Ekşi Duyuru

Malumunuz açmış olduğumuz duyurularda cevap olarak yeri geliyor bazen kendimiz de bir şeyler yazıyoruz.
İlk gönderiye edit yapılabilir ama o her zaman çok sağlıklı olmuyor ve soruyu yeni görecek bir insan için -bence- saçma bir hal alıyor. Sizce güzel oluyor mu ilk soruyu gelen cevaplar doğrultusunda sürekli editlemek?

Neyse ben şahsen bu tip kendi başlığım altındaki kendi cevaplarıma check atmıyorum. E sonra da dönüp silmiyorum o yazdıklarımı zira sorunun ve cevapların bütünlüğü bozulacak. Kastettiğim sohbet tarzı/chat tarzı cevaplar değil elbette. Yine soru ile alakalı ve kişilerin yazdıklarına yönelik yazılmış cevaplar.

Şimdi konumuza gelelim: dün benim 4 ay önce yazmış olduğum gene böyle kendi başlığım altındaki bir cevabım silinmişti. Silme gerekçesi doğru, onu belirteyim. Doğru da o soruyu ve benim silinen cevabı moderatör nasıl denk geldi de 4 ay sonra buldu o şaşırtıcı geldi bana. Saygı duydum. Hani güncel bir mevzu olsa neyse. Onu da geçtim 7 saat önce de gene bu şekilde 4 adet cevabım silinmiş peş peşe. (başka bir moderatör tarafından) Eski tarihli kendi sorularıma yazdığım cevaplar bunlar da. Silinme gerekçelerinin doğruluğu yanlışlığı tartışılır seviyede. Hani moderatörler adeta bu duyuru kullanıcısı(ben) ne yapmış ne etmiş bir takip edeyim modunda gibi.
İyi hoş güzel takipte olsunlar da böyle eski başlıkları taramak yerine hali hazırdaki güncel başlıkların incelenmesi daha sağlıklı ve faydalı olmaz mı? Eminim onların içinde çok daha fazla "format"a aykırı cevabım/cevaplarımız vardır. Ama tabii kendi sorumuza yazdıklarımızın "track"i daha kolay oluyor moderatörler açısından. Hiç yani, tek tek bugün-dün açılmış sorularda "neyleyim" cevabı mı arasınlar ya da hatalı cevap mı arasınlar silmelik, kim uğraşacak değil mi?

Soru başlığımda belirttiğim teşekkür kısmına da sonda değineyim. E tabi siz böyle benim kendim check atmadığım cevaplarımı silince, tikli/faydalı cevap yüzdemi de artırmış oluyorsunuz.
"Ne önemi var ki onun" diyeceksiniz, haklısınız. Tıpkı şu değişkenlerinin bile ne olduğu tam olarak anlaşılamayan tuhaf "moderasyon aktivitesi grafiği"nin önemsiz olması gibi :)
(bu arada o grafiği de net olarak anlayan varsa bana anlatabilirse çok sevinirim:P) www.eksiduyuru.com

Sıkılmadan okudunuz teşekkürler :)
Keyifli pazarlar herkese...

 

Günaydın,
Sulama, güneş alma şartları, etrafındaki bitkiler, ağaçlar vs hiçbir şeyi değişmeyen limon ağacı birden bire kurudu. Öldü gibi oldu? Buna ne yapmak lazım?
2 gün önce hiçbir şeyi yoktu, dün sabah yapraklarında sararmalar başlamıştı, bu sabah ise kupkuru olmuş...
Bir sürü mini mini limon var üzerinde :(
Ne yapayım ben buna?

 

Ya ben bu Emilia Clarke'ı birine çok benzetiyorum. Türk birine sanki. Ama kim?
Normal halini değil dizideki halini benzetiyorum.
Sözlükte de baktım başkaları da yazmış birine benziyor ama kim diye.
Göz yapısı özellikle...
Seçkin Piriler'in ilk halleri diyeceğim ama taşlarsınız beni diye demekten korkuyorum.
Aslı Tandoğan demişler ama hayır ona benzemiyor. Böyle göz şekli ve bazı mimikleri sanki... aynı başka birisi sanki... allah allah...
Kime benziyor bu hatun yahu?

