Ekşi Duyuru

Beni odasına çağırdığında gitmediğim için ders değerlendirme kriterlerini değiştirip beni bırakan hoca oldu. Enstitü ve dekanlığa şikayet ettim. Hoca okuldan atıldı. Ama her şeyi kanıtladım. O şekilde yani

Kanıtlayabileceğin bir şeyse korkma hemen şikaye et. Sen atağa geçince hemen tırsıyorlar

Yerinizde olsam hocadan önce kendisi hakkında şikayet dilekçesi verirdim. Olaya şahit olan başkaları da vardır mutlaka.

Yoksa hoca sizi disiplin kuruluna sevk edecek, diğer hoca arkadaşları da aleyhinizde karar verecektir. Idare mahkemesinde hakkınızı aramak zorunda kalacaksınız. Uzaklaştırma alırsanız boş yere vakit kaybedeceksiniz.

Dekanlığa şikayette bulunun aynı buraya yazdığınız şekilde. Size hakaret ettiğini, bağırdığını vs. Dekan görüşelim konuşalım dese bile önce o şikayeti dosya numarasıyla birlikte kaydettirin, sonra konuşun.

bir de belki masraflı olabilir ama bir avukata danışarak hukuki olarak ne yapabileceğinizi araştırın. Bir dava açabilme imkanınız varsa açın. Böyle durumlarda ünvan tatlı geldiği için korkuyorlar

Mobilim ekleme yapamadım. Burada akademide hocalar her zaman haklıdır. Türkiye'de akademisyenlerin çoğu eleştiriye kapalı, güncellikten uzak, makale/bilim üretmekten aciz ego yumaklarıdır. Tek varlıkları ego olduğundan sizinle sandığınızdan fazla uğraşmaları muhtemeldir. En iyi ihtimalle o dersten kalırsınız. Hakkınızı arayın, hatalı değilsiniz.

bana da bi gerizekalı kezban araştırma görevlisi sınavın ortasında durup dururken herkesin içinde kopya çekiyorsun diye bağırmaya başladı. bana şahit olan arkadaşlarım olmasına rağmen rektöre kadar gittim, hiçbir şey yapamadım. dava açmak da anlamsız olacaktı, iki avukatla konuştum ikisi de umursamadı boşuna para ödedim. üniversite de vakıf üniversitesi güya. hala içimde uktedir. bana da herkesin içinde hakaret etmişti üstelik. sinir stres olduğumla kaldım. kopya çeksem bile böyle davranılmaz, her şeyin yordamı var ki kopya çektiğim yoktu, sınava yoğunlaşmıştım. dersten kaldım, çok uğraştırdı. allah belasını versin.

hocanızın tepkisi yersiz ve abartılı olmuş ama başka bir noktaya değinmek istedim.

aslında derste hocayı hakir görmeye yönelik bir soru yöneltmişsiniz, yani sorduğunuz soru akademisyenin akademisyenliğini, ders işleyiş şeklini bir şekilde aşağı göstermeye yönelik gibi duruyor. bu soru sınıfta diğer insanların önünde sorulduğunda, soruyu soran olarak siz kendinizi yukarıya konumlayıp bundan tatmin elde etmeye çalışmış olabilirsiniz gibi duruyor. bu durumda karşınızdaki kişi kızabilir ama bu da onun bu tavrını haklı çıkarmaz tabi ki, size bu şekilde bir davranış göstermesi çok abartı ve yanlış olmuş, damarına basmışsınız belli ki.

bu noktada siz acaba bu tür bir soruyu hocaya neye dayanarak ve ne elde etmeye çalışarak yönelttiniz, bunu da bir yandan düşünmenizi önerebilirim. alan iletişim diyorsunuz, bilimsellik diyorsunuz, olayın bilimsel taraflarını, bunların derste nasıl aktarılabileceğini siz biliyor musunuz mesela? bu soruyu bir akademisyene kendisinin bir meslektaşı ya da üstü yöneltebilir, o da uzmanlık alanı uyumluysa. bir dersin kalitesini o dersi alan öğrenciler de belirler çok zaman. siz bu belirttiğiniz yargıya nasıl varabilip ders içerisinde bunu hocanıza soru olarak yöneltebildiniz mesela? Derdiniz gerçekten bu sorunun cevabını öğrenmektiyse bunu hoca ile konuşabileceğiniz bin türlü yöntem vardır. dersinizin bilimsel (?) ya da bilim dışı (?) işlenmesiyle ilgili bir sorunsaldan öte, bir de tatsız ve üzücü bir olay yaşamışsınız, o da bir kenarda kalsın, ama bence kendinizi ve iletişim kurma biçimlerinizi de düşünmelisiniz. bu olay üzerinden olmasa da geleceğe yönelik olarak.

@nimberjack bilakis.derste söz almak isteyenler oluyordu.ben de elimi kaldırdım.5-6 kişi elini kaldırdı ama en son söz hakkı bana verildi.ve ben sorumu yönelttim.sorumu yöneltincede gözü bakışı bi değişti.cevap verecek diye bekliyordum ama konuyu değiştirdi hızlıca.sonrasında derse küçükten bir devam etti ve "beklenmedik bir şekilde", "alışkanlıklarının tersine" derse ara verdi.sonrası zaten yukarda yazıyor.

"beklenmedik bir şekilde" ve "alışkanlıklarının aksine" diyorum çünkü 7 senedir bu fakültedeyim ben.

