Ekşi Duyuru

Şu şekilde:

encrypted-tbn0.gstatic.com

@saturn'ün paylaştığı fotodan bir tık daha iyi oluyor. Bayramlarda vs ücretsiz olduğunda fotodaki görüntü gibi oluyor.

Bir metrobüs değil. Kesin bilgi.

yoğun olur fakat karşıdan gelenlerin büyük bir kısmı üsküdarda iniyor. binmekte sorun yaşamazsınız.

google photos sanirim 15 gb'a kadar ucretsizdi.

Bence önce her şeyi bir bilgisayara depolayın. Sonra yanlış bir ayarla telefondan silinince cloud'dan da silinirse fotoğrafsız kalmayın.

ben google one kullanıyorum 100 gb yıllık 99 tl. google photos otomatik yedekliyor her şeyi. zaten sana uyarı çıkartıyor ben bunları yedekledim telefondan silelim yer kaplamasın gibisinden.

çarşıdaki aladağ elektronik, hem yetkili bayi diye hatırlıyorum, ben de philips ütü mü götürdüm, çok ilgilendiler.

O3 Oksijen Dilovası'nı kastediyorsunuz sanırım.

Köprü ücreti karşı tarafa geçtiğiniz gişelerden çıkarken ödeniyor, bu nedenle hayır.

var. muhasebeciyle görüşürseniz sizi aydınlatır ve gerekli evrakları tedarik eder. annemin adına aldığım kamyoneti ben kullanıyorum annemden kendime kiralık gösterip araç masraf ve mazot fişlerini gider gösteriyorum.

easy cep var yenilenmiş iphone satıyor

fp exper firması var 2.el iphonelara expertiz hizmeti sağlıyor.

ben şimdiye kadar sarı siteden 4-5 iphone aldım ve hiç sorun yaşamadım. garantisi bitmemiş, çok az kullanılmış bir iphone alırsan sorun olmaz. türkiye'den mi alınmış diye faturasına bak, seri numarasını online kontrol ederek garantisini gör, pil kapasitesi 100%'e yakın olsun. onun dışında ekran, ses, titreşim, kablo girişi gibi genel kontrolleri de yaptığında geriye pek bir şey kalmıyor.

ek yok.

kadıköye yakınsanız direkt güven sanat a gidip konuşun yardımcı olurlar.

istanbul'daysan hakikat kirtasiye'ye gidip rehberlik alman tavsiye olunur. secenek cok fazla ve fiyatlar piyasanin altinda. web sitesi/sosyal medya hesabi da aktif gibi. islamik motifi korkutmasin :)

www.mimasbahce.com

Cok pahali. Insanlarin bu yuzsuzlugu beni şaşirtiyor gercekten.

Enginar Nisan-Mayıs aylarında taze olur diye biliyorum.

enginar subat - mart gibi baslar ama yine de semt pazarlarina bakabilirsiniz.

insanlar yıllardır tahta kullanıyor, bu mikroplardan enfeksiyon kapmadan yaşıyor

meyve sebze keserken zaten sorun olmaz, üzerinde çiğ et kestiysen de bekletmeden temizle, o kadar bakteriden bir şey olmaz

Bağışıklık sistemimizin gelişebilmesi için bir miktar mikroba maruz kalmamız zaten gerekli.
Aşı dediğimiz olayda da zaten vücuda bir miktar mikrop verilip vücudun o mikroba karşı kendini hazırlaması amaçlanmıyor mu?
Yani
Çok da şeyetmemek lazım.

Ahşap kullanılırsa şu şekilde temizlenebilir :)

mobile.twitter.com

Valla hem yumuşak olsun hem sağlıklı olsun gözenekleri olmasın hem de tatsız olaylar yaşanmasın diyorsunuz. O kadar bakteriden bence de bir şey olmaz ama şu var dediklerinizden farklı olarak:

www.hepsiburada.com

Ama bu da darbeyi sönümlemez ve bıçağı köreltir gibi geldi, ilginc.

Ben 2 tane ahşap tahta kullanıyorum bir tanesi sebze vs için diğeri et için.
İkisini de her kullanımdan sonra mutlaka elde yıkarım. Bulaşık makinesine atılmaması gerekiyor ahşap kırılıyor ve kuruyor.

kesme tahtasının bıçaktan sert olmaması gerekiyor. aksi taktirde bıçak körelir. cam ve metal bu yüzden eleniyor.
ahşabı temizlemesi zor, ahşap da elendi.
geriye plastik kaldı. et ve sebzeler için ayrı tahta kullanır, kullandığınız tahtayı hemen temizlerseniz sorun olmaz. çok yıpranan plastik tahtayı değiştirirsiniz.

çiğ et (tavuk özellikle) değmiş tahtayı bıçağı elde yıkamayın, direkt makineye.

bakteriden bir şey olmaz söylemindeki arkadaşlar uzmansa sıkıntı yok ancak bir şey olmaz demek için argüman nedir?
en sağlıklısı cam. yani uzman bir şef değilseniz cam kullanın bu hayatta hangi şeyler istediğiniz gibi ki? sağlıklı olmak emek gerektiren bir durum.

tahtada mesela meyve kestin. üstünde yıkama ile geçmeyen ilaç kalıntısı var tahtaya geçti, diğer kestiğin ürüne geçti bunun sonu yok.

2 gün cehennem azabı çekip sonra rahatlıyorum ben.

