[]

Ot gibi yaşamam skandalı

Cumartesi de çalıştığım için bir şey yapamıyorum. Ev iş hep. Benim durumumda olan var mı? Hayatı sorguluyor musunuz?




 
tam da son haftalarda düşündüğüm şeyi işaret etmişsin. yıllarca cumartesileri çalıştım ama şimdi inanamıyorum kendime, minimum 2 gün es şart kesinlikle. işverenle şartları yeniden görüşmek öncelikli önerim olur, olamıyorsa ctesi çalışma olmayan bir firmaya geçmeye çalış derim. bir pazarın varsa kendini planların içine at diyemem gerçekten. ama mesela, uzun tatilleri önceden planlamak güzel olabilir, geçenlerde bunu konuştuk bir arkadaşla. seneye bir amerika seyahati yapmak istiyorum, o beni şimdiden çok motive ediyor. bunun için birikim yapmak, oralardaki arkadaşlarla kontakları yenilemek, şurada şunu yaparız planları vs gündelik hayattaki modunu da yükseltiyor. etrafımda enerjisi yüksek ve hadi şunu yapalım diyen ponçik arkadaşlar tutmaya çalışıyorum bilinçli olarak. akşamlarını ve kalan 1 gününü kendi kendine doldurmak pratik istiyor epey, sürekli kendime neleri sevdiğimi hatırlatıyorum, acayip ama insan unutuyor çünkü. doğa biraz kurtarıcı oluyor, ufak tefek kaçıyorum bir yerlere. daha büyük ölçekte de kendime 1 sene verdim, düzeltmek istediklerimi düzeltip, bir şeyleri alışkanlık haline getirmek ve belki yeni yerlerde yeni düzenler kurmak için.


  • saveur  (04.08.23 15:13:52) 
milyonlarca insandan sadece birisin. tuhaf bi durum yok. evlenip çocuk yapıyorsun, ölene kadar oyalanıyorsun.


  • mimikikili  (04.08.23 15:14:24) 
Aramıza hoşgeldin.

Ben ctesi çalışmıyorum, hayatım çok mu güzel :D

İyi değerlendirecek etkinlikler bulun kendinize, çözülüyor.
  • baldan kaymak  (04.08.23 21:24:00) 
[]

birşeyler paylaşmak istediğimde gelen o farkındalık hissi

merhabalar,

geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.
sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geçiştirip yoluma devam ediyordum. Yüzleşmeli miyim? Gerçekten beni dinleyen ve anlayan insanın olmadığını kabul etmeli miyim? Yoksa ruh sağlığım için bu zamana kadar yaptığım gibi ötelemeli miyim?

Teşekkürler :)

 
:D
ötelediğin şey mutlaka karşına çıkar ve genellikle sen değil de sorun güçlenmiş olur.
genel cevap öteleme.
  • kisa  (04.08.23 10:02:41) 
hocam işte hayatta bu anlara tekamül anları deniyor, bu anlar insanı değiştiriyor geliştiriyor


  • freebird5406_2  (04.08.23 11:03:16) 
Ben de sizin gibiydim, ancak bu insanlardan ziyade sizle ilgili bir şey. Kendiniz anlatmanız lazım, derdini anlatabilen bir insana dönüşmeniz lazım, lafı kaynattırmamalısınız. O zaman insanlar da sizi dinlemeye başlayacak. Daha doğrusu insanlar her zamanki gibi kalacak, siz kendinizi dinletmeye başlamış olacaksınız.

Zaman içinde kendiniz gibi sessizce susup sizi dinleyen birilerine de denk gelirseniz çok üstüne gitmeyin, halini hatrını sorun. Büyük ihtimal hayır diyemediği için sizi dinliyordur.
  • akhenaten  (04.08.23 12:43:34) 
tutunamayanlar, fleabag vs aklima geldi.

modern insan yasamayi ve paylasmayi bilmiyor, sevmeye yeteneksiz teoman baba'nin dedigi gibi.

benzer durumlar bende de var ama bunun caresi de daha fazla ice cekilmek, kapanmak, kendini soyutlamak degil, tam tersine daha sosyal olmak.
  • baldur2  (04.08.23 13:52:31) 
İçtenlikle ilgili bir adım daha atman gerekiyor.
Senin olduğun yerde iken ben kabullenmeyi seçtim. Sonra yıllarca dertlerini dinlediğim arkadaşım beni dinlemeyip konuyu değiştirdiğinde, Lan, dedim ben yıllardır seni dinliyorum. Dinleyeceksin beni. O anda aramızdaki samimiyet ve dostluk level atladı.

  • sadegazoz  (06.08.23 09:29:21) 
[]

Olan olaylardan rahatsızlık duymama rağmen görmezden gelinmesi

Merhabalar,

Geçen hafta arkadaşımın nişanına gitmiştim ve saat 23 sularında eve döndüm buraya kadar problem yok.
Erkek arkadaşım açısından saat 23 sularında eve dönmem sonrasında arkadaş uğruna böyle geç saatlere kadar(ki bence değil gayet normal) dışarıda olmam sıkıntıymış arkadaşlarımla görüşmeyecekmişim ( avcunu yalar )
bu konudaki rahatsızlığımı daha öncede belirttim bir süre normalmiş gibi daha çok umursamaz tavırla tabi geçiştirmiş ( düzeldiğini düşünmüştüm bu konudaki düşüncelerime saygı duydugunu vs.) geçen bu durum olunca yaklaşık 4 gündür doğru düzgün kendisiyle konuşmuyorum benimle düzgünce yüzleşebileceğin zaman konuşuruz diyorum çünkü sürekli konuyu görmezden gelip kendince alttan aldığını düşünüp bu alttan alma da aşkım canım naber vs. gibi iltifatları ki yemezler, rahatsızlığımı dilegetirip 4 gündür her gün konuşmak istediğimi bu konudan kaçmayacağımı ve kırıldığımı bu konudan rahatsız olduğumu söylüyorum.
yaşlar e 29 k 25 .
kendimden bahsedecek olursam ortamım bar vs gibi takılmam, ev kuşuyumdur genel olarak ama arkadaşlarım ile görüştüğümde de asla kırmam katılırım genelde ya evlerde görüşürüz ya kafeye gidilir yada düğün nişan olur bu ( bazen etkinliklere de giderim) ve bunlara katılımım zaten sık değil.
Kısacası böyle düşünen daha öncede bu şekilde sıkıntı ve kavga yaşamış olduğum biri olduğu için artık tahammülüm kalmadı ve gerçekten adam akıllı konuşup çözmek için sabrediyorum.Ayrıca bana sabah dediği cümle aynen şu " bu halde olmamızın sebebi arkadaşların git arkadaşlarına kız"
Çözülür mü?
Teşekkürler.

ek: gece 11 12 bana gelmez buna dikkat et mesajı aldım.

 
çözülmez gözlemlerin doğru

konuşmak istediğin bir konu var aşkım canım çiçek böcek hediye gibi şeyler tam da bu olayı konuşmadan etrafından dolanmak için yapılan şeyler
  • freebird5406_2  (02.08.23 14:55:45) 
çözülmez.
ha sever ayrılır pişman olur akıllanır vs başka bir ilişkide düzelmiş olabilir ama mevcut ilişki içerisinde düzelmez. ekonomimiz daha çok umut vaadediyor

  • kisa  (02.08.23 15:08:30) 
2.yıl oluyor ağustos 5'te. @sivrisinek


  • madurumdamadurum  (02.08.23 15:16:14) 
Çözülmez. Bu sabah söylediği cümle sorumluluk almak istemediğini ve düşünce yapısını değiştirmeye niyeti olmadığını (çünkü hatalı olduğuna inanmadığını) gösteriyor.


  • fotrsapka  (02.08.23 15:23:33 ~ 15:23:46) 
Çünkü tehliyeliymiş dışarısı, çünkü asla kadın çocuk erkek farketmeksizin sanki gündüz gasp öldürmek rahatsız etmek yaşanmıyormuş gibi bir inancı var.


  • madurumdamadurum  (02.08.23 15:32:03) 
Ekonomimiz daha çok umut vadediyor +1

Lütfen kendinizi “ben bar kadını değilim” “zaten çok az çıkarım” gibi cümlelerle “aklama” ihtiyacı hissetmeyin. Bu psikolojik şiddettir. Şimdiden suçlu hissetmenizi sağlamış bile.
  • ruhen hastayim ben  (02.08.23 15:36:18) 
Çözülmez

Bu ne yaaa böyle, annen baban yakınların bunun derdine düşmüyor, belli ki başının çaresine bakabileceğini biliyorlar. Elin adamının mı derdi oldu. Ayrıca gece 11 nedir yahu. Millet o saatte dışarı çıkmaya başlıyor. Bunun için bar, club , içki vs olmasına gerek yok. Gece arkadaş grubunu alırsın, masanızı kurarsınız çimenlik, sahil, teras vs kahvenizi içer muhabbet edersiniz .

Lütfen böyle düşünce yapısındaki insanlara prim verip , daha da kafanıza çıkartmayın. Bunun bir adım sonrası otur evinde, o kıyafet olmaz, x ile görüşmeni istemiyorum, çay götür , yemek yap, ben çalışıyorum sen evde otur.


7 yıllık evli erkek kişisiyim. Bir gün olsun ne eşim, ne ben ona bu gibi konularda saygısızlık etmedik. Bu gibi sorunların temeli güvensizliktir ve kıskançlıktır. Bu ikisinin olduğu yerde sağlam bir ilişki beklenemez.
  • janavarorion  (02.08.23 15:54:53) 
25 yaşında bir kadın, arkadaşının nişanı gibi 40 yılda bir gerçekleşecek bir etkinlikten saat 11'de döndüğü için bırak erkek arkadaşına, anasına/babasına hatta varsa çocuğuna bile hesap vermemeli. çözülür ama sen dik durursan ve bu konuyu bir daha açılmamak üzere tek seferde kapatırsan çözülür. geçiştirerek, üstünü örterek ilerlerseniz bir sonraki nişanda aynı şeyleri yaşarsınız.


  • hrskrs  (02.08.23 16:17:38) 
Kendini ifade edememek
Toplumsal değerlerin öfkesini sahiplenmek ve aktarmak
Suçluluk hissedince kaçmak ve konuyu geçiştirmek
Kişisel alana saygı duymamak
Sorunu iletişim ile giderme teklifini geçiştirmek
İletişim ve empati becerisi yok. Hikayenin içeriği önemsiz. Bu konuyu çözsen başka konu yine çıkar karşına. Çare şiddetsiz iletişim eğitimine yollamak
  • hasmetizm  (02.08.23 17:16:26) 
[]

Bir takım çıkmazlar

-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)

-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.

-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda.

-bazı şeyleri konuşamıyorsunuz, paylaşamıyorsunuz, buraya bile yazamıyorsunuz her şeyi.

-özetle hayatsız bir çöpsünüz. işte mutsuz mutsuz çalışıp bir umut arıyorsunuz.

-ama artık patlayacak gibi oluyorsunuz, kendinizden, hayattan, toplumdan kopmak üzeresiniz, tutunduğunuz bir iki umut var iken onların da hayal kırıklığı olma olasılıkları olduğunu fark ediyorsunuz. tahammülden yorulmuşsunuz özellikle kendinize. kendinizden nefret ediyor en başta kendinize sonra da herkese külfet olduğunu düşüyorsunuz.

ne yapardınız?

sanırım ilk iki maddeden dolayı tedaviye kapalılık durumu çıkıyor. doğrudur. bu da ayrı bir sorun ama işte o yüzden soruyorum ya ne yapılabilir?

evet spor dışında.

teşekkür ederim.

 
Hayatı bu kadar önemsemememiz lazım. It's just a ride. Anlattığınız kadar kötü bir hayatınız yok muhtemelen. Alt tarafı insanız neden kendimizden nefret edelim? Neden başkasına gösterdiğimiz şefkati, anlayışı kendimize göstermeyelim?

Ama biz ne kadar bir şeyler söylesek de ikna olmayacaksınız muhtemelen. Ben de kendimden biliyorum.
  • playing star again  (02.08.23 00:24:30 ~ 00:35:12) 
Evet bir çıkmaza girmişsiniz duruma bakılırsa o kesin ama çözümlere de kapalısınız. Kendi bildiğiniz yöntemlerle halletmek istiyorsunuz fakat sanırım siz de içten içe biliyorsunuz ki bu tek başınıza çözebileceğiniz bir şey değil belli bir noktadan sonra. Ve anladığım kadarıyla o noktayı geçmişsiniz.

İçinde bulunduğunuz derin mutsuzluktan dolayı uzun süren uykusuzluk hali oluyor mu? Eşlik eden, içinizi ezen ağır bir keder hissiyle? Hafif uykuya daldığınız zamanlarda da hıçkırarak uyanmalar, insan içinde iki kelime ama gerçekten iki kelime konuşacak gücü bulamamak, insanlarla, sevdiğin insanlarla dahi bir araya gelmekte zorlanmak, yolda yürürken bir kaldırıma yığılma isteği ve hüngür hüngür ağlama isteği ve hatta bağırma isteği, inanılmaz bir boşvermişlik, hayata karşı kayıtsızlık, geleceği planlayamama, herhangi bir şeye odaklanamama, önceden sevdiğiniz iyi gelen aktivitelerin, hobilerin bile bir noktadan sonra iyi gelmemesi gibi şeyler, uzar gider...

Ben çok uzun süre direndim, uzun süren bir buhranın ardından o noktayı geçtiğimi şöyle anladım. İş yerinde anksiyete krizi yaşadığımda. İş arkadaşımla konuşurken ve hiçbir şey çaktırmamaya çalışırken kalkıp odama gitmeye çalıştım fakat ayağa kalktığımda ağzımdan çıkan tek cümle "ben iyi değilim galiba" oldu ve koltuğa yığıldım.
Ondan sonra işte terapi almaya başladım. Öncesinde zaten bir ilaç geçmişim vardı ama terapi noktasında direniyordum. Tek başıma baş etmeye çalışınca işte sonuç böyle oldu.

Üzgünüm ama gerçekten çözüm sadece tedavi. Bence direnmeyin daha fazla, soluğu bir psikologta alın. O sizi yönlendirir zaten
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.08.23 01:53:22) 
Spor ölçeğine kadar inerek olası çözüm yöntemlerinin hepsini bir bir elemişsiniz her satırda.

Sizi daha iyi bir hale getirecek mümkünse kendiliğinden gerçekleşecek sihirli bir çözüm arıyor gibisiniz. Ancak gerçeklikten kopmamak önemli, böyle bir çözüm yok. Olsa hepimiz bunu uygulardık değil mi?

Bir aşamada yukarda reddettiğiniz yöntemlerden birine hazır hale geleceksiniz, o noktaya ulaşana kadar kendinize biraz "saçmalama alanı" açın.

Örneğin eğlence metotlarını küçük mü görüyorsunuz? Öyle yapmayın, gerekirse salak saçma gördüğünüz dizi film türlerine, müzik akımlarına bakın. Kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Farklı bir şeyler bulun yani, bir şey bulmaya çalışmayın ama rastgele dolanın. Beğenmediğiniz şeyi beğenmeyin, beğendiğiniz şeye de "ulan ben bundan mı zevk alıyorum" demeyin.

Bütçenize göre her ay bir şeyler yapın, yine seçiçi olmayın sadece yapın. Başka insanlar ne yapıyorsa bir görün.

Bu tip şeyler sizi meşgul ederken sorunlarınızı tespit edin, neden bu durumdasınız, neden bu durumdan çıkmak istiyorsunuz, nasıl başladı? Nasıl pekişti? Değiştirebileceğiniz ve sizin elinizde olan şeyler mi yoksa daha genel ölçekle alakalı sizin dışınızda gelişen kötü gidişatlara bağlı kısmen kabullenmeniz gereken sorunlar mı bunlara kafa yorun.

Bunlara kafa yorarken kafanıza birçok soru gelecek ve muhtemelen işin içinden çıkamadığınızı hissedeceksiniz. O zaman bir uzman desteği almaya daha hazır olabilirsiniz.
  • akhenaten  (02.08.23 09:36:54) 
Merhaba mesaj attım size


  • hasmetizm  (02.08.23 10:38:46) 
diyorsunuz ki " ben acım, ama yemek yemek istemiyorum, bana enerji verecek sıvı besinler de tüketmek istemiyorum. ama karnımın doymasını istiyorum. açlığımı gidermem için ne yapmam lazım?"

yapmak istemediğiniz şeylerin probleminizin çözümü olduğunun siz de farkındasınız
  • yemrem  (02.08.23 10:40:34) 
eğer kendinizde kitap okuyacak motivasyonu sağlayabilirseniz bir sıfırdan büyüktür diyebiliriz.

şu kitaplar fayda sağlayabilir;
Iyi Hissetmek - David Burns
Hayatı Yeniden Keşfedin - Jeffrey E. Young
Psikonet yayınlarına da göz atabilirsiniz.

ayrıca şunlar veya benzeri kanalları izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunları okusanız da, izleseniz de eninde sonunda iyi bir terapist bulmanızda fayda var. sevgiler.
  • Phoebe  (02.08.23 14:08:43) 
[]

nasıl sohbet ediliyor

ya bir bilgi için
ya dert anlatırken
ya da dert dinlerken buluyorum kendimi
bazen psikolojik sorular sormayı denyerek faydalanırken buluyorum kendimi

kafamda diyalogun akışı ben biraz dinliyim de söz söyleem sırası bana geçsin
ya da bugun onu konuşturayım lazım olunca ben ararım

sorun bende mi (narsist spektrum) uygun kişiyi bulamamamda mı
(duygusal arkadaşlıklar değil bunlar)

 
Bilgi almak, dert anlatmak ve dert dinlemek dışındaki konularda nasıl sohbet edildiğini sorduğunuzu varsayıyorum, ona göre cevap veriyorum.

Öncelikle sorunun ağırlıklı sebebi sizden kaynaklı da olabilir, karşınızdaki kişiyle uyumsuz olmanızdan da çünkü bu konuda bir şey bilmemiz olası değil.

