[]

yemek bağımlılığı

bu mereti yenmek için yapılacak edilecek şeyler nelerdir?




 
Su içme bağımlılığı edinmek


  • shejia  (08.07.14 17:16:49) 
Dolabı boşaltmak yemek sepetini bir bilgisayarcıya engelletmek belki?


  • colorwithnotexist  (08.07.14 17:16:52) 
zor. ama yapılabilir.

öncelikle insülin direnci var mı baktırılmalı. endokrinoloji ilk adres.
sonralıkla ilk adım olarak temiz beslenmeye geçilmeli. yani yine bol bol, hiç kalori falan düşünülmeden, doyana kadar yenecek ama doğru besinler yenecek. yenen her şey faydalı olacak, işlenmemiş olacak, çöp olmayacak.

temiz beslenmeye alışıldıktan sonra yavaş yavaş "ihtiyaç kadar" yenme işi öğrenilmeye başlanacak.

bu arada asıl bağımlılık yapan karbonhidratlardır. basit, kompleks, her biri. KH kaynaklarını mümkün olduğunca kesmek gerekli bu yüzden.

IFi de araştırmanızı tavsiye ederim. Intermittent Fasting. nefsi terbiye etme açısından faydalarını görebilirsiniz.

ama dediğim gibi, asıl her şeyden önemlisi, ne kadar değil de "ne" yiyorsunuz. ne kadar yendiği ikinci planda önemli.
  • icemint  (08.07.14 17:23:52) 
ben çok şişman bir fotoğrafımı buzdolabının üzerine yapıştırmıştım. her buzdolabına gidişinde o fotoğrafını görüp tekrar böyle olurum diye yemiyorsun.


  • rock n roll  (08.07.14 17:31:45) 
sigara


  • partizan  (08.07.14 17:31:48) 
tiklemediğim arkadaşlara ithafen cevabımı yazayım, sorunum fazla yiyor olmak değil, icemint'in değindiği gibi bok püsür dışında bir şey yemiyor olmak. bağımlı tarzda devamlı bu tarz yiyeceklere yöneliyorum. en son ne zaman adam akıllı yemek yedim bilmiyorum. öyle dolabın üstüne resim yapıştırma, yemeksepeti'ni engelletmek falan bana vız gelir, bahsini geçtiğim durum yaklaşık sekiz dokuz senelik bir bağımlılık.

ekleme: insülin direnci ile ilgili testler yapıldı ve durumda bir sıkıntı olmadığı görüldü. psikolojik tabanlı bazı hedeler olduğunu düşünüyorum, psikiyatristim ile konuşacağım bu durumu. şu if olayı da ilgimi çekti cidden, bu hafta spor salonuna kaydoluyorum, bununla birlikte başlayabilirim. becerebilirsem.
  • knight of cydonia  (08.07.14 17:39:55 ~ 17:41:30) 
bende de ayni sey vardi bir aralar. elinizde yapacak bir seylerin olmamasi, hobilerinizi onemsememeniz, calismamaniz vs bu duruma yol aciyor. kilolu degilim ve yillardir spor yapiyorum ama arada gelen duygusal acliklar beni cok afadersiniz hayvan gibi yemeye itiyor. basarili oldugum bir kac yontem var.

1 daha cok spor yapmak.. aksamlari, calismiyorsaniz sabahtan ve extradan aksamlari tazi gibi yuruyun. yurumek haricinde kosuyorsaniz, yuzuyorsaniz bunlara vakit ayirin. eve gec vakitlerde donmeye calisin, kendinizi sporla yorun. ben her gun en az 3 km kosmaya calisiyorum ve kosudan sonra hic bir aclik hissetmiyorum.

2 beslenmeyle alakali kitaplar okuyun. biraz biraz orta yasa kaymaya basladiysaniz, uzun yasamak, konforlu yasamak istiyorsunuz. dolayisiyla nasil beslenmeniz gerektigini ogrenmek, beslendikten sonra vicdan azabi yasamamak sizi daha cok mutlu ediyor. yaslandiginizda bile, yakisikli veya guzel ve fit biri olacaginizi dusunmek sizi motive ediyor.

3 her turlu kitabi okuyun ve maddi dunyadan uzaklasmaya calisin :))

4 baska hobiler edinin, eve tikilip kalmayin. evde oturdukca sabaha kadar tikinabilirsiniz.

