Ekşi Duyuru

çekim teknikleri sinema tarihinde çok yeni ve özgün olmasına rağmen çok iyi harmanlanmış ve filmde sırıtmıyor.

uma thurman bile sırıtmıyor filmde. rezalet bir oyuncu normalde kendileri.

Post-modernizm ve kitsch anahtar kelimeleri üzerinden bir bak. Mesela Pulp Fiction'da zaman çizelgesini (o zamana göre) çok acayip kullandığı için çok övülmüştü. Başta ölen adam sonra tekrar ortaya çıkıyor çünkü geçmişi tekrar anlatılıyor. vs. Kill Bill'de de Çin filmlerine göndermeler, popüler müzikler, renk kullanımı vs. çok stilize ve çok keyifli.

Kendimizi intikam almak isteyen kişinin yerine koyuyoruz. "O" oluyoruz. Çok sevdiğim bir seri. Dövüş sporlarına meraklı olduğum için (karate yaptım) ilgimi çekmişti. Hatta karate yapmamda bu filmin etkisi olmuştur. Dayanıklı olmak, hedeften vazgeçmemek, sabırlı ve istekli olmak, soğukkanlı olmak gibi bir sürü şey öğretiyor aslında film.

en iyi intikam filmlerinden biri, müzikleri yeter. yıllarca ıslık melodisinden dolayı önyargılı yaklaşmıştım. izleyince müptelası oldum.

kill bill çok özel ve güzel film.
en önemli özelliği asya sinemasının bazı tekniklerini, abartma özelliklerini, atmosferin yavaştan hızlıya bir anda geçmesi vb şeyleri amerikan filmine sokması.
hikayesi güzel, karakterlere tek tek eğilmiş.
hikaye anlatımı güzel, en sonuna kadar hep bir merak var, ilerleyen ve üstüne koyan bir anlatımı var.
müzikleri kostümleri güzel.
onitsuka tiger kült oldu
ve daha bir çok detay var.

tarantino hipnozu. her şey o kadar sıradan ilerliyor ki. diyaloglar, hikaye, akış. sıradanlığa karşı sıradışı bir sadakat var. bundan kesinlikle ödün verilmiyor. ilk akla gelen şey sıradandır. her hangi bir sahnede senin ilk aklına gelen şeyi birkaç saniye sonra izliyorsun. ama bunu dünyada bu kadar kaliteli ve hastalık derecesinde takıntılı işleyen biri yok. en uçuk kaçık bir sahneyi izlerken bile bak şimdi kesin terastan atlarken kılıçla 3 elemanın birden kafasını kesip yerdekinin kalbine saplayıp dizinin üstüne konacak diyorsun ve buna yakın şeyler oluyor. bu da seni bir sonraki sahne için hipnoz ediyor. çekirdek çitleme gibi. bırakamıyorsun, oluk oluk akıyor. hem kan, hem film.

Six feet under ile çok paralleliği alakası yok ama louie en az six feet under kadar gerçekçi bi drama/komedi ilk sezonun sonlarından başlayarak hep üzerine koya koya gitti tavsiye ederim eğer karanlık/drama seviyorsanız.
~
benim de listemde henüz izlemedim ama the good place'de benzer karanlık/komedi/felsefe üçgeninde hoş diye adı geçer hep.

ceset var diye izleyemedim kısmına rağmen sırf bu cevapları vermek istediğim için

(bkz: the leftovers)
(bkz: nip/tuck)

Evet aynı haberi gördüğüm için sormak istedim bende.

ben çıktığı gün izmit'te 41 burda diye bi avm'de izledim. tamamen kesilen sahne varsa bilmiyorum ama çıplaklık içeren sahneler olduğu gibi yayınlandı benim izlediğimde. "memeleri blurlayalım uğurcum" tarzı bi sansür yoktu, her şeyi gösterdiler.

sansür yoktu ama 13+ idi sanki 16+ değildi diye hatırlıyorum.

Sansür falan yoktu. Film 16+ falan değil saçma bir şekilde 13+ . Bizde buna istinaden 13-15 yaş aralığı çocukları aldık götürdük maalesef

dün gittim 13+ yazıyordu ama bayağı çıplaklık vardı

the sunset limited

yeşil vadi'nin kızı
www.youtube.com

Anne şahsına münhasır bir arkadaş. Hayatı kendi kalıplarında yaşıyor. Etrafında gördüğü her şeye şiir yazabiliyor. Çok ama çok hızlı konuşmak için ekstra çaba sarfediyor, bu çok hoşuna gidiyor. Ama bunu yaparken de saçmalamadan araya edebi kelimeler sıkıştırıp dikkat çekme çabasında. Bunları biraz da kimsesiz olduğu için yapıyor. ''Artık birileri onu bu harikulâde spesifik özelliklerinden dolayı ziyadesiyle sevsin niyetinde''.

