[]

Esler arasi maas farki max % kac olmali?

Var mi boyle bi olay?




 
yok.


  • jelly bear  (19.12.23 23:32:10) 
%50nin üstü nikahı düşürür :) şaka şaka. Yok böyle bir olay. Çalışmayan eş de olabilir nitekim.


  • Tisatiaşer  (19.12.23 23:32:38) 
birinin maaşı "kendine harçlık yaparsın" kadar olmasın, yeter.


  • gabe h coud  (20.12.23 00:04:08) 
İnsanlar nitelikten çok niceliğe yönelik bakıyor bu konuya, bence toplam hane geliri yeterli düzeydeyse maaş farkının çok bir önemi yok.

Evli çiftlerin kendilerinden ziyade yetiştikleri ailelerin sosyal statüsü geçmiş yaşantılarını ve hayat tarzlarını etkilediği için ister istemez yaşam tarzlarında uyuşmazlıklar ve gerilimler olabiliyor.

Her ikisi de aynı tarzda ailelerden gelen iki kişinin maaşları arasındaki uyumsuzluk nispeten daha az etkili olan bir şey.

Yani bu maaş ve maddi durum konuları konuşulurken esas bahsedilen şey aslında yaşam tarzındaki farklılık ve bunun yol açtığı sorunlar.

Bunun dışında ele geçen toplam hane geliri insani bir hayat kurmaya yetiyorsa aynı tip ailelerden gelen insanlar arasında "maddi statüden kaynaklı" sorun yaşanma olasılığı düşük.
  • akhenaten  (20.12.23 11:34:42) 
şahsen şimdiye kadar hiç böyle bir şeye takılmadım. eşimin maaşı benden yüksek de olabilir, olsun da. kasa bir, beraber bir hayat sürüyoruz sonuçta


  • kondansator  (20.12.23 11:44:16) 
kendi standardımı yaşayabileceğim gelirim olduktan sonra eşim isterse %1000 fazla kazansın bu niye sorun olsun ki mis gibi yaşarız, her meslek aynı kazanmıyor ki


  • freebird5406_2  (20.12.23 11:56:11 ~ 12:03:54) 
Toplam hane düzeyi bir miktarın üzerindeyse sorun olmaz +1
Asıl sorduğunuz sanırım "kadın erkekten ne kadar fazla kazanırsa sorun olmaz?" Bunun da belli bir cevabı yok, kadının ve erkeğin ilişkilerinin tek belirleyicisi aldıkları maaş değil. Senelerce eşimden 2-3 kat kazanmış bir kadın olarak söylüyorum bunu. Hep şunu düşündüm "ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranmasını beklerdim".

  • SiyamkedisiZorro  (20.12.23 13:06:06) 
Valla eslerden biri digerinin gelirinin cok ustunde kazaniyorsa ve yasadiklari hayat da o fazla kazanan kisinin cebinden cikiyor gibi gozukuyorsa bence sikinti olusur muhakkak. Atiyorum bir taraf 50 bin kazanirken diger taraf 150 bin kazanip gidip de 70 bin liralik bir evde kiralik olarak kaliyorlarsa, bir yerden sonra fazla kazanan taraf 'ben olmasam evin kirasi bile odenemez' diye dusunup ya digeriyle arasini bozabilir ya da bunu stres yapip hayatini cok daha zora sokabilecek durumlara kendisini ister istemez sokabilir.

Dolayisiyla her iki tarafin calistigini varsaydigimda -ki soru bence direkt ona yonelik- hemen hemen esit kazanmak en iyisi. Esit kazanma gibi bir durum ortada yoksa da temel giderleri birisinin karsilayamacagi, digerinin de gozu kapali sekilde karsilayabilecegi sekilde olmamamasi gerekir bence.
  • j r r tolkien hayrani  (20.12.23 21:53:44 ~ 22:14:46) 
[]

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?

 
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir


  • ala09  (18.12.23 20:56:09) 
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.


  • dedeminhirkasi  (18.12.23 20:57:22) 
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.


  • elorelia  (18.12.23 21:16:17) 
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir


  • babemsi  (18.12.23 21:21:35) 
Bence sağlıklı bir durum değil. Para konusu dışında insan sıkılır bence. Tek olmak ister. Arada bir olabilir ama sürekli olmaz.


  • dissendium  (18.12.23 21:22:56) 
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
  • yenibirgüzelnick  (18.12.23 21:46:47) 
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.


  • onepointzero  (18.12.23 21:53:54) 
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
  • fraise  (18.12.23 21:57:43 ~ 21:58:15) 
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (18.12.23 22:08:00) 
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
  • but that was just a dream  (18.12.23 22:47:28) 
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
  • cooperr  (18.12.23 23:27:04) 
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
  • beetlejuice  (19.12.23 00:13:53) 
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.


  • nic cage  (19.12.23 00:55:02) 
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
  • Nature Works  (19.12.23 02:38:57) 
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
  • akhenaten  (19.12.23 09:33:19) 
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
  • abelardo  (19.12.23 17:23:07) 
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
  • turkuaz  (19.12.23 21:32:20) 
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
  • en bi orijinal  (19.12.23 21:53:55) 
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.

  • durgunfoton  (20.12.23 00:20:21) 
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
  • SiyamkedisiZorro  (20.12.23 13:24:37) 
ufukta boşanma var maalesef.


  • tantunisultansuleyman  (21.12.23 09:05:25) 
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
  • wild honey suckle  (21.12.23 09:13:39) 
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
  • damba  (21.12.23 12:48:29) 
[]

40 yasinda eyt disinda emekli olan var mi?

Hayat nasil? Bekarsaniz daha da merak ettim seruveninizi?




 
[]

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.

 
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.


  • birgumuspeni  (15.12.23 21:57:22) 
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş

  • mantık  (15.12.23 22:16:10) 
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
  • tantamount_to_equivalent  (15.12.23 23:01:23 ~ 23:06:52) 
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
  • le petit bonheur  (15.12.23 23:12:33 ~ 23:14:41) 
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
  • Tina  (15.12.23 23:45:51) 
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
  • tantamount_to_equivalent  (16.12.23 00:08:37 ~ 00:10:40) 
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
  • le petit bonheur  (16.12.23 00:19:34 ~ 00:19:57) 
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin


  • tantamount_to_equivalent  (16.12.23 01:19:15 ~ 18.12.23 12:59:37) 
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
  • kassiopeia  (16.12.23 15:07:11) 
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.

  • abelardo  (16.12.23 15:16:55) 
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.


  • SiyamkedisiZorro  (18.12.23 12:42:06) 
[]

25 yaş kadın ve 40 yaş erkek ilişkisi hakkında düşünceniZ nedir?

...




 
EYT'li olmasına az kalmış biriyle işim olmaz. Bir yere gidicez arkadaş gibi 40 yaş üstü olacak. Kendimi burada 25 yaşında biri gibi düşündüm. Olmaz.


  • Kahvedesu  (14.12.23 19:33:05) 
çok güzel olur.


  • tabudeviren  (14.12.23 20:02:20) 
Böyle çok mutlu iki aile tanıyorum.


  • Mirket  (14.12.23 20:19:18) 
Allah mesut etsin


  • mirty  (14.12.23 20:31:05) 
Birlikte oldugunuz kisi sizin duygusal olgunlugunuzu yansitir, bu iki insanin duygusal olgunlugu uyumlu ise gayet olur. Duygusal olgunluktan kastim geziyoruz egleniyoruz degil bu arada; uyusmazliklara yaklasiminiz, degerleriniz, oncelikleriniz vs.
Yeni nesle bakis acim ne yazik ki biraz onyargili bu nedenle 25 yasindaki birinin, saglikli olgunlasmis 40 yasindaki biri ile etkilesimi ve paylasiminin cok sinirli olacagini, 40 yasindaki kisinin halletmesi gereken meseleleri oldugunu dusunurum.
Ama ben de dahil olmak uzere, o 2 kisi disinda, kimin ne dusundugunun bir onemi yok.
  • kassiopeia  (14.12.23 22:11:56) 
bol manipülasyon soslu olur. afiyet olsun.


  • meyal  (14.12.23 23:41:45) 
mis gibi olur, bence arada min. 10 yas lazim zaten.
iki tarafta yaslandikca oturur iliski. 40-55 mesela olmaz denebilir mi?

  • cooperr  (15.12.23 03:25:51) 
Amerikalı yazar Paul Auster'dan gelsin. "25'inden sonra herkes yaşıttır."

Gayet normal yaş farkı.
  • kalemdefter  (15.12.23 12:26:18) 
gayet uygun.


  • abelardo  (15.12.23 12:41:27) 
Yaş farkı fazla.


  • rock n roll  (15.12.23 12:54:06) 
Yaş farkı çok fazla. Adamın 40 yaşında 25lik kadına bakması da problem. 55-70 bile olsalar yaş farkı çok fazla, kapanmaz.


  • birgumuspeni  (15.12.23 21:59:24) 
Yeri var


  • gece abisi  (15.12.23 22:41:48) 
[]

Maaşınızdan memnun musunuz

Merhaba. İşinizde kaç yıl tecrübeniz var ve maaşınızdan memnun musunuz? Sağ olun.




 
15 sene
Memnunum

  • basond  (13.12.23 21:58:39) 
7 sene, memnunum. ama köpek gibi pazarlık yapıyom yine, orası ayrı.


  • plutongezegendegilmi  (13.12.23 22:25:18) 
13 sene..
istedigim noktaya cikmasi icin yaklasik iki katini almam lazim.

  • cooperr  (14.12.23 00:53:05) 
17. Ocak enflasyon düzeltmesiyle memnun olurum gibime geliyor.


  • gabe h coud  (14.12.23 13:11:01 ~ 13:11:12) 
dolu dolu 10 sene,
bu mesleğe bu maaş az, ama benim sarf ettiğim efor çok az olduğu için şikayetçi değilim

  • alaimisema  (15.12.23 15:22:43) 
[]

Yeni yıl planınız nedir

Merhaba. Yeni yılda bir yere gitmek istiyorum. Fikir olması açısından planınızı öğrenmek istedim. Teşekkür ederim. Siz ne yapacaksınız?




 
evde aile saadeti, tombala, hediye, bol alkol, yemek, tv, müzik vs.
dışarı çıkılacak gibi değil. hele ülke bu kadar hassasken.
Ne hizmet var adam gibi ne de insanlar saygılı.
bu sene yılbaşının olaysız geçeceğine inanmıyorum ben. Kesin yine karışır bir yerlerde ortalık.
en kötü fordçular çoğalır izleriz haberlerde kadın erkek milletin isyanını.
bu kadar afgan, suriyeli vs. derken rahat bir gece geçirmek isteyen, aklı olan evinde oturur.
  • erty_ksk  (12.12.23 16:00:06) 
Gece vardiyasında limanda çalışıyor olarak gireceğim. Genelde hep iş yerinde çalışıyor oluyorum yılbaşlarında. Geçen sene evde ailemle idim. Tavsiyem evinizde oturun. Ortalık sapık abaza afgan suriyeli dolu.


  • ahmedemirel  (12.12.23 16:37:25) 
vizesiz seyahat edilebilen bir ülkeye gitmek istiyorum. o zamana kadar gidecek bir arkadaş bulurdam onunla da gidebilirim ama bulamasam da tek gideceğim.


  • tabudeviren  (12.12.23 20:30:46) 
Araban varsa. Evden direkt mekan onune gideceksen git bir yere. Tabii gittigin yer de iyi bir yer olsun. Yoksa tehlike.
Bense evdeyim. Gece bi yerlere gitmeyi cok severim. Modum degisiyor, iyi geliyor bana. Ama yilbasi kutlamasi hic bana gore degil. Sevgililer gunu gibi. Zoraki bi eglenme cabasi gibi. Sevmiyorum. Evde siradan bir gun gibi geciriyorum.

  • Kittie  (12.12.23 21:27:17) 
kesin dışarda olacağım ama öyle kalabalıklarda değil. bir restoranda yemek rezervasyonu, öyle sakin sessiz.


  • baldan kaymak  (13.12.23 06:28:57) 
Maalesef uzun süredir en olmadık zamanda gaza gelip deli gibi diyet yaptığım bir döneme denk geldi ama yine de evde hazırlık yapıp kutlarım


  • titanic kemancısı  (15.12.23 00:48:19) 
evdeyiz.

yarim hindi, sarap, tombala, nesflis..
  • cooperr  (15.12.23 03:26:49) 
Evde olurum. Film acar icer uyurum.


  • nic cage  (17.12.23 00:23:12) 
[]

aileden birinin öleceği korkusu

babam ben çok küçükken öldü. kardeşim yok. herhangi bir arkadaşım, akrabam kimse yok hayatımda. yakınım olarak annem var o kadar. iş için başka bir şehre taşındım çok önceden, o yüzden onunla da birlikte yaşamıyoruz. o da yalnız yaşıyor.

bana yıllardır annem de ölecek ve dünyada tek kalacakmışım gibi bir his geliyor. ve bundan aşırı korkuyorum. annemin de ölümünü görmek istemiyorum. ilk ben ölsem keşke diyorum ama onun da kimsesi kalmayacak. iki şekilde de daralıyorum yani.

anneme biraz samimi davranmasam, yakın olmasam ileride çok pişman olacağım, o ölünce pişmanlıktan kafayı yiyeceğim gibi geliyor. belki önünde sadece birkaç yıl kaldıysa başka şehirde yaşayarak günleri harcamış gibi hissediyorum. batıl inancım yok ama sanki size bunları yazarak bu düşüncelerimi dillendirmem bile belki bu sonu getirecekmiş gibi korkuyorum. istediğim gibi de konuşamıyorum kendisiyle. hep bir vicdan azabı durumu var sebebini anlayamadım.

siz de böyle şeyler yaşıyor musunuz? ve yaşıyorsanız bu hissi azaltmanın yolu nedir?

 
aynı hislerle yurt dışına taşınamayan biriyim. Ailemden uzaktayken birine bişey olursa ne yaparım korkusu çok yüksek bir his ve ben çaresi olduğunu sanmıyorum. Daha sık görüşerek birlikte fazla zaman geçirerek bu hissimden sıyrılıyorum şimdilik


  • alaimisema  (12.12.23 11:32:53) 
tıpkısının aynısını hissediyordum. tam 1 sene önce terapiye başladım, yeni yeni iyileşiyorum. şimdi bunu okuyunca fark ettim ki uzun zamandır içimi kemirmemiş bu düşünceler. imkanınız varsa seyrek aralıklarla da olsa terapiye gitmenizi tavsiye etmek isterim. azaltmanın yolu benim için o oldu, ya da ben fark etmeden olmuş.


  • meyal  (13.12.23 18:57:39) 
demişsin ya onu da kaybedersem kafayı yerim diye, ben yedim. seni anlayabiliyorum.
anneni yanına al. bu kaygıların olmasa ve yine sorsan aynı şeyi söylerdim. aileden, yakınlarından daha değerli hiçbir şey yok hayatta o yüzden bence işi gücü ve hayatın diğer sorumluluklarını onlardan uzak değil onların çevresinde kurmalıyız. bir de iyice takıntı boyutuna gelmeden yardım almalısın. annen yanında oldugunda da kaygıların bitmeyecek, şekli değişecek muhtemelen...

  • anna sun  (15.12.23 01:36:11) 
aynı şeyleri yaşıyorum ve sizi çok iyi anlıyorum. Babaannem ve dedem var ancak onlar da çok yaşlı, ölmelerinden korkuyorum. Onlar hariç benim de sadece annem var. Bu düşünceleri takmamak için, farklı yollarla kendimi oyalamayı denedim, kötü iş deneyimleri ve OKB, anksiyete bozukluğu, depresyon ve yeme bozukluğuna sahibim. Yalnız kalmamak düşüncesiyle de evlenmem gerekiyor diye düşündüm hep fakat kendime göre birini bulamadım ve partner arayışı daha kötü yıprattı beni, şu anda çıkmazdayım.

Bence işin özü bunu kabullenmekten geçiyor, bu durumu kabul edip "en kötü ne olabilir ki" demek. Çünkü değiştirme imkanımız yok. Yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi hayatımızı sevdiklerimizin etrafında şekillendirmek güzel bir seçenek. Bunların yanında bize keyif veren aktiviteler veya mümkünse yapabileceğiniz başka bir iş varsa, annenizin şehrine taşının, veya o sizin yanınıza gelsin. Ya da fırsat buldukça görüşün eminim sonrasında vicdan azabı hissetmeyeceksiniz. Anneniz her şeyden önce sizin mutlu olmanızı ister bu yüzden öncelik kendiniz ve kendi huzurunuz.
  • babemsi  (19.12.23 17:02:33 ~ 17:30:49) 
[]

Uzun ilişkisini bitirenler devamında ne hissediyor?

Evet, çok yıllık ilişkisini bitirerek sevgilisini terk edenler, size sesleniyorum.

Neden ayrıldınız?
Ayrıldıktan sonra neler hissettiniz?
Hemen birini buldunuz mu? Yoksa yalnız kalmak mı istediniz?
Terk ettiğiniz kişinin hayatını uzaktan da olsa takip ettiniz mi?
Onun yeni bir ilişkiye başladığını öğrendiğinizde ne hissettiniz?

 
-Uyumsuzluktan sıkıldım
-Rahatlama hissi
-Evet hemen başka bir ilişkiye başladım çünkü zaten önceki kişiye uzun süredir bir hissim kalmamıştı
-Sadece ilk başlarda iyi mi diye bir baktım
-Hiçbir şey hissetmedim
  • alaimisema  (12.12.23 11:34:47) 
- Daha iyiye gitmeyecegini ongorebildim, bitirdim. Cok enerjik ve pozitif oluyorum ben iliski bitirince. Cok iyiyim.
- Hayir. Istemem. Flörtlesmek iyidir. Onun disinda iliski istemiyorum.
- Uzaktan degil, arkadasiz, gorusuyoruz, bulusuyoruz.
- Sorun yok, o kadar cok duygum kalmis olsa terk etmezdim.
  • buf-e kür  (12.12.23 12:54:38 ~ 12:57:34) 
Uyumsuzluk makasının artmasından.

Enerjim arttı ama bağlılığım ve inancım azaldı.

Ooo sürüsüne bereket ama şu an kimse yok.

Ediyorum. Hayatlarına sağlıklı devam etmeleri benim için önemli. Ama ruhları duymaz.

Mutlu olurum. Yutkunamadığım az sayıda insan olmuştur. Böyle birşeye mutlu olmayacağım insandan ayrılmam. Ayrılamam zaten.
  • baldan kaymak  (13.12.23 06:31:09) 
[]

Dindar kız dindar olmayan erkek ilişkisi olur mu?

Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?




 
Bence hayır çünkü çok temel şekilde ayriliniyor. Yani tutan vardır da yüzde kaç.

Misal alkol almamak farklı bir şey ama namaz kılan eden biri vs dinle alakası olmayan biri bir ilişki temelinde baya ciddi ayrım bana göre.

Misal sizi cumaya başlatması sizin onu alkole baslatmaniz gibi bir ayrım benim için.

Tutmaz
  • logisticsmanager  (11.12.23 21:52:33) 
belki tutar diyecektim ama ta ki "beni cumaya başlatmaya çalışıyor"u okuyana kadar.


  • king lizard  (11.12.23 21:53:45) 
@king lizard hayır diyince daha da sorgulamadı ama


  • birmilyonunvarmi  (11.12.23 21:54:41) 
Aşkın o ilk heyecanlı zamanları geçtikten sonra elde kalan şeyler sevgi, uyum ve saygı oluyor. Sizde uyum kısmı direkt ekside, saygı kısmına gelince de 'beni cumaya başlatmaya çalışıyor' kismindan anladığım kadarıyla direkt saygısızlık diyemesek de hayat tarzına müdahale olacak ki bu da bir saygısızlıktır bana göre. Velhasıl birkaç ay güzel vakit geçirirsiniz belki ama o heyecan bitince birçok sorun baş gösterir.


  • fraise  (11.12.23 21:59:03 ~ 22:14:56) 
Olmaz


  • anon1m  (11.12.23 22:32:11) 
Açılın bu benim uzmanlık alanım anakshsj.

Burda olay sende bitiyor. Eğer değişmeye gönlün varsa çok güzel olur ama ben değişmem eğilip bükülmem dersen hiç bulaşma koşarak uzaklaş.

