[]

Yüzme egzersizleri

Selam. Sitenin havuzuna arada gidiyorum ama düzensiz. Bugün gittim geldim, mutlu oldum, devam edeyim artık istedim. Biraz boş vaktim var bu aralar, her akşam 9 gibi çıksam yüzsem diyorum. Başlangıç için ne kadar süre nasıl yüzmeli? Ne kadar dinlenip devam etmeli? Ben yorulana kadar baştan sona kulaç atıyorum. Dinlenip devam ediyorum ama yorucu oluyor. Havuz yarı olimpik sanırım. Kesin sorulmuştur daha önce de, mobildeyim aramaya bakamıyorum. Web veya duyuru linki de verebilirsiniz.




 
Haci baba once bi nefesini kullanmayi ogrenmen lazim. Sonrasinda iyi kotu kulaclarini duzeltmen lazim(eger halihazirda duzgun degilse) bunlar senin yorulmani oldukca azaltacaktir. Sonrasinda once isinma icin birkac yuz metre yuzeceksin sonrasinda biraz dinlenip yuksek tempo sonra dinlenirken hafif tempo yuzup tekrar yuksek tempo. Boyle boyle iste.


  • floydian  (22.11.15 20:31:05) 
  • maresalx  (22.11.15 20:41:48) 
[]

ruh parçalama muhabbeti

selam

fantastik edebiyatta bolca karşılaştığımız "ölümsüzlük adına ruhunu parçalara bölen kahraman" figürünün çıkış noktası nedir? mitoloji olur, tevrat olur, sümerler, mısırlılar falan olur. bir ilk vardır bir yerlerde herhalde.

örnekler: diablo'daki soulstone'lar, harry potter'daki hortkuluk'lar

 
soul jar hadisesi işte. kökenini bilmiyorum ama mitoloji dediğin için, hint mitolojisi, glooskap, ölümsüz koshchei gibi anahter kelimelere göz atıver. bible'dan ezekiel'in ilk bölümüne bakıver.


  • avamys  (22.11.15 11:08:12) 
bağdat hırsızı diye bi filmde vardı 1001 geceye kadar yolu var


  • mesgul ve huzursuz  (22.11.15 13:30:52) 
soul jar evet. teşekkür ederim. bilgilenmek isteyenler için link: tvtropes.org


  • mistreated  (22.11.15 17:01:21) 
[]

pizza bulls'ta satılan en iyi pizza?

selam.

en iyisi hangisi? var mı tavsiyeniz?

iyi bayramlar.

anlaşılmadı herhalde editledim.

 
anadolu


  • tepedeki psychedelic adam  (24.09.15 23:19:13) 
geç kaldın ya new jersey söyledim...


  • mistreated  (24.09.15 23:25:28) 
new york söylüyoruz biz


  • liriamer  (25.09.15 01:29:08) 
sacremento candır gerisi heyecandır.


  • Mcfly  (25.09.15 10:34:25) 
[]

İphone 6'yı satıp yerine iphone 6s alsam mı?

Yani aslında şunu sormaya çalıştım, cihaz değerini kaybetmeden her sene yenisini almak mı mantıklı yoksa 3-4 sene telefon ölene kadar kullanıp sıfırdan tekrar mı almalı?

İphone android tartışması yapmayın rica ediyorum


 
Çok fark vermeden alabiliyosan al. İlerde 6s'yi daha pahalı satarsın bence


  • fatih baker  (24.09.15 01:27:36) 
ben her iPhone u ölene kadar kullanıp en güncel makineye geçerim. en basta başlamak gerekirse iPhone 3G, iPhone 4g ve iPhone 5s. ölene kadar kullanmak daha mantıklı bana göre. apple elimizdeki modeli 4-5 senede arena öldurmek be yeni modele geçmek icin uğraşıyor. dayanılmayacak noktada değiştirmek daha mantıklı. her yeni modele verilecek para varsa problem yok. güle güle kullan;-)


  • enkotunik  (24.09.15 01:40:44) 
Hayır. iPhone x sahibi olup da xs'e geçenleri parası sınırsız da olsa gerizekalı olarak görüyorum.

6-7-8 bu sırayla git. S'leri atla direk.
  • gunde 3 litre kola icen adam  (24.09.15 02:09:49) 
dendigi gibi cok fark vermeden alabiliyorsan al. Bunun disinda alacaksan s serisi alacaksin 5s-6s-7s gibi. S'leri atlamamak lazim. Yenilikler geliyor ve sorunlar s serilerinde gideriliyor.


  • yetersiz veri  (24.09.15 02:59:13) 
bu sefer s serisi fos çıktı ama :) bir halt yok yeni iphone'da yav. force touch varmış, gereksiz bi şeye benziyo.


  • mistreated  (24.09.15 03:40:43) 
Yarın ilk iş açık bir telefoncu bul ve 6s al kardeşim. 6 kullanan mı kaldı artık.


  • tekila shot bardağı  (24.09.15 03:42:44) 
Hiç gerek yok. Zaten 2500 tl bayılmışsın bir de en az 500 600 daha bayılacan. Kullanım Ömrü olarak 1 sene fark eder. iPhone'u güncel model Alıp Ölene kadar kullanmak en mantıklısı.


  • roe  (24.09.15 03:58:17) 
Eger gösterise önem veriyorsan seninde bildigin gibi pek fark yok. Ama sen performansa ve jailbreak a önem veriyorsan almaya deger. Cünkü islemci testleri falan yapildiginda 6 ile 6s arasinda ciddi oranda farklar ortaya cikiyor. Belki normal kullanicilar icin bu pek fark yaratmasada, isin bu kismiyla ilgilenen arkadaslar icin oldukca önemli. Bunun yaninda garantiyi otomotikman uzatmis oluyorsun…


  • VIPCH  (24.09.15 09:52:55) 
[]

Kurban kesiyo musunuz?

Bizimkiler ben çocukken ortaklaşa keserlerdi. Sonra dede öldü ortaklık dağıldı. Babam birkaç sene küçük hayvan kasap takıldı sonra bağış falan bi şeyler yaptı galiba. Son 5-6 senedir bu konuda napıyolar bilmiyorum. Sormuyorum da. Sizde de zamanla işin kanlı kısmından sıyrılmalı durumlar gerçekleşti mi yoksa hala çocukların alnına kan basmaya devam mı?




 
hatırlayabildiğim sınırlar dahilinde kurban kesmedik.


  • rakicandir  (24.09.15 00:50:32) 
Ortalikta kesiliyor mu hala?

(Kimse yargilamasin ben de kurbana karsiyim ama bayrama degil)
  • Traveller  (24.09.15 00:51:52) 
Ortalıkta değil ya. Bizim aile evinin büyükçe bahçesi vardı ben çocukken eş dost akraba orada kesiyordu.


  • mistreated  (24.09.15 00:53:02) 
Çok şükür bu aralar parasal şıkışıklık oldu da kurtardık yakayı bu işten. Toplasan 2-3 kere kestik ama her sene bi niyet var.


  • doxanikee  (24.09.15 00:57:32) 
evet


  • sayns  (24.09.15 01:02:55) 
benim doğumum dışında hiç kestirmemiş benimkiler. ben hiç kesmeyi düşünmüyorum. kurban allaha yaklaşmak demek hayvanları boğazlayıp boğazlayıp tıkınmak demek değil. türkiyenin yarısından çoğu dolabını doldurmak için kesiyo milletin dağıttığı falan yok. varsa da çok az. onun yerine löseve mehmetçik vakfına bağış yapılsa çok daha iyi.


  • shotgunwoman  (24.09.15 01:05:07) 
önceden bizimkiler hep bir arada yaşarken keserlerdi. 1 büyükbaş, 2 tane de küçükbaş hatırlıyorum kesilen. artık kesmiyorlar.

ateist olduğum için ben de kesmeyi düşünmüyorum.
  • lesmiserables  (24.09.15 01:08:59) 
Evet, kesmediğimiz sene hatırlamıyorum. Çoğunlukla ortalıkta değil kesim merkezlerinde yapılıyor. Bu işi vahşete dönüştüren insanlar hala var tabi ama eskisi kadar değil. Ben komple bağışlanması taraftarıyım, göz görmeyince gönül katlanıyor.


  • Lim5  (24.09.15 01:11:29) 
Evet.


  • 1adam  (24.09.15 01:13:18) 
Kesimhanelerde kesilince sanki cinayet-katliam olmuyor da...
Bir de demezler mi "ee sen kebabları ciğerleri löp löp götürürken iyi de kurban bayramı gelince mi kötü?" diye. Nerden biliyosa benim kebabları löp löp götürdüğümü.
Ayrıca sapla samanı da ayırmak gerek.

Bizim aile de kendince bi şeyler kesiyor her yıl. Yıllardır hiçbir kurban bayramında ailemin arasına bile girmem. Kendilerince katletsinler bakalım, sevap pointleri toplasınlar.
  • büyük engizisyoncu  (24.09.15 01:23:14) 
Evet sevap point kasıyoruz


  • kibrit  (24.09.15 01:26:48) 
genelde kesilenlerin haricinde, bizim orada askerlik bitirip gelen adama ailesi kurban keser ama bizim aile hiç kurban falan kesmez. yani hiç kesmedik. ama annemin babası her yıl mutlaka keserdi.


  • seyduna6687  (24.09.15 01:29:16) 
Her sene kesiyoruz. Son senelerde kurban kesmekle beraber yardım kuruluşlarına da kurban bağışında bulunuyoruz. Kestiğimiz kurbanın da 1/3ünü kurban kesemeyen ailelere dağıtıyoruz, 1/3ünü de babamın işçilerine pişirip dağıtıyoruz, 1/3ünü de gelen misafirlere ve ev halkına ayırıyoruz.
İyi bayramlar

  • purplee  (24.09.15 01:44:34) 
bizimkiler her sene kesiyor.


  • dirty pussy and cock  (24.09.15 01:45:31) 
ben daha okula gitmezken kesilmişti bir kere hatırladığım, gerizekalılık işte o yaşta çocuğun gözü önünde hayvan katletmek ama yapmışlardı evet... büyük oranda dedemin salaklığı ama engel olmadığından ya da beni orada tuttuğundan ailenin tamamı mal...


  • ucan spagetticanavari  (24.09.15 01:55:09) 
Ailem kesiyor. Benim dini inancim yok ama yine de kesmeyi dusunuyorum. Cunku hem bir gelenek yani birarada olmak icin bir mazeret oluyor en azindan. Bayram olmasa birbirini gormeyecek insanlar.

Ayrica ortalikta kesilmesine de karsi degilim. Birincisi bu hayvanlar firmalardan cok daha iyi kosullarda kesiliyor. Hayvanlara eziyet edilmiyor en azindan. Ikincisi cocuklar cok naif yetistiriliyor bana kalirsa. Elbette cocuklarimiz siddetin icerisinde bulunmasinlar ama hayat tertemiz degil. Cocuklarin siddeti gormesi ve buna alismasi gerektigi kanaatindeyim. Ancak ozellikle cocuklara kurban kesiminin bir zevk degil bir zorunluluk oldugu anlatilmali.
  • just relax and have sex  (24.09.15 01:55:33) 
@just relax and have sex kurban kesmenin bir "zorunluluk" olmadığını daha sen anlamamışsın ya...

çocuklara kötü örnek diye televizyonda cinsellikle alakalı en ufak şeyi sansürlesinler, sahneleri kessinler, sigarayı mozaiklesinler, alkol reklamları engellensin, filmlere/oyunlara/dizilere yaş sınırları konsun ama bunlardan kötü etkilenecek o çocukların önünde bir canlı katledilebilsin ve bu zorunluluk olsun... çok güzel çok mantıklı düşünmüşsün ok.
  • ucan spagetticanavari  (24.09.15 02:49:57) 
kurban kesmenin zorunluluk olduğu anlatılmalı mı ? oh jesus.


  • darksdantes  (24.09.15 03:22:07) 
@just relax qusel kardeşim trollsen çok komik değilsen hiç komik değil...


  • mistreated  (24.09.15 03:54:59) 
Linc kampanyasina kurban gitmisim meramimi anlatayim.

Hayvanlari yemek icin oldurmek evet bir zorunluluktur. Vegan veya vejeteryan degilseniz elbette. Siz hayvan kesim islemlerini insanlardan saklayinca o hayvanlar kesilmekten kurtulamiyor. Gozunuzu kapayinca hayvanlar olmekten kurtulmuyor. En azindan cocuklarin da olsa o etin nasil sofralarina geldiginin bilincinde olmasi taraftariyim.

Denilmis ki "televizyonda kotu ornek diye cinselligi sansurluyorlar". Bu argumanin muhatabi neden benim onu anlayamadim. Ad hominem de caktirmadan yapilir be kardesim aciktan aciktan dalmis. Ben zaten sansurleri savunuyor degilim. Bilakis siyasi iktidar-medya eliyle yapilan muhafazakarlastirilma cabalarina karsiyim. Cok merak ediyosaniz bu konudaki dusuncelerimi sozlukte zaten az sayida olan entrylerime bakarak anlayabilirsiniz.

Asil meseleye geliyim. Genel olarak kendini "kulturlu-humanist-ekoloji yanlisi" vs neyse tanitan insanlar kendi cocuklarini "steril" dunyalarinda yasatmayi tercih ediyorlar. Cocuk yetistirmek elbette ebeveynlerin sorumlulugundadir ve asiriya kacilmadigi muddetce dis etkiye kapalidir ancak bir kultur elestirisi yapiyorum burada. Cocugunu kendi yarattigi yapay fanusa koyunca cok iyi yetistirecegini sananlar var aramizda -ne yazik ki-. "Dunya cok kotu bir yer cocuk getirmeyelim" zihniyeti bahsettigim sey.

Son olarak tekrar edeyim. Cocugum siddete tanik olsun -hayvan kesimi- isterim ki korkak olmasin. Korkak olmasin ki meydan cahile kalmasin.

ama garipsemiyorum tepkileri. Eksi sozlukte cok goruyorum boyle cakma entelleri. Bir sey soyleyeceksen gec arguman uret karsima. Tek cumlelik ayarlarla (!) suku kapmaya pek alismissiniz. Dogru duzgun dusunce one suremez olmus insanlar.
  • just relax and have sex  (24.09.15 04:53:40) 
Asil bayram çok sey bildiğimizi zannedip ama aslinda ne kadar az bildigimizi farkettigimiz, arefe'nin anlamını anladigimiz,olayin hayvan kesmekten ote olduğunu kavradigimiz gundur.


  • safsafinaz  (24.09.15 10:22:22) 
evet


  • gazozailacatmauzmani  (24.09.15 10:23:16) 
Cevap eksik olmuş pardon.ailem kurban keser.ihtiyac sahiplerine dagitir.


  • safsafinaz  (24.09.15 10:25:05) 
Kesmiyorum.


  • bigbadabum  (24.09.15 10:46:36) 
Babamlar, köyde hayvancılık yapan dayımla kesiyorlar köyde hep.

yaşadığımız şehirle, memleketimiz arası çok yakın. Ben gitmiyorum.epey yıldır kurban ortamımızda bulunmadım, çocukların alnına kan sürüyorlar mı bilmiyorum, sormadım hiç.
  • wilhelmwasmuss  (24.09.15 14:14:48) 
just relax and have sex'e özelden sen ne hakla çakma entel lafını kullanıyorsun diye mesaj attığımda küfür yedim. yani dikkate alınacak bir çocuk değil.sallayın gitsin.


  • darksdantes  (25.09.15 03:03:44) 
@jesus,
düşüncende haklısın. " insanlar " farkında olmalı. ( salt kurban için söylemiyorum, kastettiğim şey farkındalık )
çocuklarımıza neyi ne zaman hangi dozda verdiğimiz onların bilişsel, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını belirliyor. bana "dünyanın enn zor işi nedir?" diye sorsalar hiç düşünmeden "ebeveyn olmak" derim.

bizim çocuk yetiştirmeye başlamadan önce zihnimizi tamamen boşaltmamız lazım. geçmiş yaşantımızın izlerinden, dinden, siyasetten, deneyimlerimzden vs. sıyrılabilmeyi başarabilmemiz, çocuk gelişimiyle ilgili donanımlı olmamız şart.

çocuk gelecekte yetişkin bir birey olacak, şimdi yetişkin bir birey değil, henüz akıl baliğ değil. onun kavrama, neden sonuç ilişkilerini oturtma, değerlendirme yetileri zaman içinde gelişecek. bu nedenle neyi ne zaman hangi dozda vereceğimiz çok önemli. yokuş çıkarken pedala basma durumu gibi diyelim. ne zaman gaza basacağını bilemezsen/ aklını başka şeylere verip gecikirsen motorun/lastiklerin canına okursun.

edit: korkak olmamakla cahil olmak aynı terazıde değiller. hatta çoğunlukla tersi geçerli. (bkz: cahil cesareti)
---/---

soruya cevabım, hayır kesmiyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (25.09.15 09:04:17 ~ 12:10:28) 
Suanki durum itibariyle soru soran kisinin amaclarindan oldukca sapmis bir noktada bulunmus olsak da birtakim etkiler neticesinde bazi seylerin uzerinde yine durmak gerekiyor.

Darksdantes adli yazarin ifadeleriyle baslayayim. Soru basligi altinda hala duran yazimda da goruldugu gibi kendisi zihniyetindekilere cakma entel dedim evet. Bunun da dogru oldugunu hala dusunce uretemez kapasitedeki halini gormekle bir kez daha teyit etmis bulunuyoruz. Ozel mesajlari ifsa etmek gibi bir huyum asla olmasa da kendisinin eksik belirttigi bir noktayi belirtmek gerekiyor. Eger ben "cakma entel" seklinde bir ifade kullanmissam bana gelip dogru duzgun aciklama yaparsin. Fakat kendisi ozel mesaj yoluyla "sen kimsin, kim oluyosun" icerikli bir cumleden ibaret bir karsilik vermistir. Bende kabul ediyorum ki dogrudan kendisine yonelmeyen bir sekilde ancak kufur icerikli bir cevap yazdim. Bir daha olsa bir daha yaparim. Zira "cakma entellere", bir cümlelik cevaplarıyla saygı bekleyenlere saygı duymuyorum.

Hayat aklini konusacak bir filozof uret isimli yazarin ifadelerine gelirsek, yazdiklarinin buyuk olcude dogru olduguna katilmamak mumkun degil. Ancak cehalet-korkaklik meselesi biraz yanlis anlasilmis saniyorum. Kendisi cahil cesaretini ifade etmis ki cikis noktam da direkt olarak bu "cahil cesareti" zaten. Cahil cesaretini ortaya cikaran nedenleri irdelemeksizin (cok ayri bir konu zira) sunu soyleyelim. Duyuru icerisindeki bir onceki cevabi tekraren, egitimli insanlar cocuklarini sinik yetistiriyorlar. -ona bulasma, -buna karisma, -bunu elleme. Cahil insanlar ise tam tersi zaten. Dolayisiyla cahil insan bir noktada egitimli insanlari bastirmaya, sindirmeye basliyor.

Benim soylemeye calistigim sey su. Kesinlikle cocuk yetistirmek, cocuk icin neyin dogru neyin yanlis oldugunu ayirt etmek guc ama egitimli nesil bu kadar naif, suya sabuna dokunmayan nesiller olsun istemiyorum. Derdim bu. Bu ki, cahil insanlar sokakta karsisina ciktigi zaman, alisveris yaparken, kiz arkadasiyla parkta dolasirken bu egitimli insanlara sozlu veya fiziksel siddet uygulayabilecek cesareti bulamasınlar diyorum.

Soru basligi altinda bunu da kurban ozelinde belirttim. Bir argumanin daha vardi ama tartismalarin farkli noktaya gitmesiyle kaybolmus. O da aile bireylerini biraraya getirme. Modernite kutsalliklari, gelenekleri ortadan kaldirirken bireylerin rasyonel aktorler oldugu varsayimiyla bunu gerceklestirdi. Ama insan ne yazik buyuk olcude ki rasyonel olmayan bireylerden mutesekkil (nedeni yine egitimsizlik). Rasyonel olmayan birey de aile bireyleri ile geleneklerin baskisi olmaksizin kolektif anlayisi olusturamiyor. Yani biraraya gelemiyor. Hristiyan toplumlar da boyle degisen bir sey yok. Yani demek istedigim, rasyonel topluma (ideal toplum) gecis yapana dek bayramlar gibi haliye irrasyonel olgularin modernligin "bug"larini ortadan kaldirabilecegi dusuncesindeyim.

Tabi bu su anlama gelmiyor. Kurban gelenegi devam etsin evet ve soyledigim uzere bir ateist olarak toplumsal pragmatist kaygilarla ben de devam ettirmek istiyorum bu gelenegi. Ama bu, her kurban bayrami vahset tablosuna donsun her yer kan revan olsun demek degil. Uygun planlama dogrultusunda kurban bayrami da vahset boyutu minimale indirilerek devam edebilir.
  • just relax and have sex  (25.09.15 17:22:14) 
KEsmiyoruz.


  • stavro  (25.09.15 17:29:06) 
[]

Beylikdüzü tarafında bira içilecek mekan

Akşam oturup bira içilecek güzel yerler var mı? Şöyle gürültüyle kafa ütülemeyen türden, sırf efes değil de tuborg ve değişik yabancı biralar falan da olan türden. Bu civara taşınalı bayağı oldu ama şehir merkezinden sonra pek sevip alışamadım. Pek kimseyi de tanımıyorum çevrede ondan bu tarafta oturup bira eşliğinde muhabbet etmek isteyenler de yazabilirler tabii.




 
www.zomato.comüzü-merkez-istanbul


  • feliss  (24.09.15 01:27:57) 
torium alışveriş merkezinin en üst katında bira içilecek bir yer vardı.
akşamları avm boş oluyor hafta içi. en üst katta da starbucks, dnr, bowling falan var o yüzden boş oluyor. ama hiç gitmedim. hatta kapanmış bile olabilir.
kız arkadaşım beylikdüzü'nde oturuyor da. ben beyoğlu'nda oturuyorum gittiğimde anca torium'a gidebiliyoruz. dışarılarda hiç mekan bulamadım. bulursan bana da haber ver :(
  • hayaletin garip huylari  (24.09.15 02:01:17) 
Geppetto. Beylikdüzü'nün en düzgün mekanı. Hafta sonu kalabalık olur ama hafta içi düzgün olur. Buluşuruz :)
tr.foursquare.com

  • aychovsky  (24.09.15 02:05:22 ~ 02:06:32) 
torium üzerine ölü tozu serpilmiş gibi. güzel bi avm ama hep boş yazık. ben daha şehir içi yerleri seviyorum. gepetto güzel gibi. bu civarda oturanlarla bi zirve yapabiliriz gepettoda.