çorap kalın giyinip pamuk koyuyorum ama ayakkabıyı dğeiştiriyorum genelde
eczanede bir şeffaf yapışkan var. biraz pahalı. onu da alıyorum arada

Yara bandı biraz pamukla çok iş görüyor

www.trendyol.com
www.trendyol.com

turkiye icin bunlari buldum. bulabilirseniz compeed markasinin da var. ben genelde ucuzundan aliyorum :)
kesinlikle tavsiye ederim. iyisi bir kac gun yikansaniz dahi cikmiyor.

Ayakkabının vuran yerini bir kundura tamircisinde çekiçletmeyi deneyin. Vuran yer yumuşayacağı için daha rahat giyilir olacaktır. Ayakkabıya minimal bir zararı olabilir ama @65 derece'nin önerdiği çözümlerin fiyatının yanında o zararın lafı bile olmaz.

Silikon vatka var. Ayakkabının topuk kısmına içten yapıştırılabiliyor.

www.trendyol.com

65 derece +1, bunları önermeye gelmiştim ben de. Kesinlikle işe yarıyor, soyulmuyor, hatta çıkarmasan 3 gün orada kalıyor anca banyoda elinle ovunca çıkıyor, yani kendi derin gibi davranıyor. Yeni ayakkabı ya da uzun aradan sonra ayakkabıyı giyeceksem de kullanıyorum. Ayağınızda yara olmadan kullanmak daha etkili.

deniz taksi app'i indirip bi bakin isterseniz sadece ulasim icinse

Sadece ulasim icin fakat ibb taksi kapali ve hiz odakli. Ben biraz bogaz havasi da alsinlar istiyorum

Bütçeniz varsa www.kiraliktekneler.com
Biz VIP misafir ağırlamıştık bu teknelerin birinde.

Ama sadece bir noktadan öbürüne gideceğiz, bu arada boğaz havası alsınlar derseniz Turyol tipi tarifeli teknelerle gidebilirsiniz.
ortakoybogazturukooperatifi.com

Tam aradığınız şey değil ama ben şu firmadan çok memnun kalmıştım, arayıp sorabilirsiniz: vbboats.com

sürekli arkadaşlarla kullanıyoruz. mustafa kaptan çok ilgili, fiyatları emsallerine göre uygun. www.yatist.com

Arnavutköy sahilde zilyon tane var. Gidip araştırırsan daha iyi olur. Görüp incele, konuş, pazarlık yap.

Müsaade, Çiya'nın karşı sokağında

ben losev'in dukkanindan aliyorum annemlere diger seylerle beraber. (zeytinyagi vb filan da). hem yardim etmis de oluyorsunuz.

www.lsvdukkan.com

Platforma gerek yok. Buradan da yapan çıkar.

bionluk.com sitesine bakın

instagram.com

www.google.com

Bu mahalle arası bir yer ama ben memnunum, gitmeyi düşünürseniz öncesidne telefon edin, bazı günler malzeme almaya gidiyor, kapalı gününe denk gelmeyin.

İlk sıradaki yastık tam sizin için.

www.puffy.com.tr

menşe saptırması olur bu. büyük cezaları var.

@floydian
farkındayım, yok olmaz da dedim de emin misin falan diye darlayıp duruyor. regülasyonun ilgili maddesini bi bulabilsem kapatacağım çenesini.

gelen mal avrupa malıysa sen sadece atıyorum dikiyorsan made in eu olabiliyor sanırım.

Şimdi çok net bunun içinde değilim, global trade olayi bu ama bu hesaplanıyor biraz. Yani bir ürünün made in'i ne demek için bütün üretim süreçlerine falan bakmak gerekiyor. Misal tshirte logi ve etiket Türkiye'de yapılıyorsa made in eu olabilir.

Yani benim bildiğim bu kadar kolay cevaplanamayacak bir soru.

ec.europa.eu

"şu maddeye göre yazamam" demek mümkün değil bence. nasıl ki "çin malı" yazmanız mümkün değilse, TR'de üretilen bir şey için EU malı demeniz de mümkün değil.

Bu konu ile ilgili son ve güncel bilgiyi Türkiye İhracatçılar Meclisinden alabilirsiniz diye düşünüyorum. Baya bir zamandır Gümrük Birliği ülkeleri için bunun yazılabilmesi hususunda bir çalışma yapıyorlardı. Belkide olabilir...

Ne kadar çalıştırmak yeterlidir bilmiyorum ama bisiklet çalıştırıyor tabii.
Bunun yanında evde elinize ağırlık alarak squat, sumo squat, walking lunges gibi hareketler de yapabilirsiniz.

yürümekle bisiklet sürmek aynı şey değil. kendinize açık havada yürümek için güzel bir güzergah bulabilseniz süper olur.

Egzersiz geçmişi yoksa 2 ay çok bir fayda sağlamayabilir ama ağırlıkla squat, lunges iyi olur.

Bunun yanında cardio için beginner hiit egzersizlerine bakılabilir youtube'dan.

Değilsin. 5 sene sonrasında rayiç bedel davası açabilir.
5bitmiş olsa bile dava ile yapılması gerekiyor diye biliyorum.

www.eksiduyuru.com

19.6 yapman yeterlidir

Sakın 25 de yapma. 19.6 yap geç hiçbi şey yapamaz.

Bu ay ev sahibim %40 zam talep etti. Bir internet sitesinde %17 tefe tüfe yazıyordu. Onu gösterdim, yasal olan neyse o olsun dedim. Tamam demek zorunda kaldı. %25 falan yapmayın lütfen.

Tüfe 19,6 mı? 36 değil mi?

Hangi ayın Tüfe'si?

son 2yılın ortalaması alınıyormuş tüfede kira artışı için

ev sizin değilse bi şekilde çıkartırlar. bence çok zıtlaşmayın. canınız paranızdan daha değersiz değil.

