spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
daha geçen bölüm lord edmure'u asacaklardi kalenin sesi çıkmadı. bu bölüm edmure gelip " açın la kapıyı" diyince askerlerin hepsi blackfish' e ihanet edip hülöööğ dedi. e sallamıyodunuz bir bölüm önce önemli olan yuvanızı korumaktı?
şimdi ben kitapları okudum ama dizi sağolsun kafamı karıştırıp unutturdu. bu olay işlenmiş miydi kitaplarda? nasıldı?
spoiler
spoiler
spoiler
daha geçen bölüm lord edmure'u asacaklardi kalenin sesi çıkmadı. bu bölüm edmure gelip " açın la kapıyı" diyince askerlerin hepsi blackfish' e ihanet edip hülöööğ dedi. e sallamıyodunuz bir bölüm önce önemli olan yuvanızı korumaktı?
şimdi ben kitapları okudum ama dizi sağolsun kafamı karıştırıp unutturdu. bu olay işlenmiş miydi kitaplarda? nasıldı?
spoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler buradaspoiler burada
şimdi bu cersei'nin çok eski dedikodu dediği şey, deli kral'ın çılgın ateşleri ya hani.
yani cersei muhtemelen tüm kenti yakıp kurtulacak bu işten?
jaime nehirovayı da fethetmişken yeniden şehre dönecek haliyle. cersei'yi kesip yine şehri kurtarır mı dersiniz? :))
şimdi bu cersei'nin çok eski dedikodu dediği şey, deli kral'ın çılgın ateşleri ya hani.
yani cersei muhtemelen tüm kenti yakıp kurtulacak bu işten?
jaime nehirovayı da fethetmişken yeniden şehre dönecek haliyle. cersei'yi kesip yine şehri kurtarır mı dersiniz? :))
İzleyebiliyor muyuz bütün dizileri öyle özgürce?
Bunu öğreneli çok olmadı. 1,2 ay kadar oldu ama aklımdan çıkaramıyorum.
Lan olum bunlar iyi adamlar yalan falan pek uğraşmazlar, Bizim sabah gazetesi(obama rte'nin elini öpmek istedi reis izin vermedi), fotomaç(kurmaylara talimat verdi, messi ya da ronaldo dedi) gibi değildir dedim.
Inandım güvendim. Ara ara içimden vay be ne olaylar dönmüş dedim.
Ama 1 aydır sürekli kandırıldığım aklıma geliyor. Acaba baştan bilseydim bu kadar etkiler miydi beni diyorum.
Niye böyle kandırdılar beni??
Anlamam gerekiyor muydu??
Gerekmiyorsa etik mi?
Gerekiyorsa ben mi malım?
Lan olum bunlar iyi adamlar yalan falan pek uğraşmazlar, Bizim sabah gazetesi(obama rte'nin elini öpmek istedi reis izin vermedi), fotomaç(kurmaylara talimat verdi, messi ya da ronaldo dedi) gibi değildir dedim.
Inandım güvendim. Ara ara içimden vay be ne olaylar dönmüş dedim.
Ama 1 aydır sürekli kandırıldığım aklıma geliyor. Acaba baştan bilseydim bu kadar etkiler miydi beni diyorum.
Niye böyle kandırdılar beni??
Anlamam gerekiyor muydu??
Gerekmiyorsa etik mi?
Gerekiyorsa ben mi malım?
selamlar duyuru ahalisinin kültürüne doyum olmayan insanları. şöyle bir maruzatım olacaktı benim. geçenlerde arabamın camının patlatılması ve bilgisayar/hard disc kombosunun çalınması sebebiyle elimdeki belgesel arşivini kaybetmiş bulunmaktayım ;__; yaklaşık 1 tblık hali hazırda inmiş ve 4 tblık yer imlerine eklenmiş vaziyette inmeyi bekleyen belgesellerim komple uçtu. ve o kadar güzel hangi kanallarda yayınlandığını onları da hayvanlar dünya teknik tarih uzay vs şeklinde düzenlemiştim ki baya bi koydu açıkçası ._. indirdiklerimin hepsini 4chan ın torrent bölümünden indirdiğim için de doğal olarak başlık uçuverdi. internetten bulmaya çalıştıklarım hep bölük pörçük seed olmayan vs olduğu için de pek verim alamadım ve artık sizlerden yardım alma zamanımın geldiğine karar verdim. şöyle güzel arşivlik (online izlemelik değil) aradığım şeyleri bulabileceğim site önerileriniz var mıdır? ama daha da önemlisi mesela neyi aradığımı dahi bilmiyorum. kategori kategori bak şu konuda şunlar çekmiş taş gibi belgesel şunlar şunlar var şeklinde bir liste bulabilirsem daha sağlıklı bile olabilir hatta. şimdiden teşekkür ediyorum. allah fularınıza zeval vermesin
özgün bir konuya sahip iskandinav filmleri var mı tavsiye edebileceğiniz? illaki iskandinav olmasına gerek yok aslında, kuzey avrupa yapımı olması ve enteresan bir işlenişe sahip olması yeterli. teşekkürler şimdiden.
bana böyle izleyip süpermiş dedirtebilecek farklı bir dünyanın yaşamını izliyormuşum hissi verecek bir film önerir misiniz? teşekkürler!
korku, fantastik olmasın.
farklı konusu olsun, bizi ekrana bağlasın. bitince, neydi bu ya diyelim. otobiyografi olabilir, biyografi olabilir, hayata bakışı sorgulatan, farklı açılardan farklı hayatlar sunan güzel bi film istesek. öneriler ne olur?
farklı konusu olsun, bizi ekrana bağlasın. bitince, neydi bu ya diyelim. otobiyografi olabilir, biyografi olabilir, hayata bakışı sorgulatan, farklı açılardan farklı hayatlar sunan güzel bi film istesek. öneriler ne olur?
