[]

hollanda'da yaşayan veya iyi derecede felemenkçe bilen var mı? çeviri değil

die antwoord dinlerken aklıma geldi: afrikaans'ı anlayabiliyor musunuz? ne kadar benzerler? bizde hani bazen cv'ye azerice bilindiği filan da yazılır ya jdfjd hollandalılar da bunu yapıyor mu veya yapabilecek durumdalar mı? bir portakal, güney afrika'ya gitse örneğin afrikaans konuşarak işini görebilir mi? yoksa ciddi farklar var mı arada?




 
felemenkçe bilmiyorum ama hollandalı ve güney afrikalılarla birlikte okudum. güney afrikalı arkadaşlar afrikaans konuştuklarında aralarında hollandalılar konuştuklarının %30 unu anlayabiliyorum ama genel çerçeveyi tam anlamıyorum diyorlardı


  • wendyangelamoiradarling  (10.03.22 12:20:32) 
tipik felelemenkce bilen birinin sadece afrikaans bilen biriyle anlasmasi, bizim azerilerle anlasmamizdan bi tik daha zor. kelimelerin cogunun kokeni ayni, ama formu ve telaffuzu degisik.
fakat birazcik afrikaans dilinde kelimelerin telaffuzuna hakimsen, goreceli olarak konusmak/anlamak oldukca kolay. yani azicik ekmek, cok kofte.

soyle diyim, anadili afrikaans olan bi sevgilim vardi, hollandada hep ingilizce konusurduk. anca ulke disina cikinca birinin muhabbetimizi anlamasini istemiyosak ben hollandaca, o afrikaans konusurdu, ki bunda benim afrikaans'a kulak asinaligimin olmasinin etkisi buyuktu.

bi de o eski sevgilim flamanlari hollandalilardan daha rahat anladigini soyluyodu. ki hakikaten ben belcikada bazen bazi isanlarin aksanindan flamanca mi afrikaans mi konustuklarinin farkina varamiyodum.

ama afrikaans metinleri okumak felemenkce bilen biri icin anlamak oldukca kolay.
  • lamartin  (10.03.22 14:20:39) 
[]

A2 ingilizce seviyesini nasıl kanıtlayacağım?

Yurtdışındaki bir iş için min. A2 level ingilizce şartı var. Bunu hangi belge ile kanıtlayacağım? Yazmamışlar kime göre neye göre a2 olduğunu.




 
ielts ya da toefl sınavına gireceksin


  • bugisme  (08.03.22 17:01:38) 
biraz salliyorum ama a2 gibi bir seviye icin belli basli "ciddi" online testler kabul gorebilir kanisindayim, cesitli durumlarda sahit oldum


  • hewit  (08.03.22 17:29:15) 
A2 gibi dusuk bir seviye icin kanitlama, belge vs aramazlar diye dusunurdum ben. Yaziyor mu acik acik belgelemelisiniz diye?


  • hot potato  (08.03.22 17:33:16) 
A2 belgelenmez sanki. Belki B1 için belgeyebilirsin.

www.cambridgeenglish.org
  • kaptankedi  (08.03.22 17:39:02) 
Duolingo ücretli testi


  • kaset  (08.03.22 20:56:23) 
Yurt disi bu konularda bizden daha esnek.
Okuldaki hocadan kagit alsan tamam diyorlar bazen.

  • divit  (08.03.22 22:20:54) 
Bilindik bi kursa gidip sormak lazim oraya senin gibi giden cok olmustur. Okuyir mu olmuyormu bi ögren hocam. Birde acaba diyelim ki sana a2 sertifika verdiler bunu gondericegin ülkebin diline falan cevirmen gerekecek mi bunuda bi öğren. En kötü heralde uluslar arasi gecerliligi olan bi yerden alir atarsin.


  • Slynmaster  (09.03.22 12:47:10) 
toptalent.co şöyle bişiy var sertifika da veriyorlarmış ama ne kadar geçerli olur emin değilim.


  • bartholomew87  (09.03.22 14:26:49) 
[]

basit ingilizce sorusu 2

fotodaki gibi örnek soru cümlelerinde hangisi geleceğini hep karıştırıyorum.

mesela bu soruda are gelse de anlamlı olmuyor mu?

bunun mantığı tam olarak nedir?

bir formülü falan mı var?

i.hizliresim.com

çok vurmayın yeni öğreniyorum.

 
çok yetkin değilim, daha güzel açıklayan birisi çıkacaktır, ama çıkana kadar benim cevapla idare edin :D

bu aslında türkçe düşünmekten kaynaklı bir sorun. bol pratikle dinlemeyle bu tip şeyler kendiliğinden kaybolur.
bu noktada problem do ve are arasında sanırım. yoksa is ve does için bir şüphgeniz yok değil mi?

türkçede yaşıyorsun diye soruyoruz ya, bu tip şeyleri biz şimdiki zamanda kullanıyoruz ama ingilizcede hep geniş zamanda ifade ediliyor.

formül bilemeyeceğim ama bu tip soruların geniş zamanlı olduğunu bilerek cevaba ulaşmayı deneyebilirsiniz.

sen nerede yaşarsın?
are ise sanki daha anlık bir şey. şu an nerede yaşıyorsun (ayak bastığım noktada) pek şimdi? (bir adım ötede) ya şimdi? (bir adım daha attım)
sen nerede yaşarsın? (adım adım söylenmez, istanbul da yaşıyorum işte)
gibi bir düşünce yardımcı olabilir mi=?
  • kisa  (08.03.22 11:47:32) 
is ve are için fiilde kesin -ing olmalı eğer yoksa
do does'dır. peki hangisidir? kişiye göre karar vereceksiniz.

  • rewlack  (08.03.22 11:50:02) 
@kisa

Evet, do does de sıkıntı yaşamıyorum onu öğrendik çok şükür :)

sıkıntı do mu are mı kısmında ama dediğiniz yöntem mantıklı teşekkürler

@rewlack

Do does onda sıkıntı yaşamıyorum diğer söylediğinizi dikkate alıcam teşekkürler
  • 0zlem  (08.03.22 12:01:12) 
Where do you live? Nerede "yaşıyorsun" yaşamak sizin yaptığınız bir şey, olduğunuz değil. Bu yüzden yapmak fiiliyle etkileşime giriyor, olmak fiiliyle değil.

Where are you from? Nerede"sin." bir yerde olursunuz, bir yerde bulunma halini yapmak fiiliyle açıklayamazsınız. Olduğunuz yeri de olmak fiiliyle tanımlarsınız, yapmak değil.

Çok zor değil aslında.

Are kullandığınız cümleler bizzat sizin ya da özne kimse onun olduğu şeylerdir. Bizzat öznenin kendi özüyle ilgilidir. Yapmak fiilinin kullanıldığı cümlelerse öznenin fiiliyle, hareketiyle, bir eylemi yapıyor oluşuyla alakalıdır.

Ben şuyum, buyum, ben mutluyum derken bir oluştan bahsediyorsunuz. Ben uçuyorum, yaşıyorum, gidiyorum derken "yaptığınız" fiillerden bahsediyorsunuz.

Nerede yaşıyorsun derken aslında yaşamak işini nerede gerçekleştiriyorsun, nerede yaşamak olayını yapıyorsun diye soruyorsunuz. Bu yüzden do kullanıyorsunuz. "Yaşamak" sizin yaptığınız şeyin adı, olduğunuz şeyin adı değil.
  • akhenaten  (08.03.22 13:35:43) 
[]

ingilizce konuşma kulübü

selamlar, özellikle istanbul anadolu yakasında belli rutinlerde buluşulup ingilizce konuşulan bir topluluk veya benzeri bir oluşum biliyor musunuz?




 
Meet2talk.

Gayet kurumsal.
  • put it in your appropriate place  (07.03.22 20:11:30) 
[]

google translate performansını kaybetti mi sizce?

Geçen sene çok daha iyi çeviriler yapıyordu, birkaç haftadır yaptığı çevirileri beğenmiyorum.

Şimdi bir cümle çeviriyor mesela, gereksiz yere virgül veya nokta koyuyor.

uzun uzun bir cümlenin sonunda bir nokta ve ardından bir kelime keliyor, kelimenin ne yüklemi var ne bişeyi vs.

 
Geçen hafta kullandım biraz. Bence epey iyi hala.


  • himmet dayi  (07.03.22 16:20:42) 
Hangi diller arasında?

Türkçe - İngilizce fena değil. Türkçe -> Fransızca ya da Türkçe -> İspanyolca, Türkçe - Ingilizce ya da tersi gibi iyi değil.
  • kaptankedi  (07.03.22 16:28:02) 
İngilizce Türkçe ve tersini kastediyorum.

Belki de benim metinlerin zorluğu artmış olabilir.
  • Fusha  (07.03.22 16:32:04) 
Her gün kullanıyorum. Çok iyi. Ama nadir de olsa hata çıkıyor.


  • dissendium  (07.03.22 16:33:41) 
History/geçmiş bölümünü arada bir silin. Performansı etkiliyor.


  • ykyt  (07.03.22 17:07:26) 
Chrome geçmişi mi yoksa translate geçmişi mi hocam.