5 su icin. sabah uyandiginizda, yemeklerden evvel, uyumadan evvel daima su icin. caniniz cikolata cekse su icin. evet cok can sikici bir durum ama bir zaman sonra buna alisacaksiniz.

6 sosyal olun. insanlarin saglikli ve fit oldugunu gormek sizi de bunu yapmaya itecektir.

7 en onemlisi hayatin amacinin sadece yemek yemek olmadigini dusunun. organlariniz ve bedeniniz en buyuk sermayeniz; unutmayin.

8 olabiliyorsa, ask acisi cekin. ben sabah kahvaltisindan baska bir sey yiyemez oldum bu ara :P

9 abur cuburun ve sekerin bagimlilik yaptigini unutmayin. sigara gibi bu meretler. yedikce daha fazla ihtiyac duyuyorsunuz. ilk once aci cekeceksiniz ama sonradan alisacaksiniz.
  • evegirmekistemiyorum  (08.07.14 17:40:55 ~ 17:43:17) 
Basit karbonhidrat tüketiminiz fazlaysa eğer kan şekerinde yaşanan dalgalanma nedeniyle sürekli bir açlık halinde olabilirsiniz. Karbonhidrat (Basit) doğası gereği tüketicisinde doygunluk hissi yaratmadığı için böyle bir etkisi vardır, uyuşturucu kullanıldığında beyinde oluşan reaksiyonun aynısı şeker tüketiminde de olur. Bağımlılık yaratır ve tükettikçe daha çok tüketmek istersiniz. Çözüm tüketmemekte. Tüketimi kestiğinizde karbonhidratın bu tür etkilerinden kurtulabilirsiniz. Tabii bu söylediklerim tamamen beslenme şekliniz üstünde yaptığım tahmini değerlendirme. "Ben hiç basit karbonhidrat tüketmiyorum; kola içmem çikolata yemem beyaz ekmek tüketmem" derseniz bir geçerliliği yoktur.


  • angelus  (08.07.14 17:48:42) 
hop anketimsi yanıt yakalamışım kaçırır mıyım, yanıtlayalım efendim:

1- şu anki iş düzenimde ne yazık ki spor yapamıyorum, çalışma saatleri çok fazla ve gerçekten tüm günü profesyonelce öldürecek biçimde konuşlandırılmış. şükür ki bu hafta son haftam, spor olayına başlayacağım bu haftanın bitimiyle birlikte. geçtiğimiz yaz yürüyordum, o zamanlar cidden daha iyiydi durum, kontrol benim elimde daha fazla oluyordu.

2, 6- orta yaşa kaymadım, ergenlikten bile çıkamadım henüz (yaş 20, erk). çevremdeki insanların kilolu olmayışları, kilolu olmayan insanların bedenlerine karşı yaşadıkları güven duygusu ve sahip oldukları özgüven bende insanlara karşı bir öfke geliştirmiş durumda. kimseye tahammülüm yok. ben ki bir izmirli olarak altı senedir denize girmedim sırf güvensizlikten ötürü, varın gerisini siz düşünün. sosyallik ile ilgili de başka sıkıntılarım da var zaten, ama o çevredekilerin batması sorununu dibine kadar yaşıyorum halihazırda.

3, 4- kitap okumayı sevmem, dikkat bozukluğum olduğu için bir sayfayı bile tamamlayamıyorum. başka hobilerim var, yazmak, çizmek gibi, onlara ağırlık vermem gerekecek biraz, o da şu işin bitmesiyle olacak gibi. eve ne yazık ki mahsurum, hiperhidroz tarzı bir rahatsızlığım var, bir de anksiyete ile birleşince ciddi bir ter problemi yaratıyor. yazın çıkmak istemiyorum dışarıya. aslında dışarı çıkmasam daha iyi, evde kendi kendime salata ızgara falan yapıyorum, dışarı çıktım mı sapıtıyorum.

7- içselleştirmeden hiçbir işe yaramayan bir düşünce. böyle olmadığını biliyorum, zaten yemek için yaşama durumum yok.

