[]

Dildeki rahatsızlık için ne doktoruna gidilir?

Dil üzerinde oluşan yara gibi şeylerin tedevisi hangi uzmanlık alanına girer?
Kulak burun boğaz? İç hastalıkları? Cildiye? Ya da başka bir bölüm mü?
?¿


 
cildiye diye biliyorum.


  • turtle  (02.09.08 05:23:49) 
www.revir.com a yazarsan daha doğru cevap alabilirsin. hatta biraz daha detaya bile girebilirsin. revir.com da birçok branştan doktor var. cevaplar hızlı geliyor.


  • sql  (02.09.08 05:52:11) 
Dis doktorunu arayip ona sorabilirsin.


  • wpi  (02.09.08 09:33:17) 
sebebinin ne olduğu bilinmeli önce.
ben kulak burun boğaz'a gitmiştim istanbul cerrahi'de, fena diildi.
zaten farklı bir durum varsa yönlendiriyorlar uzmanına.
  • insensitive  (02.09.08 13:43:15) 
Kbb'ye gidilir.


  • hlathguth  (02.09.08 21:11:11) 
kulak burun boğaza gidilir.
ağız içi hastalıklara kbbci bakar.

  • eleanor  (14.02.09 17:24:45) 
[]

Uyku felci hakkında bir kaç soru...

Belirtmem gerekirse uyku felcinden korkma gibi bir durumum yok, hatta öğrendikten sonra daha çok sırt üstü yatar oldum bakalım yine olacak mı diye. Neyse adını da burada öğrendiğim(git: 35488) bu meretle ara ara cebelleşiyorum(anlayacağınız üzere). Yine buradaki diğer uyku felci konulu sorulara da baktım ancak merak ettiğim bir kaç şey var; birincisi, bu meretin bünyeye zararı var mıdır?(fiziksel/ruhsal/sinirsel/vb)
Bir diğeri; ben bu uyku felci durumunda iken neredeyse tüm gücümle kendime gelmeye, hareket etmeye çalışıyorum ve bir müddet sonra da hareket ediyorum. Ancak merak ettiğim bunu yapmasam ne olur? Zira o anda bir yandan acayip bir ağırlık, uyku basması gibi bir durum oluyor, yani bıraksam öyle yatıp kalırım. Ama ben o durumdan çıkmak için kendimi zorluyorum, ancak bu durumdan çıkmaya kasmak mı gerek yoksa koyverip gitmek mi daha mantıklı? Bir de adında "felç" olduğunu görünce, koyversem öyle kalır mıyım diye bir tırsma da oldu, olmadı değil. Yani bu durumda iken hangisini yapmak daha doğrudur?
Son sorum ise; bu durumda iken biri bizi dürtse/sarssa ne olur? Uykudan uyandırılmış gibi mi oluruz? Yoksa tepkisiz mi oluruz? Çok istedim ama evde kimse denk gelmedi, bu durumdayken. Başına gelen ya da bilen vardır belki dedim.


 
Uyku felci diye adlandırılan şey halk arasında "karabasan" olarak bilinir. adının "felç" li olduğuna bakmamak lazım bence. Beyin REM uykusu sırasında gördüğün rüyalardaki hareketlerini yatakta tekrarlayıp kendini yaralamaman için kaslarını kullanmanı engeller, uykudan çıkınca ise kas kontrolünü geri verir. Uyku felci durumunda tam olarak belli olmayan sebeplerden dolayı uyanırsın ama beyin hala uykudaymışsın gibi seni paralize etmeye devam eder.

Eğer takmıyorsan ve kendine gelmeden uyuyabileceğine inanıyorsan uykuna devam edebilirsin, zira vücudun zaten tam anlamıyla uykudan çıkmamış oluyor. Ve her gece o felci zaten yaşıyorsun, sadece bu durumda uyanıp farketmen söz konusu. Ancak çoğu kişi bu durumla karşı karşıya kalınca korku yaşadıkları için kendilerine gelmeye çalışıyorlar.

Bildiğim kadarıyla bir zararı yok, ancak sürekli bunu yaşıyorsan bir uzmana görünmende fayda var.
  • kurukafa  (31.08.08 21:08:36 ~ 22:31:45) 
ha bir de ses, veya uyuyanı dürtme gibi eylemler kişiyi genelde kendine getirir(normal uykudaki gibi).


  • kurukafa  (31.08.08 22:24:07) 
bu "uyanmaya kasma"nın zararı var mıdır? Düzelince epeyce efor sarfetmiş gibi oluyorum, kas kontrolu geliyor ancak rahatsızlık hissi oluyor.


  • late viper  (01.09.08 00:41:03) 
uyanmaya kasmamanızı tavsiye ederim. bir yıl öncesine kadar hemen hemen her gece 4-5 defa oluyordu bu bana. uyumaya korkar olmuştum (git: 8188). ben de kendimi uyanmak için zorluyordum sürekli (bu arada bu durumdayken uyanmanın en kolay yolu ayak parmaklarını oynatmaya çalışmak). dayanamayacak duruma gelince doktora gittim ve canım paxil ile sorunumdan kurtuldum. amma velakin zannedersem uyanmaya kastığım için (nefes alamayıp öleceğimden korkuyordum o yüzden kasıyordum kendimi) şimdi inceden klostrofobik (ya da nefes alamama boğulma korkusuna ne ad veriliyorsa artık)oldum sanırım . misal yorgan altına başımı sokamıyorum, boğaz çevreme dokunulduğunda çok rahatsız oluyorum, filmlerde falan hopidik hopidik denize batan çıkan insanlar gördüğümde daralıyorum.

oyh özet olarak kasmayın bence sakin sakin geçmesini bekleyin ya da böyle lucid dreaming olayını yapmayı deneyin.
  • bulanti  (01.09.08 01:51:16 ~ 03:33:02) 
@bulanti
Soruyu okumuştum(bahsettim de).
Sonrasında çok etkilenmesem de(zaten etkilensem tekrar olur mu diye denemeler yapmam) o esnada benzer sıkıntılar bende de oluyor, özellikle o uyku/ağırlık basması durumunda kendimi bıraktığım an gidecekmişim gibi oluyor, işte insan nereye gideceğini bilmeyince gitmemek için kasıyor doğal olarak;) Belki uykuya dalacağım ama şu ana kadar uykuya dalış anımı tecrübe edebilmiş biri olmadığımdan bilemiyorum elbet.
"lucid dreaming" ise çok istesem de yapamam, zira rüyaları gerçek olarak algılıyorum, zaten bu yüzden rüyadan çok kabus tadında geçiyor, bu nedenle kendimi şartladığımdan mıdır bilmem çok nadir rüya görürüm(yine de görünce çok fena olabiliyor).
  • late viper  (01.09.08 02:11:40 ~ 09.11.10 02:07:58) 
[]

Kemer türü/adı soruyorum. (Bildiğin bele takılan)

Fotoğraftakiler gibi, tokanın kemeri tuttuğu kısmın görünmediği, kemerlerin özel bir adı var mı? Misal bir mağazaya gitsek, böyle bir şey aradığımızı belirtmek için ne söylememiz gerek?

Not: Aslında aradığım tam yandakiler gibi değil ama adlarını bilmediğimden gugıldan en yakın bunları çıkarabildim...


 
bence tokalı kemer derseniz ve mağazada da buna benzer bi$iler varsa önünüze koyarlar. nihayetinde tokalı kemer.


  • durum serserisi  (25.08.08 05:50:38) 
[]

Hangi arama motorunu kullanıyorsunuz? (bir sorum daha var)

İlk sorum; hangi arama motorunu kullanıyorsunuz?
İkinci merak ettiğim şey ise; bir sürü arama sitesi var, bu kadar siteye gerçekten ihtiyaç var mı? Misal google tek başına bana yetmekte, "Yok bana yetmiyor, hatta yeni arama sitelerine de ihtiyacım var." diyeniniz var mı?

Not: Soru arama siteleri üzerinedir, "ben ekşisözlük kullanıyorum" türünde yanıtlar olmasın lütfen.

 
Genelde Google ama zaman zaman Dogpile ile daha iyi sonuçlar alabiliyorum...

(bkz: dogpile)
  • crown  (24.08.08 09:08:40) 
www.searchme.com kullanması zevkli. e işimi de görüyor.


  • deckard  (24.08.08 13:07:26) 
[]

Olimpiyatlarda bir ilk: BMX?

Zap yaparken bir baktım BMX'ler olimpiyatlarda; "nasıl yani?" diye düşünürken, sunucu bunun ilk sefer olduğunu söyledi. Şimdi bu BMX iniş yarışlarında kullanılan parkur standart mı olacak? Yoksa her seferinde farklı parkur mu olur?




 
rekorların standartla$abilmesi için parkurları deği$tirmezler sanki. yani bi bilgim yok da ki$isel fikrim bu.
ayrıca aklıma geldi $imdi ne kadar tırt bi bmx yarı$masıdır o öyle. hiç dadı duzu yoktu valla. x games falan varken çok fuzuli olimpiyatlara dahil edilmesi ya neyse.

  • durum serserisi  (23.08.08 15:44:30) 
bu tip yarışlarda olimpiyat rekoru v.s tutulmuyor benim bildiğim. yannız dikkatinizi çekerim laoshan bmx arena full du bmx yarışları için. bence kaldırılmaz ingilterede de goruruz..


  • ayanux  (23.08.08 20:44:21) 
[]

Vista kullanıcı hesabı denetimi(UAC), sırf dert...

Be bu mereti* kapattım ama derdi bitmedi... Bu sefer de bilgisayarı her açtığımda kullanıcı "hesabı denetimi kapalı" diye uyarı çıkıyor, "E biliyorum, ben kapattım." diye bir seçenek de yok sürekli çıkıyor meret. Bu uyarıyı nasıl kapatacağız?




 
uyarıyı ne çıkarıyor. vista vermiyordur sanırım. eğer bendeki gibi norton veriyor ise, norton güvenlik merkezinde uac yi yoksay diye ayarlama yapmalısın


  • efruz  (10.08.08 23:39:25) 
vista veriyor...
norton yok zaten, system trayde çıkıyor, hani vistanın güncelleme, güvenlik uyarılarındaki gibi kalkan işareti ile ama kırmızı kalkan içinde "x" şeklinde şimge çıkıyor, üzerinde kutucuk açılıyor "kullanıcı hesabı denetimi kapalı açmak için buraya tıklayın" gibi bir şeyler yazıyor.

  • late viper  (10.08.08 23:45:29 ~ 23:46:33) 
güvenlik merkezine girip beni uyarma demen lazım


  • nuka cola  (10.08.08 23:46:55) 
başlat-denetim masası-güvenlik merkezi

solda altta uyarma biçimleri var. ordan balon gösterme uyarma diyebilirsin
  • efruz  (10.08.08 23:48:40) 
ama öyle yapınca diğer uyarılar da gidecek değil mi? Ben sadece o uyarı çıkmasın istiyorum...


  • late viper  (10.08.08 23:57:46 ~ 23:57:55) 
bence uac o kadar dert değil. ilk başlarda sinir bozsa da alışılıyor. harici disk üzerinden yapılan işlemlerde daha çok soruyor kabul. ama güvenlik açısından gerekli. virüs senin adına istediği programı çalıştıramıyor.


  • efruz  (11.08.08 00:07:19) 
Tamamdır çözüm şurada:
www.vistax64.com

@efruz
Ben de başlarda memnundum ancak, devamlı kullandığım programlarda bile sürekli sorması deli etti beni, misal izin seçeneği gibi bir şey olsa istediğim programları seçsem onlarda sormasa iyi olurdu, yoksa böyle her program açılışında tekrar tekrar izin vermek can sıkıyor...
  • late viper  (11.08.08 00:11:47 ~ 00:44:05) 
[]

[PC] Araba Yarışı Önerileriniz?

Aslında aradığım şey tam olarak burnout dominator tadında bir şey ancak bu burnout pc için yok, internette burnout paradise pc için de olacakmış diye epey yazılmış ama bir gelişme yok...
Aslında en güzel araba yarışı rollcage;) interstate 76 ise başka bir güzeldi de olayı başkaydı.
Neyse bu bahsettiğim oyunları bilen bilir, aradığım oyun rakiplerimizi kaba kuvvetle saf dışı bırakabileceğimiz güzel bir araba yarışıdır(çok eski olmasın).
Başta dediğim gibi burnout tadında bir şey aramaktayım ama biraz farklı yaklaşımlara da açığım...

 
  • deckard  (06.08.08 01:45:57) 
flatout ultimate carnage çıkalı bir hafta falan oluyor belkide olmadı race driver daha çok piste yönelik 2 maplik de dest. derby yarışı var


  • buffy de vampir sayilir  (06.08.08 04:49:27) 
iki oyunun da videolarına baktım, flatout daha burnout havasında gibi, deneyeceğim...


  • late viper  (06.08.08 07:40:09 ~ 07:40:35) 
burnout pc'deki karşılığı flatout olabilir sadece...


  • forrestgump  (06.08.08 19:33:17) 
[]

Vista içinde gerçekten arama yapmak için ne gerekli?