  • Fusha  (07.03.22 17:39:35) 
Türkçe'den İngilizceye çevirisi çok iyi ama tersi o kadar iyi değil özellikle uzun ve akademik cümlelerde. Muhtemelen İngilizce cümle yapısına daha hakim olduğu için cümleyi daha net kuruyor. Türkçeye çevirirken cümlelerde düşüklük ya da anlam değiştiren hatalar daha sık oluyor.

Benim de işime yarıyor açıkçası ben de anadili Türkçe olan biri olarak Türkçe daha rahat cümle kurduğum için İngilizce Türkçe çeviride daha rahatım, artık Türkçe'den İngilizceye çok da profesyonel olması gerekmeyen bi şey çevireceksem direkt translate yapıp üstüne proofreading yapıyorum.

Bu dediklerim özellikle tıp içerikli akademik metinler için. Düz günlük hayat cümlelerinde çok fark yok muhtemelen
  • nundu  (07.03.22 18:26:55) 
Translate geçmişini silmen gerekiyor.


  • ykyt  (08.03.22 10:35:06) 
[]

kısa bir çeviri

The CSI is transferred with the TL version that is based on pre-existing translation. However, the version can still be recognized as belonging to the cultural system of the ST and thus the comprehensibility of the reference increases.

size zahmet şunu çevirir misiniz? not: kısaltmaları olduğu gibi aktarabilirsiniz.


 
CSI, önceden var olan çevirinin temel alındığı TL versiyonuyla aktarılmıştır. Ancak yine de bu versiyonun ST'nin kültürel sistemine ait olduğu kabul edilebilir ve böylece kaynağın anlaşılabilirliği de artar.

CSI, TL ve ST nedir bilsem daha iyi çevireceğim de kısaltmalarla konteks çok anlaşılmadığı için bu kadar oluyor artık idare edin.
  • Kayzer1919  (07.03.22 04:44:21) 
[]

Makalede kullanılan alıntılarda Amerikan ve İngiliz İngilizcesi farkı

Merhaba,

İngiliz İngilizcesi ile bir makale yazıyorum ancak alıntıladığım eserlerden bazıları Amerikan İngilizcesi ile yazılmış. Öyle olunca mesela ben "labour" diyegelmişken alıntıda "labor" yazıyor. Şimdi ben bunları böyle mi bırakmalıyım, yoksa bir müdahale gerekir mi?


 
Olduğu gibi kalmalı. O sizin mudahale edebilme alanınız da değil.
Kolay gelsin

  • fempusay  (05.03.22 14:14:09) 
Katılmıyorum. Siz kendi tarzınızda yazmalısınız. Bir makaleye atıf yapmak orada yapılmış bir çalışmanın bulgularını ya da yorumunu “kendi cümlelerinizle” ifade etmeniz anlamına gelir. Yalnızca tırnak işareti kullanılarak yapılan kısa alıntılarda cümleyi olduğu gibi yazarsınız onun dışında önemli olan şey tutarlı olmaktır. Başta labor sonda labour demek tuhaf durur.


  • but that was just a dream  (05.03.22 19:17:58) 
Eğer makaledeki gibi alintilamak istersen (yani labor) o zaman ilgili kelimeden sonra [sic.] ifadesini koyarak aldığım yerde böyleydi diyebilirsin.


  • fempusay  (05.03.22 20:49:39) 
direct quotation yapiyorsan labor birak. yok sen kendi metnin icinde bilmemkimin makelesi 1970'lerdedi labour participation meselesini incelemis yazacaksan o zaman u koy.

sic yazim hatasi oldugunu ifade etmek icin kullanilir. "labor" hatali degil, farkli.
  • hot potato  (05.03.22 22:04:55) 
[]

basit ingilizce sorusu

duolingodan ingilizce çalışıyorum kafama bir şey takıldı.

i.hizliresim.com

buraya neden have geliyor. clock (it) değil mi? o sebeple has gelmesi gerekmiyor mu?

çok vurmayın :)

teşekkürler

 
Halihazırda does yardımcı fiili kullanıldığı için has değil have gelir. Bu da cümlenin olumsuz olmasıyla ilgilidir. Cümle olumlu olsaydı "the clock has a battery" olurdu.


  • stronzo  (05.03.22 13:09:54) 
@stronzo

demek sebebi buymuş, şimdi daha iyi anladım. çok teşekkürler.
  • 0zlem  (05.03.22 13:12:59) 
[]

yds

saçma bir sınav değil mi? yani toefl ingilizce'yi her yönüyle ölçen bir sınav ancak yds sadece kağıt üzerinde ölçüyor ve bunu test çözdürerek yapıyor. gayet de bir cümleyi tam anlamadan o soru yapılabilir. ne kadar nitelikli ingilizce seviyesini ölçme açısından?

toefl'a giricem ancak ben hiç test çözmüyorum. daha çok konuşma, dinleme gibi 4 temel yeteneği geliştirmeye odaklanıyorum ve kelime çalışıyorum. bunun dışında test çözmüyorum. saçma geliyor ancak çözmem gerekir mi? yds için ve grammar çalışmak için test çözen insanları görünce önemliymiş gibi geldi. ama bence saçma. hedefim sadece toefl bu arada.


 
geçen biri demişti yds'de hiç ingilizce bilmeyenler ve çok iyi bilenler başarılı oluyor diye, aynen öyle. ölçmüyor bence de.


  • passion rules the game  (05.03.22 11:41:29) 
YDS diye bir sınav olmasının iki sebebi var:

1- Paralar yurtdışına, ya da özel kurumlara gitmesin dil sınavı paraları da devletin cebine girsin.
2- Yurtdışı orijinli sınavlar (Toefl, Ielts, vb) bizim akademisyenlerimize zor geliyor, kolayca geçsinler.
  • kaptankedi  (05.03.22 11:44:43) 
Bence soru tipleri açısından zengin bir sınav. İngilizceyi ölçtüğüne inanıyorum ama bu demek değil ki YDS'de yüksek alan her insan çoğu yazıyı anlar, dinlediğini anlar, konuşur, yazar.

Sınavlar İngilizce bilgisi hakkında hiçbir şey söylemez bana göre. Toefl bile söylemez. Sen bir işte yabancı bir müşteriyle ne kadar kapsamlı, ne kadar akıcı konuşabilirsin? Toefl da bildiğim kadarıyla konuşma konuları belirli olan bir sınav. Gerçek hayat böyle değil. O yüzden ben birilerinin seviye ölçmesine ihtiyaç duymadan, kendini bilerek İngilizceyi sürekli geliştirmeyi mantıklı buluyorum.
  • dissendium  (05.03.22 12:46:28) 
Yds gramer ve readingi ölçer, Türkiye’deki akademisyen onu bilse yeter diyorlar işte. Okuduğu kaynağı anlasın yeri geldiğinde bire bir çevirebilsin kendi araştırmalarını yapabilsin.


  • nhk ni youkosu  (05.03.22 13:15:22) 
[]

Pasaport polisi

Pasaport polisinin İngilizcesi nedir? Amerika'da spesifik olarak Customs and Border Protection officer deniyormuş da, daha genel bir adı var mı?

Passport control officer?
Immigration control officer?

 
ABDye girerken hep customs diye geçiyordu, orda kontrol noktasında bekleyen polislere de düz officer deniyor. Başka bi tanımı varsa bana hiç denk gelmedi açıkçası. Ama direkt ordaki polis memurunu birine anlatmaya çalışıyorsan Customs and Border Protection(CBP)officer da diyebilirsin.


  • e mice  (01.03.22 23:52:58 ~ 23:56:00) 
customs gümrük. border patrol olabilir.

edit: yanlış biliyormuşum, customs officer deniyormuş onlara da.

www.quora.com
  • bohr atom modeli  (02.03.22 11:09:27 ~ 11:12:39) 
[]

Gramer sorusu

Merhaba, bir türlü oturmadı kafamda, cok basit bir sey ama...

Cümle: people drive "hybrid" cars nowadays.
Tırnak içindeki kelimeyi soracağız:
What kind of cars do people drive nowadays.

Anlamadığım şey: neden "do" koyuyoruz?

 
Örneklerle anlatayım;

What do you see?

What + Yardımcı fiil + Özne + Fiil ?

Soru yapma sırası budur. What Which gibi kelimelerin yanına bir kelime öbeği oluşturacak şekilde farklı kelimeler gelebilir. Ama soru kelimesini içeren kelime öbeğinden sonra yardımcı fiil gelir her zaman. Sonra da özne gelir (who dışında)

What kind of cars do people drive ??
What kind of cars + yardımcı fiil + özne + fiil ?
  • zimbirik  (28.02.22 23:02:34) 
Çünkü geniş zaman. Do/does
drive tek başına duruyor aslında “people do drive hybrid cars” bile olur. Gizli do var gibi düşünün.
Soru sorarken de yardımcı fiil lazım, hepsi bu.

What do people drive...
People do not drive...
Do people drive...

What is your name derkenki is gibi bir yerde
  • rewlack  (28.02.22 23:08:24) 
Ayrica çogul kullanilmiș o yuzden


  • Slynmaster  (01.03.22 11:14:32) 
[]

ingilizce grammer

selamlar;

ingilizceyi işim gereği her gün speaking yaparak kullanıyorum ancak bazen fazla grammer hatası yaptığımı fark ediyorum.

hem yds öncesinde bir tekrar hem de genel olarak konuları hatırlamama yardımcı olacak ve malum ortamlarda pdf'ini bulabileceğim (cambridge vs. olabilir) bir kaynak var mı?

teşekkürler.