 

Merhaba,
Malumunuz Türkçe yazılı sohbetlerde "tmm, cnm, kib" gibi kısaltmalar özellikle belli yaş grupları tarafından çokça kullanılmakta ve bu tarz kullanımlara da bakış açısı ortada.

Merak ettim, aynı durum İngilizce için de geçerli mi? Çünkü ben "u, r, btw, tbh, k" tarzı kısaltmaları epeyce kullanıyorum chat esnasında.
Aynı kalibrede mi değerlendirmek gerekli? Bu alışkanlığımdan kurtulmaya çalışmalı mıyım?

 

Bilim kurgu mu?
Tuhaf bir soru gibi oldu da, sözlükten okumak ya da google araması yapmak istemedim, kitabı da olduğundan spoiler denk gelmesin diye...
Teşekkürler cevaplar için...


 

bugün mü? enparaya bakıyorum aylık 8,50 olmuş. 7,25 idi geçen hafta.
garantinin de %1 yükselmiş. iş bankasında bi numara yok. 6 civarlarında seyrediyor halen...
vade süresinin dolmasını bekliyordum garanti hesabını kapatmak için, iş bankasına aktaracaktım hepsini(maaş hesabım iş zaten, herhangi bir masraf çıkartmıyor) ama şimdi bu durumda kararsız kaldım.
neyse ne zaman yükseldi bu oranlar, göz boyamak için mi?

 

Selam olsun duyurunun tüm Branlarına ve Arialarına,

Sorum şu, kitap1 = sezon1 şeklinde mi ayrılmış durumda kitaplar?

Netten niye bakmıyorsun da buraya soruyorsun bunu diyecek olan olursa "spoilera yakalanmamak için" şeklinde cevap vereyim onlara hemen... O yüzden sizden ricam aman dikkat kitap bazlı spoiler vermeyiniz.

Bir de ek soru, ingilizce olarak okumuş olan varsa: Dili nasıl kitapların?
İngilizce seviyem fena değil, diziyi alt yazısız izliyorum kriter olabilecekse ama hiç İngilizce roman okumadım şimdiye kadar. Okuyabilir miyim, çok mu sözlük karıştırmam gerekir emin olamadım.


Teşekkürler,
/salute

 

Merhabalar,
Ben bu açık-kapalı fatura olayını bir türlü kavrayamıyorum. Yani şöyle, şimdi mesela bir yerden bir ürün sipariş ettik, ürünlerle beraber açık fatura gönderiyor mal sahibi. Makbuz var mı diyorsun, yok. E nasıl ödeyeceğim? "Hesap numarası var abi" Peki benim dekontum makbuz yerine geçer mi? Bazen mal/hizmet sahibi "tanıdık" oluyor. Açık faturaya rağmen parası ödeniyor, faturayı sonra kesecek. Kesiyor da ama eski tarihli kesmiyor. Bilmem ne kadar sonra sen arayıp, "noldu bizim fatura" deyince kesiyor. Bu arada yeni aya(yıla) geçilmiş olabiliyor. Hesaplar karışıyor. Veyahut açık fatura gelmiş diye ödeme yapmıyorsun, sadece malı alıp o açık faturanın altını teslim aldım diye imzalıyorsun, ondan sonra bekle artık adam kapalı fatura göndersin de parasını ödeyebil diye. 15 gün sonra çıkıp geliyor elinde bi makbuz. E makbuz keseceksen niye ürünü gönderirken makbuzu da göndermiyorsun ki? Yine mecburen 15 gün sonranın tarihi oluyor ödeme tarihi.

Sorunun özü, açık fatura diye bir şey niye var? Ne işe yarar?
Açık fatura muhasebeleştirilirken makbuz ile beraber mi kayda alınır? Bu makbuz yerine başka bir evrak da işe yarar mı? Makbuz dandik bir kağıt parçası değil mi özünde? Dekont mesela makbuz işlevi görür mü? Açık faturanın üstüne "parası ödendi" diye bir ibare yazılarak ya da başka bir yöntemle açık fatura kapalı faturaya dönüştürülebilir mi?

Özü hikayesinden uzun oluyormuş az kalsın:)
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

 

Aklımı kurcalıyor birkaç gündür.
Bildiğim kadarı ile olaylar sırasında 4 kişi öldü.

Neden sadece ve sürekli Ethem'in adını duyuyoruz? Yani hem olumlu hem olumsuz yönde... Görüntüler dolayısı ile mi?