7 senedir aynı fakültede öğrenciyim ve öğretim üyelerini az çok tanıyorum.

milletin içerisinde çat diye öyle bir soru sormanız abzürt olmuş, dersin işlenişiyle ilgili böyle derinden bir sıkıntınız varsa hocanın yanına gidip yalnızken konuşulması daha verimli olur.

toplum içinde böyle soru sormanız, sorunun cevabını merak etmenizden çok, hocanın otoritesine bir darbe vurmanıza neden olmuş, bundan dolayı da olay artık sorduğunuz sorudan ziyade hocanın otoritesiyle savaşa dönüşmüş.

ne yapabilirsiniz bilmiyorum, fakat "insana başkalarının yanında verilen öğüt hakarettir"

@egokalp millet dediğin anfide ders alan öğrenciler

toplum içinde böyle soru sormanız, sorunun cevabını merak etmenizden çok, hocanın otoritesine bir darbe vurmanıza neden olmuş

otoritesine mi?hangi otoritesine?
otoritesini beni kendi odasında kapısını bana kapattırıp beni aşağılarcasına soru sormasını ve bağırarak defol demesi haklı mı çıkartıyor?
otoritesi varsa derste sorduğum soruyu zınk diye cevaplardı.akademisyense eğer gerçekten beni sorduğum bu soruyu neden sorduğuma pişman ederdi.


bundan dolayı da olay artık sorduğunuz sorudan ziyade hocanın otoritesiyle savaşa dönüşmüş.

ben kimseyle otorite savaşına girmedim.girmeyeceğim.

ne yapabilirsiniz bilmiyorum, fakat "insana başkalarının yanında verilen öğüt hakarettir"

öğüt vermedim soru sordum.

derste böyle bir soru soruyorsan başına gelecekleri önceden hesaplaman lazım. ister celal bayarda ister harvard olsun böyle bir soru sorduğunda hoca senin içinden geçer. her şeyin bir yolu yordamı var.
ergen triplerine girip adımı numaramı vermek istemiyorum diyemezsin, dersen de başına gelecekleri bilmen lazım.
ses tonu, vucut dilinden, defoldan falan bir şey çıkmaz. neyin davasını açacaksın? sövdü mü? vurdu mu?
herkes tutturmuş bir mobbing bir psikolojik şiddet.

"derste böyle bir soru soruyorsan"

ne varmış "bilimsellikten uzak işliyorsunuz" sorusunda? bu soruyu sorduğu için aşağılanmayı ve defol diyerek küçük görülmeyi mi hak ediyor? sorduğu soru "neden dersi bilimsellikten uzak işliyorsunuz?"

şikayetçi ol ama hiçbir şey olmayacak çünkü bi üst tiptekiler gibilerle dolu. hayatı alt-üst ilişkileri içinde algılarlar ve aşağılanmayı hak ettiklerini düşünüyorlar.

ders işleyişinden, şundan bundan neyse işte memnun değilsen gidersin odasına hocam böyle böyle ben - hatta varsa senin gibilerle birlikte - derste şundan bundan neyse işte rahatsızım. bunun için bir şey yapabilir miyiz? dersin
derste dersi neden bilimsellikten uzak işliyorsunuz dersen o okul bitmez. sen bilim kurulu musun, bölüm başkanı mısın sen mi karar veriyorsun iletişim gibi bir alanın bilimselliğinin sınırlarına der en iyi ihtamlle sınıfın içinde rezil eder gönderir okulu da bitiremezsin.
ne kadar delikanlıymışsın bu arada internette ağlıyorsun.

Her doğru her yerde söylenmez. Evet böyle bir realiteyi kimse inkar edemez. Ancak konuyu hocanız ile yüz yüze konuşmanız daha samimi daha mantıklı olurdu. Hocanızın ders işleyişi ile ilgili şikayetlerinizi toplumsal lince (olmamış ama olabilirdi) dönüştürecek bir ortamda konuşmanız bana kalırsa doğru olmamış. Böyle bir ortamda böyle bir sözü söylediyseniz niyetiniz samimi değildir. Birebir de nedenleri ile konuşup tavsiye niteliğinde son sözü kendisine bıraksaydınız daha isabetli olurdu. Züccaciyeci dükkanına giren fil gibi ortalığı yıkıp dökmüşsünüz.

"derste böyle bir soru soruyorsan başına gelecekleri önceden hesaplaman lazım" kafasını şiddetin içselleştirilmesi olarak görüyorum, katılmıyorum.

çapsız çapsız insanlar, vizyonsuz iş bulamayan güruhtan tipler akademisyenliği iş sahası olarak görür oldu. tabiiki eleştireceksin. bunu akademide yapmayacaksan nerede olacak? hocanın kişiliğine, şahsına istinaden bir eleştiri (ki bu eleştiri olmaz o zaman) yapmadığın müddetçe her zaman konuşulmalı.

okulun/fakültenin/enstitünün ilgili birimlerine şikayette bulun, üstünü kapatmaya kalkarlarsa peşine düş. okulunda şiddete karşı eylem yapan bir merkez/birim vs varsa onlarla irtibata geç.


son olarak üniversiteler ve hocalar artık 1950'lerde değil, 2000lerde doğan kitleye ulaşabilecek şekilde kendilerini geliştirmeliler, bunu dersi başka anlatsın anlamında söylemiyorum sadece; o kuşaktan birilerinin beklentilerini, taleplerini, nasıl cevaplanması gerektiğini vs bilmeli.