Ancak sorun şu; insanlarla girdiğiniz diyaloglara genel olarak "ben biraz dinleyeyim, söz söyleme sırası bana geçsin" ve aynısının farklı hali olarak "bugün o konuşsun da lazım olunca ben ararım" şeklinde yaklaşıyor olmanız karşınızdaki kişiyle bağınızdan ayrı bir sorun. Böyle bir tutum doğru değil. Bu işin sizden kaynaklı kısmı, çünkü bunu yapıyor olduğunuzu bilerek bu tutumu devam ettiren sizsiniz. Bu kısım sabit. Böyle yaklaştığınız insanlarla zaten bir şey konuşamazsınız çünkü ilginizi çekmiyor ki zaten, ne konuşacaksınız?

Eğer üstüne bir de karşı taraf(larla) uyumsuz insanlarsanız sorun katmerleniyor. Bu durumda konuşacak konu bulamamanız normal, çevrenizi değiştirmeniz gerekir.

Ama her halükarda en başta sizin tutumunuz yanlış. Sorunu çözecek olan da sizsiniz. Başkasını değiştiremezsiniz ama kendinizi yönlendirebilirsiniz.
  • akhenaten  (01.08.23 20:10:38 ~ 20:13:30) 
Can kulağı ile dinleme diyoruz bunla şiddetsiz iletişimde. Pratik yaparak öğreniyor herkes eğitim sırasında. Duyulma görülme ihtiyacın karşılanıyor. Sen karşı tarafı dinlediğin gibi karşı da seni dinliyor. Güzel bir tatmini vardır Empatik alan tutmanın/almanın. Mesaj atıyorum sana fikir versin diye


  • hasmetizm  (02.08.23 10:43:10) 
[]

Kira geliriniz kac olsa emekli olurdunuz

?




 
1500-2000 doların karşılığı TL kira gelirim olsa ve kendi oturduğum yer de benim olsa (bu "hiçbir şey yapmasam da aç kalmam" sınırı bence), kafama esen girişimi yapabilirim. Emeklilik derken, başkasının işinde çalışmam ama kendi kafamdakileri yapıp yine para kazanırım yani.


  • nhk ni youkosu  (31.07.23 21:32:46) 
aylık 500 bin


  • yanlishayvan  (31.07.23 22:04:51) 
$5k


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:29:29) 
2-2.5k$ gayet yeterli


  • bobinhoo  (02.08.23 16:25:37) 
Evim kendime aitse 2000-2500 dolara krallar gibi yaşarım.


  • synesthesia  (04.08.23 00:07:18) 
[]

Sırf sorun çıkmasın diye katlandığınız en absurd şey?

Benimki şu an parkta yanımda bangır bangır müzik çalan insanları uyarmamak ve çaldıkları müzikten östaki borumla vedalaşmak.

Sizinki nedir?


 
Şantiyede kontrole gittiğimiz zaman esenyurtta müteahhidin araba bagajındaki silahla tehditi sonucu susup ortamı terk etmek oldu. İnşaat kazısı çok derin bir yerdi devam etsek silaha kalmadan birimizin sonu hapis diğeri mezar olacaktı, gidişat belliydi yani.


  • Unde bach canim  (31.07.23 20:08:44) 
[]

Haftanın özellikle sevmediğiniz bir günü var mı?

Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz.

Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gelmiş olmasından şüpheleniyorum. Ya annemden dayak yemiş indir ya babam bir şey alicam demiştir almamıştır ya da birine bir şey olmuştur ama kesin var bir şey.

Sizin böyle özellikle taktiğiniz bir gün var mı?

 
Pazar +1 ya kesinlikle.
Çocuklukla bir bağlantısı var sanırım cidden, çocukluğumdan beri sevmem pazarları, travma bırakmış demek ki zihnimde içten içe.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (30.07.23 15:58:16) 
İş rutinim ile alakalı beni zorlayan günleri sevmem. Mesela pazartesi günleri ders verdiğim öğrenci dersle alakası olmayan mızmız bir çocuktu. Her hafta “şu pazartesiyi atlattım mı benden iyisi yok” falan diyordum kendi kendime. Şimdi çocuk gitti benim de pazartesiyle olan derdim bitti.


  • ruhen hastayim ben  (30.07.23 15:59:03) 
çarşamba da bi içten pazarlıklı gibi böyle bir sinsilik mi dersin samimiyetsizlik mi dersin ne bileyim bir kahpelik var gibi de çözemedim.

pazar gerçekten gıcık ama ne olduğu belli en azından.

diğer günler sözünün eri.
  • AlsterWasser  (30.07.23 16:07:04) 
Pazar günü haftaiçinde çalışacak olmamız, bir şeyler yapacak olmamızın KAYGISINI yaşıyoruz bence. Pazardan sonra sorumluluk geliyor ve biz “an”‘da yaşamıyoruz, gelecekte yaşıyoruz dolayısıyla kaygı tetikleniyor. Pazar gününün kıymetini zihinsel sebeplerden dolayı bilmiyoruz bence. Hatta çocukluğumuzda da yapılacak ödevlerin kaygısını çekmiş olabiliriz :))) Not: psikoloğum


  • damba  (30.07.23 16:19:20) 
Çarşambayı sevmem. Hafta sonuna daha var düşüncesi sıkıyor. Bu hayat böyle geçmez deyip zengin olmanın yollarını arıyorum. Kendimi robot gibi hissettiğim bir gün oluyor. Bütün hayat böyle mi geçecek diyorum.


  • dissendium  (30.07.23 18:22:24) 
oldum olasi sali gununu sevmem. ulan dun calistik zaten 3 gun daha mi calisacagim gibi bir dusunce olabilir bilincaltinda bilmiyorum.

pazar aksamlari genelde ayik kafayla gezmem. cunku ayik oldugum zaman ertesi gunku isi dusunuyor oluyorum. cok tatsiz oluyor.
  • antikadimag  (30.07.23 18:45:21) 
Pazar +1


  • basond  (30.07.23 21:45:44) 
Pazar.


  • baldan kaymak  (30.07.23 23:57:17) 
Pazartesi rezil bir gün bence tam bir kaos, tüm haftanın yükünü çekiyor sanki. Sonra pazar derdim


  • jjimyl  (31.07.23 00:07:16) 
Pazar dersek günün tamamını töhmet altında bırakmış oluruz. Cumartesi gece yatıp sabah uyku sersemi bugün neydi diye düşünürken, haa pazar deyip tekrar yastığa gömülme anını kim yok sayabilir, kalbimiz kurur valla. ya da pazar sabahı kahvaltısını aynı şekilde, taş oluruz taş. ben oyumu pazar akşamından yana kullanıyorum. çocukken ertesi gün okula gidecek olmanın, banyo yapmak zorunda olmanın, ödevleri tam tamına yapmamış olmanın getirdiği huzursuzluklardan kaynaklı travmalarımız var. olmaz olsun öyle akşam.


  • onemoremile  (31.07.23 09:24:17) 
Pazar zaten klişe şekilde ben de sevmem. Öf yine mi işe gidicez yarın, güzelim haftasonunu yedin hiçbir şey yapmadan hissi oluyor.

Onun dışında perşembeye bi uyuzum ben. Hep "bugün cuma değil daha" hissi geliyor bana. Tamam haftasonuna az kalmış oluyor ama ne olurdu cuma olsaydı :/

önceki iş yerimde her çarşamba bir sorun yaşardık o yüzden bi ara çarşambaya da uyuzdum hafiften ama normalde severim. Bu haftayı da yarıladık be hissini veriyor.
  • nundu  (31.07.23 09:36:37) 
pazartesi tabi ki.
her gün cuma olsun isterim.

  • sizofren06  (31.07.23 16:43:01) 
biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.

bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.

buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
  • mark greg sputnik  (31.07.23 16:54:52) 
Salı
Çok sinsi bir günmüş gibi geliyor bana. Pazartesi öyle değil mesela ama salıda böyle bir iticilik var.
En sevmediğim gün(
  • hayalhayal  (31.07.23 17:09:01) 
[]

düğünüme gelmeyen arkadaşlarım

Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.

1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim, beni biraz üzdü gelmemesi.

2- geçen hafta kapısına kadar gidip davetiye bıraktığım, tabi ki geliriz diyen sevdiğim bir arkadaşım da bugün gelmedi.

3- bir arkadaşım da korona zamanında zor koşullarda nikahına gitmiştim, ona da dsveyiye yollamama rağmen gelmeye tenezzül etmedi.

Sizin başınızı da gelmiştir bu tarz şeyler, bana ne demek istersiniz?

3'ü de mazaret bildirmedi ve 3'ü müsaitti biliyorum.

 
ekonomik durumları, borcu harcı önemli. altın maltın işleri insanları zora sokmaya başladı. ekonomik bir sorunu, çekinesi yoksa kardeşim dediğin adamın gelmemesi dallamalık o başka.


  • mordorlu ziya  (29.07.23 20:08:47) 
Amaaaan. Daha dün bir bugün iki gezin tozun eğlenin. Kim gelmiş kim gelmemiş ne yapacaksin?


  • allah yazdiysa bozsun  (29.07.23 20:13:55) 
Hayırlı olsun hocam. Eleştirmek kolay tabii ki ama başımıza gelmeden anlayamayız bazı şeyleri. Belki bir gün siz de gidemeyeceksiniz. Şimdi bir şey yapmayın üzüntüyle. Belki telafi etmek isterler. Bir şey yaparlar. Sonra mahcup olursunuz. Bir şey yapmazlarsa zaten bir daha konuşmazsınız.


  • dissendium  (29.07.23 20:14:06) 
Düğün yok mu? Belki düğüne gelirler.


  • sevilen progressive türkücü  (29.07.23 20:15:48) 
Evlenince bağlar kopuyor zaten.

Ben olsam aramazdım bile niye gelmedin diye. Tebrik etmek için aramasını beklerdim, karşı tarafın hiç aramaması durumunda da muhtemelen kökten biterdi arkadaşlığım, çünkü ben asla aramazdım geri.
  • Cesario  (29.07.23 20:17:11) 
"kardeşim dediğim bir arkadaşım" - cok arabesk bir tabir bu ve maalesef karsiliksiz sevdaymis. numarasini sil + engelle.

ekonomik durumun herhangi bir alakasi yok. paran yoksa bile dugune gidilir. gelicem diyip ghosting yapilmaz. tam okuzluk.
  • hot potato  (29.07.23 20:17:33) 
@sevilen progressive türkücü

Kına vardı ona zaten gelemezlerdi farklı şehirden, burada da sadece nikah vardı.
  • metal69  (29.07.23 20:23:08) 
@mordorlu ziya

Hocam gelen geliyor, Kocaeli'den, Bursa'dan gelen arkadaşlarım var İstanbul'a, bunlar aynı mahalledeyiz gelemiyor. Ekonomik durum önemli değil, gelmesi bile yeter. Gelip te takı takmayan da vardı yani onlara birşey diyemeyiz, gelmişler insanlar sonuçta başımızın üstünde yerleri var.
  • metal69  (29.07.23 20:25:16) 
Düğün olmadığını biliyorlar demi? Kardeşim dediğiniz adamla en son ne zaman konuştunuz?

Resmen umursamamışlar çok saçma. Belki de saçma sapan insanlardı.
  • sevilen progressive türkücü  (29.07.23 20:30:12) 
Vallaha ben kardeşim dediğim adam için Fransa'dan geldim.

Gelemediğim adamlara mesaj attım, evlerine hediye yolladım çünkü zaman uymadı.

Bence alinmaniz normal.
  • logisticsmanager  (29.07.23 21:33:24) 
Düğün hiç sevmem. Buna rağmen üç yakın arkadaşım için yurt içi,yurt dışı kmlerce yol gittim. Alınmakta haklısın. Ben bu kişilerle iletişime gelmezdim. Belirli bir mazeretleri varsa bir iki hafta içinde size ulaşıp durumu anlatırlar zaten. İnsanın başına her türlü şey gelebiliyor. Bir sebep filan yoksa,sizin de gönlünüzü almayacaklarsa boşverin. Bazen bazı insanlara gereğinden fazla önem veriyoruz. Oluyor böyle şeyler. Hayırlı olsun bu arada.


  • asteriks  (29.07.23 21:55:59) 
Ben direkt küser konuşmazdım.


  • playing star again  (29.07.23 22:03:40) 
ortak arkadasiniz yoksa, yaninda getirecegi bir +1'i de yoksa napicam tek basima demis olabilir.
keyfi yoktur cani istememistir.
cok yakin olan gelmese de hediye getirir nezaketen ama o kadar yakin olmadigin gidip masrafa girmeyelim demis olabilirler.
ben takilmazdim.

ayrica oyle cok yakin falan degilsiniz ya. o derece yakin olan seninle baslardi o gune zaten. misafir gibi nikah saatinde gelmez onlar.
  • Kittie  (29.07.23 22:04:44) 
Olabilir yürütmek zorunda olduğumuz bazı ilişkiler dışardan iyi görünüyor olabilir. Ama içten içe sizin için bir de bunu yapma zorunluluğu hissetmeyip kestirip atmak istemiştir.


  • coca cola  (30.07.23 00:43:24) 
Silerdim. Net.


  • baldan kaymak  (30.07.23 08:13:39) 
Ben gelmeyene gönül koymam ama gelene iki elim kanda olsa giderim ki gittim. Gelmeyenlerde neden gelmedin diye sormadım. Üzülürmüsün üzülürsün hayal kırıklığı olur normal. Demekki kimseye kardeşim demeyeceksin bu kadar güvenmeyeceksin sana güzel bir ders olmuş


  • basond  (30.07.23 21:47:49) 
Düğün yapmadıysanız gelmeyenlere gönül koymaya hakkınız yok bence.

Zamanı olmadığı için, altın alacak parası olmadığı için, eşiyle-çocuğuyla tartıştığı için veya son anda önemli bir durum çıktığı için gelememiş olabilirler. Bütün bunlar olmayıp önemli olmadığını düşünmediği için gelmemiş de olabilir. "Önem verseydi düğün yapardı, belli ki umursamıyor ki nikah yapıp geçiyor sadece" diye düşünen de vardır.

Hayatınızdan insan silmek için bu kadar istekli olmayın.
  • michael_knight  (31.07.23 13:13:07) 
Öncelikle tebrik ederim.

Böyle günlerde insan yakın arkadaşlarını görmeyi bekliyor. Başka bir duyuruda da konusu geçmişti yani böyle günlerde birbirimizin yanında olmayacaksak niye yakın arkadaş/akraba oluyoruz. Düğünle de ilgisi yok nikah/düğün fark etmez.

Benim de başıma buna benzer durum geldi tabi birkaç kişi bazında; silip engellemene gerek yok ama yerinde olsam 3'ü ile de bundan sonra iletişime geçmezdim. Kimisi tembellikten, kimi altın takmak istemediğinden gelmiyor. Kimi de yapı olarak tuhaf bir kafada.

Önemli bir durumu olup gelemeyen nikah öncesi/sonrası bilgi veriyor. Bunlarda belli ki öyle bir durum yok.
  • Lethe  (31.07.23 15:11:32) 
[]

Son 12 ay içinde tanışıp evlenenler hanımızla nasıl tanıştınız?

Sb




 
[]

Monotonluktan uzaklaşmak

Saat 6dan sonra gece 12ye kadar olan vaktimi ve haftasonlarımı değerlendirmek istiyorum.
Fakat ne yapacağıma karar veremediğimden hiç bir şey yapmadan geçiyor.

Ekim gibi yds sınavı var eğer puan alırsam kendi bölümümden atanma ihtimalim artacak
Yada spor yapayım diyorum evde yada kursta eklemlerim ağrıyor diye
Yada dizi-film izleyim motivasyonum artsın kafam dağılsın
Yada arkadaş edinmek için uğraşayım daha çok aktiviteye katılayım sosyalleşeyim

Birden fazla işi nasıl planlıyorsunuz , enerji buluyorsunuz ?

 
Herkes motivasyonsuzluk ile donem donem ya da her zaman bas etmek zorunda, farki onlar bu hisse 'ragmen' yapiyorlar, siz bu his yuzunden yapmiyor/erteliyorsunuz. Kalkip yapacaksiniz aslinda, disiplin baska yolu pek yok. Bununla beraber Atomik Aliskanliklar kitabini tavsiye ederim, yardimci olacaktir. Ancak is her zaman sizde bitiyor.
Bir de evde dizi film izlemek guzel sey elbette ama uzun vadede motivasyon arttirmak yerine daha cok uyusturan bir sey bence.

  • kassiopeia  (28.07.23 06:38:56) 
Almanca öğreniyorum. Gün içinde işten zaman kaldıkça çalışıyorum. Eve gidince çalışamam. Hafta sonu zaten çalışamam. Telefonunda BBC CNN çıkmış sorular hep açık olacak. Bilgisayarda da aç. Fırsat buldukça bak. Diziyi yolda izle. Spora iş çıkışı git.


  • dissendium  (28.07.23 08:09:42) 
Film-dizi izlemek seni daha da sıkar. Öncelikle evde olmamanı tavsiye ederim.

- Düzenli spora başla. Kendini daha zinde hissedersin, spor salonunda çok insanla tanışırsın sosyalleşme imkanın da olur, duruşun kendine güvenin dahi artar. İmkanın varsa spor hocalarıyla birebir çalışmanı özellikle öneririm, çok daha efektif geçer. Haftada 3 gün (2 akşam-1 haftasonu olabilir) böyle geçir.

- Arada şehirdışı turlara katılmanı öneririm. Günü birlik veya 1 gece kalmalı bulunduğun şehir civarında katılabilirsin fiyatlar uygun oluyor. Hava değişimi olur, yine farklı insanlarla tanışma imkanın olur.

