[]

Dersi ile dalga geçilen bir sınıfta öğretmen

Nasıl tavır sergilemelidir?

Kademe lise son
Başarı düzeyi düşük öğrenciler
Derse karşı ilgisizler

 
Ben de düz lisede, başarı düzeyi düşük bir sınıfta okudum. Dolayısıyla az çok yaşananları tahmin edebiliyorum. Öğretmen ne kadar kasarsa o kadar çok alay konusu olur. Gerek yok dolayısıyla. Öğrenciler alay ettikçe o da gülerse, öğrenciler dersi kaynatmaya çalıştığında o da öğrencilerle konuyu dağıtıp muhabbet ederse, yavaş yavaş öğrenciler dersle ilgilenmese bile kendisine karşı bir sevgi ve saygı duymaya başlıyor. 40 dakika ders işlemeye çalışıp da işleyemeyip sinir krizi geçirmektense "Çocuklar, 20 dakika ders işledikten sonra sizi bırakacağım." gibi ödüllendirmeler de işe yarayabilir. En azından 20 dakika boyunca dersi dinlerler.


  • hitokiri kenshin  (18.10.20 16:05:22) 
Canlı ders için soruyorsanız öğrencilerin mikrofonunu, görüntüsünü kapatıp dersi anlatabilirsiniz. Yüz yüze dersler için soruyorsanız öğrenciler 12. sınıf ve okul bitse de gitsek derdindeler. Maalesef sınav kaygısı olan öğrenci dersi dinliyor. Zorlamaya çalışmayın. Günlük olaylarla ilgili sohbet etseniz, kendilerini ifade edebilecekleri sorular sorup onları dinleseniz daha iyi olur. İlla konu anlatacağım diye düşünmeyin. Bir iki ders öyle geçebilir.İlerleyen günlerde test verirsiniz. Testteki her soruyu çözdürmeye gerek yok. Birkaç soruyu seçip birlikte okuyarak öğrencilere çözdürün.( Sözel bir ders olduğunu varsaydım.)


  • oyokbuyoknevar  (18.10.20 16:56:41) 
Cosmicstring'in dedikleri doğrudur ama öğretmenlikte zamanla kazanılan, bilgi ve tecrübe gerektiren şeylerdir.

Bu gibi olayların çok normal olduğunu unutmayın. Zamanla ne yapmanız gerektiğini anlayacaksınız.
  • oyokbuyoknevar  (18.10.20 17:08:40) 
Öğretmen siz misiniz? Başkası adına soruyorsanız ona göre yanıtlamak lazım. Bu haliyle ne söylense havada kalır. Derse mi ilgisizler, öğretmene mi, okula mı? Öğrencilerin alanı ne? Ders ne?

Soruyu soruş tarzınızdan öğretmenin siz olmadığınızı çıkarıyorum.
  • lancelot du lac  (18.10.20 18:30:49) 
türkiyeye has salakca bir sorun bu.

almayanda bir lise öğrencisi bunu yapsa, sınıfın disiplininin bozmaktan sınıftan atılır, birkaç tekrar yaparsa okuldan atılır.
sınıftan ve okuldan atma yetkisi vermeyen devlet ve vatandaşları hiçbir çabanızı hak etmiyor.
dönün kıçınızı sınıfa, tahtaya yazın anlatın.
hiçbir soruya cevap vermeyin, hiçbir soru sormayın.
hatta soru soran öğrenciye "az ye özel hoca tut amk" diye ters cevap verin.
okey masası kurup oynasalar dönüp bakmayın.
sınıfta birbirini bıçaklasalar ilgilenmeyin.
kim için, ne için , hangi toplum için çabaladığını allah aşkına durun 2 saniye düşünün ? değermi ? değmez. bitti.
  • aslindasorunumpsikolojik  (19.10.20 01:52:51 ~ 01:53:43) 
Lise 2-3, fen sinifi haliyla tarih cografya edebiyat falan kimsenin umrunda degil, millet arka siralarda matematik fizik cozuyor.

Bir edebiyat hocamiz vardi, 60'i gecmis. Gun gelirdi hocam derdik, derslerden baydik dertleselim. Zaten ergenlik mevzulari, herkesin kafa bir dunya. Peki derdi, butun ders havadan sudan konusurdu, hayat dersi verirdi. Sonraki ders gecen ders kaytardik, bu ders hizli gidip arayi kapatacam derdi, herkes pur dikkat dinlerki cit cikmazdi ki adam sikintiya girmesin. Sert yaptigi zaman da tirsardin ama, tersi kotuydu, pek kizdirmazdik. Adamin en buyuk gururu hic ogretmen masasina oturmamasiydi, sinif defterini alirken, yoklama alirken bile oturmazdi, hep ayakta anlatirdi, butun siralari dolasirdi, sinifa cok hakimdi arkasinda gozleri var gibiydi. 2 senede bir suru ani biriktirdik, hala arkadaslarla konusuruz.

