenmesi sağlanabilir. Teşekkür ederim.

Check-in ile?
Tek bir check in tabiki yaniltici olabilir, fakat mobil uygulama uzerinden kullanici yuklerken izin alinip bir aksiyon alinabilir. Suan nasil olabilecegini kurgulayamadim. Atiyorum tam bir dogrulama icin farkki zamanlarda belli bir sayida check in istenebilir. Ya da belli periyotlarda uygulama adresi kendi kontrol eder vs.

@veritaslibertas Düşündüm bunu. Ama başarılı bir kurgu mümkün olmuyor. Bir bölgede aktif kullanıcı olunca o bölgenin ağındaki ayrıcalıklı içerikleri de görüntüleyebilir mesela.

Ya da mesela Swarm gibi komple sosyalleşme amaçlı bir şey de olabilir. Foursquare mekanlarının yerini komşuluklar alır. O an oradaysan yerel ağ içeriğini (duyuru ve ilanlar) ve diğer kullanıcıları görüntüleyebilirsin. Bunlardan hangisi daha iyi olur tek başıma karar veremiyorum ama.

@camussar Bahsettim ondan zaten.

İptal edildiyse hesaba geri yatıyor çekilen tutar, bir gün bile sürmüyor.

Şurada detaylı bilgi var:
support.google.com

çalışır

tam olarak neye bakarak anlıyoruz bunu peki?

aptx formatını desteklemiyorsa çalışmaz mesela.

tam olarak sayfanın biraz altındaki spec'lere bakarak anlıyoruz.

gördüm orayı tabii ki. aptx desteklemesine rağmen bazı android telefonlarda ses vermeyen kulaklıklar var. ayrıca orada aptx desteklediğini söylemesine rağmen remote'un ios için optimized olduğu da eklenmiş mesela.

Temel girs seviyesindeki sorular sorulacak. teknik olarak en fazla pozisyonun gerektirdigi diller, frameworkler, kutuphaneler ne ise onlari biliyormusun, onlarla ilgili calistin mi gibi sorular gelebilir. Niye burda calismak istiyorsunuz, veya simdiki isinizden niye ayrilmak istiyorsunuz gibi klasik sorular da olabilir.

ilerdeki gorsumelerde eger gorusmeye gelistirme takimimizdan x kisi de katilacak der ise o zaman teknik sorulara hazirlikli ol.

Bana 15 gibi geliyor ama sen yine de garantiye almak için sor Londra saatiyle kaçta olacak diye.

Ona göre 3 saat eklersin.

Ben de 15:00 olduğuna emin oldum. Attıkları ilk mail'da da Austrian time'a göre 13:00 demişler çünkü, o da 15:00 oluyor bizim için. Teşekkürler.

Google Calendar zaten otomatik olarak sizin yerel saatinize çeviriyor. Yani davet gönderen kişi kendi ekranında 12:00 görse de siz kendinizinkinde 15:00 görürsünüz.

Ben beats kullanıyorum memnunum, bu arada beats'e karşı bir önyargı var ama apple store'daki bose vs. tüm kulakları deneyin isterseniz gene de en iyisinin beats olduğunu göreceksiniz. Herkes laf söylüyor ama haksızlar.

al. spor sırasında in ear ile yüksek müzik kalitesi ve izolasyon aramana gerek yok. o yüzden beats'e vereceğin 800-900 liranın hele de jaybird varken anlamsız olduğunu düşünüyorum.

plantronics backbeat fit'in şu modeli var bende: www.hepsiburada.com

2014'te almıştım, hala ilk günkü performansında. Hiçbir şekilde batarya kalitesinde veya ses kalitesinde bozulma olmadı. Düzenli olarak haftada 3 veya 4 gün spor yaparken kullanıyorum bu arada. Terden de etkilenmiyor yani.Kesinlikle tavsiye ederim.Özellikle düzenli spor yapıyorsanız.

Sony Nwz serisi 360 liralık olan yüzüklü modeli.

Çinden 12 dolara in ear almıştım kablosuz. Gayet kullanışlı, 1 senedir kullanıyorum. Awei marka.

ben de sonu var. bluetoothlu ve kendi hafızası var. 170 e aldım havuzda da kullanılıyor.

bu işlerden anlamıyorsan bu paraya alacağın herhangi bir şey seni tatmin eder. fitness için çok uygun olmaz, düşer. onun haricinde fitness yaparken dolce&gabbana gömlek giymek gibi durur...

@baba jo
evet, çok klasik tipli bir kulaklık gibi sanki ama gidip de beats filan almayı düşünmüyorum. gözüme en havalı geleni bu oldu şimdiye kadar.