Dindar bir kadın olarak böyle ilişkilerim oldu. İki taraf için de eziyetti çoğu. Ama evlendiğim insan da dindar değil, alkol alan hayatında oruç tutmamış dinle alakası olmayan biriydi ama benim için hayat tarzını değiştirdi. Değiştirmese evlenmezdim. Öyle sabit kalalım birbirimize hoşgörülü oluruz saygı duyarız diye bir şey yok. İki taraftan birisi değişmeli. Şu an dünyanın en mutlu çiftiysek sebebi kocamın değişimidir. Acı ama gerçek.
  • kaptan maydanoz  (11.12.23 22:38:54) 
Olmaz


  • birgumuspeni  (11.12.23 22:40:26) 
Bu arada şunu da eklemek isterim; 25 yaşını geçmiş hiçbir insan bir başkası için kendi temel degerlerinden vazgeçmemeli bence. Gelişmek ya da esneklik göstermek farklı bir şey ama komple başka bir insana dönmek bambaşka bir şey. Dışarıda bizimle benzer degerlere sahip binlerce insan var, onlardan biriyle de ilişki yaşayabilirsiniz. Ne bir baskasindan sizin için komple değişmesini isteyin, ne de siz değisin. Bu da eninde sonunda sorun yaratır çünkü.

He mesela size de yakın geliyorsa dindar olmak, o zaman zaten bu sorun değil. Orta yol bulunur .
  • fraise  (11.12.23 23:21:42) 
Yakın çevremde bunun aynısının erkeğin kızı açılmaya ikna etmeye çalıştığı versiyonu var. Uzun süre sevgili olduklarını sakladılar aslında ilişkilerini adlandıramadılar bile. Erkeğin sürekli bir sınır çizme çabası var bizden olmaz diye kız da olacağına ikna etmek için kendinden çok ödün verdi. Alkole başladı, hayvanlardan dehşet korkuyordu (evimde muhabbet kuşu var diye bana gelmedi) çocuğun köpeği var diye köpekleri sevmeye başladı ve cinsel ilişkiye de düzenli giriyorlar. Kızın babası imam olmasa şimdiye çoktan açılırdı sanırım bu arada yaşlar 30 civarı kız memur çocuk yüksek lisans yapıyor öğrenci. Bi noktada ayrılacaklar bana kalırsa ama şimdi ama yarın öbür gün evlenmeye karar verirlerse çünkü çocuk asla ortada buluşmuyor. Kızın beklentileri cumaya gitsin falan da değil sadece ilişkilerinin adı konsun, arkadaşları falan bilsin, el ele falan rahat gezsinler, başka kızlarla flört etmesin falan. Çocuk bana kalırsa türbanlı biriyle birlikte olmayı kendine yakıştıramıyor. Yani sonuç olarak bence iki taraf da ortada buluşsa olabilecek bir şey cumaya git falan demiyorum tabii dini inanç herkesin kendi takdiri zaten ben de ateistim ama bunu düzgünce açıklayıp makul şeylerde ortada buluşmak karşılıklı beklentileri çok abartmamak lazım


  • eatpraylaw  (12.12.23 07:27:04) 
bence olmaz ama yazın gittiğim bir düğün tam bu şekildeydi. bakalım ne kadar sürer.


  • inheritance  (12.12.23 10:45:43) 
Kizilcik serbo izlemenizi tavsiye ederim shshdjdj


  • mor oje  (12.12.23 11:23:07) 
Olmaz


  • AlsterWasser  (12.12.23 13:50:31) 
Olmaz


  • chitosan  (12.12.23 14:41:57) 
Kızdan soğuttunuz ama haklısınız.


  • birmilyonunvarmi  (12.12.23 15:35:21) 
"Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım"
şunları kendi başına hallettikten sonra olabilir de
dindar kız da pek mantıklı hareket etmemiş daha temkinli olurdum
  • mantık  (12.12.23 17:16:38) 
olmuyor.
sakın deneme bile.
ben denedim.
  • rain when i die  (12.12.23 18:50:32) 
Kız seni kendince rehabilite etmeye çalışacak. Fakat sendeki tablo iç açıcı degil.
Bana sorarsan olmaz. İyice ciddiye bindiğinde patlar

  • limonlu eksi  (13.12.23 00:32:17) 
Din kısmına girmeyeyim. Sizin hali hazırda kendi motivastonunuz ile yapmadığınız bir şey size yaptırılmaya çalışıyorsa kabul etmek zorunda değilsiniz. Spor yapmanızı, sağlıklı beslenmenizi istiyor olabilir. Sigarayı bırakmanızı, erken yatmanızı diliyor olabilir. Bunlar gibi objektif ve somut şekilde sizin iyiliğinize olan şeyler dışındaki her şey gereksiz zorlama olur. Hele din konusu.


  • ckorkmaz  (14.12.23 14:17:07) 
90lı yıllarda yapılmış danimarkalı gelin filmini izleyin.


  • jepa  (14.12.23 14:40:45) 
Kız kendisinin kendi inancı çerçevesinde günah işlediğinin farkında ve bu yüzden cumaya başlatma çabası. Bir sonraki adım imam nikahı kıyalım kendi aramızda olacaktır


  • Hallegadola  (14.12.23 17:03:41) 
[]

Ayrıldım pişmanım

8 aylik bir ilişkim vardı ve son zamanlarda heyecanımı kaybettiğim, hiçbir şey hissetmedigim için 2 gün önce ondan ayrıldım. Işin garip tarafı ayrılırken sürekli ağladim ve şimdi de pişmanım. Onu aslında seviyor olduğumu fark ettim. Nasıl bir aptalliga düşüp de böyle davrandığımı inanın bilmiyorum. Kendimi çözemiyorum, ne istediğimi bilmeyen biriydim hep zaten. Ama bu kez çok iyi, yanında huzurlu hissettigim, mutlu olduğum birini bulmuşken onu bırakarak gerçekten salakça davrandığımı kanıtlamış oldum. 2 gündür durmaksızın ağlıyorum, onu çok özlüyorum şimdi geri dönsem büyük bir hata yaptım desem dalga geçiyor gibi mi olur? Böyle bişey yaşayan oldu mu hiç bunu yapan ve karşı tarafın yaptığı?




 
Çok fazla zaman geçmeden bu duygularınızı onunla da paylaşın, 2-3 gün içinde ağlayarak hata yaptığını söyleyen eski sevgiliye hemen hemen herkes inanır, hak verir, barışır.

Ama uzun süre ara verdikten sonra geri dönüş sinyali verilirse "benden daha iyisini bulamadı, denedi başkalarıyla, şimdi de bana geri dönüyor" sanar herkes.

Ben olsam gurur yapmam ve dayanırım kapısına.
  • John Bloor  (11.12.23 11:10:38) 
+1 John Bloor.

Ne kadar süre geçtiği en önemli belirleyicilerden biri olur.
Sizi seviyorsa kabul eder.
  • crinix  (11.12.23 11:12:49) 
Tavrınız çok güven verici olmasa da böyle konuşmaları sıcağı sıcağına yapmak en iyisi +1


  • akhenaten  (11.12.23 11:51:27) 
Bence kafanız karışıkken daha da belirsizlik yaratmayın karşı tarafta. Önce kendi içinizdeki bu duygudurum değişikliğini çözmeye odaklanın, sonra karar verin.


  • lüzumsuz adam  (11.12.23 11:55:46) 
lüzumsuz adam +1

kabul etse bile, daha sonra yine aynı şeyi yapıp bu sefer karşı tarafa da hasar vereceksiniz. bence şu anki durumunu kabullenmeye ve alışmaya çalışın.
  • MtKrt  (11.12.23 12:12:34) 
Git barışmaya çalış. Zaman kaybetme. Çiçek gönder. Yemeğe davet et.


  • dissendium  (11.12.23 12:50:17) 
pat diye ayrıldın yani öyle mi? bir süredir soğuk yapıyorsan ve sonrasında ayrıldıysan karşı taraf ta sogumus olabilir.
ama 2 gün önce pat diye "ben artık bir şey hissetmiyorum" deyip ayrıldıysa o zaman da dengesiz birisi gibi gözüküyorsun.
duygularından emin olmayan birisi hiç güven vermez. bence de bir an önce konuş ama yukarıda yazdıklarım önemli.
  • abelardo  (11.12.23 12:59:47) 
@abelardo Bir süredir soğuk yapıyordum ve nedenini de bilmiyordum onun yanlış yaptığı bişey olmamasına rağmen. Ama insan bir insanın değerini kaybedince anlıyor ya o oldu bende ve belki de duygularimdan emin olmam için bunu yapmam gerekiyordu. En azından bırakmayıp ara vermeliydim maalesef akıl edemedim :(
Soguduysa ve affetmezse de hata yaptım dönüşü yok deyip kabullenecegim kendi düşen ağlamaz sonuçta

@akhenaten evet pek güven verici değil yaptıklarım haklısınız. Umarım güvenini tammaen kirmadan duzeltebilirim çok da geçmeden.
  • FreSh  (11.12.23 14:34:05) 
hiçbir şey demeden sadece seni özledim de yeter. başka açıklamaya gerek bile kalmaz.


  • OgutucuRecep  (11.12.23 14:40:29) 
Rahat bırak sebepsiz soğuk yapıp dünyasını zindan etmişsin kafasından kim bilir neler geçti neler kurdu sonra anlamsızca ayrılmışsın şimdi pişmanım deme, gene darlayacaksın zindan edeceksin bir süre sonra hayatı.
Bırak ikinizde uzak durun birbirinizden

  • basond  (12.12.23 21:56:35) 
[]

sizce yardım etmeli miyim?

annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığını
defalarca söylediniz. sizi dinlemedi.

şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçse
iyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çaba
biraz maddi biraz manevi ama geleceğinizden
çalıyor.

Ne yapardınız?

 
Allah uzun ömür versin fakat annenizi toprağa koyarken kendinizden iğrenmemek ve keşke dememek için ben olsam yardım ederdim. Ne olursa olsun anne çok farklı bir boyut.


  • dedeminhirkasi  (11.12.23 01:08:36) 
valla açıkçası annemi herkesten çok sevdiğim için elbette yardım ederdim. sevgi bana kalırsa birilerini uyarıp seni dinlemediklerinde kıçını dönüp gitmek demek değildir. hem döverim hem severim diye bir söz var. kızarım gerekirse ama yardımımı da esirgemem.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (11.12.23 01:45:53) 
Maddi durumum uygun oldugu icin maddi yardim eder, basar parayi gecerim.

Manevi yardim etmeyi cok yorucu buluyorum. Bu yorgunluk benim gunluk duzenimi etkiliyor. Manevi yardim edemem kimseye. O kadar enerjim yok.
  • thetruenorthstrongandfree  (11.12.23 02:05:03) 
Annem vefat etti.
Ve şu an "keşke"lerim o kadar fazla ki. Benim durumumda kalmamak için kayıtsız şartsız her şeyi yapmanı tavsiye ederim.

  • etna  (11.12.23 07:00:22) 
Konu çok havada kalmış. O sebeple nokta atışı cevap vermek zor. Kendi annem standart anneliğin ötesinde o kadar emek verdi ki bana ben illa ki yapardım. Bu annenin çocuğuyla olan ilişkisine çok bağlı. Bundan sonrası varsayım içerir:
Anne zamanında dayınıza /teyzenize uyardığınız halde kendi hakkını vermiştir şimdi zor durumdadır, el cevap: annenize yardım edeceksiniz, ancak hala daha ortak bir takım işler varsa bu konuda dayı/teyze artık sizinle konuşması gerektiğini bilecek, anne de bu konuda size destek olacak gibi...

  • SiyamkedisiZorro  (11.12.23 09:27:10) 
Cabalamazdim


  • ala09  (11.12.23 11:19:45) 
Anne annedir, geçmişte hataları da olsa yardım ederdim


  • kondansator  (11.12.23 12:36:07) 
anneniz de size bir şeyi yanlış yaptığınızı defalarca söylemiştir. defalarca dinlememişsinizdir. yanında olmak gerek.


  • brakgn  (11.12.23 14:15:53) 
[]

Tatlı dil

Arkadaşlar ben hiç tatlı dilli birisi değilim. Yani bazem evet ama her zaman değil. Bunun sebeplerine girmeyeceğim. Belli çevresel, belki öğrenmemişlik vsvs. Bunları geçiyorum.
Her zaman tatlı dilli olmak istiyorum. Bunun için biraz alıştırma ve çalışma yapap şart.
Tavsiyeleriniz olur mu


 
Bakış açını değiştir, ne ile ilgili durumlarda tatlı dilden vazgeçtiğine bak. O durumlarda alıştırma yap. Ne seni bundan alıkoyuyor. Geçenlerde bir haber mi köşe yazısı mı ne okumuştum, rahmetli Özkan Uğur ile ilgili, hani şu MFÖ'nün Ö'sü. Hastalığında ölümle cebelleşirken hastanede son günlerinde bile öleceğini bildiği halde hemşire doktor hasta bakıcı herkesi iyi konuşmaya, teşekkür etmeye ve saygılı olmayı sürdürdü." Gibisinden bir yazıydı. Çok etkiledi beni, canımdan olacağımı bildiğin son gün ve saatlerimde bu nezaketi koruyabilir miyim diye sordum kendime, gerçek tatlı dil ve nezaket sanırım bu. Hanım/Bey efendilik, centilmenlik böyle bir şey herhalde.
Zor zanaat, ama erişilemez değil.

  • erty_ksk  (10.12.23 00:01:37) 
Denk geldikçe kişisel gelişim dersleri ve videolarını izleyin. Tam isim veremeyeceğim ama iletişim, liderlik, ekip olma, etkili insan olma, evet dedirtme vs. konularını aratabilirsiniz.
Hepsinde yakın konular var. İnsan tipleri, sonuç odaklılık, empati vs. Senin beynini *** Öyle olmaz o demek yerine; dediğini anladım ama o şekilde olmama ihtimali olabilir mi, senin gibi düşünmüyorum falan demeyi öğretiyorlar.

  • nickini vermek istemeyen uye  (10.12.23 03:21:55) 
şiddetsiz iletişim kitabını okumanızı tavsiye ederim.


  • gule gule  (10.12.23 04:39:38) 
avrupa yakası, friends vb diziler izlemek


  • nerthus_  (10.12.23 18:08:30) 
[]

uzaktan tanışma - 2. görüşme

merhaba gençler
ben abd'de yaşıyorum, tr'den bi kızla bi kere görüştük arkadaşlar aracılığı ile online. azıcık görüntülü konuştuk, sonra ne ben ne o yazdı iki haftadır. şimdi yazasım var da ne yazsam?
şey desem nasıl mesela, "gene konuşmak ister misin bilmiyorum, istersen ayarlayalım yoksa da anlarım" vs.
thnx

 
Aramızda saat farkı mi var gun farkı mi anlamadim 2 haftadir konusamadik diye girerdim ben.


  • duster  (07.12.23 22:26:17) 
"Selam X, hiç konuşamadık ama benden taraf bir soğukluk olduğunu düşünmeni istemem. Eğer senin için de yoksa arayı kapatmayı isterim :)"

Kopyala, yapıştır, enter.
  • akhenaten  (07.12.23 22:49:50) 
aradaki boşlukla ilgili açıklama yapmaya gerek yok, dün görüşmüşsün gibi devam et.


  • tabudeviren  (08.12.23 13:10:00) 
[]

üni için gelip eve yerleşen yiğen

*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*

yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.
ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.
yurt çıkarsa giderim diyordu.

şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne hijyenik, baba maddi sebeplerden istemiyor. (fakir değiller bu arada)

benim baştan beri yurda gönderme gerekçem çocuğun aşırı içe kapanık, asosyal olması ve benle kalırken de bunu sürdürmesi, yeni arkadaş edinmemesi.
(okuldan gelip odaya kapanmak, telefon, tek başına avm gezmekle geçen bir kısır döngü)

yurdun sosyal ve psikolojik sebeplerden onun için iyi olacağını düşünüyorum ancak hepsinin gözünde "sen yiğenini sevmiyor musun istemiyor musun" gibi yargılayıcı bir durum oluştu. yurda gitse de arkadaş edinmez o falan diyorlar sanki bu çok normalmiş gibi.

yiğenle aramızda 20 yaş var haliyle benim düzenim ve psikolojimi etkiledi evde sürekli birinin olması.

yiğene güzelce açıklamaya çalıştım ama abimle (babası) aramı açmadan kırmadan nasıl konuşup yurda gitmesi için iyi gerekçeler sunabileceğimi bilmiyorum.

siz olsanız abinizle nasıl konuşurdunuz?

 
ben yine çocuğun yararı üzerine konuşurdum

yurtta zamanla bu içine kapanıklığını kıracağını, belki başlarda zorlanacağını fakat insan ilişkileri becerilerini bu yaşlarda edinmezse yarın mezun olunca iş hayatında da zorlanacağını, bir aile kurarsa aile ilişkilerinde de zorlanacağını açıklardım

bunları biraz daha genişleterek anlatırdım
  • freebird5406_2  (07.12.23 16:19:38) 
Yurdun ucretini sen ode imkan varsa.


  • duster  (07.12.23 17:33:26) 
Çocuğun yararına diye konuya girme bence. Ben çocuğun bu halinden memnunum deyip kestirip atarsa sana argüman kalmaz. Sonuçta çocuğun babası o. Karışamazsın.

Direkt olarak özel hayatının sıfırlandığı, kız arkadaşının, arkadaşlarının eve gelmek istemeyeceğini, gelse bile oluşacak manzaranın nahoş olacağını, para sorun ise arada ateşleyebileceğini, arada gelip kalmasında da bir sorun olmayacağını söyle.
  • Mirket  (07.12.23 17:51:07) 
Arkadaşlarimi, sevgilimi vs rahat cağiramiom de kediş. Senin misafirin var gelmeyek diolar de

Çocuğun iyiliği için muhabbetine kimse inanmaz ve uzatilip ısrarcı da olmak da zor o konuda.

Yurdu bı denesin, belki ordan birileriyle tanışıp onlarla eve çıkar de
  • abuzer  (07.12.23 17:55:04) 
Evat arkadaşlarım gelemiyo de kidi. Ben gelcektim bende kal derdim ama yegenim var demiştin zaten :') bi de sen kendi düzeninin insanısın hem. Net konuş, ama yaa falan deme. Sevmekle sorumluluğunu alıp bakmak ayrı şeyler ve ortada mecburiyet yok. Başı sıkıştığında destek olabiliyor olmanın da abine yetmesi lazım.


  • beetlejuice  (07.12.23 21:16:57) 
Kesinlikle yolla. Annesi babasi hayatta olan yetiskin cocuga dayisi/halasi mi bakacak? Yani toplum kurallarina gore bile sen haklisin. Hele ki bahaneler rezalet. Hijyen ne ya? Yuru git.


  • hot potato  (07.12.23 21:37:45) 
Mirket +1

"Abi gelenim gidenim olacak, üniversite dediğin 3-5 ay değil. 4 sene özel hayatımı nasıl sıfırlayayım" diyeceksiniz.

Yani normalde bunu abinizin düşünmesi gerek ama nasıl olduysa o düşünememiş. Konuyu özel hayata ve üniversitenin uzun bir süreç olduğuna odaklarsanız hem özel olduğu için çok fazla irdelenemez hem de zaman faktörünün uzun olduğu gerçeğiyle idare ediver diye kestirilip atılamaz.
  • akhenaten  (07.12.23 22:41:05) 
Abinizin bunu düşünememe ihtimali yok, düşünmüştür elbette ama sonrasında konuşmamak işine gelmiştir. Ya da zaten yeğeniniz olduğu için bunu bir görev bilinci ile yapacağınızı düşünmüştür.

Para ver diyen yazarları da anlamıyorum, anne-babası onu şehir dışına gönderdiyse belli ki maddi güçleri var ve bunu göze almışlar.

Direkt açık konuşmaktan başka bir çare göremiyorum, aranızda soğuk rüzgarlar estirse bile. Evli değilseniz, evde birini daha isteseydim evlenirdim/ev arkadaşı alırdım vs gibi bir şey söyleyebilirsiniz belki...
  • silverleaf  (08.12.23 08:57:37) 
Abinizin kafa rahat. Gözetiminizde, ucuza çocuk okutuyor. Siz yeğenden yürüyün. Okuldan gelince konuşturun, odasında kapanmasını engelleyin, bir şeyler sorun, anlatın, anlattırın. Ev işlerini yaptırın. Ağız tadıyla asosyalliğini yaşayamazsa belki kaçar.


