Ekşi Duyuru

Benimki öyle. İlk aldığımda hevesle kullanıyordum. Sonra hiç uğraşmadım dümdüz ayarda pişirdim. Bir fark yok bence. Benim damak zevkim de yok bu arada muhtemelen o yüzden farkı hissetmiyorum.

Gerekli değil. Buhar özellikle ekmek gibi birkaç şeyi pişirirken gerekiyor, onun için de fırın ısınırken içine fırına dayanıklı bir kaseyle su koyuyoruz, mesele çözülüyor.

Hangisi orjinalse o.outdoor ayakkabıların orjinalini yurtdışında bile bulmak zor hale geldi.helly hansen ayakkabı çeşidi azdır ama iyidir.benim kayıkta kullandığım bir kaç çeşidi var.tabanlarını inanılmaz iyi yapmışlar,ıslak zeminler de dahil hiç kaymıyor.stabil bir duruş sağlıyor.benim gibi denge sorunu olanlar için ideal.

Salomon un kalıpları benim ayağıma göre değil,çok rahat hissetmediğim için almadım hiç ama bizim evde kullanılıyor,modeller arasında kalite farklıllıkları çok fazla,önce beğenip,sonra o modelle ilgili görüşleri almak lazım.

Bende her ikiside var. Ustune birkac tane Salomon eskittim. Ben Salomon diyorum. Agir arazi sartlarina ragmen, 4 yil kadar surdu parcalanmasi.

Outdoor ayakkabiyi genellikle ne tur arazide ve sicaklikta yuruyorsan ona gore secmelisin. Mesela Kenya'da arazi yuruyusunde yanimda sadece Klimanjaro'ya tirmanirken giydigim Salomon vardi. Tirmanista muthis rahat ettigim ayakkabi ile Kenyadaki ormanda perisan oldum.

Helly Hansen botlarim fena degil. Bence HH Salomon gibi outdoor ayakkabi uzerine odaklanmis bir marka degil. O yuzden Salomon diyorum. Helly Hansen eski Norvecli Helly Hansen degil. Kanada'da Canadian Tire diye dandik urunler satmasi ile meshur bir magaza zinciri var. Onlar satin aldi Helly Hansen'i. Salomon hala eski salomon.

salewa.

illa da ikisi arasında diyorsan salomon.

Tek elle dahi kolayca katlanıp açılsın. Hafif olsun, anne rahat itsin, gerekirse elde dahi rahat taşınsın. Bagajda, balkonda çok yer kaplamasın. Konforlu olsun. Güneş ışığı için düzgün bir tentesi olsun. Sırt kısmı gerekirse tamamen arkaya yatsın ki bebek uyuyabilsin. Tekerleri zangırdamasın, gürültü çıkarmasın.

tr.joiebaby.com
www.e-bebek.com

yenidogan icin travel tavsiye ediliyor genelde. omurgalarinin gelisimi daha tamamlanmadigindan sarsintilari bebek daha az hissetsin diye. bu iki faktor sebep sonuc iliskili olmayabilir ama ikisi de dogru :) travelin kotu tarafi agir ve buyuk olmasi.

bebek biraz buyuyunce baston tip araba tercih ediliyor. hem hafif hem kucuk, kolay katlaniyor pratik oluyor.

kendi karsilastigim sorunlari yazayim. travel olarak kraft sky almistik. cok fonksiyonlu guzel bi arabaydi. agir ve buyuk ama apartmanda yasamadigimiz ve arabayi sadece buralarda kullandigimiz icin pek sorun olmadi. ancaaak arka tekerlekler sisme teker. diken varsa yolda patliyor. koy gibi bi yerde yasadigimdan ozellikle yazin epey sikinti oldu. kraft musteri hizmetleri sisme tekerlerin dolgu tekerlerle degismesi icin 600 lira fiyat verdi. sisme teker bebek sarsinti hissetmesin diye konuyormus ama benimki biraz buyudugu icin dolgu artik sorun olmaz dedi adam.

600 vermektense 300'e 2. el baston aldim prava marka. bunda da koltugun kumasini o kadar sacma yapmislar ki cocuk kayiyor icinde. minder aldim simdi bi de onla deneyecem.

bizde mamas papas xt2 var, ağır olması dışında gayet konforlu. bütçe müsaitse cybex de tercih edilebilir. yalnız ne alırsanız alın, ikinci el almakta sorun yoksa "kesinlikle" ikinci el alın. sıfıra yakın hiç kullanılmamış bir çok kaliteli bebek arabası yarı fiyatına satılıyor ve kaliteli olanlar gerçekten eskimiyor.

biz arastirirken herkes ilk sene travel kullanin sonra bastona gecersiniz diyordu (sanirim hala bu sekildedir tavsiyeler). oyle olunca her turlu iki sefer alinacaksa bu meret en pratik olanini alalim dedik ve doona aldik en basta. gercekten cok pratik bir urun, bebek uyurken kaldir indir uyandi derdi yok. biz gercekten cok kullandik hakkini verdik. doona'nin en kotu tarafi maksimum 1 yastan sonra kullanilamiyor, bebek sigmiyor icine. sonrasinda da baston tip bebek arabasina gectik zaten. onu da inglesina zippy light aldik. baston arabalara gore oldukca genis ic kismi, bebek rahat ediyor. kriterlerim tentesinin genis olmasi ve mumkun oldugunca cok kapanabilmesi ve sirtinin tamamen yatabilmesiydi, bu iki kriteri de karsiliyor. biz gunduz uykularini cogunlukla sokakta gezerken yapariz o yuzden bu iki kriter bebim icin onemliydi. bizimkinin eksisi baston arabalara gore agir olmasi ama cocuk rahatca uyuyor ki bu benim icin daha onemli bir ozellik. muhtemelen artik 4-5 yasina kadar kullaniriz bunu artik. kullanim ihtiyacinizi belirleyip o yonde urunlere bakmanizi tavsiye ederim cunku belki hic kullanmayacaksiniz bebek arabasi (bazi cocuklar asla durmak istemiyor arabada) ya da surekli seyahat edeceksiniz mesela belki o durumda kabin boylar daha faydali olur sizin icin. oyle olunca ihtiyaca gore hareket etmek onemli oluyor ucuz degiller maalesef. doona'yi aldigimizdan pahaliya sattik bu arada muthis ekonomimiz sag olsun -_-

son olarak benim de tavsiyem yukarida da soylendigi gibi ne alirsaniz alin 2. el alin. dedigim gibi bazi bebek hic durmak istemiyor bebek arabasinda oyle olunca sifir gibi 2. ellerle dolu piyasa, biz bu aldigimiz 2 arabayi da hep temiz 2. ellerden aldik. bir sorun yasamadik.