8- aşk acısı çekemiyorum, asosyallikten ötürü.
  • knight of cydonia  (08.07.14 17:50:43 ~ 17:56:52) 
bu mereti yenmek yapilacak seyler maalesef biraz kisiye ozeldir... hani sigara olsa, nikotin bagimliligidir, benzer yontemlerle asilabilir. ama yemek bagimliligi bir duygusal boslugu doldurur. hani okulla/isle ilgili bir sorun mu? aileyle mi ilgili? kendinle mi ilgili?

ornekliyim: bizim kuzen 120 kilo oldu bu sebepten. diyet yontemleriyle bir sureligine kurtuluyor, sonra geri donuyor. sebep babasi olacak essek bunu gormezden geliyor, obur esinden olan cocuga veriyor maddi manevi... bizimki de uzay-zamanda kapladigi yeri genisleterek kompanse ediyormus. bu sorunu cozunce yemekle ilgili promlemi de cozuldu. yoksa araba gofretler, borekler, findiklar sakliyordu:)

sebep basit karbonhidrat bagimliligi ise onlari keserek kurtulabilirsiniz. ama unutmayiniz ki kisiyi karbonhidrata yonelten seyler de biraz psikolojiktir:)
  • no avalon  (08.07.14 17:51:02 ~ 17:52:35) 
@angelus: basit karbonhidrata dayalı bir beslenme şeklim var ne yazık ki ve beslenme hakkında fazlaca bilgisi olan bir insan olarak bu bana aşırı koyuyor. bırakamıyorum, en önemli nedeni de kendimi bile kandırır hale gelmem. bazı günler yediklerimin çöplerine bakıp ne yediğimi fark ediyorum, o derece yani. onların satın alındığı, hazırlandığı, yendiği sahneler yok zihnimde.

on beş gün kuralı mı ne bir şey vardı sanırım, on beş gün boyunca bu tarz basit karbonhidratları tüketmediğinde vücut alışıyormuş ve artık ihtiyaç hissetmiyormuş da on beş gün çok uzun ya, şu halde asla başaramayacağım bir şey. muhakkak bir destek şart.

@no avalon: psikolojik impaktlar ciddi seviyede varlık gösteriyor şu anda, nedenin içinde bu da var. tüm koşullar sağlanmış durumda yemek bağımlılığı için hehe.
  • knight of cydonia  (08.07.14 17:54:07 ~ 17:56:06) 
ben de tam aksine hiç abur cubur yemem. bir ara abur cuburların zararlarını, glikoz şurubu, msg'yi falan araştırmıştım. bilmiyorum o günden sonra mı böyle oldu, yaşla mı alakalı, ağız tadından mı.. o günden sonra ayda yılda bir tüketirim, çok nadir. çay, kahve, en çok da su ve sigara tüketiyorum. hiç araştırmadıysan bir bak bence, kanı donuyor insanın. -biraz gerizekalıca bir yorum oldu fakat idare et kanka-


  • patr  (08.07.14 17:58:10 ~ 17:59:11) 
@patr: gerizekalıca değil, estağfurullah ancak bu konuda cidden çok fazla bir bilgim var, yediğim bokların vücuduma ne kadar zararlı olduğunun tamamen bilincindeyim. şu anda biri tavsiye sorsa beslenme ile ilgili bir saat oturup konuşabilirim, ama bu biraz ateist imam gibi bir durum oluyor sanırım hehe.


  • knight of cydonia  (08.07.14 18:11:05) 
hocam bilmiyorum çok mu düz adam gibi yaklaşıyorum ama abur cuburu keseceksin yahu. yemeyeceksin onları. yemeden duramıyorum elim ayağım titriyor kafam zonkluyor falan diyebilirsin. Olsun zonklasın bi kaç gün. Vücudun bunu ciddi manada istiyorsa bile o isteği override ediceksin yahu. İstersen zangır zangır titre. Ben abur cubur yemedi diye ölen birini görmedim. Şu cipsi yeseydi yaşayacaktı denilen bir adam tanımadım. Bi süre sonra geçer eminim ki.

Bir de bu işin hareket boyutu var. 100 metrelik yere arabayla giden devasa bir arkadaş tanıyorum. adam sürekli yiyor sürekli çiğnediği birşeyler var ağzında ve sürekli araba kullanıyor. Sürekli asansör kullanıyor yürüyen merdiven kullanıyor. Tabi bunları dışarıya çıkarsa kullanıyor. Hayatını evde bilgisayar başında geçiren bir arkadaş bu. Adam yarım dünya oldu tabi. Yürüyeceksin koşacaksın terleyeceksin, yüzeceksin ki izmirdeymişsin niye yüzmez bi insan şu havada. yediğin besinden elde ettiğin kalori harcadığından fazla olduğu sürece mümkün değil sağlıklı olamazsın.