Arabanın ezdiği Mehmet vardı ve Hatay'da ölen Abdullah vardı. 4. de polis Mustafa mıydı yoksa o hariç mi 4 kişiydi, hatırlayamadım bu kısmını tam.

Neyse sormak istediğim, neden Ethem'in adını daha çok duyuyoruz da diğerlerinin bahsi geçmiyor?

 

Merhaba,
Sevgilinize sorduğunuz "tek gecelik ilişkin oldu mu hiç?" sorusuna "evet" cevabı aldığınızda çok önemser misiniz bu bilgiyi? Değeri azalır mı gözünüzde?
Merak ettim...


 

"I know that the irony strikes with the force of a cartoon anvil, now."


"Şu an bu ironinin bir "mesnet(örs) karikatürü" gücüyle çarpmakta olduğunun farkındayım."
bundan daha estetik ve daha doğru nasıl çevrilebilir bu cümle?
Şimdiden teşekkürler...


paragrafın tamamı:
"I was convinced that the only thing I wanted to do, ever, was to write novels. However, my parents, both of whom came from impoverished backgrounds and neither of whom had been to college, took the view that my overactive imagination was an amusing personal quirk that would never pay a mortgage, or secure a pension. I know that the irony strikes with the force of a cartoon anvil, now." (JK ROWLING)

 

Okuyanlar bir yorumlayabilir mi spoilera kaçmadan?

(tikler sabaha, şimdi çıkmam gerekli internetten)


 

blogspot üzerinden açtığım blogumun şekli şemali ile ilgili bir sorum olacak:

şimdi ben blogun çevresine çerçeve ekleme olayını buldum/hallettim. onun için şu kodu kullanıyorum:

.main-inner {
border: 2px #555555;
border-style: hidden ridge hidden ridge;
padding-top: $(main.padding.top);
}

blog alanımın sağı ve solu borderlanmış oluyor bu kod ile.
sormak istediğim: sağ borderin sağ tarafının ve sol borderın sol tarafının arka plan renklerini değiştirme imkanımın olup olmadığı...

yani blogun dışında kalan kısım var ya, ekranı dar olanlar sıkıntı yaşamasın diye hani biz bloglarımızı dar yapıyoruz...
duyuruyu düşünürsek "buz yeşili" olan yeri soruyorum...
işte oranın rengini ben blogspotta nasıl değiştiririm?

iğrenç anlattım ama sebebi aslında kodlama olaylarından hiç anlamamam...
teşekkürler yardımlarınız için şimdiden...

 

Medikal şeklinde de açabilirdim duyuruyu ama böyle genel sorayım istedim.

Şimdik olay şöyle gelişiyor:
Dün sabah kahvaltısından sonra(saat 09.00 civarı) bütün gün hiçbir şey yiyemedim/içemedim ben birtakım özel sebepler dolayısı ile... ama hiçbir şey. Uyumadan(22.00 civarı) 1 bardak su içtim hepsi bu. Kahvaltımı güzel yapmıştım, her çeşit besin mevcuttu. Gün içinde de (akşam saatlerinde bir miktar gurultu dışında) hiçbir sorun/halsizlik yaşamadım.

Bu sabah ise 6.30da kalktım, hazırlandım, işe geldim... 8gibi 2 dilim ekmekle büyükçe bir parça tulum peyniri yedim, sütlü nescafe içtim.
Şimdi sormak istediğim, ben sabah gayet iyi kalkmıştım. İşe geldim vs. bi problem yoktu, fakat bu peynir-ekmek kombosunu yedikten sonra bir baş dönmesi, halsizlik, eve gidip yatıp uyuma isteği oluştu bende. Bu acaba kan şekeri düşüktü de yükseldi mükseldi o tip bir şeylerden mi olur? Özellikle öyle olmasın diye çok fazla yüklenmedim aslında, bir o kadar daha kahvaltım var(yanıma çokça almıştım dün aç kaldım diye) ama hepsini yemedim vücut şapşırmasın diye ve fakat gayet şapşırdı galiba? şuan bayılacak gibi bir haldeyim...
Böyle uzun uzun anlattım, bir yorumlayabilen olursa sevinirim... pek anlamam bu kan şekeri vs. davalarından...
Ne yiyim ne içeyim kan şekerim/halim normale dönsün benim?
(az önce az şekerli t.kahvesi söyledim, hazırlanıyor, iyi gelebilir di mi?)
Teşekkürler şimdiden...