Vista'nın kendi arama zımbırtısı işlevsizlik âbidesi diyebilirim, yerlerini bildiğim dosyaları bile bulmuyor. win98'deki basit ve olması gerektiği gibi olan aramayı vista'ya entegre etmek mümkün mü? Bu iş için yapılmış programlar olduğunu da biliyorum ama aradığım şey win98'deki aramanın sâdeliğidir. Bu özellikte başka bir seçenek varsa ona da açığım(ücretsiz olmak koşulu ile).




 
belki alakasiz olacak ama diger ozellikleriyle beraber total commander bu isi gorebilir. "search" ozelligi gayet guzel ve bulmakta uzerine yok.


  • paradoxical  (13.07.08 07:10:19 ~ 07:10:32) 
google desktop search ?


  • bryan fury  (13.07.08 09:55:06) 
  • kofteburger  (13.07.08 18:27:02) 
Aradığım şey tam olarak win98'deki gibi bir "arama" ama bu verdiklerinizden ava daha sâde gözüktü onu deneyeceğim galiba...


  • late viper  (13.07.08 20:18:29) 
[]

Çağrı Merkezinde çalışmak? Nasıl kabul edilirim? Çalışmam gerek...

Halen iş arıyorum; önceden bahsetmiştim(git: 31732), vatan bilgisayar ve türevlerinden ümidi kesmiş durumdayım. Çağrı merkezlerine başvurayım dedim, hatta bir tanesi(banka) için ön mülâkata gittim(ama görüşme bankayla olmadı bunu geçsem bankayla da olacaktı), neyse sorum şudur bu çağrı merkezlerine girebilmek için ne yapmam gerek(başvurmak haricinde). Girdiğim mülâkatta çok saçma sorular geldi. Yok "neden çağrı merkezinde çalışmak istiyorsunuz?", yok "kariyer planınız nedir?" gibi... Bunlar hiç gerçekçi sorular değil bence, yani kim küçükken "ben büyüyünce çağrı merkezinde çalışacağım." ya da "iyi bir kariyer için mutlaka çağrı merkezinde olmalıyım." gibi şeyler düşünür. Neyse bu işi yapmak istiyorsam kuralına göre oynamalıyım, böyle saçma sorulara ne cevap vermeliyim. İşi gerçekten istiyorum, yapabileceğime inanıyorum. Ama şu garip soruları doğru yanıtlamadıkça işim zor gibi. Ne önerirsiniz?
Ayrıca başka iş önerilerine de açığım, çalışmam gerek...



 
hakikatan o kadar zor mu ya cagri merkezine girmek?ben de le bi yerde calismayi dusunuyodum ama daha basvuru yapmamistim.arkadasim hemen girdi valla ben de ondan esinlndim.ama onun tanidigi falan vardi.hmm hic bole tahmin etmemistm.


  • illusionist  (11.07.08 17:19:40) 
@illusionist
Ben de sizin gibi girmesi kolay olur düşüncesi ile başvurdum ama pek öyle olmadı...
Bir de arkadaşınız nerede girdi? Mümkünse bize de bir yol göstersin.
  • late viper  (11.07.08 17:32:25 ~ 17:33:31) 
evet cok siradan birsey gibi goruluyor cagri merkezi operatoru olmak ki bir kac buyuk sirketin ki haric oyle de zaten. ama saglam sirkettekiler de saglam oluyor hakikatten.
arkadasimin annesi lufthansa nin cagri merkezinde calisiyor. kendisi zaten italyan anne, turk babadan olma ve almanyada buyumus. dolayisiyla italyanca, almanca, turkce (oeh) sular seller gibi..haliyle aldigi para da fazlasiyla saglam. (cidden saglam)

  • no christ requiress  (11.07.08 17:40:51) 
@nochristrequiress
Hocam sizinki biraz uç örnek olmuş, öyle bir yere zaten başvurmam. Ne yapıp, ne yapamayacağım farkındayım. Yapabileceklerime başvuruyorum ve oralara nasıl girebileceğimi soruyorum. Yoksa sizin verdiğiniz örnekteki gibi bir yerde istesem de çalışamam elbet, hatta onlar gel dese ben gitmem, gidin eğlenecek başka adam bulun derim...
Yani; hayallerde yaşamıyorum, yapabileceğim işlere girmek istiyorum...
  • late viper  (11.07.08 17:48:19) 
mail adresini verirsen, işine yarayacak birşeyler önerebilirim. burda söylemem pek sağlıklı olmaz benim açımdan:)


  • rpmcmurphy  (11.07.08 20:13:16) 
@rpmcmurphy
engerek et gmail.kom
önerilerini bekliyorum...
  • late viper  (11.07.08 21:56:25) 
çağrı merkezinde çalışan biri olarak benden sana tavsiye;yol yakınken vazgeç.


  • cold  (11.07.08 22:50:36) 
çağrı merkezinde çalışıp da mutlu olan hiç arkadaşım olmadı.durmadan dert yanıyorlar.


  • gregory  (11.07.08 23:07:59) 
@cold
Tamam, "yol yakınken vazgeç." de gerisi? Başka bir iş öneriniz var mı? Dediğim gibi iş bulmak zorundayım, hatta ilk sorumda da belirttiğim gibi(git: 31732) acil iş bulmam gerek, elbet başka işlere de açığım, ancak iş nerde? Farklı farklı işlere başvurdum/vuruyorum ama bir tek çağrı merkezi için mülâkata çağrıldım, onda da daha başta elendim. Ki işe girmek benim için çok önemliydi, kötü oldu... Ayrıca okulu bitirmedikçe fazla seçeneğim olamaz(hoş bitirince de olmayacak). Yani önerebileceğiniz başka iş yoksa, "vazgeç" demektense işe nasıl girdiğinizi anlatmanız daha yararlı olur.

@gregory
Hizmet sektöründe olup da dert yanmayan var mı? Dert yanarlar ama işi de bırakmazlar(daha iyisini bulmadıkça). E benim tecrübem yok, seçeneğim yok, boş durmaktansa el mecbur yaparım. İşe gireyim de sonra şikayet ederim...
  • late viper  (11.07.08 23:10:19 ~ 23:13:34) 
bugünkü aklım olsa ben girmezdim.bi çağrı merkezine girdin mi gerçekten kariyerini orda planlıyosun iş değiştirmek istesen bile sadece deneyimin için seni hiç ummadığın bi yerin çağrı merkezi için görüşmeye çağırırlar.tabi sen istersen çağrı merkezine girebilirsin girmek çok zor değil sorulan sorulara çok mantıklı cvp ararsan gerçekçi olursan zor olur ama kariyer hedefin ne diye sorduklarında insanlarla iletişim kurmayı sevdiğim için ve insanlara yardım etmek istediğim için bu işi yapmak istiyorum,belli bi deneyime ulaştıktan sonra departman içi değişiklik yapmak istiyorum gibi bi yalan uydurabilirsin ama sakın takım lideri olmak istiyorum deme çünkü ilk görüşmeler takım liderleri girer;) sigara içiyomusun diye sorarlarsa hayır de vardiya benim için problem değil de.yeni ortamlara rahatlıkla uyum sağlarım de.bu yalanlar zaten bi çağrı merkezine girmek için yeterli ...

hangi depertmanda deneyimini arttırmak isterdin gibi bi soru gelirse çağrı aldıktan sonra back office geçerek işin bütün alt yapısana oluşturmak istiyorum dersen damardan girersin.çağrı merkezi için herşeyi bilmek gerekir diyebilirsin....
  • cold  (11.07.08 23:31:49) 
Bi kere call center için bilgisayar bilgisi filan hiç önemli değil. Yapman gereken ekrandaki soruyu sorup verilen cevabı oraya yazmak (veya seçeneklerden seçmek) sonra yine başka bi ekran geliyo onu soruyosun falan filan. Yani call center da çalışabilmek için en gerekli yetenek düzgün konuşabilmek...

Bu aralar malesef call center agentlığı da kesat. En büyük call center global bilgi (turkcell) 6000 kişi olmuş (ohaa) ve adam alımını kesmiş. Ama globalden herşey beklenir gelecek ay 200 kişi çıkartıp 10 kişi alır sonraki ay 50 kişi çıkartıp 300 kişi alır biraz enteresan bi yer orası. Oraya kessin başvur.

SBS(Siemens) ise küçülüyo toshiba projesi bittikten sonra kendini kurtarttıranlar ya diğer projelere ya da başka şirketlere geçti. Kalanlar da işten çıkarıldı. Buraya da başvur fekat fazla bi ihtimal bekleme.

Türk telekoma özelleştirmeden sonra ilkokul mezunu ameleler bile girdi ama bu aralar durumları nasıl bilemiyorum....

Bu yaz call centerlardan fazla umut bekleme. Dediğin gibi teknosa ya mediamarkt a filan başvur. Bi de takilde yazın tatil bölgelerinde açılan migros, tansaş gibi yerlere sezonluk insan ihtiyacı oluyo. Onlara da başvur...
  • selimse  (12.07.08 01:12:52) 
öncelikle çağrı merkezleri için insan dışında ayrı bir tür olması gerek, kesinlikle insan işi değil.
sonrasında, ben de çalıştım ve öyle sorular sorulmadı, gerçekten saçmalamışlar, muhtemelen sabrınızı ve sinirlerinizi deniyorlar, çalışırken çok lazım olacak :)

yabancı dil biliyorsanız, hele almanca, iyi paraya, o tür sorulara muhattab olmadan iş bulursunuz, cevabınız hayırsa bence pazarda limon satın en azından insanlığını kaybetmezsin.
  • marmara34  (12.07.08 01:36:18) 
EN AZ ORTA ÖĞRETİM MEZUNU

PREZENTABL

İKNA YETENEĞİ KUVVETLİ

HEDEFLERI OLAN

İLERİYE DÖNÜK KARİYER SAHİBİ OLMAK İSTEYEN

TÜM SOSYAL HAKLARI FİRMAMIZ TARAFINDAN SAĞLANACAK

EKİP ARKADAŞLARI ARIYORUZ

ÇALIŞMA SAATLERİ HAFTA İÇİ : 10:00 18:00

CUMARTESİ : 17:00 PAZAR OFF

ALIMLAR M.KÖY YENİ AÇILACAK 5.ŞUBEMİZE YAPILACAKTIR

NOT : CUMARTESI CALISMA UCRETI MAAŞ'A YANSITILACAKTIR
SSk+MAAŞ+PRİM+YOL+YEMEK

CEMAL TOPKAN 0530 978 4 5 6 7
  • xcemalx  (21.09.12 14:54:49) 
[]

Maxtor harici sabit disk(ethernet), nasıl olur, falan filan...

şöyle bir şey var(kendi sitesinde bulamadığım):
www.ngstores.com

kendi sitesinde aynı görünümlü firewire modeller var, bu yukarıdaki ethernet diyor(başka bir kaç sitede daha gördüm). Neyse bu aleti modeme bağlayıp ağ içinde ortak disk olarak kullanma gibi bir şey mümkün müdür?

 
mümkündür. maxtor un shared storage ıı sanırsam bu. aynısından aldım geçen hafta aynı amaçla kullanıyorum.


  • la grande  (04.07.08 15:22:00) 
evet, shared storage galiba...
peki modemin bunu desteklesi gerekiyor mu? Yoksa ethernet modem olması yeterli mi?
aztech DSL600EW kullanıyoruz.
  • late viper  (04.07.08 16:12:50 ~ 16:18:25) 
hub(4 tane çıkışı var) özelliği olan bir modem kullanıyodum direk ona bağladım. ama oda yoksa switch alman gerekebilir belki.


  • la grande  (05.07.08 03:01:13) 
[]

dvd/cd rom-writer içinde kaç lazer diyotu bulunur?

geçen bir sorumda(git: 32095) bahsettiğim dvdromun içinde iki tane vardı, biri bir baskı devreye bağlı iken öbürü boşta idi sanki(tam kestiremedim), neyse bu Xromların içide kaç lazer diyotu olur? writer olup, olmaması etkiler mi?




 
birisi read için digeri write için snaki.


  • bryan fury  (04.07.08 20:55:08) 
[]

Yavaşlayan XP, nedeni nedir?

Çok iyi bir sistemim olmasa da yıllarca(10 yıl) PII bilgisayar kullanan beni tatmin eden bir makine kullanıyorum diyebilirim ancak son bir haftadır bilgisayarın her şeyi yavaşladı açılmasından tutun kapanmasına kadar her şey ağır çekimde gibi, keza programları açmak, video izlemek de eziyet. Önceden divx, mkv rahat izlerdim şimdi hafif hafif takılmalar, seste kesilmeler. PII sistemi arar oldum yani...
Neyse, bu hayvani yavaşlamanın nedeni ne olabilir?



 
Virüs olabilir, sıcaklar olabilir. Zilyon tane olasılık var yani...