  • cosmicstring  (10.12.23 11:19:50) 
yurt okul arası, ev okul arasından kısa ise oradan girebilirsiniz. dersleri kötü ise işte biraz dediğiniz gibi çevre edinmesini okul çevresinde takılmasını falan zorlamış oluruz dersiniz. yemek durumu falan... bunları çoğaltın her neyse detayları siz biliyorsunuz. sonra da hafta sonu gelsin kalsın çamaşırlarını yıkasın, ütülesin dinlensin odası dursun burada diye ekleyin.


  • malheiros  (10.12.23 11:31:22) 
[]

En begendiginiz erkek ismi

Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?




 
Çocuğum olursa adının Kuzey olmasını isterdim.


  • dissendium  (03.12.23 12:42:54) 
issey miyake


  • freebird5406_2  (03.12.23 12:46:26) 
Savaş ve güç temalı isimlerin seksapeli baya yüksek oluyor bence; Savaş, Demir, Kaan, Berk (sadece Berk), Hakan, Ateş, Gökalp, Mete...

Bu temada olmasa da sevdiklerim; Çınar, Deniz, Ege, Orkun, Tolga, Ufuk, Ulaş...

Ama Savaş'ın yeri bende ayrı.
  • akhenaten  (03.12.23 14:01:48 ~ 14:02:47) 
Ege, deniz, aras, mert


  • mor oje  (03.12.23 15:21:53) 
Koray, Yağız, Agâh, Kerem.


  • black holes in the sky  (03.12.23 18:18:27) 
Ali
Barış
Tuna
  • Amaranta ursula  (03.12.23 20:25:21) 
ahmet, mehmet, kurasaki ichigo.


  • ya ben lan neyse  (03.12.23 21:32:31) 
Kadin-erkek farketmez, icinde e gecen isimleri seviyorum. Engin, Ediz gibi isimler kulaga hos geliyor bence. Oglum olsa adini Engin koyarim herhalde.


  • chihirovekohaku  (05.12.23 00:17:27) 
T ile baslayan isimleri seviyorum nedense.
Tarik gibi..

  • cooperr  (05.12.23 00:42:37) 
mauro icardi


  • sonsuz  (05.12.23 15:52:27) 
Burkay


  • melodramaticfool  (06.12.23 03:30:48) 
[]

Yaşamı bir bavul eşyaya nasıl sığar

Sayın ekşiciler,

Basit yaşamak bununduğumuz zaman içerisinde en zor olanı.
Bir kişi düşünün ki kendisine bir hedef koymuş olsun ve ,bu amaçla bir gece ansızın kalkıp gitmek istediğinide tüm eşyaları tek bir valize sığdırıp yola çıkabilsin.

Bu kişinin size göre nasıl bir hayat tarzı ve prensipleri sahip olması gerekir ?


Aklıma gelenlerden bazıları,


- Sosyal medyayı ve tv medya gibi araçları hayatından çıkarmak
- Birikim ve yatırım yapmaya odaklanarak, harcama potansiyelini düşürmek
- Büyük evler yerine 1+1 tarzı evlerde yaşamak
- Maximum eşya sayısı miktarı belirleyip, eski bir eşyayı elden çıkarmadan farklı bir eşya edinmemek
- Metacı olan kişi ve kişlerden mümkün olduğunca uzak durmak

 
Bu konuda çok düşündüm bir zaman, aslında ne kadar eşyayla yaşadığın değil ne kadar eşyaya ihtiyaç duyduğun gerçeği burda sana yol gösteriyor. Evet tv sosyal medya güzel bir şey anlık her konuda ve kişiye erişim büyük lüks ama bunsuz yaşayabiliyor musun, o önemli. Bu konuda kendini test etmek için küçük kaçamak kamplar ya da seyahatler yapmaya çalış. Her seferinde yanına aldığın onca şeyin ne kadar gereksiz ve sana boşa yük olduğunu zamanla anlıyosun.
Birden herşeyden vazgeçmek elden çıkartmak çok sert ve yorucu olabilir. Kendince başarabileceğin şeyi bile itici hale getirebilirsin.
Küçük küçük başla, telefonunu evde bırak çık gez bir kaç saat. Haftasonu yakın bir şehire bir sırt çantasıyla git, haftasonu kampa git 2 gün. Otel konaklaması yap, yurtiçi yurtdışı kısa süreli geziler yap. Neyi yanına alıp kullandığını, kullanmadığını, neye seyahat halinde bilmediğin yerlerde kolay ulaşabilir ulaşamadığını gör, neyin senin için hayati neyin külfet olduğuna kendin karar ver. Bu kararı verirken de şekilci olma, başkaları ne der deme, sadece kendine bak çünkü o valiz senin olacak ve içindekiler de sana hizmet edecek günün sonunda.
Hiç zor değil.
  • erty_ksk  (01.12.23 22:04:07) 
bu kafa yapisi ile alakali, az seye sahip olup onlara tam bagimli da olabilirsiniz. onemli olan bagimli olmadan yasayabilmek, esyalarinizi bir bavula sigdirabilmek degil, bir bavuldan fazlasindan vazgecebilmek onemli. ve sahip oldugunuz her maddi seyin yerine baska bir seyi koyabileceginizi farketmek ve benimsemekle alakali. gayet deneyimle konusuyorum, omrumun ciddi bir kismini gecirdigim iki kisi tam olarak boyleler. ikisinin de hicbir 'seye' bir bagliligi yok. ne kadar sahip olsa da birakip gidebilmek kafasinda olmaniz lazim. her ikisi de iki uc haftalik seyahatlere bile tek sirt cantasiyla gider, defalarca tasinmislardir iki uc valiz yeter vs. yukardaki arkadasin yazdigi fikirler gayet guzel. yavas yavas baslayabilirsiniz.


  • songforsomeone  (01.12.23 22:58:45 ~ 23:09:16) 
[]

Bir Arkadaşlik iliskisi Hk.

Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.

Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında daha çok takıliyor, ben istemiyorum zaten yüz göz olmayı.

Bu gruptan bir arkadasla nispeten kafamız daha çok uyuştu (cinsel yonelimimiz aynı vs) bununla düzenli içmeye de gidiyorduk. Sonra bu yazın saçmalamaya paranoyaklasmaya başladı, işyerinde herkes bunun aleyhine çalışıyormuş gibi. Çok önemsemedim, hatta yatıştırmaya bile çalıştım. bir süre sonra işle alakalı bir şey sormak için yanına gittigimde bana inanılmaz saçma ve sert bir tepki vererek başından savdi. Bu ana kadar dediğim gibi sürekli konuşuyor ve dışarıda da görüşüyorduk

O anda iletişimi kestim, bir daha suratına bakmadım. Bu olaydan sonra bu sefer patrona gidip siz ona (ben oluyorum) torpil yapıyorsunuz, onun dediği oluyor hep gibi şeyler söylüyor. Hatta o, odadan çıkarken ben içeri giriyorum ve patron direkt aha bunları söyledi senin hakkı da diyor. Bundan sonra komple her yerden engelledim sildim, Kendi manyakligi olduğu icin patron ona bir ceza vermek istedi fakat gruptaki diğer iki arkadaş gidip onun adına yalvarmislar yapmayın bu aralar kafası bozuk vs gibi.

Şimdi ben çocukluğunda, hatta üniversiteye gidene kadar çok ciddi zorbalığa uğramış bir insanım. Zaman zaman bu zorbalık kolektif bir hal de alırdı, olayla alakası olmayan insanlar da dahil olurdu vs. bu yüzden uniye başladıktan sonra yaşadığım şehre bile bir daha dönmedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok zaten etrafıma güvenmediğim, istemediğim hiç kimseyi yaklaştırmiyorum. Ihtiyacım da yok. Son derece self sufficient bir hayatım var.

Bu yüzden en ufak bir rencide edici hareket, terbiyesizlik, densizlik beni aşırı tetikliyor, bana kimse saçma sapan şeyler söyleyemez, şakalar yapamaz mesela. Işyerinde bunu yaptığı için bozdugum birkaç kişi oldu, hiçbirinin suratına dahi bakmıyorum.

Bu arkadaş yaptığı terbiyesizliklerden sonra, önce hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya çalıştı, muhatap olmadım, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi, aradan aylar geçti bu arada.

Ben diğer arkadaşlardan da soğudum hiçbiriyle konuşmuyorum, herhangi bir açıklama da yapmadım, ama ısrarla bana selam vermeye, konuşmaya devam ediyorlar.

Yani bu durum bircok kişi için anlaşılmaz olabilir, saçma gelebilir size ama durum bu. Benim dünyamda böyle hareketlere yer yok, bunu bana degil başkasına yapsaydı mesela çeker sorardım sen nasil boyle hareket edersin diye.
Ama bakıyorum arkadaşların umrunda değil. Adam iki gün önce beraber sarhos olduğu adamın arkasından iş çeviriyor.

Bundan bu duyarsizliktan çok rahatsız olmaya hakkım yok mu? Kimse kimseyle konuşmayı biraksin demiyorum, demem. Hep beraber bunlar takılırken, sanki bu absurtlugun sorumlusu ben misim gibi kendi kendimi disladim gibi bir şey oldu. Pişman değilim asla, gebersem konusmam. Hala da muhatap olmaya devam ediyor benle bu ortak arkadaşlarimiz. Yani siz adil olamayacaksaniz ne biçim arkadaşınız anasını satayım. Çok saçma geliyor bana bu durum.

 
Yani tabi içten pazarlıklı, samimiyetsiz insanlarla bir iletişim yürütmek zor ve sizi de kötü etkileyebilecek bir durum.

Ancak sizi çok katı gördüğümden bir şey diyemedim. İnsanlar hatalar yapabilir, bazen kötü günlerinde olabilirler. Anlaşılamamış, derdini anlatamamış olabilirler. Bir insanı kötü yapan tek bir davranışı değil, düzenli şekilde bu davranışları devam ettirmesi, bunu karakterine yansıtmış olmasıdır.

Siz sanki biraz hızlı karar verip bundan da hiç geri adım atmıyor gibisiniz. Haliyle bu insanlar gerçekten samimiyetsiz mi yoksa siz mi çok katısınız emin olamadım ben :D

Şu diğer kişinin ne yaşıyor olursa olsun gidip ona torpil yapıyorsunuz demesi yanlış tabi ki. Ancak iş arkadaşını her yerden silip engelleyecek kadar büyütmemelisiniz bence bu olayı. Neticede orası iş yeri. Herkes birbiriyle öyle böyle anlaşırken, herkese tavırlı olan bir siz olursanız bu pek iyi sonuçlara yol açmayabilir. Sadece bu çalıştığınız yer özelinde böyleyse sorun değil, ancak atıyorum genel olarak insanlarla aranıza çok kalın duvarları hop diye koyabiliyorsanız bu o kişilerden çok sizi cezalandıran bir durum olur bence.
  • akhenaten  (01.12.23 20:29:40) 
nacizane fikrim, gecmiste yasadiklarinizdan dolayi hem insanlara karsi asiri katilasmissiniz, hem de aslinda bu durumu pek halletmemissiniz ve etrafiniza duvarlar ormussunuz. yasadiginiz seylerin ciddi bir kismini kisisel algiliyor olma olasiliginiz da mevcut. sivri olmak boyle bir sey degil, ortami idare etmek de bunun cozumu degil. sinir koymayi ogrenmek onemli. siz sinir koymadan, insanlari direk siliyorsunuz. sinir koymak 'bana yakin olmak icin bunlara dikkat etmen gerekli' demektir ve yakin olmaya, onarmaya acik olmaktir. siz ne yakin olmaya ne onarmaya acikmissiniz gibi gelmedi bana yazdiklarinizdan. karsimdaki 100% en bastan benim istedigim gibi olsun istiyorsunuz ve olmayan herkesi siliyorsunuz. ama bu mumkun degil, hepimiz insaniz, sadece sizin yasam oruntunuz yok, herkesin gecmisi, ailesi, sosyal yasami var ve bunlar hepimizi, ayni sizi etkiledigi gibi etkiliyor. birbirmize sevgi ile sinirlar da koyarak bir arada yasamayi ogrenmek guzel bir secenek.


  • songforsomeone  (01.12.23 23:05:40) 
songforsomeon +1

yakın ilişkiniz olan kişi ciddi bir yanlış yapmış size karşı ve onunla tüm iletişimi kesmek anlaşılabilir bir tercih bu noktaya kadar hak veriyorum size. ancak sonrasında tüm grupla iletişimi kesme ve onları duyarsızlıkla suçlama kısmı biraz sıkıntılı geldi bana. açıkçası ben de bir arkadaşım -isterse dünyada en yakın olduğum insan olsun- birisiyle kötü bir şey yaşadı diye diğer kişiyi direkt silip atmam. çünkü olayın merkezindeki kişilerden birisi olmayınca tam olarak olayın nasıl geliştiğini bilemezsin asla ve genelde diğer tarafın da olayla ilgili kendince bir açıklaması vardır aslında. hadi diyelim açıklaması da yok yakınım olan kişi %100 haklı bu sefer de diğer tarafın en azından bir pişmanlığı, bir özrü vardır herhalde. tabiki bu kişiyle eskisi gibi olamam ne olursa olsun ama direkt silip atamam da yani dediğim sebeplerden ötürü.

bu sebeplerden ötürü sizin durumunuzda olsam kimseden de küstüğüm kişiyle benim gibi küsmesini beklemem böyle bir şeye hakkım olduğunu bile düşünmem hatta. adil olmak demişsiniz ama adillik her yanlış yapanı silmek demek değil ki böyle olsaydı ne bizle konuşan insan kalırdı ne de bizim konuşacağımız. tabiki siz yetişkin bir insan olarak böyle kendinizi daha iyi hissediyorsanız böyle yaşarsınız o konuda bir şey diyemez kimse ama en azından insanları -içinizden de olsa- yargılarken bu açıdan da bir düşünün derim.
  • pietro crespi  (02.12.23 02:24:49) 
arkadaşlarına olan tavrını saçma buldum. sizin aranızdaki özel bir mesele yüzünden ellerinde adalet terazisiyle gezmek zorunda değiller. adamla olan problemin o adamı bağlar, diğerlerine tepki göstermen abartı olmuş.
youtu.be

  • hrskrs  (03.12.23 01:39:35) 
[]

evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel?

yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?

 
Kari koca çalisiyorlarsa;

is arkadaslari(farkli zamanlarda).

Komsular, akrabalàr, anne/baba taraflari.

Kadin kisisin okuldan vs arkadaslari...

Yeni insan tanima gibi bir durumlari olmaz yani sayet marjinal bi çift degillerse(açik evlilik vb.).
  • Yourcousinmarvinberry  (01.12.23 13:58:17) 
bol bol dışarı çıkıp mümkünse sürekli aynı yere giderek de çevre edinilebilir. müdavim olmak lazım yani. bir süre sonra önce çalışanlarla sonra sizin gibi diğer müdavimlerle arkadaş olabilirsiniz. söylendiği gibi tarafların is arkadaşlarını da dahil etmek lazım, o birini getirir öbürü diğerini getirir derken bakmışsınız 20 kişiyle iyi kötü diyaloğunuz olmuş.


  • orient blue  (01.12.23 14:07:43) 
sosyal medya


  • ala09  (01.12.23 22:28:09) 
[]

Böyle şanssızlıklar sizi de buluyor mu?

Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi.

Temmuz ayında aldığım telefonun Ekim ayında ekranı çizildi sanki kedi tırmalamış gibi. Ekranı kullanırken belli olmuyor ama güneş ışığı yansıyınca sürekli gözüm oraya gidiyor.

Çok canım sıkılıyor bu duruma. Telefondan soğudum.

Sizin de başınıza benzer şeyler geldi mi?

Not: 4 sene boyunca xs max kullandım. Bunun son 1,5 senesi ekran koruyucuzdu ve çizik bile yok. Yeni iPhone modellerinin daha hassas olduğunu düşünüyorum.

 
Şanssızlık bu değil ya bile isteye olmuş…


  • Boris  (30.11.23 18:46:35) 
Bu şanssızlık değil ki abi şanssızlık dediğin kavram çok farklı bir şey, sen üşengeçliğinin kurbanı olmuşsun sorun kaderde değil sende.


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 18:49:23) 
oldukça ucuz bir xiaomi telefonu ekran koruyucusuz 1dk kullanmadım. hatta baya pahalı ekran koruyucu aldım.


  • ferenc  (30.11.23 18:55:33) 
Şanssızlık tanımını kullanmak kendimi avutmak gibi oldu galiba.

Gerçekten çok pişmanım bu kadar çabuk böyle bir şey olacağını tahmin edemedim
  • tavish11  (30.11.23 18:56:23) 
mat ekran koruyucu taktırırsan oluşan çizikler görünmeyebilir


  • freebird5406_2  (30.11.23 18:58:27) 
Abi yanlış anlama cebinde falan taşısan neyse de bir de çantaya atmışsın çantada her türlü çizilir içinde ne vardır allah bilir, benim çantaya baksam tırmık falan bile çıkar :)


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 18:59:08) 
bu sanssizlik degil yaw..


  • cooperr  (30.11.23 19:03:24) 
Çantanın içinin temiz olduğuna eminseniz ekranı silerken çizilmiş olması da çok olası. En çok bu sebeple çiziliyor bence camlar.

Böyle işler için ayrı bir temizlik bezi kullanılmalı. Çok amaçlı kullandığınız bezlerde oldukça sert granüller kalabiliyor. Siz yumuşacık bezle sildiğinizi düşünürken bir milimetreden daha küçük bir parçacık ekranı çizebiliyor.
  • akhenaten  (30.11.23 19:09:48) 
Geçmiş olsun, çantaya atma süreçlerinde aynı sonuç doğuyor. Çantanın boş gözüne koyarken bile çekinirim şahsen.


  • kondansator  (01.12.23 09:19:13) 
Bu şanssızlık değil bence. Riske girmişsiniz ve zarar gerçekleşmiş.


  • curukturpkokusu  (02.12.23 09:02:30) 
[]

erkekler neden atkı takmıyor

böyle bir şey gözlemledim.
ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?



 
Atkı aksesuar gibi bir şey, gereksiz yük. F/P yok.


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 14:26:36) 
gereksiz yük geliyor. takan baya var ama.


  • jelly bear  (30.11.23 14:31:48) 
gereksiz yük +1
takan bir daha takmamıştır çünkü kesin bir yerde unutmuşuzdur veya hacılamışlardır.

  • lazpalle  (30.11.23 14:34:32) 
ben takıyorum, soğuğu güzel kesiyor bence.

edit: yük olma konusu şöyle, mont giyince cepleri yetiyor sadece onunla çıkıyoruz diyorsanız evet. Ama ben hep bi sırt çantasıyla dolaşıyorum çünkü laptop veya tablet yanımda oluyor, şemsiye oluyor, ıslak mendil vs. koyabiliyorum bu sebeple zaten atkıyı da çıkarınca koyacağım bir çanta hazır.
  • nhk ni youkosu  (30.11.23 15:07:15 ~ 15:11:11) 
Ben çok severim ya. Hatta herkes sever diye biliyorum, karikatürü de var umut sarıkayanın.

encrypted-tbn0.gstatic.com
  • Tisatiaşer  (30.11.23 15:33:56) 
Erkek arkadaşım 39 yaşında ilk defa benim hediyem ile atkı taktı. Öncesinde “ne gereksiz” diyordu şimdi kendi kendine gidip ikinci bir atkı daha almış :d

Bence çoğu denemediği için farkı bilmiyor. Atkı müthiş bir icat.
  • ruhen hastayim ben  (30.11.23 16:07:49) 
Sıcaklıyorum hemen.

Bir de İstanbul'da öyle çok soğuk olmuyor kendi yaşam düzenimde en çok birkaç saat dışarıda oluyorum. Saatlerce soğukta yağmurda kalacak olsam içlik bile giyerim rahatıma düşkünümdür.

20'li yaşlarımda da bere takmazdım artık takıyorum. Emekliliğim yaklaşınca atkı da takmaya başlarım belki belli mi olur :D
  • chicha_v2  (30.11.23 16:11:03) 
çocukken annemin üşütme atkı tak baskıları sonucu takmam dışında kendi isteğimle takmadım hiç herhalde. Boynum üşümüyor ki benim o açıdan çok mantıksız buluyorum. Benim bi burnum üşüyor atkının işe yarayabileceği alanda, orda da gözlüklü olduğum için atkıyı burna kadar çekince gözlük buğulanması gibi sekonder sıkıntılar çıkıyor.