Ha mesela yüzdün geldin acıktın çok güzel. Çok güzel de bunun arkasından hemen yemeğe yumulup bütün dünyayı yersen hiç bi anlamı kalmaz bu işin. Masadan her zaman yarı tok yarı aç kalkacaksın. Daha da birşey yemeyeceksin. Ben kendimi bildim bileli masadan bütün midem tıka basa dolu şekilde kalktığımı hatırlamam. Boy kilo oranında normalin biraz altındayım. bu da baya dinamik bir vücut sağlıyor bana.
  • maxhoper  (08.07.14 18:31:34 ~ 18:40:34) 
Ben de yarından itibaren minimum ve sağlıklı carb, daha fazla protein içeren sağlıklı bir yeme düzenine geçiş yapıciğim istersen katılabilirsin. 21 gün kuralı denen birşey var evet, 21 gün şekersiz yaşadıktan sonra alışıyorsun.


  • shejia  (08.07.14 18:34:54) 
@maxhoper: çok düz yaklaştın abi ya. gerçekten yaşamadan anlamıyorsun. ben de diyorum amk yemesem bir yerim mi şişecek diye ama o arada götürüyorum. bak yukarıda bir yerde demiştim, bazen ciddi anlamda bilincimi kaybediyorum da ne yemişim diye çöplerden sayıyorum, bu da çok korkunç bir durum yarattı ne yazık ki. hareket konusunda kısmen dinamik bir hayat tarzım var, metabolizmam da hızlı olduğu için kilo almıyorum böyle absürd bir beslenme biçimine rağmen. en büyük sıkıntım sağlığımın bu koruyucu maddelerden, aromalardan vs. etkilenmesi, tabii halihazırda fazla kilom da var ve kilo almıyor olabilirim ancak bunları da doğal olarak veremiyorum.

@sheija: abur cuburu bırakmaya çalışabilirim ancak diyete önümüzdeki haftadan itibaren başlamam çok zor, iş saatlerinden dolayı bir yeme düzeni oluşturmam imkansız. bu haftayı bitirince tekrar konuşalım bir.
  • knight of cydonia  (08.07.14 19:12:54) 
1-2 ekleme yapmak istedim.

yeme bağımlılığı yenmesi en zor bağımlılıklardan biridir. şimdi kimseyi gücendirmek ya da başkalarının problemlerini küçümsemek istemem, yanlış anlaşılmasın. ama şu açıdan diyorum bunu:
(sanırım daha önce de yazmıştım benzer bir şeyler) örneğin alkolizmi ele alalım. bir alkolik tedavi olurken ona "ya arkadaş, bak şu içkiler daha az zararlı, sen bunları değil de onları iç" diyemezsiniz. ya da "sosyal içici" olmasını öneremezsiniz. hayatından tamamen çıkartmak zorundadır alkolikliğe veda etmek istiyorsa.
yeme mevzuunda ise: yemek zorundayız hayatta kalmak için. ve seçerek yemek zorundayız.
bu yüzden işte yenmek çok zor.
problemin kökenine inmek lazım evet ama bazısı da benim gibi, üzülse de yer, sevinse de yer, aşık olunca yer, aldatılınca yer, çok sevilirken yer, karşılık bulamazken yer, işten kovulunca yer, okulunu dereceyle bitirince yer. yani evet, bir boşluk dolduruluyor ama, acaba hangi boşluk? bunu bulmak çok zor.
o yüzden biraz inat ve biraz kuralcılık gerekli. zararlı yiyeceklerin yerine faydalıları koymak gerekli. mesela ben peynir çok seviyorum. kalorisi de az değil meretin malum. canım böyle çılgınca bir şeyler yemek istediğinde peynire vuruyorum kendimi. özellikle ilk başlarda, bu KH bağımlılığını peynirle yendim diyebilirim size. ve evet, uzun süre sıfıra yakın karbonhidratla beslendim. yapılabiliyor. hani şu laf çok klişe biliyorum ama söyleyeceğim: ben yaptıysam herkes yapar. inanın. neredeyse %100 KH beslenen bir insandım.
1 hafta sıkın dişinizi. gerisi gelecek. geliyor. işkenceye dönüştürmeyin. adım adım. yine sevdiğiniz şeyleri yiyerek. yine doyarak.
aslında biliyor musunuz, farkında olmak en mühim adımdı. problemin farkında olmak. siz farkındasınız. zaten öyle ya da böyle halledeceksiniz.
tek diyebileceğim: ertelemeyin.
kolay gelsin!
  • icemint  (08.07.14 22:51:45 ~ 22:54:16) 
Oabiler yanlış anlamayın ama, yemek bağımlılığı yaşayan tüm insanlarda yok mu o.O