  • ataturkiye  (03.07.08 18:48:06) 
avira var ve msdefender var, virüs ya da malware olsa çıkardı galiba... Sıcak geldi aklıma ama ne bileyim PII makinem bile bu kadar yavaşlamamıştı, en olmadı kafadan kitlenirdi, "ne açacam ya, benim olayım değil ki kardeşim" derdi de bunun gibi süründürmezdi.
Sıcaklıklar normal bu arada; (bkz: speedfan).

  • late viper  (03.07.08 18:58:20 ~ 19:00:42) 
Klasik olacak belki ama: Format, durma at!


  • shangrilla  (03.07.08 19:35:10) 
@Shangrilla
unut onu yok öyle bir şey... 10 yıllık PII makinem bile 3 format ya görmüştür, ya görmemiştir. Bunu kuralı 1 yıl olmadı, 6 ayda bir format atarak mı çözülecek tüm sorunlar...

  • late viper  (03.07.08 21:54:30) 
görev yöneticisini ve bilgisayarının disk işlemlerini gösteren led'ini izle.
çok hareket varsa virüstür muhtemelen.

  • natnan  (03.07.08 23:46:27) 
@natnan
"görev yöneticisini ve bilgisayarının disk işlemlerini gösteren led"ini izlersem makine çalışmıyor kanısına varmak bile mümkün, led arada sırada ayıp olmasın diye yanıyor. cpu kullanımı desen o da çok çok düşük. Sadece opera(10 pencere) açıkken durum bundan ibaret.

  • late viper  (04.07.08 00:28:03 ~ 00:29:41) 
@mrtksn
evet galiba bundan birincil ide pio modunda, çözmeye çalışıyorum bakalım. Çözümü bilen varsa yazsın bir zahmet. DMA kullanılabiliyorsa seçili ama pio olarak çalışıyor. İkincil ide ise ultra DMA modunda. Hardiski ikincil ideye mi taksam?

Tamam pio'dan çıktı, (bkz: #13170250) yardımcı oldu. Biraz düzeldi sanki, tam karar veremedim... Sağol.
  • late viper  (04.07.08 00:36:44 ~ 01:21:50) 
[]

CD ROM'u DVD ROM olarak kullanmak?

Sadece cd okuyan dvdrom'umu parçaladıktan sonra konuyla ilgili araştırma yaparken(parçalamadan önce de araştırdım, burada sordum ama çözüm çıkmadı) şöyle bir şey buldum:

www.networkturk.net

Linkte bahsedilen mümkün müdür? Ben kullandıkları lazer ile ilgili diye biliyordum ama... İşlemin nasıl yapıldığı konusunda pek ayrıntı da vermemişler. Neyse ne dersiniz böyle bir şey mümkün müdür? Mümkünse nasıl yaparız? Boşta duran iki adet cdrom var, en azından bir denerdim...

 
bence mümkün değildir. lazerin konumunu veya açısını değiştirerek olsaydı üreticiler yapardı. ya da bize tekrar dvd-rom satmak için söylemezlerdi, bilemedim şimdi.


  • osuruklu  (26.06.08 18:48:03 ~ 27.06.08 01:11:37) 
lazer başlığının vidası sıkılarak nasıl dvd okuma seviyesine getirirler saçmalıktan öte değil bence,lazerin dalga boyunu bir tornavida sıkmayla nasıl bulacaklarmış,bu mantığa göre hareket edersek blu-ray okumak için de lazerin oraya mavi bir şerit çekelim vidayı iyice sıkalım okur belki.hatta olur kesin


  • gaza gelen  (26.06.08 18:51:41) 
turkler de nanoteknoloji adina yapsa yapsa ancak bunu yapabilirler. cdrom u kurcalarken dikkat et de, lazer gozune gelip retinani kesmesin.


  • egotm  (26.06.08 19:31:22) 
bunun videosu vardı youtube da.bende eski bi cd okuyucu bulup deneyim diyordum :)


  • aysiku  (26.06.08 23:14:06) 
arkadaşlar bambaşkaymış.

bakalım wikipedia dalgaboyları hakkında ne diyor:
dvd: 650 nm
cd: 780 nm

dalga boyunu değiştirmek öyle iki vida sıkımıyla yapılamaz maalesef. bunu yaptığını iddia edip bir de üzerine fake video çeken arkadaşları tebrik etmek lazım
  • tom riddle  (27.06.08 00:24:53) 
www.bildirgec.org
www.chip.com.tr
walla neden mumkun olmasin : )
denemekte fayda war kullanilmayan cd-rom unuz warsa deneyiniz :)
  • networkturk  (27.06.08 14:22:19) 
metini okudum. aslında akıllıca gibi görünüyor, farklı dalga boylarında sadece odak ayarıyla daha ince noktalara odaklanmaya dayanıyor. şöyle bir durum var ki, 32x'ten başlayan cd sürücüler nasıl o kadar yüksek data transfer bandwidth'ine sahip olacak orası belli değil. bunu belki rotasyon hızını değiştirerek yapabilirsiniz, ancak bunu sürücüyü yeniden programlamadan yapmanızın tek yolu cd player'ınızda dvd jumper'ın bulunması. bu da her cd playerda yok. 40x'ler çıktıktan sonra zaten dvd-rom'lar ucuzlamış olduğu için jumper koyulmuş sürücü bulma şansınız düşük.

bir de önceki yazımda dalgaboylarını vermiştim hatırlarsınız. yüksek dalgaboyuyla dvd okumaya çalışırken arada hatalı okumalar gerçekleşecektir, 780nm'nin track için yeterince sensitive olmamasından ötürü.
  • tom riddle  (28.06.08 01:06:56) 
[]

Autocad bilmek ya da bilmemek? Nedir bunun sınırı?

Okulda biraz görmüştük, giriş tadında, 2D bir şeyler çiziyordum rahat... Ki böyle şeylere yatkınlığım da var biraz daha kurcalasam iyice çözerim, ancak bence bunun sonu yok. Ama "autocad bilir misin?" diye sorulduğunda "evet, bilirim." diyebilmek için mutlaka bilinmesi gereken yerleri nelerdir, "şunları şunları yapabiliyorsan tamamdır.", diyebileceğiniz yerleri var mı, varsa neler?
Bir de öneri autocad sürümünüz var mı? Yoksa "en son çıkan, en iyisidir" mi?



 
default klavye kısayollarını bile zaman kazanmak için kendine göre kısaltıp yeniden harflendirdiysen artık epey iyisin demektir...

yeni ogrenen biri icin 2004, advance icin de 2008 tavsiye ederim...
  • alpinsamuray  (10.06.08 12:55:10) 
autocad 2000 ile son çıkan versiyonu olan autocad 2009 arasında pek de bir fark yok. ikiside aynı işlemi yapar. menüleri de kısmen aynıdır. biraz gözboyama maksatlı yenileri çıkar durur. ha yiğidi öldür hakkını ver yeni versiyonlarında daha pratik ek özellikler katar. versiyon okadar önemli değil.

autocad bilir misin sorununa evet demek istiyorsan şurasını burasını ezberle hafız filan diye fikir beyan edenlerden hızla uzaklaş. çünkü şurası burası değil tamamını bilmen gerekli! gün gelir patron başında dikilir bıdı bıdı konuştuğunda "ben okadar bilmiyorum" şeklinde cevap vericek lükse sahip olmayacaksın.
her komutun ne işe yarayacağını bilmen gerekli. çizim yapabilecek kadar autocad bilmek diye birşey yoktur. çizimini 3ds max yahut autodesk VIZ a import edip 3D modellemesini orada yapabilmelisin. diğer tamamlayıcı programlarıda yalayıp tutman gerekli. sebebi ise bu bir mesleki çizim programıdır.
sadece autocad de sınırlı kalma. mesleğini göre mühendislik alanına göre diğer cad ile tamamlayıcı 3ds programlarıda bilmen "şart".

mesela bir mimar, 3dsmax, autocad, autodesk viz, idemimari, idecad, idestatik, netcad gibi programları yalayıp yutma derecesinde kitabını yazarım diyebilecek güce sahip olmalı. yoksa pazarda limon satar.
  • winsome  (10.06.08 13:05:37 ~ 13:09:23) 
mimar değilim... 3D çizim karşıma çıkmaz. 2D çıkar, o da çok karmaşık olmaz...


  • late viper  (10.06.08 13:11:33 ~ 13:12:29) 
işinle ilgiliyse zaten öğrenirsin bir şekilde dert etme. eğer işinle alakalı değil de aman öğreneyim bari diyenlerdensen uzak dur ne olur. ne kadar çoğaldı bu tip adamlar söz meclisten dışarı.


  • ozdek  (10.06.08 14:21:46) 
bence pek ilgili değil(eğer tasarım konusuna yönelmeyeceksem), ama iş görüşmelerinde hemen soruyorlar...


  • late viper  (10.06.08 17:15:51) 
AUTOCAD biliyorum demek için, yalayıp yutmak gerekmiyor bana göre. winsome'ın söylediği çok uç noktalar.... winsome'ın bahsettiği programların hepsini biliyor olmak iş girişlerinde kolaylık sağlar ama, bilmemek de pazarda limon sattırmaz. İşini biliyorsan tamamdır. Çizim programları da mimar değilse, seni zorlayacak şeyler değildir bence. winsome'ın bahsettiği programlar her dakika çizim yapan insanlar için geçerli bana göre.

Bir inşaat mühendisi iseniz, her dakika çizim yapmazsınız. Mimar iseniz (ki değilim dediniz.) ayrı... 24 saat çizim yapmayacağınız için, winsome'ın söylediklerini çok ciddiye almamanızı öneririm. Zira, winsome'ın söylediklerini okuduktan sonra, muhtemelen karamsarlığa kapılıp "Ben ne yapayacağım ya?" demek normal kaçacaktır. Kendini hırpalayıp ağlamak bile normal sayılabilir.

winsome uçmuş bence. Çok abartı şeyler winsome'ın söylediği. Mimar değilmişsiniz zaten. Çok uçmaya gerek yok.

AUTOCAD biliyorum demek de gerekmiyor. "Biraz biliyorum." demek de yeterli olabiliyor çoğu kez. "Kendimi geliştirebilirim." cümlesi önemlidir bana göre. Piyasada da kimse limon satıcısı aramadığı için bu cümle önemli. Herkes yetiştirmek üzere eleman arıyor şu günlerde. Çünkü, kimse isteklerini karşılayamıyor. Sürekli çizim yapmak gelişmenize yardımcı olacaktır. "Heh şunu biliyorum, tamam." demek gerekmiyor. Oturup kafanıza göre çizim yapmanız çok ilerletir çiziminizi. Bir proje vs. ile uğraşsanız aslında, çok iyi olur ama, ne bileyim?! Keyif de önemli.

AUTOCAD sürümü için de istediğinizi kullanmakta özgürsünüz. "Şu iyi." ya da "Bu iyi." gibi bir şey söz konusu değil. Yalnızca hangi sürüm kullanıyorsanız kullanın, çıktı almak istiyorsanız bir yerden autocad 2004 olarak kaydetmenizi tavsiye ederim. Her yerde açar, sorun yaşamazsınız. Onun dışında birinin diğerinden hiçbir farkı yok. AUTOCAD 2009 ile birlikte göz boyama sekansları yoğunluk kazandı ve MS Office 2007 benzeri bir görünüm izlendi. Tavsiye etmiyorum 2009'u.
  • nuage  (10.06.08 19:16:03 ~ 19:18:23) 
late viper@, iş alanın hakkında bilgi verirsen daha net cevaplar alabilirsin burada.
mesleğiniz ve iş başvurusu yaptığınız kurum kuruluş firmalar ne üzerine faliyet gösteriyor bu konuda bilgi vermediğiniz sürece ne kadar cevaplasakta boş.
çünkü meslekten mesleğe değişiyor kullanım oranları ve kapsamı. haritacıysanız autocad+nedcad+acadmap. gibi farklı kombinasyonlar olabiliyor.

nuage@, o kullanmıyor bu kullanmıyor peki kim çiziyor bu projeleri :) (ev, yat, kat, otomobil, uçak, gemi, çamaşır makinesi, park bahçe, baraj, yol..)

üzgünüm rapido devri kapanalı yıllar oldu.
iş yaşamına girince görürüm sizi :) ehe mehe

tarla, bağ, bahçe, gol alanlarını sulamak için yapılan otomatik sulama sistemleri bile autocad+nedcadde yapılyıor o derece. hani toprağın/çimin altından bir popup plastik başlık çıkararak etrafı sular. işte o basit gözüylebakılan zamazingonun altyapısı bile mühendislik isteyen bir uğraş sonucunda autocad ile yapılmakta.

hayır yaratıcılık isteyen bir program da değil. sen ne komut verirsin o da aynen uygular. ve zor bir programda değil. hey gözünü sevdiğimin autocad 12'si.
  • winsome  (10.06.08 20:17:20 ~ 20:32:51) 
[]

Metallica bilet ücreti neye göre belirleniyor?

şu linkte sofya konserinin bilet detaylarını görmeniz mümkün:
www.metallica.com

bu da istanbul:
www.metallica.com

Şimdi bu kadar farkın nedeni nedir? Bizim suçumuz ne? Özellikle sahne önü fiyat farklarına dikkatinizi çekmek isterim...

