[]

seyahate çıkınca napıyonuz

ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.

-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.

-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giriyorum kendi kendime.

-bara giriliyor. öyle bira/şarap vs. içilip kalkılıyor. fena değil ama aşırı da sarmıyor.

-kulüp/disko. bunu artık kafa götürmüyor. hiç de ilgimi çekmiyor. 10-15 yıl önce olsa belki karşı cinsle muhabbete gidilirdi.

-starbaks. hangi şehirde/ülkede girsem, türkleri bir tek burada görüyorum. 3-5 farklı gruba rastlıyorum. hepsi telefonla oynuyor oluyor.

-şehrin meydanı. turist çeksin diye konulmuş bi heykel. eski bilmem ne binası, parlamento bir şeyi. ünlü ressamın/yazarın gelip bir ara yaşadığı ev var.

-hediyelik eşya satan tükanlar/tezgahlar. burdan bir magnet, bir bardak altlığı beğenmeye çalışıyor millet.

siz napıyorsunuz gittiğiniz yerlerde? gidiyim de diğer turistlerle veya yerlilerle muhabbet edeyim insanı da hiç değilim bu arada. zaten belli ülkeler dışında da ana dili ingilizce olmayan insanların sizinle ingilizce konuşacağı yerler yok. sorun bende sanırım, kolay kolay hadi şuraya gidelim falan diyemiyorum.

güney amerika/güney asya gibi yerlere mi gitmek lazım? oralarda atraksyonlar farklı herhalde. neler yapıyorsunuz öyle yerlerde? hiç dağa,taşa kolayca tırmanacak insan da değilim. bilmem kim tapınağına harıl harıl çıkamam. hayvanlardan falan korkarım. ben evde oturayım en iyisi ya. bi akıl verin beyler bayanlar.

 
bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...

Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et
  • pazarlamacı  (16.10.19 11:42:18) 
son paragrafta cevabi vermişsin zaten. sürekli benzer kültüre sahip ülkelerde gezmek bir süre sonra 'eee ne ki yani' duygusu oluşturabiliyor. sosyalleşerek bunu aşabiliyorsun ama sen onu yapmak istemediğin için dediklerinde haklısın.

senin çözümün amerika'da da değil mesela. orada da bu duyguları yaşarsın. asya-afrika-güney amerika senin ilacın :)
  • brkylmz  (16.10.19 11:43:39) 
boşver kanka seyahat meyahat bozar adamı. hem düşünsene havaalanına gidiş gelişi, uzun pasaport ve bagaj kuyruklarını, rötarları aksilikleri soğuğu yağmuru..çağır hatununu eve mis gibi takılın!


  • '  (16.10.19 11:46:35) 
geçmiş olsun, ruhun ölmüş. bence de evde otur hocam, boşa masrafa giriyor seninki. sen bu tavırla aya gitsen "ee zaten görüyoduk bunu dünyadan dümdüz gri yer" der mekikte beklersin.


  • sir gawain  (16.10.19 11:48:03 ~ 11:49:35) 
instagrama fotoğraf ekliyorsun işte başka bir olayı yok gezmenin
3 gün bir şehre gittin diye fazla beklentiye girmeye gerek yok

  • bir soru sorcam  (16.10.19 11:48:12) 
Yazdiklariniza bakilirsa seyahat etmeyi pek sevmiyorsunuz, sevmek zorunda da diilsiniz, nedense son yillarda herkes seyahati sevmeli gibi bir kanun var (bu arada ben cok seviyorum, seyahat etmediğim zamanlarda bir sonraki seyahatimi dusunuyorum ve hayal ediyorum)

Kendi adima sehirlerde sokaklari, insanlari izlemeyi seviyorum en cok, farkli bir yerde olmak bile basli basina ruhumu tatmin ediyor.

Dogasi guzel yerlerde dogayi izlemek ve fotograf cekmek hosuma gidiyor, yazin seyahati hic sevmem (anca golgede yatmali) kisin da yagmur camur olmadikca cok usume problemim yok,o nedenle park bahce, cicek bocek beni mutlu eder.

Tipik turist aktivitelerini de seviyorum, aptalca oldugunu bile bile bir duvarda elimi 360 derece dondurmeye calismak, bi cesmeye bozuk para atmak bana eglenceli geliyor.

Daha once kitaplarda okudugum, filmlerde dizilerde izledigim yerlerde bulunmak bana zevk veriyor.

Yolda olma halini seviyorum, ozellikle tren yolculuguna bayilirim.

Aslinda bakinca yukarida yazdiklarinizdan cok da farkli bir sey yapmıyorum ama bu dediklerin bana zevk veriyor.

