[]

Güven kırılmasını aşmak hakkında

Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir döneminde olmasıydı. Daha genç olduğum zamanlarda ben de benzer tecrübeler yaşamış ve yaşam tarzı olarak buna karşı olmayan, saygı duyan biriyim ama kendi hayatımda artık tercih etmiyorum böyle bir ilişki şeklini. İlişkimiz başlamadan önce bir gün bana biriyle buluşacağını, alınıp alınmayacağımı sordu, ben de üzüldüm ama engel olmak için bir şey yapmadım tabi ki. Aynı günün akşamı vazgeçtiğini,bunu yapamayacağını,beni aldatıyor gibi hissettiğini söyledi. Ben de kendisine açıkça belirttim,eğer bir ilişkiye gireceksek üçüncü şahısların varlığının olmaması gerektiğinde anlaştık.

Bundan kısa süre sonra, ben işim için şehir dışındayken biriyle mesajlaştığını,buluşmadıklarını ama hayatında biri olduğunu da söylemediğini anlattı (onu da ben huzursuz hissedip sorunca anlattı) ben de istediği insanlarla elbette arkadaşlık kurup gezip tozabileceğini, bunun onun özel hayatı olduğunu, sadece bir başkasıyla benimle birlikteyken duygusal fiziksel bir şey yaşamamasını ve varlığımdan bahsetmesinin yeterli olacağını söyledim. Önceden konuştuğumuz şeylerin üzerinden yine geçtim. Ama ara ara konusu açıldıkça (hatta bazen açılmadığında da) "ileride belki böyle bir şey yaşamak isterim" gibi şeyleri hoşuma gitmeyen sıklıklarda dile getirmesinden rahatsız oluyorum. Israrla gelecekte ne olacağını bilmediğimizi, öyle bir şey seçmek isterse bana söylemesini ve kendi yollarımız gideceğimizi söylüyorum. Aynı şeyleri dile getirip durmak canımı sıkmaya başladı. İçimde bir "acaba" dönüp duruyor, eskiye kıyasla artık çok rahatım ama henüz gözüm kapalı güvenemiyorum. Sanırım ne istediği konusunda bazen kafası karışıyor. Yanlış bir şey yapmayacağını düşünsem de konu kafamı meşgul ediyor zaman zaman. Sizce ne yapmalı? Benzer şeyleri yaşayanınız var mı?

Not: boğan kısıtlayan kıskanç biri değilim, neredesin kimlerlesin fotoğraf at konum at huylarım yoktur, kendime güvenim ve saygım var. Kendisiyle aramızdaki ilişki de gerçekten sevgi ve değer verme üzerine kurulu. Gayet açık bir iletişimimiz var. Kavga gürültü etmeden tartışıp birbirini anlayan ve haklı değil mutlu olmayı hedefleyen insanlarız

 
istekler uymuyorsa uymuyordur. bunu uydurmaya çalışmanın manası yok. zorlama veya karşıdaki istiyor diye verilen tüm tavizler bir gün mutlaka patlar. iyi anlaşan, iyi vakit geçiren iki insan her zaman iyi bir çift olamayabiliyor.


  • orpheus  (27.10.23 21:09:44) 
Muhtemelen sizin de farkında olduğunuz şeyleri size söyleyeceğim.

Bir insan, duygusal anlamda, hayatının bir döneminde bir şey yaşamayı kafasına bir kere soktuysa çok yüksek ihtimalle bunu yapmak isteyecektir. Ama bugün, ama yarın.

Bu hep böyle değil mi ki zaten?

Sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip ve bunun sonucunda sizinle aynı sonuçlara varmış insanlarla çok daha kolay anlaşırsınız. Tam tersine, sizinle aynı kafa yapısına sahip ancak sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip olmayan insanlar sizi yaralama ihtimali en kuvvetli olanlar, çünkü bu kişiler sizden de etkilenerek bu arayışlarını gerçekleştirmeye daha yatkın olacak.

Bu kişi ne istediğini biliyor gibi, sadece sizi kaybetmek istemiyor gibi görünüyor. Bunu sevgiden mi, garanticilikten mi, konfor alanından çıkamadığı için mi ya da başka sebeple mi yapmıyor siz daha iyi bilirsiniz. Büyük ihtimalle siz onun bu isteğine olumlu dönüş yapsanız sevinçten havalara uçar, ancak ben tarafların birinin istemeden bir konuda ortaklaşıp da sağlıklı şekilde yürüyen bir ilişkiye rastlamadım. Bu kişi bundan zihnen vazgeçmediği sürece aranızdaki ilişkiyi kendini sınırlandıran bir etken olarak görmeye başlaması da yüksek ihtimal.

Buna göre siz de ya bekleyip ne olacağını görebilir ya da ben bu filmi biliyorum deyip ne olacağını görmemeyi seçebilirsiniz.

Geleceği bilemeyizle başlanan bu laflar bana hep niyetleri gizlemeye ya da anlaşmazlığı ertelemeye yarayan boş laflar gibi gelir. Geleceği bilemeyiz, bu net bir bilgi. Bunu vurgulamanın bir anlamı yok. Haliyle önemli olan bugünkü niyet ve bugün gelecekten ne beklendiğidir. Eğer insan bu konuda net olamıyorsa geleceği biliyordur aslında.
  • akhenaten  (27.10.23 21:53:31) 
Bu olay cozulmez. Kişinin isteği aynı anda farklı iliskiler ise ve sizin degilse cuckold falan olmadiginiz sürece yurumez, boşuna üzülür ve kafaniza takarsiniz.

Ikinizin de nasıl yaşamak istediği konusunda bir yanlışlık yok ama çok temel bir uyumsuzluk bu, cozulemez.
  • logisticsmanager  (27.10.23 21:56:07) 
Çok eşlilik yaşayan biri belirli çizgileri, sınırları vs. aşmış oluyor. Güven olmaz. Erkek veya kadın farketmez. One thousand cock stare olayı. Seni aldatacak veya aldatmadan önce ayrılacaksın. Erkekse atıyorum nirvanayı görmüş birini daha aşağısı ile tatmin etmek imkansız. Kadınsa yine aynısı geçerli ama şahsen öyle bir kadına sıfır saygı duyarım.


  • Shepard  (28.10.23 00:37:44) 
[]

Kendinizden kac yas buyuk/kucukle cikarsiniz?

+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim




 
Max 10 yaş küçük


  • olaylar olaylar  (26.10.23 23:34:29) 
+7 olur. yaştan ziyade karakter en önemli şey.


  • babemsi  (27.10.23 00:46:46) 
Küçükle no. +10


  • Amaranta ursula  (27.10.23 01:01:23) 
21-28 ile 30-37 arasında büyük fark var. Yaşlar yükseldikçe pek problem değil.

edit: fakat yaşa takılıp kendini engellemeye değmez. Kendin deneyimle.
  • nhk ni youkosu  (27.10.23 01:16:55 ~ 01:18:01) 
+/- 4 dışında düşünemedim ben hiç.


  • ananiyimioguz  (27.10.23 01:57:09) 
30 yaşında bir erkek olarak böyle keskin rakamlarım yok ama ideal şartlarda min 25+ birisiyle olmak isterim ancak 23 yaşında biri çıkıp 25'liklerden daha da olgun gelebilir. ama 23'ten küçüğü ciddi ilişkide olmaz gibi ya çok çocuk hissettirir yani o seviye. şimdilik -7 gibi o yüzden ama 35 olduğumda da 25+'ya okey olurum gene o yüzden değişiyor - kısmı. + kısmı sabit ama 2 ya da 3 civarında kalır 4'e çıkması zor.


  • pietro crespi  (27.10.23 02:07:38) 
alt legal sınır belli. üst sınır ise vucuda bağlı. vucut sağlamsa limit yok.


  • roe  (27.10.23 03:42:12) 
39 yaşında bir erkek olarak ciddi bir ilişki için en fazla 30 yaş. benden büyük veya yakın yaşlarda biriyle olmaz.

ciddi bir şey yoksa 18-45
  • tabudeviren  (27.10.23 05:21:32) 
Aradaki farka takılmam, 27-40 arasında olması yeterli.


  • Bruce  (27.10.23 08:04:09) 
-2 / +3


  • akhenaten  (27.10.23 11:18:03) 
+12, -10 deneyimlerim oldu. Yaşa takılan biri değilim ama 27-28 yaş üstü olması iyidir, ergenlik bitmiş oluyor en azından.


  • astrid  (27.10.23 12:01:33) 
+- 20


  • Bir cebinde das kapital  (27.10.23 12:04:33) 
4 yaş küçük için daha neler derken 7 yaş küçükte buldum kendimi. İlgin varsa kapılıp gidiyorsun,yaş filan hikaye oluyor.


  • asteriks  (27.10.23 12:29:04) 
Kendimden küçük birisini çekici bulamıyorum. Son görüştüğüm iki kişi +11 ve +12 idi. Daha önce +17 olmuştu. En oluru +7 ve +12 aralığı diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (27.10.23 15:43:54) 
kendimden kücükle olmaz, +10 a kadar olabilir, yas aldikca arada cok fark olmasini istemem. k.


  • Ley  (27.10.23 15:58:33) 
benden 8 yaş büyük biriyle 3 sene takıldım. benden 3 yaş küçüğüne 1 hafta dayanamadım.


  • nolmus yani  (27.10.23 16:10:50) 
40 yaşındayım ve 26 yaşındaki sevgilimle müthiş bir uyum içersindeydik. Abuk subuk bir sebepten bitsede yaş olayına çokta takılmamak gerektiğini düşünüyorum.


  • thesomberlain  (28.10.23 18:14:41) 
[]

annenin tarlalarını üzerine geçiren kuzen

Merhaba,
Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı.
Zaten kuzen anasının gözü zaten kendi kardeşinden bile mal kaçırdı. Konuşmuyorlar. Fransadan çıktı geldi noter işlemleri için gizli gizli.
Abime mesaj düşüyor o da notere gidiyor bu mesaj ne deyince öğreniyor. O gün annem de kuzenim de nerede olduğuna dair sürekli yalan söyledi zaten.
Abimin çocuğu oldu 5 gün önce ona altın bile takmamış annem para yok diye. Benim zaten kronik hastalığım var çocukluk dönemi kanser geçirdim 6 ayda bir tedaviler kontroller oluyor. Babam ameliyat olacak para yok diye devlet hastanesinde sıra bekledi aylarca. Her anlamda kuzen denen kişiden daha mağduruzdur jdhjsjw.
Parasında da değiliz artık da bu olaya tepkiniz ne olurdu? Hiç haber verilmeden yapılması vb… ayrıca kızın da parası var zaten memleketteki kiralarla fransada yaşayan çalışmayan bi tip.
Kuzen babamı arayıp sünir krizi geçirmiş. Yeter artık benden ne istiyosunuz ben onları kardeşim gibi bildim ayağı çekmiş ağlayarak. Bu kız sürekli mağduru oynayarak yalakalık yaparak tırnakçılık yapıyor.
Ne yapmalı?

 
Mal kaçırma davası açılabiliyordu bu durumda ama mirasçısı olacağınız anneniz hayattayken açılabiliyor mu bilmiyorum. Hayatta değilken süre sınırı olmadan açılıyor da… ortada gerçek bir satış var ve ispatlanabilirse, bağış yapıldıysa ve siz mala tedbir koydurana kadar birkaç el değiştirirse işiniz çok zor.

eduhukuk.com
  • filipis  (26.10.23 22:49:09 ~ 22:58:21) 
Bağış da yapmış olabilir hakkımı veriyorum falan gibi bir şey vermiş olabilir.
Kuzen, teyze ve annenizle konuşur muydunuz bir daha?

  • Mirabel  (26.10.23 22:52:42) 
Kuzenle konuşmazdım, anneme de çok ciddi tepki gösterirdim


  • playing star again  (27.10.23 01:08:21) 
Nedense aklıma tuncer ustael geldi :D

Çok geçmiş olsun, benim okurken sinirim bozuldu. Fransadan gizli geldi aşamasında hepten gittim. Fransa'da tek başına yaşayabilen birinin buradan bir tarlaya ihtiyacı olabileceğini düşünmek için sadece zaaf yetmez bence, anneniz baya kontrollü şekilde manipüle ediliyor olabilir. Hayır tarlanın bu kişinin günlük hayatını idame ettirmesine nasıl faydası olacak ki zaten eğer satıp harcamayacaksa?

Ben olsam annemin kendi malıdır istediğine verir diyemem bu durumda çünkü baya dolandırıcılık hikayesi gibi bir hava var anlattıklarınızda. Yani hariçten bir dolandırıcılık olayında ne şekilde müdahil olursam bunda da o şekilde müdahil olurum. Diğer detaylarla da birleştirince baya sinir harbi yaşatan bir durum olsa gerek. Geçmiş olsun.
  • akhenaten  (27.10.23 06:51:13) 
dava acilabiliyosa hukuki yola basvur. ben bu aile ici hukuksuzlarin cozumunu ne gordum ne duydum


  • mess  (27.10.23 08:52:58) 
Ne tepkisi. Anneni sil.


  • dissendium  (27.10.23 11:40:57) 
Kuzeni de annemi de silerdim sanırım, olay sadece para/mal değil, sinsi sinsi gizlice iş çevirmeleri bile büyük ayıp.

Mağdur olsa, gariban olsa, ne ala. Fransa'da yaşayan ve para sıkıntısı olmayan birine neden tarla vereyim?

Çok absürt gelebilir ama aklıma bişey geldi, kuzen sandığınız kişi gerçek kardeşiniz olabilir mi? Hani zamanında doğan bebeğin çocuğu olmayan yakın bir akrabaya verilmesi anadolu topraklarında çok yaygın.

Tamam çok fazla Müge Anlı izlememin yan etkisi olabilir bu bendeki evham, ama yani kendi çocuğu dururken yeğene mal vermek, kaçırır gibi!
  • John Bloor  (27.10.23 11:48:08) 
yakinda ben de bir duyuru acacagim, icimde cözemiyorum cunku.
benzer hikayede ben de var;
annem 200 bin lira borc veriyor 10 yil önce teyzeme, verme dememe ragmen. üstelik o zaman ben 500 lira istemistim vermemistim ielts sinavi icin.
simdi 200 bin olarak, 10 yil sonra ödendi o para, ama o zaman iki tane ev parasiydi. simdi ne parasi?
kuzenimin hayatini kurdu, zaten zenginler bunlar, fakir vs degiller, kredi cekebilirlerdi. babasinin yerleri, akrabalari zaten zengin.
ben kendimi satsam ev alacak param olmaz. baska seylerde var. bu yüzden annemi sildim, hicbir sekilde görüsmüyorum, kime annelik yaptiysa, kimin hayatini garantilediyse ona gitsin.
hatta dogum günümde haber göndermis ona bilezik alacagim gelirse dogum günü hediyesi diye. agzima geleni saydim. teyzemin asalak ogluna ev paralarini verip, bana bilezik mi layik görmüs, köpek gibi calisiyorum ben, onlar kira yiyip bana hava atiyorlar. hala sinirim gecmedi.
insanlar -aa para icin mi görüsmüyorsunuz. benim annemle arama para meselesi giremez falan diyor ama, bu para meselesi degil. kibris'a kumara gittim dese benim icin problem olmaz.

benzer durumun icinde olan biri olarak ne o kuzenin ne de annen vazgecmeyecek, ve kendi annemden bildigim daha verecek birseyi varsa vermeye de devam eder.
sen de üstüne arazi iste vermezlerse seni kaybedeceklerini bisinler, ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan o varosluktan uzak olursun.
yapabilecegin ne var ki zaten, kuzenin -aglayarak günlügüne yazabilirsin- der gecer.

bir de annen narsist olabilir belki. kuzen parlak cocuk, sense istenmeyen gibi birseyler olabilir.
  • Ley  (27.10.23 15:38:50) 
bu kolay birsey degil ya hem tapuya para ödeniyor az birsey degil, belki vergi dairesine falan da, bilen arkadaslar yazsin , ben cok bilmiyorum. bunlar kim ödemis olnari da sor.

babanla bir tek konus, ayrintilari ögren, sinir krizi gecir, onun silahi magduru oynamaksa sende evin camlarini yere indireceksin, anne konu komsuya rezil olmaktan korkacak, belli ki seni sallayan yok. ve ambargo uygulayacaksin, engelle annenin telefonundan konusturma. konusurlarsa triplere gir falan. arsa almak kolay mi?
  • durgunfoton  (27.10.23 15:45:57) 
[]

Sevgilimin mesajlaştığı kız

Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz.

Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olmaması falan bana uzun vadede mantıklı gelmedi ve sevgilimi arkadaş edinmeye teşvik ettim. Neyse bu arada kıskanç bir insan değilim normalde. Ama benim sevgilim instagramdan kendisini takip eden (kendisi çok iyi bir elektrogitarist olduğu için bir takipçi kitlesi var) bir kızla müzik muhabbeti yapmaya başlamış sonra da bestelerini atmış, Instagram o formatları desteklemeyince whatsappa geçmişler vesaire. Bana da kızdan arkadaşım arkadaşım diye bahsedipduruyordu. Bugün dikkatimi cezbetti sordum kaçtır bahsediyorsun kimmiş bu arkadaş diye. Anlattı işte, sen bana arkadaş edin diyordun ben de insanlarla sohbet ediyorum ilgi alanlarımı paylaşıyorum falan dedi. OKEY HER SEY COK GUZEL BU NOKTAYA KADAR. Sevgilim yokken bi whatsappını kurcaladım içime kurt düştü. Yapacağım iş değil normalde. Ama kızla 2 haftadır her gün kısa kısa da olsa muhabbet etmişler, herrr gün. Bunların bazılarında sabah uyanır uyanmaz kıza yazmış günaydınlaşmışlar. Mesaj yerine ses kaydı atmış ki huyu değildir ses atmaz. Zaten hobileri müzik olduğu için bir dünya şarkı atılıyor karşılıklı. Atılan emojiler affedersiniz bi hoşuma gitmedi anlatabiliyor muyum. Okurken bi kıskandım, ilk kez kıskandım kendisini.

Sevgilim de şöyle bir insan çok iyi tanıdığım için söylüyorum, iyi niyetli cidden bazen saf denecek kadar. Etik değerleri çok güçlü ve bana aşık olduğunu herkesin bildiği bir adam. Bugüne kadar hiçbir güven sorunu yaşamadık. Simdi durup dururken yılmazı msnden sileceksin triplerine girmek istemiyorum ama rahatsız oldum yani yeni tanıştığı biriyle bu şekilde samimiyet kurmasına. Sevgilimi tanımasam ve gelip kendisi bana anlatmasa şüphe edicem ama edemiyorum da.

Ne tepki vermeliyim sizce çok asabım bozuldu.

 
Şüphe varsa şüphe yoktur. Amma bu aşamada ne yapılır bilmem


  • olaylar olaylar  (26.10.23 02:20:30) 
uyuyan arıyı siz uyandırmışsınız anladığım kadarıyla, çiçeklerin tadını aldı mı bal toplamaya başlar artık :D

ne yapacaksınız, karşınıza çekip konuşacaksınız rahatsızım diye. erkekler de kadınlar gibi daha iyisini bulduklarında ya da sandıkları zaman çekilmeye eğilimliler, o yüzden konuşurken karşıdakini çok büyütmemeye dikkat edin derim. onun ilgisi üzerinden belirtin rahatsızlığınızı.
  • gule gule  (26.10.23 02:42:57) 
Açıkçası sevgilimin konuşmalarını okumuş olmamı tasvip etmiyorum ve bunu gidip ona açıkça söylemek istemem çünkü benlik bir hareket de değil. İkincisi böyle bir konuşma birbirimiz üzerinde fazladan hak iddia etmemize ve ilişkiyi boğucu bir noktaya götürmemize sebep olur diye endişeliyim. Bundan sonra her arkadaş dendiğinde birbirimizi sorguya çeker konuma gelmek istemiyorum.

O yüzden de iki arada bir deredeyim
  • Mossy  (26.10.23 05:14:46) 
tekrar konusu gecince arkadasim dedigi kisiden ne aekilde bahsediyo? arkadaslar ama yazisarak mi sadece? bizim de sanal sohbetlerimiz oluyor ama instadan takipledigim biri falan diye aciklarim arkadasim demem. normalde asosyalse ayari tutturamaz ipin ucu kacar. tek edindigi arksdas bu mu? bence silceesin yerine bunun siradandan fazla oldugunu niyetinden emin oldugunu ama karsi taraf bunu ilgi olarak gorecegini vs konusmalisin. onun sana gostermesini saglaman lazim tabi konusma sıklıgını


  • mess  (26.10.23 08:00:45) 
Kimse arkadaşına durduk yere sabah uyanıp günaydın diye mesaj atmaz. Bazı şeyler nettir bence. Ben bunu hoşlantı kabul ederim, geri kalan şeylere bakmama gerek kalmaz.

Diğer taraftan, insan hoşlanır bu elinde olmayabilir ancak bunun ilişkisine zarar verecek boyuta ulaşmasına izin verip vermemek kendi seçimi ve kendi elinde olan bir şeydir. Sizin sevgiliniz baya muhabbete dalmış görünüyor. Daha diğer taraftan 1,5 yılda ve bu 1,5 yılında daha kısa süresi beraber geçmişken böyle bir şey oluyorsa o ilişkiye umut bağlamazdım ben.

Burada karar sizin, onun yaptıklarını değiştiremezsiniz. Ya buna göz yumup daha ileriye taşınmasını beklersiniz ya da uygunsuz bulup bitirirsiniz.
  • akhenaten  (26.10.23 09:14:29) 
İlişkiler başlar, gelişir ve zamanı geldiğinde son bulur. Önce bunu kabul etmek lazım bence. En kötü taraflardan biri öldüğünde bitecek, ben böyle bakmaya başlayınca biraz kafam açıldı. Eğer zaten ilişkiniz sizin müdahaleleriniz, çabalarınız ve yoğun bakımınız sayesinde yürümeye devam edecekse; bunları sağlayamadığınız ilk an yine bitecek. Bir noktada bitecek ilişkiden şu an güzel vakitler biriktirmek yerine, ileride olabilecek kötü bir ihtimalle bugünlerdeki güzellikleri de hiç etmemenizi öneririm. Anın keyfine varın derim.

Süper kahraman değilsiniz, ilişki içerisinde bir bireysiniz. Karşı taraf nasıl sizi zorla ilişkide tutması etik değilse, sizin de tutmanız etik olmayacaktır. Zaten bu etik sınırlar ihlal edildiğinde ilişki toksik bir tarafa doğru gidiyor.

Bahsini etmişsiniz zaten, partneriniz iyi ve sizi seven biri. O zaman buna odaklanıp anın kıymetini bilin. Olası bir gönül kayması durumunda yaşayacağınız (ve belki hiç olmayacak) duygu hırpalanmaları ile kendinizi bugünden hırpalamayın. Burada en temel olgu sizin iyi olma halinizin zarar görmemesidir. Kendi kendinizin iyi olma haline zarar veriyorsunuz gibi gördüm şu anda. Bunun bir ileri adımı daha sık whatsappları kontrol etmek, sosyal medyada darlamak, bazen gözünüze çarpmayacak şeylerin artık batıyor olması vs. bunlar giderek büyüyecektir.

Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın.

Kendinize iyi bakın <3
  • ManikD  (26.10.23 09:42:49) 
hocam ben bu konudan dili yanmış biri olarak, hatta ne dili kalbi komple kendisi yanmış biri olarak fikir beyan edeyim. benim de böyle dünyalar kadar güvendiğim o kadar ki sorsalar kendinden herkesten çok kime güvenirsin deseler direkt aklıma gelen isim eski sevgilimdi. o dünya iyisidir, dürüsttür, yalanı dolanı olmaz, aldatmaz vs vs imkansız yani ben yaparım o yapmaz derdim. ilişkimiz sürerken bu sevgili kişisinin bi arkadaşı vardı, mesajlaşıyorlardı zaman zaman. bi keresinde bana başka bir konuyla alakalı olarak mesajlaşmalarını göstermişti bu kızla. kız samimi samimi konuşuyordu, benimki de terslemiyordu. ama hani arkadaşlarıyla samimi olanlar okusa belki ne var bunda da denebilecek tarzda konuşmalar. ben o gün ona insan arkadaşıyla böyle konuşur mu diye sormuştum da işte arkadaşıdır, benimki de nasılsa güvenilir diye uzamamıştı konu. gel zaman git zaman biz ayrıldık, biliniz bakalım sevgili kişisi hemen kiminle sevgili oldu? :) yani sizi doldurmak vs katiyen istemem de sevgilisi olan insanın karşı cinsle sürekli ve samimi iletişimi, münasebeti hayra alamet değildir. bu kadar güvenmeyin, sonra daha çok üzülüyorsunuz. bence sevgilinizle konuşun, sizi de rahatlatacak şekilde kendisine çeki düzen verirse ne ala, ama yok sevgilisi dururken arkadaşım da arkadaşım diye tutturursa (hem de yeni tanıştığı biri için) geçmiş olsun yol yakınken ayrılmak en güzeli.


  • nic cage  (26.10.23 09:42:53 ~ 09:52:28) 
Az tanıdığın ve de ustelik internetten tanisigin insanla her gun mesajlasma gunaydinlasma flörttür. Sarki paylasimi zaten olayı romantik boyuta cekmeye cok musait. Kıza senden bahsetmis mi hic bu konuşmalarda?


  • instant crush  (26.10.23 10:41:44) 
benim de çok sevdiğim kız arkadaşlarım var. hiç biriyle ayda 3 kere wsp'den konuşmadık. dışarda buluşmamız wsp'de konuşmadan fazladır.

ciddi bir şey olmasa bile, günlük flörtvari konuşmalar, sürekli günaydınlaşmalar ilişkiyi yıpratan, insanın başkasına olan değerini törpülemesine neden olur.

yapacağın şey basit, bir defa kız yazdığında "ben mossy, sevgilisiyim kendisi müsait olunca size döner" dersin ya da aradığında açarsın buyrun kendisine iletmemi istediğiniz bişey varsa söyleyin dersin olur biter. kızın da kafası çalışıyorsa, iletişimi azaltır
  • avatar is back  (26.10.23 11:05:10) 
Hic kimse arkadaslarina her gun gunaydin mesaji atmaz +1
Sevgiliniz de olaylarin farkinda olmali ki sucluluk psikolojisiyle bu yeni arkadasini sizinle paylasmaya calisiyor ama bu sonucu degistirmez.
Politically correct kasmaya gerek yok.Sevgilinizi karsiniza alip konusacaksiniz rahatsizliginizi ileteceksiniz.Baska bir yolu yok bu isin.
  • turkuaz  (26.10.23 11:15:57) 
Gitaristler aldatır. Çoktan boynuz yemiş olabilirsin. Yemediysen de dikkat et yakındır.


  • adwokat  (26.10.23 11:30:29) 
ummadık taş baş yarar.
yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
bir elin nesi var iki elin sesi va.. dur bu yanlış oldu.

tepki vermeye gerek yok bu tip durumlara bırakacaksın, bir halt yerse hah diyeceksin bu da elendi, yoluna bakacaksın.
  • ananiyimioguz  (26.10.23 12:09:25) 
Ya bunun şüphe duyulacak yanı kalmamış ki.
Sor bakalım kaç kişi sabah uyanınca karşı cins arkadaşlarına günaydın mesajı atıyor. Sadece ve sadece hoşlandığın kişiye atarsın. Başka bir açıklaması yok. Ben çok sevdiğim çok iyi anlaştığım arkadaşlarıma bile her sabah günaydın yazıp her gün sektirmeden mesajlaşmam

Geçmiş olsun.
  • Gradient_tabanlı_mor  (26.10.23 13:00:17) 
"Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın "

Kaşe imza mühür sirküler ektedir.
MannikD çok güzel yazmış.
Bu kadar güvendiğin bir erkek arkadaşını şu aşamada öcüleştirmek ikinize de haksızlık olur.
Aralarındaki iletişim sıklığını ve gücünü daha legal yollardan ortaya dökebilirsin, gözünün önünde yaşanmasını sağla ve bunun böyle devam etmesi durumunda masum bir kıskançlık belirtisi göster. Bunda kezbanlık da yok, çok masumane bir şey. Tepkisi ne olacak, mesafe mi koyacak yoksa üste mi çıkmaya çalışacak, içini mi rahatlatacak gör.
  • Bruce  (26.10.23 13:06:09) 
Haklısın sizin iş bitmiş uzatmadan bitir


  • basond  (26.10.23 14:28:50) 
sen internetten tanıştığın bi erkekle her gün gün mesajlaşsan, günaydınlaşsan o ne düşünürdü? bence hoş karşılamazdı. normal bi durum da değil zaten. erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir tabi ki ama her gün mesajlaşacak kadar değil ki bunlar çocukluk arkadaşı değil, daha dün internetten tanışmışlar. erkek arkadaşını saf, iyi niyetli filan gibi tanımlaman komiğime gitti :D saf olan sen olabilirsin bunu düşündün mü?

okuduğunu açık edemeyeceksen gel şu arkadaşınla bi tanışalım filan deyip akışına bırakacaksın.
  • elorelia  (26.10.23 14:47:48) 
Çocuğun gönlü biraz o tarafa doğru kaymış. Bu senden vazgeçtiği ya da vazgeçeceği anlamına gelmez.
Al karşına konuş. Bu durum sana normal geliyorsa ki öyle değil, benim gözüme hoş görünmedi ve ben buna müsaade etmem de. Kem küm edebilir ama anlayacaktır hatasını. Sonra yolunuza devam edersiniz.
Öyle bir kafa karışıklığı oldu diye ilişki sonlandırılmaz. Ama göz yumulacak bir durum da yok ortada.
  • Tina  (26.10.23 15:03:54) 
Bence üçümüz buluşalım diye bir teklif et bakalım ne yapacak, senden bahsetmiş mi kıza bunu bi anlamaya çalış, 1-2 hafta çaktırmadan üzerine git, bir şeylerin farkında olduğunu ancak gözlem yaptığını hissettir, dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır, önümüzdeki maçlara bakacağız.


  • turuncu tonlarda  (26.10.23 19:40:25) 
[]

Kız arkadaşım manipülasyoncu mu gerçekci mi?

Merhaba sevgili hafiyelerve stalk konusunda pro olan kız arkadaşlar.

İçinde bulunduğum durumda hafiyelik ve ajanlık statüm yetersiz kaldığı için size danışayım.

Şimdi haftasonunda cumartesi günü san francisco Amerika'dan İstanbul'a kız arkadaşım gelecekti. Bana Uçak biletinin fotosunu atti ve direkt uçuş yerine san francisco'dan katar doha aktarmali. Katar'dan da sabiha Gökçen dedi ve Bende farklı şehirde olduğum için havaalaninda karşılamak için 700 km yol gittim. Cumartesi ve pazar günü 24 saat 2 koca gün bekledim ve doha'dan gelen uçuşlarda içinde o kız yoktu.

Bana dün kendisini doha'da katar'da memur olarak tanıtan birisi xxx xxxx adlı kız yanında en az 200 dolar nakit para olmadan seyahat etmek, ve aktarmalı bir uçuş olarak havaalanından çıkmaması gerekiyordu, ancak kendisi Katar havaalanı yakınındaki alışveriş merkezine giderken yakalandı ve şuan tutuklu maili geldi.

Ve aynı gün içinde bu sefer tanımadığım bir kadın mail hesabından ben xxx xxxx şuan tutuklandim ve bana sözde katar memurundan gelen benzer bahanelerle şuan an itibariyle tutuklandim diyen mail attı.

Şimdi dananın kuyruğu burada kopuyor. Her aklı başında insan gibi bende kızın tezinin doğruluğunu çürütmek için sorular sordum.

-Aynı aktarmayla gelen her yolcuları da tutukladilar mi? Hayır ben ve başka kişi dedi.

- Bana sözde katar'da memur olduğunu söyleyip mail atan adami face, instagram, linkedin'de stalk yaptım ama teyit edeceğim kişi çıkmadı.

- Ben cia, fbi, mi6 veya ingiliz konsolosu değilim (kendisi ingiliz) sen ingiliz vatandaşı olduğun için bir katarli kolay kolay ingiliz vatandaşını neden kaçak mülteci olarak tutuklasin. Kendi ülkenin konsoloslüğundan yardım iste dedim.

- şuan çantam ve telim dahil olmak üzere her seyimi aldılar dedi. Bende eğer yanındaki yyyy yyyy kadininin mail adresinden mail atabiliyorsan onun telini almadilar da sadece senin telini mi aldılar dedim? O burada çalışan bir kadin ve çok ağladığım için bana yardımcı olmak için telini verdi. Onun mail adresinden sana mail attım dedi.

- Aynı şekilde o kadının da adını şanını google'da stalkladim ama doğruluğunu teyit edecek bir gerçek kişiye ulaşamadım.


- Ben hayatımda katar'da yanında 200 dolar nakit bulundurmama suçu olduğunu duymadım. Madem paran yoktu neden havaalanindan çıkıp doha dışında avm'ye alışveriş yapmaya gittin dedim. Acıktım ve yiyecek için dedi.

Kendisi İngiltere vatandaşı olup malum ingilizlerin meşhur manipülasyon yeteneği çok olduğundan hala daha gerçek mi fake mi kararsizim.

An itibariyle hala daha durum devam ediyor ve olayın bana kalırsa %60 fake ama %40 gerçeklik olduğuna inanıyorum.

Durumun gerçek olup olmadığını nasıl teyit edebilirim? Başka hangi soruları sorarak veya resmi kanallardan teyit edip etmeme hakkında siz değerli hafiye arkadaşlarımdan yardım bekliyorum.

Son 5 gündür dallas dizisi içindeyim gibi hissediyorum.

Bir el atın please.

 
ilk buluşmanız mı olacaktı? öyleyse geçmiş olsun dolandırılmaya çalışılıyorsunuz. yok, kız arkadaşım derken baya canlı kanlı görüştüğünüz güvendiğiniz vs bi kız arkadaşsa ve sizden para istiyorsa yine geçmiş olsun bi dolandırıcıyla sevgili olmuşsunuz. inanmayın hocam saçma sapan şeyler.


  • nic cage  (25.10.23 17:25:31) 
Bence bu kız ingiliz vatandaşı da değil. Bir ingiliz vatandaşını telefonunu falan vermeden, telen açmaya izin de vermeden hapse atacaklarına ben inanmıyorum.

Ayrıca bu kızın nasıl hiç parası olmaz. Yani banka hesabında bile 200 dolar yokken nasıl yola çıktı bu kız, nasıl avm ye gidip yemek yedi. Avmye de taksiyle gitmiştir falan. Ayrıca büyük ihtimalle pasaport polisinden geçip ülkeye gitmiştir. Eğer sorun olsa onun hava limanından çıkmasını engellerlerdi.
Yok eğer hesabında para varsa ama yanında nakit olması gerekiyorsa senin attığın paranın da bir paydası olmayacak.
  • zimbirik  (25.10.23 18:16:37) 
Bu arada başlığa ithafen

“Senin bir kız arkadaşın yok”
  • zimbirik  (25.10.23 18:18:42) 
Yani hikaye kolpa da kanitlamak istiyosan pnr numarasini isteyip ucusunu sorgula (soyadini biliyorsundur zaten).

Gercekten ucuslarini gerceklestirmis mi onu gorursun en azindan.

Ha tabi cevabi da hazirdir simdi, "telefonumu aldilar, emailme giremiyorum" diyecek. Tabi sana mail atan kizin telefonundan girmek de aklina gelmeyecek vs vs.
  • brkylmz  (25.10.23 18:48:39) 
Yemin ediyorum bu ingilizlerde manipülasyon ata sporları olsa gerek.

Artık eminim %99 fake taxi :))
  • marjinal kereste  (25.10.23 18:57:48) 
bu olayın ingiliz milletinin karakteristik özellikleriyle falan alakası yok yalnız. sakin kafayla okuyunca senin de farkedebileceğin üzere klişe dolandırıcılık öykülerinden biri. yarın bir gün nijerya prensinden mail gelirse ona da inanma mesela, o da dolandırıcı.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (25.10.23 19:31:37) 
Benim merak ettiğim soruyu ne siz bu kıza sormuşsunuz ne de cevaplayanlar size sormuş.

Bu kişi neden size ulaşıyor? Yani sizin yanınıza geliyor olması bir bahane değil ki? Kaç yaşında insan; annesi, babası, kardeşi, yakın arkadaşı bilmem nesi yok mu da daha hiç yüz yüze gelmediği birinden yardım istiyor? Hem de emanet telefonla. Yapmayın allaşkına ne yüzde kırk gerçekliği. Düpedüz bir işler karıştırıyor işte.
  • akhenaten  (25.10.23 20:35:14) 
kereste karde$

aktarmali ucusta, havaalanindan cikmamasi gereken birisi nasil pasaport kontrolunu asip cikiyor?

Sazan.avi
Umarim para kaptirmamissindir.
  • cooperr  (25.10.23 20:37:44) 
manipülasyon değil ki bu dolandırıcılık
yalan söylediğini düşündüğünüz birine soru sorarak gerçekleri öğrenmeye çalışmanız dipsiz kuyu

  • bir soru sorcam  (25.10.23 20:58:36) 
Kankam bu çok çok yaygın bir dolandırıcılık yöntemidir.


  • adwokat  (26.10.23 11:28:28) 
Hala kimse “elimde kelepir köprü var” esprisini yapmadı mı?

Dolandırıcık ile karşı karşıyasın.
  • Gradient_tabanlı_mor  (26.10.23 13:01:29) 
[]

Evli kadın iş arkadaşımın çok düzgün kadın arkadaş çevresi var

Usulüne uygun şekilde beni biriyle tanıştırır mısın nasıl derim? söylersem gözünde küçük duruma düşer miyim sizce?




 
aradaki yakınlığa bağlı.


  • jelly bear  (23.10.23 17:06:20) 
Insta hikayelerde birini paylaşırsa güzel kızmış bekar mı diye sor, o değilse başka yok mu diye sor. Instasında ekli olmayacak kadar uzaksan hiç bu muhabbeti açma.


  • Bruce  (23.10.23 17:19:34) 
30'a yakın veya üstü iseniz gayet normal, kibarca konuyu açıp söyleyebilirsin. ama 25'lerindeki insanlar böyle şeylere pek sıcak bakmıyor.


  • nhk ni youkosu  (23.10.23 17:39:21) 
Nhk+1

Beni aynı gönderiye etiketliyorlar ekseriyetle. Henüz o buzu kıran bir güzel göremedim. Sizi çok iyi anlayabiliyorum. Bence iletişim kurup sorun samimiyetiniz varsa. Benle o samimiyete sahip olduklarından onlar etiketliyor mesela. Önce arkadaş olun derim.
  • baldan kaymak  (23.10.23 17:44:36) 
o şekilde olmaz ya. o arkadaşların katıldığı bir görüşmeye (doğum günü olur, başka bir kutlama vs. olur) kendini bir şekilde atman ve altını çizerek söyleyeyim "herhangi bir yürüme olayına girmeden" normal bir şekilde tanışman lazım insanlarla önce. efendi, düzgün erkek imajı çizmek için ekstra çaba da sarf edebilirsin. zaten ilgilenen biri olursa arkadaşına sorar bu kimdir, necidir diye.


  • hrskrs  (24.10.23 11:34:28) 
[]

işsizlikle mücadele

Çok motivasyonsuzum son zamanlarda. Mayıs ayında işimden ayrıldım. Biraz dinlenmeyi planlarken babama kanser teşhisi kondu ve sürecim onu iyileşmek üzerine geçti. Ameliyat, tedavi vs her şeyi çok şükür hallettik ama sonrasında İstanbul'da neresi ile görüştüysem olumlu dönüş alamıyorum. Türkiye'nin büyük holdinglerinden birinden ayrıldım. Eğitim ve background kısmı kötü değil. Motivasyonel ve maddi olarak çöküşte gibi hissediyorum kendimi. Yakın çevreme çaktırmamaya çalışmaktan da yoruldım sanırım bu durumları. Paraya ihtiyacım olduğunu, sürekli red almanın beni yıprattığını, kendime dair bir hayalkırıklığı ile down olmaya başladığımı.




 
Bir seviye düşük yerlere başvurun. Meslek, pozisyon yazmadığınız için başka yorum yapamıyorum.


