Ben de bunu sorayım. Bir sürü değil, tek bir kişi var hesabını sık sık kontrol ettiğim. Instagram hesabım yok (kapat diyecekler için söylüyorum) ama profili açık olduğu için giriş yapmadan da bakabiliyorum. Kendimi meşgul edince de geçmiyor o merak duygusu, dışarıda bir şeyler yaparken bile bir dürtü şeklinde bunu hissediyorum. Birkaç saatte bir hemen girip bakıyorum ne paylaşmış diye, çok da aktif ve sürekli paylaşım yapan birisi. Eski sevgilim değil, bir hemcinsim. Biraz alışkanlık oldu gibi. Ne önerirsiniz?
30larin sonu, 40larin basinda olup duygusal ya da ekonomik olarak (ya da ikisine birden) yeniden başlamak zorunda kaldınız mi? Nasıl başa çıktınız? Şimdi nasılsınız?
önceden bir duyurum vardı protokolle ilgili ama modlar tarafından silinmiş. neyse, uzun zamandır protokol için imza bekliyordum, tam doğum günüme getirmiş ve bugün imzaları attık. beni acayip etkiledi. bence bilerek yapıyor tüm bunları (daha önce de hep benzer şeyler oldu) ama “güya” öyle denk geliyormuş. önümüzdeki yıllarda hep doğum günümü kötü mü hatırlayacağım :( bir insan neden bu kadar kötü ve zalim olabilir? bu günler geçecek değil mi?
Selam herkese, hemen konuya girecegim
2 kadin arkadasiz, yaslar yeterince buyuk.yaklasik 7-8yildir tanisiyoruz, tatillere filan gideriz, yakiniz epey.
Ben ozel hayatimi kimseyle pek paylasmam, buyuk seyler olursa 2-3ay, belki daha fazla, sonra yakinlarima soylerim, kalanlarin da normal akista ogrenmelerini beklerim, kendi kendime kalmak, bakmak, icinde kalmak isterim, etrafimdaki herkes bilir bu huyumu, bir suru nedeni var, dedikodu malzemesi olmak istememekten tutun, olaylari sindirmemin kendimi anlamamin zaman almasina, kararlarimi genellikle tek basina vermeme kadar bana iyi gelen bu, ama bu huyum insanlarin bana iclerini dokmesini engellemez, kimseyi yargilamam, kimsenin ozelini biriyle paylasmam, bana soylenen bende kalir, kimin ihtiyaci olsa dinlerim, yanindayimdir, genellikle mantik ve kalbin dengelendigi bir ses olmaya gayret ederim, kimsenin hayatina mudahil olma cabam yoktur, aldigim feedback bu yonde. En fazla dalga gecerler kara kutu diye. Tek takilmayi da severim, kimseyi arayip sormadigim zamanlar da olur, arar sorarim da. Orta karar yasarim.
Arkadasim, her seyini hemen herkesle paylasir, herkesin her seyini ilk onunla paylasmasini, en cok paylasilan (insanlarin paylastigi) kisi olmayi, birlikte oldugu (sevgili olarak) insanin tum dikkatini ve enerjisini ona vermesini isteyen ve tum bunlari acik acik dile getiren biri. Agzi da cok asiri siki degildir ve genel olarak yargilayici bir dili var
Bir suredir biriyle birlikteyim, bu arkadasa da yaklasik 3-4ay sonra soyledim, bilen cok az insandan biriydi.
Onunla paylasmadigim/gec paylastigim icin benimle arkadasligini bitirme karari aldi. Baya boyle travmatik bir deneyim yasamis bu olayla, tum guvenini yitirmis bana karsi, kafasinda da dogru olmayan baska hikayeler yazmis anladigim. Eyvallah dedim, konusmaya hazir hissedersen bir gun, beni duymak istersen (benim tarafimi) buradayim. Bir suredir kafamda soru isaretleri olusmustu arkadasimla ilgili, biraz da bu nedenle bi tik uzaktik ama kendisinin haneri yok nedenlerinden. Neyse, Oldu bitti.
Soru, hakli haksiz degil de, zira dostluk anlayislarimiz farkli bence,cok mu yanlis yapmisim? Yapmis miyim? Ben kendi karakterim icinde tutarli oldugumu dusunuyorum, hatam arkadasligimla ilgili soru isaretleri olusmaya basladigi anda konusmamakti ama bu bu olaydan bagimsiz.
Cevaplar icin tesekkurler.
2 kadin arkadasiz, yaslar yeterince buyuk.yaklasik 7-8yildir tanisiyoruz, tatillere filan gideriz, yakiniz epey.
Ben ozel hayatimi kimseyle pek paylasmam, buyuk seyler olursa 2-3ay, belki daha fazla, sonra yakinlarima soylerim, kalanlarin da normal akista ogrenmelerini beklerim, kendi kendime kalmak, bakmak, icinde kalmak isterim, etrafimdaki herkes bilir bu huyumu, bir suru nedeni var, dedikodu malzemesi olmak istememekten tutun, olaylari sindirmemin kendimi anlamamin zaman almasina, kararlarimi genellikle tek basina vermeme kadar bana iyi gelen bu, ama bu huyum insanlarin bana iclerini dokmesini engellemez, kimseyi yargilamam, kimsenin ozelini biriyle paylasmam, bana soylenen bende kalir, kimin ihtiyaci olsa dinlerim, yanindayimdir, genellikle mantik ve kalbin dengelendigi bir ses olmaya gayret ederim, kimsenin hayatina mudahil olma cabam yoktur, aldigim feedback bu yonde. En fazla dalga gecerler kara kutu diye. Tek takilmayi da severim, kimseyi arayip sormadigim zamanlar da olur, arar sorarim da. Orta karar yasarim.
Arkadasim, her seyini hemen herkesle paylasir, herkesin her seyini ilk onunla paylasmasini, en cok paylasilan (insanlarin paylastigi) kisi olmayi, birlikte oldugu (sevgili olarak) insanin tum dikkatini ve enerjisini ona vermesini isteyen ve tum bunlari acik acik dile getiren biri. Agzi da cok asiri siki degildir ve genel olarak yargilayici bir dili var
Bir suredir biriyle birlikteyim, bu arkadasa da yaklasik 3-4ay sonra soyledim, bilen cok az insandan biriydi.