şayomi huaveyi vs diyenleri boşverin. insan gibi samsung'un o paraya hangi modeli varsa onu alın.

zamlanmış olabilir ama o fiyatlara anneme redmi 8 ya da 9 almıştım. neredeyse 1 sene olacak gayet kullanışlı. hafızası kamerası vs iyi. öğrenmesi de kolay.

admin sifresini kaptiracak kadar saftirik bir IT'den bahsediyorsak biraz zor.
tabi bilgasayarinda ekran takip programi olup bunu takip ediyor olablilrler.
bazi online oyunlar bant genisligini perisan ediyor. internet niye yavas sikayeti olursa, trafik olusturan cihazi bulabilirler.
tabi baska biri gorup sizi sikayette edebilir.

yakalarlarsa şfreyi nasıl buldun vs. neler yaptın çok daha büyük problem olur oyun oynamadan

yakalayabilmesi için bir çok yöntem var. ama admin şifresini kaptıracak kadar amatör bi arkadaşsa umursamıyordur bence.

sirkette siem varsa aninda enselerler. hic riske girme. cunku senin yaptigin veri hirsizligi. sirketten bile atilabilirsin

bırakın oyun yüklemeyi, winrar yükleseniz bile çok ciddi sıkıntı olur kurumsal bir yer ise. kaldı ki, hiçbir şey kurmasanız dahi, sadece şifreyi bilgisayarınızda kullanmanız bile çok ciddi sıkıntı. böyle bir şey denk gelse çalıştığım kurumda, olayın farkedildiği gün haklı fesih ile kovulur o çalışan. loginler ip bazında loglanır, hangi bilgisayardan ne zaman giriş yapılmış görülebilir.

www.trendyol.com

@buenosdias
adasdf gerçekten hem kazak hem manken aşırı çirkinmiş. akşama kadar daha geyik bir şey çıkmazsa yapıştıracağım bunu

www.trendyol.com

www.lcwaikiki.com

Sizin örnekte yolladığınız şey gerçekten çirkin, ancak önerilenlerin birçoğu kendi tarzı içinde güzel şeyler. Bunları çirkin diye alırsanız yemek programlarında "ben aşure sevmem o yüzden 3 puan verdim" diyen teyzeler gibi olursunuz bence.

Eğer niyetiniz ciddiyse pazarlara bakın. Daha geçenlerde berbat tasarımlı "gucci north face" marka sweatshirtler gördüm. Rise big dick yazılı bir şapka aldım. Bulunmaz nimetler var pazarlarda.

özgür şef kasap var moda caddesi üzerinde.
10 üzerinde 7-8 veririm köftesine. ama çeşitli köfteleri vardı, ben sanırım bi türünü bi kez denemiştim. özgür şefin ürünleri çok ucuz da sayılmaz.

açıkçası ben de köfte arıyordum bu dönemde kadıköyde ve ben de hangi kasaba gitsem diyordum. ilanı görünce özgür şefi hatırladım. daha iyi bi tavsiye çıkar umarım, ben de değerlendiririm.

@barankovan
bir arkadaş yalçındağ kasap'ı önerdi

Alıp evde yapmak için soruyorsanız her ne kadar Kadıköy' de olmasa da; Düve.

@zaphod balıkpazarındaydı sanırım. teşekkür ederim, deneyeceğim.

@kumandanim

düveden arada bir şeyler alıyorum ama hazır köftelerini pek sevmiyorum. nedeni de şu. endüstriyel tüm köfte üreticileri kıymayı çok ince çekiyorlar, hamur kıvamına getiriyorlar. bu da köftenin piştikten sonraki dokusunu çok kötü bir hale getiriyor.

iyi herhangi bir kasapta dana-kuzu karışık, orta-yağlı ve tek çekim kıymayla kendiniz yapsanız en güzeli olur aslında.

Acıbadem Dörtyol da metin kasap.

erp danışmanı şirket çok da lise mezunu birini alırlar mı emin değilim, en kötü programcılık mezunu olması lazım bence..

ingilizcesi var mi en onemlisi o. ayrica it sektorunde bile okula bakiliyor malesef.. turkiye gercekleri. o yuzden benaslinda +1

lise mezunu ve sıfırdan başlıyorsa oracle vs.'den ziyade ingilizce öğrenmesini ve sonra da bilge adam'ın ağ ve sistem uzmanlığı kurslarına yetiştirme programlarına başvurmasını tavsiye ederim. sonra istediği alanda uzmanlaşır ama lise mezunu dil bilmeyen birine gel oracle'cı ol denmesi çok zor.

aynanın bağlı olduğu dikdörtgen alanın bitimine koyun o gölgelikli alan sıkıntı yaratabiliyor.

Gölgelikli alan olmaz ayna altı olur. Ben yapıştırmıyorum. Cezalı geçiş oluyor daha sonra plakayla eşleştirip cezayı siliyorlar problem olmuyor

Montaj klavuzunda camı yatayda ortalayıp aynanın 5 cm altına yapıştırın yazıyor, yani sendeki yağmur ve far sensörünün olduğu siyah kapak kısımın altına yapıştırılır.

hgs etiketini hiç takmadım. plakdan düşüyor sürekli.. ama etiketi kaybetme araç değişiminde ptt'de yeni plakaya aktarıyorlar.

takmana gerek yok +1

takma, ruhsata veya pvc etiket kabı var ona koy. araç değişirsen bir daha almak için ücret ödemezsin plaka değişikliği yaparsın sadece.

tropikal kuş evi maltepe.