Son soruna gelirsek, özellikle düzenli spora devam ettikçe beslenmeni de bir düzen altına alacağından aradığın enerjiyi bulacaksın. (Kendimden biliyorum)
  • Lethe  (28.07.23 09:12:43) 
Bence siz zaten işin en zor kısmını, yapmak istediklerinizi (ve yapılması gerekenleri) belirlemişsiniz. Geriye uygulaması kalıyor. Sizin yerinizde olsam şöyle yapardım:

1. YDS'e 2 ay var, bu sınava hazırlanmak için yeterli bir süre mi bilmiyorum ama en azından bu yola girmek için bir başlangıç yapar ve çalışmalara başlarsınız.

2. Spor yapmak kadar ne yaptığınız da önemli. Size uygun olanı bulmalısınız. Bu yürüyüş de olabilir, yoğun idmanlar da. Önemli olan neyden keyif aldığınız. Kendi adıma spor salonlarından çok sıkılıyorum, para verseniz duramam. Ancak 1 saat spor salonu yerine saatlerce bisiklet turu yapabilirim ya da denizde yüzebilirim. Eğer daha hafif birşeyler istersem gider ellerim cebimde yürüyüşe çıkarım. Oldu bitti işte :)

3. Dizi-film izlemeyi de kendinize ödül olarak koyabilirsiniz. Mesela YDS çalışması sonlarında 2 bölüm dizi ya da güzel bir film gibi. Kaliteli film olarak kesinlikle TRT2'i tavsiye ediyorum. Sinema yanı sıra Türkiye ortalamasının üzerinde programlar da yapıyorlar.

Uzun sözün kısası birden fazla işi artık ne istediğimi bilerek planlayabilirim. Bir nevi enerjimi verimli kullanıyorum. Farklı alanlarda farklı enerji türleri harcıyorum. Mesela fiziksel enerjimi evi derleyip toplamak için harcıyorsam, dikkatimi dinlenirken okuduğum şeylere veriyorum. Bunun gibi şeyler. Daha çok insanın kendini tanıması ile çözümleyebileceğim durumlar bence.
  • burka  (28.07.23 09:42:29) 
Cevaplar için teşekkürler.
Her gün yürüyüş yapıyorum geceleri o da evde bunaldığımdan ve başka bir şey yapasım gelmediğinden.

Onun yerine hedeflediğim şeyleri yapmak istiyorum. Bir yerden başlıcam
  • kararsızataletfilozofu  (28.07.23 20:02:47) 
[]

biriyle tanışma hk

1 Kafede bakıştığınız kişinin numarasını, sosyal medyasını vs istiyor musunuz

2 ne sıklıkla birine, tanışmak kahve içmek adına dm atıyorsunuz?


 
2'sine de cevabım asla. Bu ülkede o iş olmaz. Sebeplerine girmeyelim istersen. Bizim ülkenin sosyokültürel yapısı yalnız ve ancak görücü usulüne yatkındır. Ha bu görücü usulüne aile-arkadaş-iş sosyal ortamında birileriyle tanıştırılma da dahil, o kadar uygarlaştık sonuçta. Ama öyle tanımadığı birine yanaşmaymış, muhabbet açmaymış....yok. Bakışmak diyorsun, o aşamaya gelmeden korumaya şikayet edilerek mekandan attırılmışlığım var. Hiçbir rahatsız edici tavrımı da hatırlamıyorum; kim, neden nem kaptı acaba? Ama bir yandan insanlar da haklı. O kadar tecavüz, cinayet, yaralama olayı oluyor ki, insanlar korkmakta haklı. O yüzden siz bu Avrupai sevdalardan vazgeçin, ülkenizin kültürünü, sosyolojisini bilin.


  • d max  (01.08.23 15:13:09) 
[]

bu umursamazlik mi

en yakin arkadasimi gecen ay, tam 1 ay once aradim. markette kasadayim canim sonra goruselim dedi. gercekten marketteydi, seslerden belli. (haftada bir konusurduk, karsilikli aramalarimiz vardi, hep arayan ben degilim demek istiyorum,)

kasadayim dedikten sonra ben de aramadim geri. tamam en yakin arkadasiz ama nezaketen, musait olmayan taraf geri donmez mi?
donmedi.

dun mesaj attim en sonunda.
niye hic arayip sormuyorsun, en son donus de yapmadin merak ettim dedim.
-sorun yok canim istedigin zaman arayabilirsin. biliyosun ben pek arayip soran biri degilimdir zaten (alakasiz, arar, bi yerlere davet eder vs bunu neden dedi anlamadim)

en yakin arkadasliklar da biter bla bla bla evet...
ama burada sormak istedigim bu kabalik mi?
aramaktan sogudum bu mesaj karsisinda, hakli miyim?
bi sey de yazmak icimden gelmedi. siz nasil hissederdiniz ve ne yapardiniz?

 
Ben genelde o arkadaşınız gibi olan biriyim sanırım.

Gerçekten gereksisiz. Bizim gibiler cidden kapatılsın.

Bir arkadaşım var mesela aramam lazım. Lazım olduğunu bildiğim halde aramıyorum.

Kendimi bildiğimden siz haklısınız.

Kendinizi sorgulamayın yani.
  • AlsterWasser  (27.07.23 15:57:08) 
Bu umursamazlıktır ama sizle ilgili bişey değildir, arkadaşınızın kendi sorunları var.Sorunun ne olduğunu sorun:)Ya da aramayın gitsin dönerse sizindir.


  • işteöylebirşey  (27.07.23 23:57:04) 
[]

yarın çok sıcakta evde olanlar ne yapacak ?

bi arkadaşım usb vantilatör alayım mı diye sorunca ben de işe yaramaz, banyoda otur küvet varsa küvete gir, duş varsa altına plastik sandalye at dedim, telefon tablet bilgisayar artık elinde ne varsa vakit geçer

başka öneriniz var mı ?


 
Vantilatör de yaramıyor. 7/24 açık 5 derece yukarda olsa çıldırıcağım


  • baldan kaymak  (25.07.23 22:03:07) 
Çok sıcaklarda evde olanlar şanslı asıl. Vıcık vıcık deniz tuzu, kum olmadan evinin konforunda takılmak daha güzel. Ben şu an tatildeyim keşke evimde kalsaydım diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (26.07.23 00:02:52) 
@ruhen

hocam muhtemelen senin evinde klima vardır :)

edit: klima yokmuş bu yanlış için geri alıyorum
  • freebird5406_2  (26.07.23 00:14:11 ~ 00:21:27) 
Oldum olası yazdan tiksinen; alabildiğine sıcak, klimasız bir apartman dairesinde doğup büyümüş biri olarak en verimli yöntemim buz takviyesi yaptığım soğuk su dolu kovaya ayaklarımı sokmak. O vaziyette az age of empires, battle for middle earth oynamadım :D


  • lüzumsuz adam  (26.07.23 09:51:47) 
[]

Sevgiliyle sıfırdan ortak arkadaş edinme

Nasıl yapılır? :D
Öğrenci değiliz, çalışan eden ama çok gezen tozan konseriydi partisiydi gayet sosyal insanlarız. Ama ya iki kişi ya da bribirimizin arkadaşları ile yapılıyor bu etkinlikler. Elbette onlar da iyi güzel ama birimizin diğerinin yakın arkadaşlarına kaynaşması zaman alan bişey. Tabii o da olsun ama “ikimizin ortak arkadaşları” da olsun mesela. Ve fakat nasıl olacak?

Teşekkürler.

 
aynı dertten muzdaribiz. millet partilerde falan tanışıyor ya da iş arkadaşlarının ortamlarında. biz bir keresinde bir restoranda otururken, bir çift geldi oturdu salça oldu, muhabbet ilerlerdi güzel muhabbet olmuştu mesela. ya da benim eşim bazen millete laf atıyor, bir bakmışız kalabalık bir gruba dalmışız :)


  • kondansator  (25.07.23 16:17:32) 
turlara katilabilirsiniz turkiye ici/disi, nasil insanlar oluyor oralarda bilemem ama sonrada gorusmeye devam edilebiliyor, bir de ortak hobiniz varsa oradaki kurslarda olabilir.


  • songforsomeone  (25.07.23 18:08:44) 
ortak hobi var ise ordan yürünebilir.

yürünebilir derken çiftlere değil yani yol yordam olarak.
  • AlsterWasser  (25.07.23 18:12:17) 
[]

Nezaket sorusu

Diyelim ki tek başınıza tatile gidiyorsunuz. Orada yaşayan ve uzun zamandır görmediğiniz arkadaşınıza 2 gün önceden mesaj atıyorsunuz x tarihine kadar oradayım müsait olursan görüşelim diye. Tamam diyor. Hiç nerede kalacaksın, kimle geliyorsun vb.de sormuyor.

Gidince ben geldim diye mesaj atar mısınız yoksa arkadaşın geldin mi diye sorması daha uygun olur?
Samimiyet derecesi:orta ama resmiyet yok.

 
atmasan da olur ama ben olsam atardim. belki her seyi karsidan bekleyen tembel, umursamaz biri?


  • baldur2  (23.07.23 03:23:19) 
Atın canim bence adam size bu zamana kadar yazmadiysaniz durduk yere yük almak istemeyebilir


  • olaylar olaylar  (23.07.23 03:39:00) 
Cosmic+1


  • kisa  (23.07.23 08:03:03) 
ben hep insanlara bi fırsat verme derdinde olan biriyim. evet atar görüşürdüm.


  • mimikikili  (23.07.23 08:17:21) 
2 gün önceden gideceğimi söylediysem bir de gittiğimde "geldim" demezdim ben.
Sonraki adımı ondan beklerim.
Ama adım gelmezse de bozulmam.
  • Dağcı  (23.07.23 08:46:48) 
Kesinlikle mesaj atar, geldiğimi söylerdim.


  • kaptan memo  (23.07.23 11:07:41) 
cosmic +1


  • la lykia  (23.07.23 11:34:13) 
Siz onunla görüşmek istiyorsanız mesaj atın. Başkalarının ne düşündüğü, ne yapmaya çalıştığı hakkında akıl yürütmek her zaman doğru sonuç vermiyor. Siz kendisiyle iyi vakit geçireceğinize inanıyorsanız, yalnız kalmak istemiyorsanız ya da başka herhangi bir motivasyonunuz varsa sizi onunla görüşmek istemeye iten, mesaj atın. Gerçekten görüşmek istemezse o zaman reddeder.


  • sekizdokuzon  (23.07.23 11:58:41) 
Mesaj atarım.

Siz söylemediğiniz için biz de sormadık nerede kalacağınızı, kiminle neden gittiğinizi vs. Söylemek istesiniz söylerdiniz.
Ayrıca tatil şehirlerinde yaşayan insanlar özellikle de uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarından gelen bu gibi mesajlara temkinli yaklaşıyordur. 2 gün otel ayırtıp sonraki 3-5 gün de onda kalma niyeti olan pek çok insan olmuştur daha önce.
  • michael_knight  (23.07.23 12:12:23) 
@cosmicstring +1 (Noktasına virgülüne dokunmadan)


  • nawar  (23.07.23 13:00:41) 
ben nerede kalacaksın diye sorduğum arkadaşıma "gel bende kal lan otel motel paranı kaptırma içeriz o parayla manyak" demiş oluyorum. o yüzden nerede kalacaksın diye sormadıysa "ben müsait değilim bende kalamazsın" demiş de olur.

hadsizlik bilmemne değil.
  • alperz  (23.07.23 13:35:54) 
Turistik bir yerde yaşayan biri olarak, aramazdım. Arkadaşlar yazdığı zaman, görüşmek istediklerime ben soruyorum, ki iki gün birşey değil, görüşmek isteyen görüşür.


  • wishmaythşngs  (24.07.23 01:28:55) 
[]

Hiç aşık oldunuz mu?

Birden fazla olduysaniz ilki kaç yaşındaydı?

Nasıl bir şeydi? Nasıl tanımlarsınız?

Sizce hayatınızdaki hangi gelişmelerin arkasından geldi?

Şu anda hayatınıza nasıl bir etkisi var?

 
Olunuyor ya, ilkokulda lisede üniversitede, hatta iş hayatında bile.bu zamanda aşık olunmaz diyorsun pat bi bakmışsın olmuşsun değişik. 30dan sonra eskisi gibi olmuyor ama o kesin. Spesifik bi olayın ardından olmadı hiç. Aşık mıyım bilmiyorum ama hayatımda bir şeyleri dolduran bir yani var


  • olaylar olaylar  (23.07.23 03:41:41) 
Olmadım.


  • Amaranta ursula  (23.07.23 08:56:13) 
çok aşık oldum.

ilkinde 12 yaşındaydım. ortaokulda.
çok acayip bir şey. yoğun bir hayat enerjisiyle, sevgiyle doluyorsun. midende kelebekler uçuşuyor. :)

herhangi bir gelişmenin arkasından gelmedi, birdenbire oldu.

en büyük etkisi kendimi müziklere ve kitaplara adamak oldu sanırım..
  • tabudeviren  (23.07.23 15:06:09 ~ 15:06:29) 
Evet olmuştum, iyi anlaştığım arkadaşımdı. Açılamamadan kaynaklı küsecektik, küsmedik açıldık. Fakat benim kendisine olan hislerim başlangıçta çok yoğunken azaldı, onunki ise tam tersi. Dengeyi bulamadık sonra da bitti.


  • izmitcan  (24.07.23 00:36:20) 
[]

Akrabalar

Bir yakınımı gördüğünde: x bana böyle yaptı, o bana şunu, ben ona dargınım, bu niye böyle yaptı" . vs diyor. Sorun yaşadığı diğer akrabayı ben de tanıyorum.

herkes birinden şikayetçi, kimi görsem 3. kişi eleştiriyor. artık dinlemekten sıkıldım. git onunla konuş dediğimde "söyledim zaten" ya da "yok abi ya ne konuşacağım" Vs diyor.

o, onu yapmış, bu bunu yapmış, o buna küsmüş, bu buna kızmış, niye yapmış, darılmış vs vs

sizin de akrabalarınız böyle mi?

 
Akrabalar genel olarak öyledir. Hepimizin belli statü oyunlarına ihtiyacı var. Geniş aile birçoğumuz için bu statü oyunlarının ilk ve bazen tek oynandığı yer. Haliyle aile içinde kim ne almış, kime ne demiş, neden onu giymiş, kime nasıl davranmış hepsi öenmli, hepsi ucundan kıyısından birilerinin öne geçmesi, bizim statümüze halel gelmesi falan demek.


  • salihdt  (22.07.23 16:59:31) 
Çok fenaymış. Benimkiler böyle değil çok şükür, herkes kendi işine bakıyor. Çok ender eski nesillerle ilgili eleştiri dönüyor ama hızlıca kapanıyor konu.


  • fotrsapka  (22.07.23 17:06:52) 
Birebir ayni


  • allah yazdiysa bozsun  (22.07.23 17:42:25) 
Homo sapiens kitabında dedikodu teorisinden bahsediyordu. Taşralilar bu dedikodularla, arkadan atıp tutmalarla kendi varlığına varıyorlar.


  • kullanilamayan ruhumuzlar  (22.07.23 22:07:50) 
Böyle o yüzden çoğu ile görüşmüyorum bu konular açılınca kapatıyorum ve kalkıyorum oradan


  • basond  (22.07.23 22:38:54) 
Benimkiler daha acayip. 20 senedir gormedigim, konusmadigim insanlar arayip, benim kizi/oglani Kanada'ya yanina al diyorlar, onlara is bul diyorlar :D


  • thetruenorthstrongandfree  (22.07.23 22:43:21) 
ufak yeğenlerim var. 5-12 yaş arasındalar. ben yanlarına gittiğimde sürekli birbirlerini şikayet ediyorlar. o şöyle yaptı, şu şunu dedi vs. ben de bana şikayet ile gelmeyin deyince konuşacak bir şeyleri kalmıyor ve susuyorlar.

bence biz insanlar bu alışkanlığı çocukken alıyoruz. doğru değil ama hiç gözlemleyip bunu sorgulamıyoruz, neden yaptığımızı ve niye o kalıpta konuştuğumuzu.
çocuk gibiyiz.
  • Leonardo~Da~Vinci  (22.07.23 22:52:06) 
[]

eski sevgili sonrası ilişkiler

birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.

soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)


 
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.


  • hasmetizm  (21.07.23 15:12:30) 
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.

soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.

kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
  • gule gule  (21.07.23 15:16:21 ~ 15:19:34) 
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.

İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...

İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...

Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.

Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.

Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.

Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
  • akhenaten  (21.07.23 15:17:20) 
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.

Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.

Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.

Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
  • michael_knight  (21.07.23 15:30:39) 
5 yıllık ilişkim bitti. Bir şey yapmıyorum. Bir şey yapma sen de.


  • dissendium  (21.07.23 15:33:45) 
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.

kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
  • playing star again  (21.07.23 16:07:23) 
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.

Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
  • sekizdokuzon  (21.07.23 17:05:27) 
[]

Stalk konusu

Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?

 
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.


  • gule gule  (21.07.23 02:29:00 ~ 02:29:45) 
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız


  • personaa  (21.07.23 02:39:18) 
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.


  • orient blue  (21.07.23 08:18:36) 
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
  • zimbirik  (21.07.23 08:52:18) 
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.

  • yenibirgüzelnick  (21.07.23 09:32:10) 
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.


  • dfn4  (21.07.23 09:42:39) 
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.


  • olimpia  (21.07.23 09:51:37) 
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
  • Kittie  (21.07.23 12:26:57) 
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke


  • olaylar olaylar  (21.07.23 14:01:22) 
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
  • akhenaten  (21.07.23 14:25:21) 
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.


  • kullanilamayan ruhumuzlar  (22.07.23 22:25:46) 
[]

Evlilere tatil tercihi hakkında soru

Merhaba evliler

Sizce (eşiniz ve) anne baba ile tatil olur mu?
Olmazsa neden olmaz?

Teşekkürler :)

 
Kayinbabanin yanından yazan damat olarak, evet diyorum. Çok güzel oluyor vallahi. 4 5 gun bizbize gezip, kalan tatili kayinbaba evinde köyde geçiriyoruz. 3 yıldır sasmadik. Mis.