Ayrıca çok komik biliyorum ama atkıyı boyna düzgün dolamayı beceremiyorum. Mağazalarda bi iki denemiştim kendimi boğmaya çalışmışım gibi durdu dsjdjs
  • nundu  (30.11.23 16:14:44) 
Montlari korunakli oldugu icindir. Bi suru dugmesiz bagri acik kaban/montum var. Birak boynumu kapatmayi govdem bile usuyebilir. Sorun bizde sanki :)


  • ala09  (30.11.23 22:42:31 ~ 01.12.23 00:43:09) 
Mont, kaban vs ne kadar kalın olursa olsun boyun tarafından insanın içine rüzgar ve soğuk giriyor. Ben takıyorum ve baya da fayda görüyorum soğuklarda, şu karikatürdeki gibi takıyorum hatta;

durmabak.blogspot.com

Çok sıcakladıysam atkıyı çözüyor yeşilçam kötü adamları gibi iki ucunu boyundan aşağı sarkıtıyorum, montun da önünü açıyorum.
  • John Bloor  (01.12.23 10:23:18) 
[]

Ankaradakiler yilbasinda napcaksiniz?

Genel olarak da aslinda sorulabilir. Sehrin yeni kisimlarini kesfetmek isterim etkinlik bahanesiyle




 
[]

bir gününüz nasıl geçiyor?

aslında sormak istediğim şu: gün içinde planladıklarınızın ne kadarını yapabiliyorsunuz? çoluk çocuk sahibi olmadığım ve trafikte fazla vakit geçirmediğim halde bana gün çoğu zaman yetmiyor, herkes aynı durumda mı merak ediyorum. vakit kaybı olarak gördüğüm bazı alışkanlıkları da kestim aslında yakın zamanda (sosyal medya takibi vs) ama buna rağmen yine kayda değer bir değişim olmadı ve bu durum beni acayip strese sokuyor.




 
Günler 36 saat olmali, kesinlikle bana da yetmiyor.


  • Yourcousinmarvinberry  (29.11.23 22:17:07) 
Bana da zaman yetmiyor. Ailem ve arkadaşlarımla konuşmaya zamanım dahi olmuyor.


  • Amaranta ursula  (29.11.23 22:28:50) 
bana çok yetiyor çok boş yapıyorum hatta. planladığım her şeyi yaparım vakit de kalır.


  • jelly bear  (29.11.23 23:37:17) 
enteresan bir soru

bana cogu zaman gun yetiyor, hatta bir suru bos zamanim bile oluyor
sosyal medya, haber takip etmiyorum

ancak bana da hafta yetmiyor.
ne zaman ay basladi, ne zaman ay bitti anlamiyorum
haftasonlari ise 5x hizla geciyor, uzucu
  • foster  (30.11.23 10:57:25) 
sabah işe git, akşam işten dön, yemek ye, sosyal medyada takıl, uyu.


  • nickini degistiren yazar  (30.11.23 11:09:30) 
[]

önce evlilik mi teklif edilir yoksa aile ile mi tanıştırılır?

sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.




 
Valla bence evlilik teklifi sonrası.


  • Amaranta ursula  (26.11.23 22:35:03) 
Standart yok, nasıl olsun ki? Size ve aile yapınıza bağlı bir şey bu. Kimi insan var tanıştırma için kafa yormaz, spontane denk gelir de tanışılır. Kimileri özellikle erkenden tanışılsın ister, kimileri iş ciddiye binmeden asla tanıştırmam der. Kimileri evlenme teklif edip öyle tanıştırır.

Yani hatta ülkemizde evlenecek insanlardan önce ailelerin tanışması bile yaygın bir şey. Böyle düşününce iyice garip geldi. :D

Çok takmayın yani.
  • akhenaten  (26.11.23 23:24:28 ~ 23:25:56) 
ben olsam evlenmeyeceğim birini ailemle tanıştırmam.
fakat bunun belli bir sırası yok. tanışma olursa 2 taraf da ciddi olduğunu bilecek zaten. teklif sonra da olabilir. zaten o durumda teklif formalite olur
kabul etmeyecek biri aileyle tanışmaz.
  • jelly bear  (28.11.23 00:23:30) 
[]

ilişki ve zaman

selamlar

ben erkeğim. hem çalışıyorum hem de yeni bir lisansı okula giderek okuyorum. işimi hafta içi evden hafta sonu işyerinden yaptığım için zaman konusunu sevgili yapana kadar bir şekilde idare ediyordum.

sevgilimle 1 yıldır birlikteyiz. kendisinden yaşça biraz büyüğüm. o da çalışıyor ve uzak bir semtte oturuyor. ben uzun zamandır yalnız yaşıyorum. boş günüm olduğunu duyar duymaz koşarak yanıma gelme arzusunda. beraberken genelde evde vakit geçiriyoruz. beraberken aramız iyi fakat aynı yerde olmadığımızda sorunlar başlıyor.

ilgi ve zaman konusu en büyük derdimiz. ben genellikle akşam arayıp yarım saat sohbet etmeyi seviyorum. o ise gün içinde sürekli mesajlaşmayı, fotoğraf göndermemi bekliyor. hatta mesajlarda emoji olmayınca da geriliyormuş. ancak benim gün içinde bunlara ne isteğim, ne hevesim ne de ayıracak dikkatim var.

sevgilimle boş vaktimin çoğunu geçiriyorum. az olan zamanımı arada sırada kendime veya başka arkadaşlarıma da harcamak istiyorum. bazen görüşemeyebileceğimizi, başka planlarım olabileceğini, başka insanlarla da sosyal sorumluluklarım olabileceğini açıklamaya çalışıyorum ve ondan en azından "üzülüyorum ama anlıyorum sevgilim, sen de haklısın" türü destekleyici bir anlayış bekliyorum. özellikle iş ders sınav gibi yoğunlukların birleştiği haftalarda sevgilimle ciddi sorunlar yaşıyoruz. ben kısaca "ilgilenemeyebilirim bir süre" diyorum. bunu dediğimde küplere biniyor.

sözlerime sinirlenip kızıyor. hayatında benden başka kimse yok neredeyse, belki de bu yüzden üzerime çok düştüğünü düşünüyorum. bunalıyorum ve alıştığım özgürlüğü yitirdiğimi hissediyorum. bazen ayrılmayı düşünüyorum. ama benden başka pek kimsesi olmadığı ve amiyane tabirle "kafayı çizmeye" biraz müsait olduğu için ayrılmaya da çekiniyorum. napacağımı bilemiyorum.

özetle, sevgilimi seviyorum ama ilişkimiz beni çok zorluyor. yardımınıza ve tavsiyelerinize açığım.

 
Daha gec olmadan, tum hayati siz olmadan, size daha da fazla baglanmadan ayrilin. Tahminim her turlu ayrilacaginiz yonunde, ne kadar erken olursa o kadar iyi onun icin de. Birakin kendi hayatini kurmayi denesin daha da gecikmeden. Kafayi cizer belki ama elbet toparlar sizin sorununuz degil. Su an sadece yasayacagi aciyi geciktiriyor ve buyutuyorsunuz.


  • nic cage  (24.11.23 23:12:31) 
Kendiniz gibi mantık ağırlıklı düşünen birisini bulmanız lazım böyle olacak iş değil karşı tarafa yazık.

Gerçi öyle olunca da çok severseniz bu sefer de üstüme düşsün diye beklersiniz belki, insan kendi gibi birine genelde uzun zaman katlanamıyor :D

Biraz acıma sezdim tavırlarınızda. Kızcağız sizin sosyal sorumluluk projeniz değil ki bırakın benzer şekillerde karşılık alabileceği birileri için harcasın vaktini. Onu değiştirmeye çalışmayın. Evet belki yaşı gereği veya cinsiyeti gereği çok mantıksal bakamıyordur ama sizin tavırlarınız da bana aşırı geldi, o tarz bir şeyi de hak etmiyor bence.
  • ananiyimioguz  (25.11.23 00:33:52 ~ 00:38:55) 
gerçekten seven erkek böyle davranmıyor. üşenmiyor, zor gelmiyor, fedakarlık yapıyor.

bence sırf acıdığınız veya mevcut durumdan yeterince rahatsız olmadığınız için bu ilişkiye mecbur hissetmeyin. ayrılmak ikiniz için de iyi olur kanaatindeyim.
  • yenibirgüzelnick  (25.11.23 01:37:20) 
Seviyorum ama zorlanıyorum diyorsanız ilk çare olarak neden ayrılasınız ki?

Yani olayı anlatmışsınız ancak sorunun ne olduğunu saptadığınızdan emin misiniz? Örneğin sorun sizin gün içinde sürekli mesajlaşmamanız mı? Yoksa karşınızdaki kişinin geçmişte yaşadığı şeyler veya şu an sizinle yaşadığı şeylerden dolayı yaşadığı bir çeşit kaybetme korkusu mu?

Eğer sorun kaybetme korkusuysa ve siz de bu korkuya sahip olmayan kişi olarak bu ilişki içinde kalmaya devam edeceğinizi biliyorsanız bu kişiyi karşınıza alıp güzelce konuşarak güven aşılayabilirsiniz.

Ancak yok siz zaten "bu ilişki nereye gider emin değilim" gibi bir düşünce içindeyseniz, karşınızdaki kişiye geleceğe dair hiçbir söz veremiyorsanız, onun sorularına karşı da her zaman temkinli yaklaşıyorsanız karşınızdaki kişinin kaybetme korkusu yaşaması son derece beklenen bir durum. Bu durumda ilişkinin gelişip yeni bir aşamaya geçme eğilimi gösterdiği süreçte zaten ayrılacaksınız. Anlıyorsunuz değil mi? Yani karşınızdaki kişi bunu hissediyor da olabilir. Sizi tanımıyoruz sonuçta. Bu durumda ayrılması gereken kişi o olmalı aslında ama insanlar bunu yapamayabiliyor. Bu durumda bu görev size düşer. Ancak siz böyle hissetmiyorsanız karşınızdaki kişiye de bu güveni vermeniz gerekir. İnsanlar sizin niyetinizi göremiyor, düşündüklerinizi anlayamıyor olabilirler.

İlişkide sorunlar olacaktır. Bir ilişkiye başlayıp her şeyin yolunda gitmesini beklemek bana çok gerçekçi gelmiyor.

Siz bu ilişkinin bir tarafısınız, sorunlar kendiliğinden çözülmez. Bir şey yapmalısınız ve yaptığınız şey herhangi bir şey olmamalı; sorunun gerçek sebebine yönelik olmalı.

Bunları seviyorum dediğiniz ve bunda samimi olduğunuzu düşündüğüm için yazdım. Yoksa ayrılın gitsin.
  • akhenaten  (25.11.23 10:24:53) 
akhenaten+1
yenibirgüzelnick+111111

“Ne isteğim ne hevesim ne de ayıracak ne de ayıracak dikkatim var”
İsteğinizi hevesinizi ve nereye ayırmak istiyorsanız oraya veya o (potansiyel) kişiye verin, belli ki bu kız o kişi değil sizin için. Veya siz şu anda herhangi bir ilişkiye uygun değilsiniz.
Elbette başka planlarınız olacaktır, ikiniz de özel alan yaratacaksanızdır ama bunların iki taraf için dr potansiyel tehlike yaratmadığını iki tarafın da anlaması için gerekli koşulların sağlanması gerekiyor.

Bir tarafın veya aslında iki tarafın da ilişkide ilgi alaka özen talep etmesi anormal birşey değil. Ama siz bunu sağlayamayacak veya bu kişi için sağlayamayacak olabilirsiniz. Kimse de sizi yargılayamaz ama zorla sevgili olmadığınıza göre karşı tarafı da üzmeye gerek yok.

Yok devam etmek istiyor onu kaybetmekten korkuyorsanız güven ve sadakat inşasını iyi sağlamak gerek. İki tarafın da ilişkiden şimdi ve yakın gelecekte ne beklediğini açıkça belirtmesi ve iyi anlaması gerek.
Kızın hayatında sizden başka biri yok (gibi) görünmesi size ve ilişkisine öncelik verip sağlam bişeyler inşaa etmeye “tek başına” çabalamak zorunda kalmasından da kaynaklanabilir. Kafasında bu meseleye tik atmadan başka konulara kişilere hobilere odaklanamıyor olabilir.

Sevgililik iyi anlaştığımız ve ekstradan romantik bişeyler hissettiğimiz arkadaşlarımız değildir. Olacaksa bunun tam tersi doğru olabilir ancak; yani romantik bişeyler hissettiğimiz ve iyi anlaştığımız sevgililer aynı zamanda iyi arkadaşlarımız olabilir..
sevgilinize arkadaş muamelesi yapmayın.
  • jimjim  (25.11.23 17:33:08) 
[]

iş yerinde zorbalık yapan çalışma arkadaşı

selamlar. mevcut iş yerimde birlikte çalıştığım arkadaşım son zamanlarda oldukça zorba davranışlar sergiliyor. şu zamana kadar maytaba aldım yanlış mı yaptım bilmiyorum ama dozu arttırdığı için canım oldukça sıkılmaya başladı. önceki iş yerimde de benzer bir davranışı yapan arkadaşa rahatsız olduğumu tekrar aynı davranışı yapmaması söyledikten sonra aramız oldukça buz olmuştu. (tamamen başka bir konuydu) sonra da sosyal medyadan falan silmiş (çok da umrumda değildi de neyse). şimdi bu durumda süreci nasıl yöneteceğim gerçekten bilmiyorum. yöneticime söylemek aklımdan geçiyor (bu arada şakayla karışık bir kere o da takılmıştı ben de ne alakası var deyip biraz sert çıkmıştım) ama bu durumda da diğer çalışma arkadaşlarıma bana tavır almasından endişeleniyorum. her gün yüzyüze çalıştığım insanlar sonuçta bunlar.




 
İşyerleri arkadaş edinmek için gidilen yerler değil. Sizin de böyle bir söylemeniz yok zaten o yüzden rahatsızlığınızı karşı taraf ile görüşerek dile getirin. Daha sonra ister tavır koyar ister koymaz sizi ilgilendiren bir durum değil. Amirle bu konuyu konuşmanız sonraki süreç eğer hala devam ederse o zaman görüşürsünüz.


  • dedeminhirkasi  (24.11.23 21:28:28) 
zorbaca davranışları biraz daha açma şansınız varsa daha iyi anlayıp daha iyi yorum yapılabilir. anlattığınız kadarıyla cevap verecek olursam da o dediğiniz konuşma önceden yaşadığınız durum gibi birisiyle aranızı tamamen buz yapabilir yine. böyle olması sizi rahatsız etmeyecekse yapın tabi ama sorma şeklinizden bunu da istemiyorsunuz gibi anlıyorum o yüzden ondan önce o kişiye rahatsızlığınızı ima yoluyla anlatmayı deneyebilirsiniz bence. veya direkt söylersiniz ama böyle uzun ve sert bir konuşmayla değil de o kişi tekrar o davranışları sergilediğinde anlık olarak net ama kısa ve olayı çok da ciddileştirmeyecek bir tonda uyarabilirsiniz.

yöneticiye söyleme işi gerçekten de son çare olmalı çünkü kendin konuşmadan etmeden bir şey denemeden direkt yöneticine gidersen onun gözünde sen de kendini "çocuk gibi kendi sorunlarını kendi çözemeyip şikayete gelen tip" durumuna getirebilirsin. yöneticiye anlatma noktasına geldiğinde yöneticine gerçekten de yapacak başka bir şeyi kalmamış dedirtmelisin.
  • semaforo de medianoche  (24.11.23 21:46:17) 
detay yok. en önemlisi bu kisi patrona vs. yakin mi?
zorbalik yaptiklarinda cevap verdigin icin tavir almak isteyen alsin. seni önemsemeyeni sen de önemseme.
biraz alan ac yalnizken, ezik bu desin, sonra topluluk icin de iyice bir boz ama sizin benimle kisisel bir proleminiz mi var seklinde.
  • wishmaythşngs  (26.11.23 16:19:36) 
daha önce yaşadığın olaydan pek ders almışa benzemiyorsun, bir yerde nasıl başlarsan öyle gider.

ilk olayda bundan rahatsız olduğunu belirtecektin, senin için dalga geçip unutacağın bir konu değil demekki dalga geçmeyecktin, hoşlanmadığını gözünün içine baka baka söyleyecektin. o gün yapamadın bu gün yapacaksın.

eşşek kadar insan o da, dikkat ederim diyip tekrarlamaması gerekir, çocuk gibi küsecekse küssün.
  • selam  (27.11.23 02:55:37) 
İşin içinde iş, ekmek, para gibi unsurlar varsa arkadaşlık falan yok. İş dışında muhabbet kurma, selamlaşma. İşin neyse onu yap. Ne fazlası ne eksiği.


  • ferenc  (27.11.23 04:27:53) 
yöneticiye söylersen daha kötü olur, düzgün bir şekilde iş arkadaşınla konuşman lazım. bir kere eskisi gibi arkadaş olmanız zor, devamında ne olacağı ise o anki bağlama bağlı... yani en makul olan tepki özür dilemesi, bir daha bunu yapmaması ve sana kin de beslememesi olurdu. ama muhtemelen "ya ben nereden bileyim" ya da "herkese yapıyorum onun alınacağı tuttu" falan, bu tarz bir dışsallaştırma ile olumlu benlik imajını korur, sen de o iş yerinde benlik yüceltmek için kullandığı gündelik bir nesne olarak devam edersin...

bununla beraber eğer sen kuracağın diyalogta ona, yaşananların yegane sorumlusunun o olmadığını hissettirebilirsen yukarıda bahsettiğim savunma mekanizmasını tetiklemeden işi çözebilirsin
yani, "ya işte, böyle böyle oldu/böyle böyle bir dönemden geçiyorum, çok stresliyim, çok şakayı kaldıramıyorum bazen sana da patlamaktan korktum, öyle bir an olursa şimdiden kusura bakma" gibi, tabi ben böyle yazdım, o şu şekil konuşur diğeri bu yöntemi beğenmeyebilir
  • Coyote  (29.11.23 01:41:35) 
[]

Biten dostluklar-arkadaşlıklar üzerine

Arayan soran hep bendim. Bir süre sonra geri çekildim ve baktım ki beni aramayalı 3 ay olmuş. Bu süre içerisinde birkaç kez işle ilgili telefonda soğuk bir konuşma geçmişti aramızda. “Hayırdır” dediğimde “Yok bir şey” demişti. Ben de eyvallah dedim. Bu 3 aylık süre sonunda aradi ve “Kardeşim canım sıkkındı işte arayıp soramadım, ne desen haklısın, bi sebebi yok” diyerek işyerindeki bir kızla birlikteliğinden bahsetti. Ben de açıkçası Allah mutlu etsin deyip geçiştirdim.

Araya soğukluk girince ve böyle sebebini de açıklamayınca konuşasım gelmedi açıkçası. Neyse yalvar yakar özür diledi, evime bile geldi. Tamam dedik ama yok abi araya bi soğukluk girince eskisi gibi olmuyor.

Öyle böyle konuşurken bu yine eskisi gibi soğuk ve tavırlı konuşmalara başlamıştı. Herhangi bir sebep gerçekten yok. Adamın huyu bu.
Kovid zamanı nişanı vardı “aile arasında mı salgın filan” konuşurken “gelmezsen gelme lan amma tantana yaptın” diye yine üst perdeden konuşunca ki benim de o dönem sıkıntılarım vardi. “Ulan bir tek senin mi sıkıntın var bu dünyada” diye gitmedim. Burda suçlu benim, gitseydim keşke. Bunun üzerine düğüne çağırmadı ama dugunune gittim altınını taktım. Sonra da bir daha görüşmedik, birkaç kez aradık birbirimizi fakat iletişim koptu gitti. Kanki bicakli ayrılmadık ama böyle de dandik olmasaydı keşke. En son o aramıştı 1 sene önce.

Soru: Bu arkadaşlık serüvenine yapılacak bir şey kaldı mı acaba ?

 
Yok o artık yük olmuş.


  • mikahakkinen  (22.11.23 00:26:22 ~ 00:26:47) 
nişandaki tavrından sonra davet etmemesine rağmen düğününe gidip altın taktığına göre ara ve özür dile dememizi bekliyorsun sanırım.