Böyle bir başrole başka yerde emsal göstermek zor. O yüzden bu özelliklerini saymazsak, etrafta olanlara odaklanırsak, gün sonunda kasabalının olayları çözüp huzur içinde uyuduğu paralel bir evren düşünürsek, o dizi:

Virgin River

Eskiden "Küçük Ev" vardı. Böyle fazla nostaljik içeriklerin olduğu ortamlarda bulunabilir anca. İngilizcesi: Little House on the Prairie

@exlibris oha! böyle bi şey olması fghjdhgkjd yok, aynısının kötü uyarlamasını istemiyorum. teşekkürler.

kesinlikle oneriyorum, cok begendigim neden bittigine anlam veremedigim bir dizi.

ihsan baysal

(bkz: brainiac) ?

hatta söylediğiniz bölüm gibi bir bölümü vardı ama sunucu farklıydı. Jon Tickle idi.

fantastic beasts and where to find them mi?

youtu.be

silicon valley, 2-3 sene önce final yaptı. biraz daha farklı bu saydıklarınızdan ama keyifli diziydi.

Kara mizah dusunursen, son zamanlardan:
The Menu (2022)
m.imdb.com

Ama ayni zamanda gerilim filmi. Ilginc bir film bence.

valla birinin neyi izleyip neyi izlemediğini bilmek mümkün değil. benim az bilinen diye düşündüğümü sen de izlemişsindir ama çok biliniyor diye önermediğimi atlamışsındır belli olmaz bu işler. ama deneyelim:

a touch of cloth www.imdb.com ingiliz mizahını seviyorsan epey güleceğin bir mini dizi.

aaltra www.imdb.com epey başarılı bir kara mizah filmi

son yıllarda doğru düzgün komedi filmi çıkmadı ama 2019'dan between two ferns: the movie ve çok komik olmasa da son yıllardaki yoklukta eğlencesi ve saçmalığıyla fena gitmeyen cocaine bear ve ne kadar komedi sayıldığından emin olmadığım ama eğlenceli bir film olarak gördüğüm ve epey sevdiğim 2020 yapımı the hunt www.imdb.com var.

Lilyhammer

Easy

Çok yeni değil ama son sezonu geçen sene final yaptığı için dahil ediyorum. Ne kadar popüler ve bilindik bir dizi bilmiyorum ama Derry Girls bence oldukça keyifli bir komedi dizisiydi.

Bi de animasyon seviyorsanız Inside Job'a bakabilirsiniz. Maalesef Netflix yeni sezon onayı vermediği için yarıda bitti ama yayımlanan bölümleri gayet keyifli.

Mythic Quest

Masum
Chernobyl
The night of
Succession
Last of us
The sopranos
Six feet under
Handmaid's tale
Killing eve
Westworld
True detective

türk dizilerinin hepsi güzel kendi yapımı olan.
aynen aynen
doğu
7 yüz
yarım kalan aşklar
saygı
bozkır

aklıma gelenler.

Wire tabii ki

ooo google'lamadan akılda kaldığı kadarıyla hatırlayıp yazmaca. en sevdiğim.

sinemada izlemiş şanslı biri olarak:

Hayatlarımızı elimizden alabilirler, ama özgürlüğümüzü asla!

William Wallace

game of thrones dizisinden bir sahneyi hiç unutmam:
şimdi, kışyarı bolton hanesi tarafından stark hanesine ihanet edilerek işgal edilmiş. john snow'da kışyarı'nı geri almak için ordu kurup boltonlarla savaşacak.
savaş başlamadan önce john snow, bolton ordusunun başı ramsay'la tarafsız bölgede bir araya geliyor. ikisi de atları üstünde yanlarında adamları var.
john snow diyor ki ramsay'a; gel bu işi eski usullere göre çözelim. ikimiz de kılıçlarımızı kuşanıp çıkalım meydana. ramsay korkuyor. yok diyor. senin çok iyi bir kılıç ustası olduğunu bilmeyen mi var? adamlarımla birlikte savaşmak dururken, ne diye senle teke tek çıkayım diyor.
John Snow da bunun üzerine; "doğru!" diyor "ama bakalım senin adamlarım, senin onlar için savaşmadığını öğrendikten sonra senin için savaşacaklar mı?" diye sual ediyor. bu sualin üzerine de ramsay efendi apışıp kalıyor.

The King. Niye yapması gerektiği hatırlatılan kıral güzel bir konuşma yapıp milleti gönderir aksiyona.

Vikings dizisinde de bolca var.

Rome dizisinde de vardı sanırım.

Lord of The Rings üçlemesinin son filminde Aragorn'un yaptığı bir konuşma var. Sağlam gaz vermişti askerlere.

the lord of the rings
braveheart
kingdom of heaven

rome dizisi.

bunlari hatirliyorum, savas oncesi gaza getirici konusma olan.

"Nope" ilgincti baya. 2022 yapimi.

A Quiet Place ve ikincisi de son zamanlarda baya iyi korku/gerilim filmlerinden.

"Hereditary" gibi rahatsiz edici sahneleri olan "Midsommar" var.

Trance (Vincent cassel'ın oynadığı gerilim yönü yüksek güzel bir film)

don't breathe (tam gerilim)

nope'u izlemedim ama aynı yönetmenin filmi us da güzeldi.

www.imdb.com

it follows
the vvitch
split
get out

Sinister
The conjuring serisi
Insidious serisi
The lodge

arayış (the search)

Güvercin ve Karnaval filmlerinde ağlamıştım, konularına bakın, size dokunursa izleyin

7.koğuştaki mucize'de çok ağlayan olmuş diyorlar ben izledim

www.imdb.com

dancer in the dark

ucurtmayi vurmasinlar

www.imdb.com

.