  • mistreated  (24.09.15 03:44:34) 
[]

Yine ben, yine antrikot (pişirme)

Selam. Et ve türevleri konusunda yine bir sorum var.

Elimde bir kişilik antrikot, tuz kekik karabiber kırmızı pul biber ve zeytinyağı var. Başka yağ yok. Teflon tava be ilkel ama iş gören elektrikli ızgara var. O havalı ve cool et tavalarından ne yaIk ki yok. Eldeki imkanlarla en lezzetli nasıl pişirebilirim? Merci


 
tuz kekik karabiber yağ ile sıva et bi güzel. tavayı iyice kızdır, yağ dökme. iyice kızdığında ocağı da iyice açık tutup eti koy. eğer bi süre sonra etten dışarıya su sızmaya başlarsa (ki muhtemelen öyle olur) ne yaparsan yap tam lezzette pişiremezsin. yakmamaya dikkat et.


  • loser blueser  (20.09.15 22:22:21) 
ha bu arada et kalın kesim değilse zaten uğraşma hiç, pişir ye kafana göre.


  • loser blueser  (20.09.15 22:22:56) 
eti oda sıcaklığına çıkarıp yarım saat falan beklet sonra malzemelerinle marine et , bir yarım saat de öyle beklesin. elektrikli ızgaran nasıl bilmiyorum ama medium için son sıcaklığa getir önlü arkalı 4'er dakika pişirsen yeter sanırım -çok kalın veya çok ince dilim olmadığı varsayımı altında-.

döküm tavan yok diye çıkışan olmasa da bari tuzun kaya tuzu olsun diye söylenen çıkabilir, benden söylemesi. zeytinyağın sızmamı, rafinemi yoksa rivieramı ona göre çıkışanları da görmek pekala mümkündür. bence ete az miktarda yedirsen yeter.
  • candanag  (20.09.15 22:23:36 ~ 22:24:43) 
[]

Iphone ve operatör soruları

Selam. Türkiyede hat alıp iphone 6'ya ilk kez taktım. Henüz hat açılmamış olmalı ki yukarıda servis yok yazıyor. Pin de sormuyor. Gidip bimcell aldığımdan dolayı kartı kestirmek zorunda kaldım. Kart mı bozuldu yoksa pin kodunu operatörü bulunca mı soruyor?

Not: bimcell, adı biraz komik, evet xd


 
Sim kartı görüyor olmalı ki sim yok diyeceğine servis yok diyor. Ama pin sormamasını garipsedim.


  • mistreated  (18.09.15 20:00:57) 
cihazi yurtdisindan mi aldiniz? imei numarasi kayitli degilse "servis yok" yazar.


  • hans mustermann  (18.09.15 20:38:27) 
İmei kayıtlı. Sorgulattım.


  • mistreated  (18.09.15 20:49:59) 
[]

Açıköğretim tarih

25 yaşındayım. Tarihle yakından ilgiliyim. Aöf okusam da öyp ayağına yurtdışına mastera doktoraya gidebilme şansım var mı?

Aöf'de ortalama kasmak kolay mı?

4 senelik fakülteyi daha kısa sürede bitirmenin bir yolu var mı?

Merci

 
kısa sürede yani 3 yılda bitirebilirsin. fazla ders alıyorsun üst seneden. o şekilde oluyor o iş.

ortalama konusunda daha iyi derece yapabileğin üniversite yok. test usulü yapıldığı için sınavlar zor olmuyor. bir kez kitabı okusan mesela yeterli geliyor. ben felsefe bitirdim üstelik.
  • 2006  (18.09.15 17:08:30) 
[]

Şu türden sevgili nasıl bulunuyor?

iş güç aile para siyaset gibi çözümsüz sorunların hiç konuşulmadığı, karşılıklı ilgi beklentisi olmayan, tarafların beni aramadın, nerdesin, napıyosun diye darlanmadığı, trip, kezbanlık katsayısı sıfır olan, tek amaç belirli günlerde yemek yemek, içki içmek, sarhoş olmak, kısaca para harcayıp gülmek eğlenmek, bir gece çıkıp yemeğe içkiye ıvıra zıvıra kişi başı 100-200 harcayıp oh be rahatladım yea demek türünden bir ilişkiye nasıl başlanır, bu türden sevgili nasıl edinilir? Bunun kursu, toplanma merkezi, kriter tartışma üssü falan var mıdır? Çok mu ütopik?

Not: kadın değilim mesaj atmayın.


 
Kezbanlık katsayısı sıfır diyorsan sevgili bulma ihtimalin % 1'e kadar iniyor ne yazık ki.


  • angelus  (15.09.15 23:40:38) 
  • instant crush  (15.09.15 23:43:22) 
Sevgili değildir o arkadaştır, sevgili olsa duramazsın. Şaka bi yana gerçekten bu ilişkiyi sevgili olacak şekilde arama, türkiye şartlarında zor olur. Bi kere yaşının 35 i aşmış, evliliği kafasında bitirmiş olması lazım kadının..


  • Aman Sen de  (15.09.15 23:48:53) 
tarif ettiğin kriterler en yakın arkadaşım Resul'de var. Aslında umut, memet, seyfi vs. çoğu bu dediğin tanıma giriyor.
"sevgili" de yazmışsın ama onu yanlışlıkla yazdın galiba çünkü sen bildiğin bizim resul'ü tarif etmişin

  • michael_knight  (15.09.15 23:57:29) 
Mobil ek: Ego sorunları, kompleksler, ay gö*üm büyük, kıllandım, giysiye sığamadım, ay ben bugün içmiyim yemiyim türü can sıkıcı durumlar yaşanmasın. Gerekirse çuvalla gezsin ama güzel olmuş muyum beni beğenir mi türü kendine güven sorunları yaşanmasın. Kredi borcundan bahsetmesin. Ay bana bunu dedin, ay sen ne demek istedin türü tavırlar olmasın... Herkes rahat olsun relax olsun. Yok mu ya. Oldurun be :(


  • mistreated  (15.09.15 23:57:56) 
Valla erkek erkeğe çıkıp gezmekten hoşlanıyor olsaydım zaten hüsamettinler ismailler salihleri arardım birinin arabaya 5 kişi doluşur ortamlara akardık.


  • mistreated  (15.09.15 23:59:55) 
yani diyorsun ki; erkek arkadaş olsun. fakat ama a*ı olsun.


  • gokhan atestepe  (16.09.15 00:24:09) 
tanımladığınıza çok yakınını (o konuların hiç konuşulmaması çok zor, ama minimum olması mümküin -tabii nadiren) beyimnen on yıldır tecrübe ediyorum. şaşkınlıkla, inanmazlıkla, sıklıkla da kuşkulu bakışlarla karşılanıyorum/z. zira bir mekanda ben arkadaşımla o arkadaşıyla oturuyor oluyor ve tuvalete giderken karşılaşma sahnemiz onun ve benim oturduğum masa sakin(ler)i tarafından son derece yadırganıyor. yadırgayanlarla da uğraşmamak için sanırım sosyal çevrenizin yok derecesinde kısıtlı olmasını da kabul edeceksiniz. benim derdim değil zaten sosyallik, ama kimi saatler ve mekanlarda da, arkadaşlar tarafından da "x'in ne yaptığı" sorulur ve bilmemeniz tuhaf karşılanır.

siz de bunlara kendiliğinizden hazır olmadan benzerinizi aramayın, derim (naçizane). ha, sorunuza cevap veremedim, zira denk gelinmesi ütopik demenizi haklı çıkaracak denli zor.

ek: sevme ve önemseme son derece netameli konular. alışlagelinen sevme ve önemseme yordamlarının dibine inildiğinde insanın gözü korkabilir. dediğinizin aynısı değil ama dediğim gibi yaklaşığı olan tarzda sevme ve önemseme olmadığı, rahatça ileri sürülebilir ve genel kabul de görebilir. bunlar birkaç paragraflık işler değil. ek yapmamdaki saik, önceki cevaba cevap vermek değil, soruyu sorana bir başka cevapla ilgili yorum iletmekten ibaret.
  • tedirginlik hucresi  (16.09.15 01:00:23 ~ 01:06:28) 
yav ciğerdelen seni yazdıklarından az çok tanıyorum. sen çok duygu insanı çok süper aşk kadını tadında bi insansın. ben öyle değilim. özetle kafa s**meyen sevgili olsun demeye getiriyorum. hedonistçe yaklaşıyorum. zaten dertler derya olmuş bi de ikinci birinin dertleri kafa yormasın eğlenelim geçelim diyorum.


  • mistreated  (16.09.15 01:15:58) 
bu sevgiliyi gectim, arkadas bile degil. arkadasinla bile isini gücünü, derdini, gündemi konusursun.
para harcayan tek taraf sen olacaksan eskort diye ara, kesin bulursun.

  • pilav  (16.09.15 01:17:26) 
trip atmamak niye aramadın diye darlamamak filan bunlar çok normal ütopik de değil de
iş güç aile para siyaset konuşmayacam
ne konuşacam hacı? hayır ben futbol da konuşurum, maksat muhabbet olsun ama sen diyorsun ki bi b.k konuşmayalım. senin amacın farklı
dilsiz bi sevgili bul bence madem ya da türkçe bilmesin sen de onun bildiği dili bilme, sadece sevişirsiniz. bol şans.
  • niye ama  (16.09.15 02:54:52) 
yav ben nasıl bulurum demişim siz gelmişiniz beni yargılıyonuz. aferin yargılayın. oldu ben çok kaka bi insanım :(

ne eskortu ya :/ az da olsa var böyle kızlar. ben tanıdım. okuldan falan kopunca hangi ortamda insanla tanışacağımı şaştım, dışarı çıksam birilerini bulsam istiyorum ama yanlış yere sormuşum. kafanız kare dikdörtgenler prizması gibi. yok muhittinmiş, yok para vercek miymişim... olum bi qidin ya :D

@durme senin bakış açın farklı benimki farklı. senin duyurunun teması farklı benimkinin farklı. niye herkes kendini diğerlerine benzetmeye çalışıyor? sen sensin ben de benim. ne yani? benim ruhumu çağırdılar bi yere kadar gitti. uçtu.

arkadaştır diyen olmuş. yoo benim sevgili anlayışım bu. son derece yüzeysel, kafa skmeyen, şikayet olmayan. minimum paylaşım, ileri derece bireysellik. ben böyle de severim. aşık bile olurum. hiç sevmeyen, önemsemeyen. yav niye önemsemesin hey allahım... bi işi/n düşerse yardım eder/sin herhalde.

erkek arkadaşlarla uzun zamandır fazla samimiyetim yok. kendim özümde erkek olduğumdan herhalde kendim gibi birini bulmak istiyorum ama sanırım kızlar senin gibi değil demeye getiriyorsunuz.

ya şimdi uzun uzun şundan dolayı şöyle bundan dolayı böyle diye 1 saat de yazarım da ne gerek var yani :)

yani ben belki dertsiz bi insanım. ileride başka türlü biri olacak da olsam hayatımın bu döneminde dertsizliğimi paylaşacak, kafamı kendi dertleriyle yormayacak insan arıyorum. belki dünyaya ve insanlara olan inancımı, derinlik arayışımı kaybettim, hayata kafa yormayı saçma buldum. bundan dolayı da saçma sapan esprilere anıra anıra gülmek, son derece yüzeysel yaşamak istiyorum. ayıp mı yani. yok babası sarhoş, yok dayısı battı, yok okulu 5 yıldır tek dersten bitiremiyo, yok patron mobink yapıyo, yok araba alacak peşinat birikmedi, yok ev aldı taksitte ezildi, yok evden işe mesafe uzak, yok tayyip şöyle böyle, yok kilo aldım, yok maaşım düşük... BANA NE YA :(
  • mistreated  (16.09.15 06:54:22 ~ 07:07:02) 
bni tarif etmssn ama sefglm var, snne slk .s .sSS. .s


  • piremses  (16.09.15 08:23:00) 
evet ütopik.

ayrıca olsa da yesek...
  • siradisi00  (16.09.15 08:44:51) 
Kuku karşılığında bedel istemeyecek kadın Türkiye'de bulamazsın.


  • arnold schwarzeneger  (16.09.15 08:47:08) 
Sans. Zaten Bulunca evleniyorsun


  • emininsel  (16.09.15 08:54:33) 
sen uyumaya devam et.

çok büyük bir ihtimalle rüyalarında görebilirsin bence. :)
  • mea maxima culpa  (16.09.15 09:52:29) 
türkiye'de zor.


  • tirt star  (16.09.15 10:46:01) 
  • Frederick Co  (16.09.15 11:06:36) 
İkinci bir öneri, birinin ikinci sevgilisi olabilirsin mesela, ya da kocasını aldattığı adam. Bak o zaman da seni darlamaz o hatun.


  • Aman Sen de  (16.09.15 11:08:16) 
urun.n11.com

fiyat da uygun.
  • mermize  (16.09.15 11:16:00) 
Olm erkekler olarak hepiniz ağır pavyoncu, kezban hunter tipler çıktınız ya valla bu derece beklemiyordum :(


  • mistreated  (16.09.15 12:13:08) 
iş güç aile para siyaset gibi çözümsüz sorunların hiç konuşulmadığı demişsin mesela, buna biz yabancı diyoruz. iş arkadaşlarınla bile hayatını paylaşırsın.

senin aradığın friends with benefits tanımına bile uyamıyor sanki. hiç konuşmayalım hep geyik yapalım der gibisin. sarhoş olunca mesela ister istemez bir şeyler anlatacaksın :D ilgi beklentisi demişsin, hiç olmasa cinsel açıdan ilgi beklentisi olur - yani yine ilgi var.

var mıdır dersen vardır elbet ama bilemem nerededir :)
  • pokerface  (16.09.15 12:18:13 ~ 12:19:55) 
Ya güzel olan her şeyi konuşursun. İşi şikayete dertlenmeye dırdıra bağlamamaktan bahsetmeye çalışmıştım.


  • mistreated  (16.09.15 12:25:45) 
bu dediğin karakter meselesi o zaman, öyle insanların çevresinde olacaksın.
ben her şeyden şikayet eden, trip atan insanı arkadaş diye hayatıma da sokmuyorum artık mesela. biri bana ilgi göstermiyorsa ben de ona göstermem, sevgili olmayız zaten. ama bu her zaman peşimde olsun değil herkesin kendi hayatı var. sevgilime hiçbir zaman nerdesin diye sormadım, o da bana sormadı. ama zaten bir şekilde haberimiz oluyor birbirimizden. ne bileyim güvenmek, kendine güvenmek, biraz da rahat bir insan olmak lazım.
istediğin buysa eğer ben yaşıyorum böyle sevgililik, yani etrafta böyle insanlar var.
  • pokerface  (16.09.15 15:34:39) 
tedirginlik hucresi +1
en az 30 yaşında olan işi gücü elinde kız bulacaksın.

  • 65 derece  (16.09.15 21:14:25) 
[]

Kimsenin türkiyeye tam olarak hakim olamayacağı belliyken

Ne kadar baskı yapsanız da, 'algı operasyonu', beyin yıkama çalışmalarına girişseniz de işe yaramıyor. Belli ki hiç yaramayacak. ülkücüsü gezicisi pkklısı dhkpclisi, illegal ya da yasal, silahlı ya da silahsız muhalefet hep bir yerlerden pörtlerken nedir bu hükümetlerin hep benim dediğim olacak inadı? İktidarda kim olusa olsun bunu daha nereye kadar sürdürmeyi düşünüyorlar? Devlet kendini vatandaşın canının önüne nasıl bu kadar rahat koyabiliyor? Kirmizi çizgileri bırakıp masaya oturalım herkes için en faydalısını bulalım, ölen bizim çocuklar, bu ülke hepimizin demek bu kadar zor mu? Nedir lan bu insanların derdi? 1908'den beri darbeler ve ingiliz işgali haricinde neredeyse kesintisiz toplanmış bir meclis var ülke sorunları tartışılsın diye ama seçimler boş, mecliste goygoydan başka bir şey yok. Hala öküz müyüz? Neyiz biz ya?




 
''Devlet kendini vatandaşın canının önüne nasıl bu kadar rahat koyabiliyor?''

Cumhuriyet Savcısını elleriyle katleden, senin benim ağzıma s*çar. Ne yazsak gg.
  • neferkitty  (09.09.15 14:36:24 ~ 14:36:43) 
devlet güvenlik mahkemesi diye bir şey vardı bu ülkede amk. devletin kendini vatandaştan koruduğu dünyanın neresinde görülmüş?
valla deveye sormuşlar boynun niye eğri diye "nerem doğru ki?" demiş. şimdi bizim türk halkı olarak neremiz doğru ki? böyle gelmiş böyle gidecek işte.

  • etna  (09.09.15 14:39:43) 
[]

Kadınlar şöyledir, erkekler böyledir...

Böyle genellemelerle konuşan insan gördükçe ifrit oluyorum. Olayları, ilişkileri değerlendirirken devamlı cinsiyet üzerinden fikir yürüten insanlarla karşılaşıyorum ve bireylerin kendi karakterlerini, hayata bakış açılarını hiçe sayan genellemeler üzerinden var olan toplumsal rolleri kabullenmeye zorladıklarını, bir insanın davranışlarının kadın beya erkek olmasından bağımsız olarak kendine ait olduğunu unuttuklarını düşünüyorum. Bu insanlar hem diğerlerini isteyerek ya da istemeyerek belli kalıplara girmeye zorluyorlar hem de toplumda cinsiyet ilişkilerinin düzelmesine, gelişmesine ket vurmuş oluyorlar. Bir de bunu yapanlar sırf vasat eğitim ve toplumsal bilinç almış tipler değil sözüm ona eğitimli, kendini özgür zanneden insanlar ama klişelerin boyunduruğundan kurtulamamışlar. Bu benim düşüncem tabii. Peki sizce kadın erkek iki üç genellemeyle özetlenecek kadar basit midir, hepimiz etrafta gördüğümüz rolleri taklit çabasındaki şempanzeler miyiz yoksa insanları kadınlar erkekler diye ayırmak yerine herkese cinsiyetinden bağımsız olarak insan gözüyle bakmak daha mı mantıklıdır? Fikirlerinizi merak ediyorum.




 
bir erkek olarak benimde tiksindiğim durum. günlük hayatta bile okadar fazla ayrımcı sözcük-cümle kullanıyoruz ki ben bile farketmiyorum. (amınakoyim, yarram, karı gibi ağlama vs.)


  • yamuklu sucurta  (08.09.15 19:02:26) 
Bu ülke için dayatılan belli başlı toplumsal cinsiyet rolleri ve yani tipik türk erkeği, tipik Türk kadını hani Kezban dedikleri. Bunlar belli stereotipler ve genellenebilir kendi için ufak nüanslar taşısalar da. Çünkü belli bir çevre, kültür ve yetiştirme tarzlarının ürünü. Genel olarak toplumdan bağımsız erkek doğası ve kadın doğası denen bir şey de var. Ama örneğin herkes tipik Türk erkeği ya da kadını olmak zorunda değil, kendini hayata bakış açısını ve dimağını ufku geliştirmiş çok insan var cinsiyetten bağımsız olarak. Bazen genellemek gerekir zira bazı şeyleri anlatmayı kolaylaştırır.


  • limoncello  (08.09.15 19:05:09) 
kadınlar genelde böyle genellemelere ifrit olur,
erkekler böyle genellem

  • antepaunovic  (08.09.15 19:06:05) 
bence sen de haklısın.


  • mea maxima culpa  (08.09.15 19:10:18) 
Elbette ayrıntıları kaçırmamak, istisnaları gözardı etmemek lazım, ancak genellemelerde ilke olarak bir mahsur görmüyorum. Her birimiz milyonlarca yıllık evrimin ürünleri olan biyolojik varlıklarız. İhtiyaçların ve önceliklerin de cinsiyete göre şekillenmesinde de şaşılacak bir şey yok. Bahsettiğiniz roller de doğrudan bu biyolojik farkların sonucu olarak ortaya çıkmış roller. Kültürden, tarihten, coğrafi şartlardan ve sosyopolitik yapıdan bağımsız olarak dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde bu roller aynı şekilde belirlendiyse demek ki temellerinde güncel şartlardan bağımsız sağlam sebepler var. İnkarla, zorlamayla, indoktrinasyonla da bunu kökten değiştiremezsiniz. Gerçekler istediğimiz gibi değil diye de gerçekleri inkar edemeyiz. Erkeklerin önceliği seks, kadınlarınki bağlılık. Hoşunuza gitse de gitmese de bu böyle.


  • 386 dx  (08.09.15 19:14:20) 
İnsan hakları temelinde bir ayrım yapılmıyorsa eğer kadın ve erkeğin tabiatı dünyaya bakışı hayatı yorumlama şekli birbirinden çok farklı. O nedenle bir konuyu iki ayrı cinsiyetin bakışına göre yorumlamada ben bir hata görmüyorum. Bu kadar duyarlı olmak da biraz kezbanlık oluyor.


  • angelus  (08.09.15 19:14:54) 
Ne kadınlar var erkek gibi ne erkekler var kadın gibi. Her birey kendi doğrularıyla yaşar. Aradaki fark fizyolojik ve psikolojik durum.

Alış verişe bayılan kadın da var alışverişten zerre zevk almayan da. Alış veriş yapmasa ölecek hastalığı olan erkek de.

Genellemelere inanmam.
  • justinho26  (08.09.15 19:16:01) 
e kadınlar öyledir erkekler böyledir ama yalan mı?


  • floydian  (08.09.15 19:16:05 ~ 19:32:59) 
ben duyuru'dan baska yerda karsilasmiyorum. duyuru'nun en sacma taraflarindan biri de bence bu.


  • e haliyle  (08.09.15 19:23:24) 
Ben sana hak veriyorum ve ifrit oluyorum "Erkek dediğin" veya "Kadın dediğin" ile başlayan cümlelere. Ortak noktalarımız elbette ki vardır, hatta genel olarak Kezban ve Kamil'likten kaçmanın bu coğrafya için imkansız olduğunu da düşünüyorum. Her şeye rağmen herkes kocaman ve apayrı bir dünya. Yine de "Erkekler genellikle şöyledir" ile "Erkekler şöyledir" arasında da kapkalın, kepkeskin fark olduğuna inanıyorum. Çoğunluğa uyan kabak gibi şeyler olsa da, herkese atfetmek haksızlık olur.