Onunla paylasmadigim/gec paylastigim icin benimle arkadasligini bitirme karari aldi. Baya boyle travmatik bir deneyim yasamis bu olayla, tum guvenini yitirmis bana karsi, kafasinda da dogru olmayan baska hikayeler yazmis anladigim. Eyvallah dedim, konusmaya hazir hissedersen bir gun, beni duymak istersen (benim tarafimi) buradayim. Bir suredir kafamda soru isaretleri olusmustu arkadasimla ilgili, biraz da bu nedenle bi tik uzaktik ama kendisinin haneri yok nedenlerinden. Neyse, Oldu bitti.
Soru, hakli haksiz degil de, zira dostluk anlayislarimiz farkli bence,cok mu yanlis yapmisim? Yapmis miyim? Ben kendi karakterim icinde tutarli oldugumu dusunuyorum, hatam arkadasligimla ilgili soru isaretleri olusmaya basladigi anda konusmamakti ama bu bu olaydan bagimsiz.
Cevaplar icin tesekkurler.
Kardashian'dan sonra mi?
Diyelim ki kız arkadaşınız 25 siz 30 yaşındasınız. Kız arkadaşınız teyzesi gilde kalıyor ve aynı şirkette çalışıyorsunuz.
Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art arda iki gün çıkmak istemiyor, önceden size pazartesi buluşalım demişken pazar günü “ya filanca kuzenim yemeğe gelecek sonra buluşalım” diyor. Cumartesi çıktınız eskaza pazara da tamam demişken pazar günü akşam 7 olunca “dün de çıktık bugün eve erken gideyim” diyor.
Bunlara sebep olarak da başkasının yanında kalıyor olmasını gösteriyor. Başkası laf etmesin diye her şeyi yapabilecek birisi. “Aman elalem ne der” kafası.
Saate de okeysiniz ancak sürekli ertelenen buluşmalardan, onun hayatında sığıntı gibi hissetmekten de yoruldunuz.
Bu durumda siz haksız mısınız?
Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art arda iki gün çıkmak istemiyor, önceden size pazartesi buluşalım demişken pazar günü “ya filanca kuzenim yemeğe gelecek sonra buluşalım” diyor. Cumartesi çıktınız eskaza pazara da tamam demişken pazar günü akşam 7 olunca “dün de çıktık bugün eve erken gideyim” diyor.
Bunlara sebep olarak da başkasının yanında kalıyor olmasını gösteriyor. Başkası laf etmesin diye her şeyi yapabilecek birisi. “Aman elalem ne der” kafası.
Saate de okeysiniz ancak sürekli ertelenen buluşmalardan, onun hayatında sığıntı gibi hissetmekten de yoruldunuz.
Bu durumda siz haksız mısınız?
30+ birinin ilk bulusmada benim iliskim olursa ciddi olur, yoksa zaman kaybi demesi ya da iliskimden beklentim de söyle böyle diye kafa acmasi red flag midir?
Sanirim su anki konjekturler bana uygun degil?
Sosyal medyanin yaygimlasmasi bence groundbreakingdi ama sonraki step'i ne belirlicek?
Sosyal medyanin yaygimlasmasi bence groundbreakingdi ama sonraki step'i ne belirlicek?
İbo ile Yıldız Tilbe tartışıyorlar.
İbo tartışmanın sonunda, ne yaptığını bilsen burada olmazdın zaten diyor.
Burada ne demek istemiş olabilir?
Kendi programına yıldız'ı çağıran İbo.
Acaba bulunduğun konumda olmazdın mı demek istemiş.
Evet derdim bu.
Link, son 15 saniye:
m.youtube.com
İbo tartışmanın sonunda, ne yaptığını bilsen burada olmazdın zaten diyor.
Burada ne demek istemiş olabilir?
Kendi programına yıldız'ı çağıran İbo.
Acaba bulunduğun konumda olmazdın mı demek istemiş.
Evet derdim bu.
Link, son 15 saniye:
m.youtube.com

Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor. İletişim sorunlarımız var anlaşamıyoruz ama esas çocuk istememem yüzünden ayrıyız.
Boşanmamamız için evlilikteki tartışma konularımızı çözmemiz sonrasında benim çocuk istemem gerekiyor. İçimde hiçbir zaman çocuk sahibi olma hevesi olmamışken o oluşmalı. Bir yandan kafamda eşimin anne olmasıyla ilgili soru işaretleri var.
Düzenli tertipli bir insan değil. İş yapmayı seven bir insan değilim diyor. Her zorlukta desteğe ihtiyacı oluyor, kendi çabalamak yerine ailesinden yardım istiyor, psikolojik olarak çöküyor ve panik oluyor. Sürekli birinin onu kaldırması toparlaması gerekiyor. Ben o teselliyi veremiyorum onu sakinleştiremiyorum o üzülünce allak bullak oluyorum ve bu da benim çözemediğim bir sorun.
Bize bebek doğduktan sonraki süreçte uzun süre destek verebilecek bir ebeveynimiz yok, yardımcı olacak birini tutacak maddi gücümüz yok ve evimiz de bebek geldiği durumda çok küçük kalacak taşınmamız gerekecek.
Üzerine boşanma konusu ortaya çıktığında ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi bu da kafamda soru işareti oluşturuyor.
Bu kadar kafama takılan şey olması çocuk olduğu durumda da boşanma ihtimalimizin yüksek olduğunu düşündürüyor. O zaman o kadar uyarıya ve sinyale rağmen emin olmadan o yola çıktığıma pişman olacağım. Çocuğun da annesi babası ayrı olduğu bir hayatı olacak.
Sizce çok mu olumsuz düşünüyorum ve haksızlık mı ediyorum?
Boşanmamamız için evlilikteki tartışma konularımızı çözmemiz sonrasında benim çocuk istemem gerekiyor. İçimde hiçbir zaman çocuk sahibi olma hevesi olmamışken o oluşmalı. Bir yandan kafamda eşimin anne olmasıyla ilgili soru işaretleri var.
Düzenli tertipli bir insan değil. İş yapmayı seven bir insan değilim diyor. Her zorlukta desteğe ihtiyacı oluyor, kendi çabalamak yerine ailesinden yardım istiyor, psikolojik olarak çöküyor ve panik oluyor. Sürekli birinin onu kaldırması toparlaması gerekiyor. Ben o teselliyi veremiyorum onu sakinleştiremiyorum o üzülünce allak bullak oluyorum ve bu da benim çözemediğim bir sorun.
Bize bebek doğduktan sonraki süreçte uzun süre destek verebilecek bir ebeveynimiz yok, yardımcı olacak birini tutacak maddi gücümüz yok ve evimiz de bebek geldiği durumda çok küçük kalacak taşınmamız gerekecek.
