[]

En hızlı yoldan yabancı dil geliştirme?

Selam, dil konusunda çok geri kaldım, işim gereği çok ihtiyacım oluyor ve ülke gidişatından ve çalıştığım şirketlerde sık sık duyduğum yurtdışı fırsatlarından dolayı bu yıl dil işini halletmeyi kafama koydum. dil kursuna da yazıldım. ancak kurs dışında kendimi çok fazla veremiyorum neler yapabilirim en hızlı yoldan geliştirmek için? bildiğiniz uygulamalar var mı sohbet ederek pekiştirebileceğim?




 
Yabanci dil? Hangisi?


  • hot potato  (24.01.22 18:27:24) 
Hangisi olduğu farketmeden bol bol kelime ezberlemek lazım. Dile maruz kalacaksın bir şekilde.


  • antropolog  (24.01.22 18:29:31) 
Kelime ezberlemek ve bundan da önemlisi yabancı dilini konuşabileceğin biri her zaman olacak.


  • panda yuva yapmis sogut dalina  (24.01.22 21:28:11) 
native ev arkadasi


  • camussar  (24.01.22 21:54:00) 
[]

Şuradaki ingilizce kalıp ne anlama geliyor?

Sims oynuyoruz kafamiza takildi 2. şıkkı pek anlamadık.

Biraz googleladim ama pratik olandir veya ciğ olandir, islenmemis olandir gibi bisey mi amlamamiz lazim

www.hizliresim.com

 
hook line ve sinker ile yakalanmış olandır. yani balık


  • floydian  (24.01.22 00:10:13) 
Veya deniz ürünü iste o zaman?

Öyle bir deyim varmis da acaba dedik baska bisey mi anlatmaya calisiyor.

Meğer çok düzmüş o zaman :(

Oturduk derin anlamlar ariyoruz, kendi yakaladigimdir, el degmeden olandir falan fisman
  • ananiyimioguz  (24.01.22 00:14:14 ~ 00:28:15) 
sadece balik degil, bence "kendi avladigin" anlami var, ama tuhaf bence de. hook line sinker deyim olarak birini "avlamak" (kandirmak, saka yapmak) anlaminda kullanilir. yani birine "olta atarsin" ve onu "avlarsin" ruhu duymaz. ama burayla pek alakasi yok. ben "kendi avladigin" (yani et) olarak anliyorum.


  • robokot  (24.01.22 01:16:08) 
genel gidişattan anlarsın aslında

1) komple kendin beslediğin (armut ağacı dik, büyüt, meyve versin, yıka, ye)
2) dalından kopardığın (var olan armut ağacından meyve çarp, yıka, ye)
3) biri sana armutu yıkayıp da kesip versin

seçeneklerin bunlar mantıken.
  • rain when i die  (24.01.22 01:35:12) 
[]

almanca dil değişimi - insan bulmak

eskiden bir sürü etkinlik vardı iptal şimdi onlar

türkçe veya ingilizcesini arttırmak isteyen birilerini bulmam lazım. nereden bulabilirim?


 
Preply gibi platformlardan ders alabilirsinizZ
Bedava yöntemler için flört applerinin sadece arkadaş modu oluyor, flört modunu off yapıyorsunuz. Ana dili almanca olanlara denk gelmek için alternatif olabilir.
Tandem ihtimalini trde zaten es geçiyorum.
  • rewlack  (23.01.22 20:17:33) 
[]

Framed Türkçe karşılığı

Birinin dış görünüşü, doğum yeri gibi özellikleri ya da geçmişi nedeniyle suçlu kabul edilmesi anlamında “framed”kelimesinin Türkçe ve hukuki karşılığı ne olabilir?


Örneğin ABD’deki bir olayda aslında kurbana yardım eden bir afro framed ediliyor ve hapse giriyor gibi…

 
Yaftalanmak?

hukuki falan değil tabi görür görmez atladım :D

Aslında framed suçsuz birini suçlamak değil miydi? Yalan delil ile falan.
  • hedep  (22.01.22 22:34:44 ~ 22:38:30) 
Hmm öyle de olabilir. Ama bir kaç yerde ön kabul nedeniyle otomatik suçlu addedilmesi gibi anladım. Teşekkürler.


  • renegade  (22.01.22 22:40:11) 
Biraz araştırdım. Üstteki arkadaşın dediği gibi "be framed" kullanımının "masum birini suçlu göstermek" anlamı var.

Buna da Türkçede iftira atmak denebilir.
  • dissendium  (22.01.22 22:48:30) 
framed anlamini yanlis dusunuyor olabilirsin. biri framed edilince bir "suclu kabul edilme / varsayilma" degil aktif bir "suclu gosterilme (aleyhinde yalan delil ureterek)" soz konusu. yani biri birini frame ediyorsa ona aktif olarak komplo kuruyor demektir. bu durumda komplo olarak cevrilebilir.

mesela bir afro frame ediliyorsa, suclu olmamasina ragmen polis onun aleyhinde delil uretir (mesela atiyorum arabasi temiz olmasina ragmen arabaya uyusturucu yerlestirip sonra buldum der) ve yalanci sahitlik eder, yalanci sahitlik edecek kisileri bulur ve bu kisiyi suclu olmadigini bilmesine ragmen onu hapise yollatir.

komplo diyebiliriz bu yuzden. ozetle framed deyince suclu olmayan birini aktif olarak suclu gostermeye yonelik bir caba soz konusu olur.
  • robokot  (22.01.22 22:53:16) 
Sözcüğü daha önceden bilmiyordum ancak eğer @robokot'un tarif ettiği gibiyse ve siz de hukuki tanımını soruyorsanız tck 267'de iftira suçu şu şekilde tanımlanıyor;

"Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Aynı maddenin sekizinci fıkrasında bu suç "iftira suçu" olarak tanımlanıyor.
  • akhenaten  (22.01.22 23:00:14) 
Teşekkürler. Anlaşıldı.

Peki bu frame işinde afroyu mülteciyi seçmeye ne diyebiliriz? Irkçılık önyargı yafta streotip ön kabul?
  • renegade  (22.01.22 23:00:59) 
amerika ozelinde irkcilik der gecerler. polislerin orta atip hakimlerin gole cevirdikleri icin "systemic racism" veya "institutional racism" dedikleri de olur.


  • robokot  (22.01.22 23:06:42 ~ 23:08:32) 
Amazon’da şöyle bir film var bu konuyu da içeren burdan önermiş olayım. www.imdb.com


  • renegade  (22.01.22 23:11:14) 
ilgileniyorsan seylere de bakabilirsin, 20-30 hatta 40+ yil sonra ozgurlugune kavusan, uzerine atilmis sucu islemedigi kanitlanan zenciler, her sene haberleri 3-5 duser medyaya. sirf bu insanlari hapishaneden kurtarmak icin kurulmus dernekler falan var hatta. ciktiklarinda anlasiliyor ki bir suc islenmis, polis "calisiyor, basarililar" dedirtmek icin bulduklari ilk supheliyi alicengiz oyunlariyla islemedikleri bir suca itiraf ettirmis, hakim de kotasini doldurmak icin hapse atmis. uzerinden onlarca yil geciyor, bu davalari kurcalayan gonulluler sayesinde bu kisilerin sucsuzluklari ispatlaniyor, uzun seneler sonra serbest kaliyorlar falan. tabii usulsuzluk yapan devlet calisanlarinin basina bir sey gelmiyor (kimisi coktan ölmüş oluyor) vs. boyle hatta idam cezasindan donen mahkumlar var amerikada.


  • robokot  (22.01.22 23:16:21 ~ 23:17:17) 
(bkz: steven avery) olayı var bier de meşhur. sanırım sabıkalarından dolayı kurban seçiliyor


  • renegade  (22.01.22 23:44:39) 
[]

İngilizce bir kelime

Sevgili ingilizce çevirmenleri,,
Böyle sesi çok tiz ve berbat bir kişinin sesini ifade etmek için tam olarak hangi sıfat kullanılıyor.
(özellikle yüksek sesle bağırarak şarkı söyleyen ve karga sesli olan bir kişi düşünün :D ) Ne deyim size sanki bir keçi bağırıyormuşcasına bir ses.


 
like nails on a chalkboard diyebilirsin belki.


  • hot potato  (21.01.22 09:31:31) 
tek kelime olan sıfatlardan bir şey ne kullanılır acaba


  • dimia  (21.01.22 10:32:28) 
pitchy/off-key


  • cooperr  (21.01.22 10:42:37) 
high pitched kullanildigini biliyorum, screech var bir de ama bu daha cok ciglik tarzi sesler icin kullaniliyor sanki.


  • in vino veritas  (21.01.22 12:00:12) 
[]

ingilizce B1 seviyesinde takılı kalmışa tavsiyeler

merhaba arkadaşlar

www.cambridgeenglish.org [review your answers]

şimdi şöyle bir test yaptım, ben bu testten yıllar önce de yapmıştım ve sonuç aşağı yukarı aynıydı. yani ben bunun üzerine ingilizce sürekli bir şeyler yapıyorum ama bazı noktaları aşamıyorum. burada doğru cevaplarken de bazı sorular tuttu diyebilirim.

özellikle test özelinde tavsiyeleriniz ne olur?

 
Dil öğrenmek böyle bir şey değil. Özel olarak bir sınava hazırlanmıyorsanız puan, seviye odaklı çalışmayın. Bu sorular da kulak dolgunluğu ile çözülebilecek sorular, kalem kitap ile çalışmakla zor olur.

özetle, dili bilen biriyle düzenli konuşma pratiği yapın.
  • archmage mahmut  (21.01.22 00:16:50) 
ielts kaynakları bu işi çözmenize yarayacaktır. kelime bilgisi ve collocation probleminiz var herkes gibi. bu da contexte hakşm olmanız gerektiği anlamına gelir. birbiriyle aynı anlama gelse de her kelime farklı durumlarda kullanılır. bunu da aşmak için bol bol ielts tarzında akademik makale okumaları ve çalışmaları yapmaktan geçer.


  • bugisme  (21.01.22 02:34:40) 
[]

Çevirmen Arkadaşların Dikkatine-Anket

Tam zamanlı ya da yarı zamanlı, çevirmenlerin sorunları ve iş tatminleri ile ilgili akademik bir çalışma var. Sadece 5 dakika süren bir anket. Yeterli sayıya ulaşamadık. Katılırsanız çok mutlu oluruz.

forms.gle

Araştırma tamamen akademik nitelikte. Kırklareli Üniversitesi öğretim üyeleri gerçekleştiriyor. Sonucunda hakemli bilimsel bir dergide yayınlanacak makale çıkması öngörülüyor.

Amacı da çevirmenlerin iş tatminleri, iş yükleri ve sorunları ile ilgili bilimsel verilere ulaşıp çözüm önerileri getirmek.

Eğer tanıdığınız çevirmenlere de iletebilirseniz çok ama çok seviniriz. Anlamlı sonuçlara ulaşmak için gereken katılımcı sayısının çok altında kaldık.

 
Hangi kurum/kuruluş adına ne amaçla yapıldığını yazarsanız belki tanıdığım birçok çevirmene iletebilirim.


  • prole  (20.01.22 16:43:50) 
Araştırma tamamen akademik nitelikte. Kırklareli Üniversitesi öğretim üyeleri gerçekleştiriyor. Sonucunda hakemli bilimsel bir dergide yayınlanacak makale çıkması öngörülüyor.