  • aychovsky  (08.09.15 20:19:40) 
ifrit olmak güzel ve evet "bütün genellemeler yanlıştır, bu dahil" :D

ama hayatta genellemelerden kaçabileceğimizi sanmıyorum, ilk izlenim genelde ön yargılar ve genellemeler üzerine değil mi? Bilmemne üniversitesi mezunusun, o zaman şöylesin, Türksün, o zaman kesin böylesindir. Müslümansın ya da ateistsin, hmm kesin şöylesin. Birisi seni/bizi cidden tanıyana kadar bu tür ön yargılara hep maruz kalacağız bence. İş görüşmesi mi olur flört aşamasında mı olur artık bilemem. Ha kadın erkek olayına cevap vereyim, yine dediğime geliyor. Mesela iş görüşmesine gitsen "erkek işi" olarak görülen bişey olsa(bak yine toplumun yargılarından kaçamadın) seni direkt eleyebilirler "kadın" olduğun için. Ama senin o işi çok iyi yaptığını bilseler seni tanısalar bu görüşü elimine edersin.

ve aslında herkes bu şekilde değişiyor bence. "erkek adamsın ne korkucan" dedikleri için belki yapmak istemediği bişeyi yapmak zorunda kalıyor birileri, "kadınsın evine bakacaksın" dedikleri için çocuk yapıp evde oturan vardır istememesine rağmen. Ne kadar özgür eğitimli olursan ol yetiştiğin kodlardan kaçamayabiliyorsun evet. Bence belli rolleri, özellikle ilk roller anne-babayı kesinlikle taklit ediyoruz.
  • rodriguez2  (08.09.15 20:26:23 ~ 20:28:42) 
sana o kadar çok katılıyorum ki anlatamam. farkında olmadan öyle bi alışmışız ki bu tarz söylemlere günlük ilişkilerimizi bile karşımızdakinin cinsiyetinin getirdiği genel kabuller üzerinden yürütüyoruz. ben bu konuda kendimi yontmaya çalışanlardanım. bir insanın tabiki cinsiyeti toplumsal rolünü ve davranışını etkiler ama bizim dikkat etmemiz gereken nokta sanırım olumlu veya olumsuz eleştirirken cinsiyetçiliğe kaçmadan olağanca insani yönünü ortaya çıkaran bir yaklaşım sergilemek.


  • muslugubozukhayrat  (08.09.15 20:40:32) 
kadınlar, erkekler var. bir de Kezbanlar var. bir de bilgisayar başında herkesi ölçüp biçen, bir etiket yapıştıran üstün insanlar var.

Kezbanatör diyebiliriz onlara mesela :)
  • mea maxima culpa  (08.09.15 20:43:44) 
O basliklari ve yukaridaki cinsiyetci soylemleri yazanlar genelde ergenler. Universitenin basindalar gercek anlamda sevgilileri olmamis. Etrafta ergen efsaneleri donuyor: Kadinlar sunun yapilmasindan cok zevk alir, kadinlar sunu yapan erkekleri cok seviyormus... bizim saflar da yok biyolojiymis yok bilmem neymis her duyduklarina inaniyorlar.


  • Traveller  (08.09.15 21:43:18) 
Kadınlar ve erkekler hakkında kaba hatlı genellemeler insanlık tarihi boyunca yaşanan tecrübenin sonucu. Sen bu genellemelere uymuyor olabilirsin ama bunlar adı üstünde genelleme. Gökten zembille inmediler.


  • arnold schwarzeneger  (09.09.15 09:44:19) 
[]

Bok gibi hissediyorum, yardım edin.

Son 6 7 saat boyunca seri katillerin ve çocuk tecavüzcülerinin hikayelerini soruşturmaların en derin detayına kadar okudum ve bok gibi hissediyorum. 4chan paranormal'dan girdim, 30 wiki sayfası okudum, reddit'te unsolvedmysteries'ten devam ettim, çeşitli belçika gaxeteleri, the guardian ve wayback machine ile kusma noktadına gelince kendimi durdurdum. Niye yaptın diyeceksiniz, nedense soruşturma hikayelerini okumaktan, cinayetin nasıl işlendiğinden çok kanıt bulma ve soruşturma kısmından büyük heyecan duyuyorum. Ama özellikle belçikadaki korkunç skandalda bürokrasinin üst düzey şüpheliler yüzünden soruşturmanın kapsamını daraltması ve çocukların ailelerinin umutsuzluğu korku vericiydi. Hem beynim yandı hem de siyaset iş ve bürokraside tepedeki insanların bağlantıları sebebiyle her yerde dokunulmaz olmasını yeniden en küçük detayına kadar görmek beni sarstı. Kafa dağıtmak için bir şeyler önerirseniz sevinirim. Gracias.




 
  • elorelia  (07.09.15 09:25:29) 
  • dedim dedim de kime dedim  (07.09.15 09:43:12) 
  • coolagabey  (07.09.15 10:10:11) 
[]

Kanyon'da restoran

Şöyle 20 30 lira verip akşam yemeğini aradan çıkarabileceğim bir yer var mı yoksa daha mı pahalı mekanlar?




 
Burger King var :). Şaka. Kırkpınar'da yersiniz herhalde o fiyata. Azıcık çıkarım derseniz de midpoint var. numnum var.


  • karmmark  (04.09.15 17:10:44) 
20 tlye anca burgerde deluxe falan yersin:)


  • all girls dream  (04.09.15 17:11:11) 
Numnum midpoint menülerine baktım. 25 35 arasına doyulur ama çok basmakalıp şeyler. Kızarmış etten başka bi halt satmıyorlar. Sulu sebze yemeği yiyemiyorsun. Helvetia'ya falan gitsem bari. Türkiyede yabancı ilginç restoran yok mu hiç? Ucuza sushi satan var mı?


  • mistreated  (04.09.15 17:20:16) 
Kırkpınar'da var işte sulu sebze yemeği vs.


  • karmmark  (04.09.15 17:24:52) 
20-30tl ve kanyon :D burger var ..


  • betfair  (04.09.15 18:37:50) 
sadece makarna yerim derseniz evet, bir sürü yer bulabilirsiniz.


  • leni 09  (04.09.15 19:08:29) 
[]

Ankara'da ne yapayım?

Selam

İş görüşmesi için ankaraya geldim. 1,5 gün gezebiliyorum. Arabam yok. Avm gezmeyi sevmem. Etnografya, and med müz, anıtkabir, atakule daha önce görüldü. Bakanlıklar tbmm tarafında dolaşasım var. Parklara gidebilirim. Güzel kafelerin restoranların olduğu bir yer tavsiye edebilirsiniz. Karaköy, beşiktaş benzeri yerler var mı burada? Avrupada eski sokak gezen turist misali hacı bayram, ankara kalesi tarafına da gitsem mi dedim ama götümü keserler mi diye de korktum. Başka tavsiyeleri de alabilirim.


 
Karaköy Beşiktaş benzeri demişsin de denizi kaçırdın yalnız. Aklıma bir tek Gençlik Parkı geliyor, bir de Anıtkabire bir kez daha gitmek.


  • franz kafka  (01.09.15 09:56:40) 
yok götünü felan kesmezler kaleye git oradan bir ankaraya bak zaten aşağı yukarı gezilebilecek her yeri tepeden göreceksin...Tunalı Hilmi ye git oralarda yürü yukarılarına doğru çıkarsan çankaya ara sokakları güzeldir..tunalı'nın tam üstünde arjantin cad. var orası işte dediğin güzel kafe ve restoranların olduğu yer...tam arjantin cad.sine çıkarken cafemiz diye butik-elit bir kafe var yemek yiyeceksen ve özel bir yer göreyim dersen oraya git bence...akşam aktivitesi için bişiler dersen onu da düşünürüz..

edit : alternatif müze gezeyim dersen traveller'ın yazdığı binaların hemen dibinde ptt pul müzesi var...bence görülmesi gereken bir yer
  • gkhT  (01.09.15 10:00:47 ~ 10:02:32) 
Ulus tarafina gidersen Cermodern, Eski Ziraat Bankasi binasi, guzel bakanlik binalari var. Ankara Kalesi tarafina gidersen Rami Koc Muzesi, Erimtan Muzesi, Eski Ankara Evleri var. Korkmana gerek yok. Minibusler o yone gidiyor.


  • Traveller  (01.09.15 10:01:36) 
Anadolu Medeniyeleri'ne gelmeden Erimtan var. Ankara ile ilgili fotoğraf sergisi var.
Anıtpark'ın oradan bir sokağa girin, herhangi birine. Uzun caddeleri dik kesen sokaklardan 4.caddeye kadar yürüyün. Arada kafeler falan var, oturabilirsiniz. Ama sokaklar yeşildir, sessizdir. Tam gezmelik. Eski Ankara'da da kimse sizi kesmez, sizden bir sürü olacak orada merak etmeyin.

  • heritage  (01.09.15 10:03:33) 
hamamönü var bir de, çay çorba içebileceğin yerler var.


  • cekilmis gayfe  (01.09.15 10:06:19) 
Niye yapamayayım. Tek başıma her yere gidebilirim. Bir sürü bilmediğim yer saymışlar.


  • mistreated  (01.09.15 10:41:33) 
cupcake seviyorsan, tunalıda kuğulu parkın hemen karşı tarafında, büyük d&r ında sağında kalan ara sokaktan yukarı doğru gidince inanılmaz güzel bir cupcakeci var. cupcakeleri de mükemmel. adı very cupcaketi yanlış hatırlamıyorsam.


  • muslugubozukhayrat  (01.09.15 11:50:09) 
tunalı ya git. kafe botanica da yemek ye şarap iç sonra kuğuluya ya da seğmenlere git


  • shotgunwoman  (01.09.15 16:12:19) 
[]

denize girmek

(ahret suali)

denize girince yaptığınız tatil tamamlanmış gibi mi hissediyorsunuz? hani parasını verdim denizine de girdim der gibi. ya da checklist tamamlar gibi - denize girilecek, girildi... ya da deniz kenarı bi tatilde denize girmesek mesela o tatil eksik mi geçmiş olur? ya da o yaz hiç deniz kenarına gitmesek yaz tatiline ayıp mı olur?


 
bu tamamen denize olan ilginle alakalı. kimisi sahilde kitabını gazetesini okur yemeğini yer, kimisi denizden çıkmaz. denizden yararlanmak için illa içinde olmana gerek yok ki, deniz havası diye bir şey var sonuçta insanı dinlendiren.


  • cokponcik  (26.08.15 12:45:47) 
Benim açımdan öyle oluyor, zaten denize sadece tatil yaptığım 1-2 hafta girebiliyorum, her gün girmeyince eksiklik hissederim evet.

Herkese göre değişir kimi denize girmeyi pek sevmez tabi.
  • doxanikee  (26.08.15 12:50:15) 
tatile gittigim yerde deniz varsa ve girmemissem tatilimi tam yapmis sayilmam.


  • chaotic good  (26.08.15 12:54:57) 
Deniz kenarındaki tatil mekanlarının çoğu mahşer yeri gibi. Denize girmeyeceksen oralara gitmek gereksiz zulüm olur.


  • arnold schwarzeneger  (26.08.15 13:15:48) 
Tatil anlayışı kisiye göre değişir ki. Hatta denize girme şekli bile...Mesela kafasini suya sokmadan, dalmadan makyaji bozulmadan (yuzmeye makyajla gelmek ayri başlık) kiyida cipir cipir edenleri yada yanibasinda tertemiz deniz suyu varken havuza girenleri de ben kabullenmekte zorlanıyorum. Kimse her yaz denize girmek zorunda değil denizi olan bir yerde bile olsa girmeden tatilini yapabilir onu öyle kabul ederim. Bazisi denize dogmus gibidir tum yaz eglencesi genclik anilari denizi icerir.
Kendimden örnek verecek olursam benim köken xaten Akdenizli dolayısıyla denize düşkünlüğümün genetik koduma islendigini düşünüyorum. Okumayazmadan once yuzme ogrenmek diye bisey var :) Ayrica denize sadece yazin degil kasim ortasi yada nisan başı da girilir.Full calistigim yazlar oldugunda yüzmeyi,dalmayi, o suyun icindeki özgürlügü cok özlüyorum. Ama bu ozlemim "ayy hemen maaşimi tamamen cesme beach lerine birakayim tüh bu yaz Alaçatı'da check in yapamadim ne kadar demode kaldim aman tagnriiigm bu yaz bronzlasamadim" boyutunda degil. Sadece bu da degil ben karayoluyla geliyorsam Afyon Sandıklı dan aşağı akdeniz bitki örtüsüne gectigini hissettigim an o daglarin doğasını seyretmeyi bile seviyorum
Sonuca baglamam gerekirse deniz tatili yapmamak, denizi sevmemek ayip degil neden olsun ki. Denize girmek görev degil zevktir benim icin. Tum negatif enerjimi attigimi hissediyorum. Hele gece karanlikta mayosuz yuzdugunu düşün yada gündüz yagmur ciselerken denizde oldugunu muazzam bir zevk benim icin o gun kendimi sansli sayma sebebimdir.Bulduğum her farkli denizde yuzmek isterim kirli olmadiktan sonra cakilmis,kummus,dalgaliymis,derinmis farketmez. Yosunu kirden saymam kir dedigin aritma köpüğüdür bilen bilir. Öyle iste.
  • gis  (26.08.15 13:17:04 ~ 13:34:51) 
Ve sunu ekliyim Üzgünüm mobildeyim editleyemedim. Ille de deniz tatili demem yaylaya da cikilir kamp da yapilir. Ama deniz varsa girerim. Girmeyeni hor gormem. Bi de kalabalık sahil sevmiyorum mümkünse imkan varsa sessiz sakin turistik olmayan az kesfedilmis yerler.


  • gis  (26.08.15 13:19:22 ~ 13:32:06) 
en son ne zaman denize girdim hatırlamıyorum bile. benim için tatil kafamı dinlediğim ve kendimi huzur içinde hissettiğim yerdir. bunlar da genelde doğa/orman oluyor kamp kuruyorum falan.

deniz kenarında tatil yapıp denize girmemek de abes değil bence. ama millet abes görüyor.
  • halitkin  (26.08.15 13:19:50) 
Tatil anlayisim deniz kenari degil. Bu kulturel bur durum sanirim. Denize 1 saat uzaklikta bur sehirde buyudum. Kucukken hep yurt disina gitmeyi hayal ettim. Yurt disina cikinca tatil yapmis hissediyorum.

Ikinci olarak Bodrum, Cesme, Kas bunlar bana gore degil. Milyonlarca insanla denize girmek doganin ruhuna aykiri gibi geliyor. Ustelik bu ilceler oldukca pahali. Bunun yerine Kavala'da sakin bir gunde denize girmeyi ardindan aksam Yunan sehrini gezmeyi tercih ederim.
  • Traveller  (26.08.15 13:25:27) 
[]

kadın yazarların niklerinin altındaki sevgi kumkuması

ya bu niye böyle? yazanlar da hep erkek. he kadınlar da yapmıyo değil bunu ama erkekler bokunu çıkarmış. cancişim badişim, tatlı insan, pek şekerdir, öyle süperdir böyle hiperdir... "yani ben iltifatsız bırakmayayım baktın bi umut bi gün sevişiriz belki" diye mi böyle yazıyolar acaba? olm insanın 20 tane kankası olur mu? kadın yazarlar bundan rahatsız olmuyo mu ki? kadın olunca böyle şeyler hoşa mı gidiyo? iki üç kere mesajlaşılmış, sonra yirmi kişi gelmiş nikimin altına baldan tatlı pamuk şeker falan yazıyo... nası ya...




 
her iki taraf için de tespitlerin doğru bence. bunu yapan erkekler "belki sevişiriz" yalakalığında, kadınlarınki de ilgi orospuluğu.

sözlükte bol miktarda var bunlardan.
  • isyan devrim beşiktaş  (24.08.15 10:35:06) 
çoğunluğunda haklı olabilirsiniz ama günahını aldığınız kısım için konuşuyorum: bir erkek ve bir kadının arkadaş olabilmesine alışkın olmayan 31ciler çok anlamaz. dünyada eli sikinde gezmeyen çok fazla erkek, sike takla atarak gitmeyen çok sayıda kadın var.


  • uuth  (24.08.15 10:38:53) 
İnternet alemi Meriçlerin avlanma sahası. İstatiski verilere bakarsan zaten tarih boyunca testosteron salgısı ortalama erkekte azalıyor. Böyle sonuçlar normal.


  • arnold schwarzeneger  (24.08.15 10:47:32) 
Benim hiç yok yalnız. Aksine birisi boş konuşuyor bile dedi nikaltımda, kendisinin yavşamasını kaç yaşındasın utan azcık diyerek tersledim diye...


  • dedi ayca  (24.08.15 10:48:51) 
yenileri bilmem ama özellikle eski yazarlarda ben de farketmiştim bunu. böyle şeyler görünce benim aklımdan direk "ooğlom ne ara bu kadar kanki oldunuz da o kadar dert sır paylaştınız da birlikte vakit geçirdiniz de... bizde niye yok ulan !!! :((( " gibi düşünceler geçiyor :/

ama kesin var yani ben de katılıyorum duruma.
  • kuul  (24.08.15 11:31:31 ~ 11:32:31) 
@isyan devrim + 1

olayı güzel açıklamış.
  • titiraprap  (24.08.15 11:34:22) 
[]

yurtdışında çalışınca askerlik tecil mi oluyor?

soru başlıktadır.




 
Yanlış olmasın ama bildiğim kadarıyla hayır. Belli bir süreyi doldurunca dövizli askerliğe başvurabiliryorsunuz diye biliyorum.


  • qazaqwsx  (20.08.15 20:42:06) 
Hah yani dövizliye kadar en azından.


  • mistreated  (20.08.15 20:47:28) 
3 yıl çalışırsan dövizliye hak kazanıyosun :)


  • tolga asp  (20.08.15 21:17:07) 
Hadi bir soru da benden, ögrenim süresi icerisinde yapilan staj ve calisma hayati, bu 3 yila dahil oluyor mu?


  • Silesius  (20.08.15 21:29:38) 
Peki kaçaklen gidersek ya da orda kaçak durumuna düşüp işe girersek? Senaryolar hayalidir


  • mistreated  (20.08.15 22:13:02) 
yurtdisinda legal olarak okur ya da calisirsaniz konsolosluk araciligi ile askerligini erteletebilirsin. Master ya da doktora egitimi esansinda asistanlik yaparsan askerligini ogrenci olarak degil calisan olarak erteletebilirsin ve durumda da 3 yili tamamladigin gun dovizli askerlik icin basvurabailirsin. Kacak olarak yasadigin durumlarda ne askerligini erteletebilirsin ne de dovizliden yararlanabilirsin! Ama kacak baslayip bir sekilde legal duruma gecebilirsen o zaman yine istedigin kadar erteletebilir ve 3 yil calisma surenin ardindan dovizliye basvurabilirsin.


  • chunksia  (20.08.15 23:02:55) 
[]

Kuzu pirzola

Izgarada pişiricem de. Zeytinyağına bulayayım mı yoksa sadece kekik biber falan mı?




 
pişirmeden önce tuz veya baharat ekleme. tavayı kızdır az bir zeytinyağı koy tavaya. yağ kızdıktan sonra etlerin her iki tarafını 3-4 dakika pişir. piştikten sonra istedğin baharatı koyabilirsin. afiyet olsun.


  • nuisance  (19.08.15 21:09:23) 
ızgarada kendi yağında pişmesi pek mümkün değil. çözülen yağ komple ateşe düşecek. o yüzden kızarırken üzerine biraz zeytinyağı gezdirmenin faydası olur. etin kurumasın.

ama yağa bulama.
  • air  (19.08.15 21:17:31) 
bir peçeteye çok az zeytinyağı çektir, onunla yağla...

yine peçeteyle ızgarayı da yağla.

pişmesine yakın kekiği de çak pirzolaya...
  • 2 tostos turan  (19.08.15 21:39:18) 
what kind of ızgara diye sorarlar adama


  • cursor  (19.08.15 21:39:59) 
[]

Prezervatifi de erkek düşünsün diyen kız

Sizce 'kezban' mıdır? Akıllı insanın cinsiyet ayırt etmeksizin her duruma hazırlıklı olması gerekmez mi? Ya adamda yoksa? Kimi kızların surat ifadesi sen nebçim erqeqsin yheaaa dermiş gibi...




 
seksi erkeğe verdiği bir lütuf olarak görmektedir, dolayısıyla "kezbandır" diyebiliriz. kafa şu: "ben erkeğe vajinamı veriyorum, o da bir zahmet prezervatif alıversin yaneee."

seks çift taraflı bir şeydir. zevkiyle de, riskiyle de.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.08.15 17:09:49) 
Genelde erkekden beklerler

erkek cüzdanda taşıyınca şaşırmazlar ama kadın taşıyınca şaşırabiliyorlar.

senin yanında olmayıp da kızın yanında olması çıkarıp sana vermesi nasıl hissettirdi ne düşündürürdü sana bunu düşün!.
  • horizon  (17.08.15 17:10:41) 
İyi şeyler düşündürürdü. Soruyu da ondan sorduk hrralde. Sen her yattığın kadına artık evimin kadını çocuklarımın anası olucaqsın muamelesi çekiyosan bilemem tabi!.


  • mistreated  (17.08.15 17:13:42) 
Takan kişi erkek olacağına göre o düşünmeli tabii ki. Pinti misiniz değişik misiniz anlamadım gitti..


  • köstebek kurabiye  (17.08.15 17:16:44) 
Kız az bile demiş. Ben olsam "oldu.. s.kine takacağın şeyi de alıp ben vereyim eline! fakir misin nesin defol!" derdim. Ahshag hayatımda böyle saçmalık duymadım.


  • köstebek kurabiye  (17.08.15 17:25:47 ~ 17:26:12) 
bunu diyene kezban,
cantasinda prezervatif tasiyana da o... diyorsunuz.
ayariniz olsun, iste o gun sekste de esitlik olur.
  • chaotic good  (17.08.15 17:31:45) 
herkes kendş kullanacağını taşırsa sikinti olmaz.

prezervatif erkek
ertesi gün hapı kadın

erkeğin cüzdanında ertesi gün hapı görsen ne düşünürsün?
  • zugas  (17.08.15 18:01:50) 
Ertesi gün hapı denen şeyden haberim yok. O türden şeylerin kullanılmasını da desteklemiyorum. Görsem de bir şey demezdim. Ne dikkatli insan derdim. Niye bi şey demem gerekiyo onu da anlamadım ki.


  • mistreated  (17.08.15 18:06:16) 
Kız haklı. Erkeğin sorumluluğumda olmalı.