Ben "Ateş Böceklerinin Mezarı" animesinde ağlamıştım :(

Billy Elliot
Si Puo Fare

Dancer in the dark

üzülmezsin birbiriyle bağlantısı olmuyor normal bir aksiyon filmi gibi izlersin

görevimiz tehlike serisinin kendine ait küçük klişeleri var önceki filmlere gönderme yaptığı, bu küçük şeyleri farkedemezsin fakat seyir zevkinin bütününe etki etmez

eşimle gittik eşim öncekileri izlememişti, gayet zevk alarak izledi. Ama karakterlerin geçmişini bağını bilmeyince bir tık farklı olur tabii, yine de film herkese göre yapılmış hiçbir şey bilmene gerek yok aslında.

lakin, bu filmi izledikten sonra lütfen özellikle 4-5-6'yı izle. (Ghost Protocol ve sonrası) Çok iyi filmler.

3 en guzeli

Izlenir ama karakterin yaslanisini gormek cok ayri sevk bence

Peep show

young sheldon. bu ara youtube shorts'ta sürekli karşıma çıktığı için başladım delisi oldum tam benlik. <3

Easy

shrinking

Babam ve oğlum- açeydim gollerimi sahnesi

En babası benim için Leon filmindeki ev basarken haplanan Gary Oldman'ın performansı. The Fountain filminin finalinde yaşam ağacı sahnesinin tamamı. The Mist filminin insanı kahreden final sahnesi. 6. His filmindeki malum sahne.

youtu.be

schindler's list kırmızı montlu kız sahnesi.

6. His filmindeki malum sahne +1

direk aklima bu geldi, ohannes demistim.

6.his +1

Maymunlar cehennemi başlangıç Sezar in sahibiyle ilk konustugu sahne

Godfather Michael in Kate e kapıyı kapattığı ve fredoya Küba'da ihanetini bildiğini söylediği sahneler

Heat Robert de niro ve al Pacino nün kahve içtiği sahne

Joker merdivende dans sahnesi

Son samuray katsumatonun mitralyoz ateşiyle öldüğü sahne

Collateral gece kulübü çatışma sahnesi

Uçurtmayı vurmasınlar ben yapmadım Miki yaptı sahnesi

Dila hanım kadie inanirin harmandali oynarken Türkan Şoray tarafından vurulamamasi

Usual suspects Kevin spacey in kayser söze olduğunu anladığımız sahne

Se7en kutunun açılma sahnesi ve katılın karakola gelip teslim olma sahnesi

Aşk-ı memnu'da bihterin tetiği çekmeden önce adnan'ın 'sen benim oğlumdun' demesi, tetiği çektiği an ve nihalin gelinlikle merdivene yayılması...bence türk dizilerindeki en unutulmaz sahnelerden...

Behzat ç.'nin kızının intiharını görip berne diyr bağırdığı sahne

Çukur'da yamaçın fonda 'hiç ışık yok farkındayım' çalarken, istanbula karşı soyunup kollarını açıp böğürdüğü sahne..

Sophie's choice filmindeki secim sahnesi. cocugu olanlarin kaldiramayacagi bir sahne.

Incendies'de 1+1=1 eder mi sorusunun sahnesi.

how i met your mother, modern family, brooklyn 9-9

Seinfeild. Yemek yerken hergün bir bölüm. mis.

Community

Everybody hates Chris

Brooklyn nine-nine +1

Esasen bu tür diyaloglar Amerikan sit-com'larının olmazsa olmazı sayılır, her dizi olabilir bu meyanda ama bu dizi güzel yapıyor. Hem polisiye hem komedi bir de.

It's always sunny in philadelphia, örnek gösterdiğiniz repliklerle daha uygun, şimdiye kadar örnek verilmiş bütün dizileri izledim. Hepsi güzel, bu temada şeyler arıyorsanız kategori olarak "sitcom" diye aratın.

Evet, Mentalis'in konusu Lie to Me'ye oldukça yakın. Hatta muhtemelen benzerleri arasında en yakını. Criminal Minds dizisi de yine Lie to Me ile paralel.

yarım önlem gibi bir şey. yani yeterince güçlü ve önleyici değil. böyle bi hatayı asla yapmam diyor. yapacaksam tam yaparım diyor

soru : Karısını döven herifi vurmadım, 2 hafta sonra karısını öldürdü diye anlattığı bir hikayede "I chose a half measure when I should have gone all the way. I'll never make that mistake again. No more half measures, Walter" diye bitiyordu.

Buradaki Half Measures'den kast edilen, sonuna kadar gitmem gerekiyordu ve hayat felsefesi tam olarak nedir?



ChatGPT:

Bu alıntı, "Breaking Bad" adlı televizyon dizisinden bir replik olarak bilinir. Karakterlerden biri olan Mike Ehrmantraut tarafından söylenir. Mike, Walter White'a geçmişte yaptığı bir hatayı anlatırken "yarım önlem" kavramını kullanır.

"Yarım önlem" ifadesi, bir sorunu tam olarak çözmeden veya sonuçlandırmadan önce yetersiz bir çaba harcamak anlamına gelir. Mike'ın sözlerinde bahsettiği durum, başka birine zarar veren birini durdurmak yerine ona sadece zarar vermenin sonuçlarını doğurur. Bu durumda, karısını döven kişiye karışmadığı ve onu öldürmediği için pişmanlık duymaktadır.