  • elorelia  (22.11.23 15:12:22) 
[]

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?




 
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.11.23 15:46:23) 
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..


  • maq  (19.11.23 16:10:17) 
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
  • j r r tolkien hayrani  (19.11.23 16:22:08) 
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
  • akhenaten  (19.11.23 17:24:53) 
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım


  • yazdonumu  (19.11.23 18:27:01) 
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm


  • avatar is back  (19.11.23 18:54:43) 
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.


  • komando kani var bende  (19.11.23 19:16:59) 
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?


  • Yourcousinmarvinberry  (19.11.23 19:38:35) 
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.

  • SiyamkedisiZorro  (20.11.23 08:48:25) 
[]

Bugün ölseniz sizi en çok ne üzer?

Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.

Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak.
"Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.

 
Valla bugün ölsem en çok ev depozitosunu alamamış olmak koyar. Salı günü alacaktim çünkü depozitoyu.

Şunu haftaya çarşambaya kaydırırsak(hadi idare et,açıktan bir binlik çalışır) pek bişey koymaz sanırım. Bir tek İskoçya'ya gidememek biraz koyardı belki.
  • j r r tolkien hayrani  (19.11.23 15:30:01) 
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken ölüp gitmek bana çok koyardı.


  • ruhen hastayim ben  (19.11.23 15:32:48) 
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken +1


  • put it in your appropriate place  (19.11.23 15:39:18) 
gecmisin heba, gelecegin sefa gibi gorunmesi bence bir zihin yanilgisi

korkakligimdan deneyemedigim seyler icin uzulurdum
  • foster  (19.11.23 15:41:54) 
çocuğumu daha fazla göremeyecek olmak onun da annesiz büyüyecek olması üzer.


  • pide  (19.11.23 15:59:05) 
Aslında klişe gibi görünen enteresan bir soru: O beklediğim dönüm noktasını, yeni bir şeylere başlayarak, içime sinen bir şeyler yapmama durumu üzerdi beni. O bir yerlere henüz varamamış olma duygusu üzerdi.


  • maq  (19.11.23 16:15:54) 
öldükten sonra uzulemeyeceğimiz için hiçbir şey. bugün öleceğinizi bilseniz diye soruyorsanız eğer herhalde daha çok gezmek yemek içmek olabilir.


  • orient blue  (19.11.23 17:48:20) 
Korkakligimdan deneyemediklerim +1


  • Kittie  (19.11.23 18:25:52) 
3 tane aslanlar gibi evlat sahibi olmamak.


  • Bir cebinde das kapital  (19.11.23 18:47:36) 
Soruyu ilk görünce "japonya'yi göremedim" dedim istemsizce ben de :) ama aslında sadece Japonya değil, çoğu şeyi "aman daha sonra yaparım" deyip, yapabilecek durumdayken erteliyorum. Sanırım erteledigim her şey diyebiliriz buna.


  • fraise  (19.11.23 20:00:24) 
hayal ettiğim gibi bir aşk yaşayamamış olmak ve şarkıda dediği gibi "doymadım inan kanmadım sevgiye".

bir çocuğumun olmaması.(evli değilim)
  • tabudeviren  (19.11.23 21:45:14) 
Şöyle güzelinden bir pist makinesi alıp binememek. Hayalimdeki 2010 E92 M3 tabi ama başkaları da olur :D

Biraz daha para kazanabilirsem Türkiye'de, en kötü yurtdışında yapmak istiyorum bunu.
  • chicha_v2  (19.11.23 21:51:36) 
Öldükten sonraki hayat için yeteri kadar çalışmamış olmak beni çok üzer.


  • etna  (19.11.23 22:33:58) 
oğlumu babasız bırakmak. zaten dünya boktan bir yere dönüyor, böyle bensiz büyümesine hiç gerek yoktu.


  • engelbert humperdinck  (19.11.23 23:43:15) 
Evlatların aile kurmasını görememek, istediğim bir sürü yer var gezecek, hepsini gezememiş olmak.


  • SiyamkedisiZorro  (20.11.23 08:49:25) 
Hayallerimi tam olarak gerçekleştiremediğim için üzülürdüm


  • rock n roll  (20.11.23 13:10:52) 
Evrenin gizemlerini öğrenememiş olmak.


  • iwasbornonamountainside  (20.11.23 15:34:06) 
Aralikta cok iyi bir sarap eventi var. Yilda bir kez oluyor, on bir ayin sultani. Kacirirsam cok uzulurum. Kahrolurum.


  • buf-e kür  (20.11.23 16:14:10) 
Cocuklarimin -ailemin uzulmesinden baska bir sey uzmez


  • turkuaz  (21.11.23 15:09:26) 
hesapları kapatmamak.

borçlarımı kapatmamış, alacaklarımı almamış olmak. yaşlı bir annem var. benim arkadamdan borcumla harcımla uğraşmasın diye. sanırım annemi yalnız bırakmak. bu herhangi bir sevdiğiniz olabilir.
  • phonex  (21.11.23 15:16:28) 
En çok kedimin günler, haftalar, aylarca beni arayacağını, beni beklerken hiç kimseye yüz vermeyeceğini, iştahtan kesileceğini bilmek... Kedimin bu huysuzluğu sebebiyle ben öldükten sonra aile içinde bakılmama, belki yabancı birine verilme ihtimali...

Sonra da İzlanda'ya gidememiş olmak.
  • silverleaf  (23.11.23 11:11:38) 
Allah dostu evliyaların hayatlarını okuduğumda öyle imreniyorum ki bomboş çuval gibi hayat sürüyorum. Arifi Billah zatlar, misal Abdulkadir Geylani öyle muhteşem büyük bir zat ki; Allaha yemin ederim ki arşı ala avucumun içindedir der. 4000 talebesine ders verirken dizinin dibindeki öğrencisi nasıl duyuyorsa en uzaktaki de öyle duyarmış ne kerametler ne hayatlar.. tabii Allahın hediyesi ikramı bunlar... bizde denizden bir damla görseydik diyorum kendimce..


  • ercanzzy  (01.12.23 03:24:33) 
[]

bazı insanlar neden bu kadar kötü?

çok kısa yazmaya çalışacağım. Twitter'dan biriyle (a) flört eder gibi olmuştuk. ben ilerletmek istemediğimi vs söyledim, nedenlerinden kabaca bahsederken de yakın zamanda maruz kaldığım zorbayı (b) anlattım üstünkörü. sosyal medyada insanlarla tanışmayı korkutucu buluyorum vs. neyse bu a kişisinin de tuhaf hareketleri vardı, gerçek kimliğimi, çalıştığım yeri, b kişisini vs ben söylemeden hiç yeri yokken aradı buldu. her hareketi korkutucu. iletişimi kestim. derken bu son bir haftadır da b kişisi çeşitli kanallardan tekrar rahatsız etmeye başlamıştı. her yerden engelli olduğu için benimle mentionlaşmaları var diye a kişisine bana ulaşmak istediğine dair mesaj yazmış. a da iletişimi kesmemize rağmen bana yazdı ve kendince akıl verdi bilmeden etmeden, bu kadar korkacak bi şey yok adam sana napacak ki konuş işte gibi saçma sapan hadsiz laflar. kestirip attım. ertesi gün sanki hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etti ve ben tekrar reddedince b kişisine benim onun hakkında söylediklerimi söyleyip hesabını kapattı gitti (tekrar açmış, nurtopu gibi bi ruh hastası daha). yani korktuğumu, bana zorbalık ettiğini söylediğim kişiye korktuğum için onun hakkında söylediklerimi anlatıp allahın zorbasına stalkerına beni hedef gösterdi. şimdi bu b kişisi, duyduklarının etkisiyle, bana yazmaya çalıştığı hesaplardan birinden tweet şeklinde korkutucu şeyler yazıp duruyor. hayal dunyasindan yazilsa da benim hakkımda yazıldığı ve bu kişinin istese gelip beni fiziksel olarak da rahatsız etme olasılığı olduğu için okumadan edemiyorum. ki delil de toplamak istiyorum olası hukuki süreçler için. ama psikolojik olarak çok yorucu bi hal almaya başladı. zaten öyleydi de artık yıldım ya. bi insan neden böyle bi şey yapar? hadi onlar yaptı ben bunlardan korunmak için ne yapabilirim? ne olursa olsun acaba okumayı kesmem daha mı iyi? bir şey yapamazlar herhalde dimi ya sadece boş boş konuşuyorlardır? aslında psikoloji ve baya güvenlik sorusu ama kategori olarak gönül işlerine giriyor sanırım.
not: her yerden engelliler ve hesaplarım kapalı.



 
Geçmiş olsun, aynı kişi olabilirler mi acaba?


  • John Bloor  (17.11.23 11:19:20) 
Geçmiş olsun. Lanet olsun bunlara ya sonra da türk kızları çok rererö derler. manyak bir tane değil ki ülke zorluyor öyle olmaya. neyse.
tavsiyem yakın çevrende bu durumu bilen birilerinin olması. Sadece boş boş konuşuyor olabilir ama olmama ihtimali de yok değil dolayısıyla önce eğer devam ederse bunları ss aldığını ve kendisini savcılığa vereceğini söyle, devam ederse de gerçekten yap bunu. gerçek kimliği ortada mı bu kişinin? artık bu tarz siber zorbalara karşı halk duyarsız değil. twitterda sen de bunu ifşa ederek sana yaptıklarını yazabilirsin ve umrundaysa o da kendi çevresine rezil olacağı için durdurabilir belki. yazarsan buraya haber ver biz de paylaşırız destek oluruz.

  • Kediyi üzdün  (17.11.23 11:59:02) 
@john Hocam ayni kisiler degil bence ama neler neler cikiyor iste ben artik kim nedir amaci nedir anlamiyorum. Ayni kisi cikarsa da sasirmam ama sanmiyorum.

@kedi sag olun. Hic oyle olaylara girmeden kurtulmak istiyorum sadece.
  • nic cage  (17.11.23 12:15:33) 
BU tarz dengesiz insanlar sizde olusturduklari korkudan guc alirlar. Bence tamamen olu numarasi yapip ikisiyle de herhangi bir iletiism kurmayin.Size bir sekilde ulastiklari mesajlari cevaplamayin.Tam olarak ortadan kaybolun yani


  • turkuaz  (17.11.23 12:40:20) 
bir erkek bulun, sizin yerinize o iletişime geçsin, sevgiliniz olduğunu falan söylesin. yazmaya devam ederse sonunun kötü olacağını soylesin. her ikisinin de kaçmama ihtimali yok.


  • tabudeviren  (17.11.23 14:57:23) 
Cidden çok bunaltıcı bir durum. Sizi anlayabiliyorum, benzer şeyler yaşamıştım.

Karşınızda zararlı ama yine de sağlıklı düşünebilen biri olduğu zaman onunla başedebilirsiniz ancak bu gibi hastalıklı durumlarda hiç bulaşmamak en iyisi.

Bu geçmişinizi de unutun bence. Henüz tanımadığınız insanlara bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Birinin hayatında iz bırakmış derin bir konuyu öğrenmek belli bir samimiyet seviyesi gerektirir. Bu samimiyete ulaşmaya gönüllü olmayan birine de onunla ne için onun istediği şekilde görüşemeyeceğini açıklamanıza lüzum yok zaten. Görüşmeye devam eder ya da etmez kendi bileceği iş. Ancak kibar olmak, tuhaf görünmemek adına ya da her neyse böyle açıklamalar yapmak zorunda hissetmeyin.
  • akhenaten  (17.11.23 16:34:42) 
@akhenaten hocam valla icimi okudunuz ya insanca iletisimi keseyim dedim adam egosuna yediremeyip kurtlara yem atar gibi atti beni. Inanamiyorum bile. Bu kadar sebepsiz günlük bi aktivite gibi kötü olabilmek, birine bu kadar kolay zarar vermek acayip bir sey aklim almiyor. b'yi hasta saniyordum, a sayesinde daha beterini gordum. Ikisinin de allah belasini verse de kurtulsam.


  • nic cage  (17.11.23 17:14:52) 
Ikisi ayni kisi olabilir +1
Bu kisi seni zaten taniyor da olabilir. Belki bir ara ona onun aklinca bi zarar vermissindir ve pesine dusmustur.
Savciliga ver ayrica neyi bekliyorsun.
  • Kittie  (18.11.23 10:27:20) 
[]

Ofisten birine nasıl yakınlaşıyoruz?

Selamlar,
Tam bir yıl önce ofise yeni bir müdür geldi ve çaprazımda oturuyor. Aynı departmanda farklı direktörlere bağlıyız. 7 yaş var galiba aramızda.
Oryantasyonda eğitim vermiştim topluca onlara. akşamına hemen beni linkedinden eklemişti kabul etmiştim.
Aynı hafta bir toplantıda karşı karşıya oturduk orada da benim profilime baktı gelen bildirimden anladım saati. Arka arkaya günlerce devam etti bu bakmaları. Aynı asansöre vs bindiğimiz de oldu bende selam sabah sıfır olunca bıraktı bakmayı. Normalde bindiğim asansöre vs selam verir binerim de onu görünce ergen gibi kasıldım.
Benim bu arada 4 buçuk senedir bitmek bilmeyen boşanma davam var, son duruşmayı bekliyoruz artık bitiyor. Ofisten yöneticim yakın arkadaşlar vs. biliyor ama erkekler çift soyadım olduğu için evli sanıyor eş sorularını geçiştiriyorum genelde.
Geçen ben bu arkadaşın yanındaki masaya bir iş için gittim o yokken. bana mail yollamak için adımı sorunca adımı ve bekarlık soyadımı söyledim ikinciyi telaffuz etmeden çıktı adım zaten. Kalkarken onun arkamda masasında oturduğunu gördüm. Duydu muhtemelen. Yine başladı linkedin üzerinden bakmaya.
Oturalım bir çay kahve içelim isterim ama ben katıksız öküz bir kadınım arkadaşlar, bu adama olumlu sinyali nasıl vereceğim? Ofiste çaya insek olmaz ortak iş yapmıyoruz. Millet bunlar neden beraber indi der illa. Mesaj atsam ne diyeceğim? Bilemedim ne yapmalı.
Aynı meslekteniz, hayat tarzlarımız aynı. Katta birbiri ile nişanlı evli yığınla insan var. Bir tanımak isterim ama hem işime zarar gelsin istemem hem ben bu işlerden hiç anlamam. Az bir yol yordam öğretin bana :)

31 K
Teşekkürler

 
Ofiste bi şekilde sohbet açman lazım. Laflayabileceğin bir ortam yakalamaya çalış, basit sohbet başlat, gerisini halleder diye umarız.


  • Bruce  (16.11.23 20:37:24) 
Arada 7 yas varsa evli nisanli vs olabilir. Yuzuk kontrolu yapildi mi once? Ha bana fark etmez diyosan o baska tabi :)

Eger arada muhabbetiniz olduysa instagramdan ekleyebilirsin.

Bir de not ofiste eger dedikodu donuyorsa cok fazla yakinlasma. Teke tekte yakalayip disari cikarman lazim.
  • amerikanhasta  (16.11.23 22:35:14) 
Evli değil ona eminiz :)


  • cilekli pasta  (16.11.23 23:47:48) 
ben olsaydım, linkedinden bildirimler geldiğini biliyor ve buna rağmen baktığına göre senin de net olmanda hiçbir sakınca yok o yüzden linkedinde mesajlaşma kısmından "burada çok vakit geçiriyorsun :)" şeklinde konuşmayı başlatıcı bir mesaj atman yetişkin insanlara göre gayet olağan. At gitsin niyeti de belli ama hadi diyelim ki çekiniyorsun zaten amaç konuşmayı başlatmak gerisi gelince daha net anlarsın.


  • Kediyi üzdün  (17.11.23 12:09:27) 
[]

Sevgiliniz bi etkinlik icin link atsa

direkt alir misiniz? Sonra bakariz hissi mi olusur? bazi 30+ erk problemleri yasiyorum da. Sanki manitayi ben goturmek zorundayim bi konsere, bi seye kendisi hep bi adim geride istek anlaminda. Citirken boyle degildi is guc yogunlastikca bize yetisemez oldu.




 
@aman ustume geliyorlar hep ben aliyorum hep ben oneriyorum hatta bulamadigim biletler icin karaborsadan kovaliyorum. bu sefer icin cok ucuzdu bilet bu yuzden ona almasini soyledim


  • ala09  (15.11.23 17:54:07) 
Yanlış yapıyorsun. Çok sıkarsan bye der. Bazı zamanlar boş olmalı. Anlık gelişmeli. Sürekli plan insanı bıktırır. Ben pazar günü dinlenmek istiyorsam ama konsere gidiyorsam mutsuz olurum. Direkt alınmaz kısaca. Konuşulur, tamam denirse alınır.


  • dissendium  (15.11.23 17:59:24) 
Valla linki göndermeden önceki konuşma geçmişine bağlı olarak tiklamama ihtimalim bile yüksek. Öncesinde hiç konuşma vs yokken direkt link atarsa hic tıklamayıp direkt soru işareti ya da 'bu bir virüs olabilir mi' tarzı bişey yazarım. Açıkladıktan sonra da duruma göre konuşup kararlaştırdiktan sonra hareket ederim.

Gönderdiği şey 9gag linki falan değilse bişey demeden direkt link atması çok saçma geliyor çünkü bana. Devamı için tıklayınız tuzağına düşmüş gibi hissediyorum. Bişey istiyorsa açık açık yazar biz de konuşuruz.
  • j r r tolkien hayrani  (15.11.23 18:51:59) 
Alıştırmış olabilirsin, her gittiğinde mutsuzluk belirtisi yoksa bundan sıkılıyor diyemeyiz. Bazı insanlar her şeye okay olabiliyor, gitmese de okay gitse de.

Sürekli dürten olmak bi yerden sonra yıldırıcı olabiliyor ama, o hissi anlıyorum. Konuşulabilecek bişi, hep ben kovalıyorum zorla gelmiyorsun dimi gibilerinden. Pasif agresif bi şekilde gönderip almasını beklemek hoş değil.

Bana gelse niye sen almıyon hep yaptığın gibi, paran mı bitti sadaka veriyim mi derdim geyiğe vurup.
  • Bruce  (15.11.23 20:49:05) 
[]

Bu ilişki ve bu erkek kişi hakkında ne düşünürsünüz?

Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)

Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu eleyip eleğini asmış ruh halinde, yaşayıp gidiyoruz işte kafasında.

Kadın tarafıysa konuşkan, neşeli, enerjik, girişken. Biraz daha dağınık yaşıyor hayatı. Atılgan, zaman zaman saldırgan, kendi hakkını savunmak zorunda kaldığı için güçlü ve yalnız insana dönüşmüş biri.

İlk olarak kadın erkeğe adım atıyor, erkek kabul ediyor. Arada karşılıklı olarak yoğun bir çekim olmasına rağmen erkek kısa süre sonra kendisini geri çekerek neredeyse kadından kaçıyor ve ''Ben kendi halinde, sıradan, düz bir adamım. Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor. Sen çok güzelsin, cıvıl cıvılsın. Bu kadın niye benimle diye altında bir numara arıyorum. Böyle düşünmek tabii ki kötü ama hayat bana böyle düşünmeyi öğretti. Birine alışıp üzülmek istemiyorum.'' gibi şeyler diyor. Bu arada erkeğin kayda değer bir geliri, makamı, ünü vs. kesinlikle yok. Kadın da dünyanın en güzel kadını falan değil zaten, belki bir tık ortalama üstüdür olsa olsa.

Kadının biraz bastırmasıyla erkek de duvarlarını yıkıyor, ilişkiye başlıyorlar. Erkek sevgisini açıkça gösteren biri değil ama kadın sevildiğini onun davranışlarından tabii ki anlıyor. Gündelik yaşamına kadını tamamen dahil ediyor, tüm gelecek planlarına katıyor, ailesiyle tanıştırıyor falan.

Sadece erkeğin davranışı biraz baba gibi. Kadını olgunlaştırmaya, büyütmeye çalışıyor sanki ve bunu yaparken bazen yargılayıcı veya kısıtlayıcı olabiliyor. Fakat kadın şımarık biri değil, aksine çocukluğundan beri tanıyanların kendisine olgun dediği bir kadın. Özellikle bu niyette olmasa bile erkek sanki kadını daha uygun, daha iyi olan şeyleri yapmaya ikna ediyor gibi bir tavır içinde. Kadın aslında erkek sayesinde daha düzenli bir hayat yaşamaya başlıyor ama ona belli etmese de zaman zaman kendisini yetersiz, çocuksu hissediyor onun yanında.