Üzerine boşanma konusu ortaya çıktığında ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi bu da kafamda soru işareti oluşturuyor.
Bu kadar kafama takılan şey olması çocuk olduğu durumda da boşanma ihtimalimizin yüksek olduğunu düşündürüyor. O zaman o kadar uyarıya ve sinyale rağmen emin olmadan o yola çıktığıma pişman olacağım. Çocuğun da annesi babası ayrı olduğu bir hayatı olacak.
Sizce çok mu olumsuz düşünüyorum ve haksızlık mı ediyorum?
Depresyonda olduğu için kendini her şeyden herkesten soyutlayan ve sonra sevgilisinden de ayrılan kişi iyileştiğinde sevdiğine geri döner mi?
Instagram’da hesap dondurup açma vb olaylar , bir kişinin takipçi ve takip edilenler listesine ayrı ayrı zamanlarda yansıyabiliyor mu? Mesela önce takipçilerden kaybolup sonra takip edilenlerden kaybolması , yada takip edilenlere eklenip , sonra takipçilerde daha geç belirmesi gibi ?
Selamlar soru başlıkta ahali.
Kız arkadaşım Doğu'da öğretmen.
Bir hediye almak istiyorum ama karar veremedim.
Aklıma ilk termos geldi. Ama düzgün bir şey fiyatlı.
Çok pahalı bir şey alıp onu zor duruma sokmak istemiyorum.
Maddi değeri önemli değil bu arada hediyenin.
Varsa fikirleriniz linkleri ile alabilirim.
Bu arada en sevdiği renk pembeymiş :)
Kız arkadaşım Doğu'da öğretmen.
Bir hediye almak istiyorum ama karar veremedim.
Aklıma ilk termos geldi. Ama düzgün bir şey fiyatlı.
Çok pahalı bir şey alıp onu zor duruma sokmak istemiyorum.
Maddi değeri önemli değil bu arada hediyenin.
Varsa fikirleriniz linkleri ile alabilirim.
Bu arada en sevdiği renk pembeymiş :)
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?
Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?
Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?
Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
Geçen hafta aceleyle bir yere gidiyordum, mendil satan çok çok yaşlı bir kadın gördüm. Bir deri bir kemik kalmış, vücudu yara bere içinde, elleri çok titriyor. Daha önce de onu o muhitte bir yerde gördüğümü anımsadım ama bu kadar dikkat etmemiştim. Gerçekten ihtiyacı vardı o paraya, ihtiyacı varmış gibi görünmeye çalışmıyordu. Gariban biriydi, babaanneme benziyordu. Yanımda nakit taşımadığım için sadece cüzdanımdaki beş lirayı verebildim, benden başka para veren de yoktu zaten. Sonra gitmem gereken yere gittim, zaten geç kalmıştım.
Arada aklıma geliyor, üzülüyorum. Keşke bir yolunu bulup daha fazla para verseydim diyorum, belki halini hatırını sorabilirdim, belki belediyeyi arayıp (gerçi geçtiğimiz senelerde yine yaşlı ve kör evsiz bir amca için aramıştım ama hiç yardımcı olmamışlardı) bir huzurevine yerleşmesini sağlayabilirdim.
Bu şekilde üzüldüğüm bir dolu şey var. Özellikle kadınlara, çocuklara, artık rahat etmesi gereken dönemde çaresizlik içinde sürünen yaşlılara, hayvanlara üzülüyorum. Bazen itilip kakılan sokak hayvanlarına, bazen bir yerlerde denk geldiğim kucağında çocuğuyla dilenen 13-14 yaşındaki roman kızlara, bazen pazarda küçücük tezgah açan ama pek bir şey satamayan yaşlı insanlara üzülüyorum. Herkese yardım etmeye ne param ne enerjim ne de zamanım yeter, bu da var.
İç dökmek için yazmış oldum, gönül işlerinde olma sebebi de bu. Hayattan zevk alabilmek ve üzüntü içinde boğulmamak için dünyanın bu yüzüne aldırış etmemek mi lazım? Bakmayalım, görmeyelim, düşünmeyelim, düşünsek de hissetmeyelim demekle geçer mi? İstanbul'da yağmur var şu an, o yaşlı ve hasta kadın korunaklı bir yerde midir? Düşünüyorum, üzülüyorum.
Arada aklıma geliyor, üzülüyorum. Keşke bir yolunu bulup daha fazla para verseydim diyorum, belki halini hatırını sorabilirdim, belki belediyeyi arayıp (gerçi geçtiğimiz senelerde yine yaşlı ve kör evsiz bir amca için aramıştım ama hiç yardımcı olmamışlardı) bir huzurevine yerleşmesini sağlayabilirdim.
Bu şekilde üzüldüğüm bir dolu şey var. Özellikle kadınlara, çocuklara, artık rahat etmesi gereken dönemde çaresizlik içinde sürünen yaşlılara, hayvanlara üzülüyorum. Bazen itilip kakılan sokak hayvanlarına, bazen bir yerlerde denk geldiğim kucağında çocuğuyla dilenen 13-14 yaşındaki roman kızlara, bazen pazarda küçücük tezgah açan ama pek bir şey satamayan yaşlı insanlara üzülüyorum. Herkese yardım etmeye ne param ne enerjim ne de zamanım yeter, bu da var.
İç dökmek için yazmış oldum, gönül işlerinde olma sebebi de bu. Hayattan zevk alabilmek ve üzüntü içinde boğulmamak için dünyanın bu yüzüne aldırış etmemek mi lazım? Bakmayalım, görmeyelim, düşünmeyelim, düşünsek de hissetmeyelim demekle geçer mi? İstanbul'da yağmur var şu an, o yaşlı ve hasta kadın korunaklı bir yerde midir? Düşünüyorum, üzülüyorum.
9. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.
LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.
LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org
Bir suru is buluyorum.
En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.
Pozisyon da dusuk seviye degil.
Maas beklentiniz ne dendi.
Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.
Ama bunlarin teklifi 27 bindi :))
Hic oluru yok mu sizinle calismayi cok istiyoruz diyorlar bir de.
Dedim imkansiz. Isler cok durgun, ekonominin hali malum verebilecegimiz rakam bu dediler. Benim ekonomim nolacak?! Bi de dedi yeni yilda tekrar arayalim sizi, yeni butcemizle tekrar konusalim. E ben yeni yilda yeni rakam isticem zaten gene bulusamayacagiz ayni seviyede.
Baska bir yerle 2 gorusme yaptim. Her sey cok iyiydi.
Maas beklentisini de iceren bi form verdiler.