Not: başka konserlere de baktım euro fiyatı gösteren bu olduğun için sofya'yı verdim, ki yer/para birimi ne olursa olsun sahne önü ücretlerinde bu kadar fark olan tek yer istanbul...

 
ya organizatorlerin hayvan para kaldirma istegi ya da metallica'nin hakkaten turkiye'ye gelmek icin fai$ fiyatlar istemesi olabilir.


  • sourlemonade  (18.05.08 00:40:13) 
arz-talep. metallica türkiyeye gelirse bir çok insanın ne pahasına olursa olsun bunu kaçırmıcağını bilenler tarafından(organizatör)geçirirler bilet fiyatlarını.


  • szqnn  (18.05.08 00:46:09) 
  • thalamus  (18.05.08 02:57:44) 
ayrıca türkiye'deki organizatore aracı olan firmanın bilet satışlarından falan istediği paya da bağlı...


  • luin 41  (18.05.08 10:48:14) 
@szqnn, bulgaristan için de dediğinin aynısı geçerli değil mi? orada da arz-talep meselesi var ki stadyumda veriliyor konser. metallica'nın türkiye için fazladan para istediğini sanmıyorum, öyleyce yapımcıların para kaldırma isteği.


  • baldur  (18.05.08 13:14:55) 
Bulgaristan'da gelir düzeyinin düşük olduğunu tahmin etmek zor değil ve evet kulağa da makul geliyor, ancak Türkiye de bu konuda aşmış bir ülke değil sonuçta. Artı, dediğim gibi, diğer konser fiyatlarına da baktım ama sahne önü için bu kadar uçuk bir fark olan başka yer yok... thalamus'a hak vermek işten bile değil.


  • late viper  (18.05.08 18:57:26 ~ 18:58:15) 
[]

Avira Antivir bulduğu zararlı dosyayı ne yapar?

hemen "uyarı verip, ne yapayım diye sorar" demeyin. Ben yanlışlıkla o pencereyi kapattım. Sonra tarama yaptım "'1' viruses or unwanted programs were found!" dedi, dedi demesine de bu bulduğu dosyayı ne yaptı? "Dosya şurada ne yapayım?" falan demedi, demiyor. Silmiş midir? Ne yapmıştır?




 
Silmiyor ancak zararlı yazılımın kötü emellerini gerçekleştirmesini engelliyor.


  • daddy  (09.12.09 13:25:22) 
[]

Asimetrik Gözbebeği(Sağdaki daha büyük), sorun mudur?

Sağ göz bebeğim soldakinden daha büyük, bazen sağ tarafımda(kafa, göz) hafif bir ağrı oluyor, sağ gözümle sola göre biraz bulanık görüyorum ama en son kontrole gittiğimde tam tersi sağ gözün iyi, solda biraz bozukluk var demişti. Ama şimdi kıllandım acaba kontrol mü yanlış yapıldı. Zira sağ gözüm bazen çok rahatsız ediyor beni, görüşümü etkiliyor ve baş ağrısı yapıyor, uzun şeyleri okuyamaz oldum. Sol gözüm ise kusursuz diyebilirim. Zaten ağrının bu ikisi arasındaki farktan ötürü olduğunu düşünüyorum.
Nedir, ne değildir? Tedavisi var mıdır?



 
okuyunca ilk göz tembelliği geldi aklıma.bir gözün diğerinden daha az görmesi, göz kaslarına egzersizle yapılıyor tedavisi.az gören gözü kapatıp onu çalışmaya zorluyorsun.ya da aynı işe yarayan damlalar var, bulanıklaştırıyor görüntüyü bir kaç saat.fakat bu dediklerim 14-15 yaşına kadar geçerli, sonrasında bi tedavi yok malesef.ben doktora gidip gelirken öyleydi 8-10 sene önce, netten baktıklarıma göre hala bi tedavisi yok.
şahsen küçükken kapatma işini yapmıştım bi dönem sanırım biraz düzeldi ama tek gözümü kapadığımda hiçbişey okuyamıyorum hala.

  • vampyria  (24.04.08 15:10:27) 
peki gözbebeklerinden birinin, sürekli, daha büyük olması sorun mudur?


  • late viper  (24.04.08 15:20:53) 
benim çalışmayan gözüm diğerinden birazcık daha kısık kendimi bildim bileli, ama gözbebeklerinde de böyle bi durum olduğunu bilmiyordum, kendiminkilere baktım ama gözle görülür bi fark yok gibi geldi.ama büyüklük farkı muhtemelen göz kaslarıyla ilgilidir.doktor bana bu şekilde demişti zamanında, kaslar düzgün çalışmadığı için kısılmaya eğilimli daha fazla.baş ağrısı olayı bende çalışan gözü kapatınca oluyor, diğeriyle görmeye zorlayınca gözüm yoruluyor hemen, başıma ağrı giriyor devam edersem.
bi doktora görünmeni öneririm, görme açısını falan ölçtür bi.sanırım 120 derece idi güvenli kabul edilen sınır trafik vs. için.o şekil bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum internette.
ben de merak ettim, daha önceden haberin var mıydı peki?çünkü aynı dertten muzdarip tanıdığım çoğu insan göz tembelliği mevzuunu çok sonra öğreniyor, normal sanılıyor bilmeyince.ben ilkokula kadar herkesi tek gözünü kapayınca düzgün göremez sanırdım mesela :)
  • vampyria  (24.04.08 15:31:01 ~ 15:38:15) 
bu epeydir var ama dediğim gibi kontrolde doktor "bir şey yok" deyince fazla önemsemedim, geçen bir yerlerde duydum, göz sorunu olan birinden bahsediyorlardı, "gözbebeğinde büyüme varmış." dediler bunu duyunca bende bir tırsma oldu, nasıl yani dedim, benim sağ göz bebeği devamlı büyük, diğerine göre. Zaten sağ gözümden de huzursuzdum, bunu duyunca iyice şüphelendim sorayım dedim...


  • late viper  (24.04.08 17:13:16 ~ 17:13:50) 
nörolojik bir sorun olabilir belki, bir nöroloğa görünebilirsiniz. göz doktorunuza güvenmiyorsanız başka bir doktor muayene olabilirsiniz. geçmiş olsun


  • endoplazmikbirkulum  (25.04.08 14:57:20) 
[]

imaj yakmak ile data(veri) yakmanın farkı var mı?

bildiğiniz gibi farklı farklı imaj dosyaları var(ör: iso). Bunları yakma programlarının imaj yakma seçeneği ile doğrudan medyalara yakabiliyoruz. Bir de 7-zip bu imaj dosyalarının çoğunu açabilmekte, 7-zip ile bu imajları açıp içindeki dosyaları çıkardıktan sonra bu dosyaları data(veri) medyası olarak yaksak aynı şeyi mi elde etmiş oluruz? Yoksa doğrudan imaj olarak yakmanın farklı bir mantığı mı vardır? Varsa nedir, nedendir?




 
ayni seyi elde etmis oluyorsun. yalniz daha cok ugrasiyorsun, farki bu.
ama en onemli fark ise

(bkz: imaj hicbir seydir susuzluk her sey )

edit: ben yaptim oldu.
  • egotm  (15.04.08 04:08:05) 
@egotm
bu sorumun çıkış noktası bir alttaki sorumdu ve compumaster pek de aynı görüşte değil...

  • late viper  (15.04.08 04:20:15) 
isolar sektor sektor bir dvd/cdnin kopyasidir. Eger setup ozel olarak bir dizilim bekliyorsa imaj yazmadiginiz surecte istediginiz sonuca ulasamazsiniz. (iso yerine baska imaj formatlarini koyunuz). mesela daemon tools cdleri koruma yapilarini bile emule eder bu iso/vs dosyalarinda.


  • compumaster  (15.04.08 04:26:13) 
@compumaster
peki bir şey sormak istiyorum; elimde kurulum dvdsi olan bir ".iso" vardı. Ama yakacak medyam olmadığı için bunu 7-zip ile açıp dosyaları sabitdiske kopyaladım. Sonra onu sabitdiskten kurup kullandım. Aynısını DVD'ye yapsaydım çalışmayacak mıydı? Yoksa bu o %1'lik kısım mı?

  • late viper  (15.04.08 04:35:16) 
herhangi bir cd korumasi varsa medyada calismaz. ozellikle oyunlar falan.


  • compumaster  (15.04.08 07:48:12) 
@compumaster
ama harddiskte çalışır, öyle mi?
bir de bahsettiğim iso sniper elite idi...
  • late viper  (15.04.08 08:03:12) 
bence compumaster in ayni olmaz demesinin nedeni, cd/dvd ler programlarin birbiriyle olan iliskilerini goz onunde bulundurark partitionlara ayiriyor. yani diyelim ki a programi b programini cok sik calistiriyor ve cd/dvd bu iki program arasinda access time i kisa tutmak icin bu ikisini yakina koyar. hdd ise bu schedulingi kendi dosya yapisina gore gerceklestiginden access time i artabilir. ama neticede yine calisir extract edip yazdiginiz program; daha kotu bir hdd scheduling algoritmasi ve daha cok zaman harcayarak.

@son soruna gelinirse, dedigin gibi extract ettikten sonra kurabilmen icin programin cd/dvd sart kosmamasi gerekir- ki uzun zamandir cogu programlar bunu gerekli kilar, kurdugun program eski olmali?- bunun da onune gecebilmek icin bilgisayara daemon tools ile sanal dvd/cd driver yukleyip, image dosyasini bu programa mount edersin.
  • egotm  (15.04.08 11:35:56) 
Şimdi eğer bir dosyayı extract edip direk kurup çalıştırabiliyorsanız o image i cd ye yazdığınızda da kullanabilirsiniz. Eğer cd/dvdden çalışmazsa o zaman direk extract edip çalıştıramazsınız. O zaman arkadaşların da dediği gibi deamon tools gibi bi programa ihtiyaç var demektir...

Aynı imaj dosyası mı bilemiyorum ama ben de bi sniper elite imaj dosyası indirdim ve dvd ye yazarak sorunsuz kullandım....
  • selimse  (15.04.08 12:07:49) 
bir de bootable olarak ayarlanmış imajlar vardır bunları cdye aynen imaj dosyasından yazdırmanız gerekir yoksa çıkartıp yazdırınca bootable olmazlar. İşletim sistemleri mesela..


  • Eork-hai  (15.04.08 14:54:17) 
onlari bootable yapan "boot.mgr" dosyasidir. image i extract yapip, yapmaman degil. dosyalarin yeri degismedigi muddetce, cd yine calisacaktir. tek fark dedigim gibi, access time in artmasi olacaktir.


  • egotm  (15.04.08 15:23:48) 
[]

Anime önerisi istiyorum ve Ghost in the shell klavuzu istiyorum.

1. Death Note ve Hellsing beğeniklerim arasında, Vampire Hunter D de güzeldi. Bu tür tavsiye edebileceğiniz animeler nelerdir?

2. Bir de ghost in the shell'in devamını getirmeyi çok istiyorum ancak bunun mini serisi, ikisi, üçü, Stand Alone Complex, falan filan gibi bir sürü şeyi var. Bunların sırası nedir? Yani "önce şunları izle, sonra da bunları" derseniz çok sevinirim.


 
1) (git: 8888)
once arama yapmani istiyorum.

  • sourlemonade  (14.04.08 02:41:53) 
1. cevab veremedim.

2. cevab alamadım.
  • late viper  (14.04.08 02:43:25) 
ghost in the shell icin once direk ilk film olan ghost in the shell'i izle. orda konsepti anlarsin sonra ikinci film olan ghost in the shell innocence'e yada tv serisi olan ghost in the shell stand alone complex'e gec, tercih senin. tv serisiyle filmler arasinda konu acisindan baglanti yoktur, hatta seri ilk filmdeki olaylari olmamis kabul eder, kendi kurgusuyla gider. tv serisi 1st gig ve 2nd gig diye 2 ayri 26sar bolumluk sezondan olusur, ayri dosyalari inceler. tabi once 1st gig'i sonra 2nd gig'i izlemelisin. son olarak da ghost in the shell stand alone complex solid state society filmini izle, o da tv serisinin ozet filmidir.


  • jupiterianvibe  (14.04.08 06:25:46) 
neon genesis evangelion
berserk
full metal alchemist + film i
elfen lied.

evet bunlardır bence
  • ccompiler  (14.04.08 13:12:58) 
1. benim en sevdiklerim şunlardı: "cowboy bebop the movie,ninja scroll the movie,ninja scroll tv series" daha farklı şeyler istiyorsan "dr blackjack,wicked city ve urotsukidoji"yi öneririm. illa ki seviceksin.

2.Ghost in the Shell ve Ghost in the Shell 2:Innocence.ikisi de filmdir.bu ikisini izle önce.

not: full metal alchemist seriesi de öneririm fakat 50 den fazla bölümü var.
  • atmosphere  (14.04.08 19:08:19) 
[]

Nero ile tam dolu DVD yazdırmak?