  • dissendium  (23.10.23 16:24:19) 
öncelikle geçmiş olsun, zor süreçlerden geçmişsin ve geçiyorsun.
olumlu dönüş alamama durumu daha başvuru aşamasındaysa evet bir tık düşük yerlere başvurabilirsin tekrar iş hayatına girmiş olmak için.
eğer mülakatlardan sonra olumlu geri dönüş alamamaktan bahsediyorsak, durum mülakattaki enerjinle alakalı olabilir gibi geldi bana. şu an üzerindeki olumsuz havayı mülakatlara yansıtmış olabilir misin? işe alımlarda çok durgun, yorgun görünen adaylara sıcak bakmazlar diye düşünüyorum. gelecek mülakatlarında yalandan da olsa daha enerjik bir görüntü vermeye çalışabilirsin.
  • hrskrs  (24.10.23 11:38:55) 
Cevaplar için teşekkür ederim. Birkaç cümle bile çok iyi geldi. Hep son dakika olmuyor işler, short list'e kaldığım söyleniyor ama sonrasında ne oluyorsa olumlu olumsız dönen kimse yok. Sorduğumda cevap veren kimse yok bu kadar yok sayılmak da üzüyor açıkçası.


  • gergedan  (26.10.23 14:49:01) 
[]

Tuvalete telefonla mı gidiyorsunuz

Daha doğrusu telefona bakmıyor musunuz tuvalette




 
evet telefonla gidip twitter yutub takılıyorum

çocukluktan beri tuvalete dergi ve kitapla giderim, bu iş deterjan kutularını okuyarak başladı :) ne bileyim dışardan tuhaf görünüyor ama tuvalette bir şeyler okumanın ayrı bir keyfi var
  • freebird5406_2  (21.10.23 13:10:02) 
telefonsuz gitmiyorum


  • hrskrs  (21.10.23 13:42:28) 
Su an tuvaletten yazıyorum:)


  • mirty  (21.10.23 14:10:19) 
Aklıma gelirse telefonla gidiyorum, ama genelde gelmiyor :D


  • akhenaten  (21.10.23 16:14:42) 
uzun kalacaksam telefonu alırım yoksa aklıma bile gelmez


  • basond  (21.10.23 22:25:12) 
Hicbir zaman, belki 1-2 kez girmisimdir. Erkeklerin tuvalete nasil telefonla girdiklerini de pek anlamadim acikcasi :)


  • songforsomeone  (21.10.23 23:29:49) 
küçüklüğümden beri tuvalete okuyacak bir şeyle giderim.. hatta sıkıştığımda o acil durumda bile sağa sola koşturup tuvalete götürmek için okuyacak bir bulmaya çalıştığım olur.. daha doğrusu olurdu.. daha çok gazete ve dergi bakardım..

şimdi ise banko telefon :D
  • tabudeviren  (22.10.23 07:48:09) 
[]

Sabahları sevmeyen var mı?

Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sabah kalkıp ders çalışan biri olmadım mesela, genelde gece çalışırdım herkes uyurken.

Sonraki dönemlerde mecburiyet yoksa pek erken kalkmadım. Sabah erken kalkmak beni huzursuz ediyor sanki. Mesela pandemide bir ara çalışma düzenim 20.00-00.00 arası idi. Gündüz saat 12 gibi kalkar evde kitap mitap okurdum. Toplantı falan varsa öğleden sonra onlara girerdim, ıvır zıvır işim varsa onları hallederdim ama aktif çalışmaya saat 20.00'de başlardım. Hatta bir ara ramazan da denk geldi ve aktif çalışma düzenim gece 12.00-04.00 oldu. Gece sessizliği daha verimli çalışmamı sağlıyor sanırım. Sabahları çok fazla dikkat dağıtıcı şey var sanki ve yataktan çıkıp hayata başlamak zor geliyor açıkcası.

Neyse şu an yine belli dönemler dışında erken kalkma zorunluluğum yok çoğunlukla. Kalksam da sabahları kös kös duruyorum ne yapacağımı bilemeden. Sabahın köründe pc açıp iş başına geçmem çok zor verimli şekilde. Hadi hazırlanıp gideyim ofise erkenden bitireyim işleri diyorum ama tatsız tutsuz sası sası geliyor o vakit ve yoğun bir anksiyete basıyor. Bir de sanki sabahları kafam çalışmıyor gibi geliyor. Bu durumu daha gençken sürdürmek kolaydı ama şu an o kadar kolay değil. Tabi bir de normal insanların çalışma düzeni 09.00-17.00 olduğu için hayata adapte olmak, insan içine karışmak, partnerle saatleri denkleştirmek zorlaşıyor.

Ey 09.00-17.00 çalışıp kafanızı yormanız gereken işler yapanlar (biraz da özdisiplin gerektiren işler yapanlar özellikle), siz sabah normal çalışabiliyor musunuz? Hani kağıt kürek vs işler yine yapılıyor sabahları da analiz sentez, yaratıcılık, çözüm gerektiren şeyler sanki patlıyor gibi.. çözüm de istemiyorum aslında ama sadece merak ettim benzer şeyler hissedenler var mı diye.

 
11'e kadar beynim çalışmıyor benim, hele ki az uyuduysam ve hava kötüyse iş konusunda kimseyi yanıma yaklaştırmıyorum.
Öğle yemeğini yiyip sigara kahve yapıp öyle girişirim kafa yormalı işlere.

Bu arada bence saatle değil uyandıktan sonra geçen süreyle ilgisi var. 5te kalksan 9'da verimli çalışırsın bence.
  • Bruce  (20.10.23 01:07:13) 
hocam tam olarak ben de böyleyim, sabah güneşinin açısını duvara yansıyan rengini bile sevmiyorum, sarısı bile çiğ geliyor bana yani bu kadar sevmeyen yoktur :)

uykumu alsam da kafam henüz açılmış olmuyor güne başlayamıyorum

bazıları da sabahı daha çok seviyor enerjik oluyor zihinleri açılmış oluyor onları da anlıyorum
  • freebird5406_2  (20.10.23 01:09:35) 
Tam tersini dusunuyorum.
Kafa patlatma gerektiren isleri sabah erken yapiyorum. Sabah 8 den oglene kadar beynimi patlatacak isteri yapiyorum. Cok da verim aliyorum.
Oglersn sonra kagit kurekler ve 5 gibi bitiris.
Sonrasi sosyallesme, oyun, yemek vs.

Ama ben universitede de boyleydim. Yani iki tip insan var bu konuda ertesi gune yetistirmesi konu varsa gece uyumayip calisanlar ve gece uyuyup erken kalkip calisanlar.

Ben 2. Gruba giriyordum. Suanda da ben ogleden sonra kafa batlatacak bie isi cok zor yapiyorum. Hele de 7 den 8 den sonra asla yapamam.

Ama bu hayat duzeninde uzun suredir bulunmanin verdigi sartlanmislikta var biraz. Yani belki bu sartlanmisligi asabilsek ben aksam daha verimli olurum sen sabah daha verimli olursun. Ama arrik tercihler oturdu.
  • zimbirik  (20.10.23 09:03:34) 
Ben de tam tersi durumdayım. Tatillerde bile 5:45-6:00 civarı uyanırım. Şu sıralar günler kısaldı diye 6:30'u buluyor, o saatten sonra yatak batıyor bana.

Uyandığımda da hiçbir problem yaşamam, uyanmam için nadiren alarm gerekir. En verimli olduğum zamansa öğle yemeğine kadarki zaman. Yemekten sonra gün geçmez.
  • akhenaten  (20.10.23 09:55:13) 
Çok klişe iki sınıf var işte baykuşlar ve tavuklar diye. Bu sınıflandırmanın bilimselliği ne kadar var tartışılır ama olayı basitleştirmek için etkili bir yöntem. Siz baykuşsunuz, ben de öyleyim. Lisede, üniversitedeyken yaz tatillerinde sabah 6 gibi uyuyup öğlen 2 gibi uyanırdım ve hayatımda en keyif aldığım dönemdi. Sabah gün doğarken uyumanın keyfine bayılıyordum.

Üniversite bitip tus çalıştığım dönem pandemiye denk geldi ve zorunluya gitmediğim için evdeydim. Gece 10'da çalışmaya başlayıp sabah 6'ya kadar ufak molalarla çalışıyordum ve en etkili çalışabildiğim dönem oydu günlük 6-7 saat ortalamalarla. Normal şartlarda 4 saati geçemiyordum pek (tus'a günde 10 saat ortalamayla çalışan insanlar oluyor yani çok abartı değil benimki :D )

Şimdi çalışırken de sabah kalkmaktan NEFRET ediyorum. Çalıştığım bölüm gereği öyle çok erken kalkmama gerek yok. 8'de kalkıp 9 gibi işte olsam yeter. O 8'de kalkmak bile bana zulüm geliyor. 5 tane alarmla anca uyanabiliyorum, uyansam da yataktan çıkmaya üşeniyorum tekrar uyuyakalıyorum falan dsjds zaten öğle arasına kadar da ayılamıyorum düzgün. Ama geceleri de en verimli olduğum zamanlar oluyor.

Burada sabah erken işini halledip verimli çalışan arkadaşlar da yorum yapmış. Onlar da tavuk grubunda işte (hakaret olarak tavuk demiyorum ki çok özeniyorum da kendilerine, günümüz dünyası daha çok onlara uygun şekilde dizayn edilmiş durumda). Sabah erken kalkıp güne başlamaktan keyif alan, gece 11'den sonra önemli bi şey olmaz diyip kafasını vurup yatan insanlar var ve bu hayattan maksimum verim alabiliyorlar gibi geliyor bana :D

Şu an yaptığım işte bu dönemde spesifik olarak beynimi kullanmam gereken pek işim yok ama olduğu dönemler sabahları bir şekilde kendimi zorlayarak yapabiliyorum ama yine de çok keyifli olmuyor tabii ki :D
  • nundu  (20.10.23 10:20:11) 
Herkese teşekkürler.

@nundu ben de büyük oranda böyleyim. Sabah iş varsa uyanırım, hatta önemli bir iş varsa kaygıdan kendiliğimden uyanırım ama sabahları salgılanan kortizol seviyesinden mi bilmiyorum ama aşırı mutsuz kaygılı uyanıyorum. Ve direkt kafam dağılsın diye bişiler dinlemeye (bu ara fatih altaylı mesela xd) başlıyorum hazırlanırken.


Mesela bugün 09.30 gibi uyandım ama hala yataktayım. İşler de var aslında ama kalksam kafamı toplayamayacağımı biliyorum az çok, tabi motivasyonsuzluk da var biraz inkar etmeyeyim.

Yine öğleden sonraya ve akşama kaldı bizim işler...


Bu arada bu tavuk ve baykuş olayının biyolojik temeli vardı diye hatırlıyorum. Sirkadyen ritmi farklı oluyordu sanırım baykuş diye tabir edilen bizim gibilerin.
  • playing star again  (20.10.23 10:50:16) 
Sabahları seven var mı?
Var gerçi biliyorum birkaç tanesini ama çoğunluk sabah erken kalkmaktan şikayetçi.

  • SiyamkedisiZorro  (20.10.23 13:23:46) 
Başlıpa cevap Acun Ilıcalı var benim bildiğim en son bu minvalde açıklamalarına denk geldim.


  • AlsterWasser  (20.10.23 17:00:33) 
Ben sizin gibiydim, tüm öğrencilik hayatım geceleri ders çalışarak, geceleri proje hazırlayarak, geceleri yazı yazarak geçti. Neredeyse on yıldır çalıştığım sektörde de (bir yıl dışında) sürekli uzaktan çalıştığım için, toplantı koordinasyon vs derdim de olmadığı için sabah kalk, kahve iç, bi şeyler izle, oyalan, sonra bir ara otur işe başla... şeklinde çalışıyordum.

Son birkaç aydır çoğu sabah en geç 6'da (en erken 4.30'da) uyanıyorum, baktım ki uykumu almışım ve kafam da çalışıyor gibi, kalkıyorum. O saatte kalkınca da "e çalışayım bari" diye bilgisayarı açıp işin başına oturuyorum. İşim rutin değil, her an kafamın çalışması gerekiyor ve sabahın karanlığı da bana gece herkes yattıktan sonra karanlıkta çalışmakla aynı hissi veriyor. Bazen sabah 10'da o gün yapmam gereken bütün iş bitmiş oluyor, eşim mesaisini bitirene kadar ayaklarımı uzatıp dizi izliyorum. 39 yaşımdan bildiriyorum: sabah erken kalkıp çalışabilmek aslında şahane bir şeymiş.
  • kobuzchu kiz  (20.10.23 19:34:23) 
sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum. sırf bu yüzden, iş hayatımı buna göre kurgulamak için senelerce farklı girişimlerde bulundum. tam rayına girdi, artık erken kalkmamı gerektiren bir durum yok diyordum ki, bir bebeğimiz oldu. sanırım yine aynı kısır döngüye geri döneceğim gibi duruyor :/


  • silent enigma  (21.10.23 23:29:07) 
Bol kahve ve bol şekerli birşey yersem sıkıntı olmuyor. Sabah kahvaltısıyla sorunum var. Yumurta, peynir sevmiyorum.


  • roe  (22.10.23 00:29:16) 
sabahları apar topar kalkıp işe veya okula giden birinin sabahtan nefret etmesi çok doğaldır. ama sabah keyifli bir yere gitmek, veya evde rahat rahat kahvaltı edip bir şeyler içmek bambaşka. bence geceleri de eğer yalnızsanız ve yapacak bir şeyiniz yoksa daha kötü, sabahın koşuşturması vs. derken çabuk geçiyor ama geceleri depresif mod, yalnızlık daha kötü etkiliyor.


  • babemsi  (23.10.23 00:44:58) 
[]

Hobileriniz neler?

Hafta ici icin hobim azaldi gibi hissettim
Bi sorayim neye baslayabilirim diye.



 
Motosiklet sürmek. Hatta şu an sürdüm, bi kafedeyim.

Futbol. Kombine sahibiyim. Galatasaray nerde ben orada.

Youtube içeriği ve sosyal medya içeriği. Güzel anılar biriktirdim.

Eksisözlükte yazıyorum. Beğenisiz 1 tane entry'im yok. Hobi amaçlı olmak zorunda değil, amaçsız hobi bu sonuncu.

Yakında spor'a ve karavan life başlamayı umuyorum, şu latte'm bitsin de. Swh.

Valla işin aslı sevdiğin şeyi bulmak için denemek lazım. Ama yüzde yüz bu yaptıklarım hobi midir? Değildir. İşte zamanı doldur.

Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir.

Mesela yakında hiç ilgim olmamasına rağmen keman kursuna yazılıp 3 ders gidicem sadece.
  • baldan kaymak  (18.10.23 01:21:48) 
bu tür her soruya ilk verdiğim cevabı veriyorum, puzzle yapmak. ama bende biraz hastalık haline gelmiş durumda. 1000 parça puzzle ı en yavaş halimle bir günde bitiriyorum, mutsuzken, mutluyken, canım sıkılmışsa, rahatlamak istediğimde, sakinleşmek istediğimde hep kendimi puzzle yaparken buluyorum.

onun dışında klasik müzik dinlemeyi seven biri olarak hayatımda hiç operaya gitmemiştim, 6-7 ay önce deneyimlemek istedim operaya aşık oldum, şimdi sürekli opera etkinlikleri peşinde koşuyorum, müthiş bir şey.

çok fazla vakti olan biriyim ve boş boş oturunca depresyona giriyorum o yüzden bunlardan birini yapmıyorsam evde makas, silikon tabancası, vidalama aleti, boya vs elime ne geçerse do it yourself yapıyorum. bazıları berbat oluyor bazen güzel şeyler çıkıyor. tabi amaç keyifli vakit geçirmek.

yıllar geçtikçe kitap, müzik film vs den uzaklaşıp kendi kendime bişeyler yapmaya yöneldim sanırım. hiç birşey bulamıyorsam yeni yemek tarifleri vs deniyorum. tam olarak sıralaması ile en çok vakit ayırdığım şeyler bunlar.
  • hypathia  (18.10.23 01:45:20) 
son zamanlarda darta ve briçe sardım. ikisinin de sıkıntısı başkalarına ihtiyaç duyulması maalesef. onun dışında film, dizi, oyun ve futbol gibi klasik şeyler var bunlar yalnız da hallediliyor şükür.

bir de "Çok kaliteli aktiviteler bile bir yerden sonra monotonlaşıp sıkıyor. Sürekli yeni şeyler denersen iyi gelir." demiş arkadaş. bu bakış açısını çok doğru bulmuyorum. insan yapısı gereği dönem dönem sıkılacak, içinde bir boşluk hissedecek. bunu her yaşadığında eskisini boşvereyim yeni bir şey bulayım kafasına girerse hem yanlışa sürüklenebilir, hem de bu işin sonu yok yani yorar. sadece hobi konusunda söylemiyorum birçok şeyde (iş, eş, arkadaşlar vb.) yaşanabilicek bir durum bu. o hisse çok kapılmamakta ve bunun normal olduğunu kabullenmekte kabullenilemiyorsa da profesyonel bir yardım almakta fayda var. önemli olan temelde sevdiğiniz şeyleri bulmak. zamanla insanın zevkleri, tercihleri değişebilir tabi o ayrı.
  • semaforo de medianoche  (18.10.23 02:16:08 ~ 02:29:16) 
Ben puzzle yapıyorum hocam inanılmaz keyifli oluyor. Öncesinde çok zor bi puzzledan başlamamak lazım ben de basitten zora doğru ilerledim.


  • overthinker  (18.10.23 03:57:24) 
deri ürünler yapıp eşe, dosta hediye ediyorum. hem ortaya bir eser çıkmış oluyor hem de sevdiğim birini sevindirmiş oluyorum.


  • sinek kral  (18.10.23 04:10:45) 
1/24 ölçekli maket araba yapmak, antika bir araba ve motosikletim var bunların mekanikleriyle uğraşıyorum. Akvaryumum var aquascaping ile uğraşıyorum bi taraftan. 5 yıldır düzenli olarak
boks ile uğraşıyorum. Çocuğum olana kadar trombon çalıyordum her haftasonu çalışmamız vardı ama artık oraya gidemiyorum vakitsizlikten onu özlüyorum ama yapacak birsey yok.

  • mirty  (18.10.23 09:01:03) 
fotoğraf çekmeyi ve düzenlemeyi seviyorum.
gitar çalmayı ve söylemeyi de.
bir de film - dizi - oyun var hayatımda. youtube kanallarını da sık takip ediyorum. bilim-tarih-haber-eğlence kanalları.

nadiren frizbi ve badminton oynuyoruz.
yine nadir de olsa balık tutmaya gidiyorum.
kitap da çok nadir okuyorum onu artırmam lazım.
  • ananiyimioguz  (18.10.23 09:46:47 ~ 09:48:49) 
Bireysel hobi: Kanaviçe yapıyorum, dikiş öğreniyorum, ekmek-kek-pasta yapıyorum, operaya baleye gidiyorum.
Aile boyu hobi: Lego yapıyoruz, Duolingo'dan İspanyolca öğreniyoruz, tiyatroya konsere gidiyoruz, arkadaşlarla kutu oyunları oynuyoruz, zor yemekleri evde yapmayı deniyoruz. Bir de şehre yakın yerlere keşfe gidiyoruz, antik kent, müze, restoran, park, sahil falan geziyoruz ama hafta içi hobisi değil tabii bu.

  • kobuzchu kiz  (18.10.23 10:11:44) 
havuza gitmeye calisiyorum her hafta.


  • mess  (18.10.23 11:43:08) 
resim yapmak
uzun alp yürüyüsleri ve kamp
denizde yüzmek
dag fotograflari cekmek
bu aralar bir de tirmanisa merak saldim ama cesaret edemiyorum.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (18.10.23 12:03:30) 
birkaç aydır tığ işine sardım. iş düşünmemek için mükemmel yöntem. yazın crop'lar yapıyordum, şimdi çanta yapıyorum. ilk çantamı bir arkadaşıma hediye ettim, çok mutlu oldu, ben de mutlu oldum.


  • nonik  (18.10.23 13:58:07) 
- tenis
- yelken
- bitki bakımı
  • elvan abeyiylegezse  (18.10.23 22:06:31) 
3d tasarım yapıp 3d printer ile basmak.
hazır tasarımları da basıyorum çocuğa oyuncak yapıyorum seviyor kırdıkça yenisini basıyorum.

  • basond  (18.10.23 23:27:01) 
Örgü örmek. Hediye işlerini de bu şekilde hallediyorum.


  • peki madem  (19.10.23 12:36:19) 
[]

Evli erkeğim arabam yok normal mi

Selam arkadaşlar.
33 yaşında evli bir kardeşinizim. Ne eşimin ne benim arabamız yok. Alırız alırız dedik erteledik, şimdi de fiyatlar çok arttı alamıyoruz. Ayrıca sürüşüm çok iyi olmadığından araba kullanmaya da çekiniyorum. Eşim de araba kullanmayı bilmiyor.

Arabamızın olmadığını öğrenenler çok şaşırıyor, bildiğin ezikliyor. Biz gerçekten anormal miyiz? Arabasız evli erkek yok mu?

 
Abi sen 4-5 senedir bu soruyu soruyorsun araba artık bi ihtiyaç ama arabanın olmaması da anormallik değil Türkiye şartlarında normal hatta, takma bu kadar kafaya.


  • Bir ben var benden şurada  (16.10.23 23:47:33) 
Biz de evliyiz arabamız yok, o eziklemw tavrı bize de yapılıyor ya, evlenirken altınlarımızı filan ev yatırımına koyduk araba alacak para kalmadı :D


  • turuncu tonlarda  (16.10.23 23:51:13) 
arabaya vereceğim parayı kiralama, taksi vs. şekilde çözüyoruz diyin geçin.

genelde çocuk oluncaya kadar arabaya pek ihtiyaç yok.

eziklemeye kalkan olursa bir kapıt parçasını yuvarlak hale getir karşı tarafa da sana araban olduğun için madalya takıyorum dersin.
  • selam  (16.10.23 23:57:29) 
Bugün zorunlu taşıt sigortasıyla kaskoyu yeniledim. 9288 lira tuttu.
Hiç üzülme bence arabam yok diye.

  • Mirket  (17.10.23 00:07:00) 
15 milyon tane binek oto varmış
aileleri 5 kişilik kabul edip 80milyon/5= 16 milyon aile
1 milyon ailenin arabası yok

ortalama 4 kişi desek arabası olmayan aile sayısı daha çok artıyor

bunların önemi yok, işin gücün sağlığın olduktan sonra alınmayacak bir şey değil
  • bir soru sorcam  (17.10.23 00:20:50) 
cocuk yoksa çok ta elzem değil.


  • nuisance  (17.10.23 09:47:55) 
Ne alakası var yahu. Bizim de yoktu geöen sene aldık. Bunda eziklenecek ne var? Çevremde çoğu kişide de yok araba. Zira insanlar zor geçiniyor ne arabasından bahsediyorlar? Zamanında almıştır çoğu alan da. Onun harici bence eziklenmeyin kesinlikle. Tam tersi bu piyasada araba almanın akıllıca olmadığını ve kendinizin tercih etmediğini, gideceğiniz yer için de taksi kullandığınızı söyleyin.


  • drako  (17.10.23 10:06:43) 
araba alırsın da benzini nasıl alacaksın? benim araba mahallede yatıyor hergün otobüs metro işkencesini çekiyorum.


  • ayseee  (17.10.23 10:08:30) 
maddiyat üzerinden eziklenmek çok saçma hatta böyle bir bakış açısına sahip olmak ezikçe.
diğer yandan araba sürme işini muhakkak çözün. gün gelir kiralamak gerekir acil durumlar için eşin dostun arabasını kullanmak gerekir vs.

  • lazpalle  (17.10.23 12:18:27 ~ 12:18:47) 
olur mu öyle şey. bu bakışa sahip insanlar, araba kullanmayı, araba almayı bir statü görüyorlar maalesef. keşke toplu taşıma ile her işimizi görsek de arabaya ihtiyaç duymasak.


  • kondansator  (17.10.23 12:21:10) 
valla ben bekarim, arabam yok alsam alirim ama cok ihtiyac duymuyorum. ama evli olsam alirdim mutlaka hele ki buyuk sehirde. anormal degil ama cok daha rahat olurdu alma imkani da varsa.


  • bay b  (17.10.23 12:42:19) 
Araban yoksa evin yoksa türk standartlarına uygun değilsin. Hatta mutfakta veya herhangi bir odada 2. Tvin yoksa gene standartlara uymuyorsun. Türk mahalle geleniği budur. Düğünde 5 bilezik ev araba en sonda çocuk olacak yoksa evli sayılmazsın.


  • mikahakkinen  (17.10.23 18:06:24) 
Esin arac kullanmayi bilmiyor senin de surusun cok iyi degilse bence ilerisi icin sikinti.

Yerinde olsam 10-15 yasinda da olsa bir arac alir, kapinin onune koyar arada dolasirdim. Ilerde olur da coluk cocuk islerine girerseniz arac lazim olacak ve o zaman keske daha onceden alsaydim diyeceksin.
  • cooperr  (17.10.23 18:56:27) 
arabasız insan ne yazık ki günümüzde pek olmuyor.

erkek kadın farketmeksizin durum bu.

Metronun önünde oturuyorsunuzdur o ayrı ama dışında mesafeli yer için araba şart. Bir kez alın bir daha vazgeçemeyeceksiniz zaten. Hatta 2 tane gerekecek.
  • baldan kaymak  (18.10.23 00:56:45) 
yaşadığın yere göre bence ihtiyaç araba,
olmaması çok da abes değil şaşıran boş yapıyordur.

  • basond  (18.10.23 23:25:27) 
araba olması şart değil, ama araba kulanmayı bilmemek sıkıntı bence de...


  • SiyamkedisiZorro  (19.10.23 10:41:03) 
eziklikle filan ne alakası var konunun anlamadım da araba şart bence. yani imkan varsa uygun bir şey alın, illa sıfır almak zorunda da değilsiniz. hem pratiğiniz artmış olur. özellikle çocuk planı varsa arabasız çok zorlanırsınız.


  • elorelia  (19.10.23 11:02:10) 
[]

Evleniyoruz, ama nasıl?

Kız arkadaşım ile evlenmeye karar verdik.

İkimizin de ikinci evliliği olacak. Yaşlar da 38'e 34. Düğün falan istemiyorum, o da istemiyor görünende. Ama kız tarafının çevresi biraz oryantal kafada gibi, tam da anlamadım gerçi.

Biz bu işi en kısa, sakin, servet harcamadan ve şık nasıl hallederiz? Sadece ailelerin en yakın kısmı müdahil olur diye düşünüyorum şu aşamada.

Ban fikir verin, İstanbul'da yapılacak organizasyon.

 
bunun en oluru nikah + yemek şeklinde olur. Güzel bi yemek yersiniz belirlediğiniz kişilerle o kadar.


  • Boris  (15.10.23 13:48:09) 
En kısa yolu güzel bir yerde nikah ve nikah sonrası yakın çevreyle yemek.


  • dissendium  (15.10.23 14:29:00) 
kokteyl yapilan nikah salonlari arayin evinize yakin. dugun salonu tutmadan millete ikram da yapmis olursun


  • mess  (15.10.23 15:37:09) 
şimdilerde mi yapacaksınız bilmiyorum ama Kadıköy evlendirme dairesinin bahçesi de tutulabiliyor. 1 saat falan veriyorlardı galiba bir bakın.


  • nhk ni youkosu  (15.10.23 15:47:48) 
[]

Çocuk sahibi olmak zorundayım

Özellikle anne ve babalardan fikir almak istiyorum.

Bir rahatsızlık neticesinde 3 sene önce ameliyat olmuştum. O zamanlar hemen çocuk yap yoksa çocuğun olmaz vs demişti doktorlar. Artık zamanım iyice daraldı. En son dedikleri şey bu sene yapmazsan bir daha tedaviyle bile çocuk sahibi olamazsın.

Ben şu an çocuk sorumluluğu alabilecek gibi değilim, çok sevmem zaten. Şu an zamanı değil. Ama “hayat boyu anne olmayı istemiyorum” diyemiyorum. Belki gelecek yıl çok isterim ve olmazsa pişman olurum yapmadığıma.

Yani büyük ikilemdeyim. Hazır olmadığım bir zamanda çocuk yapmak mı yoksa çocuğu ertelerken tamamen bu şansı kaybetmek mi.

 
Çocuk sevmiyorsan ve sorumluluk alamam diyorsan çocuk sahibi olma. İleride istersem demişsin ama ya istemezsen. Geçmiş olsun bu arada.


  • rock n roll  (14.10.23 09:14:59) 
Çeşitli sebeplerden çocuk düşünmeyen insan çok ama sağlıklı olduktan sonra çocuk doğurduktan sonra pişman olan göremedim pek. Aksine iyi ki olmuş diyorlar


  • efruz  (14.10.23 09:54:46) 
Çocuk bir insanın özgürlüğünü bitiren en büyük sorumluluk. Ben bir erkeğim bayan için daha zor. Hazır olmak çok önemli. Hazır olduğunuzda yapın. Tüp bebek tedavileri çok gelişti.


  • mikahakkinen  (14.10.23 10:00:35) 
@cosmicstring teşekkür ederim fikirleriniz için.
Eşim kararı bana bırakıyor tamamen. Çocuk olsa sever mükemmel de baba olur ama çocuk olmazsa da niye çocuk yok demez.

Açıkçası son 6 aydır bunu düşünüyorum ama karar veremediğim için artık insanlara danışmaya başladım.
  • kaptan maydanoz  (14.10.23 10:02:16) 
Eşiniz varsa bir tane yapın. Umarım olur ama doktorların söylediğine göre başka yapamayacaksınız. İlerde iki üç çocuk zor olur ama şimdi yaptığınız bir çocuk sorumluluğu ile bir şekilde başa çıkabilirseniz. Ya da hayat boyu hiç yapmazsınız. Tercih sizin.


  • dakota  (14.10.23 10:56:04) 
Bence kesinlikle yapın. Etrafımdaki çocuk sahibi olmayan insanlar bundan çok pişman genelde. Hiç vakit kaybetmeyin bugün başlasın çalışmalar allah analı babalı büyütsün:)


  • asap raki  (14.10.23 11:18:29) 
Eşinize güveniyorsanız yapın fakat olacağına da kesin gözle bakmayın. Ben eğitimli, kendini bilen (çocuğa fiziksel/psikolojik şiddet uygulamayacak, iyi eğitim verebilecek vs) kişilerin çocuk yapması taraftarıyım.


  • birgumuspeni  (14.10.23 11:42:48) 
Kaç yıllık evlisiniz bilmiyorum ama eğer eşinizde uyumunuz iyiyse, mutlaka en az bir çocuk lazım. İlk aylar, belki ilk yıl sıkıntılı geçecek çünkü özgürlüğünüz yüzde seksen kısıtlanıyor. Bunun lohusa depresyonu falan da var... Ancak sonrasında pişman olan görmedim.

Biz tek çocuk düşünüyorduk. Ve oğlumuzun ilk dört yılı çok zorlu geçti. Yedi yaşına geldiğinde eşim hamile olduğunu öğrenmiş ve benden gizlemiş. İlk iki ay çeşitli bitki çayları, hoplamalar zıplamalar vs. ile düşürmeye çalışmış. İş artık aldırmalıi olunca bana söyledi. Destek olup doğurmaya ikna ettim. Doğurdu. Ve kızım da şimdi sekiz yaşında. Oğlum lisede. Şu hayatta yaptığımız en iyi iki şey olabilirler. Şimdi bu yaşta üçüncü bir çocuğun özlem ve pişmanlığını yaşıyoruz ancak bu yaştan sonra göze alamıyoruz. Çocuksuz halimize dair anımız kalmadı neredeyse...

Eşinizden mükemmel baba olacağını düşünüyormuşsunuz. Ben olsam zerre tereddüt etmezdim. Hayatın ve insanın doğasında var çocuk büyütmek. Belli bir yaştan sonra bir çok şey anlamını yitiriyor. Eski hareketi kalmıyor hayatın...

Tabii karar sizin...
  • yadigar  (14.10.23 11:57:33) 
Çocuk genelde ilk denemede olan bir sey degil ben 4-5 kere deneyip olmayinca olmuyo diye uzuldugumu farketmiştim. Uzulmek yerine rahatlasaydim cocuk istemedigimden emin olacaktım. Ki hayatim boyu cocuk isteyen cocuk yapmayi düşünen biri hic olmamistım ama esim istiyordu ve yasim da 30larin ortasina gelmişti. Deneyip olmayinca veya yapma sansini tamamen kaybedince insan derinlerde bir yerlerde istiyor olabilecegini idrak edebiliyor. Bir de insan sahip olmadigi bir seyin guzelligini de bilemiyor ben evlenmeden once de evlenmek istemiyordum ama evlenince iyi ki evlenmisiz dedim. Cocugu da yapıp sevince memnun kalıyor insanlar genelde


  • instant crush  (14.10.23 12:20:14) 
öncelikle hiç kimsenin size çocuk sahibi ol veya olma diye bir şey söylemeye hakkı yoktur, en nihayetinde bakacak olan siz ve eşiniz.

insanlar size sadece bakış açısı kazandırabilir.

Bu anlamda yazacak olursam,


-eşinizde çoçuk istiyor mu en önemli sorulardan bir tanesi bu, psikolojik açıdan eşinizinde istemesi ve buna hazır olması çok önemli
-finansal ve psikolojik durumunuz en kötü senaryoya hazır mı ? Genel de çoçuğun sağlıklı doğacığı öngörülür, tanrı ve inandığınız her ne ise size sağılıklı çoçuk sahibi olma sözü vermemiştir.
-Çevrenin ve sosyal medyanın çoçuğunuz üzerinde aileden daha fazla yönlendirici etkisi var , bunu farkında olmak gerek
-Çoçuk hiç bir şeklide ailesine bakacak , diye bir kuralda yok unutmamak gerek, maalesef sisteme katılan her bir bireyin
aileden çok sisteme faydası var.
-Çoçuğunuz nerede büyüyecek dört duvar arası bir apartmandamı, yoksa ayağı toprağa değecek, bağışıklık sistemi topraklamı gelişecek yoksa antibiyotiklerle mi.
-Son olarak aile bireylerinin stres yükü ne kadar, eğer sürekli yoğun stres içersinde bulunan aile bireyleri var ise
bu gebelikten itibaren bebeğe nüfus edecektir, bu da huzursuz bir bebek dünyaya getirme olasılığını attıracaktır.

Kararlarınızın sorumluluğu sadece ve sadece size aittir.
  • Rao  (14.10.23 12:35:52 ~ 13:03:00) 
yumumrtaları dondursanız? olmuyor muymuş öyle?


  • not sure if serious  (14.10.23 12:43:08) 
Bence çocuk yapmak daha mantıklı.


  • havadakarada  (14.10.23 13:34:05) 
İleride mesela taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olma gibi bir şansınız da mı yok? Ya da evlat edinmeyi düşünür müsünüz?


  • peki madem  (14.10.23 14:14:38) 
@peki madem, maalesef taşıyıcı annelik veya yumurta dondurma gibi şanslarımı da kaybedeceğim.

Evlat edinmem muhtemelen. Daha kendi çocuğumu kabullenemiyorum :))
  • kaptan maydanoz  (14.10.23 14:16:46) 
İngilizce olması sorun olmayacaksa ve yardımcı olur mu bilmiyorum ama Youtube'da takip ettiğim birisi var, kendisinin de sizin gibi sağlık nedeniyle kısıtlı bir zamanda çocuk kararı vermesi gerekti ve bütün yolculuğunu (eşiyle çocuk sahibi olmaya çalıştıkları zaman, hamilelik, doğum, annelik vs) videolarında anlatıyor. İlk bahsettiği videoyu aşağıya koydum:

www.youtube.com

O kesin en az bir çocuk istiyordu (bu video 4 yıl önceden ve şimdi bir oğlu var) o nedenle sizinle tam aynı durumda değil ama benzer yoldan geçen birini izlemek belki kafanızdaki bazı soruları cevaplayabilir diye önermek istedim.
  • peki madem  (14.10.23 14:24:33) 
istiyor olsaydın çoktan yapardın ama istemediğini de kabullenemiyor gibisin. bunun sebebi toplumsal ve çevresel kodlamalar muhtemelen; her kadın anne olma hayali taşımıyor halbuki. ben olsam bir terapistten destek alır ne istediğimi çözmeye çalışırdım.


  • anna sun  (14.10.23 14:55:38) 
Ben de 2 tane var. Istersen bir tanesini ilk ucakla gondereyim :) MikaHakkinen +1

Son zamanlardaki gundemi paylasayim:

Bu sabah oglani yuzme dersine goturup, getirdim. Ogleden sonra arkadasinin dogum gunu partisine birakacagim. Yolda durup arkadasina dogum gunu hediyesi alacagim. Yarin da bir baska arkadasinin dogum gunu var. Oglan partideyken kizin Hockey maci var. 2 saat gidis, 2 saat gelis onu goturecegim. En az 2.5 saat bekleme. Kiz hafta ici korku evine gidecek arkadaslariyla. Oglan'in baska bir gorusmesi var. Ben yine soforluklerini yapacagim. Okul otobusunde 2 saat oturmasinlar diye okula da ben birakiyorum ve aliyorum. Oglanin Judosu var, kizin hiphop dansi var...

Cocuk yapmak benim hayatimi degistiren en buyuk sey oldu. Ergenlik donemleri oldukca yipratici oluyor anne baba icin.

Cocuk yapmak zorunda oldugumu dusundugum icin cocuk yapsaydim ayni sekilde hisseder miydim bilemiyorum.

Bunu esime de soylemedim ama buraya yazayim surec icerisinde beni en cok endiselendiren durum down sendromu vb. ongorulemeyen risklerdi. Eger bunlardan biri gerceklesseydi altindan kalkabilir miydim bilemiyorum...
  • thetruenorthstrongandfree  (14.10.23 16:17:06) 
ben riske atmazdım. bazı şeyler azıcık şüpheyle olmaz. ya tam olur ya hiç bene. hazır değilsen çocuk için travmatik bir ebeveyn de olabilirsin. kendi hayatında bazı şeyleri çözememiş ebeveynlerin büyüttükleri çocuklar sorun zaten hayatta.


  • hknty  (14.10.23 18:02:48 ~ 18:54:07) 
çok sevdiğim altı yaşında sağlıklı bir oğlum var. kendi deneyimlerimden şunu söyleyebilirim, çocuk iki insanın bir araya gelip yapabileceği en kötü yatırım olabilir. insan haklarına aykırı seviyede bir sorumluluk. sebebi de muhtemelen onu doğru yapalım buna dikkat edelim derken önceki nesillerin 4-5 çocuk için harcadığı enerjiyi bizim tek bir çocuk için harcıyor olmamız. uyku huzur, kendine ayırdığın zaman, hayaller planlar, hepsi yalan olabiliyor ki bunlar benim çok değer verdiğim uğruna kariyerimi şekillendirdiğim şeylerdi. yıpratıcı ve hayat kısaltıcı bir deneyim. umarım tüm çocuklar sağlıklı ve mutlu olsun, gül yüzleri solmasın, sevgiden gururdan gözlerimin dolduğu zamanlar da çok fazla ama sakin kafayla ve özellikle dünyanın geleceği, bizim 10 sene sonra nerede ne halde olacağımız gibi konuları dikkate alarak düşününce ben hakikaten sevdiklerime öneremiyorum.


  • engelbert humperdinck  (14.10.23 18:40:43 ~ 18:50:03) 
Yumurta dondurma sizin durumda en mantıklı seçenek değil mi? Bir arkadaşım da yaşı geçiyor artık korkusuyla bütün tahlillerini testlerini yaptırdı. Yurtdışında yaşıyor ama Türkiye'ye gelip yaptıracak.


  • beyfendi  (14.10.23 18:42:50) 
Yap geç. Anneanne babaanne varsa yardımcı olur. Okula verirsin. Para varsa çocuk zor bir şey değil. Hızlı büyüyorlar. Bir bakmışsın okula gidiyor. Ama tek çocuk iyi. İki çocuğu milyon dolarım olsa istemem.


  • dissendium  (14.10.23 18:49:01) 
Hayatım boyunca anne olmak istemiyorum diyemiyorum dediğine göre bir gün anne olmayı istiyorsun demektir. Bu da son şansın ise yapmam tabi ki mantıklı. Ayrıca çocuk konusunda insan zaman olarak kararsız olabilir ama olmalı/olmamalı kısmında kararsız olamaz. Eşinizin bence net fikri vardır da söyleyemiyordur. Yani insan çocuk olsa da olur olmada da olur diyemez ki. Öyle bir mevzu değil bu.