Amacı da çevirmenlerin iş tatminleri, iş yükleri ve sorunları ile ilgili bilimsel verilere ulaşıp çözüm önerileri getirmek.

Anket formu: forms.gle

Eğer tanıdığınız çevirmenlere iletebilirseniz çok ama çok seviniriz. Anlamlı sonuçlara ulaşmak için gereken katılımcı sayısının çok altında kaldık.

Saygılar, sevgiler.
  • damon  (20.01.22 16:54:17 ~ 16:57:45) 
[]

İngilizce kelime öğrenme

Durumumu kısaca açıklayayım. Var olan kelime bilgimin üstüne bol bol BBC okumayla bayağı kelime ekledim. Artık BBC okuyunca bir yazıda belki 2 3 tane bilmediğim kelime çıkıyor. Bazılarında hiç çıkmıyor. Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim. Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde. Ben bu durumda kelime öğrenmeye ne şekilde devam edebilirim? Dizi seçenek dışı. Kelimelere, cümlelere odaklanınca diziye odaklanamıyorum. Aklıma iki seçenek geliyor. Sürekli dinleyebileceğim radyo ve kitap. Ama kitabın da basit olmaması lazım. Çok edebî de olmaması lazım. Seviyemi bir adım öteye taşıyacak hangi kitapları önerirsiniz?




 
Anki veya quizlet tarzı tekrarlı öğrenme metoduna dayanan uygulamalar kullanabilirsiniz.Şahsen Ankiyi,kendi öğrenme kartlarınızı kendiniz oluşturarak, kullanmanızı tavsiye ederim.


  • arenas  (20.01.22 16:34:53) 
Tureng Kelime Defteri uygulamasındaki hazır Oxford listelerine bakın


  • kaset  (20.01.22 22:00:15) 
@kaset, o şekilde ezber istemiyorum. Yazı içinde öğrenmek istiyorum.


  • dissendium  (20.01.22 22:02:44) 
@dissendium Simple Wiki basit kaçar sanırım. En son Sally Rooney kitapları okudum, ona bakabilirsiniz. E-kitap olarak güncel yazarların kitaplarını previewlerine bakarak satın alıyorum.

Psychology Today websitesi düzeyinize uygun olabilir, ben verim alıyorum. Burada bilmediğim kelimeleri Tureng Kelime Defteri’ne ekleyip sonradan çalışıyorum.
  • kaset  (20.01.22 23:00:16) 
non fiction kitaplar olabilir şuradakiler gibi www.goodreads.com bilim kurgular da zor olmuyor "the martian" mesela. podcast olarak da şu gerçekten çok güzel www.thisamericanlife.org transkripti de var. bunun çok fazla bölümü var, babysitter ve the ghost in the machine bölümlerini dinledim en son harikaydılar.

ne sevdiğinize bağlı. en iyisi bence ilginizi çeken birkaç kitap belirleyip birkaç paragraf okuyup deneyin. young adult romanlara da bakabilirsiniz. harry potter da iyi olabilir. gerçi baştan anlamasanız da aynı kelimeler tekrar edebiliyor, bir süre sonra da alışılabiliyor. yani birkaç paragraf okumak da o kadar belirleyici olmayabilir. ama çok keyifsiz olacaksa daha basitlere dönülebilir.

non fiction için mesela bunun ilk bikaç sayfasına bakabilirsiniz buradan www.amazon.com
  • curious mind  (20.01.22 23:19:24) 
@curious mind, Harry Potter uzun süre önce okudum. Oradan öğrendiğim çok kelime var ama ben güncel yazılar arıyorum daha çok.

Teşekkür ederim cevaplar için.
  • dissendium  (20.01.22 23:23:41 ~ 23:24:33) 
"Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim"
Bu normal bir sey, (bkz: diminishing returns) madem konumuz ingilizce.

"Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde."
Yani anlatim olarak cok allengirli olmasa da BBC gibi yerlerde kelimeler super duzgun kullanilir, cumleler olmasi gerektigi gibi duru ve yanlissiz kurulur. O yuzden "anlamadigim kelime yok, demek ki gereksiz" diye bakma, illa ki cok faydali olacaktir.

Kitap onerilerine referans olarak New York Times'ta listebasi olan kitaplara bakabilirsin. En populer kitaplar hem cok uyduruk olmaz hem de cok uclarda/agir olmaz. Harry Potter falan okumasi eglenceli olsa bile bir noktadan sonra cok sey katmayabilir. Biyografi veya guncel nonfiction faydali olacaktir.
  • hot potato  (21.01.22 23:43:38 ~ 23:45:35) 
[]

"brand new" tercümesi?

türkçesi ne olabilir? fabrika çıkışlı aklıma ilk gelen ama o bir ürünün kullanılsa da hala yeni olduğunu vurgulamak için kullanılıyor. buna direkt ne deniliyor ki?

"sıfır", direkt en doğru ve gündelik türkçe çeviri olur mu?


 
sıfır ayarında?


  • killerbee  (17.01.22 23:50:35) 
killer bee, evet mantıken o ama biz sıfır ayarındayı genellikle "hocam araçla 2bin km yaptım hala tertemiz, sıfır ayarında" gibi kullanıyoruz, brand new ile çelişiyor sanki


  • avatar is back  (17.01.22 23:52:12) 
burası türkiye 15 takla atmış , airbagleri patlamış aracı da doktordan temiz olarak satıyolar. swh

araç için şunları görüyorum

hatasız, kazasız, nokta kusur yok, ikinci araç olarak kullanılmıştır, uzun yolda kullanılmıştır, tramer kaydı yok. böyle bi sürü şey var.

genelde müzik aleti türevleri alıp satıyorum, ilanlarımda 2 hafta kadar kullandım, sıfırdan farksız yazıyorum. genelde de öyle oluyor zaten.
  • killerbee  (17.01.22 23:53:22 ~ 18.01.22 00:01:32) 
"yepyeni"


  • kobuzchu kiz  (17.01.22 23:57:44) 
Paket kısmı vurgulanabilir, “orijinal paketinde sıfır ürün” (satış sitesine koyacaksanız).


  • kaset  (17.01.22 23:58:22) 
yepyeni +1


  • dreamnesiac  (17.01.22 23:59:41) 
"yepyeni"


  • exlibris  (18.01.22 00:00:08) 
Gıcır gıcır


  • Bruce  (18.01.22 00:02:24) 
yepyeni.


  • baldur2  (18.01.22 01:06:59) 
"brand new" tabirinin duruma göre birkaç farklı karşılığı var diye düşünüyorum.

bu arada kullanılsa bile hala yeni olduğu durumda "brand new" dendiğini görmedim hiç. "almost brand new" denilebilir.
Brand new, ya hiç kullanılmamış ya da marka için de yeni bir model olduğunda kullanılıyor.
Örneğin bir otomobil markası bir modelini tamemen yeniliyor (yeni kasa). Ona da brand new diyorlar.

Sizin sorunuzun karşılığı, bahsettiğiniz durumda, "sıfır ayarında" oluyor bence.
  • burfak  (18.01.22 08:48:57) 
ben ikinci ele brand new denildiğine hiç rastlamadım.


  • harmanyeri  (18.01.22 09:27:52) 
brand new zaten sizin dediğinizle sıfır ürünü ayırmak için kullanılan, "hiç kullanılmamış", sıfır anlamında kullanılıyor. sizin bahsettiğiniz ancak "like new" olur, o da sıfır ayarında gibi.


  • gkhncnzdgn  (18.01.22 12:57:21 ~ 12:58:57) 
(bkz: cillop gibi)


  • emininsel  (18.01.22 12:58:55) 
Ben de yepyeni derdim. Yepyeni+


  • kahve ve kahve  (18.01.22 18:15:26) 
[]

İngilizce kurs tavsiyesi

Sıfırdan öğrenmek için nereyi tavsiye edersiniz?

Not: istanbul avrupa


 
Öncelikle sıfırdan kasıt alfabe günler renkler derecesinde mi yoksa gramer olarak mı sıfırdan? Gramer ise, tabii ki herkesin öğrenme biçimi farklıdır o yüzden kesin böyle yap diyemem ama bir dönem ben de İngilizce temelini atabilmek için kursa gitmiş birisi olarak, kursta İngilizce ders kitapları üzerinden (Speakout serisi gibi) ders işleniyorsa hiç verimli olmuyor. O kitaplar hiç işe yaramıyor demiyorum, ama temeli olmayan ve amacı dersi geçmek değil İngilizceye hakim olmak isteyenler için bence sıkıcı ve hedeften saptırıcı.

Tavsiyem ise İngilizceye her gün 2 saat gramer kitaplarından başlanılması. Belli başlı kitaplar var zaten, önce beginner düzeyinde bir iki gramer kitabı bitirsen (pekiştirmek için) bu bile kursun vereceği temel eğitimden daha bir etkili olur. Gramer kitaplarında genellikle kelimeler de öğretiliyor, mesela her ünitede 10 kelime 15 kelime gibi. Bunları da Quizlet yardımıyla ezberlemek oldukça kolay oluyor.

Gramer kitapları tabii ki her şeyi öğretmez ve bazen anlaşılmayan noktalar olur, bu noktada da devreye en iyi yardımcı hoca olarak YouTube giriyor. Yine net bir hoca tavsiyesi vermek doğru olmaz çünkü filanca konuyu X daha iyi anlatmış olabilirken bir başka konuyu Y daha iyi anlatmış olabiliyor, ama anlaşılmayan konuyu anlamak için birkaç videoya bakmak bile büyük etken.

Temel az çok sağlandığı vakit de kurs olarak Ydstime öne çıkıyor. Kitapları yolluyorlar ve YouTube’dan video izler gibi ama sistematik şekilde kursu alıyorsun online olarak. Tabii ki önce YouTube’dan e kursların videoları izleyip öyle karar vermek en iyisi, belki bir başka kurs daha sana göredir sonuçta. Ama düşük bütçe açısından bence her türlü e-kurs > yüzyüze kurs. Çünkü hem ilgili konuyu gerekirse tekrar tekrar izleme ve gerektiğinde hocayla iletişime geçme şansın oluyor hem de kurs ortamının getirdiği vakit kaybı ortadan kalkıyor. Sonuçta kursta her sınıfta rahat 5-10 kişi oluyor en az. Haliyle bu da bence öğrenme açısından verimi azaltan bir durum.


Ama yine de e kurs bana göre değil, yüz yüze olsun ille diyorsan öncelikli olarak müşteri çekmek için çırpınan, yoldan geçenlere broşür dağıtan kurs markalarından uzak durmak gerekir çünkü kaliteli kurs olsalar “müşteri” bulmak için bu kadar çırpınmazlar. Genel olarak Amerikan Kültür ve Dilko English öne çıkıyor gibi ama onlar da şubeden şubeye kalite farkı gösteriyorlar yapılan yorumlara bakılırsa. Kadıköy’deki Dilko bence kötünün iyisi gibiydi, ulaşım açısından da Anadolu yakasında olsa da Beşiktaş ya da Eminönü vapuruyla rıhtıma indikten sonra yürüme mesafesi beş dakika sonuçta.
  • siyah giyen adam  (17.01.22 22:02:53) 
[]

Arapça bilen var mı aramızda?

i.hizliresim.com
Burada ne yazıyor? Besmele var ama ayet mi çözemedik.



 
hepsi kurandan. ikinci felak suresi altinda nas suresi digerlerini cok okuyamadim


  • ala09  (17.01.22 21:23:51) 
he en alttaki tebbet suresiymis simdi okudum


  • ala09  (17.01.22 21:24:42) 
Üstten alta sırasıyla ihlas, felak, nas ve mesed (tebbet) sureleri. Hepsi bu. Başka bir cümle vs. yok.