Nero 7 ile DVD'ye dosya yazdırıyorum ancak boyutu 4483 MB ile sınırlandırıyor(Ki bunu DVD'den bağımsız yapmakta), aynı DVD için "CyberLink DVD Suite" 4700MB olduğunu söylüyor, "o zaman DVD suite ile yazdır." diyebilirsiniz. Ancak "DVD suite" sadece DVD film yapmak için, neyse... Eski Nero'da(5'ti galiba) bu sınır değiştirilebiliyordu. Bunda bulamadım bir türlü. Sadece overburn seçeneği var onu da en fazla 4600 yaparım diyor. Nedir bu Nero7'nin derdi? Neden 4484MB'e ile sınırlıyor beni?




 
sınır o kadar cunki. nero 7 de overburn dgierleriyla aynı yerden oluyor. yazdınramdan once saga dogru acılan bi yer var ordan disk at once ı secmek gerek bi de bi yerlerde gelismis cıkıyor ordan da ust degeri artırmak gerek.


  • bryan fury  (04.04.08 21:38:42) 
daha ustune cikmak genelde dvd'nin cabuk bozulmasina yol acar. 4483 iyidir, candir.


  • entrapmen  (04.04.08 21:51:15) 
iyi de neden 4483? Misal neden 4500 değil? Neden o sınırla geliyor?


  • late viper  (04.04.08 21:56:31) 
gayet normal. byte değerlerini 1024 er birim olarak hesaplandığı zaman bir dvd boş medyanın değeri 4483 gibi bir rakam çıkar. ama piyasa çakal. birim değerini 1000 olarak hesaplayıp harddisk / cd / dvd medya satıyorlar. böylece 4.4gb lık dvd 4.7 gibi görünüyor :) indirigandi yapıyorlar anlayacağın.

mesela yıllar önce daha tıfıl bir çocukken 40gb lık hardisk almıştım. eve götürüp taktığımda gözlerime inanamadım çünkü 36gb mı ne görünüyordu. derhal paketleyip aldığım yere götürme gafletinde götürdüm. ve orada bu acı gerçeği çakallığı ilk olarak öğrendim.

olayı rakamlara dökünce hadise daha bir açıklanmış olucak,


Bilgisayarda 1 kilobyte 1024 bayttır, ama 1000 diye yutturuluyor hesaplanırken.

4.700.000/1024 = 4.589.843 çıkmakta.
ama yazabileceğin data miktarı ise 1 dvd= 4.483 gb dır.

(arada yine ikinci bir çakallık oldu değil mi? yine birşeyler kayboldu)
bunun sebebi ise dvd root için bir miktar bölüm boş bırakılır, bilgi filan yazar.

lafın kısası şu ki 4.7gb üzerinde yazan bir dvd medya aslında 4.483mb data sığabilir maksimum !!! kapasitesi bu çünkü. ama sen yinede uzun süreli saklamak için bu değere yaklaşma 4.3 yaz gitsin. arada 100mb tasarruf et.

saygı sevgi esen kalın.
  • winsome  (04.04.08 22:03:56) 
Peki anlamadığım "CyberLink DVD Suite" aynı DVD için neden 4700 diyor?
Şöyle anlatayım; yazılacak klasör şu kadar MB, mevcut medya bu kadar MB diye gösteriyor bu. Kullandığım DVD'yi koyunca 4700MB diyor. 1000'lik mi hesaplıyor?

  • late viper  (04.04.08 22:09:28) 
muhtemelen


  • bryan fury  (04.04.08 23:24:05) 
vcd'lerden bildiğim kadarıyla video verileri değişik bir modda yazılıyor (hede book hödö book gibi isimleri var modların)
data dosyaları için error correction için extra birer ikişer bit kullanılıyor ama videolar özellikle de mpeg dosyalar ufak tefek aralarda hasar görse de hala oynatılabildiğinden bu ekstra bit'ler de veri saklamak için kullanılıyor. bu yüzden daha fazla veri saklanabiliyor diskte.

ha error correction dedim de işin aslı error correction'dan ziyade verification. cd/dvd de duran hatalı bir dosyayı kopyaladığınızda medyada oluşmuş hatalardan veya hatalı okumalardan dolayı pek zarar görmezsiniz lakin söz konusu olan diğer stream edilmeyen dosyalarsa hatalı veri yahut yanlış okunan veri can yakabilir. şimdi wikipedia'dan bakmaya üşendim ama bir ihtimal böyledir ya da daha önce de yazıldığı gibi rakam oyunudur.

bu arada dvd için overburning'i geçenlerde ben de araştırdım pek tavsiye edilmiyor. dizinin bir sezonunun son bölümü 5-6 mb ile sığmadı, önce overburn edeyim dedim ama baktım hakkında pek iyi şeyler söylenmiyor vazgeçtim. yapılabileceklerden biri dosyaların hepsini veya bir bölümünü sıkıştırmaktı lakin o da uzun sürecek diye uğraşmadım attım sondaki bölümü bir sonraki sezona.
  • iron  (05.04.08 01:46:52) 
4300mb'tan sonra yazilan her mb yazim kalitesini ciddi anlamda du$urur ve dvd'nin omrunu kisaltir, haberiniz olsun.

benim tavsiyem 3900-4200 mb arasinda, genellikle 4x ile, maksimum 8x ile yazmaniz.
ama ar$iv vs icin degil de oylesine yazilacak medya ise bu cevabi dikkate almayiniz efendim. zaten cevaptan ziyade tavsiye gibi bi$ey oldu.
  • jack o lantern  (05.04.08 18:48:38) 
[]

Gönderme hızının indirme/internet hızına etkisi? (Dosya)

Dial-up döneminde vardı bu, gönderme hızını arttırdıkça indirme ve beraberinde siteleri açma hızımız yavaşlıyordu. Peki ADSL için de aynı şey geçerli midir? Yoksa bir makineyi son sürat paylaşıma açsam, diğer bilgisayarla sorunsuz site turu yapabilir miyim?




 
(git: 18347)


  • infernal majesty  (29.03.08 23:41:40) 
@infernal majesty
onu görebilsem zaten soru(n) olmayacak;)

  • late viper  (29.03.08 23:43:40) 
abi o zaman şöle diyim; orda da genel olarak etkileyeceği söylenmiş. kablonet'te etkilenmez denmiş.

"Dosya transferinde TCP çalışma mantığı gereği iletilen dosyalar için karşı tarafa onay paketi yollanır. Ancak bunun bağlantı hızınıza etkisi pek yoktur, upload'dan kastın onay paketleri değil veri paketleri olduğunu düşünmek lazım. Bu durumda da daha yukarıda yazdığım gibi bağlantının asimetrik ya da simetrik olmasına göre download hızı etkilenir ya da etkilenmez."

-crown

"valla bende download ettirmeyecek kadar yavaşlıyor cfospeed kurunuz olmazsa uploadu makul (1 kb değil) bir şeye sınırlayınız. torrende aletrnatif olarak uploadu kısıp download bittiğinde açabilirsin hem indirmiş hem de amme hizmeti yapmış olursun."

-kofteburger


"Limitli adsl kullanıcısıyım. Cevap en azından adsl için kesin evet...."

-delikan76

sanırım yeterli olur.
  • infernal majesty  (29.03.08 23:47:55) 
simdi soyle anlatalım madem. 1024 k baglantın olsa bu bant genıslıgıdır. 8 e bolerek kb cinsinden degeri bulursun. 256k da upload hızın olur. onu da 8 e boler upload hızını kb olarak bulursun. bu kısımdan sonra 128kb dl/32 kb ul hızın olur. bunun ne kadarını torrrent e ayarlarsan kalan kısımda senın hızın o denli yavaslar. tamamını torretn e ayarlarsan beyaz sayfa basında beklersin oylece. netten her tıkladıgın her actıgın bilgi de bilg e kopyalandıgı icin onun da inmesi gerekiyor fln. simdi sen yuksek hızla ul yaparsan bandwith allocation denen hadise de senın tıklamaların server tarafına gec ulasacaktır gec ulastıgından serverin sana bu bilgiyi gondermesı de daha gec olacaktır. yavaslaması bundandır.


  • bryan fury  (30.03.08 01:24:46) 
@bryan fury
Ben daha hiç 128kb/sn görmedim, en fazla 100 bilemedin 102kb/sn...

  • late viper  (30.03.08 05:11:59) 
128/32 kb teorik hızlar zaten. ideal şartlarda yakalanabilinecek hızlar... reel limitleri kabaca bit değerini 10'a bilerek hesaplamak daha makul yani dl 100, ul 25-26 civarı 1024/256 mbit bağlantının.

söz konusu bağlantıda upload hızının limitlerine fazla yaklaşmadıkça dl hızının altında kalmazsın. yani 100 kb'la indireyim diye eski alışkanlıkla gönderme hızını netlimiter'la 1 kb 5 kb olarak sınırlamak eşşekliğin, denyoluğun en nadide örneklerinden biridir. gönderme hızını 18-20 civarı ayarlarsan pekala 100 kb ile dosya indirebilirsin. cfosspeed kullanırsan hiç limitlemeden de kullanabilirsin bağlantını o ayrı.

burda yazarken imleç bi bende mi çıkmıyo yahu, bi yeri düzeltecem diye anam ağlıyo?
  • hulleci  (30.03.08 07:27:25) 
Tecrube edilmis ornek vereyim, upload hizini 24KB'nin uzerinde ayarlayinca baglantim cok yavasladi. 16KB civarinda ise sorun yoktu.


  • wpi  (30.03.08 08:44:05) 
utorrent kullanıyorsanız upload'ı 6k ile sınırlayın. aksi takdirde maksimum hıza ulaşamazsınız.


  • moontaxi  (31.03.08 15:29:29) 
[]

Vista'da Kullanıcı Hesabını Kapatmak? ("Geri dönüşü olmayan bir yol"dan)

Aslında sorun kapatmak değil, ben kullanıcı kaydının ve ayarlarının tamamen silinmesini istiyorum. Sadece kapatmak bunun için yeterli midir?




 
değildir.
document&settins altında kullanıcı adlarıyla baslayan klasorleri ucurman lazım. hesabı kapatınca bu klasorleri gizliyor olaiblir tabi.

  • bryan fury  (29.03.08 15:25:21) 
Klasorleri ucurmak yerine kullanici profilini silmen lazim. XP'de bu System Properties -> Advanced -> User Profiles kismindan yapiliyor. Vista'yi bilmiyorum ama bulursunuz herhalde.


  • wpi  (29.03.08 21:30:45) 
[]

"Sniper Elite" tadında FPS oyun var mı?

Bileniniz vardır, "sniper elite" FPS'ye yakın TPS bir oyun. Ben işte bu "sniper elite" gibi dürbünlü tüfeğin ağırlıkta olduğu FPS bir oyun arıyorum, multiplayer mutlaka olmalı ve biraz da akıcı olsun. FEAR:combat kadar da başdöndürücü olmasın orta karar olsun...




 
call of duty 4 un sniper bölümü


  • chavezding  (05.03.08 20:38:11) 
açıkçası bu zevki verebilecek başka bir oyun yok.
belki arkadaşın da dediği gibi bir nebze COD 4 seni tatmin edebilir, o da belki :)

  • sirrikadem  (05.03.08 21:35:55) 
marine sharpshooter diye bir seri var ama pek iyi kritikler almamistir. 1'i ve 3'u torrent olarak bulunabiliyor. bende var ama daha bakmadim. iki kisilik bir ekip olarak oynaniyor, ikisini de sen oynuyorsun singe playerda, co-oparate multisi var mi bilmiyorum, biri sniper biri yardimci olan iki karakterle oynaniyor, istedigini istedigin zaman secebiliyorsun. yani yardimciyi secip durbunle hedefi buluyorsun, sonra sniper'a gecip temizliyorsun, sniper'la temizleyemedigin bina iclerine falan yardimci olarak girip temizliyorsun falanmis.


  • jupiterianvibe  (06.03.08 07:50:37) 
[]

Bios'u resetlemek? Pili çıkarmak yeterli midir?

Açılmayan bios sayfası ile ilgili bir soru sormuştum. Bios pilini çıkar demişlerdi. Pili çıkarıp takınca düzelir mi? Bir süre beklemek mi gerek? Pili çıkarıp takarken dikkat etmem gereken bir şey var mıdır?




 
biraz beklemek lazım sanırım. 1 dk kafi gelebilir herhalde. bazı sistemler, kasa bileşenlerine bağlı olan diğer cihazların üzerindeki elektrik akımı sayesinde sökülen pilin gücünü karşılayabiliyorlarmış galiba. efsane gibi bir şey olsa da bir ihtimal olsa gerek. pili söküp, bekletmek işe yaramazsa, kasa bileşenlerine gelen kabloları da sökmeniz gerekebilir bu teze göre. emin değilim.


  • archetype  (02.03.08 16:18:04) 
bir kere sokmem gerekmi$ti, 2000 in basi felandi sanirim. 20 dakika surmu$tu resetlenmesi


  • luke skywalker  (02.03.08 17:39:09) 
bir jumper'la silinebiliyo bazı boardlarda, fakat bence pili çıkarmak yine de daha iyi fikir, zira boardu cazırrr diye yakabiliyon.