Bunu doldurun size donucez dediler.
Doldurdum. Donus olmadi. Aradim, baska adaya karar verdik dediler.
Formda ivir zivir yaziyordu, belirleyici tek sey maas beklentisiydi. Dusuk rakam yazan kazandi diye dusunuyorum.
Linkedinden basvuru yapiyorum. Yabanci firma. Salary: ulkenizdeki asgari ucret.
Saka mi bu?! Entry level ariyor sanki.
Ki entry levela bile asgari vermek ayip.
Napicam ben boyle? Is artik emegimi somurtmenin otesine gecmis. Gecinemeyecegim maaslar teklif ediliyor. Kit kanaat bile gecinilmez.
Bir de ise gitmek de para istiyor. Kiyafet, sosyallesme vs. Gercekten ise gitmek zarara sokacak nerdeyse.
Nasil bir yol izlemeliyim?
En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.
Pozisyon da dusuk seviye degil.
Maas beklentiniz ne dendi.
Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.
Ama bunlarin teklifi 27 bindi :))
Hic oluru yok mu sizinle calismayi cok istiyoruz diyorlar bir de.
Dedim imkansiz. Isler cok durgun, ekonominin hali malum verebilecegimiz rakam bu dediler. Benim ekonomim nolacak?! Bi de dedi yeni yilda tekrar arayalim sizi, yeni butcemizle tekrar konusalim. E ben yeni yilda yeni rakam isticem zaten gene bulusamayacagiz ayni seviyede.
Baska bir yerle 2 gorusme yaptim. Her sey cok iyiydi.
Maas beklentisini de iceren bi form verdiler.
Bunu doldurun size donucez dediler.
Doldurdum. Donus olmadi. Aradim, baska adaya karar verdik dediler.
Formda ivir zivir yaziyordu, belirleyici tek sey maas beklentisiydi. Dusuk rakam yazan kazandi diye dusunuyorum.
Linkedinden basvuru yapiyorum. Yabanci firma. Salary: ulkenizdeki asgari ucret.
Saka mi bu?! Entry level ariyor sanki.
Ki entry levela bile asgari vermek ayip.
Napicam ben boyle? Is artik emegimi somurtmenin otesine gecmis. Gecinemeyecegim maaslar teklif ediliyor. Kit kanaat bile gecinilmez.
Bir de ise gitmek de para istiyor. Kiyafet, sosyallesme vs. Gercekten ise gitmek zarara sokacak nerdeyse.
Nasil bir yol izlemeliyim?
Çok yakında dillere pelesenk olacak diye hissettiğim cümle.
Az önce zap yaparken yine denk geldim, kimi övdüğünü bilmiyorum ama kendisi de açıkça tanımadığını söylüyor ama övmeye devam ediyor. O kişi yerinde olmak istemezdim.
Siz övülmek ister miydiniz?
Az önce zap yaparken yine denk geldim, kimi övdüğünü bilmiyorum ama kendisi de açıkça tanımadığını söylüyor ama övmeye devam ediyor. O kişi yerinde olmak istemezdim.
Siz övülmek ister miydiniz?
Bizim buraya sonbahar çok ani ve hızlı bir giriş yaptı. Bu kadar hızlı beklemiyordum. Yarın kar yağarsa şaşırmam. Sizde durum ne? Pazar sacmalamasına buyrun :))
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halbuki kendisi de 28 gibi gösteriyordu. Tanıdık bir arkadaşı üzerinden tanışma imkanım oldu ama adım atmadım. Kafam karıştı ya bayağı elektrik aldık. Ailesi izin vermez travmaya dönme durumu olabilir. Kızla başka kontağım da olmadı.
Benim için en büyük neden para kazanmak, sonra kişisel gelişim geliyor. Yaptığın işte iyi olma ve tanımadığın onlarca insanın arasında kendini ifade etme mücadelesi insana çok şey katıyor. Param olsa çalışır mıydım, çalışır ama bugünkü tavrimla çalışmazdim. Daha gözü pek, daha az kontrollü ve daha fazla keyif odaklı ilerlerdim.
Sizin çalışma motivasyonunuz nedir?
Sizin çalışma motivasyonunuz nedir?
Mrb.
Bir yıllık bir ilişkim var ve dün doğum günümdü
Dün sana hediye almaya gideceğim dedi ve hediye alırken yakınlarıma sormuş ama Bir yıldır birlikte olduğun insanın neyden hoşlanacağını bilemez misin ayrı bir muamma. Bu konuya takılmamın sebebi bana her hediye almak istediğinde birini yanında götürüp ona beğendirip alıyor örn evlilik yüzüğünü annesine aldırmış zaten benim tarzım değil bunu da bilmesine rağmen ve beğenmediğimi görmesine rağmen ben pek bişey demedim güzel diyip geçtim içten içe biliyordur beğenmediğimi. İlk bana hediye aldığında abimle almış onu anlarım yeni tanışmışız vs. Risk almak istememek beni daha iyi tanıyan biriyle almak fikri konusunda sorun bulmadım ama bir yıl geçmiş ve almak için gidip saçma bir deodorant almış ihtiyacım olmamasına rağmen ben daha anlamlı şeyler beklerken ve bunlardan da bahsederken kimi zaman o yine manevi değeri olmayan gidip benim de alabileceğim birşey ile geldi, abarttım mı bilmiyorum ama sanki almasa daha iyiydi.
Bir yıllık bir ilişkim var ve dün doğum günümdü
Dün sana hediye almaya gideceğim dedi ve hediye alırken yakınlarıma sormuş ama Bir yıldır birlikte olduğun insanın neyden hoşlanacağını bilemez misin ayrı bir muamma. Bu konuya takılmamın sebebi bana her hediye almak istediğinde birini yanında götürüp ona beğendirip alıyor örn evlilik yüzüğünü annesine aldırmış zaten benim tarzım değil bunu da bilmesine rağmen ve beğenmediğimi görmesine rağmen ben pek bişey demedim güzel diyip geçtim içten içe biliyordur beğenmediğimi. İlk bana hediye aldığında abimle almış onu anlarım yeni tanışmışız vs. Risk almak istememek beni daha iyi tanıyan biriyle almak fikri konusunda sorun bulmadım ama bir yıl geçmiş ve almak için gidip saçma bir deodorant almış ihtiyacım olmamasına rağmen ben daha anlamlı şeyler beklerken ve bunlardan da bahsederken kimi zaman o yine manevi değeri olmayan gidip benim de alabileceğim birşey ile geldi, abarttım mı bilmiyorum ama sanki almasa daha iyiydi.