Netten almanı tavsiye ederim aynı ürünü ucuza bulabiliyorsun.Hangisini alacağımı bilmiyorum diyorsan forumlarda çok fazla bilgi var biraz bakıp fikir sahibi olursun.Daha kolay olsun dersen amacına göre malzeme tavsiye edebilirim.

Maaşınıza bağlı.
Eleos olabilir.

Four seasona at the bosphorus. Masai birakabilirsiniZ ama yok ya birakmaSiniz. Fine dining icin biraz pra harcamali tabi

(bkz: neolokal)

Alancha
mikla

Alancha'nin sefi Aylin Yazicioglunun bir onceki restorani Nicole'e gitmistim. ortam ve yemekler cok guzeldi, cok keyif almistik.
varsa (Nicole'de vardi) tadim menusu alin, yemek ve sarap uyumu keyifli oluyor.

neolokal güzel de, maaşı bırakırsın. orasının şarap menüsü başka hiçbir fine dining restoranda yok da, şarap fiyatları da başka hiçbir restoranda yok.

fine dining'in ucuzu olmaz ama, mürver belki bir miktar daha uygundur. aynı bölgede mükellef de görece daha uygun, ama fine dining'e tam da uygun değil gibi. fakat kurtarır. bir de her şeye rağmen feriye hala iyi bir seçim ve nispeten uygun. manzara da allahlık.

mikla, nicole da yapmayın yahu (: tadım menüleri bile 500'den başlar. buralara gitmeden evvel ihtiyaç kredi çekmeniz gerek. alkol de alacaksanız kafadan 1000 tl'den aşağı çıkamazsınız.

Feriye?

Sunset

çıkarırlar.

bu soruya cevap vermek için vakit ayırdığıma inanamıyorum öncelikle.

bahsettiğin belge sadece ev ve iş arasındaki yolculuklarını kapsar. şehirler arası ile hiçbir alakası yok.

Arabasıyla rota harici markete gidene ceza yazıldığını anlatana bile denk geldim burada.

Cevap sorunun içinde zaten: "...bu belge ev-is arasi gecerli..."

Karaköy, Muğla Datça daki Karaköy ise sorun olmaz.

Polonezköy tabiat parkı güzeldir.

moda'da fahriye kafe çok uygun bu dediğinize.

Kocaeli kırmızı değil. Kırmızı olmadığı için gerekmeyebilir.

cumartesi tüm türkiyede serbest

rezervasyon yeterli gelir.

Kurtuluş Kuruyemiş <3

www.lebilebi.net

Halktanpazar.com

F/p super.

kurtulus kesinlikle

www.helloboxturkey.com

www.bendensana.com

icinde ne olacak bebek urunu mu anneye ne almak istiyorsunuz anlamadim

Selamlar,
Oncelikle nacizane tavsiyem bebek hediyesinden cok anneye hediye almanizin daha iyi olacagi yonunde. Cunku bu donemde bebege zaten fazlaca hediye gelecektir. Lohusa birey icin guzel dusunulmus hediye cok muhtesem durur.

Anneye almak isterseniz, gogus ucu kremi (Lansinoh marka oneririm), gogus pedi (Lansinoh marka), guzel pamuk pijama (emzirme ozellikli), cilt bakim seti gibi urunlerden bir paket yapabilirsiniz.

daha yepisyeni anne olmus biri olarak cossecant'a katiliyorum. bebege zaten (ozellikle ilk bebekse) herkes fazlasiyla hediye getiriyor, anne baba da zaten bi heves bi ton sey aliyor bebege. bu donemde asil ilgisiz kalan anne oluyor :) herkes bebek nasil diyor kimse sen nasilsin demiyor. ama anne de kendinden gecmis oldugu icin ve malum hormonlarin da etkisiyle hassaslasilabiliyor. anneye destek paketi super bi hediye olabilir.

anneye de hediye fikri çok güzel gerçekten. ben de aklıma gelenleri yazayım siz bir kolaj yaparsınız :) anneye kuru dut, ceviz gibi kuru yemişlerden bir paket, güzel kokulu krem (the body shop'ın meyveli body yogurtları çok güzel) veya bunun gibi bakım ürünlerinden, keyifli hafif bir kitap, defter, kalem gibi kırtasiye ürünleri. göğüs kremini filan kendisi almış olabilir, onun tek tüpü bol bol yeter artıyor bile.

bebek için de birşey eklemek isterseniz ek gıdaya geçince kullanabileceği pipetli suluk veya mama tabağı gibi birşey olabilir. kullandıkça sizi hatırlarlar. baba için de diz battaniyesi olabilir, bebekle ilgilenmek için uyandığında kullanması için.

wrap sling de hem bebek hem anne baba için ortak güzel bir hediye.

tüm parçaları kapaklı kartondan bir kutuya koyunca şık da olur.

Ben yakın zamanda doğum yapan arkadaşıma, cool mama yazan bir kolye, uyku gözlüğü ve bebeği için de muslin örtü aldım çok beğendi. Anneye hediye alınmalı bence de.

eşim hamile, izninizle burdaki cevapları ona alacağım hediye için kullanacağım :)

Merhaba,

Bencede anne için birşey almak daha mantıklı diye düşünüyorum. bütçenize uygun birşeyler bulmak için bir bakın derim.

www.lohusahamile.com

Araba görünce dayanamıyorlar, yürüme mesafesinde yok mu acaba? Bunların sağı solu belli olmaz. Yoksa bi 112 yi ara izin almaya çalış.

polis gözüyle bakalım. eczaneye gittiğinizi nasıl ispatlayacaksınız? ya da herkes evden çıkıp eczaneye gidiyorum dese? haksızsınız demiyorum. o gözle bakıyorum.