15 aylık bir kızım var. İnsan zaten böyle bir şeye asla hazır olamaz ki.
  • elorelia  (14.10.23 19:22:51 ~ 19:24:52) 
Çoğunluk güdülerine yenik düşüp çocuk yapıyor, o yüzden çocuk yapmak doğru olanmış gibi bir yanılgı var.

Bu hayatta hiçbir zaman neyi istediğimizi bilemeyiz. Sadece neyi istemediğimiz kesindir. Siz de şu an çocuk istemediğinizi söylüyorsunuz. Hayatı “ya şöyle olursa” diye gelecek üzerine planlamak her zaman doğru olmayabilir.
  • ruhen hastayim ben  (14.10.23 19:32:57) 
gerçekten ileride anne olup olmak istemediğinize karar verin. iyice ölçün biçin.

ablam bir daha çocuğu olamayacağını öğrendiği gün araba almıştı. şoför olarak ben gittim. sıfır kilometre aracı bayiden aldık. güzel şarkılar hazırladım eve giderken çalmak için. o yol boyu ağladı. müzik açmadım. gözyaşları içinde eve geldi. hiç unutamam..
  • tabudeviren  (14.10.23 21:20:15) 
2 cocuklu ve 2 cocugun ozgurlugu nasil kisitladigini birebir deneyimlemis biri olarak yaziyorum.Cocuk yapin :)
Kelimelerle tarif etmesi imkansiz bir duygu

  • turkuaz  (15.10.23 16:36:24) 
İki çocuk annesiyim. İkisi de iyi ki varlar. Çocuk yapmadan önce çok çocuk seven biri değildim. Şöyle söyleyeyim, sokaktaki kedi yavrusu insan yavrusundan daha sevimli gelirdi (bazen hala öyle olduğunu düşünüyorum). Ama evlat başka. Canımı veririm onlara. Kolay mı? Değil. İkisini de isteyerek yaptım, ama annemden ve ablamdan çok destek gördüm büyütürken.
Neden "şu an zamanı değil", önce bunu bir sorgulayın. Eğer evlilikte ilk seneniz geçtiyse, kavgasız bir evlilik hayatınız varsa, hele hele yaşınız 30'ları geçtiyse, çocuk yapmamak için net bir sebebiniz yoksa sonradan pişman olmamak için yapardım ben.

  • SiyamkedisiZorro  (16.10.23 09:09:12) 
[]

Annemler kayınbabamları ziyarete gidecek, ne götürülür?

İsteme zamanı gelmemişlerdi. Olaylı dönemlerin üstünden biraz zaman geçince yeni geldiler yanımıza, gaziantep'e.

Daha yeni yeni bakıyorlar bi ihtiyacınız var mı diye. Artık yalandan mı yoksa gönülden mi bilmiyorum. Ben de arada sinirleniyorum 1 senedir sormadınız şimdi mi aklınıza geldi diye. Haklı mıyım yoksa haksızlık mı ediyorum bilmiyorum.

Yani onlara güvenerek bir şeye girişmedim zaten ama size nasıl tarif edebilirim yaşadığım hissi bilmiyorum da tek çocuğum, yıllarca her şeyime koşturmuşlar, şimdi evlilik lafı geçince beni kimsesiz gibi ortada bıraktıkları için ailem yokmuş gibi hissettim kendimi şu son 2 yılda. Yani tamam duyuruda da diyen oldu, "ben ailemden hiç bir şey beklemedim, her şeyi kendim yaptım" vs. diye ama o karakterde insanlar mesela okurken çalışıp eve de bakıyordu kimisi. Bunlar güzel şeyler. Keşke beni de öyle yetiştirselerdi ama bu yaşa kadar sen oku, sen iyi ol başka bişey istemeyiz diye yetiştirip, en ihtiyaç olduğu zamanda ortada bırakılmak nedir. Yani maddi tarafını geçtim, manevi olarak da yoklardı.

İstemeye gelmediler, nişanlandık gelmediler, ev dizdik hiç oralı olmadılar. Buraya taşınırken de maddi manevi yardım etmediler. İş yeri açarken etmediler. Kayınbabam bypass oldu aramadılar bile. Yani beni aradılar da onları aramadılar. Babam her hafta arıyordu halbuki (kendi babamdan bahsediyorum). Ki bu insanlar da onlara hiç bişey yapmadılar. Neredeyse onlar bakıyor burada bana. Bakıyor derken önceden annemler bana nasıl davranıyorlarsa şimdi onlar öyleler yani bir fark yok. Bunu dediğimde de "e öyle bi iletişim olmamıştı ki şimdi yeni yeni fırsatı oldu işte diyor" bence çok oldu da neyse ne yapalım allah baba da onları böyle yaratmış.

Ama annemler el gibi görüyor. -du. Şimdi bayadır evliyiz bir şeyler değişmiş olabilir. Yani başlarda ısınamamıştı. çünkü vakit de yoktu. yine de kararıma saygı duymalarını beklerdim, ben kendimden emindim.

Neyse iste arada istanbul a didim e gitmiştik yakın zamanda yanına, annemde bir istememezlik, surat, tavır vs. olmadı gayet normal davrandı.

Baba tarafımın dediğine göre annen fazla tutumludur, bu güne kadar sana kendisi baktığı için(ayrılar 25 senedir), artık kaldıramıyor bir şey sorunca tek derdiniz parasını almakmış gibi olduğunu düşünüyor biraz iş paranoyaklık bir hal almış olabilir. Yani düşük bir ihtimal olabilir dediler. Yoksa insan oğlunun doğru düzgün evlenmesini, gelinini benimsemesini falan istemez mi dediler.

Anneme sorsak da hem zamanlama yanlıştı, maddi olarak hazır değild, hem hanımı bazı yerlerde biraz asabi gördü ben de fazla sessizim, pek içine sinmedi. Neyse ki hanımı biraz ehlileştirdim dsfkg yani onun kendi çabası da güçlüydü o sorunu çözdük zamanla.

Neyse konumuza dönersek bu konuları açtığımda diyor ki ya tamam orada yapılanları ben savunmuyorum. Benim hatam varsa senin de yönetim hatan var. Ama ben hatam yoktur demiyorum, sadece aynı konuları konuşarak bir yere varamayız, bu saatten sonra ne yapabiliriz ona bakmamız lazım diyor.

Hanımla benim hissiyatım da şöyle, 1-2 senedir oğlum-kızım nasıl gidiyor bir ihtiyacınız var mı diye sormamışlar, ne yanımıza gelmişler ne hanımın ailesini aramışlar, şimdi gelmişler hiç bişey yokmuş gibi bi tatlı alır tanışırız diyorlar.

Ben dedim ki anne bu insanlar size kırgın. Kırgın olmalarına rağmen ne hanım size kötü davranıyor(ki annemin başta -neredeyse- evden kovmuşluğu var), ne surat yapıyor, ne de şimdi eliniz boş bile gitseniz onların ailesi size bir terbiyesizlik falan yapar.

Ama en azından önemsediğinizi düşünecek bir şey alalım yani kayınbabama gömlek, eve kullanışlı bişey vs.

O da bize fark etmez nasıl dersen dedi ama aklıma bişey de gelmedi. Yani kaç yıllık evde oturuyorlar, eve fincan takımı alsak vardır, yemek takımı alsak vardır, bu tarz şeyler biraz yeni eve geçene alınır ya çok uyduramadım.

Üstte bahsettiğim durumlar da göz önünde bulundurularak, ne götürülür sizce?

 
anlatıklarına göre çelik yelek filan götür her an lazım olabilir.


  • ayseee  (12.10.23 13:47:29) 
@ayseee, :D niye öyle bir anlam çıktı ki şimdi hiç bişey yokmuş gibi gitsek bile onlar da gayet güzel karşılar. Öyle tavır alan, kinci bir taraflarını görmedim. En kötülük yapmış kendi akrabalarını bile hürmetle karşılıyorlar.

Baklava yaptırıp götürelim dedim ama kayınbabam yiyemiyor diye vazgeçtim.

Hanıma sordum, ben bilemem şimdi ne diyeyim ayıp olur bişey istemek diyor.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 13:53:36 ~ 14:00:16) 
gömlek almak nedir ya saçmalık olur. bi tatlı bi de aşırı şık bi vazo, biblo gibi bir şey alsınlar bari. ayrıca olan olmuş biten bitmiş. düzeltmek istiyorlar demek ki. az çok hat.ırlıyorum sizin olayları


  • elorelia  (12.10.23 13:58:40) 
@elorelia, evet bir yanım öyle diyor, bundan sonrasına bakalım diyor sonuçta iyi kötü bir şey yapmaya çalışıyorlar.

diğer yanımda da kızgınlık/kırgınlık devam ediyor. yani şey gibi "e tamam şimdi geldiniz ne yapalım unutalım mı geçmişi" diyor ama.. böyle düşününce de o zaman geçmiş hiç silinmeyecek biz mi tavır yapalım ölene kadar..

onlar da diyomuş bişey yapmasak suç yapsak da kabul görülmüyor en iyisi biz geri dönelim hiç muhatap olmayalım sdjfsg

Ama işte sanki şimdi hiç bişey olmamış gibi yapamıyoruz o önceden hissettirdikleri veya yaptıkları yanlarına kalmış gibi oluyor. Aslında bişey olmamış gibi yapıyoruz yapmasına da içimizdeki burukluk ve öfke kalıyor bir yerlerde.

zamanla aşarız umarım. tavsiye için teşekkürler, mantıklı bir gezip bakalım o tarz ürünler satan yerlere.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 14:21:10 ~ 14:27:52) 
Neden istemediler ki? Bence tatli, guzel bir ev hediyesi alsinlar. Ya da kayinvalideye şal falan


  • Kahvedesu  (12.10.23 14:28:33) 
@Kahvedesu, uzun hikaye :( önceki duyurularımda vardır.

Annem de pek normal bir dönemden geçmiyordu.
Ben evlenicem, çoğu şey okey ama sizin bu amaca yönelik bir planlamanız, hazırlığınız oldu mu, düğün için ayırdığınız bir bütçe var mı, bişeyler takabilir miyiz, diğer eve geçebilir miyiz vs. diye sormam başta ters etki yaptı. Kız mı istiyor bunları, parada malda gözü mü var a getirdi konuyu. Hayır anne ben soruyorum evlenicem ya hani elimizde neler var ona bakıyorum diyorum anlamıyor.

Sonra tamam madem öyle bir durum yok biz yolumuza devam ediyoruz dediğimizde de bu kızın şusu böyle şusu şöyle diye sürekli bir kusur bulmaya çalıştılar. Benim gönlüm yok ne yapıyorsanız yapın.. a getirdi sonra işi. Benim hemen evden gidiyor olmam da ufak bir travma yarattı büyük ihtimalle. 26 yaşına kadar birlikteydik sonuçta.

Neyse sonra biz yaptık ettik her şeyi, şimdi de hmm tamam düşündüğümüz gibi değilmiş diyorlar.

E o kadar dedikleriniz yaptıklarınız ne oldu. Hemen sineye çekilmiyor. Ben bir karar verdim saygı duyun demiştim, hayır vermemişsindir kandırırlar seni bu kadınlar çok fenadır... a getirmişlerdi konuyu bu da onur kırıyor tabi sanki o yaşıma kadar totalde 8 yıllık bir ilişki geçmişim olmamış gibi.
  • ananiyimioguz  (12.10.23 15:35:22 ~ 15:59:50) 
Gomlek cok mantıksiz. bakir bi sekerlik gibi bi sey alin ev hediyesi, sus esyasi tarzi bi sey olsun. bakir samdan da olabilir. anneniz cok biliyosa onu da bilir de siz de mahcup olammak icin caba gosteriyosunuz anlasilan. makul olsun diyosunuz baklava, cikolata, seker, lokum vs mantıklı. gomlek falan mantiksiz onu siz cok isterseniz adamin dogum gununde falan alin ya da babalar gunu


  • mess  (12.10.23 15:58:01) 
[]

Mental sağlık ve stresten kaçınma için gelecek planları

Bu konuda geleceğe dönük ne gibi planlar yapıyorsunuz, doğa içinde yaşam vb gib ülkede yaşam vb gibi

Teşekkürler.


 
Uzak gelecek planım doğası güzel köy olmayan denizden uzak sakin bir ilçeye yerleşmek.
Yakın gelecek planları da haftada bir kaç kez ormanda yürüyüş veya bisiklet. Ses gürültü görüntü vb her türlü kirlilikten her hafta bir miktar uzak kalmak için aktivite planları yapıyoruz yani. Gelecek kontrolü o kadar da kesin olmadığı için günü kurtarmak mantıklı geliyor. Zengin olup bir köye villa yapayım bu arada yaşam enerjimi satayım kafası çekici gelmiyor hiç bana. Ülkemizde bir sıkıntı yok sorun büyükşehir insanlarının stres yükü bence.

  • hasmetizm  (11.10.23 08:59:21) 
Egede nüfusu yüksek bir ilçede yaşıyorum. Büyükşehirde büyüdüm Ankarada okudum.Trafik muabbeti olmasa kesinlile büyükşehirde yaşarım ama bu artık planlarım arasında değil.Tarla toprak işlerini sevmem 20 dönüm tarlamız var çiftçilik bana göre değil.Havalimanına yakın sahil kasabası gelecek planımda var.Fırsatım olsa Türkiyede yaşamak istemem ama şu an öyle bir seçeneğim yok.


  • mikahakkinen  (11.10.23 19:12:06) 
[]

Kaç tane arkadaşınız var

Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.

Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz,
Travmalarınizi paylasabildiginiz
Manevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz
Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuz
Sizi asla -tartisma sirasinda dahi- rencide edecek şeyler söylemeyecek
Sizi mevcut ozelliklerinizle kabul eden

Vb vb

Kaç tane arkadaşınız var

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz

 
Bende hiç yok gibi. Zamanımın çoğu iş harici yalnız geçer.

Hoşa giden şeyleri değil de ister istemez toplumda herkesin bildiği ama herkesin dillendirmediği olumsuz gerçekleri ifade etmekten dolayı sanırım.
Ne de olsa toplum içinde herkes dürüst,temiz,saygıdeğer(!)
İyilikler bile artık gönülden değil, karşılığında alınacak şeyler için yapılır hale geldi.
Bu aslında, kir bulaşmış bir alış veriş.

Neyse.. yine de tavsiyem,
30-35 yaşa kadar vakti olan o tür değerli insanları arasın bulsun. Yoksa sonrası zaten daha zor olur.
  • diyecevaplandı  (10.10.23 20:43:24) 
4 max


  • olaylar olaylar  (10.10.23 21:01:12) 
sıfır.

30 olmadım daha
  • Erestor  (10.10.23 21:23:42) 
1- 3
2- 0

  • akhenaten  (10.10.23 21:24:45) 
hiç yok, 29


  • mark greg sputnik  (10.10.23 21:33:26 ~ 21:33:37) 
4-2


  • mor oje  (10.10.23 21:40:17) 
0.

Ablam ve kız kardeşim olduğu için hiçbir zaman en yakın arkadaşa ihtiyaç duymadım.
  • ruhen hastayim ben  (10.10.23 22:18:05) 
4.
Biri lise, 2si üniversite, 1'i de 28 sonrası.

Henüz 30 olmadım.
  • Amaranta ursula  (10.10.23 22:53:41) 
bahsettiğiniz tüm kriterleri sağlayan dört kişi sayabildim. bunlardan ikisiyle 21, ikisiyle 29 yaşımda tanışmışım.

bir de çok iyi dost olabilecekken flört olaylarına girip ziyan ettiğim insanlar var.
  • sailor  (10.10.23 23:00:25 ~ 23:01:19) 
2


  • zimbirik  (10.10.23 23:42:14) 
Kaç tane arkadaşınız var
> yazdığınız anlamda 1 tane, üniversiteden..

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
> 0
  • tabudeviren  (10.10.23 23:52:50) 
eski bir arkadaşım var ama onu da dert keder konularında aramam. Hiç yok maalesef.


  • kondansator  (11.10.23 00:13:04) 
kendileri icin bo$ kagida imza atabilecegim 4-5 kisi var.

hepsi 30 oncesi, en az 15 senedir tanidigim elemanlar.
  • cooperr  (11.10.23 07:01:08) 
Yaşlandıkça azalıyor. Benim 5-6 tane.


  • prole  (11.10.23 07:39:27) 
3_1
Not: Birisine hazmedeceğinden iyi veya kötü davranınca bozulur. Bu üç kişiyle ayarlarımızı biliyoruz. Kaçırdığımızda otomatik fabrika ayarlarına dönebiliyoruz. Saygı duymadığınız insanlarla arkadaşlık etmeyin.

  • sadegazoz  (11.10.23 10:42:33) 
5 kişi var. 1 tanesini 30'dan sonra edindim. 1'i üniversiteden. Kalan 3'ü, 20'lerin ortasında çalıştığım iş yerinden.


  • inawen  (11.10.23 11:14:55) 
1 tane, çocukluk arkadaşım.
+ annem ve eşim
+ kızım :)
  • snd88  (11.10.23 11:38:21) 
1 tane var. Tanıştığımızda 29 yaşındaydım bir yılla kaçırdım hahaha


  • peki madem  (11.10.23 13:53:03) 
eskiden 4 5 taneydiler, şu an bilmiyorum 1 2 galiba. yakın arkadaşlarımla zor dönemlerden geçiyorum. evet hepsiyle aynı anda


  • Mossy  (11.10.23 23:00:45 ~ 23:02:29) 
30larıma yeni geçtim
ve hiç yok.

  • alaimisema  (12.10.23 10:55:00) 
2 tane. Henüz 30 değilim


  • jjimyl  (13.10.23 19:29:07) 
[]

kadınlara soru: bir erkek sizin yanınızda heyecanlanıyorsa

eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..
dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?

hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?

 
Niye aciyayim ki? Cok tatli bi duygu. Acimam icin sevilecek biri olmadigima inanmam gerekir benim bakis acima gore


  • mor oje  (10.10.23 17:21:27) 
Yakışıklıysa hoşuma gider


  • personaa  (10.10.23 17:21:49) 
Hoşlanıyorsam hoşuma gider hoşlanmıyorsam Allah’ın eziği derim.


  • yenibirgüzelnick  (10.10.23 18:01:24) 
Hoslaniyorsam hosuma gider. Hoslanmiyorsam herhangi bir his belirmez, fikir olusmaz, en fazla gulumser gecerim.


  • nic cage  (10.10.23 18:25:33) 
bana hitap etmez hayirdir kardes ilk defa mi bayan goruyorsun diye dusunurum malesefkk


  • mess  (10.10.23 20:21:43) 
Güzel bir şey, kaldı mı öyle erkekler.


  • babemsi  (10.10.23 22:25:36) 
hoşlanıyorsam hoşuma gider ama çok da şapşaloza bağlamasın


  • Mossy  (11.10.23 22:56:10) 
çok insanca bulurum, sempatik gelir.


  • elma  (12.10.23 12:53:15) 
duygum nolursa olsun, hoşuma gider. acımak ne kelime!? :)


  • cccbehzatccc  (12.10.23 20:11:48) 
[]

Nazar konusu

Nazar var mı yok mu tartışmasına girmeden merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.

Instagram'da sevgilinizle fotoğraf paylaştıktan sonra aranızın bozulduğu oldu mu?

Sevgilisi olmayanlar, Instagram'da mutlu sevgili fotoğrafı görünce öff diyor musunuz ya da benim neden sevgilim yok deyip kıskançlık yapıyor musunuz?

Thx.

 
Bazen instagramı bir açıyorum karşımda tanımadığım yamuk yumuk bir adam. Meğer karısı kendi hesabından kocasını paylaşmış “hayatım <3” diye. Böyle şeylerle dalga geçiyorum.

Daha önce yaptığım kavganın suçunu hiç instagrama atmadım.
  • ruhen hastayim ben  (10.10.23 08:50:42) 
Kavganın suçunu instagrama ve nazara hiç atmadım.

İnstagramda foto paylaştıktan sonra “kesin nazar değecek” diye düşünüyorsan kendini kavgaya daha açık hale getiriyorsundur ister istemez. Sonra da çıkan kavgayı nazara bağlamak çok kolay. Ama asıl nedeni kendini gerçekleştiren kehanet diye isimlendiriliyor. Bir çeşit şartlanma yani. Doğa üstü bir nedeni yok. Tamamen psikolojinle alakalı.

İnstagramda mutlu fotolar görünce hööf demiyorum çünkü herkes hayatının fragmanını paylaşıyor orada. Filmin kendisi bok gibi olabilir yani. Fragmanı allayıp pullamak kolay. Gerçeği yansıtmıyo yani.
  • zimbirik  (10.10.23 09:09:21) 
Nazar yok, biri digerini sevmiyordu idare ediyordu. Çocuk inatla devam etti. Bir de üstüne insta da kızı ve iliskiyi ifşa etti.
Kız sonunda patladi. Mesele bu

  • kimilolo  (10.10.23 10:15:02) 
iliskiyle alakali degil de mesela gezip tozarken paylasim yaparim, sanki her sey yolunda gibi gozukur, öyle tepkiler alirim ama arkada bin tane belayla ugrasiyorumdur. nazar degil real life


  • mess  (10.10.23 11:17:07) 
İster nazara inanın isterseniz de inanmayın ama her şeyi sosyal medyada paylaşmak doğru değil bana göre, bunun çok sebebi var


  • Rao  (10.10.23 17:36:40) 
Bu yaşıma kadar normalde hiç nazara inanmayan adamdım. Hiç huyum değildir ama 2 ay önce sosyal medya hesabımda muhabbet kuşumun oynarken ki fotografını paylaştım. Gayet saglıklı sevecen konuşan bir kuştu.İnanır mısınız Evin içindeki muhabbet kuşu yarım saat ya oldu ya olmadı can çekişe çekişe öldü hiç bir şey yapamadım. Ondan beridir aklımda bu nazar konusu korku yaratan bir şekilde kalmıştır. Rahmetli ninemin bir sözü vardı : Nazar insanı mezara, hayvanı kazana koyar diye. Ben bu işin dini kısmıyla değil de kötü enerjiyle alakalı oldugunu düşünüyorum


  • limonlu eksi  (10.10.23 17:39:02) 
Kedimi ne zaman instagram'a koysam başına bir şey geldi, sıklıkla da göz enfeksiyonu olarak döndü. Kedimde hem iyi hem kötü nazarı (ya da "göz değmesi" diyelim) o kadar gözlemledim ki artık net olarak inanıyorum buna.


  • silverleaf  (11.10.23 10:32:39) 
[]

basit bir diyalog

bir konuda bilgi almak için soru sordum
sorduğum kişinin deneyimleri üzerinden kendim için çıkarım yapacaktım
cevaplayan kişi de benim tecrübemi merak ettiğin için değil kendin için sormuşsun anlamına gelecek bir cümleyle bitirdi
(neden sorduğunu şimdi anladım gibi)


bu durum sitem içeriyor mu
konuyu abartmaktan ziyada empati/psikloji açısından fikirlerinizi öğrenmek istedim :)

 
sitem icerip icermedigini bunu soyleyen kisi disinda kimse gercekten bilemez. burada alacaginiz cevaplarin tamami kendi hayat deneyimlerimiz uzerinden varsayimlarimiza dayanir.
bu konuda benim varsayimim, karsinizdaki kisinin deneyimini merak etmeden, onu paylasmasi icin alan yaratmadan, ben ne alabilirim diye sormussunuz ve dinlemissiniz, karsinizdaki de bunu anlamis. durum tespiti de olabilir, sitem de olabilir. eger surekli insanlardan ne alabilirim diye 'dinliyor', ki bu dinlemek olmuyor, alan acmiyorsaniz, karsinizdakinin de deneyimi sizle bu yonde ise sitem etmis olabilir. zira, beni de, bana ve yasantima alan acmadan, bir sey alma enerjisi ile dinleyen insanlar da beni rahatsiz ediyor ve paylasimimi azaltiyorum. alan acarak sadece dinlemek 'bence' cok zor bir sey degil.

  • songforsomeone  (09.10.23 15:22:53) 
[]

Şu eylemleri nasıl yorumlarsınız?

!Düzenledim!

Geçenlerde saygıdeğer oyuncu bir beyefendiyle tanıştım. Ellili yaşlarda kendisi. Yaklaşık 30 yıldır evli, karısına da sürekli methiyeler düzüyor. Herkesin tanıdığı, sevip saydığı bir insan ki pek çoğunuz da ismen tanıyordur diye düşünüyorum.

Kendisinin bir Twitter hesabını buldum. Profiline kendi fotoğrafını koymuş ama dikkatli bakılmasa o olduğu anlaşılmayacak gibi bir fotoğraf. Zaten ismi de yazmıyor.

Artık tanış olduğumuz için takip edeyim dedim, o da takip etmeye başladı beni. Fakat bu saygıdeğer beyefendi sürekli çıplak kadın fotoğraflarının bulunduğu tweetleri rt yapıyor, yorumlar yazıyor ve isminde nudes vb. kelimeler geçen hesapları takip ediyor.

Hani gizli bir çaba da değil, açık açık yapıyor. Aynı hesapta karısını, akrabalarını ve yakın arkadaşlarını da takip ediyor zaten.

Biraz hayal kırıklığı oldu bende açıkçası. Entelektüel, derin, hüzünlü, çok farklı olarak resmedilen (ve kendisi de o tonda konuşup davranıyor gerçek hayatta) bir adamın ergen çocuk gibi sürekli çıplak kadın paylaşmasını ve beğenmesini garip buldum. :/

Beyefendinin bu eylemleri hakkında siz ne düşünürsünüz?

 
Yanlışlıkla beğenmiş ya da paylaşmış olsaydı eğer anlaşılır bir durum ama bilinçli bir şekilde sanki bundan ekstra bir avantaj sağlıyormuş gibi paylaşması baya tuhaf. Saygınlığı konusunda benim açımdan bir şey değişir miydi, belki biraz. Saygın bir beyefendi olmanın aksi yönde bir dışavurumu olacaktır :)

Karısını arkadaşlarını ilk başta takip edip, hesabı diğer emelleri için kullanmaya başlayınca takipten çıkarmayı unutmuş olabilir. Hatta bir mesaj atıp bak yanlış yapıyosun demek kötü fikir değil :)
  • beyfendi  (07.10.23 20:51:32) 
Toplum icinde veya onunde durtulerine hakim olamayan herkes gozumden duser, san sohret fark etmiyor. Gormeden bile saygim bitti artik her kimse.


  • nic cage  (07.10.23 20:55:35) 
adamın içi dışı bir demeki :) hani derler ya favori yazarınızla tanışmayın diye sen de adamı kafanda fazlaca romantize etmişsin

adam hakkında da arzuları da olan sıradan bir insan diye düşünürüm
  • freebird5406_2  (07.10.23 20:59:09) 
Nic cage +1

Böyle şeylerden hiz hazzetmem.
  • playing star again  (07.10.23 22:05:19) 
İnsanların muhatap olmadığım yönleriyle alakalı pek bir şey düşünmüyorum. Ellili yaşlarda 30 yıllık evli bir oyuncunun beğendiğim dizi filmi varsa izlerim, yoksa kapsama alanım dışında.


  • akhenaten  (07.10.23 22:15:55) 
takip etmesini yadırgamazdım. benim de çok sevdiğim bir şirket sahibi ve entelektüel bir tanıdıgım var. kendisi de ailesi de çok düzgün insanlar. instagramda takip etmediği çıtır yok.

ama çıplak kadın fotograflarını rt ediyorsa ve bundan rahatsızlık duyuyorsan takip etmeyi bırakabilirsin.

adamın bu eylemleri hakkında pek bir şey düşünmem. tiyatrocuların hepsi biraz garip kafalarda bence. pek şaşırmadım açıkçası ve umursamazdım ben
  • abelardo  (08.10.23 14:01:50) 
entelektüel birinin cinsel güdüleri yok mu sanıyorsunuz? :D herkes yapıyor bu tarz şeyleri. belki bunları rahatsız edici bulmadığı için açık açık yapıyor. benim de gerçek hesabım olsa, entelektüel yazılar yazdığım hesabımda rt bile yapardım bazı çıplak fotoğrafları :D gerçek hayatta da öyleyim çünkü ve farklı biri gibi de görünmeye çalışmıyorum.


  • hknty  (08.10.23 15:30:56) 
[]

bu akşam-gece ne yapayımn?

Selamlar, yaş kırk, cinsiyet erkek. bu soruyu on yıl önce sormazmdım, kendimi dışarı atıp takılmayı sevdiğim irish publarda iki üç bira içer, gece de rock/metal canlı müzik yapan (taksim pulp, eski taksim dorock vs) yerlere giderdim. şimdi nere gidem bilmiyorum. en önemli kriter mekan girişyinde damsız almıyoruz beyefendi demeyecekleri bir yer olması. kadıköy ağaç evde yaptılar bunu. kadıköy, beşiktaş, taksim tarafları için tavsiyelere açığım, teşekürler




 
kadıköy satranç okulunda güzel sakin bir vakit geçirilebilir.
alkol olsun derseniz, rakı içilir sakince kadıköyde.

  • erty_ksk  (07.10.23 20:32:12) 
ne yaptın? :)


  • abelardo  (08.10.23 14:03:43) 
[]

intikam iyi bir sey mi kotu bir sey mi?

Biri bize bir sey yaptiginde unutmali miyiz? Yoksa bizde benzer bir sekilde denk bir sey yapmali miyiz?

Etik ve ahlak acisindan da degerlendirebilirsiniz


 
Ben kendime yapılmasını istemediğim birşeyi başkasına yapmam.

Biri bir hata yaptıysa yutmak zor iş. Birşeylerden ödün veriyorsunuz. İçeriğine göre hareket ederim hep.

Yani tamamen örnek; sevgiliysem ciddiyse devam istemediyse eyvallah derim. Daha kötüsü yaşanmadığı için devam ederim. Yada söz verdi tutmadıysa, kârdır derim. Sonuçta tüm insanlar değerli şeyleri ellerinde tutamıyorlar. Ama yalan söylendiyse, yüzleşirim. İçimdekileri söylerim ve bir daha dikkate almam.
  • baldan kaymak  (06.10.23 23:19:58) 
bir faydası olcaksa, fazla efor gerekmiorsa, pskilojik açıdan yormayacaksa yapılabilinir
zaten yaşatılan yaşanır

  • bir soru sorcam  (06.10.23 23:22:31) 
Ingilizce varsa su videoda cok detayli bir sekilde masaya yatiriliyor bu sorun:
www.youtube.com

  • hot potato  (06.10.23 23:41:45) 
bence unutmak enayilik

ama intikam alma duygusunu sürekli taşımak çok yıpratıcı

kafaya takmamak, zamanı ve sırası geldiği zaman golü atıp intikam almak en güzeli. ne de olsa intikam soğuk yenilen bir yemektir. intikam duygusunu sıcak bir şekilde uzun süre taşımak kötü bir şey

etik ve ahlak açısından değerlendirmedim
  • abelardo  (07.10.23 00:20:28) 
intikam, hukukun üstün olmadığı, düzgün uygulanmadığı ülkelerde daha çok hissedilen bir duygu bence..

Eğitim ve hukuk sistemi düzgün işleyen bir ülkede intikam hissi serserice bir his...
  • digits  (07.10.23 12:00:26) 
siz bir eylemde bulunmuşsanız bile kişi yaptığının karşılığı bir şekilde , bir zamanda bulacaktır, eğer buna inanıyorsanız, rahatlarsınız, eğer degilse enerjinizi kurban etmeye hazırsınız demektir


  • Rao  (07.10.23 12:17:22) 
İntikam iyi bişey mi kötü bişey mi? - kötü bişey

İntikam alır mıyım? Yapana, yapılana, bana etkisine göre değişir. Yapmam diyemem. Psikolojimin ne kadar bozulduğuna da bağlı olarak değmez deyip çok affetmişliğim var.
  • naksidil  (07.10.23 12:51:03) 
birinin bize bir şey yaparkenki ruh hali ve koşullarını muhakkak değerlendiriyorum kendi adıma. hepimiz insanız, bazen hiç farkında olmadan, gayet insani içgüdülerle de başkalarını üzüp kırabiliyoruz. hayat ve insan psikolojisi lineer bir çizgiden oluşmuyor. böyle durumlarda niyete odaklanıyorum ben. gerçekten insani bir tökezlemeyle mi yaptı o davranışı, yoksa bir irade göstererek bıçağı sokup üstüne bir de çevirdi mi. davranış derken gündelik yaşama dair şeylerden bahsediyorum bu arada.

insani bir tökezlemeyse bu konudaki kırgınlığımı, kızgınlığımı düzgün ifadelerle paylaşıyorum. karşı taraf yapıcı biriyse iletişim ve paylaşım onarılıyor, yapıcı değilse elenip gidiyor, bu durumda da zaten çok umursamıyorum.

irade göstererek bana o hareketi yaptıysa, şiddet veya öfke sorunu yoksa yine düşüncelerimi kısa ve öz, tartışmaya ve spekülasyona kapalı bir şekilde paylaşıp iletişimi sonlandırıyorum. bahsettiğim problemleri varsa, tartışmaktan beslenen negatife odaklı biriyse, benim düşünce ve duygularımı paylaşmam, öfkemi yansıtmam beni daha büyük bir kaosa, toksik bir zemine, seviyesiz bir noktaya çekeceği için sıfır tepkiyle iletişimi derhal sonlandırıyorum. bir süre kendi içimde öfkemi, kırgınlığımı taşısam da bununda bir deneyim olduğunun idrakiyle bunları ardımda bırakıyorum. bunları taşımak çok gereksiz yükler olarak geliyor bana.

bu yazdıklarımı her seferinde tabi ki %100 uygulayamıyorum ama mümkün mertebe bu yol haritasıyla ilerlemeye gayret ediyorum.
  • Phoebe  (07.10.23 15:06:33) 
ben alıyorum bir akrep burcu olarak, ben almazsam ilahi adalet alıyor.


  • babemsi  (08.10.23 00:18:24) 
[]

ayakkabı stoğunuz var mı kaç tane var?

bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.




 
Benim bi an boş bulunup aldığım, ama sonra yıllarca hiç giymediğim bi sürü ayakkabım var. Boş boş yer kaplıyorlar dolapta. Belki bi 20 tane vardır.

Edit: aynısı tişört, pantolon, gömlek vs. bilumum tekstil ürünleri için de geçerli. Alışveriş yapmayı sevmediğim için bunalıp, ilk elime geleni alıp çıkıyorum dükkandan, sonra kullanmıyorum, kalıyorlar öyle.
  • plutongezegendegilmi  (05.10.23 23:40:50 ~ 23:42:19) 
0


  • playing star again  (06.10.23 00:08:37) 
1 botum var. Diğer ayakkabım öldü. Kışı botla geçireceğim. Yani 0.


  • Bir cebinde das kapital  (06.10.23 00:39:45) 
stogum 0. Normal kullandigim sandalet/yazlik/kislik seklinde ayakkabilarim var.


  • hot potato  (06.10.23 00:42:57 ~ 00:44:34) 
copculuk denince de ben. sadece kendi aldigim ve giymeyeceklerimin yaninda es dostun giymedigi verdigi ayakkabi, canta coplugum var. eviniz kucukse stres kaynagi disinda bi vasfi yok


  • mess  (06.10.23 09:33:02) 
Bot ve spor ayakkabım var. Bir tane de terlik.


  • allah yazdiysa bozsun  (06.10.23 10:40:06) 
hiç giymediğim ayakkabılarım yok, stok gibi tutmuyorum yani. ama yazlık kışlık yedeklerim hep var. hepsi yıllar içinde alınmış bazıları daha az giyilmiş bazıları daha çok giyilmiş ama sağlam şeyler oldukları için tutuyorum, atmıyorum, illa ki lazım oluyorlar. sizinki gibi güzel diye alıp kenarda beklettiğim yok. ama bu şekilde ayakkabı alan insanlar tanıyorum, siz tek değilsiniz :)

bende tekstil ürünleri var bu şekilde. severek alınmış ama yeri gelmeyip bir türlü giyilememiş elbiseler falan özellikle.
  • nimberjack  (06.10.23 15:20:26) 
1-2 tane ayakkabim olur genelde. Bot falan sevmiyorum. Yaz kis farketmeksizin spor ayakkabi giyerim. 2 tane gayet yeterli.


  • roe  (06.10.23 15:37:09) 
Hayatım boyunca yaz için bir çift, kış için bir çift olmak üzere iki çift spor ayakkabı ve çok yağmurlu günlerde giymek için bot şeklinde 3 çift ayakkabıdan fazlasına sahip olmadım açıkçası. Durmadan ayakkabı alan insanlar da bana tuhaf geliyor. Hadi duruma göre bi tane resmi davetlerde giymelik ayakkabı gibi daha ekstralar da alınabilir ama mesela tişört değiştirir gibi işe giderken farklı farklı ayakkabılar giyenler garip geliyor. He yargılamıyorum tabii bu da bir keyif yani sadece benlik değil.

Kışlık ayakkabım biraz eskidi, havalar iyice soğumadan bir çift almayı düşünüyorum. Onun dışında belki seneye de bir yazlık alırım. Botum daha idare eder.
  • nundu  (06.10.23 15:54:16) 
cevap yazan arkadaşlar erkek sanırım, kadınım ayakkabı stoğum var, hiç giymediğim spor ayakkabılarım, klasik ayakkabılarım, sandaletim vs.. vardır. beğendikçe alırım, bazı markalarda sürekli giydiğim modeller var, yeni renkleri çıkınca onları alırım nasıl olsa bir gün giyerim.


  • benaslinda  (06.10.23 16:27:04) 
uzun zamandır yeni ayakkabı almıyorum diyebilirim ancak buna rağmen kullanmaya başladığım 6-7 çift spor ayakkabım, minimum 10 civarı sandaletim, 3-4 tane mevsimlik daha resmi ayakkabım, 7-8 farklı botum var. bunlar dışında da yıllar önce alıp sıfır durumda bekleyen 2-3 bot, 1-2 sandaletim ve 2 çift de converse im duruyor günün birinde giyerim diye. bunlara rağmen ben genelde 1-2 ayakkabıya takılıyorum haftalarca saedce onları giyiyorum. onlar giyilmeyecek duruma gelince diğerine geçiyorum genellikle. benim yaptığım aslında stok değil de yeni aldıklarımı benimseyip sevmem uzun sürüyor.


  • hypathia  (06.10.23 17:18:22) 
[]

Ev arkadaşının sevgilisi

Ara sıra gelip kalıyor diyelim, bazen 2 3 haftada bir gün bazen de daha sık gelip birkaç gün boyunca kalıyor. Kaldığı süreçte odadan sadece tuvalete gitmek için çıkıyor, onun dışında su almaya bile çıkmıyor. Yemeği odada yiyorlar vb. Evde siz varken duş falan almıyor. Bu kişinin varlığından rahatsız olur musunuz?




 
olurum, evde yabancı biri olunca nefes almasa bile insan kendi evi rahatlığında hareket edemiyor


  • freebird5406_2  (05.10.23 17:26:19) 
birisinin bana dis kapinin mandali muamelesi yaptigi her yerde rahatsiz olurum. belli bir yastan sonra eger finansal olarak mumkunse yalniz yasamak en sagliklisi.


  • cooperr  (05.10.23 17:37:42) 
Yani bu olabildiğince rahatsızlık vermeme çabası iyi niyetini gösterir ama uzun süre kalması can sıkıcı olabilirdi.2-3 hafta uzun bi süre


  • olaylar olaylar  (05.10.23 17:44:57) 
"Ev arkadaşıyla" yaşadığım yerde bu kadarından rahatsız olmam.

Evde gayet rahat hareket etmeye başlarsa rahatsız olurum. Rahat hareket derken, örneğin gürültü patırtı artarsa ya da ortak alanları sanki evde yerleşik biriymiş gibi kullanmaya başlarsa rahatsız olurum.
  • akhenaten  (05.10.23 17:45:28) 
akhenaten +1

belli ki size saygılı, iyi niyetli şekilde minimum miktarda rahatsızlık vermeye çalışıyor.
ortak alanlarda hiç zararı yok. ev arkadaşınızın odasına da müdahale etmeye girer dahası.
  • patronaj1  (05.10.23 17:51:02) 
@olaylar olaylar 2-3 hafta kalmıyor, bazen 2 3 haftada bir gün geliyor, bazen haftada 2 3 gün geliyor belli olmuyor.


