selam,
uzun zamandır tanıdığınız, içten içe hayran olduğunuz birisi var diyelim. "bana bakmaz" demişsiniz ya da bir şekilde cesaret edememişsiniz. bir şekilde normal arkadaş gibi konuşmaya başlamışsınız ve ilişkisinin olmadığını öğrenmişsiniz.
mevcut ilişkinizi tamamen bitirip böyle bir ilişkiye başladığınız oldu mu? benzer bir hikayeniz var mı?
uzun zamandır tanıdığınız, içten içe hayran olduğunuz birisi var diyelim. "bana bakmaz" demişsiniz ya da bir şekilde cesaret edememişsiniz. bir şekilde normal arkadaş gibi konuşmaya başlamışsınız ve ilişkisinin olmadığını öğrenmişsiniz.
mevcut ilişkinizi tamamen bitirip böyle bir ilişkiye başladığınız oldu mu? benzer bir hikayeniz var mı?
dış görünüşünden ya da yazdıklarından dolayı karşı cinsi takip ettiğimiz oluyor
bir ilişki açısından bunun sınırı neresidir
yorum yazmazsan, stalklamazsan sorun yok mu yoksa geçmişi tamamen temizlemek mi gerekiyor
empati yaptığım zaman güzel/yakışıklı olduğu için takip edilen insanları eleyebiliyorum
içerik açısıdan baktığımızda biraz da olsa tercih söz konusu
yoksa kimsenin beğendiğine kimse karışamaz mı
bir ilişki açısından bunun sınırı neresidir
yorum yazmazsan, stalklamazsan sorun yok mu yoksa geçmişi tamamen temizlemek mi gerekiyor
empati yaptığım zaman güzel/yakışıklı olduğu için takip edilen insanları eleyebiliyorum
içerik açısıdan baktığımızda biraz da olsa tercih söz konusu
yoksa kimsenin beğendiğine kimse karışamaz mı
yan büroda çalışan bir kızcağız var işe başlayalı çok olmadı. 6-7 aydır da bizim katta başka bir bürodaki çocukla birliktelermiş. beni buranın eskisi olduğum için her işi biliyorum, kafası karışan yerde bu kızcağız gelir sorar elimden geldiğince yardımcı olurum. dün yine bi evrakla ilgili sıkıntı çıkmış, bir sürü azarlamışlar bana geldi bunu nasıl düzeltebilirim diye ama çok morali bozuktu, suratı asıktı. zaten sessiz, uysal bir kız. amirleri de çok üstüne gidiyor ama ağzını açıp da bir şey söyleyemiyor, kesinlikle kendini savunamıyor. biz evrakı incelerken de sevgilisi içeri girdi suratının halini görünce noldu yine yüzünden şer akıyor diye sordu. kız da önemli bir şey yok evrak işleri dedi gülümsedi kapattı konuyu. çocuk da bastı gitti.
bana bu diyalog çok yanlış geldi ben mi abartıyorum bilmiyorum ama insan sevdiğine nasıl yüzünden şer akıyor der yahu? belli ki kız üzgün ne bileyim insan gibi sorsana ne oldu de, üzgün görünüyorsun bir sıkıntı mı var de, canını sıkan bir şey mi oldu de yani bunu sormanın onlarca yolu varken böyle irrite edici bir şekilde söylemesi çok saçma. hele ki kızın buna tepki vermemesi daha da saçma bana göre. neden sinirlenmedin sen dediğimde de ya onun içinde kötülük yok da bazen ne dediğini bilmeden konuşuyor falan dedi. önemsemedi bile.
burada gerçekten büyütülecek bir şey yok mu? size moraliniz bozukken birisi noldu yine yüzünden şer akıyor dese ne yapardınız?
bana bu diyalog çok yanlış geldi ben mi abartıyorum bilmiyorum ama insan sevdiğine nasıl yüzünden şer akıyor der yahu? belli ki kız üzgün ne bileyim insan gibi sorsana ne oldu de, üzgün görünüyorsun bir sıkıntı mı var de, canını sıkan bir şey mi oldu de yani bunu sormanın onlarca yolu varken böyle irrite edici bir şekilde söylemesi çok saçma. hele ki kızın buna tepki vermemesi daha da saçma bana göre. neden sinirlenmedin sen dediğimde de ya onun içinde kötülük yok da bazen ne dediğini bilmeden konuşuyor falan dedi. önemsemedi bile.
burada gerçekten büyütülecek bir şey yok mu? size moraliniz bozukken birisi noldu yine yüzünden şer akıyor dese ne yapardınız?
Umarım yaşlanınca biz de böyle olabiliriz. (not:46)
old.reddit.com
old.reddit.com
Duyurunun kızları bir toplaşın...
30 yaşındayım, kolay sevebilen biri değilim.
İnce eleyip sık dokuyan bir yapım var. Bu yüzden bu yaşıma kadar gönül verdiğim kişi sayısı 2 elin parmaklarını geçmez. (ergen yaşlar dahil bu sayıya)
Teklif ettiklerim reddetti ancak arkadaşça görüşmeye devam ediyorum bir çoğu ile. Yani arkadaş olarak mükemmel bir insanım sanırım.
Neyse, durum bu işte. Kızlar tarafından bir nedenle tercih edilmiyorum.
Evlilik düşünüyorum ama pek umudum yok açıkçası, kızlar ben yaşındaki hiç ilişkisi olmamış bir erkek hakkında ne düşünür bunu merak ettim.
Edit: tip olarak ortalama biri olduğuma inanıyorum. bazı kız arkadaşlar yakışıklı olduğumu söylüyorlar. neden belirttim bunu da bilmiyorum.
30 yaşındayım, kolay sevebilen biri değilim.
İnce eleyip sık dokuyan bir yapım var. Bu yüzden bu yaşıma kadar gönül verdiğim kişi sayısı 2 elin parmaklarını geçmez. (ergen yaşlar dahil bu sayıya)
Teklif ettiklerim reddetti ancak arkadaşça görüşmeye devam ediyorum bir çoğu ile. Yani arkadaş olarak mükemmel bir insanım sanırım.
Neyse, durum bu işte. Kızlar tarafından bir nedenle tercih edilmiyorum.
Evlilik düşünüyorum ama pek umudum yok açıkçası, kızlar ben yaşındaki hiç ilişkisi olmamış bir erkek hakkında ne düşünür bunu merak ettim.
Edit: tip olarak ortalama biri olduğuma inanıyorum. bazı kız arkadaşlar yakışıklı olduğumu söylüyorlar. neden belirttim bunu da bilmiyorum.
Merhaba,
2 Seneye yaklaşan ilişkim karşı tarafın annesinin beni onaylamaması nedeni ile bitiyor, öncelikle kız arkadaşım ilk başta direk bitirecek ti şu zamana kadar ailesine hiç yalan söylememiş bir kişi kendisi yaşlarımızda 30 a yakın. Ben ''annen bitsin bilsin zamanla alışır sende bir süre sonra senin dediğini yaptım ama olmadı şimdi sende benim dediğimi yap alışmaya çalış'' dersin dedim kabul etti ancak bugün artık bu durumun içinde olamayacağını bu süre zarfında çok yorulduğunu ve bana karşı eskisi gibi hissetmediğini söyledi. Konuşacak kimsem yok, bana birşeyler söyler misini?
Sevgiler
Beni onaylamamasının sebebi, hem işim, hemde ısınamaması imiş, İş ne diyecek olursanız namusumla para kazandığım hatta kızından daha fazla kazandığım bir iş. Türkiye de alışılagelmiş bir iş olmadığından ötürü oturtamadı kafasında.
2 Seneye yaklaşan ilişkim karşı tarafın annesinin beni onaylamaması nedeni ile bitiyor, öncelikle kız arkadaşım ilk başta direk bitirecek ti şu zamana kadar ailesine hiç yalan söylememiş bir kişi kendisi yaşlarımızda 30 a yakın. Ben ''annen bitsin bilsin zamanla alışır sende bir süre sonra senin dediğini yaptım ama olmadı şimdi sende benim dediğimi yap alışmaya çalış'' dersin dedim kabul etti ancak bugün artık bu durumun içinde olamayacağını bu süre zarfında çok yorulduğunu ve bana karşı eskisi gibi hissetmediğini söyledi. Konuşacak kimsem yok, bana birşeyler söyler misini?