CONTRACTUBEX . Siz yine de cildiye hekimine danışın.

metro grossmarket. geçen gün gittim çok fazla çeşit vardı.

tchibo

ben de bisürü market gezdim en güzellerini parti malzemeleri satan bir yerde buldum. hem fiyatları da daha uygun.

zara home.

kadikoy.

eminonu.

macrocenter

www.sozcu.com.tr

www.icisleri.gov.tr

Bu doğrultuda ilk uygulama olarak 21 Kasım Cumartesi günü saat 20:00 den 22 Kasım Pazar günü saat 10:00 a kadar ve 22 Kasım Pazar günü saat 20:00 den 23 Kasım Pazartesi 05:00 saatine kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.

Kimse, ama kimse okumadı şu genelgeyi. Anlamıyorum.

-------------------------
Cumartesi günü saat 20:00 den itibaren başlıyor.

Pazar günü 10:00 da bitiyor.
------------------------------------------
--------------------------------------
Pazar günü 20:00 da başlıyor.

Pazartesi 05:00 da bitiyor.
----------------------------

www.icisleri.gov.tr


Okumaya üşenenler için;

"Yeni bir karar alınıncaya kadar hafta sonları 10:00-20:00 saatleri "dışında" sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.

Üretim, imalat ve tedarik zincirleri bu kısıtlamadan muaftır.

Bu doğrultuda ilk uygulama olarak "21 Kasım Cumartesi günü saat 20:00'den 22 Kasım Pazar günü saat 10:00'a kadar ve 22 Kasım Pazar günü saat 20:00'den 23 Kasım Pazartesi 05:00 saatine" kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır."


***Uygulamanın süresi belli değildir, konuyla ilgili olarak alınacak ikinci bir karara kadar her haftasonu bu şekilde devam edecektir.

o halde 20 Kasım Cuma akşam 8 ile 12 arası dışarıda olmak serbest. Bundan burasını doğru mu anlıyorum? Gerçekten akıl tutulması yaşıyorum bu açıklamalar ile.

Sokağa çıkma yasağı Cumartesi akşamı saat 20.00'de başlıyor, o saate kadar bir kısıtlama yok. Cuma günü istediğiniz saatte dışarıda olabilirsiniz.

Kafa karışıklığına neden olan;

"Ülkemizde de içerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler belirlenmektedir. Bu çerçevede 17.11.2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda 20.11.2020 Cuma günü saat 20:00'den itibaren geçerli olacak şekilde;" diye devam eden bölüm.

Burada Cuma akşamı saatte 20.00'den itibaren diyor ama bu sokağa çıkma yasağıyla ilgili bir madde değil, bu diğer tedbirlerin başlangıç tarihi.

Sokağa çıkma yasağı 5. maddede belirtiliyor;

"Bu doğrultuda ilk uygulama olarak "21 Kasım Cumartesi günü saat 20:00'den 22 Kasım Pazar günü saat 10:00'a kadar ve 22 Kasım Pazar günü saat 20:00'den 23 Kasım Pazartesi 05:00 saatine" kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır."

Aslında çok net yazdım ama tekrar edeyim; yasak CUMARTESİ AKŞAMI SAAT 20.00'DE başlıyor. Cumartesi sabahı gönül rahatlığıyla ekmek alabilirsin.

Duyurunun sonu böyle olacak gibi; www.youtube.com

Bu da YAŞ KISITLAMASIYLA ilgili madde:

"Tüm illerimizde; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız gün içerisinde 10:00 ile 13:00 saatleri, 20 yaş altı vatandaşlarımız (01.01.2001 tarihi ve sonrasında doğanlar) ise gün içerisinde 13:00 ile 16:00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek olup (işyerleri ile illiyetlerini gösteren çalışma/SGK kaydı vb. belgeyi ibraz eden çalışanlar hariç), bu saatler dışında ise belirtilen yaş gruplarındaki vatandaşlarımızın sokağa çıkmaları kısıtlanacaktır."

Yani diyor ki;

20 Kasım Cuma günü saat 20.00'den itibaren;

65 yaş ve üzeri vatandaşlar gün içinde 10.00 ile 13.00 saatleri arasında dışarıya çıkabilir.

20 yaş altı vatandaşlar ise 13.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarıya çıkabilir.

Koronavirüs Salgını Yeni Tedbirleri ile İlgili
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

www.icisleri.gov.tr

Uzun yola çıktığımızda ne olacak peki?

@fusha seyahat izin belgesi alıyorsunuz edevletten

çok bir farkları yok. 0 alıcaksan egea ikinci else elysee

1.6 dizel olmayacaksa ve boş paket olacaksa egea asla alınmamalı. hatta 1.6 dizel otomatik, full paket olmalı. o zaman canavar.

fakat dediğim gibi 1.3 egea yerine c-elysee, peugeot 301 çok daha mantıklı seçenek.

egea daha iyi. elysee, 301 ve symbol (bildiğimiz dacia logan) ayarında.

Egea alırım ben olsam.
Yerli üretim sonuçta. Spesifik parçaları ucuz olur citroen’e göre.

egea daha iyi.

boş alacaksa Elize, dolu alacaksa egea.

ikisinin birbirinden pek farkı yok. sadece 301-elize ikilisinin en boşu bile o kadar da boş değil. ama egea'nın boşu hakikaten bomboş. bunun yanında Elize daha az yakıyor, ama fiat servisi daha yaygın.