 
[]

Az bilinen bir yabancı dili öğrenmek

Dil bölümü mezunuyum, işim tamamen İngilizceyle. Bir diğer yabancı dil olarak Türkiye'de bilenin çok olmadığı bir dilde kendimi geliştirmek istiyorum. Mesela geçmişte sevgilisi sayesinde Danca öğrenen bir tanıdığım şu an Danimarka büyükelçiliğinde çalışıyor.

Hem hobi olarak hem de iş imkanı sağlaması açısından bu şekilde hangi dili öğrenmem sizce daha mantıklı olur? Çince, Rusça vb. değil elbette bahsettiğim.


 
Hocam önce iş ilanlarını arayın tek tek. Örneğin kariyer.net'te önce Bulgarca için arama yapın, daha sonra Yunanca için arama yapın. Bu şekilde en fazla iş ilanı olan dili tespit edin. Ben bunu daha önce araştırdım. En fazla Almanca isteniyor. Daha sonra İspanyolca isteniyor. Fransızca istendiği de oluyor. Nadir de olsa Arapça görüyorum. Sadece bir örneğe bakarak çıkarım yapmak sağlıklı değil. Danca öğrenip büyükelçilikte çalışmış birine bakıp Fince öğrenirseniz evde de oturabilirsiniz. Az bilineni öğreneyim, fark yaratayım mantığını doğru bulmuyorum. İş bulma ve hobi apayrı yönlere gidebilen şeyler. Yine de soruya cevap olarak Japonca, Korece gibi dilleri ya da Balkan ülkelerinin dillerini tavsiye edebilirim. Sırpça gibi.


  • dissendium  (25.02.22 13:33:32) 
Urduca'yı düşünün.
öğrenmesi kolay diye belirtiliyor.

  • Erva  (25.02.22 13:38:54) 
birkaç gün önce tayyip senegale gidince bu durum benim de aklıma geldi. tayyip'in yanında bir kişi vardı diğer başkanla iletişimi sağlayan. kendi kendime dedim ki bak adam kimsenin ilgilenmediği dili öğrenmiş ve şimdi devlet için çalışıyor. ölene kadar rahat. o yüzden çok mantıklı hareket. ben de diğer cevapları bekliyorum.


  • candide  (25.02.22 13:41:22) 
@candide senegel resmi dili Fransızca. Başka diller de var tabi ama resmi olan Fransızca.


  • logisticsmanager  (25.02.22 13:50:57) 
Lehçe olabilir.


  • mg3929  (25.02.22 13:55:58) 
Bi ara flemenkçe bilen eleman çok araniyor furyasi vardi surekli habere internete falan çikiyordu diye hatirliyorum bugün ne durumda bilmiyorum.

Bu arada Az bilinen dille nasil pratik yapacaksin adam bulacaksin tartisilir buda var. İnternetten belki.

Farsça konusunda da herkesin arapçaya yönelmesi bu dili bilenleri daha değerli yapiyor.

Çinceyi ve rusçayi elemișsin ama ingilizceden sonra öğrenilmesi gereken iki dil bence bunlardir. Daima ekmek bulursun.

Ben ingilizceden sonra ispanyolca egitimi aliyorum. Eger çincede tonlama olmasaydi kesin öğrenirdim.
  • Slynmaster  (26.02.22 04:51:04) 
hobi olayi baska is imkani baska.

maksat hobi ise git sumerce ogren, kusdili ogren, lazca ogren fark etmez. kulagina ne hos geliyorsa onun pesinden gidilebilir.

ama hem para kazanmak istiyorsan hem de "az bilinen" birsey ogreneyim diyorsan cinceyi ruscayi oyle kolay kolay eleyemezsin.

bana kalsa rusca derim.
  • cooperr  (26.02.22 08:02:30) 
[]

YDS nasıl bi sınav

Memur dil katkısı almak için YDS'ye gireyim dedim. İngilizcem fena sayılmaz hani günlük hayatımda baya içli dışlıyım kelime bilgim de iyidir. O yüzden çok çalışmayı düşünmüyorum da sınav tipi nasıl, hangi konulardan kaç soru çıkıyor, belli başlı trickler (soru çözümü ile ilgili değil de mesela demin gördüm sıfat sorusu isim sorusu farklıymış şıklarda ya hep sıfat ya hep isim oluyomuş) gibi şeyleri bilmiyorum hiç. Bunları anlatan yazı, video vs var mıdır? Ya da bildiğiniz kadarıyla anlatabilirseniz ona da sevinirim :)

Mesela en sevmediğim konu phrasal verb dedim demin arkadaşa, ondan 4 soru mu ne çıkıyor dedi. Böyle spesifik soru sayıları var mı konu konu gerçekten yoksa beni mi yedi dhxhxh


 
dili biliyorsanız çalışmadan girip erken bitirip yüksek notla çıkarsınız.

zorlananlar genelde dile pek hakim olmadan girenler.

zamanında girmiştim grammar kısmı var paragrafta anlam kısmı var çeviri kısmı var vs. vs.

bana kalırsa özel çalışma gerektircek pek kişi yok grammar bilgisi tamam ise.

tek diyeceğim grammar kurallarını sınavdan önce bir gözden geçirmek faydalı olabilir eğer detay şeyleri biraz unuttuysanız. çünkü ilk kısımda direkt o bilgiyi sorucak.

bir de bir iki deneme çözerek sınavı önceden görmek yeterli.
  • AlsterWasser  (23.02.22 21:07:32 ~ 21:08:57) 
@AlsterWasser +1. Kelimesi kelimesine hem de. Hatta deneme testi çözmek de çok gerekmeyebilir. Bende gerekmemişti.


  • kurmaca  (23.02.22 21:22:36) 
Öyle bir sınav ki dili gerçekten bilen ve bilmeyen arasındaki farkı hemen çıkartır. O yüzden yıllarca kursa gitmiş ve çok iyi İngilizcesi olduğunu iddia eden biriyle konuştuğunuzda sınavın hiçbirşey ölçmediğini, haksızlık olduğunu, saçma olduğunu vs. duyarsınız. Çünkü içinde gramer bilgisini ölçen soru sayısı azınlıktadır ve dili kullanmaktansa gramer bilgisine çalışıp durmuş insanlar çoğunlukla 60'ları geçemez hatta 40'da 50'de falan takılırlar. Ama kursa gitmeden konuşarak ve okuyarak öğrenmiş insanların hiç çalışmadan 70-80'lerde gezdiğini görürsünüz. Benim İngilizceyi sadece oyunlardan, filmlerden ve çizgiromanlardan öğrenmiş arkadaşım 80 küşür almıştı geçen yıllarda. Ben de aynı şekilde öğrendim, üstüne kariyer alanım gereği çok fazla okuma ve konuşma yaptığım için hep o yönde gelişti. Hiç kursa gitmedim ama puanım 90 bandındadır.

Bir kere en önemli bölümü uzun paragraflardan oluşur. 4-5 paragraf verip her bir paragraftan 4'er 5'er soru sorar. Yani okuyan birisinin kolaylıkla yapacağı sorulardır, ama okumayan insanlar kalırlar o sorularda. Sonra Türkçeden İngilizceye,İngilizceden Türkçe'ye çeviri soruları vardır. Anlamı en yakın karşılayan çeviri hangisidir diye sorar. Onun dışında boşluk doldurma vb. gramere odaklı sorular daha azdır.
  • Kayzer1919  (23.02.22 21:26:55) 
Ösym sitesinde milyon tane sınav var. Bir tanesine baksan anlarsın zaten.

dokuman.osym.gov.tr
  • dissendium  (23.02.22 21:33:11) 
Yukarıda da arkadaşlar demişler. Sınav İngilizce bilene ve hiç bilmeyene kolay, orta bilene çok zor.


  • Hallegadola  (24.02.22 00:09:57) 
[]

ingilizcedeki "going to" karmașası bakarmisiniz

Going to planlanmis gelecek zaman diye gozukuyor

I am going to cinema
Neden sinemaya gidiyorum diye cevriliyor. Gidicem demek gidiyorum anlamina da mi geliyor mantik olarak

Birde I am going to go to sinema var bunu cok gormuyorum ama buda gidicem olmasi lazim

Going to kullaniminda Continuous mu yoksa future mi kafami karistiriyor umarim anlatabilmisimdir derdimi taktiklere açigim

 
Planlanmış gelecek zaman dediğiniz şekilde kullanılması için going to + verb olması lazım.
O am going to cinema dümdüz şimdiki zaman, gidiyorum.

Going to go to, gideceğim
Going to use, kullanacağım
Going to see, göreceğim... Gibi going to'dan sonra bir fiil daha gelmesi gerekiyor -eceğim anlamı için.
  • kobuzchu kiz  (22.02.22 23:39:53) 
am/is/are + v(ing) present continuous

am/is/are + going to + v1 future

İlk cümlen present continuous. Future değil. Going to sonrasında fiil gelmemiş. Cinema gelmiş. Yani isim. Türkçede karşılığı şimdiki zaman. O yüzden sinemaya gidiyorum diye çevrilir.