Sevgiler
Beni onaylamamasının sebebi, hem işim, hemde ısınamaması imiş, İş ne diyecek olursanız namusumla para kazandığım hatta kızından daha fazla kazandığım bir iş. Türkiye de alışılagelmiş bir iş olmadığından ötürü oturtamadı kafasında.
yapıyor musunuz? ne kadar tutarlı ?
7 ay önce ayrıldık geçen hafta ortak bir arkadaşımızla karşılaştım aynı zamanda bizi tanıştıran kişi olur kendileri ve eski sevgilimin de en yakın arkadaşı Bana eski sevgilimin yeniden birleşmek istediğini ama bana söylemeye çekindiğini bana söylerse tepkimin ne olacağını sordu olumlu baktığımı tekrar denemek isteyeceğimi söyledim (tecrübelerime dayanarak eski sevgiliyle olmayacağını biliyorum aslında ama seviyorum napiyim)
Dün bu ortak arkadaş beni aradı konuşmanın içinde bak kimi vericem sana dedi eski sevgilim aldı telefonu biraz havadan sudan konuştuk gorüsmeyeli nasılsın iş nasıl okul nasıl gidiyo falan gibi. Konuşmanın sonuna doğru onun da yeniden birleşmek istediğini duyduğum için bi akşam çıkalım görüselim dedim. Aslında tamam görüşelim diyeceğini düşünmüştüm ama bilmiyorum ya görüşsek mi görüşmesek mi bilemedim dedi sonra kendini ağırdan satmaya başladı söylediklerinden görüşmek istemediğini anladım. Sanki onu arayan benmişim gibi halbuki onun arattığına adım gibi eminim.Tamam sen bilirsin kendine iyi bak dedim kapattım.
Şimdi bu kızın amacı ne anlamdım madem kendisi de istiyo neden böyle bi cevap verdi kendini ağırdan sattı. Hayatımı ne güzel yoluna koymuştum gene aklıma girdi dünden beri kötü hissediyorum kendimi normalde anlaşarak ayrıldık ama bu olaydan sonra terk edilmiş gibi hissediyorum.
Dün bu ortak arkadaş beni aradı konuşmanın içinde bak kimi vericem sana dedi eski sevgilim aldı telefonu biraz havadan sudan konuştuk gorüsmeyeli nasılsın iş nasıl okul nasıl gidiyo falan gibi. Konuşmanın sonuna doğru onun da yeniden birleşmek istediğini duyduğum için bi akşam çıkalım görüselim dedim. Aslında tamam görüşelim diyeceğini düşünmüştüm ama bilmiyorum ya görüşsek mi görüşmesek mi bilemedim dedi sonra kendini ağırdan satmaya başladı söylediklerinden görüşmek istemediğini anladım. Sanki onu arayan benmişim gibi halbuki onun arattığına adım gibi eminim.Tamam sen bilirsin kendine iyi bak dedim kapattım.
Şimdi bu kızın amacı ne anlamdım madem kendisi de istiyo neden böyle bi cevap verdi kendini ağırdan sattı. Hayatımı ne güzel yoluna koymuştum gene aklıma girdi dünden beri kötü hissediyorum kendimi normalde anlaşarak ayrıldık ama bu olaydan sonra terk edilmiş gibi hissediyorum.
durduk yere karşı cins bununla başlayan bir mesaj atarsa derdi nedir?
öyle sevgililik falan yok, eski bi dava, 7-8 senelik ama öyle muhabbetimiz de yok pek. ne yapmak istiyor sizce?
öyle sevgililik falan yok, eski bi dava, 7-8 senelik ama öyle muhabbetimiz de yok pek. ne yapmak istiyor sizce?
bu duygudan nasıl kurtuluyorsunuz?
ya bir hatun kişisinden etkilendim gibi. o pek etkilenmedi gibi ya neyse. en azından bir nabız yoklasam iyi.
şimdi hemen mesaj atmak da istemiyorum, bir yere çağırmak zaten olmaz.
formülü neydi lan bunun!?!?! ne yapacam?
danke.
şimdi hemen mesaj atmak da istemiyorum, bir yere çağırmak zaten olmaz.
formülü neydi lan bunun!?!?! ne yapacam?
danke.
Bizim liseden bir arkadaşımız vardı, kızın tek amacı zengin koca bulmaktı. 3-4 yıl boyunca starbucksa gitmedi pahalı spor salonuna gitti, dışarıda yemek yemedi lüks yerlerde kahve içti vs siz anladınız durumu. geçenlerde öğrendik kız bilmem nerenin prensinin kuzeniyle evlenmiş.
Üniversiteden bir arkadaşımız vardı, bir çocuğu baya seviyordu ama çocuğun sevgilisi vardı. 3 yıl sonra, okul bitmiş, iş hayatı başlamış iken çocuğun sevgilisinden ayrıldığını öğrenmiş ve ne yapıp edip çocukla çıkmaya başlamış.
nasıl yapıyorlar bunu? nasıl bu motivasyonu buluyorlar? ben hoşlandığım çocuğun ilgilisini çekmek için instaya fotoğraf koyacak enerjiyi bulamıyorum bunlar nasıl bu kadar ince düşünüp, herşeyi ayarlayıp sonunda istediklerini alıyorlar. biz böyle yapmadığımız için mi mutlu sona ulaşamıyoruz?
Üniversiteden bir arkadaşımız vardı, bir çocuğu baya seviyordu ama çocuğun sevgilisi vardı. 3 yıl sonra, okul bitmiş, iş hayatı başlamış iken çocuğun sevgilisinden ayrıldığını öğrenmiş ve ne yapıp edip çocukla çıkmaya başlamış.
nasıl yapıyorlar bunu? nasıl bu motivasyonu buluyorlar? ben hoşlandığım çocuğun ilgilisini çekmek için instaya fotoğraf koyacak enerjiyi bulamıyorum bunlar nasıl bu kadar ince düşünüp, herşeyi ayarlayıp sonunda istediklerini alıyorlar. biz böyle yapmadığımız için mi mutlu sona ulaşamıyoruz?
Söz veya el teması yok ancak bakislardan rahatsız olmak taciz sayılır mı?
bugün arkadaşlarimla tiyatroya gittik,üzerimde etek + pamuklu çorap vardı. Ön çarprazimda oturan adam aralarda sürekli bacaklarima bakmiş, yerinden kalkmış özellikle bana doğru arkasına eğilmiş. Yanımdaki kadın uyardı ben fark etmedim bedenen dönüktüm. Yanımdaki kadin deyince oturunca çaktırmadan bakıyor fark ettim bir şey diyemeden perde başladı.
yani anlamiyorum çoraptan bile ne görecek böyle bir şeyde ne diyebilirim ? Teknik olarak taciz sayılır mı ? Çok canım sıkıldı ya, tiksindim gerçekten, ne demem gerekirdi?
Siz bu gibi şeylerde napiyorsunuz ?
bugün arkadaşlarimla tiyatroya gittik,üzerimde etek + pamuklu çorap vardı. Ön çarprazimda oturan adam aralarda sürekli bacaklarima bakmiş, yerinden kalkmış özellikle bana doğru arkasına eğilmiş. Yanımdaki kadın uyardı ben fark etmedim bedenen dönüktüm. Yanımdaki kadin deyince oturunca çaktırmadan bakıyor fark ettim bir şey diyemeden perde başladı.
yani anlamiyorum çoraptan bile ne görecek böyle bir şeyde ne diyebilirim ? Teknik olarak taciz sayılır mı ? Çok canım sıkıldı ya, tiksindim gerçekten, ne demem gerekirdi?
Siz bu gibi şeylerde napiyorsunuz ?
Ve bu tür günlere inanmayanlar için de aynı şekilde bir şey almak durumunda olsaydınız bu ne olurdu diye fikirlerini sormak isterim :)
Cevap için şimdiden teşekkürler
Cevap için şimdiden teşekkürler
Böyle nasıl rahat takılıyorlar yahu.
Bakıyorum da özellikle rus olanlar
amerika, italya, ispanya, fransa, türkiye, dubai (kime aitse)
Gezmedik yer bırakmamışlar. Hep lüks ortamlar..
Kimse sen ne ayaksın demiyor mu bunlara?
Escort vizesi falan var da biz mi duymadık
Bir de ons istemiyoruz yazmışlar, sanırım gezdirin tozdurun demek istiyorlar.