şirkete alacaksanız bayileri birbirine kırdırın, en uygun fiyatı veren hangisi olursa onu alın derim.

ikisini de kullandım.

egea iyidir.

celise ve301 kadar kalas bir arac kullanmadım egea bile daha iyi bunlardan

Daha önce iş yerinde 1.3 dizel Linea vardı. Yakıt tüketimi yüksek. Kullanan herkeste aynı sikayet vardı. O yüzden 1.3 versiyonundan ben olsam uzak dururdum. Motor aynı motor neticede. Şimdiyse c-elysee var. Yakıt olarak çok daha ekonomik.

yakın zamanda baktım ama sonuca ulaşmadım henüz. paket yaylı yataklar ilgimi çekiyor. marka olarak da serta.

Hayvan besliyor musunuz? Hayvanlardan geçen mantara benziyor.

Cilt mantarı dostum Travazol alıp sürüyoruz iki-üç haftada azalarak bitiyor.

www.sifamarket.com

patates haşlama, muz falan iyi geliyor, bir deneyin isterseniz.

doktor en iyisi tabii.. geçmiş olsun.

kuru kahveyi yiyin haşlanmış patates muz .eğer yakında nöbetçi eczehane varsa bağırsak düzenleyici alın.3-4 öğünde anca düzelir

Likidite oranın artmış. Derhal patates ve muzdan sepet yap.

Bolca su için. Acile gitmek için erken gibi duruyor ama şu durumlar gelişirse acile gidin/götürsünler:
1) Ağızdan su alamayacak kadar bitkin hale gelmek
2) Baş dönmesi, halsizlik, genel durum bozukluğu
3) Ağrı kesicilere rağmen düşmeyen ateş (örn. parol)
4) Şiddetli karın ağrısı

İlk aklıma gelenler bunlar. Bunların haricinde acile gitmenizi gerektireceğini düşündüğünüz bir durum olursa tabii yine gidin ama şunu unutmayın: acilde size 1000 cc SF (serum) verip evinize gönderecekler. Bu 1000 cc serumu (1 litre tuzlu su) normal su olarak kendiniz içmeniz daha evladır.

Durumunuz aslında kabaca besin zehirlenmesine uyuyor. Bu tarz durumlar 24-48 saat içinde düzelme eğilimindedir. En çok dikkat etmeniz gereken şey bol su içmek. Onun haricinde muzla, patatesle bilmem neyle kendinizi kabız etmeye çok çalışmayın. Bırakın hastalık normal seyrini izlesin. Ama yukarıda saydığım durumlar gelişirse acile başvurun.

PS: İçiniz rahat etmezse sabahtan dahiliye (veya randevu alabilirseniz gastroenteroloji) kontrolü uygun olabilir.

doktora git.

reflor u deneyebilrisin. ben acil durumlar için saklıyorum. recetesiz satılıyor olması lazım.

probien de olur.

direkt psikiyatra gidilebiliyor. bu noktada kesinlikle gidilmeli de.

ilaç kullanmak istiyorsa psikiyatra gidebilir de bence gitmeden önce psikologunu değiştirsin. işini iyi yapamıyor belli ki.

Psikologunuzu degistirin. Psikoterapiste gidin.

Hasta terapiyi kaldıramıyor belli ki. bazen ilaç ile müdahale şart

psikanaliste gitsin, hayatı değişsin.

1 yıldır neden fayda görememiş acaba psikologla görüşmelerinden? yeni mezun falan mıydı, uzmanlığı yok muydu, iyice araştırmadan mı bulup gittiniz?

Psikolog etkili olamamış demekki,

Psikiyatriste gidip başka bir psikolog ile devam etsin.
Terapi ilaç kombinasyonu iyidir ben ilk ayda kendime gelmiştim bayağı.

Buradaki psikolog arkadaşlar 'Yok böyle değil' diye düşünüyorsa beni düzeltsinler, yalan yanlış bir şey yapıyorsam ve 'Yok o öyle değil bir kere' falan derlerse ben de çok mutlu olurum. Kendi tecrübemi yazmak ve bu şekilde cevaba çıkmak istedim.