  • yadigar  (17.01.22 22:01:18) 
Yadigar +1 doğru yazmış teyit etmek için girdim.


  • epitaf  (18.01.22 01:28:21) 
[]

almanca teknik literatüre ulaşabileceğim bir site var mı?

mühendislik kitapları arıyorum ama bana böyle kütüphane gibi bir liste lazım ki kitapları araştırabileyim

internette nasıl bulabilirim?

kısaca ne kitabı aradığımı da bilmiyorum araştırmam lazım yani

 
lib gen'e gir hangi mühendislik alanında tarama yapacaksan almanca key word olarak yaz arat.


  • AlsterWasser  (17.01.22 19:53:26) 
yayinevlerinin sitelerine bakabilirsin, ögrenciysen ve okulunuzun anlasmasi varsa bedavaya indirebilirsin hatta.

misal; link.springer.com
  • ben de  (17.01.22 20:55:55) 
[]

A1 Online İngilizce Kursu

Selam Romalılar,

Bir yakınımız online sınıf olarak A1 seviye ingilizce kursuna gitmek istiyor. Önerdiğiniz bir kurum var mıdır? www.mindset.com.tr şunu bulduk ama iyi midir bilemedik. Tavsiyelerinize açığız.


 
merhaba, sözlük dışı iletişim için muratserdararslanturk@outlook.com.tr


  • birhayat  (17.01.22 20:21:03) 
Etkili Pratik İngilizce


  • kaset  (17.01.22 23:59:26) 
[]

ing. çeviri

• Efficiency is an output/input ratio applicable to all organizational
functions; only the financial result counts.
• Effectiveness represents the means/objective ratio. It is the degree to
which the objective is achieved that determines the degree of
effectiveness.
• Effectivity is the capacity to improve the satisfaction and motivation of
organization members.

bunların üçü de aynı değil mi ya ben mi deliriyorum yoksa tez yazmaktan? means/objective diye oran mı olur bunların birimleri ne ki?

 
'only the financial result counts.'
bunu gözden kaçırmış olmalısınız.

  • birhayat  (16.01.22 22:05:51) 
[]

yds ispanyolca'dan 75 almak için kaynak tavsiyeleri

değerli arkadaşlar merhabalar,

yds ispanyolca'dan 75 puan alma hedefim var.

ispanyolca bilgim : 0 (sıfır)

bana nerelerden çalışmamı önerirsiniz ?

udemy'den hangi dersi satın almamı tavsiye edersiniz ?

hangi kitapları sipariş etmemi önerirsiniz ?

kitap ve video dersler tabiiki hiç bilmeyenler için anlatım içeriyor olmalı.

ayrıca son bir sorum daha;

yds ispanyolca sadece elektronik mi yapılıyor ? yazılı yds'de ispanyolca testi yok mu ?

cevaplarınız benim için çok değerli olacak.

 
İspanyolca sadece elektronik.

Türkçe kaynak aramaya çalışmadan İngilizce İspanyolca kaynak ararsanız daha verimli olur.
  • dissendium  (16.01.22 21:54:47) 
[]

İngilizce diyalog

Merhaba,
Arkadaş Türkiye'ye gelmiş kısa süreliğine. Daha öncesinde geldiğinde görüşeceğimizi kararlaştırmıştık. Uzun süre kalacaktı ama plânı değişmiş.
Bir kaç gün kalıp dönecekmiş Mart'ta tekrar gelecekmiş uzun süreliğine.
Geldiğini söyledi dün ve nerede olduğumu sordu.


"We will have to meet soon". derken 'gitmeden bir an önce görüşelim.' mi diyor yoksa 'şimdi görüşme imkanımız yok, yakında tekrar geleceğim, o zaman görüşürüz' mü?

 
bir sonraki ziyarette muhakkak görüşelim demek istemiş bence. will olmasaydı gitmeden muhakkak görüşelim anlamı cikardi,


  • dokunmakalbime  (16.01.22 15:29:53 ~ 15:30:47) 
Kendisine sorsanız çok mantıklı olmaz mı?

ekleme: İngilizce olmasından bağımsız ne demek istediği tam anlaşılmıyor büyük olasılıkla mart diyor, bizim yapacağımız yorumlar da tahminden öteye geçemiyor. Bu yüzden kendisine sormak bu durumda en mantıklı çözüm gibi.
  • archmage mahmut  (16.01.22 15:48:58 ~ 15:58:06) 
mart'ta görüşürüz demek istiyor bence. yani bu sefer olmadı, sonrakinde görüşmemiz gerekecek gibi.


  • der meister  (16.01.22 15:56:21) 
mart'ta görüşmek durumundasınız.


  • sparkle kiddle  (16.01.22 16:43:50) 
bulusacaksak bir an once gorusmek zorundayiz diye anliyorum ben. mart soon degildir. diyalogun daha buyuk bir kismini verirsen garanti olur.


  • robokot  (16.01.22 17:50:14 ~ 17:50:56) 
[]

ingilizcede özel isim proper name olarak mı geçiyor?

sb teşekkürler.




 
proper noun


  • robokot  (16.01.22 12:18:06) 
[]

Ön yazı (İngilizce)

Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?

I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production department of a food company located in the X Organized Industrial Zone. Therefore I think that I am suitable for the position of mechanical engineer.

I am interested in the automotive sector and I want to have experience in this sector. Toyota is a company that will carry me to an advanced point in my profession with its technology. I believe that I can improve myself in the fields of design, production and quality while working at Toyota.

Şirketi övmek mi gerekiyor?

 
çook kısa bir şekilde neler başardığın ve neler yapmak istediğini yazabilirsin bence. İngilizce seviyesi önemliyse değiştirecek şeyler var bi de burada. İyi İngilizce seviyesine sahip birinin yazacağı bir yazı değil bence pek.


  • floydian  (14.01.22 19:55:45) 
@floydian, yazı üstünde düşünmedim, aklımdan geçenleri yazdım kısaca taslak olarak. Düzenleyeceğim daha sonra.


  • dissendium  (14.01.22 19:57:28) 
Hazir ing cover letter yazan platformlar var. Su an aklima gelmedi ama googleda bulabilirsiniz. Sadece kisisel bilgilerinizi girmeniz yeterli.


  • geçerkenugradım  (14.01.22 20:42:42) 
Övmekten ziyade şirkete ne katacaksınız ondan bahsetmeniz daha beklenti dahilinde olur, hâli hazırda ilanda beklentilerini paylaştılarsa, proje çizimi, planlaması vb. onunla ilgili yaptığınız gönüllülük veya staj gibi bağlantı kurabileceğiniz bir tecrübeniz varsa ondan bahsedebilirsiniz. Ayrıca internette bolca örnek var us,eu için göz atabilirsiniz.


  • mas  (14.01.22 21:13:57 ~ 21:14:22) 
Bu yazı biraz informal. "I can use ", "I can improve", "Therefore I think that" bunlar profesyonel yazılarda pek kullanılmaz. Meseala "automative sector" demişsiniz. Alan dışı olmama rağmen bunu diyen kişinin alana yabancı olduğunu ve büyük ihtimalle Türk olduğunu anlarım çünkü ecnebiler "automative industry" der genelde. Ki benim ingilizcem de süper değildir ama düzeltsem bir sürü şey var daha.

İngilizcesi iyi birine okutup öyle gönderin bence.
  • pembe mezarlık  (14.01.22 21:17:31) 
Daha önceki deneyimleriniz, görev tanımlarınız, edindiğiniz beceriler tam olarak neler ve bunları yeni şirkete nasıl aktaracaksınız; onlara hangi becerilerinizle ne şekilde katkıda bulunacaksınız bunları anlatmanız gerekiyor. Bu haliyle okuyan kişi sizin nelere sahip olduğunuzu, dolayısı ile size neden maaş vermesi gerektiğini anlayamaz.


  • fotrsapka  (14.01.22 21:20:32 ~ 21:21:11) 
In the rapidly changing and growing automotive industry, an engineer who closely follows the latest developments in the sector, in a company like Toyota that prioritizes research and development studies, designs cars with environmental awareness, and provides maximum user satisfaction, safety, comfort, and extensive spare parts network services. I am confident that I will be a productive and competent employee.

In addition, I am an employee who is interested in other organizations' creative methods, is disciplined, harmonic in a collaborative environment, and has no problems about working overtime.

Toyota's popularity and demand in Turkey can be attributed to its design's fit for Turkish conditions as well as its engineering success. As a result, I'd like you to be aware that I can be a part of the electric based automobile / self-drive designed production that will become widespread in the coming years.

I would like to present my best wishes for the evaluation of my CV and the oral interview.

Başvurunuzda başarılar dilerim. :)
  • birhayat  (15.01.22 10:17:25) 
Abi Toyota'yı övmene gerek yok. O Toyota zaten. Otomotiv dünyasına yön veren, dünyanın en çok araç satan şirketi. Daha çok adı sanı belli olmayan firmaları översen belki gururları okşanır. Bunu geçelim.

Kendinden bahsederken biraz daha seni diğer adaylardan ayırabilecek özelliklerine değinmen, daha çok pozitif şeyler üzerinde durman lazım. Tecrübenin '2 yıldan daha az' olmasını bu şekilde ifade etmen sanki negatif bir şeyden bahsediyormuşsun gibi oluyor. Belki de negatif bir durumdan bahsediyorsundur. Eğer öyle ise bundan bahsetme. 'less than two years' demektense direkt 'two years' demek daha iyidir.

Bir de çalıştığın firma için başardığın bir şeyler varsa onların üzerinde durabilirsin. Üretim bölümünde çalışmışsın. Ne yaptın? Örneğin -atıyorum- "20 milyon euroluk bir projenin devreye alma sürecini yönettim" ya da "üretim iyileştirmeleri ile firmaya yıllık 2 milyon euro tasarruf sağladım" gibi içinde direkt sayısal veriler olan şeyleri de ekleyebilirsin. "Üretim verimliliğini %65'ten, %80'e çıkardım", "Firmanın en önemli ekipmanının OEE değerini %60'tan %70'e çıkaran ekipteydim" gibi.

Bu tarz sayısal veriler çok dikkat çekicidir. İşe alım personeli bir CV'yi incelerken 10 saniyede karar verir diye bir geyik var. Bu doğru. Bu yüzden derli toplu ve hemen göze çarpan şeyleri öne çıkaran bir CV ve önyazı olması lazım. Bu duyuruda içinde hiç sayısal değerler olmayan yazılara bir de içinde %60 gibi sayısal değerler olan yazılara çok hızlı bir bak. Okuma, göz gezdir. Hemen dikkat çektiğini fark edeceksin.

Son olarak yazının İngilizcesi için taslak metinlere başvur +1
  • himmet dayi  (15.01.22 10:19:22 ~ 10:23:32) 
Hocam son zamanlarda AutoCAD ve solidworks biliyorum diyerek gelen bir sürü adayı geri gönderen bir mühendis olarak şunu söyleyebilirim ki, şunları biliyorum demektense şu programları kullanarak şu işleri, projeleri yaptım demek daha doğru olur.
Diğer yorumlara ek olarak bunu da paylaşmak istedim, başarılar.

  • va  (15.01.22 18:49:08) 
[]

İngilizce sorusu

He demanded the party to be cancelled mıdır yoksa demamded the party cancelled mı?