  • frank n furter  (02.03.08 17:40:21) 
mantıklı mıdır bilmem lakin, bu yolla hiç beklediğimi hatırlamam. rastlantıdır belki, ya da büyük mallık yapmışımdır.

pili çıkardıktan sonra, + - dokangaçlarına tornavida vasıyasıyla dokanmak bekletmiyordu.

bu da böyle bi anımdır.
  • schimsonique chaiselongue  (02.03.08 18:12:25) 
pili çıkar jumperın yerini değiştir sonra geri tak


  • sourlemonade  (02.03.08 19:33:41) 
schimsonique'in söylediği gibi yapılabilir. bios entegresindeki enerjiyi anında sıfırlarsınız bu sayede.


  • tom riddle  (02.03.08 19:36:08) 
Hepinize teşekkürler.
Pili çıkarttım, nette gezinirken unuttum onu, sonra hatırlayınca taktım ve denedim, evet düzeldi...

  • late viper  (02.03.08 21:23:25) 
[]

Ağ içinde dosya iletimi çok yavaş, sorun nerede?

Sonunda ev ağını tanıttım, dün gece 19GB'lık bir klasörü bir bilgisayardan diğerine kopyala dediğimde 4 saat zaman biçmişti, ben de yattım yaklaşık 5-6 saat sonra kalktığımda dosyalar kopyalanmıştı. Bugün ise 14GB'lık başka bir dosyayı kopyala dedim, 33 günle başladı, 17 gün, şimdi de 9 saat diyor ve pek de azalma niyetinde değil, sorun nerede?

Mevcut altyapı: 125 mbps router modem, ethetnetten modeme bağlı win98 kurulu makine, kablosuz(54mbps) olarak modeme bağlı Vista kurulu makine. Kopyalama Win98'den Vista'ya doğru.

Sorun nerede, çözümü var mı?(Son satırı yazarken 10 saate çıktı).

 
qos kisitlamasindandir muhtemelen.
tuneup tarzi bir program ile o kisitlamayi kaldirabilirsin.

(bkz: qos/#10240195)
  • sourlemonade  (01.03.08 14:51:25) 
bu miktarı oluşturan dosya sayısı ne kadar çoksa işlem de o kadar uzuyor. yani 10 gb'lık 2 tane dosyanın kopyalanma süresi, yine 10 gb'lık 200 tane dosyanın kopyalanma süresinden kısa oluyor. fark bu olabilir.


  • kibritsuyu  (01.03.08 14:53:24) 
@assert h
hangisine kurmam gerek?
ikisine de mi?
  • late viper  (01.03.08 14:53:59) 
ikisine de kurup, limiti kaldirmayi deneyebilirsin.
"change windows and programs settings" menusunden network -> advanced sekmesinde goreceksin malum $eyi.
img151.imageshack.us
  • sourlemonade  (01.03.08 15:00:11) 
total copy kullan.


  • sourlemonade  (01.03.08 15:03:49) 
evet tuneup mı, total copy mi? İkisi de ücretli mi bunların?


  • late viper  (01.03.08 15:17:26) 
tuneup kullan. trial.
gerekli $eyi malum sitelerde bulabilirsin.

  • sourlemonade  (01.03.08 15:42:42) 
crack pek bulaşmak istemediğim bir şey, işimi gördüğü takdirde tercihim hep ücretsiz yazılımlardır...


  • late viper  (01.03.08 15:57:57) 
total copy beleş, zaten 256 kb.


  • sourlemonade  (01.03.08 16:57:33) 
[]

Ses geçirmez oda nasıl yapılır? Maliyeti nedir?

Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.




 
yumurta kartonu! ben de hep düşünmekteyim, ama odamda bir kümes atmosferi yaratmak istemediğim için bu yönteme yönelemiyorum.

bunun yanında şöyle bir ingilizce kaynak önerebilirim ufak tefek önerilerin falan da bulunduğu, belki işini görür veya bi' ampul falan yakar kafanda..

www.soundproofing.org
  • supercalifragilisticexpialidocious  (28.02.08 00:13:22) 
bunun için en yakındaki prova stüdyosuna gitmenizi tavsiye ederim özellikle düşük bütçeli stüdyolardan öğrenecek çok şeyiniz olacaktır seve seve yardımcı olurlar yöntemler hakkında..


  • pascha d  (28.02.08 00:20:47) 
bunun iki yöntemi var.birincisi stüdyo vari yalıtım sistemleri kullanmak eğer profesyonel amaçlı ise bu çok pahalıya çıkacatır.ufacık ufacık süngerler demeyin euro ile satılıyor stüdyo amaçlı yalıtım malzemeleri.
ikinciside nasıl denir. ytong çift cam çift kapı cam yünü gibi şeylerle yalıtım yapmak buda işe yarıyor fakat çok iş çıkıyor.bildiğin inşaat işi işte.
yanlız şuda var akustikte çok önemli bir faktör.genelde amatörce yapılan ses yalıtımlarında sesin anlaşılabilirliği çok düşüyor.örneğin bass çalarken bateri titriyor ses yapıyor ayrıca herkez sade kendi çaldığını duyuyor falan zor işler yani.
genelde amatör çapta yapılan yalıtımlarda duvar süngerle kaplanıyor üzerinede yumurta kartonu yapıştırılıp boyanıyor fln.bana sorarsan işe yarar fakat kalkıp gecenin yarısıda son ses müzik yapamazsın ve çok çokta etkili olduğu söylenemez.

ama şunu yapabilirsin.duvarları cam yünü veya sünger ile kapla.üzerine yumurta kartonu.etrafada ses soğurma panelleri.bu bence yarı profesyonel bir sistem olur.
www.compel.com.tr buradada fiyatları ve özellikleri yazıyor.
ayrıca strafor kullanma sesi daha iyi iletiyo geçmemesi gereken yerelere :)
  • omer460  (28.02.08 01:13:58) 
Yumurta kartonu gibi süngerlerle kaplanan yerler gördüm...
Benim istediğim işlem sonucunda odanın yine normal görünmesi, icabında boyanabilmesi... Ne bileyim bir tür kaplama gibi bir şey?

Ses havasız ortamda iletilir mi? Misal arasında boşluk bulunan bir kaplama ile duvarları kaplasak? Tam anlamıyla havasız olması zor zira iç basıncı düşer ve içe çöker. Ama ne bileyim iletimi daha düşük bir gazla falan doldurulsa?
  • late viper  (28.02.08 01:17:17) 
Stüdyo kurmak, müzik icra etmek gibi bir amacım yok. Tamamen tepinmek, gürültü yapmak arzusundayım... Şu ömrümde dilediğim gibi gürültü yapamadım;)


  • late viper  (28.02.08 01:21:51) 
eğer inşaat olayından korkmuyosan.muhakkak inşaat bazında yalıtım malzemeleri vardır ytong çeşitli kaplamalar fln.bi dekorasyon firmasına git sor yardımcı olurlar umarım.ama böyle yaparsanda odanın hacmi küçülecektir.birde abi tavanlar duvarlar neysede zemin nasıl olucak onu bilmiyorum.günümüzün binaları hoplasan aşağı düşüceksin gibi bir his veriyor adama.

iyikide profesyonel bişey değil duvarları gazla bile doldurdun :)
  • omer460  (28.02.08 01:38:53) 
Dediğiniz gibi ses yalıtımı için kullanabileceğiniz en iyi malzeme arasında hava da olmayan iki katman olurdu. Sonuçta oldukça zekice fakat uygulanabilir değil. Belki hidrojen tehlikeli olabilir ama helyum kullanılabilir, ses iletimi konusunda bilgim kabaca olduğu için tam yorum yapamayacağım. Yani çok fark edeceğini de sanmıyorum ama. Bir de şu var, %100 yalıtım sağlayan bu yöntem kullanılabilse stüdyolar özel köpüktü vırttı zırttı uğraşmazdı.


  • paranormal  (28.02.08 01:42:15) 
ortam havasızsa ses iletilmez helyum varsa iletilir ama sesi değiştirir ince yapabilir. en iyi odaları görmüştüm belgeselde yumurta kartonu ne kadar sivriyse o kadar iyi oluyor 40 cm lik falan sivrilik lazım sana o da boyanmaz zaten. tepinmek başka o odada sarkı söylemek başka, tabana yaylı yatak koy tepin.


  • sourlemonade  (28.02.08 02:07:59) 
şimdi sünger tarzı şeyler bir miktar düz (micro düzeyde sesi hapsedecek kadar karmaşıklar) duvar görüntüsü verebilir ama yumurta kartano gibi mikro olduğu kadar makro boyutu da önemli bişiyden düzgün estetik verim alamazsın.

boya içinde montajından önce boya kovasına batırırsın.
  • darknum  (28.02.08 03:32:02) 
Ne yapmanı değil de bunları yaparken ne yapmamanı söyleyebilirim en azından: Açıkta cam yünü veya ytong bırakma. Cam yünü lifli malzeme, uçuşur eder ciğerlerinize dolar. Ytong (bildiğimiz gazbeton modelinden bahsediyosan) da tozlaşma yapar açık bırakılırsa, o da körpecik ciğerlerinize zarar.


  • gerrain  (28.02.08 06:21:50) 
Baya şehir efsaneleri ile dolmuş burası müdehale edeyim(açılın ben doktorum)...

Yumurta kartonu denilen şey "akustik düzenleme için" etkisi olduğu düşünülen fakat şehir efsanesinden öteye gidemeyen bir malzemedir.(bazı durumlarda çırılçıplak duvardan iyidir, ancak bu mucizevi bri madde olmasından değil, halı assan onun yerine aynı şey, hatta muhtemelen daha iyi)

Senin sorduğun şey için bakarsak sünger falan da öyle. Duvarları "yumuşak" daha net konuşmak gerekirse "düşük yoğunluklu" maddeler ile kaplayarak "ses geçirmezlik" sağlayamazsın. Böyle bir şey fiziksel olarak mümkün değil. Burada tavsiye edilen süngerler, kaplama malzemeleri vesaire "akustik düzenleme" için kullanılır, yani odanın içinin akustiğini ve yansımalarını kontrol etmek için. Odanın ses geçirgenliği üzerinde etkileri "koca bir sıfırdır". Bunları karıştırmamak lazım.

Odayı "ses geçirmez, dışaıdan ses almaz, dışraıya ses vermez" bir hale getirmenin ucuz bir yolu yok. Malesef. Özellikle odayı maruz bırakacağın frekans yoğunluğuna göre yapman gereken şeyler değişir ama en büyük problem düşük frekanslarda olacaktır. Çünkü bunlar yapı tarafından fiziksel olarak iletilirler. bunları kesmek için öngörülen çözüm "oda içine oda inşa etme" işlemidir. Oda içine, esas oda ile hava boşluğu ile ayrılan, altı neopren papuçlarla yapıya temas eden(bu papuçlar fiziksel titreşimleri sönümleyip düşük frekansların yapıya iletilerek her yere yayılmasını engeller) ayrı bir oda yapılır ki bu da baya maliyetli bir olay.

Fakat odamda kick drum tokmaklamayacağım, elektrik bas çalmayacağım, subwoofer kullanmayacağım diyorsan böyle bir çözüm yerine odanın duvarlarını "özel yalıtım malzemeleri ile kat kat kaplaman gerekir". Fakat bu katların hangi malzemelerden ne kadar kalınlıkta olması gerektiği meselesi hesap kitap işidir, frekans geçirgenliğini bu belirler. Ve bu işi yapması ehil olmayan kişiler için tehlikelidir.

Ve bu iş de biraz masraflıdır, yani bir kaç milyarına malolur, ve işi bilen birine yaptırmazsan işine yarayacak kadar etkili olmayabilir. Yani şunu alayım bunu alayım duvara yapıştırayım olsun diye parayı boşa savurmak da mümkün.

Bu işlemler doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, oda müzik amaçlı kullanılacaksa şayet, bu başlıkta bahsedilen süngerler, diffuserlar vesire ile akustik düzenleme yapılıp odanın reverbrasyonu "biraz" öldürülür, rezonant modlar kontrol altına alınır. O sonraki iş.

Yani malesef yapmak istediğin şeyin "profesyonel olmayan" ve "ucuz" bir yolu yok. Ancak "yarı profestyonel-profesyonel" skalasında onbinlerce dolardan 3000-5000$ arasına inebilecek skalada çözümden bahsedebiliriz eğer hakikaten istediğin şey "dışarıdan ses gelmesin, dışarıya ses çıkmasın" ise.
Kolay gelsin.
  • kurukafa  (28.02.08 09:51:11) 
want2die, söylediğin madde de bir akustik düzenleme maddesidir. sesin medyumun arkasına geçmesini engellemesi fiziksel olarak mümkün değildir. ses ışığın aynada yansıdığı gibi bir oraya bir buraya yansımıyor(sadece maddenin yalıtım özelliğine göre olan kısmı yansıyor), çarptığı maddenin yoğunluğuna bağlı olarak arka tarafa geçiyor. Yani piramitlerle falan "yalıtım" sağlayamazsın, ancak oda içinin akustik düzenlemesini sağlarsın.