  • varoluscusanri  (08.07.14 23:10:58 ~ 23:11:58) 
Ben psikiyatriste gitmeni öneririm. Bende de tam seninki gibi olmasa da yeme bozukluğu var neredeyse 5 yıldır. Ben de yıllarca tek başıma üstesinden gelmeye çalıştım (şu an bir tek kardeşim ve doktorum biliyor) ama meret hep geri döndü. Sonradan farkettim ki gitti dediğim zamanlar (sağlıklı beslenip her gün spor yaptığım zamanlar) da bozukluğun bir parçasıymış. Senin yemeğe ve vücuduna bakışını değiştirmen lazım. Çoğumuzun bu ikisiyle biraz hastalıklı bir ilişkisi olduğu için çevrenden duyduğun, öylesine söylenmiş yorumlar bile orantısız etkileyecektir seni. O yüzden doktora gitmende fayda var. Şimdi diyet yapıp kilo versen birkaç ay sonra yeniden patlayacak (bende hep patlıyor zira). Şu an önemli olan kilo vermen değil psikolojik olarak daha sağlam bir yere gelmen.

Cümleleri kuramadığımı hissediyorum ama ne yapalım, kusura bakmazsın umarım.
  • peki madem  (08.07.14 23:22:17) 
kaçınmak o alışkanlığı bitirmeye yetmiyor. bence çok yemeyi bitirmek için sonunu görmek lazım. kusana kadar ya da tiksinene kadar yemek lazım bence.


  • zvonimir  (08.07.14 23:23:59) 
@zvonimir: kusana kadar yediğim çok oldu, daha geçen gün hatta uyuyamadım çok yemekten ötürü, gece on kere kalkıp kendi kendime kusmaya çalıştım falan rahatsızlıktan dolayı (yeme bozukluğum yok, midem o kadar dolmuştu ki rahat uyuyabilmek adına yaptım bunu). her defasında da diyorum "ulan bundan sonra bunu yiyeni sksinler." diye, bir iki gün de iğreniyorum ama sonra bir naneye yaramıyor ne yazık ki.

@icemint: bunu daha yeni yemek bağımlılığı olarak adlandırdım. önceden karşımda mücadele edebileceğim bir şey yoktu ve savaşamıyordum, şimdiyse uğraşabileceğim bir şey var. dediklerinde çok haklısın, bilincinde olmak gerçekten çok önemli. bende de senin dediğin gibi bu arada, öyle depresyona giriyorum yiyorum gibi değil, bahanemi yaratıyorum kendi kendime, mutluyken de üzgünken de yiyorum.

@peki madem: kurdun cümleleri gayet güzel. diyet geçici bir çözüm ne yazık ki, artık bu bok püsürü tam manası ile hayatımdan çıkarmak istiyorum. destek şart.
  • knight of cydonia  (09.07.14 00:26:49) 
kimse bahsetmemiş ama kolay bir yöntemi,
az yiycem diye kendini kasıp duracağına,
lezzetsiz yemek ye, ya da yemeklere fazla lezzetlendirici (yağ, salça, tuz, baharat vb..) atma. öyle olunca aşırı yemek yiyemezsin, yemek yemek isteyip de durmazsın
:)
  • titiraprap  (09.07.14 00:37:26) 
Karbonhidratı hayatından çıkar, yerine biraz yağ ve protein koy. Bir kaç gün zorluk çek. Sonra otomatiğe bağlanır.


  • arnold schwarzeneger  (09.07.14 09:13:19) 
Doktora görün derim sürekli yemek yeme istediği ve açıkmak psikolojik olabileceği gibi herhangi bir hastalık belirtisi de olabilir.

Düşük şeker, vb. (şekerin düşmesi bir hastalık değil ama dikkat edilmezse şeker hastalığına sebep olabilir dikkat etmek gerek)
  • inamorata  (09.07.14 14:36:33) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.