Bu replik, Mike'ın hayatta karşılaştığı zorluklardan ders alarak daha etkili bir şekilde hareket etme felsefesini ifade eder. Mike, artık yarı yolda bırakmak yerine işleri tamamlamayı ve sonuçlara tam olarak katlanmayı tercih edeceğini söyler. Bu felsefe, kararlılık, sorumluluk alma ve sonuçlara tam anlamıyla sahip çıkma anlamına gelir.

Bu alıntı, genel olarak hayatta önemli kararlar alırken kararlılıkla hareket etmenin ve yarı yolda bırakmamanın önemini vurgulamaktadır. Yarım önlemler almak veya sorunları tam olarak çözmeden vazgeçmek, genellikle istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, Mike'ın ifadesi "yarım önlem" kavramının tersine, daha kararlı ve sonuç odaklı bir tutumu teşvik eder.

yaz okulu ödevi mi :)

ileride başıma sorun açma ihtimali olmayacak şekilde işi bitirmek
"2 kişinin bildiği sır değildir" diyerek %0,0001 konuşma ihtimali olan duran emmiyi infaz eden aslan amca

the terror 1. sezon
the boys
peripheral
carnival row

amazon

yeni seyrettim. Netflix'de Vortex.

starship troopers

2014 yapımı Atlantic olması gerek.

@ les yeux

evet buldum sayenizde. çok teşekkür ederim

The Others.

Funny games (alman versiyonu)

The others+1 , the Orphan

Insidious

tek bir film söyleyecek olsam kesinlikle the silence of the lambs derdim.
Başaltı da the others olurdu. saçmalamadan rahatsız ediyor bunlar.
AMA amaç film önermek ise;
güzel de bir film seyretmek adına psycho olabilir,
sağlam rahatsız olmak için barda olabilir,
inanılmaz huzursuz olmak için funny games +1,
hiç izlememiş olmamak için sonlara doğru etkisini bence yitirse de the shining olabilir,
aşırı sapıklık için the skin i live in olabilir.

Hereditary
The Witch

behzat c'de oyle bir sahne yok
duyuru icerigini googleda arattim kaybedenler kulubunde var diyor
www.youtube.com

behzat c'de olsa linc ederlerdi adami, dizi yayindan kalkardi. nibba'nin dedigi gibi kaybedenler kulubunun efsane repligidir o.

var var. ya da tam bu olmasa da bunun yakını diyelim. ama hangi bölüm? araştırmalar devam ediyor.

tr.pinterest.com

hayir yok. o attigin sahnenin devaminda bakkalci geliyor harun soruyor bugun cuma degil neden cumaya gidiyorum yazdin diye. bakkalci da diyor ki elimde hazir o var onu koyuyorum.

bolum 48 isteyen acsin izlesin :))

Canan kim?

Başroldaki kadını kastettim. Nalandı galiba pardon.

Bildiğim kadarıyla yazıyorum. Bu Hayri’nin karısı ve çocukları Anadolu’nun bağrından kopup İstanbul’a sonradan geliyorlar. Hayri daha evli olduğunu söylememiş. Nalan öğrenince Hayri’yi bırakmaya kalkıyor. O da diyor yok ben seni seviyorum boşanacağım falan.
Karısına da gidip Nalansız ben yokum, bi daha göremezsiniz diyor. Kadın da çocuklarla bir başına kalmak istemediği için Nalan’a gidip yalvarıyor, bırakma Hayri’yi diye. O da dünden razı zaten. Bu arada çocuklarıyla ilgilensin diye de Hayri’yi her gün evine gönderiyor. Karısına okuma yazma öğretiyor. Çünkü çok iyi bir pirenses insan. Boşanıyor da arada galiba.

Dizi film değil ama Alper Hasanoğlu, Sinan Canan falan dinliyorum bazen.

32.Gün +1

Flu tv izliyodum ama z kuşağı konsepti gelince bi cringe geldi bıraktım bayağıdır izlemiyorum.
32. Gün+1
Tabi ki avrupa yakası
Sever misin bilmem ama geniş aile,kardeş payı,işler güçler
Evrim ağacı falan da izliyorum konusu ilgimi çekerse.
Onun dışında herhangi bir şeyin yapım videosu(yemek,epoksi zımbırtıları, dioroma yapımı,çizim videosu, bir şeylerin dönüşüm/tamir videosu vs vs)

Shaqtin' a Fool da izleyebilirsin.

Tlc suç dosyaları

Ne zamandan beri benim de listemde olan bir şey onereyim:
ODTÜ teoloji sempozyumu: youtube.com

FALL İZLE yaz

İlk ikisi beni sarmadı, 3.ye başladım ama yarıda kaldı. Devam bile etmedim henüz. Yine de black mirror hayranı olarak izlemek gerekir diye düşünüyorum.

İlk 3 bölümü ben de destekledim ama son 2 bölüm ne saçmalıktı ya öyle.

Azıcık sinefil damarı olan herkesin keyif alacağı bir sezon olmuş. Özellikle ucinciu e beşinci bölüm çok tatmin edici bu anlamda.

Zaman kaybı değil. Bir gecede oturdum izledim, keyifliydi. Her gün sağda solda peynir ekmek gibi film/dizi yorumlayanların görüşlerine aldanmamak gerekiyor.


3>5>1>2>4 diye sıralayabilirim. Bir tek 4. bölüm sarmadı.