Turk olanlara hic girmiyorum, transseksuel çok bar aralarında .
Bakıyorum da özellikle rus olanlar
amerika, italya, ispanya, fransa, türkiye, dubai (kime aitse)
Gezmedik yer bırakmamışlar. Hep lüks ortamlar..
Kimse sen ne ayaksın demiyor mu bunlara?
Escort vizesi falan var da biz mi duymadık
Bir de ons istemiyoruz yazmışlar, sanırım gezdirin tozdurun demek istiyorlar.
Turk olanlara hic girmiyorum, transseksuel çok bar aralarında .
1 yılı geciyor erkek arkadasımla beraber olalı. nerdeyse basından beri birlikte yasıyoruz. yaslarımız da ufak sayılmaz. 30-40, bir de malum duyurularda da sormustum hpv belası yasadık. eskiden oldukca sık birlikte oluruz, son 6 ayda bazen ayda 1e bile dustugu oluyor. olunca art arda bikaç gun oluyor, olmayınca birkaç hafta hiç olmuyor. hpv'nin ondan bulastıgı fikriyle bi dönem cok sogumustu, vicdan azabı hissetmişti. sonra unuttuk bu belayı, sonraki teste kadar erteledik. ve eskiden sevişirken vucuduma övgüler olurdu, simdilerde hiç öyle bişey yok. ben pek kadın gibi hissedemiyorum kendimi bu anlamda özguvenim yerlerde. ama onu da suclamak istemiyorum, depresif kafası baska seylerle dolu. ne yapmam lazım bilmiyrum, kendi haline mi bırakmalıyım, ısrar etmeli miyim? sırnasma cabam yanıt bulmazsa hiç ustelemiyorum. zaten utangacım da. hoff
edit: pişman olup da duyuruyu imha edersem kızmayın
edit: pişman olup da duyuruyu imha edersem kızmayın
şunun bir adı var mı? özellikle kilo alınca belli bir yaşın üzerindeki kadınlarda oluyor. acayip beğeniyorum. gülünce çıkıyor bir de. gamze değil ama bu biraz daha farklı. daha uzun bir çizgi.
şuradaki fotoğrafı çeken ablanın yanağındaki çizgi
www.instagram.com
www.instagram.com
burada da var
www.famousbirthdays.com
şuradaki fotoğrafı çeken ablanın yanağındaki çizgi
www.instagram.com
www.instagram.com
burada da var
www.famousbirthdays.com

Yaklaşık 3 yıl olacak. Çok güzel anılar biriktirdik.
Ama bir farkımız oldu. Ben aktif olmayı severim. Haftasonu bile alarm kurarım, koşuya çıkarım, spor yaparım, sağlıklı beslenmeye çalışırım.
Kız arkadaşım tam tersi. Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı.
Hiçbir zaman kırıcı olmamaya çalışıyorum. Kilosu hakkında asla yorum yapmam. Ama sağlık konusunu bile açsam kıyamet kopuyor.
Kendisi her zaman kilo vermek istediğini söylüyor ama tatlılar, kilo kilo yemekler yeniyor her gün.
Kendisiyle başka problemim yok ama artık cinsel çekim hissetmiyorum.
Durum ciddi çünkü hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istediğim bir insan.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık ve trip kendisini çok sevsem de çekicilik açısından ilişkiye darbe vuruyor.
Ne yapayım duyuru?
edit: ayrıca bu güne kadar hep yardım ve destek teklif ettim. birlikte hastaneye gittik, kan testi yaptırdık, diyetisyene gittik, spor konusunda cesaretlendirdim, basit program yazdım, yapabiliriz dedim, biz dilinde konuştum hep. ama şu an alındı yine. "nasıl bu kadar benden memnun olamıyorsun gerçekten anlayamıyorum. neyi eksik yapıyorum? seni mutlu edemiyor muyum?" diyor. mutlu ediyorsun, konu bu değil ki. anlamıyor maalesef. muhtemelen çok kötü hissediyor şu an.
Ama bir farkımız oldu. Ben aktif olmayı severim. Haftasonu bile alarm kurarım, koşuya çıkarım, spor yaparım, sağlıklı beslenmeye çalışırım.
Kız arkadaşım tam tersi. Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı.
Hiçbir zaman kırıcı olmamaya çalışıyorum. Kilosu hakkında asla yorum yapmam. Ama sağlık konusunu bile açsam kıyamet kopuyor.
Kendisi her zaman kilo vermek istediğini söylüyor ama tatlılar, kilo kilo yemekler yeniyor her gün.
Kendisiyle başka problemim yok ama artık cinsel çekim hissetmiyorum.
Durum ciddi çünkü hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istediğim bir insan.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık ve trip kendisini çok sevsem de çekicilik açısından ilişkiye darbe vuruyor.
Ne yapayım duyuru?
edit: ayrıca bu güne kadar hep yardım ve destek teklif ettim. birlikte hastaneye gittik, kan testi yaptırdık, diyetisyene gittik, spor konusunda cesaretlendirdim, basit program yazdım, yapabiliriz dedim, biz dilinde konuştum hep. ama şu an alındı yine. "nasıl bu kadar benden memnun olamıyorsun gerçekten anlayamıyorum. neyi eksik yapıyorum? seni mutlu edemiyor muyum?" diyor. mutlu ediyorsun, konu bu değil ki. anlamıyor maalesef. muhtemelen çok kötü hissediyor şu an.
odatv'deki haberde türbanını çıkaran kadınlar arasında gösterilen şu hatunun kim olduğunu biliyor musunuz?
odatv.com
odatv.com

evet, biliyoruz; hepiniz çok karakterlisiniz ve asla aldatmazsınız sevgilinizi. ama burada ''eğer aldatsaydınız...'' diye soruyorum.
sevgilinizi çekici olduğunu düşündüğünüz ama yüzü ve/veya vücudu sevgilinizinki kadar güzel olmayan bir kadınla aldatabilir misiniz? çekicilik, güzellik gibi bazı şeylerin önüne geçebilir mi?
sevgilinizi çekici olduğunu düşündüğünüz ama yüzü ve/veya vücudu sevgilinizinki kadar güzel olmayan bir kadınla aldatabilir misiniz? çekicilik, güzellik gibi bazı şeylerin önüne geçebilir mi?
var mı sizde de bu?
hayatımın her döneminde illa bir kadın oldu hayatımda ama hep flört, takılmaca, partilemece vs modunda geçti. birkaç kere benim haberim olmadan karşı tarafın sevgili olduğumuzu zannedip öyle davranması dışında bu noktaya hiç gelmedim. hep bir şeyleri elde ettikten sonra soğumaca, peşini bırakmaca hakim...
etrafıma bakıyorum millet sevgi pıtırcığı gibi aşk yaşıyor. bana mı tuhaf geliyor bir tek? baya baya kendi özel hayatlarından, kendilerine ayıracakları vakitten feragat edip iki kişi bir insanmış gibi yaşamaya çalışıyor insanlar. tuhaf ve saçma değil mi bu?
25/e
hayatımın her döneminde illa bir kadın oldu hayatımda ama hep flört, takılmaca, partilemece vs modunda geçti. birkaç kere benim haberim olmadan karşı tarafın sevgili olduğumuzu zannedip öyle davranması dışında bu noktaya hiç gelmedim. hep bir şeyleri elde ettikten sonra soğumaca, peşini bırakmaca hakim...
etrafıma bakıyorum millet sevgi pıtırcığı gibi aşk yaşıyor. bana mı tuhaf geliyor bir tek? baya baya kendi özel hayatlarından, kendilerine ayıracakları vakitten feragat edip iki kişi bir insanmış gibi yaşamaya çalışıyor insanlar. tuhaf ve saçma değil mi bu?