  • Mossy  (05.10.23 17:54:38) 
Rahatsız olmam, zaten rahatsız etmemek için baya özen gösteriyorlar gibi. Senin mutfağı banyoyu bir yeri kullanmanı kısıtlayacak veya rahatsız hissettirecek davranışı varsa o zaman rahatsız olunur.


  • nhk ni youkosu  (05.10.23 18:08:49) 
Olmam herhalde.

Ama ben duş alacağım zamanı ona göre belirliyorsam olurum. Absurd bir durum.

Kadın olsaydım kesin rahatsız olurdum.
  • baldan kaymak  (05.10.23 19:27:27) 
en azından benim tecrübeme göre ev arkadaşlığıyla ilgili bütün meselelerde kuralları baştan nasıl koyarsanız öyle devam ediyor. siz bir kere tamam gelsin dediğiniz anda olay buna dönüyor. ben olurdum, eve iki kişi çıktım sonuç olarak haftada 2-3 gün üçüncü kişiyi görmek istemem ama bir kere tamam demişsiniz. yine de sizi olabildiğince rahatsız etmemeye çalışıyormuş. yine de evde ev arkadaşınız varken bile istediğiniz her şeyi yapamayabiliyorsunuz -en basitinden sesli bir şekilde müzik açıp dans etmek gibi- üçüncü bir kişi olunca da aynı rahatsızlığı hissetmeniz normal, hissediyorsanız.


  • black holes in the sky  (05.10.23 19:45:22) 
Para varsa bu rezillik çekilmez. Ev arkadaşlığı zaten kötü bir şey üzerine sevgilisi geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (05.10.23 20:12:22) 
Bu anlattigindan rahatsiz olup ev arkadasini yollarsan yerine gelen eskisini cok aratir o kadar soyliyeyim.


  • hot potato  (05.10.23 20:31:25) 
Ruhen hasta biraz abartmıyor musun sen de :d


  • Mossy  (05.10.23 20:50:51) 
Ev arkadaşının eklentisi gibi olduğu için rahatsız olmazdım, tam tersi ben ev arkadaşımın her arkadaşıyla konuşmak zorunda değilim sonuçta.


  • sanguine  (05.10.23 21:06:21) 
yarın öbür gün senin sevgilin geldiğinde sen de aynı haklara sahip olacaksın. %80 öğrenci evinde de bu işler böyle ilerler. bir dönem sevgilisi olur ilk aylarda gelir kalır vs. yani geliyor 10 gün gitmiyor desen, içiyo ses çıkarıyo desen anlarım ama şu durumda senin kendi çekingenliğin dışında seni rahatsız edeceği bir olay yaşanmıyor.


  • orpheus  (05.10.23 21:06:47) 
Sen erkeksin ve ev arkadaşının kız arkadaşı iki seks arası senle de muhabbet etsin mi istiyorsun, boşta bekar arkadaşı vardır belki? Böyle bi rahatsızlık mı? Yoksa sen kızsın ve evde bir adam var yiyeceğime içeceğime ilaç katıp bana tecavüz eder mi diye mi rahatsızlık?


  • sifir  (05.10.23 22:28:53) 
Ev içinde fazla dolaşmayarak, göze görünmeyerek gösterdikleri saygının aynısını cinsel aktivitelerinin ses sınırları konusunda da gösteriyorlarsa eğer gayet tolere edilebilir bir şey. Rahatsız olacağımı sanmıyorum.


  • beyfendi  (05.10.23 22:55:31) 
Benim eski ev arkadaşımın sevgilisi de böyle geliyordu, haftada en az 3 gün gibi, duş da alıyordu hahahaha. Ben de kendim odaya kapanmıştım evde. Yemekleri falan da dışarıda yiyip geliyordum çünkü ikimiz de çalışıyorduk ve ben geldiğimde ev arkadaşım mutfakta ikisine yemek yapıyor oluyordu (mutfağımız çok küçüktü). O zaman çok takmayıp idare ediyordum ama şimdi yalnız yaşıyorum ve geri dönüp düşününce ne saçma işmiş diyorum.


  • peki madem  (06.10.23 10:51:09 ~ 10:54:16) 
@Mossy, bu sizin sevgiliniz mi oluyor? :)


  • banach  (07.10.23 00:12:49) 
Valla beni rahatsız eder. Sevgilisi olan birlikte ev tutabilir. Hem sevgilisiyle yaşar hem de kirayı bölüşür.


  • roe  (07.10.23 00:18:40) 
[]

Kıskançlık krizi sonrası

Kız arkadaşım benden önce kendisi ile görücü usulü evlenmek isteyen kuzenini tabii ki reddetmiş fakat kuzeni ve ailesi fransada yaşıyorken buraya da ziyarete geliyorlar. Annesinden bunların geleceğini öğrenmiş ve bana haber verdi. Tabii ki adamın ayağına ket vuracak halim ve kız arkadaşımı bu sebeple suçlayacak durumum yok kıskançlık yapıp. Fakat bunu duyunca akrabası olması nedeniyle “onunla görüşecek misin diye sordum.
Bu arada öylesine bir ilişki değil bizimkisi, evlilik planlıyoruz.

Her neyse, soruya cevaben bana “bilmiyorum” dedi ve ben sinirlenmeye başladım. “Hayır” dese benim için hiçbir problem olmayacak şekilde konu kapanacaktı fakat bilmiyorum diyerek, zoraki de olsa beni zor durumda bırakacak (daha önce de benzer sorunlar yaşadık) bir şey.
Facetime üzerinden konuşurken kendime engel olamayarak normalde hiç yapmadığım bir şekilde suratına telefonu kapattım. Daha sonra bana zaten görüşmeyeceğini fakat kendi evlerine gelirse görüşmek zorunda kalacağını falan söyledi.

Kendisi de benim gibi çok kıskanç biri. 10 dk cevap vermesem başlıyor işin yoktu neden yazmadın ne yapıyordun demeye. Ben böyle bir durumda kalmak istemediğimi söylüyorum ama tamam deyip yine benzer ve başka bir durumun içinde buluyorum kendimi. Biliyorum büyük bir sorun değil ama kıskançlığıma bu konuda engel olamıyorum. “Ben çocuğu umursamıyorum neden sorun ediyorsun” dediğinde daha çok sinirleniyorum. Etraf zaten sapık dolu.

Neyse, siz olsanız nasıl davranırdınız? Çok mu tepki veriyorum?

Edit: soru silindi tekrar ekledim.

 
ben olsam soruyu size gelirlerse çok muhattap olmazsın di mi diye sorup ön alırdım. siz biraz yanlış yerden girmişsiniz sanki.

fakat şu noktada çok fazla üstüne gitmeyip dillendirmeden ilerlemek daha sağlıklı görünüyor. sonuçta akrabalık var ve yurt dışından gelinecek denk gelme mecbur olacaktır. üstüne çok giderseniz ters tepebilir.
  • golgi aygıtı  (05.10.23 00:28:44) 
İletişim problemi olmuş olabilir mi? Anladığım kadarı "ben görüşmeyi tercih etmem ama akrabamız olduğu ve eve misafir olacağı için isteğim dışında mecburi bir görüşme olabilir" demek istemiş. Bu görüşmenin olmamasına yönelik bir fikriniz varsa onu iletirsiniz. İletişime kapalı olmak evlilik sonrası da çok problem yaratabilir bence.


  • havadakarada  (05.10.23 01:01:18) 
Kız arkadaşınızı ne sebeple suçlayacak durumunuz yok anlayamadım. Yani bir akraba grubu uzak bir yerden ziyarete geliyor diye mi suçlayamazsınız? E tabi ki suçlayamazsınız? Yoksa görüşmek durumunda kalabileceği için mi suçlayamam dediniz, ancak suçlamışsınız davranışınızla.

Gördüğünüz gibi içinde olduğunuz durum standartların dışında. Bu kişi yabancı biri değil, kız arkadaşınızın çevresinin bir parçası. Bu ilişkiyi bunun farkında olarak sürdürmelisiniz. Bu durum ne kadar normaldir, ne kadar değildir farklı bir tartışma konusu, sizin sorunuz bununla alakalı olmadığı için hiç değinmeyeceğim ama eğer bu ilişkiyi bu durumu sorun ederek ilerletmeyi düşünüyorsanız bu durum yıllar boyunca bir problem olarak tekrar tekrar karşınıza çıkacaktır. Yani kız arkadaşınız özellikle bu misafirliklere eşlik etmese bile bu durum her gündeme geldiğinde daha bir yük olmaya başlar.

Kız arkadaşınız sizden bu geçmişini gizlememiş, kız arkadaşınız bu kişiyi de istememiş zaten. Aynı şekilde kız arkadaşınız bu ziyareti de gizlememiş. Bence üstüne düşeni yapmış. Bu şartlar altında kıskanıyor olmanız anormal değil, ancak bu kıskançlıktan doğan hislerinizi sinirli şekilde karşıya yansıtmanız anlamsız geldi bana.
  • akhenaten  (05.10.23 08:08:33 ~ 08:11:16) 
çok tepki veriyorsunuz. standart erkek niteliklerinden negatif yönde uzaklaşıyorsunuz. hayır dese sonra kuzeni ve ailesi annesinin evine gelse size yalancı durumda kalacak. toksik bir ilişkidesiniz ve ilişkinizi acilen düzeltmeniz gerektiğinin de farkındasınız.


  • gold gold gold  (05.10.23 08:52:10) 
hayır demesini beklerdim ben yaşıyor olsaydım, Fair olmamış hissederdim sizin paylaştığınız yanıt gibi bir yanıtı ben alıyor olsaydım.

Görüşeceğim ama böyle şeyler olmaz, biz buluşalım mı? demesi normalde duymam gereken olurdu bence.
  • baldan kaymak  (05.10.23 09:16:14) 
Abartmışsn, çünkü 20-26 aralığında olan ve sevgilisi olduğunu bilmeyen akrabalar tarafından bir kız için görücü olunabilir bu çok çok normal, bana ve kız kardeşlerime de haber gelmişti yurtdışındaki akrabalardan vs.ama annem şu an evli olduğum eşimi bildiği için yok diyordu, (bu arada ben kim haber göndermiş vs onu bile hatırlamıyorum şu an) konu kapanıyordu, o zamanlar türkiye tatiline geldiklerinde bizim eve gelseler ne yapacağız mecbur misafiri ağırmak zorundasın.
Ha ben gidip bana haber gönderen adamla bize geldiklerinde başbaşa görüşemem yürüyüşe filan gidemem ya da bir yerde buluşup oturamam bu mümkün değil zaten. Ama aileler öylesine oturmaya gelmiş, çay içmiş bi yemek yenmiş gitmişler bunda bişey yok.

Dediğim gibi zaten okul bitmisse 22den sonra her kıza haber gelir yani gelmeyen yoktur bence. He haber gelmesi de ailelerin ısrarı ile olan bi şey konu kişilerin konuşup görüşmesiyle olN bi şey olmadığı için kız yok istemiyorum diyince olay kapanır kimse hatırlamaz bile bi daha.
  • turuncu tonlarda  (05.10.23 09:44:42) 
Cenaze değil, düğün değil, zorunlu bir hal değil, toplu bir organizasyon değil. Kıza talip olmuş kişi ve ailesi ile kızın ailesinin misafirlik durumu bu. Haliyle kabul edilemez. Yorumları okuduğumuzda “e akraba neticede ne yapsın” falan diyenleri görüyorum. Sapla samanı karıştırmaktır bu. Akraba ise akrabalığını bilip akraba gibi davranılacak. Hem kıza talip olup, hem de iş olmayınca akraba ayaklarına yatılmayacak. Bu ikisini bi kere ayıralım.

Ben (elemanın da gelip gelmeyeceğini sormadan) öncelikle ailesine onların misafir olarak çağırılmamasını söylemesini ister ve beklerdim. Bunun için koşullar uygun değil ise, misafirlik süresince evde bulunmaması yahut ortaya çıkmaması, her ne olursa olsun o insanlarla (yalnızca kuzen değil aile de talip oluyor unutma) kesinlikle muhatap olmamasını ister ve beklerdim.

Dediğim gibi talip olduktan sonra, karşındakine “kadın” gözüyle baktıktan sonra, statün artık değişiyor. Eski işyerinde sevgiline yazan ama reddedilen adamın misafirliğe gelmesiyle AYNI şey bu. Yurtdışıymış, akrabaymış geç artık. (Bir de burada bile bitmek Üzereyken senelerce Avrupa’da yaşayıp hala daha kuzenine talip olabilmek nasıl bir cehalet, nasıl bir köylülüktür? İnsan biraz olsun etrafına bakmaz mı? Bunlar kafa diye ne taşıyor?)

Hasılı, makul olan aslında hiç gelmemeleri. Ama eğer buna müdahale edemiyor ise kız arkadaşın kendisini izole etmekle YÜKÜMLÜ. Kendisi rahatsızlık duymayacak yahut sabır gösterebilecek olsa bile sana karşı sorumluluğundan ötürü böyle yapmalı. Yok ayıp olur, yok babam kızar falan gibi şeyler söylerse kendisine de ilişkisine de saygısı olmayan, sınırlarını belirleyemeyen bir insanlar karşı karşıyasın demektir. Yarın öbür gün ailesi evliliğine de burnunu sokacak cesareti bulur.

Kesinlikle abarttığını düşünmüyorum ve eğer kız bu hassasiyetlere karşılık vermez ise pekala da kızılacak şeyler var. İlişki karşılıklı sorumluluklar da demek aynı zamanda.

Eleman eve geldiğinde sessiz sessiz içinden neleri hesap edeceğini anlatıp seni ekran başında deliye döndürmeyeyim. Ya onlar gelmiyor ya kız görünmüyor. Bu kadar net.
  • hüseyin aga  (05.10.23 10:12:53) 
Bu durumda eğer akraba tarafı hala evlilikte ısrar etmiyorsa, talebinden vazgeçmişse, görüşmelerinde bir sıkıntı yok. Herkes, herkesle evlenmek isteyebilir. Taleplerini dile getirmişler, kız arkadaşınız reddetmiş, konu kapanmış.

Çok gereksiz bir kıskançlık olmuş.


.
  • kartallar yuksek ucar  (05.10.23 12:24:41) 
@
Görücü usulü şu. Akrabaları çocuklar doğduğundan beri zaten fransada. Bu yüzden çok yakın değiller. Tabii ki biliyorlar birbirlerini ama görücü usulü teklif bu yanıma daha çok uyuyor olsa gerek.

Ayrıca hayır dendikten sonra konu kapanmış. Benim takıldığım nokta kendini adamdan izole etme/etmeme noktasında hemfikir olamamamızdı.
  • Unde bach canim  (05.10.23 13:03:56) 
toksik bir iliskiye donmus, iki taraftan
bu kadar kiskanclik, gereksiz sanki

  • foster  (05.10.23 14:17:03) 
@tnz evet daha ailesiyle tanışmadım, kız arkadaşıma güveniyorum zaten. Ama erkek tarafının bu akrabalık ilişkisini suistimal ederek yavşaması ihtimali var. Kendisini tanımıyorum ama bazı erkekler maalesef böyle. Daha önce de iki yan dükkan sahibinin taciz etmeye çalışması nedeniyle polislik oldu. Hiçbir zaman bu olaylardan dolayı kendisini suçlamadım hatta destekledim. Çünkü hiçbir suçu yoktu. Hatta çocuk birkaç gün hapis yatıp çıktığında bile “başka bir iş bul lütfen” demekle yetindim. O da kabul etti fakat hiç bir girişimde bulunmadı ve ben de kendisine bu yönde baskı yapmadım. Bu arada çalıştığı yer akrabasının restaurantı ve orada yönetici olduğu için daha korunaklı diye de çok baskı yapmadım. Başka yerde patronu bile sapık çıkabilir. Her neyse ben sadece bilmiyorum lafına takılmıştım. Mesela “ben buluşmam/buluşmak istemem ama zoraki denk gelebiliriz dese yine anlaşılabilirdi. Bir de biraz gülerek söyledi bunu kıskanç olduğumu bilerek sanki inadına söyler gibi gelmişti.


  • Unde bach canim  (05.10.23 14:28:23) 
[]

Nasıl tepki vermeliyim? Alışveriş eş durumu.

Nasıl anlatsam eşimin tüm isteklerini karsılamaya çalışıyorum yogun tup bebek dememelerimiz oldu vs vs.

Alisverisi cok seviyor ama artık abarttigini dusunmeye başladım

Önce bir güneş gözlügü aldık osse marka güneş gözlugu aldık sonda hawk aldı şimdide rayban alcam diye tutturuyor. Tabi ben fittirdim 2 tane var ihtiyaç degil abartma artık diye. Ama kafaya koymuş alacak

Yeni eve taşındık nakliye, tadilat boya vs 30 bin çıktı cebimden portmanto yaptiriyorum oda 16 bin. Mutfak tadilatı banyo derken 60 bin gidecek.

Tutturdu dyson alalım v10-11 model bakarız dedi, nisan ayı gibi elime 12 gram altın geçecek demez mi bana bilezik yapalım üstüne para koyup.

Tüm taşınma sürecinde diş teli tedavisine başladık 15 bin tutacak taksitli halde

Telefonu donuyor kapanıyor dyson yerine telefon alalım tlf daha acil ihtiyaç diyorum hayır dyson istiyorum. Tlf idare eder diyor biliyorum ki 3-4 ay içinde tamamen açılmayacak

Bitmeyen istek ve alışveris listemiz var. Artık sinirlenmeye başladım nasıl bir tavir almalıyım. Kendime ait özel bir harcamam yok ama eşimin harcama durumu dusunduruyor.

Alabilecek maddi durum olsa bile birikim yapmamız lazım artı bu surecte tup bebek harcamamiz olacak bir dunya

Hastane masrafinin boş yere gitmesi beni sinirlendiriyor. Diş teli çok elzem degildi neyse dedim. Biraz uzun oldu ama bu örneklere ek irili ufaklı seylerde var. Eşim çalışmiyor aileden eskiden gelen zenginlik vardı şimdi kendi ailesi normal yani.

 
Kardeşim yanlış anlama 2 arkadaşım var. Biri bu sebepten boşanma aşamasında ikincisi de 2 çocuk olduğu için kafası karışık. Bu harcama muabbeti seni yoruyorsa ilerde daha büyük sorun olur. Ayrımcılık cinsiyetçilik muabbeti vs. Bilmem ama bayanlar bu çocuk yapma muabbetini kullanabiliyor. Sürekli bu ilişkide veren taraftaysanız, bir kaç kez vermeyi kesin tepkisini ölçün.


  • mikahakkinen  (03.10.23 10:45:48) 
Neden çalışmıyor. İşi varken işsiz kalabilir, bu ayrı bir şey ama çalışmamak 2023 yılında mantıksız bir şey. Çalışma konusunu çözün önce.


  • dissendium  (03.10.23 10:53:55) 
Gitsin çalışsın yahu insan utanır böyle habire kocasının eline bakmaya. Hangi devirde yaşıyoruz adam getirsin ben yiyeyim diye bir şey mi var.

Tüp bebek olayını da tekrar gözden geçirin bence.
  • kaptan maydanoz  (03.10.23 11:04:14) 
@dissendium tüp bebek tedavimiz devam ediyor, belirgin bir yapabilecegi iş meslek vs yok.


  • Fritz-X  (03.10.23 11:07:06) 
Bazi duygusal ihtiyaclarini alisverisle kompanse ediyor gibi geldi bana yani bu surecteki duygularla bas etme bicimi olabilir. Bisey almak yerine bi terapiye baslasa daha iyi olur sanki


  • mor oje  (03.10.23 11:11:03) 
Meslek yok ama olabilir. Kasiyer olabilir. Kursa gidebilir. Okul okuyabilir. Hayatının sonuna kadar çalışmadan yaşaması her şeyden önce kendisi için kötü bir şey. Kadının çalışması, kimseye muhtaç olmaması önemli bir şey. Bu bakış açısı artık kalmadı. Bunu değiştirmeniz gerekiyor. Çocuk olunca masrafınız artacak. Çocuk hep aynı kalmıyor. Bez parası bir süre sonra okul masrafına dönüşüyor. Çalışmasına engel bir durum yoksa çözüm çalışması.


  • dissendium  (03.10.23 11:24:02) 
mutfak masrafı + parti-time harçlık ver gerisine karışma
biriktirip alsın

  • bir soru sorcam  (03.10.23 11:29:39) 
Çalışmıyor olmasını anlarım. Kendi alanında iş bulamamıştır ama gereksiz harcamaların bir açıklaması yok. Ömür boyu onun istediklerini mi yapacaksınız? Yapmazsanız ne olur mesela?


  • Kahvedesu  (03.10.23 11:31:43) 
kesinlikle çocuk yapma. eşine iş bulmasını, kazandığı paraya göre harcama yapması gerektiğini anlat. 1 sene bak duruma kezbanlığı devam ederse boşan.


  • ayseee  (03.10.23 11:51:30 ~ 11:52:29) 
Bu tip kadınlara bebek gibi davranılması çok saçma. Karşınızda yetişkin bir insan var. Bir şeyleri düşüncesizce istemek tutturmak vs çocuk davranışıdır. Bunun için karşınıza alıp özel olarak konuşma yapmaya ikna etmeye gerek yok bence. Ne kadar kazandığınızı biliyor olmalı, ona göre isteklerde bulunması gerekir. Kendisine yetişkin olduğunu hatırlatıp gereksiz harcamalara hayır demeniz yeterli olmalı.


  • dfn4  (03.10.23 12:31:41 ~ 12:33:49) 
yukarıdakiler +1 ve de belirgin bir mesleğinin olmaması hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmez ki. ben de şu an mezun olduğum bölümün işini yapamıyorum ve vasıfsız işçi konumuna düştüm bir süre. idareten bulduğum bir işte çalıştım sonrasında hızlıca bir nitelik kazanmaya çalıştım ve bir profession edindim. hele ki sizin maddi desteğiniz varken bunu yapması daha kolay. hayatınızın sonuna kadar başka birinin bitmek bilmeyen arzularını tatmin etmeye mi kendinizi adayacaksınız? ha diyorsanız ki zaten çocuk olunca eşim bakacağı için meslek edinmesine falan gerek yok, o kısmı bilemem.

Önerim: bence birkaç sefer elinizdeki parayı kendi isteklerinize ve ihtiyaçlarınıza ayırmak istediğinizi, bir güneş gözlüğü de kendinize almak istediğinizi ya da ihtiyacınız olan pahalı bir şeyi alacağınızı falan söyleyin. bir sana bir bana gibi. bakalım ne tepki verecek. ona göre aksiyon alırsınız.

ya da tüp bebek olayını askıya alma fikri mantıklı ama bu nasıl söylenir, ilişkiye zarar verir mi bilemiyorum. kenara para koymadan çocuk olayını düşünmenin sizi kaygılandırdığını, çocuğa güzel bir gelecek sunmak istediğinizi ve bu şekilde savurgan harcamalarla bunun mümkün görünmediğini falan açıklayabilirsiniz.

ikisi birbiriyle çelişen öneriler oldu ama hangisini yapsanız sonuçta belirleyici bir tepki alacaksınızdır zaten.
  • Mossy  (03.10.23 13:04:14 ~ 13:06:55) 
İnstagram hesaplarınızı silin beraber bence, instagrama fotoğraf koymayınca masraflar ciddi oranda azalıyor bilginiz olsun.

Belirli bir harçlık verme fikri en makul olanı +1

"Paranız varken gereksiz eşyalar alırsanız, paranız yokken gerekli eşyaları satmak zorunda kalırsınız" gibi bir söz vardı, israftan kaçının. Bunu karınıza da anlatın, gereksiz küçük harcamalar yapmamayı parayı biriktirip mantıklı harcamalar yapmayı önerin.

Mesela "birikim yapalım sana araba alırız" diyin, kandırmayın tabi cidden birikim yapınca alın mesela.
  • John Bloor  (03.10.23 13:18:20) 
birlikte oldugunuz kisinin duygusal kapasitesi ve olgunlugu, sizin duygusal kapasitenizin ve olgunlugunuzun gostergesidir.

neden sadece kadin sorgulaniyor anlamis degilim, meslegi olmayan, calismayan ve calismayi dusunmeyen ama cok harcamak isteyen (ya da neyse iste) biri ile evlendiyseniz bu beklentiler ve bu hal tavir size normal geliyor olmali. ya da bunlari, bir aile butcesi olacagi, harcamalarin nasil yapildigi/nasil yapilacagi ya onceden konusmus olmaniz lazim ya da rahatca konusabiliyor olmaniz lazim. tanimadan mi evlendiniz? evlilige hazir mi degildiniz? bence bunlari dusunmekle baslayin. birine kapasitesinde olmayan bir seyi dusunmuyor ya da yapamiyor diye sinirlenmek yerine ben neden boyle biriyle birlikteyim, benim kapasitem ve durusum ne diye sormak daha guzel bir baslangic olur.
  • songforsomeone  (03.10.23 13:52:38 ~ 13:53:07) 
buradan aldığınız yorumlarla eşinizin neyi doğru neyi yanlış yaptığına karar vermeyeceğinizi umarım. kim bilir nasıl bir ilişki dinamiği vardı da eşiniz çalışmıyor. dışardan kadın erkek çalışsın demek güzel ama ne neden oluyor ya da olmuyor bilmiyoruz. zaten eşim çalışsın mı diye bir arayış veya soru da görmedim. belli ki böyle bir beklenti yok, belki de buna uygun ortam ve koşullar da yok. o yüzden eşe yüklenmenin anlamı yok.

eğer bütçenizi zorlayan ve gittikçe ağırlaşan bir yük oluşturmaya başladıysa eşinizi karşınıza alıp bunu konuşacaksınız. şu şu isteklerin bizi şöyle etkiler, şunu şunu yapmasan tüp bebek için elimiz daha rahat olur, hiçbiri olmasa da birikime ihtiyacımız var o yüzden harcamalarımızı kısalım. başka bir sorun yoksa veya anlayışsız biri değilse herhalde bu konuşmadan sonra bir değişim olur. yok olmazsa ve sorun da devam ederse (ve eşinizin sağlığı çalışmasına imkan veriyorsa) o zaman sevgili eşim acaba sen de çalışsan daha mı iyi olur ekonomik olarak elimiz de güçlenir temalı bi konuşma yaparsınız. hiçbir şekilde orta yolu bulmaya çalışmıyorsa da geçmiş olsun, umarım zaten bunları bilerek evlenmiş ve birbirinizi böyle seviyorsunuzdur.
  • nic cage  (03.10.23 14:07:30) 
Buradan yorumla hareket etmeyin +1
eşinide dinlemek lazım
Şu an çocuk işini öteleyip işleri yokuna koyun
İşleri yoluna koymadan çocuk yapmayın
  • basond  (03.10.23 19:40:50) 
patolojik bir alisveris bagimliligi var. cocuk olursa cok daha berbat bir hal alacak zira cocuga alinacak cok daha fazla ivir zivir var gelisme surecinde, yetiskinlere gore. direkt ayril demiyorum ama en azindan cocuk isini bir daha dusun.


  • hot potato  (03.10.23 19:47:16 ~ 19:47:32) 
Babasının prensesi miymiş yoksa onyomani mi?
Onyomani konusunu araştırın.
HAYIR demeyi öğrenin.
Sorunu çözmeden çocuk yapmayın. Çözemezseniz boşanın.
  • Tina  (04.10.23 00:20:17) 
ne kocalar var ya sürekli şaşırıyorum mehmet şimşekvari bir kocayla yaşıyorum.

biz wishlist oluşturuyoruz. sırayla alıyoruz ihtiyaçları.

ben de ev çok tozlanıyor dikey süpürge istiyorum diye ağladım ahahahaah gitti araştırdı benimki bosch series 6 aldık 5700 liraya iş görüyor çok memnunuz.

bence eşiniz tüp bebek tedavisi mental yorgunluğunu alışverişle atıyor. alışveriş bağımlılığı çok kötü bir şey.
  • Hallegadola  (04.10.23 08:56:20) 
sıkıntılarını kimi yemeğe vuruyor kimi alışverişe.


  • parka  (04.10.23 10:16:37) 
[]

bu kisiye yazsam ne olur ve yazmali miyim?

*duzenledim tekrar sorumu*

yillardir icimde yasadigim, bu sebeple sayisiz terapi aldigim bir sorunum var. terapi sizi rahatlatiyor ama asla bAzi seyleri unutturamiyor cunku yasayan bilir bazi seyleri.
ben lisedeyken biri bana bir sey yapti. sinif arkadasimdi. hayatimi her sekilde etkiledi bu sey. hala kimseye soylemedigim icin kendime kiziyorum. ceza almasi gerekrdi. kendime olan eziyetim kah gecti kah kaldi terapilerle ama bu kisiye olan sinirim hic gecmedi. katlanarak buyudu hatta.
internette hic iz yoktu hakkinda uzun yillardir. hep arardim, yakin arkadaslarinin listesinden falan ulasmaya calisirdim ama yoktu. en son hakkinda bildigim yurtdisinda bir universiteye gidecekti.
ara ara linkedinde de arardim. gecen ay yine aradim ve linkedinine ulastim. kanadada okumus. orada calismis falan simdi turkiyede is kurmus. hemen instadan aradim, orada da buldum bu sefer. hesap yeni belli.

ben bu kisiye instagramdan ulasip icimi dokmek istiyorum. 4-5 cumle yazmayi planliyorum. bir kere de, bir damla da onun cani acisin istiyorum. fikirlerinizi paylasirsaniz cok sevinirim. bu durumu sadece tek bir arkadasim biliyor. hadi yaptin bunu, ya karsi taraf kac yil olmus, as artik bunu diyip gulucukler atarak dalga gecerse napicaksin dedi. bu ihtimal beni cok korkuttu. ama ona bi seyler yazmak da istiyorum...yillardir icimde kalmis bir sey... butun hayatimi nasil etkiledigini bilsin istiyorum.

 
Yani bana yillar sonra boyle bir mesaj gelse gulerim ve ciddiye almam bile acik soyleyeyim. Yillar gecmis ve cook onceki bir mesele icin yillaaar sonra bana biri mesaj atiyor, guler gecerdim. Dolayisiyla bu ihtimal sizi uzecekse iyi dusunun derim.


  • mor oje  (02.10.23 14:06:59) 
Yazma. Verdiği cevap sizi rahatsız edebilir.


  • dissendium  (02.10.23 14:24:29) 
Sizin yazdığınızdan etkilenecek, canı acıyacak insan lisedeyken de yapmazdı böyle bir şey. Şu anda da çok farklı bir insan olduğunu sanmıyorum açıkçası. Dalga geçmek yerine hiç cevap vermemek, umursamamak gibi bir durum da olabilir. Bence hiç o topa girmeyin.


  • bitli su perisi  (02.10.23 14:25:38) 
yazsan başka bi şey daha yapmak isteyeceksin muhtemelen
bu konuyu gündeminden çıkartmadan unutmaya başlayamazsın

  • bir soru sorcam  (02.10.23 15:19:46) 
Ne cevap almayı beklediğinize göre değişir aslında.

Öncelikle karşınızdaki kişinin "Evet çok haklısın, çok üzgünüm" deme ihtimali sizle münakaşaya girip kendini savunma ihtimalinden daha düşük. Bu durumda eski bir kavgaya yeniden girmiş olacaksınız.

Ya da diyelim ki hatalı olduğunu kabul edip özür diledi. Bu sizi somut olarak nasıl etkileyecek, hayatınızda neyi değiştirecek ki?

Yaptığı şey nedir bilmiyorum ama bununla ilgili somut şekilde örneğin hukuki yönden bir adım atmayacaksanız bence kafanızda canlandırdığınız gibi bir etkiye yol açmaz bu konuşma. Hal böyleyken kendinizi bu olaydan kurtarmak için bu kişinin özrüne ya da başka bir şeyinize ihtiyacınız yok. Bunun çözümü sizin kendinizde.
  • akhenaten  (02.10.23 16:22:56) 
"etkilenecek insan bunu zaten yapmazdı" diye bir şey yok +1, benim de cevabım bunun üzerine olacak.

ceza alması gerekirdi vs. dediğiniz için ne yaptığını bilmeden bir şey söylemek zor. sadece bu şekilde bana karşı nefreti olabileceğini düşündüğüm eski kız arkadaşlarımdan birinin bana bu şekilde yazdığını düşünerek cevap;

- eski halim, feci şekilde dalga geçerdi bana yazanla. eğlence malzemesi yapardım.

- şu anki durumum için böyle bir yazı gelse, anlardım hak verirdim fakat o kadar etkilemezdi ki geçiştirirdim yani sizin dediğiniz şekilde o da yaşasın falan çok uzak.

yazmamalısınız.
  • gule gule  (02.10.23 17:38:11 ~ 17:41:07) 
bence eğer henüz konuşmadıysan bu konuyu da terapistinle konuşmalısın. çünkü verebileceği birden fazla tepki var (tepki vermemek de bunlardan biri) ve her tepkisine senin nasıl tepki vereceğini kestirebiliyor musun? arkadaşın bunu sorgulayarak çok doğru yapmış.

ne yaşadığını bilmem ve neler hissettirdiğini tahmin etmem mümkün değil. ama bana travma yaşatmış insanlara karşı davranışım genelde affetme, unutma ama kin de tutma oluyor. bir yerden sonra bırakıyorum peşini salıyorum gidiyor. umarım senin de bunu yapacak zamanın gelir.
  • argent dawn  (02.10.23 18:13:03) 
Hocam eğer gerçekten suç teşkil edecek bir şeyse bu söylediğiniz, ben olsam yazardım. yazıp içimi dökerdim. Zaten gençliğinde suça karışıp, şuan normal bir hayat süren insanlar gençliğindeki suçlarından çoğunlukla pişmanlardır.

Ve ben size çocuk sayılabilecek bir yaşta bir kötülük yapmış bir insanın saf kötü olarak değerlendirilebileceğini sanmıyorum. Yani size kötülük yaptığı tartışmasız, ama hayatına kötülük yaparak devam ettiğini, şuan umursamaz bir insan olduğunu falan sanmıyorum. Tabi ki olabilir. Ama bu gençliğinde birilerine kötülük yapan kişilerin genel tavrı olarak değerlendirilemez bence.

Herkes gençliğinde küçük ya da büyük şekilde başkalarını kırdı, üzdü. Biri bana gelip sen böyle böyle yaptın ve beni çok üzdün dese mahçup olup özür dilerim unuttuğum bir olay olsa bile,

Gençliğinde size umursamadan kötülük yapmış birinin şuan gülüp geçmesi durumunun yaşanacağını sanmıyorum. Bu bi tık daha filmlerdeki saf kötü tip özelliği.

Ama olay yargıya intikal edecek bir kötülükse inkar edebilir.

Eğer yargıya intikal edecek bir kötülük değilse o zaman büyük ihtimalle özür diler.
Ben yukarıdaki arkadaşlara katılamadım.

Ama şöyle bi durum var, tabi ki istediğin, beklediğin tepki gelmeyebilir. Bu durumda çok üzülür müsün?

Açıkcası ben konuşup olayı kendi üzerimden atmayı tercih ederdim. Söylemek istediğin her şeyi söyleyip “artık yapacağım bir şey kalmadı” seviyesine geçmek rahatlatıcı olabilir. Bu durumda ama çok can sıkıcı bi tepki alırsan da “ben yapacağımı yaptım. Bu konuda artık yapabileceğim bir şey kalmadı. O kendi kötülüğüyle yaşasın” diyip devam edebilmen lazım.
  • zimbirik  (02.10.23 18:28:04) 
Şu filmi hatırlattı anlattıkların bana.

www.imdb.com

Büyük bir ihtimalle Ohoooo Sen hala orada mısın diyecektir. Uzak dur bence.
  • Tina  (02.10.23 19:21:42) 
Ben mansur ark'a cok katiliyorum, ayrica ingilizceniz varsa travma konusunda kendinize daha cok yardimci olabilirsiniz, turkceye oranla cok daha iyi kaynaklar var.
Kristin Neff Ozsefkat kitabini okumanizi tavsiye ederim bir de.

Bizim Lisede de cok pislik insanlar vardi, bugun buyuduk ve hala oyle insanlar olmadiklarini dusunuyorum - gordugum ve duydugum kadariyla. Ozellikle erkekler, cinsiyetci olacak ama, ergenlik nedeniyle de ve bizim kusaklarin babalarin iliskilerin sagliksizligi nedeniyle (dayak atan vs aile coktu o zaman) cok acimasiz ve sacma sapan davranirlardi, ailede siddet goren coktu eskiden, bir cogunun kendini toparladigini goruyorum.

Eger tacizse bahsettiginiz sey elbette benim yazdiklarimin ve yukarda yazilanlarin hicbir hukmu kalmaz, bambaska bir seyden bahsediyor oluruz.
  • songforsomeone  (02.10.23 20:19:56) 
Bu arada yazin ya da yazmayin diyemem ama baskasinin canini acitmak aslinda kendi canimizi acitmaktan oteye gitmiyor (bence), onun canini acittiginiz kadar kendi canimizi da acitiyoruz, bu amacla gidip hayalimizde yarattigimiz tepkiyi alamayinca oyle icimiz sogumuyor (bence). Yine yazin ama hangi amacla hangi hislerle, hangi beklenti ile yaklasitiginizdan emin olun. Sadece acinizi paylasmak isteyebilirsiniz, bu da bir yaklasim olabilir.


  • songforsomeone  (02.10.23 20:24:06) 
Yazma demeye geldim ma yazacaksın gibi


  • basond  (02.10.23 21:05:37) 
bence sizin kendinize yazmanız gerekiyor. olaylar hakkındaki görüşleriniz sizin çektiğiniz acıyı uzatıyor. oturup kendinizle bir kalem kağıt eşliğinde yüzleşin. olaya dışarıdan bakın. ne kadar acı olursa olsun, kendinizi de olayı da küçültün. başkası yaşamış gibi, bir teselli yazısı da yazabilirsiniz ayrıca. o kişiye söylemek istediklerinizi kağıda dökebilirsiniz. o olay hakkındaki hislerinizi, acılarınızı yazabilirsiniz. sonra, bir kağıt alın, bu olumsuz otomatikleşmiş düşüncelerinizin tam tersini, gerçekci cümlelerle, basit ve kısa ifadelerle yazın o kağıda. mesela seneca der ki "bize acı veren olaylar değil, olaylar hakkındaki kanaatlerimizdir." kanaatlerinizi değiştirin. fikirlerinizi düzeltin. kendi kendinize tekrarladığınız cümleleri değiştirin, ve yeni getirdiğiniz cümleleri sürekli tekrar edin. ne zaman olumsuz düşünce tekrarlarsa, siz de ona karşılık onun zıddı olumsuz düşünceyi geçirdiğiniz o kağıdı alın, tekrarlayın. taa ki olumsuzun yerine olumlu düşünceler zihninizde ve ruhunuzda, bilincinizde oturana kadar. burada mevzu o, bu, şu kişi değil; siz kendinizsiniz.


  • dnzy 1  (02.10.23 22:13:11) 
Yaz kız. Ben arkandayım, yaz.


  • Gradient_tabanlı_mor  (02.10.23 22:13:34) 
yapıp yapmamak sana kalmış bir şey, bu konuda fikir beyan etmek doğru olmaz, olurda yazarsan da cevap versin diye değil, bilsin diye yaz.

ne yaparsan yap bir etkisi olacak.
  • selam  (03.10.23 19:13:59) 
@zimbirik gibi düşünüyorum. Ben içimi döktüm, görmezden de gelse, gülse de, okumasa da hiç umrumda değil, benden çıksın diyecek olgunluğa erişmişseniz yapın. Bu olgunluğa erişmemişseniz pişman olacaksınız, kendimi rezil ettim diyeceksiniz, beni yine anlamadı diyeceksiniz. "BEN olsam" yazardım. Size pek güvenemedim sanki:)


  • mslny  (08.10.23 16:58:26) 
ne oldugunu bilmedigim icin yaz ya da yazma diyemem, en iyi görüs bence olayi bilen arkadasinin ve doktorundan gelir.