İlk arabamız mamas papas xt3 tü. Bizim gibi asansörsüz evde oturup böyle ağır bir araba almayın ama asansör varsa çok da dert olmaz bence ağırlığı. Zaten bebek arabasına ilk 6 ay aparatla ana kucağı bağlıyorsunuz, sonrasında ancak kendi oturma yerine oturuyor. Mamas papasla ancak 7-8 ay idare edebildik ağırlığından dolayı, yoksa cidden güzel arabaydı, sonra hamilton a geçtik. Çok çok memnunuz.

Şimdiki aklım olsa en baştan hamilton alır, aparatından da edinir, ana kucağını bağlayıp travel sistem olarak kullanırdım. Zamanı gelince de çıkarıp normal arab şeklinde kullnırdım.
Hamilton un eksisi, tentesi geniş değil. Daha korunaklı olsa daha iyi olurmuş. Bir de bu tars kabin tipi arabaların sırt kısmı iki çeşit. Hamilton, sırtı metal iskeletli dolatısıyla çocuk daha sabit duruyor. Mesela joie tourist şahane bir arabaydı ama çocuk bi öne önce geldi, sabit duramadı arkası ip ayarlı olduğu için.
Bi de yine bazı kabin tipi arabalarda bavul çekçeği tarzı bi aparat oluyor. O da bence şahane özellik çünkü çocuk kucağa gelmek istediğinde veya toplu taşımay filan binerken, çocuk kucakta araba elde zor oluyor. Çekçekle arabayı sürümek çok pratik, galiba kanz larda var o özellik de.

Özet geçiyorum, baştan şimdiki aklım olsa ana kucağı bağlanabiken bir kabin tipi araba kullanırdım en baştan.

normalde düşmesi lazım ama bankalar kendini korumak istiyor. düşükten kredi vermezler.

1- evet malesef dusurmuyor, anca musteri bazinda uygun oran verebiliyorlar.
2- bunlari sadece basvurdugunuz bankalar bilebilir kredi notunuza gore. once kendi bankaniza sorun ayri ayri vermiyorsa baska bankaya basvurun eger o da cikarsa sonra kendi bankanizdan da alirsiniz.

'Elif' ismi Türkçede de İnce, uzun, zarif anlamında kullanılıyor.
Arapçada da 'Vahide', birinci demek diye biliyorum.
Vahide
Saniye
Selase ....

Elif bir anlamina gelmiyo ya farkli onlar. karakterler cikiyo mu burda bu ا elif, bu ١ bir

elif karakter olarak eril isim ama anlam olarak emin olmamakla birlikte mirkete katiliyorum

vahit "bir" "tek" anlamında karşılık gelebilir elif'e.

Vahit - Vahdet olabilir

cifirde & ebcedde, bir - ilk anlamına geliyor

Elif ismi, sanki elif harfinin dik ve düz bir çizgi olmasından dolayı hem uzun boy, hem de dik duruş çağrıştırdığı için konuluyor diye düşünürdüm hep. Genelde kız ismi olarak konuyor ama ressam Elif Naci vardır, Elif isimli erkek olarak. Aslında eril kelime imiş, konabilirmiş ama koca ülkede tek erkek Elif olunca ileride zorluk çekme ihtimali olabilir. Normal uniseks isimler yeterince sorun yaratıyorken bir de ekseriyetle kız ismi olarak konan isim...iyi bir fikir olmaz.

Bu arada Ece direkt "kraliçe" demek, onda da Ece Ayhan var. Dumur olmuştum ismin sahibini öğrendiğimde.

herkes elif herkes zeynep tiksinti geldi artık.

elife.
elf erkek versiyonları olabilir

migros sanalmarket

düzenli denmez ama birkaç kez brawl stars’a para harcadım, 40-50 lira kadar.

Arkadaşım var. World of tanks’a bir kaç bin lira vermiş bu zamana kadar.

valla çok çok nadir sardığım bir oyun olursa arada bir şeyler satın alıyorum ama düzenli sayılmayabilir.

Onlar da kafa topu, bilardo ve brawl stars oyunlarıydı.

the simpsons tapped out a para verdim bir kez. o da google play kredisi ve ödüllü anketlerden gelen parayla.

bunun dışında hepsiburada ki şans oyunlarını oynadım bir kaç kere. o da kendi paramla değil, hepsiburada premiumdan gelen hepsipapellerle.

world of tanks ve war thunder'a bir kaç bin tl gömmüşümdür aralıklı olarak, maaştan her ay 200-300tl şeklinde.

düzenli diyemem ama online soccer manager'a para harcamışlığım var. genelde 2-3 ay deli gibi oynar, sonra sıkılıp bırakır, 3-4 ay sonra geri dönerim. football manager'ı artık kafam kaldırmıyor. o yüzden osm hoşuma gidiyor. taktik yapıyorum, sakatı cezalısı oluyor yerine başkasını koyuyorum vs. fm'yle kıyaslanamasa bile biraz tatmin sağlıyor futbol açısından. tek seferde yüklediğim para genelde bir sene yetiyor zaten.

biri normal sol, biri ince sol. aşağı doğru yazarsan, o da kalın sol oluyor.

laminant döşemeyin, geç ısınır çabuk soğur.

k.peder doğalgaz parası ile başa çıkamadı söktürdü-elektriği düşünemiyorum.

ısı pompası ve yerden ısıtma mı dediğiniz? diğer türlü mantıklı gelmedi bana rezistans ile


ısı pompası ise verimli ve uzun ömürlü. yerden ısıtma geç ısınır çabuk soğur. +1

Annem yuvarlak yuvarlak dilimleyip tavada kızartırdı. Enfes olur.