Bilindik bi yönetmeni vardı, bi kısmını izlrdim sadece. Saksafon çalan (saksocu asfgjdgs) bi adam var, karısı ölüyor bunun üstüne kalıyor cinayet, böyle başlıyor film. Hatta bi adam geliyor ben şu anda senin evindeyim diyor. Evlerine kendi evlerinin gizlice çekilmiş kasetleri geliyordu. Neydi bu film?
var mı şöyle güzel, sonu değişik, gizemli film önerileri?
Beğendiklerim. Suskunlar(ikinci sezonu saymazsak), ezel, fringe(favorilerimden), fargo(gerçek olmadığını öğrenince bi bozuldum ama..), true detective, sherlock holmes, black mirror, narcos(favorilerden)
Beğenmediklerim/pek sarmayanlar; breaking bad, dexter. Iksine de başladım ve sonunu getiremedim.
Beğenmediklerim/pek sarmayanlar; breaking bad, dexter. Iksine de başladım ve sonunu getiremedim.
İçinde suçlu bir adam olsun büyük patron gibi birşey bölümler onu aramakla geçsin veya tek bir film de . Adamın eli her yere uzansın polisin içinde adamı olsun vs. teşekkürler .
yazabilir misiniz aklınıza gelen hepsini?
akla ilk gelen popülerler hariç tabii..
akla ilk gelen popülerler hariç tabii..
tüm sezonlarını altyazı dosyası kurulu halde indirebileceğim link arıyorum.
Edit: simdi de altyazi dosyalarini ariyorum
Edit: simdi de altyazi dosyalarini ariyorum
Bir kaç yıl önce çıkmış bir film, esk dooğu bloku ülkelerinden birinden çıkan bir genç kızın bir batı avrupa ülkesinde fahişe olmasını anlatıyor. Çok dramatik bir yapısı olan bir film, ama adını unuttum. Bilen var mıdır acaba?
.................................................................................................................... 2. sezon 5. bölümde aryaya bir şövalye yardım ediyor ya. 3 adam ismi ver diyor. ilki işkenceci oluyor vs.
hah işte o adama nerde nasıl yardım etti arya? neyi kaçırdım?
hah işte o adama nerde nasıl yardım etti arya? neyi kaçırdım?
Çizgifilme dair hatırlayabildiğim çok fazla şey yok:(
Ana karakter şatoda yaşıyordu, sanırım transilvanya ya da benzeri bir yerde.
Birileri bu şatoyu sürekli ele geçirmeye çalışıyordu.
Pembe zombivari bir tavşanı vardı (renkte yanlılıyor olabilirim)
Karakterin sevgilisi olan ya da hoşlandığı ikiz kızkardeşler vardı.
Akşamları gösterilen bir çizgi filmdi, kanalını da anımsamıyorum.
Bir bölümde karakter pinball makinasinin içinde hapsoluyordu ve tavşanı rekor kırıp onu makinanın içinden çıkarıyordu.
Ana karakter şatoda yaşıyordu, sanırım transilvanya ya da benzeri bir yerde.
Birileri bu şatoyu sürekli ele geçirmeye çalışıyordu.
Pembe zombivari bir tavşanı vardı (renkte yanlılıyor olabilirim)
Karakterin sevgilisi olan ya da hoşlandığı ikiz kızkardeşler vardı.
Akşamları gösterilen bir çizgi filmdi, kanalını da anımsamıyorum.
Bir bölümde karakter pinball makinasinin içinde hapsoluyordu ve tavşanı rekor kırıp onu makinanın içinden çıkarıyordu.
Merhabalar, Vinyl ve Mad Men'den sonra dönem dizilerine iyice sarasım var. Tek kriterim savaşlı, aksiyonlu falan olmaması. Başlıkta 60lar ve sonrası dedim ama 40lar veya 50lerden de bildiğiniz varsa olur tabi. Teşekkürler.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
sizce de işin biraz cılkı çıkmadı mı?
arya son bölümde ölecek şekilde bıçaklanıyor ve hakkında toplam 1 entry giriliyor.
niye? çünkü dizide artık iyiler kesinlikle ölmüyor ve ölmeyeceklerini biliyoruz. hatta ölseler bile, yeniden dirileceğini veya zamanın değişeceğini veyya aslında o kişinin o olmadığını adımız gibi biliyoruz.
3 sezon önce arya bıçaklansa, herkes buz keserdi. küfürler savururdu, nasıl yani arya da mı gitti diye ağlaşırdı. çünkü o dönem bilirdik ki, dizide bir defa ölen kişi ölmüştür.
ama artık dizide çok olumsuz bir durum olduysa o olumsuz durumun aslında olmadığına dair;
1. abi öldü ama tekrar dirilecek.