-
sucsa ne olursa olsun, bir sonuc cikmayacaksa bile yargiya tasirdim. ifsa ederdim. ben düsünecegime o düsünsün.

suc degil ama saygisizliksa yine ifsa ederdim.

ama bunlar benim karakterime uygun, herkes sorunlarla farkli basediyor.
ben genelde ifsa, itibar suikastina giderim cünkü insanlarin yaptiklarindan daha cok ortaya cikmasindan cekindigini düsünüyorum.
  • durgunfoton  (08.10.23 17:44:44) 
[]

Bugun nasıl vakit geçirdiniz?

Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.




 
Ev isi nerdeyse hic yapmadim, hepsi de bana bakiyor shshsjsj. Podcast dinledim, videocast izledim, kitap okudum (2 tur), kedimle oynadim, candy crush oynadim, sosyal medyada takildim, yagmuru izledim.

Ben bugunden raziyim, bayagi dolu dolu oldu. Bi de ev isi veya film/dizi ekleniyor iste. Onlar kaldi. Mubi’den bi film izlerim herhalde.
  • mor oje  (01.10.23 18:16:32) 
biz pek evde zaman geçiremiyoruz evi otel gibi kullanıyoruz.

sadece pazarları komple evde olabiliyoruz.

o da film/dizi/youtube, xbox ve cilveleşme ile geçiyor eğer dışarı planı yapamadıysak.
  • ananiyimioguz  (01.10.23 18:25:14 ~ 18:25:30) 
Bosch'un 3. Kitabini bitirdim.
Generation kill kitabina başladım.
3 km kostüm.
In our time podcastini dinledim.
Hanimla temizlik yaptik, Şimdi tuvaleti temizliyorum. Ardından şömine için odun keseceğim stok olsun diye.
  • logisticsmanager  (01.10.23 18:30:19) 
Geç uyanma
Kahvaltı
Antrenman
Hafta içi için yemek yapma
Yüzeysel temizlik
Akşamımı aylak aylak geçireceğim tüm hafta bunun hayalini kurmuştum
  • ruhen hastayim ben  (01.10.23 18:35:55) 
Sabahtan akşama toplanti. Simdi de ucagin rotar yaptigini ogrendim. Lanet bir sehirde havalimaninda bitkin bi halde ucagi bekliyorum.


  • nic cage  (01.10.23 19:13:54) 
Tembellik tembellik temizlik müzik. Sonra metroya gidip midye aldım şimdi de midyeli pilav yapıyorum


  • kisa  (01.10.23 19:22:33) 
sabah cocugu tekvandoya goturdum, sonra hanima teslim ettim.
simdi ofise geldim biraz calismam lazim.
isim bitince bir dukkana ugrayip tahta parcasi alacam.
sonra eve gidip garajin cati arasi kapagini yapacam, kapagi kirdim kis gelmeden duzeltmem lazim.
  • cooperr  (01.10.23 19:30:09) 
Saat 11de uyanma, 1-2 saat tembellik. Öğle yemeği. Biraz ps5'te oyun sonra cem yılmaz'ın son filmini izledim, biraz daha tembellik ve sanırım biraz uyudum da arada. Çamaşır ve bulaşık ve şimdiye ulaştım. Akşam yemeği yiyesim yok pek, bu saatten sonra da sosyal medya, dizi vs yapıp günü bitiririm


  • nundu  (01.10.23 19:30:51) 
Çok erken kalktım. Eker i run’a gittim 4 gibi eve geldim. Bişeyler yiyip uyudum biraz önce uyandım. Günüm böyle geçti.


  • naksidil  (01.10.23 21:01:02) 
Gezdim.


  • dissendium  (01.10.23 22:20:01) 
çamaşır dışında diğer temizlik işleri ve uyku


  • cccbehzatccc  (01.10.23 23:02:54) 
Kahvaltı
Yürüyüş, market alışverişi
Kek yapma,
Akşam yemeği hazırlığı,
Dizi izleme
Yemek yeme,
Yürüyüş,
Maçı olan arkadaşları izlemeye halısaha,
Nette, takılma
Kitap okuma ve yatış.
  • Amaranta ursula  (01.10.23 23:15:17) 
Dünden boğazım acıyordu güne hasta uyandım. Ihlamur limon vs klasik içecekten yaptım. Biraz sağa sola yığılıp halsiz halsiz takıldım. Sonra eşimle do not disturb ı izledik. Çok beğendim tam da havaya uygundu yağmur sesi ve puslu havayla iyi gitti. Sonra ilaç aldım ve yemek yedik. Dünden temizlik yapmıştım bugün yapmadım ama ütü bekliyor mutfak ayaklandı yürüyo, toplayamadım. Güya makalemi yazacaktım ama hastalık planımı bozdu. Biraz youtube a bakıp uyuyacağım.


  • buzbebek  (02.10.23 00:21:51) 
[]

Böyle bir ortamdan nasıl sağ çıkılır?

Selamlar, bir önceki duyurumda genç, yakışıklı bir abimizin bana orantısız kur yaptığını ve nasıl düşünmem gerektiğini sormuştum. Birtakım gözlemler sonucunda durumun tam olarak öyle olmadığı anlaşıldı. Daha tehlikeli ve sıkıntılı mevzular söz konusu gibi ve kendimi ne şekilde koruyacağıma tam olarak karar veremedim.

Şimdi size olan biteni kısaca özetleyeyim. Bir öğretmenler odası düşünün, 8-10 kadınız, iki kişi evli, iki kişi inanılmaz içine kapanık ama diğerleri gayet iletişime açık ve nitelikli, sağlam kadınlar. Hayatta aradıklarını bulamadıkları için bekarlar ve çoğunun sağlıklı bir flörte ve karşılıklı yoğun bir etkileşime ihtiyacı var.

İşte tam bu noktada bu yakışıklı abimiz devreye giriyor ve adeta eve düşen yıldırım gibi bu dişil enerji sığınağına bütün erkeksiligi, flörtözlüğü ve umut tacirligiyle iniyor. Ben biraz bu işlerin kompedani olduğum için adama benimle iletişim kuracağı, flört edeceği alan yarattım. Benle bir pasını attı. O ivmeyle diğer hanım ablalarla da muhabbet etmeye başladı odada. Adamın dokunduğu hayat doluyor, umutlaniyor. Bütün bu olup biteni izlemesi sapık bir zevk verse de bir tık, aşırı yorucu. Ve bu abi yoğun flörtü ve zamansız ilgisiyle beni de manipüle ediyor. Adama en yakın kadın ben olduğum için diğer kadınlar benle aralarını iyi tutmaya çalışıyor sonrasında. Gün içinde bütün enerjimi bu azmisliklar almaya başladı.

Bu ortamdan kendimi nasıl çekip çıkarırım?

Teşekkürler.

 
O adamı umursama ve bambaşka ortamlara açıl ablam.


  • sifir  (30.09.23 13:23:01) 
E siz de dahil herkes halinden memnun görünüyor, niye telaş yaptınız?


  • beyfendi  (30.09.23 13:35:17) 
Ben halimden hiç memnun değilim ki, onun için akıl arıyorum burada.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 13:37:16) 
Yatıp hayatınıza devam etmek sizin psikolojinizi bozacaksa iletişimi minimuma indireceksiniz yapacağıniz şey bu.

Böyle adamlarla sadece yatılır, gülünür, içilir, ciddi bir şey konuşulmaz.
  • sanguine  (30.09.23 16:17:22) 
Abi, küçük büyük demeden her çiçekten bal almak isterken siz diğer çiçeklerin ayak altından çekilmesini istiyorsunuz.
Yaş farkını da düşünürsek ilerde üzülmemek için abimizden uzaklaşmalısınız. Bırakın diğer çiçlere yönelsin.

  • Tina  (30.09.23 17:23:54) 
@Tina: aynen, olay rekabete dökülürse ben kaybederim muhtemelen. O topa hiç girmemem lazım. Sürekli kanka, bro mu çekeyim, iş çıkışı çağırdığında işim var diyeyim ama çok da soğuk yapmayayım ki üzerime çok düşmesin gibi bir uzak durmaktan bahsediyoruz değil mi?


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:42:36) 
Çünkü tuhaf bir bağlılığı da var bana. İlgim başka bir şeye kaysin istemiyor. Yani onun klasmanında güzel, bakımlı, o kadar genç olsam bir dk düşünmezdi. Kafalar inanılmaz uyuşuyor, bir saniye sıkılmıyoruz yan yana. Ama işte abimiz çok kadın görmemiş, gül bahçesine düşmüş, benle yetinmez yani. Benim bu denklemden kendimi ona hissettirmeden usul usul çıkarmam lazım.


  • sekizdokuzon  (30.09.23 17:48:34) 
Ben sizin bu denklemin dışına çıkmak istediğinize ikna olamadım.
İşyeri arkadaşları arası ilişki bana hep yanlış gelmiştir.
Hele ki öğretmenler odasında.
Bir de örnek olmanız gereken gözlerin hep her hareketinizi didiklediği konumunuzu düşününce tamamen yanlış buluyorum.

Size akıl verebilecek yetkinlikte de görmüyorum kendimi.
  • Tina  (30.09.23 18:25:37) 
Allah kuran çarpsın ki istiyorum, Kur'an'a el mi basayım? Bir de öğretmenlerin libidosu, özel hayatı yok mudur sizce? 12 senedir bu isteyim6, çalıştığım her yerde insan tabiatı gereği böyle meselelere şahit oldum. Her meslekte, insanın olduğu her yerde olduğu gibi.

Konu başka yerlere gidiyor, ben nokta atışı taktikler almak için açmıştım duyuruyu. Teşekkür ederim zamanınız için.
  • sekizdokuzon  (30.09.23 18:31:01) 
Libido ve özel hayat konusunda sanırım yanlış ifade ettim kendimi. Aynı hukuk bürosunda çalışan avukatlar ilişkisini de, aynı üç harfli markette çalışan kasiyer ilişkisini de yanlış görüyorum.
Dünyada her gün bulunmak zorunda olduğunuz mekan dışında da çok fazla erkek var.

Nokta atışı tavsiye olarak Abiyi bir gün dışarıda bir yere çaya davet edersiniz. (Seninle kesinlikle alakası yok da bir dedikodu geldi kulağıma, konu onunla ilgili. Ben iş arkadaşlarımı kardeş olarak görüyorum ama sanırım farklı gözlerle bakmışlar. Çok rahatsız oldum. Lütfen bugünden sonra iş ilişkisi dışında asla görüşmeyelim.) dersiniz. olur biter.
  • Tina  (30.09.23 19:22:51) 
elemani friend-zone'a alacaksiniz. birakin diger kadinlarla ne yapiyorsa yapsin.


  • banach  (01.10.23 00:19:50) 
[]

sadece kadinlarin oldugu bir dunyada

yasamak istermiydiniz? (soru sadece kadinlara)




 
Yooo. Gayet çok sevdiğim erkekler var (kardeşim, eşim, kuzenlerim, dayilarim, kedim vs.). Onlar olmasa hayat çok sıkıcı olurdu.


  • fraise  (28.09.23 20:01:33) 
No.
Ben sadece kadinlarin oldugu bir ekipte bile calismak istemiyorum. :))

  • mor oje  (28.09.23 20:46:26) 
Hayır.


  • Kahvedesu  (28.09.23 20:48:46) 
Istemezdim, erkek kontrastı perspektif katıyor.


  • sekizdokuzon  (28.09.23 21:07:13) 
İsterdim.
Şekilciyim, erkek formundan çok hoşlanmıyorum.

  • Dağcı  (28.09.23 21:26:57) 
evet


  • sonsuz  (28.09.23 21:36:23) 
çok isterdim. bazen böyle ütopik bir evren hayal ediyorum adsfasda


  • alaimisema  (29.09.23 09:40:20) 
İstemezdim. Erkekler çok tatlı.


  • Gradient_tabanlı_mor  (29.09.23 11:13:57) 
Güzel olurdu <3


  • Tina  (30.09.23 21:34:08) 
Jane Hannigan diye bir yazarin Moths kitabinda bu konu isleniyor. Sadece erkekleri etkileyen bir salgin sonucunda dinamikler degisince dunya nasil degisiyor vs.


  • sopiro  (05.11.23 15:03:13) 
[]

sıkılıyorum, bunalıyorum

Taşrada memurlukta ikinci ayımı doldurdum, üçe yaklaşıyorum. Taşradan kastım hem kadrom taşra, hem de yaşadığım yer taşra. Bir şekilde büyükşehir sıfatı almış bir yer aklınıza gelmesin. Ancak en azından şehir merkezindeyim.

İşten bahsetmek gerekirse, bir halt yaptığım söylenemez. Üç ayda iki üç hafta yoğun geçiyor gibi görünüyor, onun haricinde bir şey yok. Sabah bilgisayarı açıp kurum internet ağının izin verdiği ölçüde vakit öldürüp akşam eve geliyorum.

Ev ise 50 m2 bile değil. Üç kişi aynı anda evin herhangi bir yerinde yan yana duramaz. Teknik olarak mesken bile değil, ikametgah alamıyorum. İyi yanı yok mu, var. Faturalar dahil. Eşyalar dahil. Masrafı maaşımın tam çeyreği denk geliyor ve iş yerime yürüyerek 8-10 dakika mesafede.

Eve kedimi köpeğimi getiremedim. Hem ev sahibi sıkıntı, hem ev küçük. Ancak en büyük etken, en iyi ihtimalle 8 saat olan yolculuğu kaldırabilecek durumda değiller. Açık olmak gerekirse onlardan uzak olmak muhtemelen beni şu anda, ne kadar kabul etmek istemesem de, çok fazla etkiliyor sanırım.

İş konusunda şanslı mıyım, şanssız mıyım bilmiyorum. Çok alakasız işlerle görevlendirilip çok yoğun çalışanlar da var, benim gibi boş takılanlar da meslektaşlarım arasında. Bu durum biraz da benim çalıştığım yerin müdürü olsun, diğer çalışanları olsun genel olarak oldukça iyi, anlayışlı insanlar olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Açıkçası bu yönüyle memnunum, başlamadan önce bayağı bir gözüm korkuyordu, şans işte. Ancak iş olduğunda da neyin nasıl yapılacağı belli değil. Kervan yolda düzülür kafasında gidiyoruz.

Yaş ortalaması çok yüksek hem çalıştığım yerde hem şehirde. En yaşlı şehirlerden biri zaten. Tamam, bende yirmilerinin başında delikanlı değilim ama bana göre bile yaşlı. Konuşacak ortak bir şeyler bulmakta çok zorlanıyorum iş yerinde. Diyalog kurabileceğim üniversite mezunu iki kişi var sadece. Üniversite mezunu olmak çok matah bir şey değil, biliyorum, sadece durum bu. Onlar da hem yaşlı hem de biraz fazla kafa açıyorlar.

4 kişi aynı odadayız. Tek erkek benim. Bol bol yerel dedikodu dinlemekten, nereden uydurulduğu belli olmayan mankibe dinlemekten kusacağım artık.

İşin anlamsızlığı da ayrı üzüyor. İş yüküm olsa da anlamsız olmasa da anlamsız. Varlığı da yokluğu da bir şeye iş demişler. Hiçbir zaman büyük adam olacağım derdim olmadı. Ancak bu kadar önemsiz bir işle meşgul olmak canımı sıkıyor. Bir şeyler öğrenir, kendime ya da kuruma bir katkım olur mu diye bakıyorum ama pek imkan görünmüyor.

Eve geliyorum, yapacak bir şey yok. Kitap okumaktan, dizi izlemekten sıkıldım. YouTube deseniz tüketecek bir şey kalmadı.

Üç kere tiyatro oyununa gitmeye niyetlendim. Üçü de iptal oldu, yetersiz bilet satışından. Çevre illerde oluyor güzel etkinlikler ama en fazla 2 saatlik bir etkinlik için git gel en az 5-6 saat yol, en az iki bin lira para harca ne mantıklı geldi ne içime sindi.

YDS kursuna gideyim dedim, kurs yok. Derdim en azından günlük boş muhabbet birilerini bulabilir miyim, kurs bahane. Tiyatro kursu buldum, onlar da sadece çocuk grubumuz var, yetişkin grubumuz yok deyip yolladılar.

Her tuşa basıyorum ama olmuyor. Akşamları dışarı çıkmaya niyetlendim. İki tane caddesi var. Aslında bir tane de sizin güzel hatrınıza iki dedim. Şehir hâlen ezan vakitlerine göre yaşıyor. Akşam ezanına kalmadan her yer kapanmış oluyor. Bar falan yok tahmin edersiniz ki. Bir iki tane pavyonla restoran arası yer var.

Uzun bir işsizliğin sonunda iş bulduğum için mutluyum. Deprem sonrası daha da artan borçlarımı kapatabileceğim için mutluyum. Bunlar güzel şeyler, kabul ediyorum. Ama bu yaşam tarzını ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum. Şartlarımı iyice zorlayıp yurtdışına gidebilirdim, yapmadım. Belki de yapamadım. Şu anda bunun bir önemi var mı, onu da bilmiyorum.

Daha önce benzer süreçler beni içinden çıkmamın yıllar aldığı maddi ve manevi çukurlara itmişti. Bu sefer tekrar düşürsem o çukurlara çıkabileceğimi sanmıyorum. Memuriyetten devam edersem üç yıl daha sike sike buradayım. Sonrası belli değil. Bir yılın sonunda istifa etsem ne yapacağım belli değil.

Kendi varlığımdan sıkılma noktasına geldim. Bir akıl verin.

 
Hoacm yanlış anlama ama daha 2 ayda bu kadar bunaldıysan bence sıkıntıyı kendinde araman lazım.

Muhtemelen çok büyük önyargı ile gittin oraya, yani "zaten küçük şehir, insanlar şöyle böyle, benim ilgimi çekmez" diye başlarsan sıkılırsın tabi. İşte diyorsun ya mesela "bar yok" diye. Küçük şehre gitmişsin, bar olmayacağı belli, beklentiyi "bar olması" noktasında tutarsan tabi mutsuz olursun. Aynı şey "büyük adam olacaktım ama anlamsız iş yapıyorum" düşüncesinde de var, hala yurtdışı düşünmende de...

Bi kaç sene önceye kadar benim TR'nin "kaymak tabakası" diyebileceğin bi arkadaş çevrem vardı. Ben bundan sıkıldım ve sosyal çevremi biraz değiştirmeye karar verdim, başka ortamlara girdim falan. Başta inanılmaz sıkılıyordum çünkü kimse benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmiyordu, biriyle oturup yarım saat muhabbet etmekte bile zorlanıyordum.

Bi noktada çevreyi değiştirmeye karar verip, beklentiyi hala eskiden alışık olduğum şekilde tutmanın ne kadar anlamsız bişey olduğunu idrak ettim. Ondan sonra düzeldi. Karşıdakini merak etmeye, söylediklerini baştan "kafa açıyorlar" diye değil de içten bi şekilde dinlemeye başladığında, aslında orada da öğrenebileceğin ve keyif alabileceğin bişeyler olduğunu farkediyorsun.

Yani yapman gereken arabayla 6 saat ötedeki şehre gitmek değil, kendinle uğraşmak biraz. Onu yapmazsan koskoca youtube bile biter tabi.
  • plutongezegendegilmi  (27.09.23 22:19:20) 
Valla iki ayda bu kadar dolduysan sıkıntın büyük.
Yeteneğin veya tecrüben veya spesifik bir konuda bilgin varsa yeni iş aramaya başla şimdiden.
Ama bunlar yoksa kendini değiştirmen gerekecek, beklentilerini düşür, asosyalliği sindir, bulunduğun yerdeki ortama ve yaşayışa ayak uydur.
İnternette bir fotoğraf dolanıyordu bir ara, çölün ortasındaki bir tren istasyonunda görevli memur, istasyonun etrafına diktiği ağaçlarla 50 yılda görüntüyü tamamen değiştirmiş şekildeydi. İş yerinde de böyle bir şey yapman lazım. Bence her zaman yapılacak bir iş vardır, sen görevi bekleme görevler seni beklesin yapılmak için. Guzellestir etrafını, iş yerini evini, ev sahibini, iş arkadaşlarını...
  • etna  (27.09.23 22:30:33) 
Öncelikle içinde bulunduğunuz durumdan sıkılmaktan haksız değilsiniz. Ama ben değişebileceğini düşünüyorum henüz 2-3 ay çok erken, memurum demişsiniz, yeni memurlar gelebilir gidebilir, 4 kişi aynı odadayız demişsiniz, sürekli aynı şeyleri yapmak yerine değişik bir şeyler yapmayı teklif edin bu kişilerle. Sürecin geçici olduğunu kabullenin, 3 seneyi verimli geçirmeye çalışırken farklı iş imkanları veya yurtdışına gitme imkanı arayın eğer bu kadar çekilmez bir durum ise. Tekrar işsiz olsaydınız bunların hiçbirisini de göremeyecektiniz ve inanın daha kötüdür.


  • babemsi  (27.09.23 22:37:50) 
Eger ilgilendiginiz konu ile ilgili grup yoksa siz kurmayi deneyin? Belki sizin gibi tiyatro yapmak isteyen ama ayni cevabi alan insanlar vardir? Yas ortalamasi buyuk olabilir ama sizin yasiniza yakin insanlar mutlaka vardir. Mansur ark'a katiliyorum ve boyle hissetmekte haklisiniz, ona da katiliyorum

Eger ilgilendiginiz bir sey varsa mutlaka ilerletin, mesela ingilizce bilmiyorsaniz mutlaka haftada 2-3gununuzu ona ayirin, sadece ingilizce altyazili dizi film izleyerek inanilmaz ingilizce ogrenen insanlar var, onemli olan ciddiye almak. Onunuzde oradan dolu dolu bir insan olarak cikmak icin 3 yiliniz var, oyle dusunun. Ama ne yapacaksaniz ciddiye alarak yapin. Yazmaya merakiniz varsa, muhtesem atolyeler var online, onlara katilin. Online etkinlik olarak sizin yerinizde olsam 1 tane secer, emek verir, onun disinda mumkun oldugunca fiziksel dunyaya karismaya calisirdim. Belki hangi konulara ilgi duyuyorsunuz, hangi alanlarda gelismek istiyorsunuz, mesleginiz ne, ve neredesiniz yazarsaniz buradan cok guzel oneriler bile cikabilir?
  • songforsomeone  (27.09.23 23:06:12) 
Ben de istanbulda yaşarken 1 yıl için ailemin yanına küçük bir ilçeye gitmiştim, sonra evlenip geri istanbula geldim, küçük yer insanlarının böyle küçük bi dünyası oluyor. Mesela dizi izlemeyi çok seviyolar. İşyerinde dizilerden bahsediyolar heyecanlı heyecanlı, bence onları biraz gözlemleyip onlar gibi dizi izlerseniz vs ertesi gün konuşacak konunuz olur gayet. Ne bileyim kendinizi geliştirmek isterseniz online kurs da var bissürü. Bi de küçük yerlerde belediyenin açtığı veya halk eğitim merkezlerinde gitar kursu filan oluyor. Öyle bir şey bakabilirsiniz. Ya da sizin bildiğiniz bir şey varsa siz gidip halk eğitimle konuşup kurs açabilirsiniz. İlkokul çocuklarına ing öğretmek gibi ya da matematik dersi vermek vs. Bunlar hem vakit geçirmenizi sağlar hem de çevre yaparsınız.

Bence 2 ay henüz çok erken o yüzden henüz kafa dengi arkadaş bulamamış olabilirsiniz umutsuz olmayın. İnsan tanımaya odaklanın bence.

Son olarak küçük yerlerde insanların siyasi partiye katılma eğilimleri baya yüksek oluyor. Oy verdiğiniz ve kitlesini sevdiğiniz bir parti varsa ilçe yönetimine gidip üyelik yapıp ordan insanlarla tanışabilirsiniz
Siyası parti arkadaşlıkları çok içten oluyor. Aynı partili olunca kadın kolları teyzeleri çok iyi davranıyor.
  • turuncu tonlarda  (27.09.23 23:24:42) 
Ya pardon memur olduğunuz için üyelik yapamıyorsunuz unuttm bi an. Ama yine de gidip tanışabilirsiniz resmi üyelik olmasa bile.


  • turuncu tonlarda  (27.09.23 23:26:22) 
evlen


  • bir soru sorcam  (27.09.23 23:38:53) 
önyargı ile gitsin gitmesin ne fark edecek? önyargı ile gitmese gittiğinde farklı bir şey mi bulacaktı?
yeni bir yere taşındım, nasıl yeni birilerini bulurum diye burada her hafta min. bir tane duyuru açılıyor. hepsinde de aynı cevaplar var. dil kursunua git, o kursunu git bu kursuna git. içilecek bir yer vardı oraya git. eee, gitmiş işte? siz yazmadan bu alternatifleri denemiş ama yok.
kaldı ki ilk etapta sıkılacak zaten. üçüncü yılında mı sıkılacaktı?
sağda solda anadolu irfanı geyiği yapıp burada ama anadolu'da işte böyle ya ne olacaktı sorun sende, önyargılı gitmişsin demek komik olmuyor mu?
tek şehirli caddede çevreni ne kadar değiştirebilirsin? ne katabilirsin oraya? taşrayı anca nbc filmlerinde görmüşsünüz atın tutun kafanıza göre.
ama büyük bir mallık yapıp evlenme. gider oradan biriyle evlenirsin sonra tabutun bile gelmez üç yıla kurtuluyorum derken.
git xbox+ultimate al en f/p çözüm bu. mis gibi de vakit öldürürsün. bir de bira kiti falan al, senden kralı olmaz.
allah kurtarsın.
  • koxy  (28.09.23 21:45:19) 
Bu süreyi kendinizi geliştirme ve para biriktirme süreci olarak değerlendirin.

Artık her şey online. Her türlü kursu online alabilirsiniz. İş yerinde online işlem yapamıyorsanız kitap alın.

Bahaneler ardına sığınmayın. Kendinizi biraz zorlayın.


.
  • kartallar yuksek ucar  (29.09.23 08:56:58) 
mobil oyun ve ilgi alanınıza göre online kurslar aklıma geldi. adaptasyon sürecindesiniz biraz kendinize zaman tanıyın.


  • elvan abeyiylegezse  (29.09.23 18:28:38) 
[]

Yaşamınızda hiç ciddi belirsizliklerin olduğu dönemler oldu mu?

Aynı anda büyük belirsizlikler yani. Uzun süreli hapis cezası alma ihtimalimizin olması, sevdiğinizin kanser olma ihtimali vb gibi birden çok belirsizlikten bahsediyorum. bu süreçleri ve stresini nasıl oldu da yönettiniz? Teşekkürler.




 
Bu ara hepsi üst üste geldi ve yönetemiyorum. Kafası çalışan birinden tavsiye alman iyi olacaktır.


  • prole  (27.09.23 17:39:20) 
Çok yönetemedim. Sağlık sorunları peşinden geldi.


  • Kahvedesu  (27.09.23 18:08:33) 
Çok oldu ve felaket kötü etkiledi beni, yönetemiyorum. Tek diyebileceğim şey bu belirsizliklerin ardından “bomm” diye kökten değiştirici bir olay oluyor ve o şekilde son buluyor.


  • babemsi  (27.09.23 18:25:24) 
Prole +1 ama yönettim.


  • baldan kaymak  (27.09.23 18:44:29) 
Bu kadar ciddi bir sorun yaşamadım ama işyerinde baya olaylar olmuştu. Tehdit filan almıştım, psikolojim bozulmuştur işten ayrılmıştm bulunduğum şehirde başka iş bulma imkankm da pek yoktu, evde 5-6 ay kaldım her gün ağlama krizi geçiriyodu, ve evlenme sürecinde ailemle birbirimize girmiştik. Evlenmek ve şehir değiştirmek kurtuluş oldu. O kaos dönemini atlattm, istanbula geldim, işe girdim, eşimle normal bir rutine döndü hayatımız. Ama o belirsizlik kavga ve gözyaşı ile geçen 5-6 ayı gel bana sor. Artık keşke araba filan çarpsa da ölsem diye düşünüyordum, hatta kanser olup ölsem diye dua etmişliğim bile var.


  • turuncu tonlarda  (27.09.23 23:37:23) 
İki tane olmuştu.

Birinde askerde fetö kumpası içinde kaldım (fetö kumpası olduğunu sonradan ogrendim) kaçakçılıkla suçlamaya çalıştılar, kanıtlar da dolabima yerleştirilen eşyalar. Uzun hikaye ama bir şekilde Tem, kaçakçılık sube sorguları sonucu aklandım. Ama o arada geçen 3 ay ve sonrasındaki altı ay (bu kısmı lan aklandik ama ya yine bir kulp bulurlarsa kuruntulari) müebbet hapis hazırlığı ile geçti içimde herkesle vedalaştım öyle diyeyim. Sonra alt devrelerden birinden öğrendim ki bu konuda beni ihbar edip suçlayan kişiler fetoden alınmış. Orada sakinlesebilmistim.

Bir de gunceli: paylaşımlı ofis + home office tarzı çalıştığım bir isim var. İşler epeydir iyi gidiyordu artik kendi yerime geçeyim dedim geçtim. İşler birdenbire yüzde 50 düştü. Kira faturalar ve biraz yeme içme ancak cikisiyor. Buna da neyse en kötü batar sokakta yaşarım falan diyorum kendime. Galiba kendimi sakinlestirme tarzım da bu genelde, en kötüsünü düşünmek.
  • encokbenisevinnolur  (28.09.23 23:19:28) 
su anda var. amerika'da calisiyorum ama ogrenci vizesiyle. cunku calisma vizesini hintliler mahvetti artik cikmiyor. 2 sene sonra iznim bitiyor.

acaba amerika'da mi kalirim, baska ulkeye gitmem mi gerekir, turkiye'ye donulur mu, baska ulkeye gitsem nereye gitmeliyim? yas da 30'u gecti artik vs. gibi dusunceler.
  • antikadimag  (29.09.23 05:21:37) 
[]

mesleği sevememek, işsizlik, depresyon ve birçok şey

merhaba,

yazım biraz uzun olabilir, kusura bakmayın. bunları insanlarla konuşamıyorum ve yalnız hissettiğim bir dönemdeyim, o yüzden içimde ne varsa dökmüş olabilirim.

31 yaşındayım, neredeyse 6 senedir avukatım ve bir süredir aktif olarak avukatlık yapmıyorum. (evden dilekçe, sözleşme, ihtarname vs. yazıyorum/revize ediyorum iş geldikçe)

açıkçası hayatımın hiçbir döneminde avukat olmak gibi bir dileğim olmadı. mesleğin prestijli görülmesi, büyük paralar kazanabilme ihtimali gibi hususlar hiç ilgimi çekmedi, öyle bir arayışı olan bir insan olmadım hiçbir zaman.

sınava girdiğim vakit de puanım ytü iktisat'a tutuyordu. bizimkilerin de iktisat okuyup "hiçbir şey" olmamamı engellemek için zamanında gösterdikleri o zamanki ağır psikolojik baskıya yenik düştüğüm için, saçma sapan bir vakıf üniversitesine gitmemek şartıyla hukuk okumayı kabul ettim. (zengin çocuğu falan değilim. eğitim eşitsizliği ile ilgili eleştiriniz varsa bana yöneltmeyin lütfen.)

okurken çok da zevk almadım (çeşitli sebepleri var) ama mesleğin kendisine duyduğum saygıdan ötürü etik kaygılarım ve iş disiplinim oldu. ancak piyasadaki -kısmen- haklı önyargılardan ötürü de hiçbir zaman potansiyelimi karşılayacak bir iş bulamadım. nerede profesyonel davranmayan, müvekkili nasıl kandırırız kafasında hareket eden adam var, onların yanında çalışmak durumunda kaldım. özellikle son çalıştığım yerde de son ofisi tek başıma çekip çevirecek seviyeye gelmeme rağmen maaşım da doğru düzgün yatmayınca ve izne de çıkamayınca istifa etmek durumunda kaldım. açıkçası meslekten de soğumuştum çıkarken.

aslen niyetim birkaç ay tatil yapıp bir iş bulmaktı ama sonrasında kayınpederimin kanseri ağırlaştı, onunla uğraşmak durumunda kaldık, ölümünden sonra da evden iş yapabildiğimi görünce bir süre de böyle devam ettim ama artık iş gelmiyor ve evde oturmak beni gerçekten depresyona soktu. doğru düzgün yemek yemiyorum, uyuyamıyorum, bazı günler koltuktan saatlerce kalkmadığım oluyor. sosyalliğim ise kalan 2-3 arkadaşımla arada sırada görüşmekten ibaret. eskiden her şeye rağmen hayatı sevebiliyordum fakat bunca şeyi devam ettirmek için hayatımda bir anlam bulamıyorum.

bir yerde çalışmayalı 2 sene oluyor, açıkçası yaşım geçtiği için (kurumsallar genelde 30 yaş altı alıyor) ve aktif çalışma sürem, benim kıdemime sahip insanlara göre az kaldığı için tekrardan bir yere girme ihtimalim yok gibi bir şey benim gözümde. zaten eskiden çalıştığım yerde iken iş arardım zaman zaman, bir tane iş görüşmemde açık açık "bir sene sonra hamileyim diye gideceksen gelme" demişlerdi, şimdi ne derler hiç düşünemiyorum. serbest çalışacak bir çevrem de yok, kaldı ki muhasebeciye, bağ-kur'a ya da sanal ofise vereceğimiz bir para da yok. onu da geçtim, özgüvenim de yerlerde artık.

o yüzden bu deftere kapalı gözüyle bakıyorum. hiç çalışmayıp, ömrümün sonuna kadar ev hanımı olmak fikri de rahatsız ediyor beni, hem maddi hem de manevi olarak. herkesin genç insanları çalıştırdığı bir piyasada sıfırdan nasıl başlayabileceğim hakkında hiçbir fikrim yok ve bu beni karamsarlığa sürüklüyor.

yakın bir arkadaşım, yapacak başka bir işin yoksa bir tiktok ya da instagram sayfası açıp hobilerini (kültür sanattır, kozmetiğidir, video oyunudur vs.) gelir kaynağı haline getirmeye çalışabilirsin diye bir tavsiye vermişti.

lisenin son dönemlerinde ve üniversitede iken bazı bloglara müzik, edebiyat vs. yazıları yazardım, bir dönem de bir internet radyosunda program yapıyordum ama bunlara elimi sürmeyeli o kadar uzun zaman oldu ve sosyal medya o kadar farklı noktalara gitti ki, hızına yetişemezmişim gibi hissediyorum. hani gelir kaynağı olmasa bile bana iyi gelir mi diye düşünüyorum ama ruh halim şu an psikoloji kitapları okumaktan başka bir şeye izin vermiyor. (onu da hayatımdaki anlamsızlığa nasıl çözüm bulurum diye yapıyorum.)

bir tarafım da bunca senenin emeğini tamamen çöpe atmak istemiyor. hukukçu sıfatıyla çalışmayacağım fakat hukuk bilgimi kısmen de olsa kullanabileceğim, yaşa da takılmadan sıfırdan başlayabileceğim bir iş var mıdır diye düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor.

yukarıda yazdıklarıma dönüp bakınca aslında sorunun kümülatif bir sorun olduğunu görüyorum, bunca soruna sadece bir şeyin çözüm olmayacağının da farkındayım fakat hayatımı sürdürebilmem için ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmediğim bir noktadayım ve her türlü tavsiyeye açığım.

buraya kadar okuduysanız, bu yazıya vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

 
1. Kpss çalışın.

2. Mali müşavirliği, gümrük müşavirliğini araştırın. Yasaları takip etmek önemli bu işlerde.

3. İngilizce biliyorsanız çeviri yapabilirsiniz.

4. Kadınmışsınız. Sınava hazırlanıp güzel bir bölüm okuyabilirsiniz. Okul öncesi öğretmenliği gibi.

5. İcra müdürlüğü sınavına girebiliyorsanız girin.

6. Polis olabilirsiniz. Kadın ve avukat polis iyi yerlere gelebilir.

31 yaş bu kadar umutsuz olmak için çok küçük bir yaş.
  • dissendium  (26.09.23 20:16:26 ~ 20:17:11) 
issizlik ve gorunurde bir perspektif'in olmamasi kadar insani yipratan bir sey yok.

fikir olarak kendi sektorumden onerebilirim: sivil toplum orgutlerinde calisabilirsin.

Sivil toplum orgutlerinde uni egitiminden bagimsiz olarak insanlarla icice calismani gerektirecek pek cok pozisyon var: dosya calisani, saha calisani, destek birimleri vs. Bunlari cogu icin illa sosyal bilimler mezunu olmana gerek yok. avukat oldugun icin hukuki metinleri anliyor olabilmen bile diger adaylarin bir adim onune gecmen demek. Yasin oldukca genc, ben buna takmazdim. kadin olman avantaj; cok fazla erkek siddeti magduru kadin ve cocuk var. genelde bu insanlarla kadinlarin ilgilenmesi tercih ediliyor.

bu kurumlarda direkt avukat ilanlari da oluyor ki, maaslari da diger departmanlara gore yuksektir. ama girmesi daha mi zordur bilemedim.

genelde iyi ingilizce bilmek gerekiyor, ama sart kosmayan kurumlar da var.
gaziantep, kilis, sanliurfa gibi sehirlerde is olanaklari istanbul, ankara, izmir'e gore cok daha fazla. bir kac sene tecrube sonrasi uc buyuk sehire gelmek mumkun (ki direkt bu buyuk sehirlerden de baslanabilir).

bu tarz kurumlarda kar amaci gudulmedigi icin "baskasina para kazandiriyorum" duygusu daha az, mesleki tatmin duygusu oldukca fazladir.

uluslararasi kurumlar'da calisma ortami cok ama cok iyidir, maaslar da guzeldir. Kurum kuculdukce biraz sikintilar baslar ama yine de genel olarak ozel sektorlerden iyi oldugunu dusunuyorum.

Ilanlara gelbasla'dan bakabilirsin. kendine dogru isi bulman bir kac ayi alabilir.

biraz hizli yazdim. umarim anlasilabilir olmustur
  • lamartin  (26.09.23 20:24:54) 
burada iki sorun var gibi.
1- evde olmak
2- bugüne kadarki iş tecrübelerinin olumsuz sonuçlanması

evde olmak meslekten ve çalışma durumundan bağımsız bir problem. 2+ senedir remote çalışıyorum, ev boğuyor. ofisten çalışmanın, hava değişikliğinin, oradaki insanlarla üç beş laflamanın ruha ne kadar iyi geldiğini bunların yokluğunda anladım. o yüzden bu konuyu meslekten bağımsız değerlendirmeli. sonuçta evde oturmak ruha kötü geliyor, evet.

yeni mezunların tecrübesi olmadığı için iş bulamadığı dünyada siz x yıl tecrübem var, yaşıma göre az diyorsunuz. avukat iş piyasası bu konuda diğer beyaz yaka işlerden nasıl farklılaşıyor bilmiyorum ama bu sorun görünmedi bana. 2 senede hem kendi müvekkilleriniz olmuş ve çalışmışsınız, hem de bağlı çalışmamak için sağlık gibi kritik bir sebebiniz varmış. iş görüşmesinde gap-year söz konusu olduğunda bunun hangi sebeple olduğu önemli. altını geçerli sebeplerle doldurabilirseniz, bunun iletişimini de sağlıklı yaparsanız birlikte çalışmak isteyebileceğiniz kalitede insanlar bunu zaten anlayışla karşılar.

bir de, sizi mutsuz eden avukatlığın kendisinden ziyade çalıştığınız yerler ve insanlar olmuş sanki. o yüzden ben sizin yerinizde olsam memuriyet vs. düşünmem, doğru iş yerini/insanları aramaya devam ederim, mesleğimden vazgeçmem.
bu esnada da yüksek lisans yapabilir ve/veya kendinizi hukukun gelecek vaat eden ve çok talep gören bir alanında geliştirebilirsiniz.
  • gloomy  (26.09.23 20:55:03) 
Hukuk fakültesinin pratikte işe yarayacak verdiği bir skill yok. Hukuk fakültesine nedense gereksiz bir anlam yüklendi.

Neyi seviyorsan o alana yönelik bir beceri elde etmeye bak. Zamanında iktisat yazsan çok fazla seçeneğin olurdu. Hiçbir şey yapmamak olmaz. Maddi imkan nedir, motivasyon nedir, kimsin nesin bilmeden şunu yap demek de yanlış. Genel öneri olarak sevdiğin şeyler için çabala derim ben
  • roe  (26.09.23 21:23:44 ~ 21:27:21) 
hakim-savcılık?
etik ve ahlak olarak sorun yaşatmaz

  • bir soru sorcam  (27.09.23 00:55:10) 
Mesleginizi sevmemenizden bagimsiz olarak paraya ve iyi para kazanan ve sizin gozunuzde varlikli olan insanlarla ilgili inanclarinizi gozden gecirmenizi tavsiye ederim, ben karsiniza enteresan isverenlerin cikmasinin baska bir nedeni var.