@want2die
kulakiçi kulaklıklardan nefret ediyorum maalesef. kullandım daha önce. ayrıca wireless bir şey daha iyi olur gibi düşünüyorum. bacağımı kabloya takıp da telefonla beraber kulaklığı yere düşürdüğüm çok oluyor.

anlayamadım. benim dediklerimde herhangi bir saygısızlık mı söz konusu acaba? her gün birkaç saat boyunca kullandığım bir aksesuar bu. almışken güzelinden, kalitelisinden almak istiyorum. araba, ev filan almak isteyenleri, çocuğunu hangi özel okula göndermesinin daha mantıklı olacağını soranları filan da aynı şekilde eleştiriyor musun? şu üslubunu da hoş bulmadım hiç. dediklerinden ötürü züppeliğimden utanıp özür dilemem filan mı gerekiyor şimdi? ne kadar kazandığımın, neye ne kadar vermeyi makul gördüğümün filan kimseyi ilgilendirdiğini düşünmüyorum burada. ayrıca çok da uç bir ürün göstermiyorum. kafasında 1500 liralık beats'lerle dolanan çocukları görünce de çevirip benzer laflar ediyor musun merak ettim.

tamam o zaman. ya tavsiye ettiğin şeyin modelini alayım, ya da patronunun cep numarasını.

sesi iyidir, durusu iyidir ama flat oldugu icin kulagi kavrama gibi bir durumu yok. kulaklarin hafif kepceliyse bile duzgun oturmayabilir kafana. spor yaparken rahat durmaz.

geçen şunu görmüştüm,

www.philips.com.tr

kablosu da kevlar. dayanıklı baya

Sparring yapmayacaksan torba eldivenlerinden alabilirsin.
www.sportive.com.tr

şu nasıl?
www.amazon.com

edit: bir de kaç oz olması gerektiğine tam olarak nasıl karar vereceğim eldivenin?

Oda uygun.
Kendi ağırlığına göre karar vereceksin. Mesela 70-80 civarıysan 16-18 arası iyi. 80 Üstüysen 18 ve üstü, 70in altıysan 14

hazır sablan üzerine pıt pıt koymalı bi indesing var ama mizah dergisi icin cok uygun mudur bilemedim.

hayır siklete göre. mesela mcgregor kariyerinde tüy, hafif ve yarı orta sikletlerde dövüşmüş. dövüşmek istediği sikletin sınırlarına göre kilo alıp veriyorlar.

www.google.com.tr

130 tl filan zaten fiyatı şu an hepsiburada'da. ben internetten telefon alırken güvenebilir miyim onu öğrenmek istiyorum. yurt dışından aldım bir şeyler daha önceden ama türkiye'den ilk olacak alırsam.

Geçen hafta aldım hbden. Sorunsuz geldi. Bozulsa aynı servise gidiyor zaten. Ucuzu al geç

samsung da vr'ı yanında hemen vermiyor ki. 30 eylül'e kadar kampanya var. vr ad soyad yazıp bir yere mesaj atıyorsunuz, bir link geliyor. o linkteki formu doldurup faturanın da fotosunu atıyorsunuz, vr adresinize kargo ile geliyor. resmi ithalat yoluyla gelmiş bütün samsung'lar ile yararlanabilirsiniz.

yani hepsiburada paralel ithalat ile getirmemişse oradan aldığınız telefonla da kampanyaya katılıp vr alabilirsiniz. yine de inceleyin kampanya şarltarını, belki onu istisna falan tutmuşlardır.

www.samsung.com

ilk önce bir doktora gidin. bu sağlıksız kilo verme ne gibi hasarlara neden olmuş.

böbrek ve karaciğerde sorunlar olabilir. bunların yanında vücudunuzun normal direnci ya da bilmediğiniz hastalıklar var mı ona baktırın. zira çok basit bir şeyler bile ciddi olabilir.

bu bahsettikleriniz zamana bağlı. fazla yağın vücuda bir katkısı yok. safi zarar. ama zayıf iseniz, vücutta hiç hoş olmayan orantısızlıklara sebep olur hemen vermeniz.

bence şunu uygulayın. yedikleriniz gün içinde normal olsun. protein ağırlıklı olsun, fast food, yağ, kola mola olmasın tabi ama sağlıklı beslenin. sağlam protein alın tavuk balık, kırmızı et etc. bu sırada 2 günde bir 90 dk vücut, 30 dk kardiyo yapın. dilerseniz arada kalan gap günlerde 30 dakika kardiyo yapabilirsiniz. incelirsiniz ama daha düzenli olur.

ama kesinlikle doktora gidin yoksa o bahsettiğiniz kötü beslenme ciddi sorunlara yol açabilir.

kafama bir şeyi çok takınca iştahıma yansıyor. yansıma derken bayılmak üzere olmadığım sürece bir şey yiyemiyorum. şu an neyse ki öyle bir problemim yok, normal beslenebiliyorum.

hocam bak sağına soluna takan varsa tak yoksa takma, en basit sistem bu.

ben olayın artistliğinden takmak istemiyorum. hayatım boyunca da kısa saç kullandım. saçımı uzatma planım var ve rahat edemem bir süre sonra belki diye düşünürken şapka mı taksam diye aklıma geldi.