Aynı şekilde he wants him happy / wants him to be happy veya
he wants him paid / wants him to be paid?

 
bence ikisi de olur.
biri onu mutlu istiyorum.
digeri onun mutlu olmasini istiyorum.

gramatik nuans varsa bilemiyorum.
  • camussar  (14.01.22 02:08:44) 
demandli cumlelerin ikisi de dogru degil bence, sebebini anlatamam ama. yanlis duyuluyor bana sadece. bence garanti dogrusu: he demanded the cancellation of the party

diger ornekler hepsi olur ama.

hatta "he wants the party canceled" olur bence ama "he demands the party canceled" olmaz. hatta abartirsak "he demanded that the party be canceled" olur (dikkat to yok). ingiliz dili ile daha alakali biri aydinlatir umarim.
  • robokot  (14.01.22 06:34:14 ~ 06:46:55) 
demand olur da birebir karşılığı talep etmek onun. çok resmi kullanacaksanız olur.

iki kullanım da doğru ama ikincisi yapısı gereği daha az resmi olduğu için demand ile kullanılması biraz oksimoron yaratıyor.
  • bohr atom modeli  (14.01.22 13:27:13) 
[]

İngilizce - 1 cümle çeviri

the risk of embarrassing protests at the olympics by citizen of pesky democracies perturbed by china's "re-education" camps in xinjiang, for instance, has been addressed by imposing a strict covid "bubble" that does not allow any foreign spectators to attend.

tam böyle yakışıklı çevirisi nedir bu cümlenin?

Teşekkürler.

 
[]

öğrencilere hangi ingilizce şarrkıları dinletmeliyim?

Duyurunun zevklerine güveniyorum,

Çalıştığım okulda ortaokul ve lise seviyesi için her dersin sonunda dinletebileceğim, hatta listening quizlerimde kullanabileceğim, her telden ingilizce şarkı önerilerinize talibim. klibi güzelse izletebilirim de rtüğe takılmazsa :)

not: argo içermesin :)

 
Eric Clapton - tears in heaven www.youtube.com


  • AlsterWasser  (12.01.22 21:22:37 ~ 21:23:01) 
Çocukken İngilizce hocamız Zombie'yi dinletip, şarkı sözlerini yazdırmıştı bize. Kaç yıl geçti, hâlâ unutmadım. O zamanlar tabii internet yoktu, belki şimdiki nesil the Cranberries'i çoktan yalayıp yutmuştur :)


  • BuddyGuy  (12.01.22 21:29:02) 
Beatles sarkilari iyi olacaktir.


  • sertac akin  (12.01.22 21:40:20) 
çok klasik şarkılar olacak ama (sıkıcı da olabilirler bilemedim) bize ingilizce derslerinde şu ikisini dinletmişlerdi hatırlıyorum:

bob dylan - blowin' in the wind (bundan tam emin değilim gerçi ama sanki dinletmişlerdi)
www.youtube.com

şunu kesin dinletmişlerdi, "i would rather be x than y" kalıbı öğretmek için sanırım :D
simon & garfunkel - el condor pasa (adına bakmayın, kendi komple ingilizce)
www.youtube.com
başka simon & garfunkel parçaları da dinletebilirsiniz belki, temiz içerik genelde.

bunlara ek olarak "kansas-dust in the wind" dinletilebilir belki. sözleri anlaması kolay diye. beatles'tan bişeyler olabilir, "yesterday" falan mesela, ya da daha eğlenceli şeyler de bulunabilir. "rod stewart-sailing" de olabilir belki. "elvis presley - always on my mind" da olabilir. sanki bize bunlardan dinletilmişti gibi ama çok zaman oldu hatırlayamıyorum, belki kendimiz dinlemişizdir.

bunların hepsi çok eski şarkılar ama sözlerin anlaşılabilirliği ve ingilizcelerinin düzgünlüğü sebebiyle iyi bulunuyorlar sanırım. daha yeni bir şeyler istenirse aklıma "coldplay-the scientist" geldi. sanki onun sözleri de düzgündü. bu tür gruplara ya da sanatçılara bir bakılabilir. sting'den falan bir şeyler olabilir mesela.

ek: aynı metinde rod stewart ve sting kullanınca aklıma birden onların bryan adams'la söylediği "all for love" geldi, onu da ekleyeyim dedim :) çok iyi midir dinletmek için bilemiyorum ama güzel şarkıdır. hem üç silahşörler filminden, hikaye de bağlanabilir belki uygunsa.
  • nimberjack  (12.01.22 21:50:13 ~ 22:00:47) 
Hep mi Beatles ama bizim bir hoca da Imagine dinletmişti bize.
Lemon Tree keyifli şarkı.
What A Wonderful World, Louis Armstrong olur, Israel Kamakawiwoole olur. (Böyle miydi bu adamın soyadı?)
  • kobuzchu kiz  (12.01.22 22:04:02) 
bize dinlettiklerinden aklimda kalanlar: every breath you take, baby can i hold you, i just called to say i love you ve hello

hepsini hala ezbere biliyor ve cok seviyorum :)
  • in vino veritas  (12.01.22 22:07:53) 
what a wonderful world(ingilicce kursunda)

bir de let it be (orta okul müzik dersinde)
  • killerbee  (12.01.22 22:07:59 ~ 22:09:03) 
ben olsam her dersin sonunda bi efsane ile tanıştırırdım öğrencileri. çoğu zaten biliyor da olabilir ama önce david bowie ile başlardım: www.youtube.com

bana sanatçıların kliplerdeki hal tavırlarından dolayı bazı eski şarkılar komik geliyor (abba, modern talking vs baktıkça YouTube önerir), belki çocuklar da eğlenir.
  • ceylinf  (12.01.22 22:24:54 ~ 22:25:29) 
dido dinletiyordu bizim hocamız ve dünyanın en iyi ingilizce öğretmeniydi.


  • bohr atom modeli  (13.01.22 01:01:59) 
Ortaokul için
Bruno Mars- Count on me
Fools Garden- Lemon Tree
  • dedi ve gitti  (13.01.22 02:56:28) 
Ya guzel bir fikir diyorsunuz da ortaokul ve lise ogrencilerinin Beatles'i, Eric Clapton'i bilmesi falan imkansiza yakin. Bilseler de ilgilenen belki 100 ogrenciden iki kisi falandir. Nesil ve kulturel farklari unutuyoruz biz bazen.

Ben derim ki ogrencilerinize sorun, sevdikleri sarkilarin listesini yapsinlar. Onlarin clean versiyonlarini kesin bulursunuz, ya argi kisimlar bloklanmis (sessiz) ya da yerine baska bir kelime soyleyerek yeniden kaydedilmis versiyonlari oluyor ya. Onlari kullanin. Mesela her X defa onlarin sevdigi sarkilar, bir defa da 'benim jenerasyon' sarkisi yaparsiniz o zaman da Bob Dylan mi calacaksiniz ne yapacaksaniz onu yaparsiniz. Muhtemelen meshur K-Pop sarkilari ilgilerini cekecektir.

Not: Lisede ogretmenim. Ogrencilerimin bilmedigi seylerden bir liste sunayim size: Gandalf, Dumbledore, Friends ve dizideki karakterler, Barney Stinson, 90li yillarda populer olan neredeyse hicbir sey, Kamala Harris ve Nancy Pelosi gibi Amerikan politik figurleri, Backstreet Boys, Marvel veya DC serileri disindaki bircok Hollywood filmi vs vs
  • sopiro  (13.01.22 04:45:25 ~ 04:47:24) 
lemon tree +1
suzanne vega - tom's diner
yellow submarine
dido - thank you
  • cooperr  (13.01.22 07:23:27 ~ 07:24:25) 
elvis - it's now or never ya da love me tender


  • lazpalle  (13.01.22 09:01:22) 
[]

almanca dizi/film/müzik

Merhaba;

Almanca seviyem A1-A2 arası. Boş zamanlarımda da almancaya maruz kalmak için materyal önerileriniz var memnun olurum (Beginner seviyesinde olması şart değil).

Vielen dank!

 
dizi olarak der tatortreiniger‘i öneririm.


  • ben de  (12.01.22 09:58:08) 
[]

İngilizce çeviri yardımı yapabilecek birileri var mı?

11 satırlık bir Türkçe parça İngilizce'ye çevrilecek. İlgilenenler özel mesaj atabilir mi, çok acildir.




 
[]

burada ne diyor

7:00 da "i also love the expression for every hot chick there is a dude *****"

** lı yerde ne diyor

youtu.be

 
[]

basit ingilizce sorusu - gözden kaçırdığımız bir şey mi var?

merhaba,

erkek kardeşim lise son sınıf öğrencisi. deneme sınavında karşılarına altta yazacağım soru çıkmış, hocaları cevabın "anybody" olduğu konusunda ısrarcıymış. ben yabancı dil mezunuyum, yıllardır aktif olarak da kullanırım ingilizceyi; dolayısıyla hiçbir şekilde kafamda oturtamıyorum ama diğer yandan bu işi meslek olarak yapan birinin bu soruya "anybody" demesi de acaba gözden kaçırdığım bir nokta mı var diye düşündürdü. çocuklar daha sonra diğer hocalarına sormuşlar, o da "nobody" demiş.

soru şu,

You can trust me with your secret, i will share it with...........

a) anybody
b) nobody

***

bebeler isyan ettiler, bana danıştılar. bence bu sorunun cevabı açık ve net biçimde nobody. anybody olamaz, olursa "kafama göre istediğimle paylaşırım" anlamı çıkmaz mı? ama işte hocalardan biri de bu kadar emin olunca (ki kardeşim kendisini çok sever, iyi bir öğretmen olduğunu düşünür) kafam karıştı.

o yüzden size soruyorum, burada herhangi bir evrende doğru cevabın anybody olması mümkün mü?

 
Kesinlikle haklısınız. Won't olsaydı anybody olabilirdi ama bu haliyle nobody olmalı bence de.


  • art pepper  (07.01.22 14:29:07) 
ya hoca gerizekalı ya da kardeşin yanlış anlamış.

art +1
  • jelly bear  (07.01.22 14:37:50) 
Bence hoca "yaa bu ikisini hep karıştırırım" durumu yaşayıp anlamlarını karıştırmış. Haklısınız.

Nobody olmalı.
  • akhenaten  (07.01.22 14:40:42) 
art pepper'ın dediği gibi. "won't" olsaydı, anybody olacaktı.

bu halde, nobody olacak. tereddüt yok.
  • kaptankedi  (07.01.22 14:48:41) 
Okul hangi okul bilmiyorum ama "hoca yanlış bilmez ya" kafasına girmeyin hiç, her meslekte bu böyle :)

Ortalık bilgisiz "profesyonel"lerle dolu. Kesinlikle nobody cevap.
  • savidan  (07.01.22 14:51:39) 
Yalnız şöyle bir şey var. Can't olursa anybody olabilir. Belki öğretmen can't yazdığını düşünüyordur ama can yazmıştır. Çocuklar deftere can diye yazmıştır. Böyle bir ihtimal de var.


  • dissendium  (07.01.22 15:37:29) 
deftere yazmalık bir şey yok, deneme sınavı bu.


  • der meister  (07.01.22 15:47:54) 
Bu şekliyle net nobody. İngilizce öğretmenlerini çok iyi bilen biri olarak (ELT mezunuyum) o öğretmenlerin çoğu İngilizce bilmiyor.