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
Pr filan değil. Abuk mesajlar atmayın lütfen. Yeni tanıştığım ve genel olarak sevdiğim bir arkadaşın bunları takip ettiğini gördüm ve hayal kırıklığına uğradım. Hobisidir, ilgi alanıdır deyip normal mi karşılamalı? Bu şarlatanlara inananlara nedense hoşgörüyle bakamıyorum.
www.instagram.com
www.instagram.com
Pr filan değil. Abuk mesajlar atmayın lütfen. Yeni tanıştığım ve genel olarak sevdiğim bir arkadaşın bunları takip ettiğini gördüm ve hayal kırıklığına uğradım. Hobisidir, ilgi alanıdır deyip normal mi karşılamalı? Bu şarlatanlara inananlara nedense hoşgörüyle bakamıyorum.
Erkek/kız arkadaşınızın karşı cinsten birlikte iş yaptığı, çok samimi olduğu, neredeyse her gün iki üç kere görüştüğü kişiyle muhtemelen o sizinle tanışınca biten yaklaşık 1,5 yıl fwb tarzında bir ilişkisi olduğunu öğrenseniz... Aynı zamanda karşı taraf ciddi bir ilişki isterken sizin partneriniz yaşadıklarını ''takılma'' seviyesinde tutmuş ve ileriye taşımak istememiş.
Bunu kendileri söylememişler, siz öğrenmişsiniz ama ortak tüm arkadaşları durumlarını biliyor. Ara ara karşı tarafın birlikte olduğunuz kişiye hala ilgisi olduğunu hissediyorsunuz ama tam emin de değilsiniz. Erkek/kız arkadaşınızdan ona karşı herhangi bir ilgi, hoşlantı, flörtvari davranış, meyletme vb. görmüyor ve şüphelenmiyorsunuz.
Bundan rahatsız olur musunuz? Buna ''Aman ya, herkesin çevresinde böyle önceden ilişki yaşadığı birileri vardır. Şu an seninle birlikteyse ne önemi var ki?'' denilebilir mi? Bunlara takılmak, rahatsız olmak geri kafalılık veya fazla detaycılık mı?
Bunu kendileri söylememişler, siz öğrenmişsiniz ama ortak tüm arkadaşları durumlarını biliyor. Ara ara karşı tarafın birlikte olduğunuz kişiye hala ilgisi olduğunu hissediyorsunuz ama tam emin de değilsiniz. Erkek/kız arkadaşınızdan ona karşı herhangi bir ilgi, hoşlantı, flörtvari davranış, meyletme vb. görmüyor ve şüphelenmiyorsunuz.
Bundan rahatsız olur musunuz? Buna ''Aman ya, herkesin çevresinde böyle önceden ilişki yaşadığı birileri vardır. Şu an seninle birlikteyse ne önemi var ki?'' denilebilir mi? Bunlara takılmak, rahatsız olmak geri kafalılık veya fazla detaycılık mı?
nasıl bir şey?
benim için, damarları ve kemikleri belli olmayan, tırnakları uzamamış el güzeldir. beğenenler neye göre beğeniyor?
benim için, damarları ve kemikleri belli olmayan, tırnakları uzamamış el güzeldir. beğenenler neye göre beğeniyor?
Temizlik programları izlerken aşırı keyif alıyorum. Tlc' de vardı yıllarca temizlenmemiş evlere girip temizliyorlardı. Bakteri miktarını ölçüyorlardı :))
Baygınlık geçirenler olmuştu. Siz böyle programlar izlerken ne hissediyorsunuz?
Baygınlık geçirenler olmuştu. Siz böyle programlar izlerken ne hissediyorsunuz?
Çocuk sahibi olmak isteyen biri ile yine de ilişkisini devam ettirmeli mi yoksa ilişki iyice derinleşmeden ayrılmalı mi?
Ya da şu anlatacağım durum ilişkilerin doğası falan mı?
Liseden beri flortlerim de ilişkilerim de bir şekilde aynı duvara topluyor gibi geliyor.
Biriyle flörte, ilerlerse ilişkiye başlanır.
Bir aşamada şu cümleyi duyuyorum: "sen ölürsen diye korkuyorum..." "çok hasta olursam bana bakar mısın, beni terk eder misin..."
Ben de doğrucu davutlugumu bırakmayıp "olmeyecegimin sözünü sana nasıl verebilirim",... ikinci konsepttekine de "bilmiyorum ilişkimizin hangi evrede olduğuna verilmiş emeğe bağlı" minvalinde cevap veriyorum.
Sonrası da hep tripler, henüz tanısiliyorsa baslamadan biten ilişki ya da sonuçta ilişkinin bitmesi.
25'ime kadar "lan ileride bir şekilde karakteri daha olgun kadınlarla karsilasirim" diye geçiştiriyordum içimde de sürekli aynı şeyle karsilasiyorum hala.
Terapide "acaba bilincdisi seçimlerle bu durumu ben mi yaratıyorum ya da bir şekilde aynı kadınları mi seciyorum" sorusu da epey derinlestirildi ve arastirildi.
Şimdi bu işin doğalı mi bu, sorusu geliyor aklima.
Yani sürdürülebilir bir ilişki için önce beyaz atlı prens/tanrı rolü/oyununu biraz oynayıp sonra bir hayal kırıklığı yaşatıp ondan sağ mi çıkmak gerekiyor?
Ya da ruhen yetişkin insanlar pek mi az?
Ne diyorsunuz?
Not ve ek soru: gorece, gercekci olmayan kaygı ve evhama verdiğim tepki tatlı tatlı dalga geçmek, böyle bir espri tarzım var. Bu beni güçlü falan gösteriyor olabilir mi? Amacim böyle bir imaj çizmek değil, kendi içimde kendi gereksiz kaygilanmalarima da böyle yaklaşıyorum.
Liseden beri flortlerim de ilişkilerim de bir şekilde aynı duvara topluyor gibi geliyor.
Biriyle flörte, ilerlerse ilişkiye başlanır.
Bir aşamada şu cümleyi duyuyorum: "sen ölürsen diye korkuyorum..." "çok hasta olursam bana bakar mısın, beni terk eder misin..."
Ben de doğrucu davutlugumu bırakmayıp "olmeyecegimin sözünü sana nasıl verebilirim",... ikinci konsepttekine de "bilmiyorum ilişkimizin hangi evrede olduğuna verilmiş emeğe bağlı" minvalinde cevap veriyorum.