Hayati siyah beyaz gormek psikolojik olarak zor durumda oldugunuzun en buyuk gostergesi bence, imkaniniz varsa yardim alin. 'Baska bir sey yapmak' icin siyah beyaz gormeyi birakabilmek bunun icin de once depresyonu tedavi etmek lazim
  • songforsomeone  (27.09.23 09:13:37) 
31 yaş daha yolun o kadar başı ki; umutsuzluğa kapılmanız için hiçbir sebep yok. Ama isterseniz bir doktora görünün, D mi B mi olur bilmem bir vitaminlerinize baksın ve iç disiplin konularını bir araştırın.
İş konuları kısmını dissendium çok güzel yazmış, bunlara uyum yöneticiliğini, ihracat kontrol yöneticiliğini ve kişisel veriler konusunu da ekleyeyim ben. Sadece diplomanız bile bir sürü sivil toplum kuruluşunda gönüllü çalışmanız için işe yarar, oradan çevre edinir sonra başka alanlara kayarsınız. Sadece ataleti atın üzerinizden.

  • SiyamkedisiZorro  (27.09.23 14:10:44) 
Ben de uzun süredir bırakmayı düşünüyorum. Ama sizin gibi cesaret edemiyorum. Halen çalışmaya devam ediyorum.

Önerebileceğim maalesef hukuk mezunu için KPSS. Başka da alternatifimiz yok..
  • drako  (27.09.23 15:25:15) 
yaşınız bu kadar umutsuzluğun sebebi olacak bir yaş değil, daha çok gençsiniz.

yüksek lisans ve doktorayı sevdiğiniz bir alanda yaparak akademi düşünebilirsiniz veya sevdiğiniz bir bölümü okumayı düşünebilirsiniz.

4 yıl sonra bunları yapsanız da yapmasanız da 35 yaşında olacaksınız.

ben de sevmediğim bir bölümü okumaya zorlanıp daha sonra tekrar başka bir bölüm okudum. yaptığım için de çok memnunum. yaş 35
  • glore  (05.10.23 12:30:23) 
ben sizin iktisat okumuş halinizim.Yas da aynı .2 üni bitirdim. okuduğum 2 bölümle de alakalı bir işe giremedim hep farklı işler. yani bu yasta sabit bir mesleğim yok. bir süredir yazılım öğreniyorum ama onda da junior olarak işe girmek şu anki piyasada cok zor.boşa giden yıllara mı ,geleceğin belirsizliğine mi ,arkadasların hepsinin düzenini kurup hayatını yasıyorken senin elinde hiçbir şey olmamasına mı üzüleyim bilemiyorum.inanılmaz bir iç sıkıntısı her gün boğuşuyorum


  • mr deadman  (18.10.23 21:15:01) 
[]

Ayda kenara 60bin atabilseniz...

Soruyu gonul islerine actim, cunku biraz hayalgucu ve beyin firtinasina ihtiyacim var. asiri ciddiye almadan cevaplarsaniz sevinirim. kendinize gore dusunun.

farz-i misal: kenara ayda ortalama 60 bin attiginiz bir calisma ve yasam duzeniniz var. bir bucuk yil sonra, isterseniz bu duzenden cikabilecek rahatliga kavusuyorsunuz.

eviniz arabaniz yok.

is ve yasam dengesi biraz zorlayici. gunluk 10 saat calisma, haftada 58 saat gibi. eglenmeye az vakit kaliyor. sinirli sosyallik, fakat isin kendisi kismen rahat.

bir bucuk yildan sonra isten ayrilmaya karar verseniz nereye giderdiniz? ne yapardiniz?

herhangi bir meslek olabilir, yani kendi mesleginize gore dusunebilirsiniz.

herhangi bir lokasyon olabilir, yani kendi hayallerinize gore dusunebilirsiniz.

 
Bir buçuk yılda o parayı borsada zaten 2.5 milyon TL yapmış olurum. O parayla bir iş kurar. İşi takip eder ve keyfime bakarim


  • alimcgraw  (26.09.23 19:56:37) 
ABD, Meksika gezisi.

Mühendisim. İş kurardım.
  • dissendium  (26.09.23 20:02:44) 
[]

Erkekler icin cocuk mevzusu

Ben 40'larina yaklasan bir erkek olarak cocuk yapmak istiyor muyum sorusu gündeme geldiginde bunu potansiyel partnerimden bagimsiz cevaplayamiyorum. Cok iyi giden bir iliski icindeysem, cok sevdigim, güvendigim, hayat boyu dostluk kurabilecegimi hissettigim birisiyle cocuk yapmaya sicak bakabilirim. Kendi basima icgüdüsel olarak cocuk sahibi olmak istiyorum hissiyati tasimiyorum. Ama son yillarda bir sekilde hoslandigim, kendilerine cekim hissettigim kadinlar (genelde benle yasit oluyorlar ya da bir tik kücük, 33-38 yas araliginda) cocuk istediklerini en bastan belli ediyorlar ve daha tanismamizin ilk ayinda net cevaplar duymak istiyorlar. Yukardakine benzer bir cevap yeterli gelmiyor, sanki bu konuda o kadar net degilsen seninle vakit kaybetmiyim seklinde bir hava olusuyor, isin keyfi kaciyor. Bu konuda düsünceleriniz neler? Ben mi kacak güresiyorum? Evet isterim, ya da hayir istemiyorum seklinde net bir cevap vermem mi daha iyi olur? Yukarda hissettigim sekilde devam ettigim sürece cocuk istekleri cok net olan kadinlarla daha en bastan hic baslamamak mi en dogrusu?




 
belirttiğin yaş aralığındaki kadınların (ki bence erkeklerin de) zaman kaybetmek istememesi çok doğal, çocuk yapmak ve büyütmek yaş ilerledikçe çok zorlaşıyor. kendi kafanda netleştirmediysen konuyu pas geç, kimseyi oyalamaya gerek yok.


  • hrskrs  (26.09.23 14:36:29 ~ 14:36:49) 
insan olarak, kadin ya da erkek farketmez, hayat amaci ediniriz. bu amaclardan bir cogu sosyal olarak bize hissettirilen amaclardir. ornegin kariyer, para vs. ama diger taraftan cocuk sahibi olmak bizim genlerimize islemis ureme ve genlerimizi devam ettirme ic gudusu nedeniyle sahip oldugumuz bir amactir. bu amaci oteleyebilir veya baskilayabiliriz. ozellikle genclik donemimizde ve baska agir basan amaclarimiz varsa. (daha cok para kazanmak, kariyer, eglence vs.) bu hissiyat gecikir.

bu durum erkek icin de kadin icinde benzer ama biyolojik olarak bir fark olusur. kadinin dogal sartlarda dogurgan oldugu yaslar genclik yaslaridir. zaman gectikce dogurganlik hizla duser. bu dusus erkekte de vardir ama cok daha yavastir. iste bu nedenle bir noktada kadin veya erkek cocugum olsun ister ama kadinda bu nokta cok daha erken donemde olur genellikle. zamanin hizla akmasi nedeniyle bunu hakli olarak da dillendirir. bu "acik ol, gereksiz zaman kaybetmeyim" anlamina da gele bilir. erkekte cocuk sahibi olmak, ozellikle rasyonel hareket eden bircok erkek icin, guven duygusu ile ilgilidir. bu guven duygusu erkegin kendine olan guveni, esine olan guveni, veya esinin kendisine olan guveni olabilir. bunlari saglamadan cocuk sahibi olmak istemez, buna ragmen yine istiyorsa yine ic guduseldir, rasyonel degildir.

bu konuda en dogru olan karsilikli net olmaktir, kadin net bir sekilde istegini belli ettiyse erkek de net bir sekilde buna hazir olup olmadigini yapici ve kirici olmamak sartiyla belli etmesi en dogrusu. cunku kimsenin kimseden bir hayat calmaya hakki yok. onemli bir karar cunku.
  • emrahday  (26.09.23 14:38:49 ~ 14:41:23) 
Sen kaçak güreşiyorsun evet.
Konuştuğun görüştüğün kişilerin de seninle aynı yaş aralığında olduğunu farz edersek, o yaştan sonra artık zaman kaybetmeden her şeyin adı net bir biçimde konulmalı.
Ergen ilişkiler gibi lafın çok, icraatın az olduğu ilişkiler gibi olmaz.
  • etna  (26.09.23 14:39:10) 
evet kadınlarda ilerleyen yaşlarda hamilelik riskli ve bazen istese de olmayabiliyor.. karşındaki insana zaman kaybettirmemek ve baştan net olmak en doğrusu.


  • tabudeviren  (26.09.23 14:40:37) 
İnsanların çoğu çocuk yapmak için evleniyor, karşındakini sevdiği için evlenip çocuk yapmıyor.


  • signore  (26.09.23 14:55:10) 
sizi anliyorum, cocuk yapmazsam - su anda - kaybedecegim bir sey oldugunu dusunmuyorum ancak diledigim gibi bir partnerim olursa da yaparim diyorsunuz.

burada soyle bir durum var, 40 yasina gelmis birinin ne istedigine karar vermesinin beklenmesi normal bir yaklasim. kadinlar icin de erkekler icin de.
karsinizdaki kadin, cocuk istedigine karar vermis, bu sizden bagimsiz bir durum, karsinizdaki kisi size, seninle tanistik ve ben senden cocuk istiyorum demiyor. Cocuk yapmak benim istedigim seylerden biri, eger sen de istiyorsan seni tanimaya ve seninle olup olmak istemedigimi gormek icin emek harcamaya hazirim diyor. Bu sizden bagimsiz bir durum, benim belli basli degerlerim ve beklentilerim var yasamdan ve yasamimi bu ortak degerler ve beklentiler uzerine kurabilecegim birini ariyourm diyor. Siz, kendi kendinize belki bunu bilerek gorusmeye basladigim icin 'kesinlikle bu iliski bir nihayete ermeli gibi bir stres yaratiyor olabilirsiniz.
Eger istemiyorsan, vakit kaybetmek istemiyorum diyor. Hakli, bu biyolojik yastan da bagimsiz bir durum, ne istedigini bilen, ruhsal ve duygusal gelisimini tamamlamis biri eger en temel seylerde anlasamiyorsaniz sizinle vakit kaybetmek istemez. Mesela, ben kesinlikle yurtdisina tasinmak istiyorum ve bunun icin caba gosteriyorum diyen biriyle tanistiniz ve siz hicbir sekilde, hayatinizin herhangi bir noktasinda tasinmak istemiyorsunuz, bu insanla birliktelik kurmak icin caba harcar misiniz? Ya da benim icin iliskide yalan soylemek onemli degil diyen biriyle tanistiniz, ama bu sizin icin vazgecilmez bir deger, bu kisiyle iliski kurmak icin caba harcar misiniz? bu 20 yasinda da boyle 25 yasinda da 55 yasinda da. 25 yasinda cocuk istedigini net bilen evlenmek istedigini net bilen insan sayisi, ya da kisisel degerlerinin ne olduguna dair farkindaligi olan sayisi daha az oldugu icin ya bi bakalim iste nereye giderse tadinda iliskiler daha cok oluyor.

Ruhsal ve psikolojik gelisimini tamamlayamamis insanlar ozellikle cocuk ve evlilik konusunda, kendi psikolojik sorunlarindan oturu, karsilarinda ne istedigini bilen ve bunu ozgurce dile getiren kadinlar gorduklerinde cok sagliksiz etiketlemelere ve yargilamalara gidiyorlar. Bu kendi sagliksizliklarindan kaynaklaniyor. Siz boyle yapiyorsunuz demiyorum ancak toplumun bu hastalikli kafa yapisina kendini kaptirmak cok kolay, etrafinizdaki guzel insanlari bu yuzden harcamayin.
  • songforsomeone  (26.09.23 16:13:04 ~ 16:14:48) 
3. ay cocuk muhabbetine girmek istemiyorsan 28-33 havuzundaki hatunlara bak, yanlis havuzda yuzuyorsun.


  • cooperr  (26.09.23 16:18:02) 
yasimiz gidiyo yasimiz :D
kaybedicek zaman yok. tanidim taniyamadim evlilik derken zaten 2 yil atiyor en az daha sonra bi de iyi anlasip sonradan cocuk istemedigini fark edip yoldan dönmek istemiyoruz galiba
cocuk istedigi halde cocugu olmayan bi adami ölsem terk etmem ama cocuk istemeyen adamla askimdan ölsem bi dakika durmam. durum malesef bu.

kadinlarin yumurta sayisi kisitli olmasi bir yana 35 yasindan sonra dogumlar riskli hale geliyor. bence cocuk isteyen her kadin icin böyledir: 25den sonra düsünmeye basliyorsun okul, is, para, ehliyet, yasadigin yer vs.

siz cocuga karsi degilsiniz diye anliyorum bence bunu aciklayabilirsiniz neden cekiniyorsunuz?
  • sonsuz  (26.09.23 19:33:55) 
@cooperr +1


  • ruhen hastayim ben  (26.09.23 19:40:31) 
yakın zamanda 3 tane erkek çocuk istediğini ilk buluşmada söyleyen 27 yaşında bir kadınla karşılaştım. ben de ona "o zaman 7 koltuklu araba bakmam lazım." dedim. 32 yaşındayım ben de.


  • rain when i die  (29.09.23 01:51:55) 
[]

takintili ruh halimi duzeltmek

Merhaba, is yerinde efendiligiyle nam salmis isinde gucunde biri var. Is disinda muhabbetimiz yok zaten cok kendi halinde, ekibindeki insanlarla da cok takilmiyor. Kadin olarak ilk adimi atmak gibi bir sey yapmak istemiyorum cunku geri teperse calisirken iletisim kurmaya cok utanirim. Benden hoslanip hoslanmadigina iliskin bir emare olsaydi anlardim sanirim. Sorun su ki cocugu asiri takinti haline getirdim. Birlikte olsak ne guzel olurdu diyorum ve bu durumun gerceklesmemesine ciddi ciddi icerliyorum :( Ne zaman online oluyor, nerede yemek yicek gibi sacma salak seyler pesindeyim. Bu ruh halinden kurtulmak icin ne yapmaliyim :(




 
dışarı çıkmayı teklif et gelirse devam gelmezse uzak durursun.


  • skr1292  (26.09.23 00:16:38) 
konusacaksin, olumsuz olursa da hic konusmamis gibi yapip devam edeceksin.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (26.09.23 01:03:29) 
kahve içmeye davet edebilirsiniz bence.


  • drako  (26.09.23 01:09:38) 
Bence uzak dur, hoşlansaydı belli ederdi. Ama şu yapılabilir, partneri var mı diye vs biraz muhabbet açmaya çalışıp hakkında bilgi toplayabilirsn. Belki konuştuğu biri vardır, o yüzden sağa sola pas vermiyodur. Öyle pat diye kahve içmeye çağırmazdm ben olsam.


  • turuncu tonlarda  (26.09.23 11:34:07) 
çok efendiyse (bkz: badak) olabilir. çok somut bir ilk adım atmana gerek olmasa da biraz ittirmen gerebilir. ufak ufak bir iki muhabbet açmayı dene bence, akıyorsa ne ala, akmazsa da olmuyormuş der geçersin.


  • hrskrs  (26.09.23 12:19:01 ~ 12:19:27) 
Kadin olarak ilk adimi atma +1
Ortak etkinlik kovala, ilk adimi attirmayi dene, olmuyorsa he is not that into you

  • WithWorth  (26.09.23 12:44:54) 
Bahsedilen erkek profili genelde utangac olur.Bu iliskiyi istiyorsan ilk adimi atmak zorundasin.YOksa hic bir yere varmama ihtimali %100


  • turkuaz  (27.09.23 18:48:16) 
[]

Bu insanın benden hoşlanıyor olma ihtimali nedir?

Benden dokuz yaz genç, aşırı fit, aşırı şık giyiniyor ve bayağı yakışıklı. Işe başladığım ilk gün şöyle bir baktım, &quot;Bu bana bakmaz&quot; dedim, eledim kafada. Bir süre hiç muhabbet kurmadık. Sonra ortak bir muhabbette karşılıklı şakalaştı,. Dedim olmaz ya, yine de bir deneyeyim. Flört becerilerimi geliştiririm. Böyle böyle son geldiğimiz noktada her gün mesajlasiyoruz, çay, kahve içmeye çıkıyoruz, arada atisiyoruz. Ben hala inanmıyorum, bu çocuk bana niye baksın?


Çocuk 8/10, ben zorlasan 6/10.


Siz ne diyorsunuz, teşekkürler.

 
neden bakmasın? :) bakıyor işte


  • gadlemler  (25.09.23 23:11:01) 
Seks yaptıktan sonra sormalısın bence bunu.


  • Bruce  (26.09.23 00:41:57) 
sadece arzularına hitap etmiş olabilirsin.


  • dnzy 1  (26.09.23 00:47:55) 
insanların dış görünüşlerinden içlerinde bulunan psikolojik şemaları bilemezsiniz. doğru veya yanlış bu tartışılır ama o kişide bir şemaya uyuyor ve bu yüzden ilgi görüyor olabilirsiniz. bunu her zaman olumsuz algılamayın. çünkü aslında çoğu ilişki fark etmeden kişilerin birbirlerinde bazı boşluklaır doldurması ile yürütülür. yani yakışıklılık ve güzellik ve cinsellik işin bir boyutu bbu psikolojik arayışlar daha güçlü bir boyutu.


  • orpheus  (26.09.23 16:58:20) 
(önce afınıza sığınarak şakaya vurayım) abla demeyeyim lazım olur demiştir :) genç kızların nazı, niyazı baymış olabilir. ne istediğini bilen, daha sakin ve net bir şey arıyor olabilir. siz ilişki ararken o takılmak istiyor olabilir. yani her şey olabilir. bunu en iyi siz hissedebilirsiniz. İlgisini çekmenin hoşunuza gittiği birinden ilgi gördüğünüz için bu ibareleri göz ardı ediyor olabilirsiniz.


  • elvan abeyiylegezse  (27.09.23 16:44:53) 
[]

özellikle kadınlar için soruyorum, huylarınız annenize benziyor mu?

Yaşım ilerledikçe bazı huylarımı annemden birebir kopyaladığımı fark ediyorum. Hatta annemde kızdığım birkaç huy var, ben de aynı şeyi yapıyormuşum meğerse aynı durumda kalınca. son zamanlarda iyice net fark ediyorum.

Sizler de bunu gözlemlediniz mi?


 
30+ yaşlara gelince bunu fark ediyorsun, aynısı erkekler ve babaları için de geçerli.(Ben erkeğim bazı şeylerde bunu fark ediyorum, eşim de annesine benziyor bazı açılardan)


  • nhk ni youkosu  (24.09.23 22:25:22) 
Annemin iyi, babamın kötü huylarını aldığımı düşünüyorum. Annemle aram iyi, babamla iyi değil.


  • personaa  (24.09.23 22:34:45) 
annemden de babamdan da bazı kötü huylar almışım. özellikle anne değil. yaşadığınız şey normal, büyürken ebeveynlerimizden gördüğümüz muameleyi içselleştiriyoruz ve başkalarına öyle davranabiliyoruz. içgörünüz bunu farkedecek kadar kuvvetliyse muhtemelen düzeltebilecek adımları da atacaksınızdır zamanla. pskikonet yayınları şema terapi kitabı dikkatinizi çekerse bakmanızı öneririm.


  • Mossy  (24.09.23 23:07:35) 
Dunyanin en cool, tasasiz, eglenceli, candan kadini. Umarim benzerim, su an alakam yok.


  • nic cage  (24.09.23 23:14:47) 
Evet. Annem de annesinin sevmediği huylarını taşıyor. Önemli olan farkına varıp kontrol etmek.


  • ruhen hastayim ben  (24.09.23 23:34:53) 
Yaşım ilerledikçe+7


  • abuzer  (25.09.23 06:20:56) 
İyisiyle kötüsüyle annemi kopyasıyım. Bazı huylarının yanlışlarını görüp kendimde düzeltmeye çalışıyorum, o kadar.


  • SiyamkedisiZorro  (25.09.23 09:19:07) 
Hayır, kendimden nefert ederdim herhalde.


  • Kahvedesu  (25.09.23 09:25:15) 
34 yasindayim hicbir huyum benzemiyor sanirim.


  • instant crush  (25.09.23 11:22:23) 
Geçenlerde evde kaybolan kedimi ararken "bir ses ver" diye seslendim, tam olarak o an dedim ki annem oluyorum galiba çünkü bir süre konuşmamışsak öyle der.


  • peki madem  (25.09.23 12:15:09) 
Ev içi işleyişle ilgili kesinlikle annemin bir kopyasıyım. Onca iş ve okul derdinin arasında tek başıma yaşadığım halde kavanozlarca yazlık konserve ve marmelat işine girişmemin başka hiçbir izahı yok sanırım. Kendi kendime ev hissini annemleşerek veriyor olabilirim...


  • silverleaf  (25.09.23 12:20:38) 
Benzeyen huylarım vardı, 30umdan sonra daha da arttı


  • gadlemler  (25.09.23 23:19:51) 
[]

2.el kolye hediye olur mu

Doğum günü için dolaptan alınan 2.el pandora marka kolye hediye olur mu? Takılar eğer kalitesiz olursa deriye zarar verebiliyormuş hem de kolye güzel bi model bi tık bize özel bi anlam da çıkarılabilir. Fakat manita anlar tabi bi kolyeye 2.1k veremeyeceğini (inş okul bitince daha iyilerini veririz). Siz ne düşünürsünüz? 2.el hediye olur mu?




 
Olmaz.
Neden olmaz? Kendi eşim çok iyi biri. Böyle pahalı şeyler istemez, istemedi. Ama istediği şey alınan şeylerin birinci el olmasi, misal kitap. Çünkü eşyanın hikayesinin kendisi ile başlamasını istiyor.

Bu noktada kolye gibi özel hediyeleri ikinci el almak, böyle antik vs bir şey değilse bana garip gelir.

Benim kendi fikrim bu.
  • logisticsmanager  (24.09.23 19:07:17) 
Olmamalı


  • cccbehzatccc  (24.09.23 20:08:01) 
Bence de olmaz, kitap olur benim icin ama kolye, butceniz yeten bisi alin, aynen buraya yazdiginiz gibi okul bitince daha iyilerini verecegim deyin. Ikiniz de ogrenciyseniz zaten pandora kolye beklentisi olmamali, sizin caniniza yazik. Bu arada o pandoralar swarovskiler filan, ozellikle zincirleri hic tahmin ettiginiz kadar kaliteli degil, metal alerjim var benim, direk alerji yapiyor.


  • songforsomeone  (24.09.23 20:18:11) 
Eşim bana öğrenciyken ikinci el e-kitap okuyucu almıştı. O mantıklıydı hem temiz az kullanılmış hem de öyle hijyen ürünü değil.

Bence öğrenciyken pahalı hediye almak aşşırı gereksiz ve saçma. Ben e kitap okuyucuya bile çok kızmıştım, neden paranı harcıyorsun diye.

Siz ona gayet uygun fiyatlı güzel bir kolye alabilirsiniz takıcıya gidip, ben pek takı takmadığım için bilmiyorum ama sanırım şimdi çelik diye bişey çıkmış. Çelikten takı satılıyor kararma solma filan olmuyormuş, bileklik küpe falan var öyle. Bu tür bişey alırsanız hem severek takar hem de mutlu olur gayet.
  • turuncu tonlarda  (24.09.23 21:08:01) 
2.el alacaksan mutlaka temizlet. sıfır gibi olacaktır.


  • tantunisultansuleyman  (26.09.23 08:30:00) 
[]

Bir arkadaslik sorunsali

Sizi olumsuz etkileyen bir durumunuzu yakin oldugunuzu dusundugunuz biriyle paylassaniz ve bu kisi sonrasinda sizi bir sure arayip sormasa ne hissedersiniz? Yakin arkadasim oldugunu soyleyen biriyle bir gonul isi sorunumu paylastim ve bana destek olacagi yerde uzaklasti. Bir ay gecti nasilsin ne yaptin diyor agzimdan yeni bilgi almaya calisiyor. Boyle insanlara deger vermemek gerekiyor sanirim.




 
Ben direkt boyle bir sey yasamadim ama

- x'in arkadasi kocasindan bosanmis, simdi x'e surekli dert anlatiyor

İfadesine cevaben

- ay cok kotuuuu

Diyen duydum. Bu tiplerin yaklasimi "ugrasmak zorunda degilim" oluyor. "niye birinin derdini dinliyim" diyorlar. E bunlardan da arkadasin a'si olmaz.

Bu tipte birine benziyor. Emin oldugunuz an siz de onunla ugrasmayin, selami sabahi kesin.
  • ahm1  (23.09.23 16:35:53) 
Bu arkadaşların gönül işleri konuları cidden çok yoruyor zaman çalıyor, açıkçası ben de byle konularda ölü taklidi yapıyorum

Herkesin geçmişi beklentisi duyguları yaklaşımı farklı, bu yüzden herkes kendi kafasını gözünü yararak bazen doğru bazen yanlış yaparak bu işleri kendi kendine yaşamalı öğrenmeli :)
  • freebird5406_2  (23.09.23 16:50:18) 
Kendisi de zor bir donemden geciyor olabilir,
Diyecek bir sey bulamamis olabilir,
Ya da, ben bunu 2-3 kisiye yapiyorum, hep ayni teraneyi mi anlatiyorsunuz acaba, bunu yaptigim kisiler son 3-4 yildir ayni dongude, sadece insanlarin isimleri farkli, yasadiklari seyin temel sebebi ayni, ben de sinir koydum, profesyonel yardim almalari gerekiyor ve ayni seyi farkli karakterlerle dinlemek icin artik yerim yok.
  • kassiopeia  (23.09.23 23:14:55) 
[]

Kızlara soru: ilişkide böyle bir şeye bozulunur mu?

Selamlar uzun zaman sonra ilişki sorusuyla karşınızdayım :)

Şehirde büyük bir park var orada arkadaşlarla müzik yapalım dedik.

Hoparlör, amfi, mikrofon, gitar falan arabaya attık oturduk bir yere çalıyoruz söylüyoruz.

Ben varım hanım var, yine onun kuzeni, kız kardeşi, bacanak falan var.

Bir de parkta tanıştığımız bir kaç yabancı dilde de şarkı söyleyebilen bir arkadaş daha var.

Etrafa da tek tük insanlar oturdu dinliyorlar.

Derken hanım bir kaç şarkıyı kendi kendine söylemekten yetinmemiş olacak ki diğer mikrofonu eline aldı başladı söylemeye.

Hanımın da sesi rabbimin zoruna gitmesin ama çok da güzel değildir hani.

Başkaları gibi parkta otururken birisi o şekil mikrofonu eline alıp söylese "kalk kalk kalk nereye geldik" derim.

Neyse bir söyledi iki söyledi biraz gerildim ben ama bozuntuya vermedim neyse eğlensin dedim keyfi yerindeydi gayet.

Sonra eve döndük videolara falan bakıyorum hanımın girdiği şarkılar aslında çok güzel olmuş ama hanım girdiği için paylaşılacak halde değiller :D

Ben de gece olmuş artık uyuklarken şakayla karışık şey dedim "bazı yerleri de güzel bozdun aşkım he sağol yani"

Ne olduysa birden hanım ergen modu açtı.

GELMEYIM O ZAMAN - BENDEN UTANIYOR MUSUN - IYI BIDAHA RAHATSIZLIK VERMEM O ZAMAN

Dedim herhalde şaka yapıyor bu kadar tepki verilecek bir durum yok bence, çok üstüne düşmedim uyudum.

3 gündür morali bozuk.

Böyle durumlarda karşımdaki insanın bozulduğu şey benim için hiç bozulunmayacak bir şey gibi gördüğüm bir konu ise iyice kendi kendime inatlaşıyorum ne soruyorum ne özür diliyorum. Böyle tuhaf bir huyum var.

Neyse hanımın tuhaflığı geçmiyor başka bişey var herhalde sorayım bari dedim, halen o dediğime bozulmuş.

Yahu dedim ben o an seni rencide etmek istesem sıcağı sıcağına derim zaten.

Biz bize söylediğimiz ortamlarda alıp söylüyorsun bir şey diyor muyum, ama orada açık alandayız insanlar da dinliyor. Biraz kulağa hoş gelen şeyler dinlemek isteyebilir. Sen de mikrofona söylemeyi ver ne var yani diyorum.

Yok anlamıyor ben öyle eğleniyordum eğlenmemi bozdun diyor. Ne olmuş yani sanki konser mi veriyorsun arkadaş ortamında oturmuş söylüyoruz işte diyor, o da bana diyor ne bu tripler diye.

Birlikte eğlenmek istiyorum seninde orada mutlu hissediyorum şimdi hiç gelmeyeceğim diyor bir yerde müzik yaptığınız zaman.

Çok abartıp yanlış anlıyorsun o kadar ağır bir şey demedim, durumu anlattım diye açıklasam da anlatamadım derdimi. Ben kendim bile tona giremiyorsam söylemiyorum o durumda sen niye giriyorsun diyorum. Kendinin farkında olmaması veya ortamı tartmaması beni içten içe sinirlendiriyor asıl.

Evet elalem ne der diye düşünmemesi güzel olabilir ama orada öyle bir durum yok sanki.

Yoksa cidden konser veriyoruz tribinde değilim ama bunu düşünmek gerekmez mi başka insanlar da var?

Yani bir çıkış yolu bulamadık kaldı konu öyle.

 
Bir şeyler birikmiş.tek başına, bu kadar reaksiyon alınacak bir olay degil


  • abuzer  (22.09.23 18:58:35) 
Cevap yazmıştım ama gitmemiş. Bir çiçek alıp gönlünü alın ne güzel kendi kendine eğlenmiş!


  • Kahvedesu  (22.09.23 19:05:36) 
biraz "ayı gibi" söylememiş misin sence de?

başka insanları boşver. sen ve yengeden gayrısı tıraş. siz bir ekipsiniz unutma. neydi o bilimkurgu filmi? hani verimli ekipmiş bunlar falan. o hesap.

verimli olun abi. yengeyi her zaman savun. kadınlar çiçektir.
  • alperz  (22.09.23 19:09:30) 
ha bir de yani ablamın sesi dünyanın en çirkin sesi olsun. beğenmeyen varsa gitsin evinde içsin birasını. yallah arabistan'a.


  • alperz  (22.09.23 19:10:30) 
"Evet elalem ne der diye düşünmemesi güzel olabilir ama orada öyle bir durum yok sanki."

böyle demişsiniz ama burada yanılıyorsunuz bence. yaptığınız etkinlik anlattığınız kadarıyla el aleme bir hizmet olarak sunulmayan ya da ne bileyim biletle girilen bir ortamda olmayan tamamen kendi kendinize eğlendiğiniz ortam. eşinizin söyleme biçimi alaycı bir şekilde olacak biçimde bilerek kötü söyleme değilse bundan da çevredekiler rahatsız olmamıştır sanıyorum ve "sesi güzel" gibi düşündüğünüz arkadaşlarınızın sesi sanıyorum birer opera sanatçısı kıvamında değildir. yani eşinizin eğlencesi kimseyi rahatsız etmiyorken sizin yapılan etkinliği biraz fazla ciddiye alıp "iyi bozdun, sağ ol" demenize verdiği tepki normal.
  • Flybutter  (22.09.23 19:21:00) 
@abuzer, daha önce böyle bir şey hissettirmedim. Kendisi de zor donemlerden geciyor belki hassastir.

@alperz, shdjfh ya ben hanimciyimdir normalde de elestiremiycez mi kardesim aaa.

@Flybutter, evet biz de mükemmel söylemiyoruz belki ama ben nedense sosyal ortamlarda biraz fazla mantiksal dusunuyorum ve disaridan bakiyorum.

Mesela bir çocuğum olsa ve bir ortamda aykiri davransa "ne var canim cocuk bu mazur gorsunler" diye düşünmem cocugu oradan uzaklastiririm.

Benim soylemim de öyle sert degildi ya. Nedense sanki ben ondan utaniyormusum gibi dusundugu bir taraf olustu ve konuyu israrla oraya cekmeye calisiyor.

Halbuki boyle bisey hic hissettirmedim. Hemen her seyi de birlikte yapariz yani.

Ama halay cekiyoruz diyelim, ritmi kaciriyor.

Bunu soylemek ayip mi allah askina. Askim halayi bozdun yaa deyince 3 gün küsülür mü şakaya vur geç aman sanki çok güzeldi de ben bozdum de geç yani.

Anlamıyorum ben de ısrarla bu tarz bir tepkiyi. Yine de.
  • ananiyimioguz  (22.09.23 20:23:43 ~ 20:31:06) 
Kadın eğlenmiş ve sen neye takılmışsın. Aşkım gözlerin şöyleyken kötü bayık duruyor, belin şöyle durunca hoş görünmüyor öyle durma.


  • Shepard  (22.09.23 20:54:35) 
@Shepard, biz ama daha önce iş yerinde söyledik kabalalikla, evde söyledik bir sorun yoktu bizbize olunca zaten biliyorum sesini ben öyle sevmişim ondan yana bir sıkıntı yok. Ama toplum buna hazir degil, baska insanlarin sevmeyecegini bile bile neden sürdüreyim ki öyle biseyi. Ben kendim de az da olsa ciddiye aliyorum ben söylerken guzel bir ses eslik edince mutlu oluyorum ama kotuyse bu beni mutsuz ediyor. Benim mutsuzlugumu dusunen yok :D

Kaldı ki parkta siz muzik dinleyim diye oturdunuz diyelim. Detone veya sürtone bi ses sarki soylemeye basliyor.

Hadi dediniz ki heves etmis bir tane soylesin. Iki oluyor üç oluyor.

Demez misiniz bu ne kardesim boyle soyluyorsaniz gidin evinizde soyeleyin?

Yoksa sey mi derdeniz "ya soyleyen sevgilisi herhalde ve onun duygularini incitmemek icin birsey demiyor, saygi duymak lazim."
  • ananiyimioguz  (22.09.23 21:52:16 ~ 21:56:05) 
sizin olaya bakış açınız hala eşinizin detone olması üzerinden nedense. bu başkaları için belki de hiç sorun yaratmayacakken sizin eşiniz olduğu için gerilmişsiniz (en başta yazdığınız için bunu söyledim) o gerginliği direkt yansıtıyor eşinize söylediğiniz cümle. bunu ne kadar kibar söyleseniz de söyleyin bu cümlenin anlamı "şarkı söylemek zorunda mıydın?" oluyor ve bunu söylemenizin de yegane gerekçesi maalesef eşinizin düşündüğü kapıya çıkıyor. her ne kadar siz onu hissettirmedim diye düşünseniz de...

halayı bozma örneği birebir bu olayı yansıtmasa bile bence o da zaten söylenmeyecek bir şey. bir kere halay bozuldu ise ne oldu? ikincisi halayı bozan kişi dışındakiler sultans of the halay mı? halay çekmek ya da parkta toplanıp şarkı söylemenin temel amacını anlayamıyorsunuz: eğlenmek. ve siz eşinize "senin eğlenme isteğin başkalarının keyfini kaçırdı" demeye getirmişsiniz. burada da bu konu size defalarca açıklanmasına rağmen ölye olmadığına dair kendinizi savunmaya devam ediyorsunuz.
  • Flybutter  (22.09.23 22:04:17) 
insanlar ne kadar hassas ya, sizin kötü niyetli söylemediğinizi zaten biliyor olması lazım. bana söylense eğlence konusu bile olurdu gece, kız arkadaşıma söylesem de aynı şekilde dalga geçebilirdik. bence farklı bir neden var gerginlikte tabii durduk yere kafamızda yazmayalım.

sadece bununla alakalıysa sizin daha dikkatli olmanız lazım bundan sonra, benim gibi bu kadar da hassas olmayın gibi saçma yaklaşıma girmek çok yanlış olur herkesin hassasiyeti farklı olabilir bizim beyin algılamıyor diye yadırgamayalım.

edit: ben ne yazmışım ya, bu yazdıklarımı hiç dikkate almasak daha iyi :D.
  • gule gule  (22.09.23 22:10:59 ~ 22:14:59) 
Ya millet şikayetçiyse milletin bileceği iş bu. Sen niye ahlak bekçiliği yapıyorsun(mecaz)? Çok saçma. Sanki içki içip ipin ucunu kaçırdı da ortaya dalmış gibisin. Ama değil.


  • Shepard  (22.09.23 23:01:43) 
Siz baskalarini umursamadan eglenemiyorsunuz, hep bir kendinizi tetikte hissetme hali ve ayip olur mu korkusu var demek ki, people pleaser. Esinizin yok, begenmeyen ya gider ya kendisi laf sokar. Size mi dustu parkta tanimadiginiz herifin hakkini kariniza karsi (!) (bu kisim onemli) savunmak. Esinizin buyutme kismi da, hem bir takim oldugunuzu ve oncelikle takimi degil 3. Kisileri dusundugunuzu goremiyorsunuz, hem ozur dilemiyorsunuz, hem de senin duygularin gecersiz, ne hissedecegini ben sana soylerim diyorsunuz. Dolayisiyla hanim da arkadas bozulup bozulmayacagima da sen mi karisacaksin diyor! Hatunu da ayrica takdir ettim, people pleaserlik olayi kahrolsun valla, parkta tanimadiginiz adam kendi kulagini dusunur merak etmeyin, herkes yetiskin, siz onun uzerinden utanmissiniz bir de, ki bu cok uzucu.


  • kassiopeia  (22.09.23 23:16:03) 
Anladım evet o tarz bir huyum var maalesef ki. Yanlis olabilir.
Bir cicekci baksam iyi olacak ^^

Peki şu açıdan bakınca da mı benim davranışım yanlış, çünkü söylemimin icinde o da vardı biraz.

Orada calinan şarkıların bir hazirligi oluyor. Calisip gidiyorsun soylerken de guzel olmasini istiyosun haliyle basindan sonuna kadar.

Boyle eş dost olsun birisi akışı boyunca yapılan işten alınan zevk düşüyor. Yapan egleniyorsa ona seviniyorum ama benim tatminkarligim ucuyor.

Şey gibi hani masa oyunu veya video oyununda mizikcilik yapana veya kötü oynayana sinirlenirsin ya. O tarz bir his. Bunu nasil dile getirecegim? Vaya bu dusuncem de mi yanlis yani öyle sorayim.

Bu arada ben o anın tadi kacmasin diye hic bisey caktirmadim ve evde de gülerek söyledim öyle ciddi veya kızarak söylemedim tekrar altını çizeyim.
  • ananiyimioguz  (23.09.23 00:06:18) 
ben erkeğim bu arada ama hepten sıvamışsınız gibi geldi.

"bunu düşünmek gerekmez mi başka insanlar da var?"

ne demek yahu? bildiğin "senden utanıyorum" demişsiniz.

ben ilk lafa çok alınmasam da bu lafa, bu yaklaşıma çok sinirlenirdim.

bir de şunu demişsiniz:

"Biz bize söylediğimiz ortamlarda alıp söylüyorsun bir şey diyor muyum, ama orada açık alandayız insanlar da dinliyor. Biraz kulağa hoş gelen şeyler dinlemek isteyebilir. Sen de mikrofona söylemeyi ver ne var yani diyorum.

Yok anlamıyor ben öyle eğleniyordum eğlenmemi bozdun diyor."

kim neyi anlamıyor, onu da ben anlamadım. şu laflardan sonra daha şiddetli tepki göstermesi gerekirdi. hanımınızın anlayışı kıt değil bence. ona da "yok anlamıyorsun" vs. demiyorsunuzdur umarım. buradan da +1+2 sinir puanları kazanırsınız.