Kısaca yapıyı karıştırıyorsun.
  • dissendium  (22.02.22 23:43:37 ~ 23:44:44) 
siniflandirmalara cok takilma. her dilde konusma dilinde esneklik vardir. mesela "we're going to / heading to our summer house this year" diyebilir birisi. yani continuous tense kullanmis teorik olarak ama gitme eylemi aylar sonra gerceklesecek.


  • hot potato  (22.02.22 23:45:21) 
Arkadaslar hepiniz sağolun cok makbule gecti <3


  • Slynmaster  (23.02.22 00:19:00) 
hot potato +1
biz de aynı şekilde kullanıyoruz.
"bugün hep birlikte sinemaya gidiyoruz" diyebiliyoruz.
  • lazpalle  (23.02.22 09:18:59) 
[]

Hollandaca (Dutch) öğrenmek

Selamlar,

Bunu deneyenınız varsa önerebileceğiniz websitesi, youtube kabalı, özel ders var mıdır acaba?


 
Hollanda'daysaniz UvA'nin INTT kurslari oluyor. En hizli ogrenebileceginiz ortam orasi.


  • reavelyn  (23.02.22 00:47:34) 
Duolingo
Memrise
Lingualeo benim faydalı bulduklarım.
Şunlar da güzel dersler:
youtu.be
Bir de easy dutch serisi faydalı bence.

Ben kurs da aldım aslında bir üniversiteden ama baktım ki zaman ayırmayınca olmuyor bıraktım. Zamanınız varsa kendiniz çalışarak baya ilerleyebilirsiniz bence, zira ben kursta anlattıklarından daha çoğunu kendim öğrenmiştim. Ama zaman sıkıntısı yaşadığım için ve herkes ing konuştuğu için baya boşladım.
  • but that was just a dream  (23.02.22 10:26:29) 
[]

odtü için naric/ecctis denkliği

alan oldu mu hiç? ingilizce seviyesi ne oluyor? skilled worker visa için en az b1 lazım bana. herhalde en az b1 geliyordur değil mi?




 
C1 geldi.


  • bellbane  (01.03.22 19:08:25) 
[]

nihat ismi arapça mı farsça mı

googlede farsça kökenli olduğu yazıyor ama emin olamadım. bilen var mı




 
Tdk farsça diyor


  • ceketimi alip cikcam  (22.02.22 17:05:33) 
arapca oldugunu pek sanmiyorum tini olarak


  • ala09  (22.02.22 17:06:16) 
Nahite benzeterek arapça diyorum


  • fempusay  (22.02.22 19:45:41) 
  • WithWorth  (22.02.22 19:59:50) 
[]

Horizontal ile verticali karistirmak basligi sozlukte 231 sayfa olmus ?

Ciddi ciddi var mi boyle bir durum ya? Nasil karisiyor ki horizontal, vertical tamamen de ayri kelimeler. Ben hayatimda hic karistirmadim herhalde vertical, horizontali ama import export ilk gordugumde beyin durur 5-10 saniye ex-sevgili eski, gitmis demekti, export ta gitmis oluyor falan diye kotariririm. Importla exportu karistirmak 3 sayfa iken eksisozluk.com , horizontal ile verticali karistirmak nasil 231 sayfa oluyor ya eksisozluk.com




 
Bana da enteresan geliyor. Vertical kelimesinde v mesela daha kapalı, daha dar bi harf h'ye kıyasla. daha dar daha dikey gibi işlemişim ben de aklımda.


  • IncredibleMau  (19.02.22 21:22:41) 
ben de asla anlamıyorum bunu. Bi de başlıkta benzer hatırlama yöntemleri onlarca kez paylaşılmış. Dikey limit filmi, horizon ufuk demek, H'deki yatay çizgi vs arasan yüz kez vardır bunlar. Ki zaten latinceden köken alan anlamı belli sözcükler azıcık etimoloji bilgisi ile halloluyor.

import export da öyle external dışa giden gibi aklınızda tutabilirsiniz :)

Ben mesela Tuesday ve Thursday'i gördüğümde hep bi saniye düşünüyorum hangisi hangisiydi diye. Ya da quite ve quiet'ı yazarken. Bunlar aralarında anlam ilişkisi de olmadığı için daha zor akılda kalıyor bence. Ha bi de advice advise'tan hangisi isim hangisi fiil mesela hep bi düşünürüm :d
  • nundu  (19.02.22 21:29:21) 
Bugün ben bu başlıktakileri okuyunca doğru bildiğimi unuttum öyle bir başlık. Konuşulmaması gerektiğini düşünüyorum


  • olaylar olaylar  (19.02.22 21:34:54) 
Ben türkçenin sondan eklemeli oluşunun bir ilgisi olabileceğine inanıyorum. Şimdi yine ne alaka denebilir ama kelimelerdeki -tal ve-cal bitişleri birbirine benzer tınlıyor.
Bir de bazı insanlar bu kelimelerin türkçesini de zor öğreniyor dikey yerine düşey yaygındı mesela. Düşey (italik, bir merdivenin hafif düşmesi gibi) aslında yataya çağrışım yapıyor; bu da yatay’la karıştırılmasına yol açıyordu.

  • rewlack  (19.02.22 21:54:34) 
benim de çok şaşırdığım bir olay. neyse ki buna şaşıran tek kişi ben değilmişim.

horizontal ve verticalı karıştırmaz bi insan gibi geliyor. çok bariz.

verdiğin diğer örnek daha mantıklı cidden.

ya da AM-PM olayı da daha mantıklı.


not: vertical limiti sinemada izledim :)
  • AlsterWasser  (19.02.22 22:04:02) 
++@olaylar olaylar hahhha:)) konuşulmasın evet.

benim hayatımda böyle bir sorun bile yoktu. işim gereği kullandığım programda sıradan bir seçim komutu iken ve bunu kullanmak su içmek gibi düşünmeden yaptıgım bir eylemken, artık gözüme batan başlığa tıkladım ve tıklamaz olaydım. karadelik gibi içine çekiyor, okudukça okudum okudum okudumdumdum veee gelinen son durum; bu komutu kullanırken artık beynim birkaç saniye duruyor ve neydi la diyerek kodlama gereği duyuyorum:) konuşulmasın, evet.
  • halboyle  (20.02.22 00:43:27 ~ 00:44:08) 
Vertical limit filmi aklıma geliyor her seferinde.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (20.02.22 01:01:27) 
Valla beni hic şaşırmadı yıllarca ben de karıştırdim. Çok kullandigin seyler olmayınca da karistirmsya meyilli okuyorsun.

Yillarca karıştırtiksab sonra horizontal'i horizondan geldigini dusununce bir daha karistirmadim:)
  • stavro  (20.02.22 08:49:35) 
ben de şaşırıyorum, en azından 231 sayfalık bir şey yok ortada bence.
"horizon" yahu.

  • blatta hiberna  (20.02.22 09:08:31) 
Zaman zaman hortluyor o başlık, sayfalarca yazılıyor, ben anlam veremiyorum ama insanlık hali, ben de sağımı solumu karıştırıyorum mesela, saçma ama.


  • hair freak  (20.02.22 12:29:37) 
vertical limit filmi yeter karıştırmamak için:)


  • nothing in my way  (20.02.22 13:27:37) 
oraya yazan insanların tek karıştırdığı kelimeler bunlar değildir ama. ülkenin çoğu ingilizce bilmiyor sonuçta ve ekşi de ülkenin çoğunluğunu yansıtan bir platform artık. dolayısıyla buna benzer başka başlık hortlansa o da alır yürür.


  • floydian  (20.02.22 13:55:01) 
[]

Almanca soru

Wir danken für Ihre schnellstmögliche Lieferung.

Burada Lieferung için İngilizcede delivery ve shipment kelimelerinden hangisi daha uygun?


 
Lieferung icin delivery kullaniliyor. ama niye shipment kullanilmiyor dersen fikrim yok.


  • helenart  (17.02.22 15:35:39) 
delivery ile shipment aynı şey değil. delivery belli bir adrese belli bir şeyin ulaştırılmasıyla ilgili, shipment ise anlam olarak sonuçtan ziyade taşıma işiyle ilgili. kısacası bir şeyi "ship etmiş" olabilirsin ama bu onun henüz "deliver edildiği" anlamına gelmez. bu iğrenç türkilizce için özür dilerim ama daha farklı ifade edemedim. almancam pek yok ama shipment için farklı kelime kullanılıyordur diye tahmin ediyorum, aratınca sendung çıktı mesela karşıma.


  • der meister  (17.02.22 16:01:17) 
[]

Murphy kuralı ama olumlusu

The most you hear, it will happen vari birşey vardı. Bilen var mı?




 
If it can happen, then it will happen


  • nax  (17.02.22 06:02:12) 
[]

"Battoulah" kelimesinin Türkçesi...

Esenlikler mütercim ahalisi,

Basra Körfezi ülkelerinde kadınların yüzlerine taktıkları bu geleneksel maskenin Türkçe dünyasındaki adını bulduramadım.

Arapça: البطولة
Transliterasyonunu, al-battûlah olarak vermişler ancak bizim Arap alfabesiyle olan münasebetimiz dolayımından düşününce doğru bir "Türkçeleştirme" olarak gelmedi.