Woke/SJW ekolü tavanken ve Netflix - Black Mirror ikilisi normal zamanlarda bile bunları konu içerisine yedirirken, artık propaganda seviyesine dönmüştür diye bir ön yargım var. İkinci ön yargım ise son birkaç yıldır çıkan yapımların %99'unun çöp olması. Görsel var, müzik var, kostüm var ama oyunculuk yok, senaryo yok. Hızlı tüketim.

Tabii izleyecek miyim? İzleyeceğim.

bir oturuşta hepsini bitirenlerdenim, uzun zamandır yorumlara bakmadan film dizi izlemeyi öğrendim, black mirror ı ilk yayınlandığı zaman izleyip bayılan biri olarak sezonu da gayet sevdim. sonrasında entryleri okudum, yazılan bazı eleştirilere hak veriyorum ancak günümüzde akıcı, merak uyandırıcı şeyler bulmanın kolay olmadığını düşünüyorum. sıralamam da 3-2-5-1-4 olurdu sanırım ama aralarında büyük fark yok.

ben cok begendim. özellikle 2. bölüm hatta sezonun en güzel bölümüydü.

3 ü begenenler oyunculara biraz tav olmuslar gibi geliyor bana, kötü degildi ama 2 cok daha basariliydi mesela.

ben begendim ama black mirror gozuyle izlemedim bi yerden sonra. ilk bolum haric kisa birer psikolojik gerilim filmi gibi olmus her bolum. cok uykusuz ve yorgun bir donemde olmama ragmen gece 2lerde yata yata 2 gecede bitirdim ben de. en cok 1. bolumu sevdim sanirim. zaten en cok black mirror'a benzeyen bolum de oydu bence. beklentiyi dusuk tutup gerilim izleyecegim havasinda izlerseniz seversiniz bence. ama white christmas beklerseniz cok beklersiniz.

İlk uc bolumu izledim, ikinci ve ucuncu bolumleri gorev gibi, karsisinda uyuklaya uyuklaya bitirdim, ilk bolumu de fikren begendim seyir zevki verdi diyemem, izledigim kadarıyla black mirror ve bu hikayeler (ilk bolum haric) ne alaka hissi oluştu ve hep guzel bir fikir bulmuşlar ama senaryo mu iyi yazilamamis yoksa görsele mi dönüştürülememis bilmiyorum merak uyandirmiyor diye düşündüm. Son iki bolumu bilmiyorum ama ozellikle dorduncu bolumle ilgili iyi seyler duymadim

aaron paul ve salma hayek'li bölümler iyiydi. gerisi fos.

İlk bölüm gayet iyiydi.
İki de fena değildi ama standart Black Mirror evrenine uygun bulmadım. Hikaye olarak sevdim.
Üç çok iyiydi çok beğendim zaten Aaron Paul’dan dolayı çok merak ediyordum.
Dört aşırı derecede kötüydü.
Beş kötüydü.

1-3-5 güzel
2-4 tırt

1 biraz sıkıcı geldi bana ama izleniyor.
3 güzeldi.
5. bölümü kimse sevmemiş, evet standart bi black mirror bölümü gibi değil ama ben sevdim, müzikler güzeldi ve ingiltere görmek bile yetiyor :)

3 ve 1 disinda digerleri Black Mirror gibi degildi.

medianeras

2. film pi'nin yaşamı olabilir mi?

1. about time

1: about time
2: pi'nin yaşamı

The Wire içerik olarak en az bi belgesel kadar gerçekçi bir dizi, hikayeler büyük oranda gerçeğe dayanıyor ve bunu bütünüyle olduğu gibi aktarıyor, o nedenle benim her zaman ilk üçümde olacak. Hiçbir şey değilse bile sırf Omar karakteri için bile böyle düşünürdüm.

Bence değil. Mesela benim için oz, kesinlikle wire'dan iyi. Ha, wire çok iyi dizidir tabii.

Sopranos mu, wire mı derseniz, karar veremem. Belki sopranos.

Ama komedi olarak mesela bir seinfeld, uk coupling, curb, hatta friends'i tüm drama dizilerin önüne koyarım ben.

Hakkı bence 8.9

Sizce bu dizi aldığı puanı hak ediyor mu?
Valla bence hak ediyor ama benim için 9.4 ile The OZ 1.sırada:D

The Wire, Sopranos ve OZ, ecnebilerin "cliffhanger" dediği, bölüm sonunu askıda bırakıp izleyiciye bir sonraki bölüme dek kafayı yedirten bir meraka sokma işini en iyi yapan dizilerdir. Hepsini zamanında izleyip tamamlamış biri olarak birini diğerinden ayırmam, üçünün de izlenmesini ısrarla tavsiye ederim. Benim bu şahsi top 3'üme Lost dahi giremedi, bakın o derece kıymetli, cesur ve sözünü sakınmayan dizilerdir. Bunlardan sonra bana aynı lezzeti, aynı heyecanı bir tek Prison Break ilk iki-üç sezonuyla yaşatmıştı. Sonra zaten sonraki bölümü beklemene gerek olmayan, sezonun tamamının tek seferde yüklendiği akış platformları geldi. İyi mi oldu, kötü mü, hala emin değilim.

ikisini de izledim.

bence kisiye gore degisir.

the wire'da birden fazla karakter ve olay onplandayken soprano'da tek karakter ve basit olaylar uzerine dayaniyor.

bizimkileri seven biri muhtemelen soprano diyecektir.
kaygisizlari seven biri muhtemelen the wire diyecektir.