Psikoloğa gitmeye başlamadan önce bir firmadan rehberlik hizmeti aldım ve bana 'Psikolog biraz deneme yanılma sürecidir. Nasıl ki bir yerde hiç arkadaşınız yokken tanıştığınız ilk kişi kankanız olmayabilir ama başkalarıyla tanışa tanışa en yakın arkadaşınızı bulursunuz, profesyonel bağlamda psikolog da böyle olabilir. Bir süre devam edin, memnun kalmazsanız değiştirin' diyerek bana listeler vermişti. İlk iki psikologda görünüşte bir sıkıntı yoktu ama bir rahatlama, bir 'Evet, böyle böyle güzel yollar katedeceğim' hissi yoktu. Tam tersine 'Bu şimdi bana hiç etki etti mi' hissi vardı. Bu iki psikologdan ilki tavsiyeediyorum.com'da en yüksek sıralardaki psikologlardan biriydi. Burada da adının birkaç kere önerildiğine şahit oldum. Bir diğeri de duayen bir kişiydi. Gerçekten çok güvendim ama frekansı tutturamadık. Üçüncü olarak gittiğim, bir yerin en alt düzeyindeki psikolog ise daha ilk seansta 'Evet, doğru yerdeyim ben' hissini oluşturdu. Aradaki farkı düşündüm. İlk iki psikolog 'Nötrüm, yargılamayacağım' mesajı vermek adına çok küçük tepkiler veriyorlardı. Yani arada 'Hmm' anlamında kaşı kaldırıyordu, şaşırdığında kaşından başka bir hareket yapıyordu ve içimden 'Ay iki gram yüzün gülsün be kadın' diyordum. Kendi derdimi bırakıp kadını güldüresim geliyordu. İkinci kadın da yumuşak yüzlüydü, 'Bana arkadaşınıza dert anlatır gibi anlatın', 'Bu durum neden sizi rahatsız etti' gibi yumuşak sesle sorular soruyordu. Aslında ses tonu çok hoşuma gitmişti de, neyin hoşuma gitmediğini anlayamamıştım. Üçüncü kadında anladım. Üçüncü kadın sizli bizli değil, senli benli konuşuyordu. Başıma uç bir olay gelmişti, bunu kadına anlatınca 'Yok artık, üstüme iyilik sağlık' dedi mesela. Diğerleri aynı şeye 'Hmm. Sizce neden böyle oldu' demişti. Bu kadınsa aynı noktaya çok farklı ve dolaylı bir şekilde, çok güzel yaklaşmıştı. Dinleyince profesyonel değil gibi duruyor ama kadın 'Benimle arkadaşınız gibi konuşunuz' demek yerine, doğrudan arkadaşım gibi davranmaya başlamıştı ve ben de rahatlayıp arkadaşım gibi konuşabilmiştim. Kadının yanında zamanın ya da seansın nasıl geçtiğinin farkına varmıyordum, muhabbet gerçekten çok tatlı geliyordu. Bazen zorluyor ve bazı şeylerle yüzleşmemi sağlayıp beni ağlatıyordu ama bunu da çok şefkatle yapıyordu. Bir de seans saatine de takılmıyordu, hani bir bakıyorduk 10-15 dakika geçmiş. 'Sen ne zaman hazır hissedersen, o zaman ayrıl. Var benim zamanım' diyordu ve onun parasını almıyordu. Gerçi ben de uzatmıyordum pek, 5 dakikada toparlıyordum kendi isteğimle. Diğerleri 50-55 dakika sonra toparlayıp, ödev verip yolluyordu nazikçe. Üç seansta bile çok yol katettiğimi fark ettim. Meğer benim istediğim birinin arkadaşım gibi ya da bardaki yabancı gibi beni aktif dinlemesi ve empati kurduğunu net bir şekilde göstermesiymiş ve o kadına verdiğim paradan çok daha fazlasını borçlu olduğumu hissediyorum. Zaten 4. seansta 'Bana pek ihtiyacın kalmadı artık. Yine de bir şey olursa ve kendini kötü hissedersen beklerim.' dedi. Ötesinde, birkaç ay sonra da 'İyi misin, kontrol etmek istedim. Her şey yolunda ise çok sevinirim. Umarım bana ihtiyacın yoktur' gibilerinden e-posta gönderdi, ki bu davranışı çok daha etkiledi beni. Psikoloğun umrunda olduğumu hissettim. İlk gittiğim iki kişinin saçları sürekli fönlü ve çoğunlukla topuzdu. Hani, kurumsal firma reklamlarında hafif gülen ama güçlü durmaya çalışan tipler vardır ya, öylelerdi. Temsili resim
cdn2.itpro.co.uk
media.istockphoto.com
Üçüncü kadının ise saçları oradan buradan fırlıyordu. Ikınsam 'Temizdi ama hafif pasaklıydı' da derim. Kargo pantolon giymişti mesela. Az sonra plazaya girecek gibi değildi.
İlk ikisinin ofisi şöyleyken
www.glubdubs.com
son ofis şöyleydi
img.homeportfolio.com
Bu arada fotoğrafı netten buldum ama ofis az çok böyleydi gerçekten de.

Liseden yakın bir arkadaşım şu an Ankara'da psikolog. Denk geldik bir gün, ona 'Ya ben böyle bir şey yaşadım' diye bu durumu anlattım muhabbet arasında, dedi ki 'Ben de kendine güvenen CEO gibi davranıyorum çünkü halkımızın çoğu karşısında bir otorite görmeden, kendi dengi olduğu düşündüğü, kendine arkadaş gibi davranan birinin onu iyileştireceğine inanmıyor. Büyüğüne saygı duyar gibi saygı duymadan kendini sana teslim etmiyor ya da arkadaş gibi davrandığında tepene çıkıyor. Otorite gördüğü zaman 'Hah, bu benden büyük, benden güçlü, duvar gibi sağlam duruyor; beni iyi eder. Biliyordur bu işini' diye düşünüyor. Senin gibi arkadaş havasına girip anlatmak isteyen az. Bir de senin kurumsal, profesyonel tipli şeylere allerjin var; o yüzden de sevmemişsindir ilk ikiyi' dedi. Bilmiyorum, belki onun bulunduğu çevredeki insanlar böyledir; belki genel bir yargıdır ama Türkiye'nin güce tapan yapısı düşünüldüğünde genellenebilir gibi de; bilemiyorum.

Buradan şuraya geleyim. 1 yılda pek bir yol kat etmediyseniz ya psikologla frekansınız tutmamıştır gerçekten ya da ilaç gerektiren bir problemi konuşarak çözmeye çalışıyorsunuzdur. Ancak, bir yıl geçmiş. Düzenli gittiyseniz, sizi psikiyatra yöneltmek psikoloğun aklına gelmemişse, uygun terapi yöntemlerini size sunmamışsa, ortada ilginç de bir durum var.