  • allah yazdiysa bozsun  (20.07.23 18:09:41) 
olur niye olmasın. arada yapmak da iyi gelir. uzatmamak kaydı ile tabi


  • avatar is back  (20.07.23 18:18:17) 
ben eşimin ailesi ile birlikte farklı şehirlerde gezmeyi severim, iyi anlaşıyorsanız problem olmaz. kocam da benim ailemle gezmeyi sever. herkes sınırını bilince ekstra sıkıntı çıkmaz.

ayrıca eşimin memleketi deniz kenarı tatil yöresi, dolayısıyla kayınvalidemlere gidince tatile gitmiş gibi hissediyorum çok iyi oluyor.
  • Gradient_tabanlı_mor  (20.07.23 22:39:18) 
Bizde iyi anlaşırız ancak 2 günden fazla istemem, eşimde istemez.


  • mirty  (20.07.23 23:36:55) 
Eşle yalnız yapılan tatil başka bişey.(romantik, seksi, eğlenceli. Bunları aile yanında yapamazsın) Yani tek bir tatil tercihin olacaksa aile ile olmaz.

Fakat yılda belli günler sadece bayramda tatilde aileler görülüyorsa olabilir. Ama o aile görme güzel vakit geçirme tatili olur. Biz bu yıl hem eşimin ailesiyle hem benimkilerle deniz tatili yaptık, çünkü Eylül'de başka ülkeye gidiyoruz ailelerimizi bir süre göremeyeceğiz. Normal şartlarda yapmayabilirdik.
  • nhk ni youkosu  (20.07.23 23:56:59 ~ 23:57:40) 
[]

En toksik özelliğiniz?

Benimki tembellik. Sizinki?




 
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.


  • in vino veritas  (19.07.23 20:31:22) 
kindarlık


  • pide  (19.07.23 20:50:40) 
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.

  • AlsterWasser  (19.07.23 20:56:34) 
Lafı bazen çok uzatmak :)


  • gadlemler  (19.07.23 21:08:08) 
Kesin yargılı olmam.


  • Amaranta ursula  (19.07.23 21:46:39) 
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.07.23 22:23:37) 
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.07.23 22:56:39) 
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
  • cooperr  (20.07.23 00:07:28) 
dengesiz ruh hali


  • personaa  (20.07.23 00:21:14) 
Lovebombing, ıssız adam sendromu.


  • Bruce  (20.07.23 00:28:56) 
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.


  • akhenaten  (20.07.23 09:38:10 ~ 09:41:51) 
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.


  • jazzabel  (20.07.23 13:37:38) 
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
  • nundu  (20.07.23 14:03:19) 
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.


  • baldur2  (20.07.23 14:09:37) 
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.


  • wishmaythşngs  (20.07.23 16:31:51) 
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.


  • naksidil  (20.07.23 16:37:06) 
yedi büyük günahın hepsi


  • Hallegadola  (20.07.23 17:38:21) 
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
  • nawar  (20.07.23 17:49:36) 
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
  • rain when i die  (20.07.23 18:23:26) 
[]

"Akıllanmıyorum ben" diyebildiğiniz bir alışkanlığınız var mı ?

"Ben bunu hep yapıyorum ama her seferinde de belamı buluyorum" diyip, bir türlü akıllanamadığınız alışkanlığınız var mı ?




 
bir şeyleri yerine kaldırmaya üşenmek, sonra acil lazım olduğunda on saat aramak bunun sonucunda bir yerlere geç kalmak.


  • pide  (18.07.23 16:13:44) 
Var ama burada soyleyemecegim. Akillanmak akillanmamak degil de muhtemelen altinda derin psikolojik sebepler yatiyor ve "elimizde olmadan" tekrar tekrar yapiyoruz. Keske cozebilsek.


  • ahm1  (18.07.23 16:14:16) 
[]

ilk buluşmada başınıza gelen en ilginç şey

ilk buluşmanızda size yapılan ya da sizin yaptığınız en ilginç şey ne olmuştu acaba ?




 
Dört saat bekletilmistim, sonra Seyrantepe'ye gidip otoban manzarasına karşı şarap içmiştik. Karşıdaki bana aşık olduğu kızı anlatmıştı, ben de teselli etmiştim. Sonra da Seyrantepe metroya bırakmıştı beni. Flört etmeyi bıraktığım iyi olmuş düşününce.


  • sekizdokuzon  (18.07.23 12:57:33) 
Bir keresinde buluştuğum kişi ben bir namaz kılıp geleyim diye beni masada bırakıp camiye gidip gelmişti. İnsanların önceliklerini bilmesi güzel şey :D

Başka birinin kedi sevgisi bambaşka boyuttaydı, beni bırakıp masaya gelen kediyle date eylemeye başladı. Olabilir dedim, seviyor napsın. Benim çıtamı aşan nokta kediye biten yemeğinin tabağını yalatmaya başlaması ve acayip sesler çıkararak sevinç gösterilerinde bulunması oldu.

Bu iki insan aynı zamanda hayat görüşü olarak birbirine en uzak iki tipti. Bu da bence havuzumun genişliğini gösteren kendi başına şaşırtıcı bir olay.
  • akhenaten  (18.07.23 14:41:44 ~ 15:34:58) 
İlk buluşmada değil de 2. ya da 3. buluşmada koluna girmedim diye ona tecavüzcü muamelesi yaptığımı söyleyen ve yol ortasında kaldırıma oturup ağlayan bir saykoya denk gelmiştim. Muhtemelen sarhoştu kendisi kabul etmese de. Bunu ilk buluşmada ön göremediğim için hala ara ara aklıma tükürüyorum.


  • Amaranta ursula  (18.07.23 15:18:52) 
Türkçe ninni söylememi isteyen biri olmuştu, anlam verememiştim. Dakikalarca ciddi mi değil mi anlamaya çalıştıktan sonra google’a “uyusun da büyüsün sözleri” yazıp aratmıştım. İşin garibi karşı taraf hem türkçeyi hem de sesimi çok beğenmişti hahahah :(


  • ruhen hastayim ben  (18.07.23 15:32:13) 
Kadıköy de buluştuk. Hdp mitingi mi ne vardı o gün. Kızla buluştuk ben iki slogan atıp geliyorum dedi. Harbiden gitti yarım saat bir saat sonra geldi. Aynen devam ettik.


  • allah yazdiysa bozsun  (18.07.23 20:58:08) 
Orta son-lise 1 arası yaz tatili öncesi okul pikniğindeyiz. Dansa davet tarzı bir oyun oynamıştık, bana 1 sınıf küçük bir kız düşmüştü. Sonra piknik dönüşü İncirli Çarşı mağazası önünde tekrar karşılaştık, beraber dondurma yemeye gittik. Evet "date" sayılacak ilk buluşmam bu şekilde gerçekleşti. Sonra okul açılınca yürümeye çalıştım ama olmadı. Bu da böyle bir anımdır....


  • d max  (21.07.23 15:36:49) 
Çok sevdiğim bir grubun vokali olduğunu öğrendim buluştuğumuzda. Grubu tanıyacağıma ihtimal vermeyerek tanıttı kendini, şak diye şarkılarından birini mırıldanınca şaşırmıştı. Grup üyelerini araştırmamıştım hiç; ilginç ve güzel bir andı benim için.


  • lüzumsuz adam  (21.07.23 15:44:37) 
oyle bir wasted oldum ki, sokakta sizip kalmisim, polis ve ambulans falan geldi, eve birakti, uber'e kustum, bara kustum, 6 tane 70'lik pale ale icince boyle oldu. kiza hicbir sey olmamisti. huahuauhuhaa.


  • baldur2  (21.07.23 15:52:09) 
[]

gmo simitci ankara cay yolu

Burada arkadaslar ile oturuyorduk bir telefonla konusayim dedim gercekten cok begendigim bur kız iceri girdi boyle gunluk esofmsnlari ile belli ki yyeni kalkmis. Iceriye bir siparis verdi sonra kenardaki sandalyede oturduyani siparisin cikmasini bekledi bi 5dk.

Bende yaninda konusmaya devam ettim biraz mevzuyu uzattim. Simit falan satilan bu yerde ne gibi bir ozel siparis vermis olabilir?


 
el açması gözleme olabilir mi:D


  • theseachange  (17.07.23 10:56:13) 
[]

Kafede çalışan kızla böyle konuşsam nasıl olur?

Kızdan hoşlandım o da anladı. Kafeye gidip, içecek bir şeyler söyleyip kız gelince de "ya ben sizinle konuşmak sizi tanımak istiyorum" desem nasıl olur. hayır vs derse tamam derim.

Yoksa bunun yerine kafeye sürekli gidip kızla muhabbeti kurup öyle mi ilerlesem ama dediğim gibi kız ondan hoşlandığımı anladı. Birde sürekli tek gitmek dikkat çeker, arkadaşlarla gidersem de kızla konuşamam.


 
İlk olarak şunu söyleyim. İlk bahsettiginiz yöntemi geçin. O kız günde birkaç kez böyle tırt bir soruyu duyuyordur. Buna emin olun

Sizin yerinize olsam mekana belli aralıklarla gidip yüzümü kıza alıştırım. Sonra git gel illaki samimiyet ve muhabbet artacaktır. Hep tek gitmemelisin. Düzgün bir arkadaş çevresi ( içinde kız olsa daha iyi) ile beraber arada bir gidip kendi çevrene onu da katabilirsin. Zaten git gel eger tipin ve muhabbetin de düzgünse kızın kendisi gelip ben şurda çok güzel yemek yapan bir mekan biliyorum yarın gidelim mi gibi bir soruyla gelir. Ondan sonra yürür gidersin
  • limonlu eksi  (16.07.23 01:10:16) 
-niyetini soyleme. onun yerine niyetini zamanla goster ve bu arada da onu anlamaya calis. boylece "sizi tanimak istiyorum" demek yerine olayi daha dogal bir sekilde yurutebilirsin.

-normal duzeninde takil. sirf kizi gormek icin oraya gitme.
-arada sirada bazi yorumlar, espriler yap.
-baktin biraz muhabbet olusuyor aranizda sonra bir seyler icmeye cagirirsin.
veya bir etkinlik vs olur... bundan biraz bahsedip ilgisini olcersin. baktin ilgileniyorsa davet edersin.
-gelirse senindir. gelmezse hic senin olmamistir.

bu tarz bir yakinlik kuramiyorsaniz muhtemelen birbirinize uygun degilsinizdir ve seni istemiyordur. bu durum da buyutecek bir sey degil.

edit: bu arada sevdigin bir mekansa hic bu islere girme. yedigin yere pisleme.
  • idexo  (16.07.23 10:39:19 ~ 10:41:42) 
[]

yurt dışında sosyalleşme önerisi?

merhaba herkese,
bu yaz aiesec ile italya, roma'ya gideceğim. bir dernekte çalışacağım. sorun şu ki dernekte benden başka gönüllü olmayacak. zor durumda olan kadınlar (mor çatı derneği gibi düşünün) ve dernek çalışanları dışında bir sosyalleşme durumum olmayacağa benziyor. nasıl sosyalleşebilirim? her türlü öneriye açığım ama cluba git, discoya git demeyin :D Meetup gibi sosyalleşme programları sizce işe yarar mı?



 
Dating app


  • hot potato  (16.07.23 16:21:36) 
Meetup yazacaktım ki siz de onu yazmışsınız.
ilgi alanınızla ilgili insanlarla bir araya gelmek açısından son derece yararlı.
Ayrıca yine ilgi alanınıza göre etkinlikler aratabilirsiniz. Roma olduğu için çok fazla expat da yaşıyordur orada, kitap kulüpleri, film kulüpleri, vs vardır mutlaka.
İtalyanlar da sıcakkanlı zaten.
Çok sorun olmaz.
  • gioberg  (16.07.23 23:48:23) 
[]

Sözlükteki bira içmelik arkadaş veritabanı başlığı hakkında

Merhaba arkadaşlar,

Sözlükte bu başlık malumunuz, hep görüyorum aktif ama çok garibime gidiyordu hep. Bugün de ilk defa çok içesim var ama hiçbir arkadaşım müsait değil. Dışarıda da tek başıma oturup içmeyi sevmiyorum. Bu başlığa yazıp da içtiğiniz ettiğiniz oldu mu hiç? Başlığa yazmayı düşünüyorum ama bir yandan da saçma geliyor. Deneyimleyen varsa öğrenmek isterim.


 
Bro bi bara pub'a birkaç gün git kendi kendine illa ki bi ortam oluşturursun, yani yapanı edeni yargılamam ama ben hayatımda hiç tanımadığım bir insanla hiçbir etkileşimim olmadan "hadi içelim" mantığıyla bir araya gelmeyi çok mantıklı bulamıyorum ya, yani zorluyorum empati yapıyorum ama olmuyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.07.23 18:44:28) 
Oldu. Geçen sene 8-10 kadın toplanıp sohbet muhabbet içtik. Çok keyifliydi. Ama öncesinde bir grup kurmuştuk ve birbirimizi tanımıştık. Aniden bu akşam için böyle bir işe girmez tek başıma içerdim ben olsam.


  • ruhen hastayim ben  (15.07.23 19:51:49 ~ 19:52:33) 
Yazanların hepsi zaten erkek, bu konuda bir sıkıntın yoksa ve lokasyon uyuyorsa gidebilirsin ama olur da karşı cinse denk gelirsen(near impossible) hiç kasma bile derim.


  • Avoiding The Puddle  (16.07.23 12:26:23) 
[]

Evinde kliması olmayanlar bugün ne yapıyor

İstikamet avmler mi?




 
Yıllarca Hatay'da klimasız evde oturdum. Şu an İzmir'deyim. Zaman zaman açarım klimayı. İşin elektrik faturası kısmında da değilim. 'Ay rüzgarı şurama vuruyor' moduna da hiç girmedim. Klimalı ortam bana suni geliyor. Alışma meselesi olsa gerek. Çok da terlerim. Terledikçe de duş alırım. Çamaşır makinesi de durmaz hiç.
Bi sıkıntı yok yani.

  • Mirket  (15.07.23 13:29:22) 
ev esiyor su anda sıkıntı yok :) ama gece sinek olmasin diye cam pencere kapatmak zorunda kaliyoruz cok zor oluyor. ayaklarima buz kompres koyup uyuyorum boyle sicaklarda :)


  • in vino veritas  (15.07.23 13:46:11) 
Vantilatör


  • prole  (15.07.23 17:14:45) 
vornado aldım fena estiriyo


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:51:16) 
[]

yeni bir hayata başlarken ne yapıyorduk?

üniversite bitti. kaçtım geldim İstanbul'a. Küçük bir ev tuttum. İş buldum. Her şeye sıfırdan başlıyorum gibi. İş, para, arkadaşlar.. Bir korku var içimde. Koca bir yalnızlık hissi var. Beş sene önce üniversite için Ankara'ya gittiğimde de çok benzer bir his vardı içimde. Umut da vardı, heyecan.. Şimdi de var tabi. Ama o zaman bi sarpa sarmıştı işler. Sevememiştim Ankara'yı, yeni hayatımı, çevremi. En azından sevgilim vardı. Şimdi onu da bıraktım, arkadaşlarımı da.. Bir şeyler oldu ama, iyi mi oldu, kötü mü.. Korkuyorum ya. Koca bir korku var içimde. Yine öyle olursa ya diye.. Mesaim akşam 10-11 gibi bitiyor bir de. Kiminle tanışılır, nerede tanışılır.. Ne yapılır.. Nerede kafa dağıtılır.. Ne ara..

Var mıydı bunu yaşayan? Naptınız? Nasıl kurdunuz hayatınızı? Ne yapıyorduk böyle bir şeylere yeniden başlarken?


 
en basiti iş çevresinden arkadaş edinmek. fazla cıvık olmadan ama çok mesafeli de olmadan orta yollu şekilde onlarla arkadaşlık kurarak başlanabilir. yemeğe, içmeye çıkılır, maç izlemeye/konsere gidilir zaman içinde.

bunun dışında ben olsam evimin çevresinde meşrebime göre pub/cafe bulur sık sık gidip müdavimleşmeye çalışırdım. hem çalışanlarla hem de sizin gibi sık gelenlerle ahbap olunabilir zamanla.

ilgi alanınıza giren konularda bir topluluğa katılmak da işe yarar; kürek takımı, müzik kulübü, spor salonu vb.

kısa cevap; zamanla her şey oturur.
  • orient blue  (15.07.23 09:43:52) 
Yeni hayattan çok asıl hayata şimdi başlıyorsunuz gibi. Gayet yerinde hissiyatlar sıkıntı yok olabilir kafanızda büyütmeyin çok geçiş dönemi herkes aynı şeyleri yaşar.

Ama mesai çıkışı 10-11 ise sosyalleşme konusunda işiniz zor. Mesleğiniz hayatınız ise tüm çevreniz mesleğiniz olmak zorunda.Mesleğiniz hayatınız değilse 10-11 e kadar ne yapırum yahu ben burda diye sorgulayabilirsiniz ilerde.
  • AlsterWasser  (15.07.23 09:49:54) 
valla ben bunun biraz büyük boylusunu yaşadım. istanbul'dan iki çantayı alıp sydney'e gittim. ben de arkamda sevgilimi ve ailemi bıraktım. yarım küre değiştirdim. kalacak yerim bile belli değildi oradan hostel ayarladım. kimseyi tanımıyordum. ev buldum, ev arkadaşlarım oldu. iş buldum oradan arkadaşlarım oldu. hatta birkaç yıl sonrasında aynı şeyi bir daha almanya'ya gelerek yaptım.

yarın lizbon'a gidip orada sydney'de tanışmış olduğum bir kız arkadaşı ziyaret edeceğim bu arada. hehehe.

neyse, gittik de öyle kolay olmadı tabii. ilk 2-3 gün ev bulmakla uğraştım sonra bi hastalandım. ölsem cesedim memlekete bir ay sonra gider öyle uzak. benim uyanık olduğum zaman annemler uyuyor falan. o ara bi gurbetlik çöktü üstüme. iş de bulmam lazımdı param kısıtlı olduğundan vs.

sonra aldım elime kalemi defteri gittim harbour bridge'in altına, ne hissediyorsam yazdım. biraz iyi geldi. ertesi gün iş buldum, yavaş yavaş her şey düzeldi. alıştım, arkadaşlarım oldu ve sydney'i çok sevdim. 1,5 yıl sonra dönmeden önceki gün yine aynı köprünün altında aynı deftere çok farklı şeyler yazdım. defter hala yanımda. yine ara ara yazıyorum. size de öneririm.