 

Merhaba,

Bana şu Google Analytics'in daha böyle pratiği lazım, yoksa o zaten pratik bir araç mı da bana mı karışık geldi?
Eskiden hatırlıyorum bir analiz widgetı vardı kullandığım, onu ekliyordum basitçe ve bloga hangi saatlerde hangi anahtar kelimelerle erişilmiş vs. görebiliyordum. Şimdi de böyle pratik bir şey arıyorum ben, ücretsiz tabii, siz neler kullanıyorsunuz bu iş için? Google Analytics'i mi kullanıyorsunuz?

Teşekkür ederim...

 

www.yalispor.com.tr

renkleri rüküş mü bunun? kotla falan güzel gitmez mi?
biraz böyle değişik renklerde bir spor ayakkabı alasım var da mağazaya gitmeden kafamda bir fikirler/modeller olsun istiyorum...
ne dersiniz güzel mi bu?
bir de bu darogalardan kullanmış olan varsa rahatlık yönünden de iki kelam ederseniz çok makbule geçer...

 

Kingsoft Office'midir en iyisi, her sürüme uygunu, her dosya tipini açanı?

Öyle gibi görünüyor ama daha başkası var mı acaba diye bir sormak istedim.

Teşekkürler.

 

Philips soup maker alasım var çok.

Aslında işime yarayacak bir alete benziyor, ne güzel at mercimeği suyu al mis gibi çorbayı... Sağlıklı da...
Bilemedim bir de size sorayım dedim... 160-200TL civarlarında geziniyor fiyatı...
İçimden bir ses "saçmalama verilmez o para" derken bir diğeri de "al tabii ya şahane olur" diyor...
Siz ne dersiniz?

Tablet incelemesi izlemeye girdiğim yerden çorba makinası alma isteğiyle çıkmam da efsane bir durum oldu hakikaten: www.teknoseyir.com

Sağolunuz cevaplar için efenim :)

 

Günaydınlar, iyi günler...
Mp4nation sitesinden aldığım bir ürün Hongkong'dan ezyparcels ile gönderildi...
Track yaptığımda şu anki durumu "arrived at overseas"
buradaki overseas'den kasıt İstanbul mu?
Kargom İstanbul'da mı yani şu an?

 

Duyuru ile ilgili bazı sorularım var, kurallar kısmını okudum, orada bunlara net cevaplar bulamadım.

1)moderatörler...
listesi var mı? belli periyotlarla değişiyorlar mı?(örneğin adam geçen sene moderatörmüştür de artık duyuruya girmiyordur hala moderatörlüğü devam ediyor mu?) kaç aktif moderatör var? aktif moderatörlerin listesi var mı? :)

2)sabitlenen duyurular...
şu turuncu renkli sabitli duyurular için bir para ödeniyor mu? (bunu soruyorum çünkü "sabitleyebilir misiniz" diyen çok olmasına rağmen "normal olarak" hepsi sabitlenemiyor ancak aynı konseptteki yeni duyurlar yerine 3-5-8günlük eski duyurular orada kalmaya devam edebiliyor, bu neye göre belirleniyor? şans mı? moderatöre mesaj atarak mı?)

3)cevap olmayan cevaplar...
karşılıklı diyalog olarak algınanan cevap olmayan cevapların silindiğini biliyorum. bunu yapmaya ısrar eden bir kullanıcının üyeliğinin silinebileceğini de biliyorum. peki bunun pratikteki uygulaması nasıl? "3 kere sohbetten yakalanan(:P) kullanıcı silinir" gibi görünmez kurallar var mı? "hem cevap vereyim hem sohbet edeyim" olayına yaklaşım ne şekilde?

4)çoklu hesap kullanımı...
yasak mı? bir arkadaşım ekolüne dahil olmuşum gibi görünmemek için "bir arkadaşım"a üyelik alıp onun sorusunu o diğer üyelikten sorsam sorun olur mu?

