[]

"Krediyle ev alıp 10 sene borç ödemek"

Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.

Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde, fena sayılmayacak bir evde kiradayız. Yine merkezi ama bir tık daha nezih bir mahalleye, bir tık daha iyi bir eve taşınmaya niyetlendik.

Kime söylesek ev alın diyor. Şimdi başlıktakileri de okudum, düşük faiz ile kredi çekip ev alanları anlıyorum, kesinlikle avantajlı olabilir. İhtiyaçlar hiyerarşisi doğrultusunda insanın barınma ihtiyacını garantiye almak istemesini, ev sahibi kaprisiyle uğraşmak istememesini de anlıyorum.

Fakat bizim (en azından şimdi) ev almamamız için (bana göre) şöyle sebepler var:

1. Ülkenin durumu. Öyle bir güvensizlik ortamı var ki, yarın ne olacağı belli değil ve bu pandemi ile birlikte iyice ayyuka çıktı. Bir Avrupa ülkesi vatandaşlığım da var, dolayısıyla ihtiyaç halinde çekip gidebilme lüksümüzü korumak istiyorum.

2. Neden gelecekte rahat edelim diye gençliğimizi harcayalım? Savruk insanlar değiliz, 3 senede yurtdışı gezileri yaparak, ihtiyaç ve isteklerimizden kısmayarak, kira ödeyerek aşağı yukarı 200 bin lira biriktirdik. Neden aynı şekilde yaşayarak 10-15 sene sonra rahat rahat almayalım ki evimizi? Kiranın boşa gittiğini düşünmüyorum, bize istediğimiz zaman çekip gidebilme ve istediğimiz gibi yaşama özgürlüğünü veriyor.

3. İstediğimiz gibi yaşama özgürlüğü derken, şu an 25-30 yıllık evlerde, dediğim gibi merkezi ve nezih semtlerde yaşıyoruz. Trafiğe girmeden iş yerlerimize ulaşıyoruz, yürüyerek sahile gidiyoruz, arkadaşlarımızla buluşup bir şeyler içip yürüyerek eve dönüyoruz. Fakat bu evlerin fiyatları en az 900 bin - 1 milyon oldu, aynı yerde yeni ev alsak zaten mümkün değil. E şimdi biz Ümraniye'de siteye taşınıp, iş-kültürel ortam-sosyalleşme için trafiğe girmeye, zamanımızdan ve hayat kalitemizden yemeye mi başlayalım? Ne için? Geleceği belirsiz bir coğrafyada 4 duvar sahibi olabilmek için.

Düşündüğümden uzun oldu ama görüşleri merak ediyorum :) Hakikaten benim kaçırdığım bir nokta mı var, nedir?

 
Yuzde 90 ev alin derim soranlara ama sizin senaryoda kiracilik daha mantikli.

Sadece "ulkenin gidisati" kismi ezelden beridir ayni. Yatirim yaparken onu pek goz onune almayin derim. Gidisatin duzelmesini bekleyenler 50 yildir hala bekliyorlar.
  • brkylmz  (31.03.21 08:36:24) 
ev almak her senaryoda en mantıklı seçim oluyor.

kiracısınız ancak yarın ev sahibinizin evi satmayacağı ya da sizi çıkarmayacağının bir garantisi yok. kira hiçbir şekilde kendi evinizin rahatlığı ile bir tutulamaz ayrıca. ödediğiniz kiranın bir karşılığı da bulunmuyor. kaba tabirle boşa giden para.

şartlar böyle iken merkeze yarım saat mesafede site içinde bir ev almak daha doğru olacak.

10 sene sonra kira ödemeye devam ediyor olabilirsiniz, ya da borcu bitmiş bir eve sahip olabilirsiniz. fark bu aslında.
  • tantunisultansuleyman  (31.03.21 08:48:57) 
1 - Vatandasligin varsa ve cikacaksan, madem yas artik 30'a gelmis, biran once karar vermeniz lazim, cikiyor musun cikmiyor musun? Gidiyorsaniz ev almak mantiksiz cunku disarda para lazim olacak, hem de cok lazim olacak.

2 - Obur taraftan ben sizin gibi beyaz yaka ciftlere acikcasi gocmenligi onermiyorum. Ikinizin de isi var, biriniz akademiden kovaliyor. 3 senede 200bin tl birikmis, bu arada tatiller yapilmis. Kiradasin ama iyi bir muhitte yasiyorsun, yuruyerek sahile iniyorsun. Zaten size yurtdisinin saglayabilecegi imkanlar da bunlar, cikmanin bir anlami yok. Cikmak etrafinizdaki tiyatrodaki dekoru belki 50 sene ileri tasir, ama sizin toplum icindeki konumunuzu bir 15 sene geriye dusurur, liseye geri donersiniz. Tanidik yok, baglanti yok, sifirsin. Disarinin avantaji tiyatronun "dekor"unun guzel olmasi, ama toplum icinde iyi bir konumda degilsen ki yeni gocmenlerin ne kadar iyi bir konumda baslayacaklari tartisilir, o tiyatroda figuranlik yaptiriyorlar sadece.