Sonrası da hep tripler, henüz tanısiliyorsa baslamadan biten ilişki ya da sonuçta ilişkinin bitmesi.
25'ime kadar "lan ileride bir şekilde karakteri daha olgun kadınlarla karsilasirim" diye geçiştiriyordum içimde de sürekli aynı şeyle karsilasiyorum hala.
Terapide "acaba bilincdisi seçimlerle bu durumu ben mi yaratıyorum ya da bir şekilde aynı kadınları mi seciyorum" sorusu da epey derinlestirildi ve arastirildi.
Şimdi bu işin doğalı mi bu, sorusu geliyor aklima.
Yani sürdürülebilir bir ilişki için önce beyaz atlı prens/tanrı rolü/oyununu biraz oynayıp sonra bir hayal kırıklığı yaşatıp ondan sağ mi çıkmak gerekiyor?
Ya da ruhen yetişkin insanlar pek mi az?
Ne diyorsunuz?
Not ve ek soru: gorece, gercekci olmayan kaygı ve evhama verdiğim tepki tatlı tatlı dalga geçmek, böyle bir espri tarzım var. Bu beni güçlü falan gösteriyor olabilir mi? Amacim böyle bir imaj çizmek değil, kendi içimde kendi gereksiz kaygilanmalarima da böyle yaklaşıyorum.
annemle babam 55 yaşlarında hayatlarında hiç deniz tatiline gitmemiş bir çift. 1 hafta 30-40 bin arası bir bütçeleri var kendi arabalarıyla gidecekler. ben egede bir yer olması taraftarıyım çünkü ikisi de fazla sıcağa dayanamıyor. çanakkale dedim, babam balıkesir dedi annem tarafsız. spesifik bir yer önerir misiniz? ne kadar uygun fiyat olursa muhtemelen babam o kadar memnun olur teşekkürler :D
Selamlar. uzun süreli cinsel ilişki için epimediumlu macun kullanıp faydasını gören oldu mu? Cialis in yerini kismen de olsa tutabilir mi? Merdiven altı değilde eczane ürünlerinden almak istiyorum bu macunu. Tavsiye ettiğiniz marka vs yazabilirsiniz. Veya Cialis benzeri ilac. Teşekkürler.
Selam, 4-5 yıldır görüşmediğim bir arkadaşım var. İş arkadaşımdı kendisi ama biz çok iyi arkadaş olduk sık sık dışarıya çıkardık, kahve içerdik, sinemaya giderdik. Sonra o işten ayrılınca bizim de neden bilmiyorum ilişkimiz zayıfladı, pandemi girdi araya derken koptuk.
Beni düğününe çağırdı ama ben gitmedim. Neden gitmediğimi de bilmiyorum, herhalde o kopukluktan dolayı istemedim.
Geçen aylarda attığım bir Instagram paylaşımıma yorum yaptı. Bir cümle o, bir cümle ben olacak şekilde çok kısa bir konuşma oldu. Ben " seni çok özledim, bir gün görüşelim" dedim. O da " ben de, görüşelim" dedi. Konu orada kaldı. Arayıp, buluşalım diyeceğim ama çok çekiniyorum. Aslında, yanında bir insanın en rahat edeceği kişi. Fakat ben arayamıyorum. Böyle bir durumda vaz mı geçerdiniz zaten kaç sene olmuş görüşmemiz olmamış diye yoksa arar mıydınız?
Beni düğününe çağırdı ama ben gitmedim. Neden gitmediğimi de bilmiyorum, herhalde o kopukluktan dolayı istemedim.
Geçen aylarda attığım bir Instagram paylaşımıma yorum yaptı. Bir cümle o, bir cümle ben olacak şekilde çok kısa bir konuşma oldu. Ben " seni çok özledim, bir gün görüşelim" dedim. O da " ben de, görüşelim" dedi. Konu orada kaldı. Arayıp, buluşalım diyeceğim ama çok çekiniyorum. Aslında, yanında bir insanın en rahat edeceği kişi. Fakat ben arayamıyorum. Böyle bir durumda vaz mı geçerdiniz zaten kaç sene olmuş görüşmemiz olmamış diye yoksa arar mıydınız?
Aile ile tanıştırdıktan önce mi, sonra mı?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Bu gruplara katıldınız mı?
Kalabalık oluyor mu?
Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
Kalabalık oluyor mu?
Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
Buraya gelmeyin, gidin kendi aranızda sohbet edin anlamına gelmiyor mu? Reytingi düşürmez mi?
Niye yukarı sabitliyor falan? Kendi ayağına kurşun sıkmak değil mi?
3-5 kişi kaldı zaten, gitsinler de kapatalım dükkanı mı diyorlar?
Niye yukarı sabitliyor falan? Kendi ayağına kurşun sıkmak değil mi?
3-5 kişi kaldı zaten, gitsinler de kapatalım dükkanı mı diyorlar?
Clickbait başlığa hoş geldiniz...
Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.
İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu.
Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Buradan biriyle tanışsam acaba eski manitası da mı burada diye mi düşünmek lazım? Olsa ne olacak gerçi. Ama tuhaf olsa gerek.
Bu arada eleştirmek amaçlı sormuyorum, aksine ülke medeniyet seviyesinin çok üstü.
Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.
İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu.
Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Buradan biriyle tanışsam acaba eski manitası da mı burada diye mi düşünmek lazım? Olsa ne olacak gerçi. Ama tuhaf olsa gerek.
Bu arada eleştirmek amaçlı sormuyorum, aksine ülke medeniyet seviyesinin çok üstü.
kizilcik serbetindeki doga fatih iliskisine benzer iliski yasayip mutlu olan gördünüz mü? kendiniz böyle bir deneyim yasdiniz mi?
diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha güclü vs.
diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha güclü vs.
Uzun ve yoğun bir ilişki içindeydik, bugün evleri ayırıyoruz. Dün bavulunu ve eşyalarını topladık, birazdan da yolcu edeceğim. Uzunca bir süredir buna kendimizi hazırladığımız için ölüyor bitiyor halde değilim, ama yine de üzgün hissediyorum doğal olarak. Ev bazen üstüme üstüme geliyor gibi. Ayrılık daha önce yaşamamış olduğum bir şey değil ama ilk defa iliklerime dek aşık olduğum biriyle ayrılıyorum. Çaresi zaman, ve meşguliyet, biliyorum. Yine de size kendimi açmak istedim, öyle işte. Önerilerinize açığım, iyi ki varsınız.