  • hadi ya la  (07.01.22 16:41:44) 
[]

Kelime eklenebilen ezber uygulaması

Merhaba ezberlediğim yabancı kelimeleri rutin bir şekilde tekrar edebilmek için uygulamaya ekleyip vakit buldukça uygulama üzerinden tekrar yapmak istiyorum. önerebileceğiniz mobil veya pc uygulaması var mı?




 
anki ya da quizlet kullanılabilir.


  • kornisch  (06.01.22 17:39:19) 
Memrise ya da Quizlet


  • but that was just a dream  (06.01.22 18:00:51) 
Tureng Kelime defteri


  • kaset  (06.01.22 18:37:33) 
Tureng kelime defteri +1


  • materyalist imam  (06.01.22 20:06:53) 
önerileriniz için teşekkür ederim. memrise ve quizlet'e bakacağım. tureng kelime defteri ingilizce için çok iyi ancak fransızca'yı desteklemiyor o yüzden kullanamıyorum.


  • system  (06.01.22 22:40:16 ~ 22:40:52) 
[]

İngilizcede Altyazısız Anlayabilme Aşaması

Altyazılı olarak tamamına yakınını yahut %90-95 civarını anlayabilecek seviyedeyim ve daima dizi ve filmleri İngilizce altyazılı olarak izliyorum ama altyazıyı kapatınca sanki İngilizce birden boğuklaşıyor, anlama seviyem %40’ın altına düşüyor ve bu durum haliyle motivasyonu düşürüyor. Kurs alma ya da yurt dışına gitme şansım da yok ve İngilizce konuşan yabancı bir arkadaşım da hiç yok. Yine de her şeye rağmen bir yolu var mıdır altyazısız olarak da konuşmaları anlayabilecek seviyeye gelmenin?




 
Altyazısız anlaşılmamasının nedeni sözükleri bilmiyor olmanız değil fark ettiğiniz üzere, çünkü altyazı açıkken %90-95 anlıyormuşsunuz.

Anlamıyorsunuz çünkü konuşurken genellikle sözcüklerden çok kalıplarla konuşuyoruz. Sözcükler cümleler içinde eriyip gidiyor. Dolayısıyla konuşma kalıplarına, deyimlere, genel ifade tarzlarına aşina olmanız lazım. Aslında gün içinde kurduğumuz cümlelerin çok azı özgün.

Yapamayacağınızı söylediğiniz şeyleri bir kenara koyarsak kitap okuyabilirsiniz. Ancak kitap okurken bir cümlede ne yazdığını tam olarak anlayıp içinize sindirmeden diğer cümleye geçmeyin. Çok kısa sürece büyük ilerleme kaydettiğinizi göreceğinize eminim. ~400 sayfalık tek kitap dahi ciddi bir etkide bulunacaktır anlama kapasitenize. Bu arada sözlük olarak ingilizce - ingilizce sözlükleri kullanmalı ve klasiklerdense, günümüzde yazılmış kitapları okumalısınız.

Kendinizi okumak için manipüle etmek amacıyla gevezelik dolu ya da erotik içerikli kitaplar seçebilirsiniz. Kitabın entelektüel yönüne çok odaklanmayın. O kitabı bitirmenizi sağlayacak şey neyse onu yapın.
  • akhenaten  (05.01.22 19:20:54 ~ 19:24:21) 
Sitcom'larda da böyle mi oluyor? Ben mesela Mad men'i altyazısız izlemeye çalıştığımda aşırı zorlanmıştım ama yıllardır himym, friends, seinfeld gibi sitcomları altyazısız izleyebiliyorum, elbet kaçan kelimeler oluyor ama genelde günlük dil kullanılıyor zaten. Komedi dizisi öneririm o yüzden başlangıç için.


  • signore  (05.01.22 23:05:30) 
konuşma eşit değildir dinleme, tabi biriyle anlaşmaya çalışmanın yararı olurdu da şart değil. alt yazıyla anladığınıza göre kelime ya da dil bilgisiyle ilgili sorununuz yok, kulağınız kelimelerin söylenme şekline alışkın değil sadece. signore'nin dediği gibi friends gibi sitcomlar bu iş için biçilmiş kaftan. ya da günlük dil kullanılan başka videolar da olur. casey neistatın vlogları mesela ing alt yazıları düzgünse. kulaklıkla telafuzlara dikkat ederek dinleyin, alt yazının açık olması da sorun olmaz. amaç kulağınız alışsın en basit kelimelerden başlayarak.

burada aksan da önemli. tükettiğim içeriklerin %95i amerikan olduğu için onu gayet rahat anlarken ingiliz aksanında o kadar rahat değilim. o yüzden aksanlar arasında fazla gidip gelmeyin bence başlangıçta. en erişilebilir olanından (amerikan için daha çok seçenek var) başlayın ve oradan devam edin. tabii ki amerikanın içinde de farklı aksanlar var ama dizilerin çoğunda konuşulan dil epey yakın birbirine.

bonus: ingilizcedeki farklı aksanları taklit eden bi adamın eğlenceli videosu youtu.be
  • curious mind  (06.01.22 00:04:45) 
Altyazi acik dediginiz ingilizce alt yazi mi Turkce mi? Onu tam netlerstiremedim yazdiklarinizdan.

Onun haricinde daha cok dinleyecek ve daha cok okuyacaksiniz. Gizli bir taktik yok. Muhtemelen istediginiz seviyeye gelecek kadar ugrasmamissiniz simdiye kadar. Ingilizce'de "paying your dues" derler. Ugrasmaya devam. Ben ingilizce hazirlik okurken okulun ve odevlerin haricinde gunde 4-5 saat calisirdim cesitli metodlarla. Kitap okuma, film izleme, yazi pratigi, internette chat... akla gelebilecek her sey.
  • hot potato  (06.01.22 00:20:41 ~ 00:23:59) 
[]

anlayan ama konuşamayan biri ingilizcesini nasıl geliştirebilir

okuduğum şeyleri kompleks bir metin vs. olmadığı takdirde rahat anlıyorum, en fazla arada 1-2 kelimeye bakıp anlıyorum, ingilizce altyazıyla film falan da izleyebiliyorum. writingde basit kalıplarla ve bol bol düşünerek de olsa bir şekilde yazabiliyorum ancak speakingde direkt patlıyorum. ydsye falan girsem 70 civarı bi şey alırım tahmini olarak, belki çok iyi bir puan değil ama speaking hiç olmayınca 0 alanla pek farkım da olmuyor mülakatlarda.

sorum şu ki bu seviyede ingilizcesi olan biri kendini nasıl geliştirebilir? yani kursa mı gitmeli, internetten kaynaklarla kendine bir program mı oluşturmalı, speaking çok eksik olduğu için direkt onun üstüne mi eğilmeli, yoksa ingilizce seviyesi de aman aman iyi olmadığı için komple dili mi geliştirmeye çalışmalı ne yapmalı? ve daha da önemlisi nasıl yapmalı?


 
kısa süreli hiç bir şey çözüm değil. rutinine oturtman lazım. gün içinde yabancı dile maruz kalmak için mutlaka bir şey yap.

ingilizce podcast dinle, ingilizce not al, makale oku, özet çıkar, belki keyif aldığın bir konu olabilir bu, yemek tarifi gibi, tarih gibi. kısa bir süre de olsa bunun gibi aktiviteleri rutinine ekle.
  • gabe h coud  (05.01.22 16:26:22) 
Formül çok basit. Konuşmanı geliştirmenin yolu, daha çok konuşmaktan geçiyor. Yüzmeyi öğrenmek istiyorsan, sabahtan akşama kadar yüzme videosu izleyip tekniklerini öğrensen de, evde nefes egzersizleri yapsan da ilk şart suya girmek. Suya girmeden tüm öğrendiklerin yarım, eksik kalacak. İyi bir yüzücü olmak için onlara da ihtiyacın var elbette ama ilk şart, suya girmek :)

Bu yüzden konuşman gerek. Söylemek istediğin şeyi ifade etmenin sadece tek bir yolu olmadığını, bildiğin kelimelerle de kendini ifade edebileceğini ve kelime hazneni geliştirerek bu pratikle birleştirdiğinde akıcı bir şekilde konuşabileceğini öğrenmen gerek. Bunun da yolu dediğim gibi konuşmaktan geçiyor. Ikına sıkına da olsa bu böyle. Adım atmadan koşamazsın.

Konuşma kulüpleri olur, internetten konuşma kursları olur. Hangisi bütçene uygun olursa.
  • thracia  (05.01.22 16:48:04) 
Merhaba,
İşim bu; ağırlıklı olarak test amaçlı İngilizce ve iletişim dili olarak Speaking geliştirmek.
Online çalışıyorum. Sözlükten çok öğrencim oldu, şu anda da var.
Ticari, turistik, iş, medikal, hukuk, havacılık, felsefe, muhasebe, sanat… Bana bir hedef olsun; bunu konuşuyor ve konuşturuyorum.
Destek olmak isterim,
Selamlar.
  • birhayat  (05.01.22 16:55:21) 
[]

ing. çeviri

international commitment
organizational commitment
export commitment

işletme alanında nasıl çevriliyor? bunların hepsi başka şeylere etki eden birer faktör. taahhüt diyor ama çeviri?

çevirinin anlamı nedir ayrıca? uluslararası taahhüt nedir yani anlam olarak?

 
international commitment: iki veya daha fazla dilde düzenlenmiş, hükümetlerarası bağlayıcılığı olan küresel düzeyde ki taahhütler.
export commitment: ihracat taahhütü.
organizational commitment: organizasyonel taahhüt.
  • pangea  (05.01.22 11:43:02 ~ 11:44:35) 
[]

Çok acil speaking geliştirmem lazım

En kısa sürede acil şekilde nasıl hallederim?
Ankara'da kurs tavsiye edebilir misiniz? İntermediate seviyeyim şu an. Ama pratiğim sıfır.



 
Cambly? En iyi pratikle gelişir ve pratik için de aklıma bu geliyor


  • kisa  (31.12.21 09:30:39) 
Kursla pek gelismez. Gelisse bile "acil" olmaz. Online veya yuz yuze ozel ders mantikli.


  • hot potato  (31.12.21 09:36:25) 
Cambly (Ya da hangi yöntemle pratik yapabiliyorsanız) +1


  • salihdt  (31.12.21 09:40:52) 
Eve yabanci ogrenci al kira bedava de.


  • divit  (31.12.21 11:00:53) 
Yabancı öğrenci alsa bir işe yaramaz, Erasmus öğrencileriyle kalıyorum, kimisi kulağından kulaklığı çıkarıp ''merhaba bile demiyor.'' Cambly+1


  • barguzhale  (31.12.21 11:24:51 ~ 11:25:09) 
[]

cambly indirim kodu

eşim şu ara ingilizce akıcı konuşmak için uğraşıyor. yılbaşı hediyesi olarak cambly'nin yıllık aboneliğini almak istiyorum orada konuşsun geliştirsin kendini diye. youtuberlar bunun indirim kodunu falan veriyorlarmış. şu anda geçerli olan bir video falan atabilir misiniz oradaki kodu kullansam? diğerlerine göre daha iyi indirim veren varsa tabi ki daha makbule geçer.




 
Hem cüneyt özdemir hem de flutv’nin %60 kodu var. Bakabilirsiniz


  • avatar is back  (30.12.21 17:43:13) 
atillay
Atilla yeşilada da veriyor bu kodu.