Not: tek gecelik ilişkilerden bahsediyorum. Düzenli bir ilişkide fark etmez kimde olduğu.

Erkek, 26
  • sen git ben geliyorum  (17.08.15 18:27:03) 
en büyük boyundan alıp erkeğin surat ifadesini izlemeli aslında o kadın. sizin şeyinizin boyutunu, boşalma sürenizi biz mi bileceğiz?


  • devilred  (17.08.15 18:27:24) 
Devilred çok cahilsin ya.


  • mistreated  (17.08.15 18:39:25) 
Madem cinsiyet ayirt etmeksizin hazirlikli olcaz sen cuzdanda yada cekmecede ertesi gun hapi bulunduruyor musun? Olur ya belki ikili korunmak ister takintiliysa filan sonucta prezervatif de garanti sayilmqz kaza durumunda.
Yahu cat diye cekmeceden prezervatifi cikarinca da "haaa bak sen su o... yq kimbilir kac kisiyle bilmem ne o zaman ben sunun bi iyice..." denilmiyor mu sanki. Gerci sen bu tepkiyi vermiyenlerdensin anlasilan.
Dolayısıyla bir yargiya varmak gereksiz bence. O o kiza ozel bir "sen bicim erqeqsin yeaa" bakisi olabilir.
Edit imla mobildeyim diğer cevaplari okumadim
  • gis  (17.08.15 18:46:24 ~ 18:47:41) 
Prezervatif taşıyan kıza o...u derler önkabulünü karşı bile olsanız ne kadar içselleştirmişsiniz ya. Prezervatif olmadan da sevişilebiliyor. Çatalla yemek yemek gibi medeniyet göstergesi bi olay bu. Devilred sana cevap verirken üşendim de. Prezervatifin her yerde satılan standart boyu var zaten. Büyük boy çok yaygın değil. Ayrıca uzun süreli ilişkiyi de kastettim. Zorla taşımalı da demedim. Yani tamamen ayyy hayır kesinkes mümkün değil diye çıkış yapanları anlayamıyorum niye yani diye.


  • mistreated  (17.08.15 18:54:31) 
degildir kezban..oracıkta cıkarsa tribe girip kaşar dersiniz.


  • gadlemler  (17.08.15 18:56:42) 
uzun süreli ilişki sonucu çıkmıyor bu sorudan. uzun süreli ilişkide, sen nebçim erqeqsin yheaaa dermiş gibi bakmaz zaten kimse, bu konular çoktan çözülmüş olur.


  • devilred  (17.08.15 19:00:20) 
o kullanmayacağı için taşımaması anormal kezban mı oluyo şimdi? taşısa ne derdin?


  • sayns  (17.08.15 19:01:25) 
Cinsel hayatı olan insan korunmak istiyorsa koruma aracını kendisi temin edecek. Cinsiyet ayırmıyorum. İkisinde de yoksa kimsenin "ama senin bunu düşünmen lazımdı yane" demeye hakkı yok.


  • yirmisantim  (17.08.15 19:06:07) 
Konu dışı, Türkiye'de büyük boy prezervatif yok bu arada. OK XXL var, o da bana dar geliyor. Avrupa'da my size condoms var, onlar ciddi büyük.


  • yirmisantim  (17.08.15 19:08:29) 
Kezbandir. Burada onu savunan da kezbandir. Her bir sikim erkegin sorumlulugu oldugu gibi prezervatif tasimakta erkegin sorumlulugudur bu kafa yapisina gore. Her bi sikimi erkekten bekleyin sonra kadin erkek esitligini savunun. Hassiiiktirr amuhagoyum ya.
Sevisme ihtimalin varsa bi zahmet tasi yaninda, eleman dusurmustur su olmustur bu olmustur, var dimi senin de beynin dusunebiliyorsun prezervatife ihtiyacin olabilecegini?Elaman cikarmassa, unuttum, ben sevmiyorum vs derse cikar ver. Nesi yanlis lan bunun!

Genelde dusunme isini beylerine biraktiklarindan onu da dusunmuyorlar amk. Bi de surat yapiyorlar dedigin gibi amk hahah. Saka gibi ya valla saka gibi.

Cogunun sikisirken mal gibi yatmasinin sebebi de bu. her seyi erkegin sorumluluguna birakmak. Birey degil ki amk kendi de biseyler yapsin. Yooook yatar assagi bi sik yapmaz sonra erkeklere laf atarlar bi de hiaaminnaaaa
  • mhmtt  (17.08.15 19:20:12) 
  • shotgunwoman  (17.08.15 19:27:47) 
Ertesi gün hapı sanki bir korunma yöntemiymiş gibi "kadın da ertesi gün hapını yanında taşısın" demek de cinselliğe yabancı olmaktır.


  • yirmisantim  (17.08.15 19:30:16) 
Ahahahaha. Bunu bekliyordum.

Shotgunwoman, erkek cinsel organında kas sistemi ve yekpare bir kemik yok, sünger gibi içine kan dolmasıyla şişiyor, büyüyor. Sıkınca da kan bulunduğu yerden kaçıyor. Anladın mı?

Değil bacak, kafama da geçirebilirim ten çorabı gibi. Bu ne prezervatifin cinsel organıma dar geldiği gerçeğini değiştirir, ne de beni s.kkafalı yapar.
  • yirmisantim  (17.08.15 19:34:01) 
bunu söylerken takındığı tavrı da görmek lazım. prezervatifi erqeq alsın .s.s veya nebçim erqeqsin gibi bir tavır takınıyorsa salaktır.

ama türkiye şartlarını göz önünde bulundurup türkiye gibi yerde erkek taşımalı ya da erkek taşısa daha iyi diyorsa kezban falan değildir. tam tersine mantıklı düşünüyordur.

bi de üstteki cevap mantıksız. penis kanla şişer ama prezervatifler o tarz etki çok nadiren ve istisnai hallerde yaparlar. penis yüzüğü var mesela o mantıkla penis yüzüğünü de kimsenin kullanmaması gerekirdi. penis büyüklüğü ve kanla şişmesi ile prezervatifin ereksiyonu kaybettirmesi (ben cevaptan bunu anladım) veya kanı geri kaçırması arasında bi bağlantı yok.
  • myblowingmind  (17.08.15 19:46:49 ~ 19:48:08) 
@yirmisantim

durex XXL denedin mi? o da dar geliyorsa zaten kullanma penisini abi. bırak genlerin sonraki nesle aktarılmasın.
  • sen git ben geliyorum  (17.08.15 20:39:56) 
bence kızdan beklenmemeli. kadının bu lafını da büyütmemeli


  • sttc  (17.08.15 21:23:10) 
@yirmi tereciye tere satma hocam. cinsel organ anatomi ve fizyolojisini senden iyi bildiğime emin olabilirsin. sen bununla övünmeye devam et bilgi kısmını tıpçılara bırak ;)


  • shotgunwoman  (17.08.15 21:33:56) 
kısa sürelilerde erkek taşısın tabi... kadın taşıyınca ne olursa olsun şu damga yeniyor: bu sürekli hazırda mı geziyor?

ayrıca uzun süreli ilişkilerde zaten erkek tarafından alınmış kutu kutu vardır evde bi köşede. kadın olarak gidip bi eczaneden ertesi gün hapı veya parmağınızda yüzük olmadan gebelik testi alın bakalım ne oluyor. kaldı ki sadece bir kadın doğum muayenesinde bile bekareti sorgulanıyor insanın-alttan gizli bıyık altı gülümsemelerle... ne yapacaklarını sorunca da "ee efendim ona göre ultrasona sokucaz sizi, vajinal ya da göbekten, göbekten olunca su içiricez..."

nerede yaşıyosunuz siz yaa... neyin kafası? geç ergenlik mi yaşıyosunuz olum?

#anketlanbu diyesim var...
  • bıdıbıdı  (17.08.15 21:44:14) 
Benden iyi biliyor olduğun için mi posta gazetesi linkiyle geliyorsun "hocam"?

Ben boyundan değil, eninden şikayetçiyim zaten. Büyüklükten kastımız o. Nicki gören algıda seçicilik yapıyor. Cinsel organımın boyu yirmi santim değil. Zaten tüm prezervatifler boydan kurtarıyor, ben eninin geniş olmamasından muzdaribim.
  • yirmisantim  (17.08.15 21:47:11) 
arif'in kaybettiği prezervatifini ararken konu nerelere geldi. özelden şeyetseniz penisinizin boyunu kalınlığını santimini falan? doktor hanım belki şifa bulur.

@bıdıbıdı bağcılar kardeşler eczanesine gidince ben de aynı şeyleri hissediyorum ya.
  • mistreated  (17.08.15 21:53:31 ~ 21:54:46) 
@yirmi gerçekten hepimiz kahrolduk senin pipinin talihsizliğine. hepimiz bunu merak ediyor ve kahrolmak için bekliyorduk. gören de posta linki ile tıbbi bilgi verdik, haydar dümenden yazı koyduk sanır ha dkfksş istersen guyton vander falan da gelebilirim?


  • shotgunwoman  (17.08.15 22:20:16) 
bazı arkadaşlara sobotto atlası lazım.

çok ergene bağlandı, bi sohbet odasına döndü-formattan çıkıp. iyi ki bi pipin var diyesi geliyor insanın. amma reklam yaptınız be canım...
  • bıdıbıdı  (17.08.15 22:23:51) 
ben de boynuma dolayıp dolaştığım penisime uygun prezervatifi bir türlü bulamadığım için çok dertliyim sayın duyuru hatunları. lütfen biraz okşayıp teselli eder misiniz. biliyorsunuz süngerimsi bir yapısı var, üzülüyor.


  • dinsiz adam  (17.08.15 22:25:35) 
Lütuf olarak görüyor, aynen. Kezbaniyet.


  • arnold schwarzeneger  (18.08.15 09:41:30) 
Erkekte de yoksa prezervatifsiz sevişsinler. Kadın hamile kalırsa da "kürtaj parasını da kadın ödesin tabi, sonuçta o kürtaj oluyor ben değil" diyelim.

Kezbandır, net. Erkek takıyor diye erkek taşısın mantığıyla tek gecelik ilişki mi yaşanır? Her ihtimale karşı korunmalıyım diye taşınır. Erkekte yoksa çıkarıp verirsin al bunu tak diye.
  • harzem  (18.08.15 09:59:22) 
kesinlikle lütuf olarak görüyor. akıllı bir kadın gelip seks teklif eder, oteli, evini falan ayarlar, cüzdanından prezervatifi çıkartır, onu sana kendisi takar, sen yatarsın, senin çük zaten her an diri, senin hiçbir şey yapmana gerek yok, işi bitince siler sarmalar, kahvaltını hazırlar, cebine para koyar, gideceğin yere kadar bırakır ve bir daha hiç aramaz. böyledir "akıllı" kadın.

sen de evlenmek ve sözümona "ciddi" bir şey yaşamak için bir gerizekalı ararsın. ne biçim insanlarsınız anlamadım ki, bu zekayla s.ecek a.ı da iyi buluyorsunuz, bir de prezervatifiyle gelsin, ne bileyim gireceğim yeri ışıklandırsın falan diye bekliyorsunuz.
  • uuth  (18.08.15 10:16:08 ~ 10:17:07) 
Kısa süreli ilişkiler yaşıyor olsaydım, kadın olarak, prezervatifi yanımdan kesinlikle eksik etmezdim. İçten içe "adamda vardır inşalla" umudu taşısan da bu üslupla "bunu da erkek düşünsün yaniee" demek çok itici. Beklentiden ziyade tarz ve tavır itici yani. Bi de yine kısa süreli bi ilişkide karşı tarafın benim hakkımda ne düşüneceğini de zerre umursamazdım. Varsın "vayy, demek devamlı hazır, rspı" desin, ne olacak?


  • pandispanya  (18.08.15 10:28:08) 
[]

İphone 6 ve pil konusu

Selam

Mart başından beri iphone 6 kullanıyorum. Başlangıçta pili yüzde 50 ye düşmeden tekrar şarj etmeye çalışırken son 1 2 ayda iyice umursamazlaşıp dibine kadar sömürmeye günde 2 3 kere şarja takıp çıkarmaya yarısında çıkarıp dibinde yeniden takmaya falan başladım. Son bi haftay kadar sorun yoktu da dün iyice azıtttım. Oyun oynuyorum falan derken telefon sabaha kadar elimde devamlı şarja tak çıkar . Sanki bugün 2 3 gün önceye göre pil sıçtı gibi. Korkuya kapılıyor da olabilirim. Bir anda değil de uzun vadede eskiyor da olabilir pil. Sizce zarar veriyor muyum yoksa piller artık aşırı kullanım ve tak çıkara değil de zamana mı yenik düşüyor? Varsayımdan öte deneyim paylaşırsanız ellerinizden öperim. Teşekkürler.


 
Bildiğim kadarıyla yeni telefonlarda kullanılan lityum bazlı pillerde bu tip sorunlar yok. Pil ömrü zamanla azalıyor sadece.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (10.08.15 10:05:02) 
Şarj olurken fazla uğraşmayın telefonla, lityum iyon/polimer pilleri doldururken aynı zamanda boşaltmak çok sağlıklı değil.

Onun haricinde her bataryada olduğu gibi, dolup boşaldıkça ve tabii ki zamanla kullanım ömrü azalacaktır.
  • 038576  (10.08.15 18:55:32) 
[]

Telefon pasaport kayıt nasıl yaptırsam?

Sanırım ücrete ek olarak operatörler de biraz tırtıklıyor. En ucuza yapan gibi bir şey var mı?




 
kendin yaptırırsan pasaport kayıt hakkı ve vergi 250-280 arası tutar. bir alttaki duyuruda detaylı açıkladım bakabilirsin.


  • tolga asp  (10.07.15 09:06:19) 
Kayıt hakkım yok demedim yav. Öyle bi algı oluşmuş ki kaydettiren hep hak satın alıyor. Ülkeye döndüm telefonumu kaydettiriyorum. Eyv cvp için.


  • mistreated  (10.07.15 09:09:20) 
o zaman kendin yapabilirsin operatörle ilgin yok ki. e-devlet'ten imei'yi işlemen yeterli. vergiyi online olarak yatırabiliyorsun. ziraat bankasından yatırılıyor onu biliyorum ama diğer bankalar hakkında bilgim yok.

131,5 liraya halledersin.
  • tolga asp  (10.07.15 09:12:35) 
[]

işletim sistemi yükseltirken dosya yedeklemem gerekiyor mu?

elimde vista yüklü bir cihaz var. windows 7'ye yükseltmek istiyorum. dosyalarımı yedeklemeden doğrudan yüklesem her şeyi koyduğum gibi bulacak mıyım yoksa her şey sıfırlanıyor mu?




 
Her şey sıfırlanıyor elbette, sistemi yükseltiyorsunuz nihayetinde? Vista tüm güncelleştirmeleri yüklüyse "idare eder" bir sistemdir ama eksiği varsa kronik olarak hasarlı bir işletim sistemidir. Siz tedbirinizi alın, her şeyi yedekleyin.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (09.07.15 22:50:04) 
Androidde iphoneda da sistem yükseltiyoruz ama işkence çekmiyoruz. Ya bilgisayar geri kalmış karmaşık bir sistem ya da microsoft çok dandik bir firma diye düşündüm.


  • mistreated  (10.07.15 09:07:36) 
[]

bu bilgisayar nasıl?

fiyat performans açısından ne dersiniz?
www.hepsiburada.com

amacım iş güç arada da 1 2 yıllığa kadar oyun oynamak ki notebookcheck'te çok fena görünmeyen puanları var. buraya da sorayım dedim.

bi de şu var ki hem çok fiyat farkı yok hem de şahane gözüküyor:

www.hepsiburada.com

 
Evet 2. gerçekten güzel, dokunmatik ekran falan da iyi, bence 2. olanı al 300 lira önemli değilse,


  • atom karincanin torunu  (03.07.15 21:21:35) 
x555ln çok popüler ve çok önerilen bir laptop


  • yüzyıllık yalnızlık  (04.07.15 00:24:58) 
[]

Kizlarin parlayan bacaklari

Normalde insan bacagi parlàmaz diye biliyorum. Killari alinca ustune bi de cila mi cekiyolar napiyolar?




 
cilt yapısına da bağlı olmak üzere kendiliğinden parlıyor. üstüne biraz da nemlendirici krem sürüldü mü daha da belirgin olur parlaması. gerçi parlatıcı ürünler kullananlar da vardır ille, yabancısıyım, bilemeyeceğim o kısmı.


  • devilred  (03.07.15 18:41:20) 
olay bu:
www.dermobakim.com

hayatımda sadece kep töreninde kullanmıştım. iki senedir duruyo evde.

yada kaliteli bi nemlendirici olabilir.
  • gis  (03.07.15 18:43:13 ~ 18:45:44) 
Bebe yağı sürüyoruz.


  • old possum  (03.07.15 18:43:54) 
Yok gibi ten çoraplar var. Ondan giyiyolardir.


  • rayde  (03.07.15 18:44:24) 
duyuruyu resimlerle destekleyelim lütfen


  • patr  (03.07.15 18:49:47) 
Normalde tuysuz olunca hafif nemlendirici surunce parliyor zaten ama televizyonda filan gorduklerin vucut fondoteni tarzi ozel urunler kullaniyorlar.


  • fraise  (03.07.15 18:51:27) 
Olm cok seksi oluyo ya. Niye yapiyosunuz bunu ayip degil mi?


  • mistreated  (03.07.15 19:08:09) 
benim bacaklarım sadece kuruduğunda parlıyo yani duştan sonra kremlenmezse ve bence iğrenç bir görüntü. hiç sağlıklı bir ten görüntüsü değil ;_;


  • shotgunwoman  (03.07.15 19:22:36) 
@sivrisinek

neden yaptın ki bunu ://
  • devilred  (03.07.15 19:26:33) 
yine dusa soktun kardes :)


bayan degilim ama ben kendi kiz arkadasimdan bahsedeyim sanirim cilt bakimiyla ilgili. bazen kollarina bakim yapiyor sert ve gergin bi parlaklik oluyor yani
  • ivettivett  (03.07.15 19:32:07) 
krem veya bebe yağı sürüyorum.


  • kuzey li  (03.07.15 19:34:31) 
Bebe yağıyla cila çekiyoruz aynen.


  • pandispanya  (03.07.15 19:38:56) 
Sürülen zibilyar tane şey var da, sokakta gördüklerini soruyorsan çoraptan o.


  • gunde 3 litre kola icen adam  (03.07.15 19:47:18) 
türkiyede değilim ya hala çorap diyolar o kadar anlıyoruz heralde.


  • mistreated  (03.07.15 19:58:29) 
[]

avea lanet olası avea

10 ayı geçkin süredir uzaktaydım ve hattımı kullanmıyordum. sınırlı bağlantı diye bir şeye geçmiş kapanmış. aranmıyor mesaj atılmıyor karşıdan da aranmıyor mesaj alamıyor. ne olmuş buna? kaç para yüklesek geçer? çöpe mi atayım noldu numeroma?




 
Avea'nın ne suçu var yahu, ömür boyu seni mi beklesin adamlar :D.

Şurada yazdığına göre daha tam kapanmamış, herhangi bir yükleme yapınca eski haline dönmesi lazım:

www.avea.com.tr

/

Gerçi sen 12 ayı geçirmişsin sanırım, dışarıdan da aranmadığına göre sözleşmen iptal edilmiş, çöp yani.
  • osurdum  (03.07.15 16:31:29 ~ 16:32:47) 
oo nası da karar verdi 12 ayı geçtiğime ya, müneccim havyarı afiyet olsun.


  • mistreated  (03.07.15 16:36:07) 
Git bir avea bayine öğren bence, ama bu olay yıllardır tüm operatörlerde olan bir şey, eskiden daha kısa süreliydi sonra uzattılar bile.
Bayiye gidemiyorsan müşteri hizmetlerini ara.

  • atom karincanin torunu  (03.07.15 16:38:02) 
Ukalalık yapacağına verdiğim linki oku. Karşıdan aranmıyor mesaj almıyor dediğin için, adamların dediğine göre bu olay ancak tamamen kapanınca oluyor.


  • osurdum  (03.07.15 16:38:06) 
[]

eurolines hakkında ne düşünüyorsunuz?

selam. farklı bir macera olsun hem de biraz tasarruf edeyim diye paris'ten türkiye'ye eurolines ile sofya üzerinden dönmeyi düşünüyorum. yolculuk 12-13 saat civarı sürüyor. eurolines ile uzun yola giden var mı? deneyimleriniz neler? sıkıntı, güvenlik sorunu yaşama ihtimalim var mı? teşekkürler.




 
sakın eurolines ile uzun yola çıkma.

üç maceram oldu, üçü de çok kötü sonuçlandı.

1-paris-lyon 5 saatlik yolu 10 saatte gittik.
2-hamburg-kopenhag 23:59da kalkması gereken otobüs 3 saat rötar yaptı.
3-bratislava-viyana kısa boylu biri olarak bile bu bacak boyuyla koltuklara sığamadım.

ayrıca kesinlikle hiçbir hizmet yok, internet hak getire, paralı ikram bile yok, otobüsün içindeki tuvaletler rezil durumda.
  • feel the blanks  (29.06.15 00:55:29) 
Ben 10 saatlik münster paris, paris münster seferleri için kullandım. Çok şehirlerarası yolculuğum oldu, ama hiçbiri o ikisi kadar kötü olamadı. Ayıptır söylemesi sürekli ucuz otobüs firmaları kullanıyorum eurolines gibi. Ama hiçbiri o kadar kötü değildi cidden. İnan bana. Belki şanstır bazıları yeni bazıları eskidir ama yok yani ııh. :/

Otobüste hizmet yemek olmamasına sallamaya gerek yok, bunların olayı o zaten ama koltuklar benim 10 yıl önce memleketimde bindiğim otobüsün koltuklarıyla aynıydı. Bacaklarım felç olmuştu.

Sonuç olarak o 13 saat biter ama zor biter büyük ihtimal. :/
  • okuyamıyom ben ya  (29.06.15 01:12:34) 
ben berlin-prag yaptım, bilet ucuz olmasına rağmen otobüs gayet konforluydu ve ikramları vardı. ayrıca otobüslerde wifi de mevcuttu. ben çok rahat geldim açıkcası.