25/e
25 yaşındayım şu ana kadar sevgilim olmadı. sadece bir sürü flörtüm oldu, onlara da flört denirse tabi. bir sürü kezban, sorunlu, mal tipler hep beni buldu. sadece bir tanesi aklımda kaldı. onunla da internetten tanışmıştım, uzak mesafe ilişkisiydi ve görüşemeden bitti. 1 yıl arayla iki kez ona dönüp defalarca özür dilememe rağmen olmadı. hayatımda bir kız için böyle şeyler yaptım, bir güzel rezil oldum. daha da yapmam. artık öyle sıkıldım ki şu işlerden, öyle hevesim kaçtı ki anlatamam. artık bir kızla öylesine bile konuşasım gelmiyor lan. bir kız çıksa gel sevgili olalım dese umrumda olmaz o derece. vallahi çok dertlendim bu konuda. tekrar heves gelir mi bu yaştan sonra? düzelir miyim sizce?
kadin kisisi simdiki partneriyle tanismadan once ortak bir arkadasla bir haftalik iliski yasadigini iliski basladiktan yaklasik 1 ay sonra soyledi. bunu duyan erkek kisisi de kalkip gitti ama dogru mu yapti emin degil. partnerinizin sizden once ortak bir arkadasinizla birlikte oldugunu ogrenseniz nasil bir tepki verirdiniz?
Arkadaşımın kızı olacağı haberini aldık:)
Böyle doğa ve huzur temalı, güneş, gündoğumu, ay, yeşil, mavi, rüzgar, kumsal, yaz gibi olsun ama mümkünse Türkçe karakter olmasın isimde.. Böyle kulağa da hoş gelsin, duyunca güzel hisler versin..
Zor ama buluruz bence hepberaber duyuru:)
Böyle doğa ve huzur temalı, güneş, gündoğumu, ay, yeşil, mavi, rüzgar, kumsal, yaz gibi olsun ama mümkünse Türkçe karakter olmasın isimde.. Böyle kulağa da hoş gelsin, duyunca güzel hisler versin..
Zor ama buluruz bence hepberaber duyuru:)
28 yaşındayım, henüz ciddi bir ilişkim olmadı. Günlük hayatımda kendimden bahsedecek olursak düzenli spor yapıyorum, çeşitli hobilerim var, birden çok enstrüman çalıyorum, bir elin parmakları kadar kadın arkadaşlarım, kendi halinde çekirdek bir çevrem var. Asosyal sayılmam, ancak konuşkan biri de sayılmam. Yapı gereği karşıdaki bana geldikçe ben ona gidiyorum. Yeni birileri ile tanışmak için çaba göstermiyorum. Hatta belki şimdiye dek herhangi bir ortak paydamın olmadığı birisi ile gidip tanışma girişimim hiç olmadı. Tanışmak istediğim oldu belki. Ama ben biraz hissiz ve çekingenim. Özellikle şu sıralar.
Sosyal medyada ise durum tam tersi. Kendi haline naçizane çeşitli meziyetlerim var. Sanırım bu insanlara çekici geliyor. Fazla okuyorum, bu da şimdiye dek hep doğru kelimeleri kullanmamı sağladı belki de bilmiyorum. Ya da her şey planladığım gibi gitti, yalnızca istediğim sonuç bu değildi. Bu konuya tekrar döneceğim.
8 yıl falan önce "doğru kişi"'yi tanıdım. Arkadaşımdı. Onu epey sevdim. Ama o bunu bilmedi. Daha doğrusu bunun için, bilmemesi için çabaladım. Başka birini sevdiğini düşünüyordum çünkü. Arkadaşlığımızın yüzeyselliği aşmasına izin vermedi. Sanırım duygularımı gizleme konusunda sandığım kadar iyi değildim. Seneler ilerledi, arkadaşlığımız da azalarak bitti. Ve ben günün birinde tekrar "doğru kişi" ile karşılaştığımda onu kaybetmemeye karar verdim.
İflah olmaz bir gözlemciyim. Hatırladığım en eski geçmişimden bu güne dek olayları, inanları gözlemleme, durumları, davranışları, sebep sonuç ilişkilerini analiz etme güdüsü tıpkı aldığım nefesi yöneten o otokontrolle gerçekleşti hayatımda. Fazla uzatmayacağım kendim de dahil olmak üzere, duyguları başkalarının duyguları, düşünceleri, kaygıları, hedefleri, normları, başkalarının düşünceleri, kaygıları, hedefleri, normları olan insanoğlunun aslında o kadar tahmin edilemez olmadığını, karakter çeşitliliğine bağlı gelişen sabun köpüğü sivriliklerin törpülendiğinde hemen herkesin belirli bir pattern doğrultusunda var olmaya çabaladığını idrak etmeye başladım. Hiçbir akımın, öğretinin, felsefenin takipçisi, savunucusu değil; gözlem yapmayı, çözümlemeyi seven alelade biriyim yalnızca.
Özetle; olmadığım biri gibi değil de, yalnızca kendimi daha net ve doğru biçimde ifade edebildiğim biri olarak sosyal medya üzerinden yüzlerce kadın tanıdım, onlarcasının "telefonunu aldım". Belirli noktaya geldiğinde ilerlemesine izin vermedim ve bitirdim. Ne kadar çok kadın tanırsam, ne kadar çok kadın çözümlersem günün birinde karşılaşacağım "doğru kişi"'yi kaybetme ihtimalimin o denli azalacağını düşündüm. Günün sonunda kimse için heyecanlanmayan, kimseyi tanımaya cesareti, mecali olmayan, hissiz ve korkak birine dönüştüm.
Şu an hangi noktadayım inanın bilmiyorum. İçten ve gerçek hisler besleyemediğim birini sırf yalnız kalmamak adına hayatıma almak çok aşağılayıcıydı her iki taraf için. Ben de tüketmenin, tüketilmenin daha az zarar vereceğini düşündüğüm sosyal medya evreninden ne kazandığımı, ne kaybettiğimi bilemeden bugüne savruldum.
Peki şimdi hangi yöne gitmem gerek?
Sosyal medyada ise durum tam tersi. Kendi haline naçizane çeşitli meziyetlerim var. Sanırım bu insanlara çekici geliyor. Fazla okuyorum, bu da şimdiye dek hep doğru kelimeleri kullanmamı sağladı belki de bilmiyorum. Ya da her şey planladığım gibi gitti, yalnızca istediğim sonuç bu değildi. Bu konuya tekrar döneceğim.
8 yıl falan önce "doğru kişi"'yi tanıdım. Arkadaşımdı. Onu epey sevdim. Ama o bunu bilmedi. Daha doğrusu bunun için, bilmemesi için çabaladım. Başka birini sevdiğini düşünüyordum çünkü. Arkadaşlığımızın yüzeyselliği aşmasına izin vermedi. Sanırım duygularımı gizleme konusunda sandığım kadar iyi değildim. Seneler ilerledi, arkadaşlığımız da azalarak bitti. Ve ben günün birinde tekrar "doğru kişi" ile karşılaştığımda onu kaybetmemeye karar verdim.
İflah olmaz bir gözlemciyim. Hatırladığım en eski geçmişimden bu güne dek olayları, inanları gözlemleme, durumları, davranışları, sebep sonuç ilişkilerini analiz etme güdüsü tıpkı aldığım nefesi yöneten o otokontrolle gerçekleşti hayatımda. Fazla uzatmayacağım kendim de dahil olmak üzere, duyguları başkalarının duyguları, düşünceleri, kaygıları, hedefleri, normları, başkalarının düşünceleri, kaygıları, hedefleri, normları olan insanoğlunun aslında o kadar tahmin edilemez olmadığını, karakter çeşitliliğine bağlı gelişen sabun köpüğü sivriliklerin törpülendiğinde hemen herkesin belirli bir pattern doğrultusunda var olmaya çabaladığını idrak etmeye başladım. Hiçbir akımın, öğretinin, felsefenin takipçisi, savunucusu değil; gözlem yapmayı, çözümlemeyi seven alelade biriyim yalnızca.
Özetle; olmadığım biri gibi değil de, yalnızca kendimi daha net ve doğru biçimde ifade edebildiğim biri olarak sosyal medya üzerinden yüzlerce kadın tanıdım, onlarcasının "telefonunu aldım". Belirli noktaya geldiğinde ilerlemesine izin vermedim ve bitirdim. Ne kadar çok kadın tanırsam, ne kadar çok kadın çözümlersem günün birinde karşılaşacağım "doğru kişi"'yi kaybetme ihtimalimin o denli azalacağını düşündüm. Günün sonunda kimse için heyecanlanmayan, kimseyi tanımaya cesareti, mecali olmayan, hissiz ve korkak birine dönüştüm.
Şu an hangi noktadayım inanın bilmiyorum. İçten ve gerçek hisler besleyemediğim birini sırf yalnız kalmamak adına hayatıma almak çok aşağılayıcıydı her iki taraf için. Ben de tüketmenin, tüketilmenin daha az zarar vereceğini düşündüğüm sosyal medya evreninden ne kazandığımı, ne kaybettiğimi bilemeden bugüne savruldum.