Bence the wire gerçekten güzel dizi. İlk sezonları sıkıcı katılıyorum ama sonrasında vitesi artırıyorlar.

Ha izlediğim en iyi dizi mi değil. Ben OZ, The Wire vs izlemiş biri olarak halen en iyisinin aynı klasmanda olmasalar da Chernobyl olduğunu düşünüyorum.

iyi oldugunu kabul ediyorum ama bana gore en iyi degil. sIkIcI diziler beni sarmiyor. hayati yeterince goruyoruz zaten. beni baska dunyalara goturen dizileri seviyorum ben. benim icin en iyi "game of thrones"tur ama sonlara dogru bozdugunu kabul edebilirim. kitaptan ayri gitmeye basladiklari icin oldu, daha iyi ve uzun yapilabilirdi.

Başları yavas sonradan hızlanıyor, OZ benim için 1.dir. Wire da ilk 3 e girer bana göre.

oz'u bende izledim yeri ayrıdır. keşke hafızam silinse tekrar izlesem. fakat oz'la konu olarak örtüşmüyolar.

Çok, çok iyi bir dizi; ancak benim gibi 1 bölüm izledikten sonra 3,4 gün ara verip diğer bölümleri izliyorsanız takibi çok zor oluyor, çünkü çok fazla karakterler ve hepsi de son derece derin ve detaylı yazılmış.
Haliyle bir yerden sonra karıştırılıyor kimin elinin kimin cebinde olduğu.
Düzenli izleyebileceksen kesinlikle tavsiye ederim.

Bende sopranosçuyum ama wireda iyi. Amerikan gerçeğini iyi anlatmış. @pangea +1 derin diziler gerçekten.

The Wire'ı ilk bölümlerde alışılması zor kılan şey çok fazla ana karakter içermesi. Bir süre sonra diziyi emsalsiz yapan da bu. Tüm şehrin hikayesinin ortasına düşmüş gibi hissettiriyor.

Sopranos
Boardwalk Empire
Oz
Lost
House of cards
Homeland
Game of thrones
The wire
Prison break

Bunlar en iyi dizilerdir. Gerisi zevkler ve renkler tartışılmaz kategorisindedir.

herkesin oz hakkında da yazması beni şaşırttı doğrusu :)

buradan oz'u izlemeyenlere de seslenelim. izleyemeyenler kesin izleyin. çok sağlam dizidir ama sağlam psikoloji gerektirir.

Dizinin ilk sezonu 20 sene önce çekilmiş neredeyse çeyrek asır. Günümüzde izlerken o dönemin dinamiklerine, teknolojiye ve hayata adapte olmak kolay olmayabilir. İzledikçe daha çok içine çekileceksin ve her gün gittikçe daha fazla bölüm izleyeceksin. Bana göre oz'la birlikte ilk 2'de keşke hafızamdan tamamen silinse ve ilk izlediğimde aldığım keyfi alabilsem.

tabula rasa

the lost room

eli yüzü düzgün gizemli mini dizi

bron/broen

oat studios

gamorah. pişman olmazsın

Gizemli şaşırtıcı değil ama komedi için Spaced, Peep show.
Gizem için Mindhunter derdim.

Edit: Gizem ve şaşırtıcı için amazon prime'da upload vardı. Güzeldi, öneririm.

welcome to eden nispeten gizem barındırıyor. 2 sezonu bitti fakat 3. sezon için henüz onay almadı

Devs, Continuum, upload

barry

Ozark net.

Bron/broen de olabilir.

Plasem ise trapped.

utopia (uk)

severance. son zamanlarda izlediğim en iyi diziydi.

drops of god güzel bir diziydi, öneririm. shrinking de aynı şekilde.
önerim de dizi izleme sitelerinde apple tv dizilerini araştırman. bir kaç tanesinde bunun ayrı bir sekmesi de var. genelde apple dizileri tr deki mainstreamlerde olmadığı için duyulmayabiliyor, dikkatlerden kaçıyor. ama dizileri onun da diğerleri kdr iyi.

Muhteşem bir kaç tavsiye;

The missing
Black spot

Fleishman is in trouble

easy

türk dizisi olarak üç dizi döndürüyorum arkada.

1 erkek 1 kadın.
kurtlar vadisi.
avrupa yakası.

Boş değil ama Yalı Çapkını.

aşk yeniden.

Dizi izleyerek çalışan bir arkadaşım Avrupa Yakası ve Yalan Dünya döndürüyor sürekli.

Leyla ile Mecnun
İşler Güçler
7 Numara
Kaygısızlar
Hayat Bilgisi

trt bölümleri bizimkiler
yazlıkçılar

kardes payi
güzel köylü
komedi gibi düsünerek izle:
adini feriha koydum

7 numara, Ayrılsak da Beraberiz, Çemberimde Gül oya

nasıl yazılmamış?
. var sayalım ismail
. süper baba.

aradigin dizi Hayat Sarkisi

lanetli tepe çok severim :)

Lanetli tepe, fav film :)

1.Bölüm

youtu.be

Bunların arasında nolan derim. İçlerinde rn az sevdiğim tarantino galiba

hepsinin olayı farklı ya ridley scott da bunların arasına girer

Scorcese dediğin gibi amerikayı anlatmayı seviyor, maskülen hikayeler anlatıyor
Tarantino gerçeği eğip büküp yeni postmodern bir ambalajla gerçekmiş gibi sunuyor
Nolan ın zaman takıntısı ve prodüksiyondan kaçınmaması ayrı
Aralarında en iyi hikaye anlatan spielberg bu da onun süpergücü gibi kendiliğinden

Scorsese nin mafyasız filmi bringing out the dead de iyi, yazın gece izlemesi güzel ayrıca nicholas cage i sadece internet mimlerinden tanıyıp dalga geçen z kuşağının cage in iyi zamanlarını görebileceği bir film

tarantinoo, bu dörtlü arasında en ulan bir film çekse de izlesek dediğim.