Hocanin saygiyi bir sekilde kazanmasi lazim, karsisindakiler artik yetiskinlige adim atmak uzere olan bireyler herseyin farkindalar. Bir dersi bos gecirsin, derdinizi anlatin dinliyecem desin. Gerekirse sert tartisirsin ama meseleyi cozersin. Onlarla abi/abla kardes iliskisi kurarsa isler yoluna girer.

Yukardaki edebiyat hocamiz birkac ay once vefat etti, hep iyi sekilde hatirlacam kendisinin bizde emegi buyuktur. Bir baska secenekde soru soran öğrenciye "az ye özel hoca tut amk" demek. Bak oyle hocalarim da oldu. Onlari da malesef her seferinde bela okuyarak hatirliyorum.
  • cooperr  (19.10.20 08:56:00) 
Öğretmen değilim ama meslek lisesinde ders verdim. Çok sıkıntılı tipler değillerdi ama yine de sahip olamıyordum öğrencilere, 10-15 dakika sonra kaynamaya başlıyordu sınıf.

Babam da 30 yıllık öğretmen, bir gün aynı sınıfta nasıl ders anlattığını gözlemlemek için derse girip izledim. Görünürde özel bir çaba sarfetmemesine rağmen çocuklar mum gibi dinliyorlardı. Başta anlam veremedim, ama ders dışında öğrencilerle olan iletişimini görünce taşlar yerine oturdu.

Öncelikle kimseye zorla bir şey öğretemezsiniz. Çoğunluğu derse ilgisizse salın onları, sadece sessiz kalmalarını sağlasanız yeter. İkna etmeye çalışabilirsiniz tabi ama olmazsa olmaz, o ayrı bir konu.

İkincisi, öğrencileri küçük görmeyin. "Başarı düzeyi düşük" de olsa insanlar ve çok yüksek ihtimal aptal değiller, sizin onlar hakkında ne düşündüğünüzü gayet rahat anlıyorlar. Saygılı olun, karşınızda insan olduğunu unutmayın. Karşılığını görürsünüz.

Üçüncüsü de öğrencilere bireysel iletişim/bağ kurmaya çalışın. O yaşta çocuk sizin de kendisinin de ne yaptığını anlayamayabiliyor, bence çok normal, ben de anlamıyordum. Bunu anlatın, ama böyle tepeden bakan, ders verir bir edayla değil. Derdinizi anlatın, ikna etmeye çalışın.

Ben sorunu nasıl çözdüm onu anlatayım, sınıfta 30 öğrenci vardı, 5 tanesi falan dersle ilgileniyordu, gerisi pek takmıyordu. Önde oturan bir öğrenci sürekli sağa sola bulaşıyordu, dersi durdurdum, çocuğa adıyla seslenip niye böyle yaptığını sordum. Önce azarlıyorum sandı, özür falan diledi. Azarlamadığımı açıkladım, niye ilgi göstermediğini sordum, sebeplerini öğrendim. Ondan sonra da onlara işkence yapmak için değil yardımcı olmak için orada olduğumu, yine de dersi dinlemek istemeyen olursa arka sırada oturup kitap/telefon/test vs. sessiz bir şekilde dersi dinlemeyebileceğini söyledim. İlgi göstermeyen yine göstermedi (ve onların ilgisini nasıl çekebileceğimi hala bilmiyorum) ama dersi sabote eden olmadı, ilgilenenlerle çok güzel ilerledik biz de. Yine arada sıkılan oluyordu, fıkra falan anlatıyordum, 5 dakika rahatlattıktan sonra toparlayıp devam ediyordum falan.

Babamın bir de sınıf içinde sürekli yürüme, zamanı iyi yönetme, kılık kıyafet, ses tonu vs. gibi 50 tane trick'i var, hepsini öğrenecek zamanım yoktu benim. Ama madem öğretmensiniz tecrübeli olanlardan bunları öğrenin, sizin işiniz bu.
  • plutongezegendegilmi  (19.10.20 16:21:17 ~ 16:23:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.