[]

Ben Nasıl Büyük Adam Olucam

///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\

Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde öğrenciyim. Ancak şu an İstanbul'a taşınacak ve öğrencilik yapacak durumum yok.

Mezuniyetimin öncesinde ve sonrasında pek de gelecek vaat etmeyen ve mutlu olmadığım işlerde çalıştım. Garsonluktan düz ameleliğe oradan dolmuş taksiciliğe uzanan geniş ama hiçbir anlamı olmayan iş geçmişi, hatta resmiyette yoklar bile. Hukuk kazanmışsın bırakmışsın işsizlik garantili bir bölüme geçmişsin, rahat mı battı da yaptın bu çılgınlığı diyecekler olacaktır. Ona sebep olan şeyi kısaca anlatayım. Bir kaza geçirdik yanımdaki arkadaşım ve sevgilim öldü ben de zaten çok alışamadığım şehri ve bölümü bırakmak durumunda kaldım.

Kaza öncesi, ölen arkadaşım ve başka bir arkadaşımla internet işleriyle uğraşıyorduk. Ufak tefek siteler, sosyal medya hesapları, sayfaları vs. Çılgın paralar kazanmıyorduk ya da üzerine kariyer inşa edebileceğimiz işler değildi bunlar ama işte bir üniversite öğrencisini döndürüyordu şöyle böyle. Kaza sonrası ben tamamen çekildim bunlardan.

Şehir ve bölüm değişikliği sonrası sadece derslere gidip geldim. Bir süre sonra hem maddi sıkıntıya düşmem hem de bir takım uzman ve yakın çevre tavsiyesiyle iş aramaya başladım. Önce okul bir şey ayarlar mı diye kovaladım, olmadı. Sonra iyi kötü bir gelecek vadedebilecek yerlere baktım ama pek bana uygun bir şey yoktu. Açıkçası bu benim ne aradığımı bilmemem ile mi alakalı yoksa denk geldiğim her ilanda benimle çok alakasız bölümleri aradıklarından mı bilmiyorum. Bir yeden başlamak lazım dedim ve garsonluktan saçma sapan bir maceraya başladım. Olası daha iyi part time iş, staj vs. fırsatlarını kovalıyordum bir yandan ama olmadı bir türlü. Bir süre sonra da sanırım umutsuzluğa yenik düşüp takip etmeyi bıraktım.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADA BIRAKIP SON BÖLÜMLERE DOĞRU ATLAYABİLİR///\\\

Aslında aklımda hep akademik olmak vardı. Bu, bir zamanlar benim için ıslak ve renkli bir rüya gibiydi. Ancak zamanla bu hayalimden vazgeçtim büyük ölçüde. Yani evet halen bir akademik tatminsizlik, üniversiteden beklediğini bulamama durumu var ancak bir kariyer olarak akademisyenlik şu an için ülke şartlarını da düşününce çok hedefim değil. Mezuniyetim yaklaşırken bu vasıfsız işçilik olayı artık inanılmaz yıpratıcı bir duruma dönüşmüştü benim için. Belki iletişim yeteneklerim falan gelişir, iki insan tanırım vs diye itildiğim süreçten insan sevmeme duygumu pekiştirerek çıktım. Sonrasında da mezun oldum.

Akademik olma hayalim iyice ölmeden yüksek lisans yapayım dedim ama tek haneli netlerle öğrenci olan bölümlerin hocalarına beğendiremedim kendimi. Askere gideyim bari o zaman dedim, sağlık sorunu çıktı, gidemedim. Ben böyle boşlukta süzülürken herkes yolunu tutmaya başladı. Kimi önümüzdeki yaz kocası olacak hocasının üniversitesinde akademik kariyere atıldı. Bilgisayarı açsa kapatamayan kapatsa açamayanlar it işi buldu. İki gün önce Adwords duysa anama mı küfrediyon diye mevzu çıkaracaklar online marketing specialist oldu. Kiminin halasının komşusunun görümcesi tanıyordu birilerini öyle oldu, kiminin dayısı işe girdiği şirketin en büyük 3-5 müşterisinden biriydi öyle oldu.

Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde ilanlarına bakıyorum ve kafamda hiçbir şey canlanmıyordu, halen de canlanmıyor. Yani nasıl oluyor da hem yeni mezun ya da giriş seviyesi diye bahsedilen işte 2-3 yıllık deneyim isteniyor kafamda oturmuyor. Ya da yazmışlar işte iyi derece İngilizce ve Office bilgisi. Bu benim kafamda hiçbir şeye denk gelmiyor. Nedir şimdi iyi derece Office bilgisi? Tatsuo Horiuchi olmamız mı lazım yoksa vlookup nedir bilsek, kullanabilsek yeterli mi bilmiyorum. İngilizce de aynı şekilde. Nedir iyi İngilizce, Baltimore mapushanesine düşsek sıkıntı yaşatmayacak seviye mi yoksa ne bileyim bir üniversitenin hazırlığını geçirtecek seviye mi nedir?

Hangi arkadaşımı arasam iş yok. Amah hp başka yerlerde olduğuna dair duyumları var. Bankacıyı arıyorum abi biz eleman çıkartıyoruz zaten ama sapcilar adam arıyor ve deli para kazanıyorlar ona bak sen diyor. Sapciyi arıyorum abi lanet olsun bulaşma bu işe, zaten düzgün ilan yok ama reklamcılar eleman arıyor çok çılgın para kazanıyorlar hem de diyor. Herkes eleman arıyor ama aslında kimse aramıyor. Böyle böyle oradan oraya sekiyorum.

Biraz köylü biraz memur bir aileden geliyorum. Onlara göre memleketteki birkaç büyük şirketten birinde kritik elemanlarından biri olmayacaksam zabıta falan olmam çok daha iyi çünkü sigortası falan var, maaşı sekmiyor falan öyle yani. İşsizliğin üstüne bir de başka bir ailevi olay eklendi ve kendimi daha önce birkaç yüz km yaklaşmaktan başka bir ilişkimin olmadığı bir Anadolu şehrinde kpss hazırlanmaya çalışırken buldum.

Saçma sapan bir haldeyken –kazadan önce ortağım olan- arkadaşım aradı. Askerlik ardından da evlilik işlerine gireceğini anlattı ve elindeki internet işleriyle ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Süreç sonuna kadar işleri ayakta tutsam yeterdi, kazanç olursa da bana kalacaktı. Kabul ettim ben de zaten boşlukta süzülüyordum. Biraz internet işleri biraz kpss darken bir yıldan fazla bir süre geçti bu bilmediğim Anadolu şehrinde. Ben belki bakkala gitmeleri falan saymazsak 4-5 kere evden çıktım. Kafamda sürekli şimdi hava almaya bile çıksam olur da susarsam bakkaldan bir su alsam yok yere 1 lira zarardayım diye hesaplara girişiyordum. Masraf olur diye –biraz da kendime güvenmediğimden- yds, teofl vs bile bakmadım. Toefl olmuş 185$ nereye kasıyorum. Bu arada arkadaşın sitelerden, facebook işlerinden falan para geliyordu yalan söylemeyeyim ama yarını belli olmayan benim için her kuruş değerliydi.

Kpss sürecinde anladım ki ben kazanamayacağım sınava hazırlanmışım. Puan anlamında değil bu dediğim orada çok sıkıntım yok. Ancak görüyorsunuz ki sizin gibi milyonlar var ve “Bu kadroya kim başvuracak da referanslar yarışacak ya o kadar da değil.” diyorsun adamlar bakan, danışman referanslarıyla geliyor. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır sanıyorum.

Şu an halen arkadaşımın emanet ettiği işlerle ilgileniyorum, onlardan gelen parayla yaşamaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun sürmez. Yakında devrederim tekrar işleri kendisine. Birikmiş paramla, aile desteğiyle ne kadar sürer bu düzen bilmiyorum, bu enflasyon olmasa belki 8-9 ay daha götürürüm diyordum ama şimdi 6 ay götürmem bile mucize olur gibi.