Bence sorun bahsettigim dayatmada, herkes seyahati sevmek zorunda degil. Eksikligini de hissetmiyorsan evde otur ne sakincasi var.
  •   (16.10.19 11:53:16) 
vizyon dediğimiz şey tam da bu işte. sende yok ondan baboli.

evde çekirdek kola akıt gitsin.
  • jugador  (16.10.19 11:56:12) 
Bu kafayla, her boka bir kulp bularak hiçbir şeyden keyif alabileceğini sanmıyorum. Güney Amerika ya da Asya da farklı olmayacak. Yine müze, manzara, eğlence mekanları falan olacak.
Madem aksiyon istiyorsun, safariye falan git dicem ama belli ki sen ona da 2 saat sonra "ya anladık işte aslan kaplan amk" diyeceksin. Boşver otur çayını iç.

Ben tarihi yerleri gezerken zevkten dört köşe oluyorum mesela. Bambaşka kültürler, yaşantılar varmış lan bizim gördüklerimizden diyorum ve aşırı ilgimi çekiyor. Müze falan gezerken bu tarz düşünürsen belki biraz daha ilgi çekici olabilir.
  • cay koy geliyorum  (16.10.19 12:02:35 ~ 12:04:59) 
millet de bir şey yapmıyor pek. dediklerini veya azını yapıyor.

ben mesela farklı yerde olmayı seviyorum. bir şey yapmasam bile 2 gün paris'te olsam önümüzdeki günden itibaren bana iyi gelir. ama herkes sevmek zorunda değil.
  • kamile necaset  (16.10.19 12:11:44) 
enerjin düşük bence senin, tempolu yürüyüş yap ya da kapalı havuzda bol bol yüz bol bol taze meyve suyu içi kelle paça karışık çorba falan iç. sonra gezersin önce enerjini yükselt.


  • redeath  (16.10.19 12:16:39) 
aslinda gezmek zorundaymisiz gibi bir algi olustu sosyal medya etkisiyle. keyif almiyorsaniz gezmeyin. bir anlami yok ki oyle.

ote yandan bahsettiginiz durumlardan keyif almiyorsaniz neden keyif aliyorsunuz? cunku bu durumda yasadiginiz yerde de cok keyifli bir hayatiniz olmaz. yani durup beni ne mutlu ediyor diye dusunmek lazim cerceveyi genisletip.

bana yurtdisinda gordugum her sey muazzam geliyor. farkli insan yuzleri, farkli diller, bambaska yemekler, aliskanliklar, gormedigim meyveler, agaclar...

bir de bir hobiniz varsa, atiyorum ata binmek, onu farkli ulkelerde gerceklestirmek keyif verebilir.
  • jimicik  (16.10.19 12:29:21 ~ 12:38:38) 
avrupa hep aynı evet. tokyo'ya falan git belki seversin. seyahat etmeyi sevmiyorsan da kendini zorlama.


  • xvyz  (16.10.19 12:33:45) 
surekli benzer yerlere gitmissin anlasilan ama o bile keyif verici aslinda... dedigin gibi baska yerlere gitme vaktin gelmis senin ama onlar da cok mutlu etmeyebilir seni; hayata karsi tutumunu degistir bence :)

genelde 5-8 gun arasi ayni sehirde kaliyorum ben. hem cok bilindik yerlerini geziyorum, hem de sehrin icinde kayboluyorum; sehir ici yuruyorum bol bol ve kesif yapiyorum. yemekleri bilindik ve turistik yerlerde degil halkla konusup ya da yuruken kesfettigim local yerlerde yiyorum, iciyorum. ayrica sehre yakin guzel yerler varsa da sabah erkenden cikip tren,otobus ile tum gun pass alip, gezip dolasip geliyorum merkeze.

her seferinde de cok keyif aliyorum seyahatlerimden :) asya tarafini deneyebilirsin, doga olarak cok daha muazzam
  • sweetoffice  (16.10.19 12:39:18) 
"bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...
Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et" +1

anaaa :D
kız vizyonsuz musun?

müze geziyorum, her şeyi anlamak zorunda değilim bir sanat eserine bakınca tarihinden estetikten etkilenmem de yeter. ayrıca böyle şeyler zamanla gelişir. hiç gitmeyip hiç ilgilenmezsen nasıl bakış açısı kazanacaksın sevmezsin müze falan tabi.

bit pazarlarını, sahafları geziyorum.

