Ekşi Duyuru

İhanet ediyormuş gibi hissediyorsan dinleme. İngilizce ya da başka dillerde müzik dinlerken hissetmemen tuhaf olur, çünkü en büyük düşmanımız İngilizler olmuştur her zaman. Arapları da onlar satın almıştır hatta, falan filan.

İç dünyan izin vermiyorsa dinleme boşver. Bu arada Türkçü bir müzisyen olarak ben de Asalah Nasri'nin birkaç şarkısını çok severek dinlemişimdir.

Sayenizde bir tane de ben dinledim. Ama tarzım değil. Birde kalır o.

Burada anladığım mesele müzik dinlemek, Arap kadın şarkıcı, bir yere ihanet etmek vs. değil. İşin özü şu,
Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.”
(Ebû Dâvud, Libâs, 4/4031)

Zamanında internette bir yere yazılmıştı. Kişi (sorulsa eminim kendisini Türk olarak tanımlayacak biri ) yahudi halkını inanışını hayat tarzlarını merak ediyormuş. Onlar gibi yaşamak istiyor vs..
Böyle kimselerden sürüyle var.
Para, (ayrıca kredi kartı da) yahudide olduğu için onlara meyletmek sorun olmuyor demek.

Bir kimsenin esiri altında olduğu kişilere duygusal olarak bağlanmasına Stockholm sendromu deniyor ama toplumları ekonomik olarak sömürenlere bir şey diyememek, onların kurduğu borç/ekonomi düzenini, hayatın kendi doğal akışından saymak nasıl bir beyin travmasıdır anlamak imkânsız.
Öyle ya,
- krediye faize bulaşmadan
bir şey sahibi olunmuyor...
diyenler bizim hemen yanı başımızdaki tanıdıklarımız.

Atalara ihanet konusuna gelirsek, soy ile övünmek yerine hangi yolda olduğumuza bakmak daha önemli.

Arapça ile yakınlık, öyle hemen nota müzik şarkıcı ile kurulmaz.
Sarf nahiv bina avamil emsile den başlangıç yapmak gerekir.
Tabi bir şeye yakınlığımız/uzaklığımız sadece dile getirdiklerimizden ibaret değil bilinçaltında yatanlar da burada etkilidir.

Ben çince de öğrensem atalarıma ihanet etmiş olmam.
Fatih sultan Mehmet'in de İtalyancası vardı.

Benim kendimde çok sonra fark ettiğim şey, kulağa hoş gelen be varsa seviyorum müziği. Bunun başka hiçbir şeyle alakası yok.

Abi biraz sacmalamissin. O kadar da değil.

Ne saçma soru ya sanatın ırkçılığı mı olur

Harbi biraz abartmışsınız ya. Alt tarafı müzik. Ayrıca Arap tarihi bize yaptıkları başka bir yerde kültürü başka yerde. Tarih ve siyasi olarak zıt olabiliriz ama bu devletler arasında bir şey. Kişisel olarak Arap kültürünü sevmen niye ihanet sayılsın ki.

Zaten bu dünyaya da kısıtlı zamanımız var, bunu da sizin hiçbir şekilde etkiniz olmayan olaylara sinirli geçirmekle heba etmeyin, neyi istiyorsanız yapın bence. Bırakın aramızdaki düşmanlık devletlerarası kalsın. Ne Arapların bize yaptığı ihanetlerde şu an günümüzdeki bir Arap’ın katkısı var, ne de günümüzdeki herhangi bir Türk’ün bu olaylara katkısı.

Ayrıca böyle düşmanlıkla hayat geçmez. Her devlet kendinden yana, her devlet kendi vatandaşının çıkarını düşünüyor; ne kadar haksız olsa bile.

@substituent

"Alt tarafı müzik" demişsin, en büyük kültür emperyalizmi enstrümanlarından biri dil biri müziktir. Alt tarafı müzik demek işi çok fazla hafife almak veya bu konuları bilmemektir.

alt tarafi muzik +1

"Alt tarafı müzik demek işi çok fazla hafife almak veya bu konuları bilmemektir."
oeaayhhkk tam akp mhp tipi igrenc soylemler.

@muhayter divani: sen hangi kadim bilgilere haizsin de hafife almiyorsun bize anlatir misin derin insan? mesela spotify'da "best country musics in 2025" listesini fazla dinleyince "dur gidip suriyeyi bombalayayim" yada "bir liseye gidip herkesi tarayayim" hissini olusturduguna dair bilimsel kanitlara mi sahipsin?

"bir yandan diyorum ki olm sacmalama" - dogru diyosun :)

İşte böyle milliyetçiliği pompalaya pompalaya insanlara iyice kafayı yedirdiler.

Hiçbir sorun yok güzel kardeşim. Dil denen şey, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etme aracı. Bak insanların diyorum, bir milliyet belirtmiyorum. Önemli olan hangi dil olduğu değil, o dilde ne söylendiği.