Ailem de şu kurumun ilanı varmış, şu sınav varmış diye darlıyor. Elbette kötü niyetle yaptıkları düşünmüyorum bunu ama artık benim için inanılmaz yıpratıcı olmaya başladı. En son işte idari hakimlik sınavı dedikodusu çıktı. Arıyorlar kitapları aldın mı, ilan çıktı mı bulamadık vs diye. Her gün olmasa da 2-3 güne bir benzer muhabbetler. Ama anlatamıyorum sanırım onlara kendimi. Kazanamayacağım bir sınava hazırlanmanın maddi manevi yükünü. Olsun sen puanını al mülakatta elenirsen onların ayıbı olsun bu falan diyorlar. Onların ayıbı olsun da giren bana girecek. Korsanın korsanı kitapları da alsam yol parası, sınav parası darken en az 500 belki 600 lira gidecek. Halen optik form görmenin, test çözmenin, işsizliğin etkilerden bahsetmiyorum bile.

Rahat bırakın desem iki gün bırakacaklar üçüncü gün “e sen hâlâ iş bulamadın, bak özel sektör de ölü, hem sen n’apıcan özelde” muhabbetleri başlayacak, yüksek lisans kovalarken oldu bunlar zira.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADAN DEVAM EDEBİLİR///\\\

Ancak ben mesleğimi yapabilmek için tek bir dile, coğrafyaya, devletle bağlı kalmak istemiyorum. Tam şu an “aha biri daha türkiye'den siktir olup gitmek geyiği yapacak” diye düşünüyorsunuz, farkındayım ancak öyle değil. Buradan kalıcı olarak siktir olup gitmek gibi bir gayem yok. Böyle bir iş yapmak istiyorum zira yıllarca çok kısıtlı bir komünite ile iletişim kurmak istemiyorum. Uluslararası bir karşılığı olsun yaptığım işin istiyorum. Diğer sebepse bir şekilde işimi kullanıp kısa süreli de olsa yurtdışına çıkabilirsem bunun döndüğümde halen bu memlekette bir çeşit kariyer boost etkisinin olması. Belki 15-20 yıl önceki gibi değil evet ancak halen gördüğüm kadarıyla kamu ya da özel bir şekilde yurtdışında iş yapmış insan daha kıymetli.

Emanet sitelerle ilgilenirken github, producthunt trendlerine bakmanın, terminal veya ide ekranlarını görmenin beni çok daha mutlu ettiğini fark ettim. Yaklaşık 16 yıldır bilgisayar-internet kullanıcısı olmama rağmen meraklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın çok ötesine geçemedim. Çok kısıtlı da olsa mysql, javascript, php, css, python biraz da algoritma ve network bilgim var. Ancak hepsi bu. Zaten hiçbir zaman linus torvalds bi’ dennis ritchie olmak gibi hayalim olmadı. Bu noktada bilişim ile daha yakın temas halinde olacak bir iş benim aradığım iş olabilir diye düşündüm. Muhtemelen bundan doğan bir algıda seçicilik ile de bir süredir hep böyle ilanlar görüyorum. Ancak aranan şeylere çok uzağım. En basitinden ne mühendislik çıkışlıyım ne matematik ne yönetim bilişim sistemleri. Tekrar sınava hazırlanıp bilgisayar mühendisliği ya da yönetim bilişim sistemleri programına yerleşmek ve oradan yüksek lisansa ilerlemek seçeneğini de düşündüm. Ancak bu sürecin yüksek lisans içermese bile benim için çok uzun ve sürdürülemez olduğuna kanaat getirdim. O zaman sadece yüksek lisans yapayım yönetim bilişim sistemleri gibi bir alanda dedim. Ancak programların geçmiş dönem Kabul listelerine baktığımda başvuru yapanların ve kabul alanların neredeyse tamamı mühendislik çıkışlı. Azınlıktaki mühendislik çıkışlı olmayanlar ise aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezun.

Acaba diyorum son paramla Userspots, UXServices, Barikat akademi kurslarına falan mı gitsem? Biliyorum bunlar birbiriyle alakasız işler ama durumum da ortada. Yoksa udemy falan mı kasıp ilerlemeye çalışsam? Öyle yapsam bile bunu nasıl sunacağım konusunda fikrim yok. Yoksa İngilizce sorunumu çözüp yurtdışında yarı burslu/burslu yüksek lisans mı kovalasam? Türkiye’de yüksek lisans yapmak istesem nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne kendi mezun olduğum alanda ne üniversitede yapmak istemiyorum. Herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı olduğu memlekette aynı insanlardan biraz daha can sıkıcı dersleri dinlemek mantıklı gelmiyor. Son çare gene kpss belasına bulaşacağım ancak bu süreçten nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilmiyorum.