-Önce sos hazırlayın (Zeytinyağı, kekik, pul biber, tuz, limon suyu)
-Yıkadığınız palamut dilimlerini sosa bulayın
-Fırın tepsisine patetes, soğan, domates dilimlerini yerleştirin.
-Palamutları üzerlerine koyun ve artan sosu tekrar üzerlerine dökün.
-Son olarak palamut dilimlerinin üzerine tereyağı koyun azar azar.
-Fırın tepsinin üzerini fırın kağıdı ile örtün.
-Fırını 200 derece getirin ve tepsiyi fırına verin.
-20-25 dk sonra fırın kağıdını alın.
-10-25 dk da fırın kağıdı olmadan fırında tutun.
-afiyet olsun.

Buğulama. Başka türlü gitmez o balık, bence.

iade yapmıyorlar, credite atıyor, illa orada harcamanı istiyor. Ben alamadım.

İade yapıyorlar, yani sadece credit olarak atmıyorlar hesabına da geri ödeyebiliyorlar. 30 gün geçmeden bu talebi yapmanız gerekiyor ama tüm kursu bitirince iade yapmayabilirler.

@clones, ben 30 gün geçmeden istedim, creditse attılar.

@kahvedesu ben bir kere iade istemiştim hesabıma gönderdiler. iade talebinde bulunurken nasıl geri ödeneceğini seçiyorsun. orada credits seçeneğini seçmiş olabilir misin? hatta bugün belki benden sonra değişmiştir diye baktım şartlarında hesaba geri ödeme seçeneği olduğu yazıyor.

şurda geri ödemeler kısmında yazıyor
www.udemy.com

alınık kısmında udemy hesap satıyorum da senin kurs nedirr

399 liralık bir bağlama kursu

Yaşadığınız şehirde güzel bir otelde tek gece kalabilirsiniz. Hem tatil gibi sağa git sola git yoruculuğu olmaz hem sizin için değişiklik olur.

maddi değeri büyük bir hediyeye gerek yok hatta hediyeye gerek yok. hediyenin özel günlere sıkıştırılması kadar saçma bir şey yok.
bulunduğunuz şehre yakın, güzel bir otelde haftasonu tatili mis gibi olur.

Ay masaja mi gitseniz yoksa.bi spa otel içinde falan. Hamamı saunasi gibi bisiy de olsa. Gerçi evlilik yildonumu diyil Doğumgünü hediyesi gibi bisiyde de olabilir o. Pek romantik diyil sanki.

pırlanta küpe

Çünkü o artık Polat.

Efe karahanlı olduğunu da öğrendiler, ama efe demediler.

Dizide Polat Alemdar olarak ilerledi çünkü araya Ali ismini soksalar bence biraz ikilem gibi olurdu. Direk Polat üzerinden gitmesi karakteri daha net oturttu.

bir mantığı yok tabi. yapımcılar karaktere bir polat bir ali denmesin kafa karışıklığı olmasın diye yapmıştır. yoksa 40 yıllık oğluna başka bir isimle mi seslenecek ana babası

efe olarak doğdu, ali olarak büyüdü, polat olarak ... gibi bir replik vardı

Avrupa'nın doğalgazsız kalmasını Avrupa'nın acizliği ve bizim gazsız kalmamamızı da bizim başarımız olarak gösterenler var.

Avrupa Rusya'yı Ukraynayı işgal ettiği için ambargoyla cezalandırıyor. Niyeti sıkıştırıp Ukraynadan çekilmesini sağlamak. Rusya da ambargo kalkmadığı sürece Avrupa'ya gaz vermeyecek.

Amerika uzlaşma görüşmeleri için şimdilik Türkiye kapısını açık tutuyor. Onun için bizim gazımız var şimdilik.

Amerika ilerde ne düşünür bilemiyoruz. Ortada s 400 lerle alakalı bir durum yok anlayacağın.

Türkiye çok başarılı bir dış politika izledi bu sebeple Rusya ile diyaloğu olan tek NATO ülkesiyiz ayrıca Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yana olmamıza rağmen Rusya ile de ilişkilerimiz iyi. Türkiye izlediği dış politika ile bütün şartları lehine çevirdi ayrıca bu sayede Rusya ile Ukrayna arasında ve batı ile Rusya arasında müzakereci ülke konumuna geldi ipler bizim elimizde.

iş yeri yemekhanesindeki makarna sosunun tarifini ustadan alabilmek için haftalarımı verdim. usta denedim yine olmadı bak bişey saklıyosun diyorum yok diyor. çok basit niye yapamıyon yaa ahahah diyor. e sen sır malzemeni saklarsan yapamayız tabii. mayonezi mi söylemeyi unuttun diyorum. mayonez ne yaa saçmalama diyor. en son dayanamadı söyledi. o istediğim ama yakalayamadığım mayhoşluğu veren sarımsak tozuymuş.

yağda havucu kavuruyoruz. ayçiçek yağında da denedim zeytinyağında da. hemen hemen aynı lezzet.
havuçlar soğuduktan sonra üstüne kekik, çeşni, sarımsak tozu atıp karışıtıyoruz, en son yoğurtla karıştırıp olayı bitiriyoruz.

Dilimlenmiş yeşil elma üzerine toz kahve.

kizartilmis somon küpleri, cok az un, karabiber
patates (bebek), mantar, peynir firinlamis
bir de halamin semizotu salatasi ama onun yaptigi gibi yapamiyorum. semizotu, sarimsak, nar eksisi + evde sogan falan ne varsa ama bu ucu asil birlesen.

Tinos usulü "kapari salatasi". Aglatir. Suna yakin, maydanozu da bol olmali.

cooking.nytimes.com

www.youtube.com

Merit Royal tabii ki. Girme tabii ki.

Ama mümkünse premium değil. Yan yanalar zaten.

merit +1

kışın kaya artemis resort, yazın lord's palace diyorum.

Meritlerin hepsi iyidir ama merkezin dışındadır. Gezmek için tam merkezde isterseniz Arkın Colony, Oscar, Vuni Palace falan fena değildir ama bir Merit de değillerdir.
Şahsi favorim Kaya Artemis'tir ama bulunduğu mevkiide gezecek bir şey bulamazsınız.

kaya artemis ama gezecek yerlere uzak. zaten gezecek de çok fazla bir şey yok bence kıbrıs otel tatili için daha uygun.