2. abi öldü ama ölen kişi aslında o değil, onun yüz değiştirmiş hali.
3. abi öldü ama aslında ölmedi çünkü şimdi bran geçmişe gidip o anı değiştirecek
4. abi çok kötü duurmda ama şimdi ejderha gelecek kurtaracak.
diyoruz. öldü yerine başka bir senaryo koyun işte, farketmez yani.
senaryo resmen buna döndü.
tolkien'in, kurgusu sıkıştığında kartal çağırması gibi
game of thronesun senaristleri de senaryo sıkıştığında bir mucize belirtiyorlar anında.
eskiden böyle değildi. çünkü kitaba biraz daha sadıktı.
koca kuzey kralı bıçaklandığında kimse dirilecek demedi
ned starkın boynu koptuğunda kimse dikilecek demedi.
sizce de bu durum çok baymadı mı ya?
ben artık hiç heyecan duymuyorum.
dağ gelip aryanın kafasını elleriyle parçalasa yeniden dirileceğine adım gibi emin olurum.
ramsay gelip jon'un derisini yüzüp yaksa, tekrar dirileceğini biliyorum. hatta sansa için bile durum aynı.
şimdi savaş olacak, sizce jon snow'un savaşı kaybetme ihtimali var mı?
o savaşa 62 tane mormont askeriyle gitse bile 5 bin kişilik bolton ordusunu yerlebir edeceğini adım gibi biliyoruz (belki 10bin belki 20bin herneyse).
bran stark nights king tarafından gebertilse, ölmeyeceğini biliyoruz.
diğer an karakterler için de durum aynı. samwell tarlynin başına bile kötü bir şey gelmeyeceğini biliyoruz.
2 bölüm sonra tyrion'ı bir ejderha yakıp bölüm bitse; "abi tyrion da daenerys gibi yanmazmış aslında" diyerek tyrionın ölmeyeceğini rahat raat söyleyebiliriz mesela.
ve bu durum İNANILMAZ BAYIK.
sizce de işin biraz cılkı çıkmadı mı?
arya son bölümde ölecek şekilde bıçaklanıyor ve hakkında toplam 1 entry giriliyor.
niye? çünkü dizide artık iyiler kesinlikle ölmüyor ve ölmeyeceklerini biliyoruz. hatta ölseler bile, yeniden dirileceğini veya zamanın değişeceğini veyya aslında o kişinin o olmadığını adımız gibi biliyoruz.
3 sezon önce arya bıçaklansa, herkes buz keserdi. küfürler savururdu, nasıl yani arya da mı gitti diye ağlaşırdı. çünkü o dönem bilirdik ki, dizide bir defa ölen kişi ölmüştür.
ama artık dizide çok olumsuz bir durum olduysa o olumsuz durumun aslında olmadığına dair;
1. abi öldü ama tekrar dirilecek.
2. abi öldü ama ölen kişi aslında o değil, onun yüz değiştirmiş hali.
3. abi öldü ama aslında ölmedi çünkü şimdi bran geçmişe gidip o anı değiştirecek
4. abi çok kötü duurmda ama şimdi ejderha gelecek kurtaracak.
diyoruz. öldü yerine başka bir senaryo koyun işte, farketmez yani.
senaryo resmen buna döndü.
tolkien'in, kurgusu sıkıştığında kartal çağırması gibi
game of thronesun senaristleri de senaryo sıkıştığında bir mucize belirtiyorlar anında.
eskiden böyle değildi. çünkü kitaba biraz daha sadıktı.
koca kuzey kralı bıçaklandığında kimse dirilecek demedi
ned starkın boynu koptuğunda kimse dikilecek demedi.
sizce de bu durum çok baymadı mı ya?
ben artık hiç heyecan duymuyorum.
dağ gelip aryanın kafasını elleriyle parçalasa yeniden dirileceğine adım gibi emin olurum.
ramsay gelip jon'un derisini yüzüp yaksa, tekrar dirileceğini biliyorum. hatta sansa için bile durum aynı.
şimdi savaş olacak, sizce jon snow'un savaşı kaybetme ihtimali var mı?
o savaşa 62 tane mormont askeriyle gitse bile 5 bin kişilik bolton ordusunu yerlebir edeceğini adım gibi biliyoruz (belki 10bin belki 20bin herneyse).
bran stark nights king tarafından gebertilse, ölmeyeceğini biliyoruz.
diğer an karakterler için de durum aynı. samwell tarlynin başına bile kötü bir şey gelmeyeceğini biliyoruz.
2 bölüm sonra tyrion'ı bir ejderha yakıp bölüm bitse; "abi tyrion da daenerys gibi yanmazmış aslında" diyerek tyrionın ölmeyeceğini rahat raat söyleyebiliriz mesela.
ve bu durum İNANILMAZ BAYIK.
sevgili poist yoldaşlar, poidaşlarım... burada da var sizlerden, hissediyorum. haydi bir "merhaba ben buradayım" yorumunuzu alayım. bir de dizi hakkında son yazdığım entry'mi iliştireyim buraya;
...