Peki şimdi hangi yöne gitmem gerek?
soyle batili dizilerde gorudugumuz gibilerden. mesela liseye giden cocuk evinde parti veriyor tum okulu davet ediyor.
- bu durum gercek mi? yoksa sadece diziler/filmler icin uydurduklari bir sey mi? o evi kim topluyor arkalarindan? (yurtdisinda yasayan ve gorenler icin bu soru.)
- bizde de var mi boyle bir sey? ben gormedim ama belki vardir, boyle daha acik fikirli ailelerde falan?
- son olarak, biricik evladiniz sizden evde parti icin izin istese izin verir miydiniz?
(cok muhim bir soru olmadigi icin gonul islerinde yerini uygun gordum. ana sayfayi isgal etmesin.)
- bu durum gercek mi? yoksa sadece diziler/filmler icin uydurduklari bir sey mi? o evi kim topluyor arkalarindan? (yurtdisinda yasayan ve gorenler icin bu soru.)
- bizde de var mi boyle bir sey? ben gormedim ama belki vardir, boyle daha acik fikirli ailelerde falan?
- son olarak, biricik evladiniz sizden evde parti icin izin istese izin verir miydiniz?
(cok muhim bir soru olmadigi icin gonul islerinde yerini uygun gordum. ana sayfayi isgal etmesin.)
Özellikler
-30 yaşında erkek
-Kilolu (balık etli beden kitle endeksi 38)(zayıflayamıyor)
-Aylık gelir 3500-4000 TL memur
-Sosyal ortam yok, Sosyal medya filan hiç yok
-Hiç bilmediği bir yerde yaşar çevresi yok. Ailesinin tanıdığı (komşu kızı akraba bağlantıları filan) yok.
-Girişken değil şimdiye kadar sadece 3 sevgilisi olmuş
Artık evlenmek istiyor. Çevresine filan söylemiş ama çekici biri olmadığı için red almış bir kaç defa.
Ne yapmalı ?
Yoksa bu şekilde yaşayıp ölecek mi ?
-30 yaşında erkek
-Kilolu (balık etli beden kitle endeksi 38)(zayıflayamıyor)
-Aylık gelir 3500-4000 TL memur
-Sosyal ortam yok, Sosyal medya filan hiç yok
-Hiç bilmediği bir yerde yaşar çevresi yok. Ailesinin tanıdığı (komşu kızı akraba bağlantıları filan) yok.
-Girişken değil şimdiye kadar sadece 3 sevgilisi olmuş
Artık evlenmek istiyor. Çevresine filan söylemiş ama çekici biri olmadığı için red almış bir kaç defa.
Ne yapmalı ?
Yoksa bu şekilde yaşayıp ölecek mi ?
insanlardan soğuduğunuzda, hayatın üstünüze fazla gelmeye başladığı zamanlarda ne yapıyorsunuz? ben içime dönmeye çalıştım ama içime döndükçe de bunalımım,tahammülsüzlüğüm arttı. deşarj olamadım bir türlü. antidepresanların geçici mutlulukarına tekrar mı başvurmak lazım?
Bere
İnce
Ortam
Tak
Bu dört kelimeden iki kelime üretmemiz lazım. Harflerin yeri değişebilir. Ama hepsini kullanmalıyız. Mesela bere ve ince den bir kelime, diğer ikisinden ayrı bir kelime bulunacak bence. Ama bulamadım. Bir de siz bakın.
İnce
Ortam
Tak
Bu dört kelimeden iki kelime üretmemiz lazım. Harflerin yeri değişebilir. Ama hepsini kullanmalıyız. Mesela bere ve ince den bir kelime, diğer ikisinden ayrı bir kelime bulunacak bence. Ama bulamadım. Bir de siz bakın.
Günümüz ilişkilerinin tüketilebilir ve bol alternatifli doğasının esas sebebi bu değil mi aslında? Bir kadın tanıdınız mesela. Ona bir şekilde denk geldiniz. Çok güzel, zarif ya da onda bir zenginlik ve anlam bulabileceğiniz duygusunu sizde uyandırıyor.
İhtiyacınız olan tek şey kısacık bir sörf. Bir Google, Instagram ya da Twitter turuyla ona dair sahip olmanız gereken bilgilerin tamamına kısa bir sürede sahip olabiliyorsunuz. Konuştuğunuzda keşfedeceğiniz ya da merak edeceğiniz çok bir şey kalmıyor ya da onu istemenin bir heyecanını ve cazibesi yitirmiş oluyorsunuz. Hatta ciddi bir ilişkiye başladığınızda en erken 6 ay sonra öğrenmeniz gereken bir bilgiyi bile bilinçli ya da gayriihtiyari bir şekilde paylaşmış olabildiğini görüyorsunuz.
Takipçi, beğeni sayısı, arkadaşları, yakın çevresi, gittiği mekanlar, hayatının muhtemel temposu, giyim ve renk tercihlerinden bile kolayca kendini açığa vuran ruhu ve iç dünyası, paylaştığı şarkılar, filmler, attığı yüzlerce, binlerce tweet... Daha yazılabilecek ve dikkatli bir gözün çok daha başka referanslar da bulabileceği onlarca detay.
Bu gizemi ve cazibeyi yitirmek büyük bir kayıp değil mi aslında her iki taraf için de? Aynı şeyi yeni iş arkadaşınız, sınıf arkadaşınız, yeni tanıştığınız herhangi biri için o ilişkinin kendi dinamiklerine göre yorumlayabilirsiniz.
İhtiyacınız olan tek şey kısacık bir sörf. Bir Google, Instagram ya da Twitter turuyla ona dair sahip olmanız gereken bilgilerin tamamına kısa bir sürede sahip olabiliyorsunuz. Konuştuğunuzda keşfedeceğiniz ya da merak edeceğiniz çok bir şey kalmıyor ya da onu istemenin bir heyecanını ve cazibesi yitirmiş oluyorsunuz. Hatta ciddi bir ilişkiye başladığınızda en erken 6 ay sonra öğrenmeniz gereken bir bilgiyi bile bilinçli ya da gayriihtiyari bir şekilde paylaşmış olabildiğini görüyorsunuz.
Takipçi, beğeni sayısı, arkadaşları, yakın çevresi, gittiği mekanlar, hayatının muhtemel temposu, giyim ve renk tercihlerinden bile kolayca kendini açığa vuran ruhu ve iç dünyası, paylaştığı şarkılar, filmler, attığı yüzlerce, binlerce tweet... Daha yazılabilecek ve dikkatli bir gözün çok daha başka referanslar da bulabileceği onlarca detay.
Bu gizemi ve cazibeyi yitirmek büyük bir kayıp değil mi aslında her iki taraf için de? Aynı şeyi yeni iş arkadaşınız, sınıf arkadaşınız, yeni tanıştığınız herhangi biri için o ilişkinin kendi dinamiklerine göre yorumlayabilirsiniz.
Öğlen sınav var. Hala bakmam gereken kısımlar var. Sabah en geç 6.30 da kalkıp 3 saat falan bakmam lazım. Sonra 1 saat kestiririm. Uyanınca Son bi kere daha hızlıca sayfaları çevirirsem bu iş olur. Bunları Şimdi yapsam kafam almaz. Sabaha unuturum. O yüzden şimdi uykuyu tercih ediyorum.
Peki ben bu duyuruyu neden açtım? Uyandığımda burayı editlemek için. Eğer planı uygulamak için uyanabilirsem editleyeceğim. Editleyemezsem geçmiş olsun yarın ağır bir sıvama operasyonu olacak. Bu duyurunun uyanmak için fazladan bir motivasyon sağlamasını ümit ediyorum. İyi geceler herkese.
Oranlar:
Kalkar 1.90
Kalkmaz 2.10
Edlt: Kalktık masaya oturduk 8.30-9a kadar devam.
Peki ben bu duyuruyu neden açtım? Uyandığımda burayı editlemek için. Eğer planı uygulamak için uyanabilirsem editleyeceğim. Editleyemezsem geçmiş olsun yarın ağır bir sıvama operasyonu olacak. Bu duyurunun uyanmak için fazladan bir motivasyon sağlamasını ümit ediyorum. İyi geceler herkese.