1. Hemcins arkadaşınız eşinin ya da sevgilisinin dedikodusunu yapsa genelde nasıl bir konum alırsınız? (dedikodu dediğim klişeler: benimle hiç ilgilenmiyor, evde bakımsız geziyor vb..)
2. Karşı cins arkadaşınız eşinin ya da sevgilisinin dedikodusunu yapsa nasıl bir konum alırsınız?
3. Eşinizin/sevgilinizin karşı cins “yakın arkadaşa” dedikodunuzu yaptığını, sizinle ilgili dertleştiğini öğrenseniz tepkiniz ne olur?
2. Karşı cins arkadaşınız eşinin ya da sevgilisinin dedikodusunu yapsa nasıl bir konum alırsınız?
3. Eşinizin/sevgilinizin karşı cins “yakın arkadaşa” dedikodunuzu yaptığını, sizinle ilgili dertleştiğini öğrenseniz tepkiniz ne olur?
Hep hafta sonları böyle. Hepiniz bir yerlere mi gidiyorsunuz?
Bakalım soruma cevaplar gelecek mi, gelmezse tespitimde haklıyım :)
Bakalım soruma cevaplar gelecek mi, gelmezse tespitimde haklıyım :)
Selam
Her türlü ikili iletişimde diğergâmlık (muhataba kendinden daha öncelikli davranmak) yönü daha ağır basan insanlar varsa onlara sormak istiyorum,
Herkes ben odaklı iken sen odaklı yaşamak çok yormuyor mu? Nasıl başa çıkıyorsunuz? Nasıl var hissedebiliyorsunuz, nasıl ait hissedebiliyorsunuz, o kişiyle aranızdaki iletişimde nasıl bir yerinizin olduğuna ikna olabiliyorsunuz? Bir türlü yer kaplayamamak, bir türlü bir parçası olamamak gibi duygularınız var mı?
Bunun çözümü nedir?
Her türlü ikili iletişimde diğergâmlık (muhataba kendinden daha öncelikli davranmak) yönü daha ağır basan insanlar varsa onlara sormak istiyorum,
Herkes ben odaklı iken sen odaklı yaşamak çok yormuyor mu? Nasıl başa çıkıyorsunuz? Nasıl var hissedebiliyorsunuz, nasıl ait hissedebiliyorsunuz, o kişiyle aranızdaki iletişimde nasıl bir yerinizin olduğuna ikna olabiliyorsunuz? Bir türlü yer kaplayamamak, bir türlü bir parçası olamamak gibi duygularınız var mı?
Bunun çözümü nedir?
Benimki bayağı sıkıntılı, geçmişten gelen bir problemin yankısıyla başladı, olmak istediğim bir yerde devam ediyor.
Sizinki nasıl geçti?
Sizinki nasıl geçti?
yaklaşık 2-3 aylık beraberliğimiz sona erdi. bitirme sebebi kendi içinde soğumuş hissediyorum, seninle alakalı değil gibi bir şeyler zırvaladı. süreç hastalığıyla biraz başladı. işte mesajlara geç dönme veya dönmeme gibi. birkaç haftada bu noktaya nasıl geldiğimizi pek anlamadığımdan bir takım cevapsız sorularla başbaşa kaldım. ilişkiden veya benden sıkılması gibi. birkaç kez de duygusal tepki (sinirlenmek gibi) verdim, bununla ilgili de olabilir mi gibi.
ilişkiye başlarken biriyle olarak konuştuğunu burç uyumundan yakaladım. ilişki süresince de telefonunu hep benden gizledi. birkaç saniye bile ekranına bakmam hemen rahatsız ediyordu.
çok bir beklentim yoktu ama erken bitmesine üzüldüm. nasıl değerlendirirsiniz?
ilişkiye başlarken biriyle olarak konuştuğunu burç uyumundan yakaladım. ilişki süresince de telefonunu hep benden gizledi. birkaç saniye bile ekranına bakmam hemen rahatsız ediyordu.
çok bir beklentim yoktu ama erken bitmesine üzüldüm. nasıl değerlendirirsiniz?
ablasını tanımıyorum çocukla yakınız takı takmalı mı yoksa düz katılıp döneyim mi?
selam herkese
annem el sanatları öğretmeni, bir iki yıldır el emeği takı ve çantalar yapıp satıyor. makrome de yapıyor ama daha az. bulunduğumuz yerde talep de görüyor yaratıcı bir kadın. ben de bu işi instagrama ya da sophiere taşıyalım diye düşündüm, ön hazırlıklarını yaptım. isim halen bulamadım. önemli nokta şu, annemim yaptığı inci çantalar çok profesyonel olduğu için işletmeyi ilerleyen zamanlarda gelin aksesuarlarına çevirme fikrim var. şimdi hem takılara hem bridal olayına gidecek şık bir isme ihtiyacım var. aklımda bir isim fikri var ama şimdi yazmayacağım sizin önerileriniz etkilenmesin diye. buyurun meydana.....
annem el sanatları öğretmeni, bir iki yıldır el emeği takı ve çantalar yapıp satıyor. makrome de yapıyor ama daha az. bulunduğumuz yerde talep de görüyor yaratıcı bir kadın. ben de bu işi instagrama ya da sophiere taşıyalım diye düşündüm, ön hazırlıklarını yaptım. isim halen bulamadım. önemli nokta şu, annemim yaptığı inci çantalar çok profesyonel olduğu için işletmeyi ilerleyen zamanlarda gelin aksesuarlarına çevirme fikrim var. şimdi hem takılara hem bridal olayına gidecek şık bir isme ihtiyacım var. aklımda bir isim fikri var ama şimdi yazmayacağım sizin önerileriniz etkilenmesin diye. buyurun meydana.....
fırtınalı bir tartışma ile yaşadığımız aşkta iki taraf da sessiz. ben iletişime geçtim ama o yola çıkacaktı. sonra da aramadı, bende aramadım. içimde kaldı bu mesele. biriyle tanışasım falan da gelmiyor onu özlüyorum.
ne yapayım? acı çekerek vakit kaybetmek istemiyorum.
ne yapayım? acı çekerek vakit kaybetmek istemiyorum.
Gecen actigim sorudan sonra kendisini sorgular oldum.
Bazen bos muhabbet yaptigimizi dusunuyorum.
Surekli araya atasozleri serpistiriyor falan surekli ama. Ve konuyu mutlaka ikili iliskiye getiriyor. Ciddi bi sorun icin baslamistim ve o zaman da araya bekar olusumu sokup duruyordu. Ben konuma odaklanmak istiyorum diyordum.