Google'da biraz aradım ancak bulamadım. Tahminim "batulet" yahut, "batuleh" şeklinde olduğu yönünde?

Özetle, bu kelimenin bizim dildeki versiyonunu bilen varsa ve paylaşırsa minnettar kalırım.

 
battula olarak geçmiş dilimize


  • efruz  (16.02.22 18:36:42) 
[]

Gramer sorusu

Instead, they rely on data sets to find common patterns and use them to accomplish the tasks....... .
A)giving
B)given
C)be given
D)gave

Ben be given diye düşündüm. Orda gizli Bi that var diye. Fakat cevap given. Verilen tasklar değil mi oradaki anlam?

 
"tasks given" bir tamlama. Passive cümle gibi düşünme.


  • himmet dayi  (15.02.22 21:57:45) 
aslinda bunu "tasks (that are) given" kisaltmasi olarak dusunebilirsin. that are opsiyonel.


  • robokot  (15.02.22 22:04:35) 
robokot cok guzel ozetlemis


  • reavelyn  (16.02.22 15:31:26) 
[]

Almanca kursu - Online

Merhaba,
Almanca kursu almam gerekiyor, online olmasi tercihim. Goethe'ye baktim, kurslar online, cok guzel ama kurs saati hic bir sekilde benim calisma saatime uymuyor. 17:30'da basliyor ve ben avrupa saatine gore calistigim icin benim icin 15:30'a denk geliyor, imkani yok malesef.

Berlitz'in online kurslari var ama bilemedim nasildir ne degildir.

Almanca ogrenmemdeki amac, almanca konusulan bir ulkeye tasindim, evden calisiyorum ve isimde ingilizce kullaniyorum, sosyal hayat yok denecek kadar az ve dolayisiyla birileriyle pratik yaparak ogrenme sansim yok. zaten bitte seviyesinde oldugum dusunulurse pratik yapabilecek duzeyde de degilim. bu nedenle en azindan a1 seviyesine gelene kadar kurs almak istiyorum.
buradaki kurslar da hep gun icerisinde, 19'00'dan sonra pek yok.

onerebileceginiz bir kurs var midir? berlitz olur, baska bir sey olur, ama duolingo gibi platformlar olmaz zira onlari zaten yapiyorum. ama yeterli degil.

tesekkurler

 
Selam, ben de Almanya'dayım. Goethe'nin hem online hem de sınıf eğitimleri var akşamları aslında, ben sınıf eğitimlerine katılıyorum 6:15'te başlıyor.

Örneğin online sınıflardan A1-B1 arası akşam 6'da başlıyor Almanya saatiyle.
www.goethe.de
  • king lizard  (15.02.22 18:27:52 ~ 18:28:21) 
Sizin çareniz türk alman üniversitesinin kursları.
Veya Goetheye, gs, boğaziçi üniv kurslarına bakın. Ama goethe otonom sistem uydurukluğunda ısrar ettiği için gözümden düştü.
Ben grup dersi alıyorum, saatler bize göre belirlendi. Grup maks5 kişilk ama genelde 2-3 kişi devam ediyoruz. Çok memnun kalmadım, benden de kaynaklanıyor olabilir, saldım iyice motivasyonum kalmadı falan ama hoca ve sistem önemli. Bence para varsa özel ders alın, hocaya da sınav hedefi koyun. Şu kadar zaman sonra işte telc B1 alacağım gibi gibi.
  • rewlack  (15.02.22 18:36:40) 
@rewlack
Siz goethe'den mi yoksa turk-alman'dan mi memnun kalmadiniz?
sistem cok onemli evet. su an esimin sirketi kurs sagliyor ama o kadar kotu ki anlatamam nasil kotu. her seferinde cok sinirleniyorum, motivasyon falan kalmiyor. ozel ders cok pahaliya gelir sanirim. o kadar motivasyonum olmayabilir :)
  • 65 derece  (15.02.22 18:45:12) 
Goethe’yi diyorum. Otonom sistemden geçeceksem neden o kadar para veriyorum? Okulum rosetta stone premium veriyor. Buna benzer bişeye çok daha azını verip kendim yaparım zaten. Bedava olanları bile var, unuttum şimdi adını begy begy YouTube kanalında söylüyordu bakarsınız..
Neyse, demem o ki goethe saçma gidiyor bu aralar yoksa eski sistemleri olsa kıyaslama olmadan en iyi kurs oydu. Türk alman üni. hem online hem de online derste normal hocalı şekilde ders yaptığı için iyi bence. Denemedim ben.
Son olarak ucuz etin yahnisi kötü oluyor. Bunu da düşünerek hareket edin bence.
  • rewlack  (15.02.22 18:53:25) 
[]

İngilizcede mide bulantısının yaygın kullanımı nedir?

Böyle bir şeyden tiksinmek vb gibi mecazi anlamda değil, direkt midenin bulunması, kusma eşiğine gelme durumunun yaygın kullanılan bir kalıbı?

my stomach turns
I'm sick to my stomach
I'm nauseated

Ya da bir başka kalıp ama hangisi?

 
Vomit direkt kusmak. Bizdeki çıkarmak gibi biraz kibar hali için throw up. Daha sokak ağzı için puke.


  • Jux  (15.02.22 01:46:27) 
Kusmak değil sadece midenin bulanması peki?


  • siyah giyen adam  (15.02.22 01:49:05) 
To be sick kullanabilirsin, im going to be sick gibi. Ki bu durumda bile kusucam anlamı var, bizdeki gibi bir midem bulanıyor anlamı yok birebir.


  • Jux  (15.02.22 01:53:24) 
I'm (feeling) nauseous. yukarida yazilan I'm going to be sick de yaygin, belki biraz daha informal.

"I'm nauseated" gorduklerim karsisinda midem bulandi demek (yani cok rahatsiz/sinir oldum) gibi cogunlukla. "I'm sick to my stomach" de oyle.
  • hot potato  (15.02.22 01:59:24) 
gag
aradigin kelime bu bence

  • camussar  (15.02.22 02:06:17 ~ 02:06:52) 
Tecrübeyle en yaygın olarak gördüğüm "I'm going to be sick" diyebilirim. Diğerlerini daha az duydum.


  • Kayzer1919  (15.02.22 03:52:54) 
"I'm going to be sick" o an miden bulanmaya basladiysa kullanilir. Genel bir mide bulantisi/hastalik semptomu varsa doktora "I've been feeling nauseous" dersin. Duruma gore yani.


  • hot potato  (15.02.22 05:11:07) 
@hot potato, "direkt midenin bulunması, kusma eşiğine gelme durumunun yaygın kullanılan bir kalıbı" demiş zaten. Günlük hayatta kusmak üzere olduğunda söyleyeceğin şey nedir diye algıladım ben. I'm gonna be sick dersin. "I've been feeling nauseous" diyene kadar kusarsın zaten :D


  • Kayzer1919  (15.02.22 15:48:04) 
[]

"Ich habe vor" yapısı hakkında bilgi

Türkçe kaynak bulamadım, ingilizcem de yeterli düzeyde olmadığı için faydalanamıyorum.

Planlıyorum tarzında bir anlamı var anladığım kadarıyla. "Ich plane..." ile mantıken aynı mı?

Teşekkürler.

 
fiilin kendisi 'vorhaben' ayrılabilir olduğu için düz cümlede 'ich habe vor' diye geçer. Evet planlamak, bir şeyi yapmaya niyetli olmak anlamına geliyor.


  • reactionic  (13.02.22 22:03:00) 
[]

İngilizce çalışma kitabı tavsiyesi

Sevgilim için a2 seviye ve üzerini (tercihen birden çok kur içerikli) kapsayan İngilizce kitabı tavsiyesi arıyorum (pdf de olabilir) tavsiyesi olan varsa çok sevinirim. Teşekkürler.




 
Grammarway iyidir


  • helena  (13.02.22 22:00:24) 
[]

İngilizce e-yds hakkında sorularım

merhabalar hepinize,

- İngilizce e-yds her ay yapılıyor mu ? Ben osym'nin takvimine baktım sanırım her ay yok. acaba bir şey mi kaçırıyorum. mart, haziran, temmuz, eylül, kasım ve aralıkta var görünüyor sadece. mart'tan sonra 2 ay boşluk var. nisan'da yazılısı var sanırım ondan boşluk koyulmuş. yanlış yorumlamıyorum değil mi ?

www.osym.gov.tr

- duyumlarıma göre e-yds ingilizce (istanbul) sınavına başvuru yapabilmek meşakkatli bir uğraş. çok talep oluyor ve kontenjan hemen doluyormuş. marttaki e-yds'nin başvurusu şubat'ın 23'ünde. sistem ne zaman açılıyor başvuru için, saat kaçta ? başvuru yapabilmek için püf noktalar nelerdir, bunları da paylaşırsanız sevinirim.

- istanbuldaki e-yds sınavına girmek için sanırım 4. levent metro durağında inmek gerekiyor değil mi ?

- sınav merkezinde kişisel eşyalarımızı koyabileceğimiz telefon, cüzdan kilitli dolaplar oluyor mu?

 
kilitli dolap oluyor evet, yerini tam hatırlamıyorum ama 4. levent olması lazım, yakınında avm vardı. başvuru açılış zamanı ösym takviminde yazar, püf noktası bilgisayar başında beş dk önceden açıp hazır beklemez f5 yaparak açıldıgında direkt almak. bu şekilde almıştım ben.