Dolayısıyla, size önerilem şu:
- Psikologda sizi rahatsız eden bir şeyler mi var? Her şeyi anlatamadığınızı mı hissediyorsunuz? O zaman psikologla frekans tutmamış olabilir. Değiştirin.
- Her şeyi anlattığınız halde ilerleme kat etmemiş mi hissediyorsunuz? Belki çok kat ettiniz ama kat ettiğiniz yolun farkında değilsiniz ya da siz bir mucize umuyordunuz ama mucize olmadı ve hayal kırıklığına uğradınız. Belki de gerçekten kat etmediniz. Psikolog bunun hakkında bir şey düşünmüyor mu, bir yorum yapmıyor mu? 'Oooo, geçen sene perişandın sen, yine bana dua et' tarzı geveliyor mu, yoksa gelişmenizin önüne somut kanıtlar mı sunuyor, yoksa o da 'Evet, istediğimiz yönde olmadı' diye kabul edip bir yöne götürmüyor mu? Bir de ondan geri besleme alın süreçle ilgili. Sonuçta konuyla ilgili yeterince sabretmişsiniz psikoloğa.
- Psikoloğunuza ilaç hakkında bir şey söylediğinizde ilaca çamur mu atıyor? Neden ilaca yönlendirmediğini biliyor musunuz? 'İlaç kökten değiştirmez, biz konuşa konuşa kökten değiştiriyoruz' diye ilacı doğrudan reddediyor mu, yoksa 'Senin durumun ilaçlık değil' mi diyor. Kadına bir 'Ben bir yıldır geliyorum, bir şey değişmediği gibi depresyonun dibindeyim' deyince ne söylüyor?
- Son olarak, bir arkadaşım İzmir'de Sevilay Karlık'ı çok övüyordu. Sizin ihtiyacınız olan alanda mı çalışıyor bilmiyorum ama arkadaşım onu çok seviyor. Ben de kendisini bazı hesaplardan takip edip takdir ediyorum ama tabii onunla frekansınız tutar mı, garanti veremem ama psikolog içinize sinene kadar aramaya devam edin. Dediğim gibi herkesin ayılıp bayıldığı, milletin sorununu şıp diye çözebilen kadına ısınıp da açılamadım ben, belki siz de ona ısınamazsınız. Şu süreçte psikoloğun sevgili gibi olduğunu öğrendim, yanlışsa 'Bu yanlış' demiyorsun ama içine sinmeyen, bir yerlerde seni derinden derinden rahatsız eden bir şeyler oluyor. Doğruysa zaten pat diye 'Bu doğru' diyorsun.

tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com

aradığınız yer topkapıda. yüzlerce satıcı var direk oraya gidin. tim 1 / tim 2 çarşı diye geçer

Kredi çekilirken hayat sigortası yapildi ise poliçede işsizlik hali teminat altına alınmış olabiliyor. Ona bi bakın.

Eğer hayat sigortasında yok ise, siz ayrıca işsizlik sigortası yaptırabilirsiniz. İşten çıkarılmadan önce yaptırmanız yeterli.

2000+ euro diyorum 1 kişi için.

kira giderleri ve ulaşım yüksek. ancak kira gideri olmadan yaşanacaksa 3bin euro civarı en az. ben orada kaldığım iki günde 100 - 150 euro harcamış idim her şeyin fiyatına dikkat ettiğim halde.

fiyatları şöyle karşılaştırabilirsin üç aşağı beş yukarı.
www.numbeo.com


www.expatistan.com

dışarıda yemek ortalama 50 euro, bir şişe şarap 7 euro, meyve sebze nispeten pahalı, sigara 6 euro, dışarıda bira 5 euro, berber 30 euro vs. iki kişi için 3bin euro (kira dışında) asgari (hatta orta düzeyde bir yaşam için) yeterli olmalı.

-800-900 euro kira + 100 elektrik su
-50 internet bağlantısı kablo tv telefon, dijital abonelik alırsan daha pahalı
-25 cep telefonu aboneliği
-toplu taşıma kullanacaksan seyahat kartına para yüklersin veya aylık / yıllık aboneliklerden alırsın, değişken ücreti
-bisiklet yeter diyorsan tek seferlik ikinci el 150 eur + aksesuar
-araba alacaksan 1000-2000'e ayağın yerden kesilir ama arabanın modeline göre aylık vergisi var en az 60 eur
-belediyeye birkaç ayda bir ot çöp vergisi var 100-200 civarı sanırım
-dışarda döner, hamburger kişi başı 10, cafe/restoranda akşam yemeği 25, ama amsterdam olduğu için daha yüksek de olabilir.

tam tesekkullu hesap cikarmaya calisayim.
en buyuk masraf kira, skala da cok genis A10 icerisinde 1+1 1000 eurodan asagi bulmak cok zor.
saglik sigortasi kisi basi 80-110 arasi
evin yalitimina bagli olarak isinma 50-120 arasi gelebilir, 12 ay boyunca sabit
elektrik, su icin de aylik 30-40 diyebilir
telefon hatli kullanilirsa adam basi 30 civari diyebiliriz.
mutfak masrafi cok degisken, 80-100 haftalik tutabilir 2 kisi icin.
calisanlarin yol masrafini isveren karsilamak zorunda, ama bu sadece ise gelis gidis icin gecerli. ozel isler icin bisiklet her turlu yeter.

bu temel masraflar ciktiktan sonra, barlarda kucuk bira mekana ve biranin markasina bagli olarak 2.5-4 arasinda degisiyor. disarida yemek yemenin ucu cok acik. albert cuyp'da ayak ustu 4€'da karin doyar, ortalama bir cafede 10€'da, restoranlar isin baska boyutu.
canli muzik olan bazi yerlere ve club'lara giris parali. 5-15 arasi olabilir bu, konserler icin fiyatlar da cok degisken 20-100 arasi degisebilir.
ortalama bir spor salonu 30 civari ama kis gectikten sonra parklar her turlu yeterli olur.

amsterdam'da deli gibi para da harcanabilir barinma ve mutfak masraflari disinda adam basi ayda 200€ ile de yasanabilir, tamamen beklenti ve yasam tarzina bagli.