özel yemeklerini/içeceklerini/tatlılarını falan deniyorum.

o şehre özel bütçemin el verdiği cafeleri deniyorum.

ilgi alanımın olduğu bir etkinlik varsa; konser tiyatro falan onlara bilet bakıyorum önceden.

online platformlardan birileriyle tanışıp buluşuyorum, bişiler içiyoruz, geziyoruz falan.

hediyelik eşya bakmıyorum, onun yerine türkiyede olmayan ya da pahalı olan yiyecek/içecek alışverişi yapıyorum marketlerden ve kapanış.
  • jimjim  (16.10.19 13:00:43) 
Duyuru komik cevaplar ondan da komik, gülmekten okuyamıyorum. :))

Hakikaten kendinizi bir kontrol edin ölmüş olabilirsiniz.
Ben bu kadar hayattan zerre zevk almayan ve memnuniyetsiz birini görmedim.:)

Ben olsam yeni bir yer görüyorum diye sevinçle gezerdim ki yurtdışına çıkma ihtimal ve imkanım yok.
Dediğiniz yerlere gitmeyin tamam kafe, müze vs sıkıcı diyelim.

Çıkın sokaklarında kaybolun, insanlarının içine girin vakit geçirin bazen dil bilmek gerekmiyor insanları tanımak için, yemeklerini keşfedin.
Çocuklarını görün onlarla vakit geçirin. Aslında yapılacak o kadar çok şey var ki.
Starbaksa gidip tabii ki mutlu olamazsınız.
  • kirmizipilotkalem  (16.10.19 13:28:02) 
sevişmek de belki bu anlarda ilaç gibi gelebilir.


  • redeath  (16.10.19 13:53:14) 
Sevmiyorsanız seyahat etmeyi, etmeyin. Bence insanları bu konuda “itelemek”, seyahati övmek etmek çok saçma. Instagram’da havalı dursun diye gezeceğinize evinizde istediğinizi yapın. Aptalca bir zorbalık yapılıyor bu konuda. Herkes gezmeyi, yeni yerlerden zevk almayı “görev” ediniyor. Saçmalık.

Sorunuza gelince, merak ettiğim yerleri geziyorum, orayla ilgili planlarım oluyor gitmeden önce. Spontane bir geziyse, en güzel barlarına giderim, daha turistik olmayan yerleri de keşfetmeye çalışırım. Gidip sokaklarında aylaklık da yaparım, insan izlemek hoşuma gider. Bit pazarlarına giderim. Varsa ilgilendiğim bir müzesi, oraya kesinlikle gitmeye çalışırım. Müze gezmeyi severim zaten, arkadaşlarımla buluşup da gezerim kendi yaşadığım şehirde.

Dağ-taş, tırmanma beni zorladığı için ayrı bir zevk alıp gezerim. Bisiklet sürerim. İnsanlarla iletişime çok kapalı gözükmemeye çalışırım. Zaten yalnız seyahat ediyorsam, kesin oradakilerle uzun-kısa muhabbete girerim. Tavsiye alırım. Bunlar bana yük değil.

Sırtımda çantayla epeyce dolaştığım bir vakit, yatağımı özlediğimden bir iki ay seyahat etmemiştim. O sırada bana spontane gelen bir teklifi kabul edip Amsterdam’a gittim ve çok da zevk alamadım oradaki gezimden mesela. Yük geldi bana, modum düşüktü. O günden beri asla istemediğim yola çıkmam, belki evde oturup film izlemek daha iyi gelecektir bana. Gezmek için gezmem.
  • buf-e kür  (16.10.19 14:05:54) 
walmarta git şişko arabalarına bin gezin, tam senlik aktivite.


  • hasmetizm 2046  (16.10.19 14:08:51) 
www.youtube.com

bu video geldi aklıma :)
  • gerenkyok  (16.10.19 14:09:30) 
çok bir beklentiye girmeye gerek yok, çok abartılacak büyülenecek bir durum yok, oralar da yaşanılan yerler, insanlar normal olarak yaşıyor.
Farklı şeyler görmek ilgi çekicidir. Mesela yolda yürürken sıra dışı bir insan görürsen ilgini çeker, aynı mantık, sıra dışı şeyler görüyorsun ve ilgini çekiyor. Nerede olduğunu sorguluyor kafa, kendini sorguluyor, insanları sorguluyor, memleketini sorguluyor, karşılaştırıyor, yeni fikirler ediniyorsun. Ne kadar sıra dışı ise gördüğün gittiğin yer o kadar derin bir şekilde yaşıyorsun bu tecrübeyi.
Herkesin gittiği yerlere gitmekte korkulacak bir şey yok.
Mesela endonezya ya gittim, motosiklet kiraladım ve rastgele dağlara köylere kökledim 5-6 ay kadar önce. Çok sıra dışı bir tecrübe, çok değişik kafası var. İnsanlar gidiyorlar, atıyorum bilmem ne dağında gün doğumunu izliyorlar bali adasında, bunu yaşamak çok sıra dışı, insanın kafasını açar, farklı bir tecrübe.