  • etna  (30.12.21 17:54:30) 
Cambly'de ana dili İngilizce olan eğitmenlerle İngilizce pratik yap. 10 dakikalık ücretsiz bir ders yapmak için hemen şu kodu kullan: chucky_t0
www.camb.ly

  • robin one persie  (30.12.21 20:31:13) 
Mesut Süre-İlişki Testi ara ara verir bu kodları. Genelde MESUT-rakam kombinasyonu olur.


  • d max  (12.01.22 15:55:47) 
[]

ingilizce borcu yoktur yazısı örneği

sb.
elinde taslak ya da örnek olan varsa görselini özelden bana iletebilir mi?
yoksa standart türkçe yazdığımızı çevirip mi ilerleyelim. yurtdışı için bir formatı usulü var mıdır bu evrakın?


 
noc diye geciyor. no overdue/objection certificate. boyle yazarsan google'da var bir suru ornek.


  • camussar  (29.12.21 15:31:07) 
[]

Bunu ing daha güzel nasıl söylerim?

Daha şık nasıl söylenir? gramatik tuhaflık var mı? ne anlaşılıyor?

On the other hand, the fact that HVAC companies often do not have an institutional and sustainable policy in terms of employee rights conduits the uncertainty of working conditions and content and makes them open to business-related abuses which includes sexual ones.

Öte yandan çoğu zaman HVAC şirketlerinin çalışan hakları açısından kurumsal ve sürdürülebilir bir politikaya sahip olmaması çalışma koşulları ve içeriğinin belirsizliğini conduce etmekte ve işle ilgili –cinsel olanlar da dahil olmak üzere- suistimallere açık hale getirmektedir.


thank u.

 
Bunu iki ayrı cümle olarak ifade etseniz daha kolay okunur olmaz mı?

Bla bla bla bla bla bir takım tespitler. Thus bla bla bla olmaktadır gibi.
  • kaptankedi  (28.12.21 22:02:53 ~ 22:03:30) 
bence sen turkcesini buraya yaz biz cevirelim, cumlede ciddi anlam kaymasi var. Ne demek istedigin pek anlasilmiyor, sanki sirket sexual abuse goruyor gibi.


  • cooperr  (28.12.21 22:08:47) 
On the other hand, the lack of institutional and sustainable employee rights policies in hvac companies contributes to the perpetuation of uncertain working conditions and content, and renders them open to business related abuse including sexual abuse.

Misal? Turkceye bakmadım ingilizce olanı editledim.
  • sopiro  (29.12.21 04:26:33) 
[]

ingilizce kitap (ebook) okusam ve bilmediğim kelimelerin anlamını görsem

açıp seviye seviye ingilizce roman, hikaye vs okumak istiyorum. ama o anda mesela bilmediğim kelime gördüysem direkt üstüne tıklasam veya o kelimeyi seçsem ve hemen "çevir" tarzı bir butona basıp anlamını görebilmek istiyorum. yok mu böyle bir uygulama vs?

fiziki olarak ingilizce kitap satın alıp okumayı denedim. ama her seferinde elime telefon alıp, o kelimeyi yazıp anlamına bakmak o kadar çok zaman kaybettirdi ki bütün hevesim kaçtı. belki bunun ebook tarzı olanı vardır diye umut ediyorum.


 
Kindle'da böyle bir özellik var. Tahminen Kobo'da da vardır.

iPad'de sözlük uygulaması var ama İngilizce - Türkçe henüz yok diye biliyorum. İng-İng var.
  • himmet dayi  (28.12.21 13:46:21) 
Google play kitaplar da bunu yapıyor.


  • Amaranta ursula  (28.12.21 13:47:23) 
ebook, pdf her türlü kelimenin üzerine uzun basınca google translate üzerinden çeviri özelliği çıkıyor zaten


  • freebird5406_2  (28.12.21 13:49:43) 
akıllı telefonlar için play kitaplar uygulamasında kelimenin üzerine uzun basarak, bilgisayardan okuma yapıyorsanız chrome için google çeviri eklentisini kurup kelimeyi cursor ile seçerek çevirisini yapabilirsiniz. ben pdfleri chrome ile açıp google çeviri eklentisini kullanıyorum. 1 cümleye kadar yeni sekme açmadan çeviri yapabiliyor.


  • coudech  (28.12.21 15:00:32) 
Faydasi olur ama sunu unutma ne kadar cok sozluge bakarsan o kadar cok yavaslar okuman.
Kindle da bubsozluge bakma suresi cok kisa suresi oldugundan avantajli oluyorsun. Fakat sonuc olarak kitap okuma hizin yuzde 50 yavaslayacaktir turkce gibi okumaya benzemez hicbir zaman

  • Slynmaster  (09.01.22 14:47:04) 
Yazılanlara ek olarak qtranslate bilgisayardan pdf okurken tam dediğiniz işi yapıyor. İstediğiniz çeviri motorlarını seçiyorsunuz tıkladığınızda o motorlardan çeviri geliyor kelime veya paragraf) Kitap okuyucularda da zaten bu özellik var.


  • eatpraylaw  (09.01.22 15:52:12) 
[]

A1 den B2 ye kadar kapsamlı Almanca çalışma kitabı tavsiyesi

Bu konuda tavsiyesi olan var mı? Ayrıca Almanca için kullanabileceğim çalışma metodunuz varsa ve onu da paylaşabilirseniz çok sevinirim.
Ek olarak şu link üzerinden duolingo'ya kaydolabilir misiniz? kaydolacak olan varsa şimdiden çok teşekkürler :)
invite.duolingo.com


 
[]

kontrolünü kaybetmek

birine karşı olan kontrolünü kaybetmek ingilizce nasıl deniyor? hoşlandığımız birine karşı vs.
teşekkürler



 
nasil nasil deniyor? Baska bir dilde mi diyorsunuz?


  • sopiro  (23.12.21 12:37:42) 
@sopiro özür dilerim yazmamışım :) ingilizce demek istedim, teşekkürler


  • sanxis  (23.12.21 12:38:53) 
Hoslanan kisiye kontrol kaybetmek nedir ben konsepti anlayamadim


  • floydian  (23.12.21 12:41:25) 
losing self-control


  • himmet dayi  (23.12.21 12:42:11 ~ 12:42:23) 
Şarkısı bile var;
youtu.be

Lose control.
  • logisticsmanager  (23.12.21 12:47:04) 
türkçe şunları diyen birini karşıya tam çeviremedim.

"kendim gibi değilim, ona karşı kontrolümü kaybediyormuş gibi hissediyorum. ne kadar hoşlanıyor olursam olayım birine karşı kontrolümü asla kaybetmezdim"

çevirmeye çalışırken "losing control over someone, no no not over, of someone, nooo not of someone" diye saçmaladım :) sonunda sadece he's losing his control dedim ama içime sinmedi. umarım anlatabilmişimdir.
  • sanxis  (23.12.21 12:49:32) 
durust olmak gerekirse soylediklerinizin hepsi yanlis.

Burada problem birine karsi kontrolu kaybetmek ifadesinin cok belirsiz olmasi. Yani kontrol bendeydi de guc dengeleri degisti ve artik o kontrolu/ dominantligi mi kaybettim, yoksa onun yaninda kendi kontrolumu kaybedip normalde yapmayacagim seyler mi yapiyorum.

Cevirisi ona gore degisir. Kendimi kontrol edemiyorsam yukarida dendigi gibi self-control ifadesi kullanilabilir, onun ustundeki etkimi yitiriyorsam 'losing my hold on/over him/her' gibi bir sey diyebilirsiniz.
  • sopiro  (23.12.21 12:53:48) 
sopiro +1

ben losing self-control dedim de, bu kendi hal ve hareketlerini kontrol edememe anlamına gelir. biri üzerindeki himayesini yitirmek self-control olmaz zaten.
  • himmet dayi  (23.12.21 12:55:22) 
valla belirsiz. mesela kontrol kaybetmek nedir, duygularla coşup taşıp başka bir şey düşünemez hale gelmekse I let my emotions get the better of me denebilir


  • floydian  (23.12.21 13:00:16) 
letting yourself go da olur.


  • do you remember me  (23.12.21 13:15:49) 
ekstra olarak "feeling powerless against" de olur, kullanilir. daha cok dizlerinin baginin cozulmesi, her istedigini yapmak vs. anlaminda.


  • robokot  (23.12.21 21:17:44) 
[]

sarki sozu cevirisi

"are you the fishy wine that will give me
a headache in the morning
or just a dark blue land mine
that'll explode without a decent warning

give me all your true hate
and i'll translate it in our bed
into never seen passion, never seen passion
that is why i am so mad about you"

bu sozleri turkceye cevirecek bir baba yigit var midir?

 
sen bana sabahlari basagrisi veren sahte bir cicek misin?
Yahut ansizin patlayacak koyu mavi bir mayin misin?

bana samimiyetle butun nefretini sun,
Sun ki, onu yatagimiza yansitayim
hic ama hic tutku gormemis yatagimiza
iste bu yuzden senin icin deli divane oluyorum.
  • camussar  (23.12.21 01:41:13 ~ 01:41:59) 
Teknik bir çeviri istersen şöyle:

Bozuk* şarap mısın bana
sabah başağrısı verecek?
Ya da koyu mavi bir mayın mısın
uyarı vermeden patlayacak?

Tüm gerçek nefretini bana ver,
yatağımızda onu çevireceğim**;
hiç şehvet görmemiş (yatağımızda), hiç şehvet görmemiş...
Bu yüzden sana deli oluyorum.

*fishy sözcüğü "tadı bir tuhaf" anlamını karşılar. Türkçe karşılığını tam olarak veren bir sözcük bilmiyorum.
**dili çevirmekle aynı anlamda kullanıyor.
  • Kayzer1919  (23.12.21 02:02:40 ~ 02:03:04) 
[]

Anchorage dependence (

Nedir tam olarak? Ingilizce aciklamalarini okuyorum fakat tam olarak oturmasi icin turkce bir aciklamaya ihtiyacim var sanirim




 
[]

"gross burn" türkçesi ekonomide ne oluyor?

soru başlıkta




 
brüt yanma oranı
brüt nakit yanma

genelde rate ile birlikte gross burn rate şeklinde kullanılır, brüt nakit yakma oranı
  • gabe h coud  (22.12.21 15:57:58 ~ 15:58:49) 
[]

İngilizce B1'den B2'ye sıçramak - IELTS sınavı

2018'de Malta'ya neredeyse sıfır ingilizce ile dil eğitimi için gitmiş ve B1 sertifikasını alıp ülkeye dönmüştüm. 2020 yılında ise popüler bir sosyal medya uygulamasında işe girdim, ki ingilizcemin üzerine biraz daha koymuştum dil okulundan sonra. B2'ye yakın bir şekilde işe başladım yani. İş yaşamında çok zorluk çekmiyorum, çoğu şeyi anlayabiliyorum (tüm yazışmalar vs ingilizce yürüyor) ama şimdiki hedefim IELTS sınavından 5.5 alıp yurt dışında yüksek lisansa başlamak.

Kendimi B1-B2 arası bir noktada görüyorum özetle. Bu noktada olan birisi için 5.5 ya da 6.0 almak ne kadar zor olur? Önümde yaklaşık 6-7 ay var. Bu süre, IELTS'te başarı elde etmek için yeterli midir? Ayrıca kursa gitmektense kendim tek başıma çalışmayı düşünüyorum. Çünkü kurslara dair hiç olumlu şeyler okumuyorum, duymuyorum. Tek başına çalışacak birisi için ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?


 
tüm yazışmalar vs ingilizce yürüyor diyorsan ve anlıyorsan zaten seviyen +5,5'tur.