3 - Turkiye'nin duzelmeyecegini kabullenip kaliyorsaniz, o zaman biran once ev isini cozmek en mantiklisi, bence beklemeye gerek yok. 3 senede rahatca 200bin biriktiren bir cift milyonluk evlere girer. Muhitinizin pek degisecegini sanmam, ki ben olsam zaten degistirmem.
  • cooperr  (31.03.21 09:03:40) 
şu an imkanım olsaydı direkt gider ev alırdım. yok gidebilme özgürlüğü yok şu yok bu gibi hikayeler bana komik geliyor. elin evine çivi çakamıyosun, çaksan boşa gitmiş hissi oluyor. o yüzden yeterli peşinat varsa, ödemede zorluk çıkmayacaksa ev alınması bana her zaman mantıklı geliyor. ha 3 seneye yurtdışına gidecekseniz almayın tabi ama belki gideriz diye düşünerek on sene daha kirada yaşamanın manasını göremiyorum cidden.


  • elorelia  (31.03.21 09:08:33) 
Günaydın. Duyurunun belki de en çok banka borcu olan insanlardan biriyimdir.
Sebeplerini okudum. Bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Ev alırken; finansmanı nereden sağladığın çok önemli. Bu finansmanı uzun vadeli bir krediden mi karşılıoyrsun yoksa nakit tasarruftan mı karşılıyorsun. İkisinin arasında çok fark var. Tasarruf edinimlerini banka kaynaklarına yönlendirip tasarruflarını harcamadan ev almak, enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide uzun vadede sana avantaj getirir. O sözlükte bahsettiğin başlığı okursan; 200 bine ev alanlar şu an 650-700 bin civarında diyorlar. Bankaya ödediği taksitlerde maksimum faizi ile birlikte 320 bin eder. Burada şu da var, aylık krediye ödediğin miktar ile 10 yıl sonunda edindiğin evin son değeri, aynı miktarda yaptığın tasarrufun10 yıl sonundaki değeri evin değerinden aşağı kaldığını göreceksin. Yani bu yatırımını kredi değil de tasarrufla bunu edinmeye çalışırsan zarar edersin. Başka arkadaşlar bu tasarrufu ben değerlerim, örneğin altın dolar hisse vb araçlarda artırırım diyor ama ben buna katılmıyorum zira kıyasladığımız iki durumda birinde ev yatırımı yaparken herhangi bir mesai enerji zaman vs harcamıyoruz. Böyle bir yeteneği var ise bunu zaten ayrı bir çerçevede değerlendirmek lazım.


Yukarıda anlattıklarım benim evin kredi ile yatırım aracı olarak değerlendirilmesi konusuydu. Siz biraz daha sosyal konulara değinmişsiniz. Onlar biraz daha göreceli konular.
  • Frederick Co  (31.03.21 09:40:40 ~ 09:44:19) 
1- Ülkenin durumunun kötüye gimesi faizleri yukarı götürür TL'yi değersizleştirir. Aldığınız kredinin yükünü azaltır. İşten çıkarılma korkun yoksa bu madde seni gayrimenkule yönlendirmeli. Avrupaya giderseniz buradaki krediyi ödemek kat kat daha kolay olur zaten. Aileden kalacak evleri emeklilik ve çocuk yetiştirmek için düşünebilirsin.

2- Gençliğinizi harcamak zorunda değilsiniz. Gelişmiş ne kadar ülke varsa tasarruf oranları yüksektir. Tasarruf yapmak gençliğini yemek değildir. Eğer 18 yaşını geçtiysen bu kafayı terketmiş olman gerekir. İyi semtten daha iyi semte geçip 2 kişi yüksek kira ödeyeceğine iyi semtten daha az iyi bir semtteki kendi evine geçip taksit ödeyebilirsin. Aradaki fark 3000 TL olsa kişi başı 1500 TL olur. Ayda 1500 TL ile gençliğini mi yaşıyorsun? Biriktirdiğin paranın market risk'i yani yatırımlarının patlama riski içine oturduğun evin değer kaybetme riskine göre daha yüksek. Ne sıklıkla ev sahibine biz çıktık evinden hacı deyip, üniversiteye biz istifa ettik deyip 200 bin TL'yi alıp dağ başına yerleşeceksiniz mesela? Dağ başına yerleşmek istediğin an çekip gidebilmeye dair bir örnek. İçini sen doldurabilirsin.