  • soru  (13.02.22 16:59:10) 
[]

Ingilizce kursu onerisi - Istanbul

Kardesim icin kurs bakiyoruz. Galatasaray Universitesi’nin kurslarini dusunmustuk; ama full online gorunuyor. Yuz yuze daha iyi ogrenecegini soyluyor; fiyat onemli olmaksizin istanbul’da iyi bir kurs onerir misiniz?




 
[]

Hangi durumlarda was/were, hangi durumlarda did kullanıyoruz

Şu sitedeki açıklamayı okuyarak öğrenmeye çalıştım, yine yanlış oldu: ingilizceyi-ogrenmek.blogspot.com




 
Daha iyi açıklayanlar olacaktır ama kısaca:

Eylem geçmişte olup bitmişse; did ("sürdü" oldu bitti)
Geçmişte bir süre devam eden bir eylemse was/were ("sürüyordu" geçmişte bir süre devam eden)

simple past'ta fiil ing almaz
past continious'da fiil ing alır.

sorunun cevabı A muhtemelen de ben C diyeni de anlardım. Yol çok uzun ve bir kaç kişi arabayı kullandıysa "Arabayı sürenler kimlerdi?" Demenin nesi yanlış acaba, neyse daha iyi bilen birileri belki açıklar ben de öğrenmiş olurum.
  • bartholomew87  (10.02.22 16:38:32 ~ 16:42:50) 
Sorunun cevabının c olmama nedeni şu:
In questions about the subject, who is always followed by a singular verb.

Bu present continuous tense için de böyle, who are driving the car? Who are playing the game? Bunlar hep yanlış.
  • kobuzchu kiz  (10.02.22 17:16:04) 
Was/were "to be" fiilinin geçmiş zaman çekimi. Did ise "to do" fiilinin geçmiş zaman çekimi.

Haliyle "Who is driving the car" cümlesinin geçmiş zaman biçimi "Who was driving the car" oluyor.
  • akhenaten  (10.02.22 19:18:53) 
Burada olay was driving / drove değil aslında. Seçeneklerde, gramer olarak tek doğru seçenek, "who was driving the car?" "arabayı kim kullanıyordu?" ama orada "who did drive the car?" deseler de doğru olurdu (arabayı kim kullandı?) Burada sorun, did'den sonra ing eki gelmez.


  • PhoenixRising  (10.02.22 21:38:43) 
[]

Almanca "Öğretecek Bölüm Öğrencisi Aranıyor" nasıl yazılır?

Öğrenci olmak ve almanda dil bölümünde okumak şartıyla almanca öğreticek öğretmen aranıyor almanca nasıl yazılır bilgisi olan lütfen mesaj atsın :)




 
bu soruyu gecen de sordunuz. ben o zaman da anlamadim. dil bölümü derken, "alman dili ve edebiyati" bölümünü mü kastediyorsunuz yoksa "mütercim tercümanligi" mi?


  • helenart  (10.02.22 11:51:10) 
Deutschlehrer gesucht: ein/e Student/in in Linguistik zu sein ist ein Muss.

Şeklinde çevrilebilir.
  • art pepper  (10.02.22 13:29:06) 
dil ve edebiyat ta olur tercümanlık ta olur. ben gerçekten tercümeyi sormuyorum böyle birisinden ders almak sitiyorum. duyuru formatına aykırı düşüp silinmesin diye böyle yazdım


  • aloneinthedark  (10.02.22 13:46:48 ~ 13:48:13) 
Buradan bulmanız zor olur, özel ders sayfalarına yazın.


  • art pepper  (10.02.22 13:48:02) 
[]

Listening alternatif web sayfaları

Arkadaşlar selamlar,
Yaklaşık 1.5 yıldır kendi kendime ingilizce çalışıyorum bu süre zarfında upper intermediate seviyesine kadar geldim.English-e-reader,readlistenlearn.com tarzında hem yazı,hikaye hem de ses dosyası içeren listening yapabileceğim alternatif siteler arıyorum.Kayıtları amerikan aksanı ile olanlar süper olur british'e de talibim.Yeter ki kendimi 8 ay içinde C1 e atabileyim.Teşekkürler



 
[]

hollandaca bilen var mı

merhaba,

hollandaca bilen ve metnimi kontrol etme konusunda yardımcı olmak isteyen birileri var mı ?

Teşekkürler

 
Merhabalar, bilimsel bir metin degilse yardimci olmaya calisayim.
Wetransfer linki harika olur

  • imfhh  (08.02.22 22:41:56) 
[]

almanca

Wohin möchtest du?
Wohin willst du?

Bu kalıbın mantığını anlayamadım. Gitmek fiili kullanmadan nasıl "nereye gitmek istersin" anlamı veriliyor? "Wohin willst du gehen" daha doğru değil mi?

edit: şimdi karşıma çıktı "Wir müssen nach Hause" yazılmış mesela We have to go home anlamında. "Wir müssen nach Hause gehen" olması lazım değil mi?

 
Evet fiili eklemek daha doğru olacaktır. Bire bir aynısı değil ama biz de benzer şekilde fiili atıyoruz. Mesela "nereye gidiyorsun?" yerine kısaca "nereye?" diyoruz.
Bazen "Wo willst du hin?" olarak da görebilirsin.

Başka aklıma gelen örnekler:
"Ich kann c++/Englisch."
"Ich soll zum Arzt"
"Ich darf zur Party"
  • reactionic  (07.02.22 05:40:49 ~ 05:46:05) 
[]

Başlığı bulamayan arkadaşa yardım (ingilizce)

“Pandemi sürecinde hemodiyaliz hastalarının yaşadıkları covid-19 korkusu ve psikososyal uyumlarının değerlendirilmesi”

A) the evaluation of the fear of covid 19 that hemodialysis patients experience and their paycosocial adaptations during the pandemic

B) evaluation of the covid 19 fear and psychosocial adaptations experienced by hemodialysis patients during the pandemic process

C) önerileriniz

Teşekkür ettik.

 
b ama sonunda process e gerek yok direkt pandemic olabilir


  • robokot  (05.02.22 06:26:08) 
evaluation of fear and psychosocial adaptations of/in hemodialysis patients during the covid 19 pandemic

zaten korkunun pandemiden kaynaklandığı böyle de anlaşılıyor diye düşünüyorum. 2. "of" yerine "in" de olabilir belki ama scholardan bakmak lazım şu tarz aramalarla "fear cancer patients" mesela şöyle bir şey varmış "[KİTAP] Mutuality of fate: Adaptation and psychological distress in cancer patients and their partners."

bu şekilde adaptation ve feardan sonra hangi preposition'lar kullanılmış onlara bakabilirsiniz. bir de makalenin ulaştığı ilginç bir sonuç varsa burdaki gibi başa yazılması daha ilgi çekici yapabilir. gerçi bilmiyorum ordaki sonuç mu ya da başka bir şey mi. öyle tahmin ettim.
  • curious mind  (05.02.22 13:06:44 ~ 13:07:54) 
[]

Yds sorularının tartışıldığı sanal ortamlar önerisi

Merhabalar,

Yds sorularının tartışıldığı herhangi bir site, uygulama önerebilir misiniz.

Amacım şu olacak, yds sorusu paylaşacağım, onun üzerine karşılıklı mütalaa edeceğiz.

Bunu aktif katılımcıların olduğu nerede yapabilirim?

 
Telegram uygulamasını yükleyin orada bir çok grup var.


  • Ufuk  (03.02.22 19:57:08) 
telegram +1

ama seviye çok düşük. bazen saçma sapan sorular için inatla ben o anlamı göremiyorum bence öyle değil, bence grammer'de bu doğru vs diye inanılmaz basit tartışmalar çok oluyor. ben de çıkmıştım. ya da kaliteli grup bulamadım
  • avatar is back  (03.02.22 20:02:44) 
[]

Bu Cümle Doğru Mu? (İngilizce)

Provided identification of major technology needs through literature research for an X development project that will held on future.

Söylemek istediğim:

Gelecekte gerçekleştirilecek olan bir X ürünü geliştirme projesi için gereken önemli teknolojik ihtiyaçları literatür araştırması yaparak ortaya koydu.

Daha güzel bir şekilde ifade edecek alternatiflere de açığım.

 
Identification of major provided technology needs through literature research for an X development project that will held on future.

Daha doğru gibi.
  • deligine yuvarlanmis tavsan  (03.02.22 13:08:55) 
She/He revealed the important technological needs for a future X product development project by a literature search.

Not: Türkçesinde gizli özne var (ortaya koydu: kim?). Sizin ve @dyt'nin çevirisinde özne yok. Cümle pasif de değil.

edit: şöyle düzelteyim:

She/He revealed the important technological needs for a future X product development project through literature search.

veya

She/He revealed the important technological needs for a future X product development project by doing a literature search.
  • himmet dayi  (03.02.22 13:10:30 ~ 13:26:32) 
[]

tesol

merhaba sevgili kullanıcılar. tesol hakkında bilgisi olan varsa bu sınava dair bilgi almak istiyorum. yardımcı olur musunuz? cevaplar için çok teşekkürler.