Kelimeler, sözcükler bizim dünyayı algılama biçimimizin de sınırlarını çizer. Bu yüzden farklı diller, farklı duygu ve bakış açıları da getirir. Daha detay için şuraya bakabilirsin; (bkz: sapir-whorf hipotezi)

Buradaki emperyalizim böyle yayülüyür safsataları ise tam bir milliyetçi-selefi kupajı gibi. Farklı fikir ve görüşlere yaşam alanı tanımak istemez bu kafa. Bu yüzden düşmanlaştırarak, bağlamından kopararak tek bir saf altında toplamak ister insanları. Bu yüzden herkes bize düşmandır onlar için, ya da mesela kuran sadece arapça okunmalıdır. Böylece her ikisinde de bizi kötülüklerden, yanlış anlaşılmalardan koruyacak aracılara ihtiyaç duyarız. Ne güzel değil mi.

İşte bu kafa yüzünden sadece farklı dilde müzik dinledi diye yoldan çevirip adam döverler, ya da yarın sen avrupada bir yerde türkçe konuştun diye aşağılayan bakışlara maruz kalırsın. Aynı kafanın farklı varyasyonları.

Faşizm işte tam olarak budur.

Arapça’dan rahatsız olup ingilizce, fransızca veya başka bir dilden rahatsız olmadığını açıkça söylemişsin. Bununla yüzleşebilecek cesareti gösterebilmiş olman bu vakadaki tek olumlu nokta.
Faşizm malesef seni ele geçirmiş. Faşizm bir ideoloji falan değil bir ruh hastalığıdır. Tırmanan faşizmin kitle psikolojisi üzerindeki etkilerine tipik bir örnek senin içinde bulunduğun hal. Bir virüs gibi. Ve emin ol sağlığa çok zararlı.

Oysa ataların Karahanlılar döneminden beri gerek arap harflari gerekse de arapça dilini kullanmışlar. ancak bunun yanında hiçbir zaman kendi kimliklerini ve dillerini kaybetmemiş, asimile olmamış gerçeğine rağmen atalarına ihanet duyduğunu iddia ediyorsun. Bu bir sanrı.
Kültürler, diller her zaman birbirinden etkilenir. Bu dinamik yapıdır. Zaten hiçbir dil saf/arı değildir.

bugün türkçe üzerindeki en büyük tehdit ingilizce olmasına rağmen bundan bihaber olup, arkaik bir Arap düşmanlığı içinde hapsolmuş olman zaten ne tür bir asimilasyon girdabına düştüğünü kanıtlar nitelikle.

Yukarıda bir arkadaş daha belirtmiş, tarihte arapları bize karşı olmakla konumlandıran ülke bizatihi ingilizlerin kendisidir. Bütün orda doğuyu ve bayraklarını bile cetvelle çizenler bizatihi ingilizlerdir.
Bu durumda Türk olduğunu iddia eden sen asıl düşmanı görmeyip piyonlara yöneliyorsan zaten atalarına ihanet edebilecek bir pozisyonda bile değilsin demektir. Üzgünüm.

Faşizm utanç duyulması gereken bir durum. Kendine kendinden utanç duymak için bir şans ver. Buna ihtiyacın var. Emin ol büyük bir arınma yaşayacaksın. Kendimden biliyorum.

İngiltere gibi emperyalist güçler tıpkı senin yaşadığın durumda olduğu gibi hedefi her zaman kendileri dışında bir mikro milletçilik yansıtma alanı kurabilecek bir hedef şaşması belirlerler. Böylece kendini milliyetçi sanarak emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmeye devam edersin.

"Atalara ihanet etmek" sübjektif bir his. Atalara ihanetin somut bir tanımı olması pek mümkün değil.

Tarih boyunca kimi toplumların, çeşitli sebeplerle kendi kültürlerini kaybetmesi veya geri plana iterek öncekinden farklı bir kimliğe bürünmeleri somut bir olay.

Toplumların kimlik değiştirmesi de gerçekte bireylerin kimlik değiştirmesiyle mümkün oluyor. Yoksa bir sabah bir toplum bambaşka bir kimlikle uyanmıyor.

Kültürel kimliğe sadece müzik değil, gündelik olarak yaptığınız, sevdiğiniz ve olduğunuz her şey dahil.

İnsanlar seri üretim robot değil. Tüm Türkler aynı müziği dinleyip, aynı yemekleri sevmiyor. Hatta Türkçeyi de aynı şekilde konuşmuyorlar. Kişisel olarak niş zevkleriniz olabilir, bu kimliğinizi kaybettiğiniz anlamına gelmez. Hatta bu iyi bir şeydir.

Ancak siz belli bir kültürün, sizin kendinizi özdeşleştirdiğiniz kültüre tehdit oluşturduğunu hissediyorsanız politik bir duruş olarak o kültüre ait öğelerle çok temas etmek istemeyebilirsiniz. Bu da normal bir durum. Bunda da bir gariplik yok. İlla ki dinlediğiniz müziğin sizi ansızın değiştireceği gibi absürt şeylere inandığınız anlamına gelmiyor bu.

Ksenofobi gerçek ve olumsuz bir durum. Asimilasyon da gerçek ve olumsuz bir durum. Bunların ikisi de bizzat gerçekler ve varlar. İkisi arasındaki sınırı gerçekçi bir şekilde çizmekse zor. Kimi asimilasyon faaliyetlerinin önü ksenofobi kartı kullanılarak açılmaya çalışıyor. Kimi ksenofobik hareketler de asimilasyon kartı kullanılarak meşrulaştırılmaya çalışılıyor.