Senin yaptığınızı söylediğin şey bir klima kanalı içinde kısmen işe yarayabilir(zaten havalandırma kanalları için yapılabilecek çok farkı bir şey yok), ancak bir duvarın "arkasına" ses geçirme konusunda yapabileceği şey koca bir sıfırdır.
  • kurukafa  (28.02.08 11:02:53) 
Bu işi piyasanın çok altında yapabilecek birini tanıyorum.
İletişmek isterseniz: kahramanaga@gmail.com

  • inatci kahraman aga  (28.02.08 11:06:16) 
@gerrain
Cam yününün akciğer zarı kanseri yaptığını biliyorum, uyarı için sağol yine de.

@inatci kahraman aga
Hocam büyüksün;) Bu teklif ne zaman kadar geçerli? Zira bu dediğimi şu an için yapmam mümkün değil, daha çok ön araştırma gibi bir şeydi, yine de çok teşekkür ederim, adresi yazdım bir kenara...

@Herkese
İlginenen herkese teşekkür ediyorum.
Çevre mühendisi aday adayı olmamdan ötürü gürültü kirliliği kontrolu hakkında epey bilgim var, ama hep büyük ölçekli işlere göre teorik bilgiler. Mevcut kaynağa göre yapılabilecek şeyler hakkında az çok bilgim var ama bunlar büyük ölçekli yerlerdeki sabit kaynaklarla ilgili, misal "want2die"ın verdiği örnek. Ama ben sabit bir kaynak değilim ve yapabileceğim gürültüyü ölçebileceğim ekipmanım da yok ki gerekli hesaplamaları yapayım...
Bu sorudaki amacım; "Büyük ölçekli işlerde teorik bilgiler kesindir, doğrudur da hani küçük ölçekte pek bilinmedik kolay bir yöntemi var mıdır?" şeklindeki merakımı gidermekti, akustik bir kaygı yoktu, sadece ses yalıtımı amaçlıydı. Üşenmeden uzunca anlattığı için kurukafa'ya ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
  • late viper  (28.02.08 11:49:29) 
Teklif sonsuza kadar geçerli.


  • inatci kahraman aga  (05.03.08 21:56:44) 
[]

ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonra yasaklanan 150 şarkı?

Orijinali; "ikiz kulelere yapılan saldırı sonrasında bir süre dinlenilmesi yasaklanan 150 şarkı..." şeklinde devam etmekte olan entry şurada: (bkz: schism/#12668905).

Sorum ise; bu şarkıların tam listesi var mı, varsa nerede?


 
Ama bu listede schism yok...
thispe nerden buldu acaba?

  • late viper  (24.02.08 14:10:06) 
Explosions in the Sky diye bir grup var, ilk albumunde this plane will crash tomorrow yaziyor, ve ilk albumlerini 9/11'dan bir kac ay once release etmisler. Sonra albumun artworkunu falan degistirdiler.


  • compumaster  (24.02.08 17:33:14) 
[]

Parlak LCD'de beyazı azaltmak?

LCD monitörde sadece beyazın parlaklığını azaltmak mümkün mü? Normal de renkler iyi ama beyazı fazla olan bir pencere açınca beyaz kısımlar göz yoruyor, çok parlak. Normal parlaklığı kısınca da diğer taraflar çok karanlık oluyor, ben istiyorum diğerleri aynı kalsın ama beyaz da o kadar parlamasın. Bu mümkün mü?




 
gamma ayarı gibi bir şey var mı? ya monitörde ya da ekran kartı ayarlarında gamma ile oynarsan düzeltebilirsin.


  • tom riddle  (18.02.08 20:11:48) 
ekran beyaz gosterirken ekranin arkasindaki beyaz backlight'i oldugu gibi disari verir. renklendiginde ise rengi olusturan dalga boylari disindaki dalga boylari filtrelenir o yuzden beyaza gore daha dusuk siddette bir isik goruruz. mantik bu, su durumda pek olabilitesi var gibi gorunmuyor eger backlight'in parlakligini dusurebilirsen beyaz goz yormaz ama diger renkler de daha dusuk isik siddeti verir.


  • jupiterianvibe  (19.02.08 08:58:31) 
[]

Ölüm yakışmadı? (Denyoluğumu mazur görün)

Tamam gidenin arkasından üzülmek, yas tutmak, ağlamak çok doğaldır. Ama "...ölüm ona yakışmadı..." türünde söylemlerden de rahatsız olan bir ben miyim? Nedir yani; ben ölsem biçilmiş kaftan, başkası ölse yakışmadı, kafaya giyilen başlık mı bu?




 
  • pispinti  (18.02.08 02:54:30) 
yahu zaten bu tabir toplum tarafindan taninan kisiler icin basin tarafindan kullanilir. nasil biz "basiniz sagolsun" diyince baslari sagolmuyorsa bu iyi niyet de ayni sekildedir; adet yerini bulsun diye son gidenin arkasindan bir cift guzel laf etmek icindir. yani alternatif olarak ne diyebilirler ki, "sanatcimiz x oldu/kaybettik". cok soguk degil mi sizce bu?
her ne kadar kli$e olsa da, basinin taziyeleri bu sekilde duyurdugu dusunulebilir. fazla buyutmeye gerek yok.

  • egotm  (18.02.08 11:21:28) 
+ölüm ona hakışmadı.
-haklısın.
+...
-çoluk çocuk nasıl?
(bkz: robotize insan iliskileri)
  • insanimsi  (18.02.08 12:58:17) 
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?

NFK
  • dunden beri dimdik  (18.02.08 16:59:40) 
[]

Amazon Mechanical Turk nedir, ne değildir, nasıl işler?

Az önce sonra "göz atarım" diye kaydettiğim sitelere bir "göz atayım" dedim. Bu siteyi de eklemişim ama ne zaman, nasıl hiç hatırlamıyorum.
Neyse nedir bu mechanical turk olayı, aranızda kullanan var mı? Üyelerin tam olarak yaptıkları iş nedir?
www.mturk.com


 
Mechanical Turk, bilgisayara yaptirabilecek tarzdan bir isi, bilgisayara yaptirmak icin gerekli olan yazilim cok zor olmasindan dolayi insanlara onlari bilgisayarmis gibi kullanarak yaptiran bir sistemdir. Tabii insan yavas calistigindan dolayi yapilmasi gereken cok karmasik bir is, belli basit parcalara bolunur, bu basit parcalar birden fazla insana is olarak verilir, bu isi yapan insanlar is basina para kazanirlar (cok cuzii bir rakam olabilir bu para). Ayni basit is birimini eger ornegin 3 kisi yaparsa ve 3 kisiden de ayni sonuc gelirse, o is dogru sayilir (hileyi onlemek icin).

Ornegin birisinin teknesi okyanusta kayboldu. Okyanusun uydu fotografi var elinizde ama inanilmaz buyuk. bunu 300x300 pixellik parcalara boluyorsunuz. Insanlara dagitiyirosunuz. 3 gun sonra tum resimler defalarca taranmis ve sonuclar cikmis oluyor. Is basina 5 cent veriyorsunuz. Toplam size masrafi bir kac bin dolara mal oluyor. isi yapan her kisi de 20 dolar kazaniyor falan...
  • compumaster  (13.02.08 08:57:37) 
aslında üyelerin yaptıkları iş tam olarak işverenlerin yaratıcılığı ile sınırlı. çeşit çeşit işler var gördüğüm kadarıyla, internetten harita bulmak, anket doldurmak, bir konuda kısa bir yazı yazmak, birinin blog sitesini ziyaret etmek, birinin web sitesini yeniden tasarlamak, herhangi bir konuda parlak fikirler öne sürmek benim gördüklerim.

ayrıca abd ve hindistan vatandaşları dışındakiler nakit para alamıyorlar sanırım. diğer ülkelerin vatandaşları paralarını amazon hediye çeki olarak alabiliyorlar. yani yine amazonda harcamak zorunda kalabiliyorsunuz.

benim anlayamadığım şey, mesela harita bulmak için bir ilan var. adam belli bir yerin belirli kıstaslara uygun haritasını bulup gönderene 2,5 dolar veriyor. şimdi bu durumda bu işi ilk başvuran kişi mi alıyor sadece, eğer öyle ise ben iki saat uğraşıp haritayı bulup işe başvurduğumda başka birinin kapmış olma ihtimali var, yok eğer önce işi kabul edersem de sonradan haritayı bulamayabilirim, bu durumda da bir yaptırımla karşılaşma ihtimalim var. ha eğer işi ilk başvuran almıyorsa da bu sefer işveren tarafında sorunlar doğabilir, adam 2,5 dolarlık işe 250 dolar vermek durumunda kalabilir 100 kişi aynı haritayı gönderirse. bu gibi durumları nasıl hallediyorlar anlayamadım.
  • oyvind  (13.02.08 10:00:58) 
[]

Kitapların basıldığı sarımsı kağıt?

Bunlar ne diye geçmekte, adı falan var mı? Ya da hani "şu kalite, bu hamur" diyorlar, o tür bir adı mı var? A4 olarak bulunur mu? Bulunursa nerede bulunur?
Misal sözlükte bir entry gördüm, adam yazmışta yazmış, "bari çıktısını alayım da sonra okurum." diyorum. Ama o entry beyaz A4 üzerinde bana çok itici geliyor, okuyasım gelmiyor. O yüzden bu kitapların basıldığı bej/sarı karışımı kağıtlardan aramaktayım(A4).

Not: Günlük kullanım için olacağından, gerçek kitap kağıdı kadar kalın olmak zorunda değil, daha çok rengin peşindeyim...

 
isteiğiniz; 70 gr 3 hamur kağıt olarak geçmekte. herhangi bir şehirdeki herhangi bir kağıt toptancısından bulabilirsiniz.


  • murqx  (28.01.08 14:07:49) 
@murqx
A4 müdür?

  • late viper  (28.01.08 14:09:08) 
abi kırtasiyeye gidip teksir kağıdı istiyorum de, sanırım aradığın şey bildiğimiz saman kağıt.


  • kimlanbu  (28.01.08 14:18:31) 
a4, bildiğiniz gibi bir kağıt ebadı. değilse bile o şekilde kestirebilirsiniz, sorun olmaz.


  • murqx  (28.01.08 14:20:17) 
@kimlanbu
Yok, saman kağıdı değil canım... Saman kağıdı bilmediğim, kullanmadığım bir şey değil.

  • late viper  (28.01.08 14:25:22) 
saman kağıdı ink jet ya da lazer yazıcıya koymayın. çok pişman edebilir. lazere kesinlikle koymayın. ben bir defasında koymuştum da :)


  • ozdek  (28.01.08 14:37:06) 
evet printer o tarz kağıda basmaz murekkep dağılır veya arkasına geçer. hiç olmadı içine sıkışır. normal printer kağıdını gözü yormasın diye sarartıyorlar avrupada falan. office1superstore'a sorun orda her şey bulunur yoksa da getiriyorlar.


  • sourlemonade  (28.01.08 18:08:23) 
[]

Uyumak istiyorum, bir el atın...

Uyku düzenim sıfır, en erken 3-4 gibi uyuyorum ki uykumdan da yorgun kalkıyorum. Daha erken yatsam da uyuyamıyorum. Misal yataktan kalktım da geldim, bunları yazıyorum. İlaç ve alkol kullanmak istemiyorum. Bunlar haricinde beni bebekler gibi uyutacak bir şey var mı? Ne bileyim ot olur, bir yiyecek olur, bitki çayı falan olur(Ada çayı mı denesem)?
Önerilerinizi bekliyorum....



 
kediotu

www.yenisafak.com.tr

ve de hafif müzik....

iyi uykular...
  • ermanen  (21.01.08 01:30:34) 
nerede bulunur?
sözlükte baharatçılarda satılmamaktadır falan yazmışlar...

  • late viper  (21.01.08 01:37:59) 
kediotu köklerinden yapılmış doğal kapsüller oluyor ya da aktarlar da satılıyor.. Kapsülleri denemedim hiç araştırmak lazım belki iyisini bilen vardır burda..


  • ermanen  (21.01.08 02:07:26) 
yarın iyce erken kalkın en dooğru yol budur..


  • pascha d  (21.01.08 02:11:38) 
Hiç uyumayarak bile denemelerim oldu, bünyeyi yeniden başlatmak adına... Ama gün boyu ruh gibi geziyorum, gün içinde orada burada ayakta uyuma diyebileceğim, en fazla 1 saatlik kestirmeler oluyor. Yine de eve gelince yatıp kafayı uyuduğum nadirdir. Ben istiyorum ki gün boyu zinde olayım, uyumak istediğimde tak uyuyayım...


  • late viper  (21.01.08 02:18:45) 
papatya çayı, rezene çayı falan da iyi gelir.. bir de sarı kantaron..