Dışarıdan bakıldığında çok alakasız görünen iki kişi. Arada çekim var, güvende olma hissi var, yan yanayken nadir anlar dışında huzur var, eğlenme ve bol bol gülme var, iyi sohbet var, kırk yıldır tanışıyor gibi hissetme var.

1- Böyle bir ilişki yürür mü sizce? Çok alışmadan, bağlanmadan ''farklıyız'' denilip yolları ayırmalı mı?
2- Erkek kişisi hakkında ne düşünürsünüz? Kadını yetersiz mi görüyor, beğenmiyor veya değiştirmeye mi çalışıyor?

 
Şahsi görüşüm ilk adımı kendinin attığı ilişkiden hayır gören tek kadının hz. Hatice olduğu yönünde


  • cambalkon  (14.11.23 23:05:58) 
Ilk adim icin katilmiyorum ama biraz rahat batmis gordum bu iliskide. Adam ister istemez enerji emiyor 40larinda unumu eledim elege astim biraz erken göründü bana. Emekli tripli erkekle ne tur aktiviteler yapilir bilemedim. Rahat batmasini cozerse iliski yurur diyorum


  • mess  (15.11.23 00:09:15) 
Adam bıkıp boşanmak isteyebilir. Yalnız kalmasına müsade edilirse yürüyebilir.


  • Bir cebinde das kapital  (15.11.23 00:47:59) 
çok büyük genellemeler yapacağım ama bir de böyle düşün:

kadından ilgi gelince kendini geri çeken adam özgüvensiz olma ihtimali yüksek biridir. "benim neyimi sevdi ki" diyorsa ileride ya üste çıkar saçma şeyler yapar, eğer her şey yolunda giderse iyi de olabilir tabii. Yani sen kadın tarafısın sanırım, kendini yetersiz görme karşı tarafın bunu sana yansıtıyor olma ihtimalini de düşün.

ilişki yürüyebilir. İlk adımı kadının attığı ve yürüyen ilişkiler var, hatta bu yaşlarda daha da olası, sadece iki tarafın psikolojilerinin uygun olması gerekiyor. Bir de o yaşlarda insanların birbirini değiştirmeye çalışmaması, gerçekten olduğu gibi kabul etmesi lazım. Gençken bile öyle de, 30+'larda kesinlikle öyle.
  • nhk ni youkosu  (15.11.23 00:55:54) 
yürür. herkes bir parça ilişkide evriliyor. aman ben değişiyorum, benliğim gidiyor vs. denilerek heba edilmemeli. ikili hayat elbette uyumlanma gerektirir ve siz uyumlanmışsınız bence.


  • o kadar da degil aga  (15.11.23 01:13:07) 
Hikâye anlatıcısı olarak başarılı örnek olmuş, betimlemeler roman havasında. +Respect

Adamın mizacı çok bilindik ve sıradan, babacan adama tavsiye verme dersen şaşkın şaşkın bakar sana. Kızgınlık ve öfke halinde sözlü veya fiziksel şiddet yoksa veya kadının kabul edeceği düzeyde ise olur niye olmasın. Güzelken herkes güzel, tartışma kültürü belli eder ilişkinin dinamiğini, gerisi de tarafların kabulüne kalmış. Adam hayatı bildiği gibi yaşıyor, düşüncelerinin kadın kadar farkında olduğunu hiç sanmıyorum. Bunları şeffaf şekilde paylaşma yeteneği olduğunu da sanmıyorum, o yüzden bize soruyorsunuz zaten. Evlilik için acele etmeyin gene de siz
  • hasmetizm  (15.11.23 09:25:43) 
Adam biraz mansplaining yapıyor gibi geldi bana.
Kendi yaşadığı hayat sanki en doğrusu da kadına da bu hayatı yaşaması gerekiyormuş gibi öğüt veriyor.
Burada ben aslında bir kötü niyet uyumsuzluk değil de, erkek tarafında bastırılmazı gereken eril bir zihniyet gördüm bu alanda.

Kendi yaşadığı hayatı iyi görüp, kadınınkini eleştirilebilir görmesi, zaten olgun kadını çocuk gibi görüp olgunlaştırmaya çalışması, 35 yaşını geçmiş kadını büyütmeye çalışması vs.
“Daha uygun daha iyi şeyleri yapmaya ikna edici bir tavır içinde”
Adamın gözündeki imaj şu;
Erkek uygun olanı iyi olanı biliyor
Kadın iyi olan ve uygun olana göre davranmıyor.
Bu durumda kadına öneri vermek, onu doğru ve uygun olana yönlendirmek adamın görevi gibi.

İşte buna toksik erik davranış diyoruz.

Adamın düşüncelerinin kaynağının cinsiyetçiliğe dayandığını, kadına ve hayatına gereken saygıyı göstermediğini ve göstermesi gerektiğini anlamadan ilişki yürütemez bu adam. Yanındaki kadına yazık olur. Kadın ya kendine güveninden ve beklediği saygıdan falan ödün verecek, bu erkeğin hep daha iyi bildidiği konularda nasihat dinleyecek. Ya da erkek saygı duymayı öğrenecek.
  • zimbirik  (15.11.23 10:18:25) 
Bir an benim son ilişkimi mi anlatıyor acaba dedim. Ancak o kadar benzerlik olur.

Olaylar şöyle gelişiyor efendim.

Erkek kişisi, kadının kendi durağan hayatına uyum sağladığında mutsuz olduğunu görüyor.

Kadın kişisini seviyor ama ona ayak uydurmaya kalktığı taktirde kendisinin mutsuz olacağını biliyor.

Bir tarafın mutlak mutsuzluğuyla devam edecek bir ilişkiden hayır gelmeyeceğini düşündüğü için ilişkiyi sonlandırıyor.

Durum böyle. Yalnız, yazılı ifade beceriniz, kendinizi ifade tarzınız karşısında şapka çıkarıyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum. Bu yeteneği heba etmeyin, değerlendirin efendim.
  • Mirket  (15.11.23 11:29:24) 
Enerciii diyorum. O yaştaki adamların enerjisi bitiyor bunu kabul edelim. Kadın arada başkalarıyla da görüşsün, bu adamı da yedekte tutsun, ama köpek de çekmesin, o adam kimsenin peşinden koşamaz kendimden biliyorum, adamın enerjisi olduğunda kadın bu adamla takılsın ama tüm enerjisinin karşılığı bu adamda yok onu bilsin, enerjisi varken başka erkeklere de şans versin, yorulunca bu adamın yanında dinlensin.


  • gece abisi  (15.11.23 13:15:42) 
Uyumsuz ilişki. Kadın kendisi gibi cıvıl cıvıl biriyle birlikte olsun, bu adam onun ruhunu emer bitirir. Kadın mutsuzlaşır, ilişkiden çıktığında da kendinden çok şey yitirmiş bulur.


  • birgumuspeni  (15.11.23 13:50:38) 
Gayet normal giden bir iliski iste. Durup dururken overtinking yapip pismis asa su katmaya gerek yok.Akisina birakip keyif almaya bakin


  • turkuaz  (15.11.23 14:01:11) 
Bence yürümez bu ilişki.


  • j r r tolkien hayrani  (15.11.23 19:15:58) 
Insanlar kendi korkularini anlatirken kendileri hakkinda cok dogru fikirler verebiliyorlar.
"Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor."
adam burada kendi icinden geceni, aslinda kendini soylemis bence, sanki daha cok kadini oldugu gibi sevemiyor ve degistirmeye calisiyor gibi geldi bana. aslinda karsisindaki kisiyi oldugu gibi sevemeyen o sanki. sizi sevdigi yonunuzu simdi degistirmeye calisiyor gibi geldi. yurur yurumez bilemeyiz, sizin yapici iletisim becerinize bagli ancak sanki hayatin nasil yasanmasi ve olmasi gerektigini cozmus gibi de bunu dayatmaya calisiyor gibi geldi. oysa ki hepimizin yolu farkli, kimse kimseyi degistiremez, kisi ancak kendisi istediginde degisir ve degismek istemiyorsa da degismez. herkesin kendi yolu kendine dogrudur, kimsenin yolu bir baskasi icin digerinden dogru degildir.
  • songforsomeone  (17.11.23 14:37:59) 
adamın her yaptığına bir kulp bulunmuş gibi. kısıtlayıcılık ve babacan olma durumu karşıda kontrol kurmanın bir başka rengi sadece. hatta pembe rengi, çünkü kadın şuan pembe gözlükle bakıyor.


  • rallied  (01.12.23 10:19:26 ~ 10:19:55) 
Mansplaining demeye geldim ben de :)

Yürür mü yürüyebilir tabii ama dikkatli olmakta fayda var. Farklı olmaktan ziyade mansplaininge maruz kalıyor kadın tarafı gibi geldi bana daha çok.
  • patlamis misir  (01.12.23 10:39:42) 
[]

yetersizlik hissi?

nasıl başa çıkıyorsunuz?




 
Gayet yeterli oldugum seyleri düsünüp, kendime: "e bunlar bana yeter, bak baskalari bunu yapamiyor" diyerek.


  • Yourcousinmarvinberry  (14.11.23 21:09:14) 
çıkmıyorum kabulleniyorum direk, başka birşeye yoğunlaşıyorum.
Herşeyi de başaramayalım ama dimi :)

  • retarder  (14.11.23 21:13:19) 
yeterli oldugumuz konular var. bunlara odaklanabiliriz.
yetersiz oldugumuz konularda kendimizi geliştirebiliriz.
geliştiremiyorsak kapasitemiz bu kadar diyip kabullenip hayata devam ederiz.
  • abelardo  (14.11.23 21:46:15) 
benim yontemim: sakin ol ve instagram/linkedin yuklu telefonu yavasca yere birak.


  • hot potato  (14.11.23 21:49:44) 
  • Bruce  (14.11.23 21:55:50) 
[]

5 Haftalık İnziva

Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?




 
yürüyüş, spor ve kitap. (sıfır sosyal medya ve internet ile)

sanırım bill gates her yıl 2 haftalık böyle bir inzivaya çekiliyor.
  • orpheus  (14.11.23 04:07:09 ~ 04:15:24) 
plantnet diye bir uygulama var, ormanda gördüğüm bütün bitkileri tarayıp listelerim. Mantar, meyve ve çeşitli otları toplayıp kolay birkaç av yaparak yemeğe gerek olmadığını ama biraz yağ gönderirlerse çok makbule geçeceğini söyleyip teşekkür ederim.

Değişik yaprak tiplerinden örneklerle eve dönüp boş vakitte bunların detaylarına falan bakarım.

çevredeki kayaçları incelerim, tiplerini tahmin etmeye çalışırım. yakın plan fotoğraflarını çekip kataloğuma eklerim. beğendiğim bir şey görürsem bir parça eve getirip zımparalayıp parlatmak için falan uğraşırım yine boş zamanda.

böcek türlerine bakarım vs. vs.

valla harika :D ben bunu belgrad'ta yapmaya çalışıyorum zaten, ama 5 hafta kesintisiz kalacağım bir yer olsa sevinirdim cidden.
  • akhenaten  (14.11.23 09:34:18 ~ 09:38:07) 
mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışırım. evde kaldığım anlarda bol bol dinlenir, düşüncelere dalar, kendi kendime konuşurum. :)

hiçbir sosyal medya kullanmam.
dinlendirici müzik dinlerim.
doğa yürüyüşü yaparım.
  • tabudeviren  (14.11.23 09:43:40) 
hep okumak isteyip ertelediğim tüm kitapları yanımda götürür, yoga - pilates, müzik, ormanda yürüyüş, dans ve mümkünse de birkaç güzel film izlerim.


  • Kediyi üzdün  (14.11.23 09:49:42) 
internete izin var di mi? Ormanda yürüyüş falan asla yapmam. Ormanları kavramsal olarak sevsem de bir ormanın yakınında kendimi mutlu hissetmiyorum pek :D En fazla evin verandasına falan çıkıp temiz hava alırım arada. Onun dışında kendi evimde ne yapıyorsam onu yaparım. Yani oyun oynayıp internette takılırım. Sosyal medya detoksuna falan giremem uğraşmam öyle işlerle :D


  • nundu  (14.11.23 10:26:01) 
[]

aileyi değil de arkadaşların sözlerini - tavsiyelerini önemsemek

psikolojide böyle bir kavram var mı

söz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyor
kendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyor
ve sonuç olumsuz oluyor
ve bu döngü tekrarlanıyor
kendi ailesinden gelen fikirleri duymuyor

önemli bir sağlık konusunda da, şu pastanenin şu ürününü tercih ederken de aynı şey yaşanıyor
bir çeşit danışma yada karar verememe hastalığı
mağazadaki satış personelinden öneri alması da başka bir örnek aklıma gelen: burada da satılması gereken ürünlere yönlendiklerini, çoğu zaman senin değil şirket menfaatleri yönünde yönlendirdiklerini izah etmeye çalışmıştık

 
psikolojide boyle bir kavram yok bildigim kadariyla ama bu tarz en yakinlarina ve fikirlerine deger vermeyip, bunu disariya gosterme durumu genellikle degersizlik hissinden geliyor anladigim kadariyla. kendini degersiz goren ve sevilmeye deger gormeyen kisi sevildigi iliskilerde, onu seven kisiyi (mesela aile) 'ben degersizim, beni seven degerli olamaz' inancindan yola cikarak degersizlestirip, kotu davranabiliyor, dusuncelerini onemsemeyebiliyor ve mesela bu ornekte oldugu gibi tavsiye istediginde yakinindan gelen tavsiyeyi onemsemiyor olabilir. kesin neden bu diyemeyiz ama benim gordugum disari iyi, aileye kotu olan kisilerde genellikle degersizlik hissinden kaynaklanan bir yakinlarini, ona deger verenleri degersizlestirme (ben sevilemem dolayisiyla beni seven de sevilemez gibi) oluyor. ve surekli o boslugu doldurmak icin, disardan onay ihtiyaci ile disariya daha iyi davranma, onlarin fikirlerini onemseme vs. gorulebiliyor.


  • kassiopeia  (13.11.23 15:58:48) 
[]

karsı cins yakın arkadas sorunsalı

erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?




 
Ederim, çünkü bizim insanımız bu konularda çiğ.


  • dedeminhirkasi  (09.11.23 21:53:59) 
Dönem dönem yakın erkek arkadaşım olur ya da olmaz. Karşı tarafın arkadaşlık ilişkileri de ilgimi çekmez açıkcası. Şimdiye kadar karşı tarafın arkadaşlarının adını bile doğru düzgün sormamışımdır anca bahsederse.


  • ruhen hastayim ben  (09.11.23 22:20:47) 
Arkadaş, evet. Yakın arkadaş, hayır.


  • havadakarada  (10.11.23 00:51:07) 
Etmem, var.


  • Bruce  (10.11.23 01:09:49) 
Sorun :)


  • sehpa fx350  (10.11.23 01:31:57) 
Sorun ederim, benim karşı cins yakın arkadaşlarım cinsellik düşünmediğim kadınlar. Sorun etmeyenlere saygı duyarım tabi


  • olaylar olaylar  (10.11.23 01:36:00) 
Öyle Bi dünya yok.


  • sehpa fx350  (10.11.23 01:46:29) 
Etmem, etmez. Aynı liseden mezun olduk. Üniversite arkadaş gruplarımız da birbirine yakın gibiydi. Ama ikimiz de bu yakın arkadaşlarımızla (iki kişi) başbaşa buluşmayız. İkimizin de en yakın arkadaşı karşı cins değil. Yakın ama en yakın değil.


  • SiyamkedisiZorro  (10.11.23 16:32:40) 
[]

Aileden yana yüzü gülmeyenler

Merhaba, biraz içimi dökmek istedim dostlar. Bugün boş vaktim vardı kendi kendime düşündüm durdum. İnsanlar, insanlardan kastım bazi anne ve babalar çocuklarına iyi bir gelecek için canla başla çalışıyorlar, onları yönlendiriyorlar, maddi bir gelecek sağlamak için elinden geleni yapıyorlar.
Bizimkilere baktım da ne bi gelecek saglayabilmisler ne bir maddi destekte bulunmuşlar. Eşimle beraber çalıştım, evi arabayı kendimiz aldık. Eşimin ailesi de aynı bizimkiler gibi.
Yahu kardeşim insan normalde çocuklarına yardım eder değil mi! Bunlar bizden bekliyor. Çocukları olarak yardım tabiki yapılır fakat peder borsa kolik, kayinpeder elinde ne varsa arsa alıyor, traktör alıyor, paraları köye gömüyor. Sıkıştıklarında da gözümüzün içine bakıyorlar. Destek olmalarini geçtik bir de köstek oluyorlar.
Ev veya araba alıyoruz, para arıyoruz yok abi birisi de çıkartıp "çocuklar uğraşmayın biz destek olalım" demiyor. Sizde durumlar nasıl?

 
Hocam geçen yaz kuzenim evlendi, oturdukları evi amcam verdi. Amcam da zengin bir adam değil hani emekli memur toplamda 2 evi var birinde kendileri oturuyor birini de oğluna verdi. Kuzenimin eşinin ailesi de evin tüm eşyalarını aldı. Benim de böyle olsaydı yarın evlenirdim valla da, benim ailenin yapısı da sen kazan sen yap şeklinde.


  • overthinker  (07.11.23 01:06:49) 
Benim de durum aynı. İlk eve çıktığımda aylarca perdesiz halısız yaşadım. Anne babamın aylık yüz binlerce geliri varken :)

İnsan anne ve babasına bile bel bağlayamayınca hayatta daha dik duruyor gözlemlerime göre. Kolay kolay beklentiye kapılmıyor haliyle hayal kırıklığı da yaşamıyor. İyi yanından bakmak lazım.
  • ruhen hastayim ben  (07.11.23 10:50:35 ~ 10:51:21) 
Hala köy işlerinde yardım etsin, büyüyünce çalışsın eve bol para getirsin kafasında çocuk yapılan bir kültür var, bu kültürün daha hafifletilmiş versiyonu sizin aileniz, tarım toplumlarında çocuklar işlere yardımcı olsun yapılıyordu bir nevi günümüzde de beklenti benzer, tabi nesiller geçtikçe gelişimle beraber yeni nesillerin düşüncesi değişiyor ve bu kültür de değişiyor ama sizinki gibi aileler aslında çoğunlukta bu ülkede unutmayın.


  • atom karincanin torunu  (07.11.23 10:57:54) 
Olaya bir de başka açıdan bakmak gerek bence, bugün aileniz size yardım etseydi, belkide şu an kendi eviniz veya arabanız olmayacaktı.

Bir tanıdığım , nasıl olsa ailenisin, ve eşinin evi var diye zamanında ev almadı. Eşinden ayrıldı, ailesinin evindende çeşitli sebeplerden dolayı faydalanamıyor, şimdi kirada kalıyor ve başkalarına güvenip kendi evini almadığı için çok pişman.

Kısaca, zorluklar, vb. insanı geliştirir, daha da güçlendirir. Başkalarından beklenti ile yaşayan insanların başarıya ulaşabileceklerini ben pek sanmıyorum.

Ayrıca hiç bir şey karşılıksız değildir, size verilen veya hibe edilen bir şey karşılığında en azından teşekkür ,minnet, saygı vb.
şeyler beklenir yani siz verilen karşısında bir nevi borçlu olursunuz.

Bu bakış açısıyla şanslı olduğunuzu düşünüp mutlu olmanız gerekir bana göre
  • Rao  (07.11.23 11:54:56 ~ 12:00:47) 
Ne güzel işte, bir karar vereceğiniz zaman özgür oluyorsunuz.
Benim ailem eğer paraya ihtiyacım olsaydı bulur-buluşturur verirdi. Eşimin ailesi öyle değil, o sebeple eşim benim de ailemden para istememi tasvip etmezdi diye düşünüyorum. Sadece bir defa mortgage kredisini daha iyi bir bankayla değiştireceğimiz zaman 15 günlük bir para istemiştim annemlerden o zaman hemen vermişlerdi.
Bu özgürlük bana dimdik durabilmemi sağladı. Bu da az şey değil.
  • SiyamkedisiZorro  (07.11.23 14:49:03) 
Kardesler arasinda ayrimcilik yoksa okayim ben. Cok zengin degillerse seni zengin goruyolardir ve destek bekliyor olabilir. benim babam gencliginden verip veristirip ailesiyle ev yapmis sonra butun yapilanlari dedem amcamlarla babama esit sekilde daire yaptirdiklari binadan. Butun aile baglarini silip atacak bi durum. Ben evlenmeyi dusundugumde aylik kirasiyla belli giderlerini saglayan evini babam bana vermek istedi ben kardeslerimin hakkina girmemek icin istemedim. Orta gelirli ailelerde cok al-ver yapilmamasini isterim zira kucuk paralar icin baglar buyuk zedelenebiliyo. Amcanin tek cocuguysa versin yoksa emekli bi adamin, babam dahi ols, evine cokmek istemem.