şunu yazdığınızı da şimdi gördüm: "Nedense sanki ben ondan utaniyormusum gibi dusundugu bir taraf olustu ve konuyu israrla oraya cekmeye calisiyor."

hahaha. yahu zaten utanmışsınız. hatta bunu direkt de söylemişsiniz ona. sadece "senden utanıyorum" demediğiniz kalmış ama bütün cümle(ler) bunu söylüyor zaten. yok bir de kelimesi kelimesine "senden utanıyorum" deseydiniz.

evet, üstüne bir de siz haklıymışsınız gibi trip yapın. cidden inanılmaz. siz bu yaklaşımla bu olayı boşanmaya kadar bile götürebilirsiniz. yaklaşım mükemmel çünkü. her yeni hareket, bir önceki hareketin üstüne çıkıyor (ama kötü anlamda).
  • ahm1  (23.09.23 01:21:39 ~ 03:32:40) 
Abi eşin mızıkcılık mı yaptı? Oyun sırası ondaydı, karakteri sizin kadar iyi oynayamadı ama ne fark eder? Turnuva mı bu? Espor camiasında bir maç mıydı? Yazık yav. Her zaman destek olman, en çok senin böylesi şeylerde destek olup savunman gerekirken haklı olmak için neler neler diyorsunuz. Bence haksızsın öyle çiçekle düzelecek bir şey değil. Kadın bunu hep hatırlayacak. Kesin anadolu şehrinde büyümüş birisisiniz.


  • Shepard  (23.09.23 03:07:43) 
Kafın değilim ama eşin hakkı


  • basond  (23.09.23 09:14:13) 
Tamam yahu anladım ben burada kendimi haklı görüyordum, değilmişim onu öğrenmiş oldum. Çiçekçi arayayım derken o orada metafor, ben çiçek almayı sevmem ki. Çiçek alıp geçiştirmek veya özür dileyip tekrarlamak bir anlam ifade etmiyor benzer davranışı tekrar yaptıktan sonra. Gönlünü alayım demek istedim yani.

Boşanmaya gider falan demişsiniz daha 1 ay önce eşim, ben kendimi duygusal bir konuda gömerken "saçmalama kendine niye hakaret ediyorsun denk gelme ihtimali çok zor olan karakterde bir insansın" gibi bir şey demişti ben ilişkisel anlamda her konuda kötü olduğumu düşünmüyorum. (Biraz da kendimizi övelim :3) Kaldı ki giderse de gider yani. 2 ay önce ben boşanmak isterim bu ay o ister olur öyle şeyler. Ama sorunlar anlaşılarak çözüldüğü için kavga sıklıkları giderek azalıyor o yüzden çok sorun etmiyorum. Uzun zaman sonra ilk tartışmamız mesela.

Ama işte önceki ilişkilerimden de hatırladığım şöyle bir huyum var, mesela hayatımdaki insan eş olsun anne baba veya çocuk olsun, iş yerinde bir derdini anlattı diyelim, direkt savunmaya geçemiyorum. Hemen sen ne yaptın da bakalımın altını deşiyorum ve bişeyler bulunca e bak böyle yapmışsın diyorum. Yani ilk olarak tanımadığım karşı taraftan yana oluyorum.

Neden bilmiyorum, öyle olmazsam sevdiğim insanlar hatalarını düzeltemez veya yanlış bir davranışı varsa onu savunmam onu körükler kendini geliştiremez davranışsal anlamda gibi düşünüyorum.

Bunun altında yatan ne gibi bir sorunum vardır bilmiyorum.

Ama babamda da var mesela. Tek yaşıyor 26 senedir. Bir misafir geldiğinde o kadar hürmet eder ki kendini paralar, yeter ki onlar mutlu ayrılsın. 3 saat mutfaktan çıkmaz bir şeyler hazırlar. Yardım da kabul etmez. E gelen de gitmez yer içer kalır. Ne çağırırlar ne bir faydalarını görmüşüzdür. Anca babamı överler boş boş.

Babamın bu davranışlarını dışarıdan gördüğüm için ben olabildiğince başkaları için değil kendim için yaşamaya çalıştım ama yaş ilerledikle ona benziyorum sanırım başkaları için yaşamaya mı kayıyorum bilmiyorum.
  • ananiyimioguz  (23.09.23 13:30:22 ~ 13:54:25) 
Bosanma lafini biraz mubalagali kullandim da people pleasure'luk var. Bu da sizin icin hos bir sey degil. Kaldi ki zaten karsi taraf da (arkadas vs) bu ozelliginizi gorup sizi hor gorebilir.

Benim tanidigim boyle biri var, bir arkadasi bana trip atinca o da trip atiyor, hem de sebebini bilmese dahi. Dolayisiyla hic hos seyler dusunmuyorum onun hakkinda.

Tanimadiginiz kisinin tarafini tutmada ise bir sorun goremedim, bilmiyorum. İkisi ayni sey degil muhtemelen.
  • ahm1  (23.09.23 15:16:10 ~ 15:22:05) 
yani eşiniz şarkı söylediğinde sizin rahatsızlığınızı anlamamış, bundan öte eşinizin sesinin kötü olduğunu konuşmamışsınız.

ikinizde de özgüven sorunu olmasının yanı sıra evli iki kişinin arasındaki samimiyet yok.
  • Hallegadola  (25.09.23 09:07:22) 
@Hallegadola, yoo konuştuk zannetmiyorum araştırmanı öneririm


  • ananiyimioguz  (25.09.23 09:37:58) 
[]

Bir zamanlar seviştik ama şimdi arkadaşız erkeği

Başlık, bana değil “arkadaşlarına” hitaben..

Okunması şart değil ama şunu buraya bırakayım www.eksiduyuru.com
Bu duyurunun üstünden zaman geçti, çok şeyler, tartışmalar, güzellikler vs yaşandı derken iki taraf da birbirini daha iyi anlar oldu, daha çok yakınlaştık vs.
Özellikle, gördüm ki iki tarafın da birbirinden “başka” sebeplerden kaynaklı karşı tarafa tam güvenememe durumu var(dı). Neyse bunlar da konuşuldu, karşılıklı güven inşaası için el sıkışıldı falan.
Derken hooop yine yeni bir şey öğreniyorum ve başa sarıyor her şey.

Hayatımdaki insanın eskiden seviştiği, platonik aşık olduğu, bir süre sevgili olduğu vs vs insanlarla arkadaş olarak kalmalarını elbette anlarken, arkadaşlıklarını düzenli şekilde sürdürmelerini kabul edemediğimi hatta anlayamadığımı farkettim. Ancak bu durum beni neden üzüyor gerçek cevapları ifade edemiyorum. Karşı tarafa da gerçekte neden üzüldüğümü anlatamıyorum. Burada şundan bahsediyorum, sadece sevişmiştik daha önce dediği kişi hayatında düzenli görüştüğü ve tıpkı hepimizin normal arkadaşları gibi sosyalleşmek için düzenli haberleştiği biri haline geliyor. Bu, tüm herkesle böyle.. tabi kızlar da bu duruma okeyse.

İlk duyuruda eski sevgilisi/gerçek bi ilişkisinden söz etmiştim. Geçenlerdeyse bi takım arkadaşlarıyla hep birlikte tatile çıktık. Biz çiftiz, bir çift daha var(eskiden beri duyuyorum bu insanları, hep görüştüğü bir çift) ve de iki single arkadaş. Neyse bi sonraki hafta başka bir konuyu sorarken tesadüfen öğreniyorum ki bu çiftteki kız tarafıyla daha önce sevişmişler, yazık kızım sevgilisi de biliyor mu emin değilim. yaa biz tatile çıktık mesela bana neden söylemedin diyorum, “e date bile değildi sadece seviştik, ayrıca durduk yere biz zamanında sevişmiştik mi diyeceğim” diye cevapladı.

Konu zaten farkettim ki bana neden söylemedi falan değil. Bi insan neden arkadaşlık sınırı duygusal,cinsel olarak aştığı biriyle sürekli görüşmek,hayatında yer almasını/kalmasını ister? Konu bu yani. Ben bunu bunu yapmanı istemiyorum deyince beni manipüle ediyorsun/hayatıma arkadaşlıklarıma müdahale ediyorsun oluyor. Bu anlamda haklı olabilir ama al kardeşim hayatını bildiğin gibi yaşa o zaman demeden önce yapılacaklar listesi ne?:D beni neden incittiğini anlayabileceği dilden anlatmak istiyorum.

*sevgi, sadakat vs bu konularda endişem yok, böyle bi kaygı hissetmiyorum, o da hissettirmiyor. Ama şu tablo yüzünden çok yazık gerçekten:(

 
Bu kafayla baş edemezsin. Bence yol yakınken ayrılmak senin hayrına olur. Senle ayrılsa muhtemelen diğer kızla yine bi şeyler yaşanacak, böyle potansiyeli olan insanlarla aynı ortamda bulunmak istememen de çok normal. Ayrılık harici çözüm göremiyorum.


  • asap raki  (20.09.23 14:46:43) 
Ayrıl, hiç boşuna vakit kaybetme. Sizin kafa yapınız farklı. İkna edemezsin.

Arkadaş baya cıngılbört tadında birisi. Bize gelmez bacım :(
  • yenibirgüzelnick  (20.09.23 15:06:56) 
Bazı farklılıklar ilişkiye engel ne yazık ki.

Bakın şimdi bilemiyorum, belki bu kişi eski sevgilisiyle ya da birlikte olduğu kişiyle size sadakatini zedelemeden bir arada vakit geçirebiliyordur. Böyle insanlar var, ilişki sonrası arkadaş olarak devam etme kararı alsam ben de bu kişilerden biri olurum örneğin, aldatmak aklımın ucundan geçmez. Ancak ayrılık sonrası arkadaş kalmak hem duygusal sebeplerle benim için imkansıza yakın hem de kendim birlikte olduğum kişinin eski sevgilisiyle görüşsün istemem.

Hal böyle olunca bu karakter farkı devasa bir sorun oluşmasına sebep oluyor. Ben bunu asla kabul etmem şahsen.

Benim için güven problemi oluşturur. Etrafta görüp duyduklarımdan dolayı insanlara inancım fazlasıyla zedelenmiş vaziyette zaten, bir de bu tip konularda riske girmek istemem. Yaşlar +30 demişsiniz, bu yaştan sonra hiç istemem. Bu yaştan sonra heyecan değil, bu yaşıma kadar oluşturduğum kendi karakterimle boğuşmak zorunda kalmadan kafam rahat bir hayat geçirmek isterim.
  • akhenaten  (20.09.23 15:13:53) 
fazlasiyla kultur farkliligi gibi duruyor, guven, iletisim, sevgi, saygi problem yok gibi. AYrica iliski sonrasi arkadas olarak devam etsem ben de kendimde hic sadakat sikintisi gormuyorum +1, yani bir kere sevistik diye kimseyle boyle bir rutine girme gibi bir durumu yok bir cok insanin. Isvecliler icin de bu konu, benim anladigim kadariyla, cok normal sanirim. bununla birlikte dutch demissiniz, avrupa'da kucuk yerler hakkaten cok kucuk oluyor ve bu kucuk yerlerde arkadasliklar cok eskiye dayaniyor, dolayisiyla adam tek tek hepsini cikarmak istese arkadas grubunun 3/4'unu hayatindan cikarmak zorunda kalacagi icin herkes bu sekilde takiliyor olabilir. diger kizin sevgilisi biliyor olabilir, bilmiyor ve hic umrunda olmayabilir. fazlasiyla kulturel kodlanma rahatsiz oldugunuz sey, sordugunuz yer de bu kodlanmalarla yogrulmus insanlarla dolu ve bir cogu daha da kotuye giden bir ortamda yasiyor (turkiye'de kadin erkek iliskileri ve iki cinsiyetin de birbirine bakisi fazlasiyla sagliksiz bir hal aldi). sizin yerinizde olsam, illa ki baskasinin fikrini almak istiyorsam, reddit ya da yasadiginiz yerine expat gruplarina dutch kulturunde bu normal mi gibisinden bir sey sorardim sanirim.
bununla birlikte ne bizim, ne de dutchlarin dusundugunun bir onemi var, saglikli iliski sevgi, guven ve nese gerektirir (bence). nasil hissettiginize bakmak ve bunlari insa edip edemeyeceginizi dusunmek daha saglikli olacaktir.

  • songforsomeone  (20.09.23 15:21:40 ~ 15:23:26) 
Çok güzel açıklamışsınız,
Daha da yazın arkadaşlar.. lütfen :(

@akhenaten aman aldatır mı gibi bi derdim yok, yani galiba doğrudan yok. Çünkü bu insanlara gerçekten nötr. Öyle bi endişe hissetirmiyor. Ve bu durum benim, bu insanlardan neden vazgeçemediğini daha da çok anlayaMAMAMA sebep oluyor. Yani kaşı gözü oynayan çapkın bi tip olsa arkadaş ayağına kızları cepte tutsa diyeceğim aha bunun rengi böyle. Belki “sevişmelik” lazım olur dediği yok.
E o zaman neden arkadaşlığı sürdürmek, yardıma koşmak, sosyalleşmek vs vs peşinde olur bi insan?!

Bu son örnekteki kızın sevgilisi var zaten çift geldiler diyorum tatile. Belki evlenecekler falan öyle bi çift ama konu bu değil.
  • rewlack  (20.09.23 15:26:34 ~ 15:57:49) 
yani su son yazdiginizdan anladigim, bu kisinin sevdigi insanlarla belki bir iliski yasayip deneyip, olmadigini gorup ama arkadas olarak keyifli vakit gecirdigi icin, insan olarak deger verdigi icin neden arkadasliklarina devam ettigini anlayamiyorsunuz? yani ne bileyim, biriyle uc bes birlikte olursunuz, ama ikili iliskide inanilmaz cekilmez biri oldugunu anlarsiniz ama arkadas olarak iyidir, mesela hobileriniz benzerdir, onlar uzerinden gorusmeye devam edersiniz. bu bana cok garip gelmedi acikcasi. guven sorunu da yok? insanlar arkadaslik iliskilerinde baska sevgili iliskilerinde baska olabiliyorlar, ve birliktelik deneyip cift olarak olmayacagini gorup, arkadas olarak cok keyifli neden olmasin ki birisi? benim oyle bir arkadasim var mesela, 1-2 ay filan dating yaptik, sevistik de, ama gordum ki hayatta birlikte olamayacagim bir insan, hala ara ara gorusuyorum cunku muhabbeti, olaylara bakis acisi cok hosuma gidiyor, degisik fikirler veriyor vs. Ama bu kisiyle bir birliktelik dusunmem, tekrar sevismem de, elbette gorusmek istemezse zorlamam o da beni zorlamaz ama hicbir sevgilisine de bir tehdit olusturma durumum yok. hatta bazi eventlere giderken yazar arada, ben de giderim vs. Su anda cok sevdigim bir arkadasimla onun araciligiyla tanistim mesela.


  • songforsomeone  (20.09.23 15:35:27 ~ 15:36:42) 
@songforsomeone,
Son yoruma cevaben;
Çünkü insan mı yok? :D bütün bunları yapabileceği/çok iyi anlaştığı başka kızlar da bulabilir ve sevişmeden hayatına/arkadaşlıklarına devam edebilir pekala. İnsan silmek demiyorum ama belli ki sevişme odağıyla hayatları kesişmiş çok kafayız iyi vakit geçiririz motivasyonuyla değil. Bu ikisi farklı.

Bir de öte yandan o zaman bu çocuk sevişme potansiyeli olduğu her arkadaşıyla (ilgisini fiziksel/cinsel anlamda çekme potansiyeli olan) sevişmeden duramıyor mu? Düz arkadaş olamıyor mu endişesi de yaratıyor.

yaparım ederim birinci tekil kullandığınız için soruyorum, hayatınızda biri var mı? Hayat rutininizi, kendi rızanızla bi sevgili edindiğinizde o var diye kendiliğinden otomatik olarak veya onun beklentileri doğrultusunda değiştirir miydiniz?
  • rewlack  (20.09.23 15:52:20) 
karakterini değiştirip tanıdığı insanların yarısının hayatından çıkmasını istiyorsun. bence mantıklı değil. olduğu gibi kabul edebiliyorsan et (bence kabul edilecek bir tarafı yok) edemiyorsan ayrıl. belli ki çok temel konularda bambaşka düşünen insanlarsınız.


  • elorelia  (20.09.23 15:57:31) 
yani birincisi hakkaten (belki hepsi ile degil ama bazilariyla) insan olmayabilir, bunu bilemiyorum, bir onceki yorumda da yazdim. kucuk yerdir bisidir.

ikincisi, eminim bunu konusmussunuzdur ama sekste atfettigi anlam ozellikle de ciddi olmayan iliskilerde sizden cok farklidir. ki oyle gibi duruyor. seks bir ihtiyactir, o anda ihtiyaci olmustur, karsidakinin de olmustur, gidermislerdir, bitmistir gibi bir kafada olabilir. ama bu arkadasligini ilerletmesi icin bir engel degildir. iki taraf da ayni derecede umursamiyordur, birlikte tatile gittiginiz cift gibi. bunlari kesin dogru olarak yazmiyorum elbette boyle de olabilir mi diye yaziyorum.

ucuncusu, su yazdiginizla 'Yani kaşı gözü oynayan çapkın bi tip olsa arkadaş ayağına kızları cepte tutsa diyeceğim aha bunun rengi böyle. Belki “sevişmelik” lazım olur dediği yok.' su, bence biraz celisiyor, "Bir de öte yandan o zaman bu çocuk sevişme potansiyeli olduğu her arkadaşıyla (ilgisini fiziksel/cinsel anlamda çekme potansiyeli olan) sevişmeden duramıyor mu? Düz arkadaş olamıyor mu endişesi de yaratıyor." acaba guven sorununuz var mi hala?

dorduncusu onaylanma ihtiyaci olabilir, bunu bu yolla karsilamak ilk iliski kurma bicimi olabilir karsi cinsle, bilemiyorum.

son olarak, elbette hayat rutinimi degistiririm, insanlari silmek vs degil ancak elbette birlikte olmak istedigim kisiye yer acmak icin, onunla iliskimi derinlestirmek, gelistirmek ve deneyimlemek icin kesinlikle hayat rutinimi degistiririm ve bazi seylerden kademeli olarak, ya da azaltarak vazgecerim. hepimiz bunu yapariz zaten, yoksa derin iliski kuramayiz. cunku hem herkese, hem kendimize hem sevdigimize yetmemiz cok mumkun degil. dolayisiyla oncelik siralamam kesinlikle degisir ve karsimdakinden de bunu beklerim. bu demek degil ki tek hayati ben olayim, kendi hobilerine ve arkadaslarina da vakit ayirmasini beklerim ve isterim ancak elbette haftanin 7 gunu arkadaslariyla bulusan biri hem buna devam edip hem birisiyle derin bir iliski kuramaz.
  • songforsomeone  (20.09.23 16:12:07) 
ya bir de dutchlar cok garip insanlar, belki de hakkaten yasama bakisiniz cok farkli yani.
bir ara internette bunlarin evine misafirlige giden cocuga yemek yedirmediklerine, aksam yemegi ikram etmediklerine dair cok geyik yapilmisti. denk geldiniz mi bilmiyorum. :D

www.reddit.com
  • songforsomeone  (20.09.23 16:20:10) 
"bu insanlardan neden vazgeçemediğini daha da çok anlayaMAMAMA sebep oluyor." sebebi malum. hoşuna gidiyor.
"Yani kaşı gözü oynayan çapkın bi tip olsa" böyle olmayanların sexual drive'ı eksik değil.
cevabı biliyorsunuz, aslında her yer, her ilişki bununla bezeli de de bunu itiraf etmek sosyal intihar.
  • lambırcek  (20.09.23 16:49:09) 
Bence de kültür farkı. Mesela şöyle demişsiniz: "Bi insan neden arkadaşlık sınırı duygusal,cinsel olarak aştığı biriyle sürekli görüşmek, hayatında yer almasını/kalmasını ister?" O da sırf yattık diye niye insanlarla arama mesafe koyayım diye düşünüyor büyük ihtimalle. Onun normali ile sizin normaliniz farklı. Sizin bu konuda farklı olduğunuzu kabullenmeniz ve devam edip edemeyeceğinize karar vermeniz lazım bence. Çünkü bizim veya sevgilinizin söyleyebileceği ve size vahiy gelerek konuyu çözeceğiniz bir açıklama yok. Temel bir farklılık var.


  • peki madem  (20.09.23 16:56:10 ~ 16:57:20) 
sevişti diye dünyanın en iyi insanı olsa bile selamı sabahı arkadaşlığı kesse daha mı doğru olacak?
siz nasıl hala berabersiniz ben anlamıyorum. ayrı dunyaların insanlarısınız resmen

  • abelardo  (20.09.23 22:52:41) 
Selamı sabahı kessin mi diyorum? Açıklamalarda özellikle belirttim, böyle bişeyi ben de saçma bulurum. Soruda düzenli olarak aramak sormak, plan yapmak, davet etmek veya kendini davet ettirmek gibi şeylerden bahsediyorum.


  • rewlack  (20.09.23 23:27:18) 
acaba sevismedigi kadin arkadasi olmus mu hic?


  • banach  (21.09.23 02:57:40) 
hollandalıymış. kültürel farklılığa takılacaksınız gibime geliyor ama o kişi, türk bir kadın ile birlikte olup bu konuyu çok rahat aşabilirdi. belki siz de bu vesileyle kendi dünya görüşünüzü aşabilirsiniz. bu tip konularda tek bir doğru yok.

evet, durup dururken "bak ben şunlarla seviştim" mi diyecek? bu arada size hangi vesileyle söyledi, onu merak ettim şu an.

olay şöyle oluyor: bir kişiyle 3 sene arkadaşsın mesela, sonra bir gün denk geliyor, bir şey oluyor, sevişiyorsun. ondan sonra yine arkadaş olarak takılıyorsun. onunla seviştiğin aklına bile gelmiyor.

dolayısıyla ben de bir sorun göremiyorum.

"onunla seviştiğin aklına bile gelmiyor" kısmının altını çiziyorum.

edit: "yazık kızın sevgilisi de biliyor mu acaba" demişsiniz ama bu öyle bir şey değil :) "yazık" denecek bir konu değil fark etmediniz mi hala? :) biliyordur, bilmiyorsa da çok gerekirse söyler kız.
  • ahm1  (21.09.23 03:26:07 ~ 03:27:30) 
DIkkatli sekilde okudum.Adamin hatasi sevistigi kisileri size soylemesi olmus bence. Ciftler ne kadar yakin olursa olsun birbirlerine anlatacaklari konularda belli sinirlar olmali.Önceki iliskileriyle ilgili gereksiz fazla detaylardan kacinmalilar


  • turkuaz  (21.09.23 12:43:15) 
@ahm1'in soyledigi sey benim de dikkatimi cekti, soyle yazmis : edit: "yazık kızın sevgilisi de biliyor mu acaba" demişsiniz ama bu öyle bir şey değil :) "yazık" denecek bir konu değil fark etmediniz mi hala? :) biliyordur, bilmiyorsa da çok gerekirse söyler kız.

ben de katiliyorum, ne kadar farkindasiniz ya da kabul etmek istersiniz bilemem ama bence cinsellik konusuna ve yasanmis cinselligin iliskilerdeki etkisi konusunda duygulariniz ve dusunceleriniz partneriniz ile cok farkli. siz yasanmis bitmis bir cinselligin bir iliskiyi artik etkilemeyebilecegini tahayyul edemiyorsunuz, yazdiklarinizdan o anlasiliyor, bu iyi ya da kotu bir sey degil, bu konudaki fikriniz bambaska, muhtemelen sizi etkiliyor ve hic etkilemedigi hic olmamis ki, karsidaki ya benim icin onemli degil dese de anlamiyorsunuz. o da sizi anlayamiyor. yani ikinizin de, digerinin inandigi sey hic deneyimlemedigi bir sey, bu nedenle ikiniz de birbirinizi anlayamiyorsunuz gibi geldi bana. burada varilacak nokta birinin digerini ikna etmesi degil, iliski boyle bir sey degil, birbirini anlamak onemli. siz ikna etmeye ugrasiyorsunuz, anlamadiginiz, deneyimlemediginiz bir seye nasil ikna olabilirsiniz. olamazsiniz.
  • kassiopeia  (21.09.23 13:03:08) 
dolayisiyla bu 'talebiniz' havada kaliyor gibi geldi bana, onun yerine nasil hissettiginizi anlatmaya calisin, belki yardimci olur. bunu kiskaniyorum, bu beni digeri ile yarisiyormusum hissine sokuyor, bu beni guvensiz hissettiriyor gibi. nasil hissediyorsaniz yani. bilemiyorum ne hissettiginizi. bence kendiniz hislerinizden kopuk, daha cok bu beni rahatsiz ediyor, bunu anlasin uzerinden gitmissiniz. kadin erkek beyni farkli calisir, olaylara bakisimiz ve kendimizi iliskilendirmemiz farkli seyler uzerinden oluyor. sizi nasil etkiledigini anlamadigi bir sey icin davranisini degistirmesini istiyorsunuz ama adamin kafasina yatmiyor cunku onun icin oyle bir deneyim mevcut degil, nasil hissettiginizden giderseniz daha rahat edebilirsiniz belki.


  • kassiopeia  (21.09.23 13:07:44) 
Çok teşekkürler, son yorumalar da yukarıdakiler gibi açıklayıcı olmuş.
@banach tabiiki, var böyle kız arkadaşları da.

@ahm1, tek türk ilişkisi ben değilim. Ama öncekiler date veya ilişki gibi değil pek. Örneğin benden önce bir bumble datei vardı, önce bana aramızda klik olmadı direkt arkadaş olabileceğimizi anladım diye anlatmıştı, baya zaman sonra ısrar edince evet seviştik dedi. Örneğin bu örnekteki kızla da whatsapptan vs iletişim kurmaya bir tür “arkadaşlık(?)” inşaa etmeye devam ediyor. Üstelik kız amerikada yaşıyor şu an, belki hayatları boyunca karşılaşmayacaklar bir daha (en azından benim mantığımda) yani çevresinde sosyalleşmek için arkadaş yoksunluğundan bunu yapıyordur savı bu noktada çürüyor(siz söylemediniz ama yukarıdaki yorumlarda vardı).

Hangi vesileyle öğrendim kısmı ise; neredeyse bir yılın sonunda bana sürekli kankam,bestiem, en yakın arkadaşım dediği ve sürekli baya baya sık görüştüğü kişinin hayatındaki tek ciddi ve en önemli ilikisinden exi olduğunu kızın evine yemeğe gittikten sonra sorarak öğrendim. Bu hassas durum zaman içinde bende ekstra bir güven eksikliğine yol açtı.
Evde bir davet veriyorduk geçen hafta ve ben de konukların arasında böyle biri olup olmadığını nasılsa söylemez diye sordum.

Yazık dememin sebebi ise durumu acınası veya utanılacak bişey olarak görmem değil (ya da çoğunlukla değil diyeyim) eğer bu bilgi o çocukla paylaşılmadıysa; bu paylaşmaya değer görmeme hali. Çünkü bana bunun gibi intim meseleler, zaten intim olduğu için sevgiliyle paylaşılabilir gibi görünüyor. Bir anlamda yakınlık ve güven belirtisi yani. Bi de çocuk da türk belki o da bana yakın tepkiler verebilirdi gibi bi noktadan bilinçaltım bi destek arıyordur belki. O yüzden öyle yazdım.
  • rewlack  (21.09.23 14:37:17) 
@ahm1
Bir de en önemli konuyu atlamışım sizin yorumunuzda.
“Bir kişiyle 3 sene arkadaşsın mesela…”
Bu kızlarla olan ilişkisi bu değil işte, arkadaşlık için değil gönül işleri için biraraya gelinmiş, öncelik ve ana hedef bu olmuş sevişilmiş ve/veya aşk yaşanmış sonra o zaman arkadaş olalım’a dönmüş. Bu bana farklı yollar gibi geliyor. Sizin söylediğiniz gibi olsa daha kolay anlardım sanırım.

Daha açık olsun diye bunble date örneğini kullanacağım. Zaten sevişmek olursa da bi süre sevgili olmak için biraraya gelmiş tanışmış takılmışsın. E bunlar olmamış, arkadaş olabilirsin elbette tamam ama neden yani? İnsan mı yok? Hayatında olmasa nr oluuur olsa ne olur? Ama zaten zero noktasında duran bi arkadaşlığı “inşaa etme” ve sürdürmeye çalışma çabası neden? Bunu anlamıyorum. Git sıfırdan sevişmediğin ve bi zahmet sevişmeyi düşünmeyeceğin (en azından planda) bi kızla arkadaşlık inşaa et.
  • rewlack  (21.09.23 14:42:56) 
Cevaplarınızın daireselliğinde çıkardığım sonuç ayrılmanız gerektiği. Çünkü belli ki bu aklınıza takılmaya devam edecek ve aşamayacaksınız. Bana öyle geliyor ki asıl amacınız sadece sevgilinizin neden böyle yaptığını anlamak değil, bu bilgiyi kullanarak onu aslında sizin haklı olduğunuza ikna etmek. Bu da belli ki olmayacak.

Büdüt: Mesela benim en yakın arkadaşım da uzak mesafe ilişkisinde ve sevgilisi eski eşi ile takılıyor hatta arkadaşım ziyarete gittiğinde beraber vakit geçiriyorlar. Hiç güvensizlik duyduğundan bahsetmedi, hatta hep ne kadar eğlendiklerini anlatır. Bu hikayedeki kişiler farklı Doğu Avrupa ülkelerinden ama bu tür ilişkiler olabiliyor yani. Örnek olarak vermek istedim.

Büdüt 2: Bu arada hislerinizden dolayı sizi kınadığımı düşünmeyin. Böyle bir ilişki duygusal olarak bana da çok göre değildir. Kimsenin suçu olmayan bir durum bence.
  • peki madem  (21.09.23 15:02:01 ~ 15:09:56) 
"İnsan mı yok? Hayatında olmasa nr oluuur olsa ne olur?"

yok belki de? bu soruyu sizin için de sorabiliriz. aylarca yıllarca bir adamla uğraşıp farklı kafalardayken hala beraber kalmaya çalışmak yerine neden bu adamda ısrar ediyorsunuz? insan mı yok? :)
  • ahm1  (21.09.23 16:35:30 ~ 16:35:50) 
"Yazık dememin sebebi ise durumu acınası veya utanılacak bişey olarak görmem değil (ya da çoğunlukla değil diyeyim) eğer bu bilgi o çocukla paylaşılmadıysa; bu paylaşmaya değer görmeme hali."

Belki de paylasmaya deger gormeme hali degildir de, olayin kendisini cok onemsiz gordugunden dolayi "bunu soylememe ne gerek var ki" dedigi icindir? Bence ikincisi.
  • ahm1  (21.09.23 16:54:08) 
[]

Kendimiz gibi biriyle er geç karşılaşacak miyiz?

Bunu sadece romantik anlamda söylemiyorum geniş kapsamlı, sevgili, arkadaş, is arkadaşı vs.

Kendimiz gibi biri derken yanlış anlaşılmasın, aynı şeyden hoşlanmak, aynı dünya görüşü değil kesinlikle.

Davranış konusunda benzer; ben kimseyi rencide etmem mesela, vefaliyimdir, yakın arkadaşlarımı asla yalnız bırakmam, her türlü dertlerini dinlerim, maddi olarak da elimden geleni yaparım, kötü anlarını paylaşırım

30 yaşındayım, 15 yıllık arkadaşlarim saçmalamaya başladı. 4-5 yıldır tanıdıklarim da keza. Rencide edici şeyler duyuyorum, ya da iş dusulunce araniyorum, dert anlatilacagi zaman araniyorum. Bu son ikisiyle ilgili gene çok önemli değil demek ki güveniyorlar da paylaşıyorlar ama bir üstüne rencide edilmek çok koymaya başladı.

Insanları iyi tanırım zannediyordum onun da şaşkınlığı içindeyim. Benimle çok yakın derin paylaşımlar yapan benim de yaptığım insanlar bazen öyle bir söz söylüyor ki şaşıp kaliyorum. Bu densizlikleri ben kimseye yapmıyorum .Ve iletişimi kesiyorum direkt. Özür gelmeyince de engelliyorum, bu insanlarla sık sik aynı ortamı da paylaşıyoruz. Şimdi uzun vadede etkilerini bilmiyorum belki dönüp barışmak isterler ama gene bir anlamı yok, yüz göz olduktan sonra soğuyorum zaten


Ama hep böyle mi olacak, gerçekten yıldım. Kendimi açabileceğim bir insan olmayacak mı bu arkadaş da olur sevgili de başka bir şey de

 
Yabancılaşıyorsunuz. Doğal akışı hayatın... Bu devirde insanlar ekonomik olarak ne kadar bağımsız ve güçlü olurlarsa o kadar tahammülsüz oluyorlar. Kopuyorlar insanlardan. Birçok insanda durum aynı. Yaşınızdan ötürü doğal bu... Arkadaşlıklar bitiyor, tanıdıklıklar başlıyor.

Üzülerek söylüyorum, kafanıza göre bir insanın hayatınıza girme ihtimali daha da azaldı. Ama bitmiş değil. Bir tane kafa dengi insan sizi uzun müddet idare edebilir. Nasip meselesi.

Yani anlaşma potansiyeliniz olan insan dünyada çok var ama yaş, hayat koşuşturması, tercihler vs. imkan tanımıyor...
  • yadigar  (19.09.23 19:41:45) 
Bende siz gibiydim, bunun altında gizli bir egoistlik olduğunu düşünüyorum. Gizli egoistim bence ben. Kendimi sürekli diğer insanlardan daha vefali, daha iyi niyetli gördüm ve yalnız kaldım. Şu an çok ağır bi hatası olmadığı sürece daha az insan siliyorum, herkesle beklentisiz şekilde iletişim kuruyorum. Kötü bir tepki alırsam şaşırmıyorum, iyi tepki alırsam seviniyorum. Beklentiyi düşük tutmak hayat kurtarır. Kimse olduğu haliyle kalmıyor, kendimiz de öyle. Hayat insana yeri geliyor yapmayacağı şeyler yaptırıyor. Kişilik olarak daha tutarlı davranışlar gösteren insanlarla daha çok vakit geçiriyorum, fakat yine de insanların değişebileceği ihtimalini göz ardı etmiyorum.


  • personaa  (19.09.23 20:39:14) 
malesef hayat hassas insanlar için zor oluyor. insanların büyük kısmı sizin istediğiniz gibi değiller ve kibar insanı eziyorlar, hadleri bildirilince insafa geliyorlar. cabası güçlünün yanında olmayı tercih ediyorlar. dilerim istediğiniz gibi insanları bulursunuz ama bulana dek beklentiyi düşük tutun ve üzülmeyin


  • abelardo  (19.09.23 21:10:22) 
Sanmıyorum. Ben yakında şöyle olurum www.instagram.com


  • Kahvedesu  (19.09.23 21:20:41 ~ 21:21:03) 
bence yaşın ilerlemesi ile alakalı. ben de birkaç ay sonra 27'ye giriş yapacağım. üniversite bittikten sonra yavaş yavaş böyle oluyor. iş hayatı başlıyor, sonra evlilikler falan istesen de istemesen de kopuluyor arkadaşlardan. benzer durumdayım ama ufaktan kabullenmeye başladım, hayat böyle. insanların öncelikleri farklılaşıyor ve pek çoğunun da arkadaşları umrunda olmuyor çünkü zaten bir eşi var o bana yeter kafasında oluyorlar. bir de çocuk varsa hepten yoklar yani. bir de iş hayatı var sabahtan akşama kadar çalışma vs.

sonuç olarak yalnızsanız ve evlenmeyecekseniz aşırı berbat bir durum.
  • candide  (19.09.23 22:33:41) 
Ben bunu oldum olası hissettim, şuanda da 28 yaşındayım. Günümüzde insanlar karakteristik olarak daha berbat bir hale geldi, kaçınılmaz bir gerçek. Karşındakinin menfaatlerini karşıladığın sürece varsın, seni kullanamadığı anda yok oluyor. Ancak her zaman iyi insanlar olduğunun kanaatindeyim ve bu insanlarla tanışmanın belli bir zamanı olduğuna inanıyorum. Yani bizim hayatımızın her şeyi oturmuş (maddi manevi çok büyük bir problem yoksa) ve karşı tarafın da bu anlamda bir eksiği yoksa, o zaman insan ilişkileri daha sağlam oluyor. Tabi bu çok nadir bir durum. En önemlisi düzgün insan bulmak ve bu da zor, artı şans meselesi.

Bir de derler, hayatı tren gibi düşünürsek, herkesin bizimle kalacağı bir süre vardır. Kimisi 1 durak 2 durak derken kimisi daha fazla gelecektir. Bizi yaralarken bize öğretecekleri şeyler de vardır. Ama yanlış istasyona bindiğimizde inmeliyiz çünkü dönüş maliyeti o kadar artar. 20li yaşlarda ne kadar iyi seçimler yaparsak hayatımızın geri kalanını o kadar iyi geçireceğimizi düşünüyorum. Siz 30 yaşındasınız ki yeni başlıyorsunuz sağlam bir hayata. Seçtiğimiz insanlar önemli faktör ve asıl o kötü insanları hayatınızda tutmayarak iyi bir seçim yapıyorsunuz. Hayatınızdan çıkarın ki yenilerine yer açılsın.
  • babemsi  (20.09.23 00:39:07) 
Insanlardan kopmak, arkadaslarin zaman icinde sekil degistirmesi baska, en hassas benim, en kibar benim herkes kotu demek baska. Personaa'nin dediklerine buyuk oranda katiliyorum.

Ayrica kendini degersiz gorup, sevilmek icin, ihtiyac duyulmak icin sinirlarinizi alt ust edip ve belki de baskalarinin sinirlarini cigneyip, sonra herkes bana ayip ediyor diyerek kurban ucgenine girmediginizden emin olmanizi tavsiye ederim. Ne yazik ki sinir koymanin ne oldugu (ve buna benzer bir cok gerekli bilgi) hicbir yerde bizlere ogretilmiyor.

Bir seye kirilip, bunu kibarca ifade edip sinir koymak ve iliskiyi saglikli bir yerden devam ettirmek de bir secenek. Beni rencide etti, ben de sildim, sonra da ozur dilemedi demek de bir secenek. boylesine aslinda yanlis bir yerden iliski kurmadiginiza/iliskilerinizi bitirmediginize emin olun. Sinir koymak duvar ormek degil aksine benimde daha derin ve daha saglikli iliskiler kurabilmen icin yollarim budur demektir. Once sinirlarinizin ne oldugunu belirlemeyi deneyin, kendini gercekten seven, bagimli degil bagli iliski kuran insanlarin sinirlari vardir, sonra kibarlikla ve sevgiyle sinir koymayi ogrenin, yine sinirlariniz ihlal ediliyorsa o zaman yavas yavas insanlari hayatinizdan cikarirsiniz. Son olarak, herkese ayni sinirlari koymayabiliri, sinirlarimiz iliskimiz gelistikce ve derinlestikce esneyebilir ve degisebilir. Bunlarin hepsi mumkun.
  • songforsomeone  (20.09.23 00:42:03) 
otuz yaşındaymışsın, on beş yıllık arkadaşlarım diyorsun. muhtemelen onların ve senin kalbinin kararmadığı ergenlik zamanında tanıştınız. ergenlikte ne yapsan mübah. karşındaki deccal olmadığı sürece arkadaşlığını sürdürüyorsun çoğu zaman. devam ettikçe de sevdiğinden ve yılların hatrından kopamıyorsun. ama hepimiz değişiyoruz. aradaki on beş yıl insanın hayatındaki ciddi dönüm noktalarını barındırıyor. o noktaları geçince neye dönüşeceğini sen bile tahmin edemiyorsun. belki senin de eski inceliğinde olmadığın, çevrene tatsızlık veren farkında olmadan yaptığın şeyler vardır. gururuna dokunuyorsa açıkça söyle, çözümcül olmaya bak bence niye böyle oluyor diye buraya yazacak kadar dertleniyorsan. bunu yaptığın halde beklediğin gibi davranılmıyorsa da boşver gitsin.


  • black holes in the sky  (20.09.23 02:18:16) 
Başlığa cevap; mümkün değil…


  • hayalhayal  (20.09.23 13:42:27) 
[]

En yakın arkadaşım evleniyor

Başta nikah yapar ben de gider altınımı takarım diyordum ama kız isteme, nişan, kına gecesi, bekarlığa veda, düğün (2 tane) olacakmış. Hepsinde özellikle bulunmamı istiyor üzerine gelinlik bakalım beraber fikir ver diyor. Açıkcası bu kadar şeyden sonra balayına da çıkmak isterdim ama ona bunu diyemedim tabii. Çok canım sıkıldı. Birkaç tanesini eksem kötü arkadaş olur muyum? Özellikle düğün arkadaşımın memleketinde olacakmış. Hiç başka şehre gitmek istemiyorum. Siz bu durumda ne yapardınz? Kafamda bekarlığa veda’ya gidip altınını önceden vermek var, böyle yapsam el gibi mi olurum?