İç mekanda elektrolikid raid çok etkili. Camlar açık rahat oturursun. Dış mekanda etkili olur mu bilmiyorum.

Hem içerde hem dışarda tavan pervanesi kullanın, veya ayaklı vantilatör. Sivriler hafif olduğu için rüzgarlı ortamda ortalıkta dolaşmaz.

İç mekan için elektrolikid +1.

Yakarcalardan özellikle şikayetçi birisi olarak k-orthrine alıp spreyleme ile evinize duvarlara tatbik etmek. En az 1 saat kapalı tutup 2 saat sonra da evi havalandırmak. 3 ay kadar rahat edersiniz.

lavanta. denendi onaylandı. balkonunuzda lavanta yetiştirin

iç mekan için camlara sineklik baya etkili
kedi sahiplendikten sonra en çok açtığımız camlara sineklik yaptırdık iki senedir sivrisinek minimum seviyede

İçerisi için kesinlikle camlara (ve balkon kapılarına) sineklik.

Dışarısı için chrysamed sprey. Trendyol'da vs var. www.chrysamed.com

Senin için arayalım bakalım;
www.kimkazandi.com

tamamlayıcı için sgk olması gerekiyor, sgk sonrasını tamamlıyor. illa o hastanaye gidecekseniz hastanenin anlaşmalı olduğu bir şirketten poliçe yapmanız gerek.

Örneğin saglik.anadolusigorta.com.tr

Buradan ilgili hastaneyi sorgulayabilirsiniz, tss ile anlaşması varsa yazar altında.

-kalabalık olur. hem de çok.
-istediğiniz zaman girip çıkabilirsiniz.
-her yerde aileler çocuklar kadınlar var. bahçe bölümü piknik havasında zaten.

kalabalık tabii ki olacak ama adım atamayacak gibi olmaz. sıkıntısız girer çıkarsınız. zaten çoğunlukla açık havada olacaksınız.
sadece gazi koşusu için girip çıkabilirsiniz.
kadınların da rahat edebilecekleri bir ortam olur.

Sabah beşten akşam dokuza kadar herhangi bir saat kabul edilebilir saat, 9 sonrası uyku hormonları vs salgılanmaya başladığı için bunu karşıtı hormonları sporla aktif hale getirmek vücut için çok da tercih edilir bir durum değil.

Eğer akşam en geç 7buçukta yemeyi tamamen kesip, yani 1 kalori bile tüketmeden sabaha ulaşıp, kahvaltı öncesi yaparsanız güzel yağ yakarsınız. üstüne de proteinli (yumurta?) bir kahvaltı yaparsanız çok nefis olur.

1. 26-28 °C ve ustu deniz suyu sicak denebilir. mesela denizin en sicak oldugu yerlerden biri antalya. agustos ayinda ortalama 29 °C civarinda. 30, 31 degerlerine de cikiyor.

karsilastirma acisindan: jakuzi su sicakligi 37-40 °C arasi oluyor genelde.

2. guneyindeki buyuk adalar ege denizi'nin yaklasik sinirini olusturuyor. girit, rodos, kerpe adası, çuha adası. yunanistan'in en guneyi ile turkiye'de marmarisin guney taraflari sinirin noktalandigi yerler.

su site gostermis:
www.worldatlas.com

edit: tektonik plakanin da etkisi var:
en.wikipedia.org

Sınır Datça değil mi? Ben öyle biliyorum.

27-28 derece su sıcaklıkları bence sıcaktır. Ama çok sevmem ben çünkü insan yazın denize girince ferahlamak ister.

Ben kullanmiyorum ama bi arkadasim entegradan oldukca memnun.

O camın yansımaması için polarize filtre kullanmalısın. Gerçi cep telefonu ile demişsin, kamera önüne bir polarize gözlük camı vs koyup çekebilirsin, flaş sağlıklı olmaz bence. İyi satışlar

Flaş değil, çok yönden gelen ışık lazım. Küçük ürünse halka ışıklar iş görür, büyükse çift yönden ışık kaynağı lazım. Kendinden ışıklı boxlar da var ama dandik olmasın.

Sadece fotoğraf çekerken çerçeve camını çıkararak da çekebilirsiniz. Camdan kaynaklı yansıma olmadan ürünü daha iyi gösterebilir, yani biz sektör içinde böyle yapıyoruz en azından :)

Bu fotoğrafçı yurtdışında yaşıyor ve soru cevaplıyor, özel videoda yapıyor sormak istediklerin hakkında.
youtu.be

Bağlama çalabildiğin an Türk halk müziğine dalarsın. Türk halk müziği çok zengin bir müzik. Maalesef halkımız kendi köklerini hor görüyor.

Kolaylık kısmına bir şey demek zor. İkisi de her gün zaman ayırman gereken enstrümanlar.

İkisi de yerine göre güzel. Ama bağlama birçok türküde merkezde yer aldığı için kapsamı daha geniş.

Enstrümanları kolay, zor diye ayırmak pek mümkün değil bence. Bağlama neredeyse 3, klarnet 4 oktav ve ikisi de içine dalarsan derya deniz. Yani amacınız akdeniz akşamları çalmak değilse, kolay/zor mukayesesi bu ikisi için manasız.

İkisi de canımız.

Enstrüman çalmak kolay bir iş değil, anlamlı bir şeyler çıkarabilmek için gerçekten saatlerce egzersiz yapmanız gerekiyor. O yüzden sizi hangisi daha çok heyecanlandırıyorsa onu seçin.

Kuyucak köyünde başlamıştı fakat sonradan başka tarlalar da açıldı, lavanta mevsimi ikiye ayrılıyor fotojenik olan mor mor çiçeklerin açtığı dönem haziran, sonra temmuzda da hasat dönemi başlıyor, gezilecek haziranda gitmeli

hes kodu kaltıktan sonra bir esprisi kalmadı. hes kodu varken de pek bir esprisi yoktu. sms ile kodu alıp oradan gelen barkodun ekran görüntüsünü kaydedince başka bir şeye gerek kalmıyor.