Mini Manas Destanı’nı oluşturan dertlerimi okuduğunuz için teşekkürler.

 
Abi okudum. Yardımcı olabilmek isterdim ama öyle bir şansım yok açıkçası. Sadece uplamak ve allah yardımcın olsun demek için yazıyorum.


  • the real brad pitt  (10.10.18 21:39:55) 
Başın sağ olsun. Hukuku bitir bir şekilde.


  • dissendium  (10.10.18 21:46:01) 
Eğer ailenin geçimi sana bağlı değilse canını sıkacak bir durum yok. Olaya şöyle bak, 27 yaşında bekar bir gençsin. Yani kendinden başkasına karşı sorumluluğun yok öncelikle. Bu demektir ki hangi mecraya atılırsan atıl başarısız olmaktan korkmana gerek yok. Yaşın genç daha merak etme. Kpss'yi memurluğu falan yapmak istemiyorsan yapma. istersen yurtdışına git sıfırdan başlamak garsonluk yap, istersen burda İnternet işi kovala, yeter ki ne yapamadığını değil ne yapacağını düşün yastığa kafanı koyduğunda.


  • chavezding  (10.10.18 22:24:20) 
Ben de uluslararası ilişkiler okumak gibi bir mallık yaptım. Bölüm bir halta yaramıyor. Bankacı olacağım sanırım. Belki finans sektörüne geçebilirsiniz.


  • ovungec zeus  (10.10.18 22:41:02) 
Yazar ol. Metaforlar çok iyi, bir roman yazabilirsin belki tutar.


  • perfectum  (11.10.18 10:46:26) 
Hepsini okudum ve sana laflar hazırladım.

Yaşadığın zorluklarla elbette kıyaslanamaz ama ben de benzer bir süreçten geçiyorum. İyi bir üniversiteyi dereceyle bitirmeme rağmen sektör öldüğü için mezuniyetimden bu yana geçen 4 senede (yaş 27) garsonluktan, hostesliğe saçma sapan bir sürü iş yaptım. Ailem sürekli KPSS diye darlarken, ders çalışmaya bayılan bir inek olarak KPSS'yi duyunca bile artık neredeyse çarpıntım çıkacak.

1) KPSS'yi istemiyorsan salla. Ona çalışacağın vakitte bahsettiğin kurslar ve İngilizce eğitimi bence sana çok daha fazla şey katacaktır.
2) Hukuk bu, boru değil. O şansını elinden kaçırma ve mümkünse üniversitenin bulunduğu şehre gitmeye odaklan.
3) Bilgisayar bilgin ilerlememiş olabilir ama herkesten önce bu mevzulara ayıktığına göre diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Madem evden çıkmıyorsun, ücretsiz kurslarla Ekim'e kadar bilgisayar bilgini pekiştirebilirsin. (Ücretsiz kurs için bilgeis.net'i de öneririm.
4) Ben de yüksek lisans yapıyorum ama 2 sene önceye dönsem girmezdim bu işe. Benim bölümüm için ilan açılmıyor, açılsa bile akademinin durumu da malum. Açıkçası şu an sadece yük olarak görüyorum. Yine de yurt içi ve yurt dışı eğitimler için ab-ilan.com'u düzenli takip etmeni öneririm.

Şu an arkadaşının sana pasladığı iş neyse bütün freelancer sitelerinde üyelik aç ve ilan ver, daha fazla insana ve işe ulaş.
Güzel bir temelin, bol vaktin ve iyi-kötü bir gelirin var umutsuzluğa kapılacak bir durum yok. Bu sene dişini sık ve kendini geliştirmeye bak.
  • jacque  (13.05.19 15:43:56) 
Başın sağolsun. Hukuk'u bitir. jacque'ı dinle.


  • komando kani var bende  (13.05.19 17:08:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.