 
Hepsi birden çok fazla gibi gerçekten ama kız isteme ve bir düğün minimum gerekli gibi

Sadece bekarlığa vedaya gidip bir daha hiçbir şeye katılmazsan evet çok el gibi olur.
Bu tabii en yakın arkadaş bağlamı içerisinde düşünülerek böyle
  • kisa  (16.09.23 12:14:49) 
sorunuza cevap olarak, el değil ama ortalama yakın sayılabilecek arkadaş gibi olursunuz.

@abuzer +1
  • noxie  (16.09.23 13:44:37 ~ 13:45:00) 
Benim de bayıldığım ortamlar ve etkinlikler değil bunlar ama tüm yakın arkadaşlarım ne istediyse yaptım. Çağırdılar gittim, çarşı pazar gezdim vs. Sonuçta kendileri özel bir heyecan atfetmişti olaya, ben de ayak uydurup onları mutlu etmek istedim. Bazı noktalarda yoruldum vs. ama tüm yakın ilişkiler çaba ve emek istiyor. Sevdiğimiz insanların makul taleplerine icabet etmek gerektiğini düşünüyorum.


  • inawen  (16.09.23 13:58:27) 
düğünlerin hepsi değil 1 tanesine katılmak + bekarlığa vedaya katılmak okey bence. düğünlerden biri elenebilir ama bekarlığa veda + öteki düğünde satılırsa büyük ayıp olur arkadaşlık da biter muhtemelen.


  • golgi aygıtı  (16.09.23 14:23:30) 
gitmeyebilirsiniz ama gitmezseniz en yakın arkadaş rütbeniz düşer. en yakın arkadaş söz konusu olunca hepsine istemeseniz de katılmalısınız bana göre


  • kondansator  (16.09.23 14:53:11) 
Ya benim ennn ykın arkadaşım ve nikah şahidim sadsce düğüne geldi, nişan ve kına memleketteydi, çağırdım ama bu aralar çok izin aldım işle ilgili sıkıntı olur dedi ben de ısrar etmedim. İnsanları sürüklemenin bi anlamı yok. Bence böyle bi şeyler uydurun. Bi de git gel uçak bileti falan baya pahalıya patlar.


  • turuncu tonlarda  (16.09.23 15:24:34) 
ayrıl +1

ama bunu söyleme sebebim arkadaşınızın sizden çok fazla şey beklemesi değil. genelde pek çok insan en yakın arkadaşından bu eforu talep ediyor ve karşılık alabiliyor. sizin karakteriniz bu tarz bir bakış açısına sıcak olmayabilir ve bu çok normal. ancak sizin bu bakış açısında olup, en yakın arkadaşım diye tanımladığınız kişinin sizin tam zıttınız olması maalesef bu arkadaşlığın pek sağlıklı olmadığını gösteriyor. bence eventlere gitmeyin, zaten karşı taraf sizi otomatikman "en yakın arkadaş" kategorisinden çıkaracaktır ve rahat bırakacaktır. kendinizi zorladığınız takdirde de zaten belli ki karşı tarafın beklentisini karşılayamayacaksınız ve yine arada gerginlik olacak. bari efor sarf etmemiş olursunuz :)

yok arkadaşlığımız bozulmasın diyorsanız da; şehir dışında olan diğer düğüne sağlam bir bahane uydurulup gidilmeyebilir. diğer etkinliklerin tümünde en yakın arkadaşın desteğine ihtiyaç duyuluyor.

edit 1: tekrar okudum da, asıl düğüne gitmesem, altını elden versem olur mu diye sormuşsunuz :) bence böyle bir planınız varsa direkt altın masrafına da girmeyin ve arkadaşlığı önden bitirin derim sjsjs
  • kent sakini  (16.09.23 15:31:43 ~ 15:39:33) 
Bu söylediklerin en yakın arkadaş için severek isteyerek yapılacak şeyler, hele ki kadınlar için ailede bu desteği verebilecek biri yoksa arkadaştan beklenti daha da artıyor.

Tabii burada seninle arkadaşın arasındaki bağı yargılayacak değiliz ama anormal bir beklenti olmadığını belirtmek lazım.

Her ilişkide yaşanabilecek fedakarlık karmaşası aslında, senin için bunlara katlanmaya değmeyecek biriyse yapmama hakkın var. Karşılığında onun beklediği fedakarlığı göstermediğin için ilişkiniz zarar görebilir, bunu göze alıyorsan yapma.
  • Bruce  (16.09.23 18:08:56) 
Allahın oğlu bu kadar işe çağırsa gitmem.


  • allah yazdiysa bozsun  (16.09.23 18:57:54) 
benim de okurken icim karardi. evlendikten sonra zaten cok yakin arkadas olmazsiniz buyuk ihtimalle. zaten bir yastan sonra "en iyi arkadas" konsepti bayat. nisan, bekarliga veda (iyk), ve kendi sehrimdeki dugune giderdim herhalde, o kadar. bir noktadan sonra hayir demek zorundasin. sunlara sunlara katilabilirim, benim enerjim bu kadarini kaldiriyor diye kisa ve net bir sekilde soyle. yani ne bileyim 5 sene icinde bosanma ihtimali %35 falan olan dandik bir mevzu icin bu kadar yaygara gereksiz.


  • hot potato  (17.09.23 15:57:25 ~ 16:00:08) 
yukarida birisi yazmis, bunlarin hepsi ayni anda olmuyor, zamana yayildigi icin yapilabilir - bir dereceye kadar. kiz isteme ve nisan muhtemelen ayni gun olur, kina gecesi ve bekarliga veda arasinda, bekarliga vedayi secerdim ve elimden geldigince ayarlardim, mekani ayarlamak vs. Dugunlerden de 1 tanesine katilmak yeterli olur sanirim. gelinlik alisverisine de gidilir.
su acidan dusunebilirsiniz bir de, yakinlik derecesi onemli, en yakin arkadasim diyorsunuz, eger benzer yakinlikta kiz kardesi yoksa, ya da baska arkadaslari, bunlari tek basina yapacak, mesela gelinlik alisverisine arkadaslarla gitmek isteyecektir, annesiyle degil muhtemelen, bunu yapacagi birisi yoksa elbette orada siz devreye giriyosunuz. ya da ne bileyim memleketindeki dugunde destek olabilecek bir yasiti filan yoksa, o nedenle onemli olabilir. ancak evlendikten sonra kadinlar da erkekler de satiyor bence.

  • songforsomeone  (18.09.23 14:43:23) 
Kız isteme aile arası yapılmaz mıydı, ne zaman arkadaşlar dahil olmaya başladı? Yani gereksiz fazla işe çağırmış. hot potato'nun "nişan, bekarlığa veda ve kendi şehrindeki düğün" formatı bence ideal. Diğer şehre iş bahanesi her zaman çalışır.


  • d max  (20.09.23 15:31:01) 
[]

Ne yaparak deşarj oluyorsunuz?

Sb.




 
Assassin's Creed Odyssey


  • compumaster  (14.09.23 22:54:48) 
bu ara scooter suruyorum desarj olmak icin. sagini solunu sokup takiyorum falan, ufak bir dukkan tutup bu isi mi yapsam diye de dusunuyorum.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (14.09.23 23:01:48) 
deşarj hem fiziki hemde psikolojik anlamda doğa ile olur, çıplak ayak ile sahilde yürümek veya toprağa basmak.
Ormanda yürüyüş, yüzme, vb. diğerleri , özellikle büyükşehirlerde radyoaktif kirlilik çok fazla o nedenle
doğa ananın şefkatli kollarına..
  • Rao  (14.09.23 23:08:41) 
Strength training.
Viski puro.
Mortimer and whitehouse gone fishing izlemek.
Twitch/youtube karşısında uyuya kalmak.
Hanimla, köpekle dağda yürüyüşe çıkmak.
  • logisticsmanager  (14.09.23 23:19:12) 
*Spor, egzersiz
*Bol bol kültür sanat etkinlikleri
*Dostlar arkadaşlar
*Bitki, çiçek bakımı, çoğaltması
*Geziler
  • Phoebe  (14.09.23 23:44:10) 
oyun oynarak,
sevdiklerimle takılarak,
sempatik bir kadınla konuşarak,
ve sanırım en çok kötü alışkanlıklarla...
  • kesmekes laleler  (14.09.23 23:45:48) 
  • gule gule  (14.09.23 23:47:15) 
Araba kullanarak, hiz yaparak


  • balpolen  (15.09.23 02:34:32) 
Araba kullaniyorum, yuruyus yapiyorum, denizi izliyorum, bira iciyorum, sevdigim bir diziyi izliyorum, kedimle vakit geciriyorum, spor yapiyorum, kitap okuyorum, firsatim varsa tatile gidiyorum, yoksa da outdoor plan yapiyorum konser, stand up vs gibi


  • mor oje  (15.09.23 08:40:12) 
köpegimi bunaltacak kadar severek.


  • buf-e kür  (15.09.23 10:12:11) 
* Bisiklete binmek, daha iyi deşarj olma ve kendime gelme yöntemim yok, muhteşem!
Hem fiziksel aktivite hem de şahane bir keşif hissi veriyor.

* Denizde yüzmek, suyla bir olmak. Evrimsel kökenimizle ilgili midir bilmiyorum ama dalgalar ve deniz suyu kendimi çok iyi hissettiriyor.

* Kitap okumak, sevdiğim bir evrene dalıp gitmek. "Kaçış Edebiyatı" hakkını gerçekten de veriyor.

* Bilgisayar ve video oyunları ama gece gündüz oyun oynayan bir gamer değilim. Daha çok bazı oyunlardaki (Fortnite, Lol Dominion gibi) kaosun içindeki sakinliği seviyorum. Mesela Battle Royale oyunlarında elalem birbiriyle kapışırken ben gidip bir köşede balık filan tutuyorum.

* Lezzetli yiyecekler ve kaliteli bira eşliğinde Premier Ligi futbol maçlarını izlemek.
  • burka  (15.09.23 10:19:16) 
Hikayeli, evrenini sevdiğim oyunlar oynuyorum. Bazen puzzle yapıyorum. Arkadaşlarımla sohbet falan zaten klasik. Hiç olmazsa defalarca izlediğim comfort zone olan youtube videolarım var, onları izleyip uyuyorum


  • nundu  (15.09.23 10:28:16) 
Spor

Kendime minik minik görevler veriyorum, böyle oyun oynarken verilen görevler gibi yaptıkça ilerlersin ya.
Ben de beslenme konusunda, spor konusunda, harcama konusunda kendime minik minik görevler veriyorum.
Faydasını gördükçe deşarj olup daha hırsla devam ediyorum.

İşte aralıksız 5 gün spor
21 gün şekersiz yaşa
10 gün gereksiz alışveriş yapma gibi şeyler.

Bunlardan bağımsız dış etken olarak deşarj olmamı sağlayan şeylerden biri sokakta bir kedinin ya da köpeğin kendini bana sevdirmesi, tüm günüm güzel geçiyor.
  • mutekebbir  (15.09.23 12:06:24) 
Kedimin kafasını kaşımak
Örgü
Mahallede küçük bir yürüyüşe çıkmak
  • peki madem  (15.09.23 14:47:03 ~ 14:50:34) 
Müge anlı izliom


  • abuzer  (15.09.23 19:45:59) 
Bir arkadaşımın köpeği bir ay bende, hayvan sahibi olmak harika bir duyguymuş gerçekten tüm stresimi alıyor.


  • overthinker  (30.09.23 23:43:37) 
[]

Önce kirip sonra özür dileyen yeni sevgili

Son 4-5 haftadir görüstügüm kiz her sey normal ve güzel giderken olmayacak bir seyden dolayi maraza cikartip telefonda "bana saygisizca davraniyorsun, kendimi kullaniliyormus gibi hissediyorum" tarzi kirici seyler söyledi. Ben sükunetimi koruyup seni anliyorum deyip konusmayi sonlandirdim. Biraz yeni iliski anksiyetesi belirtileri gösteriyordu zaten, bir seylerden tetiklendigini düsündüm ve uzatmadim. Bugün uzunca bir sesli mesaj gönderip özür diledi, asiri reaksiyon verdim, büyütülecek bir sey degildi cok üzgünüm, buzlari eritip kaldigi yerden devam etme fikrine acik misin dedi. Ben duygusal ve hassas bir insanim böyle inislerim cikislarim olabiliyor dedi. Daha önceki görüsmelerimizde de arada bir duygularinda cabuk yükselisler ve düsüsler yasadigini söylemisti. Bazen hizli reaksiyon veriyorum, olgunlasmamis insan davranisi gösteriyorum, sonradan düsününce farkina variyorum demisti. Kenara not alip devam etmistim, simdi uygulamali görmüs oldum.

Acikcasi bu sikintisiyla aktif olarak basa cikmaya calismadikca kendisiyle saglikli bir iliski kurulabilecegi konusunda pek bir umudum yok. Öte yandan kendini taniyip anlamaya calismasi, bazi seyler karsisinda olgun davranamadigini acikca paylasmasi, özür dileyip telafi etmeye calismasini da görmezden gelmiyorum. Iyi bir terapistten yardim almasi gerekir gibi hissediyorum ama ben psikolog degilim, üstten bakarak konusmak ve teshiste bulunmak istemiyorum. Sadece kendim uzun süre terapi almis biriyim, kendisinin hic terapi deneyimi yok söyledigi kadariyla. Yaslarimiz da az degil, 30 üstüyüz ikimiz de.

Bu tarz bir durumda nasil davranmak gerekir?

Edit: Araya bir kac ekstra detay ekledim.

 
bir defa şans tanınabilir diye düşünüyorum. esas bundan sonraki davranışları önemli zaten. istikrarsız bir insansa sağlıklı bir ilişki kurulamaz evet. "normalde" 30 yaşını geçmiş bir insan böyle hataları bir ilişkinin toplam süresi boyunca 1 ya da 2 kez yapar. O hakkını başta kullanmış olsun.


  • sanguine  (11.09.23 23:43:29) 
Kişisel olarak hatasız ve mükemmel olduğunuzu düşünüyorsanız, hanımefendi hayatınız boyunca aradığınız partner değilse, aşık olmadıysanız, hayal kurmuyor, heves dolmuyorsanız, uğraşması zor bir durum olacaktır. Otomatik tepkiler (eylem ve söz) çocuklukta kazanılmış şeyler oluyor genelde, psikolojiye merakınız yoksa, destek olmak sizin için yük ise vedalaşın derim. Profesyonel destek de alsa süreci tek kişilik olmayacaktır, tüm farkındalıklarının suçlamasını en yakınındaki kişiye yapar insanlar kendini keşfetme ve baştan sevme aşamasında. Buna alanı olmayan veya bu alanı yaratacak tecrübesi olmayan birisi için zor bir deneyim olacaktır.


  • hasmetizm  (12.09.23 08:56:17) 
Ingilizce cok guzel bir ayrim var, emotional vs sensitive. Ikisi ayni sey degil. Hepimiz hassas olabiliriz ancak duygusal olgunluk verdigimiz tepki ile ve nasil bas ettigimiz ile ilgilidir. Bunun yaninda sizin de tetiklendiginiz durumlar vardir ve baskalarina gore gereksiz ya da fazla olabilecek tepkileriniz olabilir. Ikili duygusal iliskiler genellikle yaralarimizla en cok sinandigimiz iliskiler oluyor, bag kurma ihtiyacimiz, kendimize dair inanclarimiz vs hepsi gun yuzune cikiyor. 4-5hafta karar vermek icin, bence, yeterli bir sure degil, konusa konusa devam etmeyi tercih ederdim. Bunun yaninda hem onun hem sizin tarafinizdan boyle olaylar yasanmasi gayet normal, hepimiz koca bir gecmisle, sorunlarla doluyuz, kimse copsuz uzum degil. Kim icin caba gostermeye, sabirli olmaya deger, kim sizin icin bunu dusunecek, bunlari zaman gosteriyor.


  • kassiopeia  (12.09.23 10:21:42) 
Sizin için overanalyze modumu serbest bırakayım iki dakka :D

Senaryo 1- Alındığı durum gerçekten kendi açısından ya da genel görüşe göre haklı görülebilecek bir sebepti ancak çeşitli nedenlerden (yaş, kaybetme korkusu, hatalı bağlanma biçimi vs.) geri adım atıp kafasında sizin ilişkiyi bitirme ihtimalinizin korkusundan kendini kurtardı. Bu çok kötü bir durum, tehlike çanları çalıyor.

Senaryo 2- Alınma sebebi kendi açısından haklı olmasına rağmen sizin kendisini yeterince tanımadığınızı kabul ederek size ılımlı yaklaşma yolunu seçti. Bu anlaşılır bir şey, ancak konuyu sohbet havasında ele alıp açıklaması iyi olurdu.

Senaryo 3- Alınma sebebinin haksız olduğuna inandığı için özür dileyip konuyu tatlıya bağlamak istedi, bu olumlu ama dengesiz bir durum. Gelecekte bunun tekrarı muhtemelen olacaktır.

Senaryo 4- Alınma sebebi genel kabule göre haksız görülebilecek bir durum ve kendisi de aslında böyle düşünüyor ama karakter yapısı haksız olduğunu düşünmesine engel oluyor ve konuyu kapatmak istiyor, bu durumda büyük ihtimalle sizi alıştıra alıştıra duruma adapte etmeye çalışacaktır bilinçli ya da bilinçsiz şekilde.

Senaryo 5- Başka ufak nedenler vardı, bunları sizle konuşmadı zaten alınmış haldeyken üstüne bir şey daha olunca fazla tepki verdi ve verdiği tepkinin o olay bazında abartılı kaçtığı belliydi o da tatlıya bağlamak istedi. Her insan saçmalayabilir, bu tatlıya bağlama tavrı gelecekte alacağı tavra göre olumlu ya da olumsuz olabilir.

Velhasıl: Ortada belli ki konuşulmayan bir şey var. Bu şey büyümeden konuşsanız iyi olur. "Arada böyle olabilir" demek bunun altında bir sebep yatmadığı anlamına gelmiyor. Neden arada böyle olabildiğini, hangi korkusunun bunu tetiklediğini, o an ne hissederek böyle yaptığını konuşup anlamaya çalışın. Eğer ilişkide gelecek görüyorsanız sert yapmak yerine bu korkusunun endişesinin yersiz olduğunu telkin ederek ilerleyin. Bunun için psikolog olmak gerekmiyor aslında, bu da temel insani bir yaklaşım. Şu zamanda sorunsuz insanı kim görmüş ki siz bulasınız :D
  • akhenaten  (12.09.23 11:20:00 ~ 11:29:02) 
4 / 5 hafta içinde henüz yeni tanışıyorsunuz. Arıza (!) çıkardıktan sonra üzerine düşünen, yazmak yerine de sesiyle (tonlama) sizden özür dileyen ve bu esnada da hatasını kabul eden birisi candır bana kalırsa. İyi anlaştığınız, heyecanlandığınız birisini bulmak kolay değil ki hemen atalım, yerine yenisi gelsin...


  • charbiel  (12.09.23 13:15:01) 
Gercegi soylemek gerekirse bu sekilde toksik cevap veren kisiler sonradan duzelmiyor.Iliski gelecege evrilirse muhtemelen 15 sene sonra da bir seylere bozulup surat asan bir karakterle birlikte olacaksin.


  • turkuaz  (12.09.23 14:01:31) 
Yaşlarınız kaç olursa olsun; şimdiye kadar ilişki içerisinde bulunduğunuz bireyler ki; aileler dahil, bazen olaylar karşısında alınan aksiyonlarda belirleyici olabiliyor. İlişkilerin başlarındaki heyecan yerini rutinlere bırakmaya başladığında ezber tepkiler de ortaya çıkıyor. İlişkiyi yaşadığınız kişiyle de buraya içinizi döktüğünüz gibi konuşursanız, birbirinizin ihtiyaçlarını daha bet duyar ve karşılamaya hevesinizin olup olmadığını anlayabilirsiniz. "Her türlü konforsuz duygunun temelinde, karşılanmamış ihtiyaç vardır." der Marshall Rosenberg. "Olmayacak bir şeyden dolayı mazara çıkarttı" olarak yorumladığınız şey, onun için karşılanmamış bir ihtiyacının sonucunda ortaya çıkan duygu ve beden dili olarak size yansıdı. Bu olayı sizin "kırıcı" olarak adlandırmanız da sizin karşılanmamış bir ihtiyacınız ve sonrasında yaşadığınız duygudur. Düşünceleri duygulardan ayırmak, kendini ifade edebilmek, o an kişide ve karşısındakinin iç dünyasında ve bedeninde neler olup bittiğini daha iyi anlamak için kullanılan çok sade ve etkili bir iletişim metodu var. Bazen terapiye gerek kalmıyorx bazen de terapi alabilmek için ilk adım olabiliyor. İlginizi çektiyse Şiddetsiz İletişim'i araştırabilirsiniz.


  • from where i ride  (12.09.23 20:37:11) 
uzak dur. yol ver gitsin.


  • ayseee  (12.09.23 21:01:42) 
[]

2 yıllık sevgiliye doğum günü hediyesi ne olsun?

yamaç paraşütü düşündüm ama bilemedim.

kolye, küpe vs sıradan geliyor.


 
İhtiyacı varsa iyi bir spor ayakkabı.


  • Amaranta ursula  (10.09.23 22:15:03) 
iki ceyrek altin. sayisi yil ile orantili.


  • banach  (10.09.23 23:01:29) 
Az önce bir oyunda gördüm. Adam gizli gizli bir şeyler çiziyordu ama yeteneği konusunda kararsızdı, kimseyle çok paylaşmıyordu. Hanım arkadaşı doğumgününde çizim yapabileceği bir defter almıştı. Bu tarz bir şey olabilir. Kimsenin görmediği taraflarını görüyorum ve sana inanıyorum, seni destekliyorum hissi veren.


  • sekizdokuzon  (10.09.23 23:31:53) 
kaliteli bir saat ve ya çanta. farklı bir şey düşünmeye çalışmaya gerek yok kadınların hepsi bu yazdıklarıma tav olur.


  • erifik  (11.09.23 01:59:46) 
5 Sevgi dilinden hangisine sahip olduğunu bilirseniz hediye seçiminiz nokta atışı olacaktır.

Pahalı hediye

Başbaşa kaliteli(bol sohbet, anlatma ve dinleme) zaman gecirme aktivitesi

2 senedir size neler kattığına dair sevgi, onay ve takdir dolu bir mektup

Fiziksel temas için yeni bir oyuncak veya roleplay deneyimi

Tüm gün boyunca sizin tarafınızdan hazırlanmış ve uygulanacak olan hizmet verme deneyimi(yemekler, masaj, ve istenen diğer her şey)

Yazar, konuşmacı ve danışman Gary Chapman, 5 farklı sevgi dilinden bahseder; onay sözleri, kaliteli zaman, hediye alma, hizmet eylemleri ve fiziksel temas. Bu 5 sevgi dili, sevgiyi ifade etmenin ve almanın beş farklı yoludur.
  • hasmetizm  (11.09.23 09:32:59) 
Bence kucuk bir tatil, istedigi bir kurs varsa o, guzel bir selfcare day (masaj, spa, yemek, guzel bir elbise) gibi gibi seyler bence hos olur.


  • mor oje  (11.09.23 11:26:09) 
Hocam yamaç paraşütü güzel, oradan devam.

Kıyafet, çanta, ayakkabı falan çok sıradan. Ayrıca onun almak istediği şeyi denk getirmeniz çok zor.

Mektup falan çok sıkıcı bana göre. Seveni vardır bilemiyorum. Ama bence doğum günü değil yıldönümüne anca hediye olur o, onda bile uyduruk bulabilirim.

Romantik güzel yemek yemek için doğum gününü beklemeyin. Bana böyle bi hediye gelse, hediye almamışım gibi hissederim. Güzel bir akşam olur tabi ama pek bi hatıra kalmaz aklımda.

Tatil, paraşüt, kurs, dalış, uçak bileti vs hüzel hediyeler
  • zimbirik  (11.09.23 16:08:48) 
[]

Ciddi ilişkisi olanlara bir soru

Ciddi düşündüğünüz adı henüz konulmamış bir ilişki de olabilir veya evlenmiş olabilirsiniz. Ne kadar sıklıkla tartışıyorsunuz? Ne kadar sıklıkla birinizin özür dilemesi gereken bir şey oluyor? Uzun süreli ciddi de düşündüğüm bir ilişkim var ama neredeyse her gün geriliyoruz ve çok sıkıldım bu durumdan. Çevremde bu konularda fikir alabileceğim birisi yok size sormak istedim.




 
Bu kisiye ve iliski dinamiklerine gore cok degisir. Kimi bu gerilimden kavgadan beslenir, iliskiyi de canli tutar bu durum. Kimisi de (ben mesela) kavga gurultu sevmez, konusarak cozmeye calisir.

Her gun diyorsaniz bu iliskinin dinamiginden ote bir sorun varmis gibi geldi. Iliskinin kendisinde olmayabilir ama kisilerde bir ruhsal sorun olabilir, iliskiye yansiyor olabilir. Evlilik dusunceniz varsa cift terapisi iyi gelebilir.
  • mor oje  (09.09.23 12:32:10) 
4 Yıldır birlikteyiz, ayrılmak gibi bir düşüncem yok ondan da buna yakın bir his hiç almadım. Böyle tarif edince garip oldu :D Anlatmak istediğim, gelecek planında ayrılık konusunun acabası yok kısaca.

Zaman zaman ciddi tartışmalarımız oldu. Bunların hepsi ilişkiyi bir üst aşamaya taşıma dönemlerinde gerçekleşti ya da bunların sonucunda ilişki bir üst noktaya taşındı bilemiyorum. Zannedersem ben de o da arada "ben git gitde kendimi bağlıyorum bu ilişkiye ama acaba onun için öyle değil mi?" Hissiyle alınganlıklar yaşadı. Neticede hepsinin sonunda iki tarafın da ilerleme arzusunda olduğu görüldü. Checkpoint noktaları gibi bir şey sanırım bu. Bu tarz tartışmalar git gide azaldı. 1,5 yıldır falan bu tarz bir şey yaşanmadı, arada evlilik göndermeleri gibi şeyler yapılıyor artık, sanırım bir kriz evresi daha kapıda :D

Tartışmalar hiçbir zaman suçlamaya dönük olmadı, daha ziyade "neden böyle yapıyorsun anlamıyorum, anlamam lazım." eksenindeydi. Tartışmalar hiçbir zaman sessizlikle bitmedi "evet tamam anlaşıldı" hissiyatıyla bitti. Zaman zaman birkaç güne yayıldıkları oldu ancak sonraki tartışmaların hiçbiri öncekilerden temel alarak ikinci defa gündeme gelmedi. Kimsenin kırmızı çizgisinin diğerininkiyle ayrıkırı kaldığı olmadı ve bence en önemlisi kimse çirkinleşmedi.

Rapor böyle :D size yazarken kendim de düşünmüş oldum bir taraftan.

Tartışmaların olması doğal ancak hemen hergün olması bence biraz sakince oturup birbirinizi anlamaya çalışmanızı gerektiriyor. Birbirinizi anladığınızda anladığınız şey kabul edebileceğiniz bir şeyse bu güzel, yok değilse daha bu tartışmalar çok devam eder ve muhtemelen iyi bitmez, bunu da yaşadım.
  • akhenaten  (09.09.23 12:48:28 ~ 12:54:43) 
Tartışmaların ya da gerginliklerin ilişkiyi diri tuttuğuna katılmıyorum. Beraber olduğum insan, her ne kategori altında olursa olsun, yanında en rahat ettiğim insan olmalıdır her zaman. Tam tersi gerginsem onu görünce sakinlesmeliyim.

Fikir ayrılıkları tabi ki olur, iki bambaşka insanız sonuçta, herkesin yediği şeyler, sevdiği renkler farklı. Bu olumlu anlamda tartisma, esas ilişkiyi besleyen şeyler iki insanın farklılıklari. Bunlar kısa vadelidir, kin ya da kazanma/kaybettirme duygusu yoktur, bunlarda özür dilenmez, sonraki güne sarkmaz gerginlige dönüşmez


İnsanlar, çoğunluk, partnerlerine kendi iradelerini empoze etmeye çalışıyor, bu da gerginliğe tartismaya yol aciyor. İşte gereksiz kıskançlik, sonra fazla müdahale, gereksiz hesap sorma, benim dediğimi yapsin/dinlesin tavrı, temelsiz ve sık alinganliklar, güvensizlikler. Normal bir ilişkide bunları çokça yaşıyorsam o ilişki sağlıklı değildir, iki tarafı da zehirler zaten.
  • sanguine  (09.09.23 13:47:02) 
tartışma var tartışma var, aslında özür boyutuna gidiyorsa taraflar hata yaptıklarının farkında demekki. bizde çok olmuyor ya, x bir konuda tartışabiliyoru ancak öyle özürlük bir durum olmuyor. tartışmayı yaratan konuların temeline inmekte fayda var. atıyorum, ben x konusunu aşırı abartıyor olabilirim ve bu yüzden tartışma çıkartıp özür diliyorumdur


  • kondansator  (09.09.23 13:51:47) 
Şimdi düşündüm ayda bir mi desem dedim ama o da çok net gelmedi. Yani o kadar az ve önemsiz şekilde oluyor ki aklıma bile gelemiyor.

Her gün gerildiğim bir ilişkim oldu, özellikle beraber yaşadığımız 6 ayda. Her gün rahatlamak için ailemle falan konuşurdum çünkü daraliyordum :) olmadi. Her gün ben yapamam.
  • logisticsmanager  (09.09.23 14:03:22) 
1 yılı biraz geçtik. 1 kere tartışmıştık. O tartışma sonrası sergilediği olgunluk ve düzeltme çabası beni bir daha aşık etti :) Bir daha aynı sorunu yaşamadık ve tartışma olmadı.


  • ruhen hastayim ben  (09.09.23 14:03:28) 
Biz ilk sene o kadar sık o kadar şiddetli tartıştık ki benim önceden toplamda 8 yıllık bir ilişki deneyimim vardı farklı insanlar ile. Onların toplamından daha fazlasını o 1 sene içerisinde yaşamışımdır. Çok değişik bir deneyimdi.

Dedim herhalde toksik ilişki dedikleri bu oluyor çünkü hiç normal değil. Ben sesimi yükseltmem, şiddet uygulamam. Sesimi yükseltmeye, neredeyse şiddet uygulama noktasına geldim.

Biraz daha devam etseydi sonlandıracaktık. Fakat karşınızdaki insan afaderseniz mal değil ise, tartışmalardan bir şeyler kapıyor, özeleştiri yapıyor veya karşı tarafı öyle kabul ediyor, bir şeyleri sorun etmemeye başlıyorsa ya da soruna yol açacak yola girmiyor, yol açacak şeyleri ortadan kaldırıyor ise kavgalar azacaktır.

Birbirini iyi tanımamaktan da kaynaklanıyor. Çünkü ister istemez aile veya çevreden gördüklerimizle bir takım çıkarımlar yapmak durumunda kalıyoruz karşı taraf için. Kimisi tecrübe ile sabit nokta atışı şeyler oluyor. Kimisi de boşuna günahını almışım, boşuna kuruntu yapmışım, kekoluğumdan yapmışım, eski kötü tecrübelerimden ötürü böyle davranımışım.. gibi farkındalıklarla sonuçlanıyor.

İlk 1 yılda her gün, gün aşırı veya 2 günde 1 olan kavgalar ilk 1 yıldan sonra haftada 1 olarak devam etti. Şu an ya 2-3 haftada 1 ya da ayda 1 şeklinde devam ediyor ki bu da normal yani insan yeri geliyor kendisi ile bile tartışıyor anlaşamıyor. Eşimde öfke sorunu vardı onu da baya dizginledi. Kavga etsek de yükselmiyoruz artık.

Yani burada önemli olan, kavgalar size bir şey katıyor mu? Verilen savaşların sonu aydınlık mı? Eğer böyle bir gelişim gözlemleyemiyorsanız yolu ayırmakta fayda var ister sevgili olsun ister eş olsun.
  • ananiyimioguz  (09.09.23 14:09:09 ~ 14:13:14) 
1 sene sevgili olup evlendik, 1 seneyi de evli olarak devirdik. sevgiliyken sadece 1 kez kavga etmiştik. evlenince de 4 5 olmuştur. 2 senede toplam bu kadar. hiç biri 3 saatten uzun sürmedi, özür dilenip kapandı.

ben huzur seviyorum böyle rahat ediyorum ama normali budur diyemiyorum çünkü bu biraz da karaktere bağlı. kimi arkadaşlar var ki kavga ettikçe evliliği daha tutkulu sürdürdüğünü iddia ediyor. kendilerini öyle iyi hissediyorlardır.
bu işin normali yok hangi şekilde iyi hissediyorsan senin normalin o.
  • kaptan maydanoz  (09.09.23 22:51:56 ~ 22:52:14) 
Tartışma ve kavga arasında büyük farklar var ancak yine de "her gün" fazladan da fazla bana kalırsa. Bir insan her gün neye gerilebilir ki? Hayat kötü, zor bla bla da insan sevdiğinin yanında onu o gün mutsuz eden şeyden bahseder, çok lazımsa şikayet eder, beraber dertleşilir istiklal marşı ve kapanış... Fakat her gün sevdiği insana geriliyorsa orada bir durup dışardan bakmak gerekir bence.

Tartışmalara da gelince, çiftler elbette tartışırlar. Normal bir ses tonuyla, çözüm odaklı ve açık iletişim ile halledilemeyecek hiçbir konunun olduğunu düşünmüyorum. Bizim tartışmalarımız genellikle kahkahalarla bölünüyor. Ciddi ciddi tartışırken arada mutlaka birimiz şaklabanlık yapıp konunun buharını alıyoruz. Konularda genellikle "anladım, dikkat ederim, haklısın, bu konu değişmeyecek ama orta yolda buluşalım" cümleleriyle bitiyor.

Durum raporuna da gelirsek 2 yıl, 0 kavga, gülüp eğlenmeli nice tartışma (10'u bulmamıştır o da).
  • charbiel  (09.09.23 23:52:57) 
20+ senedir evliyim, 20 defa tartışmışızdır belki, o da adabıyla, kırmadan, karşılıklı hissettiklerimizi paylaşarak. Sık tartışma illa kötü değildir belki, nasıl tartıştığınıza bağlı. Gerginlik kesinlikle iyi değil, insan sevdiceğinin yanında huzurlu hissetmeli.


  • SiyamkedisiZorro  (11.09.23 22:04:05) 
Bu arada, bu tartışmaların yarısını evlenmeden önce ve evliliğin ilk senesinde yapmışızdır.


  • SiyamkedisiZorro  (11.09.23 22:06:04) 
[]

Boş adam enerjisi

Bu gercekten benim dikkatimi ozellikle suan tatilde iyice cekmeye basladi. Espirili şakali falan olmaya calismiyorum: hani ben tatildeyim kafamda birsuru sey var adamlar yaş fark etmeksizin hop kop falan seri bos muhabbet. Bos insan enerjisi diye bir fenomen var mi :) ? Ekside bulamadim.




 
Boş adam enerjisinden ziyade kafası rahat adam enerji diyelim. Aşırı relax derdi tasası olmayan insan.


  • olaylar olaylar  (08.09.23 17:57:27) 
Kafasi rahat adam diyemem, paralari da yok. Finansal kaygin, varolus krizi falan olmaz mi abi insanin.


  • bluewhale  (08.09.23 18:05:18) 
Depresif realizm diye bi kavram var mesela. Gereksiz mutlu olan adamlar gerçekliği depresiflerden bile daha çarpık değerlendirebiliyor olumlu anlamda. Anda kalmak güzel bir şey elbette ama uzun vadeli anlık yaşayan tipler kendileri mutlu olsa da acısı başkalarından çıkabiliyor(aileleri gibi)


  • personaa  (08.09.23 18:24:34) 
hocam, iş, aile, aşk, huzur vs. derdi hepimizin var, her an deprem korkumuz var, adalet korkumuz var, par derdimiz var, bunca senedir çalışıyorum daha kendi emeğimle doğru dürüst bir şeye sahip olamadım onun derdi var, bunları uyurken ruyamızda bile düşünüyoruz, kafamızın bir kenarında hep dönüyor bunlar.

senede bir hafta 15 gün bu dertlerden sıyrılmak bir normalimizin dışına çıkmak lazım. yoksa kafayı yeriz ve hatta yiyoruz da.


hani ecnebinin carpe diem dedikleri var ya, hani an'ı yaşamak diye bizde bahsi geçiyor işte biraz o bu dediğin.
  • selam  (08.09.23 21:22:22 ~ 21:23:40) 
[]

Şu davranışı nasıl yorumlarsınız?

Tanıdığım bir kadın arkadaş var, 32-33 yaşında.

Instagram hesabında sürekli okuduğu kitapları story olarak paylaşıp kitabın yazarını ve yayınevini etiketliyor. Onlar görene kadar bunu her gün veya birkaç gün arayla yapıyor, yazar veya yayınevi onu görüp de paylaşımını kendi hikayelerinde paylaşınca o paylaşımı da paylaşıyor. Kalplerle, çok teşekkür ederimlerle, harikasınızlarla falan. Çoğu zaman okuduğunu da sanmıyorum, sevgilisinin evinde gördüğü kitaplar birçoğu.

Aynı şeyi zaman zaman resim sergilerinde de yaptığını gözlemledim, sürekli tablonun sahibini etiketliyor o kişi görene kadar. Veya az buçuk ünlü biriyle fotoğraf çektirdiyse o kişiyle olan fotoğrafını sık sık paylaşıp alta 99 tane etiket yazıyor ki o kişi veya grup onu görüp kendi hesaplarında paylaşsın.

Bu davranış basit bir dikkat çekme arzusu mu? Böyle biri arkadaşınız veya sevgiliniz olsa bu hali sizi rahatsız eder miydi, yoksa garip bulmakta haksız mıyım?

 
İnsanlara rütbe verin, Amacı popüler olmak herkes gibi cok ciddiye almazdım. Popüler olmak için yapmacık olmak lazım.o yüzden arkadaş listemde en alt sırada yer alırdı


  • olaylar olaylar  (07.09.23 17:32:48) 
famous for being famous çırpınışları.

evet beni rahatsız ederdi ama diğer taraftan da böyle insanlar durup dururken aniden böyle davranışlarda bulunmazlar, muhakkak benzer başka davranışları vardır bana uymayan. o nedenle zaten yakın arkadaş veya sevgili olmazdım. sosyal tanıdık çemberinde bırakırdım.
  • Phoebe  (07.09.23 17:43:15 ~ 17:43:32) 
böyle arkadaşım da sevgilim de olmaz, garip bulmak size göre normal fakat garip bulmuyorsunuz bir yerden sonra alışırsınız.

contemporary istanbul'da eserler hakkında bilgi veriyordum insanlara, iki kadın bir heykel önünde durdular heykelin artisti de oradaydı yanlarına sakince gitti. sonra kadınlar birden adama fazla tepki verip öff ya falan filan yaptılar, uzaklaşıp sonra tekrar geldiler 'fotoğraf çekmek' için heykelle. ben artisti tanıttım heykelin artisti şeklinde sonra iki kadın adamı arasına alıp tüm fuarı gezdiler fotoğraf çekile çekile, arkadaşlarına anlata anlata adamı.
  • gule gule  (07.09.23 17:47:50) 
Görülme ihtiyacı gibi algıladım. İletişim kurabildigim herkesle arkadaş olurum ben. Hepimizin kompleksleri, eksikleri ya da tuhaf yanları var.


  • sekizdokuzon  (07.09.23 18:43:36) 
düşük zeka, ilgi bilmemnesi insan tipi.


  • ayseee  (07.09.23 19:28:18) 
çok ezikçe bir davranış. hayatsızlık belirtisi. garip bulmakta haklısınız.


  • tabudeviren  (07.09.23 20:35:57) 
takipci kasiyor gibi geldi bana. influencer olma yolunda adimlar bunlar.


  • in vino veritas  (07.09.23 22:49:17) 
takipci kasiyor. bir ajandasi var belli ki


  • sonsuz  (08.09.23 13:15:27) 
123456789• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.