şu anda sydney'i o kadar özlüyorum ki. annem babam olmasa bir yolunu bulup geri dönerdim sanırım. anlayacağınız o günler geçiyor. sıfırdan başlamak çok güzel ve herkesin deneyimlemesi gereken bir şey bence. yakında geçer merak etmeyin.
  • bohr atom modeli  (15.07.23 20:19:28 ~ 20:20:59) 
[]

En uzun işsizlik döneminiz kaç ay sürdü?

Benim 4 ay oldu da :(




 
18 ay. mezun olduktan sonra. cok kötüydü


  • sonsuz  (14.07.23 21:11:00) 
6 ay


  • cooperr  (14.07.23 21:19:11) 
benim de 9-10 ay para kazanmadığım ama aşkta kazandığım bir dönem olmuştu.


  • AlsterWasser  (14.07.23 21:25:11) 
ben 3 yıldır işsizim:)


  • nothing in my way  (14.07.23 23:17:08) 
yillar surdu. arada gunluk isler yaptim ama 5 sene bostum diyebilirim. sonra borc harc alip baska ulkeye tasindim...

issizligin tek kotu yani parasizlik degil. uc bes lira oluyor cebinde sosyalleseyim bir yere gidiyorsun herkes adindan sonra isini soruyor, konu komsu bile sen niye is bulamiyon yavrum, her yer is dolu diye akil veriyor.

simdi daha da kotu durumlar biliyorum. umarim en yakin zamanda istediginiz gibi bir is bulursunuz.
  • supergirl  (15.07.23 15:29:37) 
[]

bekarlık sultanlık mı değil mi?

Sizce?




 
Evliysen sultanlık, bekarsan değil.


  • michael_knight  (14.07.23 12:15:59) 
değişir. rezillik olan evlilik de var sultanlık olan da. aynısı bekarlık için de geçerli.


  • oceanthousand  (14.07.23 12:20:04) 
Günümüzdeki ortalama ilişkilere baktığımızda evet bekarlık sultanlık.

Kişisel alanlara ve özgürlüklere saygı varsa ve her an yanında hissettiğin güvenilir bir omuz bulabiliyorsan nimettir işte. Hiçbir bekarlıkla kıyaslanamaz.
  • ruhen hastayim ben  (14.07.23 12:50:53) 
Belli bir yaşta öyle, belli bir yaştan sonra değil. Bu sözün çıkış noktası bence 20'lerinin başında evlenen insanlar. O çağlarda evlilik çok kısıtlayıcı bir şey.

Ama göreceğinizi görüp yettiğini hissettikten sonra evlilik ya da eşdeğeri bir ortaklaşma işi insana iyi geliyor. Tabi severek evlendiyseniz.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı evliliği hayatın bir aşaması olarak gördüğü için evleniyor, düzgün bir sevgililik dönemi yaşayıp evlenen çevremde gördüğüm çiftlerin hepsi görünürde gayet mutlu, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alıyorlar. Hatta ben de onlarla birlikteyken mutlu oluyorum. 20'lerin başında evlenen çok kişi de tanıyorum iş ortamında, daha ziyade onlar evlilikle ilgili olumsuz konuşuyor.

Ben evli değilim ama çok uzun süredir bir birlikteliğim var. Halimden gayet memnunum açıkçası.
  • akhenaten  (14.07.23 12:51:46 ~ 12:53:49) 
bence gayet de sultanlık.


  • nothing in my way  (14.07.23 12:54:07) 
Sevdigin ve anlastigin biriyle olmak sultanlik. Sevdigin ve anlastigin biri yoksa bekarlik da sultanlik. Sultanligi kafa rahatligi olarak goruyorum, bu bekarken de olabilir iliskide de. Surekli yalnizligin da yanlis partnerle iliskinin de sultanlikla alakasi yok.


  • unidentified floating object  (14.07.23 13:03:05) 
Tipin iyiyse paran da varsa (arkadaşlarının yarısından fazlası evlenene kadar) sultanlık. Sonra evliler ayrı sosyalleşmeye başlıyor. O zaman değişiyor tabii.


  • nawar  (14.07.23 13:08:39) 
Sevgili olup gezip tozmak, kavda edip ayrılmak barışmak yerine evlendiyseniz bekarlık sultanlık.

Ama 20lerinizde baya güzel eğlendiyseniz, yanında da varsa sana göre biri varsa o zaman evlenmek sultanlık.
  • zimbirik  (14.07.23 13:14:24) 
Belirli bir yaşa kadar evet, sonra değil +1

Kimse evlenmek zorunda değil elbette, ama yaşamın zorluklarını birlikte sırtlayabileceğiniz, güzelliklerin tadını birlikte çıkarabileceğiniz bir hayat arkadaşınızın olması önemli bence. O yüzden herkes bu insanı bulabilsin isterim.

Mesela çocuk da çok güzel bir şey ama sorumluluğu bambaşka. Dolayısıyla bu sorumluluğu almadan da yaşayabilir insan. Ama hayat arkadaşı olmadan çok zor.

Fakat doğru insanla doğru zamanda yapılmış evlilikten bahsediyorum tabii. Yoksa yanlış zamanda, yanlış kişiyle evlenmek hayatı cehenneme çevirebilir.
  • gmzo  (14.07.23 13:15:19) 
Erkek için sultanlık olabilir de kadın için bilmem, erkekler hayatları boyunca çok az kadına ulaşabiliyor günümüzde. 30dan sonra parası da varsa kıymetli oluyor ve o sırada bekar olacaktım varya demeye başlıyorlar işte bu yüzden erkek için farklı kadın için farklı diyeyim.


  • olaylar olaylar  (14.07.23 13:18:07) 
Mutlu bir evlilik yapildiysa bekarlik sultanligin yanından gecmez


  • instant crush  (14.07.23 13:41:20) 
kafa dengi, hayatı güzelce paylaşabileceğin bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık değil. ancak hayatı dinzan edecek kapasitede, darlayan bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık


  • kondansator  (14.07.23 14:15:31) 
evlilik de bekarlık da bir seçim, kimse evlenmek yada bekar kalmak zorunda değil ve seçiminizden memnunsanız ikisi de sultanlık olabilir. ama sizi seven, değer veren, emek bilen biriyle hayatınızı paylaşıyorsanız evlilik bence sultanlık, ben bekarlık dönemimde çok dağınıktım mesela o zamanda sultanlık dönemlerim oldu ama evlilikle birlikte esas sultanlık buymuş dedim , birlikte her şeyi paylaşabileceğiniz bir eşiniz varsa evlilik de sultanlık, hatta ayrı bir güzel.


  • crackcodemood  (14.07.23 14:27:53) 
ben evliliğimde mutluyum bekarlığa dönmek istemem ancak çocuk problem :)


  • mirty  (14.07.23 14:33:44) 
Birçok değişken var. Maddi durum ve sosyal çevre önemli. Yapışkan bir ailen varsa ve bekarken de olsa her işine salça oluyorsa sıkıntı. Tek maaşla kira ödeme zorluyorsa yine sıkıntı. Bence insanlar biraz da zorunluluktan evleniyor. Bu zorunluluk maddiyat olur veya cinsellik vb şeyler olabilir gibi


  • roe  (14.07.23 14:38:56) 
benim icin kesinlikle sultanlik. evlenip standartini ciddi oranda yukseltirsen evlilik de iyi bir seye donusebilir ama ben hala neden evlenildigini tam olarak cozebilmis degilim. kendine yetmeyen insanlar genelde bu yola hizli giriyor ve eksiklikleri azalmak yerine cogaliyor


  • mess  (14.07.23 16:00:24) 
Duruma göre değişiyor.


  • poncikkurabiye  (14.07.23 21:26:56) 
Duruma göre değişir+1
Su an Türkiye'deyim, hanımı özledim 10 günde. Vallaha şu an evde olup televizyon karşısında uyumayi, hanımın üstüme örtü örtmesini(bu sicakta değil tabi) arkadaslarla dışarı çıkıp kokteyl içmeye tercih ederim.
Bana göre sultanlik değil çünkü eşimin hayatima kisitlamasi sıfır; oyun oynarim hatta o benden fazla oynuyor son zamanlarda, alkol alir sigara icerim, canim isterse ondan farkli yemek yerim, cikar arkadaslarla dışarıda icerim vs yani bunu bekarken de evliyken de yapıyorum ama esimle beraber aynı ortamda bulunmak, sabah kahve içmek apayrı olay.
  • logisticsmanager  (15.07.23 02:11:40) 
Bekarlık sultanlık değil tabi…


  • yalniz kizkulesi  (15.07.23 12:31:57) 
değil. Bu hayatı aynı şekilde algıladığın, anlaşabildiğin, güvendiğin destek olduğun, desteğini aldığın bir insanla yaşamak sultanlık. Bunların olmadığı zorlama bir ilişkidense bekarlık sultanlık.


  • sparkle kiddle  (16.07.23 21:03:35) 
Eğer tercih edilen bir yalnızlık ise kesinlikle sultanlık ama tam tersi ise değil. Ben mesela artık insanlardan izole yaşamayı seviyorum; bir kere ayıp olmasın diye akraba derdi yok. Eve gidince hayatım stabil ve mutlu kavga dövüş yok, çocuk olmadığı için sorumluluk yok başıma bir şey gelirse dünyaya gözüm arkada kalmaz. Buna rağmen hayatı çok seviyorum ve mutluyum kendi içimde bir hayatım var. İnsanlar yorucu.


  • titanic kemancısı  (18.07.23 22:58:08) 
Bekarlık sultanlık net, er geç demokrasiye geçiliyor.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:56:16 ~ 00:57:01) 
[]

Evden çalışan insanlar nasıl sosyalleşiyor ?

sb




 
Benim çevremdekiler yeni insanlarla eldeki arkadaşların tanıştırdığı ortamlar ya da hobisel durumlarla bir araya gelebiliyor. Freelance çalışınca sürekli birileriyle tanışılıyor o da evden çalışmak. Hali hazırda olan insanlarla görüşmek için zaten ev ofis pek fark ettirmiyor.


  • hedep  (13.07.23 02:26:05 ~ 11:53:19) 
Eski arkadaşlarla ayda yilda bir görüşerek.


  • instant crush  (13.07.23 06:44:10) 
sitede evden çalışan başka komşularım var.
haftada 1 veya 2 beraber sitenin bahçesinde beraber çalışıyoruz. sohbet muhabbet.

onun dışında da eskiden mesai sonrası nasıl sosyalleşiyorsam aynı şekilde arkadaşlarım ile görüşüyorum.
  • teritori  (13.07.23 09:08:55) 
sosyalleşemiyorum, çalıştığım ekiple de yalnızca toplantıdan toplantıya görüştüğüm için onları tanıma şansı bulamıyorum. üstüne şehir de değiştirdim :d


  • rich folks hoax  (13.07.23 13:14:44) 
Sosyallesemiyor. Nerden bildigimi sorma :/


  • optimistbakunin  (13.07.23 18:21:35) 
[]

ara sıra aynı otobüsü kullandığımız hanımefendiyle nasıl tanışılır?

indiği durağı biliyorum, ama tesadüfen ben de o durakta inmiştim o yüzden biliyorum. onun dışında ben ondan önce iniyorum. nasıl yaklaşmak gerek reddedilmeyi kafama takacak değilim ama sonrasında aynı otobüsü kullanmaya devam edeceğiz :D




 
Kesişme falan olmuyorsa bence pek bulaşma. Kesişme oluyorsa yanına oturarak yol hava vs muhabbeti başlatman lazım. Muhabbet ilerlemezse orada bırakacaksın. Sakın ola indiği durakta inerek muhabbet başlatma.


  • prole  (10.07.23 22:01:28) 
karekodlu adli sicil kaydını çıktısını al
aynı durakta inip bu kağıt sizden mi düştü
dış görünüş uyumu varsa belki çay/kahve içmeye gidebilirsiniz

ayrıca prole haklı, ilgisi yoksa boşu boşuna red yemek için uğraşma
gerçekten tesadüfen muhabbet açılır denk gelir şansını o zaman kullanırsın
otobüs yolcuğunu onsuz yaşa
  • bir soru sorcam  (10.07.23 22:07:07) 
Onun indiği durakta in, navigasyonu aç, elinde tut yer arıyor gibi yap. Ona sor adresi.


  • Kahvedesu  (10.07.23 22:22:31) 
[]

ebeveynlerin yaşlandığını nasıl kabullendiniz?

yaşam temposunda hiç farketmeden ilerlerken yüzünüze nasıl çarptı bu gerçek?

uzun bir ayrılık sonrası ilk buluşmada kulaklarının daha ağır işittiğini fark ettim ben.

her zamanki hitabıma karşılık vermediğinde boğazım düğümlendi benim.

onun bu durumu fark edip hissettirmeden düzeltme çabasında ise ağlamamak için zor tuttum kendimi.

nasıl?

 
Bugun babam gibi sevdigim birinin olum haberini aldim. Icim kan agliyor. Ve ilk babami aradim. Yaslandigini hala tam kabullenemiyorum ama bazi korkularim da agir basmaya basladi bu olumlerle yuzlestikce.
Yoruldugunu hissettigimde, gucten dustugunu fark ettigimde cok kotu oluyorum. Bunu biraz terapiyle kabullenme taraftariyim. Aksi turlu zor.
Tek tesellim; sirali olum. Bunu da su yuzden soyluyorum; gecen ay 1990’li bir is arkadasimi aniden kaybettim. Gercekten allah sirali olum versin. Baska da tesellim yok. Babami kaybetmekten cok korkuyorum cunku.
  • mor oje  (10.07.23 20:31:11) 
basarili bir sekilde kabullenmedim acikcasi bunalimdayim.


  • hot potato  (10.07.23 20:31:58) 
Sahsen benim kabullenebilecegim bir sey degil. Edemiyorum da zaten. Tutundugum tek dal onlar. Ikisi de cok yaslanmadan bu gidisle nasilsa ben onlardan önce ölürüm diye umuyorum. Neyse ki 3 kardesiz, yalniz da kalmazlar. Bencillik ama napalim. Sormadan dogurmasalarmis -_-


  • unidentified floating object  (10.07.23 20:34:50) 
Benimki yürüyemiyor:(


  • Kahvedesu  (10.07.23 20:39:39) 
Ben de kabullenmekte zorlanıyorum. Baktıkça düşündükçe üzülüyorum. Bir şeyi onlara daha yüksek sesle, daha basit ve defalarca anlatırken bıkkınlık değil de üzüntü hissediyorum.


  • Amaranta ursula  (10.07.23 20:52:34) 
henüz saç ağarması dışında net bir belirtileri yok ama ben de çok korkuyorum bu tür şeylerden.

fakat içim de biraz huzurlu çünkü şu an istedikleri hayatı yaşıyorlar. kendi akranlarına göre çok fazla şeyler deneyimleyip gezip gördüler. bence önemli olan da bu.
  • bohr atom modeli  (10.07.23 22:46:34) 
İlk ciddi hastalandıklarında farketmiştim.


  • invictae  (10.07.23 23:47:16) 
Babayi gece apar topar hastaneye goturup hastanede sabahlayip sonrasinda da 1 hafta hastanede basini bekleyip, iyilesene kadar tuvalete götürüp tuvaletini yaptirip, banyoya götürüp banyosunu yaptirmamiz gerektiginde.


  • Samuray  (10.07.23 23:56:26) 
evdeki televizyonu uydu kutusuna baglamak icin ara parca gerekiyordu. ben elektrikciye gittim almaya adam erkek mi disi mi lazim dedi. evi aradim anneme sordum kablonun ucuna bak diye. gozlugumu getirmemisim secemiyorum ikisini de al hangisi lazimsa onu takariz dedi. o zaman şok gecirmistim hayati boyunca uzagi kartal gibi goren annemin kablonun ucunu goremeyisine. tabii simdi iyice ilerledi, telefonunun ekraninda neredeyse sadece 1 harf gorunecek kadar buyutup kullaniyor ekrani filan :)

ben bile yaslandim annem babam genc mi kalacak diyip kabulleniyorum. ama o şok anini asla unutamiyorum.
  • in vino veritas  (11.07.23 00:32:37) 
babam öldü. annemin de bir gün yaşlanıp aynı şekilde öleceğini öyle kabullendim.


  • emenius sleepus  (13.07.23 17:36:25) 
[]

Yaş 26 oldu geç mi kaldım her şeye ?

Meslek yok kız arkadaş yok para yok mal mülk yok.

Evimde bilgisayarım var o kadar. Belki yazılım dili öğrenirim diyorum ama her şeye geç kaldığımı düşünüyorum.

hayatımı boş şeylerle, bilgisayar oyunlarıyla, internetle, dizi film izlemekle geçirdim.