Tabi seyehatin %100 ünde bu kafada olmayı beklemeyin. Seyehat etmek aktif olmak demek, gidip otel odalarında bol keseden karın şişirmek içmek sıçmak falan bunu seyehat etmek olarak değerlendirmiyorum, o farklı bir şey. Ne kadar yorulursanız o kadar çok experience yaşarsınız.

Özet geçmek gerekir ise ilgini çeken bir coğrafya / toplum da ilgini çeken tecrübe ( experience) ler kovalayacaksın ve oralara gideceksin ki bu hoşuna gitsin.
  • The_Lollok  (16.10.19 14:24:28 ~ 14:27:08) 
Sizin gibi biriyle kazara gezmeye çıkmam umarım.

İlgimi çeken konularda ne varsa onu yapıyorum. Gitmiş olmak için müzeye ya da tarihi bir yere gitmem. Sıkılıyorum. Genelde doğa ile ilgili yerleri seviyorum. Park bahçe köy kasaba gezmek gibi.

Club cafe gitmem. Sevgilimle gezerken yemek yemeyi vakit kaybı olarak görürdük. En hızlı şekilde halledip yola devam ederdik.

Alışveriş çok yapıyorum. Paramı bitirmeden gelmeyi sevmiyorum. Sadece bardak altlığı gibi standart şeyler değil gittiğim yerin butiklerini çok gezerim.

Birde çıkıp rastgele gezmeyi seviyorum. Çok kayboldum ama çok güzel yerler buldum.
  • jazzabel  (16.10.19 14:52:06) 
Genel olarak depresif ve mutsuz bir ruh haliniz olabilir. Bazen bir yerden sonra insan her şeyden sıkılabiliyor. "Ee ne oldu ki şimdi?" moduna girebiliyor. Eğer sizde bu durum yoksa gezmeyi sevmiyorsunuz demektir. Sevmek zorunda değilsiniz zaten. Sevmiyorsanız yapmayın, sevebileceğiniz farklı şeyler bulun kendinize. Burada size laf sokan tiplere de takılmayın.


  • bayc  (16.10.19 15:18:26) 
Bu saydiklarindan keyif almiyorsan deniz tatili yap. Plaji, denizi güzel olan ülkelere gidip denize girer, yemegini yer uyursun.

Ona da "Ee noldu suya girdik ciktik simdi!" diyorsan gercekten ölmüssün dostum :D
O zaman seyahat etmemelisin.
  • chitosan  (16.10.19 15:43:01) 
Sorun olaya tersten yaklaşıyor olmanız, herkes x ülkesine gidiyor ben de gideyim diyorsunuz, gidince de rutine düşüyorsunuz. Önce ilginizi çeken bir şey bulun, bu ilginç bir yeri görmek olabilir, adrenalin aktivitesi olabilir, çok istisnai yöresel bir aktivite olabilir, belli bir yemek olabilir, karşı cins olabilir, bir şeyin eğitimini almak olabilir, sevdiğiniz bir muzisyenin konserine katılmak olabilir vs. vs. o şeyi bulunca da hangi ülkedeyse oraya gidin. Bu yer belki küçük bir kasaba da olabilir. Aklınızda şu an bir şey yoksa keşfedene kadar gitmeyin zaten. Seyahat etmek Paris'e gidip fotoğraf çekilip instagrama koymak demek değil, hatta bundan daha berbat bir seyahat düşünemiyorum.
Yazılmış zaten herkes seyahat etmeyi sevmeyebilir, tatilde seyahat dışında aktiviteler de yapılabilir.

  • mikro patlama  (16.10.19 15:56:45) 
herkes seyahat etmeyi sevmiyor, siz de sevmek zorunda değilsiniz. bir kenara gidiş dönüş bileti diğer yana 20-30 kitap koysam, hiç düşünmeden kitaplara sarılacak bir arkadaşım var benim. yemeğe düşkün, tüm seyahat planlarını buna göre yapan tanıdığım da var. insanlar çeşit çeşit, zevkler de öyle. biri diğerinden iyi demek anlamsız.

ben ne yapıyoruma gelirsem, farklı yerler görmeyi seviyorum. aklımda kalan bir müze için ikinci kez seyahat ettiğim şehir de var, gidip en ünlü müzesine gitmediğim şehir de. gitmeden vaktim varsa blogları okurum ama genelde kafama göre takılıyorum. hava çok soğuk değilse yürüyerek gezmeyi, ilgimi çeken sokaklara dalmayı, yerellerin takıldığı kafelerde oturmayı seviyorum.
  • asteriks  (16.10.19 16:06:40) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.