3- En önemli item bu. Bunu bir şekilde yönetebilirim, daha az inerim sahile, evi kendime bir sanctuary haline getirim diyemiyorsan almaman gerekir. Sonuçta mutsuz olacağın bir ev almanı tavsiye etmek mantıklı olmaz.
  • twelfth  (31.03.21 09:49:22) 
1) ülkenin durumu gerçekten çok kötüye giderse, kirayı da ödeyemeyecek duruma gelmeniz olası. vatandaşlık kartını oynayacaksan da bir an önce karar vermende fayda var.
2) bir gün ev sahibi çat diye hadi çıkın oğlum oturacak dediğinde o gençlik bi 5 yıl falan yaşlanıyor ki bugün anladığım kadarıyla çocuğunuz falan yok, kafanıza göre yaşıyorsunuz, o durumda bile çok sıkıcı bir konu. bu tarz ıvır zıvır dertlerle uğraşmamak, ev sahibi kavramını hayatınızdan çıkarmak için bile değer.
3) şu anda yaşadığınız hayat geçici bir hayat, bunu atlıyorsunuz. son 3-4 senede yurtdışından gelenler dolayısıyla istanbulun sahil semtlerinde kiralar inanılmaz arttı, eskiden 3 bine tutulan evler artık 5-6 bin oldu. çok istisnai bir iş yapmıyorsanız (it vs gibi) maaşınız bir süre sonra o bölgelerde yaşamaya yetmeyecek. o evden çıkmak zorunda kalırsanız aynı paralara ümraniye'de küçümsediğiniz yerlerde ev tutup ulan buraya bu para verilir mi, 2-3 sene önce sahilde bu paraya yaşıyoruz şimdi dağdayız diyeceksiniz ve üstelik yıllarca kiraya para savurdu olacaksınız.

şimdi ailenizden kalacak evlerin paranın değerini bilmiyorum, yani gerçekten tuzu kuru bir çiftseniz yatırım planı yapmanıza zaten gerek yok, kalacaklar sizi kurtarır o zaman hayatın tadını çıkarmaya devam edin. ama yurdumun standart sefil beyaz yakalısı modunda değerlendirirsem iyi, yeni, depreme dayanıklı, oturulacak bi ev bulursanız bir an önce yatırım yapın gitsin derim.
  • roket adam  (31.03.21 10:02:07 ~ 10:06:56) 
Aileden gelen gayrimenkul varken bir de kendinizi kasıp ev alacağız diye direnmenin anlamı yok. Ayrıca Türkiye'den çıkabilir durumdayken çıkın, çocuk mocuk niyetiniz varsa böyle güvensiz bir ortamda çocuk büyütmek malesef sıkıntı. (biz fanus içindeyiz diyorsunuzdur o ayrı ama yine de eğitim hayatı komple buna bağlı olacak)

Ha ille de Türkiye'de kalacağız dediğiniz koşulda da, bankada duran para eğer parasınız doğru yatırım araçlarıyla değerlendiren bir çift değilseniz son 1 senede bile eridi. O nedenle, o parayı güvenceye almak için İstanbul'da değil, bir anadolu şehrinde yatırım amaçlı ucuzdan ev toplayıp kirada tutup devam etmeniz daha karlı oluyor. İstanbul'daki evler kendini amorti etmiyorlar artık.
  • lcha  (31.03.21 10:12:54 ~ 10:17:29) 
Şu an faizler çok yüksek. Geçen sene 0.69'tan kredi çekip, ev alanlar çok büyük akıllılık yaptılar.

10 sene uzun bir süre ancak Türkiye gibi ülkelerde enflasyonist bir ortam olduğu için, 3-4 sene sonra bu paralar çerez parası olacak. Düzelmesi de çok uzun yıllar sürecek gibi duruyor.

Ancak şimdi konut kredileri çok yükseldi. Ben olsam almam. Ama maaş artışlarını ve kredi taksitini hesaplayıp, bakmak lazım.

Kiracılık çok uzun bir süre iyi idi. Senelik %10-12 artış çerez parası idi ama bu oranlar hızla artabilir. Reel enflasyon şu an %25-%30 civarı. Hükümet daha ne kadar baskılayabilecek, soru işareti...



.
  • kartallar yuksek ucar  (31.03.21 10:18:08 ~ 10:20:52) 
Merhaba 3 sebebin 3ünde de haklısınız. Açık konuşmak gerekirse ben de sizin gibi düşünüyordum genel olarak.