  • tolga asp  (29.06.15 01:15:01) 
ben geçen 4-5 ayda baya kullandım eurolines'ı. en uzunu 8 saatti gerçi ama hiç sorun yaşamadım.

konforu ortalama altında, ikram vs. gibi hizmetler yok (bazen su ve gofret veriyolar) ama sonuçta gitmek istediğimiz yere ucuza götürdü hep. yavaş da olsa wifi vardı bir de.
  • king lizard  (29.06.15 01:15:57 ~ 01:16:44) 
kesinlikle suprizlere acik ol.

arkadasin dedigi gibi gec gelebilir, yolda esktra olarak durabilir arada.
interneti calismiyor +1
tuvaletlerini bilmiyorm
yiyeceklerini stoklaman lazim
koltuklari idare eder standart
  • jedilance  (29.06.15 01:40:55) 
Ahaha resmen verilen her cevap birbirinden ufak tefek de olsa farkli olmus, ben de bu duruma katkida bulunayim,
2/4 defa kullandim, Viyana-Bratislava-Viyana ve Viyana-Budapeste-Viyana arasi hepsinde de koltuklar rahatti, ikram yoktu. Internet bende de calismamisti, tuvaleti bilmiyorum. Ama tum seferler zamaninda baslamislardi. Haftaya Prag'a gidis-donus icin tekrar kullanicam, umuyorum ki benim evvelden deneyimledigim standartlarda olur.

  • common of demons  (29.06.15 01:57:47) 
eurolines bir çok şirketin biraraya gelmesiyle oluşan bir oluşum sanırım. bu yüzden bir standartı yok. ama ecolines varsa alternatif daha iyidir.

birde almanya için megabus diyorlar.
  • gliderpilot  (29.06.15 02:04:59) 
[]

free shop atatürk'te drum var mı? kaça satılıyor?

tekli satılıyor mu bir de. merci




 
drum mı, djarum mu?


  • gzg  (22.06.15 00:30:16) 
djarum sa eğer tekli satılmıyordu en son


  • yuzmebilmeyenbalik  (22.06.15 00:55:08) 
drum tütün soruyor sanırım :/


  • sen de git sen de unut  (22.06.15 00:58:14) 
drum yazdım nerenizle okuyonuz ya. tütün soruyorum. djarum mu diyene kadar aç google'dan bak.


  • mistreated  (22.06.15 01:47:07) 
sakin ol joe


  • glamdr1ng  (22.06.15 02:10:59) 
ahahaha yardım etme girişimimiz linçle sonuçlandı


  • yuzmebilmeyenbalik  (22.06.15 11:10:08) 
[]

Game of thrones sikko görünüyor?

Ya bundan kaç yıldır bahsedip duruyorlar ben de merak ettim arka arkaya birkaç bölümünü izledim ilk sezonun da yani ne hikaye ne dünya çevre ne de karakterler özgün. Skyrim benzeri bir ortamda taht peşinde dolaşan tiplerin boş muhabbetleri ve entrikaları. Aşırı İyiler ve aşırı kötüler. Tahmin edilebilir sahneler, ortalama zekalınizleyiciye göre yazılmış klişe diyaloglar. Hikayedeki ilerlemelerin arasını doldursun diye çekilmiş, hiç bir halt gerçekleşmeyen sıkıcı bölümler. Hatta ilerde ne polacağı bile belli şişko kral ölecek sidik saçlı sayko oğlu tahta geçecek belki dayısıyla çatışacak anası arada kalacak kuzeyden garip yaratıklar gelecek ortalık karışacak aksiyon olacak falan. Yani belki ilerleyen sezonlarda kendine geliyordur, belki en sevilmeyen sezon ilk sezondur bilmiyorum da bana çok dandik göründü. Bu muymuş milletin ayılıp bayıldığı game of thrones?




 
Skyrim he skyrim. Yok aslında global offensive'e daha çok benziyor.


  • oziloz  (17.06.15 19:14:48) 
Yav üzerine milyon eser yazılmış çekilmiş kılıçlı kalkanlı büyülü fantastikolu ortaçağ settingi işte. Biraz lotr biraz witcher biraz elder scrolls biraz kara murat biraz keloğlan biraz sinbad. Bu dizide yeni hiçbir halt göremedim. Sıkıcı olmayan tek şey sean bean'in oyunculuğu.


  • mistreated  (17.06.15 19:17:42) 
game of thrones'u beğenmediyseniz size senaryosu daha zekice hazırlanmış, aşırı iyi ve kötü karakterlerin bulunmadığı, klişe diyalogların olmadığı, sizin zevkinize hitap edebilecek arka sokaklar isimli diziyi tavsiye edebilirim. rıza başkomiser diye bir karakter yaratmışlar, efsane bir adam.


  • benim adim kerim hepinizi severim  (17.06.15 19:25:18) 
ilk sezon en güzeliydi bence :(


  • hayley williams ile evlenecek genc  (17.06.15 19:25:28) 
benim izlediğim belki de ilk fantastik yapımdır GoT, diğerleri nasıl bilmiyorum o yüzden karşılaştıramam ama "kılıçlı kalkanlı büyülü ortaçağ settingi" biraz acımasız olmuş abi ya. bundan daha detaylı, karmaşık ve derin bir uyarlama bence. bi' de "aşırı iyiler ve aşırı kötüler" demişsin, tam tersi bana kalırsa. kesin olarak iyi veya kötü diyebileceğin karakter sayısı çok sınırlıdır.

çok fazla karakter ve hikaye var, dolayısıyla olacakları kestirmek belli başlı durumlar dışında zor. ilk sezonda ne olduğunu tahmin edersin, hatta belki diğerlerinde de edersin ama o sonuca götüren şeylerde "vay amk" diyebiliyorsun. kurgu falan iyi, güzel.

ben sevdim bu diziyi ama sana katıldığım yönler de yok değil. böyle efsane olacak nesi var onu anlayabilmiş değilim. kaliteli, güzel bi dizi yani daha fazlası değil. ben beşinci sezonu izlemeye daha dün başladım mesela bütün spoiler'ları yedim afiyetle. içimden gelmedi çünkü dördüncü sezon bittikten sonra devam etmek. bi bok olduğu yok. dekor şahane, izlerken sıkılmıyosun eyvallah ama bi sonraki bölümü iple de çekmiyodum açıkçası. bi yerden sonra beni sıktı, yarıda kalmasın diye izliyorum öyle.

velhasıl geym of tronz bence güzel dizi, kaliteli dizi ama abartıldığı ve öyle efsanevi bi şey olmadığı da gerçek. ben bu ortaçağlı şeyleri çok seviyorum o yüzden her türlü ilgimi çekiyor.
  • der meister  (17.06.15 19:25:30) 
'ortalama zekalı izleyiciye göre yazılmış klişe diyaloglar'

aga tüm dünya süperzeka da bizim mi haberimiz yok? tabi ortalama olacak ne bekliyon ki sen?
  • icim urperiyor  (17.06.15 19:34:55 ~ 19:35:06) 
Lannisterlar al sana çok kötüler işte. Kız kardeşini düdüklüyor aklı fikri itlikte hergelelikte. Herif sanki doğuştan kötü. Stark da ahlak timsali iyi niyet elçisi yiğitliğin sesi. Bir hikaye için gereken en klişe şeyler. Bir yerde bu ikisinin birbirinin boğazına yapışacağını ilk saniyeden tahmin edebiliyorsun. Sonradan ilki hacca gidiyor öbürü dark side a geçiyorsa bilemiyorum. Ya da salak büyük prensesin istisnasız hep salakça davranması. Yani bir insan istese bile arka arkaya bu kadar salakça davranamaz. Bi de arada ilginç şeyler söyleyip sempati toplasın diye cüce koymuşlar zannedersin deli yürekteki kuşçu.


  • mistreated  (17.06.15 19:36:14) 
Ortalama zekaya hitap ederken arada öyle kafa karıştırıcı, şüphede bırakıcı şeyler söylersin ki izleyen 10 kişide sadece bir sürü detayı aklında tutmuş, puzzle gibi birleştirecek üç beş kişi anlar. Senaryo metninin de kendi içinde göndermeleri vardır. Tabi günümüz dünyasına edebiyata popüler kültüre vs gönderme yapamayacak bir dünyada geçen bir yapımın diyaloglarını sığ bulmak normal. Tolkien ondan dolayı binbir türlü detayı dilleri olan devasa bir dünya yaratmış olsa gerek.


  • mistreated  (17.06.15 19:41:44) 
sevmek zorunda mısın? beğenmediysen geç. ne çok büyütüyorsunuz şu olayları anasını satayım.


  • danica maupoissant  (17.06.15 20:25:01) 
mesela kitap okumayı denedin mi hiç? kitapları var, A Song of Ice and Fire diye. onlar da kılıçlı kalkanlı büyülü filan ama pek bi güzeller.


  • klassno  (17.06.15 20:28:21) 
beğenmediysen izleme. zorla izlettirecek değil ya kimse


  • sporty  (17.06.15 20:31:05) 
Ya abicim tahmin edilebilirlikten ötürü eleştirilmez bir şey. Ki dizide o kadar çok tahmin edilemeyen olay oldu ki hangisini saysam bilemedim.

Hayır onu bunu biliyorsun tahmin edebiliyorsun diyorsun da skyrim'de de alduin'i keseceğiz belli ama oynuyoruz.

Ya da misal prison break'de de hapisten kaçacakları belli ama heyecanla izledik.

Mesele zaten bunların işleyişi. Tamam dünyanın en sürükleyici dizisi değil de böyle sığ eleştiriler de içimi geriyor.

Beğenmedim demek yetmiyor mu. Aslında kötü dizi niye millet beğeniyor demek saçma geliyor bana.
  • oziloz  (17.06.15 21:06:21) 
yalnız değilsin. ben de acayip overrated buluyorum.

tamam seyir zevki fena değil, ara ara boş vakit bulduğunda izlenecek bir yapım ama nesini bu kadar efsaneleştirdiler ben de anlamadım.
  • köstebek kurabiye  (17.06.15 21:16:38) 
ben de ilk 3 bölümü izleyip devam etmemiştim. Bu tür dizilerin ayrı bi kitlesi var, zevkler değişiyor işte. Ben Spartacus'ü de sevmemiştim, Walking Dead'i de...GoT seven bunları da seviyor, bunları sevmeyen onları da sevmiyor genelde. Falan filan.


  • rodriguez2  (17.06.15 21:36:35) 
Ben şerefsiz evladıyım, sana kızmamak için kendimi zor tutuyorum!

Bücür cadı dizisini önerelim sana? böyle aşklı, büyülü fantastik bir dizi.
  • sehirbezgini  (17.06.15 21:43:50) 
[]

steam yurtdışı şeysi

selam. yurtdışındayken türkiyedeymiş gibi ayarlamanın bir yolu var mı? sanki çok fiyat farkı yok aslında da euro ile ödemek istemiyorum. proxy deyip bırakmayınız, yol gösteriniz. gracias




 
benim bi arkadaş yurtdışından türkiye'ye taşınmasına rağmen baya uğraşmıştı hesabını tl'ye geçirmek için. türkiye'ye taşındığına dair resmi belge falan istiyolar. steam support zaten tam bir karın ağrısı olduğu için adam belgeleri göstermesine rağmen uğraştı yine de.


  • rotten head  (17.06.15 02:36:49) 
aslında bende kimi yerde tl kimi yerde euro görünüyor fiyatlar bir garip. ödeme kısmına da bayağıdır bakmadım. bi bakayım tekrardan.


  • mistreated  (17.06.15 02:37:58) 
bi de oyun piyasasını hiç bilmiyorum ya. anca bildiklerimin üçüncüsü beşincisi çıkarsa ne olduğunu tahmin edebiliyorum. bana birkaç oyun tavsiye edebilir misiniz ucuzundan?

bayılarak oynamış olduğum oyunlar
age of serisi
hotline miami (en yenisi bu)
gta serisi
böyle ilginç hikayeli ilerlemeli platform oyunları, puzzle oyunlarını severim.
diablo 2
la noire
the witcher 1
dünya haritası üzerinden giden böyle rise of nations gibi şeyleri de severim ama medieval bayıyor. kendini tekrar eden şeyler sıkıcı oluyor.

indie'dir süper indirimdir tavsiyeniz varsa alabilirim. en fazla 15-20 lira falan harcarım zaten.
  • mistreated  (17.06.15 02:42:48) 
tl çalışıyormuş tamam. wishlistte left for dead 2 vardı onu aldım. 10 yıldır falan listedeydi galiba. nası bi oyuncu olduğumu anlamışsınızdır


  • mistreated  (17.06.15 02:48:55) 
vpn kullanırsan banlanırsın paraların boşa gider diyim.


  • Mcfly  (17.06.15 03:03:54) 
Hesabini nerde actiginla alakali olabilir. Yurtdisindayim, fiyatlar euro olarak gorunuyor, fakat login olunca hepsi tl'ye donuyor. Bu satis suresince de bikac tane aldim hatta tl olarak.


  • sAINT  (17.06.15 04:39:18) 
store.steampowered.com

buradan alışveriş yap. ben steam supportla konuştum yurtdışındayım 1 sene kadar ne yapayım dedim bu linkten alın dediler.
  • gliderpilot  (17.06.15 14:13:08) 
[]

şöyle bir site olsa (proje) (fiyatlar)

selam

devamlı kazıklandığımı ve verdiğim paranın karşılığını hizmet, ürün olarak geri alamadığımı hissetmekten bıktım. işini kaliteli ve uygun fiyata yapan her türlü esnaf, toptancı, hekim, ajans, lokanta vesairenin sattığı ürünlerin fiyatlarının sektöre ve ürüne göre kategorize edilerek tek tek listeleneceği ve karşılaştırmalı olarak sunulacağı bir site nasıl olurdu? tabii ki çeşit çeşit ürün satılan site var ama bizimki gerçek hayattaki ürünleri listeleyip karşılaştıracak. atıyorum bodrum bilmem ne beach ayran lahmacun 55 tl. yandaki beach'te 25 tl. daha az kazık yemek isteyen yandakine gider gibi (farkındayım çok salak bir örnek). hem de kendini göstermek isteyen, gölgede kalan esnafı keşfedeceğiz. tatil yerlerinde normal halkın gidip memnun kaldığı lokantayı bulacağız. kablo alırken kazıkçı vitrinden değil pasajdaki dipteki amcadan alacağız.

yorum ve notlama kısmı da önemli fakat sitenin tarafsızlığına ve güvenilirliğine gölge düşürmemek için bunun üzerine biraz düşünmek gerekiyor.


nasıl sizce? yapıldı mı daha önce? çalmak isteyen projemi çalabilir şu an ne param ne vaktim var bunu yapacak. fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim.

 
var böyle siteler. mekanlar ve fiyatları hakkında bilgi verip yorum alan siteler.


  • andy kaufman  (16.06.15 01:15:57) 
sırf mekan değil ki benim dediğim. hırdavatçı var mı senin sitede? fiyatları listeliyor mu? herkes yediğinin içtiğinin fişini upload edebiliyor mu? interaktif mi?


  • mistreated  (16.06.15 01:18:48) 
evet upload da edebiliyor. hırdavatçı için olanı da var. azıcık araştır. www.zomato.com a bak mesela


  • andy kaufman  (16.06.15 01:20:07) 
[]

Silikonlu meme, silikonlu dudak, estetikli burun, geniş kalça

Erkeklerin büyük çoğunluğu böyle cyborg gibi kadınlardan mı hoşlanıyor? Hayallerde hep böylesi mi var?




 
Silikonlu olduğu belli olmayan, yani doğal yapılan estetik eksikliği gideriyor ve güzel oluyor genelde. Ama porno yıldızlarının o aşırı derecede belli olan halleri gibi yapılan estetikler bence çirkin. Hayallerde doğal güzellik var ama o da çok nadir bulunuyor. Aynı şey erkekler için de geçerli.


  • osurdum  (15.06.15 17:42:28 ~ 17:43:22) 
Ben estetiği yerinde kullanılması taraftarıyım. Atıyorum adam kaza geçirmiştir, yüzünde yaralar vardır, zaruridir, yaptırsın. Ama memeye, dudağa vs. aşırı kötü görünüyor, hiç de haz vermiyor. Mesela memede var, ben o memeyi nasıl sıkıcam?


  • gece pariltisi  (15.06.15 17:45:07) 
geniş kalçanın neresi cyborgluk? kavramları karıştırmayın rica ederim.


  • devilred  (15.06.15 17:46:43) 
Geniş kalça doğurganlık sembolüdür. Silikonlu meme, silikonlu dudak, estetikli burun da hali hazırda doğalı olanların taklidiyle yapılıyor.

Yani taş gibi memeleri olan, yumuş yumuş dudakları olan, hokka gibi burnu olan, geniş kalçalı olan (bu özelliklerin birkaçını bir arada barındıran) kadınlar var. Onlar çekici bulunuyor haliyle. Diğer kadınlar da onlara özeniyorlar.

Halbuki erkekler yapaylığı itici buluyorlar. En azından benim tanıdıklarım itici buluyorlar. Doğalı olunca öpüp başına koyarsın tabi ki. Yapayı sadece doğalının kopyası oluyor.

Ek: İnce belli minyon kadınlarda da büyük meme, dolgun dudak, güzel burun, geniş kalça olabilir. Kum saati şeklinde vücut ve güzel bir yüz bir araya gelebiliyor minyon kadınlarda da.

"Doğal duran estetikle yapay duran estetiğin farkı" diye bir şey de var kesinlikle. neferkitty ve april12th +1
  • whimsical  (15.06.15 17:53:24 ~ 18:00:22) 
salma hayek, scarlet johansson, katy perry gibi memeleri de ünlü olan kadınların önce sonra fotoğraflarına bakarsan herkesin doğal sanmasına rağmen estekilki olduklarını göreceksin. Aynı şekilde megan fox, kim kardashian, nicki minaj suratlarında ve vücutlarında çeşitli estekiller olan insanlar. (meme, bel, pop, burun, kaş, yanak çene vs vs) Bunlarınki çok iyi ellerden çıktıklarından sanırım doğal duruyorlar.

Bir de adnan oktarın kedicikelri gibi olanlar var, bunların bir kısmı bence beceriksiz doktor işi ama bir kısmı da o fake görüntüyü sevdiğinden/sevenleri olduğundan böyle. Baya bildiğin iğrenç silikonlu balon meme görüntüsünü seven insan var.

Ayrıca çoğu erkeğin ne silikonu, ne dolguları anlamadığını düşünüyorum bariz olmayınca.
  • april12th  (15.06.15 17:57:15 ~ 17:58:08) 
beğeni olarak doğal gibi duran estetik ameliyatlı memeler falan hoş ama, sevgili olarak düşününce böyle her tarafı estetikli bi insan ne biliyim güzellik takıntılı imajı uyandırır bende. pek hoş değil bence.


  • ghilleinthemist  (15.06.15 18:08:56) 
doğal, abartılı olmayan estetik hoşlarına gidiyordur belki


  • rock n roll  (15.06.15 18:10:42) 
İstatistiksel olarak çoğunluğu demem adil olmaz belki ama farkına varamadıkları yada azcık çaksalar da emin olamadıkları ölçüde yapılan her türlü "çağımız güzellik klişesi"nden ciddi oranda etkileniyorlar. Doğallığı severim diyen için bile tercih sebebi sayılabilir yani eğer var olan estetiği anlamamışsa bir de üstüne karşılaştırdığı diğer karşı cins makyajsızsa "aa ama öbürü doğal ona da bunun kadar estetik yapsan yada az bi parlatsan uuu huuu sollar geçer" demez yani oturup. O kadar kafa yormaz gördüğünü bilir.


  • gis  (15.06.15 18:27:53 ~ 18:32:11) 
hayir


  • kutsalbok  (15.06.15 18:29:17) 
Erkeklere sormuştum aslında ama kızlar akın etmiş. Bunda da bir hikmet vardır herhalde Devilred sen her şeyi cevabında da bahsettiğin koca şeyden anlıyosun, seni sevmiyorum. Hep kıllık hep çıkıntılık. Nikimi görürsen boş geçiver bundan sonra.


  • mistreated  (15.06.15 18:32:36) 
Sanırım kadınlar erkekler neyi beğeniyor diye düşünüp durmaktan beyni yakmışlar


  • mistreated  (15.06.15 18:34:13) 
şahsen abartılı ve şişkin görünen her şeyden nefret ediyorum kadında. en meşhur kediciklerden sanırım şu mesela,

www.hurhaber.com

affedersin ama erekte bile olmam ben bununla. kafamda dişilik ya da cinsellikle ilgili hiçbir şey çağrıştırmıyor çünkü. bundan tahrik olsam aynı zamanda balonlara falan hallenirdim.

ha bu demek değil ki göze çarpan, dikkat çeken kimseyi sevmiyorum. kimde silikon var kimin neresi gerçek onu 500 metreden anlayacak kabiliyetim yok sonuçta makina değilim ama doğallıktan uzaklaştıkça çirkinleşiyor kadın bence. aksesuar olsun makyaj olsun bu farklı bi' şey. yani jartiyerli bi kadına "ama bu hiç doğal değil, jartiyer fabrikada üretiliyür" deyip sırtımı dönmem. bu farklı. ama dudağını şişiren, aşırı makyaj yapan, "acayip" görünen kadınlar hiç mi hiç ilgimi çekmiyor.
  • der meister  (15.06.15 18:34:25 ~ 18:36:14) 
Adnan hocanın kedicikleri gibi diyorsan itici. April12th'in örneklerdeki gibiler başarılı. Ona bir +1 diyorum. Bir +1 de whimsical'a.

Doğal gibi görünüp, doğal gibi hissettiriyorsa doğaldır bizim için. Konuda uzman değilim. Zaten erkek olarak bu tip aldatmacalara çok kolay kanıyoruz. Örneğin makyaj ve destekli sütyen konuları.

Soru kedicikler ve benzerleri ile ilgili ama sanırım. Onlara hayır. Çekici değil.
  • nawar  (15.06.15 19:15:39) 
alakası yok.


  • losev bagiscisi  (15.06.15 19:26:25) 
abartıya gerek yok

doğal olması taraftarıyım
  • horizon  (15.06.15 19:48:27) 
kompleks mi yaptın? neyse. açayım..
erkeklerin kısa süreli ilişki-uzun süreli ilişki tercihleri arasında dağlar kadar farklar vardır. erkeklerin ergenlik seviyesine, güven ihtiyacına, maddi durumuna göre değişen zevkleri bile vardır.
netice itibariyle erkeklerin kafasındakini anlama çabanda vardığın her genelleme seni biraz daha dönderilmiş, az daha kalınlaşmış bir kompleks yumağına çevirecektir. dert etme böyle konuları.
  • kargn  (15.06.15 20:08:29) 
[]

Leopar deseni

Selamlar. Muhtemelen kimi arkadaşlar bana kızacak ama leopar deseni bir seyler giyen kadınları gördüğümde kafamda doğrudan ahu tuğba-banu alkan türü karakterler ile ile pavyon kadını giyim zevkini harmanlamış, en iyi ihtimalle mağazada önüne konulanı giymekten ötesini beceremeyen bir insan canlanıyor. Size leopar deseni ne düşündürüyor, pozitif negatif merak ettim sorayım dedim. Diğer etiketler: orta yaş görüntüsü, ağır makyaj, varoşluk




 
Çok severim leoparı. Ama hiç cesaret edip giyemem. Genel olarak iddialı bir görüntüsü olduğunu düşünüyorum. Bir de kombinlemesi zor ve riskli. O yüzden leopar kullanan kadınlarda bir uyumsuzluk, hadi diyelim ki avamlık görülmesi normal olabilir, bizim insanımız kılık konusunda pek başarılı değil çünkü.