Oranlar:
Kalkar 1.90
Kalkmaz 2.10
Edlt: Kalktık masaya oturduk 8.30-9a kadar devam.
bir adet vaka sorusuyla karşınızdayım.
kadın kişisi kronik bir hastalıktan muzdarip. bu sebeple yalnız yaşamına devam etmeyi düşünen biri. kimseyle özel görüşmüyor. kafasında hep “ görüştüğüm kişiye haksızlık olur “ düşüncesi var. hastalık da şu an asla hayatını etkilemiyor ama gelecekte etkilerse endişe duyduran bir şey. kadın abartma eğiliminde.
7-8 aydır tanıdığı bir arkadaşı var. aynı yerde çalışıyorlar. adamın ona olan ilgisini fark ediyor. kadının da bir miktar ilgisi oluyor ama bastırıyor. adam sevdiğini iddia ediyor. kadın ittikçe o geliyor. “ kafa dengi birini bulmak kolay mı? ben bir daha senin gibi birini bulacağımı sanmıyorum “ filan diyor. kadın başka başka sebeplerle itiyor. en son adamın zaten bildiği hastalık muhabbetini ortaya atıyor. bunun üzerine adam “ başkasıyla 20 yıl yaşayacağıma senle 5 yıl yaşamaya razıyım, felç kalsan bile razıyım “ diyor.
kadın bunu sevgi cümleleri olarak anlayıp erkek kardeşine anlatıyor. kardeşi duyar duymaz çıldırıyor. bu arada adam 5 yılda ne olur, 10 yılda ne görülür gibi hastalığın seyriyle ilgili oranlara bile bakmadığı için kadını hastalığını kabullenmemekle ve gerçekçi olmamakla suçluyor. kadın, adama “ zaten hastalığımdan bir şey çıkmayacağı belli, bildiğin için böylesin “ diyor ama içi içini yiyor. ya onun dediği çıkarsa diye. ikisi de doktor bu arada ve 20’li yaşların 2. yarısındalar.
adamın kurduğu cümleler ne ayak sizce?
not: arkadaşım duyuru hesabını kapattığı için onun ricasıyla 2. bir görüş için tarafımdan tekrar açılmıştır.
kadın kişisi kronik bir hastalıktan muzdarip. bu sebeple yalnız yaşamına devam etmeyi düşünen biri. kimseyle özel görüşmüyor. kafasında hep “ görüştüğüm kişiye haksızlık olur “ düşüncesi var. hastalık da şu an asla hayatını etkilemiyor ama gelecekte etkilerse endişe duyduran bir şey. kadın abartma eğiliminde.
7-8 aydır tanıdığı bir arkadaşı var. aynı yerde çalışıyorlar. adamın ona olan ilgisini fark ediyor. kadının da bir miktar ilgisi oluyor ama bastırıyor. adam sevdiğini iddia ediyor. kadın ittikçe o geliyor. “ kafa dengi birini bulmak kolay mı? ben bir daha senin gibi birini bulacağımı sanmıyorum “ filan diyor. kadın başka başka sebeplerle itiyor. en son adamın zaten bildiği hastalık muhabbetini ortaya atıyor. bunun üzerine adam “ başkasıyla 20 yıl yaşayacağıma senle 5 yıl yaşamaya razıyım, felç kalsan bile razıyım “ diyor.
kadın bunu sevgi cümleleri olarak anlayıp erkek kardeşine anlatıyor. kardeşi duyar duymaz çıldırıyor. bu arada adam 5 yılda ne olur, 10 yılda ne görülür gibi hastalığın seyriyle ilgili oranlara bile bakmadığı için kadını hastalığını kabullenmemekle ve gerçekçi olmamakla suçluyor. kadın, adama “ zaten hastalığımdan bir şey çıkmayacağı belli, bildiğin için böylesin “ diyor ama içi içini yiyor. ya onun dediği çıkarsa diye. ikisi de doktor bu arada ve 20’li yaşların 2. yarısındalar.
adamın kurduğu cümleler ne ayak sizce?
not: arkadaşım duyuru hesabını kapattığı için onun ricasıyla 2. bir görüş için tarafımdan tekrar açılmıştır.
Arkadaslar, is yerinde bir arkadas var ben size kunyesini soyle tarif edeyim
Kadin, 33 yasinda, evli, 5 yasinda bir cocugu var
Simdi bu hanim kizimiz is yerinde yas olarak en buyuk olanimiz. Kendisi her muhabbette konu ne olursa olsun bir sekilde kendisinden bahsetmeyi seviyor. Ancak bazen karisisndakini salak yerine koyan belli bariz yalanlari soylemekten de hic sakinmiyor.
Mesela konu emlakci oluyor, bir sey konusuluyor, kiz hemen gelip benim babamin susu cok mukemmel turkiye capinda en iyi emlakcidir siz bana sorun bu isi heheheh
Mesela konu yurt disinda X ulkesi, ayy ben oraya gittim soyle boyle diyor sikiyor da sikiyor, ama aslinda boyle bir sey yok pasaport giris cikislarini biliyorum.
Yani ortamlarda bu kadin oldugu surece adamakilli ve samimi muhabbette bulunamiyoruz, en super o, her seyi o biliyormus gibi davraniyor. ve bunu cevresine bu sekilde gostermeye calisiyor. Gercekten cok ama cok yorucu bir sey.
Kendini instagram Influencer kisvesi altinda ego tatmini yapiyor 10k takipcisi varmis, var olmasina var ancak begenileri 150 yi zor geciyor, hikayelerini tas catlasa 200 kisi gormus oluyor ama bunu bana gosterirken sanki 2000 mis gibi gosteriyor oysaki ben altinda 200 oldugunu kendi gozlerimle goruyorum. he he diyip geciyorum inanmis gibi yapiyorum.
Mesela bazen sey diyor, siz benim IQ mu gorseniz sasarsiniz kucukken test yapmistik herkesi dover benim sonucum falan filan sonra bu 2 univ bitirdigini iddia ediyordu, sonra ortalamasi bilmem neymis, ama sirket arsivlenmesi icin diplomasi gerektiginde bana sey diyor ayy canim diplomamda yanlis yazmislar ortalamami yhaa diyor.
Ay bu insanlarla nasil bas ediyorsunuz, hehe diyorum geciyorum ama sinirime dokunmaya basladi. Cahil insanla laf dalasi da edilmez ama ekipteki herkes bundan rahatsiz. Ne yaparsak bu kadinin bizimle giristigi turlu sacma muhabbetlerine son veririz? Bu tip insanlar cevresinde nasil algilaniyor, gercekten samimi dostluklari oluyor mu? Bu bir hastalik mi nedir? Bunu yaparken kendini bu yalana nasil inandiriyor. utanmiyor mu>?
Ps: Az evvel soruyu paylasmistim ama bi hata cikti anlayamadim o yuzden yeniden paylasmak durumunda kaldim. Yanitlar icin cok tesekkurler.
Kadin, 33 yasinda, evli, 5 yasinda bir cocugu var
Simdi bu hanim kizimiz is yerinde yas olarak en buyuk olanimiz. Kendisi her muhabbette konu ne olursa olsun bir sekilde kendisinden bahsetmeyi seviyor. Ancak bazen karisisndakini salak yerine koyan belli bariz yalanlari soylemekten de hic sakinmiyor.
Mesela konu emlakci oluyor, bir sey konusuluyor, kiz hemen gelip benim babamin susu cok mukemmel turkiye capinda en iyi emlakcidir siz bana sorun bu isi heheheh
Mesela konu yurt disinda X ulkesi, ayy ben oraya gittim soyle boyle diyor sikiyor da sikiyor, ama aslinda boyle bir sey yok pasaport giris cikislarini biliyorum.
Yani ortamlarda bu kadin oldugu surece adamakilli ve samimi muhabbette bulunamiyoruz, en super o, her seyi o biliyormus gibi davraniyor. ve bunu cevresine bu sekilde gostermeye calisiyor. Gercekten cok ama cok yorucu bir sey.
Kendini instagram Influencer kisvesi altinda ego tatmini yapiyor 10k takipcisi varmis, var olmasina var ancak begenileri 150 yi zor geciyor, hikayelerini tas catlasa 200 kisi gormus oluyor ama bunu bana gosterirken sanki 2000 mis gibi gosteriyor oysaki ben altinda 200 oldugunu kendi gozlerimle goruyorum. he he diyip geciyorum inanmis gibi yapiyorum.