Sildim. Epey oldu.

kesinlikle daha iyi. tr gibi engebeli ülkelerde özellikle bence çok daha iyi. ama her zaman devreye girmiyor hibrit. elektrik'lide böyle değil. daha çok geçiş sürecinin safkan olmayan elektriklisi gibi olduğundan, pil sistemleri ve şarj istasyonları çok gelişene değin en iyisi benzin/lpg.

hibrit aracın tek avantajı sürekli sıkışık trafikte içten yanmalı motoru kapatarak düşük hızlarda elektrikle gidebilmesi. bunun dışında 30-40km üzeri hızlarda yakıtı normal bir araçtan farksız. ortalama bir kullanıcı için yeni nesil benzinli veya dizel motorlu araçtan tüketim anlamında nerdeyse farkı yok.

Corolla Hybrid kullanıyorum, yakıt anlamında benzinli araçlarla ciddi manada fark var ve dediğiniz gibi tam elektrikli bir araca göre çok konforlu.

Şehir içi 100 km’de ortalama yakıtım 3.3 ile 3.5 arası değişiyor ki bu bence müthiş bir değer.

Kulanım tarzı da çok önemli, sürekli tapa gaz kullanan, kırmızı ışığa gelene kadar ayağını gazdan çekmeyen, ani kalkan ve ani duran, yokuş aşağı bile gazda giden birisinde büyük yakıt avantajı sağlayacağını sanmam.

Ama yokuş aşağı gaza basmayıp viteste inen, az ileride kırmızı ışık ya da trafik avrsa zamanında ayağını gazdan çeken ve bu tarzda kullanan şoförde araç çok daha verimli çalışacaktır.

Ayağını gazdan çekince yakıt tüketimi her gelişmiş araçta sıfır olur, hibrit olanlarda da yanlış bilmiyorsam bu aşamada şarj daha sağlıklı oluyor.

kıymalı tarhana yapsanıza hem çok basit hem çok kolay. olayı önden soğanla baharatla kıymayı kavurup üstüne tarhanayı yapmak. lezzet şahane.

taze sarımsak ve parça et varsa çakma şıveydiz olabilir. eti pişirip üstüne taze sarımsak, pırasa soğan atıyonuz biraz da öyle çeviriyonuz sonra suyunu ekleyip yoğurtla terbiyeliyosunuz. varsa hazırda nohut at içine, bi de yağ yaktın mı üstüne of mis.

üçüncü en lezzetli çorba balkabaklı sebze çorbası. soğanı kavur, balkabağını üstüne ekle azcık suyla yirmi dakka pişsin. bi avuç karabuğday az zerdeçal kaynar suyu ekle, on beş dakka daha pişir. blenderla çek. ben içine taze soğan dereotu falan yeşil baharat da seviyorum ama bunlar opsiyonel. afiyet olsun.

çorba sayiliyor mu tam bilmiyorum ama eksili terbiyeli sulu köfte çok lezzetli oluyor. ben youtube' da hatice mazi'nin tarifini denemistim.

Her şeyin sebebini çocukluk travmalarına baglayanlarla dalga geçiyor.

alakalı alakasız şeylerin birbiri ile bağdaştırılması durumu.

Yılmaz Morgül'ü abileri hortumla dövmüş şarkıcılık yapıyor diye.
Ağlak tonda anlatışı çok dönüyordu magazin programlarında.
Cem, muhtemelen onun esprisini yapmış.

Tiksinene kadar ye, sonra bi daha o kadar sık düşünmezsin.

sağlık sorunların yoksa ve şüşko değilsen ye gitsin afiyet olsun.

ama benim gibi tansiyon hastası, insülin dirençli bir şüşkoya tiksinene kadar yemek falan fayda etmiyor. kusana kadar yiyip yatak döşek olsam bile, ertesi gün acıkınca tekrar gidip yiyebilirim. en fazla o tiksindiren şeyi yemem, başka şey yerim.

irade lazım. hoşlandığın ve ilk randevuya çıktığın kızın göbeğini parmağıyla dürtüp "aaa göbekmiş, ben onu kazağının bolluğu sanmıştım" diyip gülmesi lazım mesela. bir şeyler gücüne gitmeli. arkadaş ortamında "etna da bokboğazın tekidir ehaha" diye dalga geçilmen falan lazım.

tiksinene kadar falan yeme sonra karnın acıkınca gene yiyeceksin yani :)

bu tam da ara ara kafayı bir şarkıyı bırakana kadar dinlemeye benziyor bence. ona odaklanmışsın. boşluğunu onunla dolduruyorsun.
seni oyalayacak başka bir meşgale bul ona odaklan. alışır unutursun kısa zamanda.

Elektrik kesintileri kısa süreli oluyorsa ve bu sırada buzluk/buzdolabı hiç açılmıyorsa yiyecekler çözülmez kolay kolay. Sıkıntı olacağını sanmıyorum.

www.cdc.gov
Yarı dolu buzluk 24 saate kadar, tam dolu buzluk 48 saate kadar dayanıyor diyor CDC.

Yiyecekler dolapta kendi kendilerine çözülüp (yani sıcağa, mikrodalgaya, sıcak suya vs maruz kalmadan) çözünüp yeniden donduklarında bir sorun olmaz. Ek olarak kapağı açılmayan bir buzlukta genel olarak 24 saate kadar çözünme başlamaz. Dolayısıyla muhtemelen sizin buzlukta da böyle oluyordur diye düşünüyorum. Yine de zaten bir sorun olursa yemek üzere çözdürdüğünüzde de renginden, kokusundan bir aksilik olmadığını anlarsınız. Tavuğa ekstra dikkat edin yeter.

@pandispanya : "kendi kendilerine çözülüp tekrar dondurulmalarında problem olmaz" kısmı beni biraz gerdi açıkçası.. emin olamadım ama son cümle çok doğru. tavuk haricinde kolay kolay problem olmaz.

Muhtemelen kısa süreli kesintide çözülmez zaten. çözülüyorsa da et olan ürünleri sıkıntı tekrar dondurmak. çözünce tüket yazar üstünde zaten.

buzluğa kağıt bardakta su koy. donukken yan yatır. eğer eriyip tekrar donarsa şekli değişmiş olur donuk suyun. bu şekilde diğer ürünlerin de çözünüp tekrar eriyip erimediğini anlarsın.