Ama çok severim. Tekrar belirtmek istedim. Düzgün kullanıldığında harika görünüyor bence. 1.bp.blogspot.com
  • buff  (14.06.15 20:35:46) 
mistreated +1

Daha üzerinde güzel duran, yakışmış diyebileceğim birini hiç görmedim.
  • kayipkentindelisi  (14.06.15 20:46:27) 
Söylediklerinle paralel olarak kocaman göt ve kocaman memeler çağrıştırıyor bende leopar deseni.


  • an engineer  (14.06.15 22:17:31) 
anlamadığım şekilde -antalyada gözlemlediğime göre-rus halkı bayılıyor bu tip mayo-bikini tipi şeylere seksi oldugunu düşünüyolar heralde.


  • moderniko  (14.06.15 22:20:49) 
Simsiyah giyinip altına zarif leopar desenli ince topuklular... Bence güzel :)


  • powerpufgirl  (14.06.15 22:29:18) 
Öyle kadınlar görünce iğreniyorum. Leopar deseni sadece Leoparda hoş durur, iğrenç kokoş kadınlarda ve erkeklerde sadece ve sadece tiksinti uyandırır.


  • le fantome de l opera  (14.06.15 22:36:54) 
[]

corsa 2005 aux sorusu

bizde bi corsa var, sadece cd player var bunda ve görünürde ses çıkışı yok. bunları telefona bağlayıp spotify falan yardırmak mümkün değil midir? amele gibi cd yakıp çalar tekerlek mi döndürücez?

s46.photobucket.com


 
iki örgü şişi alıyorsun. ikisini de u şeklinde büküp teybin sağ ve solundaki deliklere aynı anda sokuyorsun. 1-2 denemeyle teyp yerinden çıkıyor. çekip çıkardıktan sonra arka tarafaındaki aux çıkışına bir audio kablosu (lehimle falan) bağlayıp kablonun jacklı ucunu teyp boşluğunun altından vitesin ordaki boşkuğa verip vitesin oradan çıkarıyorsun. güle güle dinle.

imageshack.com

ben fiat puntoya yaptım oldu. "media" tuşuna basınca aux'a geçiyor. yapamam dersen ses sistemleriyle falan uğraşan bir dükkana götür hallederler.
  • lancelot du lac  (12.06.15 23:59:08) 
hatta elemanın biri de corsa'ya yapmış.

www.opelim.net
  • lancelot du lac  (13.06.15 00:02:58) 
stereo olmuyor demiş ama :)


  • mistreated  (13.06.15 00:36:51) 
Bende de Astra var 2005 model.kablo çekilir ama yazılım attırman Lazım.yani ille de birlerine muhtaçsın.


  • telet abi  (13.06.15 10:52:37) 
opel'i bilmiyorum ama fiat'ta yazılım attırmaya gerek olmuyor. ben direkt aux kablosunu lehimledim. streo ses geliyor. hatta direksiyondaki kumanda (ses ve şarkı vs ilerleme) da kullanılıyor.


  • lancelot du lac  (14.06.15 19:15:58) 
[]

Ryanair boarding pass sorusu

Selam

Ryanair bize boarding pass gönderiyor ya. Bunu bastırmak yerine telefondan göstersek olmuyor mu? Her türlü bastırmak zorunda mıyız?


 
valla telefondan gösterip geçenleri de gördüm. ama oradaki barkodu okutman lazım. bazen telefonlarda okunmuyor sorun olabiliyor. sen en iyisi bastır. zaten kağıdı damgalatman lazım sağlama al kendini


  • nuvomed  (29.05.15 21:13:59) 
BaStirmaniz gerekiyor, kabul etmiyorlar oyle. Orada cikartmak istwrsen bilet fiyati gibi bir meblag aliyorlar.
Gerci bana kıyak yapmislardi:)

  • stavro  (29.05.15 21:48:10) 
[]

100 gram şukulatayı 5 dakikada gömdüysem

bunun ne kadarı kilo haneme yazılıyor? ortalama insan niyetine değerlendiriniz.




 
400 kalori falan ediyor. günlük 2500 - 3000 kalori yakıyor bir erkek.

100 gram almışsındır belki. ne bilem.
  • siradisi00  (28.05.15 08:00:43) 
çiko bitterse daha az koloro almışsındır.
sütlü çikolatada şeker ve krema vs. daha yüksek.

  • aithra  (28.05.15 10:37:53) 
[]

Ekşi çakma reddit olmaya çalışıyor eleştirisi

Bunu görüyorum birkaç gündür orada burada. Neye dayanarak böyle bir şey söylüyorlar?




 
ama (ask me anything) ve kılıçdaroğluna soru sorma şeysinden olabilir.


  • mattiadestro  (25.05.15 22:20:38) 
entry numaralarının kaldırılması, şu an planlanan en beğenilen entrylerin üstte görünmesi gibi şeyler yüzünden.


  • i was made for you  (25.05.15 22:40:31) 
[]

buselik makamına şarkısının şifresini çözüyoruz

bu şarkının sözlerinde neden bahsediyor?

eldeki veriler: tasavvuf falan.

önemli sorular: müzikten zerre anlamam ama buselik makamında minörler kullanılıyor herhalde. bunun tasavvufla paraleli ne ki?

mecazi aşka güneşli havalarda inanması doğayı görünce yaradana aşık olması mıdır?

illüminaticiler gibi çok mu abarttım? şarkı çok güzel de her seferinde "ne diyor olum bu" FALAN OLUYORUM.


sözler:


Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Majörler tükendi minörlere yolculuk
Buselik makamına buselik makamına

Aşk için söylenen her söze kandım
Pervane misali ateşe yandım
Gördüğüm her dilber ateştir bana
Mecazi aşka inandım güneşli havalarda
Buselik makamına buselik makamına
Buselik makamına buselik makamına

 
Siz nasıl anladıysanız öyledir =)


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (25.05.15 19:26:23) 
[]

Yeni sekmede link açmak için

Farenin orta tuşunu kullanabileceğinizi biliyordunuz değil mi?




 
Evet biliyoruz efem, o özelliği birkaç sene önce öğrendim :)


  • EkimBebesi  (25.05.15 17:16:28) 
bilip de kullanmıyoruz. safi ipnelik bu yaptığımız. evet.


  • kargn  (25.05.15 17:20:14) 
Evet biliyoruz, ne zaman öğrendiğimi bile hatırlamıyorum. Firefox için mouse gestures ile ilgili güzel eklentiler olduğunu da ben bildireyim madem. Mesela sol tık + sağ tık yaparak yeni sekme açma veya kapama gibi kısayollar ayarlanabiliyor veya şekiller çizerek atama yapılabiliyor.


  • mindwars  (25.05.15 17:21:10) 
orta tu$ bozuk :(


  • melancholia  (25.05.15 17:21:34) 
aynı şeyi kontrol + sol klik'lede yapıyoruz...allahım hepimiz bilgisayar mühendisiyiz felan filanız


  • gkhT  (25.05.15 17:33:16) 
evet çok önceden beri biliyorum


  • basond  (25.05.15 17:40:43) 
sekmenin üstündeyken orta tuşa basınca da sekme kapanıyormuş. şimdi keşfettim.


  • akil kupuru  (25.05.15 17:46:17) 
ctrl + tab sağdaki sekmeye
ctrl + shift + tab soldaki sekmeye geçiyor
ctrl + shift + t en son kapatılan sekmeyi geri açıyor
ctrl + t yeni boş sekme açar
benim en çok kullandıklarım bunlar el alışkanlığı edinince iyi oluyor.
  • masa penisi  (25.05.15 18:24:10) 
İnanır mısınız Ctrl+W ile de mevcut sekme kapanıp gidiyor :O


  • an engineer  (25.05.15 18:38:06) 
yav op olarak açıklayayım, kullandığım tarayıcıda bu özelliği bulalı beri biliyorum ben bunu. 2003 2004 gibi öğrenmiş olmalıyım. bazen insanlar böyle şeyleri bilmiyor, fark edememiş oluyor. sağ tıklamakla falan uğraşıyorlar. insanlar bilgilensin diye şey ettim.


  • mistreated  (25.05.15 19:21:37) 
[]

periscope'ta kamera açıp öylece bekleyen kızlar

bu kızların anlatacak hiçbir hikayesi, güzel yüzlerinden başka hiçbir sermayesi yok. sadece gelen iltifatlara teşekkür ederim, küfür edenlere de gerizekaallıı diyorlar. sorularaysa beğendikleri kadar cevap veriyorlar. bu kadar. 2-3 gün gözlemledikten sonra bildirimleri kapatana kadar gördüm ki böyle saat başı kamera açan insanlar var. 16-22 yaş civarı çoğu. bu bir ilgi susamışlığı, kendine güven pompası, bir tür rahatlama ihtiyacı mıdır? nedir ben pek çözemiyorum, hep süper zeki ortamlarda takıldığım için böyle avamı pek tanımıyorum da :(




 
Buna benzer bir olayla karşılaştım. Bence tam manasıyla ilgi orospuluğu. Arkadaş ortamında bir kız takmış bu periscope a. Böyle kalabalık bir ortam, muhabbet, sohbet falan derken tak açıyo bu zımbırtıyı başlıyo canlı yayına. Fenomen olma peşindeymiş aklınca. Hatta bunu takip eden mallardan biri bi gün yanımıza geldi. Elinde bi kutu baklava :) bizimki durur mu açtı hemen yine periscope u .arkadaşlar bakın falanca kişi bugün yanıma geldi sizde gelebilirsiniz, vs.... Hala prim yapma derdinde anlayacağın.


  • simyager  (22.05.15 02:15:50) 
Evet ben de anlam veremiyorum buna.


  • roket adam  (22.05.15 09:47:20) 
[]

makarna süzerken aklıma gelen kötü anılar

selam arkadaşlar

ben makarna yemeyi çok seviyorum ve günaşırı makarna yapıyorum. aslında arada antrikot falan da yiyorum ama bal ile yaşadığım sıkıntı sonrasında artık vejetaryenliği tercih ettiğim için bugün bıraktım. fakat makarna süzerken hep başıma gelen ve hiç hoş olmayan bir şey var ki size danışmadan rahat edemiyciğim:

ben ilkokuldayken bir devlet dairesinin lokaline düqüne gitmiştik. arabamızdan tam inmiştim ki okulda az çok popüler, iyi fitbol oynayan ve kızlarla kaş göz yapışan bi arkadaşa denk geldim adı da ali. ali napıyon burda ya derken sandım ki bu da benim gibi davetli. ama bu dedi bana babam burda çalışıyo da yanına geldim. ben de aa ne iş yapıyo şef mi diye sordum, söylemedi. ya üzülme garson falan mı diye sordum, söylemedi. çok ısrar ettim yine babasının orada ne iş yaptığını söylemedi. ben de hiçbir şey düşünmeden hayatıma devam ettim tabii ki. şaşırdım da neden babasının işini söylemediğine. bak sen şu işe yaa.

ama artık büyüdüm ve arkadaşıma ayıp ettiğimin farkına vardım. işin kötüsü her makarna süzüşümde aklıma bu kötü anı geliyor ve ürperiyorum. sizce ne yapmalıyım arkadaşlar? acaba makarnanın üzerine ton balığı döksem geçer mi?

 
montla ye.


  • tepedeki psychedelic adam  (21.05.15 00:00:37) 
ip'ni tespit ettik narkotik en kısa zamanda kapını çalacak


  • dannyb  (21.05.15 00:01:42) 
Belki babası mekanın sahibidir ve Ali de sizi rencide etmemek için bir şey dememiştir. Makarnanızı gönül rahatlığı ile yiyin.

Bu arada Barilla tercih edin.
  • pozzecco  (21.05.15 00:05:00) 
Ton baligiyla gecmez.

Ben de oksuz olan kuzenim bizim evdeyken tv kumandasini paylasamamistik. Cocuktuk tabi. Seninkini izleyecegiz, benimkini izleyecegiz derken ben kumandayi almak icin buna var gucumle bir tekme attim. Bizim arkadaki kucuk odaya gecip, kapiyi da kapatip aglamaya basladi. Arakliksiz belki 1,5 saat, belki 2 saat agladi tek basina.
Babam beni cagirdi yanina, dedi ki;
"Neden agliyor saatlerdir biliyor musun? Tekme canini cok acittigi icin degil. Anne babasi hayatta olsa, onlar da yanimizda olsa ona tekme atamayacagini, biliyor."
Onu dusundukten sonra ben aglamaya baslamistim. Ben o gun aksama kadar agladim pismanliktan. Ve ertesi gun de agladim. Ondan sonraki gun de. Aradan 16 yil gecti. Hala aklima ara ara gelir yine gozlerimi yasartir.

Sen yine de ton baligini dene bir bakalim.
  • stavro  (21.05.15 00:10:58 ~ 00:29:32) 
@stavro beni de ağlattın.


  • mornie  (21.05.15 00:21:18) 
Yumurtaya can veren allah... Yarattın bari takip et ya rab!


  • Tears of Devil  (21.05.15 01:45:05) 
[]

vejetaryenim ve bal yiyip yememe konusunda çelişki içindeyim

merhaba arkadaşlar

ben son minik piyırsingini ve ensesindeki küçük dövmesini yaptırdıktan sonra omzundan sallanan rastasına gökkuşağı renkli ip bağlayan ve rastgele yattığı beşinci erkekten sonra skor kaygısını artık bir kenara bırakıp kendini kuşlardan da özgür hisseden üniversite öğrencisi çıtı pıtı bir kızcağızım fakat bir altermondialist olarak kafamı kurcalayan bir soru var, bal.

bal bildiğiniz gibi hayvanları köleleştiren kötü insanların zoruyla üretilen ve o minik hayvancıkların yavrıları için hazırladıkları mamaya el konulmasıyla sofralarımıza ulaşan, tabağına her baktığımda yavrusunu besleyemediği için ağlayan arıcıkları aklıma getirip midemi bulandıran bir sözde besin maddesi. bu boktan dünyada bal yemesem de olurdu herhalde diyorum ama napayım libidom kahrolsun, partnerimin üzerine bal döktükten sonra yalamaya bayılıyorum. partnerimin de hoşuna gidiyor. şimdi ben ne yapayım arkadaşlar :/

unutmadan oylar hedepeye ^^

 
arıların emeğini sömüren bir faşistsin!!!


  • efrasiyab87  (20.05.15 20:38:22) 
partnerinin üstüne nutella sürmeyi dene ttlm


  • littlejack  (20.05.15 20:39:58) 
antrikot yiyen vejetaryen


  • KendineAteist  (20.05.15 20:43:22) 
pasajına helalinden bir 8.5/10 veriyorum.

kimse orspu evladı kapitalist domuz kraliçenin işçi arıları köpek gibi çalıştırdığını, erkek arıların testis kebabını görmüyor tabii.. arıları özgürleştirmek istiyorsan bundan daha ince düşünmelisin bajım..
  • kargn  (20.05.15 20:44:56) 
torik yiyomuşsun bal döküp yesen en fazla cırcır olursun.


  • parola58  (20.05.15 20:47:53) 
Ya o değilde hdp bunun gibilere sevimli görüne görüne iktidar olacak.
O teröristler nice ana evladını şehit ederken aklınız neredeydi, arıcıkları düşününce midesi bulanıyormuş.

Yeminle küfür edeceğim çok ağır kaçacak, ağır kaçması da zerre umrumda olmayacak da ceza alacağım bunun yüzünden
  • bisi sorcam  (20.05.15 21:03:19 ~ 21:04:03) 
arılar bitiyor zaten yiyebildiğini ye...

oylar hdpye +19482394
  • ack3000  (20.05.15 21:08:59) 
Önce antrikottan başla bence vejetaryenliğe.

Ayrıca bal yememek biraz veganlığa giriyor eğer süt ürünü tüketiyorsan bal yemende de herhangi bir beis yok ama tiksindiysen yeme tabi ki.
  • shejia  (20.05.15 21:12:06) 
ciddiye alıp okudum yarısına kadar. utanmıyomusunuz lan böyle duyuru açmaya. sen vejeteryan filan değilsin. nudist vegansın sen.


  • battal gemalmaz  (20.05.15 21:28:22 ~ 21:28:34) 
Arıyı yemediğin sürece problem yok. Onu da yemeyiver.


  • angelus  (20.05.15 22:04:42) 
[]

agario sorusu

tabii ki ufakken yem olduğum oluyor ama neredeyse oyuna her girdiğimde ilk 10-15 dakikada ilk 10'a giriyorum. neredeyse orta puanları aşmayı başardığım her seansta bir şekilde birinci oldum. iyi oyuncu muyum, şanslı mıyım, normal mi?

not: ağır işsiz olduğum kesin zaten de...


 
İşi biliyorsunuz işe gitmiyorsunuz... Başarılısınız demek ki mevzuda, doğal yetenek :D


  • sevgikusunkanadinda  (19.05.15 23:10:26) 
etmeyin, açmayın şu oyunun duyurusunu. bak yine gitti 1 saatim. sokağa çıkalım hep beraber yiyelim içelim diyin atlayıp geleyim. sardırmayın milleti şu oyuna rica ediyorum :)


  • a man who walks alone  (19.05.15 23:43:08) 
oyunda tek başına ilk ona girmek mümkün ama kalıcı olmak zor.


  • Ufuk  (20.05.15 00:11:35) 
[]

'varoş' giyim zevki ve giysi tasarımları

selam

muhtemelen kafanızda bi şeyler canlandı başlığa bakınca. biz burdaki orta sınıf ve üzeri insanlar insanların giyinişine bakıp onları göze hoş görünmemekle eleştiriyoruz ama bu insanlar bu giysileri bir şekilde alıp giyiyorlar. parasızlıktan veya zevksizlikten, bilmiyorum. ama benim anlamadığım şey bu incikli boncuklu simli gösterişli abartılı tuhaf renkli giysileri üreten insanların ne düşündüğü. yani mesela bi sıfır noktası olsun, mesela h&m, c&a, hatta lcw ve defacto gibi giriş seviyesi ve ne çirkin ne güzel olan ürünler üreten firmalar. yani bunları giyince bile insanın az birazdan normale doğru güzel görünmesi mümkün iken niye ucuz giysileri üreten tasarımcılar-atölyeler yukarıda bahsettiğim türden ıvır zıvır üretmeye devam ediyorlar? bir sıfır noktasından hareket etseler olmaz mı? sonuçta kullanacağı yine ip, kumaş, lastik, düğme. tasarım fiyata ne kadar etki edebilir? acaba bizdeki mainstream giyim zevkinin ötesinde, aşağı gördüğümüz için tadına varamadığımız ayrı bir giyim zevki mi hakim? yani nedir bu çirkinlik? arz talep nereden geliyor? kim neye göre tasarlayıp piyasaya sürüyor yav bu giysileri?

ekleme: aynı zevksizliği iç çamaşırı ve fantezi ürün gibi insanın temel ihtiyacını karşılama noktasını geçtikten sonra cidden özenerek aldığı ürünlerde de görebilirsiniz. bilinen markalar haricinde türk iç çamaşırı sitelerine baktığınızda göreceğiniz ürünler, dantelliler, fantezi kısımları bana göre mide bulandırıcı ama talep var ki satıyorlar bunları. nasıl pisiz biz ya :(

 
varoştan ultra-lükse çıktığımızda da yine tasarımların aynı boktanlıkta olduğunu düşünüyorum, abartılı-uçuk kullanışsız ve estetik durmamasına rağmen estetikmiş gibi podyumlarda sunulan kıyafetlerin tasarımcılarının kafasında ne varsa bunlarda da benzer bir şekilde kendilerince "güzel" bir şey ürettikleri düşüncesi ve hitap ettikleri kesimin de buna "inanma" meyili var herhalde.


  • neseranni  (19.05.15 22:23:02 ~ 22:23:34) 
Valla aynı şeyi geçen gün ben düşünüyordum. Hatta o incik boncuklu paçoz diye tabir edebileceğim kıyafetler h&m c&a vs den alınanlardan daha pahalıya gelebiliyor. Kadıköy'de 5 tl ye tshşrt alınan yerler var , eli yüzü düzgün hem de. Ama adam geliyor o incikli boncuklu dantelliyi alıyor nedense. Ben de anlam veremiyorum ve cevapları takipteyim...


  • Hersheys  (19.05.15 22:23:29) 
evet üst sınıfa hitap eden giysilerden de bahsedecektim de üşendim. herhalde yine sınıf çatışmasına çıkıyor bu olay. ne kendinden alttakini beğeniyorsun ne kendinden üsttekini. bunun estetik kaideleri nasıl oluşuyor onu merak ediyorum ben. yani ne bugün ne giysemdeki varoş-dejenere kızları beğeniyorum ne de çok abartı şatafatlı saçma sapan ultra zengin giysilerini.


  • mistreated  (19.05.15 22:25:37) 
Fakültede okurken bir arkadaşım hayallerinin Dj setini alabilmek için paraya ihtiyaç duyup Leke Jeans gibi bir mağazada part time çalışmaya başlamıştı. Öğrencilerin gelip gideceğini zannettiğimiz bu mağazaya cebine yevmiyesini koyan türlü türlü insanlar geliyordu.

Arkadaşım kendi giyim tarzına göre bu müşterilere seçenek sunarken onlar illaki kadınlar için yapılmış düğmesi bile ters tarafta olan kelebek taş desenli yada baby vs yazan kot pantolonları veya hiçbir renkle uymayan tshirtleri alıyorlardı.