 
Ulke spesifik olarak mi diyorsunuz? Yani kanada’da ogretmenlik yapmak istiyorum, onlarin sertifikasini nasil alirim gibi mi?
TESOL bir sertifika. Bir kurs tamamlayarak aliyorsunuz. Bu egitimlerin sonucunda bazi degerlendirmeler oluyor. ”150 dolar verdim, girdim iki saat surdu” gibi bir sey degil yani TOEFL, IELTS vs gibi.
Baska bir seyi mi kastediyorsunuz?
Ya da ozetle uluslararasi taninirligi olan ingilizce ogretmenligi sertifikasi mi edinmek istiyorsunuz? (Teaching English to the Speakers of Other Languages olan Tesol mu?)
Ya da Tesol cok farkli bir anlama daha geliyor ve ben bunu biliyorum sadece.
  • sopiro  (04.02.22 07:19:02) 
[]

şu iki cümle arasında ne fark var?

Can you guess who is he?
Can you guess who he is?



 
ilk cümle
tahmin edebilir misin, o kim?

ikinci cümle
onun kim olduğunu tahmin edebilir misin?

ilk cümlede can you guess dedikten sonra virgül nokta kullanılması lazım. doğru kullanımı ikinci cümle oluyor ayrıca.
  • gaza gelen  (02.02.22 12:38:02) 
ilk cumle gramer olarak yanlis, ikinci cumle dogru.


  • robokot  (02.02.22 12:49:00) 
Robokot +1


  • oldtimer  (02.02.22 13:14:01) 
mevzu şurda da geçmiş ama bazıları ilkine doğru bazıları ikincisine doğru diyor.

www.quora.com
  • beyinter  (02.02.22 13:23:28) 
birinde o çok önemli adam kim olduğunu tahmin edebilir misin anlamı varken
diğerinde benim kakitomu nasıl tanımazsın yieaa :( anlamı var

ama hangisi hangisi söylemem.
  • duyurukullanıcısı  (02.02.22 13:30:15) 
Ilki yanlis, ikinci dogru.
Anlamak icin 'indirect questions' konusuna bakmaniz gerekir.

  • sopiro  (02.02.22 13:42:47 ~ 13:43:53) 
çok acayip bir noktalama şekli kullanılmazsa ilki yanlış. anca şöyle falan olabilir:

can you guess? who is he?

ama tek cümle olacaksa "can you guess who he is?" olacak
  • co2s2  (02.02.22 17:45:54) 
Grameri doğru olan cümle ikincisi. Toplama işlemi gibi düşünürsek
Can you guess? Who is he? şeklinde iki ayrı cümleyi art arda kullanmak yerine ikinci cümle kurulur.

  • sevenay  (02.02.22 21:49:40) 
[]

İspanyolca

Akıcı İspanyolca öğrenmek ne kadar sürer? 5 yılı geçer mi? Her gün zaman ayrılacağını düşünün.




 
İngilizcen biliyorsan öğrenmesi nispeten kolay. Ama anlaşması zor bir dil.
1 yıla yakın süre İspanya'da yaşadım herkes mi farklı konuşur bir dili. Listening çok çok önemli yoksa söyleneni anlamıyorum ama konuşuyoruma döner öğrenme sürecin.

der meister yazınca aklıma geldi. Bu subjuntivo denen lanet cidden mantıklı bir insanın kavrayacağı bir şey değil. Anadili ispanyolca olan arkadaşıma soruyorum neden bu durumda bu şekilde kullanıyorsunuz amaç ne? Adam bana "ben de bilmiyorum, ispanyolcayı ben 10. sınıfta anlamıştım sen çok kafana takma zamanla düşünmezsin diye cevap verdi.
  • catamenia  (01.02.22 22:32:25 ~ 03.02.22 01:08:15) 
yok yav beş yılı geçmez. her gün en az bir saat verimli ve doğru çalışma yapacağını varsayarsak, belli bir noktadan sonra konuşma pratiğine de iyi vakit ayırdığını düşünürsek bence bugün başlasan 2 şubat 2024'te cayır cayır konuşursun. hadi olmadı 2025 de... üç seneden fazla sürmez. yalnız bu planla ilgili şunu parantez olarak eklemek lazım ki bu gerçekten zor iştir; kurs/mecburiyet vs. yoksa, masaya oturup kendin çalışacaksan çelik gibi irade ister... ha üç günde iki saat ispanyolca çalışarak da dil öğrenirsin ama bu saydığın biçimde hızlı ve verimli bir ilerleme olmaz elbette. o açıdan genel olarak "bu dilde çok iyi olacağım" kilometre taşını beş sene sonraya koymak aslında daha makul ve mantıklı olabilir, hem böylelikle iki sene sonra çok iyi seviyede değilsen moralini bozmazsın, "zaten daha fazla zaman alacağını biliyordum" diye düşünüp yoluna devam edersin.

ispanyolca başlangıç aşamasında çok zor değil. ingilizcen de varsa ufak tefek farklılıklarla bir sürü kelimeyi biliyor olacaksın zaten. yalnıııııız ispanyolcada subjuntivo diye bir bela var ki rusçaya filan rahmet okutur. ser, vivir filan gibi aslında göze gayet sempatik ve basit gelen fiiller öyle çekimleniyor ki "hadi lan bu aynı fiil değildir" diyorsun. her fiilin 30-40 tane çekimi olduğunu düşün.

şimdi genelgeçer düzeyde ispanyolca bilmek, az buçuk sohbet edebilmek için tabii ki subjuntivo bilmeye gerek yok ama sen akıcı demişsin. ben akıcı konuşmadan şunu anlarım: yeri geldiğinde sen ispanyolca, düşünmeden, belki yavaşça ama rahatlıkla her türlü şeyi kendi konuşabilmelisin. ana dilindeki kadar çok kelime kullanmazsın belki ama yine de kelime bilgin çok güçlüdür, gramer hatası ya yapmazsın ya çok nadiren yaparsın, hani ispanyol seni dinlediğinde "vay anasını adam çatır çatır konuşuyo lan" der.

bu seviye bence SIKI ÇALIŞMAYLA iki, bilemedin üç yılda görülür... ama harbiden acayip üstüne düşmen lazım. her gün çarşaf çarşaf ispanyolca okumak, dinlemek, yazmak gerek. kısacası dili aktif olarak devamlı kullanmak şart, yoksa istediğin kadar çalış ilerlemek bir noktadan sonra yavaş oluyor. ingilizcenin nispeten kolay öğrenilmesinin sebebi de aslında kolay olmasından ziyade erişilebilirliği... "ingilizcemi geliştircem" dersen o kadar fazla şey var ki yapabileceğin... en basitinden gir reddit'e yardır aga, sabah akşam oku ve yaz. altı ay sonra annenle konuşurken ingilizce düşünmeye başlarsın. uçar gidersin.

ispanyolcada ama mesela ne yapacaksın, fikrin var mı? her allahın günü sadece okuma değil aynı zamanda yazma, konuşma, dinleme gibi şeyler yapmak gerek. en azından "ben artık oldum tamam" diyene kadar. "yaparım" diyorsan üç yılda akıcı, beş yılda vatandaş, sekiz yılda valencia valisi, 15 yılda ispanya devlet başkanı olursun. hiç sorun değil.

gerçi valencia demişken, bu ispanyolların konuşması da bölgeden bölgeye farklılık gösterebiliyor. valencia'da, galiçya'da filan çok daha farklı ve hatta kendi ayrı dillerini konuşuyorlar mesela. katalanlara, basklara girmiyorum bile. bi' de güney amerika ispanyolcası avrupa ispanyolcasından daha farklı. bissürü ıncık cıncık iş.

hevesin varsa, yaparım diyorsan yardır gitsin, neden olmasın ama zor olduğunu bilerek gir derim, sonra motivasyon kaybı yaşama.
  • der meister  (02.02.22 00:30:34) 
[]

toefl

slmlar

hayatımda ilk defa toefl'a gireceğim. ingilizcem aslında fena değil ancak 113 gibi yüksek bir puan hedefliyorum.

sınava ilk defa girecekler için püf noktalar nelerdir? tavsiye edeceğiniz kaynaklar var mı?

şimdiden teşekkürler,

 
Kendinize süre tutup toefl writing kısmına çalışın. İnternette örnek sorular vardır. İyi puan almanız için o foröarı tutturmanız gerekiyor.

Okuma kısmında ise deneme testi çözerken nerelerde yanlış yapıyorsunuz, o yanlışların nedenini bulmaya çalışın. Soruyu çabuk mu geçiyorsunuz vb
  • kaset  (02.02.22 00:38:33) 
ben toefl'da en çok listening'den kaybediyorum. son aldığım toefl puanı 108. en düşük listening gelmiş (25).

lecture olan listeningleri dinlerken deli gibi her şeyi not almaya çalıştığım halde tam da not alamadığım, kaçırdığım küçücük noktalardan sorular geldi. sınav sırasında anladım ki bu listening mevzusunun kesin birtakım püf noktaları var. sanki onlar bilinse, lecture dinlerken tam not alınması gereken yerler not alınıp sorular cevaplanabilir. bana öyle gelmişti en azından.

sonra incelemedim ama bence biraz yeni toefl listening mantığı çalışılabilir (listening mantığı değişmiş bir de çünkü, 2019 sonrası sanırım).
  • nimberjack  (02.02.22 01:31:28) 
[]

Yabanci dil ogrenmek icin kendi sozlugunu olusturma app i

Bir yabanci dil ogrenirken ogrendigim kelimeleri ve anlamlarini biriktirmek istiyorum.
Hani okulda wordbook yapardik kendimize, deftere ogrendigimiz kelimeleri ve anlamlari yazardik.
Boyle ucretsiz bir uygulama bilen var mi?


 
excel?