Aynı zamanda bir bardak içinde su koyup dondurabilirsin. Dondurduktan sonra içine bir adet bozuk ara koyuyorsun. Eğer Bir sonraki buzdolabına bakışında Erime - tekrar donma olduysa para buzun üzerinde değil içine kaymış oluyor.

Mutlaka kendinize düzgün bir eş olun.

Önce Goren, sonra da 5li majör anlatan kitap okuyun (en çok satanlardan seçebilirsiniz). Böylece karşınızda veya yanınızda olanların konuşmalarını anlarsınız.

Gerisi pratik ve dikkatinize bağlı olarak gelişir. Yer oyunu, tümüyle size ve pratik yapmanıza bağlı.

Keyif almak içinse, turnuvalara katılın. Veya iddialı maçlar yapın :)

düzeltme: (mutlaka kendinize düzgün bir eş bulun)

öncelikle bir kulübe üye olun.

İdeolojinin yüce nesnesi - SLAVOJ ŽİŽEK

hayatı yeniden keşfedin
iyi hissetmek

terapi kitapları. tabii kuru kuru okumaktan ziyade terapi kitabı olarak bakıp uygulamalı ilerlemek daha doğru.

Yeni hayat - orhan pamuk :)

bir dinozorun anıları - mina urgan

Insan Olmak
Kati olan her aey buharlasiyor

Welcome to Eskişehir.

Hava üssü o, o uçaklar hep uçacak tepenizde. Ay güldüm, kusura bakmayın :)

Eskişehir için sıradan bir olay :) bi d kabalak mıdır nedir su arabası müzik çala çala dolaşıyor.

Hava üssü var şehirde. O sebeple.

(bkz: 1. ana jet üssü)

Alışırsın ;)

Eskişehir'de uçak geçerken başımı kaldırıp bakan ya yeni gelmeşter ya da pilottur, diye laf var burada.

1- one pace uzerinden izle, manga disindaki yerleri cikartiyorlar.

2- filmler animeye dahil degil, en eskisinden baslayip izleyebilirsin istedigin zaman

Adını görünce nasıl mutlu oldum! :D

Yaklaşık 12 yıldır güncel takip eden biri olarak söylüyorum, ben olsam; animeyi bitirirdim. Ardından mangaya başlayıp güncele gelir her şeyi pekiştirirdim.

Not: Filmleri de güncele geldikten sonra hafta hafta aradan çıkartırsın

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Ben eşimle 5 yıl önce gittiğimde bayağı yorulduğumu hatırlıyorum, iniş çıkışları fazlaydı sanki. Bir de arabayla çıkarsanız park yeri sorunu olabilir, nedenini tam hatırlamıyorum ama buraya bi daha gelirsem taksiyle gelirim demiştim.

Kuğulu Park güzeldir. Atatürk Orman Çiftliği'nin çiçek, bitki, fide satışı yaptığı yer var, biz her yıl gideriz. Aynı yerde meşhur kokoreççiler var ama tavsiye etmem. Yine aynı yerde Gazi Parkı açıldı, hayvanlar falan var güzel bi yer.

Kaleye gittiğinizde Erimtan Müzesi'ni de gezmenizi öneririm.

bir kere gittim kaleye. bence çok da gidilesi bir yer değil. kaleye çıkarken sağlı sollu dükkanlar var ama ilgi çekici bir şey yok. çingene mi diyim roman mı diyim artık, o grup insanlar vardı. darbuka çalıp oynuyorlardı. gençler oturmuş çekirdek çirliyordu yani çok manasız bir yer. beş dk manzarayı izler inersin. manzara dediğimde hep bina tepeleri.
görüntü aynen şu
www.gezilesiyer.com

kaleye çıkmadan rahmi koç müzesi var. oraya gidilebilir. anadolu medeniyetleri müzesi de aynı yerde hatta. yani oraya kadar çıkmışken kaleye çıkılır mı? evet çıkılabilir de çok bi şey beklemeyin yani.

Tehlikeli, dikkatli olun. Gündüz insanlar varken gidin, gün batımı manzara izlemeye gitmeyin. Bir grup genç toplanıp insanları rahatsız ediyorlar.

kale taraflarına gidecekseniz mutlaka koç müzesini görmenizi tavsiye ederim. diğer arkadaşların dediği gibi anadolu medeniyetler müzesi de görmeye değer.

3 tane müze var onları görebilirsiniz.
hediyelik eşya dükkanları güzel. Kale sokakları da fena değil ama kalabalık yerlerde olmaya dikkat edin.
Yemeği kalede yiyecekseniz çerkes mantısı yapan güzel bir yer var, en son 48 tlydi porsiyon.
akşam geç saatlere kalmamaya muhakkak dikkat edin o civarlarda.

Geçen yıl gittik kız arkadaşımla. Lanet olası bir yer. Kalenin içinde, tam asıl girişi olan yerde kafası güzel çalgıcılar vardı, birbirlerine çağırarak ettikleri küfürlerin haddi hesabı yok. Kaleye çıkıp dur şurda ne varmış diye kafanı uzattığın her yer leş gibi sidik kokuyor. Kalabalık zaten cabası. Etrafı desen çok da gezilmelik bir şeyi yok. Sırf iki alüminyum teneke, el yapımı ıvır zıvır göreceğim diye gidilecek bir yer değil. Aynı günde kaleden hamamonune indik, orası da ayrı saçmaydı. Dümdüz sokak işte, yürüyorsun habire. Tek olayı maket gibi, evleri bilmem ne usulü yapmışlar. Esnafı esnaf değil, girip görülecek yer desen yok.
Ama kaleye çıkarken müze var, ona girebilirsiniz, gayet verimli bir etkinlik olur.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Koç müzesi +1

Alternatif olarak Ulus'un içinde de ilk meclis, ikinci meclis, İş Bankası vs müzeler var, bir de tarihi kalıntı olarak Roma Hamamı (açıksa eğer). Müzelerin çoğu Ulus-Kale-Hamamönü civarında zaten. Başka da gezecek pek bir yer hatırlamıyorum.

gider pusulasi düzenleyip size imzalatabilirler. Sonrasında yeni faturayı keserler.

hepsi kurandan. ikinci felak suresi altinda nas suresi digerlerini cok okuyamadim

he en alttaki tebbet suresiymis simdi okudum

Üstten alta sırasıyla ihlas, felak, nas ve mesed (tebbet) sureleri. Hepsi bu. Başka bir cümle vs. yok.