5)aynı duyurunun yeterli zaman geçmeden yeniden açılması...
bununla ilgili kuralları okudum. ama pratikteki uygulamayı bilmiyorum. sabah açtığım bir duyuruyu akşam da açsam sorun yaşar mıyım? duyuru mu silinir? ben mi silinirim?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler :)

 

Merhaba arkadaşlar, günaydınlar, iyi günler...

Acil bir karar vermem gerekiyor, googleladım ama tam emin olamadım, bir de sizlere sorayım...

Çalıştığım şirket eski yıllara sari kullanılmamış izin ücretlerini istersek(ihtiyacımız varsa) bu ay alabileceğimizi söyledi... Benim de 2010, 2011 ve 2012den kalma izin haklarım var.
Ben bu süreç içinde 2 kere zam aldım, bir de bu yılın zammını da haziran ayında alacağız. Yılbaşında almadık.

Sorum şu,
1) İzin karşılığı olan bedel hesaplanırken mevcut net maaş mı göz önüne alınıyor? Mesela 2010dan kalan 7 gün hakkım o zamanki maaşımdan mı hesaplanacak?
2) Benim bu haklarımı zamdan(hazirandan) önce almam ile zamdan sonra almam arasında bana ödenecek miktar değişir mi? Yani 2013 zammından bahsediyorum.

Çok teşekkürler, şahane günler :)

 

Merhabalar,

Benim yeni tanıştığım ve çok da iyi anlaştığım bir arkadaşım vardı.
Biz bununla geçenlerde ciddi biçimde tartıştık, pek öyle mühim veya hayati bir konu değildi ama bana gücendi ve benimle arkadaşlığını bitirdi. O günden beri de tek kelime etmedik. Etmedik ancak bu arkadaşla bizim pek çok ortak arkadaşımız ve aynı mekanlarda çok sık bulunma durumlarımız var...
Örnek olsun diye söylüyorum: iş çıkışı aynı cafeye gitmek, aynı briç kulübüne gitmek falan benzeri ortak paylaşım alanlarımız mevcut.
Doğal olarak buralara artık birlikte gitmiyoruz ama kendisi bu ortamlarda bulunmaya devam ediyor ve üstelik ben yokmuşum, beni görmemiş gibi davranıyor. Banaysa bu çok garip geliyor. Tamam yani kızdı, sildi beni ve yakın arkadaş olmamıza, birlikte bir şeyler yapmamıza gerek yok ama gördüğünde de bir selamı da esirgemesi lazım diye düşünüyorum. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum...
Öyle rahatsızlık verici bir durum ki onu görecek yerlere gitmesem mi artık diye bile düşünmeye başladım.
Görüp de "selam naber" diyememek canımı sıkıyor çok...

Sizce ben ne yapayım?
Siz bu tip(hayatınızdan çıkardığınız) bi arkadaşınıza rastladığınızda görmezden mi gelirsiniz? Veya benim durumumda olsanız onu görmemek ve tuhaf bir durumda kalmamak adına sevdiğiniz/alıştığınız mekanlara gitmemeyi tercih eder misiniz?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler, kaç gündür kafamı meşgul eden bir konuydu, görüşleriniz benim için çok kıymetli....

 

rüyamda mojito yapıyordum... hiç de yapmışlığım yok daha hayatımda :)
gülmeyin ama böyle naneleri havanda dövüyordum falan... her neyse rüyanın mealini sormayacağım merak etmeyin :)

sorum şu:
hani bu su içinde nanelerin yüzdüğü şeffaf mojitodan değil de frozen mojito idi yaptığım, hani püre kıvamında köpüklü, karlı oluyor ya... frozen deniyordu di mi ona? başka bir adı var mı?
bir de ben bu kıvamlı mojitoyu yapmak için özel bir şeye ihtiyaç duyar mıyım? karbuz gibi bir şey mi gerekir yoksa blenderla elde eder miyim? internetten tariflere bakıyorum sabahtan beri ama sanırım blenderla o kıvam elde ediliyor? tam anlayamadım.

akşama yapmam şart resmen aşeriyorum şu an ama kendim yapmam da şart böyle acayip bir şartlanmışlık hali var üzerimde... dalga geçmeyin lütfen :)

nane
bacardi
limon

bunlar var evde... yapabilirim bunlarla di mi? başka bir şeye gerek var mı? shaker ve blender da var.

nasıl yapacağım, bir sürü tarif okudum ama bir de siz anlatın?