5x10'un göğsüme oturan "taş" etkisi malesef ki geçemedi. geçemedi ama en azından yarınki 5x11 gelmeden bir kaç cümle kurayım istedim.
dizileri filmleri izlerken, en sevdiğim izleyici profili (kendim de onlardan biri olduğum için) izlediği şeyin dünyasına gerçekten giren, onu gerçek kabul eden, yani onu deneyimlerken "bu bir dizi, bu bir kurgu" algısında olmayanlardır. direkt bire bir bağ kurabilenlerdir. izlerken etrafta senaristi, kameramanları, ışıkçıları falan görüyorsanız sizin adınıza ben üzgünüm. benim için poi dünyası gerçek. yani bir yerlerde root var, finch var, bear var...
o yüzden karakter ölümlerindeki 1 algıyı abuk buluyorum. (bir başka algıyı daha abuk buluyorum da o ayrı bir durumla alakalı olduğundan onu sonraki paragrafa erteliyorum) abicim/ablacım; ölümler üzerinden "görkemli bir ölüm olsa daha tatmin edici olurdu" ya da "ulan ne istediniz be o karakterden" gibi cümleleri nasıl kurabiliyorsunuz ya? bu neyin kafası? senariste falan seslenmek nedir ya? :) gerçek hayatın yeterince kaotik olduğunu farkedemiyor musunuz da "özel ayrıcalıklar" istemeyi, hadi istedin, bunu "bu bir kurgu" algısında senariste seslenmeyi nasıl hak buluyorsun kendinde? otur evinde, dizi için tam da senin istediğin gibi bir hikaye yaz ve mutlu ol, o zaman. istediğin karaktere istediğin gibi görkemli bir ölüm yaz, istediğin karakteri de sonsuza kadar yaşat.
diğer algıya geleyim. dizinin bizzat kendisi bile, içinde barındırdığı sözlerle gerçek hayata dair felsefik çıkarımlar yapıyorken, kimsenin yeterince özel, kimsenin yeterince merkezde olmadığını farkettirebiliyorken "görkemli ölüm" nedir? diye sormak istiyorum. dünyada her gün nice insan ölüyor? onların ne kadar özel olup olmadıklarını biliyor muyuz? alın işte yine saçma salak bombalar patladı ve canlar gitti. görkemli bir şekilde ölmüş olsalar idi daha mı içimize sinecekti? evrende tek bir hareket vardır ve herşey bu akışın içinde bir parçadır sadece. birinin diğerinden daha özel bir yanı yok. sevgi mevzusu işi değiştiriyor sadece ama o da bizim içimizdeki bir anlam olarak. bizzat root'un bu bölümde ölüm ve unutulma unutulmama hakkında finch'e ve shaw'a söylediklerini düşünün. root; elias için "inandığı yolda ilerliyor" dedi. bu yeterince özettir herşey için. yolun kendisi önemli. sonu, başı ya da herhangi bir noktası değil. ki herhangi bir noktası da yok zaten. baştan sona su gibi akan bir şey...
ayrıca arkadaşlar artık şu "nasıl bitirebilir yeaaa" yaklaşımından sıyrılın gözünüzü seveyim. "boş diziler izleyen abd halkı" evet. ama bu bizim ülkemizde de zaten olan bir şey. "boş diziler izleyen türk halkı" malumunuz. "kiralık aşk" gibi diziler tutarken, "46 yok olan" gibi farklı ve kaliteli işlerin fişi çekiliyor işte. dünya kapitalist. bunu kavrayın. sen diziyle, karakterlerle tekil bağ kuruyorsun, bu çok saf ve özel bir şey ama o dizileri yapan adamların ise bağ kurduğu tek şey "para." senin "sevgini" kim ipler? senin sevginin onların cebini yeterince doldurup doldurmadığına bakıyorlar. poi için de bu "yeterince" gelmiyor-muş işte.
--- bundan sonrası spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
root dizideki en sevdiğim karakter idi. fiziğinden her şeyine idealimdi benim. amy acker'i de angel'dan beri tanırım, severim, sayarım. büyük aşkı shaw'a kavuştu ve shaw onu kaybetti. shaw geldi, root gitti. tüm sözleri, bakış açıları, felsefeleri ile ufkumu açmış bir karakterdir. dizinin başarısı da biraz böyle. her karakterin ayrı bir bakış açısı var ve hepsinin toplamı ideal bütünü oluşturuyor. her karakteri ayrı ayrı sevmemiz bundan. hepsi aileden biri gibi. o yüzden root'un ölüp ölmemesi değil, varlığı yetiyor. yetti. öldü diye varlık bilgisi yok olmuyor. tıpkı makina'da yaşayacak olması gibi (hem anılar bütünü olarak, hem de sesiyle) bizim de içimizde hatırlanacak her daim. düşünün, root gibi bir aşkınız var ve o ölüyor. ya da root gibi bir aşk ile hiç karşılaşmıyorsunuz. hangisini tercih ederdiniz?... bu arada finch'in, makina ses seçerken, kendilerine ait bir ses seçmemesi için, kendilerini liste dışında tutmasından sonra, telefonda root'un sesini duyup "yoksaaaa" dediğimiz an, sahnenin root'un cesedine geçmesi, finch'in o "ses" sayesinde bunu öğrenmiş olması vs çok etkileyici çekim kurgusuydu. finch'in karanlık tarafını da aktifleştirdiği (karanlık tarafa geçiş değildir bu. zaten içinde hem aydınlık hem karanlık var. aydınlık baskın idi sadece. karanlığı da devreye aldı şu anda. bu aydınlığın yok olacağı anlamına gelmiyor) sahnedeki diyaloglar da aynı şekilde...