Takmasına tak da vücut ısısı artınca şapka rahatsız etmez mi seni?

üstte uzayan saçlar alnıma yapışınca çok rahatsız oluyorum. şapkayla da spor yapmadım hiç ama daha mantıklı geldi.

Bandana tak? Afili modeller var ya buff mi ne deniyo

Askere gittiysen eğer sıcakta şapkanın nasıl bir ızdırap olduğunu bilirsin. Saç bandı kullanmak daha mantıklı.

Kafanıza göre takılın bence. Ama şapkadansa saç bandıyla daha rahat edebilirsiniz.

tac veya izmirli agziyla cember dusunmez misiniz?

Ben çok terlediğimde ter damlaları gözüme yüzüme düşmesin diye şapka takıyorum ama kapalı alan değil tabi, gece vakti dışarda koşarken.

ben sprint beanie takıyorum. dediğin durumdayım, başladı uzamaya saçlarım ve kaşıntı+ ter+ yapışma çekilecek gibi olmuyor. elastik bi kumaştan teri dışarı atan gore tex bi beanie işte. under armourdan almıştım yurtdışında, burada var mı emin değilim

resimleri pc ye at önce, sonrasında resimsiz şekilde gönder sohbeti yollar o zaman büyük ihtimalle

fotoğrafları sadece whatsapp üzerinde tutuyorum. herhangi bir yedeği yok telefonda. dolayısıyla hepsini tek tek kaydetmem gerekir whatsapp'tan telefon hafızasına. tümünü beraber yapmanın bir yolu olsa güzel olurdu bu işi.

Niye sohbeti yedekle diyorsun ki? Sohbeti e-mail olarak gönder dedikten sonra, alıcı olarak kendi adresini yaz, bağlantının iyi olduğu bir yere geç, uğraşsın dursun.

sohbeti email olarak göndermeyi kastetmiştim orada. "sohbeti aktar" seçeneği yani kişi bilgisi menüsündeki. "sohbet aktarılıyor..." yazısı çıktıktan sonra içeriğin yükünden ötürü mail paneli kitleniyor. ilgili alana kendi mail'ımı yazamıyorum yani. problem o zaten.

edit: birkaç dakika bekleyince donan panel eski mail'ı atmaya uygun hale geldi. yalnız mail 712 mb'tan büyük olması sorun oldu şimdi de. bakalım, hallederim bir şekilde umarım.

@jack, WhatsApp'ın sürümü eski olabilir mi? Ben sohbeti aktar diye bir seçenek göremiyorum. Kişinin sağ tarafında üst üste üç nokta var ya, oraya tıkladıktan sonra en altta diğer seçeneği çıkıyor, o seçenekten de sohbeti e-postala seçeneği çıkıyor. Ben bu şekilde birçok kez büyük boyutlu konuşmaları gönderdim.

ios ve android interface'i farklı olduğundandır o.

Sürüm eski de olsa yeni de olsa farketmez. E-posta ile gönderme seçeneğini bulsanız ve donmasa dahi boyuttan dolayı yapamazsınız. En mümkün seçenek birinci cevapta aslında. Fotoğraflar ayrı sohbet geçmişi ayrı yedeklenmeli.

@dalgaci mahmut
hiç. muhabbet olur arkadaşlarla, eğleniriz filan. iddiaya girerim biriyle yapar mıyım, yapamaz mıyım diye belki. yapsam da eğleniriz, yapamasam da. ama ölmesem güzel olur bu esnada.

@adaletin eli
bu adama niye bir şey olmuyor peki? neye güveniyor.

bu aslında çok değişken bir olay, kiloya, iç organların sağlamlığına, genetik mirasa ve bir çok etmene aynı anda bağlı. bahsettiğimiz ölçü öldürmese bile hasar bırakabilir ama hiçbir şey de olmayabilir.

kusarsın ya. o değil ben o kadar suyu bile içemem tek seferde. içtiğim maksimum şey bir su bardağı sek votkaydı. kusmadım ama bi 10 dakika iptaldim.

kusarsın ve güzelim viski ziyan olur.

kusmassa alkol komasi!

edge var bende. o kıvrımlar pek kullanışlı değil. normalini alırdım ben olsam.

(git: www.phonearena.com )

Batarya ve ekran dışında fark yok ki. Ben olsam Türkiye garantili s7 alırdım.