  • mess  (07.11.23 18:47:28) 
[]

ilk date sonrası kibarca reddetmek

selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim?




 
Ben bu durumda date sonrası hiç mesaj yazmıyorum. o yazarsa da bi tık daha geç cevap veriyorum ya da muhabbeti tıkayacak şeyler yazıyorum. Bi süre sonra kendiliğinden bitiyor zaten. Çok kibar değil aslında ama direkt olarak daha görüşmeyelime girmiyorum.


  • asap raki  (05.11.23 21:21:11) 
En kibarı açıkça söylemek, insanlar bunu nasıl göremiyor anlamıyorum.

Buluştuğunuz kişinin sizi ghostlayarak, soğuk yaparak, kaçamak cevaplar vererek dışlamasını mı tercih edersiniz yoksa gayet açık şekilde uyuşamadığınızı düşündüğünü söyleyip geçirdiğiniz zaman için teşekkür edip kenara çekilmesini mi?

Ben çok net şekilde ikinciyi tercih ederim :D O yüzden 18-19 yaşlarımdaki post-ergenlik döneminden sonra hep böyle yaptım. Hiç de bir kötülüğünü görmedim.
  • akhenaten  (05.11.23 21:32:20) 
En guzeli duzgun bir mesaj yazmak. Ghosting cagimizin en buyuk gunahi :) cok uyusamayacaginizi dusundugunuzu, ileriye goturmek isteyecek kadar guclu hissedemediginizi soyleyip tesekkur edip konuyu kapatabilirsiniz.
Ne konu uzar, ne karsi taraf allak bullak olur. Bu yontemi denedigim oldu; karsi taraf da net bicimde anladi ve kabul etti, benim de kafam rahat oldu.

  • mor oje  (05.11.23 21:32:32) 
Görüştükten sonra hiç mesaj yazmamak, yazilan mesajlara geç cevap vermek vs ghostingin bir tık hafif versiyonu ve bence herhangi bir insana yapılmaması gerekilen bir şey. 20 yaşı geçmiş insanların ilişkilerinde de bunlara yer olmamali.

Bu işin en güzeli teşekkür edip açıkça uyusmadiginizi ve devam etmek istemediğinizi söylemek. Böyle soyleyince kaba olanın bu olduğu dusunulebilir ama en azından durust olacaksınız ve karşıdaki kişiyi "anlık" olarak kötü hissettireceksiniz. Öteki türlü zamana yayılan bir kötü hissettirmekten bahsediyoruz, açıkçası biraz da saygisizlik oluyor bu.


Akhenaten çok güzel söylemiş, siz size nasıl davranılmasını isterdiniz? Ben de direkt soylenilmesini tercih ederim. Kimseyi ghostlamayin:)
  • fraise  (05.11.23 22:07:40 ~ 22:08:34) 
Ilk kez burada gordum soguk yapildigini. Neyse ki basima gelmedi. Cok kotu bi sey olurdu. Saygisizlik. O kisiyle date'e ciktigim icin kendime kizardim.

Direkt soyle uyusamadigini nazik bir iki cumleyle cok uzatmadan. Normali bu zaten.
  • Kittie  (06.11.23 10:55:56) 
[]

eski sevgilinizin hal hatırını soruyor musunuz?

Sb.

Yoksa 'ne gerek var'cı mısınız?


 
hayır.


  • jelly bear  (05.11.23 11:00:25) 
Hayır


  • asteriks  (05.11.23 11:13:43) 
hayır. loser bir hareket.


  • kaptan maydanoz  (05.11.23 13:29:36) 
Hayır.


  • asap raki  (05.11.23 21:22:01) 
[]

Eski flört

Yıllar önce benden hoşlandığını bildiğim biri var, iletişim kopmuştu şimdi instagramdan tekrar takipleşiyoruz. Her hikayemi beğeniyor, son gönderimi de beğenmişti. Geçenlerde bir hikayesine tebrik ederim yazdım teşekkür ederim dedi sadece. Şimdi yüzsüz gibi tekrar bir konu açıp yazmak istemiyorum sanki çok hevesli görünüyor gibi olacak. Sizce umut var mı yok mu öncelikle bunu merak ediyorum çünkü onu anlayamadım. Umut varsa nasıl davranmalıyım? İlk sefer yazınca konuşmak isteyen insanın niyeti olur naber nasılsın şeklinde devam ettirir diye düşünmüştüm.




 
ona yazdıracak bir pas atmaya çalış. onun ilgi alanına giren bir konuda öyle bir paylaşım yap ki yazmak zorunda kalsın mesela. sevdiği bir grubun konseri olur, bir hobisi ile ilgili bir şey olur vs.


  • hrskrs  (04.11.23 22:33:50) 
Yoklukta/boşlukta olduğunu anlamıştır.


  • dissendium  (04.11.23 23:06:13) 
[]

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.

 
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.


  • Bir ben var benden şurada  (03.11.23 00:35:48) 
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.

  • anon1m  (03.11.23 01:01:59) 
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...


  • maydanoz sararır nane kararır  (03.11.23 01:04:57) 
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.


  • pembe mezarlık  (03.11.23 01:20:58) 
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.


  • olaylar olaylar  (03.11.23 02:19:15) 
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.


  • izole  (03.11.23 03:19:25) 
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
  • akhenaten  (03.11.23 10:04:55) 
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
  • zimbirik  (03.11.23 10:27:57) 
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.


  • instant crush  (03.11.23 10:48:09) 
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.

  • crinix  (03.11.23 11:52:24) 
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
  • Flybutter  (03.11.23 12:01:27 ~ 12:02:08) 
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
  • Mirket  (03.11.23 12:09:45) 
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.

  • kassiopeia  (03.11.23 13:13:56) 
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
  • logisticsmanager  (03.11.23 13:33:29) 
batınilik çok güzel gelsenize


  • emresh  (11.11.23 19:50:28) 
[]

Mesleki çevrenizde tanınan biri karısını komşunuzla aldatıyorsa

Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta.
Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor.
Yine de kime sorsanız aa iyi birisi aile babası işte hehjej der, çünkü her gün çocuklarıyla hikaye paylaşıp karısını da etiketliyor(fotoda olmasabile), zaman zaman karısıyla da paylaşıyor. Cemiyet daveti gibi ortamlarda hep karısıyla gidiyor.
Bu adamı 1 senedir tanıyorum. Birkaç ay önce taşındığım evde geceleri sık sık karşı komşumun evine geldiğini görüyorum. Açıyorum profilini, daha 1 saat önce karısıyla çocuklarıyla bişeyler paylaşmış kalpler vs.
Resmen 2 farklı kişi gibi davranıyor aslında.

Ben çok rahatsız olmaya başladım bu durumdan, yakın arkadaşlarımı o adama güvenmemeleri ve yaklaşmamaları için uyardım çünkü yakın gibi davranıp samimi olmak istiyor, pek samimi olmasanız da ayaküstü bir muhabbet edip kafeteryada denk gelirseniz sizinle fotoğraf çekip paylaşıyor (kendinden genç birkaç kişilik aynı meslek camiasından gruplarla)

Birlikte olduğu kadın da adliyede memur. Tuhaf bir kız, tanıştığımız gün bana aksi davranmıştı sanırım aynı çevrede çalıştığımızı düşünerek benimle samimi olmaktan çekindi.

Adam bildiğimi bilsin istiyorum. Ve karısı acaba biliyor mu mesela, bilmesi gerekiyor sanki ama bana düşmez diyorum. Yine de adamı öldürmek istiyorum gerçekten, sahte samimiyeti ve ahlaksızlığı bana dert oldu.

Siz olsanız napardınız, ya da bişey yapar mıydınız?

 
Komşuya git, bi bahaneyle adamı tanıdığını ve sevdiğini, aile babası olduğunu anlat. Tatlı ama kinayeli anlat ki aba altından sopa gösterdiğini anlasın. Adama kesin söyler, onun söylemesi de adamı daha çok etkiler.


  • Bruce  (03.11.23 00:33:21) 
Toplamda 8 dairenin olduğu küçük bir apartman burası ve adamın arabasını kapının önünde beklerken görmüştüm, başkası kullanıyordu. Bizim binaya girecek olan direkt benim dairemin karşısında parkediyor, cafe restoran vs yok yakın çevrede.

Plakasından emin olamamıştım ki adamı binerken gördüm. Daha sonraki seferler direkt kızın dairesinden çıkarken gördüm. Bir keresinde kapıda karşılaştık ama adamın sırtı dönüktü asla dönüp bakmadı. Tam o an kız içeriye aldı adamı.
  • megalomaniac  (03.11.23 00:33:25) 
@bruce komşu zaten takip ediyor onu instagmada görüyodur paylaşımlarını her gün. Yani bunu kıza söylemem neyi değiştirir anlamadım?


  • megalomaniac  (03.11.23 00:34:53) 
abi size ne adamin ozel hayati yaw, kendisini ve karisini ilgilendirir.


  • cooperr  (03.11.23 00:58:10) 
Bu olayda mağdur olan adamın eşi. Bence onun bilmesi gerekiyor. Instagram'dan mesaj atabilirsin. Ben söylerdim. Adama belli etme. Adamın eşi kanıt toplayabilir. Dava açarsa tazminat alabilir, çocukları alır, adamın nasıl biri olduğu ortaya çıkar. Daha ne.


  • dissendium  (03.11.23 01:11:15) 
Fake hesaptan kadina uc bes tane foto at araba fln gorunce xd


  • mess  (03.11.23 07:45:40) 
Senin bildiğini komşuya çaktır diyorum. Bak bizim komşu tanıyormuş seni, görmüş eve girip çıkarken, desin adama.


  • Bruce  (03.11.23 08:09:21) 
komşuya söylerseniz gider başka yerde buluşurlar, durdurmaz onları. isimsiz mesajla eşine falan duyur ama her halükarda senin gammazladığını tahmin eder bence.
ben olsam ne yapardım? hiç karışmazdım. kol kırılır, yen içinde kalır. sonunda siz kötü olursunuz.

  • faberkastelli  (03.11.23 09:55:36) 
Böyle yasak ilişki mevzularına net karışılmaz sonra size salça olabilirler nasıl insanlar olduğunu bilemezsiniz. Karısına haksızlık mı? evet. haberi olsun isterseniz karısına fake hesapla söylemek mantıklı ama genelde böyle konularda eşler bilse de bilmiyormuş gibi yapabiliyor çocuklar için. yani herkesin tepkisi sizinkiyle aynı olmayabilir onu da düşünün. belki de haberi vardır, kadınları hafife almayın ;)


  • Kediyi üzdün  (03.11.23 10:46:57) 
Aslında karışma + 1 ama
İlla karışıcam diyorsanız gizli hesaptan eşiniz sizi aldatıyor diye mesaj atabilirsiniz.

  • parka  (03.11.23 12:02:00) 
Kötü bir durum ama bu kadar empatik yaklaşmaya gerek yok. Amaaan banane moduna geçin derim


  • ikikerekac  (03.11.23 21:18:22) 
[]

çiftler nasıl bir araya geliyor?

çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.

biz yalnız olan taraftayız elbette.

üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?

 
bazı insanlar şeytan tüyüne sahip. dolayısıyla bir arayışa girmesi gerekmiyor. bir şekilde oluyor. bir yerde biriyle karşılaşıyor. bulunduğu ortamda kendisinden etkilenen biriyle tanışıyor. tam tersi buna sahip olmayanlar ömrü boyunca arayışta oluyor. bulursa da başarısızlıkla sonuçlanıyor. böyle yani.

ha bir de ingilizcede interaction diye bir terim var. bunu önüne gelen herkesle yaptığında yani bu bir merhaba bile olsa olasılığı arttırmış oluyorsun. bu da bir not.
  • amerikanhasta  (02.11.23 23:34:42) 
üniversite sonrası çalışma hayatı başlayınca pek fazla yeni kişiyle tanışma imkanı olmuyor. eğer iş arkadaşların ve onların çevresi ile bir şeyler olabiliyorsa olur, olmuyorsa zor.. ekstra çaba göstermen lazım kurstu etkinlikti bir şeylere katılman lazım..

dating uygulamaları kullanacaksın ya da.. ama o daha zor..
  • tabudeviren  (02.11.23 23:48:16) 
%90 sosyal medya ve arkadaş tanıştırmaları.
kalanı kendi çabaları.

  • jelly bear  (03.11.23 00:04:36) 
Konusmaktan cekinmemek lazim gerekli gereksiz bulundugun yerde birileriyle sohbet deneyebilirsin once tanisma olur. Yalniz ve disarda olman lazim


  • mess  (03.11.23 07:59:45) 
Benim tanıdığım yuzde 80 internetten tanisti evlendi


  • instant crush  (03.11.23 10:53:29) 
Biraz flörtöz olmayı öğrenirseniz biraz da eli yüzü düzgün biriyseniz bunlar ilk aşama için yeterli. sonrasında ise karşınızdaki kişinin ne aradığına bağlı olarak devam ediyor. mesela ortak ilgi alanları, dünya görüşü, politik görüş, eğitim sosyal ve kültürel çevre diye uzuyor. zor gibi görünse de değil. Bir de bazı insanlar çok seçici olduğu için kendisi kaybediyor ama bazen görünenden fazlası olabiliyor tanımaya değer nice insanı sırf görüntüde bir şeye takılıp eleyebiliyor.


  • Kediyi üzdün  (03.11.23 11:17:16) 
[]

Kötü ruhsal durum ve ilişki (psikolog tavsiye)

Merhabalar,

Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.

Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bir bebeğimiz var. Bu durum evliliğimizi de etkiledi. Öncesinde doğumdan sonra eşim psikolojik olarak kötüydü. Destek almasını istedim ama o istemedi. Sonrasında şehir değiştirip memleketine gittik. Bir süredir orda yaşıyoruz. Bebeğimize başından beri eşim bakıyor. Bende evde olduğum için yardım etmeye çalışıyorum. Ama bebek galiba tüm enerjimizi alıyor. Şehir değiştirmek ona bi nebze iyi geldi. Spora vs. başladı ama bende bi değişiklik olmadı.

Benim durumumdan ötürü bana sevgisinin azaldığını vs. söyledi. Muhtemel boşanmaya aday bir çiftiz gibi şu an için. En son evde bi öfke nöbeti geçirdim. O günden sonra ben İstanbul'daki evimize geldim. Sonrasında konuştuk. Beraber çabalayalım vs. diye. Ama onda bana karşı sevgi kalmamış gibi hissediyorum.

Eşimin şu anki kararı da bebeğimiz küçük olduğu için aynı evde yaşayalım, bebeğimize beraber bakalım. Akışına bırakalım oldu.

Bende akışına bırakarak çözülemeyeceğini düşünüyorum. En azından benim ya da ikimizin terapi vs. gibi bi destek almasını istiyorum.

Önerebileceğiniz ilişki terapisti ya da depresyon tedavisi için psikolog tavsiyesi istiyorum. Online görüşme olursa sevinirim. İstanbul'da olamıyoruz her zaman.

Ya da sizin başka tavsiyeleriniz varsa onları da dinlemek isterim.

 
psikolojik destek alın tabi.

ama vucut sağlığınız iyi olmadan psikolojiniz iyi olamaz. bir dahiliye uzmanına görünerek gerekli kan testlerini yaptırın, olabildiğince şekeri, işlenmiş gıdaları azaltın. balık yağı gibi zihne iyi gelen takviyeler kullanın. mümkün olduğunca spor ve fiziksel aktiviteyi hayatınıza katın. fiziken güçlü ve enerjik olunca psikolojik sorunları aşmak çok daha kolay olur.
  • orpheus  (02.11.23 13:10:48) 
tam aynı olmasa da bazı yönleriyle benzer denebilecek bir süreçten geçtim, 1 yaş civarı bebeyle biz de ayrılma noktasına gelmiştik, yırttık sonra oradan. sanırım çok iyi anlaşan ve sevgisi çok olan çiftlerde bile çocukla birçok şey yerinden bir oynayabiliyor. o dönemde benim terapist çocuk için en iyi olanın 5-6 yaşlara kadar ayrılmadan anne-baba bir evde görerek büyümesi gibi bir şeydi. fiziksel şiddet ya da ciddi psikolojik şiddet yoksa, durabiliyorsanız bu şekilde kalınabilir çocuğun gelişimi açısından gibi bir şey demişti ek olarak galiba, tam hatırlamıyorum da bu minvalde bir şeylerdi. yani tabii ki çocuğun önünde sürekli kıyamet kopacaksa durulmaması daha faydalı oluyor sanırım.

siz depresyonda olabilirsiniz dediğiniz gibi, orpheus'un dediği kan değerlerine baktırma, vitaminlere falan baktırma gibi şeyleri mutlaka yaptırın, bazı şeylerin azlığı çokluğu çoook şeyi değiştirebiliyor. psikolojik destek de iyi gelecektir her türlü. ilişki terapistinden önce sizin tek almanız belki daha iyi olur, eşiniz için o biraz toparladı demişsiniz ama sizin depresyonunuz (eğer varsa yani) ilişki terapisiyle çözülmez galiba, onu bireysel almak belki daha mantıklı olabilir, oradan sizdeki değişim ilişkinize belki yansır.

eşinizi zaten anlamaya çalışıyorsunuz sanırım, annelik zor, herkes aynı şekilde baş edemiyor. siz çok içe kapandıysanız bunalıyor hatta size sinirleniyor olabilir. çocukla en çok ilgilenen ebeveyn olmak zor. insan yanındaki kişi evden çalışıyor bile olsa evde olduğu için onu çalışıyor gibi görmeyebiliyor ve beklentiyi yükseltebiliyor. gıcık bir durum olabiliyor biraz. size sevgisi kalmamış gibi hissediyor olabilirsiniz, belki gerçekten çok azalmıştır sevgisi ama gerçekten sadece başka duygulardan, belki öfkelerden belki yorgunluklardan, sevgisi geri plana düşmüş olabilir. aşılamayacak bir şey değildir belki. yani doğrudan "sevmiyor beni artık" diye düşünmeyin eğer karşınızda çabalamaya açık birisi varsa. ki belli ki var, akışına bırakalım diyemez kolay kolay sizi sevmeyen bir insan.

umarım her şey gönlünüzce olur.
  • nimberjack  (02.11.23 13:30:43) 
Şahsi fikrim; sorun eşinizde ya da sizde değil, koşullarınızda. Elbette bu durumun farkına varabilmeniz için psikolojik yardım alabilirsiniz (siz de eşiniz de). Ama ondan daha önemlisi çocuk anaokuluna başlayana kadar evde yardımcı olması. Siz de evden çalışmak yerine dışarıda çalışacağınız bir düzene geçebiliyorsanız çok faydası olur. Ancak akşama muhakkak evde olun, o çocuğun büyümesine el verin, emek verin. Boşanacak bile olsanız bunu yapmanız gerekir, bence.
İlk çocuğumuz doğduğunda annem, ablam, kocam hepimiz elbirliğiyle büyüttük, yine de akşamları uyutmak ve sabahları o uykusuzlukla işe gitmek bebek 8-10 aylıkken bana nurtopu gibi bir depresyona mal oldu. Minnacık bebeğe bağırdığımı hatırlıyorum "uyu artık, uyu" diye. İkinci çocukta yaşamadım bunu, ama ilkinde biz de öğreniyoruz maalesef.