sezon başında root'un sesini duyduğumuz sahneye fazla takılınıyor gibi geldi. evet şu anda artık o sesin root'a değil de makina'ya ait olduğunu öğrendik. ama ille de öyle bir sahnenin dizinin içinde yer aldığını düşünmeye gerek var mı? onu makina bize söylüyor olabilir... göreceğiz er geç bunu...
dizinin akibetine dair 1-2 de teori yumurtlayıp kaçayım;
-finalde vagonun yerinde olmadığını gördük sezon başında. sanırım metro hattında güzel bir aksiyon bizleri bekliyor olabilir back to the future'un tren sahnesi gibi. yani makina mobil haldeyken, kısıtlı zamanda bir şeyler çözmeye çalışacak olabilir.
-kendimce görsel olarak şöyle bir sahne daha hayalledim. finch, greer amcayı bir yerde kıstırıp ona silah doğrultacak. sonra o sırada shaw'ın içindeki terminatör aktif olup finch'e silah doğrultacak. greer rahatlayacak falan. belki de o anda makina, shaw'ın kafasındaki çipleri hackleyip, ona root'un (aşkının) sesiyle seslenecek. ve shaw'ı kendine getirecek, shaw da silahı finch yerine greer'e doğrultup kafasına sıkacak.
-bana bir dramatik ölüm olarak mr reese'i kaybedecekmişiz gibi geliyor. geriye sağ kalanlar fusco olacak. oğluyla takılacak. shaw yine ajan olarak kalıp bear ile takılacak. finch de sevdiyeceğiyle dolaşacak. makina - samaritan arasındaki durum büyük büyük ihtimal savaşmak değil, birleşmek şeklinde olacak. samaritan'ın finch'e neden ihtiyacı olduğu da bununla alakalı olacak. yin-yang olacaklar. ahlakın tanrısı ile kaosun tanrısının, insanlığı korumak için bütünleştiği, bunun kafalarda "düstopik mi ütopik mi bir son olduğunun" soru işaretleriyle biten, ve dizinin giriş cümleleriyle son bulan bir dizi olarak tarihteki yerini alacak; "you are being watched..."
--- spoiler ---
...
5x10'un göğsüme oturan "taş" etkisi malesef ki geçemedi. geçemedi ama en azından yarınki 5x11 gelmeden bir kaç cümle kurayım istedim.
dizileri filmleri izlerken, en sevdiğim izleyici profili (kendim de onlardan biri olduğum için) izlediği şeyin dünyasına gerçekten giren, onu gerçek kabul eden, yani onu deneyimlerken "bu bir dizi, bu bir kurgu" algısında olmayanlardır. direkt bire bir bağ kurabilenlerdir. izlerken etrafta senaristi, kameramanları, ışıkçıları falan görüyorsanız sizin adınıza ben üzgünüm. benim için poi dünyası gerçek. yani bir yerlerde root var, finch var, bear var...
o yüzden karakter ölümlerindeki 1 algıyı abuk buluyorum. (bir başka algıyı daha abuk buluyorum da o ayrı bir durumla alakalı olduğundan onu sonraki paragrafa erteliyorum) abicim/ablacım; ölümler üzerinden "görkemli bir ölüm olsa daha tatmin edici olurdu" ya da "ulan ne istediniz be o karakterden" gibi cümleleri nasıl kurabiliyorsunuz ya? bu neyin kafası? senariste falan seslenmek nedir ya? :) gerçek hayatın yeterince kaotik olduğunu farkedemiyor musunuz da "özel ayrıcalıklar" istemeyi, hadi istedin, bunu "bu bir kurgu" algısında senariste seslenmeyi nasıl hak buluyorsun kendinde? otur evinde, dizi için tam da senin istediğin gibi bir hikaye yaz ve mutlu ol, o zaman. istediğin karaktere istediğin gibi görkemli bir ölüm yaz, istediğin karakteri de sonsuza kadar yaşat.
diğer algıya geleyim. dizinin bizzat kendisi bile, içinde barındırdığı sözlerle gerçek hayata dair felsefik çıkarımlar yapıyorken, kimsenin yeterince özel, kimsenin yeterince merkezde olmadığını farkettirebiliyorken "görkemli ölüm" nedir? diye sormak istiyorum. dünyada her gün nice insan ölüyor? onların ne kadar özel olup olmadıklarını biliyor muyuz? alın işte yine saçma salak bombalar patladı ve canlar gitti. görkemli bir şekilde ölmüş olsalar idi daha mı içimize sinecekti? evrende tek bir hareket vardır ve herşey bu akışın içinde bir parçadır sadece. birinin diğerinden daha özel bir yanı yok. sevgi mevzusu işi değiştiriyor sadece ama o da bizim içimizdeki bir anlam olarak. bizzat root'un bu bölümde ölüm ve unutulma unutulmama hakkında finch'e ve shaw'a söylediklerini düşünün. root; elias için "inandığı yolda ilerliyor" dedi. bu yeterince özettir herşey için. yolun kendisi önemli. sonu, başı ya da herhangi bir noktası değil. ki herhangi bir noktası da yok zaten. baştan sona su gibi akan bir şey...