  • archmage mahmut  (01.02.22 20:50:54) 
@archmage telefonda liste olarak tutmak istedim. Heryerde ulasilabilir.
Ek olarak; memoword diye bi uygulama buldum fena degil ama onerilere acigim.

  • kismisolungac  (01.02.22 20:58:07) 
quizlet vs. olabilir. ancak oxford advanced learners dictionary'nin uygulaması var. 100 lira gibi yıllık bir ücreti var. klasör yapıp kendin kelimeleri o klasöre ekliyorsun. ben kullanıyorum. düzenli olarak tekrar ediyorum. ancak türkçe karşılığını yazamıyorsun onun için başka bir dosyada liste yapabilirsin ama bence direkt türkçesini yazmaktan daha faydalı. çünkü tekrar ederken hem telafuzunu tekrar edebiliyorsun hem de örnek cümleleri okuyabiliyorsun.

edit : tek sıkıntısı uygulamayı silip tekrar yüklersen eğer, telefona format atarsan o yüzlerce kelimeyi tekrar klasörlemen gerekiyor.
  • black mamba  (01.02.22 20:58:39 ~ 20:59:29) 
Evernote uygulamasında tutuyorum. Daha doğrusu Evernote'da Excel gömülü. Açıp yazıyorum oraya. Gerektiğinde her tarafta ulaşabilirsiniz.


  • put it in your appropriate place  (01.02.22 21:00:47) 
Ankidroid


  • contact us  (01.02.22 21:04:23) 
anki +1


  • curious mind  (01.02.22 21:31:49) 
Quizlet ya da Memrise


  • but that was just a dream  (01.02.22 22:43:58) 
Tureng Kelime defteri. Oxfordun seviyelere göre kelime lsitesi yüklü geliyor


  • kaset  (01.02.22 23:06:20) 
[]

Lojistik sektoru icin Ingilizce

Bu sektorde calisan arkadaslar ya da Ingilizcesi iyi olanlar arkadaslar ocaginiza dustum: logistic sektoru icin ingilizce e-kitap, site, kaynak vs tavsiyeniz var midir? Kardesim bu sektorde ise basladi, yabancilarla mail, telefonda cok gorusecek, ingilizcem iyidir diye paso bana sorular sorup duruyor, sunu nasil deriz, bunu nasil deriz diye:) Mal su gun gelecek, gecikme oldu vs, kullanilan yapilar falan bellidir, o kadar da zor degil gibi gerci ama o jargonu birebir yakalamak icin site, e kitap vs tavsiyeniz varsa alabilir miyiz? Google derya deniz iste ama bu sektorden olan ya da bu yollardan gecmislerden ise uyumu hizlandiracak kaynak vs varsa nokta atisi iyi olur. Tesekkurler.




 
is arama sitelerindeki lojistik sektoru ile ilgili is ilanlarina baksin, firmalarin sitelerine girsin, firmalarin ne yaptiklarini okusun?


  • baldur2  (30.01.22 13:04:58) 
www.logisticsglossary.com

Bu da english for logistics kitabinin pdfi;
www.google.com

Su da fena değilmiş gibi;
www.google.com

Sunda da var bir şeyler;
www.eslprintables.com
  • logisticsmanager  (30.01.22 13:28:54) 
[]

the woman in the house across the street from the girl in the window

Bunu nasıl çevirirsiniz? Penceredeki kızın karşındaki evdeki kadın mı?




 
Karşı sokağı değil, sokağın karşısındaki.
"Penceredeki kızın karşındaki evdeki kadın" gayet makul.

  • kobuzchu kiz  (26.01.22 14:27:08) 
[]

Bilimsel makaledeki 3 satırlık bir cümle için çeviri yardımı

Arkadaşlar yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum. formül ve orijinal metin de görmek isterseniz sağ kısımda çıkıyor.

It is calculated as one minus the sum of the products of the publication shares and the publicationcitation shares of each country, where the publication-citation share of a country is defined as the proportion of the countries’ combined publications and citations in all publications and citations:

şimdiden teşekkürler.

 
bence,
Uluslararası gösterge (veya O diyebilirsin), her ülkenin yayın payları ile yayın atıf paylarının çarpımlarının toplamının bir eksiği olarak hesaplanır, ki burada bir ülkenin yayın-atıf payı, ülkelerin birleşik yayınlarının ve atıflarının tüm yayın ve alıntılardaki oranı olarak tanımlanır.

  • helenart  (26.01.22 02:28:50) 
çok sağolun. bende benzer şekilde düşünmüştüm, sadece where li kısmı tam oturtamamıştım.


  • royalguard  (26.01.22 11:19:55) 
[]

Tutunamayanlar'ın İngilizce çevirisinden bir cümleye ihtiyacım var

Selamlar, elinde Tutunamayanlar romanının İngilizce çevirisi olan varsa şu cümlenin karşılığını yazabilir mi: "Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

Alıntılamam gerekiyor ama kitaba ulaşamıyorum.
Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.

 
“I never hung a picture, afraid that it might be a bad one; I never lived, afraid that I might live badly. ”


  • samicin  (25.01.22 21:03:59) 
Google a kitap adi pdf yazabilirsin


  • Slynmaster  (28.01.22 14:22:57) 
[]

istanbul'da ingilizce kursu tavsiyesi

sıfırdan öğrenmeye başlayacak bir yakınım için kurs arayışı içerisindeyiz. kendisi birkaç kurumla görüşmüş ama biraz kararsız. bizzat deneyimlediğiniz, tavsiye edebileceğiniz bir yer var mıdır?

~avrupa yakası öncelikli.


 
sadece cambly öneriyorum.
sıfırdan öğrenecekse çok daha iyi. senelik paket alsın geçsin.
dershane mantığında kursların hepsi para tuzağı.
  • rewlack  (24.01.22 20:35:40) 
sıfırdan başlayacaksa Udemyden bir kurs alıp paralelde WordUp tarzı bir app ile vocabulary çalışabilir. Bence B1'e kadar kursa gitmek para kaybı.


  • amusan  (24.01.22 20:49:30) 
[]

En hızlı yoldan yabancı dil geliştirme?

Selam, dil konusunda çok geri kaldım, işim gereği çok ihtiyacım oluyor ve ülke gidişatından ve çalıştığım şirketlerde sık sık duyduğum yurtdışı fırsatlarından dolayı bu yıl dil işini halletmeyi kafama koydum. dil kursuna da yazıldım. ancak kurs dışında kendimi çok fazla veremiyorum neler yapabilirim en hızlı yoldan geliştirmek için? bildiğiniz uygulamalar var mı sohbet ederek pekiştirebileceğim?




 
Yabanci dil? Hangisi?


  • hot potato  (24.01.22 18:27:24) 
Hangisi olduğu farketmeden bol bol kelime ezberlemek lazım. Dile maruz kalacaksın bir şekilde.


  • antropolog  (24.01.22 18:29:31) 
Kelime ezberlemek ve bundan da önemlisi yabancı dilini konuşabileceğin biri her zaman olacak.


  • panda yuva yapmis sogut dalina  (24.01.22 21:28:11) 
native ev arkadasi


  • camussar  (24.01.22 21:54:00) 
[]

Şuradaki ingilizce kalıp ne anlama geliyor?

Sims oynuyoruz kafamiza takildi 2. şıkkı pek anlamadık.

Biraz googleladim ama pratik olandir veya ciğ olandir, islenmemis olandir gibi bisey mi amlamamiz lazim

www.hizliresim.com

 
hook line ve sinker ile yakalanmış olandır. yani balık


  • floydian  (24.01.22 00:10:13) 
Veya deniz ürünü iste o zaman?

Öyle bir deyim varmis da acaba dedik baska bisey mi anlatmaya calisiyor.

Meğer çok düzmüş o zaman :(

Oturduk derin anlamlar ariyoruz, kendi yakaladigimdir, el degmeden olandir falan fisman
  • ananiyimioguz  (24.01.22 00:14:14 ~ 00:28:15) 
sadece balik degil, bence "kendi avladigin" anlami var, ama tuhaf bence de. hook line sinker deyim olarak birini "avlamak" (kandirmak, saka yapmak) anlaminda kullanilir. yani birine "olta atarsin" ve onu "avlarsin" ruhu duymaz. ama burayla pek alakasi yok. ben "kendi avladigin" (yani et) olarak anliyorum.


  • robokot  (24.01.22 01:16:08) 
genel gidişattan anlarsın aslında

1) komple kendin beslediğin (armut ağacı dik, büyüt, meyve versin, yıka, ye)
2) dalından kopardığın (var olan armut ağacından meyve çarp, yıka, ye)
3) biri sana armutu yıkayıp da kesip versin

seçeneklerin bunlar mantıken.
  • rain when i die  (24.01.22 01:35:12) 
1 ... •67891011121314• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.