 
26 yaşındaki halime bir şeyler söylemek istesem

her şeye geç kalmadın bunun stresini yaşayıp hareketsiz kalma fakat hedeflerini de çok büyük tutup kendini yıpratma daha küçük hedefler belirle kendine derdim
  • freebird5406_2  (09.07.23 04:47:57) 
Hayatının belki daha 4'te 1'ini yeni bitirmişsin. Bu daha birşeyler başarmak için hiçbir şey. Bu yastayken bir televizyon tamircisinin yanında 4. senem olmasına rağmen önünde hiçbir şey olmayan kuş kadar maaşla çıraktan halliceydim. Tamamen tecrübesiz ve bilgisiz oldugum bir sektörde olmak istediğim şeyi bulup en alttan başlayıp 4. hatrı sayılır kuruluşta (3 tanesi banka genel merkezi) en yüksek primle ssk ödemesi olan maaşla işime başlamam sadece 4 sene sürdü. 30'da ilk ev ve araba, 33'te ikinci ev ve evlilik ve çocuk şeklinde devam etti. Yanlış tercihler sebebiyle evli ve çocukluyken işsiz kaldığım sorumluluğun baskısı yüzünden panik atak nöbetleri geçirdiğim dahi oldu. Şimdi bağımsız kendi işletmemde devam ediyorum. Ve düzeni kurmuş olmama enflasyondan etkilenmeyecek bir işim olmasına rağmen bu sefer de yapay zeka yüzünden kendi işim hakkında ve çocuğumunsa geleceği hakkında eksik ve güvende olmadığımızı hissediyorum. Yani kafa bir türlü rahatlamiyor. Hayat sürekli olarak her etapta endişe verici birşeyler çıkarıyor önüne. Bu endişeye odaklanmak yerine işine odaklan.kendinden başka hiçbir şeyden sorumlu olmadığın bir dönemdesin. Bunu kullan. Hareket etmeye başla ve durma. Durduğunda tekrar başlaması güç oluyor çünkü.


  • onepointzero  (09.07.23 09:13:17) 
ben de benzer durumdayım ve evet bence geç kaldık :')


  • candide  (09.07.23 11:08:00) 
Yıllar önce yine senin gibi benzer bir soru soran kişiye compadrito'nun şu entrisini salık vermişlerdi eksisozluk1923.com


  • OttoLilienthal  (09.07.23 11:17:26) 
Hiç geç değil. 26 yaşımda işimi bırakıp her şeyimi yüketene kadar seyahat ettim. 2 yıl sonra döndüğümde hiçbir şeyim yoktu. Gerçekten hiçbir şey. Eski işime dönmek de istemedim ve kendim bir şeyler başarmak istedim. Yıllar geçti hala deniyorum, yol aldığımın farkında olsam da dilediğim noktadan uzaktayım.

Şu an benden en azından 2 yıl avantajlı durumdasın. Sana en önemli tavsiyem temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelir sağlayan, aynı zamanda boş vakit yaratabildiğin, en azından tatili çalışma saati düzenli bir işe girip bunun yanında ilgi duyduğun ve yüksek gelir potansiyeli olan sanal bir işte kendini geliştirmen. İşe girmeden safi olarak yazılım vs odaklanırsan stresle başa çıkamayıp onu da başaramayabilirsin. Mutlaka stresini elimine eden ve sana konfor alanı yaratan bir işe ihtiyacın var. Tek yol elbette bu değildir ama benim tavsiyem budur.
  • Nature Works  (09.07.23 12:23:26) 
her şeye geç kaldım demek kaçış yolunuz. her şeye geç kalmak istiyorsunuz. geç kalmış olmak istiyorsunuz. Örneğin bunu tescil edecek bir kurum olsa ve "Her şeye geç kalmışsınız!" diye bir mühür bassa alnınıza ohh deyip salacaksınız. Hayatınızla ilgili detayları bilmiyorum. Para kazanmanız gerekiyor mu bilmiyorum mesela. Ama onun dışındaki her şey için zaten istediğinizi yapın. Dünya üzerindeki insanların belki yüzde doksanının hobisi film, dizi, oyun oynamak ve bir şey yapmamak. Siz de bunları yapıyorsunuz. Aslında kaymak tabaka olabilirsiniz. nasıl baktığınıza bağlı.

yok "bir şeyler yapmam lazım" diyorsanız, yapın. Çok zor bir ülkede yaşadığımızdan biz bir yerden sonra hep kaçmak istiyoruz. "çalışsam var ya kesin kazanırım üniversiteyi", "ben biraz uğraşsam aslında veririm bu kiloları", "biraz kassam iyi bir futbolcu olurum ben" hedefler altında ezildiğimizden bahaneler üretiyoruz. Yapmak istiyorsanız yapın. hemen şimdi yapın. ne yapacaksanız yapın. 26 yaşımın üzerinden yıllar geçti ama sanki dün gibi. Büyük ihtimalle 80 yıldan fazla yaşayacaksınız. ilk on yılında çocuk olduğunuzu varsayarsak hayatınızın henüz yüzde 22'sini tamamlamışsınız. geç kaldığınız hiçbir halt yok. Koşturmanız gereken, yakalamanız gereken bir şey de yok.
siz bahane üretmek ve bir şey yapmamak istiyorsunuz.
  • sparkle kiddle  (09.07.23 12:28:15) 
bilgisayar oyunu, internet, dizi film bos seyler degil. bunlar cok yogun calisan bazilari icin ornegin dinlenme, desarj olma araclari. sen kendini bos hissettigin icin bos goruyorsun.

26 yasinda bir meslegin olmaliydi bence. issizim mi demek istedin yoksa? issizsen is basvurularina hiz ver. gec kalmamissin. herkes 22de uni bitirip ise girecek diye bir sey yok ama bu yasina kadar lise mezunu olarak bir meslek ogrenmeden geldiysen gec kalmissin. sans bu isler ama hic belli olmaz bir bakmissin allah yuru ya kulum demis. cevremden cok gordum bu ornekleri
  • Kittie  (09.07.23 12:58:34) 
Hiçbir şey için geç değil. İstersen sıfırdan bir üniversite okuyabilirsin, bir meslek öğrenebilirsin. Ama vaktini iyi değerlendir. Bundan sonra film, pc oyunu gibi şeyler yerine tamamen gelişmeye odaklı yaşa.


  • roe  (09.07.23 13:11:14) 
@kittie, "sen kendini bos hissettigin icin bos goruyorsun." kişi çalışmadığına göre boş bir şeyle uğraşmış oluyor. Kafasını dağıtıyor ama çok yoğun olduğu için değil. Dolayısıyla boş hissetmesi doğal.

Okudunuz mu okumadınız mı? Kendiniz hakkında sıfır bilgi vermişsiniz.
Bir yere girip çalışmaya başlayın. Yazılımla ilgileniyorsanız da çalışırken boş vakitlerde ilgilenirsiniz.
  • sevilen progressive türkücü  (09.07.23 13:22:56) 
Otobüsü kacirdiginda gideceğin yere gitmekten vazgeçer geri mi dönersin, yoksa bir sonraki otobüsü mu beklersin?

Gec kaldım yapacak bir şey yok dersen bir sonraki otobüsü beklemek, saatini öğrenmek vb yerine tüh kaçırdım diye geri dönen gibi oluyorsun.

Bir amaç bul kendine, geçici de olsa. Tüh geç kaldım diye diye daha da çok geç kalırsın sonra.
  • encokbenisevinnolur  (09.07.23 13:23:09) 
[]

Bir kac aylik iliskim cikmaza girerken kendime sordugum soru

Bir kac aydir görüstügüm ve sevip deger verdigim kisiyle iliskim bitme safhasinda (yaslar 35 civari, ben erkek tarafi). Kendisine gercek bir ilgi duyduguma bir türlü ikna olmadi. Böyle düsünmesine yol acan en temel sebep haftada ortalama 2 kez görüsmenin bana dogal gelmesi, onun icin bunun yetersiz olmasi. Her gün sabah aksam mesajlastigimiz, ortalama 4 günde bir bulustugumuz, haftada genelde 1, bazen 2 geceyi beraber gecirdigimiz, araya 4 günden fazla zaman girerse uzun telefonlastigimiz bir iliski temposu bana gayet tadinda geliyordu ama kendisi icin bunlar cok yetersiz kaliyormus. Evlerimiz arasi mesafe 45 dakika, benim yol dahil calisma saatlerim 8-19:30, onunki 7-16 (biliyorum cok rakamsal veri verdim ama durumu net tarif etmek istedim).

Bana dogal gelen bu görüsme temposu ortalamaya göre cok mu düsük? Uzun süreli iliskileri olan bazi arkadaslarimla konustum da, bir cogu biz ilk aylarda haftada 4-5 geceyi beraber gecirerek baslamistik, neredeyse ayrilamiyorduk, her an birbirimiz arzuluyorduk, senin kiz da senden böyle bir arzu-istek görmek istemis demek ki dediler.

Bu konuda genel olarak ne düsünüyorsunuz?

 
bunun azı çoğu yok bu konuda "compatible" değilsiniz, yani sürdürme niyetiniz varsa nasıl yapalım diye konuşursunuz


  • freebird5406_2  (09.07.23 02:43:17) 
@freebird
Cok konustuk, bir ay boyunca bir tik daha yogun görüsmeye cabaladim, daha cok telefon actim ama yine de onun bekledigi seviyeye cikamadik, az geliyor, ben bu sekilde yapamiyorum diyor.

  • karanlik yanim  (09.07.23 10:12:53) 
35 yaşındasınız. siz ne istediğinizi biliyorsunuz karşınızdaki kişi ne istediğini biliyor ve istekleriniz ortaklaşmıyor. Ayrılın.
aynı evde yaşasanız örneğin, siz bazen bir odaya geçip kendi kendinize takılmak isteyeceksiniz bu kez "neden yan yana değiliz?" denecek size. Ayrılın. Özellikle belirli bir yaştan sonra istekleri, beklentileri ortaya koymak ve bunlarda ortaklaşma varsa yola devam etmek lazım. aksi hali çok yıpratıcı ve yorucu oluyor. zorlama oluyor.

  • sparkle kiddle  (09.07.23 12:13:42) 
kendi istediğin gibi yaşa ve canın istediği gibi iletişim kur hem sen daha mutlu olursun hem de muhtemelen sana daha çok bağlanır

ya da direk evlenip sorunu evlilik içinde çözebilirsin ya da pişman olabilirsin
  • bir soru sorcam  (09.07.23 13:32:28) 
Bunun ötesi zaten evlenmek. Bir de kız arkadaşın yanlış düşünüyor. Her gün görürsen konuşacak şey kalmaz. Özlemezsin. Gösterdiğin dikkat azalır. Çabuk ilerleyen çabuk biter. Haftada 5 gece beraber olursan 2 ay sonra ben sıkıldım der. Sık görmek istemesi doğal bir şey. Anlıyorum. Ama bu nedenle bitmesi seni sevmediğini gösteriyor. Basit bir mantık. Ayrılınca hiç göremeyecek. Asıl sorun görüşmek istemesi değil. Asıl sorun görüşemeyince ayrılmayı düşünmesi. Onu yine anlıyorum. Böyle bir beklentisi varsa ayrılmak isteyebilir. Bu ilişkide üzülen sen olacaksın. Çok bağlanma derim.


  • dissendium  (09.07.23 14:33:56) 
Arada tutku olunca ilk aylarda insan sürekli görüşmek istiyor. Her akşam görüşmek, konuşmak istiyor. Karşınızdaki kişi size bunu hissediyorsa ama siz ona karşıböyle değilseniz bence o sizin için yanlış kişi olabilir.
Çünkü 30 yaşında işgi güçlü insanlar da yeni ve doğru bir ilişkiye başladığında bu tutkuyu hissediyor. Belki kişiden kişiye değişir bilemiyorum.
Ama mesela ben sizin case de olsam kendimi öyle bi kaptırırım ki cuma akşamı buluşup pazartesi sabah işe gitmek için ayrılırım yanından.
Yep yeni ilişki, beraber yeniden keşfedecek dünya kadar şey var. İnsanın içinde yaptığı şeyleri bir de onunla yapma, gördüğü yerleri bir de onunla görme isteği olur.
Sizde bu istek, heyecan yoksa karşınızdaki kişi ile bir mantık ilişkisi yürütüyor olabilirsiniz.
  • zimbirik  (10.07.23 10:14:04) 
[]

Sahip olduğunuz en lüks şey

Sahip olduğunuz en lüks şey nedir?




 
luks deyince fonksiyonu cok onemli olmadigi halde ederi yuksek olan sey diye anliyorum. otomatik kol saatimdir.


  • antikadimag  (08.07.23 19:07:24) 
2 adet burberry tshirt. Üretici fabrika mağazasından almıştım ama online storeda şu an teki 17 bin lira


  • Unde bach canim  (08.07.23 19:40:43) 
Sanırım hayatımdaki en lüks şey çok sevdiğim işim ve bana sağladığı maddi, manevi imkanlar. Manevi imkanlar ile tatmin sağlıyorum, maddi imkanlar da bana ihtiyacım olanları ve satın alabileceğim zamanı sağlıyor. Zaman da mümkün olabilecek düzeyde özgürlüğü.


  • burka  (08.07.23 19:43:25 ~ 09.07.23 07:29:56) 
manuel kahve öğütücüm ve aksiyon figür koleksiyonumdaki bikaç parça.


  • Bruce  (08.07.23 20:04:27) 
Maddi manevi özgürlük.


  • ruhen hastayim ben  (08.07.23 23:20:43) 
cocuk istemeyen sevgili <3


  • mess  (08.07.23 23:50:14) 
Sabah uyanınca, istiyorsam kalkmak, alarmsiz. Çok ciddiyim.


  • kisa  (08.07.23 23:57:03) 
[]

Sizi ne mutlu eder?

Kısa vadede olabilecek/alınabilecek (ev/araba türü değil de) giyim kuşam mücevher ya da ince zevkler nelerdir? Seyahat de olabilir borsa yatırımı da koleksiyon da olabilir değişik mutfakları deneyimlenmek de spor da olabilir yani her şey olabilir. Kısa vadede sizi mutlu edecek şey ne olabilir?




 
mücevher cok mutlu eder hem kisa hem uzun vade :D


  • sonsuz  (08.07.23 13:32:20) 
Şunu al bunu al diyenler link de verirse mutlu olurum :)


  • naksidil  (08.07.23 13:34:29) 
Eski merak ve heyecan duygumun geri gelmesi


  • freebird5406_2  (08.07.23 13:42:18) 
oyun bilgisayarı:(


  • nothing in my way  (08.07.23 13:44:39) 
o kadar şey var ki :D.

garmin bir saat fena olmaz, güzel bir viski(glenfiddich 18) olabilir, sevgiliyle yapılacak tekne tatili, gidip wimbledon finalini canlı izlemek vs. vs. saymakla bitmez.
  • gule gule  (08.07.23 13:55:19) 
ABD tatili.


  • dissendium  (08.07.23 14:15:05) 
Parfüm.
Bir senedir almadim, zaten 20 tane falan var da olsun.

  • logisticsmanager  (08.07.23 14:18:24) 
  • Bruce  (08.07.23 15:12:04) 
green card


  • antikadimag  (08.07.23 19:09:06) 
İhtiyacım olan herşeye sahibim. İlla ki "Yav söyle işte birşey" derseniz güzel bir pijama takımı, kaliteli bir tıraş seti, güzel bir kitap, kullanışlı bir dürbün ve kısa bir kaplıca tatili oldukça mutlu edebilir.


  • burka  (08.07.23 19:42:10) 
Hamam (kese, köpük, masaj)
Evcil hayvanla oynamak
Kaçamak tatil
Güzel kaliteli bir kulaklık
Kitap almak için hediye çeki

Hepsine ihtiyacım var ve çok mutlu olurdum.
  • buzbebek  (08.07.23 22:20:16) 
[]

"Bu benim hayatımı değiştirdi" dediğiniz şey nedir ?

Hayatınızı değiştiren bir şey varsa o nedir diye soruyorum :)




 
Lisede kendimi düzeltip mühendis olmam diyebilirim. Aslında kendime çok uygun bir meslek seçmişim. Üniversite okumasaydım kesinlikle çalışmakta çok zorlanırdım. İşçilik gerçekten çok zor bir şey. 4 yıl eğitim alıp çok büyük bir yükten kurtulmak inanılmaz bir şey.


  • dissendium  (06.07.23 23:26:53) 
-İngilizce öğrenmek için gösterdiğim çaba ve İngilizce bilmek.


Hem çaba hem İngilizcenin kendisini bilmek, ayrı ayrı hayatımı değiştirdi. Bunu 4 günlük Belgrad gezisinin kafam acayip güzelken yazıyorum.
  • put it in your appropriate place  (06.07.23 23:36:00) 
18 yaşında ticarete girmek
İstanbul'a taşınmak

  • deer hunter  (07.07.23 00:06:09) 
Lisede dil bölümü okumak. İngilizce öğrenmek bunun önemli bir parçası çünkü internetle beraber her şeye erişebiliyorsun ve her şey ingilizce. Kişisel gelişimim açısından çok önemliydi.
Sonra yine üni ve bölüm tercihi, hayata bakış açımı değiştirmesi, o açıyla beraber iş hayatında başarılı olmama sebep olması derken, kırılma noktası o oldu. Yoksa eşit ağırlık seçip avukat ya da öğretmen olup çıkardım. (kötülediğimden değil, benlik olmamasından)

  • Bruce  (07.07.23 00:16:20) 
Kronolojik olarak

1. Ablam
2. Üniversitedeki hocam
3. Şimdiki eşim

(şey değil kim olarak)
  • halanne  (07.07.23 00:26:23 ~ 00:48:08) 
bogazici uni.


  • banach  (07.07.23 00:49:16) 
internet erisimi: muhtemelen en onemlisi, verdigim tum kararlari etkilemis olabilir

ingilizce ogrenmek: ikincisi, ilkinin kapsamini genisletmek adina

universite, erasmus: kendi ayaklarim uzerinde durabilmemi saglayan seyler, maddi ve sosyal anlamda

2019'da kanada'ya tasinmak: ekonomik kriz, siyaset gibi koularin artik beni etkilememesi (ya da cok minimal etkilemesi), kendi yagimda kavrulup gidebilmek cok buyuk bir kafa rahatligi

spor: hayatimdaki yeni seylerden, mecburen duzgun beslenmek zorunda kalip sporla birlikte hem mental hem fiziksel olarak yarattigi etkileri gormem, kelimenin tam anlamiyla caki gibi olmam inanilmaz bisey. aksini hayat edemiyorum artik. ruhum duymadan tirmandigim daglar ve sahit oldugum manzaralar da isin cabasi.
  • taurina  (07.07.23 00:56:57) 
Birincisi lise seçimim.
İkincisi erasmus.

  • asap raki  (07.07.23 01:00:33) 
İki huyum: sevmediğim şeylerden koşarak uzaklaşmak ve ünideki hocamın deyimiyle hırslı köpek olmam.