ayrıca arkadaşlar artık şu "nasıl bitirebilir yeaaa" yaklaşımından sıyrılın gözünüzü seveyim. "boş diziler izleyen abd halkı" evet. ama bu bizim ülkemizde de zaten olan bir şey. "boş diziler izleyen türk halkı" malumunuz. "kiralık aşk" gibi diziler tutarken, "46 yok olan" gibi farklı ve kaliteli işlerin fişi çekiliyor işte. dünya kapitalist. bunu kavrayın. sen diziyle, karakterlerle tekil bağ kuruyorsun, bu çok saf ve özel bir şey ama o dizileri yapan adamların ise bağ kurduğu tek şey "para." senin "sevgini" kim ipler? senin sevginin onların cebini yeterince doldurup doldurmadığına bakıyorlar. poi için de bu "yeterince" gelmiyor-muş işte.
--- bundan sonrası spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
root dizideki en sevdiğim karakter idi. fiziğinden her şeyine idealimdi benim. amy acker'i de angel'dan beri tanırım, severim, sayarım. büyük aşkı shaw'a kavuştu ve shaw onu kaybetti. shaw geldi, root gitti. tüm sözleri, bakış açıları, felsefeleri ile ufkumu açmış bir karakterdir. dizinin başarısı da biraz böyle. her karakterin ayrı bir bakış açısı var ve hepsinin toplamı ideal bütünü oluşturuyor. her karakteri ayrı ayrı sevmemiz bundan. hepsi aileden biri gibi. o yüzden root'un ölüp ölmemesi değil, varlığı yetiyor. yetti. öldü diye varlık bilgisi yok olmuyor. tıpkı makina'da yaşayacak olması gibi (hem anılar bütünü olarak, hem de sesiyle) bizim de içimizde hatırlanacak her daim. düşünün, root gibi bir aşkınız var ve o ölüyor. ya da root gibi bir aşk ile hiç karşılaşmıyorsunuz. hangisini tercih ederdiniz?... bu arada finch'in, makina ses seçerken, kendilerine ait bir ses seçmemesi için, kendilerini liste dışında tutmasından sonra, telefonda root'un sesini duyup "yoksaaaa" dediğimiz an, sahnenin root'un cesedine geçmesi, finch'in o "ses" sayesinde bunu öğrenmiş olması vs çok etkileyici çekim kurgusuydu. finch'in karanlık tarafını da aktifleştirdiği (karanlık tarafa geçiş değildir bu. zaten içinde hem aydınlık hem karanlık var. aydınlık baskın idi sadece. karanlığı da devreye aldı şu anda. bu aydınlığın yok olacağı anlamına gelmiyor) sahnedeki diyaloglar da aynı şekilde...
sezon başında root'un sesini duyduğumuz sahneye fazla takılınıyor gibi geldi. evet şu anda artık o sesin root'a değil de makina'ya ait olduğunu öğrendik. ama ille de öyle bir sahnenin dizinin içinde yer aldığını düşünmeye gerek var mı? onu makina bize söylüyor olabilir... göreceğiz er geç bunu...
dizinin akibetine dair 1-2 de teori yumurtlayıp kaçayım;
-finalde vagonun yerinde olmadığını gördük sezon başında. sanırım metro hattında güzel bir aksiyon bizleri bekliyor olabilir back to the future'un tren sahnesi gibi. yani makina mobil haldeyken, kısıtlı zamanda bir şeyler çözmeye çalışacak olabilir.
-kendimce görsel olarak şöyle bir sahne daha hayalledim. finch, greer amcayı bir yerde kıstırıp ona silah doğrultacak. sonra o sırada shaw'ın içindeki terminatör aktif olup finch'e silah doğrultacak. greer rahatlayacak falan. belki de o anda makina, shaw'ın kafasındaki çipleri hackleyip, ona root'un (aşkının) sesiyle seslenecek. ve shaw'ı kendine getirecek, shaw da silahı finch yerine greer'e doğrultup kafasına sıkacak.
-bana bir dramatik ölüm olarak mr reese'i kaybedecekmişiz gibi geliyor. geriye sağ kalanlar fusco olacak. oğluyla takılacak. shaw yine ajan olarak kalıp bear ile takılacak. finch de sevdiyeceğiyle dolaşacak. makina - samaritan arasındaki durum büyük büyük ihtimal savaşmak değil, birleşmek şeklinde olacak. samaritan'ın finch'e neden ihtiyacı olduğu da bununla alakalı olacak. yin-yang olacaklar. ahlakın tanrısı ile kaosun tanrısının, insanlığı korumak için bütünleştiği, bunun kafalarda "düstopik mi ütopik mi bir son olduğunun" soru işaretleriyle biten, ve dizinin giriş cümleleriyle son bulan bir dizi olarak tarihteki yerini alacak; "you are being watched..."
--- spoiler ---
böyle fantastik four gibi düşünün. Böyle 4-5 kişi vardı.uçan araçları vardı. dünya genelinde operasyon yapıyorlardı. Araçların üzerinde 1-2-3-4 falan yazıyordu. tam çizgi film gibi değildi aslında. kukla gibi karakterler vardı. Karakterler yetişkin insandı yani hayvan ya da yaratık değildi. İnterstar'da falan yayınlanıyordu herhalde 90'larda. Neydi bu?