Tarantino
Scorsese
Nolan
Spielberg

Tarantino
Scorsese
Nolan
Spielberg

+1

Açık ara Scorsese

hepsini alanları farklı o yüzden bir kıyas doğru olmaz.

scorsese en büyükleri. ama tarantino da müthiş keyifli filmler yapıyor. nolan da iyidir. en son spielberg var

kişisel olarak Tarantinoyu severim ama bulunduğumuz dönemle ilgili biraz. Nolan bu çağ için fazla ciddi kalıyor ve son filmleri çağa uygun değil bence.

Fakaat aslında düz hikaye anlatıcılığı olarak en iyilerinin Spielberg olduğunu iddia ediyorum. 50 yıl sonra bu dört yönetmenin filmlerini izletseniz, Spielberg filmini izleyip severler, diğerlerinin filmlerinin neden iyi olduğunu açıklamak durumunda kalırsınız. Tabii bu dediğim şey averaja hitap ediyor diğerleri kadar zeki işler yapmıyor demek de olabillir.

Tarantino
Nolan spielberg
Scorsese

Bunlar böyle ayrı segment yönetmenler.
Nolan ve Spielberg blockbuster'cı hollywood yönetmeni.
Scorsese blockbuster'cı olmayan hollywood yönetmeni.
Tarantino ise amerikan kültürüyle ilgili filmler çekmiş bir dünya yönetmeni.

Spielberg ve Scorsese sinema tarihinde çığır açmış insanlar, endüstriyel sinemaya yön verdiler o yüzden respect. Ama ben bir Nolan ya da Tarantino filmi izlerken daha çok zevk alıyorum. Nolan blockbuster'cı olmaya kalkmasaydı onu ayrıca severdim, aralarında sevdiğim tek yönetmen Tarantino.

Aralarından en çok filmini izleyip sevdiğim Nolan. Dunkirk ve Tenet izlemedim ama diğer tüm filmlerini izledim. Memento, Prestige, Inception üçlüsünü çok severim. Interstellar baya epik ama bi tık geride bu üçüne göre.

Spielberg sinema sektörünün bug'ı. Uzman değilim ama çok çok iyi bir yönetmen olmasa da etkileyicilik ve duygu geçişi konusunda çok başarılı olduğunu düşünüyorum. O yüzden cool sinefiller çok övmese de genelde çok başarılı ve her anlamda kendini izleten filmler yapıyor.

Tarantino ve Scorsese saygı duyduğum ama çok benlik filmleri olmayan yönetmenler. Tarantino'ya bir tık daha yakın olmakla beraber vurdulu kırdılı, mafyalı, errrrkeklik temalı filmler beni açmıyor.

Kesinlikle sinefil değilim, sinema kültürüm konusunda iddialı değilim, izlemediğim kült filmleri saysam "oha bunu da mı izlemedin" diye linç yerim. O yüzden "Tarantino'nun bu filmi hiç de dediğin gibi değil" tarzı eleştiriler kesinlikle haklıdır. Dışarıdan baktığım kadarıyla böyle yorumluyorum.

hiçbiri ama zorunda olsam efsane filmlerinin hatrına scorsese derdim.

sonra da 2000 öncesi tarantino ve kısmen spielberg, en sevmediğim de nolan.

sinemayi futbola benzetirsek, bazi teknik direktorler ayni kadrolarla fark yaratmayi basarir. burada bence tarantino yonetmenin filme etkisi anlaminda en buyuk farki yaratan isim. en kotu ihtimalle aralarindaki en ozgun isim diyebilirim. casual bir izleyiciyim, bu dort yonetmenin bircok filmini izledim.

www.ign.com

Hocam memati kıro, çirkin ve eleman. Polat Avrupa’dan gelmiş, daha medeni ve yakışıklı.

başta planlanan Gina Montana Manny Ribera uyarlaması ama hikaye farklı yollara sapıyor.

youtu.be 7:48 de anlatmış :)

Memati maraba, Polat abisinin arkadaşı

Polat eğitimli, janti, muhabbetli adamdı.

Polat alfa çünkü. Zeki, pratik, cesur, güçlü, başarılı, Avrupa'lı. Çakır'la tanıştıktan çok kısa süre sonra kendini belli ediyor ve nam yapıyor, Çakır ve Derya'nın en dar anında bir çanta doları "bende bunları koyacak yer arıyordum" diye bırakıp gidiyor.

ecem aydınmış ismi.

instagram.com

"Ne Olacak Şimdi?" 39:45 civarlarında
www.youtube.com

Daha bunlar ne ki? Ilerleyen bolumlerde tam dayaklik hale geliyor. Ters ters “doga” deyisini duydukca agzina vurasim geliyor

Daha bunlar ne ki +1

Ayrıca Fatih çok gerçekçi bir karakter. Ortalık böyle adamlardan geçilmiyor. Hayatınıza bu tarz bir insan girmediği için şanslısınız. İnsan izlerken dayanıyor da, bir de bu insanlarla yaşayan kadınlar var gerçekten.