Yani demem o ki bu durum bence arz talep meselesinden kaynaklanıyor. Bu müşteri profili o tip beğenilmeyen tarzda şeylere rağbet gösterdiği için üretiliyor.
  • Northern Mariner  (19.05.15 22:46:21) 
Giyim veya moda dediğimiz şey, kimliği yansıtan bir şeydir. Modaya uymak kimliği yansıtırsa, uymamak da bir o kadar kimliği yansıtır. Hatta çeşitlilik ne kadar artarsa, kimlik belirleme ile tüketim bağlantısı o kadar artar. Örneğin, içecek reklamlarında "Bir cola iç, kendini bul" tarzı şeyler ürün çeşitliliği ve maddiyat üzerinden kimliği bulmayı, dolayısıyla tüketimi arttırma çabasıdır. Etkisini sözlükteki starbucks'tan elinde kahveyle çıkan insan gibi başlıklar olarak görebiliriz. Birey olmakla bireyci olmak arasında bir uçurum yaratıyor bu durum da.

Bu anormal dediğimiz şeyleri giymek için ya maddi olarak bayağı bir üst sınıflardan ya da varoşlardan giyenler oluyor. Beşiktaş Akaretler'de açılan lüks butiklerin camlarında garip garip giysiler var ve o kadar iğrenç elbiseler 3000-5000 TL'ye satılıyor ki anlatamam. O 3000-5000 sende olsa onunla en az 30-40 tane ağzı burnu düzgün şey alırsın. Örneğin, şuna çok benzer bir giysi var
i4.photobucket.com
Ya da şöyle bir şey
www.oddee.com

Tekstilci bir arkadaşımla oradan geçiyorduk, arkadaşın çalışttığı firma Rus ve TÜrk jet sosyetesine, A+ sınıfa ürün satıyor. Ona "Allah aşkına, kim giyiyor bunları, kim alıyor" dedim, "Yalı giysisi bunlar" dedi. "Nasıl yani" dedim, "Bizde de çok satılıyor bunlar sosyetede" dedi. "Nasıl yani, yalıda diye terlemiyorlar mı bunlar, o plastiğin içinde nasıl oturulur" diye kalakaldım.

Şimdi bir de Ebru Gündeş'e bakalım.
www.magazinsortie.com
i.ytimg.com
imgkelebek.hurriyet.com.tr

Hele eskiden bu kadının kafasında iki kafa kadar da topuz olur, üstünde de prensesleri bile bunaltacak bir giysi olur; Televole'lerde Haftanın Şıkı seçilirdi.

Bir tane de genç kızı alalım, bu programlarla yetişiyor olsun. Ebru Gündeş de idolü olsun. Bu kızın hayali böyle giyinmek, Reza Zerrab gibi kendisine Mars'ı bile alabilecek ve dışarıdan öyle seviyor gibi gösterecek bir koca sahibi olmak, Ebru'sunun yaptığı gösterişin onda birine sahip olmak. Ama parası yetmiyor buna. Süssüz püssüz şeyler giydiğinde de pek bir silik kalıyor, olmak istediği ve hayalini kurduğu kişiyi yansıtmıyor. Kimliği eksik kalıyor, kimliği bu değil. Maslow'un hiyerarşisinde kendini gerçekleştirme aşamasına çıkmak istiyor ama para yok. Hayaller Paris, hayatlar Bağcılar. Hayallerine en yakın alabildiği şey de o süslü püslü giysi. Fiyatı ve kalitesi benzemese de en azından tarzı benziyor artık Ebru Gündeş'e. Ve artık, kendisine Ebru Gündeş gibi bir kadın arayan bir adamın dengi bir karısı olabilir. Ya da benzer bir genç adam, isyanqar21 olarak Allah'a sitem eden ve haline lanet eden rap şarkıları söyleyebilir buna tepki olarak. Tabii aradan daha doğru mercilere sitem eden ve daha yapıcı Tahribad-ı İsyan gibi müzik grupları da çıkabiliyor.

Üretim de buna göre arz-talep dengesi ve tasarlayan insanlar kendilerine inanıyorlar. İnanmadan yaptıkları bir iş değil bu. Gerçekten kendi kimliklerini elbiseye yansıttıklarına inanıyorlar. Haliyle arz-talep ilişkisi de "Al gülüm, ver gülüm" ile ilerleyebiliyor.
  • aychovsky  (19.05.15 22:48:06 ~ 22:52:45) 
aychovsky, sorulara verdiğin doyurucu cevaplardan dolayı sana hayranım. genel bi teşekkür edeyim sana buradan. ama bu cevabınla ilgili açıklığa kavuşturmak istediğim birkaç nokta var:

varoşluk ve üst sınıflık birbiriyle ilişkili oldukları bağlamda aslında biraz müphem kavramlar. örneğin varoşta yaşar iken ihale, otopark mafyacılığı veya olur ya iddaadan yüklü para kazanarak bir veya birkaç üst gelir grubuna atlayan insan varoş mu hala yoksa değil mi? sonradan görmelik, üst sınıf adı verilen toplulukta kabul görme veya görmeme, şehirde yerleşik olan nesil sayısı, yüksekokul bitirmiş nesil sayısı, atadan miras alınan mülkün konumu ve özellikleri gibi değişkenler söz konusu hep burada. ebru gündeş varoş mu mesela? varoştu ama şimdiki hali ne? sosyoloji ve iktisat üzerine biraz bir şeyler okusam iyi olacak.

bir diğer yandan ebru gündeş'le ilgili gönderdiğin resimlerde ben çok bir gariplik göremedim. onlar sahne elbisesi olduğu için ister istemez ışıltılı olmak durumunda. ebru gündeş'in günlük giyiminde de benim çok gözüme batan bir sakillik yok. içine girmeye çalıştığı toplulukta bir şekilde dikkat çekmeden yaşamaya çalışıyor algısı verdi bana ama sende uyandırdığı algı da farklı olabilir.

fakat, kızımız ebruyu örnek alırken nasıl örnek alıyor? günlük kıyafetini mi yoksa incili çavuş kıyafetini mi? tabii bu sadece ebru olmak zorunda değil. popüler kültürden o kadar uzak kaldım ki sana şu an bu kızın örnek alacağı birinin ismini veremiyorum. 10-15 sene önce olsa gülben ergen derdim herhalde. ama son tahlilde vardığın yerin doğru olduğunu düşünüyorum. idolü örnek alma ve ona benzeme üzerinden dış görünüşü şekillendirme akla yatıyor.

tasarımı yapanlar inanmış derken bu ürünleri kullananların bu tasarımları yaptığını mı söylemeye çalışıyorsun? yoksa bir 'üst akıl' "bu kesim bu giysiyi giymek ister şundan bundan dolayı, bunu böyle tasarlayalım" mı diyor? bu kadar derin düşünmeyi başarabilecek bir ekiple bence piyasanın kralı da olunabilirdi. tabii kim üretiyor, hangi şartlar altında tasarıma karar veriliyor bilemiyorum. türkiyeyi az çok bildiğim için muhtemelen çok rastgele ilerleyen işlerdir diye düşünüyorum. zaten bu illuminatici komplo teorici kafaları sevmem de yine de her türlü durum mümkün para söz konusu olunca.
  • mistreated  (19.05.15 23:09:08) 
vatandaş bahsettiğin tarzdaki ürünleri satın alıp giyiyorsa beğenmiştir kardeşim. mavi don kırmızı gömlek, çok basit tarzda taşlanmış pantolon ve bahsettiğin kesim tarzları talep edilen ürünler. bu bahsettiğin pantolonlara 60-70 tl para da veriyorlar. pull and bear veya bershka'da senin benim hoşuma gidecek 60-70 tl'ye pantolonlar olduğunu da biliyor. senin zevkine ne kadar uyup uymadığıyla ilgilendiğini sanmıyorum. bir insan hoşuna gitmeyen birşeye istikrarlı bir şekilde para vermez. sen ve senin zevk anlayışını haiz olan bir güruh için farklı bir zevk anlayışını haiz bir güruh neden tarzını değiştirsin, bu güruhun giyim tarzını dizayn etmeye niye niyetlenirsin?


  • il padrino  (19.05.15 23:45:31) 
aycovskinin cevabi topculara uyarladim. sac stilide ekledim.


  • oharro  (19.05.15 23:48:05) 
ilk önce kolay olandan başlayayım :)

Ben de uzun zamandır magazin takip etmiyorum, en az 15 yıl oldu. O yüzden düzgün örnek bulamamış olabilirim. Reza Zerrab olmasa, bu kadın ne yapıyor bilmezdim. Uygun resimleri de bulamadım aslında. 15 sene kadar önce bu haftanın rüküşü-şıkı köşesinde ne kadar süssüz giyinen varsa rüküş olurdu, ne kadar abartan olursa, ne kadar "Ya, bu kıyafetle sokağa çıkan mı var" diyebileceğin şey varsa haftanın şıkı olurdu. O resimleri de bulamadım. Şimdi moda biraz sadelikten yana olduğundan, kadın da eskisine göre yaş aldığından eskisi gibi değil. Yoksa 3. resmi aslında ben de beğendim. Ama kıyafetin olayını anlatabilmişimdir umarım. Gülben Ergen de onun peşinden gelirdi zaten, aynısının varyasyonu.

Kızımız Ebru'yu nasıl örnek alıyor'a geleyim. Kızımız Ebru'nun yaşam tarzı ve kimliğini örnek alıyor. Giysilerini, davranışlarını, kafa yapısını. Örneğin, Ebru "Reza bana Mars'ı alacak" diyor, kızımız "Erkek dediğin karısına şunları yapandır" versiyonunu kullanıyor. Kafa yapısını örnek alıyor; Ebru popülist popülist konuşup mağdura yattıkça "Susmam asaletimdendir", "Ben istiyorsam hak ediyorumdur", "Yukarıda Allah var, ondan başkasına hesap vermem, o da kalbimi biliyor" diyor. Burada biraz konudan sapıp şöyle bir örnek vereyim. Bir çalışmada ülkede verilen bahşiş ile o ülkedeki yolsuzlukların arasında yüksek korelasyon olduğu söyleniyor. Çünkü bahşiş vergilenmeyen ve hak edildiği düşünülen bir para alan kişi tarafından, yolsuzluk da. İkisinin amaçları arasında dağlar kadar fark var ama. Şimdi buradan konuya döneyim, bu analojiyi şöyle kıvırayım. Ebru eğer birçok haltı yiyorsa ve sonunda da "Yukarıda Allah var, o beni biliyor" diyorsa, bu kız da bunu öğreniyor ve haltı yiyemese bile artık yiyebileceğini düşünüyor ve sonunda Allah'a sığınabiliyor. Giysilerini de örnek alıyor, süsler ve pullar giyiyor.

Bu Ebru Gündeş olmasın, başka bir popüler ikon olsun. Bilmiyorum ki bunların 2015 versiyonu kimler.

Tasarımı yapanlar ve buna inananlar derken giyenlerden o kadar bahsetmiyorum. Gerçi bu ikisinin olduğu kesim de vardır muhakkak da, demek istediğim şu. Kendi çılgınlığı ile bir şeyler yapıp onlardan "yalı giysisi" yapanlar. Örneğin, plastik bir giyside "Plastik elbise üstündeki floral çizimin verdiği feminen ve ruh okşayan hava ile platiğin maddesel yapısı arasında bir kontrast oluşturuyor ve elbise o kontrastın gerilimini yansıtıyor" gibi şeylerden bahsediyorum. Tamam, mantıklı bir savunma, buna da inanılabilir gerçekten ama sağlıksız ve plastik, şorul şorul terleten bir giysiden bahsediyoruz.

Geçen gün moda ile ilgili şöyle bir şeyler söylemiştim. Her şey ilk önce podyumda başlıyor. Tipine bakıp "Bu ne biçim bir şey, yamuk yamuk" diyebileceğin şeyler görüyorsun. Sonra da o podyumdakini Kim Kardashian gibi biri saçmasapan bir yerde, değişik bir şeyle kombinliyor ve olay oluyor. Önce sosyete kısmısı için üretiliyor, peşinden daha daha alt gelir grubu için üretiliyor. En son aynısını Migros'ta bulabiliyorsun bir noktadan sonra. Gözün de alışıyor. Şimdi ilk üreten çılgın bu işe inanıyor ama Migros için tasarlayan "Aha, bu yılın modası bu, bu satar" temelli bir tasarım yapıyor. Üstelik hepimiz aynı yolun yolcusuyuz, sadece bizim giydiklerimizi başka kişiler başka perspektifle tasarlaması, bizi de tüketici yapmaktan alıkoymuyor. Yoksa aşağılama olarak algılanmasın bu, ben de giyiniyorum ve "Hmm, şu zevklice bir şeymiş" diyorum. Bu da beni herkesle aynı gemiye sokar zaten. Kafamda bir idol oluşturmamış gibi görünmem bilinçaltımda idol olmadığı veya bu idolün tek bir kişi olması ya da ete kemiğe bürünmüş bir idololması gerekmiyor. Hepimiz aynı kıyafeti giymediğimiz sürece özgür iradeye inanmıyorum. Bu nedenle Ebru Gündeş'i örnek alıp da giyinen bir kişi ile aramdaki fark birbirimizi zevksiz bulmamız sadece. Aynı şekilde hepimizin içinde bir parça Kezban veya Kamil olduğuna da inanıyorum. Yoksa ikimizin de bir şekilde gurur duyduğu bir kimlik var, kim kime üstün, bunu kim ölçebilir. Bu da apayrı bir konu.

Gelelim zor kısma. Ne nerede başlar, nerede biter? Buna bir milyon kişi bir milyon şey söylemiştir, sınırlı bilgim ve "eyyorlamam" ile iki kelam edeyim. Burada neyi, hangi bakış açısı ile tanımladığın büyük önem kazanıyor. Ebru Gündeş para ve dolayısıyla sermaye sahibi, dolayısıyla iktisat tanımına ya da gelir grubuna göre burjuva; ama diğer bir burjuvazi tanımına baktığında "şehirli, eğitimli" anlamında incelediğinde burjuva değil. Gelir düzeyi ve ekonomik sınıflar açısından bakarsan sonradan görme bu kişiler, örneğin zengim şarkıcılarımız, bir nevi çoban köpeği vazifesi görürler. Kültürel değişime izin verilmemesinin nedeni bu kişiler aracılığı ile "varoş" dediğimiz alt sınıfın kontrol altında tutulmaktadır ya da uyutulmaktadır. Diğer bir bakış açısına göre, burjuva değildir eğitimsizlikten dolayı. Bu nedenle de şu dönemde hak etmediği bir kaynağı elinde bulunduran geçici bir kişidir, o kaynağın gardiyanıdır ve orta vadede ait olduğu sınıfa geri dönecektir.

Ya keşke devamını ben bilsem. Popo içi kadar sosyoloji bilgim ile bu kadar oluyor ancak. Sosyologlardan el atmalarını bekliyorum.
  • aychovsky  (20.05.15 00:30:15) 
sosyologlar el pençe divan konumuna geçmiştir şuan :d

killing blow olmuş resmen

+rep, saygı, terazi
  • neseranni  (20.05.15 01:07:41 ~ 01:08:03) 
o değilde bu dar paça kot üretme çılgınlığı son bulsun artık ya da boru paça giyen insanlarında zevkleri düşünülsün artık 10 kot çeşidi varsa 9 u dar düdük gibi anasını satiim...

soruyla alakalı; tekstil olsun,otomotiv olsun sonraa mimari olsun bu tarz çizim ve estetik gerektiren konularda çok geriyiz bunu da emek yoğun bir ülke olmamızla beraber sanatsal çalışmalarda kıtlığımızıda düşünür ve hesaba katarsak,yeni bir özgün dizayn yapma ve bunu düşünecek,üretecek insan azlığında buna da şükür diyorum ben. elin zevkli modacısı yapsın biz giyelim şimdilik,göz zevkimiz için en iyisi bu
  • gündüz m  (20.05.15 02:41:58) 
[]

AKP reklamlarında oynayan oyuncular-tiyatrocular-ajans üyeleri

az çok içinde bulunduğumdan biliyorum, bu tiyatro-oyunculuk ortamları bol sevişme dönen, nispeten özgür bir yaşam süren insanların içinde bulunduğu yerler. zaten işin gerektirdiği çalışmalar-atölyeler de dindar-çekingen-tabuları olan insanlara uygun değil. LAİKÇİ ORTAM YANİ, LAİKÇİ, BATICI.

sonra bakıyorum akp reklamında amatör ya da değil, birilerini bulup oynatıyorlar. emin olun o insanlar sokaktan geçen rastgele toplanmış adamlar değil (her ne kadar salam yese de o eleman bile ajanstan bulunmuş, belli).

yani bu işi yapan insanla bağdaştıramadığımdan soruyorum, yoksa anlıyorum para için tabii ki ama tamamen profesyonel mi yapıyorlar bunu? çevreleri dışlamıyor mu bu insanları? olum tiyatrocusun akp reklamında oynuyosun, elinden gelse kızlı erkekli çalışıyosunuz diye tiyatroyu kapatacak adamlar bunlar. nasıl bir rızık peşinde koşmadır bu ya?

not: "bütün tiyatrocular akp muhalifidir" genellemesi sorumun zayıf noktası, lütfen orasını fazla kurcalamayınız :(

 
tv için çalışan ajanslarda sadece profesyonel ya da -amatör de olsa eğitim almış- tiyatrocular yok. sıradan vatandaş da başvurabiliyor. figuran diye kayıt yaptırıp akp reklamında oynamış olabilirler.


  • m murphy  (19.05.15 20:47:27) 
adamlar profesyonel, dolayisiyla kazandıgı paraya bakar, tesettur defilesine de ic camasiri defilesine de cikan mankenler gibi. bu onlarin isi.

siyasi gorusleri tutmasa da oynayabilirler
  • exlibris  (19.05.15 20:51:48) 
paranın dini imanı yoktur, ateşli solcu ateist adam para için gider akp reklamında oynar, dindar takılan adam faizli iş yapar.
Fahişelik gibi adamlar profesyonel takılıyor, ilkeli duruş yüzünden para kaybetmeyi istemiyorlar

  • efrasiyab87  (19.05.15 21:01:20) 
mehmet ali alabora banka reklamında oynayıp sonra solculuk taslayınca "dışlanmıyor" da bunlar mı dışlanacak.


  • tescillimarka  (19.05.15 21:05:46) 
bir de bu durum var: www.diken.com.tr

böyle reklamları billboard'da her gördüğümde, bu ihtimali de düşünüyorum.
  • kehanet  (20.05.15 00:09:04) 
Bir tanıdığım stv'de dizide oynuyordu ama hard core free'idi. Hatta sonra mason oldu falan, garipti ve iyi bir oyuncuydu.


  • yahveyire  (20.05.15 02:19:34) 
[]

antrikot bozulmuş mudur? (yemek)

selam

dün akşam 19:30'da süpermarketten (lidl) paketli vakumlu antrikot aldım. o saatte dolaptan çıktı yani. donuk değildi. eve geldim, biraları yerleştirirken eti dolaba koymayı unutmuşum. sabah 7'de fark ettim. hemen buzluğa attım. aradan yaklaşık 12 saat geçmiş. sıcaklık oda sıcaklığı. et bozulmuş mudur?


 
NP


  • Alt4y  (19.05.15 20:36:45) 
kesin bozulmamıştır diyemeyiz. tadına veya kokusuna bakmadan bilemeyiz.


  • m murphy  (19.05.15 20:43:12) 
bozulma ihtimali yüksek. "ısı + sıvı = bakteri -> bozunma" .


  • nawar  (19.05.15 20:48:33) 
Bozulmuş olması yuksek ihtimal. Böyle hafif yapiskan, koyu renkli bir sıvı var mı üstünde? Et böyle silikon kıvamına gelmiş ise hiç riske girmeyin. Ben olsam direk atardim.


  • orient blue  (19.05.15 21:50:47) 
2 saat önce dolaptan çıkardım çözülsün diye. şimdi paketini açtım.

-yapışkan koyu renkli sıvı yok.
-normal et kıvamı ile silikon kıvamını ayıramadığım için bi şey diyemiyorum.
-en önemlisi koku yok gayet normal görünüyor.

nasıl olsa tavada kızartıcam. tadını beğenmezsem yemem. pişmiş etten de ölmem herhalde. gömüyorum, sonuçları paylaşırım.
  • mistreated  (19.05.15 23:23:56) 
[]

ateist, agnostik, inançsız da olsak

dini bir realite olarak kabul ederekten, eleştirirken dalga geçme, aşağılama seviyesine varmamak, dini içindeki iyi özelliklerin alınması gereken bir kültür ögesi olarak görmek akıllıca bir davranış değil midir?
tabii ki son tahlilde herkes 'doğru' yolu bulsun isteriz. ama iletişim yolu olarak yumuşak bir yolu seçmek son tahlilde daha faydalı olmaz mı?

not: dine inanmıyorum

 
iletişim yolunun yumuşaklığına gelince inançlı -gerçekten inançlı- birinden daha anaç birini bulamazsınız fakat günümüzde özellikle akp ile şekilci müslümanlar o kadar çoğaldıki... cevabım soruna, ne evet ne de hayır bana göre.


  • losev bagiscisi  (19.05.15 19:39:30) 
hiçbir konuda aşağılamama seviyesine varmamak lazım, dine özel bir hassasiyetten ziyade.


  • neseranni  (19.05.15 19:39:37) 
Değildir, olmaz.


  • i was made for you  (19.05.15 19:43:19) 
  • titiraprap  (19.05.15 19:44:00) 
bu, işine geleni yapıp işine gelmeyeni yapmamak olur. din doğruyu ister. peki "doğru" nedir? kime göre. etik mi?


  • cetoxim  (19.05.15 21:15:08) 
Kesinlikle değildir. Dini iyi taraflarını alalım dediğin anda dinin var olduğuna ama hatalı olduğuna ya da hatalı uygulandığına inanıyorsundur diye düşünüyorum.

İletişim yolu diye bir şey yok. Dindar biri ile din üzerinden iki türlü iletişim vardır. Biri kavgaya veya tartışmaya yönelen, diğeri de tarafların birbirini kırmaması için alttan alınan ama gerçekte kabul edilecek şekilde dinlenmeyen. Hani en fazla bir masal anlatıyormuş kadar önemsenen.

Herhangi bir konuda aşağılamak insanların refleks olarak sert savunma yapmasına sebep olur. Aşağılamak hoş bir şey değil. Fakat abartıya, aşağılamaya vs. kaçmadıkça her şeyin dalga geçilebilir ya da mizah malzemesi yapılabilir olması gerektiğini düşünüyorum.
  • nawar  (20.05.15 01:08:59) 
[]

Ev içi şiddetin sorumlusu biraz da kadın değil mi?