Mesela bazen sey diyor, siz benim IQ mu gorseniz sasarsiniz kucukken test yapmistik herkesi dover benim sonucum falan filan sonra bu 2 univ bitirdigini iddia ediyordu, sonra ortalamasi bilmem neymis, ama sirket arsivlenmesi icin diplomasi gerektiginde bana sey diyor ayy canim diplomamda yanlis yazmislar ortalamami yhaa diyor.
Ay bu insanlarla nasil bas ediyorsunuz, hehe diyorum geciyorum ama sinirime dokunmaya basladi. Cahil insanla laf dalasi da edilmez ama ekipteki herkes bundan rahatsiz. Ne yaparsak bu kadinin bizimle giristigi turlu sacma muhabbetlerine son veririz? Bu tip insanlar cevresinde nasil algilaniyor, gercekten samimi dostluklari oluyor mu? Bu bir hastalik mi nedir? Bunu yaparken kendini bu yalana nasil inandiriyor. utanmiyor mu>?
Ps: Az evvel soruyu paylasmistim ama bi hata cikti anlayamadim o yuzden yeniden paylasmak durumunda kaldim. Yanitlar icin cok tesekkurler.
Merhabalar,
Aklıma bir şey takıldı. Ben fil hafızalı bir insanımdır. Birinin bana söylediği güzel şeyleri de kötü şeyleri de (ama özellikle de kötü şeyleri) hiç unutmam. Daha doğrusu söylenilen şey karşısında yoğun bir şey hissettiysem (mutluluk veya öfke gibi) o olayı unutmam.
Mesela en yakın arkadaşımın bana bundan 10 sene önce söylediği ve çok kırıldığım bir şeyi hala hatırlarım. Ama şu an arkadaşlığıma devam ediyorum. Konusu açıldığında da "Bak sen bana böyle bir şey demiştin, nasıl gıcık olmuştum sana" falan derim hafif sitemkar bir tavırla ama devam ederiz hayatımıza. Yani o olayı tekrar hatırlatıp tavır koymam ya da misilleme yapmam. Arkadaşım bundan dolayı bana kincisin sen diyor. Sizce bu kin duygusu mudur?
Bence kincilik bu değil. Ona kin duymuş olsam intikam almak isterim ya da misilleme yapmak isterim ya da arkadaşlığıma devam etmem. Ben bunları yapmıyorum. Sadece hafızam çok kuvvetli ve insanların bana hissettirdiklerini çok net hatırlıyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Ben kinci miyim size?
Aklıma bir şey takıldı. Ben fil hafızalı bir insanımdır. Birinin bana söylediği güzel şeyleri de kötü şeyleri de (ama özellikle de kötü şeyleri) hiç unutmam. Daha doğrusu söylenilen şey karşısında yoğun bir şey hissettiysem (mutluluk veya öfke gibi) o olayı unutmam.
Mesela en yakın arkadaşımın bana bundan 10 sene önce söylediği ve çok kırıldığım bir şeyi hala hatırlarım. Ama şu an arkadaşlığıma devam ediyorum. Konusu açıldığında da "Bak sen bana böyle bir şey demiştin, nasıl gıcık olmuştum sana" falan derim hafif sitemkar bir tavırla ama devam ederiz hayatımıza. Yani o olayı tekrar hatırlatıp tavır koymam ya da misilleme yapmam. Arkadaşım bundan dolayı bana kincisin sen diyor. Sizce bu kin duygusu mudur?
Bence kincilik bu değil. Ona kin duymuş olsam intikam almak isterim ya da misilleme yapmak isterim ya da arkadaşlığıma devam etmem. Ben bunları yapmıyorum. Sadece hafızam çok kuvvetli ve insanların bana hissettirdiklerini çok net hatırlıyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Ben kinci miyim size?
Tavsiye ettiginiz gunluk burc yorumu yazari varsa onerilerinize acigim anonlar.
basketbol maçına gidicez haftasonu orda artık kıza açılmayı düşünüyorum.
daha önce 1 basketbol maçı,1 sinema, 4 kahve, 2 konser'e birlikte gittik ama bunlar arkadaş ayağına gibiydi. daha önce aynı iş yerinde çalışıyoduk sonrasında 1.5 yıldır farklı iş yerlerindeyiz. arada bi yerlere gitmeyi teklif ediyrum kızda kabul ediyor ama daha gık diyemedim kıza. yaşım 31 kız 28
işler yolunda giderse maçın arasında filan diyalog şöyle..
elif senin erkek arkadaşın var mı? yok derse
ben seni uzun süre görmeyince özlediğimi farkettim. senin içinde uygunsa seninle daha fazla vakit geçirmek isterim. ( burda kızda bende isterim derse )
doğrusu ben bir kaç aydır uyuyamıyorum, gece aklımdasın, sabah uyanıyorum aklımdasın. senden hoşlanıyorum.
sizce nasıl teklif için. allahım sen yardım et.
daha önce 1 basketbol maçı,1 sinema, 4 kahve, 2 konser'e birlikte gittik ama bunlar arkadaş ayağına gibiydi. daha önce aynı iş yerinde çalışıyoduk sonrasında 1.5 yıldır farklı iş yerlerindeyiz. arada bi yerlere gitmeyi teklif ediyrum kızda kabul ediyor ama daha gık diyemedim kıza. yaşım 31 kız 28
işler yolunda giderse maçın arasında filan diyalog şöyle..
elif senin erkek arkadaşın var mı? yok derse
ben seni uzun süre görmeyince özlediğimi farkettim. senin içinde uygunsa seninle daha fazla vakit geçirmek isterim. ( burda kızda bende isterim derse )
doğrusu ben bir kaç aydır uyuyamıyorum, gece aklımdasın, sabah uyanıyorum aklımdasın. senden hoşlanıyorum.
sizce nasıl teklif için. allahım sen yardım et.
Beni almaya geldi evime ama beni bugun cok kirdigi icin gitmedim onunla. O sirada tartistik ve sanirim kalbini kirdim. O da arkadaslarinin yanina gitmis nargile cafeye. Donuste beni al o zaman dedim, tamam dedi. Simdi onun gelmesini beklemeden supriz yapip yanina gideyim mi? Rahatsizlik vermis olur muyum? Erkeklerle birlikte ve benim oturabilecegim bir yer degil cunku
Kaç günde bir değiştiriyorsunuz iç çamaşırınızı?
Biliyorum, aseksüellerin internette pek çok beynelmilel forumda bir araya geldiklerini; ama Türk toplumunda bambaşka bir norm yapısı olduğu ve özel hayata dair, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek baskılar bu ülkeye özgü olduğu için Ekşi Duyuru'ya sormak istedim.
Doğuştan aseksüelim. Bir travma sonrası olmadı yani, hiçbir cinse en ufak bir ilgim yok. Ayrıca ne kadın ruhu taşıyorum ne de erkek.
Buna ek olarak aromantiğim. Hiç kimseye aşık olmadım.
Dolayısıyla çok dikkat çekiyorum. Etrafımdaki herkes: "Evlenmeyecek misin, sevgilin yok mu? Ne zaman düğün?" diye sıkıştırıp duruyor. Nasıl cevap vereceğimi şaşırdım artık! Belki eşcinseller kadar baskı görmüyorumdur ama neredeyse ona yakın bir toplumsal ayıplanma batağına düştüm. Ben hiç ilişkiye girmeden ve hiç sevgili edinmeden yaşamaktan SON DERECE MEMNUNUM ama başka insanlar, ne hadlerineyse, memnun değiller ve beni zorlayıp duruyorlar.
Biriyle birlikte olmak, benim asla katlanamayacağım bir durum. Seks yapmayı denesem sanırım kusarım. Öpüşemem bile! İğreniyorum, şöyle düşünün: Dışkı yeme düşüncesi nasıl iğrenç geliyorsa, bir aseksüel olarak seks düşüncesi de benim için tıpkı öyle tiksinti duyguları uyandırıyor. Bunu seksi hor görmek veya diğerlerini aşağılamak için demiyorum, sadece içinde bulunduğum durumun anlaşılması için belirtiyorum. Hiçbir romantik ve erotik güdüm yok.