5 tane ielts denemesi çöz. sınav mantığını da kavrarsan direkt min 5,5 alırsın bence. çalışmana gerek olmadığını düşünüyorum
  • avatar is back  (21.12.21 22:59:10) 
Zannediyorum benim gözümü korkutan şey daha önce sınavı hiç deneyimlememiş olmam. Yani bana aşırı zor gibi gelmiştir hep.

Ayrıca gördüğüm kadarıyla en büyük sorunum writing'de. O da nasıl çözülür bilemiyorum
  • deveyidiken  (21.12.21 23:08:49) 
IELTS 5.5 epey düşük bir skor. Ayrıca IELTS'ten 5.5 değil de 6.5 ya da 7 istiyor olabilir yüksek lisans yapmak istediğiniz kurumlar. Bir kontrol edin bence.

B1-B2 noktası arasında bir yerdeyseniz 5.5 ve 6 almak kolay olur 6-7 ayda. Bence bir deneme sınavı çözün, şu anda bile 5.5 alabiliyorsunuzdur belki de. 6.5 ya da 7 için de şansınız çok ama dikkatli çalışmak gerekebilir.

Writing konusunda 5.5 almak zor değil. Onu da dert etmenize gerek yok. 6.5 ya da özellikle 7 için ise çalışmak lazım.

www.ielts.org

Kaynak tavsiyesi olarak Youtube kanalları istiyorsanız şunlara bakın:

www.youtube.com
www.youtube.com

Blog vs. olarak ise:

www.ielts-simon.com (düzenli çalışmak için daha uygun. biraz dağınık bir site yapısı var ama çok iyi hoca)
ieltsliz.com (daha düzenli bir site, aradığın şeyi tak diye bulabiliyorsun)
  • kulagina kupe olsun  (22.12.21 01:00:16 ~ 01:04:32) 
Hi,
In order to get a score that is higher than 5.5-6.0 band for either General or Academic Trainee, I can give you a leg up in max 14 hours study as I am a test expert of British Council.
Just write me for details.

( Still have students from eksisozluk for Canada Visa )

Murat S.Arslanturk
muratserdararslanturk@outlook.com.tr
  • birhayat  (22.12.21 14:49:41) 
[]

<? echo date("d.m.Y", strtotime($row->tarih));?>

burada tarihin yanına saati nasıl alabilirim

("d.m.Y H.i.s") işe yaramadı


 
"d.m.Y H" ile yazması lazım, başka bir yanlışlık var gibi. ne yazıyor H.i.s ile?


  • ensar  (20.12.21 22:20:23) 
H:i:s eklediğimde 00.00.00 verip birkaç saniye sonra kayboluyor


  • dodo slayer  (20.12.21 22:21:59) 
görünüp kaybolması başka bir şey, muhtemelen javascript kodu yüzündendir. nihayetinde gösteriyor yani. $row->tarih değişkenindeki saat, dakika, saniye 0 demek ki.


  • ensar  (20.12.21 22:27:56) 
[]

İngilizce

yurtdışı işler için ingilizcemi geliştirmek istiyorum bi 5-6 ay kadar.
hem bir puan sertifikası almak (ielts, toefl her neyse. geçerli bir puan alsam yeterli. tepelere gerek yok)
hem de mülakatlar olsun, iletişim olsun rahat rahat bu aşamaları geçebilmek istiyorum.

bana maslak-levent-beşiktaş-şişli civarlarında önereceğiniz kurs ve kurs türü var mıdır?

 
[]

Amelasyon vb ifadeingilizce

Nasil denir? Formal ya da informal olabilir farketmiyor.

Tesekkurler


 
turkce'de amelasyonun daha formal hali operasyonal is diye geciyor sanirim, ingilizce'de operational tasks diyoruz genelde. eger amelasyon = operasyonel degilse bu ceviri yanlis olur tabi. ben ikisini benzer kullaniyorum :/

no brain task da olabilir biraz daha informal gerekiyorsa.
  • fakyoras  (19.12.21 15:38:03 ~ 15:40:30) 
(bkz: legwork)


  • archmage mahmut  (19.12.21 15:42:22) 
[]

İngilizce çeviri

Şüpheli etkisiz hale getirildi ingilizce nasıl söylenebilir? Teşekkürler




 
The suspect has been neutralized.

Gazete başlığı gibi atılacaksa kısaltılıp suspect neutralized da denebilir.
  • south park in kapusonlu uyesi  (18.12.21 13:09:57) 
[]

ielts kaynak kitabı önerisi

Merhabalar, akademik olan sınava girmem gerekecek büyük ihtimalle. Daha önce dil konusunda herhangi bir sınava girmedim. İnternetten de çeşitli kaynaklara bakacağım. Basılı kitap olarak önerebileceğiniz kaynaklar var mıdır? Şimdiden teşekkürler




 
merhaba,
cambridge'in IELTS için basılı olarak hazırladığı 1-9 serisini edininiz. her bir kitap 4 tam test içermektedir. sınava aşinalığınızı sağlayacaktır.

  • birhayat  (17.12.21 22:09:27) 
şurda, kitap değil ama daha iyisi, örnek sınavlar ve hazırlık materyalleri var:
www.infopadd.com

  • kenko  (19.02.22 10:14:18) 
[]

İngilizce podcast önerisi

Yapar mısınız?
Her tür olur, mümkünse sıkı takip gerektirmeyen türden olsun lütfen. Arabada, sporda, duşta vs. dinlemelik.
Kaliteli ise oturup da dinlerim, onları da es geçmeyelim.
Teşekkürler şimdiden.

 
Other people's lives


  • freebird5406_2  (17.12.21 12:58:21) 
the timur podcast :timur, moğollar, orta asya temalı. ama birbirini takip eden bir seri
dust :bilim kurgu hikayeler
our fake history
dan carlin's harcore history addendum

spotify'da mevcutlar.
  • unalub  (17.12.21 14:13:15 ~ 14:14:00) 
The monday morning podcast-bill burr
Athletico mince

  • logisticsmanager  (18.12.21 01:21:14) 
[]

Almanca ve İspanyolca, telaffuz

Telaffuz ve konuşma açısından sizce hangi dil daha kolay?




 
İspanyolca. dilin kendisi ahenkli olduğundan konuşmaya başlandığında devamı bi şekilde geliyor.

Öğrenmek de daha kolay.
  • barabas  (15.12.21 20:33:19) 
Kesinlikle Ispanyolca.


  • kaptankedi  (15.12.21 20:38:04) 
almanca mevzusunu bilmiyorum ama ispanyolca bir metni al turkce okuyormus gibi oku, anadili ispanyolca olanlar %95 anliyor, telafuzzu turkceye asiri yakin.


  • cooperr  (15.12.21 20:38:18) 
@cooperr, bunu denediniz mi? Gerçekten anlaşılıyorsa güzel.


  • dissendium  (15.12.21 20:45:55) 
almanca (tartışılabilir elbette ama) dilbilgisi açısından daha zor olsa da, telaffuz açısından fransızca gibi zor değil.

sch, sp, st, eu, ae, ie falan gibi bir araya gelen harf gruplarının belli okunuşları var.
onu bildikten sonra telaffuzun büyük kısmını hallediyorsunuz.
yani konuştuğunuzda anlaşılırsınız.
ama aksanlı konuşmak istiyorsanız almanca'da telaffuz dışında vurgu ve bazı sesleri uzatma, yutma, yuvarlama vb. meselesi önemli aslında.

ispanyolca da telaffuz açısından kolay, sadece illa aksanlı konuşmak istiyorsanız, damak ve gırtlak daha çok kullanılıyor onda da.
  • blatta hiberna  (15.12.21 20:59:13 ~ 21:00:13) 
@dissendium

zamaninda dominikli bir hatunla uzun sure takildik, test edildi onaylandi sikinti yok.
Bir iki ufak tiyosu var onlari bilirsen zaten %100'e yakin anlarlar.

ñ mesela, bunun "ny" seklinde okundugunu bilmen lazim gibi..
  • cooperr  (15.12.21 21:08:18 ~ 21:10:16) 
almanca öğrenmiş, ispanyolca öğrenmeyi denemiş biri olarak almanca telaffuz daha kolay diyorum.


  • erenderk  (15.12.21 21:29:42) 
Almanca'da belli başlı seslerin okunuşunu bilince, aynı Türkçe'de olduğu gibi, yazıldığı gibi okuyorsunuz. Bence İngilizce'ye göre bile telaffuz açısından daha kolay.


  • PhoenixRising  (15.12.21 22:47:44) 
[]

Yabancı ülkede yaşayacak kadar İngilizce Seviyesi

Eğer fırsatını bulursam niyetim yurtdışında çalışmak. Tabii kolay değil ama yine de denemeye değer.

Şimdi merak ettiğim yabancı ülkedeki insanların İngilizce seviyesi nasıl? Oraya gittiğimde, yeri geldiğinde normal muhabbet, yeri geldiğinde goy goy yapacak seviyede olmak istiyorum. İşte yeri geldiğinde board game ortamı olduğunda kuralları anlayabilirim.

Yds'e çalışıyorum ilkbahardakine ama girer miyim bilmiyorum. İngilizce haber siteleri, zaman zaman kitap ve The Economist gibi dergileri okuyorum. İngilizce altyazı filmler, diziler izliyorum ama bazen vaktimi boşa harcıyormuşum gibi geliyor.

Ne yapabilirim İngilizce'yi geliştirmek için?

 
Öncelikle

1 - Kimse kusursuz bir İngilizce beklemiyor
2 - Aksan umursanmıyor

Yaptığınız meslek özelinde anlamanız gereken şeyleri anlayabiliyor ve gereken seviyede iletişim kurabiliyorsanız yeterli. Tabi burada bir skala var; örneğin daha teknik bir iş yapıyorsanız ve iletişiminiz birkaç kişiyle sınırlıysa işiniz daha kolay olur ama mesela sunum yapmanızı, insanlarla sık sık tooplantıya girmenizi gerektiren bir işiniz varsa yine yukarıdaki iki husus geçerli olacak şekilde görece daha iyi bir İngilizce avantaj sağlar.
  • salihdt  (15.12.21 15:08:52) 
abi ana dili İngilizce olmayan ülkede çalışacaksan kimse süper dil beklemez, diğerleri de çok iyi olmuyor çünkü. iş görecek kadarı yeter ama o da işin ne olduğuna bağlı. bazı durum vardır sadece mail atarsın, bazı iş var sürekli telefon görüşmesi ve hatta sunum vs. yapman beklenir, o açıdan net konuşmak zor. yds gibi sadece kağıt üstünde soru üzerinden becerin ölçen sınavları çok dikkate alma derim ama yüksek olması tabii ki olumlu.

istisnalar dışında İngilizce bilmek yurtdışında iş sağlamaz ama. önemli olan işi yapıp üstüne yurtdışına çıkacak donanıma sahip olmak. benim ingilizcem oldukça iyi, mülakatta filan teklemeden gavur gibi konuşurum, her konuda kavga ederim, biraz rusçam da var ama kariyer.net'te cv'me kimse açıp bakmıyor bile :) çünkü yaptığım bir iş yok, sadece dil biliyorum. atıyorum petrol mühendisi olup üstüne ing rus bilsem belki kazandığım parayı koyacak yerim olmaz ama şu an bir işe yaramıyor, kız bile düşmüyor çünkü 30 yaşında yırtık pantulla gezen adamı kim ne yapsın?

kısacası İngilizceden çok işe odaklan derim, yurtdışına çıkarırsa iş çıkarır. dil ekstrası olur. kimse iyi İngilizce biliyor diye gidemiyor, başka sebepler lazım.
  • der meister  (15.12.21 15:19:56) 
İzlemek dinlemek bir yere kadar. Konuşmadığın sürece hiçbir yere varmaz. "Anlıyorum ama konuşamıyorum" seviyesinde kalırsın.