Bu ciddi sorunumu da o mu cozdu, yoksa kullandigim ilac beni sakinlestirdi de mantkkli bi sonuca mi vardim bilemiyorum.
Hani biri sorsa o sorunu neyle cozdunuz diye hic cevabim yok.
Kendisine bile sordum bu nasil oldu dedim.
Laf kalabaligi gibi geldi cevap. Ustunde durmadim...
Su siralar da asil (ona gore asil) sorunuma odaklanmamiz gerektigini soyluyor. Bana diyor elin yuzun duzgun, cok akillisin, entelektuel seviyen yuksek vs seyler siralayip pekiii bunlara ragmen kittie niye bekar bu cok onemli bir sorun diyor.
Tercihli bi bekarlik seninki cunku diyor.
Hayatinda biri olmasi lazim diyor surekli.
Ya da boyle yasam kocu gibi davraniyor bazen. Isimle ilgili bi sorundan bahsediyorum. O isi birakip soyle bi ise mi girsen falan diyor ve 15 dakka sanki bir istihdam burosunda gibi hissediyorum kendimi.
Bir de bu terapi seanslari nasil bi sey genelde? Doktor /psikolog neyse artik, konusuyor ve siz dinliyor musunuz? Veya bir seans siz anlatiyorsunuz ve iki seans knu mu dinliyorsunuz.
Hep okuyorum, ufkum acildi falan diyor insanlar ben oyle bir farkindalik hissetmiyorum. Sadece ilac sayesinde sinirlerimi, duygularimi kontrol altinda tutuyorum ve fevri hareketlerden kacinip daha mantikli bakmaya calisiyorum olaylara.
Yani simdiye kadar somut bir sey fark etmemis olmam normal mi?
Bazen bos muhabbet yaptigimizi dusunuyorum.
Surekli araya atasozleri serpistiriyor falan surekli ama. Ve konuyu mutlaka ikili iliskiye getiriyor. Ciddi bi sorun icin baslamistim ve o zaman da araya bekar olusumu sokup duruyordu. Ben konuma odaklanmak istiyorum diyordum.
Bu ciddi sorunumu da o mu cozdu, yoksa kullandigim ilac beni sakinlestirdi de mantkkli bi sonuca mi vardim bilemiyorum.
Hani biri sorsa o sorunu neyle cozdunuz diye hic cevabim yok.
Kendisine bile sordum bu nasil oldu dedim.
Laf kalabaligi gibi geldi cevap. Ustunde durmadim...
Su siralar da asil (ona gore asil) sorunuma odaklanmamiz gerektigini soyluyor. Bana diyor elin yuzun duzgun, cok akillisin, entelektuel seviyen yuksek vs seyler siralayip pekiii bunlara ragmen kittie niye bekar bu cok onemli bir sorun diyor.
Tercihli bi bekarlik seninki cunku diyor.
Hayatinda biri olmasi lazim diyor surekli.
Ya da boyle yasam kocu gibi davraniyor bazen. Isimle ilgili bi sorundan bahsediyorum. O isi birakip soyle bi ise mi girsen falan diyor ve 15 dakka sanki bir istihdam burosunda gibi hissediyorum kendimi.
Bir de bu terapi seanslari nasil bi sey genelde? Doktor /psikolog neyse artik, konusuyor ve siz dinliyor musunuz? Veya bir seans siz anlatiyorsunuz ve iki seans knu mu dinliyorsunuz.
Hep okuyorum, ufkum acildi falan diyor insanlar ben oyle bir farkindalik hissetmiyorum. Sadece ilac sayesinde sinirlerimi, duygularimi kontrol altinda tutuyorum ve fevri hareketlerden kacinip daha mantikli bakmaya calisiyorum olaylara.
Yani simdiye kadar somut bir sey fark etmemis olmam normal mi?
Kuzenimin düğünü var diye birçok şehirden akrabalar falan geldi. Bizim ev büyük diye de iki aile bizdelerdi. Kuzenler yine buluştuk dışarı çıktık, yedik içtik, muhabbet ettik. Sonra dugun bitti herkes evine gitti. 4 günün sonunda yıllık izinli, bomboş evde kaldım yine. Ne güzel alışmıştım kendi başımın çaresine bakmaya, yalnızlığa. Şimdi yine başa sardım. Küçük bir depresyon atağı geçiriyorum, sıkılıyorum. Birazdan kuzenimin hediye olarak getirdiği Jack kola viskilerden birkaç tane alıp terasa çıkacağım.
Siz de ne var ne yok?
Siz de ne var ne yok?
ben böyle aşırı duygularını gösteren biri değilim, ağzı açık şaşırmalar, gözleri belertmeler falan filan bende yok yani doğal olarak yok.
çevremdeki insanlar ile herşeye inanılmaz yüksek tepkiler veriyorlar. geçen bir şarkıcının konserine gittik mesela popüler bir şarkısı var. içimizden biri diyor ki ben şu şarkıyı çalmasını bekliyorum, herkes böyle sanki şarkı orada yazılacakmış gibi bir tepki veriyor.
tamam insanlar özellikle kadınlar duygu değişimlerini seviyor çoğu duyguyu yaşamak istiyor ama böyle saçma sapan, çok basit şeylere inanılmaz yüksek tepkiler vermek sizede yapay gelmiyor mu?
sonra ben ortamda somurtan oluyorum. sırf jim carry gibi ağzımı sağa gözümü arşa değdirmemişim diye bir bira için.
bira lan işte, her gün içtiğin paketli gıda. ne kadar iyi olabilir konser birası?
ben mi abartıyorum yoksa insanların fazla yüksek tepki verme hakları var mı?
çevremdeki insanlar ile herşeye inanılmaz yüksek tepkiler veriyorlar. geçen bir şarkıcının konserine gittik mesela popüler bir şarkısı var. içimizden biri diyor ki ben şu şarkıyı çalmasını bekliyorum, herkes böyle sanki şarkı orada yazılacakmış gibi bir tepki veriyor.
tamam insanlar özellikle kadınlar duygu değişimlerini seviyor çoğu duyguyu yaşamak istiyor ama böyle saçma sapan, çok basit şeylere inanılmaz yüksek tepkiler vermek sizede yapay gelmiyor mu?
sonra ben ortamda somurtan oluyorum. sırf jim carry gibi ağzımı sağa gözümü arşa değdirmemişim diye bir bira için.
bira lan işte, her gün içtiğin paketli gıda. ne kadar iyi olabilir konser birası?
ben mi abartıyorum yoksa insanların fazla yüksek tepki verme hakları var mı?