  • SiyamkedisiZorro  (02.11.23 15:07:37) 
Kendimden örnek vereyim 2.5 yaşında kızım var. Eşim ücretsiz izin aldı 2 sene baktı ama tükendi. Annelik gerçekten zor hele yeni dönem annelik çocuğun her şeyini düşünmek insanı yoruyor. Erkekte eşine yardımcı olmayınca iş zıvanadan çıkıyor. Aslında en kritik yerde destek olacak kişiler kaynana veya kız tarafının annesi. Ama iki tatafta yetersizse anne baba sıkışıyor. Ben y kuşağıyım eşimde öyle ikimizde özgür büyüdük kısıtlanınca ayarımız kaçtı. Ama bu hayata beni bağlayan kızım. Zaten çok hırslı biri değilsen hayattan beklentin bellidir. Bir istatistik görmüştüm çocuğunla maximum geçirebileceğin zaman çocuğun 18 yaşına kadar olan dönem. Yani çocuk 18 yaşında evden çıksa çocuğun geri kalan hayatının yüzde 5ine 10una tanık olabiliyorsun. Çocuğun en sevilecek en tatlı dönemleri 0 6 yaş daha ilerisi farklı kaygı ve sorunlar. Sizin sorununuza gelince evde durmak er kişi için gerçekten bunaltıcı bir durum yani evden çalışma zamanı uzak kalıp eşinize zaman vererek bunu aşabilirsiniz.


  • mikahakkinen  (02.11.23 23:35:47) 
[]

"Gülce" ismi sizce nasıl

Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?




 
Gelmiyor.


  • Bruce  (02.11.23 00:01:04) 
Kulaga guzel geliyor ama soylemesi zor. Biraz kasinti bi isim gibi geliyor bana.


  • krmzbvl  (02.11.23 00:32:03) 
Anlam olarak kasinti geliyor.


  • krmzbvl  (02.11.23 00:32:27) 
gelmiyor. telaffuzu da zor. yabancilar icin daha da zor.


  • supergirl  (02.11.23 01:32:08 ~ 01:32:17) 
Yarım kalmış gibi geliyor. Gülcemal olacakmış gibi.


  • kaptan maydanoz  (02.11.23 07:29:35) 
çok severim, çok güzel bir isim


  • delidiyorum  (02.11.23 07:59:15) 
Gül içeren isimleri çok sevmiyorum ben. Gülce hem söylemesi zor, hem de anlam olarak çok saçma geliyor. -ce küçültme eki, yani gül değil ama güle benzer anlamı var mantıksız bir sözcük. Bi de hep Günce ismiyle karışır muhtemelen. Ayrıca konudan bağımsız ama tanıştığım tüm Gülceler gıcık insanlardı :D


  • nundu  (02.11.23 09:32:12) 
Bence güzel. Ama daha güzelleri de var.


  • elorelia  (02.11.23 10:32:05) 
çok güzel bence, çok sevmişimdir hep.


  • dilhun  (02.11.23 13:54:17) 
Çok güzel


  • doharkoman  (02.11.23 16:17:02) 
Ben koymazdım. Söylenişi zor. Pasaportta yurtdışında gelecekte sorun olur. Sevme nedeninizi anlıyorum ama iyi bir seçim değil sanki.


  • medre  (02.11.23 23:23:13) 
Güzel bence.

Ömer Lütfi Mete'nin Gülce şiirine bayılırım.
  • Tina  (02.11.23 23:29:38) 
[]

hayatımdan sıkıldım

çok bunalmış durumdayım. çok sıkıcı ve tekdüze her şey. nasıl bu döngüden çıkarım? bulunduğum yerlerin görüntüsü bile bıktırıyor. sanki her şey hep aynı.




 
Hemen hepimiz benzer şekilde yaşıyoruz, işten eve, evden işe, haftasonu aynı arkadaşlarla aynı aktiviteler.. bunu söylememin nedeni bunun normal olduğunu düşünüp kendinizi sıkmamanız.

Ama biraz renk katmak için farklı bir meşgale bulabilirsiniz belki; düzenli yürüyüş olur, sportif herhangi bir faaliyet olur, bir kulübe vs. düzenli toplanan bir gruba dahil olmak olur, artık meşrebinize göre bir şeyler bulunur elbet.
  • orient blue  (31.10.23 15:55:09) 
enerjim yok zaten vaktim de yok @orient blue :(


  • anais  (31.10.23 16:00:24) 
@orient blue verilen tavsiyeler hep aynı işte ama bence sorunlar çok daha başka. Bence zaten bunları(önerdiğiniz şeyler) yapıyor olduğu zamanlar da var kişilerin ama zaten olay ondan da sıkılmak gibi? Ya da bazen önerilere ulaşamamak da var içinde bulunulan durumda.


  • Pass this on  (31.10.23 16:04:39) 
evet ben de arkadaşlarımla buluşuyorum, yoğun bir hayatım da var ve yeni ortamlara katılmak istemiyorum.


  • anais  (31.10.23 16:15:56) 
@pass this on
evet katılıyorum, aslında çoğu insan aynı şeyi yapıyor ama zaman zaman sıkılıyoruz, bana da oluyor. zaten o yüzden "bir sonraki basamağa" geçmek istiyoruz sanki. örneğin evliler çocuk yapıyor, bekarlar eş arıyor, ne bileyim iş yerinde yükselmek için bir uğraşa giriyor, yüksek lisansa başlıyor vesaire. bu insana özgü ve normal bence. sonuçta bir panda bambu yemekten sıkılıp 'hadi şu tavşanı pişirip yiyeyim' demiyor :)

@anais
dediğim gibi bunun hormonal yani biyolojik bir sebebi yoksa bence normal. ama bu 'normal' sizi tatmin etmiyorsa biraz renklendirebilirsiniz. yani köklü değişiklikler yapmak, yeni uğraşlar bulmak gibi değil de mevcut düzen içinde değişiklikler olabilir belki. mesela diyeti değiştirmek, işe arabayla gidiliyorsa bisiklet/motosikletle/metroyla gitmek, arkadaşlarla buluşulduğunda farklı konular konuşmak gibi. basit gibi görünen ama bence etkili şeyler. anlatabildim mi bilmiyorum. her öğlen yemek yenen yeri değiştirmek, sürekli sütlü kahve içerken sade kahveye geçmek bile hem kimyasal hem duygusal bir şeyleri değiştiriyor zihinde.

tabii bunları söylerken kişinin ekonomik, fizyolojik yani hayatını doğrudan etkileyen majör bir problemi olmadığını varsayıyorum. böyle bir problem varsa zaten sorunun kaynağı muhtemelen odur. ben maddi manevi sağlıklı kişiler için konuşuyorum. aslında görünürde bir derdi, problemi olmayan ve fakat tekdüzelikten sıkılanlar için.
  • orient blue  (31.10.23 16:56:55 ~ 16:59:28) 
Şunu hiç yapmam, bunu hiç yemem, şuraya hiç gitmem, şunu hiç dinlemem dediğin şeyleri yapmayı dene. En iyi ihtimalle oradan yeni bişi çıkar. En kötü ihtimalle mevcut haline şükredersin.


  • Bruce  (01.11.23 01:39:42) 
[]

Erkekte küpe ya da dövme şart mı artık, bende ikisi de yok?

İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.

Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?


 
Albenisi olmayan düz bir tipsen hareket gelsin diye öneriyor olabilirler.
Ya da çok badass potansiyeli taşıyorsundur, bunlarla tam bir bad boy olucağını düşünüyor olabilir.

  • Bruce  (30.10.23 22:00:49) 
ya öyle şey mi olur hocam saçmalamışlar. ne bunu diyen kadın gördüm çevremde ne de ben öyleyim. boş yapmışlar.


  • nic cage  (30.10.23 22:06:37) 
@Bruce

Ben insanların fikrini sormadan yorum yapmalarına, öneride bulunmalarına aşırı ayar oluyorum zaten de bu başka duyurunun konusu olsun.

Aynen bad boy falan gibi ol dediler de. İçinde bad boyluk olmayan erkek ne yaparsa yapsın konuşmaya başlayınca hamuru belli oluyor.

Benim için dövme, küpe vs boş iş kendim için konuşuyorum. Başkası ne amaçla ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez.
  • Cesario  (30.10.23 22:07:55) 
abi şu dünyada çeşit çeşit insan gördüm de erkekte küpe veya dövmeyi varsayılan gören kimseye rastlamadım inan.

"dövme veya küpesi olmayan erkekle asla" diyen bir kadınla zaten kendi akıl sağlığın için muhatap olmaman lazım. böyle saçma bir şey duymadım hayatımda.

arkadaşların belki sana yakışacağını düşünmüştür, o yüzden söylemişlerdir. aksi takdirde hiçbir mantıklı açıklama getiremiyorum.
  • mark greg sputnik  (30.10.23 23:09:54) 
Kafa bulacaklar aralarında sana bunu yaptırırız diye iddia ya girmiş galan bile olabilirler. saçmalamışlar +1


  • basond  (30.10.23 23:12:59) 
Şart değil bana göre iksii de itici


  • doharkoman  (30.10.23 23:15:55) 
Açıkçası eskiden bunlar belirli bi dünya görüşünü hayata bakışı temsil eden şeylerdi bir anlamı vardı ama günümüzde çirkin nir şekilde tabana düşen özellikler oldu.


  • Bir ben var benden şurada  (30.10.23 23:20:03) 
Şöyle söyleyeyim, bana dövme yaptırtacak ve küpe taktırtacak tek şey devlet tarafından kanunen mecbur tutulması olabilir. Hatta muaf tutulmak için sağlık raporu bile almaya kasarım, o kadar. Nasıl bir saçmalıktır bu?


  • d max  (30.10.23 23:22:13) 
Ne saçma bir bakış açıları varmış. Herkes dövme takı vs sevmek zorunda değil. bunlar yoksa demode kaldın vs söylemi bana çok sığ geldi zaten. Sevmiyorsanız kullanmayın bu kadar basit bu olay bence


  • yazdonumu  (31.10.23 00:28:18) 
dövmeli ve küpeli bir erkeğim. dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadına selam bile vermem, topukları vura vura kaçarım.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (31.10.23 00:33:58) 
kurumsal bir şirkette işe başladım, ofise ilk gittiğimde 20-30 yaş arası çoğu kişide birden fazla dövme + küpe, piercing vs. vardı, dövmesiz olarak azınlık gibi hissetmiştim


  • Coyote  (31.10.23 00:43:06) 
ona buna bakma, gayet düzgünsün. asıl belli bir yaştan sonra hele ergen değilse bir erkek, dövme küpe falan itici gözüküyor bence.


  • babemsi  (31.10.23 01:26:22) 
[]

Mesleğinizi seviyor musunuz?

sb.

Ben üniversiteden sonra şu an sahip olduğum ünvanı almak için 4,5 - 5 sene daha emek verdim ve bu sene artık istediğim ünvanı aldım ancak hiç mutlu değilim. Günümün yarısı başka bir mesleğim olsaydı nasıl olurdu diye düşünmekle geçiyor. Her gün başka bir şey olmanın hayalini kuruyorum sjgjgjs. ne olsam mutlu olurum ona da emin değilim, keşke bilseydim. O iş için kaç yıl gerekse de uğraşır en azından mutlu çalışıyorum derdim.

Meslek masa başı. Tüm günüm bir ofiste çoğunlukla da yalnız geçiyor. 2-3 aydır bu şekilde öncesinde kalabalık bir ortamda çalışıyordum ama bugünkü kadar yoğun olmasa da yine de benzer hislere sahiptim. Belki de bu şirkette mutlu değilimdir ama bunun kişilerle alakası yok yöneticilerim ve çalıştığım herkes çok iyi insanlar.

Bazen yerimde olmak isteyecek insanları düşünüp kendimi motive etmeye çalışıyorum ama buraya yazdığıma göre başaramıyorum. Bazen de öyle düşünme herkes sadece koşulları iyi diye mutlu çalışacak değil diyorum. Biraz iç dökme gibi oldu belki de başkalarından bir şeyler duyup silkelenmeye ihtiyacım vardır diye yazmak istedim.

 
Ben seviyorum, çocukluk hayalimdi. Sevmekle kalmıyorum aynı zamanda fazlasıyla ilgi de duyuyorum. Hatta başka meslekte yapamazdım büyük ihtimalle.

Gel gelelim öyle zamanlar oluyor ki hiç mutlu hissetmeyebiliyorum. Ekonomi, şu bu detayların önemi yok... Bence her allahın günü hayatınızdan 8 ve belki daha fazlasını feda edip yapmak zorunda bırakıldığınız şeyi bir noktaya kadar sevebilirsiniz.

Sanırım benim yaptığım işi sevdiğime inanmam bu durumu daha kolay kabullenmeme sebep oluyor. Eğer şimdiki işimi yapmasaydım, bunun yerine bu isteğimi bir kenara bırakıp daha farklı bir şeye yönelseydim belki de hayatımı "keşke öbür mesleği seçseydim" diye üzülerek ve kafayı buna yorarak, iş yükünün ağırlığını bu meseleye yansıtarak geçirirdim bilemiyorum.

Demem o ki, çok kafayı takmayın.

Tabi gerçekten çok uygunsuz bir alan seçmiş de olabilirsiniz, bu da mümkün neticede ancak mutluluk işle olacak şey değil gibi geliyor bana. Eğer hayatınızı düzgünce geçirecek şekilde para kazandığınız bir işiniz varsa eksik olan şey iş dışında bir şey olabilir.
  • akhenaten  (30.10.23 20:30:30) 
Maalesef hayır. New York'ta bulaşıkçı bile olmak istiyorum bir yandan


  • fakat  (30.10.23 21:05:52) 
pek sevmiyorum. Bakalım sektör değiştirmeye çalışıyorum bu saatten sonra


  • retarder  (30.10.23 22:25:27) 
Mesleğime aşığım


  • rock n roll  (30.10.23 22:42:08) 
İşi sevmek diye bir şey yok, kendini kandırma var. İşi sevmeye de gerek zaten, o işi yapmak için gerekenler kendinden, karakterinden, seni sen yapan şeylerden ödün vermeni gerektirmiyorsa ve başarıyla yapabiliyorsan yeterli. Kalanı verdiğin emeğin karşılığını alıp almamaya bakıyor.


  • Bruce  (30.10.23 23:01:33) 
Hayır. Ama 40 küsurumdan sonra da beni başka kimse almaz artık diye kaderime razı oldum.


  • d max  (30.10.23 23:23:34) 
mesleğimi seviyorum. neyi sevdiğimden emin olup mesleği hakkını vererek yapmam, mevcut şartlarıma kavuşmam yıllarımı aldı.
iş tatmini ve finansal olarak iyi ve bunlar pek çok insanın sahip olmadığı şeyler.
ancak asosyal bir şekilde remote çalışmak berbat.
mesleği sevsem de bu yönden hiç mutlu değilim.
  • crinix  (30.10.23 23:24:50) 
çoğunlukla hayır ama başa dönsem yüksek ihtimalle yine aynı seçimleri yapardım, hatta başka mesleğim olsa şu anki mesleğimin içimde ukte kalacağından eminim. bunlara rağmen zaman zaman iş değiştirmeyi düşünüyorum ama cesaret edemiyorum. keşke yaşım biraz daha gençken duygusal değil biraz daha rasyonel davransaymışım, ve başka alanlara yönelseymişim.


  • pembe mezarlık  (31.10.23 00:33:03) 
aynı şey yaşandı, mesleği veya ortamı sevmiyorsanız bir süre sonra bir şey patlak veriyor ve dayanamayıp bırakıyorsunuz. sonra hayat bambaşka bir yöne eviriliyor, asıl olmanız gereken yere gidiyorsunuz. asla geç değil bir şeyleri değiştirmek için. mutlu olduğunuz şeyi de bulmak için gerekirse defalarca denemek gerek. ben buraya yazmayacağım kendiminkini roman olur. evet sizin sevmediğiniz yerde başkası mutlu olabilir veya tam tersi. bu sizi şükürsüz gibi yapmaz. her iş herkese göre iyi olmayabilir imkanlar iyi olsa da. bu durumdan muzdarip olan bir insan olduğum için umarım istediğinizi bulursunuz.


  • babemsi  (31.10.23 01:35:52) 
ben de hayalim olan bölümü okudum ama senin gibi hissediyorum. bu his her tarafımı sarıyor gibi hissediyorum. sektör değiştirmeye korkuyorum, zaten becerebildiğim başka bir iş de yok.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (31.10.23 14:23:03) 
Ben mesleğimde gerçekten çoğu kişiye göre çok yetenekli ve iyiyim ama beni bıktırdılar. Şöyle ki ilk başladığımda param yoktu ve gerçekten inanılmaz çok ve ağır şartlarda fazla mesailerle çalıştım; çok büyük cirolar yaptım tecrübe kazandım ve noldu kimse madalya takmadı. Hatta hemen hemen çoğu kişiyle aynı maaşı aldığımı öğrendim çünkü herkesin hakkaniyetli ve adaletli davranmasına güvendim ve hiçbir zaman para için müzakere etmemiştim ama hata yapmışım. Şimdi sadece parama bakıyorum, işim bitince de dakika durmuyorum ve umursamıyorum. İyiler kaybetmez kaybedilir bizde çalışana değer veren yok maalesef


  • titanic kemancısı  (01.11.23 11:17:26) 
Mesleğimi seviyorum çünkü dünyada çok az insanın sahip olabileceği uzaktan çalışma imkanına sahibim. Tahmin edeceğin üzere Bilgisayar Mühendisliği, IT sektörü.

Haftada en fazla 1 gün ofise gidiyorum, sabah erken kalkma-trafik gibi dertlerim yok veya minimumda. İş çıkışı sporumu yapıyorum veya sevdiklerimle vakit geçiriyorum. Birlikte çalıştığım insanlar belli bir seviyenin üzerinde, aklı başında kişiler.

Olumsuz yanları da illa ki oluyor ama genel anlamda mutluyum. Seçme şansım olsa mevcut işim dışında bir ihtimal Pilot olmayı isterdim, bilgisayarlarla beraber uçakları da çok severim :) 3. bir meslek/iş kendim için düşünemiyorum.
  • Lethe  (01.11.23 13:13:48) 
Sevmiyorum hocam ama başka yapabileceğim bir iş bilmiyorum.


  • overthinker  (02.11.23 01:49:02) 
[]

pişmanlıklarınızla nasıl mücadele ediyorsunuz?

sb.




 
Pişmanlığı atlatmak için özfarkındalık ve üzerine düşünerek karar vermek lazım. Bu sayede "O anda yapılması gereken en mantıklı şey oydu ve yaptım, günahıyla sevabıyla benim karar, canım sağ olsun" diyebiliyorsun.

Bi de oldu bitti, kendini yıpratmanın bir anlamı yok. Bi daha aynı hatayı yapmamak için, karşına sonra çıkacak benzer durum için kendini hazırlamaya bak.
  • Bruce  (30.10.23 18:55:46) 
Etmiyorum :D "iyi halt yemişsin bir daha yapma" diyorum kendime.


  • akhenaten  (30.10.23 20:21:51) 
Yapılan hata çok hayati bir meseleye dokunmadıysa şayet ders çıkartıp önüme bakıyorum. Fakat ciddi bir durumla karşı karşıya kaldıysam yapılan hata sonucunda o pişmanlıkla baş etmek gerçekten zor. Onun ilacı da zaman.


  • dedeminhirkasi  (31.10.23 00:48:43) 
Bu güne kadar pişmanlığım olmadı. Ama genelde her yaptığıma ve söylediğime çok dikkat ettim, bu da oldukça yıpratıcı ama pişman olmaktan iyidir.


  • babemsi  (31.10.23 01:28:32) 
Bir konudan pişman olunduysa geçmişte yaşanmış ve bitmiş bir konu demektir.

- Eğer telafi etme imkanı varsa, bu hayatın herhangi bir alanında olabilir, telafi etmeye çalışırım.

- Eğer telafi etme imkanı yoksa, yaşanmışlık ve tecrübedir derim geçerim. Bu konudan ne dersler çıkardım, ne gibi hatalar yaptım, gelecekte yapmamak için nelere dikkat etmem lazım diye düşünüp ona göre hayatımı şekillendiririm.

Her iki noktada da önemli olan devamlı olarak geçmişe takılmamak ve hayıflanmamak. Sürekli pişman olduğun konuları düşünürsen hayatı kendine zehir edersin, bugünü ve yarını kaybedersin belki sağlığın dahi olumsuz etkilenir. Hayatta herşey var, geçmişten dersler çıkar ve önüne bak. İnsanoğlu hata yapmaya çok müsaittir hatalarından ders çıkarıp kendini düzeltmeye çalıştığın sürece iyiye gidersin.
  • Lethe  (31.10.23 10:21:15) 
123456789• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.