Yadigar +1 doğru yazmış teyit etmek için girdim.

Futbolik, mustafa demirtaş ın kanalı
Saha içi, her maçın ardından resultante importante programı yapıyorlar
Play spor, okay karacan ın yürüttüğü kanal
Sports digitale, karışık bir kanal
Bilyoner kanalında orhan uluca nın olduğu videolar güzel

futbol sayılır mı tartışılır ama londra merkez ve aynen öyle diyorum

socrates ve vole bu işin tanımı zaten diğerleri türevleri.

üsttekilere ek;
nutspor
sansürsüz futbol

Yatar bu
Yüklü falan girme.rize alır bence

bana da yatar gibi geldi.

5'li kombine yüklü girilmez bence. en azından 3'e indir, 2.00 oran bile iyidir.

yattı, umarım oynamamışsındır.

buna ufak oynadım, değiştirip biraz daha farklı şekilde oynadım.
teşekkürler herkese

Dun aksam benziikten ben de eski fiyattan aldim.

Paylasilan bi gorselde 4 ocaktan itibaren gecerli yaziyordu. Bugun geldi sanirim.

geldi, kesin bilgi.

Geldi malesef

Genelde yazılım şirketlerine yatırım yapıyorlar, çünkü en kolay geri dönüşü oradan alıyorsun. Tabi para paradır, "ikna" olurlarsa başka alana niye yatırmasınlar. Ama insanların beklentilerini anlamak lazım, yatırımcıların bir kısmı parayı yatırıp 10x almak için çalışıyorlar. Yani adam 500 bin yatırıyorsa, 5 sene sonra 5 milyon + enflasyon farkını isteyecek. Sunumu yaparken bunu belirtmeyi unutma.

Onun haricinde google'dan "investor pitch deck" diye arat, bi sunum hazırla, linkedin'den "angel investor" olarak kendini tanımlayan adamlara sıradan mesaj at.

Daha kolayı melek yatırımcı tanıyan, birlikte daha önce iş yapmış arkadaşın varsa o olur, ama öyle bi durum yok diye anlıyorum.

Bir diğer opsiyon da bu "startup mentorship", "incubator" ya da "hackathon" etkinlikleri falan oluyor. Oralara gidip elemanlarla tanışabilirsin, ama covid belasından sonra bu etkinlikleri yapmayı bıraktılar. Şimdi nasıl ilerliyor artık çok emin değilim.

bu işin yolu yordamı bu değil. yani hiçbir ciddi yatırımcı bu tanım - yaklaşıma para yatırmaz.

biraz türkiyedeki girişimcilik ekosistemini takip edip firmalar-girişimler hangi seviyelerde nasıl yatırım almışlar takip etmen lazım.

500k gibi bir yatırım için işini başlatmış olman ekibini kurmuş, en az bir iki fatura kesmiş olman lazım.

işe bu kadar güveniyorsan hazırda da işi başlatabileceğin 500k birikimin var hiç vakit kaybetmeden başlayıp hızlı ilerlemesini. ancak bu noktadan sonra yatırım alabilirsin.

ancak yatırım alabilmen için işin büyüme eğrisinin eksponansiyel olması lazım. konvansiyonel oranlarla büyün bir işe melek yatırımcı para koymaz.

itü kuluçka, koç kuluçka gibi merkezlerden hem mentorluk hem de ofis alanı edinebilirsin.

Dün yazmamışım ama üretim üzerine destek arıyorsan kosgeb güzel bi alternatif. Mesela yazılım yapıyorsan bi işe yaramıyor, ama makine alet desteği falan vardı (gerçi ben de o işlere bakalı 3-5 yıl oluyor ama), bi göz at istersen sitesine.

umca'yı hasta olmadan önce geniz yanarken falan alınca daha bir etkisi oluyor ama yine de umca+supadyn takviyesi falan yapın.

geçmiş olsun.

sudafed hap kesin çözüm bu dediğiniz için.

Geçmiş olsun, ya covidse?

Katarin tüm semptomları kesiyor bende. Diğerleri gibi uyku da yapmıyor.

görüşme kaydı donanımsal olarak yapılan bir şey değil, tahminimce siz "sonradan eklenerek değil, varsayılan olarak telefonun fabrikadan bu özellik ile gelmesi"ni istiyorsunuz.
kayıt almayı engelleyen şey de android'in belli bir sürümünden (sanırım 11) sonra getirilen önlemler. apple'larda durum nedir bilmiyorum da, eminim aynı sebepten imkan vermiyordur.
yeni bir telefon alacaksanız muhtemelen android'in yeni sayılabilecek bir sürümüyle gelecektir, bu da (%99 ihtimalle) yazılımını kurcalayıp kendiniz müdahale etmezeniz (root'lamak, lineageos kurmak, firmware değiştirmek vb.) görüşme kaydı alamazsınız demek.

Samsung S20+ da dediklerin mevcut

1. bu pek cok android cihaz da vardır.
2. bu muhtemelen hic bir cihaz da yoktur. cünkü ekran bir süre sonra yanacaktır. bunu hicbir üretici istemez.
3. kayıt apple da zaten yoktu. @ gkhncnzdgn'in mesajına göre artık androide de yok (app haric).

Huawei telefonlarda sorunsuz şekilde görüşme kaydı yapabiliyorsun.

Android 11 versiyonu için uygulama aşağıdaki gibi.

Ben suan bir önceki versiyonu kullanıyorum.

consumer.huawei.com


Always display özelliği olan bir modeli illaki vardır. Araştırmadim.

2 senelik mi 9t telefonumda hepsi var.