Baskıcı, meraklı insanlara ne diyeceğimi bilemiyorum, cinsel yönelimimin farklı olduğunu açıklamaya korkuyorum. İnsanlara dedikodu malzemesi olma fikri beni çok ürkütüyor çünkü... Ha, bu yalnızlığımla zaten yeterince dedikodu malzemesi oluyorum da bir de arkamdan insanların aseksüelliğim hakkında atıp tutmasını göze alamam. Yalnızlığıma bile kafayı takıp beni her fırsatta eleştiren yığınlar, "gerçek ben"i bilseler kim bilir ne pis dedikodular yaparlar...
Ne yapılır, bu baskı nasıl aşılır sizce? Ne yapayım da atlatayım bu insanları? Ölene kadar insanlara bahane sunmakla uğraşacağımı düşündükçe yıpranıyorum.
Doğuştan aseksüelim. Bir travma sonrası olmadı yani, hiçbir cinse en ufak bir ilgim yok. Ayrıca ne kadın ruhu taşıyorum ne de erkek.
Buna ek olarak aromantiğim. Hiç kimseye aşık olmadım.
Dolayısıyla çok dikkat çekiyorum. Etrafımdaki herkes: "Evlenmeyecek misin, sevgilin yok mu? Ne zaman düğün?" diye sıkıştırıp duruyor. Nasıl cevap vereceğimi şaşırdım artık! Belki eşcinseller kadar baskı görmüyorumdur ama neredeyse ona yakın bir toplumsal ayıplanma batağına düştüm. Ben hiç ilişkiye girmeden ve hiç sevgili edinmeden yaşamaktan SON DERECE MEMNUNUM ama başka insanlar, ne hadlerineyse, memnun değiller ve beni zorlayıp duruyorlar.
Biriyle birlikte olmak, benim asla katlanamayacağım bir durum. Seks yapmayı denesem sanırım kusarım. Öpüşemem bile! İğreniyorum, şöyle düşünün: Dışkı yeme düşüncesi nasıl iğrenç geliyorsa, bir aseksüel olarak seks düşüncesi de benim için tıpkı öyle tiksinti duyguları uyandırıyor. Bunu seksi hor görmek veya diğerlerini aşağılamak için demiyorum, sadece içinde bulunduğum durumun anlaşılması için belirtiyorum. Hiçbir romantik ve erotik güdüm yok.
Baskıcı, meraklı insanlara ne diyeceğimi bilemiyorum, cinsel yönelimimin farklı olduğunu açıklamaya korkuyorum. İnsanlara dedikodu malzemesi olma fikri beni çok ürkütüyor çünkü... Ha, bu yalnızlığımla zaten yeterince dedikodu malzemesi oluyorum da bir de arkamdan insanların aseksüelliğim hakkında atıp tutmasını göze alamam. Yalnızlığıma bile kafayı takıp beni her fırsatta eleştiren yığınlar, "gerçek ben"i bilseler kim bilir ne pis dedikodular yaparlar...
Ne yapılır, bu baskı nasıl aşılır sizce? Ne yapayım da atlatayım bu insanları? Ölene kadar insanlara bahane sunmakla uğraşacağımı düşündükçe yıpranıyorum.
3 hafta falan takıldığım bi kız vardı. İşler ciddileşmeye yeni yeni başlıyordu ki ben bunun olgunluktan biraz uzak olduğunu fark ettim. İnstagramda tanımadığı erkeklerle takipleşmeler, benden önce tinder kullanması ve oradan tanıştığı erkeklerin hala sosyal medya hesaplarında ekli olması ve kızın fotolarını beğenmesi falan... tamam kız o erkeklerle iletişim kurmuyor olabilir ama bu sanki yedekte birilerini tutuyormuş gibi hissettirdi bana.
Bu durumu dile getirip ayrıldım. Biraz da sert çıkıştım heralde. 1-2 gün kavganın ardından iş bitti. Biraz yalvardı etti, ağladı falan. O da kendince bana laflar saydırdı. En son dedi ki son sözünü söyle. Ben son bi kere daha saydırdım. Sonra her yerden engeli yedik :D (saydırdım derken küfür kötü söz falan yok.)
Şimdi üstünden 1 hafta geçti. Engeli yiyince kendime yediremedim heralde. Mesaj atasım var. Yedekler as’ın yerini tutuyor mu şeklinde.
Atayım mı? Atayım di mi? Bi yoklamış oluruz.
Bu durumu dile getirip ayrıldım. Biraz da sert çıkıştım heralde. 1-2 gün kavganın ardından iş bitti. Biraz yalvardı etti, ağladı falan. O da kendince bana laflar saydırdı. En son dedi ki son sözünü söyle. Ben son bi kere daha saydırdım. Sonra her yerden engeli yedik :D (saydırdım derken küfür kötü söz falan yok.)
Şimdi üstünden 1 hafta geçti. Engeli yiyince kendime yediremedim heralde. Mesaj atasım var. Yedekler as’ın yerini tutuyor mu şeklinde.
Atayım mı? Atayım di mi? Bi yoklamış oluruz.
Malum butonu arıyor gözleriniz biliyorum ama cidden kafama bu takılıyor. Evlenmedik diyelim ailenin tüm bireyleri de öldü. 60 yaşındayız, yalnızız, kedimiz olabilir, bi anda ateşimiz yükseldi hastalandık yatak döşek düştük. Evde kendi kendimize sürünerek geberip gidecez mi? Bu mudur?
Ulkedeki siddet olaylarina bagliyorum, tamam, haklilar. Ama orada da hanzo yok mu? Merak ettim. Birebir tecrube etmis kadinlardan dinlemek isterim.
erkeklerin kadinlar hakkinda goruslerini ve yorumlarini duydugumda,okudugumda kadinlardan soguyorum. uzaklasiyorum. bu illaki cinsel anlamda degil, bir elbise hakkinda ayakkabi hakkinda da olabilir. kadinlar hakkinda herhangi bir sey olabilir. olumlu-olumsuz-guzel veya guzel olmayan her dusunce bu davranisima sebep oluyor.
neden boyleyim?
delay fuze, yanlis anlamissin. sadece kadinlar.
neden boyleyim?
delay fuze, yanlis anlamissin. sadece kadinlar.
bi kızarkadaşım ayrıldığı erkek arkadaşından hamile kalmış olabilir. test yapmış 2 çizgi çıkmış. bu akşam da gebelik testi için hastaneye gidecek.
arkadaşa nasıl destek olabiliriz ?
bir de kötü haber çıkmasını beklyiiruz. bu haber sonrası eldeki seçenekler nedir ? kürtaj yapabiliyor mu yoksa doğurup evlatlık mı vermek zorunda ?
istanbul türkiye.
arkadaşa nasıl destek olabiliriz ?
bir de kötü haber çıkmasını beklyiiruz. bu haber sonrası eldeki seçenekler nedir ? kürtaj yapabiliyor mu yoksa doğurup evlatlık mı vermek zorunda ?
istanbul türkiye.
Özlediğiniz zamanlar ya da insanlar var mı? Bu duyguyu zaman zaman hissettiğim oluyor ve çok tuhaf geliyor.
Malum biliyorsunuz ilişkilerde ilk anlar ilk buluşma çok önemli mimikler konuşma tarzı vs. fakat gittiğiniz bir cafe de hesabı erkek mi ödemeli yoksa alman mı yapmalı yada gün içinde diğer aktivitelere göre kız da ödeme yapmalı mı ?
selamlar,
karşılıklı mektup yazmak için mektup arkadaşı arıyorum. nereden bulurum?
mektup arkadaşı arayan varsa yeşillendirebilir mi?
teşekkürler.
karşılıklı mektup yazmak için mektup arkadaşı arıyorum. nereden bulurum?
mektup arkadaşı arayan varsa yeşillendirebilir mi?
teşekkürler.
Selamlar arkadaşlar insanlar dile getiremedikleri duyguları jest ve mimikleriyle anlatir. Geyiğini hepiniz biliyorsunuz dostlar. Şimdi çalıştığım kurumda bir hanımefendi var ne zaman konuşsak, bir araya gelsek her konuşmada elleri sürekli üzerimde istemsiz olarak dokunuyor farkındayım. Sizce ne yapmalıyım yani bunu yapmamasıni daha dikkatli olması konusunda onu uyarmalı miyim yoksa kalbini kırmaya gerek yok mu belki sadece fazla dost canlısıdir sizce?
Telden yazdım kusura bakmayın Türkler gelecek
Telden yazdım kusura bakmayın Türkler gelecek