Ben yetişme tarzım nedeniyle hayır demeyi çok öğrenemedim. Heleki anne-baba birşey diyecek, sen de hayır diyeceksin. Ben de bunun yerine kaçtım. Bizim eve çok yakın iyi bir üniversitede öğretmenlik okuyabilecekken uzakta kimsenin bilmediği bir üniversitede entel dantel birşey okudum. Baktım okul gerçekten tırt, öyle böyle başka bir meslek edindim daha öğrenciyken. İlk işimden nefret ediyordum, oradan kaçmak için iyi bir yükseklisans buldum yurtdışında, ikinci işimden de nefret ettiğim noktada durup konuyu çözmek yerine yurtdışında bir işe geçtim vs. Böyle herşeyden kaçarak gitti bu asdfg

Hırs da kibirden herhalde. İşte işimi Türkçe yapmak yerine yabancı dilde yapmayı seçtim. Türkiye'de yükseklisans yapmak yerine amerikada iyi bir okulda yaptım vs. Benimle aynı yerde bulunmuş insanların şimdiki konumuna bakıyorum, bu iki huy gerçekten beni kurtardı.
  • orangesandsea  (07.07.23 10:09:32) 
[]

covid + deprem + ekonomik/siyasi krizler sonrasi gecmeyen ruh hali?

sizde de var mi bu?

ne kadar eglenceli sey yaparsam yapayim sanki hicbirsey covid oncesi gibi futursuz bir mutluluk vermiyor. sanki hersey biraz tadini kaybetti gibi.


 
kişisel psikolojimiz yaşadığımız toplumdan bağımsız değil malesef. bu yüzden siz kendi piskolojinizi çok iyi tutsanız da her gün iletişim içinde olduğunuz insanlar mutsuz oldukça bu size de yansıyacak.


  • orpheus  (06.07.23 17:31:50) 
Arkadaşlar ben hayattan tamamen kopmuştum fakat psikiyatri işimi çözdü. Korkmayın gidin, sandığınız gibi değil. Belki yapay ama mutluyum, hayattan keyif alıyorum nispeten hafif bir ilaç kullanıyor olmama rağmen.


  • guitarissimo  (06.07.23 19:44:18) 
Bende hiçbir şey covid öncesi gibi değil.


  • kukuleta  (06.07.23 23:07:17) 
türkiye'de doğmanın bile insanın ruh halini kalıcı olarak bozduğunu düşünüyorum.

ben covid başlarında yurt dışına taşındım, tayin gibi bir olay ile. ailemi ve sevgilimi arkada bıraktım.

şimdi yalnızlık sosu ile karışık, hergün daha kötü oluyor hissiyatını taşıyorum.

sevgilim olsa düzelir bir nebze bence.
  • rain when i die  (06.07.23 23:28:41) 
Covid değil de deprem ve seçimlerden sonra en küçük mutluluk bile garip bir utanç ve anlamsızlık ikilisi getiriyor. 10 dakikalık komik YouTube videosu izlesem bile böyle.


  • peki madem  (07.07.23 10:10:58) 
[]

Geçmiş mesajlaşmaları açıp açıp okuyor musunuz?

Sevgiliniz, eski sevgiliniz, flörtünüz, arkadaşınızla olan geçmiş diyalogları arada okuyup o konuşulan andaki karşılıklı hislerin üzerinde düşünüyor musunuz hiç?




 
Eski olanları açıp okumuyorum. Güncel olanları eskiden okurdum şimdi vaktim de yok hem eriniyorum.
Edit: Şimdi düşündüm de eski olanları zaten sildiğim için açıp okumak mümkün olmuyor.

  • Amaranta ursula  (06.07.23 00:07:31 ~ 00:15:49) 
hayır, her gece siliyorum mesajları.


  • gule gule  (06.07.23 00:24:51) 
evet gençken çok yapardım bunu. gerçi şimdi bile, sevdiğim bi şarkı veya film olursa defalarca dinler izlerim, hem o duyguları yeniden yaşamak hem de bir kez de farklı bir açıdan dinleyip gerçekten güzel miydi yoksa bende mi bi denyoluk vardı diye test etmek için. ama mesajları defalarca okumak içlerindeki en yararsız uğraştı muhtemelen çünkü bende hemen hiç izi kalmadı, onlardan öğrenip gelecek için ders çıkaracak bir şey yoktu açıkçası çünkü aşırı aşıkken yada öfkeliyken yazılan mesajlar çoğu, öyle mantık çizgisinden uzaklar ki "öeh iyi ki geçti gitti bir daha yapmayayım" dedirtmek dışında günümüzdeki hiçbir derde derman olamıyor.


  • engelbert humperdinck  (06.07.23 01:56:12) 
okurum ya. Arada bir muhabbet aklıma gelir, whatsappte arama yapıp onu bulup o diyaloğu okurum. İlla sevgili olmasına gerek yok, arkadaş grubundaki geyik muhabbetleri de okurum. Anlık olarak zaten keyif aldığım bir sohbetse birkaç defa okurum konuşma sürerken. Ses kayıtlarını da bazen dinliyorum tekrar. Bi de tuhaf şekilde kendi attığım ses kayıtlarını bi kez dinleme huyum var atar atmaz.

Yakın arkadaşlarımla olan whatsapp sohbetlerimi silmem. 2016'dan kalan sohbetler var. Whatsapp gruplarında önemli olanlar için de geçerli. Arşiv gibiyim bu konuda :d
  • nundu  (06.07.23 10:35:15) 
hayır.


  • gurur  (06.07.23 11:32:19) 
10 yılda 3 kere falan yapmışımdır muhtemelen.


  • bobinhoo  (06.07.23 14:13:06) 
Okurum hep


  • abuzer  (06.07.23 17:34:39) 
Yakın arkadaşlarım ile olan sohbetlerim çoğunlukla durur. Bazen vay be ne zamanlardan geçmişiz diye açıp okurum. Bazen de geçmişte bir olayı hatırlamaya çalıştığımızda, tartıştığımızda çaaat çıkarıyorum. Olay çözülüyor:)


  • skywalker.anakinn  (06.07.23 18:52:01) 
ewet ablamla olan mesajlasmalari arada bir acip okuyorum. hosuma gido. kendisi de bir duyurucu ins bunu gorur ve onu ne kadar sevdigimi anlar :D


  • nibba  (06.07.23 19:38:07) 
asla okummam. Yazarken düşünmeye çalışır düşünemediysemde yazdığımı kabul eder silerim.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:58:35) 
[]

Düğün ve arkadaşlar sorunsalı

Pazar günü yapacağımız düğüne şehir dışından eşimin 7 benim 7 arkadaşımız gelecek. Bu kişiler bir gün önce gelip ayarladığımız misafirhaneye yerleşecekler ve cumartesi beraber birşeyler yapalım yemek falan diyorlar. Biz ise hepsini çok sevsek de bir gün öncesine bir event daha organize edecek gücümüz kalmadı, maalesef maddi manevi tükenmiş hissediyoruz bu düğün planlama sürecinde…

Eşimin arkadaşları bir grup, hepsiyle topluca buluşabiliriz belki. Ama benim gelen arkadaşlardan sadece 3ü birbirini tanıyor, diğerleri alakasız hatta biri yabancı filan. Nasıl yapacağız bu durumda? Görüşmesek insanlar bizim için onca yol geldi ayıp olur e görüşsek o güne bir sürü işimiz olacak rahat rahat takılamayacağız.

Siz olsanız bu görüşme işini nasıl organize ederdiniz kimsenin gönlünü kırmadan?

Teşekkürler

 
Valla düğünüme çağırdıysam yakın arkadaşlarımdır ve beni en iyi tanıyan- anlayan insanlardır. Haliyle düğün öncesi mecalimin olmadığını söylediğimde anlayışla karşılayacaklarını umarım.


  • Amaranta ursula  (06.07.23 00:09:47) 
yolu sizin icin gelmediler. Evlenenler iki kişi onlar on dort kisi. on dort kisi iki kisinin hesabini paylasabilir. bir sey yapmak istiyorlarsa bir grup kursunlae planlasinlar ve sizden de 1 saat de olsa katilmanizi beklesinler. Amaclari aktivite, siz olmasaniz da eglenirler zaten. bir gorunseniz yeter.
MUTLULUKLAR ^^

  • sparkle kiddle  (06.07.23 07:10:00) 
Bence siz onların tamamının olduğu bir whatsapp grubu kurup herkesi birbiriyle bi buluşturun. Sonra da cumartesine bi ayarlama yapamayacağınızı, ama onlar bi etkinlik yaparsa 1 saat katılabileceğinizi falan yazın. Hem sizin arkadaşlarınız yalnız kalmaz, gerekirse bi çay içecek insan olur şehirde.
Hem de topluca durumunuzu anlatmış olursunuz.

  • zimbirik  (06.07.23 13:54:21) 
sizin veya esinizin cok yakini olan ve yasadiginiz sehirde olan bir arkadasinizdan rica edin, bir grup kursun, bu 14 kisi icin bir yerde aksam yemegi ya da bir sey icmelik bir sey ayarlasin, kendisi de katilsin, illa ki yasadiginiz yerde cok yakin bir arkadasiniz vardir, nedime olabilecek biri yani. Siz de esinizle gidin 1-2 saat takilin. insanlardan yardim isteyince gercekten cok yardimci olacak insan cikiyor, genellikle bizler istemiyoruz/istemeyi bilmiyoruz.


  • songforsomeone  (06.07.23 15:12:54) 
[]

olesiye bir ameliyat korkusu

var bende.
olumcul olmayan ama her gecen gun beni daha kotuye goturen bir durumum var. omur boyu ilacla da idare edebilirim ama bu durum beni psikolojik olarak da cok etkiliyor. uzerimde bir yuk adeta. buyuk bir yuk.

annem paran da var en iyi yere gidebilirsin ne var korkacak diyor, millet devlet hastanesinde beyin ameliyati oluyormus ne varmis.
bu soylemler yukumu agirlastiriyor. hic beni rahatlatmiyor. kendimi yetersiz hissediyorum. beceriksiz hissediyorum.

bu veya benzer bir korku konusunda profesyonel destek alan ve sorununu aşan var mi aramizda veya cevresinden benzer bir hikayede bilgi sahibi olan?
ben napsam da bunu aşşam veya?

daha once sedasyonla bir islem yaptirmistim o anestezi uzmanini mi bi ziyaret etsem? ona isinmiştim. ama o sedasyondu pek korktugum bir sey de degildi gerci.

napicam ben arkadaslar ya cok uzuluyorum

 
Çocukken göz ameliyatı olmuştum. Gözü kara olmak gerekiyor. Ben böyle aşmıştım. Cesur ol. Bayılınca bir şey hatırlamıyorsun zaten. Tüm olay oraya kadar. Şimdiye kadar olup iyileşmiştin. Düşünme. Yap.


  • dissendium  (04.07.23 21:50:25) 
hocam tıp manyak gelişti. sizin korktuğunuz ameliyatı her gün binlerce kez yapıyorlar. ben böyle dedim diye "hee tamam" demeyeceksiniz biliyorum ama gerçek bu. benim babam da beyin tümörü sebebiyle ameliyat oldu ama kanserlerin bal porsuğuna denk geldiği için vefat etti. yani onu bile ameliyat edip belli kitleleri almışlardı. artık yerine göre beyni bile açıp biçebiliyoruz. babamdan dolayı biliyorum, aynı koridorda ameliyattan 15-16 saat sonra ayaklanıp koridorda ve hatta dışarıda gezintiye çıkan hastalar vardı.

acil şifalar dilerim, korkuya gerçekten yapacak çok bir şey yok, ne denir bilmiyorum ama çözümü olan bir şey için bu kadar canınızı sıkmayın derim. bırakın ameliyatı yapacak olan korksun, siz ne korkuyorsunuz? siz zaten fiu fiu iki dakikada girip çıkmış gibi hissedeceksiniz.
  • mark greg sputnik  (04.07.23 21:59:31) 
sakinleştirici alınca dünya umurunda olmuyor:)


  • nothing in my way  (04.07.23 22:07:01) 
Bu arada devlet hastanelerindeki ameliyat güvenliği özellerden daha iyi oluyor genelde. Annem 30 sene devlette ebe hemşire olarak çalıştıktan sonra 2 sene İzmir'in en iyi özel hastanelerinde çalıştı. Anestezisinden steril malzeme kullanımına her alanda devlet hastanesi çok daha özenli.


  • nundu  (04.07.23 23:47:08) 
soyle hastaneye girer girmez yatirip narkozu caksinlar, sonrasi senden cikiyor zaten.

2 sene once ozelde ameliyata girdim, titreyerek ameliyathaneye girdim midem bulaniyor vs, doktor selam nasilsin dedi tam cevap verecektim damardan ne verdilerse tak diye salteri kaldirdilar, ruya bile gormedim.

1 saat sonra hasta bakici tokadi basinca uyandik.
  • cooperr  (05.07.23 01:02:02) 
Ben bu gibi sorunları "korkarım da yaparım da" şeklinde çözüyorum.

Korkmanız olağan, her canlının hayatta kalma içgüdüsü var ve bu çok güçlü. Korkunuzu tam olarak yenemezsiniz. Bu olacak. Ancak neticede olayın hiçbir kısmına şahit olmayacaksınız. Teknoloji güzel bir şey, elinizi taşa vursanız daha çok acı çekersiniz ameliyat olmaya göre. Siz uyuduktan sonra da gözünü yatağınızda açacaksınız ve hepsi bitmiş olacak.

Ayrıca zaten bir aşamada sizi uyutmadan önce sakinleştirici veriyorlar. Çok güzel bir his, değişik bir ortama gireceksiniz. Merak duygunuzu ağır bastırmaya çalışın.
  • akhenaten  (05.07.23 10:17:35) 
emdr terapi deneyebilirsiniz belki? bu korkunun bir nedeni, dayandigi bir temel olmali, onu bulunca onun etkiledigi diger olaylara da hissimiz ve bakis acimiz degisiyor. hatta belki korku bile olmayabilir sizinki, mesela ameliyat olunca, girerken caresiz mi hissediyorsunuz, kontrolu kaybettiginizi mi dusunuyorsunuz, bunlar sizde korku hissi ya da kaygi yaratiyor olabilir, bunun da muhtemelen ilk cikis noktasi olmali, yasadiginiz bir sey, bir deneyim vs.
emdr terapi kisa sureli oluyor genellikle, ise yarayabilir diye dusunuyorum.

  • songforsomeone  (05.07.23 12:33:03) 
[]

Hikayeniz: büyüdüğünüz aile sizi nasıl etkiledi?

Basitçe hikayenizi yazarsanız sevinirim..
İnsan piskolojisi, bilinçaltı, 0-6 yaş vs. bilgileri merak etmiyorum...
Kişisel hikayenizde; mutlu mu büyüdünüz mutsuz mu? ve yetişkinliğinde aize nasıl etkileri olduğunu düşünüyorsunuz?
Ben baskın bir ebeveynin liderliğinde ve baskısında büyüdüm. Gençliğimde birçok şeyi aşsam da orta yaşa geldiğimde tersine döndü gibi birşeyler...bunu çocukluğuma ve baskın ebeveynime mal etmeye başladım.
İçimdeki hesaplaşmada onu fatura kesiyorum hep...65e geldiğinde yüzüne karşı duygularımı söylemeye başladım ve farkettim ki geç kalmışım: yaşlanmış. O da kaldıramıyor ve üzülüyor. Bu sefer hop yine içime atmaya başladım. Bitmeyen bir öfke döngüsü gibi bir şey oldu.
Maddi anlamda ise çok iyi büyüdüm. Komşularımız, arkadaşlarımın ebeveynleri; okuduğum okullar hep türkiyenin iyilerindendi. Bu imkanlar, ne yazık ki tam bağımsız birey olarak yetişmemi sağlayamadı.
Kendi çağımda kendi içimde de savaş verdim.
Sonuç olarak bir yanım şükürde, çünkü zor dönemler atlattım. Bu yüzden ailem ve arkadaşlarım da benim adıma mutlu.
Ben mutsuzum. Ailemi suçluyorum. Ve bazı şeylerden vazgeçtim, bu da yaşam sevincimi alıp götürdü.

Mutlu bir aile tablosunda büyüseydim farklı mı olurdu ki?
Keşke maddi imkansızlıklarım olsaydı, daha kötü okullara gitseydim de sıcak ilişkilerin olduğu bir ailede büyüseydim diyorum. Yetişkşnliğimde daha sakin, huzurlu , enerjik biri olurdum ve çocuğumu böyle yetiştirebilirdim diye düşünüyorum.
Siz ne düşünürsünüz, kendi hayatınızdan örnek verebilir misiniz?

 
"Ben mutsuzum. Ailemi suçluyorum. Ve bazı şeylerden vazgeçtim, bu da yaşam sevincimi alıp götürdü."

Bir an once bu kurban psikolojisinden cikmak icin caba gostermenizi oneririm. Aileniz baskiciymis vs. dogrudur, eminim haklisinizdir, sizi de kotu etkilemis olabilir. Lakin, oncelikle artik bir yetiskinsiniz, kendi sorumlulugunuzu almaniz gerekiyor. Ayrica, onlarin da bildigi buymus, gordugu buymus, ellerindeki imkanlarla bunu yapabilmisler. onlarin cocuklugu, gencligi nasildi, neler yasamislar, nasil ailelerde buyumusler, bunlari hic konustunuz mu?
Terapinin ya da spirituel yaklasimlarin amaci bir suclu bulup hayatimizdaki mutsuzlugun sorumlulugunu baskasina atmak ve mutsuz olmaya devam etmek degil, ya da size mutluluk ilaci sunmuyor, tam aksine gecmisten gelen (gerek aile, gerek yasadigimiz ortam kaynakli) paternlerimizi gorup, yasamimizin tum sorumlulugunu almayi ogrenmektir ve ihtiyaclarimizi farkedip bunlari kendi kendimize ya da farkli araclarla karsilamayi ogrenmektir. Kendi ihtiyaclarini fark edemeyen ve bakima muhtac olan cocuklar ve cocuk bilincte olanlardir, siz artik cocuk degilsiniz.
Kristin Neff'in Oz Sefkat kitabini oneririm, hem kendinize hem karsinizdakine sefkat gostermeyi goreceksiniz.