1-dual stand by hemi de...
2-always on ekrana kendi çektiğin fotoyu bile koyabiliyorsun...
3-telefonu ilk eline aldığında google play oturumunu açmadan bile görüşmeyi kaydedebilirsin...

piyasadaki telefonların yarısında var bunlar, öyle zor denk gelen şeyler değil. bir tek 3. seçeneği spec sheet'te göremezsin, kalanlar google'da hemen bulunacak şeyler. (always on için oled ekran özelliğine bakman lazım) onu da niye uygulama ile değil dediğini anlamadım. gkhncnzdgn +1 çünkü, donanımda özelliği denilecek bir şey değil bu. mikrofonu varsa donanımsal olarak görüşme kaydı yapabilir her telefon zaten. dışarıdan yüklenen ile telefonun kendi arayüzünde olan arasında ne gibi bir fark olduğunu düşünüyorsun?

basit kayar kapılar ile hem ses, hem de mahremiyet sağlayamazsınız. ya duvar içi olacak, ki o geçmiş; ya da kasalı kayar kapı yapacaksınız, o da kaliteli aksesuarlar ile ekonomik olmayabilir. onun yerine katlanır kapı düşünebilirsiniz.

izolasyonlu akordeon kapı düşünebilirsiniz. sürme kapılar banyo için pek kullanışlı degil.

banyo icin pek kullanisli degil. yasadigim ulkede surgulu kapi meshur. benim de uc odamin kapisi surgulu ama banyo degil. halbuse banyo da olsa mantikli olurmus cunku kapinin arkasi olu alan biraz. ama gel gor ki surgulu kapi ac kapa icin gurultulu biraz. arkadaslarimda surgulu banyo da gordum onlarin kapilar tam kapanmiyor bile.

ha yag gibi kayan varsa belki olabilir (benim odalar aslinda yag gibi kayiyor ama yine de kullanisli degil) ayrica nemlenir siser filan. biraz ile kapanmamasi sorun olur acikcasi.

akordeonlar daha da beter bence. camasir makinesine baska yer baksaniz?

kayan kapı, doğru ve kaliteli ray ve ray üstünde yürür araba malzemeleriyle yapılırsa çok ama çok uzun süre (>20 yıl)sıkıntısız çalışıyor. mahremiyet kısmı biraz sıkıntılı olabilir, bir parça daha çok ses dışarı ulaşıyor.

kapandığı kısmı bir miktar yuva şeklinde açılır da kapanınca oraya yerleşirse daha iyi ses yalıtımı olur. kapının altında ve içine doğru ilerlediği kısımda fırça kullanmak da epey işe yarar.

kurtardığı alan ise paha biçilemez.

Banyoya sürgü mantıklı değil +1

Marketlerdeki "laylon" akordiyon kapılar da tırt, banyoda o da olmaz.

Normal bir kapı düşünün, banyo için kanat 70 cm dir. Bunu dikine ikiye keserek imalat yapacak usta, iki tane 35 cm kanat olacak.

Bu iki kanat ortadan birbirlerine menteşelenecek, bir tanesi de kasaya. Ön kapıya üstten bir saplama gibi bişey olacak ve üst kasaya bu saplamanın kayması için kanal açılacak.

Sonuçta tarihi telefon kulübesi ya da eski otobüs kapıları gibi ortadan katlanan kapı olacak.

Görsel bulursam eklerim.

Logo go
Netsis entegre.

Ben olsam anında güncellerdim. Ama benim makine desteklemiyor.

Hiç kullanmadım ama aslında windows 11, 10'un majör güncellenmiş hali. Hatta ismi bile 11 olmayacaktı, 10'un üzerine güncellemelerle devam edecekti de sonradan fikir değiştirdiler. Özetle; alışmak zor olmaz.

Ben olsam güncellemez, oturması için en az 1 sene beklerdim. hala çok yeni ve bir süre daha yamanıp duracak.

Ben yükledim. 10'dan çok farkı yok. Olumlu ya da olumsuz bir şey yok

Güncellemeyin.
Eskisi ile yaptığınız işlemlerin aynısını yapacaksınız sonuçta. Her güncelleme sisteme yüktür.

Eğer görüntü ve kullanım olarak alışmaktan diyorsanız bazı uygulamalar ile sadece win11 teması kurulabilir.

hala windows 7 kullanan biri olarak beklerdim.

ama win10 ile win11 arasında çok fark yok aslında, en fazla 1 sene beklerdim win10 kullanıyor olsaydım.

Ben 11'e geçeli bir ay olmuştur sanırım. Hemen alıştım makyajlı windows 10 resmen. Pek bir fark yok.
Ek: benim alet de dokunmatik, dokunmatikte de herhangi bir sorun yok.

Windows 11 ile 10 arasinda ciddi bir fark yok. Benim gozlemledigim seyler:
1. Bazi ufak buglar var, ama kullanimi etkilemiyor.
2. Taskbar en buyuk degisikligin gorundugu yer. Orada benim icin en ciddi sorunlar:
2.1. Bir programdan 2 tane aciksa "combined" (birlesik?) olarak cikiyor, kolaylikla bir app'den digerine 1 clickle gecemiyorsun.
2.2. Saat'te saniye yok. Hatta hic bir yerde yok saniye
2.3. Taskbar sadece ekranin altinda cikiyor.
3. Penceleri yerlestirme ozellikleri guzellestirilmis.
4. Multi monitor daha iyi gibi geldi.
5. Bence genel olarak Windows 10'dan biraz daha beefy bir bilgisayar gerektiriyor.
6. Muhtemelen degildir ama Google Chrome bazi sitelerde cok daha kotu calisiyor. Belki site'dendir. Emin degilim.
7. Oyunlarda vs performans sorunu gormedim.
8. Biraz hackleyerek Android app'lerini calistirabiliyorsun. Bu ozellikle cok android app'i kullanan birisi icin super ozellik.

Yusuf Çakır.
Dediginiz ameliyat hakkinda bilgim yok.
Ismini yazdigim kisi annemin arkadasinin esiydi. Direkt benim gitmisligim yok ama cevremizde cok saygin biri, bir arastirirsiniz.

yakın arkadaşım ceren kızmazoğlu'na şant ameliyatı oldu. çok memnun kaldı. haftalarca yoğun bakımda kaldı arkadaşımız, üstüne enfeksiyon kaptı vesaire vesaire, tüm bu süreçlerin sonunda takılabildi şant. şu an çok şükür sapasağlam arkadaşımız. sizde bir araştırın isterseniz.