Aynı şeyi yalı çapkını için düşünüyorum. Ağalık sistemi ve onun ağzının içine bakan koca koca insanlar. Çok övülmesine rağmen iki bölüm dayanamadım.

Kızılcık şerbeti izlediğim tek türk dizisi. Fatih karakteri resmen gerçek hayattan uyarlanmış gibi. Ben Fatih’e değil de Doğa’ya katlanamıyorum. Bir insan geri kafalı olabilir ama o insanı hayatımızda tutuyor olmak da bizim suçumuz.

Daha bunlar ne ki demeye gelmiştim, denmiş.
+1

İlk bölümlerdeki mıçmıç aşklarına da katlanamıyordum. Sahneleri bitene kadar sessize alıyorum.

Bursa bülbülü?

aile arasinda

Türk filmi olmasa bi de Netflix'te olsa. Biraz ufuklarını da açsın, yaşam aşılasın falan da istiyorum ama çok yormasın.

Adam sandler filmlerine bakabilirsiniz.
Unutma beni (remember me) vardı.

netflix bad seeds

biraz önce İbrahim Büyükak'ın ÖZÜR DİLERİM filmini izledim fena değil aile ile izlenebilir.

Toc Toc.

2010 civarı 200-300 küsürünü cd'ye çekmiştim. rapidshare'den 8 part falan indirip birleştiriyordum. muhtemelen görüntüler çamur gibidir. ama içlerinde the maltese falcon'ından citizen kane'ine, a bout de souffle'sine yaban çileklerine kadar hepsi vardı.

istanbul'da odamın içindekki dollapta duruyor hala. ben yurtdışındayım ama. bilgisayarımda artık cd-rom bile yok :D

Raised by Wolves

Nemlizade
After life
the end of the fucking world

dracula 2020 yapımı

Mtkrt +1
Onlara ek olarak da;

11.22.63
Unorthodox
Shining Girls
Chernobyl
Maid
Beef
The 7 Lives of Lea

kessssinlikle ve kesssinlikle "the night of"

The missing gibisini izlemedim. Night of da mukemmel

catch-22

11.22.63 - konu muhtesem.
the night of - hbo kalitesi, gene guzel bir hikaye.
chernobyl - mukemmel. gene hbo kalitesi.
sharp objects - fena degil.

the night of demeye geldim.
the missing de tavsiye ederim.
eskilerden angels in america'yı öneririm. biraz farklı ama çok kaliteli bir dizi.

Chernobyl
the night of
the missing için +1
Ayrıca izlemediysen;
the lost room

white lotus sezon 1

Bosch
Bosch Legacy

Giri/Haji

Vortex

Amazon içerik olarak az. Netflix ve disney arasından da madem netflixi denemişsiniz disneye bakın derim

"Bir de apple iphone’dan izlememe imkan tanır nı bunlar?"

evet

Şu an yurtdışında üçüne de sahip biri olarak bulunduğum ülkede disney derim. Çok iyi geliyorlar, çok beğendiğim diziler var.
Sonra amazon.
En son Netflix.

en iyisi ugurfilm, şaka değil, izlenmesi gereken bütün filmler bulunur

disney

lights out olabilir mi?

m.imdb.com

Lights out değil ama diğerinden emin olamadım. Akşam izlicem bir:D

the others değil mi bu?

cloudybloody

Evet bu filmmiş teşekkürler.

mubide vardı ama kaldırmışlar

film degilde storybox var youtube kanali. oyle videolarla dolu.

the founder

www.imdb.com

hem de hint fakiri :)

youtu.be

6,8 imbd puanı aldatmasın, 7,6 üstü hakeden bir film.

Will Smith filmi vardı bir tane, çocuğuyla tıbbi cihaz satışı yapan bir adamın hikayesiydi.

(bkz: the pursuit of happyness) John Bloor'unki, güzeldir.

yokluktan değil ama jerry maguire var.

the intern
www.imdb.com

tam sordugun tarzda degil ama internetten islerini buyutmus bir hanim kizimizin hikayesi, robert de niro'yu ise alir ve olaylar gelişir

www.youtube.com

Beni storybox kanalında en çok bu kadın etkilemişti.

Filmlerde de , girişimcilerin izlemesi gereken filmleri izle sırasıyla.

Dizi istersen bence silicon valley dizisi gayet iyi bu konuda.

Joy.

State of the union

State of the union değil, başrol çift terapisti ama terapiye gelenler sabit değil

Sadece cift terapisti degildi ama in treatment olabilir mi? Cok bilindik olabilir ama...

Yok o da değil maalesef

wanderlust olabilir mi? www.imdb.com

burada terapist olan kadındı gerçi ama.

in treatment olsa gerek. ama sadece çift terapisi yok bunda, çift terapisi alan bir çift vardı sadece sanırım. başrol erkek (gabriel byrne), seanslardan sonra kendisi de kendi terapistine gidip süpervizyon alıyordu.

Significant others diycem ama eski o bayagi. Ve fakat sahane dizidir.

in treatment+1

Hiçbiri değil maalesef