Son bikac yılda komedi diye çekilen dizileri yadirgadigimi farkettim. En son how i met... i beşinci sezonunda bırakmıştım. Friends'i tekrar tekrar izliyorum. Onun dışında çok isinamasam da birkaç İngiliz komedi dizisi izledim. Hicbirinde bu yabancılaşmayı yasamadim ama. Geçen sene Girls'u izledim, bugün Love'a baktım birkaç bölüm. Yeni dönem komedi anlayışı problemli insanların abuk sabuk hareketlerine bakıp "Bu ne mk?" diye gülmeye mi evrildi? Yani bakıyorsun, kendine hayrı olmayan tipler. Desen ki hayatla ilgili ciddi bağlantı problemleri, dertleri var o yüzden burunları boktan çıkmıyor. O da değil. Gayet sistemin içinden, ski dasagina denk, sülalesi rahat tipler. Anlamsız, awkward ama yavan hikayeler. Girls'te kız "Girdigim her kuvete iserim ben!" falan diyordu mesela. İyi bok yiyorsun, çok afedersin. Tutup buna mi gulmemizi bekliyorlar? Derdimle istediğiniz gibi münasebet kurabilirsiniz ama bu tarz ürünler dünyaya pazarlaniyor, algimizi şekillendiriyor iyi kötü. Ben buradan baktığımda "Ulan, dışarıdaki insanlar bunlara mi gülüyor? Dünya nasıl bi yer olmuş." diyorum. Diziler üzerinden sosyolojik çıkarımlar yapmak çok çiğ duruyor, farkındayım ama rahatsız etti, ne bileyim. Love'da kız işten çıkarılacağını dusundugu için kendisine kur yapan patronuyla yatıyor ve bi sn durup düşünmüyor lan. Çok normal bi şeymiş gibi geçip gidiyor bu sahne. Hanı çok komik bi ayrintiymis gibi. İğrenç be, iğrenç.
Soru: Popüler kültür nereye gidiyor?
Soru: Popüler kültür nereye gidiyor?
Gelecege Donuş'teki parti sahnesi gibi sahneler arıyorum. Sahnede bir müzik grubu ve dans salonunda dans edenler. Aklına gelen varsa yazsın çok sevinirim.
Bahman ghobadi nin "lakpoştha pervaz mikonend" türkçe adı ile ":kaplumbağalar da uçar " filminin dvd sini arıyorum. İngilizce veya türkçe altyazılı olabilir.
önerilerinize açığım. teşekkürler.
edit: love'a başladım. eğlenceli, tatlı bi diziye benziyor. teşekkürler.
edit: love'a başladım. eğlenceli, tatlı bi diziye benziyor. teşekkürler.
Arkadaşlar merhaba, malum digiturkun yaptığı saçma sapan hareketi sabah itibarı ile öğrenmiş bulunduk. Hali hazırda digiturk olanlar için bir sorum olacak, bu digiciler game of thrones bölümlerine sansür uyguluyorlar mı? teşekkürler.
adaya düşmüş ıssız eve düşmüş teker teker ölen gençler içeren filmler?
bir de baba için korku filmleri
dublajlı olması lazım hepsinin. önerileriniz için teşekkür ederim
bir de baba için korku filmleri
dublajlı olması lazım hepsinin. önerileriniz için teşekkür ederim
Örneğin Agora gibi hem tarihi, hem dram, hem bilimsel ve insan ilişkileri üzerine, bir film. mitolojik filmler de olur. epik filmler de. güzel bir tane attırıverin dostlar
Selamlar,
Izlanda'da bir koy adiyla bir video paylasiliyordu facebook'ta. gece cekilmis bu videoda yildizlari ve kutuplari gorebiliyorduk.
arabadan yapilmis bir cekimdi yanlis hatrlamiyorsam. Nerden bulabilirim bu videoyu?
tesekkurler
Izlanda'da bir koy adiyla bir video paylasiliyordu facebook'ta. gece cekilmis bu videoda yildizlari ve kutuplari gorebiliyorduk.
arabadan yapilmis bir cekimdi yanlis hatrlamiyorsam. Nerden bulabilirim bu videoyu?
tesekkurler
Hiç başlamamışlar için spoiler içerir..
Bu gece olmadı en geç yarın ilk sezon bitecek ama çok spoiler yemişim :( yani khalesiyi kurtaran ejderhalar, jon snow ve lord starkın ölümü. Ne bileyim birkaç olay daha var. Neden var bu spoilercılar?
Her şeye rağmen çok kaliteli. Bu kadar geç kaldığım için üzgünüm.
Bu gece olmadı en geç yarın ilk sezon bitecek ama çok spoiler yemişim :( yani khalesiyi kurtaran ejderhalar, jon snow ve lord starkın ölümü. Ne bileyim birkaç olay daha var. Neden var bu spoilercılar?
Her şeye rağmen çok kaliteli. Bu kadar geç kaldığım için üzgünüm.
Vardi ben de de kaybettim nasi yapiliyo bilmkiyorum.