Ama şöyle bir şey var: biraz da aile ve eşimin baskısıyla son 2-3 yıldır İstanbulda ev bakıyorduk acaba alsak mı diye. Ve gördüğüm şu ev fiyatları devamlı arttı yani piyasa ekonomi vs hiçbirşey dinlemiyor. Aklım almıyor nasıl olduğunu ama ülkenin durumu bu, evlerin fiyatı hep artıyor. O yüzden 1 sene önce bakıp alsak mı lan dediğimiz ev bugün bize daha da uzak gözükmeye başlamıştı. Dolayısıyla yeni yeni fikrim insanın 1 tane evi olmalı şeklinde değişti. Hele hele İstanbulda böylesine bir kalabalık varken ev piyasasının hiç durulacağını sanmıyorum. Diğer şehirleri bilemeyeceğim ama Istanbulda merkeze yakın ilçelerde hiçbir zaman ev fiyatları düşmeyecek benim öngörüm. O yüzden bekledikçe ev sahibi olma ihtimalin azalıyor.
  • nuevo  (31.03.21 10:36:56 ~ 10:37:58) 
turk halkinin ev fetisizmini bosver. eksisozluk bu tarz tabularin yaygara yapilarak konusuldugu bir yer oldugu icin cok da saapma. halbuki hersey gayet basit.

herkesin durumu farkli. maddi olarak iyi durumdaysan ve istiyorsan ev alirsin. istemiyorsan bu sekilde devam edersin. parani da baska sekilde degerlendirirsin. herkesin dusundugu gibi 20 yil sonra isinizi kaybedip, kirayi odeyemeyip esiniz ve cocugunuzla sokakta kuru ekmek kemirmeyeceksiniz.
  • buenosdias  (31.03.21 10:48:59) 
Sadece birinci sebepten dolayı kirada yaşadığım eve buzdolabı bile alamadım 1.5 yıl.
Gideriz, gidelim, gidiyo muyuz derken yıllar geçti. Ha sonunda gittik gerçekten, iyi ki almamışız ama, bu gidişi kesinleştirmeden çok fazla aklınızda çevirirseniz, ne istediklerini yapabiliyorsunuz ne de gidebiliyorsunuz. Aklınızda yıllar geçtikçe sürekli bir keşke kalıyor.
Bu sebeple, yurtdışına gidecekseniz karar verin ve yapın.
Yok "burada rahatız para da geliyor" diyorsanız evi alın ve fazla düşünmeyin.

Ben gitmeyecek olsam eve girerdim, hatta giriyordum onu da yapamadım işte bu düşüncelerden.
  • quaker  (31.03.21 12:20:10) 
cooper +1

Gidecekseniz karar verme yaşındasınız. Çocuk olayına girdiğiniz zaman, hele çocuğun eğitimi başladığı zaman bir de ev kirası / mortgage ödemesi çok zor oluyor. 15 sene önce 320bin TL'ye aldığım dairenin yan dairesi geçen ay 2250bin TL'ye satıldı. Böyle bir getiri hiçbir şekilde yok. 11 sene mortgage ödedim. Sıkıldım ama şimdi başka bir özgürlüğüm var. Emekli olsam ya da işten çıksam ev kirasına para yetiştiremezdim bu muhitte.
  • SiyamkedisiZorro  (31.03.21 12:24:04) 
Ev fiyatları hep artacak. Kiraya verilen parayı sokağa atılmış olarak görüyorum.Kiraya verdiğiniz parayla kredi taksiti ödeyin ama kendi evinizde oturun. Maaşlarınız sabit kalmayacak, artacak ama kredi taksitleri hep sabit kalacak. Avrupa'ya taşınırsanız da kira geliriniz olur,krediyle alsanız bile başkasına kiraya verebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehirde emlak fiyatları hep yükselecektir, yeter ki alacağınız ev zemin etüdü ypaılmış ve 99 depreminden sonra yürürlüğe konan deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılmış olsun.


  • iwasbornonamountainside  (31.03.21 13:14:15) 
parayı gitme ihtimaliniz olan ülkenin para birimine çevirip o şekilde tutun ve her ay da üzerine ekleyerek ilerleyin. 10 sene sonra hala türkiye'de yaşamak istiyorsanız paranızı tl'ye çevirip anadan babadan kalacak evleri de satıp istediğiniz her yerde istediğiniz her evi alabilirsiniz diye düşünüyorum. ya şu an elimdeki işi kaybedersem, ya aç kalırsam gibi düşünceler fakir refleksi ve yüzde 90'ımız bu şekilde yaşıyoruz. sizin böyle bir şeyle karşı karşıya kalmanız durumunda gidecek yeriniz de varmış. aceleniz yoksa ve şu an sevdiğiniz bir yerde yaşıyorsanız yükün altına girip stres olmaya gerek yok bence.

iş kaygınız yoksa hayat kalitenizden ödün vermeniz gereksiz.
  • golgi aygıtı  (31.03.21 13:59:20) 
ikinize de aileden ev kalacaksana niye simdi ev alasiniz ki. yaslaninca alirsiniz iste. ikisini birlestirir ustune koyarsiniz biriktirdiginiz parayi al sana istanbulda ev.


  • aydonno  (01.04.21 01:39:56) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.