Özetle bu hödüklere aşık olup veya olmayıp evleniyorlar, sonra da dayak yıyıp ölüp gidiyorlar diyecektim. Biraz genelleme olacak ama hangi adamın kadın dövüp dövmeyeceği üç beş gün vakit geçirsen anlaşılır az çok konuşmasından bakışından davranışından. Zorla evlendirilenler harici soruyorum, kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor? Erkeğin üstün olması gerektiğini o kadar kanıksamış bir kadınlık anlayışı var ki dayak yerken bile kocam haklı diyen hatta zevk alan kadınlar olduğunu düşünüyorum.




 
o öyle söylenmez, bu dayak atan herifleri yetiştiren annelerin sorumluluğunu atlamamalıyız şeklinde söylenir.


  • zgrydn  (19.05.15 17:13:08 ~ 17:14:42) 
Bu kadın da hayatta kalırsa öylesini yetiştirecek zaten, oldu mu


  • mistreated  (19.05.15 17:16:02) 
Bence kadın denilen varlık olmasaydı kadına şiddet diye bi'şey de olmazdı. Beyin bedava. Bunu yazin bi kenara. Kips.


  • elorelia  (19.05.15 17:17:49) 
Alman, gayet böyle sarışın mavi gözlü, çıtı pıtı fıstık gibi kız -ve benzerlerini- biliyorum ki Türk sevgililerinden dayak yiyip oturuyorlardı.
"kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor?" vallahi hiçbir fikrim yok. herif o sevgiliye rağmen bi de benim peşimde koşuyordu...ben çemkirdikçe daha bi gaza geliyordu
bu çiftlerin kadını da erkeği de manyak diye düşünüyorum.
  • niye ama  (19.05.15 17:20:20) 
Bu durum hassas biçimde tartışılmalı çünkü erkeğin şiddetini arka plana itme tehlikesi taşıyor. Erkeğin uyguladığı şiddetin en tepede yer aldığını düşünerek şöyle bir iki çıkarım yapılabilir:

Malum Freudyen bir teori vardır(her teori gibi sadece belli başlı durumları kapsar, genel geçer değildir). Bu Baba'nın Yasası ile özdeşleşmedir. Otoriter ve hazza ket vurucu toplumsal yasa(süper ego) ile özdeşleşme ve onu özümsemek demektir bu. Türk kadını bu özdeşleşmeyi sürekli hissetmek istiyor olabilir. Buna bilinçdışından kaynaklanan sebep diyebiliriz.

İkinci çıkarımım da, Türk kadınının toplumsal konumundan kaynaklanıyor. Kadınlık, kutsal olanın müphemliğine uğruyor. Yani bir yandan kutsal bir yandan da iğrenç bir şey olarak(atasözlerinde her ikisini de görebilirsin) yer alıyor. Bu durumda, kadının dışlanmışlığını özümseyen bir sürü kadın ortaya çıkıyor(feminizmin ana mücadelesi bu kadınlara karşıdır). Etrafına baktığında, kapatılmış ve hapsedilmiş rolü oynamaya can atan binlerce kadın görebilirsin. Bu toplumsal rolün tam karşısında da erkeğin toplumsal rolü yani kadını gütme işlevi ortaya çıkıyor. Buna da kadının toplumsal rolü kabullenişinden kaynaklı sosyal sebep diyebiliriz.

İşte bu iki durumu önlemek için feminizm önemlidir. Çünkü kadının suçu ve isteği gibi gözüken şey; zaten kadının sosyal bir role hapsedilmesinden oluşuyor. Yani suçlu yine en başta duran olgumuza denk geliyor. Hem toplumsal kodları hem de egoyu şekillendiren süper ego(yasa) düzeneklerini yıkmak gerekmektedir. Bana bu sebeple feminizme karşı olan kadın iğrenç gelmekte; Sartre'ın dediği gibi "celladına saygı duyan kurbanlardan nefret ederim".
  • protector  (19.05.15 17:21:15 ~ 17:28:33) 
dediğinle beraber şunlar da var:
- o erkeğin annesi de bir kadın, teyzesi var ablası var bacısı var...
- sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"
- üçüncüsü, çalışma sistemi, endüstri falan bunlar ataerkil yapıdalar, yani bir işletmenin yöneticisinin sahibinin erkek veya kadın oluşundan bahsetmiyorum, o konumda (yönetici, patron, amir) olan kadın da erilleşmeye mecbur kalıyor belki bir parça belki tamamen. zaten feminizmi doğuran şey de modernizmin eril-ataerkil bir temelinin ve yapısının olması, ve ona bir "anti" bir tepki ihtiyacı doğması...
- hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi? yoksa daha boktan bir durum içerisine mi sokar? elbette daha boktan bir duruma sokar.
  • dafaiss  (19.05.15 17:26:37) 
çünkü birbirlerine saygıları yok sevgileri var. sevgi yok olunca da ortada bir şey kalmıyor.


  • yapma volkan  (19.05.15 17:27:27) 
üç beş gün içinde kjimin ne olduğunu anlamana imkan yok. üç aylık acemi birliğinde efendi takılan asker, usta birliğinde orospu çocuğu kesiliyor.

not: askerlik gibi beraber yenilip içilen, beraber eğitim görülen, aynı yerde yatılan insanlarda bile durum bu. günde iki saat gördüğün adamı üç beş gün içinde nası tanıyosun? nereye anlıyosun?
  • sinek kral  (19.05.15 17:42:17) 
o hödüklerin çoğu sevgiliyken o kadar da hödük değil. günde iki saat canım cicim oturduğun adamla 24 saat geçirince gerçek kimliğini görüyorsun.
genelde evlendikten sonra ortaya çıkıyor yani durum. bir çok kesimde hala boşanmak çok ayıp olarak görüldüğü için restiçekip geri de dönemiyor, veya dayak yediği için boşandı denmesinden utanıyor. birde genelde fiziksel şiddetten önce psikolojik siddet uygulanıyor kadına, kadın bir süre sonra bu adamdan kurtulup boşanabileceğine inanmıyor, inanamıyor.
birde olayı kabul edenlerin çoğu aileden böyle görmüş annesini babası gözünün önünde defalarca dövmüş veya annesinin mor gözüne pansuman yapmış. bu kişi istediği kadar okusun, çevresinde kadına şiddet çok rererö densin onun için o kadar da sıradışı değil bu dayak olayı.
  • kuzey li  (19.05.15 17:59:21) 
kişisel yaklaşımım:

hiçbir şey ama hiçbir şey şiddeti haklı çıkarmamalı. hele de hukuk dediğimiz oluşumun içinde yaşadığımız toplumlarda...

ama diğer taraftan kadınlar anormal erkekleri seviyor evet. hatunların efendi adam yerine piç tercihinin farklı bir boyutu...
  • siradisi00  (19.05.15 18:23:20) 
Dafaiss, hastalıkli düşüncelerin var.
Soruya cevap:hayir degil.

  • anneboleyn  (19.05.15 18:36:12) 
hah buyurun işte

www.cumhuriyet.com.tr

veriler:

-adam internet kafe işletiyor. az çok nasıl bir ortamda yaşadığı ve çevresi tahmin edilebilir.
-biri eski eşinden iki çocuğu var. öldürdüğü kızla henüz başka bi kadınla evliyken beraber olmaya başlıyor, karısı evi terk ediyor, ikna olup geri dönüyor, bi daha terk ediyor.
-tabancası var

kız bütün bu olaylara şahit olmuş ve adamla devam etmiş, bir de muhtemelen içinden "oh oh karısını benim için terk etti, borsadaki değerim o kadına oranla yüksek" diye düşünüp mutlu olmuştur.

adamın tişörtünden çılgın sedat türü aşık olduğunu anlamak zor değil

bonus: aynı haberi her hafta gazetelerde okuyoruz. tv seyredenler tv'de de izliyordur. ders çıkarmamış.

bence bu cinayet doğal seleksiyondan başka bir şeyle açıklanamaz. şahsen üzülmedim, müstehaktır.
  • mistreated  (19.05.15 19:29:43 ~ 19:32:47) 
Bu konuda da kadın haksız yani?? Öte yandan toplum geri kalmış bir toplum olduğu için, kadını erkeği farketmeksizin herkes bu dayak kültürüne sahip. Neticede kadın da çocuğunu dövüyor. Tam bir 3. dünya ülkesiyiz.


  • african rain  (19.05.15 19:40:12) 
bu konuda anlaşmaya varmak imkansız. son yıllarda sadece türkiye'de değil, dünyada bile bir erkek-kadın kavgası var ki benim aklım almıyor bunu. belki eskiden de vardı ama dünya küçüldükçe daha rahat tanık olur hale geldik, bilemiyorum. kadına şiddetin sorumlusu direkt olarak "kadın" cinsi olmadığı gibi, erkek de değildir. bu toplumsal bir sorun. temel olarak, "kadına ve erkeğe biçilen rol" diyelim, ki bu kültürden beslenen bir kavram. peki bunun sorumlusu sen misin ya da benim annem mi? kısmen evet, kısmen hayır. bunun bir parçası olduğum için, evet benim. buna karşı olmaya gayret ettiğim, kadına (ya da erkeğe) şiddet uygulamadığım için değilim. gibi.

biz tüm bu olanlardan dolayı toplum olarak suçluyuz. bu öteki erkek, beriki kadın meselesi değil. mistreated çok düzgün bir adam ama erkekler genelde şerefsiz veya ne bileyim "bazı kadınlar hak ediyor" tavrı bence yanlış. bu kendimizi bir kenara çekerek ya da hedef arayarak, birilerini parmakla göstererek çözebileceğimiz bir şey değil.

anlayış meselesi bu. eşini bıçaklayan adamlar ne diyor? namusumu temizledim diyor, kıskandım diyor. hiçbirisi "insan doğramak çok güzel bi şey, o yüzden ben de en yakınımdaki insan olan eşimi doğradım" demiyor. bunları bu manyaklığa iten ne? bir kadının, yaptığı herhangi bir şey yüzünden bıçaklanmasını makul karşılayabilecek ahlak anlayışı kendiliğinden mi oluşuyor?

burada "şiddet uygulayan suçsuzdur" demiyorum. ben de aynı toplumun parçasıyım ama gidip sevgilimi dövmüyorum. o da bunu yapabilir elbette. ama işte diyorum ya, bu başkalarını hedef göstererek kaçabileceğimiz bir sorun değil. o annesinden, babasından böyle görüyor. büyüdüğü çevrede zihni bu şekilde gelişiyor, algısı böyle şekilleniyor.

bu toplumsal bir sorundur ve BENCE ancak eğitimle, çağdaşlaşmayla çözülür. peki bu ülkede o olur mu? bence olmaz. böyle ahlaksız ve iğrenç bir ülkede tüm insanları belli bir seviyenin üzerine çıkarmak, yerleşmiş algıyı ve kültürü değiştirmek inanılmaz zor. islam bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeydir dediğim zaman kötü oluyorum ama bu fikrim hiçbir zaman değişmeyecek.

özetle, ev içi şiddet ya da genel olarak kadına/erkeğe/hayvana/damacanaya şiddet tamamen toplumsal bir sorun. senden ya da benden kaynaklanmıyor, bizden kaynaklanıyor. dolayısıyla bireysel değil toplumsal bir gelişimle, rehabilitasyonla, aşama aşama ortadan kaldırılabilir. islam'ın egemen olduğu hiçbir ülkede de böyle bir reform yapamazsın.
  • der meister  (19.05.15 19:42:01) 
@dafaiss "sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"

evet çok absürt bir durum, üçgenin içinden yuvarlak geçirmeye çalışmak gibi.

"hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi?"

koruyabilir evet, göz var izan var ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınlar daha çok mu şiddet görüyor daha az şiddet mi? neye dayanarak daha boktan hale geleceğini söylüyorsun anlayamadım
  • neseranni  (19.05.15 19:46:58 ~ 19:47:32) 
herifin suçlu olduğu zaten bariz, başlıca suçlu o, bunu söylemeye gerek var mı? bir diğer yandan da insanın bir numaralı güdüsü hayatta kalmak değil midir? ama yaşanmış bir sürü örneğe rağmen pişman olmayan bu türden kadınlar bu öküzlere prim vererek yaşama güdüsünün tam tersine gidiyorlar. cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir lafı herhalde bu cinayetler için söylenmiş. herifin ne mal olduğu belli. zorla birini bulman gerekiyorsa bari git mülayim hatta ayol falan diyen bi adam bul, en azından canını kaybetmemiş olursun. yaşanmış örneklere rağmen böyle davranmak salaklıktır. hak etmişliktir. daha ne diyeyim ya. savunanlarınki de aynen şuna benziyor

adamın biri ülkedeki tarihi zenginlikleri görmek için kalktı iç savaşın ortasında suriyeye gitti. haberlerde kafası kesilen insanlar, kan revan yıkıntı bomba... çevresi dur dedi etme dedi, adam dedi yok ben tarihi, mimariyi seviyorum. görmem lazım. girer girmez ışidciler bunu tuttu, oku bakalım kureyş suresini dediler. bu da ben onu bilmiyorum ihlas versek derken hoop kelleyi kaybetti.

şimdi kim salak burda... ayrıca kim ışidi suçsuz gösteriyorsun diyebilir ki? zaten ışidin suçluluğu genel kabul gören realite haline dönüşmüş. bunu ortadan kaldırmak için çaba gösterilmesi ya da en azından uzak durulması gereken yerde işin içine içine inatla gidiliyorsa bir sıkıntı var demektir.
  • mistreated  (19.05.15 19:55:59 ~ 19:58:31) 
değil.

insanlar eşittir, eşit olmalıdır. kadın erkek eşittir.

ama bu eşitliği sağlamak için bu ülkede istisnasız her alanda kadına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.
  • brad pitt  (19.05.15 20:06:30) 
tayyip televizyondan öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalanlar görürseniz mimlemek ve komşu olarak bunların ailelerine haber vermek görevinizdir diye çığırtkanlık yapacağına aile içi şiddete tanık olursanız bunu bildirmek vatandaşlık görevinizdir gibisinden bir çağrı yapsa belki bir şeyler olurdu... bu tarz şeylerin kendi halinde çözülmesini beklemek nafile bir bekleyiş olur. bu doğal ve tercih edilebilir bir şeymiş olarak görüldüğü sürece maruz kalanlar da aynı şekilde boyun eğiyorlar, taviz vermemek lazım.

ayrıca kadının gidebilecek neresi var ki, bir kere şikayet eder karakola gider, kocası çağrılır uyarıp gönderirler geri. e sonra ne olacak? eğitimsiz, işi gücü olmayan, muhtemelen ailesinin de evlendirdikten sonra kocasının malıymış gibi terk eylediği bu kadınların nasıl bir vizyona sahip olması bekleniyor ki?
  • neseranni  (19.05.15 20:13:40 ~ 20:15:31) 
[]

piç erkeklerle takılan piç kızlar evde kaldım sendromuna girince

efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiğim için soruyorum.

not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.


 
Piç kızlar evde kalmazlar, illa ki birini bulurlar. Aynı şekilde piç erkeklerde. Karşı cinslere pislik gibi davranan bu insanlar bir bakmışsın sevgi pıtırcığına dönüşmüşler. Hayat yine onlara güzeldir. Sen de evde tırnaklarını yersin, nasıl yaaaa diyerekten.


  • the phoenix ss  (19.05.15 00:57:38) 
şimdi genellemenin hası geliyooooo: piç kızlar herkesten önce evlenir dostum. piçlik dediğin içte, planda , stratejide, iyisini ben kapayımcılık da.yoksa çok ilişkisi olan kız çok kişiyle çıkan kız illa piç olacak diye bişey yok belki geçmişindeki ilgi açlığını doyuruyordur filan. dinamikler değişir, herşey değişir.
piç erkeklere gelince o kısımdan okumadım hiç bilmiyorum.

  • gis  (19.05.15 01:04:39) 
Beni anlatmıssın, efendi adam önce vay be kız beni istiyor diye sevinip mutlu oluyor, sonra kıskanacak seyler bulup iliskiyi zehir etmeye Başlıyor, kız piç erkeklere dönüş yapıyor.


  • cokkarisik  (19.05.15 01:05:56) 
böyle bir tanıdığım kadın vardı. sonunda efendi bir adama denk gelip farklı tanıttı kendisini, değişti de tabi. eski hallerini de açığa vurmadı. onunla evlendi. şimdi hamile. çalışmıyor kocişi ona bakıyor.


  • fekat  (19.05.15 01:16:07) 
piç erkekler salak bi kız bulup evlenir, piç kızlar da gerizekalı bi çocuk bulup evlenir. konu kapanır. sonra, vay kocam böyle karım böyle..


  • cetoxim  (19.05.15 01:29:41) 
pic kizlar da efendi kizlar da gordum. efendi adam sayilirim, lakin mal degilim. cin olmadan adam carpmaya calisan cok kiz gordum, sktir ettim hepsini. demem o ki, kim ne sendromuna girmis umrumda degildir. evlilik de sacma aga..her an esin, sevgilin vs'den kazik yeme riskin var, yok demeyin..yiyen bilir. en saf temiz kizin bile ardinda neler var neler..kimseyi sahiplenmeyeceksin, kimseye umit vermeyeceksin, insanlar ne isterlerse istesinler sen mutlu oldugunun yaninda olacaksin. gerisi falan fistan..


  • ubi dubium ibi libertas  (19.05.15 01:43:12) 
yani bana gore pismanlik degil de, yusuf yusuf modundalar. pismanlik falan yok, kiskanclik var gordugum kadariyla. pismanim falan diyorsa, karsisindakine rol kesiyordur net.


  • ubi dubium ibi libertas  (19.05.15 01:46:19) 
efendi erkekleri kendi içinde kategorize etmek lazım,

bu yazdığın metindeki piç kızın, ulan artık bi efendi adamla evleneyim, hiç kendimi de çaktırmayayım şirin masum kız rolüyle devam edeyim gitsinci gruptan olduğunu/olduklarını farz edelim.

efendi ama, aynı zamanda saf, keriz ayarında tipler, kızın piçliğindne haberdar bile olmadan 30 yıl yaşıyorlar,

bir de efendi ama salak olmayan, aklı çalışan efendi adamlar var, saf anlamında değil de, karakterli anlamında; bu 2.grup, bu duruma uyanıp, oh sen, piçliğe ve piçlere doy, emniyet olarak beni tercih et, bi çakal sen misin diyerek, bu durum onları mutlu etmezi aksine gıcık kaparlar.
  • wilhelmwasmuss  (19.05.15 02:07:15 ~ 02:09:00) 
davul dengi dengine çalar. bu sebepten yorumlar değişkenlik gösterir. efendi adam için söylediklerin geçerli.


  • 2006  (19.05.15 13:14:33) 
bana denk geldi bitane hatta tam da cokkarisik'in dedigi gibi oldu, 5 ay sonra (yazıyla bes) evlenme niyetimin olmadıgını söyleiyip ayrıldı


  • mirty  (19.05.15 13:36:10) 
the phoenix ss +1


  • trixi  (19.05.15 13:46:59) 
valla kandıran kandırdığını götürüyor hocam.

evliliği zorundalık gibi görmüyorsan keyfine bak ne diym. ki çevremdeki insanlar artık evlenmiyorlar.
  • siradisi00  (19.05.15 14:16:53) 
[]

arapçadan türkçeye giren kelimelerde

sondaki t neden okunuyor? araplar okumuyor o t harfini. hayat heyaaa oluyor mesela.




 
arap arkadaşlardan bildiğim kadarıyla telaffuz farklılıkları arap ülkelerinde bölgelerinde de var . bildiğim tümüyle öyle değil zaten . yine héyati (aynen böyle okunur) (hayatım , canım manasındadır )
yine bu heyaa olarak duyduğun başka manası olan bir kelime de olabilir.
arapça çok geniş ,kadına farklı erkeğe farklı hitap edilir .yazarken başka ,konuşurken (yazarken aynı anlama gelse de ) başka kelimeler kullanılarak iletişim sağlanır .
  • 1adam  (19.05.15 00:22:19 ~ 00:24:39) 
hacı ben telaffuz farklılığını sormuyorum. o arap şöyle telaffuz eder bu arap böyle telaffuz eder. yeniden güncelleyeyim, yaygın resmi ortak arapçada o harf sonda olduğunda okunmuyor. heyati'de sonda t var mı, yok. arapça klavye olsa gösterecektim, gösteremiyorum. hani bu bildiğimiz t değil de sonda yazılan h harfinin üzerinde iki nokta şeklinde olan t'den bahsediyorum. arap alfabesini okuyup yazabiliyorum sıkıntım yok o konuda, az çok bilerek soruyorum soruyu.


  • mistreated  (19.05.15 00:27:06) 
merak ettigim bir konuydu bu, cevaplari takip edecegim. ben bu olayi tsm eserleri soylenirken yapilan sonlardaki yutmaya benzetmistim. kiyamet denildiginde bitis cok keskin ve sert oluyor ama kiyameh diyince daha yumusak ve kolay soyleniyor. dil de kolaya kacan kivrak bir yapi oldugundan olabilir yani.


  • fallopian  (19.05.15 00:42:20) 
cevabı öğrendim, te merbuta imiş.


  • mistreated  (19.05.15 00:43:20) 
kelime sonunda üstünde iki nokta olan güzel he, arapça'da dişillik te'si diye geçiyor, aslında o cinsiyet ifade eden bir kalıp, kelimenin doğal bir parçası değil, genellikle sadece ''e'' sesi ile biten dişil kelimelerde yazıda gösteriliyor. o yüzden okumuyodur araplar.

örneğin hatice kelimesinin yazılışında da o ifade var ama, yazmasına rağmen biz de okumuyoruz.

not: arapçadan anlamam, osmanlıca, farsçadan anlarım ama benim bilgi kırıntılı yorumum bu. arapça bilen birileri varsa açıklık getirirler gerçi.

not 2: ben yazana kadar olay çözülmüş.
  • wilhelmwasmuss  (19.05.15 00:43:52 ~ 00:45:31) 
yarın, bir kaç suriyeli hoca tanıyorum onlara soracağım .


  • 1adam  (19.05.15 00:44:41 ~ 23:10:11) 
ayşe'nin sonunda da o te'den var


  • mesgul ve huzursuz  (19.05.15 00:46:31) 
o -at -et sesi bahsedilen şeyin çoğulu, daha doğrusu tamamını kapsayan bir şeyin ifadesi anlamını da veriyor. tamirat, tamir faaliyetinin ihtiva ettiği her şeyi ifade ediyor mesela. hayat, hayy olanın ihtiva ettiği her şey; gibi.


  • dafaiss  (19.05.15 02:14:44) 
bana söylenen : kelime sonunda duruş olduğundan (onların deyimiyle "vakıf" ) o harf okunmuyor .


  • 1adam  (19.05.15 23:12:26) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.