2014-2016 arasi, en cok oy almis veya izlenmis ve kullanici puani yuksek iste ne bileyim. Ama amerikan filmleri hollywood filmlerini listeleyip bi link atar misiniz.
2014-2016 arasi, en cok oy almis veya izlenmis ve kullanici puani yuksek iste ne bileyim. Ama amerikan filmleri hollywood filmlerini listeleyip bi link atar misiniz.
20 yıl belki daha fazla olmuştur herhalde. aklımda kalan sahne şuna benzer: genç bir eleman sabah uyanıp pencereden bakıyor, tüm mahalle sessiz, sonra elektro gitarla kısa bir riff çalıyor, ardından bir yerlerden başka biri, genç bi kız olabilir, yine elektro ile cevap veriyordu.
teşekkürler.
teşekkürler.
leyla ile mecnun'un 103. bolumunu yenice izledim. sag alt kösede "sezon finali" yaziyor.
1) o bölümün yayinladigindi tarihte L&M'in sonu oldugu bilinmiyor muydu?
2) son bolumdeki olaylardan sonra dizi oldugu yerden devam edebilir miydi sizce? yeni oyuncular mi gelirdi diziye?
3) o sezon finalinden sonra 104. bir bölüm çikti mi? yoksa su denk geldigim videoya tiklansin diye mi 104. bolum diye isim vermisler? www.youtube.com
4) hemen sonra çikan "ben de ozledim" dizisinin L&M'in hikayesiyle bir alakasi var mi?
tesekkurler
1) o bölümün yayinladigindi tarihte L&M'in sonu oldugu bilinmiyor muydu?
2) son bolumdeki olaylardan sonra dizi oldugu yerden devam edebilir miydi sizce? yeni oyuncular mi gelirdi diziye?
3) o sezon finalinden sonra 104. bir bölüm çikti mi? yoksa su denk geldigim videoya tiklansin diye mi 104. bolum diye isim vermisler? www.youtube.com

4) hemen sonra çikan "ben de ozledim" dizisinin L&M'in hikayesiyle bir alakasi var mi?
tesekkurler
Bi kemal sunal filmi, fidye yerine midye istiyolardı hani, adı neydi o filmin varmı hatırlayan? :)
sb.
2. Dünya savaşını Amerikalıların gözünden izlemek yerine var mıdır, bu ülkelerin güzel kült yapımları, alt yazısı da olması şartı ile.
the office
parks and recreation
modern family
bu 3ünü arka arkaya izledm ve aynı bu tarz mockumentary arıyorum çooook acil ne önerirsiniz ^^
parks and recreation
modern family
bu 3ünü arka arkaya izledm ve aynı bu tarz mockumentary arıyorum çooook acil ne önerirsiniz ^^
tüm bölümleri inmiş şekilde beni bekliyor hangisinden başlayayım? (hepsini izleyeceğim sadece öncelik olarak soruyorum)
suça şahit olan sıradan bir insanın başına gelenleri anlatan film tavsiyelerinizi beklerim canlar. içinde gerilim de barındırsa (ki konu gereği zaten barındırmalı diye düşünüyorum) şükela olur.
düzeltme: gerilim derken psikolojik gerilimden bahsediyorum, öyle gore more aşar beni.
düzeltme: gerilim derken psikolojik gerilimden bahsediyorum, öyle gore more aşar beni.
Klasiklerin çoğunu izlemisizdir, şöyle icinden beklenmedik karakter çıkmalı, ters köşe yapmalı, belki psikiyatrik hastalikli film önerisi olan var mi?
Örn primal fear, fight club vs.
Örn primal fear, fight club vs.
çok severim kendisini. sabaha kadar film izleyeceğim bugün. buna yakın önerebileceğiniz filmler var mı?
teşekkürler
teşekkürler
evet, içinde travesti barındıran veya filmin herhangi bir bölümünde onlardan bahseden falan bi film arıyorum.bilen duyan varsa izlemek için bekliyorum.
ilk sezonun yarısındayım. 2. sezonda hbo iptal etmiş. bi sürü cevaplanmayı bekleyen gizem var, sonu lost'a bağlıyor mu? eğer öyleyse bırakacağım. acep hatırlayan var mıdır?
(12)
Zenginken fakir olan ya da fakirken zengin olan birini anlatan film/dizi ?
nurigagarin #1084338
Efenim soru gayet açık,
Beyle zenginken ya da fakirken tamamen karşıtı pozisyona geçen birilerinin hayatını anlatan bir film/belgesel/dizi arıyorum, biyografik bir film ya da belgesel de olabilir, o süreçteki çabayı nasıl betimlediği mühim sadece.
Beyle zenginken ya da fakirken tamamen karşıtı pozisyona geçen birilerinin hayatını anlatan bir film/belgesel/dizi arıyorum, biyografik bir film ya da belgesel de olabilir, o süreçteki çabayı nasıl betimlediği mühim sadece.
Klass (2007) vs. The Bothersome Man (2006)
Hangisini izleyeyim?
Hangisini izleyeyim?
devami olacak mi tek sezonluk bir sey miydi?
Dönem filmi olup, kurgusu senaryosu sürükleyici olan benzer atmosferli film izlemek istiyorum. Kendisini 3 kere izledim daha izleyemiyorum. :(
çıtır çerezlik film tavsiyesi verir miydiniz?