Kendimden ornek vermek gerekirse, sizin de yazdiginiz gibi cok cok imkani olan, geliri o doneme gore gayet iyi bir ailede buyudum. Ancak her iki ebeveynim de fazlasiyla beklentiliydi (beklentili ebeveyn modu - sema terapi), ne yapsak yetmezdi, surekli bir dil daha ogrenmek, bir okul daha okumak, master yapmak, en iyi okulu bitirmek, vs. vs. gerekirdi. Ben bundan ne ogrendim? Cocuklugum ve gencligim surekli daha fazla yapmakla gecti, daha cok okumak, daha cok seminer, daha cok is, daha iyi is, bir gun de durup kendime ben bunu neden yapiyorum, yapmak istiyor muyum diye sorumadim. Bir sekilde ancak boyle sevilebilecegimi ve kabul gorebilecegimi ogrenmistim. Ayrica, partner secimlerimde de tatmin olmayan, surekli benden daha cok isteyen, insanlari secmistim, arkadaslik iliskilerimde de benzer sekilde. Bu paternimi ve neden bu hale geldigimi fark ettigimde, vay ben mutsuzum, ailem bana neler yapmis demedim. Neden boyle yapmislar? Cunku turkiye'nin ekonomik durumu belliydi, onlar cok calisarak bir yerlere gelebildiler ve bize guzel bir gelecek sagladilar, bildikleri yol buydu, onlarin cektiklerini (issiz kalmak, ac kalmak vs.) cekmeyelim diye, cok iyi kariyerimiz, isimiz olsun istediler ve bilmeden ve istemeden bu sekilde sartli sevgi ogrenmis oldum.
Bunu gorunce de gidip kimseye vay bana ne yaptin demedim, saglikli bir yetiskin olarak artik neye ihtiyacim oldugunu soruyorm kendime, bir dil daha ogrenmesem de sevilebilecegimi, bu halimle yeterli ve degerli oldugumu benimsedim, ihtiyaclarimin neler oldugunu tespit etmeyi ogrendim, ailemden yine bir talep gelirse (su kursa da git, sunu da ogren) sevgi ve kibarlikla hayir demeyi ve yine de iyi iliskiler surdurebilmeyi ogrendim. Yani saglikli yetiskin olmayi. Ayrica arkadaslik iliskilerime ve partner secimlerime ceki duzen getirdim, beni oldugum gibi kabul eden, benimle ayni derecede emek veren ve vermeyi secen insanlari secmeyi ve digerleri ile yollarimi ayirmayi sectim. Kisacasi bana ve sinir sistemime iyi gelen bilincli secimler yapmayi.
Dedigim gibi, kurban degilsiniz, ancak baskasini suclamak ve aksiyon almamak 'comfort zone' dedigimiz bir alan. Degismek zor ve mesakkatli, baskasini sucladiginiz surece de bu zorluga girmek gerekmiyor. Bunu gormek lazim once.

onunuzde iki yol var, bu farkindalikla ve daha da derine inerek kendinizi ve iliskilerinizi gelistirebilir ve guzellestirebilir, mutlu olmayi ogrenebilir ve secebilirsiniz. ya da 'vay basima neler gelmis' diye omrunuzun geri kalanini bugune kadar gecirdiginiz gibi gecirebilirsiniz. secim ve tum sorumluluk size ait.
  • songforsomeone  (05.07.23 12:22:37 ~ 12:26:41) 
[]

Hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu

Amerikan filmler izlediğinizde birçok kez karşınıza çıkmış olan sahnelersen biridir. O sahnede hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu sorulur. Aile ile yaşamak ayıp mıdır? Aileden ayrı yaşamak kesinlikle gerekli midir? Bu soru neden sorulur?




 
ABD'de 13-15 yaşlarında çocukların kendi harçlıklarını kazanmaları teşvik edilir, yani maddi bağımsızlığa giden yolda ilk adımları bize göre çok erken yaşta atıyorlar. Bizde 27-28 yaşlarına belki daha sonrasına kadar aileye bağımlı yaşayan gencimiz çok fazla. Tabi bunda ülkenin ekonomik durumunun payı da büyük.

Genelde çok daha bireyci bir toplum ABD, yani bireyin maddi manevi bağımsızlığı, gücü Türkiye'ye kıyasla daha değerli görülür toplum gözünde. Bu söylediğinizde bunun da payı var. Aile desteğini hissetmek elbette önemli ve kıymetli ama bana sorarsanız bizde biraz suyu çıkıyor. Okulunu bitirmiş, maaşını kazanan biri aileden ayrı yaşamalı diye düşünüyorum. Tabi şu anki ekonomik durumda çok çok zor, bunun da farkındayım.
  • fotrsapka  (04.07.23 09:33:49) 
eğer bir zorunluluk yoksa yaşanmamalı bence. maddi durum elveriyorsa, ailenin evlada özel bi ihtiyacı yoksa birey olma açısından ayrı eve çıkılmalı diye düşünüyorum


  • jelly bear  (04.07.23 09:35:00) 
her ülkenin dinamikleri farklı. orada biraz kendi ayakların üzerinde duramamak gibi. ama tam zamanlı bir işle de alakalı değil. part time çalışıp da arkadaşla falan bir eve çıkmak yaygın sanırım.

türkiye'de aile bağları, kültür, ekonomik sebeplerden dolayı o kültür de pek yok.
  • blackkmamba  (04.07.23 09:39:33) 
1. Kendi basina yasamak, kendi parani kazanmak, kendi isini gormek falan olgunluk gostergesi.

2. Amerikan filmlerinde gormenin sebebi ABD (simdi o eski havasi kalmadi ama) 80'lerde 90'larda falan ozellikle malum zengin bir yer. Is bulmak cok kolay. Ev ucuz, araba ucuz. Bu kosullarda tutup kendi evinde ozgurce yasamiyorsan sende bir sorun vardir alt metni mevcut yani. Neticede Turkiye gibi fakirlik, mecburiyetten aile evinde yasamak zorunda olma durumu yok.
  • hot potato  (04.07.23 09:39:33) 
Arkadaşların dediği gibi ABD'de erkenden evden ayrılması bekleniyor insanların. O yüzden belli yaşı geçip ailesiyle yaşayanların stereotipleri hep bir baltaya sap olamamış, genellikle bodrumda bir oda yapılmış orada tüm gün bilgisayar başında geçiren göbekli loser tipler olarak tasvir ediliyor. Sosyal interaksiyon eksiklikleri yaşadıkları için de genelde sorunlu insanlar oluyor. Bu incel, red pill tarzı gerzek mevzuların takipçileri falan bu tarz insanlar genelde.

Yani Türkiye'de 26-27 hatta 30 yaşında ailenle yaşayıp sosyal açıdan sağlıklı bir birey olabilirsin. Sorumluluk alma açısından da illa tek eve çıkmak gerektiğini düşünmüyorum. Ben 25 yaşında aile evinden ayrıldım, başka evde yaşamaya alışmam 2 saat sürmedi yani çünkü aile evindeyken de belli sorumluluklarım vardı.

Ha tabii iki ülkede de ters örnekler de bolca vardır ama bence genel olarak durum bu şekilde. Bence türkiye'de ayrı eve çıkmak iyi bir şey olsa da "birey olmak" için illa yapılması gereken bir şey değil. Birey olmak ayrı bir dairede yaşamaya bağlı bir olgu değil çünkü.
  • nundu  (04.07.23 09:45:17) 
Birçok kişi demiş ama bu ülkeden ülkeye değişiyor.

ABD'de bu desteklenen bir şey. ABD kültürü bize birçok anlamda benziyor ama birçok anlamda da farklı. Örneğin İtalyanlarda bu denli bir hassasiyet yok. Bizim ülkede hiç yok, hatta bizde evlenene kadar ayrı eve çıkmamak desteklenen bir durum.

İyi mi kötü mü konusu da hangi bakış açısından yaklaştığınıza bağlı haliyle.
  • akhenaten  (04.07.23 12:05:12) 
ABD ya da çoğunlukla batı kültüründeki kadar erken olmasa da aileden ayrı kesinlikle yaşanması gerektiğini, çocuğun kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu aile bağlarının kopması anlamına gelmiyor. Bizim kültürümüzde aileyle aynı evde 30 yaşına kadar yaşasan da ayıp değil. Hatta ayrıldığında ayıplanır, hele ki kadınsan. İstisnalardan bahsetmiyorum. Ekonomik durum, konut sıkıntısı varken Türkiye'de zaten henüz bunu başarmak zor. Ancak ayrı şehirde iş bulmuşsan ayrı yaşarsın.


  • skywalker.anakinn  (06.07.23 18:58:38) 
[]

Ortaokul arkadaşım ile nasıl yeniden tanışabilirim ?

Ortaokulu bitireli uzun yıllar oldu. Kız bizim mahallede oturuyor annesiyle pazarda gördüm 1 kere o da beni gördü tanıdı sonra geçip gittik ikimizde. Kızla hiç iletişimim yok benim instagram'ım falan da yok sosyal medya kullanmıyorum. onun instası var baktım.

Tesadüf; babası oto tamircisi, dükkanı var. Babam'da yıllardır oraya gider. Babam abim, kızın babasını abisini tanıyor.

Elimizdeki veriler bunlar. Kız iyi bir aile kızı. ailesi iyi kendisinin de çok değişmediğini düşünüyorum. Ne yapabilirim?

 
İnstagram acip oradan yuruyebilirsin, daha geleneksel olsun diyorsan annen kizin annesi ile kontak kurup görücü usulu de yapabilirsin.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (01.07.23 07:55:25) 
isntadan yürüyeceğine annen bir komşuyka haber gönderip telefonunu alsın daha iyi


  • bir soru sorcam  (01.07.23 12:40:39) 
Markette karşılaş, 'aaa merhaba nasılsın, beni hatırladın mı, ortaokuldan' de yürü işte


  • Mirket  (02.07.23 18:42:21) 
Ben 10 yıl önce kahve içtiğim kişiyi ekledim. Kız fenomen olmuş, emin olamadım. Özelden 10 yıl önce çekindiğimiz fotoyu attım. Samimi arkadaş olmamamıza rağmen güzel bir sohbet oldu, telefonumuzu aldık.

Küçüklük fotosunu atsan tuhaf olabilir gerçi:)en azından sohbet başlar.
  • Kahvedesu  (02.07.23 19:07:03) 
[]

Hakeret küfür vs

İlişkide ne sıklıkla küfür hakaret edersiniz yada edermisiniz ?

A) hiç etmem salak aptal lan bile demem o da demez
B) ufak tefek kırıcı olmayan küfürler şakayla karışık
C) kavga anında ederim pişman olurum
D) karşılıklı ederiz birbirimizden alınmayız küfür etmemek kasıntı asıl

 
A samimiyet yakınlık= küfür algısı olanlar var. Birbiriyle konuşurken amk ka ekleyen bi çift bile görsem korkunç geliyor. Karşılıklı küfür daha da kötü bence


  • yazdonumu  (30.06.23 23:34:27) 
a


  • freebird5406_2  (30.06.23 23:38:20) 
A


  • Amaranta ursula  (30.06.23 23:38:42) 
Ses yükseltme bile olmamalı diyerek artırıyorum. A tabii.


  • ruhen hastayim ben  (30.06.23 23:44:33) 
İlişkinin temelinde saygı olmalı A dışına asla çıkılmamalı. Çıkmam.


  • Mirket  (30.06.23 23:52:43) 
A


  • mor oje  (30.06.23 23:54:57) 
dogdugumdan beri elime kadin eli degmedi ancak iliski demissin dolayisiyla insan iliskisi olarak anliyorum
yakin arkadaslarim disinda kimseyle kufurlu hakaretli konusmam

  • nibba  (01.07.23 00:28:22) 
A
Ama türk kızları için d. Gizli d.

  • pavlis  (01.07.23 00:46:23) 
Küfür, hakaret, beddua etmeyiz. Sık sık tartışsak da...

Bazen dayanamayıp kendime ettiğim oluyor çok nadir. Ancak karşı tarafa asla...
  • yadigar  (01.07.23 01:04:45) 
a


  • Kittie  (01.07.23 01:15:39) 
Tartışmasız A


  • 2027  (01.07.23 08:24:10) 
Çok çok uzun bir ilişki süresince, bunun dışında flortlerde vs hiç bir hakaret duymadım etmedim.
Okulda falan arkadaşlarınla olur da ilişki de hiç bir şekilde kabul edilecek bir şey değil. Gördüğümde de varoş damgasını basıyorum.
Ha, çevremde de böyle bir şey görmedim.
  • kisa  (01.07.23 09:07:15) 
A.


  • chihirovekohaku  (01.07.23 09:21:43) 
Agresif veya ciddi tondaysa A, hiçbir zaman. Ama bazen şımarık modda "yaa salak şey ashahs" falan dediğim oluyor.


  • akhenaten  (01.07.23 09:26:31) 
A


  • zimbirik  (01.07.23 10:51:30) 
E)Kavga anında ederim pişman da olmam.


  • Avoiding The Puddle  (12.07.23 13:40:26) 
[]

Sanırım artık ben de ekonomistim

Slm
İki ay önce elime toplu ödeme için bir miktar toplu para geçti. Bende on iki senelik eski sevgilimin evlendiğini hissetmiş olacağım ki bunalıma girdim ve başka şehre bir anda çıkıp gittim 10 kağat parayı yedim geri döndüm.
Sonra dolar alayım zaten çıkacak dedim ve şu anda +5 kağat kârdayım. Kız gitti ama olsun üzerimdeki ferahlık tarif edilemez. Kendisine buradan mutluluklar dilerim. 5 kağada da bozdurup vodka, gin falan alasım var. Ya da beklesem mi?

Sizlerde son durum nedir, benden başka ekonomist olan yok mu?

 
[]

"evimdeyim" duygusu nasıl edinilir/bulunur

Ne doğup buyudugum evde ne de sonrasında yaşadığım kaldığım yerlerde bu duyguyu hissedemedim. Yani yok galiba. Şöyle ki, sanki başka bir yer var ve evim orasiymis, bir gün de o an bulunduğum yerden gitmem gerekecekmis.

Mesela otel ve hostellerde kalırken gidiyor bu his. Ya da birine misafirliğe gittiğimde. Çok rahat oluyorum. Belirli bir süre sonra gideceğimi mantıken bilsem de ruhen yerlesebiliyorum oraya. Çocukken de bana eş dost akrabadan "sen gel bizim çocuğumuz ol bizimle kal" falan derlerdi. Ben de heyecanlanirdim hemen onların çocuğu olsam nasıl olur diye tatlı hayaller kurmaya başlardım.

Şimdi yeni bir yere taşındım. Alıştım artık bu böyle olacak diyordum da yine bu duygunun (evsizlik, aidiyetsizlik, yerlesememek) yokluğu yüzeye çıktı benim için. Ne yapsam da olmuyor. Yapıp dusunebildigim şeyler hep eşya vs almakla ilgili, onlardan da öyle bir "evimdeyim" duygusu temin edemeyeceğimi önceki yaşadığım yerlerden biliyorum.

Belirgin bir soru da yok aslinda.
Ne düşünüyorsunuz ne dersiniz onu merak ediyorum?

Yaşamaya böyle turist gibi devam etmek kaçınılmaz mı? :)

 
bazı insanların içinde bu az sonra kalkıp gidecekmiş gibi hazır bekleyen his hep oluyor

yaşadığın yerdeki insanlarla bağ kurarsan, rutinlerin olursa, yaşadığın yere emek verip katkı sağlarsan biraz daha oralı hissedebilirsin belki
  • freebird5406_2  (29.06.23 09:46:34) 
o evde ne kadar kalıcı olduğunla alakalı bence. eğer x sene sonra taşınırım zaten kafasında yaşıyorsan kaçınılmaz bir his bahsettiğin.

öyle değilse de yaşadığın yeri kişiselleştirmelisin, eşya almak/evde değişiklik yapmak tabi ki sorunu tamamen çözmez ama baya bi iyileştirebilir
  • william morris  (29.06.23 11:04:50) 
Bana da olurdu bu ama 20’li yaşların başında. Sonra milyon kere ev, şehir, ülke değiştirince yadırgama ortadan kalktı. Alışmak üç günü bulur oldu. Bende yer değiştirme sıklığıyla beraber ortadan kalktı bu yabancılık. Artık neredeysem evim orası.


  • monseur thenardier  (29.06.23 12:03:42) 
aidiyetsizlik duygunuz var. esya almak, kendinize gore duzunlemek bunu cozmez malesef ya da gecici cozer sonra o duygu yeniden gelir.
nedenine inmek gerekir.

  • 65 derece  (29.06.23 12:37:40 ~ 12:38:04) 
Yüzyıllardır göçebe olarak yaşamış bir milletin çocuklarıyız.
Aidiyetsizlik genlerimize işlemiş.

Bulunduğumuz yere .ıçan, Zevksiz zevksiz binalar yapan, yaşam alanı zevksizliği konusunda çığırlar açan yığınlar olmamız da hep bundan.

Ama senin söylediğin, hayatın baharında görülen bir durum. Yaş ilerledikçe konfor alanı hep küçülüyor. belirli bir yaşa ulaşınca da televizyonun karşısındaki bir koltuk yeterli hale gel,yor.
  • Mirket  (29.06.23 12:58:14) 
Klube hoş geldin. Ontolojik evsizlik bunun en iyi tanımı. (bkz: monachopsis) Nasıl geçer? nasıl kazanılır? Bence mutlu ve huzurlu olunan bir yerde uzun soluklu iyi ilişkiler ve rutinler kazanılarak edinilir gibime geliyor.


  • Amaranta ursula  (29.06.23 15:08:03) 
1 ... •34567891011• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.