  • bulanti  (21.01.08 02:26:04) 
Eczanelerde satılan efervesan magnezyum tabletleri var. Çak bir tane yatmadan yarım saat önce. Bak nasıl uyuyorsun. Doğaldır, ilaç değildir.
Ayrıca yanında, bir adet zinco ve bir adet de apikobal alırsan, bir testosteron booster elde etmiş olursun ki yine tamamen doğal olur.
(bkz: zma)
  • arnold schwarzeneger  (21.01.08 06:24:47) 
ilaç sayılmayan eczanelerde satılan bitkisel bir sedatifmiş.
yatmadan 1 saat önce bir kaşık.
(bkz: passiflora)

-doktor tavsiyesi değildir, (bkz: use at your own risk)-
  • can see  (21.01.08 07:12:06) 
remeron..her aksam yarim tablet..miss..


  • sufishco  (21.01.08 11:19:18) 
Ben de saat 6'dan önce, minibüsleri ve ezanı duymadan uyuyamıyorum. Bazen bir gün atlayıp erkenden sızıyorum ve düzene giriyor. Bir ara 11'de yatıp sabah 7'de saat kurmadan uyanır hale gelmiştim. Ama bunu koruyabilmek ve gerçek bir düzen haline getirmek çok zor, özen gerektiriyor. Alışkanlık haline gelmesi için de galiba birkaç hafta gerekiyor.

Bence doktorda arayın çözümü, uyku ciddi bir şey. Düzenin bozukluğundan dolayı, hiç güneş görmemenin ruhu karanlığa gömmesiyle çok daha büyük sorunlar çıkabiliyor. O bahsettiğiniz yorgun uyanmak da böyle bir şey olabilir; zira ben de ölü gibi geziyorum uyumadığım zamanlarda.
  • fadetoreality  (21.01.08 13:51:00) 
uyuyamamak ve yorgun uyanmak sürekli hale geldiyse yapacağın en iyi şey bi uyku kliniğine gitmek.çapa'da da var.yamulmuyorsam göğüs hastalıklarına bağlı olması lazım.bi gece yatarsın en azından neymiş öğrenirsin.


  • sarap dumani  (21.01.08 13:56:22) 
1.Doğadan'ın poşet elma çayı da uyutuyor.
2. Melisa yaprağı ( Annemin bahçesinden yolunmuş var bende. İstanbul, Cihangir taraflarına yolun düşerse verebilirim )

  • pyro clustic flow  (21.01.08 14:17:20) 
Çay işi aklıma yattı, sağolun.
Bahsi geçenlerin(kedi otu, papatya, rezene, sarı kantaron, elma, melisa yaprağı) hepsinden birazcık koyup demlesem ne olur? Yoksa hepsini ayrı ayrı demleyip mi içeyim ne yapayım?

pyro clustic flow Cihangir uzak bana, ama yine de çok sağolasın...
  • late viper  (21.01.08 14:45:23) 
nervikan. tamamen doğal bi ilaç. melissa ve bişi otundan oluşuo. tavsiye ederim.


  • hushhush  (21.01.08 15:48:21) 
duzenli (ciddi) spor yapip da duzenli uyuyamayan tanimadim. cay, cicek, bocuk gibi gecici ve zorlama etmenler yerine dogal bir yolla yapmak uzun vadeli olmasini saglar.


  • 507  (21.01.08 16:01:50) 
@507
uzun vadeli olarak spor düşünebilirim, ancak şu an için finalleri atlatsam yeter.

  • late viper  (21.01.08 16:58:21) 
günlerce uyuyamamış biri olarak diyeceğim şudur.
gece 3-4 gibi uyuma o gün hiç uyuma pas geç.gece saat 12 yi bulunca uykusuzuktan bayılacaksın direkt yat.gündüz 12 gibi uyanırsın.o gün de saat gece 12 de uyu .sabah erkenden en kötü 8.5 9 gibi kalkarsın uykunu almış biçimde sonrası öyle gider.bir sürü arkadaşıma uygulattım sonuç mükemmel.

  • radikalherif  (21.01.08 17:27:18) 
kediotu bende işe yaramadı. yani kapsül olanı iki tane bile aldım bana mısın demedi. bünyeye göre değişiyor muhtemelen. süt ve süt ürünleri işe yarayabilir özellikle yogurt. bunun dışında rezene içmeyin derim bi de ishal olup tuvalete taşınmayın. adaçayı deneyebilirsiniz.


  • likeinme  (21.01.08 18:27:15) 
  • kurukafa  (21.01.08 18:53:11) 
geçenlerde böyle bir başlık açmayı ben de planlıyordum. uyku duzenim tamamen allak bullak idi. tek başıma yaşıyorum zaten, sabah kalkmamı gerektirecek okul duzeni de yok. hatta muhtemelen olayın tek başıma yaşamakla olduğuna karar verdim. tabi sigara, aile-arkadas ozlemi ve okuldan kaynaklanan stresler filan da cabası. aylardır arada düzelse de genel uyku düzenim sabah 7-8 gibi yatıp öğlen kalkmakla oluyor. öğlen kalkınca da uykum gelmediği için akşam n'apsam etsem uyuyamiyorum.

valerian root (baldrian / kedi otu diye de geçebilir)
st johns wort (sarı kantaron diye geçer aktarlarda bildiğim kadariyla)

bunları denedim, bi aralar uyuttu, ama sonra ona da bağışıklık mı kazandım bilemiyorum, onlar da artik bir boka yaramiyor, uykum gelmiyor napsam etsem, sonra sabah 8de artik uyumaya çalışmaktan yorgun bitap bi halde bayılıp sızıyorum.

alkol de bi nebze fayda ediyor ama işin ucunun kötüye gitmesi var, bokunu çıkarttığım zamanlar çok oluyordu.

ama şu var ki, annemlerin yanina eve gittiğimde çat diye uyuyabiliyorum kalkabiliyorum. aynı şekilde bi haftadir arkadaşlar ziyaretimde, tamam içip dağıtıyoruz zaman zaman ama biri daha olduğunda çok daha rahat uyuyabiliyorum.

bi de aynı şekilde kendini gün boyunca yorarsan (çok fazla yorulursan o da uykuya dalmayı zorlaştırır) o da uykunu daha rahat getirir.

benim önerilerim bunlar, tam da öneri değil de herneyse. ben de uygun doğal ve rahat bi çözüm isterim aslında, ama şimdi düzeldi gibi hadi bakalim gider umarim.
  • maersk  (21.01.08 19:34:32) 
@radikalherif
Hiç uyumayarak yaptığım denemeleri ve sonuçlarını biraz yukarıda yazmıştım, yine de sağol...

@kurukafa
delayed sleep phase syndrome: "Aa bu benim lan" dedirten başlık oldu gerçekten...

herkese teşekkür ederim.
  • late viper  (21.01.08 22:21:21) 
[]

[Meyve/Çay] Alıç nerede bulunur? (İstanbul)

Alıç nerede bulunur? Mevsimi var mıdır?
Bir de çayından bahsediliyor, çayı hazır var mı? Yoksa kendimiz mi yapacağız?
Taze yemek mi, yoksa çayı mı daha iyi?


 
sonbaharda hayal meyal seyyar satıcıların ipe dizip sattığını hatırlıyorum. lokman hekim gibi şifalı bitki satan yerlerde olacaktır.


  • passion rules the game  (07.01.08 06:16:34) 
Aktarlarda bulabilirsin en iyi ihtimalle.Merkezi yerlerden ornek vereyim.Mısır Carsısı'nı soylememe gerek yok sanırım,Cicek Pasajı'nın yanındaki balık pazarında bir iki tane gormustum,bunun dısında Kadıkoy Balık Pazarı'nda var 2-3 tane bu tip yer.Bir de Besiktas'da var, adını namını biliyorum ama yerini bilmiyorum.Ozetle aktarlara git ilk olarak.


  • lurgee  (07.01.08 10:09:05) 
aktarda gördüm bende. o da olmadı ilkokul çıkışlarına bak;)


  • hushhush  (07.01.08 12:29:48) 
[]

Fırtına, gök gürültüsü, şimşek-yıldırım ve benzeri sesler arıyorum(MP3)

Bu tür sesleri mp3 formatında bulabileceğim bir site biliyor musunuz? Böyle kısa kısa değil de uzunca, kolaj gibi, bir şey olursa daha makbule geçer...




 
#10670 suraya bir bak istersen.


  • atmacaged  (30.12.07 23:15:31) 
  • ermanen  (30.12.07 23:22:20) 
www.stormsounds.com

belki p2p olaylarında bulabilirsin mp3 halini.
  • tazafacan  (30.12.07 23:36:49) 
tazafacan senin verdiklerin süpermiş, indirilemiyor mu öyle?


  • ermanen  (31.12.07 00:02:58) 
  • indeed  (31.12.07 11:35:26) 
[]

Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu - Allen Carr?

İnternette bu kitabın iki çevirisi olduğunu gördüm.
Emre Üstünuçar(D&R Doğan Müzik Kitap)
Fatmagül Aaltonen(E Yayınları)
Bu kitabı okuyanınız var mı? İki çeviri arasında fark olur mu? Şu daha iyi diyebilir misiniz?

 
D&R çevirisini okuyan 5 ayrı arkadaşım sigarayı tamamen bıraktı. öteki çeviriyi bilmiyorum.


  • gxix  (20.11.07 17:02:04) 
@gxix ciddi mi soyluyorsunuz yoksa şakamı geçiyorsunuz? alınmayın ama şakalı, dalgalı cevaplar da cok goruyorum sitede. "attiğim belli olmasin diye küsüratli rakam" da yazmamissiniz. kafadan 5 demissiniz =)


  • theli  (20.11.07 17:14:20) 
hayır şaka yapmıyorum. ciddi ciddi tam 5 arkadaşım kitabı okudukları andan itibaren sigaraya veda ettiler.

kaldı ki benim için böylesi ciddi bir konuda şaka yapmam, zira ben de bırakmayı düşünüyorum ve o kitabı okuduğum an bırakacağıma inandığım için okumayı erteliyorum şu an.
  • gxix  (20.11.07 20:52:55) 
Bu kitap diğer bütün yöntemlerden daha başarılı diyebilir miyiz yani


  • ermanen  (20.11.07 22:17:38) 
Ben de anneme okutmayı düşünüyorum, yıllardır yalvar yakar yok, babamın laf sokmaları yok, bir kere bıraktı sağa sola saldırmaya başladı, "bak sigarayı bırakınca işte böyle oluyor." dedi, tekrar başladı. Bu kitabı duydum alayım dedim, önce sizlere sorayım dedim, ne de güzel dedim, pek de güzel dedim;)
Neyse geyik bir yana; teşekkür ederim.

  • late viper  (21.11.07 02:42:06) 
(biraz geç cevap verebildim, özür dilerim)
evet, bu kitap gördüğüm en etkili sigara bırakma yöntemi..

  • gxix  (22.11.07 23:10:59) 
[]

Yamaç Paraşütü, nerden başlanır, maliyet?

Hemen yarın başlayacağım falan yok ama merak ettim. Misal şu sitede bir eğitimden bahsedilmiş: www.pusuladogasporlari.com
Bu standart bir eğitim midir, her yerde aynı eğitim mi verilir? Bu ya da benzeri bir eğitimin ücreti ne kadardır, en uygunu nerededir? Yamaç paraşütü yapmak için illa kendi ekipmanımız olmalı mıdır(paraşüt, kask vesaire)? Yoksa komşunun paraşütünü kullanabilir miyiz?

Not: Komşuda paraşüt falan olduğundan değil, madem fantezi yapıyorum dibine vurayım dedim*. tenkyu gutbay.

 
ikarus havacilik ( istanbul )
Yer egitimi aliyorsun once, sonra da hoop kuslar misali ama istersen tandemle de atlarsin once. 2 kisilik parasut bu, acemi olan arkada oturuyor. Onlari bir aramani oneririm, isini iyi yapan bi yerdir.

  • pyro clustic flow  (02.11.07 22:32:58) 
İkinize de teşekkürler...
Bu uçuş kulübü sadece Ankara'da mı?
Ben İstanbul'dayım, doğrudan ikarus'a mı gideyim?
  • late viper  (03.11.07 01:20:55) 
@mrtksn: Evet yaa, yıllar önceydi, unutmuşum. 3, 5 saat nat bekleyip sonra da süzülememiştim :s Başlamadan bitmiş bi macera işte ama atlıcam bi ara.

Üniversite olaraktan Boğaziçi'nin uçuş kulübüne de iyi derler ama okul dışından birilerini aldıklarını sanmıyorum ama yine de sormakta fayda var. Üniversite bağlantın yoksa, İkarus diycem tekrardan.
  • pyro clustic flow  (03.11.07 13:37:10) 
eğitim kampı değil,
kulüp fln lazım

bir eğitim ve atlayışa 300 500 ytl fiyat çekiyorlar yoksa..
kulüp de olmalı ki, atlayış eğitimlerin sayısı artsın...

böyle bir yer izmrde bilen varsa ben yarın yazılırım
  • demlikposet  (03.11.07 15:21:44) 
12345   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.