Gittiğin ülkeye göre de değişir ihtiyaç duyduğun ingilizce. Mesela italya ispanya gibi ülkelerde zaten onların da berbat ingilizcesi. ama bizim gibi beden dili çok kullanırlar bir şekilde derdini anlatırsın.

Çalıştığın sektörle de alakalı. Atıyorum grafik tasarımcısındır ya da yazılımcısındır. Orada iş kendini anlatır, ingilizce seviyenin anlamı olmaz. Ama marketing işindesindir orada çok önemlidir dil seviyen.

Cambly dene bence.
  • anten  (15.12.21 16:51:17) 
Bence cevaplardaki genellemeler biraz anlamsiz. Butun 'yabanci ulke'ler ayni degil. Ukrayna'da yeterli olabilecek ingilizceyle Hollanda'daki seviye cok farkli. Beyaz yaka/masa basi is istiyorsan gelismis ulkelerde ingilizce seviyesi beklentisi daha yuksek, ana dilleri ingilizce olmasa bile. Hizmet sektorunde de yerel dil on plana cikacaktir.
"Kimse kusursuz bir İngilizce beklemiyor" sadece yazilim vs gibi cok talep goren bir mesleginiz varsa gecerli olabilir. Hem ulkenin dilini bilmeyip ustune bir de ingilizce vasatsa ihtimalleri epey daraltiyorsunuz demektir.

  • hot potato  (15.12.21 17:59:11) 
@der meister, hak veriyorum bu konuda. Yabancı dil dışında yeti lazım iş içim.

@Sour, yds aslında dil tazminatı için çalışıyorum. En azından çalışmaya çalışıyorum. Hazır böyle bir çalışma yaparken genele yaymak istiyorum.

@anten Son derece haklısınız. Pratik yapıyorum ara ara. Bir dönem sürekli yapıyordum ama şimdi maddi yönden sıkıntılı olunca yapamıyorum sürekli.
  • put it in your appropriate place  (15.12.21 18:16:41) 
The Economist okuyup fazla sozluge falan gerek kalmadan anliyorsan ingilizcen anadili ingilizce olan ulkeler dahil hepsi icin yeterlidir. Akici konusma ve duydugunu anlama zamanla kazanilan birsey, tamamen icine gomulmeden halletmesi cok zor.

Goygoy kismina gelince, zor. Adamlarin kulturune asiri hakim olman lazim. Seksenlerde izledikleri bilmemne dizisinden ya da o zamanlardaki bir unluden konu aciliyor, 10dk espiriler donuyor mal gibi bakiyorsun, mevzuya uzaksin. Benim adamlara "tarkan'in ilk ciktigindaki halleri neydi oyle, levent yuksel'in ilk kasedi superdi" gibi bir muhabbet acip katilmalarini beklemem gibi birsey.

Yurtdisinda yasaman icin gerekli seylerden "biri" ingilizce. Ama oncelik kesinlikle degil. Ben tarzanca ile inanilmaz noktalara gelen insanlari gordum, gormeye de devam ediyorum.
  • cooperr  (15.12.21 19:37:13) 
@cooperr The Economist'i okurken bir hayli bakıyorum sözlüğe.


  • put it in your appropriate place  (15.12.21 20:05:43) 
[]

either ... or kullanımı

mantıksal ifadelerden ikisi "ve" (and) ve "veya" (or) dır.
Ve'nin doğruluk tablosu her iki önerme de doğru olduğunda işlemin doğru olması iken, veya için önermelerden herhangi birinin ya da ikisinin birden doğru olması mümkündür. Ancak ingilizcede "either ... or" kalıbını kullanınca sanki "ya şu ya şu" gibi bir anlama sahip oluyor. Halbuki ben, kurmak istediğim bir cümlede bunlardan herhangi biri olabileceği gibi her ikisi birde de olabilir anlamı vermek istiyorum ama nasıl yapacağımı bulamadım.



 
and/or tam da bu işi yapmıyor mu?


  • pispinti  (14.12.21 14:54:06) 
either writing to duyuru or calling me directly via phone will not change my opinion about question. because either i say you make the question complicated on purpose to answer or i will give you a direct answer you will probably look for more complicated solutions.

try to understamd how language flows it has its own dynamics and that makes the grammer. if you learn the dynamics you will understand the language like a 3 years old child. otherwise either pushing the rules or try to crate links between words wont help you to understand the language.
  • bebekbebesi  (14.12.21 15:28:27) 
dil oyle calismiyor.

formal logic'te dediginiz dogru, and derseniz ikisi birden dogru olmali, veya derseniz birisinin dogru olmasi yeterli (ikincinin durumu irrelevant).


konustugumuz dilde (ki biz formal logic konusmuyoruz) and dediginizde ya ikisi de dogru olmali (I ate an apple AND an orange) ya da AND sirayi belirtmeli (I called him and invited him for my birthday party).

OR'a gelince "I will play football or basketball" derseniz ikisini birden oynamaniz garip olur, dinleyende beklenti o sekilde olusmaz cunku.

ikisinden biri veya ikisi demek istiyorsaniz, pispinti'nin dedigi gibi and/or'u kullanmaniz kulaga en dogal gelen secenek. en azindan yazi dilinde boyle.

bebekbebesi ne yapmaya calismis hic anlamadim.
  • reavelyn  (14.12.21 15:36:02 ~ 15:37:51) 
İngilizce günlük konuşma dilindeki or kullanımının dışlayıcı anlam içeriyor olması (xor gibi) kabul edilen bir şey, dolayısıyla çekincenizde haklısınız.

Bunun için genel olarak either kullanmadan "x, y or both" şeklinde bir tarif yapabilir ya da yazı dilinde "x and/or y" kullanabilirsiniz.

Şu tartışmaya bakın; english.stackexchange.com
  • akhenaten  (14.12.21 15:36:06 ~ 15:41:45) 
"veya için önermelerden herhangi birinin ya da ikisinin birden doğru olması mümkündür." bu cümlene pek katılmadım. ben, biri bu veya şu dediğinde ikisi olabileceğini düşünmüyorum. Türkçede bunu insanlar ve/veya diyerek sağlıyorlar. @pintinin dediği uygulanabilir bence. çünkü either or dersen dediğin gibi ikisinin de geçerli olma durumu ortadan kalkıyor.

ya da akhenatenin dediği gibi de kullanabilirsin.
  • olutaklidi  (14.12.21 15:46:53 ~ 15:48:44) 
[]

delf ya da dalf sınavına girmiş olan var mıdır?

delf b2'ye girmek istiyorum, sınav ücreti 900 lira. c1'e girersem de 1350 lira.

şimdi benim dil bilgim rezalet. grammaire bilgim gerçekten kötü, fakat konuşma okuduğunu anlama gibi şeylerde iyiyimdir. hatta 1.5 ay kadar simültane çevirmenlik yaptım 1 ay öncesine kadar.

sorum şu, garanti olsun diye b2 için mi başvuru yapılmalı yoksa hayatım boyunca anlamadığım bir şey olan grammaire kısmını geliştirip almışken c1 mi alınmalı. sınav ücreti biraz düşük olsaydı senede 3 defa c1 sınavına girerdim ama malum şartlar.

sınava giren varsa süreci anlatabilmesi de harika olur.

 
Sinava girmedim ama subat gibi vatandaşlık için girerim. Ama delf falan değil de tcf yaparım.

Tavsiyem;
Telefondan dr. French. Çok güzel uygulama.
Onun üstüne "détecteur de fautes".
Va te faire conjuguer fiil cekimleri icin

Onun dışında dinleme vs için tv5monde applicationu.
  • logisticsmanager  (14.12.21 00:20:58) 
+ commun francais var. O da iyi baya direkt sinava hazirlik için.


  • logisticsmanager  (14.12.21 00:22:31) 
Bu arada illa delf mi gerekli? O hayat boyu ama iki sene geçerli olan tcf olursa seviye seçmenize gerek kalmaz.


  • logisticsmanager  (14.12.21 00:23:18) 
C1 ile B2 arasında fark vardır diye tahmin ediyorum zira bu ikisi arasındaki fark gibi A2, B1 değil; daha farklı. Konuşma, okuduğunu anlama kısımlarında bile daha teknik detaylar olacaktır. Ben seneler evvel C2 için girmiştim, dışarıda B2 sınavına giren arkadaşımla sohbet ederken arada bayağı fark oldugunu anlamıştım. Daha sonraki sohbetlerimde de benzer farkların olduğunu gördüm.

Eger gerçekten B2'yi rahat geçerim diye düşünüyorsanız C1 için çalışıp öyle girin derim. B2 için de aslında zorlanabilirim diye düşünüyorsanız o zaman hiç zorlamadan direkt B2 için başvurun.
  • fraise  (14.12.21 00:34:01) 
@logisticsmanager illa delf diye bir kaide yok ama ömürlük olması işe yarar. uygulama önerileri için teşekkürler. c1 mi b2 mi onun arasında kalmıştım.

bu arada özel olmazsa, vatandaşlık kısmını biraz açabilir misin? illa birisiyle mi evlenilecek? auchan'da kasiyerlik yapmaya da talibim ben.
  • michonne  (14.12.21 00:34:07) 
Ömürlük olması işe yarar ama seviyenizden tam emin değilseniz tcf iyi.
Sınava ne için gireceksiniz?
Ve evet :) yani Fransa'da master+calisma yaparak da vatandaş olabilirsiniz tabi ama asıl olay buraya gelmek zaten :/
  • logisticsmanager  (14.12.21 00:41:52) 
@logisticsmanager açıkçası belirli bi amacım yok. şu olursa suratlarına delf belgemi vururum gibi. iş ararken işime yarayabilir ya da başka gereksiz şeyler için. boş vaktim varken değerlendirmek gibi daha çok.


fransa'ya her türlü gidilir de kalıcılık nasıl sağlanır onu bilmiyorum. en azından kaçak yaşamadan. muhtemelen anlamsız bir yüksek lisans ardından da kalmak için seçenekler aramak en olabilme ihtimalleri olan.

şimdiden başarılar size de.
  • michonne  (14.12.21 00:50:19 ~ 00:50:52) 
Kızım bir Fransız lisesinde okuyor. Henüz başlarda ama diğer tecrübeli velilerden duyuyoruz. C1 sınavı B2 sınavı gibi değil, ayrı taktikleri olan bir sınav diyorlar, hatta C2 über aşmışların sınavı, onu Fransız olan bile alamayabilir dediklerini de biliyorum.
Üniversitede okumak için aslında B2 yeterken pek çoğu (sosyal bilimler) C1, hatta hukuk veya felsefe okuyacaksanız C2 istiyor deniyor. Normal hayat için B2 yeter tabii.Gramerim kötü diyorsanız zaten B2 diyorum size.

  • SiyamkedisiZorro  (14.12.21 09:36:43) 
@SiyamkedisiZorro teşekkürler, dediğiniz gibi b2 daha mantıklı olacak.


  • michonne  (14.12.21 13:04:12) 
1 ... •789101112131415• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.